Kategori: Yaşam

Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in ev sahipliğinde gerçekleşen devreye alma etkinliğine Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis’in yanı sıra Sırbistan ve Kuzey Makedonya cumhurbaşkanları ile Romanya Başbakanı Nicolae Chuka da katıldı.

Tören için Sofya’da bulunan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Yunanistan-Bulgaristan Gaz Bağlantısı boru hattının Moskova’nın Avrupa Birliği üyelerine ve diğer ülkelere baskı yapma kabiliyetini sınırlamaya yardımcı olacağını söyledi

Von der Leyen, “Bu boru hattı Avrupa’nın enerji güvenliği durumunu değiştiriyor. Bu proje özgürlük demektir.” dedi. Von der Leyen, “Bulgaristan ve Avrupa’daki insanlar, Rusya’nın (Ukrayna’ya karşı) savaşının sonuçlarını hissediyorlar. Ancak bunun gibi projeler sayesinde Avrupa kışa yetecek kadar gaza sahip olacak. Avrupa, Rusya’ya olan bağımlılığımızdan kurtulmak için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip. Bu bir siyasi irade meselesidir.” ifadelerini kullandı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ise, Azerbaycan, uzun yıllardır başta Avrupa olmak üzere uluslararası pazarlara güvenilir bir petrol tedarikçisi olduğunu ve şimdi de güvenilir bir gaz tedarikçisi haline geldiğini söyledi.

Aliyev, “Geçen yıl gaz ihracatımız 8,2 milyarı Avrupa’ya olmak üzere 19 milyar metreküp civarındaydı ve bu bir önceki yıla göre yüzde 40’lık bir artış oldu. Bu yıl ihracatımızı 22 milyar metreküpün üzerine çıkaracağız ve 11,5 milyar metreküp Avrupalı ​​tüketicilere gidecek. TANAP’ın 16 milyar metreküpten 32 milyar metreküpe ve TAP’ın 10 milyar metreküpe çıkarılması konusunda ortaklarımızla şimdiden istişarelere başladık, çünkü bu olmadan ek tedarik sağlamak zor olacak.” dedi.

182 kilometrelik boru hattı, Azerbaycan’dan doğalgaz sağlayan Trans-Adriyatik boru hattına bağlanıyor. Başlangıçta yılda 3 milyar metreküpe kadar gaz sağlaması öngörülüyor, ancak gelecekte 5 milyar metreküpe kadar genişletilebilir.

Proje ilk olarak, Rusya’nın Ukrayna üzerinden gaz geçişini tek taraflı olarak durdurarak Bulgaristan ve bölgedeki diğer ülkeleri yaklaşık bir hafta boyunca gazsız bıraktığı 2009 yılında tasarlandı.

Sofya’nın gaz sevkiyatı için Rus rublesi ile ödeme yapma talebini reddetmesinin ardından Moskova’nın Bulgaristan’a gaz arzını kestiği Nisan ayı sonlarında proje daha da önemli hale geldi. Proje, Rusya’nın doğal gaz aktarımını kesmesinden sonra Avrupa Birliği’nin (AB) sağladığı 250 milyon euro tutarındaki finansman sayesinde kısa sürede tamamlandı. (İLKHA)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi 10 ülke, ABD ve Arnavutluk tarafından hazırlanan karar lehinde oy kullanırken Çin, Hindistan, Brezilya ve Gabon çekimser kaldı.

BMGK’de bir tasarının kabul edilmesi için 15 üyeden en az 9’unun lehte oy vermesi, daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’nın da veto etmemesi gerekiyor.

Rusya, başkent Moskova’da düzenlenen törende, Kırım’dan sonra Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini de ilhak ederek Ukrayna’nın yaklaşık yüzde 15’ini topraklarına kattı. (İLKHA)

Rusya’nın Ukrayna’nın bazı bölgelerini ilhakı hakkında yazılı açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye, 2014 yılında yapılan gayrı meşru bir referandumla Kırım’ın Rusya tarafından ilhakını tanımamış, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, bağımsızlığına ve egemenliğine verdiği güçlü desteği her vesileyle vurgulamıştır.

2014 yılında benimsediğimiz bu tutum doğrultusunda, Rusya’nın, Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini ilhak kararını reddediyoruz.

