Blog

  • SEYHAN’DA ‘SAĞLIK KART’LILARA ÖZEL HASTANELERDE İNDİRİMLİ HİZMET

    SEYHAN’DA ‘SAĞLIK KART’LILARA ÖZEL HASTANELERDE İNDİRİMLİ HİZMET

    Seyhan Belediyesi’nin “Sağlık Kart” projesi ile SGK’lı yurttaşlara anlaşmalı özel hastanelerdeki sağlık hizmetlerinde yüzde 30’ye varan indirim olanağı sunuluyor. Seyhanlılara sağlıkta fırsat eşitliği sağlayan “Sağlık Kart”, Seyhan Belediyesi’ne başvuran tüm Seyhanlılara koşulsuz, ücretsiz ve aidatsız olarak veriliyor.

    Seyhan Belediyesi’nin 13 özel sağlık kuruluşuyla imzaladığı protokolle SGK’lı Seyhanlıların alacağı sağlık hizmetlerinde, muayene, tahlil-tetkik ve tedavi ücretlerinde farklılık göstermekle birlikte yüzde 30’a varan indirim imkânı sağlanıyor. Sağlık Kart’ı bulunan yurttaşlar anlaşmalı sağlık kuruluşlarında kartlarını göstererek yapılan anlaşma kapsamında indirimlerden yararlanabiliyor.

    Yoksul nüfusun yoğun olduğu Seyhan’da sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırıp, sağlıkta fırsat eşitliğini sağlamaya yönelik bir uygulama olduğunu dile getiren Sağlık İşleri Müdürü Volkan Ballıklıoğlu, “Başkanımız Akif Kemal Akay’ın sağlıklı ve mutlu bir toplum hedefi doğrultusunda belediyemizin sunduğu hizmetlerden biri de Sağlık Kart projesi. Belediyemize başvuran Seyhanlı hemşehrilerimiz hiçbir aidat ya da ücret ödemeden Sağlık Kart’ını alıp, anlaşmalı özel hastanelerde verilen sağlık hizmetlerinden indirimli olarak yararlanabiliyor” dedi.

    “Sağlık Kart” ile ilgili tüm bilgilere ve anlaşmalı hastane listesine, Seyhan Belediyesi’nin resmi web sitesindeki “Sağlık” bölümünden ulaşılabileceğini aktaran Ballıklıoğlu, “Anlaşmalı özel sağlık kurumlarından indirimli yararlanmak isteyen Seyhan’da yaşayan SGK’lı yurttaşlarımız, ‘Sağlık Kart’’ başvurularını Sağlık İşleri Müdürlüğümüze yapabilir ya da 0 322 503 43 06 nolu telefonu arayarak bilgi alabilir” diye konuştu.

  • KONYAALTI BELEDİYESİ’NDEN ÖĞRENCİLERE AFET TATBİKATI

    KONYAALTI BELEDİYESİ’NDEN ÖĞRENCİLERE AFET TATBİKATI

    Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Birimi, ilçede bulunan okullarda afet eğitimi vererek, tatbikat gerçekleştiriyor. Ekipler son olarak kurtarma köpeği Zeyna ile birlikte Gazi Mustafa Kemal İlkokulu-Ortaokulu’nda öğrencilere afet tatbikatı yaptırdı.

    Konyaaltı Belediyesi bünyesinde çalışmalarını sürdüren Sivil Savunma Birimi, ilçede bulunan okullarda öğrencilere yönelik afet eğitimi vererek, tatbikat gerçekleştiriyor. Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Birimi son olarak Gürsu Mahallesi’nde Gazi Mustafa Kemal İlkokulu-Ortaokulu’nda 7’nci sınıf öğrencilerine afet eğitimi verdi. Ardından öğrencilerle birlikte tatbikat gerçekleştirdi.

    TEHLİKE AVCILARI

    Konyaaltı Belediyesi arama kurtarma köpeği Zeyna’nın da katıldığı faaliyette öğrencilere olası doğal afetlerde yapılması gerekenler anlatıldı. Tatbikatın sonunda Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Birimi’nin hazırladığı afet bilinci konulu “Tehlike Avcısıyız” adlı kitap öğrencilere hediye edildi.

