Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkan Yardımcısı Elif Esen, “Ülkemizde yaşanan sorunları, zorlukları, ihtiyaçları ancak kadın erkek hep birlikte çalışarak aşabiliriz. İçinde bulunduğumuz şehirlere ruh ve değer katabiliriz. Kadın bakış açısıyla hayatı daha yaşanabilir ve güvenli hale getirebiliriz. Ve sonuçta ülke çapında kalkınmayı gerçekleştirebiliriz. İşte bu yüzden, tüm bu hassasiyetler sebebiyle biz de kolları sıvadık. ‘Yerelde kadına yer var’ diyerek yola çıktık. İstiyoruz ki ülkemizi, ilimizi, ilçemizi yöneten kurullarda daha çok kadın olsun” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Elif Esen, bugün TBMM’de düzenlediği basın toplantısında; partisinin yerel seçimler için başlattığı “Yerelde Kadına Yer Var” kampanyasının detaylarını anlattı. Esen, şunları söyledi:
“Yerel seçimler için aday adaylıklarının bir bir açıklanmaya başladığı şu günlerde Türkiye’de ve dünyada kadınların genel ve yerel yönetim süreçlerinde var olma gayretinden, mücadelesinden, adaylıklarının öneminden bahsetmek istiyorum sizlere. Ayrıca bir süredir sosyal medya üzerinden ve Meclis’ten duyurduğumuz; ‘Yerelde Kadına Yer Var’ kadın destekleme kampanyamızı da sizler huzurunda daha detaylı olarak sizler aracılığıyla paylaşmak istiyorum vatandaşlarımızla. Projemiz, özü itibarıyla bir kadın aday destek projesi. Biz daha çok kadının, yerel yönetimler yani belediyelerde karar ve yönetim süreçlerine etkin katılımını hedefliyoruz. Tüm ülke sathında, tüm il, ilçe ve beldelerde; daha çok kadının belediye başkanı, belediye ve il genel meclis üyesi ve muhtar olmasını gönülden arzu ediyoruz. Amacımız, kadın ve çocukların güncel sorun ve ihtiyaçlarının yönetim süreçlerine kadın gözüyle, farkındalığıyla aktarılması ve etkin, uygulanabilir çözümler üretilmesi.
“HAKKANİYETLİ DAĞILIMININ SAĞLANMASINI İSTİYORUZ”
Yine yerel yönetimlerin vatandaşa hizmet sunan taraf olması sebebiyle, toplumsal cinsiyete duyarlı, adaletli dağılımı sağlamak da diğer bir amacımız. Bu sayede yerel yönetimlerde hizmetlerin etki ve verimliliğini artırmak ve yerel yönetimlerde hizmet sunulacak bütçenin dengeli, hakkaniyetli dağılımının sağlanmasını istiyoruz.
“SEÇİM SONUCUNDA İSE 81 İLİN SADECE 4’ÜNDE KADIN BELEDİYE BAŞKANI SEÇİLDİ”
Türkiye’de 81 il, 922 ilçe, 394 belde, 31 bin 963 mahalle, 18 bin 329 köy bulunmaktadır. Türkiye’de Cumhuriyet tarihi boyunca kaç kadın kaç erkek belediye başkanımız olmuş biliyor musunuz? 32 bin erkek belediye başkanımızın yanı sıra sadece 150 kadın belediye başkanı olabilmiş. Tam 213 kat fark var. Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün güncel verilerine göre, bugün ülkemizde yerel yönetim seçimlerinde seçilenlerin sadece yüzde 3,9’u kadınlardan oluşmaktadır. Bu durum, toplumumuzda eğitim, sosyal alan ve ekonomide yaşanan sorun ve eşitsizliklerin bir karnesi adeta. Son yerel yönetimler seçimi 2019’da yapıldı. 8 bin 257 belediye başkan adayından sadece 652’si kadın olabildi (yüzde 7,89). Seçim sonucunda ise 81 ilin sadece 4’ünde kadın belediye başkanı seçildi.
