Blog

  • ÇEŞME BELEDİYE BAŞKANI ORAN: “ILDIRI BALIKÇI BARINAĞI İLE İLGİLİ TÜM BAŞVURULARIMIZ BAKANLIK TARAFINDAN REDDEDİLDİ”

    ÇEŞME BELEDİYE BAŞKANI ORAN: “ILDIRI BALIKÇI BARINAĞI İLE İLGİLİ TÜM BAŞVURULARIMIZ BAKANLIK TARAFINDAN REDDEDİLDİ”

    Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, Ildırı’da balıkçı barınağı yapılması konusunda Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne birçok kez başvuruda bulunduklarını ancak tüm taleplerin Bakanlık tarafından reddedildiğini belirtti.

    Geçen günlerde yaşanan fırtınada Ildırı’daki balıkçıların mağdur olduğunu dile getiren Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, göreve geldiği günden bu yana Ildırı’da balıkçı barınağı yapılması için Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne birçok kez başvuruda bulunduklarını ancak söz konusu yer ile ilgili tüm çalışmaların 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı gerekçesiyle reddedildiğini söyledi.

    Bakanlığın hüküm ve tasarrufu altında bulunan Balıkçı Barınağı ile ilgili İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu izni olmadan uygulama yapılamadığını söyleyen Oran, “Ildırı da bölgenin en önemli ihtiyaçlarından biri olan Balıkçı Barınağı yapılması konusunda yıllardır çalışmalarımız devam ediyor. Bugüne kadar Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na konu ile ilgili bir çok başvuruda bulunduk ve hepsi reddedildi” dedi.

    “TÜM BAŞVURULAR SONUÇSUZ KALDI”

    Bugüne kadar Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne yazılan talep yazılarını tek tek belgeleriyle birlikte paylaşan Oran, “Ildırı bölgesinde Çay ağızı mevkii denilen bölgede sit kapsamında olmayan yeni bir balıkçı barınağı alanı tespit ettik. Bu bölge hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir 1. Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun Çay ağzına yakın bir alan belirtilmesi halinde talebin yeniden değerlendirileceği hakkında yazısı bulunmasına rağmen yaptığımız tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Balıkçı Barınaklarının yapılmasına dair yönetmeliğe istinaden hazırlık dosyamızı, gerekli bakanlıklar ve bağlı merciler ile görüşmeleri yaptık, yapılan görüşmeler neticesinde yazışmalar yapıldı fakat talep hakkında bir dönüş olmadı” diye konuştu.

     

     

  • SEYHAN BELEDİYESİ’NDEN AMATÖR SPOR KULÜPLERİNE 2 MİLYON TL NAKDİ YARDIM

    SEYHAN BELEDİYESİ’NDEN AMATÖR SPOR KULÜPLERİNE 2 MİLYON TL NAKDİ YARDIM

    Seyhan Belediyesi ilçede faaliyetlerini sürdüren 202 amatör spor kulübü’ne (Futbol-Salon) 2 Milyon TL nakdi yardım desteğinde bulundu. Yaşar Kemal Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen nakdi yardım töreninde coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, “Başarının yolu üretmekten geçer. Bunun için altyapıya önem verip yetenekli futbolcular yetiştirin” dedi.

    Amatör Spor Kulüplerine göreve geldikleri ilk günden itibaren imkanlar dahilinde destek olduklarını belirten Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, “Her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz nakdi yardım törenimizde sizlerle bir arada bulunmak bizleri son derece mutlu etti. Geleceğimizin başarılı sporcularına destek olmak ilk görevlerimiz arasında yer almaktadır. Gençlerimizi kötü alışkanlıklardan korunmanın en önemli unsuru spordur. Bizde bu nedenle spora ve sporcuya çok büyük önem veriyor ve ciddi yatırımlarda bulunuyoruz” dedi.

    “TESİS VE ULAŞIM DESTEĞİDE VERİYORUZ”

    Bu yıl futbol ve salon kulüplerine toplamda 2 milyon TL nakdi yardım desteğinde bulunduklarını belirten Başkan Akay, “Bu desteğimizin yanı sıra kulüplerimizin en büyük sıkıntılarından birisi olan tesis,ulaşım başta olmak üzere gıda desteğimizi de esirgemiyoruz. Bir çok kulübümüz belediyemize ait tesislerimizde çalışmalarını sürdürmekte. Yardımlarımız her geçen gün artarak devam edecek. Verdiğimiz destek gençlerimizin iyi bir birey olmaları konusunda önemli bir görev üstlenen kulüplerimize helal ve hayırlı olsun” diye konuştu.

    BAŞKAN AKAY’A 100.YIL FORMASI

    Törende, ASKF Genel Sekreteri Ergin Ulun ve Atletik Conan Vücut Geliştirme Spor Kulübü Başkanı Milli Antrenör Nihat Söyler Başkan Akay’a çiçek takdim ederken Sevdamız Adana Platformu Başkanı Selahattin Baynal Adanasporlu taraftarlar adına 100.Yıl forması armağan etti.
    Törene, TSYD Adana Şube Başkanı Engin Kanber, mahalle muhtarları, kulüp başkanları, yöneticiler ve antrenörlerin yanı sıra çok sayıda sporcu katıldı.

     

  • ÇANKAYA’DA DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ’NE ÖZEL PERFORMANS

    ÇANKAYA’DA DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ’NE ÖZEL PERFORMANS

    Çankaya Belediyesi tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında düzenlenen etkinliklerin ilki, Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleşti. Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi üyelerinin, müzik ve dans performansları katılımcılardan büyük alkış aldı. 

