Blog

  • ULAŞ KARASU, BAKAN URALOĞLU’NA BÜROKRATLARIYLA İLGİLİ İDDİALARI SORDU: “YOLSUZLUK İDDİALARIYLA İLGİLİ HERHANGİ BİR İNCELEME VE SORUŞTURMA YAPILMIŞ MIDIR?”

    ULAŞ KARASU, BAKAN URALOĞLU’NA BÜROKRATLARIYLA İLGİLİ İDDİALARI SORDU: “YOLSUZLUK İDDİALARIYLA İLGİLİ HERHANGİ BİR İNCELEME VE SORUŞTURMA YAPILMIŞ MIDIR?”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdür Yardımcısı Murat Gül ve DHMİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Ayfer Kara ile ilgili yolsuzluk iddialarını soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’na ““Gül ve Kara’nın ev sahibi olmasına ilişkin basına da yansıyan DHMİ içinde de konuşulan söz konusu iddialar doğru mudur? Söz konusu kişiler ile ilgili iddiaların ortaya çıkmasının ardından bu kişiler hakkında bakanlığınızda herhangi bir inceleme/soruşturma yapılmış mıdır? Yapılmış ise sonuçları nelerdir” diye sordu.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Gölge Kabine Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Ulaş Karasu, DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Murat Gül ve DHMİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Ayfer Kara ile ilgili iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Karasu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Ural Köroğlu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde şunları kaydetti:

     “DHMİ ile iş yapan ve Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) ihaleleri alan YDA adlı şirketle yakın ilişkileri olduğu ve aynı şirketin DHMİ müteahhidi olduğu Ankara’daki lüks bir siteden ev sahibi olduğu belirtilen DHMİ KÖİ Dairesi Başkanlığı’nı ve danışmanlığınızı yapan Murat GÜL, 24.11.2023 tarihinde DHMİ Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanmıştır. Aynı siteden DHMİ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Ayfer Kara’nın da ev sahibi olduğu öne sürülmektedir.

     YDA firmasının Dalaman Havalimanı’nın işletmecisi olduğu ve YDA’nın 2017 yılında 150 bin metrekare üzerinden yapılan ve teslim alınan havalimanı terminal binasında kiraya tabi alanın 6 yıl sonra ‘bir anda 25 bin metrekare küçüldüğü’ ve YDA’nın da 25 yıl boyunca işleteceği bu havalimanına 25 bin metrekare eksik kira ödemesi yapacağı belirtilmektedir. Sözleşme şartlarına göre havalimanı işletmecisi YDA’nın, DHMİ tarifesindeki arazi ücretinin yüzde 50’sini de ödemekle mükellef olmasına karşın, bu genel kuralı deldiği ve bu firmaya arazi kirası payının yüzde 50’den alt birim olan yüzde 20’ye düşürüldüğü, bu kararda da Kara’nın başkanlığını yaptığı Strateji Geliştirme Dairesi’nin imzasının olduğu belirtilmektedir.”

     “GÖREVLERİ KAMUNUN HAKLARINI SAVUNMAK OLAN BU BÜROKRATLARIN BU TÜR YOLSUZLUK İDDİALARIYLA ANILMASI ETİK OLARAK DOĞRU MUDUR”

     Ulaş Karasu, Bakan Uraloğlu’na şu soruları yöneltti:

     “Gül ve Kara’nın ev sahibi olmasına ilişkin basına da yansıyan DHMİ içinde de konuşulan söz konusu iddialar doğru mudur? Söz konusu kişiler ile ilgili iddiaların ortaya çıkmasının ardından bu kişiler hakkında bakanlığınızda herhangi bir inceleme/soruşturma yapılmış mıdır? Yapılmış ise sonuçları nelerdir?

     -Görevleri kamunun haklarını savunmak olan bu bürokratların bu tür yolsuzluk iddialarıyla anılması etik olarak doğru mudur? Adları kamudan değil, bir müteahhit firma ile anılan söz konusu kişilerin tarafsız olması nasıl beklenmektedir?

     -Murat Gül hakkındaki iddialara karşın, DHMİ Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanma yeterliliğine sahip midir? Hangi kriterler göz önünde tutularak ataması yapılmıştır? Gül, hala Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri Anonim Şirketi’nin (HEAŞ) de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta mıdır? Yapmakta ise bu kurumdan veya başka kamu kurumlarından maaş almayı sürdürmekte midir?

     -Dalaman Terminali’nin ‘aniden’ 25 bin m2 küçülmesiyle ilgili bakanlığınız ne zaman hangi koşullarda bilgi sahibi olmuştur? Küçülmenin ve firmanın arazi kira payının düşürülmesinin hukuki dayanağı nedir? Bu konuyla ilgili olarak kurum içinde Strateji Geliştirme Dairesi’nin dışında başka bir birimden görüş alınmış mıdır?

