Blog

  • ÇERKEZKÖY BELEDİYE BAŞKANI AKAY, TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN ADAY ADAYLIĞINI AÇIKLADI

    ÇERKEZKÖY BELEDİYE BAŞKANI AKAY, TEKİRDAĞ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN ADAY ADAYLIĞINI AÇIKLADI

    2 dönemdir Çerkezköy Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Vahap Akay, yerel seçimlerde Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylık başvurusunu yaptı.

    Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, yerel seçimlerde Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylık başvurusunu CHP Tekirdağ İl Başkanlığı’na yaptı. Burada vatandaşlara seslenen Akay, şunları söyledi:

    “Beni yürüdüğüm bu yolda hiçbir zaman yalnız bırakmayan, insan biriktirmenin, vefanın ne demek olduğunu bana her an hatırlatan kıymetli hemşehrilerim, dostlarım, arkadaşlarım, ağabeylerim, ablalarım, kardeşlerim ve bir kez daha bugün burada bu soğuk havada Tekirdağ’ımın dört bir yanından 10 ilçesinden buraya Süleymanpaşa’ya gelen, bu özel günde, bu anlamlı günde beni yalnız bırakmayan bu alanı dolduran kıymetli yol arkadaşlarıma, Cumhuriyet Halk Partisinin vefakar örgütüne, Cumhuriyet Halk Partisi’nin cefakar örgütüne sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum. Hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.

    “VATANDAŞLARIMIZ İLE GÖNÜL KÖPRÜLERİ KURDUK”

    1999 yılında öğrencilik yıllarımda tanıştığım, 2002 yılından bugüne kadar üyesi olmaktan gurur ve mutluluk duyduğum, bu çatı altında gençlik kolları, ilçe yöneticiliği, ilçe başkanlığı görevlerinde bulunduğum ve 2014 yılından bugüne de belediye başkanlığı görevimi büyük bir gururla sürdürüyorum. 10 yıl önce Çerkezköy’de, Belediye Başkanlığı aday adaylığı açıklamamda, ‘Bir memleket sevdası bir Çerkezköy sevdası’ diyerek yola çıkmıştım. Çıktığımız o zor ve meşakkatli yolda örgütümüzle yana yana, omuz omuza vererek, birbirimize güvenerek, inanarak bir seçim zaferine imza atmış ve Çerkezköy Belediyesini AK Parti’den devralarak sosyal demokrat belediyecilik ile buluşturmuştuk. 2014’den 2019’a 5 yıl boyunca iyi günde kötü günde, doğumdan ölüme vatandaşın yanında olan bir anlayışla vatandaşımız ile gönül köprüleri kurmuştuk. 2019 yılı geldiğinde Tekirdağ’ın en zor seçim bölgelerinden birinde bu defa 5 yıl boyunda görev yaptıktan sonra vatandaşımızın huzuruna çıktık ve yüzde 50 oyun üzerine çıkarak bir kez daha seçim kazandık. 10 yılda tam iki kat büyüyen Çerkezköy’ü sosyal demokrat belediyecilik ile buluşturduk.

    “ŞİMDİ HAYALİNİ KURDUĞUMUZ GÜÇLÜ BİR TEKİRDAĞ İÇİN YOLA ÇIKIYORUZ”

    Şimdi sizlerle birlikte yepyeni bir yolun başındayız. 10 yıl belediye başkanlığı ve büyükşehir meclis üyesi olarak yerel yönetim süreçlerinden aldığımız tecrübelerle yepyeni bir gelecek için bu defada ‘Bir memleket sevdası bir Tekirdağ sevdası bir Türkiye sevdası’ diyerek bir yola çıkıyoruz. Bu 10 yılda beraber çalıştığım Büyükşehir Belediye Başkanım, ağabeyim Sayın Kadir Albayrak’a teşekkürlerimi sunuyorum, şükranlarımı sunuyorum. Şimdi hayalini kurduğumuz güçlü bir Tekirdağ için yola çıkıyoruz. Bu topraklara sahip çıkmak için, bu topraklarda yaşayan tüm hemşerilerimize sahip çıkmak için, güçlü bir Tekirdağ için, hakkını arayan bir Tekirdağ, hakkını söküp alan bir Tekirdağ için yola çıkıyoruz. 11 ilçesi ile bütünleşen bir Tekirdağ olacağız. 11 ilçesi ile kucaklaşan bir Tekirdağ olacağız. Muhtarları, sivil toplum kuruluşları, basın mensupları ile toplumun her kesimi ile kucaklaşan her an vatandaşının yanında olan bir Tekirdağ, genç kadrolarla, dinamik kadrolarla, bu toprakları tanıyan, bilen kadrolarla çalışan bir Tekirdağ olacağız. Hizmetlerini bu güzel kentin her alanına her an buluşturan bir belediyeciliği hep birlikte ortaya çıkaracağız.”

