Sinan Ateş cinayeti sonrası adı gündem olan Olcay Kılavuz kimdir?

Sinan Ateş cinayeti sonrası adı gündem olan Olcay Kılavuz kimdir?
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi olayı sonrasında MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un adı gündeme sıkça geldi. Peki Olcay Kılavuz kimdir? Olcay Kılavuz Sinan Ateş kavgası nedir? Olcay Kılavuz polise tokat olayı gerçek mi?

Sinan Ateş suikastının ardından kaçan bir şüphelinin “evinde yakalandığı” MHP’li milletvekilinin Olcay Kılavuz olduğu iddia ediliyor. Peki Olcay Kılavuz kimdir? Resmi biyografisinin dışında hangi olaylarla gündeme gelmiştir? Polisteki gücünün kaynağı nedir? Ankara Emniyeti’nde çok etkin olduğu söylentileri doğru mu?

1985 senesinde Niğde Çiftlik’te dünyaya gelen Olcay Kılavuz, Niğde Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu Spor Yöneticiliği Bölümünde lisans eğitimini bitirdi. Düzce Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalında yüksek lisansını tamamladı.

ÜLKÜ OCAKLARI GENEL BAŞKANLIĞI YAPTI

Kılavuz 9 Aralık 2012 ile 31 Aralık 2018 tarihleri arasında Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanlığı görevini üstlendi.

Kılavuz, 2018 milletvekili seçimlerinde MHP listesinden Mersin Milletvekili seçilip TBMM’ye girdi.

SİNAN ATEŞ İLE HUSUMETLİYDİ

Ankara’nın göbeğinde eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinin sonrasında, adı çokça gündeme gelmeye başlayan isim, MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz oldu. Kılavuz’un, kendisinden sonraki Ülkü Ocakları Başkanı Ateş ile arasının iyi olmadığı MHP’ye yakın camiada biliniyor. Mersin’de bir ülkücünün bıçaklanıp öldürülmesinin sonrasında ikili arasındaki “husumetin” epey arttığı da öne sürülenler arasında.

Ateş’e dönük sosyal medya tehditlerinin büyük bir bölümünün Kılavuz ve çevresinden kaynaklı olduğu iddia ediliyor. Kılavuz’un adı cinayetin ardından meydana gelen ‘karartma’ sebebiyle de gündeme geldi. “Sinan Ateş cinayeti şüphelisini evinde saklayan” kişinin Olcay Kılavuz olduğu iddia ediliyor. Polisin takip ederek, Kılavuz’un evinde gözaltına aldığı şahıs, araya giren “yüksek makamlar” sayesinde bir süre sonra serbest kaldı.

"UFUK KÖKTÜRK'ÜN EŞİNİN HESABINDAN ZANLILARA PARA GÖNDERİLMİŞ"

Cinayetin ardından gözaltına alınanlar arasında MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Köktürk de yer alıyor. Gazeteci Yavuz Selim Demirağ, Köktürk’ün gözaltına alınması hakkında ayrıntıları yazdı. Gazeteci Yavuz Oğhan’ın YouTube’daki ‘Bi de bunu izle’ programına çıkan Yeniçağ yazarı Yavuz Selim Demirağ, Ufuk Köktürk hakkında şunları söyledi: “Ufuk Köktürk’ün eşinin hesabından zanlılara 97 bin TL’lik bir havale var. Polis soruşturmayı yürütürken zanlıların hareketlerini, görüşmelerini inceliyor. Hesapta soyadı ‘Köktürk’ olan bir kadın var. Soruyorlar. ‘Eşim bana talimat verdi ben de gönderdim’ diyor. Bunun üzerine Ufuk Köktürk şu anda gözaltında.

Tetikçilerden, zanlılardan bir tanesini Citroen marka arabasıyla Gölbaşı’na bırakıyor. Sonra adı geçen milletvekilinin evine gidiyor. Tabii polisler de kameralardan takip ediyorlar o aracı ve o eve gidiyorlar. Milletvekili ‘benim dokunulmazlığım var’ diyor. Ama söylüyorlar ve alıyorlar. Fakat hemen yukarıdan bir talimat geliyor ve savcının talimatıyla da serbest bırakılıyor. Bunu Ankara’da bilmeyen yok. Ankara Adliyesi bununla çalkalanıyor… Bu işin basit bir vaka gibi kapatılması için de Ankara polisine bir baskı var. Siyasi boyutuna girerse bir çok kişi yanacak çünkü…”

MERSİN'DEKİ OLAYLARLA İLİŞKİLİ Mİ?

Sinan Ateş suikastının, Mersin’de yaklaşık 10 ay evvel meydana gelen olayların uzantısı olduğu iddia ediliyor. Mart 2022’de eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel, öne sürülene göre Toroslar ilçesindeki bir bankamatikten para çektiği sırada dört kişinin saldırısına maruz kaldıve bıçakla yaralandı. Sonrasında silahını çeken Ünel, saldırganlardan Emrullah K.’yı öldürdü ve üç kişiyi yaraladı. 17 Mart’ta tutuklanan Çağrı Ünel cezaevine yollandı.

Mersin Ülkü Ocakları Başkanlığı, Ünel için “FETÖ’cü bir hainin Mersin’deki tetikçisi” ifadelerini kullanırken, Ünel’e bıçakla saldırılmadığını iddia etti. Ünel’in Sinan Ateş’e oldukça yakın olduğu biliniyor. Mersin Ülkü Ocakları Başkanlığı’nın açıklamasında “FETÖ’cü hain” denilen şahsın da Sinan Ateş olduğu belirtiliyor.

