Blog

  • KUŞADASI BELEDİYESİ, ALTYAPI ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

    KUŞADASI BELEDİYESİ, ALTYAPI ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

    Kuşadası Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından ilçedeki farklı noktalara yağmur suyu hattı döşeniyor.

    Kuşadası Belediyesi, kış mevsimi nedeniyle kentte etkili olması beklenen yağışlardan kaynaklanabilecek olası su taşkınlarına karşı önlem almak amacıyla çalışmalarına devam ediyor. Gerçekleştirilen çalışmalar ile Kuşadası’nın kronikleşmiş olan altyapı sorunlarına çözüm üretiliyor.

    Bugüne kadar kent geneline 5 kilometre yağmur suyu ana hattı, 1,5 kilometre de yağmur suyu toplama hattı kazandıran Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri,  son olarak Karaova Mahallesi Efes 2-3 Evleri önünde çalışma başlattı. Kısa süre içerisinde tamamlanacak olan çalışmada, ekipler tarafından bölgede 3 metre derinliğinde kazı yapılarak 800 milimetre çapında beton borular döşeniyor. Bölgeye 425 metre uzunluğunda yağmur suyu ana hattı kazandırmayı amaçlayan çalışma sayesinde eğimli bir arazi yapısına sahip olan alanda artık aşırı yağmurlarda oluşacak sorunlar ortadan kalkmış olacak.

     

  • FATİH ERBAKAN: MART SEÇİMLERİNDE YÜZDE 20’NİN ÜZERİNDE OYLA ÇIKACAĞIZ

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bugün Ankara’daki Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı’nda seçim anketlerine değinerek, “Yeniden Refah Parti’miz ne kadar oy aldı? Yüzde 3’e yakın bir oy aldı. Yani anketlerde gösterilenin 3 misli. İnşallah Mart ayında da aynısı olacak ve cenabı Allah’ın izniyle Mart seçimlerinde yüzde 20’nin üzerinde oyla çıkacağız” dedi. Erbakan ayrıca, “Bakan Işıkhan’ın vatandaşımızın yoksul kalmasını kabullendiğini asgari ücrete yaklaşımından da anlıyoruz. Asgari ücret için geçmişte olduğu gibi asgari ücrete tek bir sefer zam yapmayı düşünüyoruz diyor. Bu enflasyon patlamasının olduğu bir ortamda, hiçbir enflasyon hesabının birkaç ay sonra bile geçerli olmadığı bir ortamda, bir sene için bir defa zam yapmayı düşünüyorlarsa cenabı Allah bu asgari ücretlinin yardımcısı olsun” diye konuştu. 

    Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bugün Ankara Green Park Otel’de “Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı”na katıldı. Erbakan özetle şöyle konuştu:

    “MART AYINDAKİ SEÇİMLERE 400 BİNİN ÜZERİNDE ÜYEYLE GİRECEĞİZ. ÖNCE YEREL YÖNETİMLERDE İKTİDAR, ARDINDAN 2028 CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE İKTİDAR”

    “Bütün engellemelere rağmen bütün sıkıntılara rağmen içeriden dışarıdan her türlü oyunlara rağmen Milli Görüş küllerinden yeniden doğmuştur ve şanlı sancak dalgalanmaya devam etmektedir. 1969’da açılan o şanlı sancağı layık olduğu yere, Yeniden Refah Partisi olarak bizler taşıyacağız.

    Önümüzdeki Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlere bu tempoyla ve daha da yüksek bir tempoyla hazırlamaya devam edeceğiz ve Mart ayındaki seçimlere 400 binin üzerinde üyeyle gireceğiz. Önce yerel yönetimlerde iktidar, arkasından 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidar Allah’ın izniyle.

    Yerel yönetimlerde Milli Görüş’ün iktidar olması demek milletimizin özlemle hasretle beklediği 1989 ve 94 yıllarındaki Milli Görüş belediyeciliğini yeniden hayata geçirilmesi demektir. Milli Görüş belediyeciliği, ‘halka hizmet hakka hizmettir’ anlayışıyla yapılan belediyecilik, millete hizmeti ibadet olarak yapan belediye başkanlarının olduğu bir belediyecilik. En güzel örnek olarak 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni aldığımız dönemi veriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin aldık, bir önceki belediyeye döneminden temizlik işçileri grev yapıyor. Bu grev dolayısıyla İstanbul’un çöpleri toplanmıyordu. Kim topladı o çöpleri? Refah Partisi’nin gençlik kolları teşkilatı topladı.

    Bunun bir başka örneğini dünyanın herhangi bir yerinde görebilir misin? Elbette ki göremezsin. Başka bir parti belediyeyi kazandığı zaman teşkilatlar ve çevresinde olanlar koşup belediye başkanına diyorlar ki, ‘Bize hangi arızayı tahsis edeceksin’, ‘Bize hangi ihaleyi vereceksin’, ‘Bize nasıl bir rant sağlayacaksın.’ Peki Milli Görüş ne diye koşuyor? Milli Görüşçüler çöpleri toplamaya koşuyor. Neden, çünkü cenabı Allah’ın rızasına odaklanmışlar da onun için. Onlar ihale için, rant için değil Allah rızası için koşuyor. İşte aramızdaki fark budur.

    “BUGÜN TOPLAMDA 87 BELEDİYE BAŞKAN ADAYIMIZI İLAN ETMİŞ OLACAĞIZ”

    Geçtiğimiz hafta genel merkezimizde 49 belediye başkan adayımızı tanıttık. Burada inşallah 85 belediye başkan adayımızı daha ilan edeceğiz. Allah hayırlı ve mübarek eylesin. Bugün bir büyükşehir belediye başkanı adayımızı, iki il belediye başkan adayımızı, 61 ilçe belediye başkan adayımızı ve 23 belde belediye başkan adayımızı ilan edeceğiz ve toplamda 87 belediye başkan adayımızı ilan etmiş olacağız.

    Bugün Türkiye’de bir yanda rantçı belediyeler, bir yanda heykelci belediyeler, bir yanda da örgütçü belediyelerle karşı karşıyayız. Bunların hepsi artık çökmüştür, yerle yeksan olmuştur. Heykel dikmek, konser düzenlemekten başka millete hizmet veremeyen belediye kendi cebini, çıkarını, kazancını ve rantını düşünmekten milleti unutan belediyeler, terör örgütlerine para aktaracağım kaynak aktaracağım diye milletin değil terör örgütlerinin belediye başkanı olmuş belediyeler. Milletimiz bunların hepsinden bıkıp usanmıştır, değişim istemektedir, Milli Görüş istemektedir.

    Belediyeler çeşitli dönemlerde çeşitli zümrelerin gelir servet transferi yaptığı, parti teşkilatlarının beslendiği yerel darphanelere dönüşmüştür. Belediyelerde bugün yaşanan sorunların temelinde zihniyet sorunu yatmaktadır ve bu sorunlu zihniyetin sebebi de ahlak yoksunluğudur, ahlak sorunudur. Milletin gelirinden, alın terinden oluşan belediyenin fonlarını ve bütçesini yolsuzluğa ve ranta peşkeş çekmek bir ahlak sorunudur. LGBT propagandalarına belediye eliyle destek olmak bir ahlak sorunudur. İhaleye fesat karıştırmak, işe alımlarda torpil ve adaletsizlik yapmak, işçinin alın terini sömürmek bir ahlak sorunudur.

    Milli görüş belediyeciliği demek ahlaklı belediyecilik demektir.

