Blog

  • İSTANBUL KARTAL’DA BULUNAN ASIR PLASTİK FABRİKASI İŞÇİLERİ MAAŞLARINI ALAMADIKLARI GEREKÇESİYLE EYLEM BAŞLATTI

    İstanbul Kartal’da bulunan Asır Plastik Fabrikası işçileri 1 aydır ücretlerini alamadıkları için fabrikada eylem başlattı. İşçiler, muhatap bulana kadar fabrikadan ayrılmayacaklarını söyledi.

    İstanbul Kartal’daki Asır Plastik Fabrikası’nda 120 işçi 1 aydır maaş alamadı. Fabrikada buluşan işçiler eylem başlattı. İşçiler, muhatap bulana kadar fabrikadan ayrılmayacaklarını söyledi. Bu arada, fabrikaya gelen birtakım kişiler işçileri alandan çıkarmak istedi. Bunun üzerine arbede çıkarken polis fabrikaya geldi.

    İddiaya göre, borçlarından dolayı bankalar Asır Plastik Fabrikası’nın iş makinelerine el koydu.

  • GAZETECİ-YAZAR AHMET TULGAR’A ATFEDİLEN “GÖLGEMİN RENGİ” KISA FİLMİNİN ÇEKİMLERİNE BAŞLANDI

    GAZETECİ-YAZAR AHMET TULGAR’A ATFEDİLEN “GÖLGEMİN RENGİ” KISA FİLMİNİN ÇEKİMLERİNE BAŞLANDI

    LGBTİ bireylerin toplum içerisindeki var oluş mücadelesinin ele alındığı, senaristliğini Emre Görgenç’in yaptığı “Gölgemin Rengi” kısa filminin çekimlerine başlandı. Film, geçen yıl hayatını kaybeden gazeteci-yazar Ahmet Tulgar’a atfedilecek.

    Son dönemlerde nefret söylemlerinin artarken siyasilerin de hedef göstererek propaganda malzemesi hâline getirdiği gerekçesiyle LGBTİ bireylerin görünür olma mücadelesinin anlatıldığı “Gölgemin Rengi” kısa filmi ile sinemaseverlerle buluşacak. Film, çeşitli travmalarla askerlikten evine dönen İsmet’in kendisini var etme yolculuğunda Cahit’le kurduğu duygusal bağ üzerinden cinsel yönelim eşitliği ve eşit yaşam hakkı konularına dikkat çekme amacıyla kaleme alındı. Ekibini ise belirli kaygılar taşıyan bir grup gönüllünün oluşturduğu film, taşradan kente uzanan içsel bir yolculuğu ele alıyor.

    “SANATIN ETKİN GÜCÜNÜ NEFRETE KARŞI KULLANABİLECEĞİMİZE İNANIYORUZ”

    Ötekileştirilen insanların sorunlarını görmezden gelmek yerine toplumsal meseleler üzerine farkındalık yaratmak isteyen senarist Emre Görgenç, filmin aynı zamanda yönetmenliğini de üstleniyor. Görgenç, filmin, geçen yıl 26 Ekim’de hayatını kaybeden gazeteci-yazar Ahmet Tulgar’a ithaf edileceğini belirtti. Görgenç, şunları kaydetti:

    “Gölgemin Rengi, fikir ortağım ve aynı zamanda görüntü yönetmenimiz Ali İhsan Terzi ile birlikte doğrudan hedef gösterilen, hak edilmeyen muamelelere maruz bırakılan insanların görünürlük kaygısını aktarabilme gayemiz olarak ortaya çıktı. Mevcut düzende birtakım otoriteler tarafından bazı kavramlar kullanılarak birbirinden ayrıştırılan ve hakları bu şekilde gasp edilen insanların bir arada, eşit yaşamı savunabilir biçimde hayatlarını sürdürebileceği bir dünyanın var edilebilmesinde sanatın etkin gücünü nefrete karşı kullanabileceğimize inanıyoruz. Bir dönem birlikte çalıştığımız değerli büyüğümüz gazeteci-yazar Ahmet Tulgar ağabeyimizin de bunu en iyi şekilde ortaya koyan aydınlarımızdan biri olması sebebi ile filmimizi ona ithaf etmek, anısını bize öğrettikleri ile yaşatmak istedik.”

