Kategori: Yurt

  • PEYNİRCİ ŞENER AKYÜZ: “PEYNİR ARTIK LÜKS OLDU”

    UĞUR İSTANBULLU

    Artvin Halk Pazarı’nda peynir satan Erzurumlu Şener Akyüz “Peynir işi lüks oldu artık. Eskiden vatandaşın sofrasında en ucuz şey peynirdi. Vatandaş bolca peynir alıp evine koyardı. ‘Peynir ekmek ye’ derlerdi. Ama o zaman ucuzdu ve şimdi öyle bir şey yok. Yetkililerde görüyor bu durumu ve piyasayı benden senden daha iyi biliyorlar ama işlerine gelmiyor” dedi.

    Artvin Halk Pazarı’nda vatandaş hayat pahalılığından dert yandı. Maliyetlere gelen artışlar nedeniyle hayvansal üretimin düşmesi, süt ürünlerinden olan peyniri de etkiledi. Artvin halk pazarında peynirin kilosu 200 lirayı buldu.

    “YETKİLİLER PİYASAYI BİZDEN DAHA İYİ GÖRÜYORLAR AMA İŞLERİNE GELMİYOR”

    Peynirci Şener Akyüz, şunları söyledi:

    “Erzurum’dan geliyoruz ve süt ürünleriyle uğraşıyoruz ve peynir satıyoruz, tereyağı satıyoruz. Abi artık üretim azaldı şöyle ki her şey pahalı ve üretimi kurtarmıyor mazot pahalı, yem pahalı, ot pahalı ve bizler de eskisi kadar para kazanamıyoruz. Geçmişle kıyaslayamayız. Çünkü bugün her şey pahalı ve vatandaş peynir alamıyor ve peynirin kilosu çıkmış 200 liraya vatandaşın alma şansı yok. Dolayısıyla vatandaş alamayınca biz de peynir satamıyoruz. Ama ne yapalım işimiz bu ve bizde mecburen geliyoruz. Yılbaşı dolayısıyla bir hareketlilik yok artık. Peynir işi lüks oldu artık. Eskiden vatandaşın sofrasında en ucuz şey peynirdi. Vatandaş bolca peynir alıp evine koyardı. ‘Peynir ekmek ye’ derlerdi. Ama o zaman ucuzdu ve şimdi öyle bir şey yok. Peynir dedim ya artık lüks. Yetkililere seslensek ne olacak, yetkililerde görüyor bu durumu ve piyasayı benden senden daha iyi biliyorlar ama işlerine gelmiyor.

    Seçim olduğu zaman geliyorlar ve beş yılda bir ‘Nasılsınız hemşehrim iyi misiniz’ ve beş yıl sonra yine görürüz bakıp giderler. Haberleri izlerken haberlerde Meclis’te adamlar mangal düzmüşler ve en az 100 metre mangalın boyu. Vatandaş buna bakıyor. Yani sen bu ciğer kebabı yapıp yiyorsun ama vekile soruyorum sen alıyorsun 70 bin lira maaş; buradaki gariban vatandaş alıyor 7 bin lira maaş. Bir de vatandaşa ciğeri kebabı gösteriyorsun. Bu adalet midir peki? Yetkililere buradan soruyoruz ve vatandaşa geliyor burada peynire bakıyor, peynirin kilosu 200 lira adam gariban yarım kilo bile alamıyor ve bakıp gidiyor. Bu adalet değil abi birileri alıyor 70-80 bin lira maaş birileri de alsın 7 bin lira maaş. Buradaki bizim oylarımızla gidip orada mangal yapıp yiyip içip 70 bin lira maaş alıp, onu yemek adalet değildir, adaletsizliktir.”

    BİR AVUÇ PEYNİR 200 LİRA”

    Artvinli vatandaş ise “Her şey pahalı olduğu için kazanma şansımız yok. Şimdi bir kilo peynir bir avuç. Vatandaş bir avuç peynirle ne yapsın. Kaç çocuğuna ya da kaç kişiye yedirsin? Evde var 3-5 nüfus varsa ne yapsın vatandaş. Eskiden peynirle ekmek yenilirdi. ‘Şunu ucuzlatacağız, yok bundan indirim yapacağız’ derler. Birkaç ay sonra bütün ürünlere zam gelmiş. Neden gelmiş çünkü mazota zam gelmiş ve dolayısıyla bütün ürünleri etkiliyor. Bütün ürünlere gelen zamlar halka yansıtılıyor. Halk ne yapsın mazotla ekmek mi yesin, mazotla ekmek yenmez ki ve böyle giderse bütün esnaflar iflas edecek” dedi.