    Engelli bireylerin sosyalleşmesi ve kişisel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla çalışan Çankaya Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne özel olarak düzenlenen etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi tarafından hazırlanan etkinlikler ilk olarak  Çankaya Belediyesi Yılmaz Güney Sahnesi’nde izleyicilere sunuldu. Engelli bireyler ve ailelerinin yoğun katılım gösterdiği etkinlikte kursiyerler, özel olarak hazırladıkları çalışmalarla yeteneklerini sergiledi.

    MÜZİK VE DANSTA ENGEL TANIMIYORLAR

    “Müzik Atölyesi” performansı ile başlayan programda kursiyerler bateri çaldı, şarkılar söyledi ve piyano ile klasik müzik dinletisi gerçekleştirdi. Gösteri, kursiyerlerin grup danslarını gerçekleştirdiği “Dans Atölyesi” ile devam etti. Ardından Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi çalışanlarından oluşan Grup Senkron, perküsyon çalarak motivasyonu yükselten ve enerjiyi artıran Ritim Performansı katılımcılarla buluşturdu. Kursiyerler ve aileleri perküsyon performansına danslarla eşlik ederek keyifli vakit geçirdi.

    3 ARALIK’TA AŞIK VEYSEL ENGELSİZ YAŞAM MERKEZİ’NDE

    Engelliler günü kapsamındaki bir diğer etkinlik ise Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi’nde düzenlenecek. 3 Aralık Pazar günü gerçekleşecek etkinlikte yine Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi kursiyerleri, hazırladıkları çalışmaları izleyicilere sergileyecek.

    2021 yılında hizmete açılan Aşık Veysel Engelsiz Yaşam Merkezi, ergoterapi, drama, müzik, dans, spor, engelsiz oyun evi, ebeveyn atölyesi, duyu bütünleme birimleriyle engelli bireylere ücretsiz hizmet veriyor. Açıldığından bu yana atölye ve kurslarında 22 binden fazla öğrenci ve aileye ücretsiz eğitim olanağının sunulduğu Merkezde, psiko-sosyal destek birim ve engelli hakları konusunda hukuki destek sağlayan birim de bulunuyor.

     

  • CEZAEVİNDEKİ MİLLETVEKİLİ CAN ATALAY, İKİNCİ KEZ ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURDU: HAKLARININ, AYM KARARINA UYULMAYARAK İKİNCİ KEZ İHLAL EDİLDİĞİNİN TESPİTİNİ İSTEDİ

    CEZAEVİNDEKİ MİLLETVEKİLİ CAN ATALAY, İKİNCİ KEZ ANAYASA MAHKEMESİ’NE BAŞVURDU: HAKLARININ, AYM KARARINA UYULMAYARAK İKİNCİ KEZ İHLAL EDİLDİĞİNİN TESPİTİNİ İSTEDİ

    Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) cezaevindeki Hatay Milletvekili Can Atalay’ın avukatları, Anayasa Mahkemesi’nin Atalay hakkındaki ihlal kararının uygulanmaması gerekçesiyle ikinci kez Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Atalay’ın; “Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı”, “adil yargılanma hakkı” ve “kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının” ikinci kez ihlal edildiğinin tespitini ve bu ihlallerin ortadan kaldırılmasını talep ettiği belirtildi.

    Anayasa Mahkemesi, Gezi Parkı Davası’nda hakkında 18 yıl hapis cezası kararı verilen Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Can Atalay’ın bireysel hak ihlali başvurusunu 25 Ekim’de görüşmüştü. Can Atalay’ın “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma” hakkı ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine oyçokluğu ile karar verilmişti.

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Yargıtay’a göndermiş; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı konunun 3. Ceza Dairesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği yönünde mütalaa vermiş, Daire ise Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına hükmedip Atalay hakkında ihlal kararı veren Yüksek Mahkeme üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vermişti.

    Cezaevindeki Milletvekili Can Atalay’ın avukatlarının bugün yaptığı bilgilendirmeye göre; Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması nedeniyle Yüksek Mahkeme’ye ikinci kez başvurdu.

    “İKİNCİ KEZ İHLALİN TESPİTİ…”

    Edinilen bilgiye göre, 24 Kasım’da yapılan başvuruda; AYM’nin daha önce verdiği ihlal kararının uygulanmaması ve seçilmiş milletvekilinin serbest bırakılmayarak Meclis’te yemin etmesinin engellenmesi nedeniyle “seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı”, “adil yargılanma hakkı” ve “kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının” ikinci kez ihlal edildiğinin tespiti ve bu ihlallerin ortadan kaldırılması talep edildi.

    AYM, “YENİDEN YARGILAMA VE TAHLİYE ZORUNLUDUR” DEMİŞTİ

    Anayasa Mahkemesi’nin ilk ihlal kararının gerekçesi, 27 Ekim’de Resmî Gazete’de yayınlanmıştı. Gerekçeli kararda, “Anayasa Mahkemesi’nce başvurucu hakkında tespit edilen hak ihlallerinin sonlandırılmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik olarak; yeniden yargılamanın başlaması, mahkûmiyet hükmünün infazının durdurulması ve ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması, başvurucunun hükümlü statüsünün sona erdirilmesi, yeniden yargılamada durma kararı verilmesi işlerinin yerine getirilmesi zorunludur” değerlendirmesi yapılmıştı.

    İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ DOSYAYI, YARGITAY’A GÖNDERMİŞTİ

    İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı Yargıtay’a göndermişti. Mahkeme, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazmıştı. Yazıda, şu ifadeler kullanılmıştı:

    “Anayasa Mahkemesince verilen bireysel başvuruya konu ihlal kararı Mahkememizin kararına ilişkin olmayıp, Yargıtay ilgili Ceza Dairesince verilen tahliye talebinin reddi kararına ilişkin olduğu, dosyanın ilgili Daire önünde bulunduğu sırada başvurucunun milletvekili seçildiği ve bireysel başvuruya konu ihlalin bu Dairenin kararından kaynaklandığı, ayrıca bireysel başvuru yapıldıktan sonra ilgili Ceza Dairesince dosyanın esastan incelendiği ve karara bağlandığı, bu sebeple oluşan yeni hukuki durum karşısında Yargıtay 3. Ceza Dairesince yeni bir değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu anlaşıldığından dosya Cumhuriyet Başsavcılığınıza gönderilmiştir.”

    Yerel mahkemenin dosyayı Yargıtay’a göndermesine tepki gösteren Can Atalay, “25 Ekim günlü Anayasa Mahkemesi kararının yerine getirilmediği her bir dakikanın bu ülkede yaşayan herkesin hak ve özgürlüğünü korumakla yükümlü devletin niteliklerine zarar verdiği açıktır. Ancak ‘ikili devlet’ anlayışını kabul etmiyoruz. Buna alışmayacağız.  Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasına ilişkin bir ‘irade’ var ise bu iradenin 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanına ait olamayacağı açık olduğundan hukuka bağlı olmayan devlet hayalinin sahipleri kimlerdir?” açıklamasını yapmıştı.

    YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI, “TAKDİR YÜKSEK DAİRE’NİNDİR” MÜTALAASINI VERMİŞTİ

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen tahliye edilmeyen cezaevindeki Hatay Milletvekili Can Atalay’ın durumu ile ilgili mütalaasını, 3 Kasım’da 3. Ceza Dairesi’ne sunmuştu.

    Mütalaada; “Hiçbir, devlet varlığına kasteden bir suçu işlemekle suçlanan bir kimsenin dokunulmazlığını kabul etmez. Aksi bir kabul, adalete olan inancı sarsarak kamu vicdanını da rahatsız eder. … Mahkumiyetine esas sevk ve uygulama maddelerinin Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesi kapsamında kalan suça ilişkin olduğu anlaşıldığından, seçimden önce bu madde kapsamında suç işleyen milletvekili, yasama dokunulmazlığından yararlanamayacaktır. Hükümlünün mahkumiyetine konu suç ve eylemleri devlet güvenliğine karşı işlenen suçlardandır ve madde kapsamına girmeyeceğini düşünmek mümkün değildir… Tahliye kararının reddi veya kabulü konusunda takdir yüksek Dairenindir” değerlendirmesi yapılmıştı.

    YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ, AYM KARARINA UYULMAMASINA HÜKMETMİŞ, AYM ÜYELERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın mütalaasının ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiği yönündeki kararına uyulmamasına hükmetmişti.

    Daire, “yargısal aktivizm” yapmakla suçladığı ihlal kararı yönünde oy kullanan AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Daire aynı zamanda Atalay’ın milletvekilliğinin de düşürülmesi işlemlerine başlanması için kararı TBMM Başkanlığı’na göndermişti.

    KARAR GENİŞ TEPKİ UYANDIRMIŞTI

    Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı, geniş tepki uyandırdı. Türkiye Barolar Birliği ve il baroları; Ankara Adliyesi’nden Anayasa Mahkemesi’ne ve Yargıtay’a yürüyüş düzenlemişti. Avukatların sırtlarında cüppeler ve ellerinde Anayasa kitapçıkları ile yaptıkları yürüyüşe; CHP Genel Başkanı Özgür Özel de destek vermişti. TBMM Genel Kurulu’nu terk etmeme kararı alan CHP TBMM Grubu, Genel Kurul salonunda “Adalet Nöbeti” tuttu. 21 gün tutulan “Adalet Nöbeti”, 500. saatinde 30 Kasım gününün son saatlerinde tamamlandı.

    CHP İl Başkanlıkları da TBMM Genel Kurulu’ndaki adalet nöbetine destek açıklaması yapmış İstanbul İl Başkanlığı, Çağlayan Adliyesi önünde her gün nöbet tutmuştu.

    Gelen tepkilerin ardından Yargıtay Başkanlığı, “Anayasa Mahkemesi’nin, bireysel başvuru incelemelerinde zaman zaman anayasal ve yasal sınırları aşarak Yargıtay ve Danıştay uzman dairelerince geliştirilen yerleşik içtihatları ters yüz edecek, hukuk sistemini kaosa sürükleyecek şekilde kararlar alması, kesin hüküm etkisini tamamen devre dışı bırakılmasına neden olmaktadır… Bizatihi Anayasayı korumak amacıyla kurulan Anayasa Mahkemesi, tartışmalara konu olan davada, anayasa koyucunun iradesini yok sayarak Anayasa’nın 83’üncü maddesindeki atıf nedeniyle somut olaya uygulanması gereken 14’üncü maddesini işlevsiz bırakmıştır” açıklamasını yapmıştı.

