Blog

  • TÜRK TELEKOM’DAN HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR WEB SİTESİ

    TÜRK TELEKOM’DAN HERKES İÇİN ERİŞİLEBİLİR WEB SİTESİ

    Türk Telekom, engelli müşterilerinin dijital kanallardaki deneyimini iyileştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Türk Telekom, yapay zeka destekli geliştirmeler sayesinde, görme ve işitme engelli müşterilerinin web sitesinden daha kolay hizmet almasını sağlıyor. 

    Türk Telekom, hayata geçirdiği uygulamalarla müşterilerinin hayatını kolaylaştırmayı sürdürüyor. ‘Herkes için erişilebilir iletişim’ ilkesi ile teknolojiyi tüm müşterileri için iyilik ve faydaya dönüştüren Türk Telekom, sektörde bir ilki gerçekleştirerek web sitesinde yaptığı yapay zeka destekli geliştirmeler ile sitenin engelli müşterileri için daha erişebilir olmasını sağladı. 

    “ÖNCELİĞİMİZ TOPLUMUN HER KESİMİNE TEKNOLOJİ İLE FAYDA SAĞLAMAK” 

    3 Aralık Dünya Engelliler Günü öncesinde açıklamalarda bulunan Türk Telekom Pazarlama ve Müşteri Deneyimi Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Özden, “Türk Telekom olarak öncelikli odak noktalarımızdan biri, müşterilerimize en iyi deneyimi sunmak. Bu kapsamda tüm müşterilerimizin ihtiyaçlarını gözeterek ‘herkes için erişilebilir iletişim’ ilkesi ve ‘insan odaklı’ hizmet anlayışımızla engelli bireylerin hayatını kolaylaştıran uygulama ve projeleri hayata geçiriyoruz. Teknolojiyi iyiliğe ve faydaya dönüştürme vizyonumuzla engelli bireylerin dijital kanallarımızdaki deneyimini iyileştirmek üzere web sitemizin erişilebilirliğiyle ilgili düzenlemeler gerçekleştirdik. Yapay zeka destekli bu son geliştirmeler sayesinde görme engelliler görsel betimleme, işitme engelliler işaret dili çevirisi ve disleksi tanısı konmuş bireyler de erişilebilirlik aracı ile sitemizde kolay bir şekilde hizmet alabiliyor. Bundan sonraki projelerimizde de teknolojiyi toplum faydası adına dönüştürmeye devam edeceğiz” dedi.  

    TÜRK TELEKOM’UN DİJİTAL DÜNYASINDA ENGELLER ORTADAN KALKIYOR 

    Türk Telekom, yaptığı geliştirmeler sayesinde, görme ve işitme engeli olan, disleksi tanısı konmuş dikkat eksikliği bulunan bireylerin web sitesinden kolay bir şekilde hizmet almasını sağlıyor. İşitme engelli bireyler için web sitesine yapay zeka destekli işaret dili çeviri sistemi eklendi. Kullanıcılar, web içerisinde bulunan metinlere tıklayarak, açılan pencerede yer alan işaret dili çevirisi sayesinde web sitesini kolay bir şekilde kullanabiliyor.  

    Türk Telekom web sitesine eklenen yapay zeka destekli görsel betimleme aracı sayesinde görme engelli bireyler, betimlenen görselleri ekran okuma araçları ile okuyarak akıştan kopmuyor. Belirli düzeyde görme problemi, disleksi tanısı konmuş dikkat eksikliği bulunan bireyler ise siteye eklenen erişilebilirlik aracı sayesinde web sitesinden daha rahat hizmet alabiliyor. 

    Dijital dünyada engelleri kaldıran Türk Telekom, tüm bunlara ek olarak engelli, gazi ve şehit yakınlarına özel bireysel faturalı ve faturasız mobil, evde internet ve ev telefonu tekliflerinde yüzde 25 ek fayda sağlıyor.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • TV PLUS, HALUK BİLGİNER VE YASEMİN KAY ALLEN’IN BAŞROLLERİNİ PAYLAŞTIĞI ‘TÜRK DEDEKTİF’ DİZİSİNİN FRAGMANINI YAYINLADI

    TV PLUS, HALUK BİLGİNER VE YASEMİN KAY ALLEN’IN BAŞROLLERİNİ PAYLAŞTIĞI ‘TÜRK DEDEKTİF’ DİZİSİNİN FRAGMANINI YAYINLADI

    TV Plus, başrollerinde Haluk Bilginer, Yasemin Kay Allen ve Ethan Kai’nin yer aldığı ‘Türk Dedektif’ dizisinin ilk fragmanı paylaştı. İstanbul’da geçen polisiye dizi, 15 Aralık’ta ilk kez ve sadece TV Plus’ta yayınlanacak.

    Dünyaca ünlü dizi ve filmleri Türkiye ile buluşturan TV Plus; Paramount, MiraMax ve Ay Yapım ortaklığındaki Türk Dedektif dizisinin ilk fragmanını paylaşarak geri sayıma başladı. Başrollerinde Haluk Bilginer, Yasemin Kay Allen ve Ethan Kai’nin yer aldığı polisiye dizi, 15 Aralık’tan itibaren ilk kez ve sadece TV Plus’ta yayınlanacak. Senaryosu Ben Schiffer tarafından kaleme alınan yapımın yönetmenliğini ise Niels Arden Oplev üstleniyor. 

    İngiliz yazar Barbara Nadel’in çok satan kitap serisinden uyarlanan ve bugünün İstanbul’unda geçen polisiye drama türündeki dizi 8 bölümden oluşuyor. Türk Dedektif’te Haluk Bilginer, müfettiş Çetin İkmen karakteriyle yer alıyor. Dedektif Mehmet Süleyman’ı Ethan Kai, dedektif Ayşe Farsakoğlu’nu ise Yasemin Kay Allen canlandırıyor. İstanbul sokaklarında geçen polisiye hikaye, görsel unsurlarıyla da merak uyandırıyor. 

    Türk Dedektif’in ilk görüntüleri https://www.youtube.com/watch?v=uLIKTqkrBTo linkinden izlenebiliyor.

    ADVERTORİAL YAYIN

     

  • ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, YAT LİMANI’NDA FIRTINA SONRASI ONARIM ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

    ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, YAT LİMANI’NDA FIRTINA SONRASI ONARIM ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

    Antalya Büyükşehir Belediyesi, 25-26 Kasım günlerinde yaşanan şiddetli fırtına sonrasında zarar gören Kaleçi Yat Limanı’nda onarım çalışması yapıyor. Büyükşehir ekipleri Yat Limanı’nda öncelikli olarak can güvenliğini sağlamak için emniyet şeridi çitlerini ve teknelerin iskeledeki bağlama noktalarını onarıyor. Çalışmalar sırasında hafriyat altına sıkışan bir kedi de büyükşehir ekipleri tarafından kurtarıldı.

