Etiket: Diyanet

  • Ekrem İmamoğlu’ndan Diyanet açıklaması! Yine tekrarladı, görevden alınacak mı?

    Ekrem İmamoğlu’ndan Diyanet açıklaması! Yine tekrarladı, görevden alınacak mı?

    İBB’nin Florya tesislerinde gerçekleştirilen canlı yayında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, gazeteci Fatih Altaylı’nın gündeme ilişkin sorularını cevapladı. İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

    “Tatil meraklısı bir insan değilim. Eşimle yıllardır en çok münakaşa ettiğimiz alandır bu alan. Babam bana ‘çalışma delisisin’ derdi. Hayatım öyle geçti. Sabah 5-6 gibi kalkarım. 18 yaşından beri öyleyim. Şimdi de öyleyim. Tatilci bir belediye başkanı mıyım, yoksa her anı manipüle edilen biri miydim, ona bakmak gerekir. 

    CUMHURBAŞKANINI ÖRNEK GÖSTERDİ

    3 senede toplam 2 gün tatil. Bana en yakınım 3 katı tatil yapmış. Cumhurbaşkanı, İBB başkanıyken benden 4 katı tatil yapmış. Ben kasım ayında maratona girdim. 7 ayı aşkın kampanya yürüttüm. 2-3 günlüğüne tatile gittim. 

    3 yılda 10.2 milyarlık yatırım yaptık. Şu an İstanbul’da bu görüntüler yaşanmıyor. Üsküdar’da kara ile deniz birleşmiyor. Hiçbir ilçede böyle bir görüntü  yok. Esenyurt’ta 2 sene önce dere yatağını imara açmışsınız, kim AKP ilçe başkanlığı, İBB AKP döneminde… 

    YATIRIMLAR DEVAM EDİYOR

    Bu dünyada var mı? Dere yatağını küçültmüşsünüz, dolayısıyla her yağmurda o sokağı sel basıyor. 800 milyon liralık yatırım yapıyoruz orada. Zemin altı izinleri iptal edildi. O günden bu güne bodrum yaşamına müsaade edilmiyor. 

    Sel olduğunda oraya gidecek, çizmeleri giyecek bir belediye başkanı değilim. Ben ilk başta giydim çizmeyi, arkadaşlarımla yola çıktım. İstanbul’un 107 noktasında 10.2 milyarlık yatırım yapıyoruz.

    “BU ŞOVDUR”

    Tek bir noktada baskın var. 3.600 personel, Genel sekreter, başkan vekilleri, İSKİ genel müdürü, ben telefon başındayım ve iş çözülmüş. Saat 8-9’da bir bakan çizmelerle oraya gelince duyuldu. Bakan oraya gelince Ekrem İmamoğlu’nun pozisyonu neden sorgulandı? Her şey çözülmüş, gelip oraya çizme giyip şov mu yapmam gerekiyor. Bu şovdur. Ben bunun parçası neden olayım. Ben hanedan babası değilim, ben aile babasıyım. İktidarın nimetleri çevresinde dönüp dolaşan çocuğum yok.  Benim ailemin hiçbir ferdini siyasi mecranın etrafında göremezsin. 

    DİYANET AÇIKLAMASI

    İki konuyu unutturmayacağım. Biri, benim MOBESE takip edilme sürecinin üzerini kapatmaya çalışlar. Bunu yapan, sızdıran… İkincisi, beni ölüme tehdit edenin açıklamasıyla ilgilenmemesi. 

    İnancım gereği Diyanet İşleri Başkanı’nı ben kabul etmiyorum, benim başkanım değil. Siyasi bir açıklama yapıp, birisi hakkında iftirada bulunurken onu teyit edercesine gülüyorsanız, beni temsil etmezsiniz. En büyük günah iftiradır. Benim  Diyanet İşleri başkanım olamazsınız. Ben sünni bir ailenin çocuğuyum, müslümanım, şahsen benim olamazsınız. 