  • HUKUKÇU REMZİ ÜMİT ATAY: “İKTİDARIN TEK TAŞLA İKİ KUŞ VURMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    HUKUKÇU REMZİ ÜMİT ATAY: “İKTİDARIN TEK TAŞLA İKİ KUŞ VURMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    Hukukçu Remzi Ümit Atay, anayasa değişikliği ve cumhurbaşkanı seçimindeki 50+1 şartının kaldırılması önerisine ilişkin, “iktidarın tek taşla iki kuş vurmasına, hem 50+1 ve anayasayı değiştirmesine hem de var olan gündemi askıya almasına izin vermeyeceğiz” dedi. 

    Hukukçu Remzi Ümit Atay, iktidarın gündeme getirdiği anayasa değişikliği ve 50+1 tartışmasını değerlendirdi. İktidarın gündeme getirdiği Anayasa değişikliği ve 50+1 tartışmalarına yönelik açıklamada bulunan Hukukçu Remzi Ümit Atay, “Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın planının farkındayız” diyen Atay, vatandaş temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak durumdayken ortaya atılan 50+1’i ‘suni gündem’ olarak yorumladı ve bunun hukuki bir skandal olduğunu savundu.  

    Yargıtay’ın beş üyesinin Anayasa’yı yok sayması ve Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla başlayan süreci hatırlatan Atay, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın 6 Ekim’de Hakimler ve Savcılar Kurulu’na gönderdiği şikayet mektubuna da değindi. 

    “SONUÇ ÇOK AÇIK” 

    Son dönemde peş peşe hukuk skandalları yaşandığını belirten Atay, yerel mahkemelerin üst mahkemeleri tanımadığını ve savcıların rüşvet iddialarının gündeme geldiğini anımsattı. Atay, 50+1 kuralının değişmesi halinde ortaya çıkacak sonuca ilişkin, “Kısa vadeli sonuç çok açıktır; bir anda yükselen anayasa ve 50+1 tartışmaları ile yargıda rüşvet tartışmaları ve yok sayılan AYM mevzusu rafa kaldırılmış olacak” dedi. 

    “TÜRKİYE HUKUK DEVLETİDİR” 

    Türkiye’nin hukuk devleti olduğunun hatırlanması gerektiğini kaydeden Atay, “iktidarın tek taşla iki kuş vurmasına, hem 50+1 ve anayasayı değiştirmesine hem de var olan gündemi askıya almasına izin vermeyeceğiz” açıklamasını yaptı.

  • KARŞIYAKA’DA ÇOCUKLAR HAYALLERİNDEKİ BİSİKLETLERE KAVUŞTU

    KARŞIYAKA’DA ÇOCUKLAR HAYALLERİNDEKİ BİSİKLETLERE KAVUŞTU

    Karşıyaka Belediyesi’nin BİSAN ile birlikte sürdürdüğü dönüşüm projesi kapsamında Karşıyakalıların bağışladığı bir grup bisiklet daha yenilenerek Fikri Altay Mahallesi’nde yaşayan ihtiyaç sahibi çocuklara hediye edildi.

    Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Karşıyaka’mızda çocuklarımızın hem hayallerine kavuşması hem de yeniden kullanım kültürünü benimsemesi için Karşıyakalıların katılımıyla bu projeyi sürdürüyoruz” diye konuştu.

    Karşıyaka Belediyesi’nin yaklaşık 2 yıl önce başlattığı ‘Eski Bisikletini İyiliğe Dönüştür’ projesi BİSAN’ın desteği ve Karşıyakalıların bağışlarıyla devam ediyor. Proje kapsamında vatandaşların bağışladığı âtıl bisikletler evlerinden alınarak BİSAN fabrikasında kapsamlı şekilde yenileniyor. Bisikletler mahalle muhtarlarının belirlediği ihtiyaç sahibi çocuklara hediye ediliyor. Kampanya kapsamında yenilenen bir grup bisiklet daha Fikri Altay Mahallesi’nde yaşayan çocuklara teslim edildi. İhtiyaç sahibi çocukların yüzündeki gülümsemeye tanık olduklarını belirten Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Karşıyaka’mızda bisiklet günlük hayatta yoğun olarak ulaşım ve spor amaçlı kullanılıyor. Belediye olarak hem güvenli rotalar oluşturuyoruz hem de ihtiyaç sahibi yurttaşlarımızın bisiklete erişmesini kolaylaştırmak için çalışıyoruz. Karşıyakalıların bağışladığı bisikletleri evlerinden alıyoruz, belirli bir sayıya ulaşınca proje ortağımız BİSAN’ın fabrikasına teslim ediyoruz. Burada detaylı bakım ve yenilemeden geçen bisikletleri Karşıyaka’mızda yaşayan ihtiyaç sahibi çocuklarımıza dağıtıyoruz. Yenilediğimiz bir grup bisikleti daha Fikri Altay Mahallesinde yaşayan çocuklarımızla buluşturduk. Onların yüzlerindeki gülümsemeye tanık olduk, heyecanlarını paylaştık” diye konuştu.

