Kategori: Yurt

  • NİLÜFER YAZ SPOR OKULLARI’NDA BİR DÖNEM DAHA BİTTİ

    NİLÜFER YAZ SPOR OKULLARI’NDA BİR DÖNEM DAHA BİTTİ

    Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Belediyespor iş birliğiyle düzenlenen Yaz Spor Okulları’nda yüzme, basketbol, voleybol ve kort tenisinde ikinci dönemi tamamlayan kursiyerler sertifikalarını aldı.

    Nilüfer Belediyesi’nin, çocukların, yaz tatilini farklı sportif aktiviteleriyle verimli geçirmelerine katkı sunmak amacıyla her yıl Nilüfer Belediyespor iş birliğiyle düzenlediği Yaz Spor Okulları’nda ikinci dönem de bitti. Yüzme, basketbol, voleybol, kort tenisi, gibi branşlarda binlerce çocuk sertifika heyecanı yaşadı.

    Çalı Yüzme Havuzu ve Konak Olimpik Yüzme Tesisleri’nde iki hafta boyunca yüzme eğitimi alan 800’ü aşkın öğrenci dönemi tamamladı ve sertifikalarını aldı. Nilüfer Belediyespor Yönetim Kurulu Üyesi ve Yüzme Branş Sorumlusu Fehmi Gökçen’in elinden sertifikalarını alan öğrenciler mutluluklarını aileleriyle paylaştı. Nilüfer Belediyespor Üçevler Spor Tesisleri, Çalı Yüzme Havuzu, Yüzüncüyıl Spor ve Gençlik Merkezi ve Konak Olimpik Yüzme Tesisleri’nde de basketbol, voleybol, kort tenisi, branşlarına katılan binlerce 2. dönem kursiyeri sertifikalarını aldı. Yaz Spor Okulları’nda üçüncü dönem 25 Temmuz’da başlayacak.

  • KESK SAMSUN ŞUBELER PLATFORMU: “TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN ASKIYA ALINMASI SÜRECİ ARTARAK DEVAM ETMEKTEDİR”

    KESK SAMSUN ŞUBELER PLATFORMU: “TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN ASKIYA ALINMASI SÜRECİ ARTARAK DEVAM ETMEKTEDİR”

    MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

    KESK Samsun Şubeler Platformu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’in 6. yılı nedeniyle “20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL iki yıl sonra 19 Temmuz 2018’de kaldırıldı. Ancak OHAL yetkilerini en az 3 yıl daha uzatan ve hukuksuz ihraçlara devamı sağlayan geçici 35. maddeyi de içeren kanunun TBMM’de kabul edilmesiyle kesintisiz devam eden bir OHAL rejimi yaratıldı. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alınması süreci artarak devam etmektedir” açıklamasını yaptı.

    KESK Samsun Şubeler Platformu üyeleri, dün OHAL’in 6. yılı nedeniyle Süleymaniye Geçidi’nde toplanarak basın açıklaması yaptı. “OHAL sürüyor, adaletsizlikler büyüyor. Acil demokrasi” pankartı açan KESK’liler, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı attı.  

    KESK Samsun Şubeler Platformu dönem sözcüsü Şerif Güler, “251 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği, iki binden fazla vatandaşımızın yaralandığı 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden altı yıl geçti. Aradan geçen zamana ve çok sayıda ifşa, belge ve bilgiye rağmen, 15 Temmuz darbe girişimi hala aydınlatılmamış, siyasi ayağı ortaya çıkarılmamıştır” dedi. Güler, şu açıklamaları yaptı:

    “HİZMET HAREKETİYLE ARALARINDAN SU SIZMIYORDU”

    “17-25 Aralık hadisesine kadar ‘Hizmet Hareketi’ diye tanımladıkları ve aralarında su sızmayan, devletin her kademesinde birlikte emek ve demokrasi karşıtı politikalar yürütenler arasında yaşanan iktidar kavgasının darbe girişimiyle sonuçlanmasını ‘Allah’ın lütfu’ olarak değerlendirip 20 Temmuz 2016 tarihinde OHAL ilan etmeleri üzerinden de 6 yıl geçti. OHAL sürecinde 32 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 131 bin 922 işlem tesis edildi, yaklaşık 130.000 kişi kamu görevinden ihraç edildi. Aralarında kadın ve çocuk hakları mücadelesi yürüten dernekler, basın kuruluşları da olmak üzere 2 bin 761 kurum ve kuruluş kapatıldı.

