Blog

  • ERDOĞAN: İSRAİL SALDIRILARINDA 16 BİNİ AŞKIN FİLİSTİNLİ MASUM SİVİLİN HAYATINI KAYBETMESİ HİÇBİR ŞEKİLDE MEŞRU GÖSTERİLEMEZ. GAZZE’DE YAŞANANLAR İNSANLIK SUÇUDUR, SAVAŞ SUÇUDUR

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dubai’de düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’nde; “İsrail saldırıları sonucu çoğunluğu çocuk ve kadın 16 bini aşkın Filistinli masum sivilin hayatını kaybetmesi, hiçbir şekilde meşru gösterilemez. Gazze’de yaşananlar insanlık suçudur; savaş suçudur ve bu suçu işleyenlerden uluslararası hukuk önünde mutlaka hesap sorulmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğünü haiz bir Filistin devletinin kurulmasının ehemmiyetini hep birlikte tekrar gördük. Türkiye olarak bunun tesis ve temini noktasında her türlü sorumluluğu almaya hazırız” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı kapsamında Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde düzenlenen Dünya İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldı. Erdoğan Zirve’de şöyle konuştu:

    “YIL SONU İTİBARIYLA 66,6 MİLYON TON KARBONDİOKSİT EMİSYON AZALTIMI BEKLİYORUZ”

    “Dünyamız korona virüs salgını ve Ukrayna-Rusya savaşının ardından şimdi de Gazze’deki katliamların acı sonuçlarıyla karşı karşıya bulunuyor. Türkiye tüm bu krizlerde barışın yanında olmuş, adalet ve hakkaniyet temelinde çözüm için çalışmıştır. İklim değişikliğine de bu perspektiften yaklaşıyoruz. Sera gazı emisyonunda tarihi sorumluluğumuz yüzde 1’in altında olmasına rağmen kendi imkânlarımızı kullanarak çok önemli adımlar atıyoruz. 2053 yılı itibarıyla net sıfır emisyon hedefini gerçekleştirmeyi öngörüyoruz. 2030 senesine kadar emisyon azaltım hedefimizi iki katına çıkardık, bu kapsamda yıl sonu itibarıyla ise 66,6 milyon ton karbondioksit emisyon azaltımı bekliyoruz. Toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payını yüzde 55’e yükselttik. Bu oran ile Avrupa’da beşinci, dünyada ise 12’inci sırada yer alıyoruz. Jeotermal kurulu gücünde Avrupa’da birinci, dünyada dördüncüyüz. Hidroelektrik santrali kurulu gücünde ise Avrupa’da ikinci, dünyada dokuzuncu sıradayız. Hidrojen teknolojileri stratejimizi uygulamaya aldık. Ayrıca net sıfır emisyon hedefi bağlamında çelik, alüminyum, çimento ve gübre sektörleri karbonsuzlaşma yol haritamızı tamamladık. 2053’te yenilenebilir enerjinin payını yüzde 69’a çıkartmayı planlıyoruz.

    Eşimin himayesinde başlatılan Sıfır Atık Projesi ile atıkların geri kazanım oranı 2035 yılında yüzde 60’a taşıyacağız. Tüm bu çalışmaların maliyetinin yüksekliği hepimizin malumudur. İklim finansmanı kaynaklarına ve teknoloji transferi imkanlarına daha adil şekilde erişebilmemiz bu bakımdan büyük önem arz ediyor.

    “İKLİM VE ÇEVRE DOSTU YAPILAR İNŞA ETMEK ÖNCELİKLERİMİZİN BAŞINDA YER ALMAKTADIR”

    6 Şubat yaşadığımız deprem felaketine rağmen ne ekonomide ne de iklim değişikliğiyle mücadeledeki hedeflerimizden hiçbir zaman kopmadık. 14 milyon insanımızı ve 11 ilimizi olumsuz etkileyen depremlerin yol açtığı yaraları hamdolsun hızla sarıyoruz. Şehirlerimizin yeniden inşasında da çevreyi korumak, iklim ve çevre dostu yapılar inşa etmek önceliklerimizin başında yer almaktadır.

    “İSRAİL SALDIRILARI SONUCUNDA 16 BİNİ AŞKIN FİLİSTİNLİ MASUM SİVİLİN HAYATINI KAYBETMESİ HİÇBİR ŞEKİLDE MEŞRU GÖSTERİLEMEZ”

    İsrail saldırıları sonucu çoğunluğu çocuk ve kadın 16 bini aşkın Filistinli masum sivilin hayatını kaybetmesi, hiçbir şekilde meşru gösterilemez. Gazze’de yaşananlar insanlık suçudur; savaş suçudur ve bu suçu işleyenlerden uluslararası hukuk önünde mutlaka hesap sorulmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğünü haiz bir Filistin devletinin kurulmasının ehemmiyetini hep birlikte tekrar gördük. Türkiye olarak bunun tesis ve temini noktasında her türlü sorumluluğu almaya hazırız.”

     

  • KAZDAĞLARI’NDA İDA ULTRA MARATON BAŞLIYOR

    KAZDAĞLARI’NDA İDA ULTRA MARATON BAŞLIYOR

    Edremit Belediyesi ev sahipliğinde yapılan Kazdağları’nda 3 gün boyunca devam edecek ‘İda Ultra Maraton’ başlıyor. Edremit’te Türkiye’nin ilk kış maratonu olma özelliği taşıyan ‘İda Ultra Maraton’ 25 ülkeden bin 800’e yakın sporcuyu ağırlıyor.

    Edremit Belediyesi’nin ev sahipliğinde 1-2-3 Aralık tarihlerinde 7. si gerçekleştirilecek olan maraton hakkında basın toplantısı düzenlenerek bilgi verildi. Kazdağları’nda 7. kez düzenlenen maratonun basın toplantısına Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Başkan Yardımcısı Tayfun Canlı, Yarış Direktörü Polat Dede, Karspor Yönetim Kurulu Başkanı Selami Alaftargil, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Yahya Akduman, Balıkesir Gençlik ve Spor İl Müdürü Adem Özalp, Edremit Ticaret Odası Başkanı Ahmet Çetin, Hattuşa Termal Otel Müdürü Metin Esenlik katıldı.

    Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, “Bir kez daha 7. sinde İda Ultra Maraton’un düzenlenmesinde beraberiz. Bu maraton bizim Edremit’imize, bölgemize, yöremize önemli katkılar sağlayan bir etkinlik. Bu etkinlik gün geçtikçe gelişmeye devam ediyor. Çok güzel bir coğrafyaya sahibiz. Tarihi, kültürü, mitolojisi, doğası, denizi, zeytin ve zeyinyağı ile Kazdağları anlatılmaz yaşanır. Bu anlamda önemli bir turizm etkinliği olarak da düşünebiliriz. Doğa, spor, sağlık hepsini bir arada barındıran bir etkinlik. Düzenleyenlere, katkı verenlere ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Maratonun hayırlı olmasını diliyorum. Kazasız belasız sonuçlanmasını diliyorum. Bildiğiniz gibi geçen yıl yağmurlu bir günde bayağı bir tehlike atlattık. Umarız bu yılki etkinlikte herhangi bir olumsuzluk yaşanmaz. Sağlıkla, huzurla bu etkinliğimizi tamamlarız. Hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

    Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yarış Direktörü Polat Dede, “8 senedir çocuğumuz gibi sevdiğimiz bir etkinlik oluşturmayı başardık. İlk senesinde 2016’da 200 kişinin koştuğu etkinliğimizde bu yıl 1800’e yakın sporcumuz var. Öne çıkarmak istediğimiz konu Türkiye’nin destinasyon tanıtımı. Edremit’in ve Balıkesir’in destinasyon tanıtımı” dedi. Basın toplantısına katılan Avatar Atakan olarak tanınan Çağan Atakan Arslan ise, “İda Ultra Maraton harika bir etkinlik olacak. İlk defa geliyorum Kazdağları’na, güzel geçecek 2 gün bizi bekliyor. Ülkemizin en güzel yerlerinden, oksijen değerinin en yüksek olduğu yerlerden bir tanesi. Bu sebeple ben de heyecanlıyım, benim için de keyifli bir deneyim olacak” dedi. Milli sporcu Anıl Berk Baki de; maratonun birçok atleti bir araya toplayan bir organizasyon olduğunu, uluslararası düzenlenen organizasyonun çok güzel bir coğrafyada yapılmasının avantajına sahip olduğunu belirterek uzun yıllar boyunca devam etmesi gerektiğini vurguladı.

    İda Ultra Maraton Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Yeşilyurt köyünden başlayarak Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Güre Mahallesi’nde sona erecek. Kazdağları’nda 5 ayrı parkurda yarışacak olan sporculara 3 Aralık Pazar günü ödülleri verilecek. 

  • EDİRNE ZİRAAT ODASI BAŞKANI ARABACI: BAKANLIK KİLOGRAM BAŞINA 1 LİRA OLAN DESTEĞİ REVİZE EDİP ÜRETİCİLERE BİRAN ÖNCE ÖDEMELİ

    Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) ürününü satan buğday üreticisine ton başına vermesi gereken 1000 lirayı uzun zamandır ödemediğini söyledi. Arabacı, “Ürün dökeli çok uzun zaman oldu ve döktüğümüz zamandan bugüne de ülkemizde enflasyon olduğunu biliyoruz. Biz ürünü dökerken mazot 21 lirayken mazot şimdi 40 lira bandında geziyor. Üreticimizin tarımda sürdürebilirliğe devam edebilmesi için kilogram başına ödenecek 1 lirayı bakanlığımız revize edip üreticilerimize bir an önce ödemeli” dedi.

    Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, bugün yaptığı açıklamada, TMO’nun buğdayını satan üreticilere ton başına vermesi gereken 1000 liranın uzun süredir ödenmediğini, üreticinin enflasyona ezildiğini ifade etti. Arabacı, 1000 lira desteğin revize edilmesi gerektiğini kaydetti.

    “ÜRÜN DÖKELİ ÇOK UZUN ZAMAN OLDU”

    Arabacı, şunları söyledi:

    “Bin liralar ödenmedi. Şu an döktüğümüz ürünün faturasını il müdürlükleri yeni alıma başladı. Bu alım bittikten sonra üreticilerimizin bakanlıktan beklentisi var. Faturaları teslim aldıktan sonra kısa bir sürede ödeneceğini üreticiler olarak ümit ediyoruz. Ürün dökeli çok uzun zaman oldu ve döktüğümüz zamandan bu güne de ülkemizde enflasyon olduğunu biliyoruz. O günkü şartlarda Biz ürünü dökerken mazot 21 lirayken mazot şimdi 40 lira bandında geziyor. Üreticimizin tarımda sürdürebilirliğe devam edebilmesi için kilogram başına ödenecek 1 lirayı Bakanlığımız revize edip üreticilerimize bir an önce ödeme yapar diye düşünüyorum. Üreticilerimiz bu kış döneminde mazot, gübresini alır. Kış döneminde hem kendisinin hem ailesinin geçimini sağlayacak bir ortam oluşturur.

     

  • ESKİŞEHİR’DE ÖZEL BİREYLERDEN MUHTEŞEM SERGİ

    ESKİŞEHİR’DE ÖZEL BİREYLERDEN MUHTEŞEM SERGİ

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Zihinsel Engelli Gündüz Yaşam Merkezi’nden hizmet alan özel bireylerin eserlerinden oluşan ‘Resim ve El Sanatları Sergisi’ Haller Gençlik Merkezi’nde düzenlenen açılış töreniyle Eskişehirlilerin beğenisine sunuldu.

    3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin 2017 yılında hizmete açtığı Zihinsel Engelli Gündüz Yaşam Merkezi’nden hizmet alan özel bireylerin çalışmalarından oluşan “Resim ve El Sanatları Sergisi” Haller Gençlik Merkezi’nde açıldı. Açılış törenine CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce, bürokratlar, özel bireylerin aileleri ve Eskişehirliler katıldı.

    Serginin açılış konuşmasını yapan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Geleneksel hale gelen bu güzel serginin açılışında bulunmaktan dolayı çok mutluyum. Eskişehir’de belediyelerimiz Türkiye’ye örnek işler yapıyorlar ve biz bunları gittiğimiz her yerde anlatıyoruz. Sevgiyle, dayanışmayla aşılmayacak engel yoktur. Yılın 365 günü engelli kardeşlerimizin yanında olduğu için Büyükşehir Belediyemize ve Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü döneminden bu yana hep bu yönde çalışmalar yürüten Yılmaz Büyükerşen Hocamıza çok teşekkür ediyorum” dedi.

    Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce de konuşmasında, “Bu sergi ile her yıl büyük mutluluk yaşıyor büyük gurur duyuyoruz. Bir şehrin barış içerisinde yaşaması için yapabileceği en önemli işlerden biri de engelliler için yaşanabilir bir şehir yaratmaktır. Belediye Başkanımız Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen göreve geldiği günden bu yana büyük bir vizyona bu konuda çalıştı. Büyük bir gururla söylüyoruz ki; Eskişehir engelli dostu bir şehir. Bu güzel sergi için tüm öğrencilerimize ve ailelerine, Zihinsel Engelli Gündüz Yaşam Merkezi’ne çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Konuşmalar sonrası serginin açılışı gerçekleştirilirken Zihinsel Engelli Gündüz Yaşam Merkezi yetkililerince emeklilik dilekçesi vererek görevinden ayrılacak olan Ünlüce’ye serginin anısına tablo hediye edildi. Özel bireylerin el sanatları, seramik, resim ve dekoratif tasarım atölyelerinde ortaya çıkardığı el emeği ürünlerden oluşan sergi, 4 Aralık’a kadar Haller Gençlik Merkezi’nde Eskişehirliler ile buluşmaya devam edecek.