    “DEMOKRASİNİN YÜZ KARASI GÜNLERİYDİ…”

    Hırsızlar, çaldılar dediler. İçişleri Bakanı, sandık başlarında terörist tespit ettik dedi. 1 kişi sorgulandı mı, 1 kişi ceza evine girdi mi? Biz bunları unutmayız, bunlar demokrasinin yüz karası günleriydi. Bunları yaşatanlar şimdi iftiranın peşinde, manipülasyonun peşinde. Bu insanlara karşı kazanmanın yolu da popülizm yapmak, yalandan yere çizme giymek değildir. Ben bu insanlara karşı büyük mücadele veriyorum, iş yaparak mücadele veriyorum. 

    MURAT ONGUN AÇIKLAMASI

    Ben onunla konuştum. Onun sözleri değil, herkes hata yapabilir. Benim iyi bir yol arkadaşım, ona güveniyorum. O benim duruşumu bire bir temsil etmez. Bizim ‘sözcü’ meselesi farklı olabiliyor, söylediği de yanlış anlaşılabilir, yanlış da söyleyebilir. Bu nedenle sözcülüğü kaldırdık.

    VIZ GELİR

    Bu söz ve duygu benim değil dedim Hemen özür diledim. Hata yapabilirim. 3 yıllık siyaset yaşamımda böyle hatalar üzerinden kimlik tarifi yapmayı uygun bulmuyorum. Vicdansız bir yorum olarak görüyorum. Bu anlamda kendime güveniyorum.  Benim her şeyi bilmem mümkün değil. On binlerce akıl danıştığım insan var. Moderatör anlayışıyla şehri yöneten bir başkanım. 

    “UYDURUK KARARLA ELİMİZDEN ALINDI”

    40’tan fazla yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturma dosyalarımıza el konuldu. Halk ekmek için çektiğimiz çileleri gazete ve TV’lerden gördünüz. 300 yeni otobüs alımını cumhurbaşkanı onaylamadı. Bizi zorladılar ancak 160 otobüsü kendi gücümüzle satın aldık. Ancak İstanbul zaman kaybediyor.  Uyduruk kararlarla Galata Kulesi elimizden alındı.

    Onların anladığı, bildiği tarzda çılgın projelerin peşinden koşmadık. Akılcı, mantıklı… Rumeli Hisarı neden çürümeye bırakılır. Sarayburnu neden çöplük içindedir? Kara surları neden çökmek halindedir. Biz 100’ün üzerinde restorasyon yapıyoruz. Bir mirasa sahip çıkma konusunda olağanüstü başarılara adım attık.

    75 bin üniversite öğrencisine 4.500 TL karşılıksız burs veriyoruz. Bunlar yoktu. 100 bine  yakın test kitabı dağıttık. Biz bunları kimsenin gözüne sokmuyoruz. 1 milyon 200 bin aileye destek olduk. Askıda faturada 380 bin fatura ödendi. 70 bini aşkın istihdam sağladık.

    YARDIMLAR HAKKINDA

    Yarattıkları demokrasi krizine karşı meydan okuyoruz. İstanbul’da her vatandaşımızın eşit ve adil hizmet almasını, paylaşımdan faydalanmasına gayret ediyoruz. Yarattıkları ekonomik krize rağmen meydan okuyoruz. Yoksulun yanında, burslar, yurtlar, kreşler açıyoruz. Sosyal yardım bütçesini 5 katına çıkardık. Bütçemizin yüzde 11’i sosyal yardım.

    Ormanlara yıllarca bakmadılar, Atatürk Havalimanı’nın pistlerini yeşil alan yapacağız diye söktüler. Yeşil alan dedikleri ne kağıt üzerine çizdikleri Millet Bahçesi. Adını bile söyleyemediler. Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi…Ne yaptıklarının farkında değiller, şaşkınlar. Biz onun için yarattıkları çevre krizine karşı çıkıyoruz. 