    Başkan Akay, seçilmesi halinde hayata geçireceği projelerden ve hedeflerinden bahsederek, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

    “KENDİMİ ÖNCE ALLAH’A SONRA SİZE EMANET EDİYORUM”

    “Bu duygularla, 2024 yerel seçimlerinde Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğumu hepinize ilan ediyorum. Kendimi önce Allah’a, sonra milletime, sonrada örgütümün vicdanına emanet ediyorum. Yolumuz açık olsun Tekirdağ. Eğer, hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse çaresi yok usta… Biz kazanacağız…” 

     

     

  • NARLIDERE BELEDİYE BAŞKANI ALİ ENGİN, MUHTARLARLA ORTAK AKIL TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ

    NARLIDERE BELEDİYE BAŞKANI ALİ ENGİN, MUHTARLARLA ORTAK AKIL TOPLANTISINDA BİR ARAYA GELDİ

    Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Muhtarların talep ve önerilerini not alan Engin, “Muhtarlarımız bizim gözümüz kulağımız. Sizlere çok teşekkür ediyoruz. Narlıdere’mizi muhtarlarımızla birlikte yönetiyoruz” diye konuştu

    Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, mahalle muhtarları ile ‘ortak akıl’ toplantısında bir araya geldi. Belediye işletmesi Park Orman Narlıdere’de yapılan toplantıda belediye başkan yardımcıları da yer aldı. İlçede yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında muhtarlara bilgi veren, onların talep ve önerilerini dinleyen Başkan Engin, birimlere eksiklerin bir an önce giderilmesi için talimat verdi. Herkese eşit hizmet anlayışıyla muhtarların taleplerine her zaman öncelik verdiklerini söyleyen Engin, “Muhtarlarımız bizim gözümüz kulağımız. Sizlere çok teşekkür ediyoruz. Narlıdere’mizi muhtarlarımızla birlikte yönetiyoruz” dedi.

    Narlıdere Belediyesi olarak muhtarlarla güçlü ve etkin bir bağ kurduklarını ifade eden Engin, “Kentsel sorunların çözümünde muhtarlarımız kilit rol oynuyor. Sizler, kamunun ve halkın ortak noktasında yer alıyorsunuz. Mahalleyi ve mahalle sakinlerini hepimizden daha iyi tanıyor, yerel demokrasiyi güçlendiriyorsunuz. 4.5 yıldır sizlerle sağladığımız bu yakın işbirliği ile Narlıdere’mize birbirinden güzel hizmetler ve projeler kazandırmayı başardık” diye konuştu.

    “GELİŞEN VE GÜÇLENEN NARLIDERE”

    Görev süreleri boyunca kısıtlı imkanlara rağmen birçok hizmet ve projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Engin, “Narlıdere’mize değer katan Yukarıköy Projemizi tamamladık. İlçemizin en büyük ihtiyaçları arasında yer alan sosyal tesislerimizi hizmete aldık. Nar Çiçekleri Anaokullarımızı faaliyete geçirdik, Pir Sultan Abdal Yaşam Vadimizi tamamlama aşamasına getirdik. Kurduğumuz kooperatifimizle kadınlara istihdam yarattık, yerel üreticilerimizi destekledik. Kentsel dönüşümde de inşaat yapma-yaptırma yetkisi Belediyemize geçti. Böylelikle süreç daha hızlanacak ve halkla uzlaşı her zaman önceliğimiz olacak. 5 yıl önce ‘gelişen ve güçlenen Narlıdere’ hedefiyle çıktığımız bu yolda siz değerli muhtarlarımızın da desteğiyle birçok projeyi vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Verdiğimiz sözleri yerine getirebildiğimiz için sizlere ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Aynı istek ve kararlıkla çalışmaya devam edeceğimizin sözünü veriyorum” açıklamasında bulundu. 

  • İZMİR TRAFİĞİ İÇİN ORTAK AKIL

    İZMİR TRAFİĞİ İÇİN ORTAK AKIL

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent trafiğinin güvenliği için Emniyet Müdürlüğü’yle işbirliği yapıyor. İzmir Ulaşım Merkezi’nde (İZUM) görevli emniyet personeli, trafikte yaşanan olumsuz durumları anında tespit ederek müdahale edilmesini sağlıyor. İki kurumun 2024 yılında ortak yürüteceği Elektronik Denetleme Sistemi’yle (EDS) 177 noktada kırmızı ışık ihlal noktası ve 15 hız koridoru denetimi yapılarak kural ihlali kaynaklı can ve mal kayıpları azaltılacak.
     
    Kent trafiğinde akılcı çözümler üretme hedefiyle çalışmalarını yürüten İzmir Büyükşehir Belediyesi, trafiğin daha güvenli ve akıcı olması için İZUM’da İzmir İl Emniyet Müdürlüğü iş birliğiyle çalışmalarını genişletti. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı ile İzmir İl Emniyet Müdürlüğü arasında yürütülen çalışma kapsamında emniyet yetkilileri, şehir trafiğini 10 binden fazla akıllı cihazla yöneten İZUM altyapısını kullanarak trafikte yaşanan aksaklıklara anında müdahale ediyor. İZUM’da görevlendirilen Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, sistem sayesinde trafik kazası durumları da tespit ederek hem güvenliği hem de akıcılığı sağlıyor.
     
    EDS İLE TRAFİK DAHA GÜVENLİ OLACAK 

    2024 yılında faaliyete başlaması planlanan Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) ile İzmir trafiğindeki anlık denetlemeler daha akıcı, güvenli ve konforlu bir hale getirilecek. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün onayladığı proje için ihale süreçleri başlatılacak. Proje kapsamında emniyet mensupları, EDS ile oluşturulacak 177 adet kırmızı ışık ihlal noktası ve 15 hız koridorunda ise kontrol ve yaptırım uygulayabilecek. Böylelikle İzmir trafiğinde yaşanan hız ve kural ihlalleri büyük ölçüde önlenecek.
     
