Blog

  • ALAATTİN ÇAKICI HAKKINDAKİ ŞİKAYETE 7 GÜNDE TAKİPSİZLİK VERİLDİ. GEREKÇE “LEKELENMEME HAKKI”

    ALAATTİN ÇAKICI HAKKINDAKİ ŞİKAYETE 7 GÜNDE TAKİPSİZLİK VERİLDİ. GEREKÇE “LEKELENMEME HAKKI”

    TAMER ARDA ERŞİN

    HEDEP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun, organize suç örgütü yöneticiliğinden hüküm giyen Alaattin Çakıcı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı suç duyurusu için kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Yedi günde çıkan takipsizlik gerekçesinde, Çakıcı’nın lekelenmeme hakkının olduğuna dikkat çekilerek, “Varsayımla açılmış bir kamu davasının şikayet edilen kişinin adil yargılanma ve lekelenmeme haklarını ihlal edebilir, neticede somut olayda müştekiye yönelik hakaret suçunun işlendiğine dair yeterli şüphe oluşturacak nitelikte somut bir delil bulunmadı” denildi. Savcılığın kararında sadece “hakaret” iddiasını değerlendirdiği ve “tehdit” iddiasına ilişkin ise değerlendirme yapmadığı da ortaya çıktı.

    Organize suç örgütü yöneticisi olmak suçundan hüküm giyen Alaattin Çakıcı, 15 Kasım 2023 tarihinde “Lafını bilmez kandil uzantısı Osman Ömer Faruk Gergerlioğlu lafını bilmeyen densiz” diye sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. HEDEP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu bu paylaşım üzerine 20 Kasım’da “Sesli ve yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret” ve “tehdit” suçlarından işlem yapılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık, 7 gün sonra Çakıcı hakkında “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verdi. Çakıcı’nın paylaşımında Gergerlioğlu için “Osman” ismi de eklenerek “Osman Ömer Faruk Gergerlioğlu” denilmesine rağmen savcılığın takipsizlik gerekçesinde, Gergerlioğlu’nun isminin zikredilmediğinin belirtilmesi ve kovuşturma açılması durumunda Çakıcı’nın lekelenmeme hakkının ihlal edileceğinin kaydedilmesi dikkat çekti. Takipsizlik kararı şöyle:

    “İSMİ ZİKREDİLMEDİĞİ GİBİ MÜŞTEKİ İÇİN YAZILDIĞINI ÇAĞRIŞTIRACAK BİR İFADE DE KULLANILMADIĞI…”

    “…Sosyâl medya paylaşımında müştekinin ismi zikredilmediği gibi müşteki için yazıldığını çağrıştıracak bir ifadenin de kullanılmadığı, neticede bu yorumda yazılı ifadelerin müşteki için sarf edildiğini açıkça ortaya koyacak herhangi bir işaret veya ibare de olmadığından şüpheye yer bırakmayacak şekilde müştekiye hakaret edildiğine dair Türk Ceza Kanunu 126. maddesi kapsamında duraksanmayacak bir durumun bulunmadığı, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2020/9499 Esas ve 20/15030 Karar nolu ilam ve benzer ilamlarında da belirtildiği üzere ‘Sanığın iddianamede yer alan ifadelerinin TCK’nın 126. maddesinde belirtildiği üzere duraksamaya yol açmayacak bir şekilde katılanın şahsına yönelik olduğunun anlaşılamaması ve dolayısıyla matufiyet şartının olayda gerçekleşmediği gözetilmeden, unsurları oluşmayan hakaret suçundan beraati yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesinin’ bozma nedeni kabul edildiği, lekelenmeme hakkını ihlal edeceği, müşteki vekili tarafından yorumun müvekkiline yönelik yapılmış bir hakaret olduğu iddiası dışında bir delil bulunmadığı, tahmin veya varsayım ile suç isnat edilerek kamu davası açılmasının hukuki olmadığı, varsayımla açılmış bir kamu davasının şikayet edilen kişinin adil yargılanma ve lekelenmeme haklarını ihlal edebileceği, neticede somut olayda müştekiye yönelik hakaret suçunun işlendiğine dair yeterli şüphe oluşturacak nitelikte somut bir delil bulunmadığı anlaşılmakla…”

