Kategori: Yurt

  • EDİRNELİ ESNAF: BULGARLAR OLMASA BİZİ ÇOK KÖTÜ DURUMLAR BEKLER

    EDİRNELİ ESNAF: BULGARLAR OLMASA BİZİ ÇOK KÖTÜ DURUMLAR BEKLER

    Bulgar turistler yaklaşık bir haftadır Edirne’ye gelmiyor. Edirne’de esnaf, Bulgarların geleceği günü bekliyor. Bulgar turistlerin Edirne’deki uğrak yerlerinin başında gelen Bostanpazarı’nda esnaflık yapan Ziya Yıldırım, “Şu anki iç piyasanın durgun oluşu, ekonominin bozuk olmasından dolayı, Bulgarlar olmasa bizi çok kötü durumlar bekler” dedi.

    Kur farkından dolayı Edirne’ye alışverişe gelen Bulgar turistler, şu günlerde şehre uğramıyor. Edirne esnafı, Bulgarların şehre gelmemesinden olumsuz etkilendi. Kapıkule’deki sıkışıklıktan dolayı turistlerin gelemediğini belirten esnaf, Bulgar turist gelmezse işlerinin kötü gideceğini söyledi.

    “BULGARLAR OLMASA BİZİ ÇOK KÖTÜ DURUMLAR BEKLER”

    İşlerinin durgun olduğunu belirten Ziya Yıldırım, “İşlerimizin durgun olmasının sebebi, yaz olması, gurbetçilerin geri dönmesi ve Bulgarların yaz tatile gitmelerinden dolayı. Geçen sene pandemi vardı, onu sebep olarak gösteriyorduk ama bu sene serbest gelip gidiyorlar. İşlerimiz sezon başındaki gibi hareketli değil. İyice düştü, yarı yarıya düştü. Arada Bulgar geliyor ama yeterli değil. Esnafa para bırakacak çoğunlukta müşteri yok. Bulgarlar geldiklerinde genellikle ihtiyaçları olan giyecek, yiyecek, her şey alıyorlar. Toptan alışveriş yapanlar da var. Şu anki iç piyasanın durgun oluşu, ekonominin bozuk olmasından dolayı, Bulgarlar olmasa bizi çok kötü durumlar bekler” diye konuştu.

    “‘KAPILARDAKİ YOĞUNLUKTAN DOLAYI GELEMİYORUZ’ DİYORLAR”

    Bostanpazarı esnafından Kemal Armutlu ise “Bulgar hareketliliği şu anda tamamen durdu. Temmuz, ağustos aylarında yurt dışından gelen gurbetçilerden dolayı Kapıkule’deki sıkışıklıktan, Bulgaristan’dan gelen müşterilerimiz uzun süre bekledikleri için gelemiyorlar. İşlerimiz de durdu. ‘Kapılardaki yoğunluktan dolayı gelemiyoruz’ diyorlar. Leva, neredeyse 9 lira oldu. Paraları değerli ama bir haftadır gelişleri iyice yavaşladı. Bu ayın 15’inden itibaren gurbetçilerin daha yoğun olacağı söyleniyor. Bu sessizlik daha iki ay sürecek gibi görünüyor. Temmuz, ağustos böyle geçecek gibi görünüyor” dedi.

     

    GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

    Detay

    Ziya Yıldırım

    Kemal Armutlu

     

  • MUDANYA BELEDİYESİ EKİPLERİNDEN BAYRAM BOYUNCA TEMİZLİK MESAİSİ

    MUDANYA BELEDİYESİ EKİPLERİNDEN BAYRAM BOYUNCA TEMİZLİK MESAİSİ

    Mudanya Belediyesi ekipleri, Kurban Bayramı süresince vatandaşlara daha iyi hizmet vermek amacıyla 4 gün boyunca yoğun mesai harcadı. Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, Fen İşleri Müdürlüğü, Ulaşım Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü ve Zabıta Müdürlüğü ekiplerine özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

    Kurban Bayramı öncesinde Mudanyalıların kurbanlarını sağlıklı, temiz ve hijyenik ortamda kesmeleri için kurban satış ve kesim yerlerinde denetim ve temizlik çalışmalarını gerçekleştiren Mudanya Belediyesi, 4 gün süren bayram boyunca ilçe genelinde geniş çaplı temizlik mesaisi yaptı.

    Kurban Bayramı süresince Zabıta Müdürlüğü ekipleri denetimlerini sıklaştırırken, satış ve kesim yerlerinin boşaltılmasının ardından Fen İşleri Müdürlüğü, Ulaşım Müdürlüğü ve Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri iş makineleri yardımıyla kurban atıklarını temizledi.

    Bayram mesaisindeki tüm personele özverili çalışmalarından dolayı teşekkür eden Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, “Hemşehrilerimizin Kurban Bayramı’nı sorunsuz geçirmeleri için bayram süresince Fen İşleri Müdürlüğü personelimiz, Temizlik İşleri Müdürlüğü personelimiz, Zabıta Müdürlüğümüz vardiyalı olarak görev yaptı. Çevre ve görüntü kirliliği yaşanmaması adına hemşehrilerimizden gelen talepleri de karşıladık. Her zaman olduğu gibi bu bayramda da görevimizin başındaydık. Tertemiz Mudanyamızda bayramımız da tertemizdi. Uyarılarımıza özen göstererek görevlilerimizin işini kolaylaştıran duyarlı tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum” diye konuştu.

     

  • AKSARAYLI PERDECİ: GEÇEN SENE 200-250 BİNE OLAN EVLİLİK, ŞU AN 500 BİN OLDU

    AKSARAYLI PERDECİ: GEÇEN SENE 200-250 BİNE OLAN EVLİLİK, ŞU AN 500 BİN OLDU

    KEMAL ONUR ATALAY

    Ekonomik kriz nedeniyle yüzde 100’ü aşan fiyat artışları yüzünden düğün maliyeti de katlandı. Evlenmek isteyen çiftler, artan maliyetler nedeniyle zorlanıyor. Aksaray’da perdecilik yapan Ertan Tekden, “Geçen sene 200-250 bine olan evlilik, şu an 500 bin oldu” dedi.

    Evlilik maliyeti, ekonomik kriz nedeniyle son bir yılda yüzde 100-200 aralığında arttı. Evlenmek isteyen çiftler de esnaf da sıkıntıya girdi.

