Blog
-
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI TUNÇ SOYER: HÜKÜMETİN İZMİR’E HİÇ BORCU YOK MU?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılı bütçesi 45 milyar 100 milyon TL olarak kabul edildi. Türkiye’de yaşanan ekonomik krize rağmen bütçenin yüzde 41’i yatırımlara ayrıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2019 yılından beri İller Bankası’ndan aldığı 44 milyar TL’ye karşılık 66 milyar TL’lik yatırım yaptığını söyleyen Tunç Soyer, “İzmir’den kırk alıp bir veren anlayışın karşısında dimdik durduk. Bizim İzmir’e borcumuz hiç bitmez. Peki hükümetin hiç borcu yok mu” dedi. Tunç Soyer, önümüzdeki dönem uygulayacağı yeni programın 7 ana başlıktan oluşan omurgasını açıkladı. 2024 bütçesinin 7 hedefin sayısız ispatı ve müjdesiyle dolu olduğunu ifade eden Soyer, “Burada paylaştıklarımın hiçbiri ham bir hayal değil. İzmir’i Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacak bir uyum şehri olarak tahayyül ediyorum” dedi.İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı olağan meclis toplantısının 6’ıncı birleşimi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yönetiminde yapıldı. Meclis oturumunda İzmir Büyükşehir Belediyesinin 2024 Mali Yılı Bütçesi ve İzleyen Yıllar Bütçesi görüşüldü. Yaklaşık 7 saat süren oturum sonrası İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2024 yılı bütçesi 45 milyar 100 milyon TL olarak kabul edildi. Bütçenin yüzde 41’ine denk gelen 18 milyar 623 milyon TL’lik kısmı yatırımlara ayrıldı. Bütçe, Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti’nin kabul, AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin ret oylarına karşın oy çokluğuyla kabul edildi.“165 PROJEYİ YÜZDE 87 ORANINDA TAMAMLAMIŞ OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”Başkan Tunç Soyer, konuşmasına 5 yıl boyunca görev yapan meclise teşekkür edip demokrasi vurgusu yaparak başladı. Soyer, “Bu şehrin belediye başkanı olma görevini yaklaşık beş̧ yıl önce göğsümde bir onur madalyası olarak taşımaya başladım. Birlikte, İzmir aşkıyla hiç yorulmadan çalıştık. 2019 yılında seçim beyannamemde yer alan 16 ana başlık altındaki 165 projeyi işte böyle bir ruh ve kararlılıkla uyguladık. Bugün, bu başlıklar altında vaat ettiğimiz 165 projeyi yüzde 87 oranında tamamlamış̧ olduğumuzu görmekten gurur duyuyorum. Çünkü inceleyin değerli arkadaşlar. Diğer belediyelerin karnelerini inceleyin. Göreceksiniz bunun ne kadar büyük bir başarı olduğunu. Dahası, İzmir’in gelişen ihtiyaçları, deprem ve pandemi gibi nedenlerle 165 proje arasında yer almayan 15 proje daha başlattık ve tamamladık” diye konuştu.“66 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPTIK”Görev süresi boyunca İzmir’in ve dünyanın eşi benzeri görülmemiş birçok kriz yaşadığına değinen Soyer, tüm bu krizlerin yanı sıra Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krize rağmen İzmir’de yapılan tarihi yatırımları hatırlattı. Başkan Soyer, “Bugüne kadar hiç̧ yapılmamış̧ ölçekte altyapı hamleleri başlattık. Yaşayan Körfez Seferberliği ile İzmir Körfezi’nde koku sorununun ve kirliliğin sonunu getirdik. İzmir Tarımı’nda kuraklığa ve yoksulluğa savaş̧ açtık. Şehrimizin bereketine, üreticimizin alın terine, gençlerimizin umutlarına sahip çıktık. 2019 başından 2023 Eylül ayına kadar İzmir’de toplanan vergilerden Maliye payı ve İller Bankası payı olarak belediyemize toplam 44 milyar 700 milyon TL gönderilmiştir. 65 milyar lira değil. Bu dönemde belediyemiz 27 milyar 100 milyon TL yatırım harcaması yapmıştır. 12 milyar ulaşım sisteminin işletilmesine yönelik ESHOT başta olmak üzere tüm işletmeci ulaşım şirketlerine ve İZTAŞIT’a destek sağlanmıştır. Bu dönemde personel gider ödemelerimiz 15 milyar 200 milyon TL’dir. Sadece bu üç kalemin toplamı 54 milyar 300 milyon TL’dir. Bunun dışındaki tüm gelirlerimizi kendi yarattığımız kaynaklar ile sağlıyoruz. Nasıl mı? AAA, yani en yüksek kategorideki kredi notumuzla hayallerimizi gerçekleştirmek için gerekli fonları İzmir’e getirdik. Ekonomik zorluklara rağmen, uluslararası ölçekte sahip olduğumuz başarılar ve elde ettiğimiz itibar sayesinde İzmir’e görev süremizde 1 Milyar Euro çok düşük faizli ve uzun vadeli yatırım finansmanı kazandırdık. Bu sayede 2019 yılından bu yana İzmir’de 2 milyar 100 milyon Euro, yani bugünün rayiciyle 66 milyar liralık yatırım yaptık” şeklinde konuştu.“İZMİR’DEN KIRK ALIP BİR VEREN ANLAYIŞIN KARŞISINDA DİMDİK DURDUK”Soyer, “İzmir’den kırk alıp bir veren anlayışın karşısında dimdik durduk. Milyarlarca liralık dev projeleri Belediyemizin kendi imkanlarıyla tamamladık. Güneş balçıkla sıvanmaz. Koşullar ne kadar zor olursa olsun mazeret değil icraat ürettik. 7 gün 24 saat hizmet ilkesiyle çalıştık. Bu süreçte 2019 yılında İzmir için vaat ettiğimiz 165 projeden yedisini tamamlayamadık. Bunlardan bir tanesi Elektrik Fabrikası. Bu projeyi neden yapamadığımızı sanıyorum herkes biliyor. Diğer bazı projelerin gerçekleşememe nedenleri de buna benziyor. Elbette yılmadık. Ya bir yol bulduk ya da bir yol açtık. İzmir’e yeni hizmetler kazandırdık. Ulu Önderimizin ‘Her fabrika bir kaledir’ sözünden aldığımız ilhamla, Şaşal Su Fabrikası, Bayındır Süt İşleme Fabrikası, İzDönüşüm Fabrikası ve Ödemiş Et Entegre Tesisi olmak üzere şehrimize dört Cumhuriyet kalesi kazandırdık” ifadelerini kullandı.