    “KENDİSİNİ ŞİKAYET ETTİĞİM BİR SAVCIYA SUÇ DUYURUSU METNİ İLETİLMİŞ”

    HEDEP’li Gergerlioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kendisine yönelik “terörist” söylemine yanıt verdiğini hatırlatarak, bu yanıtına cevabın da kendisine hakaret eden Alaattin Çakıcı tarafından verildiğini söyledi. Takipsizlik kararını eleştiren Gergerlioğlu, şunları söyledi: 

    “Biz hakaret ve tehdit ile ilgili başvuru yaptık, sadece hakaret açısından değerlendirmiş. Tehdit ile ilgili bir değerlendirme yapmamış. Bu konuya itiraz edeceğiz. Olacak iş değil. Bu kadar apaçık yanlış karar ve yanlış ötesi bir karar olacak bir karar değil. Savcı İ.A. bu kararı vermiş. Kamuoyu dikkatine sunmak istiyorum bu kararı. Nasıl olur da apaçık ismim geçtiği halde matufiyet yoktur kararı verebiliyor. Bu olacak iş değil. Bu savcının daha önceki kararlarında da kendisi hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na şikayette bulunduğum bir savcı. Öncesinde kendisini şikayet ettiğim bir savcıya suç duyurusu metni iletilmiş ve kararı bu savcı vermiş.”

     

  • CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AKSAZ ŞAHBAZ, SAĞLIK BAKANI KOCA İLE GÖRÜŞTÜ: “SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMÜN NE KADAR KIRILGAN OLDUĞUNU, FELAKETLER KARŞISINDA TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN SIKINTILAR YAŞANDIĞINI HATAY’DA GÖRDÜK”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, bugün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştü. Başta Hatay olmak üzere deprem bölgesinde yaşanan sağlık sorunlarını Bakan Koca’ya aktardıklarını belirten Aksaz Şahbaz, görüşmesinin ardından “Sağlıkta Dönüşüm’ün ne kadar kırılgan olduğunu ve yaşanan felaketler karşısında çok büyük kayıplar verdirildiğinde, telafisi mümkün olmayan sıkıntılar yaşandığını biz Hatay’da gördük. Sağlık Bakanımıza Hatay’da yaşanan mağduriyetlerin tümünü ifade ettik” açıklamasını yaptı.

    CHP Sağlık Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, bugün; CHP Hatay Milletvekili Asu Kaya, Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ve partililer ile birlikte Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştü. Aksaz Şahbaz, görüşmesinin ardından; Sağlık Bakanlığı önünde açıklama yaptı. Aksaz Şahbaz, şunları söyledi:

    Gerçekten çok zor durumda olduğunu, büyük yıkım yaşadığını ve sağlık sisteminde de bu yıkımın yansımalarının olduğunu gördük. Deprem bölgesindeki istatistiklere, rakamlara baktığımızda da deprem bölgesindeki yıkımın neredeyse yarısının Hatay bölgesinde gerçekleştiğini görüyoruz. Biz gittiğimizde, öncelikle birinci basamak sağlık hizmetlerini inceledik. Sağlıkta Dönüşüm’ün en büyük bedelinin, yaşanan böyle büyük bir afet sonrasında deprem bölgesinde yaşandığını gördük.

    Çünkü Aile Sağlığı Merkezleri, deprem nedeniyle yıkılmıştı ve hekimlerin kendi imkanları ile kurmaya çalıştıkları sağlık merkezlerinin de çok yetersiz olduğunu gördük. Konteynerlerle hizmet vermeye çalışan sağlık emekçilerimiz ve sağlık hizmeti almaya çalışan halkımız, çok olumsuz koşullarda ciddi bir mağduriyet yaşanmaktaydı.

    Birinci basamak sağlık hizmetlerinin yanında, ciddi bir ruh sağlığı problemi var. Bu konuda da bir ciddi bir çalışmanın yapılmadığını görüyoruz.

    İkinci basamak sağlık hizmetlerinde ciddi aksamalar var. Sağlık hizmetlerinin çabalarına rağmen henüz kapatılmış değil. Özellikle Antakya ve Defne bölgesinde, ikinci basamak sağlık hizmetleri de şu anda sıkıntılı. Üçüncü basamakta üniversite var, o da yetersiz.