    Belediyelerde 30 sene sonra yeniden destan yazacağız inşallah. Yepyeni ve tertemiz bir sayfa açacağız inşallah. Ne diyordu rahmetli Erbakan hocamız, ‘Bizim sizinle aramızdaki fark: şu bizim yaptıklarımızı siz hayal bile edemiyorsunuz’ diyordu. İşte, Erbakan hocamızın bu ifadesinde olduğu gibi onların hayal bile edemediklerini gerçekleştirmeye geliyoruz.

    “MART SEÇİMLERİNDE YÜZDE 20’NİN ÜZERİNDE OYLA ÇIKACAĞIZ”

    Seçimin de yaklaşmasıyla beraber çok sayıda anketler yapılıyor. Bu anketlerde Yeniden Refah Parti’mize de bir oy oranı veriliyor, yüzde 6. Bir önceki seçimde 14 Mayıs’ta Yeniden Refah Parti’mize ne kadar oy veriyorlardı? Yüzde 1’in altında. En fazla gösteren anket yüzde 1 gösteriyor. Peki Yeniden Refah Parti’miz ne kadar oy aldı? Yüzde 3’e yakın bir oy aldı. Yani anketlerde gösterilenin 3 misli. İnşallah Mart ayında da aynısı olacak ve cenabı Allah’ın izniyle Mart seçimlerinde yüzde 20’nin üzerinde oyla çıkacağız.

    Kendilerine sosyal medya fenomeni denilen bazı kişilerin nasıl ahlaki kuralları, inancımızın prensiplerini, millet olarak sahip olduğumuz değerleri ayaklar altına aldıklarını üzülerek seyrediyoruz. Teşhircilik, dolandırıcılık, para aklama, kirli ilişkiler, garip bağlantılar birer birer ortaya dökülüyor. Öte yandan ahlakıyla ve yaşantısıyla gençlerimize örnek olması gereken sporcularımız nasıl bir faninin ömrü boyunca çalışsa dahi elde edemeyeceği servete ulaşmasına rağmen yine de doymayıp faizle alın teri dökmeden daha fazla kazanmak uğruna içine girdikleri sistemleri görüyorsunuz. Materyalist, dünyacı, nefis odaklı bir nesil yetiştirirseniz işte bunlar başınıza gelir. Biz Milli Görüş olarak 54 seneden beri önce ahlak ve maneviyat diye bunun için söylüyoruz. Milli Görüş olarak 54 seneden beri nefse esaret yerine, nefisle terbiyesi diye bunun için söylüyoruz. Manevi kalkınma diye bunun için haykırıyoruz. Materyalizm yerine maneviyatçılık diye bunun için haykırıyoruz.

    4 kişilik bir aile için açlık sınırı 14 bin 25 liraya çıktı. Yani temel beslenme ihtiyacını bir ailenin karşılayabilmesi aylık 14 bin lira gerektiriyor. Türkiye’de son alım gücü rakamlarıyla enflasyon oranlarıyla yoksulluk sınırı 45 bin 687 liraya fırladı. Yani 4 kişilik bir ailenin ayda evine 45 bin lira girmiyorsa, bu aile yoksul sayılıyor. Bu da Türkiye’nin yüzde 80’inin yoksul olduğunu gösterir. Tek başına yaşama maliyeti 18 bin 240 liraya yükseldi. 4 kişilik bir ailenin toplam gıda harcamasını Kasım ayı itibariyle 14 bin lira olduğu yani açlık sınırı. 14 bin açlık sınırı olan bir ülkede asgari ücret ne kadar? 11 bin 400 lira. Bu 11 bin 400 lirayla hem beslenmesi lazım hem ısınması lazım kirasını ödemesi lazım, ulaşım giderleri var, kırtasiye giderleri var, giyim kuşam giderleri var. Hepsini 11 bin 400 lirayla karşılaması lazım. Böyle bir şey matematiğe de aykırı, insanlığa da aykırı bir durum.

    “HİÇBİR ENFLASYON HESABININ BİRKAÇ AY SONRA BİLE GEÇERLİ OLMADIĞI BİR ORTAMDA, SENEDE BİR DEFA ZAM YAPMAYI DÜŞÜNÜYORLARSA ALLAH ASGARİ ÜCRETLİNİN YARDIMCISI OLSUN”

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız, ‘Ülkemizde aşırı yoksulluk içinde veya açlık sınırı altında yaşayan kişi bulunmamaktadır’ diyor. Biz sayın Bakan’ın bu ifadelerini şaşkınlıkla izliyoruz ve sayın Bakan ile aynı ülkede mi yaşıyoruz, aynı istatistiklere mi bakıyoruz, gerçekten de anlayamıyoruz. Bırakınız 7 bin 500 lira aylık maaş reva görülen emeklimizi, bırakınız 11 bin 400 lira maaş reva görülen asgari ücretlimizi, bugün Türkiye’de profesörlerimizin aldığı maaş dahi yoksulluk sınırının altında. Bakan Işıkhan’ın vatandaşımızın yoksul kalmasını kabullendiğini asgari ücrete yaklaşımından da anlıyoruz. Asgari ücret için geçmişte olduğu gibi asgari ücrete tek bir sefer zam yapmayı düşünüyoruz diyor. Bu enflasyon patlamasının olduğu bir ortamda, hiçbir enflasyon hesabının birkaç ay sonra bile geçerli olmadığı bir ortamda, bir sene için bir defa zam yapmayı düşünüyorlarsa cenabı Allah bu asgari ücretlinin yardımcısı olsun.

    2024 yılı merkezi yönetim bütçe taslağına göre bütçe giderleri 2024 yılında 11 trilyon lira olacak. Bütçe gelirleri ne kadar 8,44 trilyon. Ne demek bunun manası 2,65 trilyon lira açık var. 100 milyar dolara yakın bütçede açık var. Nasıl karşılanacak bu? Bugüne kadar nasıl karşılandıysa öyle karşılanacak, yeniden borçlanmayla, net borçlanmayla karşılanacak.

    Bütçe açık veriyor ve bu açık iç ve dış borçlanmayla finanse edilmeye çalışılıyor. Ne demek bunun manası? Maalesef üzülerek ifade ediyorum, 20 seneden beri olduğu gibi bugünden sonra da tam gaz borçlanmaya devam. Bütçe teklifinde vergilerin 2024 yılında 8,33 trilyon liraya yükseltildiğini görüyorum. 8,33 trilyon lira milletten vergi toplanacak.

    Yüksek düzeyde borçlu olmak, her sene 100 milyar dolar borç almak için uğraşmak, sizi dış politikada da güçsüz hâle getiriyor. Dış politikada da sözünüzü dinletemeyecek bir noktaya getiriyor. Bir gün önce ‘SWAP antlaşması yapayım, kredi verin, borç verin’ dediğiniz adamlarla ertesi gün diplomasi masasında şu adımları atın, böyle yapın Orta Doğu’da şunu yapmayın dememizin maalesef hiçbir etkisi ve faydası olmuyor.

    Bu millet 20 sene boyunca sizlere sahip çıktı. En son 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta Cumhur İttifakı’na ve sayın Cumhurbaşkanı’na destek oldu. Şimdi hükümete düşen, bu milletin derdiyle dertlenip önce millet anlayışıyla şu ekonomik buhrandan bu milleti çıkarmaktır.

    Bu vesileyle, bu tarihi günler burada belediye başkan adaylarımızı olarak gelmiş olan fakat inşallah 4 ay sonra belediye başkanlarımız olarak takdim edeceğimiz başkanlarımızı bir kez daha tebrik ediyorum, bir kez daha başarılar diliyorum. Değerli il başkanlarımız, sizler ikinci 40 yılın kahramanları olduğunuzu gösterdiniz. 3 ayda yüzde 30 büyüme, inşallah bu tempoyla, bu hızla devam edecek ve 2028 seçimlerine 3 milyon üyeyle gireceğiz, iktidarı tırnaklarımız da söke söke alacağız.”