     

     

  • ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR YENİKENT PARKINI YENİLEDİ

    ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR YENİKENT PARKINI YENİLEDİ

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi ekipleri, Yenikent Mahallesi’nde vatandaşların talebi üzerine yoğun ilgi gören Yenikent Parkı’nı uyguladığı proje ve gerçekleştirdiği çalışmayla sil baştan yeniledi.

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin Eskişehirlilerin aileleri ile birlikte keyifli vakit geçirebilecekleri park yapım, yenileme ve yeşil alan çalışmaları aralıksız sürüyor.

    Bu kapsamda Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi ekipleri, Odunpazarı ilçesi Yenikent mahallesinde bulunan Yenikent Parkı’nda meydana gelen deformasyonlar ve vatandaşların yoğun talebiyle çalışma başlattı. Yapılan düzenleme ile yeni bir kimliğe bürünen parktaki çalışmalar hakkında bilgi veren Park ve Bahçeler Dairesi yetkilileri, “Yenikent mahallesinde uzun yıllardır hizmet vermekte olan Yenikent Parkımızda gerek yeşil alanlar, gerekse kentsel donatılar ve yapısal unsurlar açısından eskime ve deformasyonlar oluşmuştur. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızdan gelen yoğun talepler üzerine parkımızda yenileme çalışmaları tamamlanmıştır. Yaptığımız yenileme çalışmaları sonucu parkımızda yürüyüş yolları, çocuk oyun grubu ve kentsel donatılar yenilenmiştir. Eski atıl durumdaki kullanışsız ve tehlike yaratan süs havuzu yerine kent kimliğine uygun modern süs havuzu imalatı yapılarak havuz çevresinde oturma alanı oluşturulmuştur. Kuru yaşlanmış bozulmuş bitki örtüsü temizlenerek, renkli çiçekli bitkiler ile yeşil alan canlandırılmıştır” dediler.

    Çalışmaların tamamlanmasıyla parkın çok güzel bir görünüme kavuştuğunu belirten Yenikent sakinleri ise, “Başkanımız Yılmaz Büyükerşen ve emeği geçenlere çok teşekkür ederiz. Nefes aldığımız parkımız yeni haliyle çok güzel oldu” ifadelerini kullandılar.

  • İBB’DEN KADINLARA MARANGOZLUK EĞİTİMİ

    İBB’DEN KADINLARA MARANGOZLUK EĞİTİMİ

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kadınlara marangozluk eğitimi vermeye başladı. Atölye çalışmaları kapsamında, kadınlara temel marangozluk becerileri kazandırılması amaçlanıyor. Kadın Marangoz Atölyesi başvuruları ‘İstanbul Senin’ uygulaması üzerinden yapılabiliyor. 

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamayı amaçlayan İBB Kadın Marangoz Atölyesi projesini hayata geçirdi. Atölye sonunda kadınların gündelik yaşamda ihtiyaç duydukları basit ahşap onarım ve yapım becerilerine sahip olması amaçlanıyor. 

    BAŞVURULAR İSTANBUL SENİN ÜZERİNDEN

    Eğitimler tek gün, saat 10:00 -15:30 arasında olacak şekilde veriliyor. 

    4 ayrı başlıkta verilen dersler kapsamında; 

    -Temel Malzeme Tanıtımı (Ahşap, MDF, Sunta vb.), Farkları ve Kullanım Alanları

    -Temel El Aletleri ve Kullanım Becerileri Geliştirme (Dekupaj, İşkence, Freze vb.)

    -Temel Uygulama Teknikleri (Birleştirme, Cilalama, Yapıştırma, Çizme, Tadilat vb.) ( Dolap kulp – menteşe montajı )

    -Basit Ahşap Yapımı (Tabure, Raf, Ayakkabılık, Çerçeve vb.) eğitimleri veriliyor. 