“İZMİR’İ DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR UYUM ŞEHRİ OLARAK TAHAYYÜL EDİYORUM”Soyer, “Bu akşam, şayet bir kere daha İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirsem İzmir’de uygulamak istediğim yeni programın omurgasını burada ilk defa sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir yandan gelecek dönemin hedeflerini anlatırken, diğer yandan geçtiğimiz beş yılda bu doğrultuda tamamladığımız bazı çalışmalara da referanslar vereceğim. Ben, Seferihisar’daki on yıllık, İzmir Büyükşehir’deki beş yıllık ve Avrupa Konseyi başta olmak üzere uluslararası kuruluşlardaki tecrübelerim doğrultusunda İzmir’i Türkiye’ye ve dünyaya örnek olacak bir uyum şehri olarak tahayyül ediyorum” diye konuştu.YENİ DÖNEMİN YEDİ ANA BAŞLIĞIYeni dönem seçim beyannamesinin yedi ana başlığı olduğunu ifade eden Soyer, “Bu vizyonumuz bir ayağıyla kendi aramızdaki uyuma yaslanıyor. Diğer yanıyla tüm fiziki ve beşeri sermayemizin temel kaynağı olan doğaya uzanıyor. Vizyonumuzu oluşturan diğer bir özellik geçmişimizle, köklerimizle olan güçlü bağlarımız. Ve son olarak daima yenilenen, dönüşen, yani değişimle uyumlu bir İzmir için çalışıyoruz. Böyle bir şehre kavuşmanın yeni dönem seçim beyannamemi de oluşturan yedi ana başlığı var. Bir ‘Güvenli Yaşam’, iki ‘Refahın Büyümesi ve Adil Dağılımı’, üç ‘Yerel Demokrasi’, dört ‘Sosyal Gelişme’, beş ‘Doğayla Uyum’, altı ‘Geçmişten Öğrenmek’ ve yedi ‘Geleceğin İnşası’. Yani şunu demek istiyorum; bu şehirde her şeyden önce vatandaşlarımızın can güvenliği olmalı. Bu, elli yılı aşkın süredir ihmal edilmiş altyapı yatırımlarımızın, kentsel dönüşüm hamlemizin ve devasa ulaşım projelerimizin devam etmesi anlamına geliyor. Bununla beraber her bir İzmirlinin refahını büyütmek ve bu şehrin ekonomik gücünün adil dağılımını sağlamak zorundayız. Burada ülkemizin en temel sorunu olan gelir adaletsizliğini çözmek için bir yerel yönetim olarak yapmamız gerekenleri kastediyorum” dedi.“İZMİR’İN SOSYAL GELİŞMESİNİ TEMİNAT ALTINA ALACAĞIZ”İzmir’in beş yıldır demokrasi ve ortak akılla yürütüldüğünü söyleyen Soyer, “Bir sonraki hedefimiz insana yatırım. İzmir’i kent ölçeğinde geliştirmekle yetinemeyiz. En arkada olanı en ileriye, en dezavantajlı olanı en yukarıya ve dört başı mamur olanları da çok daha iyi noktalara taşımak zorundayız. Bu da ancak sosyal gelişmeye, yani eğitime, sanata, yardımlaşmaya, spora ve elbette çocuklara, gençlere yönelik icraatlarla mümkün olabilir. Yeni dönemde bu çalışmalarımızı daha da öne çıkararak İzmir’in sosyal gelişmesini teminat altına alacağız. Beşinci hedefimiz ise bizi çağımızın en temel zorunluluğu olan doğayla uyuma taşıyor. İzmirlilere daha çok beton veya kirli bir körfez değil, parklarıyla, yollarıyla ve tüm kamusal alanlarıyla nefes alıp veren bir şehir lazım. Bu konuda İzmir’de görülmemiş yatırımlar yaptık. Çalışmalarımızla dünyaya örnek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.“HİÇBİRİ HAM BİR HAYAL DEĞİL”Soyer, “Bizim rehberimiz, yalnızca bugünün sığ menfaat ilişkileri olamaz. Bugün dediğimiz şeyin bir kolu geçmişe diğer kolu ise geleceğe uzanıyor. Bu nedenle geçmişimizden ilham almaya ve toplumun tüm kılcallarıyla birlikte geleceği inşa etmeye devam edeceğiz. Bir yandan somut ve soyut kültür mirasımızı korurken öte yandan en yeni teknolojileri İzmir’e kazandıracağız. Burada sizinle paylaştıklarımın hiç biri ham bir hayal değil. Elinizdeki kitapçık bu yedi hedefe doğru giden yolculuğumuzun sayısız ispatı ve müjdesiyle doludur. Halkımız takdir eder ve yeniden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirsem İzmir için başlattığımız kısa, orta ve uzun hizmet seferberliğini canla başla sürdürmeye devam edeceğim” ifadelerini kullandı.“CEZAEVİ ALANINA DA ŞAHANE BİR REKREASYON ALANI GELİYOR”Soyer, asfalt, alt ve üstyapı yatırımları, otopark fonu gibi meclis oturumunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yöneltilen eleştirilere sayılarla ve projelerle yanıt verdi. Yeşil alan eleştirilerine Fırat Yaşayan Parkı ile örnek veren Başkan Soyer, “Buca Cezaevi alanına da şahane bir rekreasyon alanı geliyor” dedi.“HEPSİNİN HESABI VAR”Soyer, Sayıştay eleştirilerine ise, “Sayıştay meselesinde kara kaplı dosya gösterildi. 100 binlerce işlem yapmış o dosyadaki maddeler tahmin edeceğiniz gibi minimum usul hataları. Bir zimmet ya da suç söz konusu değil. Bir yolsuzluk söz konusu değil. Sımsıkı arkasında durabilirsiniz. Hepsinin cevabı var” şeklinde konuştu.“HÜKÜMETİN İZMİR’E HİÇ BORCU YOK MU?”Soyer, “İzmir’e borçlusunuz diyorsunuz. Bizim borcumuz İzmir’e hiç bitmeyecek. Peki, bu hükümetin bu şehre hiç borcu yok mu? İzmir’de 2019 -2023 tarihleri arasında 890, 9 milyar lira vergi toplanmış. 44,7 milyar lira İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne aktarılmış. Merkezi idarenin yaptığı yatırım 20,6 milyar. Yani yıllardır devam eden 40’a 1 olan oran 43’e 1 olarak devam etmiş. Sizler aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi meclis üyesisiniz. Kaygılarınızı anlıyorum ama İzmir’in haklarının savunması konusunda da hırslı ve takipçi olmanızı rica ediyorum” ifadelerini kullandı.“DAİMA CUMHURİYET, DAİMA DEMOKRASİ, DAİMA İZMİR”2024 bütçesinin yüzde 41’inin yatırıma ayrılmış olmasından dolayı gurur duyduğunu söyleyen Soyer, “Bugün sizlerin onayıyla yürürlüğe girecek olan bütçe tasarısı ve performans programı İzmir’i burada bahsettiğim ufka bir adım daha yaklaştıran bir geçiş planı olarak hazırlanmıştır. Mazbatamı aldığım günden bu yana, 5 yıl boyunca İzmir’in bu egemenlik meclisinde çok değerli bir şeyi başardık. Farklılıklarımızla uyum içerisinde, ortak bir amaç doğrultusunda çalışabilmeyi. Beş yıldır aldığımız kararların yüzde 90’ından fazlası oy birliği ile alındı. Dün olduğu gibi, yarın da İzmir için aşkla çalışacağız. Hiç kuşkunuz olmasın. Çalıştıkça büyüdü aşkımız. Cumhuriyetimizin 100. yaşında kurtuluşun ve kuruluşun şehri olan bu şehrin güzel insanlarıyla, Cumhuriyetimizi ve onun erdemlerini ikinci yüzyılına gururla taşıyacağız. Biz Cumhuriyetiz. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir’iyiz. Bu ülke ve bu şehir için aşkla çarpan dört buçuk milyon yüreğiz. İzmir biziz. Daima Cumhuriyet, daima demokrasi, daima İzmir” ifadelerini kullandı.Soyer geride kalan 4 buçuk yıllık çalışma yılının ardından tüm meclis üyelerini ayakta alkışladı.İZMİR’İN TARİHİ YATIRIMLARISoyer konuşmasının son bölümünde 2019 yılından beri İzmir’e yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi. Başkan Soyer’in konuşmasının satır başları şu şekilde;• Körfez’e açılan yaklaşık 300 kilometrelik yağmur suyu hattını tamamladık.• İzmir tarihi boyunca yapılan yağmur suyu hattının yüzde 50’sini yalnızca 4 yılda yaptık.• İzmir’in 30 ilçesine yayılan bu hareketle şehrimizdeki binlerce yapının deprem karnesini çıkarıyoruz.• İzmir’in tam 6 bölgesinde 8 etap halinde, 820 bin metrekarelik dev bir alanda şehrimizin depreme dayanıklı, yeni mahallelerini kuruyoruz. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de dönüşüm etaplar halinde, aynı anda başladı ve devam ediyor.