    OCAK AYINDA İZLEYİCİYLE BULUŞACAK

    Çekimleri aralık 2023’te tamamlanacak olan “Gölgemin Rengi”, ocak 2024’te seyircisiyle buluşacak.

  • TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA TORBA KANUN TEKLİFİNİN GÖRÜŞMELERİNE BAŞLANDI. AKP’Lİ ÖZKAYA: “BU TEKLİFİN HAYATA GEÇMESİYLE DEVLETİN HAZİNESİNE CİDDİ MANADA İLAVE KAYNAK TEMİN EDİLECEK”

    TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU’NDA TORBA KANUN TEKLİFİNİN GÖRÜŞMELERİNE BAŞLANDI. AKP’Lİ ÖZKAYA: “BU TEKLİFİN HAYATA GEÇMESİYLE DEVLETİN HAZİNESİNE CİDDİ MANADA İLAVE KAYNAK TEMİN EDİLECEK”

     

    AKP’nin hazırlayarak TBMM’ye sunduğu 80 maddelik torba kanun teklifi bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Kanun teklifinin ilk imza sahibi AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, “80 maddelik bu teklifimizin hayata geçmesinden sonra yapılacak uygulamalarla devletimizin hazinesine ciddi manada ilave kaynak temin edilecektir. Deprem başta olmak üzere dünyada etkisi hissedilen siyasal ve sosyal olaylarla ortaya çıkan ekonomik daralmanın etkisinin azaltılması hedeflenmektedir” dedi.

    AKP’nin 24 Kasım Cuma günü TBMM’ye sunduğu ekonomiye ilişkin düzenlemeleri içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin görüşmelerine TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün başlandı.
    Teklifin ilk imza sahibi AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, komisyona kanun teklifiyle ilgili şu bilgileri verdi:

    “TORBA KANUN DEĞİL UYARLAMA KANUN DEMEK DAHA YERİNDE”

    “Bu kanun teklifimizde Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarında, Vergi Usul kanunlarında, Katma Değer Vergisi Kanununda, Özel Tüketim Vergisi Kanununda, Gider Vergileri kanunlarında, Damga Vergisi ve Aşar Vergisi kanunlarında, Gelir İdaresi Kanun Teşkilatı Kanunu olmak üzere toplam vergi kanunlarında 10 kanun ve 41 maddede değişiklik önerilmektedir. Kabotaj Kanunu, Denizde Mal ve Can Koruma Hakkında Kanun, TÜBİTAK Kanunu, Sivil Havacılık Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Karayolları Taşıma Kanunu, Petrol Piyasası Kanunu, Bankacılık Kanunu gibi 18 kanun ve 375 ile 655 sayılı KHK’larda olmak üzere 38 maddede değişiklik yapılarak toplam 28 kanun ile 2 KHK’da değişiklik yapan ve 79 maddeyi değiştiren 80 maddelik bir kanun teklifi.

    “BU TEKLİFİN HAYATA GEÇMESİYLE DEVLETİN HAZİNESİNE CİDDİ MANADA İLAVE KAYNAK TEMİN EDİLECEK”

    Pandemi ile başlayan ekonomik daralmalar, krizler, Ukrayna-Rusya savaşında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de enflasyon artış göstermiştir. Ülkemizde 6 Şubat’ta medyana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde çok ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalmış bulunuyoruz. 110 milyar dolar civarında bir zararın olduğu tespitle ifade edilmektedir. Buradan hareketle bu kanun teklifimiz ülkemizi de etkileyen bu ekonomik sürecin hasarlarının en aza indirilmesiyle ilgili bir katkı hedefi olarak da sunulmaktadır. 80 maddelik bu teklifimizin hayata geçmesinden sonra yapılacak uygulamalarla devletimizin hazinesine ciddi manada ilave kaynak temin edilecektir. Deprem başta olmak üzere dünyada etkisi hissedilen siyasal ve sosyal olaylarla ortaya çıkan ekonomik daralmanın etkisinin azaltılması hedeflenmektedir.”