    YENİDEN KULLANIM KÜLTÜRÜNÜ AŞILIYORUZ

    Kampanyanın iki ana faydası olduğunu belirten Başkan Tugay, “Evlerde atıl bekleyen eşyaların hiçbirimize faydası yok. Aksine daha fazla kaynak tüketimine neden oluyorlar. Biz ikinci el pazarları kurarak, bu eşyaların yeni sahipleriyle buluşmasını sağlıyoruz. Bu yeniden kullanım kültürünün ekonomik hareketliliğe sahip olan kısmı. ‘Eski Bisikletini İyiliğe Dönüştür’ kampanyasının ise sosyal sorumluluk yanı var. Birçoğumuzun çocukluğa dair en güzel hatıralarında mutlaka bisiklet vardır. Karşıyakalıların bağışlarıyla sürdürdüğümüz bu proje ile çocuklarımızın hayallerine kavuşmasını ve yeniden kullanım kültürünü benimsemesini sağlıyoruz” dedi.

    Karşıyaka Belediyesi’nin ‘Eski Bisikletini İyiliğe Dönüştür’ kampanyasına destek olmak isteyenler 0232 367 00 60 numaralı telefonu arayarak bisiklet bağışında bulunabilir.

  • BAKAN ŞİMŞEK: “ATTIĞIMIZ ADIMLAR KARŞILIK BULUYOR. ORTA VADELİ PROGRAMIMIZA GÜVEN ARTIYOR”

    BAKAN ŞİMŞEK: “ATTIĞIMIZ ADIMLAR KARŞILIK BULUYOR. ORTA VADELİ PROGRAMIMIZA GÜVEN ARTIYOR”

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un (S&P), Türkiye’nin kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirmesini “Attığımız adımlar karşılık buluyor. Orta Vadeli Programımıza güven artıyor. Sabır ve kararlılıkla programı uygulamaya devam edeceğiz” sözleriyle değerlendirdi.

    Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdi.

    KREDİ NOTUNUN ARTIŞI İÇİN DE İYİLEŞMELERE BAĞLI OLARAK “BELKİ 12 AY SONRA” DENDİ

    S&P’den yapılan açıklamada, politika yapıcıların aşırı ısınan ekonomiyi soğutma yönünde ilerleme kaydederken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) da tükenen net döviz rezervi stokunu yavaş yavaş yeniden inşa ettiği vurgulandı. Ödemeler dengesinin daha da iyileşmesi, döviz rezervlerinin daha hızlı artması ve gelecek 12 ay içinde dolarizasyonda düşüş görülmesi halinde Türkiye’nin kredi notunun yükseltilebileceği bildirildi.

    Bakan Şimşek de olumlu bulduğu bu açıklama üzerine sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:

    “Attığımız adımlar karşılık buluyor. Orta Vadeli Programımıza güven artıyor. Sabır ve kararlılıkla programı uygulamaya devam edeceğiz. Fiyat istikrarını, cari açıkta kalıcı düşüşü, mali disiplini ve rezerv birikimini sağlayarak, ülkemizi sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına ulaştıracağız.”

     

     

  • TEPEBAŞI BELEDİYESİ’NİN MAVİ BAYRAK DENETİMLERİ SÜRÜYOR

    TEPEBAŞI BELEDİYESİ’NİN MAVİ BAYRAK DENETİMLERİ SÜRÜYOR

    Tepebaşı Belediyesi’nin işletmelere yönelik uyguladığı Mavi Bayrak denetimleri devam ediyor.

    Tepebaşı Belediyesi, işletmelerin kendini yenileyen ve geliştiren kuruluşlar olması hedefiyle yürüttüğü Mavi Bayrak uygulamasına devam ediyor.
    Dünya Sağlık Örgütü Sağlıklı Şehirler Ağı’na üye olan Tepebaşı Belediyesi Mavi Bayrak Uygulaması ile kalite ve hijyen konusunda kent halkına sağlıklı bir ortam sunmayı hedefliyor. Mavi Bayrak uygulaması kapsamında işletmeler; hijyen, kalite yönetimi, çevreci kriterlere uyum çerçevesinde tüketici haklarına saygı duyarak müşteri odaklı hizmet gerçekleştiriyor.

    Tepebaşı Bölgesinde yaşayan vatandaşlara sağlıklı ve hijyenik koşullarda hizmet sunan Tepebaşı Mavi Bayraklı işletmeler, her yıl Tepebaşı Belediyesi önderliğinde Eskişehir Lokantacılar Odası, Eskişehir Ticaret Odası ile Eskişehir Berberler ve Kuaförler Odası temsilcilerinden oluşan denetim heyeti tarafından düzenli olarak kontrol ediliyor. Bu kapsamda Mavi Bayraklı 12 işletmeye yönelik rutin denetimler gerçekleştirildi. Yetkililer, her ay bu rutin denetimlerin gerçekleşeceğini belirtti.

    Bölge genelinde yapılan denetimler sonucu Mavi Bayrak almaya hak kazanmış 37 işletme yer alıyor.

    Tepebaşı Belediyesi yetkilileri, Mavi Bayrak başvurularının Tepebaşı Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’ne, 0 (222) 211 40 00 / 3085 numaralı telefondan yapılabildiğini iletti.