    “AMACIMIZ FARKINDALIK YARATMAK”

    Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Uzmanı Sinan Toprak, “Gazi Mustafa Kemal İlkokulu-Ortaokulu 7’nci sınıf öğrencilerine yapmış olduğumuz faaliyet ile doğal afet farkındalık ve doğal afetlerde yapılması gerekenler noktasında bilinci artırmak için seminer düzenledik. Ardından toplanma alanlarını belirleyerek öğrencilerimizin en kısa sürede tahliye olmalarını sağladık. Konyaaltı Belediyesi arama kurtarma köpeğimiz Zeyna ile de arama çalışması yaptık. Doğal afet bilincinin artması için bu tür çalışmaların devam etmesini temenni ediyoruz. Konyaaltı Belediyesi olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

     

  • EROL BEKTAŞ, ANKARA YENİMAHALLE BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN ADAYLIK BAŞVURUSUNU YAPTI

    Eski hesap uzmanı, eski CHP Ankara Milletvekili adayı Erol Bektaş, dün CHP Yenimahalle İlçe Başkanlığı’nda Yenimahalle Belediye Başkan adaylığı için başvurusunu yaptı.

    Eski Maliye Hesap Uzmanı, eski CHP Ankara Milletvekili adayı Erol Bektaş, aday adaylığını; “Yenimahalle’den Türkiye’ye ışık olmaya var mısınız? Ben varım, hazırım. İnanıyorum ki yerelden genele bu sefer iktidar kapısını da aralayacağız. Liyakatle, donanımla, devlet tecrübesiyle, aşkla geliyoruz. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in açıklamalarından umutlanarak, ön seçim talebimi de içerecek şekilde Yenimahalle Belediye Başkanlığı için aday adayı olarak başvurmaya karar verdim. Sizlerden heyecanıma ortak olmanızı, liyakatten yana saf tutmanızı, yenilenmenin, değişimin merkezi olmanızı gönülden diliyor, saygılarımı sunuyorum. Şimdi Yenimahalle’de yenilenme zamanı. Yolumuz açık olsun” açıklaması ile duyurmuştu.

    Bektaş, dün adaylık başvurusunu yaptıktan sonra CHP Yenimahalle İlçe Başkanlığı’nda yaptığı açıklamada; “Temelimiz sağlam, inancımız tam. Haydi durma! Sen de kazanmaya odaklan. Yolumuz, yolunuz açık olsun” dedi.

     

  • AVRUPA PARLAMENTOSU TÜRKİYE RAPORTÖRÜ NACHO SANCHEZ AMOR CUMARTESİ ANNELERİ’NİN 2 ARALIK’TAKİ BULUŞMASINA KATILACAK

    AVRUPA PARLAMENTOSU TÜRKİYE RAPORTÖRÜ NACHO SANCHEZ AMOR CUMARTESİ ANNELERİ’NİN 2 ARALIK’TAKİ BULUŞMASINA KATILACAK

    Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Cumartesi Anneleri’nin 2 Aralık’ta Galatasaray Meydanı’nda yapacağı 975. hafta buluşmasına gözlemci olarak katılacak.

    Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Cumartesi Anneleri’nin 2 Aralık’ta İstanbul Galatasaray Meydanı’ndaki 975. hafta buluşmasına gözlemci olarak katılacağını duyurdu. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın açıklamasında şunlar kaydedildi:

    “Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor, Cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın 2 Aralık’ta Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştireceği 975. hafta buluşmasına gözlemci olarak katılacak.

    Nacho Sánchez Amor, geçtiğimiz Ekim ayında Avrupa Parlamentosu’nda Cumartesi Anneleri/İnsanları, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcileriyle bir araya gelmişti. Görüşmenin ardından İHD ve TİHV, Türkiye’nin de kurucu üyesi olduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Barışçıl Toplanma Özgürlüğü’nün İzlenmesine İlişkin Kılavuzu’nda belirtilen prensipler doğrultusunda Nacho Sánchez Amor’u Türkiye’ye davet etmişti.

    İnsan hakları örgütlerinin bu davetini kabul eden Sánchez Amor, Cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın 2 Aralık’ta Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştireceği 975. hafta buluşmasına gözlemci olarak katılacak.”

  • 13. ANTALYA KİTAP FUARI’NA ÖĞRENCİLERDEN YOĞUN İLGİ

    13. ANTALYA KİTAP FUARI’NA ÖĞRENCİLERDEN YOĞUN İLGİ

     

    Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 13’üncüsü gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı, öğrencilerden yoğun ilgi görüyor. Öğrenciler, fuarı gezerek bol bol kitap alıyor.