    “GURBETÇİLERİ BEKLİYORUZ, ÇÜNKÜ ŞU AN KENDİ MEMLEKETİMİZDEKİ İNSANLARDA PARA YOK”

    Aksaray’da çeyiz eşyası satan Bayram Çelik, bu yıl istedikleri gibi ürün satamadıklarını, gurbetçileri beklediklerini belirterek şunları söyledi:

    “Çeyizlik ürün, kına malzemesi, her şey var bizde. Beş yıldır bu işi yapıyorum, burada üç tane mağazam var. Evlenecek vatandaşın, ortalama sadece çeyizlik açısından 5 bin lira tutar, 4 bin lira tutar, alacağı ürüne göre değişir, kalitesine göre değişir. Kına malzemeleri ortalama 600-700 liradan başlar, bin 500 liraya kadar tutar. Genellikle müşterilerimiz orta kalite ürünleri tercih ediyor. Ne çok pahalı ne çok ucuz, orta kaliteli ürünler daha çok gidiyor şu an. Bu sene istediğimiz gibi değil, yavaş, çünkü fiyatlar çok yüksek, alım gücü düştü ister istemez. Fiyatlar müşterileri de etkiledi ama gurbetçileri bekliyoruz, çünkü şu an kendi memleketimizdeki insanlarda para yok. Alım gücü düştüğü için insanlar üç tane alacağına bir taneyi zor alıyor, onun için bizim hedefimiz şu an gurbetçiler.

    “BİRÇOK ESNAF KAPATABİLİR”

    Düğünü olan vatandaşların işi sadece çeyizle bitmiyor ki. Altını var; bileziği, çeyizi, tenceresi, tabağı derken şu an bir düğün masrafı 400-500 bin liraya patlıyor. Kolay değil yani 400-500 bin lirayı, hemen her şeyi bir anda hazırla. Geçen sezon çok iyiydi ama bu sezon baktığımızda, geçen sezon ile arasında fiyat olarak dağlar kadar fark var. Geçen sene adam gelip bin liraya her şeyini alırken şimdi 5 bin liraya alamıyor. Çünkü her şeye yüzde 200-300 zam geldi. Elektriği var, doğal gazı var, malzemesi var, kirası var. Biz, dükkan kirasını euro bazında ödüyoruz. Geçen sene 60-70 bin liraydı dükkan kirası, şu an 150 bin lira. Bir anda 70 bin lira zam geldi mesela. Bu da ister istemez hem müşteriyi hem bizi etkiliyor. Bu sene zor, gerçekten zor. O kadar zor ki birçok esnaf kapatabilir, çünkü dediğim gibi alım gücü çok düştü.”

    “KENDİ KÂR MARJIMIZDAN FEDAKARLIK YAPIYORUZ”

    Sattığı ürünlere en az yüzde 100 oranında zam geldiğini belirten perdeci Ertan Tekden ise şöyle konuştu:

    “Gurbetçilerin gelmesi ile birlikte biraz daha hareketleneceğini düşünüyoruz. Her sektörde olduğu gibi bizim perde sektöründe de fiyatlar aşırı yüksek, maliyetlerimiz çok arttı. İşçi giderlerimiz olsun kargo, nakliye giderlerimiz olsun her şey… Hepsi üst üste biniyor ama elimizden geldiği kadar kendi kârımızdan fedakarlık yaparak müşterilerimizi memnun edip gönderiyoruz. En az yüzde 100 bazı gruplarda, mekanik gruplarda yüzde 100’ün üzerinde zam var. Geçen sene ben, 50 liraya sattığım storu şu anda 150 liraya satıyorum, yüzde 200 oranında bir zam var. Tülde, güneşlikte yüzde 100 bir artış var ama biz elimizden geldiğince sübvansiyon yapıyoruz, çünkü öbür türlü diğer işi de yapamıyoruz. En azından kârımızdan fedakarlık yapıyoruz, o müşteriyi buradan çıkarmamak için elimizden geleni yapıyoruz.

    “KENDİ KENDİMİZE YETECEK BİR DURUMUMUZ OLSA ŞU AN NE KRİZ OLUR NE BİR ŞEY”

    Zorlanıyoruz. Maksadımız, müşteri de memnun olsun biz de memnun olalım. Onlar bizden alışveriş yaptığı zaman biz de üç beş kuruş ekmek paramızı kazanıyoruz. Bir pantolon almaya gittiğinizde de markete gittiğinizde de ikiye katlamış. Bizim burada da böyle, çünkü ham maddemiz petrol ve dolara endeksli. Dolar geçen yıl 8 liraydı, şu anda 16 küsur. Dolar ikiye katlamış ve böyle olduğu için de insanlar diyor ki ‘Biz dolarla mı yaşıyoruz, dolar mı kazanıyoruz’. Bir zamanlar bir ekonomi bakanımız vardı, ‘Dolar mı kazanıyorsun’. Hayır, dolar kazanmıyoruz ama dolar harcıyoruz. Alırken dolarla alıyoruz çünkü biz ithal ettiğimiz bütün ürünleri, petrol olsun, başka bir şey olsun. Biz tamamen dışarı bağımlıyız, ondan dolayı zaten bizim sıkıntılarımız var. Kendi kendimize yetecek bir durumumuz olsa şu an ne kriz olur ne bir şey.

    “YEDİĞİMİZİ YAŞANTIMIZI KÂR OLARAK DEĞERLENDİRİYORUZ”

    Yanımda kimse çalışmıyor, bir oğlum var, bana yardım ediyor. Önceden kendi yanımızda adam çalıştırıyorduk, şu anda çalıştıramıyoruz. Şu an asgari ücret 5 bin 500, sigortası ile birlikte 7 bin 500, yediği içtiği 10 bin lira. Fason diktiriyoruz ve maliyetlerimizi kısmak zorundayız. Geçen sene 200 lira gelen elektrik faturam, şu anda 600 lira geliyor; üç katı. Doğal gazda ise geçen yılla 2-2,5 katı bir artış var. Zaten geçen sene ile bu sene arasında bir şeyi hesap etmemiz de mümkün olmuyor. Çünkü her şey ikiye katlamış, hayat standartları yükselmiş. Birikim yapamıyoruz, karnımız doyuyor, yediğimizi yaşantımızı kâr olarak değerlendiriyoruz. Zaten bu şartlarda Türkiye’de birikim yapmak mümkün değil yani. Hamdolsun, Allah bu günlerimizi aratmasın, çünkü daha kötü günler bizi bekliyor. Yani ‘Gözümün içindeki ışığa bak’ demekle olmuyor. Allah tüm Türkiye’nin, esnafın, vatandaşın yardımcısı olsun, özellikle yeni evlenecek çiftlere yardımcı olsun. Geçen sene 200-250 bine olan evlilik, şu an 500 bin oldu.”

