Kategori: Yurt

  • GRUP İSYAN ATEŞİ ÜYELERİNİN TUNCELİ’YE GİRİŞİNE İZİN VERİLMİYOR

    GRUP İSYAN ATEŞİ ÜYELERİNİN TUNCELİ’YE GİRİŞİNE İZİN VERİLMİYOR

    HÜSNİYE KARAKOYUN

    Tunceli Valiliği tarafından konserleri yasaklanan Grup İsyan Ateşi üyeleri Erzincan-Tunceli yolunun Mutu Köprüsü mevkiinde bekletiliyor.

    Valilik kararıyla, 20. Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında Grup Yorum ile Grup İsyan Ateşi’nin sahneye çıkması yasaklandı. Grup üyeleri, İstanbul’dan otobüslerle Erzincan güzergahından Tunceli’ye gelmek üzereyken Mutu Köprüsünde askeri kontrol noktasında araçtan indirilerek Tunceli’ye gelmeleri engellendi.

    HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü ve Festival Tertip Komitesi üyelerinin engellemenin kaldırılması için girişimlerde bulunduğu öğrenildi.

     

  • YALOVA VALİSİ’NİN “EN KOLAY İHMAL EDİLEBİLİR İL” SÖZÜNE CHP’DEN DESTEK GELDİ

    YALOVA VALİSİ’NİN “EN KOLAY İHMAL EDİLEBİLİR İL” SÖZÜNE CHP’DEN DESTEK GELDİ

    NEDİM GÜLER

    Yalova Valisi Muammer Erol, Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda “Yalova’nın en kolay ihmal edilebilir il olma hususiyetini biran evvel ortadan kaldırmak gerekiyor” dedi. Vali Erol’a destek veren CHP Yalova İl Başkanı Mehmet Gürel, “Valiyle neredeyse ilk defa tamamen aynı düşünüyoruz” diye konuştu. Gürel, AKP’nin Yalova’ya yapılmayan onlarca vaadi olduğunu söyledi.

    Yalova Valisi Muammer Erol, 16 Temmuz’da yapılan, Yalova Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda kente yapılacak yatırımlarla ilgili olarak, “Yalova’nın en kolay ihmal edilebilir il olma hususiyetini biran evvel ortadan kaldırmak gerekiyor” dedi.

    Vali Muammer Erol’un sözlerine destek veren CHP Yalova İl Başkanı Mehmet Gürel, “Valiyle neredeyse ilk defa tamamen aynı düşünüyoruz çünkü bizim birçok konuda yıllardır söylediğimiz haykırdığımız gerçeği o da dile getirmiş. Bu iktidarın gözünden Yalova’nın nasıl gözüktüğünü, nasıl algılandığını net bir şekilde anlatmış” dedi.

    Yalova Valisi Muammer Erol’un bahsettiği yatırımların ağırlıklı olarak yollardan oluştuğunu söyleyen İl Başkanı Gürel, “Bunlardan zaten en komiği en efsane hale gelmiş olanı biliyorsunuz, Yalova-Armutlu yolu yaklaşık 25 yıldır bitmeyen bir yol. Bunun üzerinde yaklaşık 2-3 yıldır ‘bitiriyoruz, başlıyoruz, kamulaştırmasını bitirdik, projelerini yaptık’ dedikleri çevre yolu var.  Hatta en son ilgili belediyelerin imar planlarında o yol kamulaştırma bedeli çıkmasın diye imar planındaki kişilerin mülkiyetleri terk alanları o yoldan olacak şekilde ayarladılar ki bir masraf çıkmasın bir an önce yapalım diye. O biteli de bir buçuk iki yıl oldu. Hatta ihalesinin yapıldığını söylediler. O da bir şekilde başlayamıyor. Muhtemelen başlayamayacaklar parasızlıktan” dedi. 

    “HASTANE, HER HAFTA AÇILIYOR”

    Hastane projesinin de 6 aydır her hafta açıldığını kaydeden Mehmet Gürel şunları söyledi:

    “Yanında heyelan oldu. Bazı kişiler zemininde kayma olduğunu, zemininde oturma olduğunu söylüyor. Soruyoruz tabii net doğru bilgiyi almıyoruz. Onun dışında Çınarcık Bölgesi’nde bizim yine duyurduğumuz daha önce birçok kez toprak kayması. Yalova’da Bayraktepe Mahallesi’ndeki toprak kayması. Yani insan hayatını aynı zamanda kolaylaştıran değil bir de riske atan bu sorunlara yönelik de iktidardan herhangi bir çalışma, çaba şu ana kadar görülmedi. Yine haberlerde okuduğum Bursa yolundaki kavşak çalışmasıyla alakalı bir şey var.  O zaman da söyledim şimdi de söylüyorum. Bu kavşak çalışması yeterli değil. Çünkü o bölgenin imar planlarında bakıyoruz görüyoruz. İşte olası bir AVM yatırımı, emniyet binası, bazı kamu binaları, yüzlerce dairelik projeler yolun karşı tarafında da konut dışı çalışma alanları kentsel servis alanları yani oradaki trafik yoğunluğunu çok artıracak arazi kullanım kararları var. Yapılan kavşak genişletme çalışması ve yolun devamı çalışması bunun için yeterli değil. Göreceksiniz bu halde kalırsa kavşak sadece Kirazlı’ya doğru yapılıp bitirilirse orada bittikten 2-3 yıl sonra trafik felç olur. O kavşak orayı kurtarabilecek rahatlatacak bir kavşakta değil.

    “BİR ŞEY YAPILIYOR GİBİ GÖSTERMEYİ ÇOK SEVİYORLAR”

    Genelde AK Partili yöneticilerde şöyle bir tavır da var. Bunu Vali Bey de şöyle belirtmiş. ‘Proje, niyet var denilebilir ama projeyi gerçekleştirmek adına bir gayret ortaya konulmalı’ diyor. Yani şöyle bir eğilim var onlarda. Diyelim ki 500 metre yolu asfaltlıyorlar. AK Partili herkes il başkanı, ilçe başkanı, yöneticiler, kadın kolları, gençlik kolları orada var olayım diyen herkes siyah takım elbiselerini giyiyor. Böyle ağır çekim bir buçuk ay boyunca orada fotoğraflar veriyorlar. Bugün akşam üzeri 4’te fotoğraflarımız, sabah 9’da fotoğraflarımız. Bir ayda bitecek iş 6 ayda bitmiyor ama yüzlerce fotoğraf çekiliyorlar. Yani bir şeyi yapılıyor gibi göstermeyi çok seviyorlar.”

    “VALİ BEYİN İÇİ RAHAT OLSUN”

    Yalova’nın pek çok sorunu olduğunu da kaydeden CHP İl Başkanı Mehmet Gürel, “Yani Yalova metropollerin ortasında, gerçekten kendine özgü herkese örnek olabilecek butik bir kent olma ihtimali varken AK Parti iktidarının sadece şov yapma, hava atma, sadece proje adı söyleme eğiliminden dolayı ortada âtıl kalmış bir kent haline geldi. Vali de bunu vurgulamış” dedi. Gürel, Vali Muammer Erol’a yönelik eleştiri de bulunarak konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Adını benim Vali Bey Camii olarak koyduğum biliyorsunuz denize sıfır cemaatsiz caminin yapımına yönelik bürokratik işlemler tüm hızıyla sürüyor. Bakalım oranın inşası da buradaki yollar gibi böyle konuşulup yapılmayan bir şekilde mi ilerleyecek yoksa hemen finans bulunup yapılacak mı diye de hatırlatmak isterim. Vali beye bu duyarlılığından dolayı teşekkür eder ve içini rahatlatmak için de şöyle bir şey söylerim. Merak etmesin çok yakında en geç bir yıl içerisinde mümkünse inşallah daha kısa eğer mümkünse önümüzdeki ay olsun. Seçimde bu iktidar değişecek. Artık şov yapan, sadece fotoğraf çektiren veya slogan atan iktidarlardan ziyade Yalova’ya ve bütün diğer illere bütün Türkiye’ye önem veren gerçek sorunları çözen halkın gerçek sorunlarını çözen Millet İttifakı’nın iktidarı gelecek. Bu bağlamda içinin de rahat olmasını isterim.”

     

  • MALATYA ECZACILAR ODASI BAŞKANI SÖNMEZ: “İLAÇ FİYAT KARARNAMESİNİN CİDDİ ŞEKİLDE DÜZENLENMESİNİ İSTİYORUZ. SADECE ‘MIŞ’ GİBİ YAPMAK DEĞİL”

    Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, “Ben nöbette 24 saat hizmet verirken hastaya ‘şu ilaç yok’ demekten utanıyorum. İlaç Fiyat Kararnamesi’nin ciddi bir şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Sadece ‘mış’ gibi yapmak değil. Şu an baktığımızda yüzde 2’lik bir iyileştirme var ama gider kalemlerimiz yüzde 300 arttı. Kesinlikle kabul edilebilir bir rakam değil. 13 yıl sonra bir iyileştirme oldu, bunun için teşekkür ediyoruz ama bu bizim için yeterli olmayacaktır” dedi.

    Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, sektörde yaşanan sıkıntıları anlattı. 2009 yılından bu yana düzeltilmeyen bir İlaç Fiyat Kararnamesi’nin olduğunu dile getiren Ebru Sönmez, şunları söyledi:

    “Eczacılar yıllardır üstesinden gelmeye çalışıyordu ama özellikle döviz kurundaki hızlı oynamalar, ilaç kurları ile döviz kurları arasındaki makas farkı İlaç Fiyat Kararnamesi’nin düzenlenmesi gerektiğini bize bağıra bağıra söyledi. Konuyu defalarca bakanlıklara, vekillere ve kurumlara iletmeye çalıştık. Biz yerelde, Türk Eczacıları Birliği Ankara’da vekiller ve bakanlıklarla görüşmeler sağladı. Gerçekten çok sıkıntımız var. Eczacılarla ve şu an eczacılık fakültesinde okuyan öğrencilerimizle ilgili ciddi problemlerimiz var ama biz İlaç Fiyat Kararnamesi’ni aşamazsak o problemleri çözebilecek bir durumumuz da kalmayacak. Artık eczaneler kapanma durumuna geldi. Öncelikle bu ekonomik sıkıntıyı ortadan kaldırmamız lazım. Önümüzü görebilirsek diğer problemlerimize odaklanabiliriz.”

    “ŞU AN HİÇBİR ŞEKİLDE KAZANÇ YOK”

    İlaç Fiyat Kararnamesi ile ilgili cüzi bir iyileştirmenin sağlandığını ifade eden Sönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Ama kesinlikle yetmez çünkü giderlerimiz yüzde 300 artmış durumda. Asgari ücret arttı, elektrik fiyatları, kira bedelleri, primlerimiz, vergilerimiz… İnanın eczacılar eksiden yemeye başladılar. Belki önceden yatırımları varsa onları yiyorlar. Şu an hiçbir şekilde kazanç yok. İlaçlar zamlansın, halkın cebinden daha çok para çıksın istemiyoruz. Biz karlarımızın artmasını istiyoruz. Bir göz ilacıyla alakalı hastaya verdiğimiz reçetede bir 100 TL fiyat farkı çıktı. Hasta bunu ödeyemediği için de ilacı alamadı. Eczacılar olarak buna üzülüyoruz. Bizim istediğimiz ilaca erişilebilir olmasıdır. İlaç ve döviz kurları arasındaki makas farkından dolayı da firma ‘yokları’ çekiyoruz. Zam almalarına rağmen ‘ilaç yoklarımız’ devam ediyor. Ben nöbette 24 saat hizmet verirken; hastaya ‘şu ilaç yok’ demekten utanıyorum. İlaç Fiyat Kararnamesi’nin ciddi bir şekilde düzenlenmesini istiyoruz. Sadece ‘mış’ gibi yapmak değil. Şu an baktığımızda yüzde 2’lik bir iyileştirme var ama gider kalemlerimiz yüzde 300 arttı. Kesinlikle kabul edilebilir bir rakam değil. 13 yıl sonra bir iyileştirme oldu, bunun için teşekkür ediyoruz ama bu bizim için yeterli olmayacaktır.”

    “14 BİN ECZANE KAPANMAYLA KARŞI KARŞIYA KALACAK”

    Sönmez, 28 bin eczaneden 14 binin kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirterek şunları söyledi:

    “İyileştirme oldu, rahat bir nefes alabiliriz diye bir şey yok. Eğer bir eczane bir yıl içerisinde kapanacaksa, bu kapanmayı sadece bir hafta öteler. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz ve eczacılara 13 yıldır verilmeyen hakların verilmesini istiyoruz. Sıkıntılarımız çok fazla; fakülteler arttı, yardımcı eczacılarımızın yerleştirilememesi durumu var. Asgari ücret arttıkça yardımcı eczacılarımızın maaşları da arttı, bundan dolayı da hiçbir eczacımız çalıştırmak istemiyor. Cumhurbaşkanımız, devletin intern doktorlara asgari ücret maaşı verileceğini açıkladı, bunun yardımcı eczacılara da verilmesini istiyoruz. Çünkü yardımcı eczacılığı devlet çıkarttı, bizim istediğimiz bir durum asla değildi. Eczacının mezun olur olmaz işsiz kalmasını kesinlikle istemiyoruz. Bir yıl yardımcı eczacılık yapacaklar ama şu an onları istihdam edecek eczacımız yok. Geçen yıl KOSGEB desteğiyle istihdam ettirdik ama bu sene KOSGEB ya da İş-Kur desteği yok, hiçbir destek alamadığımız içinde eczacılarımızın hepsi şu an boşta. Bana gelen 50 başvuru var, Malatya’da bu ciroyu karşılayabilecek 15 eczane bulunuyor. O ciroyu karşıladıklarını sanıyoruz ama karlara çok düştüğü içinde o rakamı asla veremeyeceklerdir. Dolayısıyla o eczacılarımızda kabul etmek istemiyorlar. Bu noktada intern doktorlara verilecek ücretin yardımcı eczacılara da verilmesidir.