    “TAHMİNEN 2500 GAZETECİ İŞSİZ KALDI”

    Basın yasaklarına sosyal medya yasakları da eklenerek haber alma hakkı engellendi, düşünce ve ifade özgürlüğü konularında, Cumhuriyet tarihimizin en karanlık günlerine imza atıldı. Ülkemizi dünyada en çok tutuklu gazetecilerin bulunduğu ülke haline getiren AKP, son günlerde basın emekçilerine yönelik toplu tutuklamalarla baskıları daha da arttırdı. Sadece OHAL sürecinde, iki yıl içerisinde, işsiz kalan gazeteci sayısının 2 bin 500 dolayında olduğu tahmin edilmektedir. AKP bu süreci kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırma ve performans sistemiyle kamuyu tümüyle özel şirketlere dönüştürmeyi hedefleyerek yine fırsatçılık yaptı. Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yoluyla çalışma hakkı engellendi, devlet kurumları AKP kadrolarıyla dolduruldu. Bu süreçte emekçilerin grev hakları OHAL ve KHK gerekçe gösterilerek, yasaklandı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Grev tehdidi olan yere biz OHAL’ den istifade ederek anında müdahale ediyoruz’ diyerek OHAL’in emek düşmanı politikalarını açık ve net olarak itiraf etti.

    “4269 KESK’Lİ OHAL VE KHK NEDENİYLE YARGISIZCA İŞSİZ BIRAKILDILAR”

    Cemaat üyelerinin devlet kurum ve kuruluşlarında büyük oranda etkili ve yetkili olduğu 15 Temmuz 2016 öncesinde cemaat ve AKP’nin baskı ve ayrımcı politikalarına maruz kalan KESK üyeleri ise darbe girişimi sonrasında AKP’nin ihraç kararlarıyla sendikal hak ve özgürlüklerin ihlallerinde yeni bir aşama ile karşılaştılar. Birçoğu sendikalarımız yöneticisi olan 4 bin 269 KESK’li hukuksuzca, herhangi bir yargı kararı olmadan, savunmaları bile alınmadan, AKP’nin, muhalefetin etkisizleştirilmesi hedefi kapsamında OHAL KHK’leri ile ihraç edildiler. Bir kamu emekçisinin hiçbir adil soruşturma geçirmeden, savunma hakkı verilmeden ve sadece OHAL süresince değil ömür boyu meslekten ihraç edilmesi, vatandaşlık haklarının sınırlandırılması düzenlemesi nasıl bir zorbalık ile karşı karşıya olduğumuzun en somut ifadesidir. OHAL Komisyonun aradan geçen altı yıla rağmen hala karara bağlamadığı başvuruların oransal olarak ağırlıkta KESK’e bağlı sendikalarımız üyelerinden olması ayrımcılık içerisinde ayrımcılıkla karşı karşıya olduğumuzun başka bir örneğidir

    “TEK ADAM REJİMİ FIRSATÇILIĞA DÖNÜŞTÜ”

