Kategori: Yurt

  • KÜTAHYA OSMANGAZİ MAHALLESİ’NİN KENTSEL DÖNÜŞÜM TEPKİSİ: “EVİMİ YAPTIRIRKEN HİÇBİR YETKİLİ BANA YARDIMCI OLMADI. ŞİMDİ BİZİM HİÇBİR HAKKIMIZ YOKMUŞ GİBİ DAVRANILIYOR”

    KÜTAHYA OSMANGAZİ MAHALLESİ’NİN KENTSEL DÖNÜŞÜM TEPKİSİ: “EVİMİ YAPTIRIRKEN HİÇBİR YETKİLİ BANA YARDIMCI OLMADI. ŞİMDİ BİZİM HİÇBİR HAKKIMIZ YOKMUŞ GİBİ DAVRANILIYOR”

    Kütahya’da Osmangazi Mahallesi sakinleri; belediye ile TOKİ iş birliği ile başlanan kentsel dönüşüm projesinin iki yıldır tamamlanmamasına tepki gösterdi, taleplerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ulaştırmak için imza kampanyası başlattı. Bir vatandaş, “Biz çamuruyla yoğrulurken, yolları yaparken bu belediyeler, bu yetkililerimiz neredeydi acaba? Dışarıdaki yerler 4 bin lira, 3 bin lira. 900 liradan değil, başka yerde 5 bin liraysa biz 6 binden vermek istiyoruz. Ben evimi yaptırırken hiçbir yetkili bana yardımcı olmadı. Ama şimdi bizim hiçbir hakkımız yokmuş gibi davranılıyor” dedi.

    Kütahya’da, 12 mahalleden dokuzu için kentsel dönüşüm kararı alındı. Bu mahallelerden biri olan Osmangazi Mahallesi’nde Kütahya Belediyesi ile TOKİ iş birliği ile iki yıl önce başlanan proje, tamamlanmadı. Tepki gösteren mahalle halk, taleplerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ulaştırmak üzere imza kampanyası başlattı.

    Bir vatandaş, şunları söyledi:

    “Evlerimizin değerini alamıyoruz. Belediye kendi bildiğine rayiç bedel biçiyor. Neye göre aldığını da bilmiyoruz. Ama işin garip yanı dağın kıraç bölgelerinde; 2 bin 500 – 3 bin lira söyleniyor. Bizim mahallemizde 3 katlı yeni yapılmış evin metrekaresi 400-500 lira. Bu ne yani? Çocuk oyuncağı mı? Biz insan değil miyiz? Biz yaşamıyor muyuz? Hepimiz çoluğumuz, çocuğumuz için yaşıyoruz. Bizi insan yerine koyup da bizi kale alan yok. Alınmadığı gibi biz de evlerimizi vermemekte direnmekteyiz ve direneceğiz. Bu belediye başkanı olsun, bu devlet olsun, bu millet olsun direneceğiz.”

    Başka bir vatandaş ise “Ya değerini verecek ya da yerimizde ev yapıp bizi yerleştirecek” diye konuştu.

    Osmangazi Mahallesi’nin 40, 50 yıldır çamuruyla, pisliğiyle kendilerinin uğraştığını söyleyen başka bir vatandaş ise “Biz çamuruyla yoğrulurken, yolları yaparken bu belediyeler, bu yetkililerimiz neredeydi acaba? Şimdi ise bu Kütahya’nın en düzgün yeri bizim mahallemiz. Belediye Başkanımız geldi bize, metrekaresi 900 liradan hesap gördü. Dışarıdaki yerler 4 bin lira, 3 bin lira. 900 liradan değil, başka yerde 5 bin liraysa biz 6 binden vermek istiyoruz. Bin lira fazla olacak bizim yerimiz. Ben evimi yaptırırken hiçbir yetkili bana yardımcı olmadı. Ama şimdi bizim hiçbir hakkımız yokmuş gibi davranılıyor” tepkisini gösterdi.

    Başka bir mahalleli ise şunları söyledi:

    “Herkesin evini aldı yıktı, ortalığı çöpün farenin içinde bıraktı gitti. Bizim evlerimizin metrekaresini bin liradan almaya kalkıyor. Biz bin liraya ev vereceğiz de neyle başımıza ev alıp koyacağız. Şimdi her şey üç dört kat oldu. Nasıl yapacağız bunu biz? Biz bu şekilde evimizi vermiyoruz. Bizim evlerimizin yerine ya ev verecek, ya da değerini verecek. Dağın başındaki arazilerin metrekaresi 4 bin ederken bizim evlerimizin metrekaresi neden 6 bin, 7 bin etmesin? Biz neyle alacağız? Bizim emekliliğimiz yok, bir yer çalışanımız yok. Biz şu anda borç yapıp da ödeyemeyeceğiz. Borçlanıp ev alsak, ‘getir bakalım borcu’ diyecek. Borcu ödemediğimde de, ‘hadi öp eşiği çık dışarı’ diyecek bana. Ben dokuz tane nüfusla sokakta mı kalayım? Ben bu şekilde evimi vermiyorum. Bu şekilde kimse kabul etmez bunu. Benim 70 yaşında eşim var, bana bir tane ekmek getiremiyor. Ben bunun nasıl altından kalkarım? Bizim evlerimizi alacak. Gitsek, çayıra çadır kursak çadırda da durdurmazlar bizi. Bizim evlerimizin değerini versin, yıkılacaksa ‘yıkılacak’ desin. Yıkılmayacaksa herkes kırığını döküğünü yaptırır. Evinde çoluğunu çocuğunu barındırır.”