    Bütün bunlar oradaki sağlık sisteminin, yani Sağlıkta Dönüşüm’ün ne kadar kırılgan olduğu ve yaşanan felaketler karşısında çok büyük kayıplar verdirildiğinde, telafisi mümkün olmayan sıkıntılar yaşandığını biz Hatay’da gördük.

    Bunların üzerine ayrıca hijyen problemi var, barınma sorunları var ciddi anlamda. Uyuz gibi hastalıklarda çok ciddi yayılma var. Enkaz kaldırma aşamasında da asbest gibi, toz gibi çevre sağlığı sorunları var.

    Kadın sağlığı, doğum, bebek izlemleri, aşılama gibi konularda da ciddi eksiklikler olduğunu gördük. Mağduriyet yaşandığını… Hatay ve Antakya bölgesinde neredeyse doğum yapılmıyor gibi, ikinci basamak sağlık hizmetleri veren hastanelerimizde.

    Bütün bunları Sağlık Bakanımız ile görüşmek üzere randevu talep ettik. Sağ olsunlar kendileri bugün bize randevu verdiler. Güzel bir görüşme gerçekleştirdik. Biz Sağlık Bakanımıza Hatay’da yaşanan mağduriyetlerin tümünü ifade ettik. Çözüm için diyalog içinde çalışmaya hazır olduğumuzu ve onun dışında da takipçisi olacağımızı da belirttik. Bundan sonra Hatay’ın ve deprem bölgesinin sağlık sorunlarının vi diğer sorunlarının; barınma gibi, ulaşım gibi, tarım gibi, hayvancılık gibi; tüm sorunlarının takipçisi olacağımızı da ifade ettik.”

  • CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL, MAHALLE MUHTARLARI İLE BİR ARAYA GELDİ

    CHP GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL, MAHALLE MUHTARLARI İLE BİR ARAYA GELDİ

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’den gelen 450 mahalle muhtarıyla bir araya geldi. 

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’den Ankara’ya gelen 450 mahalle muhtarıyla bir araya geldi. Özel, muhtarlara hitap etti. 

  • METEOROLOJİ’DEN İZMİR İÇİN TURUNCU KODLU UYARI

    METEOROLOJİ’DEN İZMİR İÇİN TURUNCU KODLU UYARI

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), İzmir için turuncu kodlu şiddetli yağış ve fırtına uyarısı yaparken; vatandaşlara dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.

    Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) tarafından yapılan son değerlendirmelere göre; İzmir’e turuncu kodla şiddetli yağış ve fırtına uyarısı yapıldı. Sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışların, yerel kuvvetli (21-55 kg/m2), yer yer çok kuvvetli ve şiddetli (50-100 kg/m2) olmasının beklendiği belirtilen açıklamada; İzmir’de sel, su baskını, yıldırım, kuvvetli rüzgar ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması çağrısında bulunuldu.

    Açıklamada, rüzgarın, kuvvetli ve fırtına (50-80 km/saat) şeklinde esmesi beklendiği için de ağaç ve direk devrilmesi, çatı uçması, soba ve baca gazı kaynaklı zehirlenme riski ile ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli olunması gerektiği de belirtildi.

    İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) da İzmirlilere sel, su baskını, yıldırım, fırtına ve ulaşımda aksamalara karşı tedbirli olunması çağrısında bulundu.

     

  • MERSİN MEZİTLİ BELEDİYESİ’NİN GÖNDERDİĞİ MEYVELER İZMİT HALKINA DAĞITILDI

    MERSİN MEZİTLİ BELEDİYESİ’NİN GÖNDERDİĞİ MEYVELER İZMİT HALKINA DAĞITILDI

     
    İzmit Belediyesi ile güçlü iş birliği içerisinde olan Mersin Mezitli Belediyesi, İzmit halkına limon ve mandalina gönderdi. Çınar ekip kentin farklı noktalarında meyveleri vatandaşlara dağıttı.
     
    6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremi ve Adıyaman’da meydana gelen sel felaketinde İzmit Belediyesi ile güçlü iş birliği yaparak bölgede yardım çalışmaları gerçekleştiren Mezitli Belediyesi, İzmit halkına mandalina ve limon gönderdi. İzmit Çınar Ekibi, meyveleri Umuttepe’de öğrencilere, ihtiyaç sahibi ailelere ve İzmit Belediye Meydanı’nda vatandaşlara dağıttı. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, güzel jesti dolayısıyla İzmit halkı adına Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’a teşekkürlerini iletti.
  • CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ İLE CUMHURBAŞKANLIĞI’NDA BİR ARAYA GELDİ

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ İLE CUMHURBAŞKANLIĞI’NDA BİR ARAYA GELDİ

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Cumhurbaşkanlığı’nda bir araya geldi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü. Cumhurbaşkanlığı sosyal medya hesabından görüşmeden tek kare fotoğraf, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde kabul etti” notuyla paylaşıldı.