    4 Ekim’den bu yana düzenlenen 8 atölyeye toplam 85 kadın katıldı. Eğitime katılan kadınlara, Temel Marangozluk Becerileri Giriş Eğitimi belgesi veriliyor. Kadın Marangoz Atölyesi’ne, İstanbul Senin uygulaması üzerinden başvuru yapılabiliyor.  

     

  • İZMİR’DE ÖĞRENİM GÖREN ÜNİVERSİTELİLERE NAKLİYE DESTEĞİ SÜRÜYOR

    İZMİR’DE ÖĞRENİM GÖREN ÜNİVERSİTELİLERE NAKLİYE DESTEĞİ SÜRÜYOR

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ev taşıyan öğrencilere verdiği ücretsiz nakliye hizmetiyle ağır ekonomik koşullarda gençlerin hayatını kolaylaştırıyor.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in genç odaklı kent vizyonu kapsamında başlatılan “Taşıyıcı” uygulaması, öğrencilerin ücretsiz nakliye desteği almasını sağlıyor. Hizmetten yararlanmak isteyen öğrenciler, “bizizmir.com” web sitesi üzerinden talebini iletiyor. Ardından randevu oluşturuluyor ve nakliye aracı ile taşınma tamamlanıyor.

    GENÇLERİ RAHATLATAN DESTEKLER

    Ekonomik şartların giderek ağırlaşması ve yoksulluğun derinleşmesi nedeniyle eğitimine odaklanması gerekirken pek çok zorlukla karşı karşıya kalan öğrencileri biraz olsun rahatlatabilmek için çalışan İzmir Büyükşehir Belediyesi, “taşıyıcı” uygulamasının yanında üniversitelilere her sabah sıcak çorba ve akşam sıcak yemek desteği de sağlıyor. 
    İhtiyacı olan öğrencilere üniversite eğitim desteği aktarılıyor ve üniversiteliler ücretsiz çamaşırhane hizmetinden de yararlanabiliyor. Ayrıca imkânı olmayan öğrencilere ailelerini ziyaret edebilmeleri için otobüs bileti de veriliyor.

    ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNE VERİLEN DESTEKLER

    Büyükşehir, 2019 yılından bu yana 13 bin 712 üniversite öğrencisine 50 milyon 225 bin liralık eğitim desteği verdi. Bunun yanı sıra 377 bin 250 kişilik sıcak çorba, 806 bin 600 kişilik sıcak yemek desteği ulaştırdı. 854 nakliye talebi sonuçlandırıldı, bin 100 öğrenci çamaşırhane hizmetinden faydalandı, 3 bin 296 öğrenciye 1 milyon 153 bin 600 liralık nakdi destek verilerek otobüs bileti almaları sağlandı.

     
     
  • İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAKŞANI TUNÇ SOYER, İSVEÇ HEYETİNİ AĞIRLADI

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAKŞANI TUNÇ SOYER, İSVEÇ HEYETİNİ AĞIRLADI

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İsveç’in İstanbul Başkonsolosu Johanna Strömquist’i makamında ağırladı. İş birliklerinin gündeme geldiği toplantıda Başkan Tunç Soyer, “Gelecek kentlerin geleceği. Birbirimize ilham vermeliyiz. Krizlere karşı beraber çalışmalıyız. Bizim de çözüm üretmemiz lazım” diye konuştu.

    İsveç’in İstanbul Başkonsolosu Johanna Strömquist, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i makamında ziyaret etti. Ziyarette; İsveç’in İzmir Fahri Konsolosu Yiğit Tatış da yer aldı. Görüşmede karşılıklı iş birlikleri gündeme geldi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Gelecek kentlerin geleceği. Birbirimize ilham vermeliyiz. Krizlere karşı beraber çalışmalıyız. Bizim de çözüm üretmemiz lazım. Sanat, müzik, gençlik çalışmaları, çocuklar üzerine çalışabiliriz. Tüm bunları birlikte yapabiliriz. Biz İzmir’de altyapı, körfez temizliği, metro inşaatları gibi birçok çalışmaya önem veriyoruz.” diye konuştu.