    “BİZ BURADA SAHİPSİZ KALDIK”

    Bir başka mahalle sakini, şöyle konuştu:

    “Biz burada çok mağduruz. Şu ev verilmedi mesela belediyeye. Verilmediği halde içi boşaltıldı, çatısı bilmem neyi yıkıldı. Yağmalandı bu ev. Güvenlik güçleri de bir şey yapamıyor. Onlar da bizi koruyamıyor. Bu evleri şimdi metruk sayıp düşük fiyattan almaya çalışıyorlar. Bunu daha sonra bizim vermediğimiz evlere de yansıtıp bizi iyice mağdur edebilirler. Kapımızı kilitleyip bir yere gidemiyoruz. Hırsızlık olayları çok fazla arttı. Sahipsiz kaldık biz burada. Bir evim daha var benim. Belediyeye vermek istedim kat karşılığı. Bana 60 bin lira borç çıkardı. 60 bin lirayı nasıl ödeyeyim ben? Emekli bir adamım. Borçlanmam lazım, kredi çekmem lazım. Bu ev 125 metrekare. 25 metrekareyi yok saydı belediye. 100 metrekareye düşürdü. Neymiş ev eskiymiş, balkonu varmış. Balkon da metrekarenin içinde. Niye hepsini saymıyor. Tam 125 metrekare saysaydı belki 10, 20 bin lira ile kurtulacaktım. Orda da bizi mağdur ettiler.”

     

  • TURGUTLU BELEDİYE BAŞKANI ÇETİN AKIN’DAN 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI MESAJI

    TURGUTLU BELEDİYE BAŞKANI ÇETİN AKIN’DAN 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI MESAJI

    Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, 24 Temmuz Basın Bayramı ve Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü nedeniyle mesaj yayınladı. Akın, “Ülke olarak gelişebilmemizin, özgürleşmemizin ve güçlenmemizin temelinde basın ve basın özgürlüğü yer almaktadır. Ancak, aradan 114 yıl geçmiş olmasına rağmen farklı şekillerde devam eden sansür, hala gazetecilerin görevlerini özgürce yapabilmelerinin önündeki en büyük engeldir” dedi.

    Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, 24 Temmuz Basın Bayramı ve Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü nedeniyle bir kutlama mesajı yayınladı. Akın’ın mesajı şöyle:

    “Demokrasimizin temel unsurlarından biri olan haber alma özgürlüğünün en etkili aracı olarak oldukça önemli bir görevi yerine getiren basın, toplumsal gelişim ve bilinçlenme noktasında önemli katkılar sağlayan kurumların başında gelmektedir. Doğru ve tarafsız bir yayıncılık anlayışı içerisinde, basın meslek ilkeleri doğrultusunda mesleklerini icra eden basın mensuplarımız; hem kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesinin önüne geçerek basına olan güvenin artmasını sağlamakta hem de demokratik toplum düzenin korunmasında önemli bir yere sahip olmaktadır. Ülke olarak gelişebilmemizin, özgürleşmemizin ve güçlenmemizin temelinde basın ve basın özgürlüğü yer almaktadır. Ancak, aradan 114 yıl geçmiş olmasına rağmen farklı şekillerde devam eden sansür, hala gazetecilerin görevlerini özgürce yapabilmelerinin önündeki en büyük engeldir.

    Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde ülkemizin yer aldığı basamak da bunu net bir biçimde gözler önüne sermektedir. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye 2022 yılında 180 ülke içerisinde 149’uncu sırada yer almaktadır. Bizlere düşen görev ise, ‘özgür basın’ geleneğini devam ettirmeye çalışan bu gazetelere ve gazetecilere sahip çıkmaktır.

    Bu duygu ve düşünceler içerisinde Turgutlu’muz ve Manisa’mızdaki basın emekçilerimiz başta olmak üzere tüm basın mensuplarımızın 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyor, baskı ve sansür mekanizmalarının uygulanmadığı, özgür, eşit, adil bir ortamda mesleklerini hakkıyla yapabilmelerini ümit ediyorum. Yalnızca gazetecilik yaptıkları için özgürlükleri elinden alınan tutuklu tüm gazetecilerin ise bir an önce özgürlüklerine yeniden kavuşmalarını temenni ediyorum.”

     

  • İDA-MADRA JEOPARKI ÖRNEK İŞ BİRLİĞİYLE DÜNYAYA TANITILACAK

    İDA-MADRA JEOPARKI ÖRNEK İŞ BİRLİĞİYLE DÜNYAYA TANITILACAK

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle İda-Madra dağları UNESCO eliyle dünya jeoparklar ağına katılıyor.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, doğayı koruyarak ekonomik kalkınmayı sağlayacak, başta Kozak Yaylası olmak üzere Balıkesir, Çanakkale ve Bergama bölgesinde büyük fırsatlar yaratacak İda-Madra Jeoparkı Projesi’ni tanıttı. Başkan Tunç Soyer, “Bu projeyle insanlarımız yaşadıkları yerlerden daha fazla gurur duyacak ve doğdukları yerde doyacaklar” dedi.

    İzmir’in Bergama ilçesine bağlı fıstık çamı ile ünlü Kozak Yaylası’nın ender güzelliklerinin korunması ve ekonomik kalkınmanın sağlanması için çalışmalar sürüyor.

    Son alarak Kozak Yaylası’nı da içine alan İda-Madra Jeopark Projesi için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği yapıldı. Balıkesir, Bergama ve Çanakkale’nin bir bölümünü kapsayan alandaki İda-Madra Jeoparkı’nın UNESCO tarafından tescillenerek küresel jeopark alanına dahil edilmesi için süreç başlatıldı. İda-Madra Jeopark Projesi bugün Bergama Kozak Yaylası’nda düzenlenen törenle tanıtıldı.