  • EKMUD HIV/AIDS ÇALIŞMA GRUBU’NDAN DÜNYA AIDS GÜNÜ AÇIKLAMASI: “AIDS’İ SONA ERDİRMEK, AIDS’İ SONA ERDİRMEMEKTEN ÇOK DAHA AZ MALİYETE SAHİPTİR”

    EKMUD HIV/AIDS ÇALIŞMA GRUBU’NDAN DÜNYA AIDS GÜNÜ AÇIKLAMASI: “AIDS’İ SONA ERDİRMEK, AIDS’İ SONA ERDİRMEMEKTEN ÇOK DAHA AZ MALİYETE SAHİPTİR”

    Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) HIV/AIDS Çalışma Grubu, 1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında “UNAIDS 2023 raporuna göre; dünya genelinde 39 milyon insanın HIV ile yaşadığı, 1,3 milyon insanın yeni tanı aldığı ve HIV/AIDS ile ilişkili nedenlerle 630 bin kişinin yaşamını yitirdiği bilinmektedir. Toplum öncülüğündeki kuruluşlara küresel HIV mücadelesinde daha büyük bir ivme kazandırabilir ve AIDS’in sona ermesine doğru ilerlemeyi hızlandırabilir. Unutmamak gerekir ki AIDS’i sona erdirmek, AIDS’i sona erdirmemekten çok daha az maliyete sahiptir. Tüm üyelerimizi, ülkemiz ve tüm dünyadaki pandeminin sona ermesi için konu hakkında hassasiyete davet ediyoruz” açıklamasını yaptı.

    EKMUD HIV/AIDS Çalışma Grubu, 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla bugün yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi:

    DÜNYA GENELİNDE HIV/AIDS İLE İLİŞKİLİ NEDENLERLE 630 BİN KİŞİNİN YAŞAMINI YİTİRDİĞİ BİLİNMEKTE”

    “HIV/AIDS, günümüzde artık tedavi edilebilir kronik bir enfeksiyon haline gelmesine rağmen halen önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Henüz kür sağlayacak tedavisi ve aşısı olmayan HIV/AIDS ile en etkili mücadele yolu, toplumun bulaşma ve korunma yolları konusunda farkındalığının artırılmasıdır. Enfeksiyon ile uluslararası mücadelede Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı (UNAIDS) kapsamında ‘Sağlıklı yaşam ve her yaşta iyi olma hali sağlanarak AIDS epidemisinin 2030 yılına kadar halk sağlığı tehdidi olmaktan çıkarılması’ küresel hedef olarak belirlenmiştir. UNAIDS 2023 raporuna göre; dünya genelinde 39 milyon insanın HIV ile yaşadığı, 1,3 milyon insanın yeni tanı aldığı ve HIV/AIDS ile ilişkili nedenlerle 630 bin kişinin yaşamını yitirdiği bilinmektedir. Ülkemizin de içinde bulunduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgelerinde yeni HIV enfeksiyonu tanısı alanların sayısı artmaya devam etmektedir. Etkilenen 2 milyondan fazla insanla Avrupa Bölgesi, en hızlı artan HIV enfeksiyonu salgınına sahiptir. Bölgenin bazı kısımlarında bulaşma neredeyse tamamen durdurulmuş olsa da, diğer üye devletlerde enfeksiyon oranları kabul edilemeyecek kadar yüksektir ve artmaya devam etmektedir.

    Dünya Sağlık Örgütü tarafından korunmayı ve farkındalığı arttırmak amacıyla 1988 yılında, 1 Aralık günü Dünya AIDS Günü olarak kabul edilmiştir. Dünya AIDS Günü olarak kabul edilen bu günde, dünya genelinde HIV ile yaşayan insanlarla dayanışma içinde olunması çağrısında bulunmak ve AIDS nedeniyle hayatını kaybeden milyonlarca insanı anmak amacıyla etkinlikler yapılmaktadır. Dünya AIDS Günü, bugüne kadar kaydedilen ilerlemeler üzerinde düşünmek, AIDS’i 2030 yılına kadar sona erdirme hedeflerine ulaşmak için devam eden zorluklar hakkında farkındalık yaratmak ve tüm paydaşları HIV mücadelesindeki başarılarını arttırmak üzere harekete geçirmek için bir fırsattır.

    TOPLULUKLAR VE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÖNCÜLÜK ETMESİYLE DÜNYA AIDS’İ SONLANDIRABİLİR”

    Küresel sağlık kampanyası olan Dünya AIDS Günü’nün bu yılki teması UNAIDS tarafından LET COMMUNİTİES LEAD (Toplulukların Öncülük Etmesine İzin Verin) olarak belirlenmiştir. Topluluklar ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) öncülük etmesiyle dünya AIDS’i sonlandırabilir. HIV ile yaşayan, HIV enfeksiyonu riski altında olan veya HIV’den etkilenen insan toplulukları, HIV’e karşı mücadelede ilerlemenin ön saflarında yer almaktadır. Konu ile ilgili olarak insanları kişi merkezli kamu sağlık hizmetleriyle buluşturur, güven oluşturur, yenilik yapar, politikaların ve hizmetlerin uygulanmasını izler ve sağlayıcıları sorumlu tutarlar. Türkiye EKMUD olarak enfeksiyon ile mücadelede HIV merkezli topluluklar ve STK’ların üstlendiği rolün öneminin bilinciyle tüm meslektaşlarımızı bu topluluklarla işbirliğine davet ediyoruz. Ne yazık ki topluluklar önderlik konusunda bugüne kadar geri plana alınmıştır. Fon sıkıntısı, politika ve mevzuat engelleri, kapasite kısıtlamaları ve dışlanmış topluluklara karşı uygulanan insan hakları ihlalleri global dünyanın sorunudur ve HIV önleme ve tedavi hizmetlerinin ilerlemesini engellemektedir. Bu engeller ortadan kaldırılırsa, toplum öncülüğündeki kuruluşlara küresel HIV mücadelesinde daha büyük bir ivme kazandırabilir ve AIDS’in sona ermesine doğru ilerlemeyi hızlandırabilir.