    “KURALLARA DAHA FAZLA UYULMASINA KATKI SAĞLAYACAK” 

    Proje hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Kadir Efe Oruç, “İZUM binamıza kent genelinde yaklaşık 1 milyon metreden fazla fiber bağlantıyla veri akışı sağlanıyor. Binlerce kamera ve akıllı cihazlardan gelen bilgiler, merkezimizde işleniyor. Emniyet Müdürlüğümüzle yaptığımız koordinasyonla, trafikte olan bir kazaya ve olası kural ihlallerine çok hızlı bir müdahale gerçekleştirebiliyoruz. Bu, tabi ki trafiğin akış hızı, süresi ve istenmeyen durumların çok hızlı bir şekilde çözümüyle bir rahatlama sağlıyor. Bunun üstüne şu an Emniyet Müdürlüğümüzle uygulayacağımız Elektronik Denetleme Sistemi’nde de sona yaklaştık. Kentimiz genelinde 177 noktada ışık ihlali kontrolü, 15 koridorda da hız denetimi yapılacak. Dolayısıyla bu denetim yapıları da kurallara daha fazla uyulmasına katkı sağlayacak” şeklinde konuştu. 
     
    “EDS İLE KENTİN TRAFİK KÜLTÜRÜ İYİLEŞTİRİLECEK”

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu düzenlemelerle kent trafiğinde kültür oluşturulmak istendiğini ifade eden Kadir Efe Oruç, “EDS’nin uygulanmaya başlamasıyla kentimizdeki trafik kültürünün daha da iyileşeceğini göreceğiz. EDS’de son aşamaya yaklaştık. 2024 yılı içinde bu sistemi İzmirlilerle buluşturmak istiyoruz” ifadelerini kullandı. 
     
    İZMİR TRAFİĞİ 7 GÜN 24 SAAT İZUM KONTROLÜNDE

    Sistem hakkında bilgi veren İZUM Şube Müdürü Özgür Yalçınkaya ise, “İZUM olarak, İzmir trafiğinin akıllı ulaşım sistemleri bileşenleriyle yönetilmesi ve yönlendirmesi işlerini yapıyoruz. Akıllı trafik sistemlerinin belli başlı bazı bileşenleri var. Trafik izleme kameralarımız var. Bu kameralarla şehrin ana arterlerinin trafiğini izleyebiliyoruz. Anlık trafikteki durumu görüp buradaki emniyet teşkilatından arkadaşlarımızla sahadaki trafiğe müdahale edebiliyoruz. Bunların dışında bizim erişebildiğimiz, yönettiğimiz 571 kavşak var. Kavşaklarımız, sabit süreli ve dinamik adaptif kavşaklarımız olmak üzere ikiye ayrılıyor. Adaptif kavşaklarımızda sensörlerle her bir koldaki trafik yükünü görüp, sayıp hesaplama yaparak hangi kola ne kadar süre yeşil ışık yanacağına karar verebiliyoruz. Böylelikle trafik yoğunluğunu azaltabiliyoruz. Bunların dışında uzaktan kontrol edebildiğimiz yayalaştırılmış bölgeler, bilgilendirme panoları, tüm trafik sinyalizasyon işleri, Konak Tüneli’nin kontrolü 7 gün 24 saat İZUM üzerinden yönetiliyor. EDS sistemi şehirdeki sistemlerin elektrik olarak denetlenip bunların müdahaleye dönüşmesini sağlayacak.  Bununla ilgili çalışmalarımız İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’yle koordineli bir şekilde yürüyor. Sistemle ilgili protokoller imzalanarak Ankara’ya onaya gönderilmişti. Ankara’dan onay geldi. Şimdi gerekli ihale ve işlemlerle elektronik denetleme sistemi şehrimize kurulacak” şeklinde konuştu.

  • ELAZIĞLI EMEKLİ VATANDAŞ: “BEN 1999’DA EMEKLİ OLDUĞUMDA İKRAMİYEYLE ELAZIĞ’DA EV ALINIYORDU ŞİMDİ EVİN KAPISI ALINAMAZ”

    Elazığ’da emekliler, Saadet Partisi İl Teşkilatının düzenlediği toplantıda sorunlarını anlattılar. İbrahim Canpolat, “Ben 1999’da emekli olduğumda ikramiyemle Elazığ’da bir ev alınıyordu. Şimdi bir memur emekli olsa alacağı 300-400 bin lira. O parayla evin kapısını alamaz” dedi. Emekli Semahat Subaşı ise, “Benim oğlum 24 yaşında fakat çok mağduruz. Oğlum şu anda 2. sınıfta ve bir yıl okulunu dondurdu maddi sıkıntı yüzünden. Benim isteğim bir öğrenci okumak istiyorsa elinden tutulsun. Hele ki bu babasız çocuklar neden bu kadar değersiz” diye konuştu.

    Saadet Partisi Elazığ İl Teşkilatı dün emeklilerle buluşma programı düzenledi. Düzenlenen toplantıya Tüm Emek Der Elazığ Şube Başkanı Mehmet Kayabaş, Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın, STK temsilcileri ve emekliler katıldı. Toplantıda konuşan vatandaşlar emekli olarak yaşadıkları sıkıntıları dile getirerek, maaş zamlarındaki haksızlığa tepki gösterdiler.