    Üç yıl önce alanın kalkınması için Kozak Yukarıbey Köyü’nde kurulan İzmir Büyükşehir Belediyesi RURITAGE İzmir Koordinasyon Merkezi’nde düzenlenen tanıtım toplantısına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, muhtarlar, akademisyenler, kooperatif başkanları ve çok sayıda Bergamalı katıldı.

    Töreninde İda-Madra Jeoparkı’nın tanıtım filminin gösterilmesinin ardından İda-Madra Jeoparkı Koordinatörü Prof. Dr. Recep Efe, proje süreci hakkında bilgi verdi.

    “TURİZM VE KIRSAL KALKINMA PROJELERİYLE YAŞATAN KÜRESEL KORUMA AĞI”

    Sözlerine yerel yöneticinin asli görevinin hizmet ettiği şehrin doğa ve kültür mirasını korumak olduğunu ifade ederek başlayan Başkan Tunç Soyer, “İki büyükşehir belediyemiz, böyle bir sorumluluk bilinciyle, kendi hizmet alanlarında birbirinden bağımsız olarak yürüttüğü çalışmaları ortaklaştırdı. Bu bölgenin korunması, tanıtılması ve bir jeopark olmasıyla ilgili çalışmaları Balıkesir Belediyemizle birlikte yürütmenin gururunu yaşıyorum. Jeoparklar, dünyada ender görülen eşsiz nitelikteki yer miraslarını turizm ve kırsal kalkınma projeleriyle yaşatan küresel bir koruma ağı. İda-Madra Jeoparkı da bölgemizdeki yeryüzü mirasını koruyarak dünyaya tanıtmayı ve yöre halkının ekonomik gelir seviyesini artırmayı hedefliyor. İzmir Büyükşehir Belediyemiz, bu alanda bir jeopark oluşturma çalışmalarını Avrupa Birliği’nin HORIZON 2020 Programı altında desteklenen RURITAGE Projesi ile yürüttü. Bu projeyle Bergama Kozak Yaylası’nı bir kırsal turizm destinasyonu haline getirmek için çok sayıda adım atıldı. Jeolojik mirasın korunmasının yanı sıra konaklama altyapısını geliştirme, etno-botanik ve yerel ürünlerin pazarlanmasına dair çok sayıda faaliyet yürütüldü” şeklinde konuştu.

    “KAPANMA NOKTASINA GELEN KOOPERATİFLER YENİDEN HİZMETE GİRDİ”

    Başkan Soyer, “Bir yıl önce açılışını gerçekleştirdiğimiz, İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi tarafından yürütülen Mera İzmir Projesi kapsamında İzmir genelinde belirlediğimiz 4 bin 658 çobanın ürettiği sütleri piyasa değerinin yaklaşık iki katı bedelle satın almaya başladık. İzmir’de üretilen küçükbaş sütünün onda birine talip olmamıza rağmen tamamının fiyatını regüle ettik. Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlikleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği rakamı taban fiyatı olarak açıkladı. Satın alınan sütlerden yapılan peynirlerle yaklaşık 20 milyon liralık bir katma değer oluşturduk. Böylelikle kuraklık ve yoksullukla mücadelede çok önemli bir yeri olan küçükbaş sütünü İzmir ekonomisine kazandırdık. Yerli ve milli tarımı yeniden başlattık. Elde ettiğimiz katma değer sayesinde yüzlerce gencimize istihdam sağladık. Bu tecrübelerimizi İda–Madra Projemiz kapsamında küçükbaş hayvancılığın Türkiye’deki en önemli merkezlerinden Balıkesir’le de paylaşmaya daima hazır olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.

    “İNSANLARIMIZ YAŞADIKLARI YERLERDEN DAHA FAZLA GURUR DUYACAK”

    Onlarca uzmanın ve belediye ekiplerinin ektiği tohumların meyvelerini bir bir aldıklarını ifade eden Başkan Soyer, konuşmasını şu sözlerle bitirdi:

    “Bugün, İda–Madra dağlarının UNESCO eliyle dünya jeoparklar ağına katılmasının heyecanını yaşıyoruz. Geldiğimiz bu noktanın, bu dağlarda doğayla uyumlu bir kırsal ekonominin oluşması için büyük fırsatlar yarattığını çok iyi biliyorum. Bu fırsatları Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte geliştirmekten ve yürütmekten kıvanç ve heyecan duyuyoruz. İnanıyorum ki bu projeyle birlikte bölgede yaşayan insanlarımız yaşadıkları yerlerden daha fazla gurur duyacak, buranın yeryüzü mirasına sahip çıkacak ve dahası, doğdukları yerde doyacaklar.”
     
    “BURASI YÖRÜKLERE EMANET”

    Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, bugün büyük bir iş birliğinin sonucunda güzel bir projenin tanıtımını yaptıklarını kaydederek, yörük kültürün doğayla barışık yapısına işaret etti. Jeopark projesi üzerinde çalışırken Anadolu kültürüyle batı kültürü arasındaki farkı daha iyi gördüklerini söyleyen Yılmaz, “Biri taşı zorlayarak, yontarak, nehirlerin yerlerini değiştirerek bir yaşam alanı kuruyor ve ölümsüzleşmek üzere eserler bırakıyor. Doğaya vahşice bir saldırı düzenliyor. Sadece ibadethane ve devleti temsil eden yerleri taş üstüne taş koyarak yapıyor. Geri kalan yerleri doğal malzemeyle yapıyor. Bu bir kültür, bu bir yaşam şekli. Doğayla barışık olma şekli. Biz bunu yıllarca özensizlik, zorlamama, detaylara dikkat etmeme, sanatsızlık olarak düşündük. Yörükler asla doğaya ihanet etmiyor. Burası Yörüklere emanet” dedi.

