Blog

  • ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI BÖCEK, ENGELLİ BİREYLER İLE BİR ARAYA GELDİ: “ASIL ENGEL SEVGİSİZLİK, HOŞGÖRÜSÜZLÜKTÜR”

    ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI BÖCEK, ENGELLİ BİREYLER İLE BİR ARAYA GELDİ: “ASIL ENGEL SEVGİSİZLİK, HOŞGÖRÜSÜZLÜKTÜR”

    Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinlikleri kapsamında, Antalya’nın 19 ilçesinden gelen engelli bireyler ile bir araya geldi.

    Başkan Böcek, “Aramızda hiçbir zaman engeller olmadı ve hiçbir zaman engeller olmayacak.  Asıl engel sevgisizliktir, hoşgörüsüzlüktür. Sizler için hizmet etmek boynumun borcudur” dedi.

    Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle organize ettiği yemekli buluşmaya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Antalya İl Müdürü Galip Sökmen, dernek, STK ve engelli bireyler katıldı. Engelli bireylerle tek tek ilgilenen Başkan Muhittin Böcek, sohbet etti.

    DESTEĞİMİZ BİR GÜN DEĞİL 365 GÜN

    Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, farklılıklara saygı gösterilen engelsiz bir dünya için tüm engelleri beraber aşmakta kararlı olduklarını söyledi. Başkan Böcek, planlı kurallı bir kent hedefiyle çıktıkları yolda, engelli bireylerin ihtiyaçlarını dikkate alarak, aktif yaşamda yer almaları için sadece 1 gün değil 365 gün desteklerini sürdürdüklerini kaydetti.

    SORUNLARI ÇÖZMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ

    Büyükşehir Belediyesi olarak 26 bin metrekare alanda, Türkiye’nin en büyük özel eğitim okulu ve rehabilitasyon merkezimizde 500’ün üzerinde özel gereksinimli bireye dünya standartlarında rehabilitasyon ve eğitim hizmeti verdiklerini aktaran Başkan Muhittin Böcek, “Antalya merkez ve ilçelerimizde bulunan engelli hizmet merkezlerimizle engellilerin sorunlarına daha kolay ve daha hızlı çözüm konusunda yardımcı oluyoruz. Engelsiz ulaşım araçlarımız ile bedensel engeli vatandaşlarımıza, hastane ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki randevuları için ücretsiz ulaşım hizmeti vermekteyiz. İlimizde yaşayan ve Antalya’mızı ziyaret eden  tüm engelli vatandaşlarımız için engelsiz plajlarımızla hizmet vermekteyiz” dedi.

    Kamusal alanlarda, yol, park, cadde gibi alt yapı çalışmalarında erişebilirlik çalışmalarını her geçen gün artırdıklarını anlatan Başkan Böcek, şunları söyledi: “Engelli bireylerin özel mülkiyetlerinde yaşamı kolaylaştırıcı düzenlemelerimiz devam etmektedir. Engelli vatandaşlarımıza, ihtiyaçları doğrultusunda; tekerlekli sandalye, beyaz baston, gıda, aşevi, eşya, giysi, nakdi ve ayni yardımlar yapıyor, danışmanlık-rehberlik hizmetleri veriyoruz. Evde bakım ekibimizdeki doktor ve hemşirelerimiz, engelli bireylerin sağlık kontrollerini yapmakta, engelli vatandaşlarımızın özbakımları, ev temizliği gibi günlük ihtiyaçlarını gidermekteyiz.”  