    “İLAÇ FİRMALARI KAMU KURUM İSKONTOSUNU YAPMADI”

    Son bir yıldır döviz kurundaki ciddi oynamalar yüzünden ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Hatta 1,5 yıldır hastalarımıza ‘ilaç yok’ diyoruz. Firmalarla bakanlık arasında yaşanan bir uyuşmazlık nedeniyle eczaneler olarak maalesef hastalarımızla karşı karşıya kalıyoruz. Bunun sorumlusu bizmişiz gibi algılanıyor. Bunun sebebi ya da sorumlusu biz değiliz. Bakanlık ile firmalar arasında anlaşma yapılıyor. ‘Kamu kurum iskontosu’ denilen bir durum var. Firmalar, Sağlık Bakanlığı’na ‘biz size şu kadar indirim yapacağız’ diye söz veriyorlar. Döviz kurlarındaki ciddi oynamalar yüzünden onlarda zarara uğradıklarını söyledikleri için o indirimi yapmıyorlar. Bu yapmadıkları indirimde tamamen halkın cebinden çıkıyor. Bu verilmeyen kamu kurum iskontolarının sanki bizim karımız olduğu dile getirilmiş. Kesinlikle bizim karımız değil, bu bakanlıkla firmalar arasında yapılan bir anlaşmaydı. O anlaşmayı ilaç firmaları bozdu. Yapacakları indirimi yapmadılar. Göz ilacında çıkan bin 100 TL fiyat farkı o kamu kurum iskontosunun yapılmamasından kaynaklanıyor. Bir ay önce diyaliz solüsyonlarında böyle bir sıkıntı yaşadık. Her hastanın cebinden bin 500 ila 2 bin TL arasında para çıkacaktı. Firmalar, “Biz artık zarar ediyoruz, kazanamıyoruz, fiyatlarımıza zam istiyoruz” diyerek, Sağlık Bakanlığı ile görüşme sağlamışlar. Onlarda geri dönüş alamadıkları için böyle bir eyleme gittiler ve kamu kurum iskontolarını yapmadılar. Burada zarar gören hastalarımız ve biz eczacılar oldu çünkü hastalarla biz karşı karşıya kaldık. Fiyat farklarını biz artırmışız, biz karlarımızı artırmak istiyormuşuz gibi algılandı ama kesinlikle böyle değil. Biz ilaca erişilebilir, hastalarımıza yetebilmek ve onların mağdur olmamasını istiyoruz. 

    “ECZACILARA NEFES ALDIRACAK BİR ŞEY YAPILMASI GEREKİYOR”

    Bu şekilde devam ederse ilaç firmalarının ve eczacıların istekleri verilmezse ‘ilaç yokları’ ve fiyat farkları, hastanın cebinden çıkacak para artmaya devam edecek. Kronik rahatsızlığı olan hastamız geliyor, reçetesini veriyor çıkan fiyat farkı 140 TL. Emekli, kronik rahatsızlığı var ve evlerini geçindirmeye çalışıyorlar. İlaç firmalarıyla masaya oturulup, ciddi bir anlaşma yapılması lazım. İlaç fiyatlarının yılda bir defa değil, 3-4 defa düzenlenmesi gerektiğini defalarca söylüyoruz. İlaç firmalarının ve eczacıların isteklerinin verilmesi gerekiyor. Yoksa 28 bin eczaneden 14 bini kapanmayla karşı karşıya gelecek. Dolayısıyla da hastalarımız büyük zarar girecek ve ilaca erişemeyecekler. Artık biz arada, hastalarımızla karşı karşıya kalmak istemiyoruz. Kesinlikle şiddete maruz kalmak istemiyoruz. Onun içinde acil bir güncelleme yapılması lazım. Yüzde 2-3’lük bir güncelleme kesinlikle kabul edilebilir değildir. Artık eczacılara nefes aldıracak bir şey yapılması gerekiyor.”

     

  • AKÇAKOCA’DA PAZARCI DA VATANDAŞ DA FİYATLARA TEPKİLİ: “MECBUR KALDIĞIMIZ İÇİN YARIMŞAR KİLO ALIYORUZ”

    TUNCAY TÜRKGÜLÜ

    Düzce’nin Akçakoca ilçesinde merkez pazar yerinde esnaf da vatandaş da sebze ve meyve fiyatlarına tepki gösterdi. Pazarda alışveriş yapan bir kadın, “Pahalı pahalı diyoruz ama yine de alacağımızı alıyoruz. Mecbur kaldığımız için yarımşar kilo yarımşar kilo alıyoruz” dedi. Bir esnaf da “Milletin alım gücü düşük. Şu an poşetle mazota çalışıyoruz” diye konuştu.