    “EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞININ 16 BİN LİRA OLMASI GEREKİYOR”

    Toplantıda konuşan Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı Abdullah Akın şunları söyledi:

    “Memleketimizin neresine dönersek dönelim maalesef her sektörde her alanda ciddi problemler olduğunu görüyoruz. Ancak bir problem var ki o problem hepimizi derinden yaralıyor çünkü şu an Türkiye’de 15 milyon emekli kardeşimiz var, ağabeylerimiz, kardeşlerimiz var. 15 milyon insan hükümetleri devirir, hükümetleri yapar. Öyle bir güç. Maalesef görüyoruz ki emeklilerimizin alım güçleri gitgide düştü maaşları yetmez oldu. Dolayısıyla bizim 14 Mayıs’tan bugüne kadar gördüğümüz kadarıyla, 15 milyon emeklimizin 9 milyonu 7 bin 500 lira maaş alıyor. 7 bin 500 lirayla artık bu zamanda ne alabilir diye baktığımız zaman, inanın ki ev sahibi olmayan bir emeklimizin yaşaması çok güç. 2003 yılında en düşük emekli maaşı asgari ücretten yaklaşık yüzde 50 daha fazlaydı ama şu andaki tabloya baktığımız zaman en düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 35 daha altında. Yani şu anda en düşük emekli maaşının 16 bin lira olması gerekiyordu. Diğer taraftan baktığımızda 5 bin lira bir ikramiye verildi emeklilere. Önce emeklerimizin içinden ‘çalışanlara vermeyeceğiz’ denildi, bir emekli niçin çalışır? Demek ki ihtiyacı var çalışıyor. Kazancı yetmiyor, maaşı yetmiyor demektir. Biz her zaman şunu ifade ettik; biz emeklilerimizin insanca yaşayabilecekleri bir maaşı hak ettiğini düşünüyoruz. 7 bin 500 lira taban fiyat, yani 9 milyon kişi 7 bin 500 lira maaş alıyor. Bu maaşın en az 22-23 bin seviyelerine çıkartılması gerekiyor ki açlık sınırının altında kalmasın.”

    “EMEKLİLER, HAK ETTİKLERİ ONURLU YAŞAMI YAŞAYABİLMELİ”

    Tüm Emek Der Elazığ Şube Başkanı Mehmet Kayabaş şunları söyledi:

    “Emekliler yıllarca çalışarak prim ödemiş ve bu ülkenin ekonomisine, teknolojisine, sanayisine en büyük katkıyı sağlamış kesimdir ama bu emeğin karşılığında ne yazık ki emeklilerin yüzde 80’i asgari ücret altında maaş almaktadır. 15 milyonu geçen, her yıl da artan emekli, dul ve yetimler aileleriyle birlikte 35 – 40 milyonluk bir nüfusu oluşturan emeklilere TÜİK’in açıkladığı zam uygulanmaktadır. Temel gıdanın bile yüzde 100 zam gördüğü Türkiye’de 7 bin 500 TL emekli maaşı ile emeklinin geçinmesi mümkün değildir. Açıklanan TÜFE’ler pazar ya da market fiyatlarıyla uyuşmamaktadır. Dolayısıyla emeklilere yapılan zamlar da hayatın gerçekleriyle uyuşmuyor. Emeklilerimize verilen ek ödemelerin yüzde 10’a çıkartılmasını istiyoruz. Emeklilere Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sendikalaşma hakkının verilmesi, bu hususta acilen yasal düzenlemeler verilmesini talep ediyoruz. Hayatının en verimli çağını milletine hizmet ederek geçiren emeklilerimize ekonomik, kültürel ve sosyal olanaklar sunmak, hak ettikleri onurlu yaşamı sağlamak sosyal devlet ve insanlık anlayışı gereği iktidarların en önemli görevidir.”

    “MADDİ İMKANSIZLIKTAN OĞLUM OKULUNU DONDURDU”

    Semahat Subaşı isimli bir vatandaş ise şunları söyledi:

    “Ben şu anda 2 bin 400 lira aylık alıyorum, babamdan dolayı. Şu anda benim oğlum 24 yaşında fakat çok mağduruz. Oğlum şu anda 2. sınıfta ve bir yıl okulunu dondurdu maddi sıkıntı yüzünden. Benim isteğim bir öğrenci okumak istiyorsa elinden tutulsun. Hele ki bu babasız çocuklar neden bu kadar değersiz? İlla yanında bir babası mı olması lazım. Zaten oğlum okulu bitirdiği zaman, devlete fazlasıyla faydası olacaktır. Ben devlete herkese faydalı olsun diye bir evlat yetiştirdim. Bu çocuğumun elinden tutan kimse olmadı. Tek başıma ben çok yoruldum. Bu emekli maaşları konusunda, dul aylığıyla geçinen benim gibi binlerce insan var. İnsanların etrafında destekçileri var ama benim yok. Benim gibi mağdur insan çok. Benim gibi maddi imkanları olmayan insanlar ne yapacak hangi kapıyı çalacağız? Ben aylarca o kapıda beklerim çünkü sorunların önünde benim çocuğum var çocuğumun okul hayatı bitmesin başarılı bir öğrenci.”

    “BEN BİR ANNEYİM, EMEKLİ MAAŞIM 6 BİN LİRA, NASIL GEÇİNEYİM?”