    13’üncü Antalya Kitap Fuarı, dördüncü gününde Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 263 yazarı ve 204 yayınevini kitapseverlerle buluşturduğu kitap fuarı ziyaretçi akınına uğruyor. “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını birlikte yazıyoruz” sloganıyla düzenlenen Antalya Kitap Fuarı’nda okurlar, fuarı gezerek, sevdiği yazarlar ile birebir temas kurma fırsatı buluyor. Kitap Fuarına 4’üncü gününde özellikle öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Öğrenciler, yayın evlerinin stantlarını ziyaret ederek, ihtiyacı olan kitapları alma fırsatı buldu. 

    YAZARLAR KİTAPLARINI İMZALIYOR

    13’üncü Antalya Kitap Fuarı’nın 4’üncü gününde Şansene Camız, Tolga Uluaydın, Hasan Kıyafet, Güner Dinçaslan, Gönül Çakır, Fikret Eroğlu ve Anooshirvan Miandji okurlarına kitaplarını imzaladı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de Kitap Fuarında sık sık vatandaşlarla bir araya geldi. Başkan Böcek, Antalya Kitap Fuarı’nda Antalyaspor Başkanı Sinan Boztepe ve Başkanvekili Alkan Evren’i ağırladı. 13. Antalya Kitap Fuarı, 3 Aralık Pazar gününe kadar saat 10.00-20.00 saatleri arasında ziyarete açık kalacak.

     

     

  • CHP ANKARA MİLLETVEKİLİ KONURALP’TEN DEZENFORMASYON DÜZENLEMESİNİN KALDIRILMASI İÇİN YASA TEKLİFİ

    CHP ANKARA MİLLETVEKİLİ KONURALP’TEN DEZENFORMASYON DÜZENLEMESİNİN KALDIRILMASI İÇİN YASA TEKLİFİ

    CHP Ankara Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu üyesi Okan Konuralp, kamuoyunda “dezenformasyon yasası” olarak bilinen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesinin kaldırılması için yasa teklifi verdi.

    CHP Ankara Milletvekili ve Dijital Mecralar Komisyonu Üyesi Okan Konuralp; kamuoyunda dezenformasyon yasası olarak bilinen, internet medyası ve sosyal medyaya geniş kısıtlamalar getiren kanunun, “halkı yanıltıcı bilgiye alenen yayma” suçunu düzenleyen maddesinin kaldırılması için kanun teklifi verdi.

    “Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmanın” hangi kıstaslarla belirleneceğinin belirsizliğine işaret eden Konuralp, kanun teklifinin gerekçesinde şu değerlendirmeleri yaptı:

    “BU MADDE GAZETECİLER ÜZERİNDE CİDDİ BASKI OLUŞTURMUŞTUR”

    “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi, Türk Ceza Kanunu’na yeni bir suç türü eklemiştir. Bu madde, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçunu düzenlemektedir ve suçun manevi unsuru olarak ‘halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle’ şeklinde sübjektif değerlendirmelere dayanmaktadır. ‘Halk arasında endişe, korku ve panik yaratmanın’ hangi kıstaslarla belirleneceği belirsizdir. Yasada herhangi bir norm, sınır belirtilmemiştir. Bu da kanunun uygulanmasında bir muğlaklık yaratmaktadır.

    Bu yasa maddesi, sivil toplum, gazeteciler üzerinde ciddi baskı oluşturmuştur. Temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması, haberleşme, düşünceyi açıklama ve yayma ile basın hürriyetleri açısından Anayasaya aykırıdır. Dezenformasyon, teknolojinin gelişimiyle dünya gündemine oturan bir konudur. Ancak, bu tür suçlarla mücadelede sert ve belirsiz ceza kanunlarının kullanılması uygun değildir. 217/A maddesi, ifade özgürlüğü ve basın hürriyeti açısından bir dizi soruna neden olmaktadır, bu da bilgi ve fikir haklarının ihlaline, vatandaş gazeteciliğinin engellenmesine, kamuoyu oluşturmanın önüne geçilmesine ve internet kullanımının kısıtlanmasına yol açmaktadır.”