    “BİR METRE YOLLUK  700-800 LİRA. 5-6 METRE ALACAK, BİR ASGARİ ÜCRET VERECEK”

    Halıcı Sait Solak da “Aşağı yukarı 2014 yılından beri halı sektöründeyim. Yeni evlenecek çiftlerin ortalama halı masrafları, tavsiye üzerine 7 bin ile 10 bin arası değişmektedir. 10 ile 25 bin arasında da değişebiliyor. Ama herkesin bütçesi ayrı. 7 bin 500 liraya da halı verebiliyoruz komple eve, 10 bine, 25 bine de verebiliyoruz. Bir metre yolluk 700-800 lira. 5-6 metre alacak, bir asgari ücret verecek” dedi.

  • ASKİ’DEN ANKARA ÇAYI’NDA KURBAN ATIĞI VE ÇÖP TEMİZLİĞİ

    ASKİ’DEN ANKARA ÇAYI’NDA KURBAN ATIĞI VE ÇÖP TEMİZLİĞİ

    ASKİ Genel Müdürlüğü, vatandaşlar tarafından Ankara Çayı’na atılan kurban atıkları ve çöplerin temizliği için yoğun mesai harcıyor. Dere yataklarına atılan atıkların atık su ve yağmur suyu hatlarını tıkaması nedeniyle harekete geçen ekipler, 15 kilometrelik alanda 2 iş makinesi, 2 kamyon ve 10 personel ile atık temizliği gerçekleştiriyor.

    ASKİ Genel Müdürlüğü tarafından bayram öncesi yapılan uyarılara rağmen dere yataklarına atılan kurban atıkları için temizlik seferberliği başlattı.

    Atık su ve yağmur suyu hatlarını tıkayan kurban atıklarını bertaraf etmek için harekete geçen ASKİ ekipleri, Ankara Çayı’nda da temizlik çalışması yapıyor.

    TOPLUM SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR

    Vatandaşlardan gelen şikâyet üzerine Ankara Çayı’nda oluşan çevre kirliliği ve kötü kokular nedeniyle çalışma başlatan ASKİ Keçiören Bölge Müdürlüğü ekipleri,  15 kilometrelik alanda kurban ve çöp atığı temizliği yapıyor.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi bir taraftan Kurban Bayramı sonrasında Başkent’in dört bir yanında ilaçlama ve dezenfeksiyon işlemlerini aralıksız sürdürürken bir yandan da dere yatağı, yağmur suyu ve atık su hatlarına bilinçsizce atılan kurban atıklarını temizlemeye devam ediyor.

    Toplum sağlığını tehdit eden atıklar için ASKİ’ye bağlı 10 personel, 2 kamyon ve 2 iş makinesi ile Baraj Mahallesi Fruko Köprü üstünde dereye atılan atıkların sürüklenerek tarihi Akköprü üzerinde yer alan Ankara Çayı’nda birikmesini önlemeye çalışıyor.

  • VAHAP SEÇER, İLÇE ZİYARETLERİNİ ERDEMLİ İLE SÜRDÜRDÜ

    VAHAP SEÇER, İLÇE ZİYARETLERİNİ ERDEMLİ İLE SÜRDÜRDÜ

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Kurban Bayramı’nda başladığı ilçe ziyaretlerine Erdemli ile devam etti. Erdemli Çiriş Mahallesi ile başladığı ziyaret turunu; Arslanlı, Aydınlar, Güzeloluk, Harfilli, Güneyli, Akpınar ve Evdilek Mahalleleri ile sürdüren Başkan Seçer, bölge halkının istek ve taleplerini dinledi. Başkan Seçer’le birlikte Erdemli’nin mahallelerini ziyaret eden eşi Meral Seçer, buradaki kadınlarla sohbet etti.

    Başkan Seçer’e gezi boyunca CHP Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, CHP Erdemli İlçe Başkanı Ahmet Dursen Şahin, CHP Yenişehir İlçe Başkanı Tayar Tahiroğlu, CHP Tarsus İlçe Başkanı Av. Ozan Varal, Meclis üyeleri ile Büyükşehir Belediyesi ve MESKİ bürokratları da eşlik etti.

    “BELEDİYE SİZİN KALBİNİZE GİRMEK İÇİN VAR”

    Erdemli ziyaretinde, bayram tatilini fırsat bilerek vatandaşlarla daha çok zaman geçirmek istediklerini belirten Başkan Seçer, “Siyasetçi vatandaşın içinde olacak. Biz kendimize, hizmetlerimize, niyetimize, zihniyetimize, çalışma azmimize güveniyoruz. Onun için de vatandaşla beraber olmaktan, sokakta olmaktan, onlarla oturup konuşmaktan çok mutlu oluyoruz. Bir siyasetçinin mutluluğu, vatandaşından aldığı teşekkür ve hayır duasıdır” dedi.

    Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, 16 bin kilometrekare alana hizmet yapma mücadelesi içerisinde olan, çalışkan bir belediye olduğunu vurgulayan Başkan Seçer, “Gece, gündüz, yağmur, çamur, kar, kış, bayram, seyran demeden çalışmak zorundayız. Çok hizmet yapmak durumundayız. Aciz insanların düştüğü duruma düşüp, bahane üretemeyiz. Çünkü, güçlü bir belediyeyiz ve onun başındaki belediye başkanı, sizin adınıza sapasağlam orada görevini yapmaya devam edecek. Bizler, böyle bir kente hizmet etmekten gurur duyuyoruz. Belediye, sizin kalbinize girmek için var. Belediye sizin her şeyiniz, aileniz. Sakın ola ki, bizi ailenin dışında biri olarak görmeyin. Kendinizi, bize yakın görün” diye konuştu.