    LİYAKAT VURGUSU

    Araç sayısını artırmadık. Süt dağıtımı için araç aldık. Sayısı 100’ü geçmez. Onun dışında lüks olmayan araç dizaynı yerli araçlardan seçildi, fiyatı makul. Yılda bir araç ihalesi yapıyoruz. Geri iade ettiğimiz araçların dışında sayı artırmadık. Ne kadar gerekiyorsa o kadar var. Şurası bile israfın imzası. Bu şatafat var.

    Uzun süre bir göreve sahip olmanın, eş dost akraba partili gibi bir yapı var. Yüzde 5’i geçmez benim şu anki çalıştıklarımdan tanıdıklarım. Liyakatinden dolayı işe alıyoruz, partisine bakmıyoruz. En objektif en şeffaf işe alım sürecini yönettik. Mansur Bey ile kapışmayız, birbirimize güç veririz. 

    TERÖR SORUŞTURMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

    Aynı anda İBB’nin ilk defa 3 kadın genel sekreteri oldu. Başarılıdır, liyakatlidir, çalışır. Biz neye talibiz, Türkiye’nin uzlaşmacı diline. Biz 557 tane terörist var İBB’de dediler. 8 ay geçti. Çıktı mecliste masaya vurdu. 20-30 kişi alındı, benim sorumluluğum değil.

    86 bin çalışanımı zan altında bıraktınız. 20-30 kişi için çıkarılan kararı da doğru bulmuyorum. Terörle iltisaklı ise neden geziyor dışarıda. İşten neden çıkardın diyorlar ben çıkarmadım kanun çıkarıyor. Zaten görevden almak için can atıyor. 

    Kürt ve şafi vatandaşlara hizmet etsin diye gassal aldım, diyorsun ki bu terörist. Bunun sorumlusu ben değilim. Dünyanın hiçbir adil ülkesinde bunu anlatamazsınız. 8 aydır çalışanlarımızı mağdur ettiler. 

    “GÖREVDEN ALINABİLİRİM”

    Bana ahmak dendi, ben de sözünü iade ettim. Hakkımızda erteleme kararı verilen hakimin sürüldüğü haberi var. Eylül’de tekrar yargılanacağım, kime yargılanacağım? O hakim kim? Kim ne için gelecek? Tüm bu süreçleri yaşatan bu ülkeyi yöneten akıl. 

    İstanbul önümüzdeki 2023 seçimlerden hemen sonra gerçek sahibi olan AK Parti’nin olacak deniyor. Neden 2024 yerel seçimleri denmiyor? Bunu diyen akıl, seçimi iptal eden akıl beni de görevden alabilir. 

  • Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’tan 15 Temmuz açıklaması

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’tan 15 Temmuz açıklaması

    15 Temmuz 2016’da gerçekleştirilen darbe girişiminin yıldönümü nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş konuşma yaptı. 15 Temmuz’da şehit ve gazi olan Diyanet personelinin anısına bir köşe oluşturuldu.

    Konuya ilişkin konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, 15 Temmuz 2016’da yaşananların darbe teşebbüsünden öte işgal girişimi olduğunu ifade etti.

    Açılışı yapılan köşenin 15 Temmuz şehit ve gazilerinin unutulmaması için oluşturulduğunu belirten Erbaş, onları unutmalarının zaten mümkün olmadığını söyledi.

    Erbaş, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ülke genelinde 251 kişinin şehitlik, 2 bin 196 kişinin gazilik mertebesine ulaştığını, şehitlerden 3’ünün, gazilerden de 94’ünün Diyanet İşleri Başkanlığı personeli olduğunu vurguladı.