    Çalışma hakkı, örgütlenme özgürlüğü, ifade özgürlüğü, düşünce ve kanaat özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, toplanma ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları; Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ILO sözleşmeleri hiçe sayılarak, ihlal edildi. OHAL süreci aynı zamanda Tek Adam rejiminin kurum ve kurallarıyla kurumsallaştırılması için büyük bir fırsat olarak değerlendirildi. 20 Temmuz 2016’da ilan edilen ve 7 kez uzatılan OHAL iki yıl sonra 19 Temmuz 2018’de kaldırıldı. Ancak OHAL yetkilerini en az 3 yıl daha uzatan ve hukuksuz ihraçlara devamı sağlayan geçici 35. maddeyi de içeren, 7145 sayılı Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, 25 Temmuz 2018’de TBMM’de kabul edilmesiyle kesintisiz devam eden bir OHAL rejimi yaratıldı. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alınması süreci artarak devam etmektedir. İstanbul Sözleşmesinin hukuksuz şekilde feshedilmesi ve daha 2 gün önce Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını uygun bulması da OHAL rejimi sürecinin uygulamalarındandır. Özellikle OHAL ile yargının giderek daha fazla siyasallaşarak iktidarın gündemi ve ihtiyaçları üzerinden hareket etmesi ülkede gerek emekçiler ve gerekse yurttaşların büyük bir kesimi açısından adalet arayışının yoğunlaşmasına yol açmıştır. Gezi davası ve Şenyaşar ailesinin mücadelesi, bu adalet arayışın simgeleri olarak öne çıkmıştır. Fiili OHAL ortamında inşa edilen Tek Adam Rejimi uygulamaları sonucunda toplumun birçok kesiminde adalete olan ihtiyacı hiç olmadığı kadar temel bir talep haline getirmiştir. Tek Adama dayalı rejimin fiili uygulamalarının anayasa üstü görüldüğü günümüzde temel mücadele alanlarının başında; emek, demokrasi, eşitlik, barış ve adalet mücadelesi gelmektedir.

    “ADALET NÖBETİ GERÇEKLEŞTİRMEKTEYİZ”

    KESK olarak da sendikal hak ve özgürlüklere yönelik ihlallerin artmasına karşı ve KESK’li ihraç üyelerin görevlerine iade edilmelerine yönelik hukuki, fiili ve meşru mücadelemiz kesintisiz devam etmektedir. Bundan ve 20 Temmuz AKP sivil darbesi uygulamalarının yıldönümünden hareketle; KESK bütünselliğinde birçok ilde 20 – 25 Temmuz 2022 tarih aralığında “OHAL Sürüyor, Adaletsizlik Büyüyor” şiarıyla adalet nöbeti eylemi gerçekleştirmekteyiz. İktidar bloğunun, temel hak ve özgürlükleri ayaklar altında alan, anayasayı hiçe sayan, yargıyı siyasallaştıran uygulamalarına karşı, bu ülkenin onurlu ve mücadeleci kamu emekçileri olarak boyun eğmeyeceğiz. Bu vesileyle, haksız-hukuksuz bir şekilde ihraç edilen, açığa alınan kamu emekçileri olmak üzere; emekten, demokrasiden, barıştan, insanca bir yaşamdan yana olana herkesi OHAL/KHK rejimi ile örülen açık faşizme karşı; emek, demokrasi ve barış mücadelesinde tek ses, tek yürek olmaya çağırıyoruz.”

     

  • EDREMİT’TE ŞEZLONG DENETİMİ

    Edremit Belediyesi’nin sahillerde başlattığı şezlong denetimi Güre ve Akçay Mahallesi’nde devam etti. Halkın ortak kullanıma ait olan alanlarda sabit bırakılan şezlong ve şemsiyeler toplandı.

    Edremit Belediyesi zabıta ekipleri emniyet güçleri ile birlikte sorumluluk alanındaki plajlarda uyarı ve ikazlara uyarılara rağmen sabit bırakılan şezlong ve şemsiyeleri toplamaya devam ediyor. Altınoluk ve Narlı sahillerinden başlayan operasyonda Edremit zabıta ekipleri Güre ve Akçay Mahallesi sahilinde zincir ve iplerle bağlanarak sabit şekilde bırakılan şemsiye, şezlong, masa, sandalye ve koltuklar toplanarak belediye deposuna götürüldü.

    Belediye yetkilileri sahillerin tüm halkın kullanımına açık kalması için çalışmaların devam edeceğini bildirdi.

     

  • SAMANDAĞ BELEDİYESİ MAHALLELER ARASI 2. GELENEKSEL FUTBOL TURNUVASI BAŞLADI

    SAMANDAĞ BELEDİYESİ MAHALLELER ARASI 2. GELENEKSEL FUTBOL TURNUVASI BAŞLADI

    Samandağ Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen Mahalleler Arası 2. Geleneksel Futbol Turnuvası’nda grup maçları gollü başladı.