  • ESKİŞEHİR BİLECİK TABİP ODASI BAŞKANI HAMİT GÜÇLÜER’DEN TTB MERKEZ KONSEYİ’NİN GÖREVDEN ALINMASINA TEPKİ: “DEMOKRASİ TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEKTİR”

    ESKİŞEHİR BİLECİK TABİP ODASI BAŞKANI HAMİT GÜÇLÜER’DEN TTB MERKEZ KONSEYİ’NİN GÖREVDEN ALINMASINA TEPKİ: “DEMOKRASİ TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇECEKTİR”

    MELTEM KARAKAŞ

    Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına ilişkin yaptığı basın açıklamasında, “Anayasa’dan gücünü alan 70 yılık meslek örgütünü, kendi denetim mekanizmasının ötesinde somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyle etkisizleştirme ve suçlu gösterme çabalarını kabul etmiyoruz. Bu karar Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecektir” dedi.

    Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması talebiyle açılan davanın 7. duruşması Ankara 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapıldı. Mahkeme, TTB’nin Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına karar verdi. İsmet İnönü Caddesi’nde bir araya gelen Eskişehir Bilecik Tabip Odası üyeleri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınmasına tepki gösterdi.

    “SORULARIMIZIN HİÇBİRİNE YANIT VERİLEMEDİ”

    Basın açıklamasında konuşan Eskişehir Bilecik Tabip Odası Başkanı Hamit Güçlüer şunları söyledi:

    “Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin görevden alınması talebiyle açılan Hukuksal açıdan hiçbir karlığı ve dayanağı olmayan dava dün 30 Kasım 2023’te görülen 7. duruşmasında Merkez Konseyi’nin görevden alınması ile sonuçlandı. Eskişehir Bilecik Tabip Odası olarak davanın başlangıcından bu yana yaklaşık bir yıldır tüm duruşmaları izledik. Duruşmaların hiçbirinde ne bizleri ne de kamuoyunu ikna edebilecek bir görüş ya da kanıt ortaya konulamadı. Sorularımızın hiçbirine yanıt verilemedi. Anayasa’dan gücünü alan 70 yılık meslek örgütünü, kendi denetim mekanizmasının ötesinde somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyle etkisizleştirme ve suçlu gösterme çabalarını kabul etmiyoruz. Bu karar Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecektir.

    “TTB MERKEZ KONSEYİ’NİN TÜM POLİTİKALARI AÇIKTIR, ŞEFFAFTIR”

    Türk Tabipleri Birliği için dünden bugüne değişen hiçbir şey yoktur. Merkez Konseyi karar temyizde kesinleşene kadar görevinin başındadır. Ancak alınan karar bunu yok sayan niteliktedir. Amaç dışı faaliyet yürütmekle suçlanan TTB Merkez Konseyinin tüm politikaları açıktır, şeffaftır. Tek derdimiz hekimlik değerlerine uymak ve bu değerlerin zarar görmemesidir. Türk Tabipleri Birliği davası; nükleere karşı yaşamı savunmanın, sağlıkta şiddete karşı mücadelenin davasıdır. Savaşların bir halk sağlığı sorunu olduğunu ortaya koymanın, deprem bölgesinde dayanışmanın örgütlenmesi davasıdır. Pandemide gizlenenleri açığa çıkarmanın davasıdır. Pandemide yitirdiğimiz sağlık emekçilerinin davasıdır. Şehir/şirket hastanelerine karşı bilime ve toplum sağlığına uygun hastaneleri savunma davasıdır. Akademik özgürlüklerin davasıdır. TTB sadece Merkez Konseyi üyeleri ile sınırlı bir meslek örgütü değildir. TTB, tüm üyelerinin bütünlüğü içinde var olan, mücadelesini de tüm üyeleri ile birlikte yürüten bir örgüttür.”

  • İSTANBUL’DA YABANCI UYRUKLU KİŞİLERE, SAHTE EVLİLİKLE VATANDAŞLIK ALDIRAN ÇETEYE OPERASYON: 11 ŞÜPHELİ YAKALANDI

    İstanbul’da, usulsüz yapılan evliliklerle ikamet ve vatandaşlık başvurusunda bulunan, yabancı uyruklu bu kişilere bu konuda destek sağlayarak yüksek meblağda haksız kazanç elde ettikleri tespit edilen, aralarında nikâh memurlarının da bulunduğu 11 şüpheli yakalandı. 

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğünce, usulsüz yapılan evliliklerle ikamet ve vatandaşlık başvurusunda bulunan, yabancı uyruklu bu kişilere destek sağlayarak bundan yüksek meblağda haksız kazanç elde ettikleri tespit edilen, aralarında nikâh memurları, aracılar, şirket sahipleri, danışmanlık çalışanları, tercümanlar ve işlemleri organize edenlerin bulunduğu toplam 11 şüpheli 28 Kasım’da yapılan eş zamanlı operasyonlarla yakalanarak gözaltına alındı.

    Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda usulsüz düzenlendiği değerlendirilen; kısa, uzun, aile, öğrenci ikamet başvuru formları, evlilik başvuru belgeleri, bekarlık belgeleri ve suçtan elde edildiği tahmin edilen 2 bin 270 euro, bin 440 dolar, 930 sterlin ve 80 bin lira para ele geçirildi.

    Gözaltına alınan şüpheliler, haklarındaki tahkikat işlemlerinin ardından bugün adli makamlara sevk edildi. 

  • ÖZGÜR ÖZEL, ANTALYA’DA: “CHP SİZİN YUKARIDAN BAKTIĞINIZ, KÜÇÜK GÖRDÜĞÜNÜZ ESNAFIN, MEMURUN, EMEKLİNİN, EMEKÇİNİN PARTİSİDİR. ONLARI SİZE EZDİRMEYİZ”

    Haber: TAMER ARDA ERŞİN / Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Antalya İl Başkanlığı önünde partililere ve vatandaşlara seslendi. Özel, “Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenler, bir grubun hükümeti değilsiniz, oy aldığınız on milyonların hükümetisiniz. Seçimden önce oy toplarken ayağına gittiklerinize şimdi yukarıdan bakıyorsunuz, kibirle bakıyorsunuz. Ve onları hayat pahalılığı karşısında, geçim zorluğu karşısında yalnız bırakıyorsunuz. CHP sizin yukarıdan baktığınız, küçük gördüğünüz esnafın, memurun, emeklinin, emekçinin partisidir. Onları size ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi vardır o da CHP’dir” dedi.