    Hamiyet Taşkıran isimli bir vatandaş şunları söyledi:

    “Maaşlarımız çok düşük, emekliyiz biz. Emekliyiz derken dul ve yetim maşı alıyorum ben. Çok düşük 6 bin lira alıyorum ben. 6 bin lira maaşla geçinmek zorundayız. 6 bin lira ile ne alabilirsin? Yani çarşıya çıkacaksın hiçbir şey alamıyorsun, evin ihtiyaçlarını gideremiyorsun. Yani çok düşük bizlerin maaşları en az asgari ücret düzeyi veya 15 bin lira olması lazım. Ben öyle düşünüyorum. Gerçekten geçinemiyoruz. Bu maaş çok düşük yani mümkün değil geçinmek. Yani evin ihtiyaçlarına mı vereceksin, kiraya mı vereceksin? Ne alabilirsin ki 6 bin lirayla ve üstelik mesela ben kredi çekmiş bir insanım bir anneyim yani şimdi 4 bin lira da oraya kesiliyor. 2 bin lirayla gel de geçin. Nasıl olacak bilmiyoruz. Yani mecbur kalıyoruz, etrafa muhtaç oluyoruz. Olur mu yani olmaması gerekmiyor mu?”

    “EMEKLİ İKRAMİYESİYLE EVİN KAPISI ALINAMAZ”

    İbrahim Canpolat ise şunları söyledi:

    “1999’da emekli oldum. Emekli olduğum zaman emekli memurla çalışan memur maaşları arasında 10-20 lira fark vardı. 300-400 lira maaş alıyorduk, çalışan da 350 lira maaş alıyordu. Şimdi en düşük çalışan memur maaşı 22 bin neredeyse. Ben de 10 bin 237 lira maaş alıyorum. Arada yüzde 100 bir fark var. Ben 1999’da emekli olduğumda ikramiyemle Elazığ’da bir ev alınıyordu. Şimdi bir memur emekli olsa alacağı 300-400 bin lira. O parayla evin kapısını alamaz. Onun için 89’da ben memur maaşını aldım. Zam gelmişti, 450 bin lira. O zaman paradan sıfırlar atılmamıştı daha. Gittim hanımıma 300 bin liraya bilezik aldım. Kaldı 150 bin lira. 150 bin liraya 4 oğlum ben ve hanımım. Kirayı verdik ve aybaşını getirdik. O zamanın parası ile şimdinin parası arasında yüzde 300 bin fark var. Ben dört çocuğumu bir maaşla besledim. Dört oğlum bir de biz. Emekli olduktan sonra 10 sene orada burada çalıştım. Beni çalıştıracağına, benim oğlumu çalıştır, kızıma iş ver, torunuma iş ver. ‘Sen emekli misin, sen maaşını düşünme. Senin maaşını düzeltiyoruz. Git evinde otur, çayını iç, namazını kıl. Senin oğlun gelsin işe’ demeleri lazım. Bu düzenin düzeltilmesi lazım.”

     

  • AKSARAY ZİRAAT ODASI BAŞKANI KOÇAK: “ÇİFTÇİLERİMİZ TARIMSAL DESTEKLER İÇİN FATURALARINI UNUTMADAN TARIM MÜDÜRLÜKLERİNE TESLİM ETMELİ”

     KEMAL ONUR ATALAY

    Aksaray Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak, üreticilerin tarımsal desteklerden yararlanabilmeleri için ürünlerini verdiği yerlerden faturalarını alarak il ve ilçe tarım müdürlüklerine vermeleri gerektiğini belirterek, “Bu konular hassas, çiftçilerimiz dikkate almalı. Çiftçilerimizin şunu bilmesi lazım; kendi işlerini kendileri takip etmeli. Biz Ziraat Odası olarak bir şey kanunlaştığında sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz, mesaj atıyoruz ama çiftçilerimiz unutuyor, son güne bırakıyor. Böylece bu tarz desteklemelerden yararlanamıyorlar ve mağdur oluyorlar” dedi.

    Aksaray Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak, tarım destekleri ve ÇKS’ye kayıtlı olan emeklilere ikramiye verilmesi kararıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Koçak, şunları söyledi:

    “TÜM EMEKLİLERE 5 BİN TL VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ İZAH ETTİK”

    “Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılına girdiğimizde sayın Cumhurbaşkanımız tüm emeklilere 5 bin TL verileceğini söylemişti. Daha sonra bu kanunlaşınca çalışanlara verilmedi. Biz özellikle çiftçilerimizin hakkını arayarak Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanımız Şemsi Bayraktar ile Ziraat Odası Başkanları olarak Meclis’e gittik, milletvekillerini ziyaret ettik. 5 bin TL ödemeyi tüm çiftçilerin alması gerektiğini izah ettik. Cumhurbaşkanımız tekrar müjde verdi ve tüm çalışanlara 5 bin TL verileceğini söyledi. Ben öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımıza, sonra Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’a ve milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanımız, tüm emeklilerin 5 bin TL alacağını, çalışmaların başladığını, emekli olan hiçbir vatandaşımızın mağdur olmayacağını söyledi. Bu da emeklileri bir nebze olsa da mutlu etti. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”

    “DESTEKLERDEN FAYDALANMAK İSTEYEN ÜRETİCİLER DİKKAT ETMELİ”

    Üreticilerin, ürünlerini verdikleri yerlerden ne olursa olsun fatura almayı unutmaması gerektiğini söyleyen Koçak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Üreticiler, ürünleri verdiği yerlerden TMO olsun, özel yer olsun faturalarını alıp unutmadan il, ilçe tarım müdürlüklerine verirlerse desteğini almış olurlar. Bu konular hassas, çiftçilerimiz dikkate almalı. Çiftçilerimizin şunu bilmesi lazım; kendi işlerini kendileri takip etmeli. Biz Ziraat Odası olarak bir şey kanunlaştığında sosyal medya hesaplarımızda paylaşıyoruz, mesaj atıyoruz ama çiftçilerimiz unutuyor, son güne bırakıyor. Böylece bu tarz desteklemelerden yararlanamıyorlar ve mağdur oluyorlar. Üreticilerimiz, dediğimiz gibi ilk çıktığı günden itibaren takip ederlerse hiçbir şekilde mağdur olmaz. Fatura farkı da en kısa zamanda yatarsa Aksaray üreticisi de en kısa zamanda 1 lira olsun, 50 kuruş destek olsun alıp bir nebze olsun mazot borcunu öder, gübre borcunu öder.”