    AIDS’İ SONA ERDİRMEK, AIDS’İ SONA ERDİRMEMEKTEN ÇOK DAHA AZ MALİYETE SAHİPTİR”

    2023 Dünya AIDS Günü, toplulukların önderlik rollerini etkinleştirmek ve desteklemek için bir çağrıdır. AIDS’in sona ermesini sağlamak için topluluk önderliğinin tüm potansiyelini açığa çıkarmanın önemini vurgulamayı hedeflemiştir. Toplulukların önderlik rollerinin tüm HIV ile ilgili plan ve programlarda ve bunların formülasyonunda, bütçelenmesinde, uygulanmasında, izlenmesinde ve değerlendirilmesinde temel hale getirilmesi, tam ve güvenilir bir şekilde finanse edilmesi, uygun şekilde desteklenmesi ve ücretlendirilmesi gerekmektedir. Hem toplumsal hem sağlık otoritelerinin bilinçlenmesi ile tüm hastaları teşhis edip tedaviye alarak ve riskli gruplara temas öncesi profilaksi vererek HIV enfeksiyonunu önlemek, yeni tedavi arayışlarından daha maliyet etkindir. Unutmamak gerekir ki AIDS’i sona erdirmek, AIDS’i sona erdirmemekten çok daha az maliyete sahiptir. Tüm üyelerimizi, ülkemiz ve tüm dünyadaki pandeminin -sadece gelişmiş ve yüksek gelir düzeyine sahip ülkelerde değil- sona ermesi için konu hakkında hassasiyete davet ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.”

     

  • ÖZGÜR ÖZEL, ÖNCEKİ DÖNEM CHP MİLLETVEKİLLERİYLE BİR ARAYA GELDİ: “PARTİMİZİN ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKMEYİNİZ. EN SAMİMİ ELEŞTİRİLERİNİZİ BİZDEN ESİRGEMEYİNİZ”

    ÖZGÜR ÖZEL, ÖNCEKİ DÖNEM CHP MİLLETVEKİLLERİYLE BİR ARAYA GELDİ: “PARTİMİZİN ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKMEYİNİZ. EN SAMİMİ ELEŞTİRİLERİNİZİ BİZDEN ESİRGEMEYİNİZ”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, önceki dönem CHP milletvekilleriyle bir araya geldi. Özel, “Tecrübeyi reddederek ve deneyimi dışlayarak hiçbir örgüt başarılı olamaz. Bugün burada sizlerle birlikte olmamız, sizin bu teveccühünüzün ben çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü toplumda bir yenileşme talebi olduğu ortada ancak bu kadar köklü bir kurumun, tecrübeyi ve tecrübenin zamanın imbiğinden süzerek zihninde biriktirdiklerini dile getirmesi, bizim de bunlardan istifade etmemiz bir zaruret. Bunu yapmadığımız takdirde, savrulmaya başlarız. Bunun farkındayım ve buna yürekten inanıyorum. Bizim üzerimizden ve partimizin üzerinden elinizi çekmeyiniz. Lütfen en samimi eleştirilerinizi, yönlendirmelerinizi bizden esirgemeyiniz” dedi.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Genel Merkez’de partisini önceki dönemlerde parlamentoda temsil etmiş 83 milletvekiliyle bir araya geldi. Özel, toplantıda şu değerlendirmeleri yaptı:

    “28 MAYIS AKŞAMI O BÜYÜK ÜZÜNTÜYÜ, TRAVMAYI EN ÇOK YAŞAYANLARLA BİRLİKTE OLDUĞUMA HİÇBİR ŞÜPHE YOK”

    “Benim için çok heyecan verici bir toplantı. Bu salonda belki 20’nci heyeti ağırlıyoruz ama ilk kez bu kadar heyecanlandığım, ne diyeceğimi bilemediğim bir noktadayım. Çünkü CHP’li bir dedenin ve babanın oğlu olarak çocukluğumdan beri, pek çoğunu televizyonlarda imrenerek izlediğim, hitabetlerinden feyz aldığım, birikimlerine hayranlık duyduğum büyüklerimle bir salonda ve CHP’nin Genel Başkanı sıfatıyla bir aradayız. El sıkmak için siz ayağa kalktığınızda bile ben utanıyorum, benim sizin karşınızda ayağa kalkmam gerekirken. Bu arada, 24. Dönem’den beri birlikte olduklarımız, son döneme kadar birlikte siyaset yaptığım çok değerli milletvekilleri arkadaşlarım da burada. O açıdan buraya kadar zahmet ettiniz, öncelikle minnet duygularımı ifade etmek isterim. CHP’nin 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta geçirdiği seçimlere en az bizim kadar inanan, gayret gösteren, maddi ve manevi destek olan, illerinde üzerine düşeni fazlasıyla yapan ve 28 Mayıs akşamı o büyük üzüntüyü, travmayı en çok yaşayanlarla birlikte olduğuma hiçbir şüphe yok. Bunu hem geçmişte yapmış olduğunuz görevlerinizin sorumluluğu olarak taşıdığınızı biliyorum hem de bilgi olarak önceki dönem milletvekillerimizin ne kadar gayret ettiklerini biliyorum.