    Antalya’da geçtiğimiz hafta sonu yaşanan şiddetli yağış ve fırtına Kaleiçi Yat Limanı’nda bulunan teknelere büyük oranda zarar vermiş, alanda da hasarlar oluşmuştu. Büyükşehir Belediyesi ekipleri Kaleçi Yat Limanı’nda fırtınanın hemen ardından batan tekneleri çıkarıp temizlik çalışması yapmıştı. Ekipler şimdi de Kaleiçi Yat Limanı’nda hasar gören bölgelerde onarım çalışmasına başladı.

    HASARLAR GİDERİLİYOR

    Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri, fırtınanın neden olduğu hasarları gidermek ve limanı tekrar denizcilere hazır hale getirmek amacıyla yoğun çaba harcıyor. Çalışma kapsamında, fırtına nedeniyle zarar gören teknelerin iskeledeki bağlama noktaları onarılıyor. Ekipler aynı zamanda emniyet şeridi çitleri ve altyapıdaki hasarları giderirken parke çalışması da yapıyor.

    KURTARILAN KEDİ HAYATA DÖNDÜ

    Öte yandan ekipler, onarım çalışmaları sırasında, hafriyat altında kalmış bir kediyi de sağ salim kurtardı. Büyükşehir Belediyesi personeli, hafriyat altına sıkışan kediyi çıkardıktan sonra kalp masajı uygulayarak tekrar hayata döndürdü. Kedinin sağlık kontrolü tamamlandıktan sonra hayvan barınağına teslim edileceği bildirildi.

  • KARABAĞLAR BELEDİYE BAŞKANI MUHİTTİN SELVİTOPU’DAN “ÖZEL” OKULA ZİYARET

    KARABAĞLAR BELEDİYE BAŞKANI MUHİTTİN SELVİTOPU’DAN “ÖZEL” OKULA ZİYARET

    Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, ilçede bulunan Sadettin Tezcan Özel Eğitim Meslek Okulu’nu ziyaret etti. Başkan Selvitopu, “Çocuklarımızın daha iyi koşullarda, nitelikli eğitim almaları için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bundan sonra da aynı anlayışla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, ilçe sınırlarında bulunan Sadettin Tezcan Özel Eğitim Meslek Okulu’nu ziyaret etti. Okul Müdürü Hasan Emrah Bodur, öğretmenler ve öğrenciler tarafından sıcak ilgiyle karşılanan Başkan Selvitopu, derslik ve atölyeleri gezerek bilgi aldı. General Kazım Özalp Mahalle Muhtarı Niyazi Akgün’ün de eşlik ettiği ziyarette Başkan Selvitopu, özveriyle çalışan ve çok önemli bir görevi yerine getiren eğitimcilere, emekleri nedeniyle teşekkür etti.

    Karabağlar’da bulunan tüm okulların yanında olmaya ve eğitimi desteklemeye gayret ettiklerini belirten Başkan Selvitopu, “Sonuçta buralarda eğitim gören çocuklar, bizim de çocuklarımız. Onların daha iyi koşullarda, nitelikli eğitim almaları için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bundan sonra da aynı anlayışla çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    Karabağlar nüfusunun yaklaşık 80.000’in engelli bireylerden oluştuğunu hatırlatan Başkan Selvitopu, “Bu rakam neredeyse birçok ilin nüfusu kadar. Karabağlar Belediyesi olarak engeli bulunan vatandaşlarımızın ve ailelerinin yaşamlarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Kamunun tüm kurumlarının birlikte ve bu ortak hedef için hareket etmesi çok önemli” diye konuştu.

    Okul Müdürü Bodur da ziyaret ve eğitime katkıları nedeniyle Başkan Selvitopu’na teşekkür ederek, “Sizleri her zaman yanımızda görüyoruz. Okulumuzun boya ve bahçe asfalt işleri Karabağlar Belediyesi ekipleri tarafından yeni yapıldı. Destekleriniz bizler için çok önemli” dedi.

    Derslik ve atölyeleri gezen Başkan Selvitopu’na öğrenciler, ahşap ve seramikten el emekleriyle yaptıkları eşyaları armağan ettiler.

    Başkan Selvitopu da çocuklara emekleri ve sıcak ilgileri için teşekkür etti.

  • ŞEREF ARPACI’DAN BAKAN ŞİMŞEK’E: “İÇ PİYASA DARALMADI. İÇ PİYASA BİTTİ, CAN ÇEKİŞİYOR. İHRACAT İSTİYORSUNUZ. KONTROLLÜ KUR POLİTİKASINA RAĞMEN YÜZDE 60 ENFLASYONLA İHRACAT NASIL YAPILACAK SAYIN BAKAN?”

    CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Önümüzdeki dönemde iç talep yavaşlayacak mutlaka dış pazar arayışına girsinler” sözlerini eleştirerek; “İç piyasa daralmadı. İç piyasa bitti, can çekişiyor. İhracat istiyorsunuz. Peki biz yanlış politikalar yüzünden döviz bazında rakip ülkelerden yüzde 45 daha pahalıyken, iş adamlarımız gideceği fuarlara vize alamazken, tekstil sektöründe 200 bin kişi işten çıkartılmış ve üretim her gün düşerken, kontrollü kur politikasına rağmen yüzde 60 enflasyonla ihracat nasıl yapılacak Sayın Bakan” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TRT Haber’de katıldığı televizyon programında “İş alemine buradan TRT aracılığı ile seslenmek istiyorum. Önümüzdeki dönemde iç talep yavaşlayacak mutlaka dış pazar arayışına girsinler” demişti.

    CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, yaptığı açıklamada Bakan Şimşek’in sözlerine tepki gösterdi. Arpacı, şunları söyledi:

    “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iç piyasanın daha da daralacağını ve herkesin ihracat yapması gerektiğini, dış pazara yönelmesi gerektiğini söylemiş. Buradan kendisine seslenmek istiyorum. İç piyasa daralmadı. İç piyasa bitti, can çekişiyor. İhracat istiyorsunuz. Peki biz yanlış politikalar yüzünden döviz bazında rakip ülkelerden yüzde 45 daha pahalıyken, iş adamlarımız gideceği fuarlara vize alamazken, tekstil sektöründe 200 bin kişi işten çıkartılmış ve üretim her gün düşerken, kontrollü kur politikasına rağmen yüzde 60 enflasyonla ihracat nasıl yapılacak Sayın Bakan?”

     

  • TARSUS BELEDİYE BAŞKANI BOZDOĞAN: “HALK İÇİN DOĞRU OLANI KİMSE ENGELLEYEMEZ”

    TARSUS BELEDİYE BAŞKANI BOZDOĞAN: “HALK İÇİN DOĞRU OLANI KİMSE ENGELLEYEMEZ”

    Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, “Tarsus’un kararını Tarsus halkı verir. Ben Tarsus halkına her zaman güvendim. Her koşulda yarışmaya varız. Halk için doğru olanı kimse engelleyemez, Tarsus ateşe atılacak bir kent değil. Tarsus’a kimse hata yapamaz. Çünkü bu kadar gelişmeye aday bir kentin önünü hepimiz el birliğiyle ortak olarak açmamız gerekiyor. Bu kentin rantı 3-5 kişiye dağıtılmaz” dedi.

    Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, katıldığı canlı yayın programında Tarsus’un güncel durumu ve belediyenin devam eden projeleri hakkında bilgiler verdi.Programda, Tarsus’un altyapısı, yeşil alanlar, projeler ve geleceğine dair çeşitli alanlardaki gelişmeler ele alındı. Başkan Bozdoğan, belediyenin öncelikli hedefleri arasında yer alan projelerin yanı sıra vatandaşların günlük yaşantısına etki eden konular üzerinde de detaylı bilgiler paylaştı.

    “201 TANE ESERİMİZ KENTİMİZİN GELECEĞİNE YATIRIMDIR”

    Tarsus için yapılan çalışmalardan bahseden Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, “Müellim değil muallim olacağım dedim. Önemli olan bazı şeyleri öğretmem gerekiyordu. Nefsi için değil, nesli için nefes alması gerekir. Eğer nefis için nefes alırsan kaybedersin. Ama nesli için nefes alırsan bu memleketin kadınını düşünürsün, çocuğunu, gençlerini düşünürsün. Gelecek nesle yatırım yaparsın. 201 tane eserimiz kentimizin geleceğine yatırımdır. Bakın şu anda kent meydanı tamamlanıyor ve proje ödülü aldı. Sağlık Yerleşkesi Türkiye’de değil dünyada bir ilk. Şu anda inşaat bitti, iç döşemelerine başlıyoruz. Diğer taraftan ekmek fabrikamız önceki ekmek fırınının 4 katı ürün ortaya koyuyor. En kısa zamanda hizmete açacağız” dedi.

    “KENTSEL DÖNÜŞÜMDE RUHSAT AŞAMASINDAYIZ”

    Kentsel dönüşüm sorularına yanıt veren Başkan Bozdoğan, “Kentsel dönüşümde ruhsat aşamasındayız. Allah izin verirse de yakın bir zamanda temeli atılacak. Kira ücretlerini de TESKİ adına biz ödemeye başlayacağız.  Büyük firmalarla bu konuları görüştük. Bu kentteki yatırımların çok büyük önemleri var” diye konuştu.

    “BÜYÜK TARSUS HAREKETİ ÇOK ÖNEMLİ”

    Tarsus’a önemli hizmetlerin kazandırıldığını vurgulayan Başkan Bozdoğan, şöyle devam etti:

    “Büyük Tarsus Hareketi çok önemli. Artık insanlarımızın bir şeyleri ciddi anlamda hafızalarına kazıması gerekiyor. Bu kentin önünü kimse kesemez artık. Köylülerimize dağıttığımız hamur yoğurma makinaları bile ne kadar önemli. Sabahın erken saatinde kalkan o kadın 2 dakikada o hamuru bitirmesi ne kadar gurur verici bir durum. Tarsus’taki bütün kanserli hastalarımızın ulaşımı Tarsus belediyesine ait. Bu toplumcu belediyeciliğin en önemli alanı bu. Belediyemizde mantar seralarımız var. Bunları belediyenin parasıyla değil hibe ile yapıyoruz. Bir belediyenin en güçlü olduğu alan vizyoner olmasıdır. Emin olun büyük bir destek alıyoruz.”

    “BEN HALKIMA HİZMET İÇİN 38 YIL ÇALIŞTIM”

    Vicdanının ilahi bir terazi gibi olmak zorunda olduğunu belirten Başkan Bozdoğan, “2024 yılında 100’de 100 belediye başkan adayıyım. Türk ve Müslüman olmak dışında ne ocu oldum ne bucu oldum.  Kimseye biat etmedim dimdik durdum. Önüme liste konuldu bu adamlar çıkacak denildi. Kimseyi çıkarmadım. Evine ekmek götüren insanları ben işten çıkartmam. Siyaset mi bunu yapacak. Vicdanım ilahi terazi gibi olmak zorunda. Eğer benim vicdanım böyle değilse ben kaybederim. O zaman her şey biter.  Ben halkıma hizmet için 38 yıl çalıştım. Doktorluğumda öyleydi. Ben cebime para koymazdım, param çoksa kütüphane açardım. Param çoksa okur yaptırırdım. Ama şu an da o kadar çok gördüm ki belediyede o kadar çok işe ihtiyacı olanlar var ki. Benim dönemimde işçi sayısı 2 katına çıktı. Biz işten adam çıkartmadım 800’e yakın işçi aldık. Adama göre iş yaratmadım” dedi.

    “1 KURUŞA BİLE GÖZÜM GİBİ SAHİP ÇIKIYORUM”

    Kimsenin hakkını yemediğini belirten Başkan Bozdoğan, şunları söyledi:

    “Hiç bir zaman yediğim yemeğin, kaldığım yerin parasını belediyeye ödettirmedim. Kayıtlar ortada ve Sayıştay müfettişleri de görüyor. Belediyede ikram ettiğim çayın parasını da kendim ödüyorum. Bunu yapan bir insana, açılış yapıyor böyle bir şey yapmış diyorlar. Ben o belediyedeki 1 kuruşa bile gözüm gibi sahip çıkıyorum. Bu kentte yetim var, öksüz var, fakir var. Onlara daha fazla ulaşmam ve daha fazlasını vermem gerekiyor anlayışıyla baktım. Ömrüm boyunda adaletli olmaya çalıştım. Biz çok iyi çalıştık. Ben kimsenin hakkını yemedim. Emin olun sağ çorabımı hiçbir zaman sol tarafa giymedim. Her şeyin hakkını verdim. Burada tek bir isteğim var. Halka ben bunları reklam yapmam, anlatamam, doğru olmaz. Bizler mütevazı insanlarız. Biz haksızlık yapmadık. Emin olun bütçe görüşmeleri yaparken bir kürdanı bile israf etmedim.”

    “TARSUS GİBİ BİR YERDE KENTİ İKİYE BÖLEN TREN YOLU ALTA ALINDI”

    Çalışmalarına da değinen Başkan Bozdoğan, “Sadece şuna üzülüyorum insanlar sevmeyebilir ama yaptıklarımıza saygı göstermeleri gerekiyordu. Çünkü gerçekten saygı gösterecek işler yaptım. Bugün Tarsus gibi bir yerde tren yolu alta alındı. Bitti mi? Hayır bitmedi. Oranın tren yolunun alta alınması için çektiğim acıları o çalışmaları anlatmam bile emin olun bir kitap olur. Ama asıl olay ne zaman başlıyor; geçen Ankara’ya gittiğimde yine görüşme yaptım asıl olay şu “üstü”; 122 dönüm yeşil alanın birilerine peşkeş çekilmemesi.  Tarsus ikiye bölünmüyor artık. En önemli hassas konu şu: 122 dönümün yeşil alan olarak kalması. Bisiklet yolu olması, park alanı olarak kalması ve halkın nefes aldığı bir yer olarak kalması. Bizim de en büyük derdimiz buranın Milli Emlak’tan buranın belediye hizmet alanı olarak ortaya konması şu anki Ankara’daki bütün görüşmelerim bunu üzerine” dedi.