    Düzce’nin Akçakoca ilçesinde merkez pazar yerinde vatandaşlarla esnaf artan maliyet ve zamlara tepki gösterdi.

    “POŞET VE MAZOTA ÇALIŞIYORUZ”

    Bir esnaf, fiyatların yüksek olduğunu belirterek, “Geçen haftaya nazaran biraz düşük, düşük olmasına rağmen yüksek geliyor vatandaşa. Milletin alım gücü düşük, ekonomide sıkıntı var, problem yaşıyoruz. Biz şu an poşetle mazota çalışıyoruz, sıkıntımız var, haftada 12 bin TL mazot kullanıyoruz. Giderimiz arttı, fiyatlar yüksek olduğu için millet bir kilo yarım kilo alıyor artık” dedi.

    Pazarda alışveriş yapan bir kadın, “İsyan etmeyeyim şimdi. Yani gözlerimden anlıyorsunuz zaten ama şöyle bir şey, pahalı pahalı diyoruz ama yine de alacağımızı alıyoruz. Mecbur kaldığımız için yarımşar kilo yarımşar kilo alıyoruz” diye konuştu.

    “HİÇ KİMSE KAZANMIYOR, KİM KAZANIYOR BİR BİLSEK”

    Karı koca emekli olan vatandaşlar ise şu ifadeleri kullandı:

    “Biz emekliyiz iki kişiyiz, alıyoruz ama yetmiyor, şu anda patatesin 4 kilosu 50 lira, 2-3 liralık patates düşünün artık. Biz iki kişi olduğumuz halde böyle çocuğumuz da yok, çocuğu olanları düşünün açlar, yani ötesi yok. Görünen köyde kılavuz istemiyor. İçler acısı bir durum, hem meyve sebze yok hem çok pahalı. Üretici de zor durumda, tüketici de zor durumda, kazanan kimse yok, hiç kimse kazanmıyor. Kazanan kim belli değil, bir bilsek kazananın kim olduğunu, biz çoluk çocuğu olanları hiç düşünemiyorum, yani memleketin hali bu.”

     

  • TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN ERGENE SOSYO-KÜLTÜREL TESİSİ, CEMEVİ VE AŞEVİ HİZMETE AÇILIYOR

    TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN ERGENE SOSYO-KÜLTÜREL TESİSİ, CEMEVİ VE AŞEVİ HİZMETE AÇILIYOR

    Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Ergene Sosyo-Kültürel Tesis, Cemevi ve Aşevi 29 Temmuz günü saat 17.00’de düzenlenen törenle yurttaşların hizmetine sunulacak.

    Bin 780 metrekare inşaat alanına sahip Ergene Sosyo-Kültürel Tesis, Cemevi ve Aşevi; bodrum, zemin ve normal kat olmak üzere üç kattan oluşuyor. Zemin katta aşevi, mutfak, gıda deposu, tuvaletler, çok amaçlı salon, abdesthane; birinci katta etkinlik alanı, iki adet idari oda kütüphane, iki adet derslik, bodrum katta ise cenaze yıkama, morg, mescit ve teknik hacimler yer alıyor.

    Konu ile ilgili açıklama yapan Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, şunları söyledi:

    “Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak halkımıza en iyi hizmeti vermek için mesai mefhumu gözetmeden çalışıyoruz. Bu çalışmalar kapsamında dini, kültürel ve sosyal alanlarda önemli projeleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. 29 Temmuz’da açılışını yapacağımız Ergene Sosyo-Kültürel Tesis, Cemevi ve Aşevimiz de bu hizmetlerimizin en önemli örneklerinden biridir. 

    Cemevleri; Alevi ve Bektaşi canların yaradan ile bir oldukları, bütünleştikleri, Allah’a sığındıkları, dargınların barıştığı, manevi değerleri yüksek yerlerdir. Sevgi, hoşgörü, kardeşlik ve dayanışma anlayışı ile tüm canlarımızla gönül köprüleri kuruyoruz. Ergene Sosyo-Kültürel Tesis, Cemevi ve Aşevimiz vatandaşlarımıza ve ilçemize hayırlı olmasını diliyor, 29 Temmuz Cuma günü gerçekleşecek olan açılış törenimize tüm vatandaşlarımızı davet ediyorum.” 