     

  • ANKARA’DAKİ MESLEK ÖRGÜTLERİ’NDEN TTB DAVASIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA: “ÜLKEYE KARŞI SORUMLULUK DUYGUSUYLA HAREKET EDEN EMEK MESLEK ÖRGÜTLERİ, HER TÜRLÜ BASKI KARŞISINDA GERÇEĞİ SÖYLEMEKTEN VAZGEÇMEYECEKTİR”

    ANKARA’DAKİ MESLEK ÖRGÜTLERİ’NDEN TTB DAVASIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA: “ÜLKEYE KARŞI SORUMLULUK DUYGUSUYLA HAREKET EDEN EMEK MESLEK ÖRGÜTLERİ, HER TÜRLÜ BASKI KARŞISINDA GERÇEĞİ SÖYLEMEKTEN VAZGEÇMEYECEKTİR”

    Ankara’daki emek meslek örgütleri; Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin görevden alınması ile ilgili davanın 30 Kasım’da yapılacak karar duruşması öncesinde Ankara Tabip Odası’nda ortak açıklama yaptı. DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, “Üyelerine ve ülkeye karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden emek meslek örgütleri, her türlü baskı ve zor karşısında gerçeği söylemekten vazgeçmeyecektir” dedi. Ankara Tabip Odası Başkamı Muharrem Baytemür ise “Yargının objektif ve bağımsız karar alabildiğinin devam ettiğini gösteren önemli bir duruşmadır” değerlendirmesinde bulundu.

    DİSK İç Anadolu Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Ankara Tabip Odası ve Ankara Diş Hekimleri Odası; bugün Ankara Tabip Odası’nda Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin görevden alınması ile ilgili davanın 30 Kasım’da yapılacak karar duruşması öncesinde ortak basın toplantısı düzenledi.

    “EMEK MESLEK ÖRGÜTLERİ, HER TÜRLÜ BASKI VE ZOR KARŞISINDA GERÇEĞİ SÖYLEMEKTEN GEÇMEYECEKTİR”

    Ortak açıklamayı okuyan DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, şunları kaydetti:

    “Emek meslek örgütlerine yönelik baskı, sindirme, etkisizleştirme değişik tutum ve müdahaleler zaman zaman kendini göstermektedir. Yetki kısıtlaması, yasal düzenlemeler, düzenleme tehditleri, mali açıdan zayıflatma ve diğer uygulamalar sürekli gündeme getirilmektedir. Son olarak, Anayasa’dan gücünü alan 70 yıllık mesleki örgütü Türk Tabipleri Birliği’nin Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması için düzenlenen davaname yaklaşık bir yıldır devam etmektedir.

    Geldiğimiz süreçte 30 Kasım Perşembe günkü duruşmanın karar duruşması olma ihtimali yüksektir. Hiçbir somut gerekçeye dayanmayan, amacı dışında faaliyet gibi karşılığı olmayan bir suçlama ile Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve tabip odalarından oluşan örgütsel bütünlüğe ve seçimle oluşan yapısına yargı eliyle müdahale yapılmaya çalışılmaktadır.

    Türk Tabipleri Birliği’ne yapılan müdahale girişimi, aynı zamanda diğer emek meslek örgütlerine de mesaj niteliğindedir. Demokratik ülkelerde görülmeyen bir şekilde ülkemizin nitelikli emeğin temsilcisi kurumlar değersizleştirilmeye, etkisizleştirmeye çalışılmaktadır. Üyelerine ve ülkeye karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden emek meslek örgütleri, her türlü baskı ve zor karşısında gerçeği söylemekten vazgeçmeyecektir. Bu gerekçelerle Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin kendi denetim mekanizmasının ötesinde somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyle etkisizleştirme ve suç isnat etme uygulamasını kabul etmiyor, açılan davanın bir an önce geri çekilmesini talep ediyor, 30 Kasım’da TTB Merkez Konseyi ile yan yana olacağımızı ifade ediyoruz.”

    SERKAN ER: “BU TÜR HUKUKSUZLUKLARA, KURALSIZLIKLARA HER DAİM KARŞI DURDUĞUMUZU BİR KEZ DAHA İFADE ETMEK İSTİYORUM”

    Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı Serkan Er, söz konusu davaya ilişkin şunları söyledi:

    “Biz sağlık meslek örgütleri olarak Türk Tabipler Birliği’nin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmiş olduk. Türkiye’de yaşadığımız hukuksuzlukları, yakın zamanda anayasa değişikliği ile ilgili tartışmaları yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bu tür hukuksuzluklara, kuralsızlıklara her daim karşı durduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türk Tabipleri Birliği davasında umarım istediğimiz gibi sonuç çıkar.”