  • TÜRK DEVLETLERİ SENDİKALAR TEŞKİLATI 1. OLAĞAN GENEL KURULU’NDA GENEL BAŞKANLIĞA TÜRK-İŞ BAŞKANI ERGÜN ATALAY SEÇİLDİ

    TÜRK DEVLETLERİ SENDİKALAR TEŞKİLATI 1. OLAĞAN GENEL KURULU’NDA GENEL BAŞKANLIĞA TÜRK-İŞ BAŞKANI ERGÜN ATALAY SEÇİLDİ

    Haber: NİSANUR YILDIRIM – Kamera: ÜNAL AYDIN

    Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay, Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı (TDST) 1. Olağan Genel Kurulu’nda genel başkanlığa seçildi. Atalay, “Burada 50 milyonu çalışan, 11 milyon faal üyesi olan 5 sendikayız. Şimdi bu üyeleri çoğaltmak da mümkün. Macaristan, Türkmenistan, Kıbrıs var. Daha ötesinde Türkiye’de sendikalar var. Yani bizim dışımızda da sendikalar var. Arzumuz onların hepsini, bu çatının altında beraber, bu zor yolculuğu beraber yapmak. Bugün ben burada başkan olduysam TÜRK-İŞ başkanı olmasam ben başkan olamazdım. Ben işçiyim. İşçi olmasam TÜRK-İŞ başkanı olamazdım” dedi.

    Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı, Türk Devletleri Sendikaları arasında kapsamlı iş birliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 29 Temmuz 2023 tarihinde Azerbaycan’ın Şuşa şehrinde ilk kez bir araya gelerek Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı’nı kurma kararını almıştı. Ardından 22 Eylül 2023 tarihinde Özbekistan’ın Semerkant şehrinde bir kez daha bir araya gelen üye ülkeler, Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı’nı kurmuştu. Teşkilatın kurucu üyeleri arasında Azerbaycan İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Kazakistan İşçi Sendikaları Federasyonu, Kırgızistan İşçi Sendikaları Federasyonu, Özbekistan İşçi Sendikaları Federasyonu ve TÜRK-İŞ bulunuyor.

    Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı 1. Olağan Genel Kurulu, bugün TÜRK-İŞ ev sahipliğinde Ankara Grand Mercure Hotel’de düzenlendi. Genel Kurul’a; eski Başbakan ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, TÜRK İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Özbekistan İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Başkanı Kudratulla Rafikov, Kazakistan İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Başkanı Satıbaldı Dauletalin, Azerbaycan İşçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Settar Mehbaliyev, Kırgızistan İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Başkanı Emil Kyzaev ve sendika temsilcileri katıldı. Açılış konuşmasını Özbekistan İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Başkanı Kudratulla Rafikov yaptı.

    Genel Kurul’da yapılan seçimde TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı Birliği Genel Başkanı seçildi.

    TDST Genel Başkan Yardımcılıklarına Özbekistan İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Başkanı Kudratulla Rafikov, Azerbaycan İşçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Settar Mehbaliyev, Kırgızistan İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Başkanı Emil Kyzaev, TDST Genel Sekreterliği’ne ise Kazakistan İşçi Sendikaları Federasyonu Genel Başkanı Satıbaldı Dauletalin seçildi.

    Özbekistan İşçi Sendikaları Federasyonu Kudratulla Rafikov, aynı zamanda TDST Onursal Başkanlığı’na getirildi.