     -Gül’ün ataması ‘terminalin küçülmesi’ ve ilgili firmanın arazi kira payının düşürülmesinin sonra gerçekleşmiştir? Bu konu bakanlığınızda araştırma, inceleme veya soruşturmaya konu olmuş mıdır? Olacak mıdır?

     -Hukuksuz atama ve ilgili iddialarla ilgili olarak Hukuk Müşavirliğinizin görüşü nedir?

     -Dalaman Havalimanı Terminali’nin sözleşmesine göre, sözleşme bitimine kadar geçecek olan 25 yılda her bir yıl ayrı ayrı gösterilmek üzere kiraya tabi ‘küçülme’ye ödenmesi gereken tutar nedir? Oluşacak ‘kamu zararı’ kim ya da kimler sorumlu olacaktır?”

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

  • EMEKLİLER, MAAŞLARININ AZLIĞINI ÖDEYEMEDİKLERİ FATURALARINI YAKARAK PROTESTO ETTİ… “EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI AÇLIK SINIRI ÜSTÜNDE OLMALIDIR”

    2021 Tüm Emekliler Sendikası üyeleri, bugün Ankara’da emekli maaşlarının azlığını ve hükümetin hazırladığı 2024 bütçesini, ödeyemedikleri faturaları yakarak protesto etti. Geçinemediklerini ifade eden emekliler, “En düşük emekli maaşı insanca yaşayacağımız bir seviyede, açlık sınırı üstünde olmalıdır. Emeklilere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört ikramiye ödensin” taleplerini dile getirdi. Emekliler adına açıklama yapan sendika üyesi Tülay Bağış, “2024 bütçesinde de biz emeklilerin ‘insanca yaşamak istiyoruz’ haykırışlarımızın karşılığı yok. Yani bu bütçede sosyal devlet yok. Emekçiler, emekliler, küçük üreticiler, işsizler sonuçta halk yok. Bu bütçede var olan uluslararası sermayenin temsilcilerinin ve beşli çetelerin Mehmet Şimşek eliyle uygulatacakları en vahşi haliyle neoliberal politikalar var” dedi.

    2021 Tüm Emekliler Sendikası üyeleri, geçinemediklerini duyurmak için bugün Ulus Meydanı’nda eylem yaptı. Maşlarının azlığını ödeyemedikleri faturalarını yakarak protesto eden emekliler , “insanca yaşamak istiyoruz” sloganları attı. CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül de emeklilerin eylemine katılarak destek verdi.

    Ankara şubeleri adına sendika üyesi Tülay Bağış yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:

    “21 yıllık AKP iktidarının daha önce hazırladığı bütçeleri gibi 2024 bütçeleri de saraydaki bir grup tuzu kuru danışman tarafından emeklileri, emekçileri, yoksulları küçük üreticileri yok sayan biz halkı işsizliğe, açlığa, yoksulluğa terk eden, temsilcilerin görüşüne başvurmadan hazırlanan bir belgedir. Daha önce hazırladıkları bütçelerde olduğu gibi 2024 bütçesinde de biz emeklilerin insanca yaşamak istiyoruz haykırışlarımızın karşılığı yok. Yani bu bütçede sosyal devlet yok. Emekçiler, emekliler, küçük üreticiler, işsizler sonuçta halk yok. Bu bütçede var olan uluslararası sermayenin temsilcilerinin ve beşli çetelerin Mehmet Şimşek eliyle uygulatacakları en vahşi haliyle neoliberal politikalar var. Bu mutlu azınlığa bütçenin tüm kaynakları kullanılmaktadır.

    Daha önceki bütçelerde de olduğu gibi 2024 merkezi hükümet bütçesinde de bizim payımıza düşen bütçe gelirleri çok olandan çok, az olandan az alınması şeklindeyken bütçe gelirlerinin büyük bir çoğunluğu dolaylı vergilerden yani iğneden ipliğe yapılacak zamlarla çalışan emeklilerin sırtına yüklenecektir. Son aylarda görüldüğü gibi, yıl içinde iki kez olarak ödediğimiz MTV gibi vergilerin yılda dört kez ödeme zorunluluğu getirilmesinin yaşanması, gelecek yeni yıl veya yerel seçimler sonucu bizlerin neyle karşı karşıya kalacağımızın belirtisi olarak görmek mümkündür. Bütçe gelirlerini büyük oranda dolaylı vergilerden sağladıkları için bu sebeple sürekli olarak başta akaryakıt, elektrik, doğal gaz olmak üzere tüm temel tüketim ürünlerine sürekli zam yaparak bütçe açığını zenginlerin değil, halkın sırtından kazandırılmaya başlanmıştır.