    SEYİT ALİ KORKMAZ: “BİZLER, ‘KRAL ÇIPLAK’ DEMEKTEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ”

    TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyit Ali Korkmaz ise şu değerlendirmede bulundu:

    “Bizler de TMMOB olarak; Türk Tabipleri Birliği’nin her zaman yanında olduk, her zaman mücadelemiz aynı mücadeleydi. 30 kasımda verilecek kararın, hukuk çerçevesinde verilecek bir karar olmadığını, ısmarlama bir dava neticesinde verilecek cezalandırma, ‘bize biat etmeyeni cezalandırırız’ diyen bir karar olduğunu biliyoruz. O yüzden de bu karar verilmeden önce, şunu gönül rahatlığı ile elimizi vicdanımıza koyarak söyleyebiliyoruz ki; bu karar toplum nezdinde meşru bir karar değildir. Bu karar tıpkı TMMOB yöneticilerinin de yargılandığı Gezi Davası’nın kararları gibi ısmarlama bir davanın sonucu olarak ortaya çıkacaktır. Hukuksuzluğun, tek adam rejiminin meşru görüldüğü, toplumun taleplerinin, ihtiyaçlarının hiçe sayıldığı bir hükümet yapısının ürünü olarak ortaya çıkacaktır.

    Bizler, basın metninde söylendiği gibi 70 yıllık TTB, TMMOB; cumhuriyet tarihinin büyük bir bölümüne şahitlik etmiş bir meslek örgütleriyiz. Bizler toplumun vicdanını temsil eden, toplumun refahını temsil eden meslek örgütleriyiz. Bu yüzden buradan bir kez daha şunu söylemekten çekinmiyoruz; bizler, ‘kral çıplak’ demekten asla vazgeçmeyeceğiz, bu hukuksuzlukların da bir an önce durmasını, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir hukuk devleti olduğunun hatırlanmasını söylüyoruz.”

    İBRAHİM KARA: “ARKADAŞLARIMIZIN BU HAKSIZ YARGILANMA SÜREÇLERİNİN SONA ERMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELEN ÇABAYI GÖSTERECEĞİZ”

    KESK’e bağlı SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara da şunları dedi:

    “Sağlık çalışanlarının itibarsızlaştırılma sürecine ilişkin tek adamın hamleleri ile karşı karşıya kaldık ama toplum nezdinde bu itibarsızlaştırma politikaları karşılık bulmayınca bu sefer de iktidar, meslek örgütlerine yönelik saldırı girişiminde bulundu. Türk Tabipleri Birliği bir taraftan hekimlerin özlük haklarına, çalışma koşullarına ilişkin taleplerini dile getirirken; aynı zamanda da halkın sağlık hakkına ilişkin taleplerini de dile getiriyordu. Halkın sağlık hakkına erişiminin önündeki engellerin kaldırılması için de mücadele eden bir örgüt.

    Biz, her türlü faşist politikaların karşısında, iktidarın her tülü saldırgan girişimi karşısında bugün Türk Tabipleri Birliği’nin yöneticilerinin yanında olacağız. Yarın başka bir yerde mağdur olacak arkadaşlarımızın yanında olacağız. Dayanışmayı büyüteceğiz. Arkadaşlarımızın bu haksız yargılanma süreçlerinin sona ermesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.”