    Türk milletinin şehitlik ve gaziliği hayatının bir parçası olarak gördüğünü belirten Erbaş, “Bir millet şehitlik ve gaziliği hayatının bir parçası olarak görür, hazmeder, bununla yaşarsa o millet Allah’ın izniyle düşmez. İşte düşmedi sizlerin sayesinde. O gece saat 00.13’te ülkemizin 90 bin camisinden yükselen selalar, vatan hainlerini, işgal güçlerini püskürtme noktasında en büyük vasıta oldu.” ifadelerini kullandı.

  • Diyanet’ten 15 Temmuz genelgesi

    Diyanet’ten 15 Temmuz genelgesi

    Diyanet İşleri Başkanlığı “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” nedeniyle Türkiye genelinde düzenlenecek programlara ilişkin genelge yayımladı.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş tarafından imzalanan genelgeye göre, 15 Temmuz etkinlikleri çerçevesinde “Şehitlerimiz İçin Kur’an Okuyoruz” etkinliği yer alıyor.

    Buna göre yarın, cuma namazı öncesinde tüm camilerde 15 Temmuz’da ölenlerin ruhları için Kuran tilaveti yapılacak, il ve ilçe merkez camilerinde mevlit okunacak. Camilerde ’15 Temmuz’u anlatan bir hutbe hazırlanarak camilerde okutulacak.

    15 Temmuz’u 16 Temmuz’a bağlayan gece saat 00.13’te de Türkiye genelindeki camilerde eş zamanlı selâ okunacak. Tüm cami minarelerinin ışıkları sabah namazına kadar açık kalacak.

    Ayrıca Diyanet’e ait yayın organlarında “din istismarı” ve “15 Temmuz” konularında fragmanlar, haber bültenleri, canlı bağlantılar, ortak yayınlar, dinleyici görüşlerini de içeren yayınlar yapılacak.

  • Cübbeli Ahmet’ten Diyanet’e vehhabi uyarısı! “İç savaşı körüklemiş olacaksınız”

    Cübbeli Ahmet’ten Diyanet’e vehhabi uyarısı! “İç savaşı körüklemiş olacaksınız”

    Kuveytli Vehhabi şeyhi Osman El Hamis’in camide vaaz vermesiyle birlikte “iç savaş” iddiasını dile getiren Cübbeli Ahmet Dinayet İşleri Başkanlığı’na uyarıda bulundu. Youtube kanalında konuya dair açıklama yapan Cübbeli Ahmet, “Diyânet’i, vehhâbîleri konuşturmama husûsunda uyarıyorum. Aksi takdirde iç savaşa destek vermiş olacaklardır” ifadelerini kullandı.

    Cübbeli Ahmet, “Diyanet’in başında bu kafada olan adamlar olunca kimse dur demez. Biz Diyanet’in camilerinde Mehmet Görmez’in zamanından beri yasaklanmışız. 28 Şubat’tan beri yasaklanmışız. Görmez de buna destet vererek bütün camilerden men etti. Biz de camide konuşamıyoruz. Bize konuşma hakkı verilmiyorken bize kafir diyen bu adamlar bütün milleti iç savaşa sürükleyecek bu adamlar Diyanet’in camilerinde kimi müftülerin davetleri ile konuşuyorlarsa bu milli bir tehlikedir” ifadelerini kullandı.

    İÇ SAVAŞ İDDİASI

    Cübbeli Ahmet şu ifadeleri kullandı:

    “Diyânet bu işin kontrolünü kaybetmiş durumdadır. Diyânet’i uyarıyoruz. hangi ırktan ve milletten olursa olsun eğer câmiilerde bu adamlara konuşma izni verirseniz selefîliğe vehhabîliğe hizmet edip iç savaşı körüklemiş olacaksınız. Diyânet en kısa zamanda kendine gelmeli, bünyesindeki sapık itikâdlı vehhâbî zihniyetli adamları da tespit edip ihrâc etmeli ve câmiileri de mutlakâ kontrol altına almalıdır.”