    “DOĞANIN MERKEZİNDE BİZ YOKUZ”

    Demokrasi vurgusu yapan, akıllı kent yaratmanın altını çizen Başkan Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Soyer, “Liman kenti olarak İzmir, bir arada yaşama geleneğine sahip. Bu sebeple İzmir Türkiye’nin diğer kentlerinden farklıdır. Sadece sosyal değil; ekolojik, ekonomik demokrasi için de çalışıyoruz. Artık bakış açımızı değiştirmemiz lazım. Doğanın merkezinde biz yokuz. Doğa bizimle birlikte masada oturuyor. Doğayla uyum içinde olmamız lazım. Biz İzmir’de üreticiyi destekliyoruz. Üretici bizim için çok önemli. Ekonomik demokrasi dediğim tam da bu” dedi.

    STRÖMQUİST: “ÇÖZÜMLERE BERABER ODAKLANMALIYIZ”

    Başkonsolos Johanna Strömquist, “Sürdürülebilirlik ve iklim krizine yönelik çalışmalar bizim de gündemimizde. Birlikte çalışmalıyız. Biz de beraber çalışabileceğimiz ortaklar arıyoruz. İsveç’ten bir kardeş şehir bulmalıyız İzmir’e. Denize sınırı olan bir kent… Hedefimiz bu olabilir. Bizde de ortak sorunlar var. Çözümlere beraber çalışmalıyız” dedi. Başkan Soyer’in aktardığı kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin de Strömquist, “İsveçli mimarlarla ahşap evler konusunda görüşebiliriz. İzmir’e de uyarlanabilir” dedi. Görüşmede İsveç Kalkınma Ajansı ile işbirliği de gündeme geldi. Strömquist, “Çok iyi olur, somut bir çalışma alanı olur. Mesela atık enerji sistemleri, atık sistemleri gibi” diye konuştu.
    İsveç’in İzmir Fahri Konsolosu Yiğit Tatış ise, “İzmir sürdürülebilirliği en ciddiye alan kenttir. İzmir’de çok güçlü bir adanmışlık var. İsveç ile ortak noktamız bu” şeklinde konuştu.

  • KARŞIYAKA’DA YURTTAŞLAR SAĞLIK SEMİNERLERİYLE BİLİNÇLENİYOR

    KARŞIYAKA’DA YURTTAŞLAR SAĞLIK SEMİNERLERİYLE BİLİNÇLENİYOR

    ‘Daha sağlıklı toplum’ amacı doğrultusunda projeleri hayata geçiren Karşıyaka Belediyesi, İzmir Tabip Odası iş birliğinde düzenlediği söyleşilere devam ediyor. Farklı sağlık konularının işlendiği söyleşi ve seminerler ile yurttaşlar bilgilendirilirken, toplumsal farkındalığın güçlenmesine katkı sağlanıyor.

    Her yaştan bireyin yaşamında karşılaşabileceği sağlık sorunlarına dikkat çeken söyleşi serisinde bu kez guatr ve diğer tiroid hastalıkları ele alındı. Dr. İsmail Bal’ın moderatörlüğünde düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Fırat Bayraktar önemli bilgiler verdi. Tiroidin tanımını yapan ve tiroid bezleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Fırat Bayraktar, vücuttaki işlevini de anlattı.

    METABOLİZMAYA DOĞRUDAN ETKİ

    Tiroid bezlerinin vücut metabolizmasını doğrudan etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Bayraktar, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Tiroid bezi boynun alt yarısında, nefes borusunun önünde bulunan kelebek şekilli bir iç salgı bezidir.  Vücudumuzun temel metabolizma hızı düzenleyicisidir. Vücutta hangi reaksiyonun nasıl ve hangi hızda verileceğini tiroid belirler. Tiroid bu belirlemeyi vücudun diğer organlarının çalışma hızı, genetik olarak belirlenmiş kişisel bir hız ve hepsinin birleşiminden oluşan ortalama bir değer üzerinden gerçekleştiriyor. Eğer tiroid normalse metabolizma da normal, tiroid hormonu çok fazla ise metabolizma hızlı, çok azsa metabolizma yavaş olur.”