•Halk Konut Kooperatifleri modeliyle, belediyemiz garantörlüğünde vatandaşlarımızı kendi binalarının müteahhitti haline getirdik. Kooperatifçilik modelini bina ölçeğinde kentsel dönüşüme taşıdık.. Türkiye’ye örnek olan bir kooperatifçilik modelinin temellerini attık.• Bugüne kadar toplamda 49 kruvaziyer gemisini, 69 bin yabancı yolcusuyla İzmir’de ağırladık.• Yaz sezonu boyunca devam eden İzmir – Midilli seferlerimizi başlattık.• İzmir’in tarihi kent merkez Kemeraltı ve bağlantı noktalarını Tarihi Liman Kenti başlığıyla UNESCO Dünya Mirası geçici listesine dahil ettik.• Şehrimize yeni rotalar ve turizm ofisleri kazandırdık.• İZFAŞ’ın düzenlediği fuarlarımızın sayısını 11’den 35’e çıkardık. Avrupa’nın 9 farklı noktasında şehrimizi tanıtmak amacıyla İzmir ofisleri kurduk.• 2022 yılında turizmde tüm zamanların rekorunu kırarak 2 milyon 153 bin 881 turisti ağırladık.• “Başka Bir Tarım Mümkün” felsefesiyle yürüttüğümüz İzmir Tarımı programımızı İzmir’in refahını büyütmedeki en büyük kalemiz haline getirdik.• İzmir Tarımı Geliştirme Merkezi’ni (İZTAM) kurduk.• İzmir’de 5117 çobanımızdan alım garantisiyle aldığımız sütleri Cumhuriyetimizin 100. yaşına armağan ettiğimiz Bayındır Süt Fabrikamızda işliyor, dünya pazarına sunuyoruz.• İzDönüşüm tesisimizde İzmir’in atıklarını İzmir’in ekonomisine kazandırırken, sokak toplayıcısı emekçilerimizi de istihdam ediyoruz.• Yüzde 12 ile aldığımız Narlıdere Metrosu’nu 7 Şubat 2024’te açıyoruz. Çiğli Tramvayı’nı da 14 Şubat’ta açıyoruz.• Buca Metrosu’nun temelini attık ve çalışmalara ivedilikle başladık.• 2026 yılı Avrupa Gençlik Başkenti unvanı için şehrimizin gençleriyle birlikte başvurumuzu yeniledik ve finale kaldık.• Çocuk Belediyesiyle dünyayı çocuklarımızın gözünden gördüğümüz bir belediyecilik anlayışıyla İzmir’i bir çocuk kenti yapıyoruz.• Örnekköy Yerleşkesi’nde açtığımız Anahtar Kadın Çalışmaları Bütüncül Hizmet Merkezimizde kadınlara istihdama yönelik kurslar veriyoruz.• 2019 yılında Sosyal Hizmetler Dairemizin bütçesi 202 milyon TL iken bu yıl 937 milyon TL kullandık, 2024 içinse 1.9 milyar öngördük. 2023’teki artış oranı tam beş kat oldu. 2024’de ise Sosyal Hizmetler Dairemizin bütçesini görev başlangıcıma göre 10 kat artırıyoruz.• Düzenli sosyal yardım yaptığımız hane sayısı da 17 binden 80 bine yükseldi. 2019’dan bugüne 564 bin 289 vatandaşımızın kapısını tam 8 milyon 927 bin kere çaldık ve sosyal yardımlarımızı ulaştırdık.• 2024 yılı sonunda İzmir için vaat ettiğimiz 35 Yaşayan Parkımızın hepsini tamamlayarak şehrimizde kişi başına düşen yeşil alan miktarını 30 metrekareye çıkarıyoruz. Şu an bu rakam 25 metrekare.• Yaşayan Körfez Seferberliği için ayırdığımız bütçe 11 milyar 95 milyon lira. Bugün geldiğimiz noktada İzmir Körfezi’nin en büyük sorunlarından biri olan koku sorununu kalıcı bir şekilde çözdük.• UNESCO programıyla, Tarihi Liman Kenti başlığıyla İzmir’in kalbi Kemeraltı, Kadifekale ve Basmane bölgesi UNESCO Dünya Mirası geçici listesine dahil edildi. Şehrimizde, UNESCO alanlarının sayısını 2’den 6’ya çıkarmak için çalışıyoruz.• 2022’de Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda altyapı ve üst yapı yenileme çalışmalarımıza başladık ve tamamlanma aşamasına geldik. Şu ana kadar Kemeraltı’nın altına 700 milyon liranın üzerinde yatırım yaptık.• CittaSlow Metropol Programı’nı dünyada ilk defa İzmir’de uygulayarak bu doğrultudaki temel adımlarımızdan birini attık.“İZMİR ÖDEDİĞİ VERGİNİN KARŞILIĞINI ALAMAYAN BİR ŞEHİRDİR”Bütçe hakkında konuşan CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, “Genel bütçeden, belediyeler birliğinden, bakanlıklardan bırakın hibeyi kredi bulmakta bile güçlükler yaşıyoruz. İzmir ödediği verginin karşılığını alamayan bir şehirdir. İzmir 3’üncü sırada vergi öderken bunun karşılığını alamamaktadır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2024 bütçesi 45 milyar lira. Bu bütçenin yüzde 41’ini yani yaklaşık 18 milyar lirasını yatırıma ayırıyor. Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinden bahsediyorum, İZSU, ESHOT gibi şirketlerin bütçesinden bahsetmiyorum. Merkezi idarenin 2024 bütçe kanun teklifi, gelirin 8 trilyon 437 milyar, giderin 11 trilyon 89 milyar olduğu yani yaklaşık 2 buçuk trilyonluk açığı finansmanla karşılayacağını öngören bir bütçe. Gider bütçesinde küsurat olarak söylediğim 89 milyar bile bizim bütçemizin iki katı. Genel bütçenin ne kadara yatırıma ayrılıyor? 2024 genel bütçesinin yani 11 trilyon 89 milyarlık bütçenin sadece yüzde 14’ü yatırımlara ayrılıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi yüzde 41’ini yatırıma ayırıyor. Genel bütçe yüzde 14 yatırıma ayırırken İzmir’e ne yapıyor. 2023 yılında İzmir’e 8 milyar 500 milyon lira kamu yatırımı yapılmış. Tüm kamuda. Bunun 4 milyar 800 milyonunu İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU yapmış. 600 milyon lirasını diğer belediyeler yapmış. Sadece 3 milyar 100 milyon lirasını merkezi hükümet yapmış. Bu şu demek İzmir’de kamunun harcadığı her 100 liranın 56 lirasını belediyeler harcamış” diye konuştu.Meclis oturumunda İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Bülent Sözüpek, bütçe ve performans raporu hakkında bilgi verdi. Sözüpek, “Gelir bütçemiz 45 milyar 100 milyon TL’dir. Gider bütçemiz ise 39 milyar 800 milyar TL’dir. Arada kalan 5 milyar 300 milyon TL’lik fark ise finansman bütçemizden oluşmaktadır” ifadelerini kullandı. -
İZMİR’İN TARIM REFORMU YEM DESTEKLERİYLE BÜYÜYOR: 3 YILDA 45 BİN TON YEM BİTKİSİ TOHUMU
İzmirli üreticinin doğduğu yerde doyması için küçükbaş desteğinden süt alımına kadar çiftçiyi her alanda destekleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, iklim krizine karşı dirençli ve verimliliği artıran yem bitkisi tohumu da dağıtıyor. 2020’den beri süren proje kapsamında, 6 ilçede toplam 45 ton yem bitkisi tohumu hibe edilerek çiftçinin üretim maliyeti azaltıldı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda başlatılan “Hayvancılığı Destekleme ve Yem Bitkileri Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında bu yıl da yem bitkisi tohumu dağıtıldı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen projeyle İzmir’de hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı bölgelerde doğayla uyumlu, susuzluğa dayanıklı ve verimi yüksek Macar fiği, yem bezelyesi ve süt otu tohumu üreticilere hibe edildi.