    “MADDE ANAYASAYA AYKIRIDIR”

    “Bu yasa maddesi, Hukuk devleti ilkesi, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, suçların ve cezaların kanuniliği ilkesi açısından da Anayasaya aykırıdır. Yasanın 217/A maddesi, özgürlükleri kısıtlama açısından Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 26’ıncı maddesi ile açıkça çelişmektedir. Anayasa’nın güvence altına aldığı hukuk devleti ve suç tanımı ilkelerine uygun olarak suç tipinin net, anlaşılır, öngörülebilir ve objektif biçimde tanımlanması gerekir. Ancak, yasada yer alan suç tipi muğlak kavramlarla ifade edilmiştir, bu da keyfi uygulamalara yol açmaktadır. Çünkü birey, hangi eylemin suç oluşturacağını önceden kestiremez ve davranışlarını buna göre düzenleyemez.

    Yasada belirtilen ‘sadece halk arasında endişe, korku, panik yaratma’ amacı, Anayasa’nın 19. maddesinde yer alan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına ölçüsüz bir müdahale anlamına gelecek olan 1 ila 3 yıl arasında değişen hapis cezasıyla desteklenmektedir.

    Ayrıca, bu düzenleme uluslararası antlaşmalara aykırıdır ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin suç ve cezaların kanuniliği ilkesi ile ifade özgürlüğüne ilişkin maddelerini ihlal etmektedir. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası mahkemelerde sorumluluğunu doğurabilir ve AİHM’e tazminat ödemesini gerektirebilir.”

    Okan Konuralp’in verdiği kanun teklifinin maddeleri şu şekilde:

    5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ

    MADDE 1 – 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.

    MADDE 2 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

    MADDE 3 – Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.

  • OSMANİYELİ BALIKÇI: “VATANDAŞ, ‘SOMON BALIĞININ YARISINI BÖLME İMKANIN VAR MI’ DİYOR”

    OSMANİYELİ BALIKÇI: “VATANDAŞ, ‘SOMON BALIĞININ YARISINI BÖLME İMKANIN VAR MI’ DİYOR”

    BURHAN DEMİRCİOĞLU

    Osmaniye’de yıllardır balıkçılık yapan esnaf balık satışlarının düştüğünü ifade etti. Bir müşterisinin yarım balık almak istediğini söyleyen esnaf Sedat Baştin, “Her zaman 2-3 kilogram balık vermiş olduğum vatandaş şimdi tane tane alıyor, adet alıyor. Şu somon, ‘Bunun yarısını bölme imkanın var mı’ diyor. Yani yazık günah, vatandaşımız gerçekten çok çıkmazda” dedi.

    Osmaniye Balıkçı Sokağı’nda balıkçı esnafı satışlardan memnun olmadığını belirtiyor. Daha önce 15 balıkçının açık olduğu sokakta bu yıl 4 dükkan satış yapıyor. Diğer 11 dükkan ise kapalı veya satılığa çıkarılmış durumda.

    “ÇOĞU ESNAFIMIZ DÜKKANLARINI KAPATTI”

    Yaşadıkları sorunları anlatan esnaf Sedat Baştin, şunları söyledi:

    “Atadan dededen gelme balıkçıyız ama şöyle sokağımıza baktığımız takdirde çoğu esnafımız bu zamlardan dolayı, fiyatların fahiş yükselmesinden dolayı dükkanları kapatmış durumda. Geçen sene bu sokakta adım atacak yerimiz yoktu, vatandaşlar birbirine çarpıyordu ama şu an için bakın gördüğünüz gibi hep kapalı. Hep harabeye döndük niye; hep fahiş fiyatlardan dolayı. Vatandaş buraya geliyor diyor ki; ‘İstanbul’da falan yerde şurada hamsi şu kadar’. Tamam da oradan buraya gelene kadar 3 el değiştiriyor. Nakliyesi haddinden fazla.