    “TESKİ ÇUKUROVA’NIN EN İYİLERİNDEN OLACAK”

    TESKİ’nin Çukurova’nın en iyilerinden biri olacağına değinen Başkan Bozdoğan, “Bir müjdeli haber daha vereyim! TESKİ önümüzdeki ocak ayına büyük bir karla başlıyor, Çukurova’nın en büyük şirketi. Hani şirket battı, binası satılıyor diyorlardı. Çünkü ben söz verdim. Örneğin ekmek fabrikasının işlerini de TESKİ yapıyor. Bundan da para kazanıyor. Yakın bir zamanda dışarıdan sermaye artırımına gerek kalmadan Çukurova’nın en iyilerinden olacaktır. Kentsel dönüşüme de başladığımızda hele önünde kimse duramayacak” diye konuştu.

    “BU KADAR İYİ BİR BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI HALKIMLA EL ELE BİR ANLAYIŞTIR”

    Başkan Bozdoğan, değerlendirmelerini şu sözlerle tamamladı:

    “Bir partiden genel başkan yardımcılığı teklifi aldım ve orda söylediğim bir söz vardı; ben Cumhuriyet Halk Partili olmaktan gurur duyuyorum. Genel başkanları benim genel başkanıma söylediğinde bile ‘Biz doktorumuzu iyi tanırız’ demiş. Bu benim için çok önemli bir sözdü. Ben hep dik durdum hiç eğilmedim. Rahmetli annemin de dediği gibi ‘yatağımda değil dik olarak ölümü bekliyorum’ derdi. Sayıştay raporlarını okurken, belediye ile gurur duyarsınız. Daha önceki yapılan yanlışları, hataları neyi nasıl yaptıklarını iyi biliyoruz. Ulusal kanallarda Tarsus Belediyesi ile olan yorumlarını görüyorum, bu kadar iyi bir belediyecilik anlayışı halkımla el ele bir anlayıştır.”

     

      

  • GAMZE TAŞCIER, BAKAN YERLİKAYA’YA AFGAN GÖÇMENİN İKİ KARISININ DA EŞ OLARAK NÜFUSA KAYDEDİLDİĞİ İDDİASINI SORDU: “TÜRKİYE’DE BUNDAN SONRA AFGANİSTAN YASALARI MI GEÇERLİ OLACAKTIR?”

    GAMZE TAŞCIER, BAKAN YERLİKAYA’YA AFGAN GÖÇMENİN İKİ KARISININ DA EŞ OLARAK NÜFUSA KAYDEDİLDİĞİ İDDİASINI SORDU: “TÜRKİYE’DE BUNDAN SONRA AFGANİSTAN YASALARI MI GEÇERLİ OLACAKTIR?”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Afganistan’dan Türkiye’ye gelerek vatandaşlık alan bir kişinin iki karısının da eş olarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri’nde kaydedildiği iddiasını Meclis gündemine taşıdı. Taşcıer, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, “Türk Medeni Kanunu’na göre çok eşlilik mümkün olmadığı halde, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri sistemine bir kişinin nasıl iki eşi olduğu girilebilmektedir? Söz konusu sistem girişi ve sorumlular hakkında bir idari soruşturma başlatılmış mıdır? Bir idari soruşturma başlatılmadı ise Türkiye’de bundan sonra Türk Medeni Kanunu yerine Afganistan yasaları mı geçerli olacaktır” diye sordu.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Afganistan’dan Türkiye’ye gelerek vatandaşlık alan bir kişinin 2 karısının da eş olarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri’nde kaydedildiği ididasınıyla ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması talebiyle TBMM’ye soru önergesi verdi. Taşcıer, Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti:

    “-Türk Medeni Kanunu’na göre çok eşlilik mümkün olmadığı halde, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri sistemine bir kişinin nasıl iki eşi olduğu girilebilmektedir?

    -Söz konusu sistem girişi ve sorumlular hakkında bir idari soruşturma başlatılmış mıdır? Bir idari soruşturma başlatılmadı ise Türkiye’de bundan sonra Türk Medeni Kanunu yerine Afganistan yasaları mı geçerli olacaktır?

    -Nüfus ve Vatandaşlık İşleri sisteminde, bu şekilde aynı erkeğin birden fazla eşi olduğu gözüken kaç kayıt vardır? Türkiye’de ikamet izni olan veyahut vatandaşlık alan yabancılar, kendi doğum ülkelerinin yasalarına göre mi yaşayacaklardır?”

    “İÇİŞLERİ BAKANLIĞI BU SKANDALI AÇIKLIĞA KAVUŞTURSUN”

    Taşcıer, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada da şöyle dedi:

     “Yıllardır Afganistan’dan milyonlarca genç erkeğin sınırlarımızdan ellerini kollarını sallayarak, kimi zaman dorselerde, kimi zaman kamyon kasalarında kaçak olarak girdiklerini görüyoruz, biliyoruz. Biz bu sürecin Türkiye’nin demografik yapısını bozacak nitelikte bir düzensizlikle ve başıboşlukla ilerlediğini hep söyledik. Şimdi de Afganistan’dan gelip Türk vatandaşlığı alan bir şahsın, Afganistan’dayken evlendiği iki kadının birden burada Nüfus ve Vatandaşlık İşleri sistemine eşleri olarak girildiğini öğreniyoruz. Habere göre, yapılan çapraz sorgulamalar da bu iki kadının aynı şahsın eşleri olarak sistemde yer aldığını gösteriyor. Bu skandalın derhal İçişleri Bakanlığı’nca açıklığa kavuşturulmasını talep ediyoruz.

    “TÜRK MEDENİ KANUNU TEK EŞLİLİK ÜZERİNE KURULUDUR”

    Milyonlarca kaçak göçmen yetmedi, şimdi de kadınların insan olup olmadığının tartışıldığı, kadınların ne sokağa çıkabildiği ne okuyabildiği, hiçbir temel hakka dahi sahip olmadıkları Taliban rejimi mi ithal edilmeye çalışılıyor? Türk Medeni Kanunu çok açık bir şekilde tek eşlilik üzerine kuruludur. Bu ülkeden vatandaşlık alan herkes, bu ülkenin kurallarına, yasalarına uymak zorundadır. Egemen bir devlet olmanın en temel koşullarından biri budur. Eğer sistemde görünen bir hataysa, İçişleri Bakanlığı derhal konuyla ilgili soruşturma başlatmalı ve kamuoyuna bilgilendirme yapmalıdır.”