6 İLÇEDE ÜRETİCİYE CAN SUYU
Hayvancılığın gelişmesi ve hayvansal ürün üretiminin maksimum düzeye ulaşması için bu yıl Bergama, Beydağ, Menemen, Kiraz, Ödemiş ve Tire olmak üzere 6 ilçede toplam 480 üreticiye yaklaşık 30 ton yem bitkisi tohumu dağıtıldı. Yağışlarla birlikte dağıtımına başlanan yem bitkisi tohumları son olarak Kirazlı üreticilerle buluşturuldu. İzmir’in en uzak ilçesinde 264 üreticiye 6 bin 275 kilogram Macar fiği tohumu, 6 bin 325 kilogram süt otu tohumu ve 4 bin 825 kilogram yem bezelyesi tohumu verildi.
3 YILDA ÜRETİCİYE 45 TONLUK DESTEK
2020 yılında başlatılan ve her sene artarak devam eden proje hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda görevli Ziraat Mühendisi Dr. Elvan Hatipoğlu, “İzmir genelinde hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde hayvancılığı desteklemek adına yem bitkisi tohumu dağıtıyoruz. 2020 yılından beri toplam 693 üreticimiz yem bitkisi tohumu desteğinden yararlandı. 14 bin 329 kilogram Macar fiği, 20 bin kilogram süt otu ve yaklaşık 10 bin kilogram da yem bezelyesi olmak üzere yaklaşık 45 ton yem tohumu desteğinde bulunduk. Üreticinin girdi maliyetleri çok yükseldi. İklim değişikliğini de çok fazla hissediyoruz. Su çok kısıtlı bir kaynak. Bunu en etkin şekilde kullanmamız gerekiyor. İklim değişikliğine karşı toleranslı olabilen, az su isteyen yem bitkisi tohumunu dağıtarak onların maliyetlerini bir nebze de olsa düşürmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda iklim kriziyle de mücadele ediyoruz” diye konuştu.
“ÇİFTÇİLİK BUDUR İŞTE”
Dağıtımın son etabında Kirazlı üreticiler, aldıkları desteğin öneminden söz etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin her geçen gün artan girdi maliyetlerini sübvanse ettiğini ifade eden Kirazlı üretici ve Hisar Mahalle Muhtarı Birol Akkeçe, “Vatandaşımız için çok güzel bir şey bu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer zor anlarda üreticinin yanında. Şu an ekim zamanında bu tohumların gelmesi muhteşem. Çiftçiye bir katkıdır bu. Biz çiftçi konusunda ne ilettiysek geri dönüş alıyoruz. Sadece çiftçilik için değil her konuda destek oluyorlar. Bu tohumu almak istesek bin 500, 3 bin lira arası para vereceğiz. Daha önce bizim köyümüzde koyun desteği alan var, yem desteği alan var. Adam 3 tane koyun aldı Büyükşehir’den, şimdi 40 tane koyunu var. Çiftçilik budur işte” diye konuştu.
“KÜÇÜKBAŞINI VERİYOR, YEMİNİ VERİYOR, TOHUMUNU DAĞITIYOR, SÜTÜNÜ ALIYOR”
Kaleköy Mahallesi Muhtarı Murat Seçkin ise “İzmir Büyükşehir Belediyesi sayesinde ilk olarak küçükbaş hayvanı alan Kaleköy Mahallesi oldu. Tohum da olsun fidan da olsun su sorunu olsun tüm bunları çözen Tunç Başkan oldu. Aldığımız destek çok fazla. Büyükşehir, anlatılmaz yaşanır. Başkanımız sadece hayvanı verip bırakmadı. Yemine kadar verdi. Bugün de yem tohumu dağıtıyor. Tüm bunlardan sonra gelip sütünü de alıyor. Bu da bize büyük bir katkı. Küçükbaşı verdim, arkasına bakmadım değil. Bu desteklerden sonra çiftçi artık burada kalmaya başladı. Şimdi bir aile dört sene önce Büyükşehir’den 4 tane koyun almış. Şimdi olmuş 10 koyun. Bu da Büyükşehir sayesinde oluyor. Eğer bizden siyasi olarak karşılık bekleyerek yapsalardı, bizim hiçbir şey almamamız gerekirdi. Ama hiç karşılık beklemeden kırsala çok büyük hizmet yaptı. Ben başkanımdan memnunum. İnşallah sonraki dönemlerde tekrar beraber çalışırız” ifadelerini kullandı.
“YEMİN KİLOSU 80 LİRAYA KADAR ÇIKIYOR”
Çiftçi Cemil Fırtına, “Üreticiye yapılan destekler her zaman için faydalıdır. Hayvanlarımızın yemini daha önceleri kendimiz alıyorduk. Kilosu 80 liraya kadar çıkıyor. Enflasyonun yüksek olduğu herkes tarafından biliniyor. Daha önce fidan desteği yaptılar, arı desteği verdiler, bu sene tohum dağıtıyorlar. Tüm bunları yaparsan üretim devam eder” dedi.
“DEVLETTEN ÜMİDİ KESTİM, BİR TEK BÜYÜKŞEHİR’DEN BEKLİYORUM”
Bu desteklerin gençlere ve çiftçiye umut olduğunu söyleyen Hasan Menekşe, “Bir iki senedir hayatımızın en kötü çiftçiliğini yaşıyoruz. Mazot olmuş 40 lira, gübre olmuş 900 lira, nasıl tadımız olacak? Bu desteklerin katkısı büyük. Bu tohumu parayla almayla kalksak taban fiyatı 3 bin lira. Kalitesine göre 5 bin lira da olur, 10 bin lira da olur. İşimiz gücümüz hayvanlarımızla yatıp kalkmak. Ben bu yaşıma kadar devletten destek almadım. Köye hizmet olarak bizim her şeyimizi Büyükşehir yaptı. Gençler de para kazansalar burada kalırlar. Şehirdeki kazanç burada olsa gitmezler. Ama işte genç burada dam kuramıyor. Nasıl yapacak? Destekler böyle devam ederse çok güzel olur, gençler de burada kalır. Atatürk’ün bir lafı vardır, köylü milletin efendisidir diye. Köylü üretmedikçe şehirli ne yiyecek? Ama işte köylünün üretmesi çok zor. Bir depo mazot alıyorsun 2 bin lira. İki gün tarlaya gidiyorsun bitiyor. Sağ olsun Büyükşehir. Ben onlardan destek bekliyorum. Devletten hiçbir şey beklemiyorum. Devletten ümidi kestim” diye konuştu.
-
KARABAĞLAR BELEDİYESİ BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK SATRANÇ TURNUVASI BAŞLADI
Bu yıl 10. kez düzenlenen Karabağlar Belediyesi Başöğretmen Atatürk Satranç Turnuvası Yıldız Kenter Kültür ve Sanat Merkezi’nde başladı. Turnuvanın açılışını Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu’nun yaptığı turnuva toplam 6 kategoride 2 gün boyunca devam edecek.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul etmesinin 95. yıldönümü ve 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında Karabağlar Belediyesi ve Türkiye Satranç Federasyonu ile ortaklaşa düzenlenen turnuvaya katılım yoğun oldu. 8 yaş, 10 yaş ve 14 yaş altı kız ve erkeklerde toplam 6 kategoride düzenlenecek olan turnuvanın açılışını Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu yaptı. Satranç turnuvasının ilk hamlesini yaparak başlatan Başkan Selvitopu, çocuklara başarılar dileyerek, bekleyen ailelerle de sohbet etti.