    Grup maçlarının ilk gününde Samandağ ilçe stadında oynanan 2 karşılaşmada takımlar rakip fileleri 20 kez havalandırdı. 21 Temmuz 2022 Perşembe günü saat 19:30’da turnuvanın ilk resmi maçında Deniz Mahallesi ve Cumhuriyet Mahallesi karşı karşıya geldi. Güzel pozisyonlara sahne olan karşılaşma Cumhuriyet Mahallesi’nin 9-3’lük üstünlüğü ile sona erdi.

    Ardından saat 21:00’da Çöğürlü Mahallesi ile Şükrü Kanatlı Mahallesi arasında oynan maç renkli görüntülere sahne oldu. Çöğürlü Mahallesi’nin 8-0’lik galibiyeti ile sona erdi. Samandağlı futbolseverlerin yoğun katılımı ile kıyasıya mücadelenin yaşandığı maçlarda taraftarlar, takımlara tribünden destek verdi. Grup maçları bugün oynanacak maçlar ile birlikte 9 Ağustos 2022 Salı gününe kadar her gün Samandağ İlçe stadında devam edecek.

  • YILMAZ BÜYÜKERŞEN’DEN LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI MESAJI

    YILMAZ BÜYÜKERŞEN’DEN LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI MESAJI

    Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan, Türkiye’nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması’nın 99. yıldönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Büyükerşen, “Lozan Barış Antlaşması, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın Cumhuriyet’in ilanından önceki son halkasıdır. Bu antlaşma 19 Mayıs 1919’da Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun’a ayak basmalarıyla başlayan Kurtuluş mücadelesinin masa başında tüm dünyaya kabul ettirilmesidir” dedi.

    Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Lozan Barış Antlaşması’nın yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayınladı. Büyükerşen’in mesajı şöyle:

    “Lozan Barış Antlaşması, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın Cumhuriyet’in ilanından önceki son halkasıdır. Bu antlaşma 19 Mayıs 1919’da Atatürk ve silah arkadaşlarının Samsun’a ayak basmalarıyla başlayan Kurtuluş mücadelesinin masa başında tüm dünyaya kabul ettirilmesidir. İsmet İnönü başkanlığındaki bir heyet tarafından yürütülen görüşmeler, arada birkaç kere kesintiye uğramakla birlikte yaklaşık 9 ay sürmüş, Türkiye Heyeti, hedefleri büyük ölçüde gerçekleşmiştir. Misak-ı Milli sınırları Fransızlarla yapılan Ankara Antlaşmasında olduğu şekliyle belirlenmiş, Ege Adaları ve Trakya sınırı çözümlenmiştir. Lozan Antlaşması tarafların kendi ülkelerindeki Meclislerinde kabul edilmesi gerektiği için 6 Ağustos 1924 tarihinde resmen yürürlüğe girmiştir.

    Lozan Barış Antlaşması ne yazık ki ülkemizde zaman zaman bağlamından uzak tartışma konusu haline getirilmekte, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bir takım gerekçelerle değersizleştirilmeye çalışılmaktadır. Oysa her olay gerçekleştiği dönem içinde ve o dönemdeki koşullar göz önüne alınarak değerlendirilmelidir. Türkiye o dönemde, Balkan Savaşları ile başlayan, 1. Dünya Savaşı ile süren ve Kurtuluş Savaşı ile biten uzun bir dönem yaşamıştır. Osmanlı Devleti yıkılmış, Anadolu işgal edilmiştir. Türk halkı yorgundur. İşte o koşullar sonucu kazanılan Kurtuluş Savaşı sonucunda Avrupa Devletleri artık Türkiye’yi ve TBMM Hükümetini görmezden gelmenin mümkün olmadığını anlamış ve bizzat kendileri Türkiye’yi Lozan’a davet etmişlerdir. Bu hususlar göz önüne alındığında, Lozan Barış Antlaşmasının ne kadar değerli ve önemli olduğu anlaşılacaktır. Bu düşünceler ışığında Lozan Barış Antlaşmasının 99. yıl dönümünü kutluyor, Atatürk ve silah arkadaşlarının huzurunda saygıyla ve minnetle eğiliyorum.”