    MUHARREM BAYTEMÜR: “YARGININ BAĞIMSIZ KARAR ALABİLDİĞİNİN DEVAM ETTİĞİNİ GÖSTEREN ÖNEMLİ BİR DURUŞMADIR”

    Ankara Tabip Odası Başkamı Dr. Muharrem Baytemür ise şunları söyledi:

    “Demokratik ülkelerde meslek örgütleri güçlü yapıları, yetki ve sorumluluklarıyla dikkat çekerler. Bizim gibi otoriter yapının arttığı ülkelerde, meslek örgütleri yoğun baskı altına alınmış; 12 Eylül döneminde birçok yetki gasp edilmiştir. Ayrıca demokratik yapıya müdahalenin en yoğun olduğu dönem son 22 yıldır. Sadece TTB’ye değil diğer emek ve meslek örgütlerine yönelik yoğun bir yetki gaspı yaşanmıştır. Aslında demokratik ülkelerde olması gereken birlikte çalışmaktır. Meslektaşlarının ve halkın yanında olan TTB’nin somut gerekçe olmadan yargılanarak olumsuz bir karar çıkmasını beklemeyiz, istemeyiz. Yargının objektif ve bağımsız karar alabildiğinin devam ettiğini gösteren önemli bir duruşmadır.”

     

  • ANKARA’DA 285 TOPLU MADEN İHALESİNİN İPTALİ İÇİN AÇILAN DAVA BAŞLADI…AVUKAT ATAL: “BU DAVAYI KAYBEDECEĞİMİZİ DE BİLİYORUZ. TÜRKİYE YÜZYILINDA EMİR KOMUTA ZİNCİRİNDE HAREKET EDEN MAHKEMELER VAR”

     Haber: DİLAN KUTLU- Kamera: ÜNAL AYDIN 

    Sivil toplum örgütleri ve çevre derneklerinin 285 toplu maden ihalesinin iptali için açtığı davanın duruşması, Ankara 13. İdare Mahkemesi’nde başladı. Duruşma öncesi açıklama yapan Avukat Hakkı İsmail Atal, “Bugün biz Türkiye’nin halk sağlığını yok eden bizleri koşar adım felakete doğru götüren başta sömürgeci İngiliz, Kanadalı, Amerikan altın madeni şirketleri olmak üzere bunlara karşı sesimizi yükseltmek için buradayız. Biz burada bu davayı biraz sonra kaybedeceğimizi de biliyoruz. Çünkü buradaki mahkemeler emir ve komuta altında. Bağımsız yargı yoktur. Yeni Türkiye yüzyılında sadece emir ve komuta zincirinde hareket eden mahkemeler var. Bakanlığa karşı açılan davalarda öylesine otomatiğe bağlamışlar ki ret kararlarını. Dilekçelerimizi dahi okumuyorlar” dedi.

    Türkiye’nin dört bir yanında yürütülen maden faaliyetlerine karşın sivil toplum örgütleri ve çevre derneklerinin 285 yeni maden sahası ilahesine karşı Ankara 13. İdare Mahkemesi’nde açtığı davanın duruşması bugün yapıldı.

    Duruşma öncesi çevre derneklerinden avukatlar bir araya geldi. Akbelen’de ağaç kesimine karşı mücadele yürüten bölge halkının avukatı İsmail Hakkı Atal da basın açıklaması yaptı. Davaya, Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve Cerrahtepe avukatlarından Bedrettin Kalın, Fatsa Doğa ve Çevre Derneği Hukuk Komisyonu Başkanı Nur Hilal Gündüz, Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı avukat Eralp Atabek de katıldı.

    BU DAVAYI KAYBEDECEĞİMİZİ BİLİYORUZ”

    Atal, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “Bu toplu maden ihaleleri ile ilgili açtığımız yedinci dava. Şu anda Türkiye’de maden kıyımı var. Cumhuriyet kurulduktan sonra 1923 ile 2002 arasında toplam verilen maden ruhsat sayısı 1186 iken 2008 ile 2023 arasında 15 yılda verilen maden ruhsat sayısı 386 bin. Bugün her evde grip gibi kanser var. çünkü bu madenler başta siyanürlü altın madenleri olmak üzere toprağımızı, havamızı, suyumuzu zehirliyorlar. Türkiye koşar adım AKP iktidarında ölüme doğru gidiyor.

    Bugün biz Türkiye’nin halk sağlığını yok eden bizleri koşar adım felakete doğru götüren başta sömürgeci İngiliz, Kanadalı, Amerikan altın madeni şirketleri olmak üzere bunlara karşı sesimizi yükseltmek için buradayız. Biz burada bu davayı biraz sonra kaybedeceğimizi de biliyoruz. Çünkü buradaki mahkemeler emir ve komuta altında. Bağımsız yargı yoktur. Yeni Türkiye yüzyılında sadece emir ve komuta zincirinde hareket eden mahkemeler var. Bakanlığa karşı açılan davalarda öylesine otomatiğe bağlamışlar ki ret kararlarını. Dilekçelerimizi dahi okumuyorlar.”