    CHP, yerel seçim stratejisini belirlemek amacıyla milletvekillerinin katılımıyla 1-3 Aralık’ta, Antalya’nın Manavgat ilçesinde kampa giriyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kamp dolayısıyla bulunduğu Antalya’da, CHP Antalya İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Özel, ziyaretinden önce il başkanlığı önünde vatandaşlara ve partililere seslendi. Özel, şunları söyledi:

    “CUMHURİYETİN GÜZEL İNSANLARINI BABA EVİNE DAVET EDİYORUZ”

    “Turizmin, tarımın başkenti bu güzel dünya şehrinin; çok kıymetli hemşehrileri, Antalya’nın güzel insanları; hepiniz hoş geldiniz. Bugün Antalya’da bu akşam 130 milletvekili olacak, 130 CHP’li milletvekili. Yarından itibaren bundan sonraki yasama faaliyetlerini, bütçe görüşmelerini, yerel seçim stratejilerini konuşacağımız bir kamp için, bu akşamdan itibaren Manavgat’ta olacağız.

    Eğer Antalya’ya ayak bastıysak önce nereye gideceğiz, önce baba evine gideceğiz. Son geldiğimde baba evinin kapısında şunu söylemiştim: Burası elbette CHP’lilerin evidir. Ama sadece CHP’lilere ait değildir. Herkes baba evinde doğar, herkes baba evinde büyür. Sonra kimi ırakta oturur kimi yakına gelir, kimi büyüğünü arar kimi küçüğüne razı olur. Ama herkes bilir ki; ‘Başım sıkışırsa, derde düşersem baba evinde bana bir yer vardır, çorbası kaynamaktadır, bacası tütmektedir.’ Bakın burada, arkamda, yanımda o baba evinin çorbasını kaynatanlar, bacası tütsün diye odun çekenler var. Ama bu baba evi kimin derseniz tapusu ne Özgür Özel’indir ne bir başkasının. Bu evin tapusu bir kişiye kayıtlıdır o Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.

    Çağrımız; Türkiye’nin en büyük coğrafyalarından bir tanesi olan Antalya’nın tüm ilçelerindeki yüreğinde vatan, millet sevgisi olan ve bu ülkenin kurtarıcısına yürekten bağlı olan Cumhuriyetin güzel insanlarını, Antalya’nın güzel insanlarını baba evine davet ediyoruz.

    “KURULTAYDAN BERİ PARTİYE ÇOK YOĞUN ÜYE KATILIMI VAR”

    Kurultaydan beri partiye çok yoğun bir üye katılımı var. Bunu bir kampanyaya dönüştürdük. Önümüzdeki günlerden itibaren hem sosyal medyada il, ilçe başkanlıklarımızla bir üye katılım kampanyasıyla bu coşkuyu daha da yukarıya çıkacağız. Şunu söyleyeyim: Son hafta partiye katılan üyelerin yüzde 80’nin üzerinde yüzde 90’a yakını 30 yaş altındaki genç üyelerdir. Hoş geldi Cumhuriyetin evlatları CHP’ye.

    “ANTALYA’DAKİ TURİZM EMEKÇİLERİNİN BU KIŞ DESTEKLENMELERİ LAZIM, DEVLETİN ŞEFKATLİ ELİNİN ONLARA UZATILMASI GEREKİYOR”

    Antalya’nın güzel insanları, elbette güzel bir hava, güzel bir şehir ama her şey yolunda gitmiyor. Burada sizi çok tutmayacağım. Yarın turizmin sorunlarına, kentin sorunlarına da değineceğim. Ama bir şeyin altını çizelim. Burası Türkiye’nin göz bebeği bir yer. Turizmin sorunları var, turizmde çalışanların çok sorunu var. Oteller kapanıyor, şimdi boş sezon başlıyor. İşten çıkarmalar ve evi geçindirmenin zorluğuyla karşı karşıya kalan on binlerce emekçi var. Bir sosyal devlet, emekçisini böylesine yoğun enflasyonun yüksek olduğu, hayat pahalılığının yüksek olduğu ve kira artışlarının bilhassa çok fazla olduğu bir dönemde, bir şehirde; yüzüstü bırakamaz. Buradan Turizm Bakanı’na, iktidara sesleniyoruz. Antalya’daki turizm emekçilerinin bu kış desteklenmeleri lazım, devletin şefkatli elinin onlara uzatılması gerekiyor.

    “TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ’NİN NARENCİYE ÜRETİCİSİNE ELİNİ UZATMASI, ÜRÜNÜNÜ ALMASI GEREKİYOR”

    Ayrıca bugün limon, portakal dalında kaldı, toplanamıyor. Yüksek maliyetler yüzünden başka şehirlere naklinin çok pahalı olması yüzünden bu fiyatlarla toplanamıyor. Biz CHP’li büyükşehir belediyelerini harekete geçirdik, Hatay için. Ama Hatay deprem bölgesi… Antalya’da da narenciye üreten tüm şehirlerde de bu büyük sorun var. Bunun için Toprak Mahsulleri Ofisi’nin narenciye üreticisine elini uzatması, ürününü alması gerekiyor. Bu çağrıyı buradan Antalya’dan yapıyorum.

    “BAŞTA MEMURLAR OLMAK ÜZERE BU KİRALAR KARŞISINDA MUTLAKA BİR DESTEK VERİLMESİ GEREKİYOR”

    Antalya’da çok önemli bir derdimiz var. O da şu: Yabancılar geliyor Türkiye’de konut alıyorlar 400 bin dolar karşılığı ay yıldızlı al bayrağın üzerinde olduğu pasaportu yabancılara veriyorlar. Bu Antalya’da konut fiyatlarını fırlattı, kiraları yükseltti. Ama bu Antalya’nın memurun, tayin gelen polisin, infaz koruma memurun, kendi halinde esnafı, her türlü devlet memuru bu kiralarla baş edemiyoruz. Önümüzdeki hafta bütçe görüşmelerinde de teklif edeceğiz. Antalya gibi İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerde konut fiyatları bu kadar tırmanmışken başta memurlar olmak üzere bu kiralar karşısında mutlaka bir destek verilmesi gerekiyor. Bunu istiyoruz, bunu seslendireceğiz.

    “CHP, SİZİN YUKARIDAN BAKTIĞINIZ, KÜÇÜK GÖRDÜĞÜNÜZ ESNAFIN, MEMURUN, EMEKLİNİN, EMEKÇİNİN PARTİSİDİR. ONLARI SİZE EZDİRMEYİZ”

    Şimdi CHP’nin önünde, bu güzel Antalya’da biraz önce söylediğim gibi hep beraber partimizin kapılarını ardına kadar açarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesi olan CHP’nin; işçilerin, memurların, esnafın, dar gelirlinin ve kendini yalnız hisseden herkesin partisi olduğunu vurgulayarak, CHP’nin ve Cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olduğunu vurgulayarak; buradan sesleniyoruz.

    Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenler, bir grubun hükümeti değilsiniz, oy aldığınız on milyonların hükümetisiniz. Seçimden önce oy toplarken ayağına gittiklerinize şimdi yukarıdan bakıyorsunuz, kibirle bakıyorsunuz. Ve onları hayat pahalılığı karşısında, geçim zorluğu karşısında yalnız bırakıyorsunuz. CHP, sizin yukarıdan baktığınız, küçük gördüğünüz esnafın, memurun, emeklinin, emekçinin partisidir. Onları size ezdirmeyiz. Karıncanın kardeşi vardır o da CHP’dir.