    “BİRÇOK ZORLUKLA KARŞILAŞSAK DA HİZMETLERİMİZİ GEREKTİĞİ GİBİ YAPIYORUZ”

    Mersin’in ve tüm Türkiye’nin daha iyi noktalara gelebilmesi için çok çalışılması gerektiğini vurgulayan Başkan Seçer, “Mersin’in daha iyi noktalara gelmesi için, çok daha fazla çalışmamız lazım. 81 vilayette hizmet eden insanların, halka hizmet eden insanların bu anlayış içerisinde olması lazım. Bizim belediyelerimiz tüm Türkiye’de çalışıyor. Birçok zorlukla karşılaşsak da, hizmetlerimizi gerektiği gibi yapıyoruz. Aynı şekilde çalışmaya da devam edeceğiz” dedi.

    Kent genelindeki muhtarlarla olduğu gibi, Erdemli’ye bağlı mahallelerin muhtarlarıyla da iletişimlerinin son derece iyi olduğunu aktaran Başkan Seçer, muhtarların Büyükşehir Belediyesi’nde her zaman taleplerini dinleyecek yetkili bulabildiğini vurgulayarak, “Muhtar; vatandaş ve belediye arasında bir köprüdür. Muhtar ne kadar başarılı ise, hizmetler de o kadar iyi gelir. Bu sayede biz de başarılı oluruz” diye konuştu.

    “MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DÜZLÜĞE ÇIKTI”

    Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin her anlamda güçlü olduğunu belirten Başkan Seçer, şöyle devam etti:

    “Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni devraldığımız günden bugüne çok şey değişti. Her şeyden önce Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin kasası ve muhasebesi artık daha düzenli. Parayı kontrollü harcıyoruz. Bir taraftan geriden gelen 3 milyar liralık borcu öderken, diğer taraftan 3 yıldır önemli hizmetler yapıyoruz. Şu anda Türkiye’deki belediyeler içerisinde mali disiplinini sağlamış, kendi koşullarına göre en takdire şayan belediyelerden biridir Mersin Büyükşehir Belediyesi.” 

    Bir belediye başkanının parayı israf etmeden kullandığı taktirde, sıkıntısız hizmet yapabileceğini vurgulayan Başkan Seçer, “Çalmazsan, çaldırmazsan bir de israf etmezsen, bir süre sonra düze çıkarsın. Çok şükür 3 yıl geçti. Şu anda Mersin Büyükşehir Belediyesi düzlüğe çıktı. Kimseye de muhtaç değiliz. Birçok belediye sıkıntı yaşıyor, ama Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin programları tıkır tıkır işliyor. Demek ki akılcı yönetim, akıllı yönetim, israf etmeden yönetim işi çözüyor” dedi.

    “MERGİN KÖPRÜSÜ’NE BİR ŞARKI YAPMAK LAZIM. 50 YILDIR HİKAYE OLMUŞ”

    Büyükşehir Belediyesi tarafından Erdemli’ye yapılan hizmetleri anlatan Başkan Seçer, bölge halkının yıllardır çilesi haline gelen Mergin Köprüsü’nü bitirdiklerini kaydederek, “Aslında Mergin Köprüsü’ne bir şarkı yapmak lazım. 50 yıldır hikaye olmuş. Seçim öncesi muhtarlarla yaptığım toplantıda, herkes Mergin Köprüsü’nün durumunu aktardı. Göreve geldikten sonra, bütün üreticilerin kullandığı bu köprüyle ilgili sıkıntıyı çözdük ve bitirdik. Böylece bu bölgedeki üreticilerin 50 yıllık hayalini gerçekleştirdik. Ayrıca 13 yıldır bitirilemeyen Erdemli Hali’ni de, çok kısa süre içerisinde tamamlayacağız” diye konuştu.

    “BU BÖLGEDE VATANDAŞLARIMIZ SUYU YÜZDE 75 İNDİRİMLİ KULLANIYOR”

    Sulama suyunun tonunu 6 liraya kullandığını söyleyen bir vatandaşa cevaben Başkan Seçer, “Sulama suyu bize ait değil. İçme suyu ücreti konusunda ise Arslanlı, Aydınlar, Güzeloluk, Güneyli ve Evdilek gibi yerleşim bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımız, merkezdeki vatandaşlarımıza göre suyu yüzde 75 indirimli kullanıyorlar. MESKİ, her noktaya temiz içme suyu götürmek için mücadele ediyor. MESKİ, Türkiye’de Sular İdaresi içerisinde gerçekten örnek kurumlardan biri” dedi.

    Vatandaşların mezarlıklarla ilgili taleplerini de değerlendiren Başkan Seçer, “Mezarlık konusu, 2022 yılında yapılacak iş kapsamında öne alındı. Bu yıl içerisinde Erdemli bölgesinde 60 mahallemizdeki mezarlıkların çevre çiti, musalla taşı, sundurma gibi ihtiyaçlarını tamamlayacağız” diye konuştu.

    “HER BELEDİYE KENDİ GÖREVİNİ HAKKIYLA YAPACAK”

    Vatandaşların yolla ilgili taleplerini de dinleyen Başkan Seçer, kendilerine ait olmayan yol ağına müdahale edemeyeceklerini söyledi. Bu konuda ilçe belediyelerini göreve davet eden Başkan Seçer, “Herkes görevini yapacak. İlçe belediyesi buradaki sorunu görecek ve gereğini yapacak. Tarsus’taki de öyle, Anamur’daki de öyle, Aydıncık’taki de öyle. Yani CHP’lisi de, AK Partilisi’ de, MHP’lisi de öyle. Bütün belediye başkanları, kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili görevlerini hakkıyla yapacak” dedi.

    İlçe belediye başkanlarına seslenen Başkan Seçer, sorumluluk alanları konusunda vatandaşın doğru bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: 

    “Buradan bütün ilçe belediye başkanlarına sesleniyorum; bürokratlarımız kendi görev alanlarında görevlerini hakkıyla yapsın. Ben kendi bürokratlarımı uyarıyorum. Benim hiçbir bürokratım kendi görev alanımızla ilgili yalan söyleyip de ‘burası ilçenin’ diyemez. Dediği anda tespit eder, görevine son veririm. İlçe belediye başkanları da benim gösterdiğim hassasiyeti göstersin ki, halk mağduriyet yaşamasın. Ben arkadaşlarıma talimat verdim. Zaten bize ait olan grup yolları yapılıyor. Köy merkezinde çok elzem olan, bizi de fazla yormayacak yerleri de -görevim olmadığı halde- vatandaşımız mağduriyet yaşamayın diye yapabilirim. Fakat ilçe belediyeleri, kendi görev alanlarıyla ilgili vatandaşa yanlış bilgi vermesin.”