     

  • BODRUM’DA STRATONIKEIA GÖRSEL SANATLAR VE ŞİİR SERGİSİ

    BODRUM’DA STRATONIKEIA GÖRSEL SANATLAR VE ŞİİR SERGİSİ

    Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Bodrum Belediyesi iş birliğinde Stratonikeia Görsel Sanatlar ve Şiir Sergisi gerçekleşti.

    Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Bodrum Belediyesi iş birliğinde 27 Kasım Pazartesi günü saat 17.00’de açılışı yapılan Stratonikeia Görsel Sanatlar ve Şiir Sergisi, Bodrum Belediyesi Herodot Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Açılışa Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Belediyesi Meclis Üyesi Genel Koordinatör Emel Çakaloğlu, Başkan Yardımcısı Turgay Kaya, CHP Bodrum İlçe Başkanı Tuna Işın ile Muğla Sanatseverler Derneği Başkanı Sadettin Özbek katıldı.

    3 Aralık Pazar gününe kadar devam edecek olan sergide, 80 farklı sanatçının Stratonikeia temalı eserleri ile Şair- Yazar Hamdi Topçuoğlu’nun şiirleri sergileniyor. Stratonikeia Görsel Sanatlar ve Şiir Sergisi Semra Gönül’ün küratörlüğünde Sadettin Özbek ve Nail Ongun’un sunumuyla sanatseverlerle buluşuyor.

    Binlerce yılda çok önemli medeniyetlerin bu topraklara çok büyük izler bıraktığını söyleyerek sözlerine başlayan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, “Biz bu medeniyetleri gelecek nesillere hatta şu anda Bodrum’da ve Muğla bölgesinde yaşayan bütün sakinlere anlatmak zorundayız. Bu dağlarda gezen insanların bastığı her yerde bir iz vardır ve her kazmayı vurduğunuzda, her kepçeyi çalıştırdığınızda bilin ki bunlardan bazılarını tahrip ediyorsunuzdur” dedi.

    Başkan Aras, “Sanat öyle bir şey ki insan ruhunu inceltir sanat insana farklı bir bakış açısı, bir pencere katar. Sanatla yoğrulan nesiller kadına şiddete kesinlikle meyletmez. Çocuk istismarına meyletmez, doğayı tahrip etmez” diyerek sanatın öneminde değinirken sanata katkı koyan herkese teşekkür etti.

  • TARSUS BELEDİYESİ EKİPLERİ, YOĞUN YAĞIŞ SONRASI OLUMSUZLARI GİDERİYOR

    TARSUS BELEDİYESİ EKİPLERİ, YOĞUN YAĞIŞ SONRASI OLUMSUZLARI GİDERİYOR

    Tarsus Belediyesi ekipleri, ilçede etkili olan aşırı yağışlar nedeniyle meydana gelen taşkın ve su baskını sonrası yaşanan olumsuzlukları gidermek üzere çalışmalarına devam ediyor.

    Bu kapsamda Killik Mevki, Dedeler, Çavuşlu, Kırıt ve Çakırlı Mahalleleri’nde bozulan yolların bakımı yapıldı. Fen İşleri Müdürlüğü, Temizlik İşleri Müdürlüğü ve Park Bahçeler Müdürlüğü ekipleri ihtiyaç duyulan noktalarda anlık müdahalelerde bulundu.