    “SİZE SÖZ VERİYORUZ BU ÜLKEYİ SİZİN HAYALLERİNİ KURACAĞINIZ, GELECEKTE YAŞAYACAĞINIZ DEMOKRATİK, MÜREFFEH, GÜÇLÜ BİR ÜLKE HALİNE GETİRECEĞİZ”

    Burası dünyanın en güzel ülkesi. Öyle ki herkes bu ülke hakkında, bu ülke üzerinde hayal kuruyor. Doğrudur herkesin gözü burada, herkes burada hayal kuruyor. Ama bu ülkenin gençleri dünyanın başka ülkelerinde hayal kuruyor. İşte birilerinin her seçimde gündeme getirdiği beka sorunu diyorsanız, bu ülkenin en büyük beka sorunu gençlerin geleceğini bu ülkede değil dünyanın başka ülkelerinde görmesi oralarda aramasıdır. Bütün genç kardeşlerimize sesleniyorum. Size söz veriyoruz bu ülkeyi sizin hayallerini kuracağınız, gelecekte yaşayacağınız demokratik, güçlü bir ülke haline getireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’ni Atatürk’ün işaret ettiği zengin, müreffeh gelişmiş ülkeler seviyesine getireceğiz.

    “SAHİP ÇIKIN PARTİNİZE”

    Türkiye Cumhuriyeti’ni Avrupa Birliği’nin tam üyesi haline getirip gencimizin elindeki pasaportuyla istediği yerde okuduğu, istediği yerde gezdiği ama istediğinde de gelip müreffeh bir şekilde en büyük zenginliklerle bu güzel ülkede yaşadığı bir hale getireceğiz. Bu ülkeden ümidi kesmeyin, bu ülke umudun ülkesidir. CHP umudun partisidir.

    Bundan sonraki süreçte yine Antalya’ya geldikçe sizlerle birlikte olacağız. Şimdi il binamıza gidiyorum. Orada yöneticilerimizle, belediye başkanlarımızla, ilçe başkanlarımızla bir toplantı yapıp Antalya’nın sorunlarını, dertlerini ne yapacağımızı birlikte konuşacağız. Ama baba evinin ve bu baba evinin çoğalmasını, güçlenmesini ve bu sayede iktidara gelmesini isteyen sizlere CHP’yi emanet ediyorum. Sahip çıkın partinize.”

  • EMEKLİLER, EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASI’NI KURDU: “BİRLİKTE OLALIM, BİRLİKTE GÜÇLÜ OLALIM”

    Haber: CEYLAN SAĞLAM- Kamera: DURSUN ALKAYA

    Emekliler, bugün sendika kurmak için Ankara’da bir araya geldi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen emekliler, Ankara Valiliği’ne başvurarak ‘Emekli Meclisleri Sendikası’nı kurdu. Sendika üyelerinden Fidan Doğruoğlu, “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, gerçek sahipleri olan işçi, memur, esnaf ve emeklilerce yönetilmesi için, emekli sendikalarına hukuksal bir statü elde etmek için, eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış ve adalet için; bugün Emekli Meclisleri Sendikası’nı kuruyoruz” dedi. Emekli Meclisleri Sendikası’ndan Ali Ersin Gür de “Türkiye’deki bütün emekliler, 16.2 milyon emekliye seslenmek istiyorum; bugüne kadar bizi bölen iktidarlar, kendi yönetimlerini sürdürebildiler. Birlikte olalım, birlikte güçlü olalım” diye konuştu. Hülya Piray ise, “Emeklileri aç bırakıp herhalde öldürmek istiyorlar, bir an önce mezara girsinler de bunlardan kurtulalım diye. Torunlarımıza biz harçlık veremiyoruz. Biz kendi karnımızı doyuramadığımız için onlara destek veremiyoruz” dedi.

    Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya sendika kurmak için gelen emekliler Yılmaz Güney Sahnesi’nde bir araya geldi. Emekliler, sırayla kürsüde konuşma yaptı ve kurulan yeni kurulan Emekli Meclisleri Sendikası’nda yatay örgütlenmenin olacağını ifade ettiler. Emekliler, daha sonra Ankara Valiliği’ne giderek “Emekli Meclisleri Sendikası”nın kuruluş başvurusunu yaptı.

    Düzenlenen toplantı sonrasında basın açıklaması yapan Emekli Meclisleri Sendikası’ndan Fidan Doğruoğlu, emeklilerin yaşadığı sorunları anlattı ve şunları söyledi:

    “HAYALİMİZİN İÇİNDE AÇLIK, YOKSULLUK, SEFALET VE BAŞKASINA MUHTAÇ YAŞAMAK YOKTU”

    “Bugün burada hep birlikte tarihi bir an yaşıyoruz. Emekli Meclisleri Sendikası’nı kuruyoruz. Tarihi bir an diyoruz Emekli Meclisleri Sendikası’nı kuruyoruz. Tarihi bir an diyoruz çünkü;
    katılımcı doğrudan demokratik anlayış ile meclisler şeklinde yatay örgütlenerek eski olandan radikal bir kopuşu tamamen yepyeni bir örgütlenme anlayış ve felsefesinin doğuşuna tanıklık ediyoruz. Örgütlenme, mücadele ve çalışma anlayışıyla dünya sendikal mücadelesinde tamamen yeni bir patika açıyoruz. Yeni bir kültür, yeni insan ilişkileri, yeni bir yaşam ve yeni bir toplumsal yaşamın tohumlarını atıyoruz.

    Bizler hayatımızın en genç ve en verimli yıllarında; ülke ekonomisine, büyüme ve gelişmesine hizmet etmiş emeklileriz. Çalışırken yıllarca vergi ve SGK primlerimizi eksiksiz ödedik. Çalıştığımız yıllar boyunca hep emekliliğimizi ve emeklilikte nasıl bir yaşam kuracağımızın hayalini kurduk. Bu hayalimizin içinde açlık, yoksulluk, sefalet ve başkasına muhtaç yaşamak yoktu. Bugün milyonlarca emekli, açlık sınırının yarısı kadar bir emekli maaşı ile ölüme terk edilmiş durumdadır.

    “BARIŞ VE ADALET İÇİN; BUGÜN EMEKLİ MECLİSLERİ SENDİKASI’NI KURUYORUZ”

    Hak etmediğimiz bu olumsuz gidişe dur demek için sendikal başvurumuzu yapıyoruz. Biz, insan onuruna yakışır bir yaşam için, milli gelirin adil ve eşit dağılımı ile emeklilere de milli gelirden kişi başına düşen miktar tutarında emekli maaşı ödenmesi için, ilaç ve sağlık hizmetlerinin ücretsiz ve kolay erişiminin sağlanması için, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, gerçek sahipleri olan işçi, memur, esnaf ve emeklilerce yönetilmesi için, emekli sendikalarına hukuksal bir statü elde etmek için, eşitlik, özgürlük, demokrasi, barış ve adalet için; bugün Emekli Meclisleri Sendikası’nı kuruyoruz.