    “YARIM BALIK ALMAK İSTEYEN OLUYOR”

    Vatandaş geliyor hane başı kardeş biz 4 kişiyiz şu balık, her zaman 2-3 kilogram balık vermiş olduğum vatandaş şimdi tane tane alıyor, adet alıyor. Şu somon, ‘Bunun yarısını bölme imkanın var mı’ diyor. Yani yazık günah, vatandaşımız gerçekten çok çıkmazda. İçler acısı bir hale geldik. Şimdi şu an için sadece inancın olsun şu kullanmış olduğumuz, balığın üzerine atmış olduğumuz buz parasını çıkartamıyoruz. Buza verdiğim paraya mı, elektriğe mi, su mu, işçi parası mı, poşete mi… İçerideyiz, çok çok içerideyiz. Kurtarmıyor ama ne yapacaksın? Balıkçıya bir dünya hesabımız olmuş, yok. Bu şartlarda nasıl para kazanacaksın? Çupralarımız 80 liraydı, 70 liraya veriyordum ben bu balığı şimdi 200 lira, 220 lira oldu. 150 liraydı jumbo karidesimiz geçe sene, şu an için 650 lira. Beş kişilik adam 2 tane karides şöyle teraziye koyalım buyurun 85 lira. Şu 2 tane karides 85 lira, 4 kişi bunu nasıl yiyecek? Düşünün artık 4 kişinin yeme imkanına sahip değiliz.”

     

     

     

  • İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHİNE KARŞI YAPILAN İPTAL BAŞVURUSU BUGÜN DANIŞTAY’DA GÖRÜŞÜLECEK. ELİF BİLGİÇ: “BURADAYIZ, ÇÜNKÜ KADINLARIN MARUZ KALDIĞI AYRIMCILIK VE ŞİDDETİN EN ÇOK KENDİ HAYATLARIMIZDAN TANIĞIYIZ”

    Haber: NİSANUR YILDIRIM- Kamera: DURSUN ALKAYA

    Kadın örgütlerinin, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı yaptığı iptal başvurusu bugün Danıştay 10. Dairesi’nde görüşülecek. Kadın örgütleri, dava öncesinde Danıştay önünde ortak basın açıklaması yaptı. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Elif Bilgiç, “Kadınlara yönelik ayrımcılığı körükleyerek erkeklere hizmet eden yasalara ve karar mekanizmalarına itiraz ediyoruz. Buradayız çünkü kadınların maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddetin en çok kendi hayatlarımızdan tanığıyız ve kadınlar lehine bu hukuk düzenini dönüştürmek için mücadeleye her yerde devam edeceğiz” dedi.

    Danıştay 10. Dairesi; Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadının İnsan Hakları Derneği ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın “Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile çekilmesi” karşısında yaptığı iptal başvurusunu bugün görüşecek. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, sözleşmeden çekilmenin iptali yönündeki talepler karşısında “ret” kararı vermişti.

    Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin feshine karşı dava öncesinde kadın örgütleri; Danıştay binası önünde basın açıklaması yaptı. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Elif Bilgiç, yapılan açıklamada şunları kaydetti:

    “SÖZLEŞMEDEN ÇEKİLME KARARININ HUKUKSUZ OLDUĞUNU VURGULUYORUZ”

    “Türkiye 20 Mart 2021’de, ilk imzacısı ve tarafı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece yarısı ve tek adam kararıyla imza çekti. Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi, kadınlara yönelik erkek şiddetine karşı var olan en kapsamlı sözleşme olma özelliği taşıyor. Türkiye bu kararla yalnızca uluslararası bir sözleşmeden çekilmekle kalmadı aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımıyla şiddete karşı mücadele etmekten tamamen uzaklaştı. Sözleşmenin üstüne kurulduğu şiddeti önleme, kadınları şiddete karşı koruma, failleri cezalandırma ve kurumların şiddete karşı koordinasyon içinde çalışması ilkelerini reddetti.

    Kadına yönelik erkek şiddeti ile yıllardır mücadele eden kadın örgütleri olarak elbette ki ilk günden bu yana sözleşmeden yanayız ve 6251 sayılı Kanun ve Anayasa’nın 90. maddesi gereğince Sözleşme’nin iç hukukun bir parçası haline geldiğini ve sözleşmeden çekilme kararının hukuksuz olduğunu vurguluyoruz. İstanbul Sözleşmesi, yıllardır kadına yönelik şiddet son bulsun diye çalışan, kadınların deneyimlerinden öğrenerek sistemi kadınlardan yana dönüştürmek için mücadele eden kadınların bilgisi ile yazılmış bir kılavuz metin. Bu nedenle bizler için bir uluslararası sözleşmesi olmanın çok ötesinde, şiddeti sonlandırmak için devletlerin yükümlülüklerini kadınların deneyimlerini esas alarak belirleyen bir metin. Bu nedenle aralarında biz Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadının İnsan Hakları Derneği ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın bulunduğu onlarca kadın ve insan hakları örgütlerinin yanı sıra siyasi partiler ve barolar İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesindeki hukuksuzluğu Danıştay’a taşıdı. İptal kararının dayanağı olan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Anayasa’nın Cumhuriyetin nitelikleri (Madde 2), kanun önünde eşitlik (Madde 10), Anayasa’nın bağlayıcılığı ve üstünlüğü (Madde 11), temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması (Madde 13), milletlerarası antlaşmaları uygun bulma (Madde 90) ve Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkileri (Madde 104) maddelerine aykırı olduğu için kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali için başvurduk. Danıştay’daki onlarca başvurunun bir kısmı geçtiğimiz yıl görüşüldü ve kadınlar iptal istemlerine dair haklı beyanlarını Danıştay salonunda dile getirdiler. Fakat Danıştay 10. Dairesi, bu hukuksuzluğu sürdürmeye kadar vererek, kadınların taleplerini görmezden gelerek, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının iptal istemini 2’ye karşı 3 oyla reddetti.