    “KİMSE KAYGILANMASIN İDA -MADRA EMİN ELLERDE”

    Kozak Yaylası’nın tarihi, doğal güzelliklerine değinen Yılmaz, “Tunç Başkanımızla birlikte bu eşsiz doğayı, tarihi alanları dünyaya tanıtmak için çalışmalarımızı birlikte yürütmeye devam edeceğiz. Bölgenin kalkınmasını sağlayacağız. Kimse kaygılanmasın. Bundan sonra UNESCO çatısı altında İda-Madra emin ellerde” dedi.

    “BERGAMALILAR OLARAK KOZAK’A MADRA’YA SAHİP ÇIKACAĞIZ”

    Bergama Belediye Başkanı Hakan Koştu ise, Bergama’nın sadece İzmir’in değil Türkiye’nin, dünyanın en müstesna şehirlerinden biri olduğunu söyledi. Birçok medeniyete başkentlik yapmış, dünyanın gözünün üzerinde olduğu Bergama’da tarihi gün yüzüne çıkarmak için yaptıkları çalışmaları anlatan Koştu, “Kozak Yaylası Bergama’nın en nadide bölgelerinden bir tanesidir. Çam fıstığı on iki yıldır verimsizlik yaşıyor. Kozak’ın şöyle bir özeliği var. Kozak Yaylası kırsal turizmi başlattı. Kozaklılar evlerinde dışarıdan gelenleri ağırlıyor. İda-Madra Jeopark Projesi bunları taçlandıracak. Bu proje ekonomik olarak çok önemli. Biz bu projeyle çevreye doğaya nasıl sahip çıkılır bunu görüyoruz. Bergamalılar olarak şehrimize bölgemize Kozak’ımıza Madra’mıza sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.

    “BUGÜN BİR HAYALİMİZ GERÇEKLEŞİYOR”

    Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel, “Bugün bir hayalimiz gerçekleşiyor. Yıllardır Kozak, Madra o kadar çok verdi ki. Suyuyla, oksijeniyle, ürettikleriyle binlerce insanı doyurdu. Ama bizler bir o kadar insafsızca davrandık ki. Madra’yı Madra yapan özellikleri nasıl paraya çeviririz, yok ederiz diye derde kapıldık. Bu jeopark, milyonlarca yıl önce doğanın bize bahşettiği bir güzellik. Bu güzelliği artık yaşatma zamanı geldi.  Ne mutlu ki yanlışın birinden dönme cesaretini gösterdik. Hep birlikte Kozak’a Madra’ya sahip çıkarız” diye konuştu.

    “KENDİ EL EMEKLERİMİZLE GEÇİM KAYNAĞI OLUŞTURACAĞIZ”

    Yukarıbey Mahallesi Muhtarı Yusuf Doğan, “Bölgemizin İda-Madre Jeoparkı ile gelişeceğine, ürünlerimizi pazarlayabileceğimize, kendi el emeklerimizle geçim kaynağı oluşturabileceğimize inanıyoruz. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyemizin Kozak Doğal Yaşam Köyü Projesi de ürettiklerimizin pazarlaması konusunda lokomotif olacak” ifadelerini kullandı.

    İDA–MADRA JEOPARK TURU

    Törenin ardından Başkan Soyer ve katılımcılar, kültürel miras eserleri ve gastronomi ürünleri sergi stantlarını gezdi. Başkanlar stant gezisinin ardından eşsiz doğasıyla göz dolduran İda–Madra Jeoparkı’nı keşfe çıktı. Hisarköy Seyir Terası ve Büyük Madra Kayası gezildi. Son durakta ise kendine has hikayesiyle bölgede özdeşleşen Atatürk Kaya Anıtı ziyaret edildi.  

    23 HAZİRAN’DA UNESCO DENETİMİNDEN GEÇTİ

    Bergama, Balıkesir ve Çanakkale’nin bir kısmını kapsayan alanın korunması ve tanıtılmasına yönelik jeopark kurma çalışmaları için Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile hazırlanan çalışma, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balıkesir Büyükşehir Belediyesi 2020 Kasım ayı meclislerinde onaylandı ve UNESCO süreci başladı. 23 Haziran 2022 tarihinde de alanda UNESCO denetimi yapıldı. Alanın UNESCO tarafından tescillenerek Küresel Jeopark ağlarına dahil edilmesine yönelik süreç devam ediyor.

    EŞSİZ DOĞAL MİRAS HEM KORUNACAK HEM KALKINACAK  

    Fıstık çamı ve küçükbaş hayvancılığıyla ünlü Kozak’ın kalkınması için yerel üreticiler desteklenerek kendi markalarını pazarlaması sağlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bölgede jeopark oluşturma çalışmaları için Avrupa Birliği’nin HORIZON 2020 Programı kapsamındaki RURITAGE Projesi çalışmalarını yürüttü. Proje kapsamında, bölgede yer mirası değerlerinin tespit edilmesi, Bergama Kozak Yaylası’nda turizme yönelik konaklama altyapısını geliştirme çalışmaları, tıbbi aromatik bitki yetiştiriciliği ve sepet örme kursları, etnobotanik aktiviteler başta olmak üzere birçok kültürel ve doğal zenginlikler detaylıca araştırıldı. İda-Madra Jeoparkı’yla, bölgenin doğal yeryüzü mirasının korunarak bütün dünyaya tanıtılması, bu doğal miras aracılığı ile bölge turizmi geliştirilerek yöre halkının ekonomik gelir seviyesinin artırılması hedefleniyor.