    İYOT EKSİKLİĞİ ÖNCELİKLİ NEDEN

    Guatr hastalığına neden olabilecek etkiler hakkında bilgi veren Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti: “Guatr dediğimiz tiroid bezinin her türlü büyümesi anlamına gelir. Ne şekilde büyümüş olursa olsun biz buna guatr diyoruz; tek başına büyüklüğü ifade eder, başka bir anlamı yoktur. Guatrın en yaygın ve önemli nedeni beslenmedeki iyot eksikliğidir. Eğer bir bölgede iyot eksikliği mevcutsa guatr da kaçınılmazdır. İyot eksikliği beyin gelişimi açısından da önemli bir sorundur. Örneğin yeni doğanlarda tiroidin çalışmadığı durumlarda beynin de gelişmediğini görüyoruz; bunlar da mental, zihinsel geriliğe neden oluyor. Bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi organlarına saldırdığı hastalıklar yani otoimmun hastalıklar da guatra yol açabilir. Haşimoto ve graves hastalıkları buna örnek olarak gösterilebilir. Bazen tiroidin içinde küçük topçuklar olabilir, bunlara nodül diyoruz. Nodül bugün Türkiye’de birçok hastanın sorunu. Bu nodüller ve tiroid içindeki büyüme faktörleri de guatrın nedenleri arasında yer alır.”

    DOĞAL GUATROJENLER

    Bayraktar, guatr oluşumunda seyrek nedenlerin de etki edebildiğine dikkat çekerek, “Bunların dışında sigara kullanımı, doğal guatrojen denilen bazı gıdalar, selenyum ve çinko eksikliği, duygusal stres, endokrin bozucu kimyasal maddeler ile sanayi atıklarında bulunan bazı maddeler, bazı ilaçlar, iltihaplı hastalıklar ve ailesel yatkınlık guatr oluşumunda etkili seyrek nedenler arasında sayılabilir. Mısır, soya, tatlı patates, keten tohumu, lima fasulyesi, karalahana, karnabahar, brokoli, şalgam ve hindistan cevizi doğal guatrojen gıdalar arasındadır. Bunlar guatr oluşumuna katkıda bulunabilecek gıdalar arasında yer alsa da tek başına alındıklarında tüketilen miktarda guatr yapmazlar. Ancak başka guatr yapan sebeplerle, özellikle iyot eksikliği ile beraber olduklarında etkileri artabilir” dedi.

    Tiroid hastalıklarının temelde iki grupta ele alındığının bilgisini veren Bayraktar, “Tiroid hastalıklarını ‘tiroid fonksiyon bozuklukları’ ve ‘tiroidin şekil bozuklukları’ olarak iki kategoride ele alabilir. Tiroid fonksiyon bozukluğunun da hipotiroid yani tiroid yetmezliği ve tiroid hormon fazlalığı anlamına gelen hipertiroid olarak ikiye ayırabiliriz. Şekil bozukluklarında ise tiroid büyümeleri veya nodüller ile tiroid kanseri olarak ikiye ayrılır. Bu iki grup birlikte veya tek başına da gelişebilir” diye konuştu.

    NASIL TEŞHİS EDİLİR?

    Tiroid hastalıklarının nasıl teşhis edileceğini anlatan Prof. Dr. Fırat Bayraktar, şu ifadeleri kullandı: “Hastanın şikayetleri değerlendirilir, hasta muayenesindeki özellikler incelenir. TSH, FT3, FT4 gibi tiroid fonksiyonları ölçülür. Gerekirse anti TPO, anti-T, TRAB istenir. Tiroid ultrasonu çekilir, nodül varsa takipler yapılır.; gerekirse tiroid sintigrafisi istenir. Hastanın göz sorunu varsa mutlaka bir göz hastalıkları uzmanının görmesi gerekir. Nodül varsa ve gerekiyorsa iğne biyopsisi yapılır.” Bayraktar, konunun daha net anlaşılması için katılımcılara tiroid ultrasonu örnekleri de gösterdi. Ardından Bayraktar aralarında tiroide bağlı hastalıklarla mücadele eden yurttaşların da bulunduğu katılımcıların sorularını cevapladı.

  • ESKİŞEHİR’DE KADINLAR İLMEK İLMEK ÖRÜYOR

    ESKİŞEHİR’DE KADINLAR İLMEK İLMEK ÖRÜYOR

    Tepebaşı Belediyesi’nin Belde Evleri’nde düzenlenen amigurumi kursuna katılan kadınlar, farklı teknikler öğrenerek birbirinden güzel bebekler örüyor.