     

  • AKHİSAR BELEDİYESİ, KIRSAL MAHALLELERE YÖNELİK HİZMETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

    AKHİSAR BELEDİYESİ, KIRSAL MAHALLELERE YÖNELİK HİZMETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR

    Akhisar Belediyesi, kırsal alanda bulunan mahallelere yönelik çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Son 5 yılda, meydan düzenlemelerinden ulaşım yollarının asfaltlanmasına, park yapımlarından tarım arazi yollarının düzenlenmesine kadar birçok alana uzun süredir yapılmayan çalışmalarla mahallelerin yaşam kalitesi önemli ölçüde arttırıldı.

    Akselendi, Ballıca, Beyoba, Dağdere, Kayalıoğlu, Mecidiye, Medar, Süleymanlı, Zeytinliova gibi nüfusu yoğun mahalleler, belediyenin çalışmalarıyla kısa bir sürede yepyeni bir görünüme kavuştu.

    MEYDAN ÇALIŞMALARI İLE BELDELER IŞIL IŞIL OLDU

    Akhisar Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmalar arasında  önceliği meydan düzenlemeleri yer aldı. Bu düzenlemeler, mahallelerin sosyal yaşamına katkı sağlarken aynı zamanda estetik anlamda da önemli bir değişim ve canlılık getirdi. 

    Meydan çalışmalarının yanı sıra yıllardır bakımsız kalan ve ulaşımı olumsuz etkileyen bağlantı yolları önceliklendirilerek, bu yollar, sıcak ve soğuk asfaltlar ile kaplandı. Bu yolların asfalt uygulamalarıyla modernize edilmesiyle ulaşım daha güvenli ve kolay hale getirildi. Mahalle içlerindeki bozuk ve bakımsız yollar da ihmal edilmedi. Belediye, bu sorunu gidermek için yoğun bir iyileştirme çalışması başlattı ve birçok sokak parke taşı, asfalt yama çalışmaları ile yeniden düzenlendi.

    Yıllarca bakımsız kalan birçok park alanı da Akhisar Belediyesi tarafından yenilendi ve mahalle sakinlerinin hizmetine sunuldu. Bu parklar, modern oyun alanları ve dinlenme noktalarıyla çocuklar başta olmak üzere mahalle halkının ihtiyaçlarına cevap verdi.

    Temel hizmetlerin yanı sıra ‘Süt kuzusu’ projesi ile mahalledeki 1-5 yaş arası çocuklara süt ulaştırıldı.

    Vatandaşların ibadetlerini daha sağlıklı gerçekleştirmesi amaçlanarak camilerde düzenli temizlik çalışmaları yapıldı, ihtiyaç duyulan malzeme ve onarım desteği sağlandı.

    Beldelerde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı birçok okulda öğrencilerin daha iyi eğitim almaları adına kütüphane yapımları, spor alanı düzenlemeleri ile okulların ve okul yollarının fiziki iyileştirme çalışmaları da gerçekleştirildi.

    “BUNLAR DAHA BAŞLANGIÇ”

    Akhisar Belediye Başkanı Besim Dutlulu, “Yıllardır hizmetten mahrum kalan, tabiri caizse ‘çivi çakılmayan’ beldelerimiz bizim dönemimizde hizmete kavuştu. 5 yıllık görev süremde şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim; Akhisar’da dokunmadığımız, hizmet götürmediğimiz mahalle, köy kalmadı. Özellikle büyükşehir yasası ile hizmetten mahrum kalan büyük beldelerimiz, özlemini çektiği hizmetlerin birçoğuna kavuştu. Ama bunlar daha başlangıç. Hem merkezde hem de köylerde çalışmalarımıza tüm gücümüzle devam edeceğiz. Halkımızın beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak, onlara huzurlu, güvenli ve mutlu bir yaşam, yaşanabilir bir kent sunmak için mücadele edeceğiz. Başta belediye ekiplerimiz olmak üzere, desteklerini her zaman yanımızda hissettiğimiz Akhisar halkına çok teşekkür ederim” dedi.

     

     

  • DİSK, 2024 YILI ASGARİ ÜCRET TALEP RAKAMI AÇIKLAMAYACAK… ÇERKEZOĞLU: “BUGÜN SÖYLEDİĞİMİZ İKİ AY SONRA UÇUP GİDECEĞİ İÇİN RAKAMLARIN PEŞİNDE KOŞMAK İSTEMİYORUZ”

    Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: ADEM KARABAYIR

    Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2024 yılı için asgari ücret talep rakamı açıklamayacaklarını duyurdu. Çerkezoğlu, “Biz, zamlı asgari ücreti 1 Şubat’ta alacağız. Bugün söylediğimiz rakamın dahi, bu yüksek enflasyon koşullarında iki ay sonra 1 Şubat’ta bile uçup gideceğini hepimiz biliyoruz. O nedenle asgari ücret konusunda artık rakamların peşinde koşmak istemiyoruz” dedi.

    DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 2024 yılının asgari ücretinin belirlenmesine kısa bir süre kala bugün basın toplantısı düzenledi. İstanbul’un Beşiktaş ilçesindeki DİSK Genel Merkezi’nde yapılan toplantıya konfederasyon yöneticileri de katıldı.

    DİSK Araştırma Merkezi’nin hazırladığı “Asgari Ücret Araştırması 2024” raporu hakkında bilgi veren Çerkezoğlu, şunları söyledi:

    “İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRET İÇİN MÜCADELEYİ SÜRDÜRÜYORUZ: DİSK olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer almıyoruz. Yani müzakere masasında yer almıyoruz ancak her yıl bir ortalama ücret hâline gelmiş olan ve Türkiye’de çalışan herkesin çalışma koşullarını belirleyen asgari ücretin belirlenmesi sürecinde iş yerlerinden alanlara kadar insanca yaşayacak bir asgari ücret için, insanca yaşayacak bir ücret için bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu yıl da yine hem taleplerimizi paylaşacağız ve ardından da iş yerlerinden alanlara, meydanlara kadar bir mücadeleyi hep birlikte başlatacağız. Özellikle Türkiye’nin daha da yüksek enflasyonlu bir sürece girdiği son iki yıldır, yani alım gücümüzün giderek gerilediği, ücretlerimizin giderek düştüğü, bütün çalışanların, işçilerin, emekçilerin, emeklilerin her gün daha fazla yoksullaştığı bu süreçte iki yıldır DİSK olarak ‘gelirde adalet, vergili adalet’ diyerek bir mücadele süreci yürütüyoruz. İşçi sınıfının bir yandan yüksek enflasyon, diğer yandan da ağır ve adaletsiz vergi yükü altında ezilmemesi için bu mücadeleyi yürütüyoruz. İş yerlerinden başlayan, vergi daireleri önüne kadar uzanan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdiğimiz kanun teklifiyle Meclis’in gündemine taşıdığımız bu mücadele iki hafta önce İstanbul’dan Ankara’ya yaptığımız yürüyüşle, yani ‘gelirde adalet, vergide adalet’ diyerek İstanbul’dan yola çıktık ve bu milyonların adalet talebini Ankara’ya taşıdık.