    “ÇOK SAYIDA TECRÜBELİ ARKADAŞIMIZ, DEĞİŞİM YOLCULUĞUNDA BÜYÜK BİR FEDAKARLIKTA BULUNDULAR. DEDİLER Kİ ‘DEĞİŞİM BİZDEN BAŞLAYACAK’”

    Bu salondakilerin en az üçte biri, daha sonraki süreçte, yapmış olduğum çeşitli açıklamalarda, çağrılarda, yol yürüyüşümüzde, daha adaylıkla ilgili bir şey belli değilken beni yüreklendiren büyüklerimdir. Adaylık açıklamamdan sonra neredeyse herkes de siz de mümkün olduğu kadar iyi dileklerinizi ilettiniz. Ben de sizin iyi dilek ve desteklerinize minnettarlığımı iletmiştim. 28 Mayıs’ta, büyük bir duygusal kopuşun Türkiye’de yaşandığını sahada hep birlikte biliyoruz. Geçmiş dönemde vekaletini yürüttüğünüz kişilerin ne hissettiğini, siz sahada gördünüz. Benim açımdan kolay değildi. 12 yıllık milletvekilliği, 8 yıllık grup başkanvekilliği deneyiminden, bu büyük üzüntüden sonra yeni bir şeyler söylemek ve bunun gerçekten yeni, etkili ve kuvvetli bir değişim olacağını ifade etmek. Bir büyük soruyla karşı karşıyaydık: ‘Ne değişecek siz de eski değil misiniz’ diye. Burada, bu dönem Meclis’te birlikte görev yaptığımız çok sayıda tecrübeli arkadaşımız, bu değişim yolculuğunda büyük bir fedakarlıkta bulundular. Dediler ki ‘Değişim bizden başlayacak. Ne olursa olsun geçmiş dönemde sorumluluk üstlenmiş olan kimse yönetim kademelerinde olmayacak.’

    “ESAS ORTAYA KOYDUĞUMUZ VİZYON, ATATÜRK’ÜN PARTİSİNE BİR DAHA SEÇİM KAYBETTİRMEMEK”

    Biz bir söz verdik. Dedik ki ‘CHP’nin bir daha seçim kaybetmemesi için üzerimize fedakarlık düşerse fedakarlık, sorumluluk düşerse sorumluluğu yerine getireceğiz.’ Bir sorumluluk düştü. Sonra, bu sorumluluğu nasıl yerine getireceğimize çok net bir tanımlama yaptık. O da şuydu: CHP’yi Türkiye’nin en iyi yönetilen kurumu haline getireceğiz. Ben geçmiş süreçlerdeki kendi yönetim deneyimlerinden bunu yapabileceğime inanıyordum ve insanları buna ikna edebileceğime de inanıyordum. Ayrıca, esas büyük söylem, esas ortaya koyduğumuz vizyon şu: Atatürk’ün partisine bir daha seçim kaybettirmemek, Atatürk’ün partisini iktidar yapmak. Ama altında Türkiye’nin en iyi yönetilen kurumu haline getirme vaadi ve bunu, yeni ve genç kadrolarla ve daha çok kadınla yapacağımızı söylemek. Bu gerçekten çok önemli. Biz bize olduğumuz bir yerde şu gerçekliği görmemiz lazım, hiçbir erkek bundan sorumlu değil ama hiçbir erkek bundan muaf da değil. Ama toplumun yüzde 50’sinden Atatürk’ün kadına seçme-seçilme hakkını vermesiyle övünerek oy istiyoruz.

    “VERDİĞİMİZ SÖZLERİ TUTARAK BAŞLADIK”

    Biz, verdiğimiz sözleri tutarak başladık. Yaş ortalaması 43 olan bir Parti Meclisi (PM) var. PM benden 6 yaş genç. Yaş ortalaması 46 olan bir Merkez Yönetim Kurulu (MYK) var. Tayyip Bey’in ilan ettiği 17 bakan ve 1 cumhurbaşkanı yardımcısına karşılık; biz 9 kadın, 9 erkek bir gölge kabine açıkladık. Arkadaşlarımızın hepsi aynı zamanda genel başkan yardımcıları. ‘Bizim listemize baktığınızda 3 şey görülecek’ demiştik: Kadınlar, gençler ve örgüt. Kadınlar bahsettiğim gibi, gençler yaş ortalamamız 43. Ve örgüt, 15 önceki dönem il ve ilçe başkanı -13 il başkanı, 2 ilçe başkanımız- var. Ve 60 kişiden 34’ü en az ilçe yönetim kurullarında görev yapmış olmak üzere örgütten geliyorlar. Böyle bir yapıyla yola çıktık.

    “PARTİMİZİN ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKMEYİNİZ”

    Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk kurultayı, bize talep ettiğimiz görevi verdi. Biz başarılı olmak zorundayız. Hiçbir başarı, tecrübeyi reddederek ve deneyimi dışlayarak hiçbir örgüt başarılı olamaz. Bugün burada sizlerle birlikte olmamız, sizin bu teveccühünüzün ben çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çünkü toplumda bir yenileşme talebi olduğu ortada ancak bu kadar köklü bir kurumun, tecrübeyi ve tecrübenin zamanın imbiğinden süzerek zihninde biriktirdiklerini dile getirmesi, bizim de bunlardan istifade etmemiz bir zaruret. Bunu yapmadığımız takdirde, savrulmaya başlarız. Bunun farkındayım ve buna yürekten inanıyorum. Bizim üzerimizden ve partimizin üzerinden elinizi çekmeyiniz. Lütfen en samimi eleştirilerinizi, yönlendirmelerinizi bizden esirgemeyiniz.”