    “BİZE SURİYELİ KUVEYTLİ LAZIM DEĞİL”

    Cübbeli Ahmet, Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ’ın, Kuveytli şeyhin gelişi sırasında aracın önünde Suriyeli ve Iraklıların oluşturduğu izdihamın sonrasında gösterdiği tepkiyi anımsatan Cübbeli Ahmet, “Suriyeliye ne lüzum var ki. Yeni Şafak’ın yanlış yanlış yayınları bunlarla uğraştık. Ehli sünnet dışı fetva veren Karaman’lar bunlarla hep mücadele ettik. Bize Suriyeli Kuveytli lazım değil bizim içimizde dış güçlere aldanmış Reşit Rıza çizgisinde hareket eden naturidi düşmanı bunca insan var. Türkler selefiler bize yetiyor. ‘Maturidiler ehli sünnete daha yakındır’ diyor. Osman Hamis bile ki büyük bir çete başdır ama Nureddin Yıldız’dan ehven kalmıştır” dedi.

    ‘EVİNDE KİTAP OLAN YAKSIN’

    “Akit gazetesinin yıllar evvel Vehhabiliğin baş kitabını dağıtması zaten ortadadır” diyen Cübbeli evinde kitabı bulunduranların o kitapları yakmasını istedi. Cübbeli Ahmet,

    “Akit gazetesinin yetkililerinin Vehhabi’dir demiyorum ancak bu dağıttığı kitaplara güven olmaz. Eskiden de İslamoğlu’nun çok öne çıkartmış, kitaplarını dağıtmışlardır. Harun Yahya olayında yine yanlışlar yapmışlardır. Milli Gazete de o noktada yanlışlar yapmıştır. Yeni Şafak da Hayrettin Karaman ile yaptığı yanlışları sürdürmektedir. Biz bunları alenen söyledik. Şimdi de doğruları konuşuyoruz.” dedi.

  • Ali Erbaş, cuma hutbesinde doktorları hedef alan imam hakkında konuştu

    Ali Erbaş, cuma hutbesinde doktorları hedef alan imam hakkında konuştu

    Diyanet İşleri Ali Erbaş, doktor Ekrem Karakaya’nın katledilmesinin ardından, Konya Kayalar Camisi’nin imamı Ahmet Gür’ün öldürülen meslektaşlarının ardından grev yapan doktorları hedef alması hakkında ilk kez konuştu. Erbaş, “Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki gereği neyse yapılacaktır” ifadelerini kullandı.

    Doktor Ekrem Karakaya’nın hastanede görevi başında katledilmesinin ardından, can güvenliklerinin sağlanması için grev yapan doktorları hedef alan Konya Kayalar Camisi’nin imamı Ahmet Gür, görevden alındı.

    Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, konuya ilişkin olarak ilk kez konuştu.

    Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ile konu hakkında konuştu.  Ali Erbaş’ın hem olana hem de imamın sözlerine üzüldüğünü belirtirken konuya ilişkin olarak şunları söyledi:

    “Konya’daki olay bizi çok üzdü. Cuma günü minberden oldukça üzücü ve minbere yakışmayan bir konuşma yapan imam ile ilgili aynı gün soruşturma başlattık. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki gereği neyse yapılacaktır.”

  • Seyhan Soylu, Diyanet’i karıştırdı

    Seyhan Soylu, Diyanet’i karıştırdı

    a:2:{s:4:”path”;s:25:”gallery/2022/07/11316038/”;s:4:”item”;a:1:{i:0;a:4:{s:4:”file”;s:9:”4 (1).jpg”;s:4:”desc”;s:3389:”

    Sunuculuk yapan “Sisi” lakaplı Seyhan Soylu, Ata Çağlayan ile birlikte olduğunu açıklamıştı. Her fırsatta, “Eğer karşılık duygusal bir şey olursa ilk sizler öğreneceksiniz” diyen Soylu, Instagram hesabından yaptığı açıklamayla Çağlayan ile örfi nikah kıydığını açıklamıştı.