    Eski Başbakan ve Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım, şöyle konuştu:

    “Bugün, Türkiye’nin en büyük işçi sendikası konfederasyonu TÜRK-İŞ’in ev sahipliğinde çok önemli bir olaya şahit oluyoruz. Türk Devletleri Sendikalar Teşkilatı’nın 1. Olağan Kongresi. Bunun anlamı şu. Bugün itibarıyla artık daha kısa süre önce kurulmuş olan, birçok çalışmadan sonra Kazakistan’da, Özbekistan’da, Azerbaycan’da yapılan toplantılar sonucunda nihayet resmi bir şekilde kurucu başkanlığını Özbek konfederasyonunun başkanının temsil ettiği bu organizasyon bugünkü kongreyle birlikte artık 1 yıl boyunca Ankara’da yerleşik olarak faaliyetine devam edecek.  Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin toplam nüfusu 170 milyon. Aslında Türk kardeşlerimizin tamamını eğer dikkate alırsak dünyada 300 milyon Türk var. Bağımsız devlet olanlardan bahsettim.

    “10 MİLYONU AŞAN KAYITLI ÜYE SAYISIYLA, 50 MİLYON ÜZERİNDEKİ ÇALIŞANIYLA TÜRK DÜNYASI BUNDAN BÖYLE EMEKTE VE ÇALIŞANIN HAKKININ, HUKUKUNUN GECİKMEDEN SAĞLANMASI KONUSUNDA ÇOK DAHA GÜÇLÜ HALE GELECEK”

    Türk devletlerinin bağımsızlıklarını 90’lı yılların başında kazanmasıyla beraber Sovyetler dağılmış ve bağımsız Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan Cumhuriyetleri, bağımsız devletleri dünya sahnesinde yerini almıştır. Bağımsızlıklarından sonra Türk devletlerini ilk tanıyan Türkiye Cumhuriyeti olmuş ve 30 yıllık süre içerisinde de Türk devletlerinin kalkınması, gelişmesi, birlik ve beraberliğinin güçlenmesi için çok önemli gayretler ortaya konmuştur. 10 milyonu aşan kayıtlı üye sayısıyla, 50 milyon üzerindeki çalışanıyla Türk dünyası bundan böyle emekte ve çalışanın hakkının, hukukunun gecikmeden sağlanması konusunda çok daha güçlü hale gelecek. 71 yıllık köklü bir tecrübesi olan TÜRK-İŞ, bu sürede kazandığı tecrübeleri, çalışanın, üretenin, emekçinin lehine elde edilebilecek kazanımları diğer kardeş ülke konfederasyonu ve onların mensuplarıyla paylaşacak ve böylece emeğin gücü, alın terinin, çalışanın adil bir şekilde haklarının elde edilmesi için gereken katkıyı sağlayacaklardır.

    “ÜSTÜNLÜKLERİMİZİ BİRLEŞTİRECEĞİZ. BİRİMİZİN EKSİĞİNİ, DİĞERİMİZ TAMAMLAYACAĞIZ VE BÖYLECE DÜNYA DEVLETLERİ İÇERİSİNDE HAK ETTİĞİMİZ SAYGIN YERİ MUTLAKA VE MUTLAKA ELDE EDECEĞİZ”

    Dünya zor günlerden geçiyor. Orta Doğu’da, Filistin’de, Gazze’de yaşananları hepimiz görüyoruz ne yazık ki 20. yüzyılda İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Birleşmiş Milletler bugün küresel refaha, barışa çözüm bulmak yerine çaresiz ve sorunun bir parçası haline gelmiştir. Emperyal ülkelerin savunmasız, korunmasız sivillere, çocuklara karşı yaptığı bu etnik temizlik, vahşet elbette ki bugün olmazsa gelecekte mutlaka karşılığı verilecek. Hiçbir suç cezasız kalmayacaktır. İnsanlığın geleceği, kardeşliği, refahı, barışı için, Türkiye olarak var gücümüzle dün olduğu gibi bugün de çalışmaya devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın diploması alanında yaptığı çalışmalar bütün dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. Gerek Ukrayna ve Rusya anlaşmazlığında, savaşında gerek Filistin’deki soykırımda Türkiye küresel vicdanı harekete geçirmek için her türlü gayreti sarf etmekte ve bütün dünyayı hakkın, hukukun üstün olduğu bir çözüme çağırmaktadır. Türkiye’nin nesi var? Engin bir demokrasi tecrübesi, yetişmiş insan gücü var. Türkiye bilim ve teknolojide gerek bölgesel gerekse küresel anlamda önemli bir koruma sahip. O halde üstünlüklerimizi birleştireceğiz. Birimizin eksiğini, diğerimiz tamamlayacağız ve böylece dünya devletleri içerisinde hak ettiğimiz saygın yeri mutlaka ve mutlaka elde edeceğiz.”

