Denizli’de ortalığı karıştıran bir olay yaşandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Denizli’de 3 imam ve bir müezzinin eskort kızlarla birlikte olduğunu tespit ederek konuya ilişkin soruşturma başlattığı iddia edildi.
Şifre Haber’in verdiği bilgiye göre, birçok din görevlisinin bilgisine başvurulan soruşturmada, camiye kayıtlı bir cep telefonundan iki imamın eskort kızlarla yaptığı yazışmaların bulunduğu öne sürüldü.
Adil Sen, konuyla ilgisi olmayan üyelerinin soruşturmaya dâhil edilmek için ifadesi alınan din görevlilerine mobbing uygulandığını iddia ederken, İl Müftüsü Mehmet Aşık ise müfettişlerin soruşturmasını tamamlayarak Ankara’ya döndüğünü, konu hakkında kendisinin de bilgisinin olmadığını, konuya dair başka bir şey söyeleyemeyeceğini ifade etti.
ÖĞRENİLDİĞİ AN SORUŞTURMA BAŞLATILDI
İddialara göre herkesi şoke eden olay kentte din görevlilerinin eskort kızlarla birlikte olduğuna dair dedikodularun yayılmasıyla birlikte başladı.
Konu din görevlileri arasında da patlak verince, Merkezefendi İlçe Müftülüğü idari soruşturma başlattı. Bu sırada müftülüğü denetime gelen Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişleri de söz konusu iddiaları araştırmaya başladı.
İddialara göre 3 imam ve bir müezzin hakkında yürütülen soruşturma kapsamında çok sayıda din görevlisi sorgulandı. Son olarak soruşturmaya konu olan 4 din görevlisi ifadeye çağırıldı. Eskort kızlarla yapılan görüşmelerin bir camiye kayıtlı telefondan yapıldığı, Watsapp ve Twitter uygulamalarının kullanılarak görüşme sağlandığı ifade edildi.
SUÇLAMALAR ARKA ARKAYA GELDİ
Suçlanan din görevlilerinden ikisinin Bayramyeri ve Somuncuoğlu camilerinde görevli A.S. ve M.İ.D. oldukları öne sürülüyor. Diğer yandan soruşturmanın Memur Sen Konfederasyonu dışındaki tüm sendikaları hedef aldığı ifade ediliyor.
Daha önce 5 kez görevden alınan ve mahkeme kararları ile geri dönen Adil – Sen üyesi Hilal Camisi imamı Muhammed Oğuzalp ile Din-Bir Sen Denizli temsilcisi Yusuf Kuru’nun da ilgileri olmadıkları halde incelemeye alındıklarını söyleyerek tepki gösterdi.
Soruşturmada ifade veren din görevlilerine bu iki isim hakkında aleyhte ifade vermek üzere mobbing uygulandığı iddia edildi. Soruşturmaya konu olan şikâyette 4’ten fazla imamın olduğu da belirtiliyor.
AÇIĞA ALINMA ÇAĞRISI
Soruşturma söylentilerinin yayılmasıyla birlikte Adil Sen Genel Başkanı Ahmet Murat Hocaoğlu Denizli’ye gelerek il müftülüğünün önünde açıklamalarda bulundu. İlçe müftüsünün soruşturmanın selameti açısından açığa alınmasını talep eden Hocaoğlu, “Üyelerimize mobbing yapılmakta ve hukuksuz bir şekilde Merkezefendi İlçe Müftüsü tarafından çalışan arkadaşlarımız birbirlerini şikâyet etmeye zorlanmaktadır. Oynanan oyunları görüyoruz. Üyelerimizin yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz. Yürütülen soruşturmanın selameti açısından, çalışan arkadaşlarımıza bir daha baskı kurmasına fırsat vermemek için soruşturma bitene kadar Merkezefendi ilçe müftüsünün derhal açığa alınması gerektiği kanaatindeyiz” ifadelerini kullandu.
“KİMSENİN ÖZEL HAYATA MÜDAHALE HAKKI YOKTUR”
Soruşturmadan bir sonuç çıkmaması durumunda soruşturmayı açanlar hakkında adım atacakları konusunda uyarıda bulunan Hocaoğlu, sosyal medya üzerinden yayınladığı tepki videosunun metin bölümüne de şu ifadeleri kullandı.
“Denizli’de üyelerimize Mobbing yapılmakta ve Hukuksuz bir şekilde Merkezefendi ilçe müftüsü tarafından çalışan arkadaşlarımız birbirlerini şikayet etmeye zorlanmaktadır. Oynanan oyunları görüyoruz.
İl temsilcimiz, ilçe temsilcimizin ve üyelerimizin yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz.
Kimsenin Diyanet İşleri Başkanlığı gibi güzide bir kurumu, kendi heva ve hevesleri sebebiyle yıpratmaya, meslektaşlarımızı yıldırmaya, sindirmeye, özel hayatlarına müdahele etmeye hakkı yoktur. Buna asla müsade etmeyeceğiz.
Yürütülen soruşturmanın selameti açısından, çalışan arkadaşlarımıza bir daha baskı kurmasına fırsat vermemek için soruşturma bitene kadar Merkezefendi İlçe Müftüsünün derhal açığa alınması gerektiği kanaatindeyiz.
Sayın Milletvekillerimiz, Sayın Denizli Valimiz, Sayın Diyanet İşleri Başkanımız veya Başkan Yardımcılarımızın talebi halinde bilgilendirmeye hazırız.
Kimse hukukun üstünde olamaz.
Hukuk herkese lazımdır.
Hukuki sürecin sonuna kadar takipçisiyiz.”