     

     

  • İZMİR’DE ÇİFTÇİ HEM ÜRETİYOR HEM KAZANIYOR

    İZMİR’DE ÇİFTÇİ HEM ÜRETİYOR HEM KAZANIYOR

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda, Can Yücel Tohum Merkezi’nde yetiştirilen 100 bin atalık kışlık sebze fidesi, Büyükşehir’in üretici pazarlarındaki çiftçilere dağıtıldı. Çiftçiler, tarlalarda yetiştirecekleri fideleri, yine üretici pazarlarında satarak hane ekonomisine katkı sağlayacak. 
     
    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda, İzmirli üreticiye gelir getirici sebze ve meyve fidelerinin dağıtımı devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından atalık yerel tohumların geliştirilmesi için kurulan Can Yücel Tohum Merkezi’nde yetiştirilen 100 bin kışlık sebze fidesi üreticilere dağıtıldı. Özel olarak yetiştirilen brokoli, karnabahar, piramit karnabahar, lahana, Brüksel lahanası, azman lahana, karalahana olmak üzere 7 çeşitten oluşan fidelerin, 60 bini Kültürpark’ta ve 40 bini Buca’da kurulan üretici pazarlarındaki çiftçilere dağıtıldı. Çiftçiler atalık sebze fidelerini tarlalarında yetiştirip, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin üretici pazarlarında halkla buluşturacak.
     
    2023 YILINDA 1 MİLYON FİDE HEDEFİ 

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Eğitim Ar-Ge Ve Koordinasyon Şube Müdürü Serkan Solak, “Tunç Başkanımızın Başka Bir Tarım Mümkün vizyonu doğrultusunda 2023 yılında 1 milyon fide hedefimiz vardı. Üreticilerimize fidelerimizi getirdik. Şu an kışlık fide dağıtıyoruz. Daha önce yazlık fidelerimizi dağıtmıştık. 1 milyon fide hedefimizin şu an 800 binine ulaştık. Bu fideler bizim atalık yerel tohumları kullanarak Can Yücel Tohum Merkezi’nde üretmiş olduğumuz fideler. Bu fideleri biz halkımızla buluşturuyoruz. Bu çalışmalarla üreticilerimizin girdi maliyetlerini azaltmış oluyoruz. Onlara destek oluyoruz. Kültürpark’ta açılan üretici pazarımızda yaklaşık 80 üreticimize bu fidelerimizi veriyoruz. Onlar da üretmiş oldukları ürünleri halkımızla buluşturuyorlar. Bizler çiftçilerimizin yanında olmaya, üretmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
     
    “ÇOCUĞUMA YEDİRDİĞİM ÜRÜNÜ İZMİRLİYE YEDİRİYORUM”

    Atalık fideleri tarlalarıyla buluşturmak üzere alan Bornova Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nden İnci Ciritoğlu, “Öncelikle bütün bu destekler için Tunç Soyer’e teşekkür ederim. Bu sene 4‘üncü senemiz. İlk olarak Pagos’ta beraber başlamıştık bu maceraya. Tunç Soyer’in desteğiyle, Neptün Soyer’in desteğiyle hem kooperatifçi olmayı, hem üretmeyi, hem de yoktan var etmeyi öğrendik. Bize kışlık ve yazlık fideler veriyorlar. Yazlık fidelerimiz çok verimliydi. İnşallah kışlık fidelerimiz de öyle olacak.  Bize verilen yerel tohumlar, hibrit tohumlardan daha verimli. Hibrit tohum yerine yerel tohum kullanmak hem ülke ekonomisi hem de gelecek kuşaklar için önemli. Ben hep yerel tohumdan yanayım. Çünkü ektikten sonra biz de tohum alıyoruz” dedi.
    Üretici pazarına sabah çok erken geldiklerini belirten İnci Ciritoğlu, “Müşterilerimiz sabah bizi bekliyor. Biz tabii müşteri demiyoruz, çünkü aile gibi kardeş gibi olduk. İnsanlar buraya gelip sosyalleşiyorlar, kadınlara destek oluyorlar. Bizler için de çok güzel bir ekonomik katkısı var. Hem kendi emeğinin karşılığını alıyorsun ve karşındakine diyorsun ki ben çocuğuma yedirdiğim şeyi sana yediriyorum. İlaçsız, denetimli, sağlıklı ürünleri yediriyorum” diye konuştu.
     
    “GİRDİ MALİYETLERİMİZİ AZALTIYOR” 

    Ödemiş Kaymakçılı çiftçi Cüneyt Işık, “Normalde biz fidelerimizi fabrikadan alıyoruz ama fiyatları yüksek geliyor bize. Baharda yine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden fidelerimizi aldık, memnun kaldık. Hala pazarda satıyoruz. İnşallah bunlar da güzel verim verecek. Biz daha önce zeytin fidelerinden başlamıştık destekleri almaya. Çok güzel bir şey bu. Bunu normalde parayla alıyoruz. Tanesi 2 liradan 2 bin liralara kadar çıkıyor. Bizim girdi maliyetlerini ciddi anlamda azaltıyor. Pazardan da gayet memnunuz. Halkla iç içe olduk. Ürünlerimizi de burada satacağız” dedi.
     