    TDST Genel Başkanlığı’na seçilen TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise şunları söyledi:

    “50 MİLYONU ÇALIŞAN, 11 MİLYON FAAL ÜYESİ OLAN 5 SENDİKAYIZ”

    “Bugün önemli bir gün. 1992 yılında o dönemlerde böyle bir çalışma yapılıyor. Bizden evvelki başkan abilerimiz, Azerbaycan Başkanı Serdar Bey’in başkanlığında başarılı olamıyor, olmuyor. 29 Temmuz 2023’te Şuşa’da bu bütün heyet, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu oradaydı. Orada Suşa Beyannamesi adı altında bu işin başlangıcını yaptık. 29 Eylül’de de Semerkant’ta Kudretullah Başkanın ev sahipliğinde ilk genel kurulumuzu yaptık. Kolay bir iş değil. Yani bir ülkede olursun. Metin, tüzük yazarsın ama 5 ülke, değişik diller. Yani bunun tüzüğünü yazması, bunu hazırlaması kolay bir iş değil. Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan’ın çalışma arkadaşlarına, özellikle benim çalışma arkadaşlarıma, TÜRK-İŞ’in personellerine teşekkür ediyoruz. İnanın 2 ay boyunca olağanüstü işler yaptılar. Bir binamız olması gerekiyordu iki aylık zaman içerisinde. Umut ediyoruz kısa zamanda kendi binamız olacak. Ama geçici olarak Türk-Metal Sendikası’nın 600 metre kapalı alanı olan şu binayı arkadaşlarımız bitirdiler. Bugün kullanılacak durumda, tabelaları asıldı. Sayın Başbakanım bugün Türk devletleriyle ilgili önemli mesajlar verdi. 300 milyon bir topluluk. Burada 50 milyonu çalışan, 11 milyon faal üyesi olan 5 sendikayız. Şimdi bu üyeleri çoğaltmak da mümkün. Macaristan, Türkmenistan, Kıbrıs var. Daha ötesinde Türkiye’de sendikalar var. Yani bizim dışımızda da sendikalar var. Arzumuz onların hepsini, bu çatının altında beraber, bu zor yolculuğu beraber yapmak.

    “BUGÜN BEN BURADA BAŞKAN OLDUYSAM TÜRK-İŞ BAŞKANI OLMASAM BEN BAŞKAN OLAMAZDIM. BEN İŞÇİYİM. İŞÇİ OLMASAM TÜRK-İŞ BAŞKANI OLAMAZDIM”

    Bugün ben burada başkan olduysam TÜRK-İŞ başkanı olmasam ben başkan olamazdım. Ben işçiyim. İşçi olmasam TÜRK-İŞ başkanı olamazdım. Benim bir tarafım Abhazya’dan bir tarafım Balkanlar’dan gelen, ben şoför Recai’den ve Fahriye Atalay’ın ikinci evladıyım. TÜRK-İŞ başkanlığı gibi bu ülkede önemli bir görevi yapıyorum. Şimdi benim sırtıma bir yük daha yüklendi. Türk Cumhuriyetlerinin üç sene başkanlığı. Allah ömür verirse ben yorgun dünyaya geldim, yorgun gideceğimi de biliyorum. Ne ailemi ne temsil ettiğim insanları bugüne kadar başını aşağı düşürmedim. Settar Bey’in büyük emekleri var. Bu başkanların tamamının emekleri var. Kudret Başkan özellikle bize öncü oldu. Ülkesinde bundan iki ay evvel yapılan toplantıda inanın ne gerekiyorsa devlet işin içinde, kurumlar işin içinde, herkes işin içinde bu teşkilatı kurduk. Ben şahsımda da tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Söylenecek çok şey var. Zamanı geldi mi oturup anlatırız, söyleriz inşallah. Ben şahsıma, TÜRK-İŞ’e güvendiğiniz, bu önemli görevi şahsıma verdiğiniz için TÜRK-İŞ yönetimi, TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Türkiye’deki TÜRK-İŞ’in 1 milyon 400 bin üyesi, özellikle ailem adına da teşekkür ediyorum. Bana güvendikleri ve itimat ettikleri için.”