    YOKSULLUK SINIRI 45 BİN LİRAYA DAYANDI: Adaletli bir vergi sistemi için de bir kanun teklifi hazırladık. Kanun teklifimiz şu an Meclis’e sunulmuş durumda. Buradan bir kez daha Meclis’teki bütün siyasi partileri, Meclis’teki 600 milletvekilini vergide adalet için hazırlamış olduğumuz 5 maddelik kanun teklifini oy birliğiyle Meclis’ten geçirmeye çağırıyoruz. Biz DİSK olarak bu sürecin takipçisi olacağız. Gelirde adalet, vergide adalet mücadelemizi, 2024 yılı asgari ücretinin belirleneceği aralık ayında insanca yaşanabilir bir ücret talebiyle sürdürüyoruz. Türkiye’de ücretler değil insanca yaşamaya, hayatta kalmaya bile yetecek düzeyde değil. İşsizlik, açlık ve yoksulluk sınırıyla ilgili yapılan bütün araştırmalar, en son Birleşik Metal-İş Sendikamızın araştırma dairesinin yaptığı araştırma verileri ve farklı araştırmaların hepsi de gösteriyor ki, bugün Türkiye’de dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcaması, sağlıklı beslenmesi için gerekli olan tutarı ifade eden açlık sınırı 13 bin lirayı geçti. Yoksulluk sınırıysa 45 bin liraya dayandı. Bu süreçte, şu anda temmuz ayında belirlenmiş olan ve yıl sonuna kadar geçerli olan 11 bin 402 lira olan asgari ücret, açlık sınırının bile çok gerisine düşmüş durumda.

    ÖZEL SEKTÖRDE ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞANLARIN ORANI YÜZDE 70: Daha da önemlisi bütün dünyada asgari ücret, bir sembolik ücrettir. Asgari ücretle çalışanların oranı son derece düşüktür, istisnai bir ücrettir asgari ücret ama Türkiye’de asgari ücret, bir sembolik ücret, istisnai bir ücret değil; bir ortalama ücret hâline geldi. Türkiye’de asgari ücretin ortalama ücret hâline geldiğini gösteren birçok veri, Merkez Bankası’nın verileri, DİSK-AR verileri, Türkiye’nin bir asgari ücretliler toplumu hâline geldiğini gösteriyor. Türkiye’nin bir asgari ücretli ülkesi hâline gelmesinin nedeni ise başta sendikalaşmanın, toplu sözleşme ve grev hakkı olmak üzere sendikal hakların kullanımının önündeki engellerdir. Yani iktidarın siyasi tercihleridir. Türkiye, dünyada Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde en düşük toplu iş sözleşmesi kapsamı oranına sahip iki ülkeden bir tanesidir. Türkiye’yi, görevleri yasaklamakla övünen bir zihniyetin yönetmesi ve sendikalaşmanın, hak aramanın önüne çıkartılan antidemokratik engeller nedeniyle biz, asgari ücreti her yıl daha fazla konuşuyoruz. Özellikle aralık ayında, Türkiye’nin en önemli gündemi asgari ücret oluyor. DİSK-AR’ın araştırmasında da detaylı biçimde inceleyebileceğiniz gibi çalışanların yarısından fazlası asgari ücret ve civarında ücretle çalışmaktadır. Özel sektördeyse asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 70’e kadar çıkmaktadır.

    KADINLARIN YÜZDE 41’İ ASGARİ ÜCRETE DAHİ ULAŞAMIYOR: Kadınlarda, kadın işçilerde durum daha da vahimdir. Kadınların yüzde 61,4’ü asgari ücret civarında bir ücretle çalışırken kadın işçilerinin yüzde 41’i asgari ücrete dahi ulaşamıyor. Asgari ücrete bile erişemeyenler, ülkemizin başka bir kanayan yarasıdır. Özellikle kayıt dışı çalışanlar başta olmak üzere Türkiye’de 7,5 milyon işçi, çalışan asgari ücrete bile ulaşamıyor. Kayıt dışı çalışanların yüzde 85’i asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyor. Hepimizin çalışarak ürettiği, hepimizin alın teriyle oluşan milli gelirin paylaşımı açısından çok önemli bir veri de kişi başına gayrisafi yurtiçi hasılanın asgari ücrete oranı. 1974’te kişi başına milli gelirin yüzde 80’i düzeyinde olan asgari ücret, 2023’te yüzde 47’sine kadar geriledi. Bu gerilemenin anlamı, asgari ücretle çalışanların göreli olarak yoksullaşmasıdır. Öte yandan asgari ücretle çalışanların oranının artması nedeniyle bu durum, ülkemizde gelir dağılımı adaletsizliğinin ne kadar büyüdüğünü göstermektedir. Yine söylenenin aksine Türkiye, asgari ücretin son derece düşük olduğu ülkelerden bir tanesi. 2013’te Avrupa’da, Türkiye’den daha düşük asgari ücretin olduğu 14 ülke varken bu 2023 yılında 4’e düşmüştür.

    BU HALK BU TABLOYU HAK ETMİYOR: Bu ülke, bu halk, Türkiye işçi sınıfı bu tabloyu hak etmemektedir. DİSK-AR’ın araştırmasından özet olarak sunmaya çalıştığımız bu veriler, Türkiye’deki asgari ücret gerçeğini gözler önüne seriyor. Bu çerçevede DİSK olarak 2024 yılı asgari ücretine dair görüşlerimizi gelirde adalet, vergide adalet, insanca yaşanabilir ücret için atılması gereken adımları DİSK olarak şu şekilde özetliyoruz. Asgari ücret değil, toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir. Asıl meselemiz Türkiye’nin bir asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılmasıdır. Asıl mesele, asgari ücretle çalışanların kapsamını daraltmak ve ücret düzeylerini toplu pazarlıkla belirlemektir. Milyonların asgari ücrete mahkûm edilmemesi için, sendikal hakların kullanımının önündeki engellerin kaldırılması, barajların kaldırılması, toplu pazarlık kapsamının genişletilmesi gerekmektedir. 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda yer alan mekanizmasının derhal yürürlüğe sokulması ve toplu iş sözleşmelerinin, yani bir iş kolunda imzalanan toplu iş sözleşmelerinin sendikasız iş yerlerinde de uygulanması sağlanarak toplu sözleşme kapsamı genişletilmeli. Böylelikle de asgari ücretle çalışanların oranı düşürülmelidir.