    AKP iktidarının 21 yıllık karnesi bizi hiç yanıltmıyor. 2024 bütçesinde de yokuz. Kendi yanlış ekonomik politikalarının sonucu olarak derinleşen ve artık saklanamayan ağır ekonomik krizin faturasının bize kesilmesi ile yoksulluk sınırından sonra açlık sınırı altına itilen biz emekliler 2024 bütçesi ile daha da yoksullaştırılmak isteniyoruz, yeter artık, yeter, yeter.”

    Emekliler taleplerini ise şöyle açıkladı:

    “MAAŞLARIMIZ AÇLIK SINIRI ÜSTÜNDE OLMALIDIR”

    “En düşük emekli maaşı insanca yaşayacağımız bir seviyede, açlık sınırı üstünde olmalıdır. Emeklilere Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında olmak üzere yılda dört ikramiye ödensin. İkramiyeler dul ve yetim maaşı alanlara da aldıkları maaş oranı kadar değil, tam ödensin. Temel gıda maddeleri ile elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarına yapılan yüksek oranlı zamlar nedeniyle düşen satın alma gücümüzde meydana gelen kaybın telafisi için seyyanen derhal zam yapılsın.

    Emekli maaşlarının iktidarlar tarafından tek taraflı belirlenmesi yerine anayasa da gerekli düzenlemenin uluslararası tüm metinlerde geçtiği gibi, herkes sendika kurabilir şeklinde düzenlenmesi ve ardından TBMM de emekli sendikaları statü yasasının çıkarılarak bizlerle toplu sözleşme masasında belirlenmesini istiyoruz.

    ‘EMEKLİ SENDİKALARI STATÜ YASASI’ DERHAL ÇIKARILMALI”

    İlgili yasalarda gerekli değişiklikler yapılarak ‘Emekli sendikaları statü yasası’ derhal çıkarılmalıdır. Gerçek bir intibak Yasası derhal çıkarılarak 2000 öncesi ve 2000 sonrası emekliler arasındaki maaş eşitsizliği giderilsin. Emekli maaşlarından yapılan muayene, ilaç vs. tüm sağlık kesintilere son verilsin. Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın. Emekli maaşlarının yatırıldığı kamu veya özel bankalar, maaş promosyonlarını günün koşullarına göre değerlendirmeli. Her 6 ayda bir maaş artışına göre promosyonların tekrar güncellenmesi gereklidir.”

  • KUMLUCA BELEDİYE BAŞKANI KÖLEOĞLU’NDAN ÜCRETSİZ KEK VE ÇAY İKRAMI

    KUMLUCA BELEDİYE BAŞKANI KÖLEOĞLU’NDAN ÜCRETSİZ KEK VE ÇAY İKRAMI

    Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, Meydan Kafede her pazartesi saat 12.30’da gerçekleşecek ücretsiz 1 kek – 1 çay ikramını 65 yaş üstü vatandaşların hizmetine sundu. Vatandaşlar kek ve çay ikramına yoğun katılım gösterdi.

    1 kek – 1 çay ikramı alan vatandaşlar, kek ve çay hizmetinden çok memnun kaldılar. Hizmetlerinden dolayı Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu’na teşekkür ettiler.

    İkramdan yararlanan 65 yaş üstü vatandaşlarla bir araya gelerek onlarla sohbet eden Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, şunları söyledi:

    “Bugün Cumhuriyet Meydanımızdayız, kafelerimizdeyiz. Yaşlılarımız bizim başımızın tacıdır. Bunu gösterebilmek ve onlara sahip çıkabilmek için özellikle Türkiye’nin ekonomik koşullarında zorluklara Kumluca olarak katkı koyabilmek için güzel bir yeniliğe imza attık. Yaşlılarımız bizim başımızın tacıdır. 65 yaş üstü tüm Kumlucalı vatandaşlarımıza Cumhuriyet Meydanımızda pazartesi günleri 12.30da bir çay bir de Kumluca’mızın bütün bahçelerinden toplamış olduğumuz sağlıklı gıdalardan, meyvelerden Aşevimizde oluşturduğumuz çok güzel bir kek ikramı hazırladık. Çayımızın yanında bir de kekimizi ikram ediyoruz ve onlara sahip çıktığımızı onlarla beraber bu zorluklarla mücadele edeceğimizi göstermeye çalışıyoruz. Tüm vatandaşlarımıza afiyet olsun. Büyük ailemiz bizim başımızın tacıdır. Büyüklerimize sahip çıkmaya her daim devam edeceğiz.”