    Tepebaşı Belediyesi, gerçekleştirdiği kurslar ile kent sakini kadınlar için eğitimler sunmaya devam ediyor.

    Belde Evleri’nde düzenlenen amigurumi kursu da Eskişehirli kadınların ilgisi ile devam ediyor. Çamloca Belde Evi’nde düzenlenen amigurumi kursuna katılan kadınlar, iplerden örgü bebekler yapıyor. Örgü iplerinden tığ ile örme tekniği öğrenerek bebekler ortaya çıkaran kadınlar, aynı zamanda sosyalleşmenin de keyfini çıkartıyor. Belde Evleri’nde verimli ve keyifli biçimde vakit geçirdiklerini belirten kadınlar, aldıkları kurslarda ürettikleri örgü bebekleri, açılacak sergilerde satarak aile bütçelerine de katkıda bulunuyor.

    Kursa katılan kadınlardan Emine Kaynar, “Belediyemizin bize böyle imkan sunduğunu öğrendim ve gelip kayıt oldum. Çok güzel geçiyor, çok severek geliyorum buraya. Güzel ürünler çıkarttıkça daha gelme isteğim artıyor. Belde Evlerinde diğer kurslara da geliyorum. Hocalarımız da çok iyi” dedi.

    Zeliha Aydemir, “3 senedir geliyorum. Çünkü çok memnunuz. Ahmet Ataç’ın bize sunduğu bu imkânları değerlendirmek bir kadın olarak çok mutluyum. Bunun değerini bilmemiz gerekiyor. Kadınların kendilerini eve kapatmaması gerekiyor. Belde Evlerinin bize hitap etmesi çok güzel. Güzel olduğu için de değerlendirmemiz gerekiyor. Bu fırsatlar ele alınmayacak fırsatlardı. Biz de elimizden geldiğince değerlendirip çevremize de anlatıyoruz” diye konuştu.

    Haşmet Kurnaz, “İnsanlık adına yararlı işler yaptırıyorlar. Evde çok canımız sıkılıyordu. Buraya geldik ve ürünler ortaya çıktıkça çok daha güzel oldu. Herkesin gelip katılmasını isteriz. Belediye başkanımıza da çok teşekkür ederiz böyle çalışmalar yaptığı için” ifadelerini kullandı.

     

  • ROJİN VE MEHMET ÖNDÜL ESENYURTLULARA UNUTULMAZ BİR GECE YAŞATTI

    ROJİN VE MEHMET ÖNDÜL ESENYURTLULARA UNUTULMAZ BİR GECE YAŞATTI

    Esenyurt Belediyesi’nin bu yıl ikincisini gerçekleştirdiği Kardeş Kültürler Festivali’nin üçüncü gününde Doğu Anadolu Gecesi düzenlendi. Gecede sahne alan Türk halk müziği sanatçıları Rojin ve Mehmet Öndül’ün söylediği türkülere Esenyurtlular hep bir ağızdan eşlik etti.

    İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarından dolayı Esenyurt Belediyesi’nin ertelediği 2. Kardeş Kültürler Festivali, Doğu Anadolu Gecesi ile devam ediyor. Esenyurt Kültür Merkezi’nde düzenlenen festivalde Türk halk müziğinin sevilen sanatçıları Rojin ve Mehmet Öndül sahne aldı. Yoğun katılımın olduğu konserde, sanatçıların söylediği türkülere Esenyurtlular hep bir ağızdan eşlik etti.

    “BURADA OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”

    Esenyurt’un kardeşlik bağlarına örnek bir ilçe olduğunu söyleyen sanatçı Rojin şöyle konuştu: “Bu tarz festivalleri çok değerli buluyorum ve her belediyenin yapması gerektiğini düşünüyorum. Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ve belediye çalışanlarına teşekkür ediyorum. Bu ülkenin renkleri, dilleri ve kültürü çok kıymetli. O anlamda da burada olmaktan gurur duyuyorum. Burada bugün birbirinden güzel şarkılar söyledik. Esenyurtlular birbirlerini sevsinler, barış içinde olsunlar, kardeşlikleri hiç bitmesin ve birbirlerini daha çok anlasınlar.”