    İKTİDAR, HEDEFLEDİĞİ ENFLASYON RAKAMLARINA ULAŞAMIYOR: Asgari ücret, Türkiye’de milyonların meselesidir. Deyim yerindeyse memleket meselesidir. Yani asgari ücretin bir ortalama ücret olduğu gerçeği dikkate alınmalıdır asgari ücret belirlenirken. Asgari ücret artışında resmi enflasyon, hedeflenen enflasyon değil; kişi başına milli gelir artışı, yani büyüme esas alınmalıdır. Asgari ücret baskılanmış ve güdümlü resmi enflasyona göre değil, geçim şartlarına ve ekonomik büyümeye göre saptanmalıdır. Hele de son günlerde iktidar sözcülerinin sıkça dile getirdiği hedef enflasyon doğrultusundaki bir ücret artışı asla kabul edilemez. Siyasi iktidar, kendi hedeflediği enflasyon rakamlarına bile ulaşamıyor. Kendi hedeflerini de sürekli güncellemek zorunda kalan bir hükümet var Türkiye’de. 2023 yılı sonu için önce enflasyon hedefini yüzde 22 olarak açıklamıştı AKP iktidarı. Ardından Merkez Bankası Başkanı, bunu yüzde 40’lara güncelledi. En son orta vadeli programda Hazine ve Maliye Bakanı, yüzde 65’e güncelledi. Yani kendi hedefledikleri enflasyon rakamlarını bile tutturamadıkları bir ülkede, hedeflenen enflasyon üzerinden ücret artışı demek, milyonların açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmesi demektir. Üstelik TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun bile gerçeği yansıtmadığı koşullarda böylesi bir yaklaşım asla kabul edilemez.

    ASGARİ ÜCRET YILDA 4 KEZ GÜNCELLENMELİ: Asgari ücret yüksek enflasyon koşullarında, enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar yılda 4 kez güncellenmelidir. Yüksek enflasyonlu sürece girdiğimiz iki yıldır asgari ücret, yıl ortasında, temmuz ayında yeniden güncellenmek zorunda kalındı. Özellikle 2022 yılı başlarında DİSK olarak çağrı yaptığımızda, ‘Masayı yeniden kurun ve güncelleyelim asgari ücreti’ dediğimizde önce masadaki herkes ‘Hayır, olmaz’ demişti ama temmuzda masa kuruldu ve iki yıldır asgari ücret, yıl ortasında revize ediliyor. Şimdi hükümet sözcüleri 2024 yılında belirlenecek olan asgari ücretin yıl sonuna kadar geçerli olacağını söylüyorlar. Bu süreçte, yani enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir süreçte, hele hele gıda enflasyonunun gelir gruplarına göre asgari ücretlilerin, dar gelirlilerin, gıda enflasyonunun yüzde 100’lerin üzerine çıktığı bu süreçte asgari ücretin bir kez belirlenmesi demek, yine milyonları açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmek demektir. O nedenle buradan DİSK olarak bir kez daha söylüyoruz. Enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücret yılda 4 kez gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir.

    ASGARİ ÜCRETİN TESPİTİNDE ULUSLARARASI STANDARTLARA DA UYULMUYOR: Asgari ücret artışında açlık, yoksulluk sınırı rakamları dikkate alınmalı. Bir evde iki kişi çalıştığı zaman en azından yoksulluk sınırı kadar bir gelir girmesi sağlanmalıdır. Türkiye’de asgari ücretin tespitinde uluslararası standartlara da uyulmuyor. Bütün uluslararası belgeler, Türkiye’nin imza koymuş olduğu tüm uluslararası sözleşmeler, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Avrupa Konseyi standartları dikkate alınmıyor. Bütün bu belgeler, asgari ücretli işçinin ailesiyle birlikte geçineceği bir ücret olarak tarif eder ama Türkiye’de asgari ücret hâlâ bir işçi üzerinden hesaplanıyor. Aile yapımızla övündüğümüz ülkemizde hiç kimse tek başına yaşamıyor. Dolayısıyla asgari ücret, işçinin ailesiyle birlikte geçinebileceği bir ücret olmalıdır. ILO’nun asgari ücretle ilgili 131 Sayılı Sözleşmesi Türkiye tarafından onaylanmalı ve asgari ücretle ilgili maddesine konulan çekince de derhal kaldırılmalıdır. Her zaman söylediğimiz gibi vergide adalet olmadan gelirde adalet olmaz. O nedenle asgari ücret sonrası gelir vergisi dilimindeki oran yüzde 10’a düşürülmelidir. Hepimizin çok önemli bir gündemi olan, gelir vergisi dilimleri en az yeniden değerleme oranı kadar artırılmalıdır.

    ÇAĞ DIŞI DAMGA VERGİSİ KALDIRILMALIDIR: Uzun yıllar asgari ücretin ve bütün ücretlerin, asgari ücret kadarının vergi dışı bırakılması için bir mücadele verdik. Pandemide bu konuda bir adım atıldı ancak uygulama yanlış yapıldığı için asgari ücret vergi istisnası, çalışanların lehine uygulanmamaktadır. Asgari ücreti vergi istisnasının vergiden değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanması sağlanmalı. Bunun için yasal düzenleme önerimiz Meclis’teki kanun teklifinin bir maddesinde var. 2008 yılından beri bu ülkede işverenlere 5 puan SGK prim desteği verilmektedir ve bu destek Hazine’den karşılanıyor. 300 milyar lirayı aştı bugüne kadar verilen rakam. 2008 yılından beri işverenlere verilen 5 puan SGK prim desteği işçilere de verilmelidir ve çağ dışı damga vergisi kaldırılmalıdır. Yine emekli ücretlerinin Türkiye’de 2008 yılından beri, 2008’de AKP’nin yaptığı düzenlemeyle birlikte sistematik bir biçimde gerilediğini görüyoruz. 2008 yılında çıkartılan 5510 sayılı yasadan önce asgari ücretten düşük emekli aylığı yokken bugün Hazine’den tamamlanan ve yaklaşık 10 milyon emeklinin yaşamını sürdürmek zorunda olduğu en düşük emekli aylığı 7 bin 500 liradır. Asgari ücretin bile neredeyse yarısı düzeyine gerilemiştir. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmektedir.