    “BİZ DANIŞTAY’IN KARARINA RAĞMEN BURADAYIZ”

    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ise bu kararı oy çokluğu ile kabul ederek Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını onayladı. Bu kesinleşmeden aylar sonra, İstanbul Sözleşmesi’ne dair bir gece yarısı alınan hukuksuz karardan neredeyse 3 yıl sonra, şu ana kadar en az 268 kadının öldürüldüğü 2023 yılının 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nden 3 gün sonra bizlerin başvurusu değerlendirilecek. Biz Danıştay’ın kararına rağmen buradayız, çünkü her gün maruz kaldığı şiddetten uzaklaşabilmek için destek arayan kadınlarla dayanışma kuruyoruz.

    “KADINLARIN MARUZ KALDIĞI AYRIMCILIK VE ŞİDDETİN EN ÇOK KENDİ HAYATLARIMIZDAN TANIĞIYIZ”

    Kadınların şiddetten uzaklaşmak için nasıl çaba harcamak zorunda kaldığını, devletin kadınları şiddetten koruma görevini yerine getiremediğini ve kadınlar için şiddetten uzakta hayat kurabilmenin imkansız hale getirildiğini görüyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmenin ardındaki toplumsal cinsiyet eşitliği karşıtlığının nasıl her alana yayıldığını, kadın ve LGBTİ düşmanlığının nasıl kışkırtıldığını görüyoruz. İlk günden bu yana İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekmenin kadına yönelik şiddetle mücadeleye siyasi iradi olmadığının açık göstergesi olduğunu dile getiriyoruz. Bu iddiamız ise devletin ‘şiddete sıfır toleransı’ olduğu iddiası ve kendi yasalarımız varken uluslararası sözleşmelere ihtiyaç duymadığımız gerekçesiyle yalanlanıyor. Fakat 6284 sayılı Kanun’a, Medeni Kanun’a, Anayasa’ya yöneltilmiş saldırılar bizlere haklı olduğumuzu bir kez daha gösteriyor. Kadınlara yönelik ayrımcılığı körükleyerek erkeklere hizmet eden yasalara ve karar mekanizmalarına itiraz ediyoruz. Buradayız çünkü kadınların maruz kaldığı ayrımcılık ve şiddetin en çok kendi hayatlarımızdan tanığıyız ve kadınlar lehine bu hukuk düzenini dönüştürmek için mücadeleye her yerde devam edeceğiz.”

  • SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI, BLUESKY AWARDS 2023’TE 7 ÖDÜL KAZANDI

    SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI, BLUESKY AWARDS 2023’TE 7 ÖDÜL KAZANDI

    Bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve Türkiye’nin ilk ve tek bağımsız havacılık başarı ödülleri organizasyonu olan ‘Bluesky Awards 2023’te ödüller sahiplerini buldu. Sabiha Gökçen Havalimanı, ‘Havacılık Başarı Ödülleri’ ve ‘Havacılık Proje Ödülleri’ olarak iki farklı alanda düzenlenen yarışmada yedi ödülün sahibi oldu. 