    “BU FESTİVAL SAYESİNDE İNSANLAR BİR ARAYA GELİYOR”

    Yaptığı konuşmada barış ve kardeşliğin önemine dikkatçeken Mehmet Öndül, “Başta Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt olmak üzere bütün çalışanlara hürmetlerimi ve saygılarımı gönderiyorum. Bu festival sayesinde insanlar bir araya geliyor. Buna benzer festivallerin her zaman olması lazım. Programımız çok güzel geçti. Esenyurtlular,güzel türkülereeşlik ettiler. Programda emeği geçen herkese teşekkür ederim” diye konuştu.

     KONSERLER İLK GÜNKÜ HEYECANI İLE DEVAM EDİYOR

    Kardeş KültürlerFestivali kapsamında bu akşam Karadeniz Gecesi ezgileri ile bölgenin sevilen sanatçısı Ekin Uzunlar sahne alacak. Saat 20.00’de başlayacak olan program Esenyurt Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek.

     

  • YOZGAT’TA TOPRAKSIZ TARIM UYGULAMASI İLE YETİŞTİRİLEN DOMATESLER ROMANYA’YA GÖNDERİLİYOR

    YOZGAT’TA TOPRAKSIZ TARIM UYGULAMASI İLE YETİŞTİRİLEN DOMATESLER ROMANYA’YA GÖNDERİLİYOR

    SEYFİ ÇELİKKAYA

    Yozgat’ın Sorgun ilçesinde jeotermal kaynaklardan yararlanarak kurulan tesislerde yetiştirilen organik domates, Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. 30 dönümlük alanda kurulu tesiste 8 ay olan sezon içerisinde 750-800 ton arasında üretim yapıldığı kaydedildi.

    Yozgat’ın Sorgun ilçesinde 3 yıl önce kurulan ve jeotermal enerji ile ısıtılan serada, topraksız tarım uygulaması ile yılın 8 ay hormonsuz organik salkım domatesi üretiliyor. Seranın en büyük maliyetinin ısıtma olduğu, kömür ve doğal gaz ile ısıtmanın maliyeti artırmasına karşılık jeotermalin maliyeti düşürdüğü kaydedildi.

    “KIŞ SEZONUNDA HAFTADA BİR GÜN HASAT YAPILIYOR”

    Sorgun ilçesinde jeotermal enerji ile ısıtılan serada 3 yıldır üretim yaptıklarını belirten işletme sahibi 50 yaşındaki Tuncay Sarısu, şöyle konuştu:

    “Seramız 30 dönümdür. Burada yılın 8 ayı üretim yapılıyor, domatesimiz var, hasat yapılıyor, bu bir sezon sayılıyor. 8 ayda hedeflediğimiz tonaj 750-800 yüz ton arası. Yaptığımız hasadı da üretimi de yurt dışına ihraç ediyoruz. Şu anda da Romanya’ya gönderiyoruz. Tamamı Romanya ile bağlantımız var, haftada bir gün hasat yapılıyor, kış sezonunda. Yaz sezonunda iki ve üç gün oluyor, havalar ısındığı zaman. Domates güneşle-ışıkla yetişiyor genelde. Kışın da ısıtmayı jeotermal sıcak suyla ısıtıyoruz, topraksız seradır. Tohumu bizim kendimiz alıyoruz, fidecide yetiştiriyoruz. Fide şeklinde alındığında ilk ekimi yapıyoruz. 7’nci ayın 15’inde ektik, şu anda da iki ay, toplamda doksan gün oluyor, fide ve mahsul alma.  Yozgat, Sorgun’da yetiştiğimiz bu domateslerimiz, organik kesinlikle, herhangi bir hormonu olan bir şeyi yok. Zaten domatesi yendiğinde, kesildiğinde içinden belli, hormonu olanların içi beyaz oluyor. Bu lezzeti yiyenler biliyor zaten. Şu anda biz Sorgun’dan Avrupa’ya ihracat yapıyoruz.

    Bu domatesin cinsi Gülköy, ince kabuk diye geçer. Bunun tohumu ata tohumu diye biliniyor. Bu tohumu bizim kendimiz bizzat fideciye veriyoruz, fide yaptırıyoruz. Ekimini de kendimiz yapıyoruz. Herhangi bir karışım ve başka bir genetiğiyle oynanmış bir domates değil.”