POLİSTE OLDUKÇA ETKİLİ

Adı çokça Meclis’teki kavgalarla gündeme gelen Kılavuz, MHP’nin son zamanlardaki en saldırgan fedailerinden birisi olarak biliniyor. Ona bu payeyi veren ise 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından Emniyet’e doldurulan binlerce polisin yanısıra, bekçi ve uzman çavuş alımındaki gücü. Ülkü Ocakları’ndan binlerce kişiyi referansla kamuya aldıran Kılavuz, AK Parti-MHP ortaklığının “milliyetçi-muhafazakar” kolluk gücünün ardındaki kişi.

Bir zamanlar İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar Şubesi’nde çalışan KHK’lı başkomiser Turgay Karagöz, Olcay Kılavuz adına dikkat çekip, “MHP’nin emniyet içindeki ülkücü polisleri yönlendirirken kullandığı en önemli isim” diyor.

"KATİL REİSLERİNİN EVİNDEN ÇIKIYOR"

Sinan Ateş suikastında Ankara Emniyeti’nin rolüne dikkat çeken Karagöz, “Özellikle Ankara Emniyetinde Özel Harekattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Eraslan Er ve kardeşlerinin Olcay Kılavuz’un emrinden dışarı asla çıkamaz! Onların yönettiği Ankara emniyetinde ve ülkücülerin domine ettiği EGM nin sağlıklı bir soruşturma yapması imkansız. Katil reislerinin evinden çıkıyor. Napsın yavru kurtlar?” diyor.

Öte taraftan gazeteci Alican Uludağ da Olcay Kılavuz’un Sinan Ateş’e suikastten 4 gün evvel İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu ziyaret ettiğini anımsatarak “soruşturmanın” bağımsızlığına dikkat çekti.

"4 GÜN ÖNCE SOYLU'YU ZİYARET ETTİ"

Uludağ, şunları belirtti: “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, görevden alınmalı. Neden mi? Sinan Ateş cinayeti şüphelisi eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş olaydan sonra MHP Milletvekili Olcay Kılavuz’un evinde gözaltına alındı. O Olcay Kılavuz, cinayetten 4 gün önce Soylu’yu ziyaret etti.

Cinayet soruşturmasını yapan polis, Soylu’ya bağlı. Emniyet, Soylu’nun makamından çıkmayan Olcay Kılavuz’un varsa bağlantısını şimdi nasıl bağımsız şekilde araştıracak? Ortada örgütlü bir cinayet şebekesi var. Bunun üzerine ancak sağlam bir irade gidebilir.”

OLCAY KILAVUZ POLİSE YUMRUK ATMIŞTI

Olcay Kılavuz’un adı çokça TBMM’deki tartışmalara da yansıyor. Gergin hareketleriyle bilinen Kılavuz, daha evvel de bir polise yumruk atmasıyla gündem olmuştu. Şimdilerde MHP Mersin Milletvekili olan dönemin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz, MHP Milletvekili Nevzat Kösoğlu’nun 11 Ekim 2013 tarihinde Ankara Kocatepe Camii’ndeki cenaze töreninde, Başbakanlık Koruma Polisi Vehbi Kızıl’ı yumruklamıştı. Recep Tayyip Erdoğan’ın koruma polisine yumruk atan Olcay Kılavuz hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kamu görevlisini darp, görevinden dolayı tehdit ve hakaret suçlamasıyla kamu davası açılmış ve cezalandırılması istenmişti.

Davanın son duruşmasında Kılavuz’un avukatı Yücel Bulut, gergin bir havada gerçekleştirilen cenaze töreninde Başbakanı korumakla görevli polislerin “adeta terör estirdiğini” belirtmişti.

ÖZGÜR ÖZEL'E YUMRUK ATMAYA ÇALIŞTI

Olcay Kılavuz, Haziran 2020’de ise gene bir “yumruk” olayıyla gündem oldu. TBMM’de mahalle bekçileri kanunu tartışılırken, CHP’li vekiller Enis Berberoğlu’nun vekilliğinin düşürülmesini protesto için “yavaş oy kullanma eylemi” gerçekleştirdiler. MHP’liler, Devlet Bahçeli’nin uzun süre bekletildiği gerekçesiyle CHP’lilerin eylemine yoğun tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Genel Kurul’a ara verilince, Başkanlık Divanı’nın ardındaki odaya giderken MHP Milletvekili Olcay Kılavuz arkasından gelip yumruk atmaya çalıştı. Yumruğun Özel’e denk gelmediği, bu durum sonrasında CHP Milletvekillerinin Kılavuz’a müdahale ettiği belirtildi. Kılavuz, Bahçeli’nin isteği sonrasında Özel’den özür dilemişti.

Tarihler 8 Ekim 2021’i gösterdiğinde ise Olcay Kılavuz bu defa bir küfür sebebiyle gündem oldu. TBMM Genel Kurulu’nda Kobani davası üzerine devam eden tartışma sırasında Kılavuz, HDP sıralarına doğru “Yavşaklar” diye bağırdı. Bunun sonrasında MHP’li ve HDP’li vekiller arasında uzun süren tartışma meydana geldi, Genel Kurul’a ara verildi. Kılavuz, Meclis tutanaklarına da geçen küfürlü ifadeyi söylemediğini öne sürdü.