    “HER KOŞULDA HALKIMIZIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan yapılan çalışmalarla ilgili olarak, “Şiddetli yağış sonrası ekiplerimiz anlık müdahale gerçekleştirerek mahallelerimizde devrilen ağaçları kaldırdı, yolda yaşanan kaymalar ve bozulmalar düzeltildi. Her koşulda halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

     

  • RAHMİ AŞKIN TÜRELİ’DEN TORBA KANUN TEPKİSİ: “PARLAMENTONUN VAR OLAN YETKİLERİ CUMHURBAŞKANINA DEVREDİLİYOR”

    RAHMİ AŞKIN TÜRELİ’DEN TORBA KANUN TEPKİSİ: “PARLAMENTONUN VAR OLAN YETKİLERİ CUMHURBAŞKANINA DEVREDİLİYOR”

    AKP’nin hazırladığı 80 maddelik torba kanun teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, kanun teklifinde cumhurbaşkanının yetkilerini genişleyen maddeleri eleştirerek “Parlamentonun var olan yetkileri Cumhurbaşkanına devrediliyor. Bu torba kanunun adını isterseniz şöyle koyalım, Cumhurbaşkanına Verilen Yetkilerin Artırılması Hakkında Teklif Edilen Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun diyelim. Bu anayasaya aykırı, düzeltilmesini talep ediyoruz. Meclis’in var olan yetkilerini Meclis kullansın. Anayasada karşılığı yok” dedi.

    AKP’nin 24 Kasım Cuma günü TBMM’ye sunduğu 80 maddelik torba kanun teklifi, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bugün görüşülmeye başlandı. Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nde ekonomi ile ilgili önemli düzenlemeler içeriyor. Çalışan emeklilere de 5 bin TL verilmesine ilişkin düzenleme de bu teklifte yer alıyor.

    CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, komisyonda görüşmeler başlarken usul üzerine söz alarak şunları söyledi:

    “PARLAMENTONUN VAR OLAN YETKİLERİ CUMHURBAŞKANINA DEVREDİLİYOR”

    “Torba kanun formatında bunları görüşmeyelim diye konuşmuştuk, bu verimli bir görüşme sistematiği değil. Birbiri ile ilgisi olmayan bir takım koruların illa içinde mali hükümler içeriyor diye Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelmesinin bir anlamı yok. Burada denizcilik var, ilçe seçim kurulları var… Böyle bir görüşme verimli bir görüşme değil. Baktığımız zaman Cumhurbaşkanına verilen yetkiler artırılıyor. Kanunla 2023 sonunda bitecek düzenlemeler 2028’e uzatılmış. 5 yıl artırmışsınız, 5 yıl sonrası için Cumhurbaşkanı yetkisi artırılıyor. Anayasaya göre böyle bir yetkisi yok. Parlamentonun var olan yetkileri Cumhurbaşkanına devrediliyor. Bu torba kanunun adını isterseniz şöyle koyalım, Cumhurbaşkanına Verilen Yetkilerin Artırılması Hakkında Teklif Edilen Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun diyelim. Bu anayasaya aykırı, düzeltilmesini talep ediyoruz. Meclis’in var olan yetkilerini Meclis kullansın. Anayasada karşılığı yok, anayasanın hangi maddesinde varsa söyleyin konuşalım bunu. Buradaki yetkiler yarın tartışmalı olur, buradan AYM’ye gider ve AYM’den döner. Böyle verimsiz bir çalışma sistematiği olmaz. Cumhurbaşkanının Anayasa 73’te kendisine tanınan yetkileri var bunlar anayasa uygun, onun dışındakiler anaysaya değildir.”

     

  • ADANA BÜYÜKŞEHİR’DEN 573 ARI YETİŞTİRİCİSİNE ÇİFT KATLI KOVAN VE ARI KEKİ

    ADANA BÜYÜKŞEHİR’DEN 573 ARI YETİŞTİRİCİSİNE ÇİFT KATLI KOVAN VE ARI KEKİ

    Adana Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınmaya destek çalışmaları kapsamında 573 arı yetiştiricisine, bin 146 adet ikili kovan ve 11 bin 460 kg arı keki (arı beslenme ürünü) dağıttı. 

    Dağıtım törenine, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adana Arı Yetişticileri Birliği Başkanı Yunus Yalçınkaya, bal üreticileri ve Adanalılar katıldı.