     

  • KARADENİZ EREĞLİ BELEDİYESİ FESTİVAL HAZIRLIKLARINI TAMAMLADI

    KARADENİZ EREĞLİ BELEDİYESİ FESTİVAL HAZIRLIKLARINI TAMAMLADI

    Karadeniz Ereğli Belediyesi, 21-24 Temmuz’da yapılacak olan 22. Uluslararası Sevgi, Barış, Dostluk Kültür ve Sanat Festivali öncesi son hazırlıkları tamamladı.

    Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, perşembe günü başlayacak olan ve dört gün sürecek Türkiye’nin ödüllü festivali 22. Uluslararası Sevgi, Barış, Dostluk Kültür ve Sanat Festivali öncesi görevli personelle toplantı yaptı. Festivalin başarılı olmasında belediye çalışanlarının büyük katkısı olduğunu belirten Başkan Posbıyık, bu yıl da yurt içinden ve yurt dışından yoğun ilgi gördüklerini belirterek, “Belediye olarak biz hazırız. Türkiye’nin ödüllü en büyük festivalini yine en iyi şekilde yapıp, kentimizin ismini dünyaya haykıracağız. Ereğli halkı festivalini sahiplendi, her türlü desteği veriyor. Dünyanın birçok ülkesinden festival için Ereğli’ye gelenler var. Geri sayım başladı” dedi.

    Belediye yemekhanesinde düzenlenen toplantıda Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Muhammet Ali Ateş, hazırlıklar konusunda bilgi verdi. Görevli personelin iş bölümleri anlatılarak gerekli planlamalar yapıldı.

    POSBIYIK’TAN PERSONELE TEŞEKKÜR

    Belediye Başkanı Halil Posbıyık, festivalin başarıya ulaşmasında görevli personelin büyük katkısı bulunduğunu belirterek, “Sizlere teşekkür ediyorum, Kdz. Ereğli Belediyesi çalışanları artık bu konuda uzmanlaştı. Başarılı bir festivalin ardında gece temizlikçisinden en üst kademeye kadar görevli ekiplerin büyük katkısı var. Bu yıl da başarılı bir festival geçirmek için tüm hazırlıklarımız tamam, geri sayım başladı, sizlere güveniyorum” diye konuştu.

    FESTİVALE YOĞUN İLGİ VAR                                                                                                         

    Yurt içi ve yurt dışından festivale yoğun bir ilginin olduğunu söyleyen Posbıyık, “Türkiye’nin ödüllü en büyük festivalini yine en iyi şekilde yapıp, kentimizin ismini dünyaya haykıracağız. Ereğli halkı festivalini sahiplendi, her türlü desteği veriyor. Maddi manevi hiçbir sıkıntımız yok. Dünyanın birçok ülkesinden festival için Ereğli’ye gelenler var. Çok sayıda telefon alıyorum. Bundan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

     

  • BUCA’DAN “ENGELSİZ” PROJE: “ASLA YOLDA KALMAYACAKSIN”

    BUCA’DAN “ENGELSİZ” PROJE: “ASLA YOLDA KALMAYACAKSIN”

    Buca Belediyesi tarafından “Asla yolda kalmayacaksın” sloganıyla hayata geçirilen ve araçları bozulan engelli yurttaşların imdadına yetişen “Engelli Tamir İstasyonu” projesi tüm hızıyla sürerken elde edilen yedek parçalar ile de 35 engelli yurttaş tekerlekli sandalye sahibi oldu. Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’ın yakından takip ettiği proje kapsamında şu ana kadar bin 350 engelli hizmet aldı.

    “Asla yolda kalmayacaksın” sloganıyla gerçekleştirilen çalışma kapsamında hayata geçirilen ‘Engelli Tamir İstasyonu’ vatandaşların talebi üzerine yetkili personel vatandaşların yolda kaldığı yere giderek müdahale ediyor.  Söz konusu arızanın yerinde giderilememesi halinde ise araçlar, belediye bünyesindeki tamir atölyesine götürülerek onarım gerçekleştiriliyor. Böylelikle engelli vatandaşların yolda kalma sorunu da ortadan kalkıyor.

    35 TEKERLEKLİ SANDALYE BAĞIŞLANDI

    Öte yandan merkez, bir yandan yolda kalan engellilere yardım ederken bir yandan da rutin bakım ve onarım işlemlerini de ücretsiz olarak gerçekleştiriyor. Tekerlekli sandalyeliler, mesai saatleri içerisinde merkeze giderek bakımlarını yaptırıp olası bir arızanın da önüne geçebiliyor. Engelliler yine arızalı parçalarını temin ettikten sonra değişimlerini de merkezde ücretsiz olarak gerçekleştirip işçilik maliyetinden kurtuluyor. Proje kapsamında merkezden hizmet alan vatandaşların yeni araç alması veya onarım sırasında elde kalan fazla parçalardan üretilen tekerlekli sandalyeler ihtiyacı olan engelli vatandaşlara bağışlanıyor. Projenin başladığı günden beri 35 engeli vatandaş akülü tekerlekli sandalye sahibi oldu.