    Erbakan’ın konuşmasının ardından belediye başkan adaylarının tanıtımına geçildi. Yeniden Refah Partisi’nin bugün açıklanan belediye başkan adaylarının bazıları şöyle:

    Selahattin Baysal, Adana

    Fehmi Güray Çakır, Afyonkarahisar

    Mustafa Selvi, Aksaray

    Mustafa Yanılmaz, Ankara

    Atınç Korkmaz, Antalya

    Fatih İnceboy, Balıkesir

    Ahmet Baki Kebapçı, Bartın

    Ziyaülhak Yamaç, Batman

    Osman Görer, Bayburt

    Mahfuz Arslan, Bingöl

    Sadettin Baskın, Bolu

    Murat Kolancı, Bursa

    Nuri Kuşçu, Çorum

    Ali Erdem, Diyarbakır

    Adnan Bozan, Erzurum

    Osman Mandacı, Eskişehir

    Ziya Nas, Gümüşhane

    Samet Tonay, Isparta

    Mustafa Doğan, İstanbul

    Muhammed Aydoğar, Kahramanmaraş

    Ahmet Taşkıran, Karaman

    İbrahim Çelik, Kars

    Abdullah Turaç, Kayseri

    Arif Erdal, Kırıkkale

    Ali Taştan, Kocaeli

    Temel Peker, Konya

    Osman Gezgin, Kütahya

    Hakan Lalebaş, Manisa

    Mahmut Özer, Mardin

    Yılmaz Elçin, Muğla

    Adem Ağca, Ordu

    Adem Cingöz, Osmaniye

    Ahmet Yetimoğlu, Şanlıurfa

    Sabri Tatar, Şırnak

    Hüseyin Utku Yamçici, Tokat

    Süleyman Pulat, Trabzon

    Abdullah Zeki Ercan, Yalova

  • İSTANBUL’DA ARANAN KİŞİLERE YÖNELİK GENİŞ ÇAPLI OPERASYON: 67 ŞÜPHELİ YAKALANDI

    İstanbul Emniyet Müdürlüğünce, haklarında arama kaydı bulunan kişilerin yakalanmasına yönelik kente bu sabah geniş çaplı bir operasyon başlattı. Yapılan çalışmalarda toplam 67 şüpheli gözaltına alındı.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, bu sabah saat 06.00’da, geçen aylarda Kâğıthane’de düzenlenen narkotik operasyonu sırasında açılan ateş sonucu şehit olan polis memuru Hakan Telli’nin adı verilen bir operasyonla, aranan kişilerin yakalanmasına yönelik geniş çaplı bir operasyon gerçekleştirildi. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen operasyon sonucunda 76 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün konuya ilişkin açıklaması şöyle:

    “İstanbul Emniyet Müdürlüğünce, ‘Hakan Telli Operasyonu’ adıyla, aranan şahısların yakalanmasına yönelik, 01.12.2023 tarihi saat 06.00’da geniş çaplı operasyon başlatılmıştır. İlgili birimlerin katılımıyla, İstanbul genelinde şüpheli şahısların bulunabilecekleri değerlendirilen adreslere yapılan operasyon sonucunda;

    Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce, 2’si Kâğıthane’de düzenlenen narkotik operasyonu sırasında açılan ateş sonucu polis memuru Hakan Telli’nin şehit edilmesi olayının faillerinden olmak üzere, organize şekilde işlenen, öldürme, yaralama, tehdit, yağma, gasp, mala zarar verme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve benzeri suçlardan aranması bulunan toplam 8 şahıs,

    Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce, 17 ilçede, narkotik madde ticareti suçundan, haklarında 10 yıl ve üstü kesinleşmiş hapis cezaları bulunan 5 şahıs olmak üzere kesinleşmiş hapis cezası bulunan toplam 18 şahıs,

    Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce, 16 ilçede, 5607 SKM ve 2863 SKM suçlarından hakkında kesinleşmiş hapis cezası bulunan toplam 7 şahıs,

    Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce, 15 ilçede, dolandırıcılık, sahtecilik, vergi usul kanununa muhalefet gibi suçlardan kesinleşmiş hapis cezası bulunan toplam 7 şahıs,

    Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü’nce, 27 ilçede, göçmen kaçakçılığı suçundan aranması bulunan toplam 27 şahıs olmak üzere; Yapılan operasyonlar kapsamında nihai toplamda 67 şahıs yakalanarak gözaltına alınmıştır.”

  • YENİŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN KENTİ DİRENÇLİ HALE GETİREN PROJELER

    YENİŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN KENTİ DİRENÇLİ HALE GETİREN PROJELER

    Yenişehir Belediyesi, deprem başta olmak üzere doğal afetlere karşı dayanıklı bir kent için hayata geçirdiği çalışmaları vatandaşlarla paylaştı. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, cesaret ve kararlılıkla çalıştıklarını ifade ederek, bilimsel gerçekler ışığında hareket ettiklerine dikkat çekti.

    Yenişehir Belediyesi, Depreme Dirençli Yenişehir Bilgilendirme Toplantısı düzenledi. Toplantıya yoğun ilgi gösteren vatandaşlarla, yapılan çalışmalar ve GMK Bulvarı ile Adnan Menderes Bulvarı arasında kalan mahalleler için hazırlanan imar planı önerisi paylaşıldı.

    Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezinde yapılan ve Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’in de katıldığı toplantıda, “Sürdürülebilir, Akıllı, Sağlıklı, Dijital ve Dirençli Yenişehir”, “Yenişehir İlçesi Zemin Yapısı”, “6 Şubat Depreminden Sonra Yenişehir İlçesindeki Yapıların Değerlendirilmesi” ve “Afet Riski Altında Dönüştürülecek Binaların İmar Planı Revizyon Çalışmaları” konularında detaylı sunumlarla vatandaşlara bilgi verildi.

    Toplantıda, Yenişehir Belediyesi tarafından oluşturulan ve 60 kişiden oluşan Acil Durum Arama ve Kurtarma Ekibi de tanıtıldı.

    SECAP KAPSAMINDA 2050 YILI KARBON NÖTR EMİSYON EYLEMLERİNİ HAZIRLAYAN İLK İLÇE BELEDİYESİ

    Depreme Dirençli Yenişehir Bilgilendirme Toplantısında ilk olarak Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit’in yönetim anlayışını oluşturduğu 6 temel ilkeden Ekoloji ve Kentleşme ilkeleri kapsamında 2020 yılında imzaladığı AB İklim ve Enerji İçin Belediye Başkanları Sözleşmesi(Covenant of Mayors)’ne vurgu yapıldı. Başkan Özyiğit, Avrupa Komisyonu tarafından 2008 yılında başlatılan ve sürdürülebilir geleceği hedefleyen sözleşmeye imza atan Türkiye’deki 19’uncu ilçe belediye başkanı olmuştu. Toplantıda Yenişehir Belediyesinin, Yenişehir İlçesi Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliğine Uyum Eylem Planı (SECAP) kapsamında 2050 yılı karbon nötr emisyon eylemlerini hazırlayan ilk ilçe belediyesi olduğu da vatandaşlarla paylaşıldı.