    Bu gelişmenin ardından İstanbul İl Müftülüğü Vaizi Ümran Kılıçer ise böyle bir nikâhın dinde yerinin olmadığını ifade ederek, “Diyanet İşleri Başkanımız da örfi nikâh ile ilgili yakın zamanda gereken açıklamayı yapacaktır” dedi.

    NE OLMUŞTU?

    Seyhan Soylu, açıklamasında, “Ata Çağlayan’la örfi nikah ile evlendik. Haftaya diğer ritüellere başlıyoruz. Her din, mezhep, inançta evlenip ahirette de buluşmak istedik. Türkiye’de pek bilinmeyen ve çok tartışılacak bir nikah türü. Aslında nikahların en derin ve ulvi olanı.”

    “ARACISIZ ALLAHA AKİT”

    “Bilirsiniz her yıl Mısır’a tatile giderim. Eski Mısır’da fakirlerin nikahını duymuştum. Aracısız Allah’a akit. Karı ve koca arasında olan bir tek Allah’ın şahitliğinde bir nikah türüdür örfi nikah. Tamamen iki kişi arasında Allah’ın şahitliğinde söz verme. Gösterişten ritüellerden uzak. Hiç kimseye duyurulmadan aşıkların nikahı Mısır ve Ürdün’de çok sık yapılır. En önemli nikahtır. Biz de Ata ile ne kadar zengin olursak olalım gönlümüz her daim fakir ve ilk nikahımızı bu şekilde kıymaya karar verdik.”

    “HAYALLERİM GERÇEKLEŞİYOR”

    “Önümüzdeki hafta Ata Bey’in ailesi istemeye geliyor. Tüm hayalimdeki ritüelleri, gönlümdeki gizli saklı kalmış hayallerim gerçekleşiyor. Ata Bey daha önce iki izdivaç yapmış. Benim de başımdan 3 nikah geçti. Fakat gerçek aşkı, yaşlanacağım eşimi bulduğumu düşünüyorum. En azından kalbimin sessini dinliyorum. Bu yüzdende eski Mısırdaçok çok eski bir nikah ile evliliğe adım atmak istedim. Mısırlılar bu nikahı ahiret nikahı, örfi nikah olarak tanımlıyor. Bu nikah Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde tüm İslam ülkelerinde bilinen değerli bir nikahtır.”

    “ŞAMAN NİKAHI DA İSTİYORUM”

    “Ben de eşimde araştırmacı birer yapımız var. Kendisine ilk önce örfi nikah ile evlenmek istedim. Sonrasında tüm İslami, mezhep ritüelleri, belediye nikahı hatta ecdadımıza giderek şaman nikahı bile istiyorum ki seni ahirette de bulabileyim Atam dediğimde. Ata bey yüzüme baktı tebessüm etti ve ‘Sen ne istiyorsan yüreğinde sıkışık ne varsa bırak sal gitsin. Canın ne istiyorsa o olacak” dedi. Ve Allah ne yazdıysa o olur diye ya Bismillah diye ilk nikahımızı örfi nikah ile evlendik.

    Allah için ne yalan diyeyim ki içimden bu geldi bunu yapmak istedim. Ve oldu… Allah işte… ‘İmanınla iste ben layıksan veririm kulum’ der. Ben de çok istedim oldu canlarım. Çok yakında evlilikle ilgili tüm ritüelleri tek tek yapmak isterim. Ve isteme, söz, nişan, kına, nikah, düğün her şey gönlümde var. her dini, mezhep, inançta evlenip ahirette de buluşmak istiyorum. Bu fani dünyada hayatın çok meşakkatli bir sınavına tabii tutuldum. Şan, şöhret ve paranın hiç esiri olmadan savaştım. Hatamız oldu. Af diledik. Tevekkül ettik. Şükür ettik. Rabbim de ödülümü nasip etti.” ifadelerini kullandı.