    SİZLERE HİZMET ETMEK BOYNUMUN BORCU

    Engellilere, yüzde 10 olan su indirim oranını yüzde 40’ü çıkararak, daha çok destek olmaya çalıştıklarını kaydeden Başkan Muhittin Böcek, “İlgili kamu kurumları ve STK temsilcilerinin katılımı ile oluşturduğumuz engelsiz hizmet komisyonumuz, sizlere daha iyi hizmet için ortak akılla çalışmalarını sürdürmektedir. Başkan danışmanı olarak atamasını yaptığım Türkiye Sakatlar Derneği Antalya Şube Başkanı Mehmet Karavural sizlerin sesi olmakta, sizler adına en iyisinin yapılması için büyük gayret göstermektedir. Abiniz Muhittin Böcek olarak daha önce de söylediğim gibi aramızda hiçbir zaman engeller olmadı ve hiçbir zaman engeller olmayacak. Asıl engel sevgisizliktir, hoşgörüsüzlüktür. Sizler için hizmet etmek boynumun borcudur.”

    Başkan Muhittin Böcek, etkinlik sonunda engelli bireylere çiçek verdi.

  • AVUKATLARDAN SİLİVRİ’DE MESLEKTAŞLARINA VE SİYASETÇİLERE ZİYARET: “YARGI MEKANİZMASI, MUHALİFLERİ YOK ETMEK AMACIYLA YARGI SOPASINI ÖLÇÜSÜZ KULLANMAYA DEVAM EDİYOR”

    Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

    Bir grup avukat, İstanbul Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde, aralarında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın da olduğu meslektaşlarını ve siyasetçileri ziyaret etti. Ziyaret sonrasında avukat Mehmet Ümit Erdem, “Can Atalay olayında iş, bir anayasal kriz boyutuna geldi ama yıllardır Türkiye’de ciddi bir yargı krizi var. Yargı mekanizması, muhalifleri ortadan kaldırmak, muhalif düşünceleri yok etmek amacıyla yargı sopasını ölçüsüz bir biçimde kullanmaya devam etmekte” açıklamasını yaptı.

    İstanbul’un Silivri ilçesindeki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gezi Parkı davası tutukluları TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, iş insanı Osman Kavala, şehir plancısı Tayfun Kahraman ile eski HDP Milletvekili Hüda Kaya, eski Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya, avukatlar Behiç Aşçı, Selçuk Kozağaçlı, Oya Aslan, Barkın Timtik ve insan hakları savunucusu Celalettin Can’ı bir grup avukat bugün ziyaret etti.

    AVUKAT KESİM: ATALAY’IN DERHAL SALIVERİLMESİ, YASAL VE VİCDANİ ZORUNLULUKTUR

    Ziyaret sonrasında cezaevi önünde, “Can Atalay Meclis’e. Can Atalay’a özgürlük” yazılı pankart açılarak açıklama yapıldı. Avukat Hülya Kesim, Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği “hak ihlali” kararı ve buna uymayan Yargıtay üzerinden başlayan yargı krizini hatırlattı. Kesim, şunları söyledi:

    “Anayasa hükümleri yasama, yürütme ve yargı organlarını, idari makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Bu husus, Anayasa madde 11’de açıkça düzenlenmiştir. Yine Anayasa Mahkemesi kararları, yasama yani Türkiye Büyük Millet Meclisi, yürütme yani devleti idare edenler ve yargı, yani tüm mahkemeler, ki bunun içinde Yargıtay da dahildir. Tüm mahkemeler için bağlayıcı niteliktedir. Bu husus da Anayasa madde 153’te açıkça düzenlenmiştir. Anayasa madde 153’e göre Anayasa Mahkemesi kararları, tüm yargı makamları için kesin ve bağlayıcı niteliktedir. Yargıtay’a özel istisnai düzenleme yoktur. Dolayısıyla Yargıtay’ın da bu karara uyması, Anayasa hükmü gereğidir. Dolayısıyla şu anda siyasi iktidar ve yönetenler tarafından yargı makamları arasında görüş ayrılığının ve uyuşmazlığının yaşandığı şeklindeki beyanları gerçekçi değildir. Açıkça 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından Anayasa ihlali yapılmıştır ve bu karar yok hükmündedir. Hukuken kabul edilir değildir. Kişi hürriyeti, bireysel hakların en yücesidir. Bu sebeple Şerafettin Can Atalay’ın derhal salıverilmesi, yasal ve vicdani zorunluluktur.”