     

  • KONYAALTI BELEDİYESPOR KADIN HENTBOL TAKIMI, YENİ SEZONA HAZIRLANIYOR

    KONYAALTI BELEDİYESPOR KADIN HENTBOL TAKIMI, YENİ SEZONA HAZIRLANIYOR

    Hentbol Kadınlar Süper Ligi’nde mücadele eden Konyaaltı Belediye Spor Kulübü oyuncuları, günde çift idmanla yeni sezona hazırlanıyor. Yeni transferlerle gücüne güç katan Mavi Kelebekler, Süper Lig, Türkiye Kupası, Süper Kupa ve Avrupa Kupası olmak üzere dört kulvarda yarışacak.

    Konyaaltı Belediyespor Kadın Hentbol Takımı, yeni sezon hazırlıklarına günde çift idmanla başladı. Sabah saatlerinde fitness salonunda çalışan Mavi Kelebekler, akşam ise Akdeniz Üniversitesi Stadı’nda kondisyon antrenmanıyla güç depoluyor. Geçtiğimiz sezon Türkiye Kupası’nda final oynama başarısı göstererek Avrupa Kupası’na katılmaya hak kazanan Mavi Kelebekler, yeni sezonda da özellikle Avrupa Kupası olmak üzere dört kulvarda şampiyonluk mücadelesi verecek. Yeni sezon öncesi Kastamonu Belediyespor ile Süper Kupa Finali’nde karşı karşıya gelecek olan Mavi Kelebekler’in, EHF Avrupa Kupası’ndaki rakibi de Yunanistan’ın A.E.S.H. Pylea takımı oldu.

    “YENİ TRANSFERLERLE DAHA GÜÇLÜYÜZ”

    8-9 ve 15-16 Ekim tarihlerinde çıkacakları Avrupa sahnesi için heyecanlı olduklarını belirten Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, bu alanda Antalya’nın tek temsilcisi olmanın sorumluluğunun da farkında olduklarını vurguladı. Yeni transferlerin katılımıyla yeni sezonda daha güçlü bir takım izleyeceklerini umut ettiğini söyleyen Esen, “Süper Lig, Süper Kupa, Türkiye Kupası ve Avrupa Kupaları olmak üzere dört kulvarda mücadele edecek olan Mavi Kelebekler’imize yürekten başarılar diliyorum. Her zaman olduğu gibi yeni sezonda da bütün imkanlarımızla yanlarında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

    Yeni sezon için hazırlıklara yoğun bir antrenman programı ile başladıklarını söyleyen Konyaaltı Belediyespor Kadın Hentbol Takımı Kaptanı Monika Janeska, “Şu an için her şey güzel gidiyor. Bu yıl hem lig, hem de Avrupa’da iddialıyız. Umarım sağlıklı ve güzel bir sezon geçiririz’’ dedi. Geçtiğimiz yıl Kastamonu Belediyespor takımıyla şampiyonluk sevinci yaşayan yeni transfer Sıla Aydın ise, Konyaaltı’na transfer olduğu için çok mutlu olduğunu söyledi. Yaş ortalaması olarak genç bir takıma geldiğini vurgulayan Aydın, “Bu yüzden enerjimizin sahaya daha fazla yansıyacağını düşünüyorum. Sezona Süper Kupa finali ile başlayıp, lig ve Avrupa maçları ile devam edeceğiz. Dört kulvarda yarışmak bizim için zorlu bir periyot olacak fakat bunun üstesinden gelebilecek bir kadroya sahip olduğumuzu düşünüyorum’’ diye konuştu.

  • TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANI ATAÇ’TAN 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI MESAJI

    TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANI ATAÇ’TAN 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI MESAJI

    Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 24 Temmuz Basın Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, “Özveri ile çalışan, yerelden ulusala, tüm basın çalışanlarının 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyorum” dedi.

    Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, 24 Temmuz Basın Bayramı ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Ataç’ın mesajı şöyle:

    “Bilindiği üzere 24 Temmuz 1908 tarihi, basın sansürünüm kaldırıldığı tarihtir. Bu tarihte gazeteler ilk kez sansürsüz olarak yayınlanmaya başlamıştır. Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle 24 Temmuz tarihi bu mücadelenin bir sembolü olarak ‘Gazeteciler Bayramı’ ve ‘Basından Sansürün Kaldırılışı’ olarak kutlanmaya başlandı. Aradan geçen 114 yıllık zamandan sonra ne yazık ki, ülkemizin de içinde yer aldığı bazı ülkelerin basın çalışanları, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda ciddi sorunlar yaşamaya devam ediyor. Özgürce yayın yapabilme koşullarının ortadan kaldırılması ve yayın organlarının el değiştirmelerinde iktidarın uyguladığı baskıcı politikalar, muhalefetin sesini kesme yönünde yaptığı hamlelerle Türkiye basını çok ciddi bir abluka altına alındı. Muhalif köşe yazarlarından muhabirlere kadar, işinden edilen basın çalışanları sansür ve otosansürün yanı sıra, işsizliğin pençesine terk edildi. Örgütlenme imkanı ise iktidarın baskıları ve basın kuruluşlarının sahipliğinden kaynaklı uygulamalarla neredeyse sıfırlanma noktasına geldi. Tüm zorluklara rağmen böylesine önemli bir görevi yerine getirmek için özveri ile çalışan, halkın bilgilendirilmesi ve aydınlatılması için çalışan, kişisel hak ve özgürlükler kapsamında objektif bakış açısı ile demokrasimiz adına son derece önemli bir görev üstlenen yerelden ulusala, tüm basın çalışanlarının ‘24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyorum. Kalemlerin özgür olduğu, güzel, mutlu günlere ulaşmak dileğiyle sağlık, başarı ve esenlikler diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • SOYER: “ROMAN KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    SOYER: “ROMAN KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    Roman Hakları Çalıştayı’na katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer,  “Ayrımcılıkla mücadele etmek ve eşit yurttaşlığı desteklemek amacıyla Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü’nü kurduk. Önemli çalışmalar yürütüyoruz. Roman kardeşlerimizin elinden tutmaya devam edeceğiz” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde. Eşit Haklar İçin İzleme Derneği tarafından düzenlenen Roman Hakları Çalıştayı Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda başladı. Yarın (23 Temmuz 2022) son bulacak çalıştayın açılışına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği Başkanı Zekiye Şenol, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Tugay, Roman derneklerinin temsilcileri ve akademisyenler katıldı.

    SOYER: “ROMAN KÜLTÜRÜYLE TANIŞIYOR, İLHAM ALIYORUZ”

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın “Ulusal Roman Entegrasyon Politikaları için Avrupa Çerçevesi” kapsamında yeni bir Roman Eylem Planı hazırladığını belirterek, “Burada buluşmamızın temel amacı da sivil toplum kuruluşlarımızla bir araya gelerek bu eylem planının içeriğine dair öneriler geliştirmek. Roman kardeşlerimin birçoğu en temel haklarını diğer vatandaşlarımızla eşit ölçüde kullanamıyor. Eğitim, istihdam, barınma, sağlık ve sosyal hizmetler alanında en temel hizmetlere erişim konusunda eksiklikler yaşıyor. Büyükşehir Belediyemiz, Roman vatandaşlarımızın eksiklerini gidermek için elinden ne geliyorsa yapmaya devam edecek. Tam da bu sebeple ayrımcılıkla mücadele etmek ve eşit yurttaşlığı desteklemek amacıyla Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü’nü kurduk. Bu süreçte İzmir’in engin Roman kültürüyle tanışıyor, bu kültürden ilham alıyoruz, diğer yandan çok sevgili Roman kardeşlerimizin elinden tutmaya devam ediyoruz” dedi.

    ŞENOL: “SOYER’E TEŞEKKÜR EDİYORUZ”

    Eşit Haklar İçin İzleme Derneği Başkanı Zekiye Şenol ise “Eylem planlarının yerel yönetimlere getireceği yeni yükümlülüklerin de farkında olarak Romanların eşitliği için elini taşın altına koyan ve İzmir’de eşitlikçi bir kent yaratmaya çalışan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teşekkür ediyoruz” dedi.