    “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ FARKINDALIK ANKETİ” YAPARAK, SECAP’A EKLEYEN İLK İLÇE BELEDİYESİ

    Yenişehir Belediyesi ayrıca Yenişehir’in enerji tüketimi ve sera gazı salınımlarını azaltmaya yönelik 2030 yılında minimum yüzde 40, 2050 yılı için ise net sıfır hedefine yönelik eylemleri oluşturdu. Yenişehir Belediyesi, “Sürdürülebilir Enerji ve İklim Değişikliğine Uyum Eylem Planı”nda, iklim farkındalık anketine yer veren ilk ilçe belediyesi de oldu. Anket kapsamında Yenişehir’de farklı bölgelerden, farklı demografik özelliklere sahip 1600 kişinin katılımıyla “İklim Değişikliği Farkındalık Anketi” yapıldı ve plana eklendi. Yenişehir Belediyesi SECAP ile yeni yapılacak konutlarda ve kentsel dönüşüm alanlarında yenilenebilir enerji entegrasyonu, tarımsal sulamada yenilenebilir enerji kullanımının artırılması, sıfır atık bilinçlendirme çalışmaları, mevcut konutlarda enerji etkin yenilemelerinin yapılması gibi sürdürülebilir geleceğe katkı sunacak alanlarda faaliyet yürütecek.

    YENİŞEHİR BELEDİYESİ, İLÇENİN “KENT SAĞLIK PROFİLİ”Nİ HAZIRLADI

    Yenişehir Belediyesi, Dünya Sağlık Örgütü tarafından başlatılan ve kentte yaşayan vatandaşların fiziki, çevresel ve psikolojik refahını geliştirmeyi amaçlayan, Türkiye’nin de dahil olduğu Sağlıklı Kentler Birliğine 2021 yılında üye oldu. Yenişehir Belediyesi, Mersin Üniversitesi ile yaptığı sözleşme doğrultusunda “Kent Sağlık Profili” ve “Kent Sağlık Gelişimi Planı” hazırlanmasına yönelik çalışmalar başlattı, 32 mahallenin tamamında “Kent Sağlığı Araştırması” yürüttü ve 8 farklı ana başlık altında “Kent Sağlık Profili” hazırladı. Yapılan “Kent Sağlığı Araştırması”nın verileri de paylaşılırken, Yenişehir’de yaşayan vatandaşların yüzde 81’inin fiziksel çevreyi iyi veya orta derecede sağlıklı bulduğu, yüzde 83.4’ü ise Yenişehir’de yaşam kalitesinin iyi olarak nitelendirdiği ifade edildi.

    YEŞİL VE ERİŞİLEBİLİR YENİŞEHİR

    Yenişehir Belediyesi, yaptığı çalışmayla Yenişehir’de bulunan tüm parkları ve yeşil alanları haritalandırdı ve erişilebilirlik analizini yaptı. Dünya Sağlık Örgütüne göre; kentsel alanda yaşayan vatandaşların yeşil alanlara 500 metre içerisinde erişebilmeleri gerekirken, Yenişehir’de yapılan analiz sonucunda kentsel alanda yaşayan vatandaşların tamamı, neredeyse 300 metre içerisinde yeşil alanlara ulaşabildiği belirlendi. Yenişehir Belediyesinin inşa ederek, hizmete açtığı ve beceri temelli eğitimlerin verildiği iki anaokulu da vatandaşların erişilebilirliği göz önünde bulundurularak yapıldı.

    AKILLI ŞEHİR OLGUNLUK DEĞERLENDİRME MODELİNE KATILAN İLK İLÇE BELEDİYES

    Yenişehir Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan ve bir kentin akıllı şehir kabiliyetleri değerlendirilerek olgunluk seviyesinin tespit edildiği ve olgunluk seviyesinin iyileştirilmesi için öneriler sunulduğu “Akıllı Şehir Olgunluk Değerlendirme Modeli”ne katılan ilk ilçe belediyesi oldu. Yenişehir, modelde 81 il arasında en akıllı 13’üncü şehir oldu. Yenişehir Belediyesi, akıllı şehir çalışması ile stratejiler belirleyerek, gelişim için modellemeler yapacak. Akıllı şehirleşme kavramını benimseyen Yenişehir Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yayınladığı “Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı”nı göz önünde bulundurarak, “Mersin Yenişehir Belediyesi Akıllı Şehirler Stratejik Plan 2030”u hazırlamaya da başladı. Hava kalitesi ölçümleri, ısı haritaları, akıllı otopark sistemleri, bina enerji yönetimi gibi alanlarda ekolojik çalışmalar gerçekleştirilecek.

    YENİŞEHİR BELEDİYESİ KENTİN “DİJİTAL İKİZ”İNİ ÇIKARACAK

    Yenişehir Belediyesi, başlattığı “Dijital İkiz” projesi ile ilçenin sanal kopyasını çıkaracak ve simülasyonunu oluşturacak. Şehrin gerçek işleyişi, altyapısı ve kaynakları dijital bir ortamda canlandırılacak. Dijital İkiz ile veri analizi, yapay zeka ve diğer dijital teknolojiler kullanılarak Yenişehir ilgili veriler toplanacak ve simülasyonu yapılacak. Bu şekilde kaynakların daha verimli kullanılması, çevresel etkilerin azaltılması ve şehrin yaşam kalitesinin arttırılması sağlanacak. Dijital İkiz projesi ile Yenişehir’in sayısal arazi modeli, 3D yapı bilgileri, kentsel ısı adaları, kentsel rüzgar analizleri, taşkın analizleri ve güneşlenme süreleri belirlenecek.

    UZMANLARDAN OLUŞAN ZEMİN VE TEMEL ETÜT EKİBİ İLE DENETİM VE İNCELEME YAPILIYOR

    Depreme Dirençli Yenişehir Bilgilendirme Toplantısında, Yenişehir Belediyesinin kentte yapılan binaların zemin etütleri ile ilgili çalışmaları da anlatıldı. Yenişehir Belediyesi inşaat, jeoloji ve jeofizik mühendislerinin yer aldığı ve kapasitesi arttırılan Zemin ve Temel Etüt Ekibi ile büyük bir hassasiyetle sürdürdüğü yerinde denetim ve incelemelere devam edeceği belirtildi. Yenişehir Belediyesi ayrıca Yenişehir’de yapıların değerlendirilmesi için Hızlı Tarama Ekibi de kurdu.

    GMK BULVARI İLE ADNAN MENDERES BULVARI ARASINDA KALAN BÖLGENİN DÖNÜŞÜMÜ İÇİN İMAR PLANI ÇALIŞMASI

    Yenişehir Belediyesi’nin hazırladığı “Afet Riski Altında Dönüştürülecek Binaların Uygulama İmar Planı Revizyon Çalışması” da toplantıda paylaşıldı. Yenişehir Belediyesi, GMK Bulvarı ile Adnan Menderes Bulvarı arasında kalan yerleşim alanında afet risklerine hazırlık kapsamında yerinde dönüşümü gerçekleştirmek amacıyla riskli binaların yıkılıp yeniden yapılmasının teşvik edilmesi, imar planlama çalışmalarının da bu kapsamda uygulanabilir şekilde düzenlenmesini hedefliyor. İmar planı önerisi Pirireis, Palmiye, Gazi, İnönü, Dumlupınar, Barbaros, Eğriçam ve Akkent mahallelerini kapsıyor.

    60 KİŞİLİK ACİL DURUM ARAMA VE KURTARMA EKİBİ TANITILDI

    Yenişehir Belediyesinin kurduğu ve 60 kişiden oluşan Acil Durum Arama ve Kurtarma Ekibi de Depreme Dirençli Yenişehir Bilgilendirme Toplantısında tanıtıldı. Ekip bünyesinde teknik personellerin yanı sıra psikolojik destek vermesi amacı ile alanlarında uzman sosyolog ve psikologlara da yer verildi.