Uluslararası hukukun yerleşmiş ilkelerinin ağır bir ihlali olan bu kararın tarafımızca kabul edilmesi mümkün değildir.

Giderek daha vahim boyutlar alan savaşın müzakereler yoluyla ulaşılacak adil bir barış temelinde çözüme kavuşturulmasına olan desteğimizi yineliyoruz.” (İLKHA)

Almanya’nın dönem başkanı olduğu G7 ülkelerinin dışişleri bakanları ile Avrupa Birliği (AB) Yüksek Temsilcisi tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, Rusya’nın, Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş ve Ukrayna’nın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını ihlal etmeyi sürdürmesi kınandı.

Açıklamada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerini Rusya Federasyonu topraklarına dâhil etme çabalarının uluslararası hukuku aleni şekilde hiçe sayma konusunda yeni bir dip noktaya gelindiğini gösterdiği belirtilerek, bunun Ukrayna’nın egemenliği ile uluslararası sözleşme ve taahhütlerin ihlal edildiğinin başka bir örneği olduğu ifade edildi.

Açıklamada, uluslararası toplumdan Rusya’nın yayılmacılığının ve Ukrayna’nın bağımsız devlet olarak varlığını inkar etme çabalarının reddedilmesi istendi.

G7 dışişleri bakanlarının açıklamasında, Rusya ile uluslararası hukuk ihlallerini siyasi ve ekonomik olarak destekleyen Rusya’nın içi ve dışındaki kişi ve kurumların başka ekonomik maliyetlere maruz kalacağı belirtildi.

Ukrayna’ya tereddütsüz destek verileceği ifade edilen açıklamada, Rusya’dan savaşı derhal sona erdirmesi, askerlerini tamamen Ukrayna’dan çekmesi ve uluslararası kabul edilmiş sınırları içinde Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermesi istendi. (İLKHA)

24 Ocak’ta yönetime el koyan Devlet Başkanı Yarbay Paul Henry Damiba, ordu tarafından görevinden alındı.

Burkina Faso’nun başkenti Vagadugu’da Cumhurbaşkanlığı Sarayı, askeri kamp çevresi ve yerleşim bölgelerinde duyulan silah seslerinin ardından, askerler ana yolları trafiğe kapattı.

Devlet televizyonunda bildiri okuyan ordu mensupları Geçiş Dönemi Devlet Başkanı Damiba’nın görevden alındığını duyurdu.

Damiba’nın yerine Yüzbaşı İbrahim Traore geçti. (İLKHA)

Rusya tarafından Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinde düzenlenen referandumlardan ‘evet’ çıkması büyük bir yankı uyandırdı.

Referandumlar, başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyadaki birçok ülkenin tepkisini çekti.  

Yapılan referandumun ardından Putin, Rusya’ya katılmak isteyen Herson ve Zaporijya bölgelerinin sözde bağımsızlıklarını tanıdıklarını ve kararnameleri imzaladığını duyurdu. (İLKHA) 

Peskov yarın, referandum ile Rusya’ya katılma kararı alan bölgelerin katılımının resmen onaylanacagığını ve Putin’in bu konuda bir konuşma yapacağını belirtti.

Peskov, Rusya’ya katılım belgelerinin ayrılıkçı bölge liderlerinin ve Duma vekillerinin de katılımıyla saat 15’te Kremlin’de imzalanacağını bildirdi.

Sözcü Peskov, Kremlin konunun aciliyetine binaen katılım anlaşmalarının Duma ve Federasyon Konseyi’nde yapılacak olan oturumlar öncesinde imzalanmasına karar verildiğini ifade etti. (İLKHA)

Rusya’da seferberlik ilan edilmesinin ardından çok sayıda Rus vatandaşı ülkeyi terk etmeye başladı.

Rusların gittiği ülkelerden biri olan Finlandiya’nın Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Rusların ülkeye girişinin artık Finlandiya’nın uluslararası ilişkilerini tehlikeye attığını ve 30 Eylül itibariyle Rusların ülkeye girişinin yasaklanacağını açıkladı.

Haavisto, “Karar, Rus turistlerin ülkeye girişinin tamamen engellenmesini amaçlıyor” dedi. (İLKHA)