    Bizim için hak yasadan önce gelir. Fiili ve meşru sendikacılığı kendimize rehber edindik.
    Sendika işverenlerden daha çok bizim hakkımız. Emeklilerin sendika kuramayacaklarına dair açık bir yasa maddesi olmadığına göre, emeklilerin sendika ana sütü gibi hakkıdır. Toplu sözleşmeli sendikal hakkımızı almak için azimli ve kararlıyız.”

    “BİRLİKTE OLALIM, BİRLİKTE GÜÇLÜ OLALIM”

    Emekli Meclisleri Sendikası’ndan Ali Ersin Gür ise ANKA Haber Ajansı’na şunları dedi:

    “5 bin liralara bizi muhtaç eden sistemin kendisi yanlış. Doğru olan şudur, milli gelir eğer adil bir şekilde dağıtılırsa bunlara gerek kalmaz ya da oransal zamlar yapılıyor. Emekli maaşlarına yüzde 25 zam yapılıyor ama piyasadaki zorunlu tüketim mallarına yüzde kaç oranında zamlar oluyor? Enflasyonun yüzde 100’ün üzerinde olduğu bir ortamda siz yüzde 25’lik zam yaptığınız zaman emekli maaşları eriyor. Buna kalıcı bir çözüm bulmak lazım. Kalıcı çözümün de adı, milli gelirin adil dağıtılması. Biz hiç kimsenin hakkına göz koymuyoruz, bizim istediğimiz şey; hakkımız olanın tarafımıza iade edilmesi.

    Türkiye’deki bütün emekliler, 16.2 milyon emekliye seslenmek istiyorum; bugüne kadar bizi bölen iktidarlar, kendi yönetimlerini sürdürebildiler. Birlikte olalım, birlikte güçlü olalım. Bu ülkenin demokrasiden, özgürlükten, adaletten ya da barıştan yana bütün dengelerini halktan yana dönüştürme imkanına ve potansiyeline sahibiz. Sendikal mücadelemiz içinde 16.2 milyona sesleniyoruz, tek bir sendika olarak ve dışımızdaki sendikalar, emekli derneklerine sesleniyoruz; tek vücut olalım, tek ses olalım, bu başaramazsak bile federatif bir çatı altında birleşelim. Birlikte karar verip birlikte yaşama geçirelim ve haklarımızı alalım.”

    “EMEKLİLERİ AÇ BIRAKIP HERHALDE ÖLDÜRMEK İSTİYORLAR”

    Emekli Meclisleri Sendikası’ndan Hülya Piray ise şu değerlendirmede bulundu:

    “16 milyon emekli var. Emeklileri susturulmaya çalışılıyor. Onun içinde emekliler dışarı çıkmasın, emekliler konuşmasın, emekliler dinlenmesin amaç bu. Bundan dolayı da emeklilere sosyalleşmekten alıkonuluyor. Pandemi döneminde bu açık bir şekilde belliydi. Sürekli buna imkanlar sağlanması gerekirken emeklilerin dışarı çıkması engellendi. Ondan sonraki emekli ücretleri 7 bin 500 lirada bırakılıyor, çünkü emekliler hiçbir şekilde sosyalleşmesin, seslerini çıkarmasın. Az değil, 16 milyon emekli var Türkiye’mizde. Bu emekliler bir araya gelebilse iktidarı bir şekilde dizayn edebilir.

    Emeklileri aç bırakıp herhalde öldürmek istiyorlar, bir an önce mezara girsinler de bunlardan kurtulalım diye. Diyorlar ya, ’emekliler sırtımızda kambur’ bu şekilde herhalde. Ne tatile gidebiliyoruz ne sosyalleşebiliyoruz ne çocuklarımıza, torunlarımıza destek olabiliyoruz. Onlar bize destek oluyorlar. Torunlarımıza biz harçlık veremiyoruz. Biz kendi karnımızı doyuramadığımız için onlara destek veremiyoruz. Bu konularda da strese giriyor emekliler.”

    “BİZİM DİJİTAL DÜNYAYI YAKALAYABİLME ŞANSIMIZ DA YOK”

    Emekli Fahriye Damar ise şunları söyledi:

    “Biz alın terimizle yaşamış insanlarız. Biz onurlu yaşadık, kısa yolda zengin olalım demedik. Devamlı bizi ayrıştırmanın gereği neyse yapılan bu çabadan dolayı biz çok öfkeliyiz. Yaşayabilecek imkanımız gerçekten yok. Medyadan görüyoruz kara para aklayanları… Bunlara bizim aklımızda ermiyor, biz aslında dijital dünyanın dışında kaldık. Her şey o kadar hızlı akıyor ki bizim dijital dünyayı yakalayabilme şansımız da yok. O yüzden geçenlerde 5 bin lira veriyoruz diyor, aslında biz 5 bin lira nedir diye sorgulamaya kalkıyorduk, bu defa çalışanlara vermedi. Nasıl bir kurnazlıktır bu?”

    “BİR EMEKLİNİN DE KAHVEDE OTURUP ÇAY İÇMESİ DE GERÇEKTEN ZOR”

    Emeklilerden Ramazan Tekin de şunları dedi:

    “Emekliler, mülksüzlerden sonra en kötü geçim kaynağına sahip kişiler. Türkiye’deki emeklilerin yüzde 25’lik yüzde 40’lık zam almasını istemiyoruz. Emeklilerin, milli gelirden hakkına düşen pay neyse emeklilere verilmesini istiyoruz. Emekliler 5 bin liralık ikramiyeleri istemiyor aslında. Bizi bu duruma düşürmemelerini istiyoruz. Çünkü insanca yaşanacak bir maaş, barınma şartları, insanca yaşayabileceğimiz sosyal devlet istiyoruz.

    Emekliler parkta zaman öldürmek zorunda kaldı. Köylerine bile gidemediler, yol paraları pahalı olduğu yüzünden. Bizim sendika olarak, önümüzdeki yıllarda çalışmalardan biri de emeklilerin bulundukları yerlerde sosyal alana kavuşturulması. Çay içebilecekleri, sohbet edebilecekleri mekanların yapılmasını hedefliyoruz. Çayın en ucuz 10 lira olduğu bir yerde 7 bin 500 lira maaş alan bir emeklinin de kahvede oturup çay içmesi de gerçekten zor. Bu şartları ortadan kaldırmak için örgütlülüğümüz ilerlediği zamanda meclislerimizin olduğu yerlerde sosyal alanlar oluşturmaya çalışacağız.”