    ÇALIŞTAY 23 TEMMUZ’DA SONA ERİYOR

    Çalıştayda İzmir dışında Ankara, Aydın Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Edirne, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmit, İznik, Manisa, Mersin, Sakarya, Samsun, Tekirdağ ve Van’dan Roman hakları alanında çalışan akademisyenler, sivil toplum çalışanları ve aktivistlerin yer aldığı katılımcılar ağırlanıyor. Birinci gün, Roman yurttaşların eğitim, sağlık, barınma ve istihdam gibi temel haklara ve kentsel hizmetlere erişimi bakımından yaşadıkları sorunlar tartışılacak. Ayrımcılıkla mücadele ve bir arada yaşam politikalarının nasıl daha etkin inşa edileceği konuşulacak. Romanların yaşadığı zorluklar karşısındaki deneyim paylaşımı ve kültürel haklara erişim olanakları ele alınacak. İkinci gün ise çalışma gruplarının yuvarlak masa toplantıları çerçevesinde Roman Eylem Strateji Belgesi’ne dair somut öneriler geliştirmesi amaçlanıyor.

  • BAŞKAN ATAÇ’TAN ESKİŞEHİR TASARIM İNOVASYON MERKEZİ’NE ZİYARET

    BAŞKAN ATAÇ’TAN ESKİŞEHİR TASARIM İNOVASYON MERKEZİ’NE ZİYARET

    Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Eskişehir Tasarım İnovasyon Merkezi’ni (ETİM) ziyaret etti.

    Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, kentte faaliyet gösteren firmalar ile temaslarını sürdürüyor. Ataç, son olarak Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan Eskişehir Tasarım İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ataç’a ziyaretlerde Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu, Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı (ATAP A.Ş.) Genel Müdürü Dr. Sedat Telçeken ve ÇözümTR Ödeme Sistemleri Ceo’su Ender Kelleci eşlik etti. ETİM Direktörü Hakan Ünal ile bir araya gelen Ataç, firmanın faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Firmaya çalışmalarında başarılar dileyen Ataç, temsili siftah parası takdim etti. Ünal ise ziyaretlerinden dolayı Ataç’a teşekkür etti.

     

  • GÖLCÜK OTEL’DE ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

    GÖLCÜK OTEL’DE ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

    Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, bölge turizmine can vermesi hedefiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ödemiş Belediyesi’nin ortak hizmet projesi olarak Gölcük Yaylası’nda yapımı devam eden Gölcük Otel projesindeki son durumu yerinde inceledi.

    Engelli bireylerin kullanımına uygun odaları, yeni nesil yangın söndürme sistemleriyle Türkiye’de ilkleri barındıran bir turizm tesisini Ödemiş’e kazandırdıklarını vurgulayan Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, “Göle aykırı, doğal dokuya aykırı, önceki projeye aykırı, abartılı herhangi bir durum kesinlikle yok. Var olan projenin dışında hiçbir şey yapmıyoruz” dedi.

    “YIKILAN OTELİMİZİN YERİNE YAPILMAKTA OLAN VE İLAVE HERHANGİ BİR YÜKSEKLİĞİ OLMAYAN BİR PROJEDİR”

    Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, ilçenin doğa harikası bölgelerinden olan Gölcük Yaylası’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ödemiş Belediyesi’nin ortak hizmet projesi olarak yapımı sürdürülen Gölcük Otel ve göl kıyısı 2. Etap rekreasyon ve düzenleme projesiyle ilgili incelemelerde bulundu. Yüklenici firma yetkililerinden projenin seyri ile ilgili bilgi alan Başkan Mehmet Eriş, ekonomik krize rağmen projenin ilerlediğini kaydetti.

    Proje maliyetinin yüzde 75’lik kısmına İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin destek verdiğini söyleyen Başkan Eriş, “Proje çok iyi şekilde ilerliyor. Bu otel projemiz burada daha önce mevcut olup yıkılan otelimizin yerine yapılmakta olan ve ilave herhangi bir yüksekliği olmayan bir projedir. Sadece zemindeki su seviyesi düşürülerek yapılan bir kot yüksekliği düzenlemesi var. Onun dışında projeye sadık kalarak hem çevre düzenlemesi hem de odalar açısından ilerliyoruz. Oda sayısı, oda mimarileri, ısıtması, iklimlendirmesi, restoranı, mutfağı her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş durumda.