Yıldız Kenter Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen turnuvada dereceye girenler yarın düzenlenecek törende ödüllerine kavuşacak
-
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ EKİPLERİ YAĞMUR MESAİSİNDE
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı kuvvetli yağış ve fırtına uyarısı doğrultusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm ilgili birimleriyle teyakkuza geçti. Başta İZSU Genel Müdürlüğü olmak üzere itfaiye ve fen işleri dairesine bağlı ekipler sahada kesintisiz görev yapıyor. Olumsuzluk yaşanabilecek bölgelerde de önleyici çalışmalar gerçekleştiriliyor. İZSU Genel Müdürlüğü bu akşamdan itibaren Bostanlı, Mavişehir ve Konak, Alsancak kıyılarında deniz kabarması nedeniyle taşkın yaşanabileceği uyarısında bulundu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yapılan meteorolojik uyarıların ardından İzmir’de de etkisini gösteren kuvvetli yağışlar nedeniyle olumsuzluk yaşanan bölgelere müdahale ediyor. İZSU Genel Müdürlüğü, itfaiye ve fen işlerine bağlı yaklaşık 1200 personel ve 250 iş makinesiyle sahada gerekli önlemler alınıyor ve şikayetler doğrultusunda yaşanan sorunlar gideriliyor. İZSU ekipleri, kanal ve yağmur suyu ızgaralarında temizlik çalışmalarının yanı sıra derelerin çevresinde de taşkın riskini ortadan kaldıracak önlemler alıyor.
DENİZ KABARMASINA DİİKKAT
İZSU Genel Müdürlüğü’nce değerlendirilen hava basıncı, rüzgar ve yağış verilerine göre deniz kabarması ihtimalinin yüksek olduğu belirtildi. İZSU Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Bostanlı, Mavişehir bölgesi ile geceden itibaren 26 Kasım Pazar günü öğlene kadar Alsancak ve Konak bölgesinde taşkın ve sel riskinin yüksek olduğu vurgulandı. Deniz kabarmasının olduğu zaman diliminde yağışın artması halinde yağmur suyunun tahliyesinde sorun yaşanabileceği belirtildi. Özellikle bu bölgelerdeki araçların tahliye edilmesi, bölge esnafının da önlem alması yönünde çağrı yapıldı.
-
ÖĞRETMENLER GÜNÜ’NDE BAŞKAN KARAKAYALI’YA ANLAMLI ZİYARET
Kemalpaşa Belediyesi bünyesinde bulunan spor kurslarında, Eğitimi Destekleme Kurs Merkezi’nde ve Gündüz Bakımevleri’nde görev yapan öğretmenler, Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı’yı ziyaret ederek 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutladı.
Belediye Meclis Salonu’nda gerçekleşen ziyaret sırasında öğretmenler Başkan Karakayalı’ya çiçek takdim ederek, öğretmen kimliği ile eğitime vermiş olduğu önem dolayısıyla teşekkürlerini ilettiler. Nazik hediye için teşekkür eden Başkan Karakayalı ise günün anısına kalem, anahtarlık, not defteri ve termostan oluşan seti öğretmenlere hediye etti.
Ziyaret sırasında konuşan Başkan Karakayalı; ‘’Öğretmenliğin çok değerli bir meslek olduğunu hatırlatmak istiyorum, yaşamım boyunca öğretmenlik mesleği ile Türkiye’nin birçok bölgesinde görev yaptım, birçok anı ve insan biriktirdim. Kemalpaşa’mıza hem öğretmen, hem belediye başkanı sıfatıyla hizmet ettiğim için çok mutlu ve gururluyum. Bugün ilçeler arasında, bünyesinde en çok öğretmen çalışan olan belediyelerden biriyiz. Sizler, değerli meslektaşlarım eğitimde fırsat eşitliği sunmak amacıyla hayata geçirdiğimiz eğitim yuvalarımızda binlerce gencimizin hayatına dokunuyor, gelişimlerine katkıda bulunuyorsunuz, hepinizin emeklerine sağlık, nazik ziyaretiniz dolayısıyla teşekkürlerimi iletiyorum.” Dedi.
-
BİLECİK BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ SUBAŞI, KÖPEK ÖLÜMLERİNE İLİŞKİN KONUŞTU: “ARKADA BAMBAŞKA BİR KOMPLO ÇIKTI”
GÖKAY ŞİMŞEK
Bilecik’te 14 köpeğin öldürülmesine ilişkin konuşan Belediye Başkan vekili Melek Mızrak Subaşı, “Herkes yaptığının cezasını çekecek. Bizler dediğim gibi sadece personelimize güvendik. Onların yanında olduğumuz hissettirmeye gayret ettik ama arkada bambaşka bir komplo çıktı. Buna çok üzgünüm. Bunun yanında olmamız mümkün değil” dedi.
Bilecik’e bağlı Vezirhan ilçesinde dün 14 köpek yol kenarında ölü olarak bulunmuştu. Olayla ilgili Bilecik Belediyesi personeli olduğu belirtilen 4 şüpheli gözaltına aındı. Belediye Başkan vekili Melek Mızrak Subaşı, “Olaydan 4-5 saat sonra maalesef kendi kayıtlarımızda da, envanter kayıtlarımıza, bu olayın bizim aracımız ile oralara gittiği gözüküyor. Bunu ilk Vali beyle de paylaşan benim. Delilleri paylaşan da benim. Bununla alakalı önümüzdeki günlerde daha kapsamlı basın açıklaması yapacağız” açıklamasında bulundu.
“HİÇ AKLIMIZA GELEN BİR DURUM DEĞİLDİ”
Melek Mızrak Subaşı konuya dair şunları ifade etti:
“Talihsiz bir durum yaşandı Bilecik’te. Bizlerde hemen olayın ardından Belediye personellerimizin yanına barınağımıza gittik. Arkadaşlarımızın gözlerinin içine bakarak bu olayla ilgili bir alakaları olup olmadığını sorduk. Olay Vezirhan mevkiinde olduğu için hiç aklımıza gelen bir durum değildi. Arkadaşlarımız ile konuştuk, yeminler ettiler, bu olayla ilgili hiçbir alakaları olmadığını söylediler. Bende her yönetici gibi çalışma arkadaşlarıma güvendim. Güvenmesem zaten yıllarca barınakta kalamazlardı. Burada 20 yıllık, 15 yıllık personellerimiz var. Nasıl güvenmeyeyim? Orada hep birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Olaydan 4-5 saat sonra maalesef kendi kayıtlarımızda da, envanter kayıtlarımıza, bu olayın bizim aracımız ile oralara gittiği gözüküyor. Bunu ilk Vali beyle de paylaşan benim. Delilleri paylaşan da benim. Bununla alakalı önümüzdeki günlerde daha kapsamlı basın açıklaması yapacağız.
“HİÇ KİMSENİN YAPTIĞI YANINA KAR KALMAMALI”
Elimizde bazı siyasi olgular var. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmamalı. Olan bizim güzel canlarımıza oldu. Siyaseten bu durumun kullanılması hepimizin canını yaktı. Çalışanlar şu anda mahkemeye çıkmış durumdalar. İş akitleri gerçekleşti. Müdürümüz açığa alındı. Herkes yaptığının cezasını çekecek. Bizler dediğim gibi sadece personelimize güvendik. Onların yanında olduğumuz hissettirmeye gayret ettik ama arkada bambaşka bir komplo çıktı. Buna çok üzgünüm. Bunun yanında olmamız mümkün değil. Evcil hayvanları olan, evinde kedileri olan birisi olarak söylüyorum, bir anne olarak söylüyorum hiç kimse bu kadar merhametsiz olamaz, olmamalı. Ülkeyi sevgi kurtaracak, hep birlikte kenetleneceğiz ve bunların önüne geçeceğiz.”