     

     

     

  • İZMİR’DE OLUMSUZ HAVA KOŞULLARI NEDENİYLE İPTAL EDİLEN VAPUR SEFERLERİ YENİDEN BAŞLADI

    İZMİR’DE OLUMSUZ HAVA KOŞULLARI NEDENİYLE İPTAL EDİLEN VAPUR SEFERLERİ YENİDEN BAŞLADI

    İzmir’i etkisi altına alan sağanak yağış ve fırtınadan deniz ulaşımı da olumsuz etkilenmiş, vapur seferleri iptal edilmişti. İZDENİZ’den yapılan açıklamaya göre, iptal edilen vapur seferleri yeniden başladı.

    İzmir’de deniz ulaşımını sağlayan İZDENİZ’den yapılan açıklama şöyle:

    “Sayın yolcularımız, saat 15:30 itibari ile seferlere program dahilinde devam edilecektir. İyi yolculuklar dileriz”

     

     

  • CHP SAMSUN İL BAŞKANI ÖZDAĞ: “CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR”

    CHP SAMSUN İL BAŞKANI ÖZDAĞ: “CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR”

    MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

    CHP Samsun İl Başkanlığı, Yargıtay’ın tutuklu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararını uygulamamasını oturma eylemiyle protesto etti. Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, “Cumhuriyetimizin 100. yılında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar tanınmayarak, hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmıştır” açıklamasında bulundu.

    CHP Samsun İl Örgütü, bugün İlkadım ilçesi Bulvar AVM önünde bir araya gelerek Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi arasında yargı krizine yönelik basın açıklaması ve oturma eylemi düzenledi. CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, burada yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

    “ADALETİN SORGULANDIĞI BİR YERDE HUKUK DEVLETİNDEN SÖZ EDİLEMEZ”

    “Son günlerde yaşanan yargı krizi ülkemizin vazgeçilmez değeri Cumhuriyetimizin temel ilkelerine zarar vermektedir. Anayasamızın ikinci maddesinde yazan ‘Türkiye Devleti demokratik, laik hukuk devletidir’ maddesi alenen hükümetin desteği ve yargı eliyle çiğnenmektedir. Türkiye devleti yasama, yürütme ve yargının Anayasa’ya bağlı olduğu bir hukuk devleti iken iktidarın baskısı ve yargı içerisine yerleştirdiği klikler ile şu an adaletin tarafsızlığı sorgulandığı bir duruma getirilmiştir. Yargının ve adaletin sorgulandığı bir ortamda hukuk devletinden söz edilemez. Yargıtay 3. Ceza Dairesi eliyle 8 Kasım 2023 tarihinde Türk hukuk tarihinde örneği görülmemiş bir karar ile karşılaştık. Kamu hukukçuları başta olmak üzere hukuka dair en ufak bilgisi olan herkesi dehşete uğratan bu karar ile hukuk darbesi yaşanmıştır.

    “YARGI KURUMU ANAYASAYI TEHDİT EDİYOR”

    Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın derhal tahliye edilmesi ve milletvekilliği görevini yapması gerektiğini söyleyen bir karar almış ancak ilk derece ceza mahkemesi tabiri caizse topu Yargıtay’a atmıştı. Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını beğenmemiş olacak ki hem kararı uygulamama hem de Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak hukuk açısından dehşet verici bir karar almıştır. Bu noktada belirtmek isteriz ki Anayasamızın 153. Maddesinde; ‘Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar’ denilmektedir. Bu karar uyarınca AYM kararları devletin her kademesi ve her işlevi için bağlayıcıdır. Yargı kurumunun Anayasa’yı tehdit eden tutumu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yargı eliyle yapılmış açık bir darbedir. Bu hukuk darbesi milli iradeyi yok sayan, Anayasa’yı tanımayan ve ‘anayasasızlaştırma’ sürecini hızlandıran bir devlet krizine yol açmıştır.