  • EFELER’İN ZEYTİNLERİ İÇİN HASAT ZAMANI

    EFELER’İN ZEYTİNLERİ İÇİN HASAT ZAMANI

    Efeler Belediyesi sorumluluk alanındaki park, bahçe ve yeşil alanlarda yetişen zeytinlerin hasadına başladı.

    Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, hayata geçirdiği tarımsal projeler ile kentin bereketli topraklarının sunduğu lezzetleri vatandaşın sofrasına ulaştırmaya devam ediyor. Zeytin hasadı sezonunun başlamasıyla belediyenin park ve bahçeler müdürlüğü ekipleri kolları sıvadı.

    Kozalaklı Mahallesi’ndeki belediye arazisinde zeytin toplama çalışmasına başlayan ekipler, Efeler Belediyesi’nin görev ve sorumluluk alanında bulunan sokaklar, parklar ve yeşil alanlardaki ağaçlardan zeytin toplamaya devam edecek. Elde edilen mahsul, yüzde 100 Kadın Emeği Tarımsal Ürün Fabrikası’nda işlenip zeytinyağı olarak Efe Bakkal raflarında yerini alacak.

    “HEM TELEF OLMUYOR HEM DE DEĞER KAZANIYOR”

    Konuyla ilgili konuşan Efeler Belediye Başkanı Atay, “Belediyemizin görev alanındaki zeytin ağaçlarının mahsullerini topluyoruz. Hem bu ağaçlarımızın meyveleri dökülüp telef olmuyor hem de Efeler’imizin zeytinlerinden ürettiğimiz zeytinyağını vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. Zeytinyağımızı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Girne Mahallesi ve Adnan Menderes Bulvarı’ndaki Menderes Park’ta hizmet veren Efe Bakkallarımızda vatandaşlarımızın tüketimine sunacağız” dedi.

     

  • KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANI CEMİL TUGAY: “SEVGİ VARSA ENGEL YOK”

    KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANI CEMİL TUGAY: “SEVGİ VARSA ENGEL YOK”

    Karşıyaka Belediyesi, engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını destekleyen projelerine devam ediyor. İzmir’de ilçe belediyeleri arasında tek olan ‘Kısa Süreli Engelli Dinlenme Merkezi’nde engelli bireylere uzmanlar tarafından özel eğitim programı uygulanırken, ailelere de sosyal ve psikolojik destekler sunuluyor.

    İnsan odaklı sosyal projeleriyle fark yaratan Karşıyaka Belediyesi, yerel yönetimler arasında İzmir’de tek olan ‘Kısa Süreli Engelli Dinlenme Merkezi’ ile özel gereksinimli çocuk ve gençlerin yaşamına ışık oluyor. 6-40 yaş arasındaki engelli vatandaşlara hizmet verilen merkezde özel eğitim programlarıyla engelli bireylerin zihinsel, fiziksel ve sosyal becerilerinin gelişmesi sağlanırken, aileler için de destek programları uygulanıyor.
    Bünyesinde çocuk gelişimi uzmanı, el sanatları öğretmeni ve psikolog gibi hizmetler bulunan merkezde engelli bireyler ile ailelerinin toplumsal hayata katılmaları ve ailelerin rehabilitasyonu adına grup eğitimleriyle psikolojik destek sağlanıyor. Eğitimler sosyolog – aile danışmanı eşliğinde küçük gruplar halinde gerçekleşiyor.

    SORUNLARI KISA SÜREDE ÇÖZÜLÜYOR

    Bakım yükünün daha çok annelerin üzerinde olduğunu vurgulayan Psikodramatist Aile Danışmanı Elif Özdek yaptığı grup çalışmalarıyla tükenmişliklerine karşı anneleri güçlendirmeyi hedeflediklerini belirterek, “Grup eğitimleriyle aileleri ortak bir paydada buluşturmayı ve hızlı bir iyileşme süreci elde etmeyi planlıyoruz. Temel ihtiyaçlarını kendi başlarına karşılamakta zorlanan çocuklara anneleri eşlik ediyor. Çocukların derste olduğu saatler anneler için sosyalleşme zamanı. Anneleri hem sosyal ve duygusal anlamda destekliyor hem de psikodrama grup çalışmaları yapıyoruz. Katılımcılar psikodrama sahnesine, iletişimde yaşadıkları sorunlardan gelecek hedeflerine kadar, çalışmak istedikleri her türlü konuyu taşıyabiliyorlar. Doğaçlamalar, bireysel oyunlar, grup oyunları, çalışmaları yapıyoruz. Amacımız onların yaşam doyumları arttırmak, güven ortamında bir arada olmak. Neşe ve kahkahayla birlikte çalışmak hepimize iyi geliyor” diye konuştu.