-
TÜRKİYE GAZETECİLER CEMİYETİ: “GAZETECİLERİN GAZETECİLERİ TEHDİT ETMESİ SUÇTUR”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, “Nevzat Dindar ve Alper Mert’i üyemiz Murat Ağırel’i tehdit ettikleri için kınıyoruz. Tehdit suçtur. Gazetecilerin parti yöneticileri, belediye başkanları, bürokratlar, tarikat üyelerinden sonra gazeteciler tarafından da tehdit edilmesi endişe vericidir” açıklamasını yaptı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, Taktik Mania Plus isimli You Tube kanalında gazeteci Murat Ağırel’in tehdit edilmesini ilişkin kına mesajı paylaştı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayınladığı mesaj şöyle:
“Türkiye’de gazetecilere yönelik tehditlere her gün bir yenisi ekleniyor. Son olarak Taktikmania com ismiyle spor haberleri yapan sitenin Taktik Mania Plus isimli You Tube kanalında bir gazeteci yine gazeteciler tarafından tehdit edildi.
Üyemiz Murat Ağırel 21 Kasım 2023 Salı günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayımlanan ‘Tuzlaspor’u araştırırken Eyüpspor Başkanı ve Galatasaray kongre üyesine ulaştım’ başlıklı yazısı nedeniyle spor yorumcularının hedefi oldu . Nevzat Dindar ‘Murat Ağırel, ayağını denk al’, Alper Mert ise ‘Arkadaşlar unutmayın, evden Galatasaray’ın cenazesi diye gidersiniz, Galatasaray bir bakmışsınız sizin selanızı okutuyor’ dedi. Nevzat Dindar ve Alper Mert’i üyemiz Murat Ağırel’i tehdit ettikleri için kınıyoruz. Tehdit suçtur. Gazetecilerin parti yöneticileri, belediye başkanları, bürokratlar, tarikat üyelerinden sonra gazeteciler tarafından da tehdit edilmesi endişe vericidir.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak bu davranışın Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’yle bağdaşmadığını hatırlatıyoruz. Bildirgeye göre; gazeteci, meslektaşlarını hedef gösterici, nefret söylemi ve nefret suçuna zemin hazırlayıcı kışkırtıcı ifadeler kullanmamalıdır. Gazeteci, uzmanlık alanı ne olursa olsun öncelikle gazetecidir. Spor muhabirleri kulüp yöneticisi veya sözcüsü gibi davranmamalı ve bu yönde yayın yapmamalıdır. Tüm meslektaşlarımıza Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uygun habercilik yapılması için çağrıda bulunuyoruz.”
-
CHP ANKARA İL KADIN KOLLARI BAŞKANI AYFER AYAZ: “KADINI AİLE İÇİNDE ERİTMEYE ÇALIŞANLARA, EŞİT YURTTAŞLIK HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKARAK CEVAP VERECEĞİZ. KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ DE KADIN CİNAYETLERİNİ DE SONLANDIRACAĞIZ”
CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ayfer Ayaz, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, “Bizler eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz! ‘Kadınlar Vardır, Kadınlar Her Yerde’ diye haykırırken sesimizi de sözümüzü de yükselteceğiz. Budamaya çalıştıkları yasaların etkin uygulanması için örgütlü gücümüzle direneceğiz. Can simidimiz olan İstanbul Sözleşmesi’ni ilk fırsatta yeniden uygulamaya koyacağız. Kıyafetimizden kahkahamıza, kaç çocuk doğuracağımızdan ne zaman evleneceğimize kadar her şeyimize karışanlara geçit vermeyeceğiz. Kadını aile içinde eritmeye çalışanlara, eşit yurttaşlık haklarımıza sahip çıkarak cevap vereceğiz. Kadına yönelik şiddeti de kadın cinayetlerini de sonlandıracağız” açıklamasını yaptı.
CHP Kadın Kolları, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla, bugün Ankara Sakarya Caddesi’nde açıklama yaptı. Açıklamayı okuyan CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ayfer Ayaz, şunları söyledi:
“KADINA VE ÇOCUĞA YÖNELİK ŞİDDET UYGULAYANLAR CEZASIZLIK POLİTİKASI İLE ÖDÜLLENDİRİLİYOR”
“Bugün, dünyada ve ülkemizin dört bir yanındaki kadınlarla tek yürek olduk: her türlü şiddete, sömürüye ve savaşa meydan okuyoruz. Dünya tarihine ‘kelebekler’ olarak geçen Mirabel Kardeşler’in direnişine sahip çıkıyoruz. Bundan tam 63 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörün devrilmesi için canları ile bedel ödeyen Mirabel Kardeşler’i saygıyla anıyoruz. Adında adalet olan AKP Hükümeti’nin yönettiği ülkemizde her gün en az iki kadın katlediliyor. Kadın cinayetlerini sadece sayı olarak değerlendiren iktidar, çarpıttığı verilerle şiddetin azaldığını iddia ediyor. Hayattan koparılanın bir evlat, bir anne, bir abla, bir kardeş, bir arkadaş, bir dost olduğu gerçeği yok sayılıyor. Cinayetlerin üzeri şüpheli kadın ölümü denilerek kapatılmak isteniyor. İstismara uğrayan çocuğun davasında çocuğun rızasından bahsediliyor. Kadına ve çocuğa yönelik şiddet uygulayanlar cezasızlık politikası ile ödüllendiriliyor. Kırmızı çizgimiz olan İstanbul Sözleşmesi hukuksuzca feshediliyor. 6284 Sayılı Şiddet Yasası’na göz dikiliyor. Cumhuriyetin biz kadınlar üzerindeki en önemli kazanımlarından olan Medeni Kanun budanmaya çalışılıyor.
“AKP KARANLIĞINI AYDINLIĞA ÇEVİRMEK İÇİN KADIN HAREKETİ İLE SIMSIKI KENETLENEREK, OLANCA GÜCÜMÜZLE DİRENİYORUZ”
Kadının insan haklarının en büyük güvencesi olan laik düzen büyük bir tehdit altında. Yeni Anayasa tartışmalarında, kadınlar hedef tahtasına konuluyor. Bakanlığın adından dahi kadın ibaresini kaldıran zihniyet, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayıyor. Kadınlar kıyafetine göre ayrıştırılmaya, dayanışma parçalanmaya çalışılıyor. Kadınların istihdama katılımını teşvik edecek politikalar uygulanmak yerine, çalışmak isteyen kadınların işsizliği artırdığı iddia ediliyor. ‘Kadının fıtratına uygun’ işlerde çalışması gerektiğini dahi söyleyenler çıkıyor. Kadınların siyasete aktif katılımı önüne sürekli engeller konulmaya çalışılıyor. Erken yaşta ve zorla evlilikleri meşru kılmak için adeta fırsat kollanıyor. İktidarın kadının hayatını cehenneme çeviren politikaları saymakla bitmiyor. Biz bütün bu uygulamalar karşısında yılmadan, usanmadan, direnmeye ve sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz. AKP karanlığını aydınlığa çevirmek için kadın hareketi ile sımsıkı kenetlenerek, olanca gücümüzle direniyoruz. Haklarımızdan, hayallerimizden ve hayatlarımızdan asla vazgeçmiyoruz.
“AKP, KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ ÖNLEMEK ADINA HAYATA GEÇİRDİĞİ POLİTİKALARINDA MIŞ GİBİ YAPMAYA DEVAM EDİYOR”
AKP Hükümeti, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un bir gerekliliği olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) sayısını artırmıyor. Resmi verilere göre; Türkiye’de sadece 81 ŞÖNİM bulunuyor. 6284’ün yükümlülüklerini yerine getirmeyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise yaşlılara, engellilere ve ihtiyacı olduğu düşünülen herkese yönelik hizmet sunan Sosyal Hizmet Merkezleri (SHM) açmakla yetiniyor. Durum bildiğiniz gibi: Bakanlık kadına yönelik şiddetle etkin mücadele konusunda samimi değil. AKP, kadına yönelik şiddeti önlemek adına hayata geçirdiği politikalarında mış gibi yapmaya devam ediyor. Hal böyle olunca da bizler, en temel hakkımız olan yaşam hakkımız için mücadele etmeye mecbur bırakılıyoruz. AKP Hükümeti, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un bir gerekliliği olan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) sayısını artırmıyor. Resmi verilere göre; Türkiye’de sadece 81 ŞÖNİM bulunuyor. 6284’ün yükümlülüklerini yerine getirmeyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise yaşlılara, engellilere ve ihtiyacı olduğu düşünülen herkese yönelik hizmet sunan Sosyal Hizmet Merkezleri (SHM) açmakla yetiniyor. Durum bildiğiniz gibi: Bakanlık kadına yönelik şiddetle etkin mücadele konusunda samimi değil.