     

  • ATAKUM’DA ‘ATATÜRK’ÜN ŞEHRİ SPOR YAPIYOR’ TURNUVASI DÜZENLENDİ

    ATAKUM’DA ‘ATATÜRK’ÜN ŞEHRİ SPOR YAPIYOR’ TURNUVASI DÜZENLENDİ

     

    Atakum Belediyesi’nin ev sahipliğinde Atatürk’ün Şehri Spor Yapıyor Turnuvası’nın 7’ncisi gerçekleştirildi. Gençlerle bir araya gelen Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, “Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençler olmanızı ve Cumhuriyet kültürünü sahiplenmenizi istiyoruz” dedi.

    Atakum Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Samsun Valiliği ile Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü destekleriyle ‘Atatürk’ün Şehri Spor Yapıyor Turnuvası’nın 7’ncisi gerçekleştirildi. Banda Aceh Parkı’nda gençlerin yoğun ilgisiyle yapılan turnuvada 24 takım, 100’e yakın sporcu kıyasıya mücadele etti. Turnuvanın açılışına Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, Gülay Deveci, Cumhuriyet Halk Partisi Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik, sporcu gençler ve çok sayıda yurttaş katıldı. Sporcu gençlerle bir araya gelen Deveci, turnuvada mücadele edecek takımlara başarı diledi.

    “GENÇ OLMAK BUDUR”

    Gençlik döneminde spor yapmanın önemine değinen Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, “Genç olmak budur. Hem spor yapacaksınız hem de kendinizi hayata hazırlayacaksınız. Eğitim ve spor ikisi birlikte gider. Biri diğerini engellemez. İkisini birlikte götürebilirseniz hem vücut hem de zihin gelişimi sağlanır. Ayrıca birlikte yaşam kültürü ortaya çıkar. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim’ diyor. Bu üçü bir arada olabilirse, bizim ‘Türk gençliği’ dediğimiz genç figürü ortaya çıkar. Biz Atakum Belediyesi olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençler olmanızı ve Cumhuriyet kültürünü sahiplenmenizi istiyoruz. ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençler biziz’ demenizi istiyoruz. Hem spor hem eğitim hem de Cumhuriyet’in değerlerini kavrayarak bunu yapabilirsiniz. Yolunuz açık olsun” dedi.

    “GENÇLİK YAŞAMIN EN ÖNEMLİ KISMI”

    Gençliğin yaşamın en önemli kısmı olduğunu belirten CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik, “Ben de sizlerin yaşlarındayken Samsunspor’un genç takımında oynadım ve sporun ne kadar değerli olduğunu, insanın yaşamına neler kattığını biliyorum. Büyük Önder Atatürk’ün dediği gibi, ‘Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.’ Gençlerimize verdiği önemi bir kere daha gösterdiği için Sayın Belediye Başkanımız Av. Cemil Deveci’ye, emeği geçen herkese ve siz genç arkadaşlarıma bu etkinliğe katkı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Hepinize başarılar diliyorum” diye konuştu.

  • HALUK LEVENT, MALATYA’DAKİ KONSERDE SATICILARIN ELİNDEKİ TÜM PAMUK ŞEKERLERİ SATIN ALARAK HALKA DAĞITTI

    HALUK LEVENT, MALATYA’DAKİ KONSERDE SATICILARIN ELİNDEKİ TÜM PAMUK ŞEKERLERİ SATIN ALARAK HALKA DAĞITTI

    Kültür ve Turizm Bakanlığı, Malatya Valiliği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 25. Malatya Uluslararası Kayısı Festivali’nde sahne alan AHBAP Derneği kurucusu sanatçı Haluk Levent, pamuk şekeri satıcılarının elindeki tüm şekerleri dernek adına satın alarak konsere gelenlere dağıttı.

    Sanatçı Haluk Levent, 25. Malatya Uluslararası Kayısı Festivali kapsamında konser verdi.  “Hey abi baksana, pamuklu şeker getirin bana” adlı bir şarkıyı seslendiren Levent, şarkının bitiminde konser alanında bulunan pamuk şeker satıcılarını sahneye çağırdı. Sahneye çıkan satıcılarla bir süre sohbet eden Levent, çocukluğunun aklına geldiğini belirterek, “Bu çocuklar sabahtan beri alın teri ve emek için bir şeyler satıyor” dedi.

    Pamuk şekerlerinin fiyatını soran Levent, “Biri 5 liraya satıyor biri 7 liraya, 10 liradan almak lazım değil mi? AHBAP işleri böyle. Bizi izleyenler arasında AHBAP hayırseverleri var. Şimdi Ömer kardeşim ailesini göndermiş kendisi evde, hepsini ona yıktım. Pamuk şekerleri 10 liradan satın aldık” dedi.

    Bir tanesini kendisine alan, diğerlerini konser severlere dağıtan Levent, “Bir şey itiraf edeyim; sahnede o an bir şarkı yapıyoruz, birçok şarkıdan güzel oluyor. Fark ettiniz mi, bu şarkı şu anda burada çıktı ve sizlerle beraberde vokal yaptık” diye konuştu.

    Levent, konseri İzmir Marşı’yla tamamladı. Konsere katılanlar hep bir ağızdan İzmir Marşı’na eşlik etti.

     

  • ATAKUM KADIN EL EMEĞİ PAZARI YENİDEN HİZMETTE

    ATAKUM KADIN EL EMEĞİ PAZARI YENİDEN HİZMETTE

    Atakum Kadın El Emeği Pazarı, Atakum Belediyesi ve Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi iş birliği ile Banda Aceh Parkı’nda yeniden açıldı. Açılışta  kooperatifleşmenin önemine vurgu yapan Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci kadınlara “Gücünüzü birleştirin’” dedi.