    TÜRKİYE’DE BİR İLK

    Uygulamanın paydaşlarından Buca Engelliler Derneği Başkanı Harun Kara, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç’a teşekkür ederek “Bu projemiz Türkiye’de bir ilk oldu. Pandemi sürecinde başlamasına rağmen hiçbir şekilde bakım ve onarım hizmetini aksatmadık. Şu anda gelinen rakam bin 350 engelli vatandaşımıza hizmet verdik. İlçe dışında çok fazla talep var. Hatta il dışından dahi gelip Manisa’dan, Denizli’den, Soma’dan, diğer il dışından gelip bizden bu hizmeti talep eden arkadaşlarımız var” dedi.

    “YOLDA KALMAKTAN KORKMUYORUM”

    Seferihisar’dan gelerek merkezden hizmet alan Cem Turgut ise “Yolda kaldığınızda mutlaka birisinin size yardım etmesi gerekiyor, bir şekilde kendi başınıza o arızayı tamir edemiyorsunuz, mekanik arıza veya beyinsel arıza varsa cihazda kesinlikle kıpırdayamıyorsunuz. Ben Seferihisar’da yaşıyorum. Seferihisar’a araç gönderip beni aldırıp aracımı tamir ettiler. Önceden acaba yolda kalır mıyım? Mesela Kemeraltı’na gittiğimizde yollar orada daha tırtıklı araç orada kalabiliyor ya da bir arkadaşınızla başka bir semte gitmek istiyorsunuz. ‘Acaba arabaya bir şey olursa ben eve nasıl dönerim’  gibi korkular yaşıyorduk önceden, şimdi en azından bu konuda daha rahatız çünkü biliyoruz ki arkamızda ve asla yolda kalmayacağız” diye konuştu.

  • BAYRAKLI BELEDİYE BAŞKANI SERDAR SANDAL MAHALLE GEZİLERİNE BAŞLADI

    BAYRAKLI BELEDİYE BAŞKANI SERDAR SANDAL MAHALLE GEZİLERİNE BAŞLADI

    İzmir Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, mahallelerdeki sorunları yerinde tespit etmek, yurttaşların ve esnafın talep ve önerilerini dinlemek için mahalle gezilerine başladı. Belediye bürokratları ve parti temsilcileri ile ilk olarak Soğukkuyu Mahallesi’ni gezen Başkan Sandal “Bayraklı’nın her sokağına sahip çıkarak; altyapısı, sosyal dayanışması, kültürel ve sportif başarılarıyla örnek bir kent yaratacağız. Biz büyük bir aileyiz ve bu gelişimi halkımızla birlikte sağlayacağız” dedi.

    Bayraklı’nın her bölgesinde, yurttaşların refah düzeyini artırmaya yönelik çalışmalarını sürdüren Bayraklı Belediyesi, tüm ilçeyi kapsayacak yeni bir seferberlik başlattı. Eksikleri yerinde tespit etmek, talep ve önerileri ilk ağızdan dinlemek için mahalle gezilerine başlayan Başkan Serdar Sandal, ilk olarak dün Soğukkuyu Mahallesi’ne gitti. Mahalle Muhtarı Coşkun Bülbül’den mahallenin eksiklerini ve yapılması gerekenleri dinleyen Başkan Sandal, sonrasında tek tek esnaf ve vatandaşlarla buluştu. Geziye, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, meclis üyeleri, parti yöneticileri ve belediye bürokratları da eşlik etti.

    KÜLTÜR MERKEZİ MÜJDESİ VE EN YAŞLI ÜYEYE ZİYARET

    Mahalle sakinlerinden gelen ‘sosyal tesis, kütüphane, kültür merkezi ve yeni spor alanları’ taleplerinin de yerine getirileceği müjdesi verildi. İzzet Erişen Camisi’nin gölgelik ihtiyacının da kısa sürede giderileceği belirtildi. Esnaf ve vatandaşlar, Başkan Serdar Sandal’a ve belediye ekibine, çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Başkan Serdar Sandal ve İlçe Başkanı Didem Gültekin mahallenin en yaşlı CHP’li üyeleri olan 1935 doğumlu İbrahim Ezen ve Ali Ögeyik’e de vefa ziyaretinde bulundu.