    “DUYGULARI DIŞA VURABİLİYORUZ”

    Kısa Süreli Engelli Dinlenme Merkezinde psikodrama eğitimine katılan Aslı Taşar, “Benim çocuğum grup etkinliklerinde başarılı değildi. 5 senedir buraya eğitime geliyoruz kızımda büyük gelişmeler oldu grup çalışmalarına katılmaya başladı. Biz annelere de yapılan Psikodrama etkinliği bizlere çok büyük katkı sağladı. İçimizdeki bastırılmış duyguları bu etkinlik sayesinde dışa vurabiliyoruz” dedi.

    Sosyal destekten duydukları memnuniyeti ifade eden Muzaffer Mızrak, “Biz anneler olarak bu çalışma sayesinde eğleniyoruz gülüyoruz. Sosyal hayatın içine giriyoruz. Merkez bizim için çok değerli bizlere ve çocuklarımıza çok büyük katkı sunuyor” ifadelerini kullandı.

    Nejla Kostak ise “Çocuklarımız arkadaşlık ortamını burada yaşıyor. Biz de aileler olarak dostluk kuruyoruz. Psikodrama dersi ile duygularımızı aktarıyor, en önemlisi de çok eğleniyoruz” diye konuştu.

    “YURTTAŞLARIMIZA ADİL BİR YAŞAM SUNMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

    Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay “Engelli bireylerin toplumsal hayata daha etkin katılımını sağlamak için çalışıyor, aynı zamanda ailelere psikolojik ve sosyal destek sağlıyoruz. Merkezimizde uzman kadromuzla engelli bireyler için özel eğitim programı uyguluyoruz. Eğitimlere katılan çocuklarımız özbakım becerileri kazanıyor, kitap okuyor, arkadaş edinerek sosyalleşiyor ve kendi başlarına yolculuk edebiliyor. Aileler de onlar için hazırlanan etkinliklere katılabiliyor, eğitim programlarından faydalanabiliyor. En büyük hedefimiz Karşıyaka’mızda daha erişilebilir, sürdürülebilir bir hayat oluşturmak. Tüm yurttaşlarımıza eşit ve adil bir yaşam sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz. Hayat engel tanımaz; hayalleri, umutları hiçbir şey durduramaz. Engelsiz bir dünya mümkün” dedi.

     

  • MANAVGAT BELEDİYE BAŞKANI SÖZEN’DEN BAŞPEHLİVAN SERHAT GÖKMEN’E ÖDÜL

    MANAVGAT BELEDİYE BAŞKANI SÖZEN’DEN BAŞPEHLİVAN SERHAT GÖKMEN’E ÖDÜL

    Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu’nun 2023 yılında ilk defa hayata geçirdiği CW Enerji Yağlı Güreş Ligi’ni 3. olarak bitiren “Örümcek Adam” lakaplı Manavgat Belediyesi’nin başpehlivanı Serhat Gökmen’i makamında ağırlayarak güreşlerde gösterdiği başarılardan dolayı 5 tam altın ile ödüllendirdi.

    Başpehlivan Serhat Gökmen’in ödül töreninde Manavgat Belediyesi’nin Yağlı Güreş Koordinatörü Abdullah Seçim de yer aldı. Başkan Şükrü Sözen, 2023 yılı CW Enerji Yağlı Güreş Ligi’nde başarılar ve şampiyonluklar elde eden Serhat Gökmen’i büyük bir nezaketle ağırladı. Başpehlivan Serhat Gökmen, yağlı güreş liginde Manavgat 10. Yağlı Pehlivan Güreşlerinde 2. olurken, Bursa Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği 15. Softaoğlu Mehmed Pehlivan Yağlı Güreşlerinde Orhan Okulu’yu mağlup ederek şampiyon oldu. Başarılarını tüm güreş organizasyonlarında sürdüren Örümcek Adam, Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Aybastı Yağlı Güreşlerinde ise 3’üncülük alırken, Gaziantep Şahinbey Belediyesinin düzenlediği güreşte de kürsü yaptı.

    Serhat Gökmen, Manavgat Belediyesi’nin adını şampiyonluk kürsüsünde duyurmanın kendisine büyük bir mutluluk verdiğini belirterek, spora ve sporcuya her zaman destek olan Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’e ata sporuna verdiği katkılardan ve desteklerden dolayı teşekkür etti.

    Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, başpehlivan Serhat Gökmen’in CW Enerji Yağlı Güreş Ligi’ni başarıyla bitirmesinden dolayı gurur duyduğunu söyledi.