“KADINI AİLE İÇİNDE ERİTMEYE ÇALIŞANLARA, EŞİT YURTTAŞLIK HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKARAK CEVAP VERECEĞİZ. KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ DE KADIN CİNAYETLERİNİ DE SONLANDIRACAĞIZ”
Bizler eşitlik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz! ‘Kadınlar Vardır, Kadınlar Her Yerde’ diye haykırırken sesimizi de sözümüzü de yükselteceğiz. Budamaya çalıştıkları yasaların etkin uygulanması için örgütlü gücümüzle direneceğiz. Can simidimiz olan İstanbul Sözleşmesi’ni ilk fırsatta yeniden uygulamaya koyacağız. Kıyafetimizden kahkahamıza, kaç çocuk doğuracağımızdan ne zaman evleneceğimize kadar her şeyimize karışanlara geçit vermeyeceğiz. Kadını aile içinde eritmeye çalışanlara, eşit yurttaşlık haklarımıza sahip çıkarak cevap vereceğiz. Kadına yönelik şiddeti de kadın cinayetlerini de sonlandıracağız. Biz kadınlar vardık, varız ve var olacağız. Çok kararlıyız. 63 yıl önce çırpılan kelebeklerin kanatları bugün daha güçlü çırpılıyor. Önümüzde durmaya kimsenin gücü yetmez, yetmeyecek.”
-
ÇİĞLİ’NİN İLK HAVACILIK MÜZESİ AÇILDI
Çiğli Belediyesi tarafından genç nesillerin astronomi ve uzay bilimiyle bağını kuvvetlendirmek amacıyla projelendirilen Çiğli’nin ilk havacılık müzesi Astronomi Havacılık ve Uzay Kampüsü (HUK), düzenlenen törenle hizmete açıldı.
Başkan Utku Gümrükçü’nün bizzat ilgilendiği ve yoğun mesai harcadığı Astronomi Havacılık ve Uzay Kampüsü, dün düzenlenen törenle hizmete girdi. Açılış töreninde, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla ilçede görev yapan öğretmenler için de kokteyl düzenlendi.
BAŞKAN GÜMRÜKÇÜ: “BU ÜLKEDE DEMOKRASİ ANCAK GENÇLERİN GELİŞMESİ İLE SAĞLANABİLİR”
Açılışta Konuşan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, ülkenin gelişmesi için gençlerin iyi bir eğitim alması gerektiğine dikkat çekti. Gümrükçü, “Mustafa Kemal Atatürk öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacak derken; Cumhuriyeti, aydınlığı, demokrasiyi ve dünyanın çağdaş medeniyetini de ülkemize getirecek olan sizlersiniz demek istemiştir. Burada önce Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü ardından da tüm öğretmenleri saygıyla selamlıyorum. Bugün 24 Kasım Öğretmenler günü ve öğretmenlerimiz şu an aramızda onlarla bir arada olmak büyük bir onur, Belediye Meclisimizde 5 tane emekli öğretmenimiz var, hatta öğretmen olarak belediyemize geçen bir başkan yardımcımız var. Bu ülke demokrasiyi ancak yaşam kalitesini yükselterek, ekonomisini geliştirerek değil gençleri geliştirerek sağlayabilir. O da ancak eğitimden geçen bir yoldur” dedi.
“KAMPÜSÜ BİNLERCE ÖĞRENCİ ZİYARET EDİYOR”
Çağın gereklerini yakalayabilmek için bilime, teknolojiye ve özellikle uzay teknolojisine kapı açılması gerektiğini vurgulayan Başkan Gümrükçü, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Çiğli’de bir havacılık geçmişi var, 10 yıl önce söz verilen fakat hala sivil ulaşıma açılmayan bir havaalanımız var. Bunu da gündemde tutabilmek, çağı yakalamak, Çiğli’nin havacılık geçmişini sağlayabilmek için böyle bir kampüs açtık. Burası seçim vaatlerimizden de bir tanesiydi. Bir süredir Astronomi Havacılık ve Uzay Kampüsümüz hizmet veriyor. Genel Seçimler falan derken kampüsümüzü açmak bugüne nasip oldu. İçeride büyük bir yatırım var; hem teknolojik olarak hem de ekonomik olarak büyük bir yatırımdan söz ediyoruz. Bu tesis yaklaşık bin metre kare kapalı alan bugün yapmaya kalksak güncel rakamlarla hem içine hem teknolojisine 50-60 milyon civarı harcamamız gerekiyor. Çiğli Halkının ödediği vergilerle yaptık burayı. Çiğli’nin, Türkiye’nin geleceği olan çocuklara adadık. Bu tesise çocuklarımız, gençlerimiz geliyorlar. Sadece Kasım ayı içinde bin 897 çocuğumuz burayı gezerek, eğitim almış. Ekim ayında 3 bin 216 öğrenci burayı gezmiş yani 2023 yılı bitmeden toplam 17 bin 874 öğrenci buradan faydalanmış. Ancak sene sonuna 20-22 bin bandında yılı kapatacağız. Çiğli’de bu kadar öğrencimiz var mı? Hayır, bu ne demek dış ilçelerden de merkezimiz ziyarete geliyorlar ve ilçemiz tanınıyor demek. İyi ki varsınız, iyi ki öğretmenler var, iyi ki Mustafa Kemal Atatürk var, İyi ki öğretecek ve savunacak bir Cumhuriyetimiz var.”
-
ÖZGÜR ÖZEL SARAYBOSNA’DA: “BİLGE KRAL’IN BİR SÖZÜNÜ ANIMSATMAK İSTERİM: ‘UNUTULAN KATLİAMLAR TEKRARLANIR.’ 90-95 ARASI SESSİZLİĞİNİ UNUTAN AVRUPA VE DÜNYA, ŞU ANDA İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI KATLİAMIN SORUMLUSU”
Haber: TAMER ARDA ERŞİN / Kamera: ADEM KARABAYIR
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bosna Hersek Devlet Günü kapsamında bulunduğu Saray Bosna’da Kovaci Şehitliği’ne çiçek bıraktı ve Aliya İzzetbegovic’in kabrini ziyaret etti. Özel, burada; “Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in bir sözünü, buradan bütün dünyaya hatırlatmak isterim. ‘Unutulan katliamlar tekrarlanır.’ 90-95 arası sessizliğini unutan Avrupa ve dünya, şu anda İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamın sorumlusu. Çünkü geçmişte burada bunlar olurken, sessiz kaldılar, izlediler ve büyük katliamlar yaşandı… O dönemdeki katliamı unutursak bugünkü katliam yaşanır. İzzetbegoviç’in huzurunda diyoruz ki; insanlık suçlarını, katliamları unutmayın. Bunlara sessiz kalmayın. Sonradan pişman olmak, savaş suçlusu ilan etmek ya da günah çıkarmak yetmiyor. Bugün Filistin’e, gelişmiş dünyanın sessiz kalmamasını bekliyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve CHP Heyeti, Bosna Hersek seyahatlerinin ikinci gününde, Saraybosna’da; Kovaci Şehitliği’ne çiçek bıraktı ve Aliya İzzetbegovic’in kabrini ziyaret etti. Özel, burada CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel ile birlikte gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özel’in açıklamaları şöyle:
“GELİŞMİŞ ÜLKELERİN UTANÇ VERİCİ SUSKUNLUĞUNUN ÖNÜNDE, BURADA BİR SOYKIRIM YAŞANDI”
“Bosna’nın Devlet Günü’nde buradayız. Dün Sayın Başbakan ile görüştük. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı ile resmî törende görüştük. Kendisi bugün akşam saat 18.00 için, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na davet etti. Cumhurbaşkanı ile de Saray’da görüşeceğiz. Resmi törenlere katılıyoruz. Burası bizim için çok anlamlı bir yer. 1990-1995 arası bütün dünyanın gözü önünde ve maalesef gelişmiş ülkelerin derin ve utanç verici suskunluğunun önünde burada bir soykırım yaşandı.