    EVDİLEK’TE YÖRÜKLER BAŞKAN SEÇER’İ COŞKUYLA KARŞILADI

    Başkan Seçer, Erdemli ziyaretinin son durak noktası olan Evdilek’e varmadan önce bir ailenin Yörük çadırına uğradı. Başkan Seçer, Evdilek’te yöreye özgü halk dansı ile karşılandı. Yörüklerin her zaman yanında olmaya devam edeceğini söyleyen Başkan Seçer, Yörük kadınlarının taşı sıksa, suyunu çıkaracak kadar çalışkan ve azimli olduğunu belirtti. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi ile kadınlara her anlamda destek olduklarını belirten Başkan Seçer, kurulan üretici stantları ile de kadınların ekonomiye katılmasını sağladıklarını kaydetti.

    MUHTARLARDAN BAŞKAN SEÇER’E TEŞEKKÜR

    Çiriş Mahalle Muhtarı Necat Şahin, Arslanlı Mahalle Muhtarı Caner Ünal, Aydınlar Mahalle Muhtarı Ömer Cırık, Güzeloluk Mahalle Muhtarı İbrahim Doğan, Harfilli Mahalle Muhtarı Musa Poyraz, Güneyli Mahalle Muhtarı Halil Sapmaz, Akpınar Mahalle Muhtarı Mehmet Serin ve Evdilek Mahalle Muhtarı Durhasan Eser; mahallelerindeki ulaşım, MESKİ, yol yapım, ilaçlama, evde sağlık ve bakım gibi çalışmalarından memnun olduklarını belirterek, Başkan Seçer’e teşekkür ettiler.

     

  • ANKARA BÜYÜKŞEHİR’DEN GENÇ TASARIMCILARA FİNAL ÖDEVİ İÇİN ATÖLYE VE MALZEME DESTEĞİ

    ANKARA BÜYÜKŞEHİR’DEN GENÇ TASARIMCILARA FİNAL ÖDEVİ İÇİN ATÖLYE VE MALZEME DESTEĞİ

    Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Söğütözü Yerleşkesi’nde bulunan teknik atölyesinin kapılarını Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü ikinci sınıf öğrencilerine açtı. Genç tasarımcılar Ürün Tasarım dersi final ödevleri için ekonomik ömrünü tamamlamış dönüşüme uygun malzemeleri kullanarak parklar ve sokak hayvanları için özgün tasarıma sahip ürünlerin prototipini üretti. 110 öğrenci tarafından yapılan tasarımlardan uygun görülenler ABB’ye ait parklara yerleştirilecek.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, bir yandan üniversitelerle iş birliği yaparken bir yandan da öğrencilere destek olmayı sürdürüyor.

    ABB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı, Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü ikinci sınıf öğrencilerinin ‘Ürün Tasarımı’ dersi final sınavlarına ev sahipliği yaptı. ABB’nin Söğütözü Yerleşkesi’ndeki teknik atölyeyi kullanan 110 öğrenci, ekonomik ömrünü tamamlayan malzemeleri tekrar dönüştürerek özgün tasarımlara imza attı.

    TASARIMLAR ÖĞRENCİLERDEN MALZEMELER BÜYÜKŞEHİRDEN

    Gençlerin fikirlerini önemsediklerini ve atölye çalışmaları için lojistik destek sağladıklarını belirten Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Tolga Kepir, şu bilgileri verdi:

    “Gazi Üniversitesi öğrencileri ile beraber parklarımızda ekonomik ömrünü tamamlamış bank, oyuncak gibi donatıları yeniden elden geçirerek işlev kazandırdık. Aynı zamanda öğrencilerin dönem ödeviydi ve onlar da böylece projelerini gerçekleştirmiş oldular. Bu ürünlerden hocalarımızla birlikte seçtiklerimizi ABB’ye ait parklarda değerlendireceğiz.”

    ÖĞRENCİLERİN TASARIMLARI BAŞKENT PARKLARINI SÜSLEYECEK

    Hurda ve atıl malzemelere estetik dokunuşlar yaparak yepyeni bir form kazandıran gençler, Başkent parkları için de özgün tasarımlar hazırladı.

    Dönem sonu projelerini tamamlamak için bir araya gelen öğrenciler, malzemeleri kendi hayal güçleriyle birleştirerek kesme-doğrama işinden kaynağa, boyamadan şekil vermeye kadar birçok işi büyük bir titizlikle gerçekleştirdi. Banklardan oturma grubuna, oyun elemanlarından sokak hayvanları için mama ve su ünitesine kadar gruplar şeklinde ekip çalışmasıyla 36 ürün ortaya çıkarıldı.

    Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Güçlü Yavuzcan, Prof. Dr. Aydın Şık, Dr. Öğretim Üyesi Murat Önder, Araştırma Görevlisi Saygın Yücekule, Hande Kutbay, Öğretim Görevlisi Barış Gür ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Tolga Kepir’den oluşan jüri tasarımları değerlendirerek not verecek. Proje kapsamında uygun görülen tasarımların bir kısmı olduğu gibi bir kısmı da revizyon edilerek daha sonra ABB’ye ait parklara yerleştirilecek.

    Öğrenciler ve öğretim üyeleri hem final ödevleri için mekânsal destek hem de malzemeler konusunda lojistik destek sağlayan Büyükşehir Belediyesi’ne şu sözlerle teşekkür etti:

    -Prof. Dr. Güçlü Yavuzcan: “Özellikle sokak hayvanlarına yönelik çok proje geliştirdik. ABB ile iletişime geçtik ve ellerinde çok fazla atık malzeme olduğunu ve bunları öğrencilerin değerlendirebileceğini, bunlarla ilgili park donatıları ve sokak hayvanları için ürünler geliştirebileceğimizi söylediler. Bu çalışmamız çok anlamlı oldu ve öğrencilere çok büyük bir sinerji kazandırdı. Büyükşehir Belediyesi böyle bir imkânı sunduğu için çok mutluyuz. Öğrencilerimiz Ankara’nın parklarına kendi tasarım ve katkılarını sunmuş oldular.”