    “İZMİR’İN EN MODERN İLÇESİ BAYRAKLI OLACAK”

    5 saat süren mahalle turunun sonunda bir kafede mahalle sakinleriyle bir araya gelen Başkan Sandal şöyle konuştu:

    “Pandemi ve depreme rağmen sokaklarımızdaki çalışmalarımızda hız kesmedik. Önce maddi olarak belediyemizi düzlüğe çıkarttık sonra sosyo-kültürel çalışmalarla ilçemize yeni bir vizyon kazandırdık. Bayraklı artık zihinlerde geri bırakılmış bir ilçe değil! Kendi ayakları üzerinde duran, sanat ve sporda başarıdan başarıya koşan bir ilçe haline geldik. Kentin 50 yıllık altyapı sorunlarını adım adım çözüyoruz. Çocuklarımızla, gençlerimizle, bize güç katan hemşerilerimizle İzmir’in en modern ilçesi Bayraklı’yı birlikte yaratacağız. Biz büyük bir aileyiz ve bu gelişimi halkımızla birlikte sağlayacağız.”

  • SEFERİHİSAR’DA SU ÇALIŞTAYI

    SEFERİHİSAR’DA SU ÇALIŞTAYI

    Seferihisar Belediyesi, Keçi Derneği iş birliğiyle düzenlenen su çalıştaylarının ilkine ev sahipliği yaptı.
     
    Seferihisar’da yapılan ilk çalıştay, Seferihisar Belediyesi, muhtarlar, sulama birlikleri, kooperatifler, sivil toplum örgütleri ve üreticiler, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Ziraat Mühendisleri Odası’nın katkılarıyla düzenlendi. Toplantıya Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Sulama Bölümünden Doç. Dr. Murat Kılıç ve Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesinden Ahmet Tomar katıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesinden Serkan Solak, Büyükşehir Belediyesi’nin proje ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.
     
    Çalıştayı düzenleyen Keçi Derneği’nin sözcüsü Baha Okar, su kaynaklarının yüzde 70’den fazlasının tarımsal amaçlı kullanıldığına dikkat çekerek, çalıştayların esas bu konuya odaklandığını, tarımsal sulama konusunda uzmanlar ve yetkililerle üreticilerin bir araya geldiği toplantıların bu bakımdan önemli olduğunu belirtti.
     
    Suyun bilinçli kullanılmasının önemine dikkat çeken bu çalıştaylara gerekli tüm desteği sağlayacaklarını belirten Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin ise “Su kaynaklarımız hızla tükenirken tasarruf hepimiz için hayati önem taşıyor. Suyu dikkatsiz kullandığımız her gün gelecekteki varlığımız tehlikeye giriyor. Tüketim alışkanlıklarımızı bir nebze olsa da değiştirerek gelecek nesillere çok daha yaşanılabilir bir dünya bırakabiliriz. Özellikle tarımsal sulamada kaybettiğimiz suyu en aza indirmek temel amacımız. Bu amaç ile vahşi sulamanın önüne geçebilmek için çiftçilere akıllı saat dağıtımı gerçekleştirdik ve şimdiden faydalarını görebiliyoruz” dedi.
     
    “Kuyu Kurumadan” su çalıştayları Kültür Ekoloji Çevre ve İletişim Derneği’nin çağrısıyla İzmir’de Gediz ve Küçük Menderes havzaları üzerinde bulunan Selçuk, Foça, Ödemiş ve Çiğli ilçelerinde devam edecek. Çalıştay sonuçları Keçi Derneği tarafından raporlaştırılıp kamuoyu ile paylaşılacak.
     
  • EFELER BELEDİYE BAŞKANI ATAY’DAN KIBRIS BARIŞ HAREKATI MESAJI

    EFELER BELEDİYE BAŞKANI ATAY’DAN KIBRIS BARIŞ HAREKATI MESAJI

    Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 48’inci yıl dönümünü vesilesiyle “Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 48’inci yıl dönümünde özgürlük adına canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnet, Kıbrıs Fatihi Bülent Ecevit’i şükranla anıyorum” dedi.

    Efeler Belediye Başkanı Atay, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirdiği ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluş yolunu açan Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 48’inci yıl dönümünü sosyal medya hesaplarından andı. Görselde KKTC Bayrağı ve dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in kızı Ayşe Güneş Ayata’dan ilhamla harekâtın parolası olarak belirlenen “Ayşe Tatile Çıksın” ifadesine yer verilirken dönemin Başbakanı Bülent Ecevit de unutulmadı. Başkan Atay görselle birlikte paylaştığı metinde “Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 48’inci yıl dönümünde özgürlük adına canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnet, Kıbrıs Fatihi Bülent Ecevit’i şükranla anıyorum” ifadelerine yer verdi.