    “KENTİMİZİ VE HAYATIMIZI DAHA BİLİMSEL TEMELLERE DAYALI PLANLAMALIYIZ”

    Bilgilendirme toplantısının ardından konuşan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, bilimsel gerçeklerle hareket ettiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:

    “Bu ülkeyi kurup bize emanet eden büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk, ‘Eğer bir gün, benim sözlerim bilimle ters düşerse, bilimi seçin.’ diyerek bize bilimin önemini işaret etmiş. Günümüzde bilim üreten üniversitelerle gerçek yaşam uygulamaları arasında bir kopukluk var. Bilimi yeterince kullanamıyor, bilimsel gerçeklerden yararlanamıyoruz. Hazırladığımız sağlıklı, akıllı ve dijital ikiz uygulamaları, sürdürülebilir iklim eylem planımız, yaşamımızı kolaylaştıracak ve bizi daha iyi yerlere götürecek. Bu çalışmalar göreve gelmeden önce planladığımız işler, kentimizi ve hayatımızı daha bilimsel temellere dayalı planlamalıyız. Bugünü değil, geleceği planlıyoruz. Günübirlik yaşadığımız için, bilimi yeterli kullanmadığı için Türkiye bir yere gidemiyor. 6 Şubat’ta depremi yaşadık, 20 yıl önce Gölcük ve Düzce depremleri oldu. Biz bu tedbirleri alabildik mi? Hayır. 6 Şubat’tan sonra ben arkadaşlarıma bir söz verdim. Dedim ki, ‘unutmayacağız ve depreme dayanıklı bir Yenişehir’i oluşturacağız.’

    “BÜTÜN BU İŞLERİ BAŞARMAK ZORUNDAYIZ. CESARETLE, KARARLILIKLA VE BİLİMLE”

    GMK ve Adana Menderes bulvarları arasındaki bantta yapım esnasında kullanılan malzemeden mühendisliğe, yıpranmadan zeminine kadar kaygılıyız. Bunu hepimiz biliyoruz, orada yaşayan insanlar da biliyor. Az önce bir hanımefendi geldi ve kendi yaşadığı mahalledeki sıkıntısını benimle paylaştı. Zamanında yapıldığında 5’e varan, 5’i geçen emsaller verildiği için bunun dönüşümün ne kadar zor olduğunu az çok tahmin edebilirsiniz. Ve kentte de maalesef spekülatif davranan bazı unsurlar var. Bütün bu işleri başarmak zorundayız. Cesaretle, kararlılıkla ve bilimle. Bir birim kurduk, bu birimimiz İstanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesinin ortak çalışmalarıyla daha uzman hale geldiler. Meslek odalarının başkanlarıyla depremden sonra bir toplantı yaptık. O toplantıda jeofizik mühendisi bir hanımefendinin söylemi beni çok etkiledi, yani bu iş zemin ile başlıyor. Zemini doğru belirlersek, ona göre doğru temel sistemini kullanırsak, doğru malzeme ve doğru mühendislik uygularsak başarabiliriz.” 

    “BİLİMSEL TEMELLERE DAYALI BİR UYGULAMAYI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

    Riskli alanlarda kentsel dönüşüm planları yaptıklarını kaydeden Başkan Özyiğit, şöyle devam etti:

    “Meclislerde yüksek binalar ile ilgili tartışmalar yaşanıyor. Adıyaman Yaylakonak’ta neredeyse tüm evler tek katlı, 250 konutun 200’ü yıkıldı. 6 Şubat’ta sabah saat 5’te Yaylakonak Belediye Başkanı beni aradı. Demek ki bu iş kat yüksekliğinde değil, mühendislikte ve bilimde. Ben ‘göğe doğru gidelim’ demiyorum ama doğrusunu da kullanmazsak bu sefer de yan yana binalar olacak, işte biraz önce İnönü Mahallesi’ni gördünüz, aradan havanın geçişi imkansız, yaşam alanları problemli. Dolayısıyla efektif ve bilimsel temelli işler yapacağız. Uğur Mumcu’nun işaret ettiği gibi ‘bilgi sahibi olmadan fikir sahibi’ de olmayacağız. Şimdi hızlı tarama sistemlerini kullanacağız, jeoloji mühendislerimiz zemini tespit edecek. Arkadaşlarımız tespit edilen zeminler üzerinde doğru işlerin yapılıp yapılmadığını bizzat yerinde inceleyecek, temellerin açılması ve atılması gibi tüm süreçleri izleyecek. Kentsel dönüşüm için planları yaptık, bundan sonraki süreçlerde bunları tabi ki Yenişehir ve Büyükşehir meclislerimize getireceğiz. Varsa bir eksikliği, tartışılacak ve sonuca gidilecek. Daha yanaşabilir daha sağlıklı bir kent için hep birlikte bilimsel temellere dayalı bir uygulamayı gerçekleştireceğiz.” 

    “OLAY ANINDA 1 SAAT İÇİNDE TOPLANACAKLAR”

    Kurdukları Acil Durum Arama ve Kurtarma Ekibi hakkında konuşan Başkan Özyiğit, “Depremde Hatay’a giden 3 arkadaşımız ellerinde bir delici aletle 18 saate yakın uykusuz, yemeksiz çalıştılar ve 6 kişiyi enkazdan çıkardılar. Devletin hiçbir kurumunun doğru hareket edemediği bir süreçte yaptılar bunu. Bu bize bir ders oldu. Ve biz Yenişehir Belediyesi olarak 60 kişilik bir ekip kurduk. Eğitim süreci bitmez, eğitimlerine devam ediyorlar. Sürekli hazır olacaklar, onların malzemeleri hiçbir yerde kullanılmayacak. Olay anında 1 saat içinde toplanacaklar, kıyafetleri ve malzemeleri aynı yerde olacak. Allah inşallah nasip etmez ve öyle bir şeye gerek olmaz ama olursa da Yenişehir Belediyesi olarak hazır bekleyeceğiz. Arkadaşlarımıza gösterdikleri gönüllük için ayrı ayrı teşekkür ediyorum” dedi.

     

     

     

  • ÖMER FETHİ GÜRER: “BAŞKA BÖLGELERDE TARIM YAPMAYA GİTMEK YERİNE ÖNCE TÜRK ÇİFTÇİSİNE DESTEK VERİLSİN, TÜRKİYE KENDİ KENDİNE YETER POZİSYONA GETİRİLSİN”

    Kuruluş aşaması 10 yıl öncesine uzanan ve AKP’li eski Tarım Bakanları Mehdi Eker, Faruk Çelik ve Bekir Pakdemirli’nin sürekli gündemde tuttuğu “Sudan’da Tarım” projesinin ana unsurunu oluşturan Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı kararla tasfiye edildi. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “GAP’ı bitirmek, buralardaki sorunları çözmek, Türk çiftçisine destek vermek varken, 21 üründeki arz açığımızı gidermek yerine Sudan’da gidip tarım yapacağız denildi. Türkiye 10 yıl bu konuda oyalandı. Ve sonunda şirket tasfiye edildi. Benzer durum Nijer’de, Endonezya’da. Başka bölgelerde tarım yapmaya gitmek yerine önce Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü kendi çiftliklerini kendi yönetir hale gelsin, Türk çiftçisine gerekli destek verilsin, Türkiye kendi kendine yeter pozisyona getirilsin” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan; Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) bağlı ortaklığı olan Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi, tasfiyesine karar verdi. Erdoğan’ın 7899 sayılı Kararına göre; tasfiye işlemleri ilgili mevzuat kapsamında yürütülerek ortaklık payından kaynaklı tüm hak ve yükümlülükler TİGEM’e devredilecek. Tasfiyeye ilişkin karar Resmi Gazete’de dün yayınlandı.

    Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi 2015 yılında kuruldu. Şirket sermayesinin yüzde 80’i, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, yüzde 20’si Sudan’a aitti. Türkiye’nin Sudan’da tarımsal üretim yapması konusundaki çalışmalar Mehdi Eker’in bakanlığı döneminde başladı. Faruk Çelik ve Bekir Pakdemirli döneminde ise konu sürekli gündemde tutuldu.

    CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, şunları söyledi:

    “Türkiye’nin Sudan ile tarım macerası, Cumhurbaşkanı’nın yayınladığı kararname ile sona erdi. 2007 yılında Sudan ile Türkiye arasında, ‘tarım geliştirme anlaşması’ imzalanmıştı. 2014 yılında şirket kurulmasına karar verildi. 2018 yılında Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile Sudan Tarım Orman Bakanlığı, birlikte şirket kurdular. Şirket, Türkiye’nin orada tarım yapmasına olanak tanıyordu.

    O bölgede, istikrar olmayınca sorunlar bitmedi. Önce Abugota bölgesinde yalnızca TİGEM’in 12 bin 500 hektar tarım arazisi, 780 bin hektar da Türk müteşebbisinin tarım arazisi ayrıldığı duyuruldu. Daha sonra sosyal sorunlardan dolayı ‘yer değiştirildi’ denildi. Doba bölgesine kaydırıldığı belirtildi. Ama ortaya çıktı ki böyle bir arazi yok. Sudan’daki yönetim değişikliğinden sonra bu işin sürdürülemeyeceği açığa çıkmış oldu.

    Yalnızca 419 bin lira, 2021 yılında huzur hakkı için yönetim kurulu üyelerine ödenen paraydı. Bugüne 1 milyon liranın üzerinde para da boşa gitmiş oldu. Heyetler gitti, geldi. Sudan’dan domates, biber, susam, pamuk, soya üretilecek Türkiye’ye getirilecek deniliyordu. O da bir hayaldi. Çünkü 45 günde geliyor, 20 bin dolara yakın da masraf da çıkıyordu.

    Sonra bu değiştirildi, dünyada çok ülke bunu yapıyor o bölgede ürettiğimizi çevreye satacağız denildi. Bugün geldiğimiz nokta, Sudan ile ilgili şirketin tasfiyesi. GAP’ı bitirmek, buralardaki sorunları çözmek, Türk çiftçisine destek vermek varken, 21 üründeki arz açığımızı gidermek yerine Sudan’da gidip tarım yapacağız denildi. Türkiye 10 yıl bu konuda oyalandı. Ve sonunda şirket tasfiye edildi. Benzer durum Nijer’de, Endonezya’da. Başka bölgelerde tarım yapmaya gitmek yerine önce Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü kendi çiftliklerini kendi yönetir hale gelsin, Türk çiftçisine gerekli destek verilsin, Türkiye kendi kendine yeter pozisyona getirilsin. Yoksa Türkiye’nin kaynakları Sudan’da tarım yapacağım diye orada burada çarçur edilmesin.”

     

  • TUNCELİ BELEDİYE BAŞKANI MAÇOĞLU, SAMSUN’DA: “4 MİLYON İNSAN, 81 MİLYON İNSANIN EMEĞİNİ GASP EDİYOR. BİZDEN ALINANLARIN HEPSİNİ ALACAĞIZ”

    MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

    Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Ovacık Doğal Ürünler Kooperatifi’nin Samsun Şubesi’nin açılışında; “Ülkenin bütçesinin yüzde 85’i yüzde 5’in elinde. 4 milyon insan 81 milyonun insanın emeğini gasp ediyor. Ama patladı, televizyonlarda görüyorsunuz, paralar saçıyorlar, saçtığı paraların altında kalıyorlar. Söz veriyoruz, bizden alınanların hepsini alacağız” dedi.

    Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Samsun’un Atakum ilçesinde; Ovacık Doğal Ürünler Kooperatifi’nin şubesinin açılışına katıldı.  

    CEMİL DEVECİ: “MEHMET BAŞKAN KOMÜNİZMİ, TÜRK HALKINA SEVDİRDİ”

    Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, “Komünist olmanın bu kadar ünlü bir şey olduğunu ben bilmiyordum. Bizim zamanımızda komünistlere bedel ödetiyorlardı, işkence yapıyorlardı, cezaevine atıyorlardı, Mehmet Başkan komünizmi Türk halkına sevdirdi” dedi.

    “YOKSULLUĞA KARŞI MÜCADELE ETMEK İÇİN ÇABA HARCIYORUZ”

    Fatih Mehmet Maçoğlu şunları söyledi:

    “Emin olun gittiğimiz her yerde, bu güzel yüzlerin güldüğünü görünce kendimizi daha güçlü hissediyoruz. Biliyorsunuz üstatların bir sözü vardır; ‘Gülmek devrimci bir eylemdir.’ 10 yıla yakındır aslında bu çalışmaları sürdürüyoruz. Sürdürdüğümüz bu çalışmaları şöyle bir zaman zaman Şirinler Köyüne çevirip yani orada nohut ekiyorlar ne güzel diyorlar, ama esasen öyle değil.

    Biz bu topraklarda emeği üretenlerin değeri olduğunu söylemeye çalışıyoruz. Biz bu topraklarda yoksulluğa karşı mücadeleyi büyütmek için çaba harcıyoruz. Bu topraklarda ezilenlerin yanında durmak için aslında bu tür çalışmaları yürütüyoruz. Ama bu tür çalışmaların karşılığında 3- 5 tane büyük tekeller, ürettiklerimizin hepsini kendisinde toplayarak aslında sömürüyü burada güçlendirip, sömürüyle hepimizi yoksullaştırmaya çalışıyorlar. Emin olsun onlar, biz kazanacağız diyoruz. Kazanacağız, mutlaka kazanacağız.

    Yine bu süreç içerisinde bütün sömürüye karşı, bu ülkenin bütün emekçileri, işçileri, köylüleri ezilenlerin her biri yani fabrikadan, köyden, okullardan yaşamın bütün alanında emeği sömürenlere karşı biz hep beraber bir araya gelerek omuz omuza vererek emeği büyüteceğiz, emeği değerlileştireceğiz. Bilirsiniz eskiler şöyle bir şey söylüyorlardı; üreten biz, yöneten biz olacağız diyorlardı. Gerçekten de tam da o dönem geliyor. O döneme doğru yürüyoruz. Biz yöneteceğiz, biz. Başkasına vermeyeceğiz bunu.

    “BİZDEN ALINANLARIN HEPSİNİ GERİ ALACAĞIZ”

    Kapitalist, emperyalist sistemin aslında yaratmak istediği bu kaos, ayrıştırma politikaları birbirinden ayırma, kadına dair yönelik saldırılar, LGBTİ’lere saldırılar,  insanları ayrıştırmalar, inanç, dil, kültür ve benzeri bütün ayrıştırmalara karşı omuz omuza duracağız. Emin olun bu ülkede her birimiz, herkes bu ürettikleriyle değer kazanacak ve bu ülkede ürettikleriyle yönetecekler. Halk kazanacak, halk. Bundan emin olun. İşçiler kazanacak, proletarya kazanacak.

    Gün geldi aslında zaman zaman bir araya gelebiliyoruz bu ülkenin aslında geleceğiyle ilgili kaygılar duyuyoruz. Bu kaygıların her biri aslında hepimizi korkutuyor. Ama umut galiba yine bizde olacak, sizde olacak, ezilende olacak. 85 milyon insanın 82 milyonu yoksulluk sınırının altında, yani gerçekten barınmadan beslenmeye, eğitimden sağlığa kadar sorun yaşıyor.