    “;s:5:”width”;s:0:””;s:6:”height”;s:0:””;}}}

  • Diyanet milyonlarca lira harcadı! Polislere özel “dini bilgiler” kitabı

    Diyanet milyonlarca lira harcadı! Polislere özel “dini bilgiler” kitabı

    Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Mart tarihinde yapmış olduğu ihale ile polislere yönelik “ahlak ve sosyal hayata dair bilgilere” yer verilen 336 sayfalık bir kitap yayımladığı ortaya çıktı.

    BirGün’den Mustafa Bildircin’in haberine göre yayımlanan kitapta, “Bu eserde iman, ibadet, ahlak ve sosyal hayata dair bilgilere yer verilmiş, dinimizin temel ilke ve değerleri sade bir dil ile anlatılmaya gayret edilmiştir. Böylece yüce idealler uğrunda kutsal bir görev ifa eden güvenlik güçlerimizin İslam dinini sahih kaynaklardan en doğru şekilde öğrenmeleri hedeflenmiştir. Sahih dini bilgiyle şekillenen sağlam bir inanç, huzur ve güvenliğimiz için her türlü tehlikeyi göze alan emniyet mensuplarımızın manevi gücünü ve motivasyonunu daha da artıracaktır” ifadelerine rastlamak mümkün.

    18 MİLYON LİRA HARCANDI

    Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan “Polisler için Dini ve Ahlaki Bilgiler” kitabına 264 bin lira, “Askere Temel Dini Bilgiler” kitabına ise 528 bin lira harcandığı öğrenilen bilgiler arasında yer alıyor.

    Başkanlık bu yılın Ocak-Mayıs döneminde 18 milyon lira harcama yaptı. Bu kitaplar arasında 670 bin lira maliyetle Dini Bilgiler Soruları, Dualarımı Öğreniyorum, Hayatın Tekrarı Yok, İbadetlerimi Öğreniyorum, Sünnete Göre Yaşamak kitapları, 672 bin lira maliyetle Hikayelerle Çocuklara 40 Ayet, Hikayelerle Çocuklara 40 Dua, Hikayelerle Çocuklara Esma-i Hüsna, 538 bin lira 750 lira maliyetle Peygamber Hikayeleri, Zehra’nın Hadis Günlüğü, Ela ile Efe Umre’ye Gidiyor, 695 bin 700 lira maliyetle Hz. Muhammed’in Hayatı Hatemü’l Embiya kitapları yer alıyor.

  • Diyanet’ten talimat: Cami tabelasından ‘T.C.’ yazısı kalkıyor

    Diyanet’ten talimat: Cami tabelasından ‘T.C.’ yazısı kalkıyor

    Diyanet İşleri Başkanlığı, cami tabelalarında değişikliğe gidiyor. Değişiklikle birlikte beyaz zemine lacivert renkli olan tabelalar, kırmızı-beyaz renge dönüştürülecek. Değişen yeni tabelalarda, “Müftülük” bölümünün üzerinde yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti’ni simgeleyen “T.C.” ibaresi olmayacak. Değişikliğin maliyetini ise “cami cemaati” karşılayacak.

    DİYANET’TEN TALİMAT

    Sözcü yazarı Veli Toprak’ın haberine göre Diyanet İşleri Başkanlığı, “Yeni tabelayı gönderdiğimiz örneğe göre yaptırın” talimatını verdi. Yeni uygulamaya ilişkin Altındağ Müftülüğü tarafından yapılan açıklamada, diyanetin yeni logosunda ‘Cumhurbaşkanlığımızın yıldızları var. Tabelaya o yansıtılacak.’ ifadeleri kullanıldı. Açıklamada “Daha önce ‘T.C. Altındağ Müftülüğü’ yazan bölümde sadece ‘Altındağ Müftülüğü’ olacak. Alt bölümde ise caminin adı yer alacak. İsteyen mevcut tabelayı da kırmızı-beyaz renklerle boyatarak uyum sağlayabilir” ifadelerine yer verildi. 

    Fotoğraf: Sözcü