    “HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR”

    Cumhuriyetimizin 100. yılında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar tanınmayarak, hukukun üstünlüğü ayaklar altına alınmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi bu darbe girişimine karşı direnme kararlılığını ilk andan itibaren göstermiş, 28. Dönem lilletvekillerimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 20 gün süreyle ‘Adalet Nöbeti’ eylemini yapmışlardır. Bizler bugün bağımsız yargı, tarafsız hukuk, halk için adalet istiyoruz demek için buradayız. Devletimizin ve Cumhuriyetimizin temelini oluşturan hukukun üstünlüğü kavramını yok sayan, laik devlet anlayışını reddeden, anayasayı etkisizleştiren bu zihniyete artık dur diyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı yapılan bu yargı darbesine sessiz kalmayacağız. Anayasamızı ve milli iradeyi hiçe sayanlar şunu bilsinler ki; Cumhuriyet’in evlatları olarak ne pahasına olursa olsun demokrasinin, laikliğin ve adaletin savunucuları olacağız ve hukukun üstünlüğü için mücadele edeceğiz.”

  • UTKU ÇAKIRÖZER: “SEÇİLMİŞ BİR MİLLETVEKİLİ AYM’NİN İHLAL KARARLARINA RAĞMEN CEZAEVİNDEYKEN, MAHKEMENİN SÖZÜNÜ DİNLERMİŞ GİBİ GÖRÜNMEK ÇİFTE STANDARTTIR”

    CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki torba yasa görüşmelerinde Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği kararlar doğrultusunda yeni düzenlemeleryapılmasını eleştirdi. Çakırözer, “Seçilmiş bir milletvekili Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluğuna ilişkin ihlal kararlarına rağmen cezaevindeyken, mahkemenin sözünü dinlermiş gibi görünmek çifte standarttır” dedi. Çakırözer, “Ekonomimizi düzeltmek istiyorsak, yatırım gelsin diyorsak, ülkemizde öncelikle demokrasiyi, öncelikle hukuk güvencesini hayatın her alanına yaymamız gerekiyor” diye konuştu. 

    TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmelerine devam eden 80 maddelik torba yasada, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları doğrultusunda yaklaşık 9 maddede düzenleme yapılıyor.

    Görüşmelerde söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluğuna ilişkin verdiği ihlal kararlarına rağmen cezaevinde tutulduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

    “Birçok maddede izahatta gördük. Anayasa Mahkemesi kararları gereği işte düzenlemeler var. Ama Anayasa Mahkemesi’nin verdiği çok ciddi kararların uygulanmadığı bir ortamda, yani seçilmiş bir milletvekilinin Meclise gelmesi sağlanamazken, vergiye ilişkin ya da ekonomiye ilişkin düzenlemelerde Anayasa Mahkemesinin sözünü dinlermiş gibi gözükmek aslında bir çifte standardı, ikiyüzlülüğü ortaya koymaktadır. Eğer uyulacaksa Anayasa Mahkemesinin tüm kararlarına uymak gerekir.”

    Çakırözer, ifade ve basın özgürlüğü alanında yaşanan ihlallere ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararları da hatırlatırken, “Hatırlatmak gerekir ki, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü alanında, erişim engelleri alanında Anayasa Mahkemesinin verdiği çok ciddi kararlar var. Her birimizin ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü etkileyen kararlar. Bu torba yasalarda bugüne kadar maalesef özgürlük alanımızı genişletecek Anayasa Mahkemesi kararlarının gereklerinin yapıldığını görmedik” dedi.

    “ÇOKLU MAAŞ VİCDANLARA AYKIRI, SON VERİN”

    Çakırözer, aynı anda birçok kurumda görev yaparak ‘huzur hakkı’ adı altında çoklu maaş verilmesine ilişkin düzenlemeye de tepki göstererek, “Bu çoklu maaş meselesine artık son verin” dedi.

    Çakırözer, şunları söyledi:

    “Kamudaki üst düzey yöneticilere kıyak olarak nitelenen çoklu maaş meselesinde ‘huzur hakkı’ adı altında çoklu maaş alan AKP’li bürokratlara çoklu maaş uygulaması yetmezmiş gibi vergi kolaylığı getirilmesini doğru bulmuyoruz. Bu çoklu maaş meselesine artık son verin! Sadece bürokratlar değil, emekli eski milletvekilleri, özellikle iktidar partisi milletvekilleri birçok yerden yönetim kurulu üyelikleri, huzur hakkı alıyor. Buna vatandaşlar çok tepki gösteriyorlar. Bu konuda şimdi vergi kolaylığı getirilmesi vicdanlara da aykırıdır. Adalet duygusuyla bağdaşmamaktadır, ahlakla bağdaşmamaktadır.”