    DEVLETİN İŞÇİLER ARASINDA AYRIM YAPMASI, ANAYASA’YA AYKIRI: Devletin özel sektördeki işçilerle kamu işçileri ve kamu görevlileri arasında ayrım yapması, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Asgari ücret, en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur aylığı dikkate alınarak belirlenmelidir. 13 maddede önerilerimizi özetledik. Gelirde adalet, vergide adalet ve insanca yaşanabilir bir ücret istiyoruz. Her yıl DİSK olarak bir sonraki yıl için geçerli olacak olan asgari ücret önerimizi rakam önerimizi de DİSK-AR’ın raporu üzerinden hesaplıyoruz ve sizlerle paylaşıyoruz. Yıllar sonra ilk kez DİSK olarak bir rakam önerisi paylaşmayacağız. Yani 2024 yılında asgari ücretin ne kadar olması gerektiğini sorarsanız bir rakam söylemiyoruz. Çünkü bugün 1 Aralık. Biz, zamlı asgari ücreti 1 Şubat’ta alacağız. Bugün söylediğimiz rakamın dahi, bu yüksek enflasyon koşullarında iki ay sonra 1 Şubat’ta bile uçup gideceğini hepimiz biliyoruz. O nedenle asgari ücret konusunda artık rakamların peşinde koşmak istemiyoruz. Öncelikle Türkiye’nin asgari ücretliler toplumu olmaktan kurtarılması için ücretlerin asgari ücret olarak değil, toplu pazarlıkla belirlenmesi için ve aynı zamanda da insanca yaşayacak bir asgari ücret için tarifimizi maddelerde açık bir biçimde yaptık.

    10 ARALIK’TA ANKARA’DA EMEKLİ MİTİNGİMİZ OLACAK: Gelirde, vergide adalet isteniyorsa, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenlerin insanca yaşaması isteniyorsa, atılması gereken adımlar son derece açık ve nettir. 13 maddede sıraladığımız bu taleplerimizin hiç beklemeden, hemen, şimdi hayata geçirilmesini istiyoruz. Bunun için Türkiye’nin dört bir yanında mücadelemizi büyütüyoruz. Bugün açıklamamızı yaptık. Önümüzdeki hafta pazartesi gününden itibaren 4-8 Aralık tarihleri arasında DİSK’in örgütlü olduğu, Türkiye’nin dört bir yanındaki bütün iş yerlerinde, fabrikalarda, örgütlü olduğumuz iş yerlerinde gelirde adalet, vergide adalet, insanca yaşanacak ücret için bildirilerimiz okunacak. Tüm iş yerlerinde bütün DİSK’li işçiler, taleplerini çalıştıkları iş yerlerinden, tezgah başlarından ifade edecekler. 8 Aralık’ta Ankara’da Bölge Temsilciler Kurulumuzu yapacağız ve ardından yine bir basın toplantısı, basın açıklaması gerçekleştireceğiz. 10 Aralık’ta Ankara’da, emekli sendikalarımızın düzenlediği “Emeklilikte Adalet Mitingi”miz, büyük emekli mitingi olacak. Ardından 11 Aralık’tan itibaren DİSK’in gelirde adalet, vergide adalet ve insanca yaşanabilir ücret yürüyüşü, ülkenin dört bir yanına ulaşacak. DİSK’in örgütü olduğu bütün bölgelerde gerçekleştireceğimiz kitlesel işçi buluşmalarıyla kent kent, meydan meydan mücadelemizi büyüteceğiz. DİSK Yönetim Kurulu olarak doğrudan batıya, güneyden kuzeye Türkiye’nin dört bir yanında bütün bölgeleri kent kent dolaşacağız. Ülkemizin her yerinde bu taleplerimizi işçi arkadaşlarımızla birlikte yükselteceğiz.”

  • BAKAN YUSUF TEKİN’DEN SEVDA ERDAN KILIÇ’IN BAYRAKLI DEPREMİNDE HASAR GÖREN OKULLARLA İLGİLİ SORUSUNA YANIT: ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

    BAKAN YUSUF TEKİN’DEN SEVDA ERDAN KILIÇ’IN BAYRAKLI DEPREMİNDE HASAR GÖREN OKULLARLA İLGİLİ SORUSUNA YANIT: ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç’ın İzmir Bayraklı depreminde hasar gören okullarla ilgili soru önergesine verdiği yanıtta; “22 okulumuzda hasar kaydı ortaya çıktı. Bu okullardan 12 tanesinin yapımı yık yap kapsamında devam ediyor. 3’ü proje aşamasında. 7’si için de İl Yapım ve Devlet Yatırım Programı’na alınmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir” dedi. Kılıç, “3 yıldır eğitim alanında da büyük problemlerle karşı karşıya kaldık. Bir an önce çalışmalar sona erdirilmeli, çocuklarımız hak ettikleri şartlarda eğitimlerine devam etmeliler” değerlendirmesini yaptı.

    CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, İzmir Bayraklı’da 2020 yılında meydana gelen depremde hasar gören okulların durumunu Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sordu. Tekin, s oru önergesine şu yanıtı verdi:

    “22 okulumuzda hasar kaydı ortaya çıktı. Bu okullardan 12 tanesinin yapımı yık yap kapsamında devam ediyor. 3’ü proje aşamasında. 7’si için de İl Yapım ve Devlet Yatırım Programına alınmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir.

    Hali hazırda eğitim hizmeti veren kurumların mevcut deprem risk raporları da Bakanlığımız ile üniversiteler arasında imzalanan protokol kapsamında hazırlanmaktadır. Hakkında güçlendirme kararı verilen binalar güçlendirilmekte, yıkım kararı verilen binalar ise yıkılarak yerlerine yeni okul binaları yapılmaktadır.”

    KILIÇ: “ÖĞRENCİLERİMİZ 3 YIL BOYUNCA KAYDIRILDIKLARI BAŞKA OKULLARDA EĞİTİM ALMAK ZORUNDA KALDILAR”

    Sevde Erdan Kılıç, Bakan Tekin’in yanıtına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

    “İzmir Bayraklı depreminin ardından 3 yılı aşkın süre geçti. Bu 3 yıl içinde İzmir’de depremzedelerin barınma başta olmak üzere bir çok problemi hala çözüm bulamadı. 3 yıldır eğitim alanında da büyük problemlerle karşı karşıya kaldık.

    Deprem gerçeği karşımızda dururken, okullarımıza yönelik projelerin bu denli yavaştan ele alınması ise öğrencilerimizin yaşamlarını alt üst etti. Bakanlık, öğrencilerimizin yaşadığı sorunları gündeme getirdiğimizde, ‘Her türlü tedbiri aldık’ dedi ama öğrencilerimiz 3 yıl boyunca kaydırıldıkları başka okullarda eğitim almak zorunda kaldılar. Milli Eğitim Bakanlığı, hazırlıklarını tamamlayana kadar bu çocuklar okullarından mezun bile oldular.

    Çocuklarımız evlerinden çok uzak bölgedeki okullara yönlendirildiler, burada kalabalık sınıflarda okumak zorunda bırakıldılar, kaydırıldıkları okullarda ciddi fiziki eksiklikler bulunmakta, öğretmen eksikliği bulunmakta. Buradan Milli Eğitim Bakanlığı’na, deprem riski altındaki okullarımıza yönelik çalışmaların önceliklendirilmesi çağrısında bulunuyorum. Bir an önce çalışmalar sona erdirilmeli, çocuklarımız hak ettikleri şartlarda eğitimlerine devam etmeliler.”