    “GELECEĞİMİZİ KARARTANLARDAN HESAP SORABİLMEK İÇİN ÖRGÜTLÜ BİR MÜCADELEYE İHTİYACIMIZ VAR”

    Celal Atlı ise şöyle konuştu:

    “Türkiye’de çalışan tüm emeklinin, tüm emekçinin, tarlada çalışan ırgatların, kamu çalışanlarının sorunu. Ülkemizde 1980’den sonra işçi sınıfına, onların haklarına yönelik tüm dünyada saldırılar olduğu gibi, onları örgütsüz bırakmak olduğu gibi ülkemizde de işçilerin, emekçilerin haklarına saldırarak onları 5 milyon gibi üye sayısından 1 milyon gibi üye sayısına düşürdüler. Türkiye’deki emeklileri, hükümetin bakış açısı ile uluslararası sermayenin bakış açısı ile ölümü bekleyen insanlar statüsünü dönüştürdüler. Geleceğimizi karartanlardan hesap sorabilmek için örgütlü bir mücadeleye ihtiyacımız var. Bugün bizi yok sayanlara karşı vereceğimiz cevap örgütlü mücadelemiz olacaktır.”

     

  • İBB 6 AYDA 8 BİN 600 ÇİFTE TOPLAM 60 MİLYON LİRALIK EVLİLİK DESTEĞİ SAĞLADI

    İBB 6 AYDA 8 BİN 600 ÇİFTE TOPLAM 60 MİLYON LİRALIK EVLİLİK DESTEĞİ SAĞLADI

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), yeni evlenen ihtiyaç sahibi 8 bin 682 çifte bu yılın mayıs-kasım ayları arasında 7’şen bin liradan toplam 60 milyon liranın üzerinde “evlilik desteği” verdi.

    İBB, ihtiyaç sahibi çiftlere “evlilik desteği” vermeye başladı. İBB’den yapılan açıklamaya göre, Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı tarafından, evlilik hazırlığındaki ihtiyaç sahibi çiftlere 7 bin liralık ödeme yapılıyor. Çiftlerin iş durumu, maddi yeterlilikleri ve ihtiyaçları sosyal araştırma ile tespit ediliyor. Şartları taşıyan çiftler için yapılan ödeme, kadının hesabına yatırılıyor.

    6 AYDA 60 MİLYON TL’NİN ÜZERİNDE DESTEK 

    Bu yılın mayıs ayında başlayan “evlilik desteği” hizmeti kapsamında, 6 ayda (mayıs-kasım) toplam 8 bin 682 çifte 7’er bin liradan toplam 60 milyon 774 bin liralık evlilik desteği sunuldu. Değerlendirmeye tabi olan çiftlerin 3 ay içinde evlenmeleri, İstanbul’da ikamet etmeleri, sosyal incelemede uygun görülmeleri gerekiyor. Çiftlerin daha önce boşanmayla sonuçlanan evlilik gerçekleştirmiş olmaları başvurularına bir engel teşkil etmiyor. 

    İBB evlilik desteği başvuruları Alo 153 Çözüm Merkezi ve İstanbul Senin mobil uygulamasının yanı sıra 1530 SMS Hattı, cozummerkezi@ibb.gov.tr mail adresi,  Çözüm Merkezi Mobil Uygulama, internet yolu ile başvuru https://cozummerkezi.ibb.istanbul/login/citizen, Whatsapp Uygulaması 0552 153 00 34, Mobil Çözüm Noktası, Çözüm Şubesi, Çözüm Noktaları ve Sosyal ve Ekonomik Destek Online Başvuru (sosyalyardim.ibb.gov.tr) yollarıyla yapılabiliyor.

     

     

  • ULUSLARARASI ENGELSİZMİR 2023 KONGRESİ BAŞLADI…BAŞKAN SOYER: “ENGELSİZ BİR YAŞAM İÇİN HEPİMİZ MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”

    ULUSLARARASI ENGELSİZMİR 2023 KONGRESİ BAŞLADI…BAŞKAN SOYER: “ENGELSİZ BİR YAŞAM İÇİN HEPİMİZ MÜCADELE ETMEK ZORUNDAYIZ”

    “Başka Bir Engelli Politikası Mümkün” vizyonuyla engelsiz ve ayrımsız bir kent yaratmayı hedefleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, uluslararası bir kongreye ev sahipliği yapıyor. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Engelsizmir 2023 Kongresi’nin açılışında konuşan Başkan Tunç Soyer, “Bir toplumda mağdur ve mazlumlar kendi haklarını savunmak zorunda kalıyorsa orada hiçbirimiz için adalet olamaz. Hak, hukuk yoktur.  Bu yüzden engelsiz bir yaşam için hepimiz mücadele etmek zorundayız” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Uluslararası Engelsizmir 2023 Kongresi, “Engellilik Alanında Yenilikçi Yaklaşımlar” temasıyla başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğinde düzenlenen kongrenin açılış törenine İzmir Köy Koop Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ve eşi Deniz Arda, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, ESHOT Genel Müdürü Erhan Bey, Kongre Başkanı Doç. Dr. Levent Köstem, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nilay Kökkılınç, Ege Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Gülgün Tosun, meslek odaları, engelli dernekleri temsilcileri ile akademisyenler katıldı. Kongrenin açılışında engelli dansçılardan oluşan Wheel Chair Dance Project’in sergilediği dans gösterileri büyük beğeni topladı.

    HERKES İÇİN AYRIMSIZ VE EŞİT BİR DÜNYA

    Kongrenin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Biliyorum ki, bugün burada olan herkesin ortak bir hayali var: Herkes için ayrımsız ve eşit bir dünya. Tüm vatandaşlarımız için engellerin ortadan kalktığı bir İzmir. İşte bugün bu hayalimizi gerçekleştirmek için beraberiz. Engelsiz bir yaşam için tek yüreğiz. Bu yıl Uluslararası Engelsizmir Kongremizi dördüncü kez düzenliyoruz. Bundan önceki her buluşmamızın sonrasında engelleri ortadan kaldıran birbirinden değerli projeleri hayata geçirdik. Engelli vatandaşlarımızın yaşamlarına dokunduk. İlk kongremiz ‘Engellilerin Kentsel Sorunları ve Çözümleri’ başlığını taşıyordu ve ardından Kırmızı Bayrak projemiz başladı. Şehir merkezinden, İzmir’in kılcallarına kadar çok sayıda tesis, kamusal alan ve araçlarımız artık kırmızı bayrağa sahip. Bu mekanlar özel ihtiyaçları olan vatandaşlarımızın tüm gereksinimlerine cevap veriyor. Diğer buluşmalarımızdan ise Engelli Farkındalık Merkezlerimiz, İnciraltı Terapi Bahçesi ve Ebeveyn Bilgi ve Eğitim Merkezimiz doğdu. Bu nedenle, Engelsizmir Kongresi bizim için aynı zamanda bir icraat zemini haline geldi” dedi.