Bosna Hersek’i ilk tanıyan ülkelerden bir tanesi Türkiye. O zaman önceki Genel Başkanlarımızdan, o dönemin Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’in bu konuda aldığı inisiyatif ve ortaya koyduğu diplomasi çok önemliydi. Yine, katliama dikkat çekmek için o zamanki Genel Başkanımız Deniz Baykal’ın buraya geldiğini, dünyanın dikkatini buraya çektiğini hatırlatmak istedim. CHP’nin bütün genel başkanları gibi Bosna Hersek ile olan ilişkimiz ve meseleye olan ilgimiz devam eder. Çok daha da artarak devam edecek.
“UNUTULAN KATLİAMLAR TEKRARLANIR”
Bugün dünya açısından aslında ibret alınacak bir süreç içindeyiz. Biraz önce kabrine çelenk sunduğumuz, dua ettiğimiz Bilgi Lider, Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in bir sözünü, buradan bütün dünyaya hatırlatmak isterim. ‘Unutulan katliamlar tekrarlanır.’
90-95 arası sessizliğini unutan Avrupa ve dünya, şu anda İsrail’in Filistin’de yaptığı katliamın sorumlusu. Çünkü geçmişte burada bunlar olurken, sessiz kaldılar, izlediler ve büyük katliamlar yaşandı. Birazdan bebeklerin mezarlığını ziyaret edeceğiz. Şu anda Filistin’de de 4 binin üzerinde çocuk mezarı var, çocuklar toplu mezarlara gömülüyorlar. O dönemdeki katliamı unutursak bugünkü katliam yaşanır.
“SONRADAN PİŞMAN OLMAK, SAVAŞ SUÇLUSU İLAN ETMEK YA DA GÜNAH ÇIKARMAK YETMİYOR”
Buradan bu şehitliğin önünden, Aliya İzzetbegoviç’in ebedi istirahatgahının önünde, onun huzurunda diyoruz ki, insanlık suçlarını, katliamları unutmayın. Bunlara sessiz kalmayın. Sonradan pişman olmak, savaş suçlusu ilan etmek ya da günah çıkarmak yetmiyor. Bugün Filistin’e, gelişmiş dünyanın sessiz kalmamasını bekliyoruz.”
“FİLİSTİN’DE AKAN KANI DURDURMAK İÇİN ELİMİZDEN GELEN BÜTÜN ÇABALARI GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Kendisinin Sosyalist Enternasyonal üyesi siyasi partilerin genel başkanlarına Gazze için yazdığı mektubun anımsatılması üzerine Özel, şunları söyledi:
“Dünyadaki 120 lidere mektup yolladım. Hepsi sol, sosyal demokrat ya da sosyalist partilerin liderleri. Bunların bazıları ülkelerinde Cumhurbaşkanı, bazıları Başbakan, bazıları ana muhalefet lideri. 120 siyasi akrabamıza; İsrail’in Filistin üzerinde yapmış olduğu mezalimi, soykırıma varan davranışlarını bir an önce durdurmak için hep birlikte harekete geçmeye, bu konuda inisiyatif almaya davet ettim. Önümüzdeki günlerde, bu mektubumuza gelecek cevaplardan sonra hem temsil edildiğimiz uluslararası kuruluşlarda hem de birebir ilişkilerde Filistin’de akan kanı durdurmak için elimizden gelen bütün çabaları göstermeye devam edeceğiz.”
Gazze’de Türkiye’nin arabuluculuğu tartışması ile ilgili olarak da Özel, şunları söyledi:
“Türkiye, geçmişte çok önemli dış politika birikimi olan, bu konuda dünyada büyük saygınlığı olan bir ülkeydi. Ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘şirket gibi ülke yöneteceğim’ demesi, iç politikaya alet etmek için dış politikada yaptığı inanılmaz zikzaklar, u dönüşleri; meseleyi bazen kişiselleştiren, diplomasi dilinden uzaklaştıran söylemlerle dünya liderleriyle girmiş olduğu polemikler, etrafımızdaki iyi ilişkiler içinde olmamız gereken tüm komşularımızla yaşadığımız sorunlar ve bugün sorunların yaşandığı coğrafyada İsrail ile olsun, Filistin ile olsun Türkiye’nin dış politikasının tutarlılığını terk eden, zaman zaman Türkiye’nin tutarlı dış politikasının dışına savrulan yaklaşımları bizi arabulucu olma, fikrine ve diplomasisine güvenilen bir ülke olmaktan çıkardı. Bunun bir tane sorumlusu var o da Recep Tayyip Erdoğan’dır. Önümüzdeki dönemlerde, CHP iktidarında; kendini monşerler diplomasisi diye küçük görerek dışa ittiği Hariciyemizin çok önemli ve deneyimli isimlerinin, onların biriktirdiği kültürün bir devamı dış politikayı uyguladığımızda, bu özlediğimiz saygınlığı tekrar geri kazanacağız.”
Özel ve CHP Heyeti, ayrıca Öldürülen Çocuklar Anıtı’nda anma törenine katıldı. Özel burada, 1992-95 Saraybosna Kuşatması’nda Öldürülen Çocukların Aileleri Derneği Başkanı Fikret Grabovica ile bir araya geldi. Özel, şu açıklamayı yaptı:
“Biz biraz önce 1992-1995 arası burada ölen bebeklerin ve çocukların anıtlarını ziyaret ettik ve çiçek koyduk. O çocukların anneleri babaları, ebeveynlerinin oluşturmuş olduğu bir derneğin temsilcisi kendileri. Buraya geldiğimiz için teşekkür ettiler. Ben de kendilerine Aliya İzzetbegoviç’in ‘Unutulan katliamlar tekrarlanır’ lafını çok önemsediğimi; bugün Filistin’de yaşananların o gün Bosna’da yaşananlarla aynı olduğunu ve biz bu çocukları unutturursak dünyanın başka coğrafyalarında, başka çocukların öleceğini söyledim. Kendisi de Filistin ile ilgili üzüntülerini ve bu konudaki gayretlerimizi desteklediklerini ifade ettiler.”
1992-95 Saraybosna Kuşatması’nda Öldürülen Çocukların Aileleri Derneği Başkanı Fikret Grabovica ise şunları söyledi:
“Hislerimiz gerçekten çok karışık. Büyük bir üzüntüden başlayarak 1601 çocuk burada vahşi bir şekilde öldürüldü. Biz bu ülkeyi koruyacağımızı ifade ettik. Hatırlama kültürünü tekrar yaşatmak isteriz. En azından önemli günlerde buluştuğumuzda bunları hatırlatmak isteriz.”
Grabovica, Filistinli çocuklar ile ilgili de “Gerçekten üzgünüm bütün bu olanlardan dolayı. İçim içimi parçalıyor. Uluslararası ülkeler bunu durdurmak için bir ses çıkarmıyor. Biz de büyük dua ediyoruz ve umuyoruz ki bu katliam durur” dedi. Özel, Grabovica’ya “Bir kez daha acınızı paylaşıyoruz. Bundan sonra 11 Temmuz ve 25 Kasımlarda birlikte olmaya devam edeceğiz” dedi. Grabovica ise Özel’e teşekkür etti.