    Başkan Şükrü Sözen, “Başpehlivanımız Serhat Gökmen, azmi, disiplini, çalışkanlığı ve sporcu kişiliğiyle ata sporumuzun örnek pehlivanları arasında yer alıyor. Katıldığı tüm müsabakalarda Manavgat’ımızı en iyi şekilde temsil ederek bizlerin göğsünü kabarttı. Bizler de başpehlivanımızın başarısını takdir etmek amacıyla bir ödül takdim ettik. Kendisine spor hayatında başarılar diliyorum. Emeği geçen antrenörlerimize de ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

     

     

     

  • BAYRAKLI BELEDİYESİ SOSYAL TESİSLERİNDE KIŞ DÖNEMİ

    BAYRAKLI BELEDİYESİ SOSYAL TESİSLERİNDE KIŞ DÖNEMİ

    İzmir’in en güzel manzaralarına sahip 10 sosyal tesiste BAYBEL A.Ş. aracılığı ile vatandaşlara restoran ve kafe hizmeti veren Bayraklı Belediyesi, hızlı, güvenilir ve kaliteli hizmet anlayışıyla vatandaşlara hizmet üretiyor. Belediye tesislerinde 4 çeşit yemekten oluşan menüye 49.90 TL’ye ulaşabilen vatandaşlar, Değirmen Kafe’de günün çorbasını da 14.90 TL’ye içebiliyor. Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal “Ekonomik olarak zor günler geçirdiğimiz bir süreçte, sosyal tesislerimizde kar amacı taşımıyor, kaliteli ürünleri ve uygun fiyatlarla halkla buluşturuyoruz” dedi.
     
    Bünyesindeki sosyal tesislerde kış dönemi fiyat listesini güncelleyen Bayraklı Belediyesi, yeni tarifelerle vatandaşların yüzünü güldürdü. Halkın bütçesini zorlamadan, kaliteli ürünleri uygun fiyatlarla sunan belediye, Değirmen Kafe’de ‘günün çorbasını’ 14.90 TL’ye, 100. Yıl Matematik ve Zekâ Oyunları Parkı içindeki kafede ise 4 çeşit yemekten oluşan sebzeli menüyü 49.90 TL’ye, etli menüyü ise 69.90 TL’ye servis etmeye başladı. Detaylı bilginin 0232 724 98 98 telefon numarasından alınabileceği belirtildi.

    “AMACIMIZ HERKESİN FAYDALANMASI”

    Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Ev ekonomisinin bu kadar dara düştüğü bir ortamda, belediye tesislerimizde kar amacı gütmeden, kaliteli ürünleri en uygun fiyatlarla halkımıza sunuyoruz. Toplumun her kesiminin faydalanmasını istediğimiz sosyal tesislerimizde günün şartlarına uygun fiyatlarla en iyi hizmeti sunuyoruz. Kış aylarında da sosyal ortamda rahat bir nefes alıp, hoşça vakit geçirmek isteyen herkesi, sosyal tesislerimize bekliyoruz” dedi.

  • İZMİR’DE GENÇLER YAPAY ZEKA EĞİTİMİNİ TAMAMLADI

    İZMİR’DE GENÇLER YAPAY ZEKA EĞİTİMİNİ TAMAMLADI

    Gençlerin yazılım alanında kendilerini geliştirmeleri için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen yapay zekâ eğitim programı tamamlandı. İstanbul Data Science Academy ve Google Cloud işbirliği ile düzenlenen eğitime düzenli olarak katılan bin 388 kişiye Google işbirliğini belirten sertifika verildi. Yapay zekâ eğitim programları devam edecek.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gençlerin yazılım alanında kendilerini geliştirmeleri için başlattığı yapay zekâ eğitim programı sona erdi. İzmirTube Youtube kanalı üzerinden 21-22 Ekim, 4-5 Kasım, 11-12 Kasım’da 14.00-17.00 saatleri arasında canlı olarak düzenlenen eğitim programında, yapay zekâ ile ilgili temel kavramlar, algoritmalar ve uygulama örnekleri hakkında kapsamlı bilgi verildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Data Science Academy ve Google Cloud işbirliği ile düzenlenen yapay zekâ eğitimine düzenli olarak katılan bin 388 kişiye Google işbirliğini belirten sertifika verildi. Yapay zekâ konusunda orta ve ileri seviye düzeyde eğitim programları devam edecek. Detaylı bilgilere www.bizizmir.com sayfasından erişilebilecek.

    HANGİ DERSLER YER ALDI?