    HEPİMİZ MÜCADELE ETMELİYİZ

    Bu yıl “Engellilik Alanında Yenilikçi Yaklaşımlar” temasıyla düzenlenen kongrede hep birlikte, hayatın her alanında engelsiz bir yaşam amacıyla yenilikçi fikirler ortaya koyacaklarının altını önemle çizen Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şunları söyledi:

    “Yaşamın her alanında, sokakta, toplu ulaşımda, iş hayatında. Engelli Sanat Müzesi ile Engelli Ağız Diş Sağlığı Merkezi Türkiye’de bir ilk olacak. Buca’da uzun zamandır kullanılmayan engelli ve rehabilitasyon havuzları da kullanılıyor. Engelli vatandaşlarımız bin bir engeli aşmak zorunda kalıyor. Oysa engelli olmak bir kusur veya bir mahrumiyet sebebi değil. Olmamalı. Kusur ne biliyor musunuz? Engelli vatandaşlarımızın haklarına erişemediği şehirler kurmak. Ben hep şuna inanıyor ve söylüyorum. Engelli birey yoktur. İnsanların önündeki engelleri kaldırmayan sistemler vardır. Biz İzmir’de, büyük bir kararlılıkla engelleri ortadan kaldıran çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu doğrultuda engelli vatandaşlarımızın sağlık, eğitim, ulaşım, istihdam ve demokratik katılım haklarını içeren çok yönlü bir eylem planı uyguluyoruz. Çünkü tek bir engelli vatandaşımızın dahi haklarından mahrum kaldığı bir yaşam hepimiz için eksik demektir. Bir toplumda mağdur ve mazlumlar kendi haklarını savunmak zorunda kalıyorsa orada hiçbirimiz için adalet olamaz. Hak, hukuk yoktur. Bu yüzden engelsiz bir yaşam için hepimiz mücadele etmek zorundayız.”

    HERKES EŞİT, HERKES FARKLI

    Engelli politikalarında uyguladıkları mücadelelerinin omurgasını ortak akıl ve dayanışmanın oluşturduğunu ifade eden Başkan Soyer, “Bir araya gelerek, birlikte düşünerek, kamu vicdanını ayağa kaldırmak zorundayız. Görme engelli İzmirliler için başlattığımız Görünür Kent İzmir projemiz işte bu yüzden. Masalevleri’nin içindeki engelli danışma masalarını bu nedenle kuruyoruz. Otobüslerimizi, İzmir metrosu ve tramvaylarını, tam ve eksiksiz olarak engellilere uygun hale getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Eşrefpaşa Hastanemiz kanalıyla evinden çıkamayan engelli vatandaşlarımıza evde bakım ve sağlık hizmeti veriyoruz. Çok sayıda projemizle engelli vatandaşlarımızın önündeki zorlukları bir bir ortadan kaldırıyor ve aynı zamanda kamu vicdanını büyütüyoruz. Bu yolda yürürken şüphesiz ki en önemli rehberlerimiz Engelsizmir Yürütme Kurulu Üyelerimiz, Düzenleme Komitesi ve Sosyal Komite Üyelerimiz. Her birine yürekten teşekkür ediyorum. 4. Uluslararası Engelsizmir Kongresi’nin Engelsiz İzmir yolculuğumuzun önemli kilometre taşlarından biri olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Herkes eşit, herkes farklı” diye konuştu.

    BAŞKANIMIZ TUNÇ SOYER VE NEPTÜN SOYER ÇOK DESTEK VERDİ

    13 sene önce büyük bir yolculuğa İzmir Büyükşehir Belediyesi ile çıktıklarını söyleyen Engelsizmir Kongresi Başkanı Levent Köstem, şöyle konuştu:

    “13 sene önce bu yolculuğa çıktık ve çok yol kat ettik. Bu dönemde de çok büyük destekler aldık ve büyük desteklerle yapmaya çalıştık. Ülke gündemine taşımak istiyoruz. Engellilerin hayatlarına, kent yaşantısına dokunuyoruz. Biz genellikle her kongre süresinde kente kalıcı projeler yaptık. Kongre yapamadığımız süre içerisinde ise çalıştaylar yaparak eksiklerimizi kurduk. Kentin her tarafında Ebeveyn Bilgi Merkezleri kurarak sistematik düzen kurmak istedik. Engellilik ve kent yaşamında önemli bir proje olan Terapi Bahçesi’nde programlar yapılıyor. Zihinsel engellilerin en büyük sıkıntılarından biri cinsellik eğitimidir. Bunların atölyelerini kurmaya başladık. En önemli projelerden bir tanesi destekli istihdam projesi. Özellikle İzmir bölgesindeki sanayi bölgelerini hedefleyerek alanları oluşturmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de Türkiye’ye örnek olmasını diliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi deprem bölgesinde ampüte olan kişileri belediye hastanesine getirerek burada değerlendirmelerde bulunacağız.  Bu işleri gönül bağı olmadan yapamazsınız. Bizlere Tunç Soyer ve Neptün Soyer çok destek verdiler. Bu büyük işleri yapmamızda emekleri çok büyük.”

    PANEL, ATÖLYE, KONFERANS

    1-3 Aralık günlerinde düzenlenen 4. Engelsizmir Kongresi, engellilere ilişkin farkındalık yaratmak ve yaşadıkları sorunlara çözüm üretmek amacıyla “Engellilik Alanında Yenilikçi Yaklaşımlar” temasıyla düzenleniyor.

    Panel, konferans, atölye çalışmaları, özel oturumlar engelli hemşehrilerin yaşamlarını iyileştirmek, topluma katılımlarını artırmak ve engelleri kaldırmak için çeşitli alanlarda çalışan uzmanlar, araştırmacılar ve paydaşlar Gaziemir Fuar İzmir D Holü’nde bir araya geliyor.

    ALANINDA UZMAN İSİMLER KONGREDE

    Onursal başkanlığını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, başkanlığını ise Doç. Dr. Levent Köstem’in yaptığı Engelsizmir 2023 Kongresi’nde destekli istihdam modeli, engelli istihdamında uygulama örnekleri, sürdürülebilir ve yaşanabilir gelecek için sosyal girişim ve işletme modelleri, tele sağlık uygulamaları, disleksi, dil ve konuşma bozuklukları, otizmde yenilikçi yaklaşımlar konuları işlenecek. Deprem ilişkili ampütasyonlarda rehabilitasyon ve protez uygulamalarına yönelik olarak “Ampütasyon Protez Dünü ve Yarını” başlıklı özel oturum da düzenlenecek. Kongrede bilimsel oturumlarla beraber “İzdüşümü: Kukla ve İnsan” fotoğraf sergisi, “Dokunabilir Modern Sanat Seramik Eserler” sergisi, “Yeşilova Höyüğü: İzmir’in 8500 Yıllık Tarihine Dokunmak” sergileri de düzenlenecek. Aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve sivil toplum örgütlerinin sunumları ve gösteriler olacak. Christy Lynch, Prof. Jeremie Gaveau, Dr. Patrick Quercia gibi uluslararası alandan isimlerin de olacağı kongreye katılım ücretsiz. Ayrıntılı bilgi için www.engelsizmir.com adresi ziyaret edilebilir.