    Türkiye’nin en büyük ikinci havalimanı İstanbul Sabiha Gökçen (İSG), Türkiye’nin bağımsız havacılık başarı ödülleri organizasyonu Bluesky Awards tarafından bu yıl ikinci kez ‘Havacılık Başarı Ödülleri’ kategorisinde ‘Yılın Dijital Havalimanı’ seçilirken ‘Havacılık Proje Ödülleri’ kategorisinde 6 projesiyle jüri komisyonunca şu ödüllere layık görüldü: 

    – Yılın Havacılık Erişilebilirlik Projesi: Otopark Süreçlerinin Dijitalleştirilmesi Projesi 

    – Yılın Havacılık Teknoloji Projesi: Danışma için E-Translator Projesi 

    – Yılın Havacılık Tasarım Projesi: Kadıköy-Raylardan Havalara Metro Tasarım Projesi 

    – Yılın Havacılık Yeşil Inovasyon Projesi: SAWCycle E-Atık Geri Dönüşüm Projesi 

    – Yılın Havacılık Sosyal Sorumluluk Projesi: Saygı Gülümsetir Farkındalık Projesi  

    – Havacılıkta İlkler ve Başarılar Ödülü: Türkiye’nin İlk Havalimanı Sadakat Programı İSG Portpal Projesi 

    İstanbul Beykent Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 25 Kasım’da düzenlenen Bluesky Awards 2023 Uluslararası Havacılık Ödülleri’ töreninde küresel havacılık dünyasına önemli etkileri olan kurumlar, kuruluşlar, bireyler ve girişimler, ‘Havacılık Başarı Ödülleri’ ile ‘Havacılık Proje Ödülleri’ adı altında iki farklı alanda onurlandırıldı. Kazananları ulusal ve uluslararası jüri üyeleri ve ‘dijital itibar ajansı’ tarafından tarafsız olarak değerlendirilen Bluesky Awards 2023’e Avustralya, Amerika, İngiltere, Singapur, Almanya, Dubai, Japonya, İtalya, Fransa, Polonya, Estonya ve Gine Cumhuriyeti gibi ülkelerden birçok firma katıldı. 

    “TEKNOLOJİNİN TÜM ARTI DEĞERLERİNİ MISAFİRLERİMİZİN KONFORU İÇİN SISTEMLERİMİZE YANSITIYORUZ” 

    Bluesky Awards 2023 Ödül Töreni’nde konuşan Sabiha Gökçen IT Direktörü İsmihan Anderson Baysal, “Teknolojinin tüm artı değerlerini misafirlerimizin konforu için sistemlerimize yansıtıyoruz” dedi. 

    Bu yıl ikinci kez ‘Yılın Dijital Havalimanı’ ödülüne layık görüldüklerini belirten Baysal, “Mobil uygulamamız ile uçuş takibinden avantajlı kampanyalara kadar konforlu ve keyifli bir yolculuk için ihtiyaç duyulan tüm hizmetleri yolcularımıza sunarken Türkiye’nin ilk havalimanı sadakat ödül programı olan İSG Portpal ile havalimanında yapılan harcamaları puana, sonra da misafirlerimiz için avantajlı fırsatlara dönüştürüyoruz” diye konuştu. 

    TÜRKİYE’Yİ E-PASAPORT İLE TANIŞTIRDIK” 

    İsmihan Anderson Baysal, Türkiye’nin İSG ile tanıştığı bir diğer yeniliğin de 18 yaşını geçmiş Türk vatandaşlarına, pasaport kontrolünde görevli memur olmaksızın kendi parmak izlerini okutarak ve yüz tanıma teknolojisi ile çipli pasaportunu kullanarak otomatik geçiş imkanı sağlayan e-pasaport uygulaması olduğunun altını çizdi. 

    Baysal, havalimanında kurulan yapay zeka destekli görüntü işleme sistemi ile giriş, güvenlik geçiş, pasaport kontrol süreçleri ve yolcuların bekleme süreleri ölçülerek yolcu hareketinin takip edildiğini; kullanılan dijital teknolojiler sayesinde, kuyrukların uzaması durumunda operasyona gerçek zamanlı bildirimler gönderilerek problemlerin kısa sürede çözümlenmesinin sağlandığını söyledi. 