    Atakum Belediyesi’nin kadınların üretimini desteklemek ve toplumsal hayatın her alanında katılımını sağlamak amacıyla yaptığı çalışmalar devam ediyor. Atakum’da kadın el emeği pazarı yeniden açıldı. Atakum Belediyesi ve Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi iş birliğinde Banda Aceh Parkı’nda gerçekleştirilen açılışa Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, Gülay Deveci, CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik, CHP Samsun İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu, CHP Atakum Kadın Kolları Başkanı Emine Kandemir, Atakum Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, Atakum Kent Konseyi Genel Sekreteri Şenol Katkat, Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Esin Çelebi, Atakum Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanı Nadide Döktür, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Yakup Kaptan, OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Atanur Sevim ile çok sayıda yurttaş katıldı.

    Reçel, turşu, unlu mamüller gibi gıda ürünlerinden sepet, çini, bez bebek, takı, filografi sanat eserleri ve geri dönüşüm ürünlerine kadar bir çok el emeği ürünün satışa sunulduğu pazar ziyaretçilerden tam not aldı. 22-23-24 Temmuz’da hizmet verecek Atakum Kadın El Emeği Pazarı, kasım ayına kadar her cuma ve cumartesi günleri de açık olacak.

    “GENİŞ KATILIM İSTİYORUZ”

    Programın açılış konuşmasını yapan Atakum Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Esin Çelebi, “Bugün burada sizlerle bir arada bulunmak çok onur verici. Burada geniş katılımlı bir panayır yapmak istedik. Bizimle beraber olursanız, bu yolda beraber yürürsek çok mutlu oluruz. Genişleyerek bütün ilçelerin katılımıyla bir program yapmak istiyoruz. Bugün Havza’dan, Canik’ten, İlkadım’dan misafirlerimiz var. Çeşitli derneklerimiz burada. Hepinize bol kazançlar diliyorum” dedi.

    ATAK’A DAVET

    Atakum’da kadınların üretime katılması için önemli çalışmalar yürüten Gülay Deveci yaşanan ekonomik krizde kadın emeğinin ekonomik değere dönüştürülmesinin daha da önem kazandığını belirterek, “Şu anda ülkemizde büyük bir hayat pahalılığı, fiyatlarda artış ve ekonomik anlamda gerçekten bir kriz var. Bu krizde evde sadece bir kişinin gelir getirmesi yeterli değil. Evde oturan kadınlarımızın emeklerinin, ürettikleri ürünlerin değerlenmesi lazım ki aile bütçesine katkıda bulunsun. Burada bir kez daha örgütlü toplumun gücünü belirterek kooperatifleşmeye davet etmek istiyorum. Dayanıklı toplumların oluşması, kalkınmanın gerçekleştirilmesi için kadınlara büyük görev düşüyor. Bunun da en güzel yolu kooperatifleşmek. Kurduğumuz Atakum Kadın Girişimi, Üretim ve İşletme Kooperatifi’ne (ATAK) arkadaşlarımızı davet ediyorum. Gelin birlikte olalım, güçlenelim ve ekonomimizi düzeltelim. Hem ailenin, hem Türkiye’nin hem de toplumun ekonomisini düzeltelim ve çağdaş daha güzel yarınlara ulaşalım” diye konuştu.

    “KADININ EMEĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ LAZIM”

    Atakum Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya ise “Kadının evde görünmeyen bir emeği var. Kadın çocuk bakıyor, yemek ve ev işi yapıyor. Bunlar kadının görünmeyen emeği ama artık ciddi bir hayat pahalılığı var. Kadının görünen emeğinin de değerlendirilmesi lazım. Bu pazar, kadınımızın görünen emeğidir. Atakum’un ve Samsun’un bu çalışmalara destek çıkmasını istiyoruz” dedi.

    “ÜRETTİKLERİNİZİ MARKALAŞTIRIN”

    Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci de kadınların üretime katılmasında  kooperatifleşmenin önemine değinerek, “Kadının olmadığı yerde siyaset daha doğrusu demokratik, emek ve üretim odaklı siyaset olmaz. Kadının siyasetin, bürokrasinin ve üretimin içinde olmadığı bir yerde üretim de, demokrasi de zayıf olur. Atatürk’ün Cumhuriyetine, bundan 100 yıl önce Türk Medeni Kanunu’yla size tanıdığı özgürlüğe, kadın haklarına ne olur sahip çıkın. Bunu üreterek, siyasete müdahale ederek, yöneterek; sokakta yürürken ‘Ben varım’ diyerek yapın. Atakum Belediyesi’nin öncülüğünde bir kooperatif kuruldu. Atakum Kadın Girişimi, Üretim ve İşletme Kooperatifi’ne üye olun. Ürettikleriniz markalaşmış olsun. Türkiye’nin her yerinde pazara ulaşabilsin. Gücünüzü ve enerjinizi bir araya getirin. Ürettiklerinizin bir pazarı olsun. Türkiye’nin, Atakum’un, Atatürk’ün Cumhuriyetinin kadınları bir yola çıksınlar. Onları herkes görsün” diye konuştu.

    YÖRESEL HEDİYELİK EŞYA TASARIM ÖDÜLLERİ VERİLDİ

    Açılış programında ayrıca Atakum Belediyesi, Karadeniz Yeni Ufuklar Derneği ve Karadeniz İlleri Kadın Platformu Samsun Derneği iş birliği ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde başlatılan ve 1 Haziran 2002 tarihinde sonuçlandırılan ‘Samsun Yöresel Hediyelik Eşya Tasarım Yarışması’nın ödülleri verildi. ‘1919 Temalı Mumluk’ tasarımı ile birinci olan Didem Avincan, ‘Kuş Cenneti Temalı Yaprak’ tasarımı ile ikinci olan Hatice Özdoğan ve ‘Pide Temalı Magnet’ tasarımı ile üçüncü olan Sibel Keskin ödüllerini Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’den aldı. Yarışmanın mansiyon ödülleri  Atakum Belediye Başkan Yardımcısı Şeref Aydın, Gülay Deveci, CHP Atakum İlçe Başkanı Turgay Özçelik ve CHP Samsun İl Kadın Kolları Başkanı Nazan Güneysu tarafından Serap Başaran, Nimet Var, Pınar Borucu, Bahar Batı ve Şermin Erdem’e takdim edildi. 