    -Prof. Dr. Aydın Şık: “Biz ders kapsamında fakültemizde yeterince alan ve malzeme bulamadığımız için özellikle de amacımız atık malzeme olduğu için burayı düşündük. Buraya ilk geldiğimizde ABB her türlü imkânı sağlayacağını, hatta 110 tane öğrencimiz olduğunu söylediğimizde ‘bizim için öğrenci sayısı önemli değil biz buradaki malzemelerin kullanılmasını, parklarımızda ve diğer boş alanlar için malzemelerin değerlendirmesini istiyoruz’ dediler.”

    -Şule Boz: “Grup arkadaşlarımla tematik parklar için insanlar ve hayvanların aynı anda dinlenebileceği bir bank tasarladık. Gerçekten çok güzel bir süreçti, burada üretimi öğrendik.”

    -Toygan Göçmen: “Bizim ürünümüz müzik platformu. Geri dönüştürülebilir malzemelerden park donatısı yapmak için buradayız. Platformda müzik enstrümanları var. Bunlarla toplumu müziğe yaklaştırmayı düşünüyoruz. Kendi ürünlerimizin parklarda yer alacağını öğrenince çok mutlu olduk.”

    -Fatih Mert Ermen: “Parklarda genelde insanlar 2 veya 3 kişi bir arada oturabiliyor. Biz dışarıdan 1 kişi geldiğinde 3 kişiyi rahatsız etmeden onlara arkası dönük şekilde oturacak bir ürün tasarladık.”

    -Esra Akkurt: “Atölyede çalışan ustalardan daire başkanımıza kadar herkes bizimle çok ilgilendi. Güzel bir deneyim oldu, teşekkür ederim.”

     

  • “MUNZUR KİTAP GÜNLERİ” BAŞLADI

    “MUNZUR KİTAP GÜNLERİ” BAŞLADI

    HÜSNİYE KARAKOYUN

    Tunceli Belediyesi ile Yay-Koop ortaklığıyla düzenlenen ‘Munzur Kitap Günleri’ başladı. 84 yayınevinin katılacağı açıklanan ve “Kitapla Yaşa, Kitapla Yaşat” sloganıyla düzenlenen Munzur Kitap Günleri 7 gün boyunca devam edecek.

    Tunceli merkezdeki Yeraltı Çarşısı üzerinde 13- 20 Temmuz arasında düzenlenecek etkinliğin açılış konuşmasını Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu yaptı.

    “PEK ÇOK YAZARI, SUSTURMAK, SİNDİRMEK İÇİN CEZA KANUNUNUN ÇEŞİTLİ MADDELERİ KULLANILIYOR”

    Tuncelilerin okuma-yazma oranına vurgu yapan Maçoğlu şunları söyledi;

    “Günümüz dünyasında bir yandan, çeşitli teknolojik gelişmelerle bilgiye erişim oldukça kolaylaştı. Diğer yandan ise korkunç bir bilgi kalabalığı söz konusu. Ayrıca ifade özgürlüğü, yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan pervasız baskılar sürüyor. Kitapları yasaklamak, yakmak, yazarları öldürmek, hapse atmak, sürgüne göndermek gibi uygulamalar hiç de yabancı olmadığımız konular. Pek çok yazarı, susturmak, sindirmek için ceza kanununun çeşitli maddeleri kullanılıyor. Onlarca yazar ve gazeteci mahkemelerde yargılanıyor, mahkûm ediliyor. Bu ortamda artık sadece okumak yetmiyor arkadaşlar. Okuduğunu eleştiri süzgecinden geçirmek gerekiyor.”

    TÜRKİYE’DE EN ÇOK KİTAP OKUYAN ŞEHİRLER ARASINDA İLK SIRADA

    Bireysel gelişim ile birlikte toplumsal gelişim için de okuma kültürünün yaygınlaştırılması gerektiğini ifade eden Maçoğlu, “Dersim’de bu kültürün olumlu bir seyirde olduğunu biliyoruz. Yapılan kimi çalışmalarda Dersim, Türkiye’de en çok kitap okuyan şehirler arasında ilk sırada yer alıyor. Araştırmalara göre Dersim’de en sevilen yazarlar arasında Muzaffer Oruçoğlu, Mehmet Uzun, Nazım Hikmet ve Yaşar Kemal gibi yazarlarımız bulunuyor. Ancak ne yazık ki Dersim’de bugüne dek kitap günleri düzenlenmiş değil. Bu bakımdan bizler Dersim halkını ilk kez kitap günleri ile buluşturmanın mutluluğunu duyuyoruz. Tüm Dersim halkına keyifli okumalar diliyoruz” dedi.

    “YAYINCILAR DA EKONOMİK KRİZDEN NASİBİNİ FAZLASIYLA ALIYOR”

    İnsanın var oluş ve ilerleme sebebi olan kültürü oluşturmak adına bu tür çalışmaların çok önemli olduğunu söyleyen Yayıncılar Kooperatifi Başkanı Elif Akkaya, “Türkiye bugün çok büyük bir ekonomik kriz içerisinde, yayıncılar da ekonomik krizden nasibini fazlasıyla alıyor. Dersim yüzyıllardır diliyle, kültürüyle, doğasıyla direnen ve bu direnişiyle de ülkede okuma yazma oranı en yüksek şehir olması nedeniyle burada olmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu.

    Açılış etkinliğinde ‘Hapisteki Yazarlardan Mektup Var’ başlığıyla yapılan panelde Tayfun  Kahraman, Alp Altınörs, Resul Sarıgül ve Cengiz Sinan Çelik’in mektupları okundu. Gültan Kışanak’ın mektubunun ise hapishane yönetiminin engellemeleri nedeniyle etkinliğe ulaştırılamadığı açıklandı. Bunun yerine Gülten Kışanak’ın ‘Kürt Siyasetinin Mor Rengi’ isimli kitabının önsözünden bir pasaj okundu.