“MECLİS ÜYELERİNDE İSE SAYI 20 BİN 743’TE YÜZDE 11 ORANI İLE 2 BİN 283 KADIN MECLİSLERE GİRDİ”
2019 YSK seçim sonucu verilerine göre; 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’nde il, ilçe, beldelerden toplamda 44 kadın belediye başkanı seçildi. Ancak tartışmalı süreçler sonrasında başkanlığı onaylanan 39 kadın göreve devam edebildi. Yani sonuçta; 1359 belediye başkanlığından 39 kadın ile oran yüzde 2,8’de kaldı. Meclis üyelerinde ise sayı 20 bin 743’te yüzde 11 oranı ile 2 bin 283 kadın meclislere girdi.
“TOPLAM 1272 İL GENEL MECLİS ÜYESİNİN YÜZDE 3,7’Sİ İLE 48’İ KADIN OLARAK GERÇEKLEŞİYOR”
İlçe bazında bakıldığında; toplam 973 ilçe belediye başkanlığından 37’si kadın yani yüzde 3,8. Yine ilçe meclis üyelerinde benzer bir tablo ile yüzde 12,3 oranı ile 2 bin 174 kadın belediye meclislerinde yer alabiliyor. Toplam 386 belde belediye başkanlığından ise sadece 2’si kadın yani yüzde 0,5. Beldelerde yine kadın oranı ve sayısı düşüşe geçiyor ve yüzde 3,1 oranı ile 109 kadın meclis üyesi olabiliyor. İl genel meclislerinde ise tablo, toplam 1272 il genel meclis üyesinin yüzde 3,7’si ile 48’i kadın olarak gerçekleşiyor.
Şimdi tersten yapacağımız bir okumayla farklı bir açıdan bakalım konuya. Ülkemizde ve genel olarak birçok ülkedeki sorun aslında şuradan kaynaklanıyor; son derece keskin sezgileri olan, iyi eğitimli yahut kendini çok iyi yetiştirmiş, büyük resmi görebilen, detayları yönetebilen, delege etme yetisine sahip birbirinden kıymetli kadınlar var. Bu kadınlar tüm liyakatlerine rağmen sadece kadın oldukları için, yahut erkek rakipleri, erkek olmanın sosyal avantajlarına daha çok sahip oldukları için geri planda kalabiliyorlar.
“BİRÇOK POTANSİYEL KADIN ADAYI VAZGEÇİRDİĞİ DE ÜZÜCÜ AMA GERÇEK. YANİ SİSTEME GİRMEK DE KALMAK DA ZOR”
Yine kadın adayların değerlendirilme süreçlerinde, erkeklerden çok daha sıkı kriterlerle değerlendirildiklerine, çok daha üstün meziyetler arandığına daha önceki seçimlerde de defalarca tanıklık ettik. Özel hayatları, çocukları, imkanları adaylık süreçlerinde çok daha fazla mercek altına alınıyor, caydırılmaları için rakipleri tarafından daha acımasızca eleştirilebiliyorlar. Bu durumun yine birçok potansiyel kadın adayı vazgeçirdiği de üzücü ama gerçek. Yani sisteme girmek de kalmak da zor…
“YETENEKLİ KADINLARIN MAHALLELERDE, ŞEHİRLERDE DAHA FAZLA SÖZ SAHİBİ OLMASINI SAĞLAMAK”
Seçim sonuçlarını değerlendirdiğimizde ise partilerin çoğunlukla seçilme şansının az olduğu ilçelerde kadınları aday gösterdiğini söylemek mümkün. Yine kadının ekonomik kaynak yetersizliği, aile ya da çevre tarafından destek görememesi, ailede bakım sorumluluğunu erkekten daha fazla taşıyor olması gibi birçok başlık da tüm bu süreçlerde kadınları zorlu patikalarda sabırla ilerlemekten geride bırakabiliyor. Evet bizim de isteğimiz önümüzdeki yerel seçimde liyakatli, yetenekli kadınların mahallelerde, şehirlerde daha fazla söz sahibi olmasını sağlamak.