    “İNSANIN KENDİ DOĞDUĞU YERDE ÜRETMESİNDEN DAHA GÜZEL BİR ŞEY VAR MI?” 

    Urla Kuşlar Köyü’nden çiftçi Adem Kazan, “Bu yardımdan güzel bir şey olur mu? Herkes onar beşer alıyor, dikiyor, faydalanıyor. Biz her şeyden çok memnunuz. Çiftçi on kilo biber çıkarsa bile getiriyor burada satıyor. Biz bunu yapamıyorduk. Mandalinasından bal kabağına ne varsa getirip burada satıyoruz. Aracı da aradan kalkıyor. Millet de faydalanıyor, biz de faydalanıyoruz. Milletime derim ki yerli tohum eksin. Hibrit tohumlar bizim kendi tohumumuz değil. İnsanlar hibrit tohumları verimi çok diye ekiyor ama bizim yerli tohumlarımız da çok verimli. İnsan kendi doğduğu yerde üretse kazansa bundan daha güzel bir şey var mı? Herkes memnun bu pazardan. Üretici de tüketici de memnun. Tüm bu çalışmaların devam etmesini isterim. Allah Tunç Başkanın tuttuğunu altın etsin. Biz çok memnunuz”  şeklinde konuştu.
     
    “ÇOCUĞUMA BU FİDELERLE BAKIYORUM” 

    Bayındır’dan Elif Öksüz, “Çok güzel. Bizlere faydası olduğu için başkanımıza teşekkür ederiz. Onların verdiği fidanları dikip yetiştirip buraya getiriyoruz. Biz halka faydalı oluyoruz, halk da bize faydalı oluyor. Hepimiz birbirimizden memnunuz” dedi.
    Bayındır Kızıloba Köyü’nden Serap Nemutlu ise, “Bizim mesela bir pazaryeri alma imkanımız yok. Sağ olsun Tunç Soyer, bu pazaryerini açtı. Evime buradan kazandıklarımla katkı sunuyorum. Çocuklarıma bu verdiği fidelerle bakıyorum. Verdiği fidanlar çok güzel. Ben dağ köylerinde oturuyorum. Ceviz fidanı da kestane fidanı da verdi bize. Domates, biber, patlıcan fidanları verdi, çok güzel yetiştirdik, sattık burada. Hatta başka yerden aldığımız fideler hastalık tuttu ama bu fidelerden çok memnun kaldık. Allah razı olsun herkesten” ifadelerini kullandı. 

  • CEYHAN BELEDİYE BAŞKANI HÜLYA ERDEM, ADAYLIK BAŞVURUSUNU YAPTI

    CEYHAN BELEDİYE BAŞKANI HÜLYA ERDEM, ADAYLIK BAŞVURUSUNU YAPTI

    Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem, yerel seçimlerde Ceyhan Belediye Başkanlığı için adaylık başvurusunu yaptı.

    Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem, yerel seçimde belediye başkanlığına adaylık için CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu’na dosyasını teslim etti. Erdem, burada yaptığı konuşmada  “Heyecanlıyız. Heyecanımızı çalışma dönemimizde de kaybetmedik. Ceyhanlı hemşehrilerimiz ve partimiz için büyük mücadeleler verdik. Mustafa Kemal Atatürk, seçme ve seçilme hakkıyla kadınlara ne kadar değer verdiğini göstermiştir. Bizlere düşen görev bu hakkı daha ilerilere taşımaktır. Ceyhan’da bir dönem daha belediye başkanlığı yapmak istiyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde partimizin oy oranını yüzde 53’lere taşıdığımız gibi belediye başkanlığı seçiminde de partimizin oy oranını yükselteceğiz. Ceyhan’ı daha iyi yerlere taşıyacağız” dedi.

    “SESSİZLİĞE SES OLURUZ”

    Erdem, daha sonra Ceyhan Belediyesi Murat Göğebakan Kültür Merkezi’nde hemşehrileriyle bir araya geldi.

    Alkışlar eşliğinde salonu dolduran Ceyhanlılara aday adaylığıyla ilgili bilgi veren Başkan Erdem, “Onurla, gururla, mutlulukla, yan yana, omuz omuza yürüdüğüm yol arkadaşlarım. Hayallerini, umutlarını her daim diri tutan dostlarım, komşularım. Hepinizin iyilik, güzellik ve cesaretle çarpan yüreğini yüreğimde hissediyorum. Hepimiz biriz. Biz birbirimizi tanırız, severiz. Hiç tanımadığımız insanların neşesiyle mutlu olur, hiç tanımadığımız insanların üzüntüsüyle üzülürüz. Biz bütün zorluklara rağmen sessizliğe ses oluruz. Hep birlikte çok işler yapacağımıza inanıyorum. Ceyhan’a hep birlikte sahip çıkacağız. Hep birlikte başaracağız, başaracağız” diye konuştu.

  • ANTALYA BÜYÜKŞEHİR FIRTINANIN İZLERİNİ SİLMEYE DEVAM EDİYOR

    ANTALYA BÜYÜKŞEHİR FIRTINANIN İZLERİNİ SİLMEYE DEVAM EDİYOR

     

    Antalya Büyükşehir Belediyesi, hafta sonu etkili olan fırtına ve şiddetli yağış nedeniyle Yat Limanı’nda ve Konyaaltı Sahili’nde oluşan kirliliği ortadan kaldırmak için temizlik çalışması yaptı. Yat Limanı’nda batan tekneler vinçle denizden çıkarıldı.