    “BİZ HALA ORTA ÇAĞ ARIZASI İLE BAŞ BAŞA VE MÜCADELE EDİYORUZ”

    Tele 1 TV Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ da ‘Türkiye Nereye Gidiyor’ konulu panelde konuştu. Gazeteci Yanardağ, Türkiye’nin durumuna dair “Biz hala Orta Çağ arızası ile baş başa ve mücadele ediyoruz” tanımlamasını yaptı. Cumhuriyet öncesi ve sonrası tartışmalarına da atıfta bulunan Yanardağ, Türkiye’nin bugünkü durumunu değerlendirirken, çeşitli filozoflardan alıntılar yaptı. Yanardağ, “Ülkede zaman zaman sokak röportajlarında vatandaşın ‘Yandık, bittik, tarım bitti’ şeklindeki cümlelerine rağmen, ‘Oyunu kime vereceksiniz?’ sorusuna ise ‘Ak Parti’ diye yanıt veriyor. Sanırsınız ki bu pahalılığı Mars’tan, Venüs’ten gelenler yapmış. Pazarda alışverişe gelmiş kadın pahalılıktan CHP’yi sorumlu tutuyor. Anlaşılır şey değil” dedi.

     

  • AVRUPA PLAJ VOLEYBOLU ŞAMPİYONASI EFES SELÇUK’TA BAŞLADI

    AVRUPA PLAJ VOLEYBOLU ŞAMPİYONASI EFES SELÇUK’TA BAŞLADI

    U20 Plaj Voleybolu Avrupa Şampiyonası Efes Selçuk Pamucak Sahili’nde başladı. Avrupa’nın en iyi U20 oyuncularının mücadele edeceği şampiyona, 17 Temmuz’da sona erecek.

    Efes Selçuk Belediyesi ev sahipliğinde Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF) ve Avrupa Voleybol Konfederasyonu iş birliğiyle düzenlenen şampiyonaya, Türkiye de ev sahibi ülke olarak 3 erkek ve 1 kadın voleybol takımı ile katılıyor.

    35 ÜLKEDEN 64 TAKIM, PAMUCAK’TA

    Organizasyon sorumlusu Gürsel Yeşiltaş, iki yıl önce Pamucak Sahili’nde 18 yaş altı ve 22 yaş altı Avrupa Şampiyonaları düzenlendiğini hatırlatarak, “Yeniden bir Avrupa Plaj Voleybolu Şampiyonası ile Pamucak Plajı’nda olmak bizim için büyük mutluluk. Yeniden Pamucak diyorum ben. Takımlarımızın hazırlıkları beş altı gün öncesinde başladı. Biz turnuvamıza ana tablo maçları ile başlamış olduk. 35’e yakın ülkeden 32 kadın, 32 erkek takımının katılımıyla Pazar gününe kadar mücadele edeceğiz. Biz de ev sahibi ülke olarak 4 takımla katılıyoruz. Gençlerimizin uluslararası bir organizasyonda yer alarak onları olimpiyatlara hazırlamayı amaçlıyoruz” dedi.

    Bütün voleybolseverleri Pamucak Sahili’ne davet eden Yeşiltaş, “ Bu organizasyonda bize ev sahipliği yapan Selçuk Belediyesi’ne, çalışanlarına, Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’e, Türkiye Voleybol Federasyonu’na çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    TVF Başkan Vekili Alper Sedat Aslandaş ise organizasyona geniş bir katılım sağlandığını belirterek, “Selçuk’ta U20 Avrupa Plaj Voleybolu Şampiyonası’nı gerçekleştiriyoruz. Biz Türkiye Voleybol Federasyonu olarak daha çok denetleme ve gözetleme görevimizi sürdürüyoruz. Bu turnuvanın gerçekleşmesine katkı sunan İl ve İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğümüze, Selçuk Belediye’ne federasyonumuz ve plaj voleybolu severler adına teşekkürlerimizi sunuyorum” dedi. 

     
     
  • AHMET KAYA: ÜLKEMİZİ ATANAMAYAN ÖĞRETMEN VE KAPALI OKULLAR AYIBINDAN KURTARMALIYIZ

    ESRA NUR PERVAN

    CHP Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Trabzon’un Yomra ilçesine bağlı Çınarlı’da, kapatılan ve harabeye dönen köy okulunu ziyaret etti. Kaya, “Ülkemizde büyük bir atanamayan öğretmen sıkıntısı var. Köy okullarımız açıldığında, atanmayı bekleyen öğretmenlerimiz buralarda görev yapacaklar. Böylece atanamayan öğretmen sıkıntısının çözümüne yönelik de önemli bir adım da atılmış olacak. Ülkemizi atanamayan öğretmen ve kapalı okullar ayıbından kurtarmalıyız” dedi.

    CHP Yomra İlçe Başkanı Erol Pekşen ve parti yöneticileriyle birlikte Yomra’nın Çınarlı mahallesindeki eski köy okulunda incelemelerde bulunan Ahmet Kaya, “Bakın, okulumuzun camları kırık ve metruk bina görüntüsünde burada bomboş duruyor. Bu köy okullarında binlerce insanımız yetişti, ülkenin çeşitli yerlerinde görev yaptılar ve yapmaya da devam ediyorlar. Bin bir emekle açılan bu köy okullarımız şu anda harabe, izbe şekilde, çökme tehlikesi altında ve terk edilmiş vaziyette. Aslında bu, sadece buraya özgü bir sıkıntı değil. Nereye giderseniz gidin, güzelim köy okullarımız maalesef bu durumda. Gönül istiyor ki bu okullarımıza bir el atılsın ve buralar yeniden bir eğitim yuvasına dönüştürülsün” diye konuştu.

    “KÖYLERİMİZ BOŞALTILMIŞ DURUMDA”

    Yomra’da okul ihtiyacı olmasına rağmen Çınarlı’daki okul binasının çürümeye terk edildiğine dikkat çeken Kaya, “Burada çok güzel bir alan var, okul binası olarak kullanılabilir. Okul ihtiyacı had safhadayken işte köylerde okullarımız böyle çürümeye terk edilmiş, köylerimiz boşaltılmış durumda. Biz diyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Millet İttifakı iktidarında köy okullarımızı tekrar açacağız. Buralar cıvıl cıvıl çocuk şenliğiyle, öğretmen aydınlığıyla tekrar aydınlanacak” dedi.