    “HEDEFİMİZ ÖNÜMÜZDEKİ KIŞA OTELİMİZİN YETİŞMESİDİR”

    Engelli vatandaşlarımız için uygulanan yönetmeliğe yüzde 100 uygun. Engelsiz diyebileceğimiz odalar düşünülmüş. Bu anlamda Türkiye’de ilk diyebiliriz. Yangın söndürme sistemi de Türkiye’de ilk ve tek. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in destekleriyle doğa harikası Gölcük Yaylamızda konaklama tesisi ihtiyacını karşılamak üzere birlikte güzel bir çalışmaya imza atıyoruz.

    Göle aykırı, doğal dokuya aykırı, önceki projeye aykırı abartılı herhangi bir durum kesinlikle yok. İnsanlarımız bize de soruyorlar. Var olan projenin dışında hiçbir şey yapmıyoruz. Aksine Türkiye’de engelli bireylerimizin kullanımına uygunluğuyla, yangın söndürme sistemleriyle, Koronavirüs tedbirlerine uygun havalandırma sistemleriyle örnek bir turizm tesisini ilçemize kazandırıyoruz. Hedefimiz önümüzdeki kışa otelimizin yetişmesidir. İzmir Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte bölge turizmi için hem Gölcük Yaylamızda hem Bozdağ’daki çarşı, meydan ve turizm merkezi binası düzenlemeleriyle önemli adımlar atıyoruz. Bölgemize yeni bir sektör olarak turizmi kazandırma hedefimizle Birgi-Bozdağ-Gölcük turizm destinasyonu için var gücümüzle çalışıyoruz. Tunç Soyer Başkanımıza destekleri için teşekkür ediyorum” dedi.

    “EKONOMİK ZORLUKLARA, ÖNGÖRÜLMESİ ZOR MALİYET ARTIŞLARINA RAĞMEN PROJE İLERLİYOR”

    Ekonomik kriz sebebiyle maliyetlerde yüzde 200’lere varan artışın yaşandığını hatırlatan Eriş, “Ekonomik zorluklara, öngörülmesi zor maliyet artışlarına rağmen proje ilerliyor. Bölgenin büyük bir eksikliğiydi güzel bir konaklama tesisi. Ödemiş’in ve Gölcük’ün simgelerinden birisi olacak bu otel. Yerli ve yabancı konuklarımızı en iyi şekilde ağırlamamızın yanı sıra geçmişte olduğu gibi futbol takımlarıyla spor turizmini de yeniden bölgemize kazandırmayı hedefliyoruz. 85 odalı bir tesis olacak. Gölcük Otel’in simgelerinden olan iskelemizi de koruyoruz, restoran olarak hizmet vermeye devam edecek” dedi.

    “DOĞAYI ETKİLEYECEK BİR DURUMUN İÇERİSİNDE OLMAYIZ”

    Gölcük Otel inşaatı ile birlikte göl kıyısı 2. Etap rekreasyon projesinin de ilerlediğini ifade eden Eriş, “Rekreasyon ve kıyı düzenlemesi çalışmalarımız yeniden hız kazanıyor. Göl çevresinde kot düzenlemesi için yükselti yapıldı. Bu da çok konuşulmuştu. Ancak şunu belirtelim orada da kıyı yol kotuna getirilmiş oldu. Mart-Nisan aylarında yani kış mevsimi sonrası suyun yükselmesiyle birlikte yaşanabilen taşkınlar da düşünüldü. Doğayı etkileyecek bir durumun içerisinde olmayız. O bölgede ağaçlarımız var, onları da koruyoruz. Şu anda aplikasyonu yapılıyor. Var olan ağaçlarımızı kayıt altına alarak koruyoruz. İtfaiyenin su aldığı yapıdan Prenses Otel’e kadar olan bölgede çalışmalar devam edecek” diye konuştu.