    Antalya’yı hafta sonu etkisi altına alan şiddetli fırtına ve yağmur, Kaleiçi Yat Limanı’nda bulunan teknelere büyük oranda zarar verdi. Üç tekne battı. Tekne enkazı ve fırtınanın sürüklediği atıklar, Yat Limanı’nda denizin yüzeyini kapladı. Konyaaltı Sahili’nde dev dalgaların etkisiyle sahilin yürüyüş bandına ulaşan kum ve çakıl taşları görüntü kirliliği bıraktı. Büyükşehir Belediyesi ekipleri söz konusu alanlarda fırtınanın hemen ardından temizlik çalışması yaptı.

    TEKNE ENKAZI TEMİZLENİYOR

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’na bağlı Atık Yönetimi ve İşletmeler Şube Müdürlüğü ekipleri dev dalgaların etkisiyle parçalarına ayrılıp sular altında kalan teknelerin enkazını vinç ve iş makineleri yardımıyla denizden çıkarttı. Denizin içinden çıkartılan tekne enkazı kamyonlara yüklenerek götürüldü.

    SAHİLDE BAKIM VE ONARIM ÇALIŞMASI

    Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Kıyı Yapıları Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, Konyaaltı Sahili’nde bakım, onarım ve temizlik çalışması yaptı. Dalgaların etkisiyle çimlerin üzerine yığılan kum ve çakıl taşları arazözler yardımıyla temizlendi. Dalgaların tahrip ettiği demir korkuluklar tamir edildi. Peyzaj alanları bakıma alındı.

     

  • ÖZGÜR ÖZEL: TAHİR ELÇİ’Yİ SAYGIYLA ANIYORUM. SORUMLULAR HESAP VERENE, ADALET YERİNİ BULANA KADAR YAŞANANLARI UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ

    ÖZGÜR ÖZEL: TAHİR ELÇİ’Yİ SAYGIYLA ANIYORUM. SORUMLULAR HESAP VERENE, ADALET YERİNİ BULANA KADAR YAŞANANLARI UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Aramızdan ayrılışının 8’inci yılında katledilen insan hakları savunucusu Tahir Elçi’yi saygıyla anıyorum. Sorumlular hesap verene, adalet yerini bulana kadar yaşananları unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 8 sene önce Diyarbakır’ın Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare’nin önünde öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi andı. Özel, sosyal medya hesabından bugün şu paylaşımı yaptı:

    “Aramızdan ayrılışının 8’inci yılında katledilen insan hakları savunucusu Tahir Elçi’yi saygıyla anıyorum. Sorumlular hesap verene, adalet yerini bulana kadar yaşananları unutmayacağız, unutturmayacağız.”

     

  • IĞDIR’DA KIŞ LASTİĞİ YOĞUNLUĞU BAŞLADI

    IĞDIR’DA KIŞ LASTİĞİ YOĞUNLUĞU BAŞLADI

    SERDAR ÜNSAL

    Zorunlu kış lastiği uygulaması, 1 Aralık’ta ülke genelinde başlıyor. Iğdır’da da vatandaşlar lastik tamircilerine giderek kış lastiklerini taktırmaya başladı. Aracına kış lastiği taktırmaya gelen bir vatandaş, “Herkesin can güvenliği için kışlık lastik taktırmasını bekliyoruz” diye konuştu. Bir başka vatandaş, “Kış lastiği sezonumuz başlamıştır. Bütün müşterilerimizi kış lastiği takmaya devam ediyoruz. Sağlıklı ve güvenli bir şekilde yola çıkmalarını tavsiye ederim” dedi.

    Iğdır’da, 1 Aralık’ta başlayacak zorunlu kış lastiği uygulaması nedeniyle vatandaşlar lastik tamircilerine gitmeye başladı. 

    “HERKESE KIŞLIK LASTİK TAKMAYI TAVSİYE EDİYORUZ”

    Aracına kış lastiği taktırmaya gelen vatandaş, “Coşkun abimizin yanına kış lastiği takmaya geldik. Kış lastiğimizi taktırıp inşallah bu kışı kazasız belasız geçiririz. Herkese kışlık lastik takmayı tavsiye ediyorum” dedi. Bir diğer vatandaş, “Herkesin can güvenliği için kışlık lastik taktırmasını bekliyoruz” diye konuştu. Bir başka vatandaş, “Kış lastiği sezonumuz başlamıştır. Bütün müşterilerimizi kış lastiği takmaya devam ediyoruz. Sağlıklı ve güvenli bir şekilde yola çıkmalarını tavsiye ederim” dedi.

    Yasal olarak araç sahiplerinin 1 Aralık’tan itibaren araçlarına kışlık lastiklerini takmaları gerektiğini ifade eden Coşkun Sever, “Bizim burada ilk önce yaptığımız işlemler gelen müşterilerimizin lastiklerini değiştirmek. Sonrasında balans ayarlarını ve rot ayarlarını yapıyoruz. Rot ayarı ise lastiklerin yere düz basması ve yol tutuşunun güzel olmasını sağlar. Aynı zamanda da müşterimizin arabasının ön takım, alt düzen dediğimiz yerin bakımlarını yapıyoruz. Hem zorunlu olduğundan dolayı talep var ancak can güvenliğinden dolayı da takılması gerekiyor. Talep şu an güzel” dedi.