    Hayata geçirdikleri tüm dijitalleşme çalışmalarının iş süreçlerine verimlilik olarak yansıdığını vurgulayan Baysal, “Biyometrik sistem ile 18 saniyede pasaport kontrolünden otomatik geçiş sağlayan E-Pasaport uygulaması Türkiye’de ilk kez havalimanımızda uygulandı. Bugün ‘E-translator’ dil çeviri yazılımı ile farklı diller konuşan misafirlerimize danışma masalarından destek olabiliyoruz. ‘Bulundum’ platformu ile de kayıp eşya sürecimizi dijitalleştirdik. Dileyen yolcularımızın biyometrik verilerini kullanarak tüm işlemlerini tamamlayabileceği bir deneyim üzerinde çalışıyoruz. Zamana karşı yarışıyoruz ve misafirlerimize zaman kazandırmak için uğraşıyoruz. Ayrıca havalimanımızda 5G teknolojisini kullanarak tüm işletmelerin kullanabileceği, tüm cihazların birbirine kablosuz bağlanabildiği özel bir network geliştiriyoruz” dedi. 

    BLUESKY AWARDS, HAVACILIK STANDARTLARININ YÜKSELTİLMESİNİ HEDEFLİYOR 

    ‘Havacılık Başarı Ödülleri’ ve ‘Havacılık Proje Ödülleri’ olarak iki farklı alanda düzenlenen Bluesky Awards, havacılık endüstrisinde ürün ve hizmet sunumlarının standartlarını yükseltmeyi hedefleyen kurum ve kuruluşları değerlendirerek ödüllendiriyor. Bu yıl Havacılık Başarı Ödülleri’nde 29 farklı kategori için başvuru yapan adaylar arasından anket oylaması neticesinde 29 havacılık kuruluşu ödül almaya hak kazandı.

    ‘Havacılık Proje Ödülleri’nde ise 10 farklı ödül kategorisinde başvurular arasından 30 havacılık projesi, değerlendirme kriterleri çerçevesinde jüri komisyonunca ödüle layık görüldü.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • BANDIRMA BELEDİYE BAŞKANI TOSUN, ÖĞRETMENLERLE BİR ARAYA GELDİ

    BANDIRMA BELEDİYE BAŞKANI TOSUN, ÖĞRETMENLERLE BİR ARAYA GELDİ

    Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Belediye bünyesinde görev yapan öğretmenler ile akşam yemeğinde bir araya geldi.

    Eğitimde fırsat eşitliği ilkesi ile çalışmalarını sürdüren Bandırma Belediyesi, hizmet süresi içerisinde kente 3 tane okul kazandırdı. Blediye, buna ek olarak Bandırma Destek Eğitim Kurs Merkezi ile LGS ve YKS’ye girecek öğrencilere eğitim imkânı sunuyor. Türkan Saylan ve Zübeyde Hanım Gündüz Bakımevleri’nde ise 2-6 yaş arası çocuklara okul öncesi eğitim veriliyor.

    Belediye Başkanı Tolga Tosun, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Belediye bünyesinde görev yapan öğretmenler ile akşam yemeğinde buluştu. Başkan Tosun, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

    “Eğitim bir belediyenin asli görevi değildir ama bu bir belediye, bir yerel yönetici kentindeki eğitime katkı vermez demek değildir. Biz de Bandırma Belediyesi olarak bünyemizde görevlendirdiğimiz 65 nitelikli ve birbirinden kıymetli öğretmenimizle, okullarımızda eğitim-öğretim gören 800 öğrencimize eğitim veriyoruz. Aynı zamanda Harun Karacan Gençlik ve Spor Merkezimizde 500’ü aşkın kursiyerimiz hobi, beceri ve spor faaliyetlerini geliştiriyorlar. Bandırma’da daha çağdaş ve eğitimli bir toplum yaratmaya gayret eden bir kurumuz.” 

    Öğretmenliği, sevginin ve şefkatin filizlendiği bir meslek olarak tanımlayan Başkan Tosun, gelecek nesillerin bilinçli ve iyi yetiştirilmesi için öğretmenlerin öğrencilere özverili, sevgi ve şefkatle yaklaşması gerektiğinin altını çizdi. Konuşmalarının ardından öğretmenler için hazırlanan özel hediyeleri takdim eden Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun, “Çok zor mesleği icra eden kıymetli öğretmenlerimiz; bu anlamlı günde sizlerle olmaktan çok mutluyum. Sizler yetiştirdiğiniz yeni nesillerle bu ülkenin geleceğini şekillendiriyorsunuz. Tutku ile yaptığınız bu mesleğinizin gururunu hepimiz yaşıyoruz. Sizlerle ne kadar gurur duysak azdır. Öğretmenler Gününüz kutlu olsun” dedi.