    “MİLLETİMİZİ KÖYLERİNDEN KOPARIRKEN ASLINDA ÜRETİMDEN KOPARDILAR”

    Kaya, köylerde okulların kapanmasıyla birlikte insanların şehirlere göç ettiğine ifade ederek, “Köydeki insanların şehirlere akın etmesi demek, üretimin bitmesi demektir. Çünkü köy, üretim demektir. Milletimizi köylerinden koparırken aslında üretimden kopardılar. İnsanları şehirlere doldurdular ve şehirler şimdi yaşanmaz hale geldi. Birçok insanımız, şehirlerin sıkıntısından uzaklaşmak, huzurlu yaşamak ve üretime yönelmek için köyüne dönmek istiyor. Ama çocuklarını okutabileceği bir okul olmadığı için şehirlerde o gürültünün, o sıkıntının içinde yaşam mücadelesi vermek zorunda bırakılıyorlar. Eğer köy okullarımız açılırsa, köyler yine öğretmen aydınlığıyla, okul aydınlığıyla donatılırsa inanıyorum ki birçok insanımız köyüne yerleşecek ve köylerde üretim artacak” diye konuştu.

    “ÜLKEMİZİ ATANAMAYAN ÖĞRETMEN VE KAPALI OKULLAR AYIBINDAN KURTARMALIYIZ”

    Köy okullarının yeniden açılmasıyla öğretmen adaylarının atanma sorununa da çare bulunacağını belirten Ahmet Kaya, “Anneleri, babaları büyük fedakarlıklar yaparak okuttuğu, öğretmen yaptığı on binlerce gencimiz bugün işsiz. Ülkemizde büyük bir atanamayan öğretmen sıkıntısı var. Köy okullarımız açıldığında, atanmayı bekleyen öğretmenlerimiz buralarda görev yapacaklar. Böylece atanamayan öğretmen sıkıntısının çözümüne yönelik de önemli bir adım da atılmış olacak. Ülkemizi atanamayan öğretmen ve kapalı okullar ayıbından kurtarmalıyız” dedi.

  • ESHOT, YEDEK PARÇA ÜRETEREK BİR YILDA 4.7 MİLYON TL TASARRUF ETTİ

    ESHOT, YEDEK PARÇA ÜRETEREK BİR YILDA 4.7 MİLYON TL TASARRUF ETTİ

    İzmir ESHOT Genel Müdürlüğü, artan girdi maliyetlerine karşı garanti kapsamı dışındaki otobüslerin ihtiyaç duyduğu yedek parçaları kendi bünyesinde üretiyor. Sadece son bir yılda 64 bin 449 yedek parça ya ESHOT atölyelerinde üretildi ya da yeniden kullanılabilir hale getirildi. Piyasa fiyatına oranla daha uygun bir maliyetle sürdürülen çalışmalar sayesinde yaklaşık 4,7 milyon TL tasarruf sağlandı.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü dengesiz döviz kurları, sürekli artan akaryakıt fiyatları ve diğer maliyetlere karşın, garanti kapsamı dışındaki otobüslerin ihtiyaç duyduğu yedek parçaları kendi atölyelerinde üreterek tasarruf sağladı.

    Üretilecek parçaların, ESHOT teknik ekipleri tarafından ölçümü ve tasarımı yapılıyor. Ardından oluşturulan modeller, üretim departmanında üretilerek kalite kontrol aşamasına yönlendiriliyor. Kalite kontrol süreçlerini geçen yedek parçalar, ihtiyaç duyulan araçlarda kullanılıyor. Sadece son bir yılda 64 bin 449 adet yedek parça, ESHOT atölyelerinde üretildi ya da yeniden kullanılabilir hale getirildi. Piyasa fiyatına oranla çok daha uygun bir maliyetle sürdürülen bu çalışmalar sayesinde ESHOT Genel Müdürlüğü, yaklaşık 4 milyon 769 bin TL tasarruf sağladı.

    “5’TE 1 FİYATINA MAL EDİYORUZ”

    Yedek parça üretim aşaması hakkında konuşan ESHOT Genel Müdürlüğü Kalite ve Kurumsal Gelişim Dairesi Başkanı Ertan Dikmen şöyle konuştu:

    “ESHOT Genel Müdürlüğü olarak ulaşım kalitesini artırmak bizim en büyük hedeflerimizden biri. Son dönemlerdeki maliyet artışlarıyla birlikte, kaliteli ve sürdürülebilir toplu ulaşım hizmeti yolunda, yedek parça üretimi için de çalışmalar yürütüyoruz. ESHOT’ta son derece donanımlı, güçlü ekip ve ekipmana sahibiz. Parçasına göre değişmekle birlikte, ortalama her parçayı piyasaya oranla yaklaşık 5’te 1 daha ucuza mal ediyoruz. Kalite olarak da orijinal fabrikasyon çıkışlı parçalarla aynı standartta üretim yapıyoruz. Bu da kurumumuza büyük tasarruf sağlıyor.”

    ÇOK DAHA DAYANIKLI PARÇALAR

    ESHOT Genel Müdürlüğü Ulaşım Yatırımları Dairesi Başkanı Burhan Ergül ise üretilen parçaların dayanıklılığına dikkat çekti. Sık arızalanan ya da kırılan parçaları mercek altına aldıklarını belirten Ergül, “Mühendislerimiz, arıza nedenlerini tespit ediyor ve yeni parçaları buna göre modelliyor. Örneğin sarsıntı kaynaklı kırılma varsa zayıf noktalar güçlendiriliyor ve gerekirse parça yeniden ölçülendiriliyor. Bu sayede, pek çok parçada, maksimum iki yıl olan kullanım ömrünü, 6-7 yıla yükseltmeyi başardık. Bu da ayrı bir tasarruf kalemi aslında” diye konuştu.

    Ergül, yolcu ve araç güvenliğini, sürüş kabiliyetini ve konforunu etkileyecek parçaları kesinlikle üretmediklerini, mutlaka bu tip parçaların orijinallerini kullandıklarını da sözlerine ekledi.

    BEKLEME SÜRESİ DE KISALDI

    Kalite ve Kurumsal Gelişim Dairesi Başkanlığı AR-GE Enerji ve Çevre Yönetimi Şube Müdürlüğü Metalurji ve Malzeme Mühendisi Halil Tosun, yedek parça üretim faaliyeti sayesinde arızalı otobüslerin bekleme sürelerinin çok kısaldığını vurguladı. Bazen bekleme süresinin 6 ayı bulduğunu belirten Tosun, “Genellikle tedariği zor ve maliyeti yüksek ürünlerin üretimini yapıyoruz. Ürettiğimiz kaliteli yedek parçaları hızla arızalı araçlarımıza monte ediyoruz. Böylece otobüsler en kısa sürede tekrar hizmete dahil oluyor” dedi.