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

  • BAŞKAN ERİŞ’TEN ÖDEMİŞ İZSU’DA İNCELEME

    BAŞKAN ERİŞ’TEN ÖDEMİŞ İZSU’DA İNCELEME

    Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’nün Sanayi Sitesi’nde yer alan Ödemiş şantiyesini ziyaret etti.

    Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’nün Sanayi Sitesi’nde yer alan Ödemiş şantiyesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. İZSU Ödemiş Teknik Şube Müdürü Koray Yapıcı ve ilgililerden kentin içme suyu durumu ve çalışmalarla ilgili bilgi alan Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, İZSU’nun SCADA adı verilen sistemiyle kuyuların, pompaların depoların, terfi istasyonlarının dijital ortamda an be an takip edildiğini belirtti. Eriş, arıza ve patlaklardan kaynaklı öngörülmesi mümkün olmayan durumlar dışında vatandaşları su kesintileriyle ilgili mutlaka bilgilendirdiklerini, çalışmaların sorunsuz ilerlediğini söyledi.

    ÖDEMİŞ’İN İÇME SUYU DİJİTAL ORTAMDA TAKİP EDİLİYOR

    Bu yıl su sıkıntısı yaşanmasa da yine de kurak günleri unutmadan su kaynaklarının kullanımında tasarruflu olunması çağrısında bulunan Eriş, şöyle dedi:

    “Ödemiş’te bu yıl çok şükür ki su sıkıntısı yaşanmıyor. Ama geçtiğimiz Kurban Bayramı’nda bir arıza oldu. Arızayı daha önceden hesap etme şansımız yok. Elektrik kesintisinden kaynaklı da olabiliyor. Kimse elektrik kesintisini sorgulamıyor ama su olayı olduğu zaman yemekten, yıkanmaya, temizliğe kadar her alanı etkilediğinden insanlarımız daha hassas oluyor. Bugünkü ziyaretimizde de İZSU’nun bölgemizi düşünerek gerçekleştirdiği çalışmaları yerinde görmüş olduk. İZSU’nun Ödemiş’teki kuyularını, su depolarını, pompalarını SCADA adını verdiğimiz sistemle an be an dijital ortamda takip ettiğini görüyoruz. Yapılan çalışmalarla ilgi bilgi aldık. Kentimizin ihtiyaçları konusunda sürekli koordineli olarak çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde ilçemizin yağmur suyu hattının normal kanaldan ayrılarak ayrı bir şekilde düzenlemesi söz konusu olacak. Bu yatırımı da değerlendirdik. Vatandaşlarımız İZSU ekiplerinin gece-gündüz demeden sahada özverili çalışmalarını yakından görüyorlar. 24 saat planlamalı şekilde çalışan ekiplerimizi de ben bu anlamda Ödemiş ailemiz adına kutluyorum. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e ve İZSU ailesine teşekkür ediyorum.”

    “ARIZA VE PATLAKLARDAN KAYNAKLI KESİNTİLERİ ÖNGÖRMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL”

    Eriş, şöyle devam etti:

    “Arızalar olamaz mı, olur. Patlaklar olamaz mı olur. Sistemden kaynaklı olabilen bir durum. Geçen gün elektrikten kaynaklı yangın çıktı. Bunu öngörmemiz mümkün mü değil. Kimse bunu istiyor mu, elbette istemiyor. İnsanlarımız bu konulara siyaseten değil hizmet açısından baksınlar. Çünkü bu hizmetlerin siyaseti olmaz. Hizmetin olduğu yerde siyaset konuşulmaz. Bunu siyaseten öne çıkaranlar da Ödemiş’e ve burada özveriyle çalışan arkadaşlarımızın emeğine haksızlık yapmış olurlar. Ama zaman zaman yaşanabilen sıkıntıları bize her an ileten, bizleri uyaran, duyarlılık gösteren, bize yardımcı olan hemşehrilerimize de ayrıca teşekkür ediyorum. Bazen deniliyor ki; ‘suyun kesileceğini niye önceden haber vermediniz?’. Planlı olan kesintileri bize bilgi verilmesinden sonra mutlaka sosyal medyamız üzerinden duyurmaya çalışıyoruz. Ama ani gelişen arıza ve patlaklarda öngörmemiz mümkün değil aynı elektrik arızasında olduğu gibi. Bu konuda da hemşehrilerimizin anlayışına sığınıyoruz, sabır ve anlayışları için teşekkür ediyorum. Onların güvenlerine layık olmak için hem İzmir Büyükşehir Belediyesi hem Ödemiş Belediyesi ailesi olarak var gücümüzle çalışıyoruz.”