    Haftada iki gün, 3 saat süren eğitimlerde; “Yapay Zekâya Giriş-Yapay Zeka Nedir?-Makine Öğrenmesi (ML) vs Derin Öğrenme (DL)-Gelecekte Yapay Zeka”, “Veri Bilimi için Temel Python Programlama-Değişken Tanımlama ve Açıklanabilir Kod Yazma-Python’da Temel Veri Tipleri-Koşullu İfadeler & Döngüler-Fonksiyonlar-Kullanışlı Python Metotları”, “Veri Bilimi için Temel Python Kütüphaneleri & Veri Ön İşleme – NumPy – Pandas”, “Veri Bilimi için Temel Python Kütüphaneleri & Keşifsel Veri Analizi (EDA) – Pandas (Devamı) – Matplotlib & Seaborn 2”, “Makine Öğrenmesi 101-Regresyon vs Sınıflandırma vs Kümeleme Problemleri – Regresyon Temelleri – Feature Engineering (Özellik Mühendisliği)-Model Değerlendirme Ölçütleri”, “Makine Öğrenmesi 101 & Google Cloud Platform-Makine Öğrenmesi 101 (Devamı)-Google Cloud Platformda Yapay Zeka Uygulamaları” dersleri yer aldı.

     
     
  • MALTEPE BELEDİYESİ, KADIN KOALİSYONU TARAFINDAN 3 ALANDA ÖRNEK GÖSTERİLDİ

    MALTEPE BELEDİYESİ, KADIN KOALİSYONU TARAFINDAN 3 ALANDA ÖRNEK GÖSTERİLDİ

    Merkezi, delegeleri ve temsil sistemi olmayan, Türkiye’nin dört bir yanındaki kadın örgütlenmelerinin bir araya gelmesinden doğan bir güç birliği olarak kendini gösteren ve 2002 yılından beri var olan Kadın Koalisyonu, “Kadın Örgütlerinin Gözünden Belediyelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi Raporu”nu yayımladı. “2021-2022 yılları arasında Koronavirüs Salgını Sonrası Yerel Seçimler Öncesi Belediyelerin Değerlendirilmesi” başlıklı raporda Maltepe Belediyesi, 3 alanda örnek belediye olarak gösterildi.

    29 büyükşehir, il ve ilçe belediyesinin değerlendirildiği raporda Maltepe Belediyesi’nin kadınlar konusunda yaptığı çalışmalar mercek altına alındı. Buna göre, Maltepe Belediyesi Hastane Müdürlüğü’ne bağlı Maltepe Tıp Merkezi’nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nde gebelik takibi, NST (Nonstres test), smear testi (Pap testi), kriyoterapi hizmetleri ve ücretsiz olarak enjeksiyon, serum, pansuman, sonda takılması (beslenme, idrar sondası), uzun süreli yatan hastalarda yara bakımı ve kan alma hizmetleri sunması öne çıkan uygulama olarak gösterildi. Ayrıca raporda yer alan 5 belediye ile Maltepe Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’ne bağlı Kadın Danışma Merkezleri’nin de bulunduğuna dikkat çekildi.

    SOSYAL POLİTİKA VE EŞİTLİK BİRİMİ

    Maltepe Belediyesi yetkilileri konuyla ilgili değerlendirmelerinde, “Öncelikle belediyemizin kadınlar konusunda yapmış olduklarını görüp takdir eden Kadın Koalisyonu’na teşekkür ederiz. 3 alanda belediyemiz çalışmaları örnek olarak gösterildi. Bununla birlikte raporda yer almayan ancak belediye bünyesindeki Strateji Geliştirme Müdürlüğüne bağlı olan Sosyal Politika ve Eşitlik Birimi, 2023 yılı Yerel Eşitlik Eylem Planı, 2023 yılı Sivil Katılım Güçlendirme Eylem Planı bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.

  • JALE NUR SÜLLÜ, TARIMSAL SULAMADA KULLANILAN ELEKTRİK FATURALARININ HASATTAN SONRA ÖDENMESİ İÇİN KANUN TEKLİFİ VERDİ: “ÇİFTÇİLERE ÖDEMELERDE KOLAYLIK SAĞLANMALIDIR”

    JALE NUR SÜLLÜ, TARIMSAL SULAMADA KULLANILAN ELEKTRİK FATURALARININ HASATTAN SONRA ÖDENMESİ İÇİN KANUN TEKLİFİ VERDİ: “ÇİFTÇİLERE ÖDEMELERDE KOLAYLIK SAĞLANMALIDIR”

    CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, çiftçilerin tarımsal sulamada kullandığı elektrik fatura bedellerinin hasattan sonra ve yılda bir defada ödenmesi için kanun teklifi verdi. Süllü, teklifin gerekçesinde “Tarımsal üretim yapan çiftçilere ödemelerde kolaylık sağlanması gerekmektedir. Tarımsal üretimde özellikle hasat dönemlerinde tohum, gübre ve sulamada yüksek maliyetler düşünüldüğünde, henüz hiçbir gelir elde etmemişken aylık yüksek elektrik faturaları konusunda üretici rahatlatılmalıdır” ifadelerini kullandı.

    CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, çiftçilerin tarımsal sulamada kullandığı elektrik fatura bedellerinin hasattan sonra ve yılda bir defada ödenmesi için kanun teklifi verdi. Süllü, TBMM Başkanlığı’na sunduğu teklifin gerekçesinde şunları kaydetti:

    “Türkiye’de tarım sektörünün özellikle son yıllarda ekonomik krize ve plansız tarım politikalarına bağlı olarak küçüldüğü görülmektedir. Mazot, gübre, ilaç, işçilik ve tarım makinaları gibi girdilerdeki yüksek fiyat artışları ile borç yükü altında kalan çiftçinin, kuraklık sonucu artan elektrik tüketimi ile borcuna borç eklenmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, tarımsal girdi fiyatları 2022 yılında yüzde 138 artışla rekor kırmıştır.

    Çiftçinin tarımsal sulamada kullandığı elektrik, kuraklığa bağlı olarak, her geçen yıl açılan yeni kuyular ve daha derinlerden su çıkartılması ile orantılı olarak yükselmektedir. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik tüketimi bir yandan artarken, diğer yandan elektrik zamları ile çiftçilerin ödemek zorunda olduğu bedeller de katlanmıştır. 1 Ekim 2023 itibariyle tarımsal sulama abonelerinin kullandığı elektriğe yüzde 20 oranında zam yapılmıştır.

    Küresel iklim krizinin etkileriyle özelikle İç Anadolu Bölgesi’nde kuyulardan çekilen suyla yapılan tarımsal sulamada enerji maliyeti, elektrik zamları ile altından kalkılamaz boyuta ulaşmıştır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 6 ilde elektrik satış hizmeti veren Dicle Elektrik Perakende Satış A.Ş verilerine göre, tarımsal sulamada 24 bin 513 abone borçlu durumdadır. Toplam borç miktarı 12,2 milyara tekabül etmektedir.

    Üreticiler, yıl içerisinde tohum, gübre, ilaç ve mazot ödemelerini yapmakta zorlanırken; diğer yanda, elektrik faturalarını ödemede büyük zorluklarla karşılaşmaktadırlar. Zamanında alamadığı, geciken ve enflasyona yenik düşen destekleme primlerinin yetersizliği bir yandan, artan girdi maliyetleri diğer yandan, kredi borçlarıyla gerçekleştirmeye çalıştığı üretimde verimi artırmak üzere sulamaya ağırlık verdikçe kullandıkları elektrik bedellerini ödemede her geçen yıl daha da zorlanan çiftçiler, tarımla uğraşmaktan vazgeçmeye yönelmektedir.

    Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre kayıtlı çiftçi sayısı son 10 yılda yüzde 53 azalırken, tarım alanları ise son 20 yılda yüzde 15 küçülmüştür. Tarımın milli gelir içinde payı ise 200rde yüzde 12’den 2021’de yüzde 6,1’e kadar düşmüştür. GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2023 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak tarım sektörünün payı yüzde 3,8 oranında azalmıştır.

    Tarımsal üretimin hızla terk edilmesi, fiyatların yükselmesine, gıda krizine ve Türkiye’nin tarımda dışa bağımlığının artmasına sebep olacaktır. Bu gerçekler doğrultusunda, tarımsal üretim yapan çiftçilere ödemelerde kolaylık sağlanması gerekmektedir. Tarımsal üretimde özellikle hasat dönemlerinde tohum, gübre ve sulamada yüksek maliyetler düşünüldüğünde, henüz hiçbir gelir elde etmemişken aylık yüksek elektrik faturaları konusunda üretici rahatlatılmalıdır.

    Tarım Kanunu’nda gerçekleştirilmesi düşünülen teklif ile çiftçinin üretim ve hasat süreci göz önüne alınarak, tarımsal sulamada kullanılan elektrik faturalarının aylık değil, yıllık olarak tahsil edilmesi önerilerek sulamaya en çok gereksinim duyduğu süreçte elektrik fatura bedellerini ödemek zorunda kalmaması amaçlanmaktadır.

    Kanun teklifi ile tarımsal sulamada kullanılan elektrik faturalamasının ürün hasadının sonrasında bir defada ödenmesi düzenlenerek çiftçilerin rahatlatılması hedeflenmektedir.”