    “ÜRETİM MALİYETİ TABİİ YÜKSEK”

    Seralarda üretim maliyetlerinin yüksek olduğuna dikkat çeken Sarısu, açıklamasını şöyle tamamladı:

    “Seramızda 46 kişi çalışıyor, 6 erkek 40 tane bayan çalışıyor. Sorgun gibi yerde böyle bir istihdam sağlanması, ev kadını zaten çoğunluğu, ailesine bütçesine desteği oluyor. Tamamı da Sorgunludur, buralıdır, buranın halkından. Üretim maliyeti tabi yüksek şu an için ilacı, gübresi, personeli, her şeyi fiyatlar yüksek. Seracıların yetiştirdiği domatesin maliyet hesabı gün be gün değişiyor ama biz ilk hasada başladığımızda yaptık, 23,800 kilosu bize maliyeti var. Çalışanlara asgari ücret ödeniyor, haftada bir gün izinler vardır. Gayet de güzel kurumsal bir çalışanlar da memnun. Biz de burayı üç yıl önce kurduk. Şu an çalışan personelimiz de üç yıldır yetiştirdik artık. Gayet de güzel, bu yıl için güzel verimler bekliyoruz.”

     

  • BODRUM’DA 60 PARKIN TOPLU AÇILIŞI YAPILDI. BAŞKAN ARAS: “BODRUM’U HAK ETTİĞİ DEĞERE KAVUŞTURACAĞIZ”

    BODRUM’DA 60 PARKIN TOPLU AÇILIŞI YAPILDI. BAŞKAN ARAS: “BODRUM’U HAK ETTİĞİ DEĞERE KAVUŞTURACAĞIZ”

     Bodrum Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan toplam 60 park düzenlenen törenle hizmete açıldı.

    Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğünce 2023 yılında proje hazırlığı ve yapımı tamamlanan, Peksimet Mahallesi, Kadıkales Gümüşlük Caddesi’nde bulunan Peksimet Parkı’ndaki açılış törenine Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, CHP Parti Meclis Üyesi Alkım Denizaslanı, belediye meclis üyeleri, başkan yardımcıları, birim müdürleri ile personelleri, Peksimet Mahalle Muhtarı Adnan Süzen, mahalle sakinleri, çocuklar ve basın mensupları katıldı. Program Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından açılışa katılamayan davetlilerin mesajlarının okunması ve konuşmalar ile devam etti.

    Açılış konuşmaları yapan CHP Parti Meclis Üyesi Alkım Denizaslanı ve Peksimet Mahalle Muhtarı Adnan Süzen, başta Belediye Başkanı Ahmet Aras olmak üzere parkın yapımında emeği geçen herkese teşekkür etti. 2019 yılından bugüne kadar yapılan çalışmalar sonucu 314 park ve yaşam alanını Bodrum’a kazandırdıklarını belirten Bodrum Belediye Başkan Yardımcısı Tayfun Yılmaz, “Bodrum, kişi başına düşen 8.1 metrekare yeşil alan miktarı ile Türkiye’de örnek teşkil etmektedir. Bundan sonraki süreçlerde de bu sosyal donatı alanlarını koruyarak 2024 yılından 2028 yılına kadar en uygun şekilde Bodrumluların hizmetine sunmaya devam edeceğiz” dedi.

    Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, gerçekleştirdiği açılış konuşmasında bir kent için altyapının önemli olduğunu, eğer altyapı olmazsa kentte yapılan diğer çalışmaların etkili olmayacağını vurgulayarak ilçedeki kanalizasyon ve arıtma tesisleri çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Belediye tarafından yapımı tamamlanan pazar yerleri, spor tesisleri, anaokulları ve kadın sığınma evi ile ilerleyen günlerde gerçekleştirilmesi planlanan diğer projelerden söz eden Belediye Başkan Aras, park yapımında emeği geçen herkese teşekkür ederek “Kararlıyız Bodrum’u hak ettiği değere kavuşturacağız” dedi.

    Yapılan konuşmaların ardından Başkan Aras katılımcılarla kurdele keserek toplu park açılışını gerçekleştirdi. Açılış töreni sonunda çocuklara çeşitli hediyeler dağıtılırken Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekiplerince de bahçe bitkileri fideleri dağıtıldı.