    Bu ülkenin gelirinin yani bütçesinin yüzde 85’i yüzde 5’in elinde. 4 milyon insan 81 milyonun insanın emeğini gasp ediyor. Ama patladı gördünüz, televizyon programlarını izliyorsunuz, televizyonlardan görüyorsunuz, paralar saçıyorlar, saçtığı paraların altında kalıyorlar. Ezilenlerin haklarını yiyerek bunları yaptılar ama o vicdan bir araya geliyor, her birimiz bizden alınanı alacağız. Söz veriyoruz, bizden alınanların hepsini alacağız.

    Bu yıl üniversiteli öğrenciler yurtlarda kalamıyor, ondan dolayı okullarını yurt bulamadıkları için, barınma sorununu çözemedikleri için, okullarını gerçekten uzatıyor ya da donduruyorlar. Bugün büyük şehirlerde artık insanlar yaşayamaz hale geldi. Kiraları ödeyemediği için köylerine ya da kırsal kesime doğru gitmeye başladı. Yine bu ülkede yıllarını tecrübelerini bize veren bizi öğretmenimiz dediğimiz o halktan insanlara, emeklilere reva gördükleri hayatı hepimiz biliyoruz.  Bunu iyi bilsinler, siz de bilin ki siz bize öğrettiklerinizle sizden aldığımız bayrağı yürüyeceğiz. Bir gün ama bir gün kapitalizm yenilecek, emperyalizm yenilecek sosyalizm kazanacak. Biz kazanacağız, mutlaka kazanacağız. 10 Aralık Pazar günü emekli arkadaşlarımızın mitingi var. Ben de emekliyim, hepimiz o mitingde buluşalım.”

     

  • ANTALYA KİTAP FUARI’NDA MÜZİKAL SÖYLEŞİ

    Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 13’üncüsü gerçekleştirilen Antalya Kitap Fuarı tüm hızıyla sürürken; şarkıcı Ege, müzikal söyleşisiyle fuara renk kattı. 

    Antalya Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde bu yıl 13’üncü kez Antalyalılar ile buluşan Antalya Kitap Fuarı tüm hızıyla sürüyor. Antalya Kitap Fuarı, 8’inci gününde yazar-okur buluşmalarıyla kitapseverlerin yoğun ilgisiyle devam ediyor. Fuarın ziyaretçileri hem sevdikleri yazarlar ile tanışma fırsatı bulurken hem de bol bol kitap alma şansı buluyor. 

    KEMAL SUNAL’IN KIZI OLMAK ÇOK GÜZEL BİR DUYGU

    Fuarın 8’inci gününde yazarlardan Aşkın Güngör, Cemil Aras, Fatih Tuncay, Hidayet Karakuş, Işık Öğüt, İbrahim Kemal Er, Nilay Şanlı ve Seyfettin Avcu imza günleriyle okurlarıyla buluştu. Antalya Kitap Fuarı’nda yazar Tansu Duran, Feyzullah Arslan, Ezo Sunal ve şarkıcı Ege söyleşileriyle hayranlarıyla bir araya geldi. Çocuk kitaplarıyla sevenleriyle bir araya gelen Ezo Sunal, ailelilere keyifli dakikalar yaşattı. Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Kemal Sunal’ın kızı olan Ezo Sunal, hayranlarının sorularını yanıtlarken, Kemal Sunal’ın kızı olmanın çok güzel bir duygu olduğunu söyledi. Ezo Sunal, babası Kemal Sunal ile birlikte sokakta yürümenin çok zor olduğunu belirterek, “Babamın çok seveni vardı. Babamla sokakta yürümek çok zordu. O günleri unutamam” dedi. 

    ŞARKICI EGE’DEN YENİ KİTAP MÜJDESİ 

    Antalya Kitap Fuarı’nın bir diğer yazarları arasında yer alan sanatçı Ege, müzikal söyleşisiyle fuara renk kattı. Sanatçı Ege, söyleşiye sevilen parçaları ile başlayarak, sevenlerine nostalji yaşattı. Sevenlerine birkaç parça seslendiren Ege, daha sonra hayranlarını kitap yazma serüvenini paylaştı. Şu ana kadar 3 kitap yazdığını söyleyen Ege, yakın zamanda yeni kitabının çıkacağı müjdesini verdi. Ege, sevenlerine en sevdiği parçaların anlamlarını paylaşarak, keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. 13. Antalya Kitap Fuarı, hafta sonundu çok yoğun bir programı Antalyalılara kitap dolu bir hafta sonu yaşatacak. Antalya Kitap Fuarı, 10.00 ile 20.00 saatleri arasında ziyarete açık kalacak. 

     

  • CHP SAMSUN İL BAŞKANI ÖZDAĞ: “AKP İKTİDARI 10 MİLYONLARCA DOLARI SUDAN TOPRAKLARINA GÖMDÜ. AÇIKÇA ART NİYET VE KÖTÜ YÖNETİM DEĞİLSE NEDİR?”

    MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

    Kuruluş aşaması 10 yıl öncesine uzanan ve AKP’li eski Tarım Bakanları Mehdi Eker, Faruk Çelik ve Bekir Pakdemirli’nin sürekli gündemde tuttuğu “Sudan’da Tarım” projesinin ana unsurunu oluşturan Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı kararla tasfiye edildi. CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, “Türkiye’nin AKP’li yıllarında 35 milyon dönümden fazla tarım arazisi tarım dışına çıkarıldı. Yaklaşık 50 milyon dönüm ekilmesi gereken tarım arazimiz için ve kendi çiftçimiz için yatırım yapmayan AKP iktidarı 10 milyonlarca doları Sudan topraklarına gömdü. Ülkemizin servetini, halkımızın vergilerini ne olduğu belli olmayan, hiçbir güvenliği olmayan ülkelerde çarçur etmek açıkça art niyet ve kötü yönetim değilse nedir?” dedi.

     Cumhurbaşkanı Erdoğan; Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün (TİGEM) bağlı ortaklığı olan Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi, tasfiyesine karar verdi. Erdoğan’ın 7899 sayılı Kararına göre; tasfiye işlemleri ilgili mevzuat kapsamında yürütülerek ortaklık payından kaynaklı tüm hak ve yükümlülükler TİGEM’e devredilecek. Tasfiyeye ilişkin karar Resmi Gazete’de dün yayınlandı.

    Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi 2015 yılında kuruldu. Şirket sermayesinin yüzde 80’i, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne, yüzde 20’si Sudan’a aitti. Türkiye’nin Sudan’da tarımsal üretim yapması konusundaki çalışmalar Mehdi Eker’in bakanlığı döneminde başladı. Faruk Çelik ve Bekir Pakdemirli döneminde ise konu sürekli gündemde tutuldu.

    CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, CHP İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, şu değerlendirmeleri yaptı:

    “Sudan’da arazi kiralayanlar, kendi ovalarımızı yok ediyorlar. Bakanlar Kurulu kararı ile 2018 yılında Sudan’da TİGEM’in bağlı ortaklığı olarak kurulan Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Şirketinin tasfiye edilmesi kararlaştırıldı. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, 1 Aralık 2023 Tarihli ve 32386 Sayılı Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Türkiye’nin AKP’li yıllarında 35 milyon dönümden fazla tarım arazisi tarım dışına çıkarıldı. Yaklaşık 50 milyon dönüm ekilmesi gereken tarım arazimiz için ve kendi çiftçimiz için yatırım yapmayan AKP iktidarı 10 milyonlarca doları Sudan topraklarına gömdü. Ülkemizin servetini, halkımızın vergilerini ne olduğu belli olmayan, hiçbir güvenliği olmayan ülkelerde çarçur etmek açıkça art niyet ve kötü yönetim değilse nedir? 