    “MUSLUKLARDAN AKAN SU GÖNÜL RAHATLIĞIYLA İÇİLEBİLİR”

    İZSU’nun teknolojinin tüm imkanlarından yararlanarak hizmet verdiğini sözlerine ekleyen Eriş, “Depolardaki seviye durumları, terfi ve pompalar an be an takip ediliyor. Depolarda su tahlilleri eş zamanlı olarak yapılıyor. Hem İZSU hem Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılıyor bu tahliller. Numuneler ikili olarak hem İZSU hem de Halk Sağlığı laboratuvarlarında testten geçiriliyor. Ben evde çeşmeden su içiyorum. Kahvehanede çeşmeden su içiyoruz. İZSU’nun çalışmalarına güveniyoruz. Halkımız gönül rahatlığıyla musluklarımızdan akan suyu içebilirler. Bizim burada damacana su ya da paket suyla bir rekabet durumumuz yok ama vatandaşlarımız da musluklarından akan suyu gönül rahatlığıyla içebileceklerini bilsinler” dedi.

     

  • NİĞDE’DE HALK EKMEK KUYRUĞUNDA BEKLEYEN VATANDAŞ; ”65 YAŞINDAYIM BÖYLE KUYRUK GÖRMEDİM ”

    NİĞDE’DE HALK EKMEK KUYRUĞUNDA BEKLEYEN VATANDAŞ; ”65 YAŞINDAYIM BÖYLE KUYRUK GÖRMEDİM ”

    ENES CAN ÖZMEN

    Niğde’de vatandaşlar, ekmeğe gelen zammın ardından daha ucuz alabilmek için Niğde Belediyesi’nin Halk Ekmek büfesinin önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Bir vatandaş, “Ben 65 yaşındayım böyle ekmek kuyruğu görmedim” dedi.

    Niğde’de fırınlarda ekmek fiyatı 3,5 lira oldu. Halk Ekmek’te ekmeği 1,75 TL’den satan Niğde Belediyesi, ağustos ayına kadar zam yapmayacağını açıkladı.

    Vatandaşlar ise ekmeği daha ucuza alabilmek için Halk Ekmek önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Ekmek kuyruğunda bekleyen bir vatandaş, “Ucuz olduğu için ben her gün buraya geliyorum” dedi. Bir başka Niğdeli ise “Vakit buldukça geliyorum. Ne düşünelim, milletin halini görüyoruz. Ucuz diye ekmek kuyruğunda saatlerce bekliyoruz. Daha düşünecek bir şey var mı?” diye konuştu.

    Bir vatandaş, “10’dan beri bekliyorum burada. Her gün geliyorum. Bir de dövüş oluyor burada ekmek sırasında, sıraya girmiyorlar. Ekmek yetmiyor” dedi.

    65 yaşında olduğunu belirten bir Niğdeli ise, “2 saat bekliyoruz o da ekmeğin gelmesine bağlı. Böyle bir şey görmedik ki 65 yaşındayım daha ilk defa böyle bir şey görüyorum. Ekmek yetmezse dönüyoruz. Tabi artmasını istiyoruz. 3,5 TL valla pahalı bizim gibi vatandaşlara, 8 tane 10 tane ekmek alanlar var” diye konuştu.

  • MARMARİS BELEDİYE BAŞKANI MEHMET OKTAY’DAN  24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI MESAJI

    MARMARİS BELEDİYE BAŞKANI MEHMET OKTAY’DAN 24 TEMMUZ BASIN BAYRAMI MESAJI

    Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, 24 Temmuz Basın Bayramı ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı. Oktay “Meslek ilkelerine uygun, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, sorumluluk bilincinde, tarafsız bir yayıncılık anlayışı ile görevini yerine getirmeye çalışan gazeteciler, demokratik toplum düzeninin en büyük güvencesidir” dedi.

    Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, 24 Temmuz Basın Bayramı ve Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı. Oktay’ın mesajı şöyle:

    “Kamuoyunu aydınlatılmasında ve bilgilendirilmesinde büyük gayret gösteren gazetecilerin 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyorum. Meslek ilkelerine uygun, kişi hak ve hürriyetlerine saygılı, sorumluluk bilincinde, tarafsız bir yayıncılık anlayışı ile görevini yerine getirmeye çalışan gazeteciler; demokratik toplum düzeninin en büyük güvencesidir. Her türlü zor koşullara rağmen büyük bir fedakarlıkla görevini yerine getiren gazetecilerimiz halkımızın gerçekleri öğrenmesine ve bireysel hak ve özgürlüklerin gelişmesine çok büyük katkı sunmaktadır. Bu vesileyle Marmaris’imizin son iki yıldır yaşadığı felaketlerde sesimizi duyurmamıza katkı sunan gazetecilerimize bir kez daha teşekkürlerimizi sunuyor, ilçemizde ve ülkemizde görev yapan değerli basın mensuplarının 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramını kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.”

  • NİĞDE’DE POLİS ARACI ŞARAMPOLE YUVARLANDI 3 POLİS MEMURU YARALANDI

    NİĞDE’DE POLİS ARACI ŞARAMPOLE YUVARLANDI 3 POLİS MEMURU YARALANDI

    ENES CAN ÖZMEN

    Niğde-Kayseri karayolu Gümüşler kavşağında meydana gelen kazada, trafik devriyesi yapan polis aracı kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı. Kazada yaralanan ve hastaneye kaldırılan 3 polis memurunun durumunun iyi olduğu belirtildi.

    Edinilen bilgiye göre 3 polisin yaralanmasına neden olan kaza, Niğde-Kayseri karayolu Gümüşler kavşağında yaşandı. Seyir halindeyken önüne düşen kasaya çarpmamak için sürücüsünün direksiyonunu kırdığı trafik devriyesi yapan polis aracı kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı.

    İhbar üzerine olay yerine sağlık, itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan 3 polis memuru Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.

    Kazada 3 polis yaralandı. Yaralı polisler Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Niğde Emniyet Müdürü Adnan Özdemir, hastaneye gelerek polislerin durumu hakkında bilgi aldı.

    Polis memurlarının durumlarının iyi olduğu bilgisi bildirildi.