    ADANA, BAL ÜRETİMİNDE TÜRKİYE İKİNCİSİ

    Kovan başına en çok verim ve en çok bal üretimi sıralamasında Adana’nın Türkiye’de ikinci sırada olduğunu belirten Başkan Zeydan Karalar, arıcılığın geliştirilmesi ve bal üretiminin artırılması için çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

    Başkan Zeydan Karalar, “Bal çok sağlıklı bir besin. Bu işin ne kadar zahmetli bir iş olduğunu da biliyorum. Bal üreticileri aylarca evlerinden uzak kalarak, karda-kışta, yoğun emek harcayarak ürettikleri balı, sahte bal üretimi yapanlar nedeniyle, hakkaniyetle satamıyor. Sahte bal üretimi mutlaka engellenmeli. Adana Büyükşehir Belediyesi olarak arı yetiştiricisini, bal üreticisini unutmuyoruz. Üretim yapan çiftçilerimizi de unutmuyoruz. 3 milyonun üzerinde çilek fidesi dağıttık, domates, harnup, ceviz, badem fide ve fidanları dağıttık, çiftçilerimize yem desteği de verdik. Tarımı, hayvancılığı, üretimi destekleyen çok işe imza attık. Bal üreticilerimizi kutluyorum. Çetin şartlarda çalışıp üretim yapıyorlar. İnsanların bala ihtiyacı var ve bu üretimi yapan hemşehrilerimi yürekten kutluyorum. Bal üreticilerine desteğimiz sürecek” dedi

    “HEMŞEHRİLERİME HİZMET ETMEKTEN BÜYÜK MUTLULUK DUYUYORUM”

    Başkan Zeydan Karalar, Adana Büyükşehir Belediyesi’ni çok kötü şartlarda devraldıklarını, gelir gider dengesini düzelttiklerini, borcu gelirin 4 katı olan belediyeyi, 2024 bütçesi itibariyle geliri borcun 4 katı hale getirerek, şehrin önünü açtıklarını, üstelik bunu 2 yıl süren pandemiye ve depreme rağmen yaptıklarını anlattı.

    Başkan Zeydan Karalar, kente yapılan hizmetlerden bazı örnekler verdiği konuşmasında, kısa süre sonra yapılacak açılışlarla ilgili bilgilendirme de yaptı.

    Gelecek dönem Adana’yı çok güzel başka hizmetlerin beklediğini belirten Başkan Zeydan Karalar, Adanalılara hizmet etmekten büyük mutluluk duyduğunu kaydetti.

     

  • ESKİŞEHİR’DE SU KARDEŞLİĞİ TOPLANTISI

    ESKİŞEHİR’DE SU KARDEŞLİĞİ TOPLANTISI

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’nün ev sahipliğinde, ‘Belediye Su Kardeşliği’ protokolleri kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Mersin Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi yetkilileri ve Türkiye Belediyeler Birliği temsilcisinin katılımıyla toplantı düzenlendi.

    Eskişehir ile Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlükleri arasında 5-6 Aralık 2022 tarihinde imzalanan “Su Kardeşliği” protokolü çerçevesinde düzenlenen toplantıda, su kayıplarının azaltılmasına yönelik çalışmalarda (hidrolik modellerin kullanılması, izole alt bölgeler ve basınç yönetim alanların oluşturulması, aktif sızıntı kontrolü, abone yönetim sistemlerinin kullanılması, izinsiz kullanımların önlenmesi, uzaktan kontrol ve müdahale sistemlerinin kullanılması, altyapı iyileştirme ihtiyaçlarının tespiti vb.) bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunuldu.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan ESKİ Genel Müdürü Oğuzhan Özen, “31 Ocak 2023 tarihinde ilan edilen Ulusal Su Verimliliği Seferberliği sürecinde, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından su kayıplarının kontrolü için belediyeler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımı sağlanması amacı ile su kardeşliği projesi başlatılmış, idaremiz Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) ile eşleşmiştir. Türkiye’de su kayıp ve kaçak oranının oldukça yüksek olduğu günümüzde SUKİ’ler olarak yaptığımız yatırımlarla, su kayıp kaçak oranını daha az seviyelere çekmek en büyük hedefimizdir” dedi.

    Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürü İrfan Korkmaz ve Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Su Kalitesi Daire Başkanı Mahir Özcan’ın konuşmalarının ardından sunumlara geçildi.

    Katılımcılar, ESKİ’nin iyi uygulama örnekleri arasında yer alan, SCADA Merkezi ve Elektronik Kartlı Sayaç İmalat Tesisinde incelemelerde bulundu.