“KADINLARIN KENTLERDEKİ KAMU YÖNETİMİNDE TEMSİLİ YÜZDE 17 İKEN KIRSALDA BU ORAN YÜZDE 8’E DÜŞÜYOR”
Türkiye’de kadınların kamu yönetimine katılımları kentlerde kırsal bölgelere göre daha yüksek. 2012 verilerine göre, kadınların kentlerdeki kamu yönetiminde temsili yüzde 17 iken kırsalda bu oran yüzde 8’e düşüyor. Elbette tüm erkek yöneticilerin çok iyi ya da çok kötü olmamaları gibi tüm kadın siyasiler, liderler kusursuz olmayacak. Kararları büyük tartışma yaratan kadın liderler de gördük, görüyoruz. Bu yüzden cinsiyetten evvel gündemimize liyakati koyduk, koymaya devam ediyoruz. Son dönemde kadın belediye başkanlarının yönettiği ilçeleri ziyaret fırsatım oldu. Bir örnek vereyim, Safranbolu’ya gittim. Safranbolu’yu bir kadın belediye başkanı Elif Hanım yönetiyor. Safranbolu’ya kadın elinin değdiği o kadar belliydi ki…Nasıl ortadaydı, fark öyle açıktı ki. Ülkemiz kendi kapılarımızın önünü toparlamadan, yani yerelde kadınlarla çalışıp daha incelikli, derinlikli çalışmalar ortaya koymadan ilerleyemez. Özetle; Türkiye, hala kadınların siyasette yeterince temsil gücü olan bir ülke konumunda değil. Oysa Cumhuriyet’in en büyük kazanımlarından olan seçilme haklarını ülkemizin gelecek yüz yılında sonuna dek kullanmalarını hedefliyoruz.
“İSTİYORUZ Kİ ÜLKEMİZİ, İLİMİZİ, İLÇEMİZİ YÖNETEN KURULLARDA DAHA ÇOK KADIN OLSUN”
Ülkemizde yaşanan sorunları, zorlukları, ihtiyaçları ancak kadın erkek hep birlikte çalışarak aşabiliriz. İçinde bulunduğumuz şehirlere ruh ve değer katabiliriz. Kadın bakış açısıyla hayatı daha yaşanabilir ve güvenli hale getirebiliriz. Ve sonuçta ülke çapında kalkınmayı gerçekleştirebiliriz. İşte bu yüzden, tüm bu hassasiyetler sebebiyle biz de kolları sıvadık. ‘Yerelde kadına yer var’ diyerek yola çıktık. İstiyoruz ki ülkemizi, ilimizi, ilçemizi yöneten kurullarda daha çok kadın olsun. Böylece; kadınların, kız çocuklarının, tüm insanların sorun ve ihtiyaçlarına daha etkin çözümler getirelim, daha fazla denetim mekanizması kuralım.
Kadınları kampanyamızla destekleyelim, yürüdükleri zorlu yolda ışık olalım, cesaret verelim. Elbette aile ve yakın çevre desteği çok önemli ama biz de DEVA ailesi olarak yanlarında olacak ve yalnız değilsiniz diyeceğiz. Yürüdükleri yolda teknik ve duygusal dayanıklılıklarını güçlendireceğiz. Paylaşım platformlarımızı aktif tutarak hem fiziki hem de dijital platformların sağladığı yakınlaştırma avantajı ile desteğimizi sürdüreceğiz. Türkiye Cumhuriyeti yeni yüzyılında biz kadınların ellerinde çok ilerilere taşınacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün de öngördüğü gibi bu ülkenin kadınları memleketini dünyaya örnek hale getirecek, hem de her şeye rağmen.”