    Türkiye’nin tarım politikalarının temeli Cumhuriyetimizle yaşıttır. Cumhuriyetimizin ilanından üç gün sonra 1 Kasım 1923 tarihinde, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, ‘Ulusal ekonominin temeli tarımdır’ demiştir. Ve 1925 yılında çıkartılan 682 sayılı Yasa ile de ülkemizde ziraatın gelişmesi için her çeşit fidan ve tohumların çiftçiye bedelsiz dağıtımının sağlandığını bir kez daha AKP iktidarına ve küçük ortaklarına hatırlatmak isteriz. 

    Böylesine tarihsel tarım birikimiyle, toprak zenginliğiyle, yedi farklı coğrafi bölgesi ve dört iklimiyle ülkemizin tarım potansiyelini değerlendirmek yerine iç çatışmaların hüküm sürdüğü çöl iklimlerinde tarımsal maceralar aramak çiftçimize hakaret değil de nedir?

    “SUDAN’I BIRAKIN GELİN OVALARIMIZA MERALARIMIZA SAHİP ÇIKALIM”

    TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun 31 Mayıs 2022 tarihli   tutanaklarına göre Sudan’da kurulan şirket için o tarihe kadar harcanan para 10 milyon doların üzerindedir. Bu para nereye harcandı ve kim için harcandı?  Bu şirketi kuranlar, bu şirkette yöneticilik yapanlar kamu denetimi dışında harcadıkları paraların aldıkları maaş ve diğer ödeneklerin hesabını, milletimize bağımsız yargı önünde vermelidirler. Belli ki halkımızın vergilerinden kesilen bu paralar çiftçimiz için değil AKP’nin kadroları için harcanmıştır.  

    Buradan Tarım ve Orman Bakanına sesleniyorum; gelin Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, Tarım Kanunu, Mera Kanunu başta olmak üzere ülke tarımının korunması ve geliştirilmesini ve çiftçilerimizin desteklenmesini sağlayan kanunların tam ve eksiksiz uygulayın. 

    Gelin, Çarşamba Ovasında biyokütle görünümlü termik santrallar gibi kirli yatırımlara izin vermeyin. Gelin Bafra Ovasının sebze hali görünümlü imara açılmasına müsaade etmeyin. Gelin Sudan’da macera aramak yerine kendi ovalarımıza meralarımıza sahip çıkalım, kendi çiftçilerimizi destekleyelim. Böylesi hem daha ucuza mal olur hem de tarımsal üretim ve istihdama katkı olur. Yerli ve milli tarım politikası da bunu gerektirir.”

  • ÖZEL BİREYLER, ESENYURT BELEDİYESİ’NCE DÜZENLENEN PROGRAMDA DOYASIYA EĞLENDİ

    ÖZEL BİREYLER, ESENYURT BELEDİYESİ’NCE DÜZENLENEN PROGRAMDA DOYASIYA EĞLENDİ

    Esenyurt Belediyesi’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlediği yemek ve sahne gösterilerinin de olduğu programda özel bireyler, aileleriyle birlikte doyasıya eğlendi.

    Esenyurt Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinlikleri kapsamında anlamlı bir program düzenledi. Esenyurt Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik belediye bünyesindeki halk oyunu ekibinin gösterisiyle başladı. Ardından Engelsiz Sanat Atölyesi müzik grubu, izleyenlere coşku dolu anlar yaşatırken, müzik öğretmenlerinin sahne gösterisi renkli anlara sahne oldu. Şiir yarışmasında Türkiye’yi temsil ederek Avrupa üçüncüsü olan özel birey Yunus Kara’nın programda okuduğu “Asıl En Büyük Engel Sevgisizliktir” şiiri ise büyük alkış topladı.

    “BELEDİYELER OLARAK DA SİZLERE BORÇLUYUZ”

    Sahnede konuşma yapan Başkan Yardımcısı Halis Şimşek, “Devlet ve belediyeler topyekün size borçludur. Sizler alacaklısınız. Kent yaşamında en çok sorunları sizler yaşıyorsunuz. Ama buna rağmen çok güzel başarı hikâyelerinizin olduğunu da biliyorum. Bir kent kurgulanırken sizlerin de yaşayabileceği sorunlar göz önüne alınmalı. Belediyeler olarak da sizlere borçluyuz. Bu güçlüklere rağmen gösterdiğiniz çabaya teşekkür ediyorum” dedi.

    “ÇOK KIYMETLİYDİ BİZLER İÇİN”

    Böyle bir günde hatırlanmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren özel birey babası Serafin Balıkçı, “Çok memnun kaldık. Çok kıymetliydi bizler için. Böyle bir günde bizi unutmayıp davet ettiği için Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. İnşallah hiçbir çocuğumuz bakıma muhtaç kalmaz. Kendi ayakları üzerinde durmayı başarır” diye konuştu.

    Özel birey Simge Mercan ise “Program çok güzel, mutlu oldum. Böyle güzel şeyleri hep bekleriz” dedi.

  • BÜYÜKŞEHİR’İN ÜRETTİĞİ 25 MİLYON ÇİÇEK İLE HEM ÜRETİCİ HEM MUĞLA KAZANDI

    BÜYÜKŞEHİR’İN ÜRETTİĞİ 25 MİLYON ÇİÇEK İLE HEM ÜRETİCİ HEM MUĞLA KAZANDI

    Muğla Büyükşehir Belediyesi Alım Garantili Çiçek üretimi ile 2023 yılında yazlık ve kışlık olarak 1 milyon 160 bin çiçek üretti.

    Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Köyceğiz Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi iş birliği ile hayata geçirilen Alım Garantili Çiçek üretimi ile bugüne kadar 25 milyon çiçek üretildi.

    Kadın üreticilerle 2015 yılında 3 sera ile başlayan çiçek üretimi bugün 30 sera, 60 üreticiye çıktı. Yazlık ve kışlık olmak üzere iki sezon çiçek dikimi yapan kadın üreticiler 2023 yılında 1 Milyon 160 bin çiçek üretimi gerçekleştirdi. Bu çiçeklerin 810 bin adedi yaz sezonunda, 350 bin adedi kış sezonu için üretildi.

    PİYASA DEĞERİ 50 MİLYON TL OLAN ÇİÇEK ÜRETİLDİ

    Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi işbirliği ile hayata geçirilen Alım Garantili Çiçek üretimi ile 2015 yılından beri piyasa değeri 50 milyon TL olan çiçek üretimi gerçekleştirildi. Köyceğiz ve Ortaca’daki 30 serada yazlık ve kışlık olarak üretilen mevsimlik çiçekler, sukulentler, çalılar ve ağaçlar, Aydın, Afyon, Ankara, Antalya, Isparta, Burdur, Denizli, Mardin şehirlerinde de cadde ve sokakları süslüyor.

    “MUĞLA ÇİÇEK ÜRETİMİNDE TERCİH EDİLEN BİR MARKA OLDU”

    2015 yılında Köyceğiz ilçesinde 3 sera ile başlayan alım garantili çiçek üretiminde bugün kadın emeği ile 30 seraya ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ,verimli topraklara sahip Muğla’nın çok önemli bir tarım kenti olduğunu vurguladı.

    Başkan Gürün, “Çiçek deyince renkleri, kokusu ve türleri ile insanları etkileyen bitkiler akla gelir. Bu çiçekleri üretmek, bunu bir geçim kaynağı haline getirmek için 2015 yılında Muğla’da kooperatifimizle çok önemli bir adım attık. Köyceğiz ilçemizde 3 sera ile başladığımız üretimde bugün 30 seraya ulaştık. Kadın üreticilerimizin emeği ile Muğla çiçek üretiminde bir marka oldu ve artık komşu illere ürettiğimiz çiçekleri gönderiyoruz. Muğla’mızın verimli toprakları çeşit çeşit çiçeklere ev sahipliği yapmaya, kadın üreticilerimiz de ekonomik olarak kazanç sağlamaya başladılar” dedi.