    CAN ATALAY: ANAYASA KRİZİNİ AŞMAK ARTIK MEMLEKET MESELESİDİR

    Kesim, Atalay’ın gönderdiği mesajı da okudu. Atalay, “Herkese selamlar, sevgiler. Dayanışma gösteren tüm toplumsal ve siyasal kesimlere teşekkürler. Bu Anayasa krizini aşmak artık memleket meselesidir. Memlekete sahip çıkacağız. Hepinize teşekkürler” mesajını iletti.

    AVUKAT ERDEM: TÜRKİYE’DE CİDDİ BİR YARGI KRİZİ VAR

    Avukat Mehmet Ümit Erdem de ziyaret ettikleri isimleri ve cezaevinde yattıkları süreleri sayarak şöyle konuştu:

    “Sadece bu arkadaşlarımız ve meslektaşlarımız değil, onlarca kişi de yine sadece muhalif oldukları için burada, bu Silivri Cezaevi’nde ve başka cezaevlerinde yatmaktalar. Yine binlerce muhalif insan da yargı tehdidi altında şu anda yargılanmaya devam etmekte. Kiminin dosyası devam ediyor, kimisi kesinleşmiş durumda, kimisi de üst mahkemelerde bekliyor ancak bu iş böyle gitmeyecek. Yani Can Atalay olayında iş, bir anayasal kriz boyutuna geldi ama yıllardır Türkiye’de ciddi bir yargı krizi var. Yargı mekanizması, muhalifleri ortadan kaldırmak, muhalif düşünceleri yok etmek amacıyla yargı sopasını ölçüsüz bir biçimde kullanmaya devam etmekte. Biz Can’ın arkadaşları ve meslektaşları olarak bu yola çıktık ancak sadece Can’ın içeriden çıkması, bu hukuki mağduriyetinin giderilmesi bu sorunları çözmeyecek. Aynı durumdaki onlarca, yüzlerce meslektaşımız ve arkadaşımızın hukuki problemi düzelene, ülke demokratikleşene; yargı demokratik, şeffaf ve hesap verilebilir hâle geldiğinde ancak bu mücadele bitecek. Biz bu mücadeleyi uzun süredir sürdürüyoruz ama daha başındayız. Yolumuz çok uzun ve bütün meslektaşlarımızı ve dostlarımızı da bu mücadeleyi birlikte sürdürmeye bekliyoruz.”

    KEMAL AYTAÇ: İKTİDAR SAHİPLERİ, HUKUKU AÇIKÇA ÇİĞNİYOR

    Avukat Kemal Aytaç da şunları dile getirdi:

    “Bu ülkeyi yönetenler, muktedirler, iktidar sahipleri bu ülkede hukuku açıkça çiğniyorlar. Bırakın hukuku, bildiğimiz klasik kanunları dahi çiğniyorlar. Yani bir kanun devleti, kanun ülkesi bile değiliz. Bunu da ısrar ediyorlar, inat ediyorlar. Biz bunun karşısında duracağız. Başta avukatlar, hukukçular ve bütün toplum; demokrasi, özgürlükler, adalet, haklarımız için bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve sonuçta mutlaka istediğimizi alacağız. Bu ülkeye adalet, özgürlük, demokrasi mutlaka gelecek, yerleşecek. Yolumuz uzun belki ama bu yolda yürümeye hep beraber devam edeceğiz.”

  • AYVALIK ALTINOVA’YA MODERN KAPALI PAZARYERİ GELİYOR

    AYVALIK ALTINOVA’YA MODERN KAPALI PAZARYERİ GELİYOR

    Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, yıllardır konuşulan ve keşkeler arasında yer alan Altınova Pazaryeri’nin zemin dolgularının tamamlanarak çok yakında temel atma töreninin yapılacağını duyurdu.

    Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Altınova’ya modern, kapalı bir pazaryeri kazandırmak için düğmeye bastı. Başkan Ergin, “Söz verdiğimiz gibi! Altınova’da modern kapalı pazaryerinin yapımına başladık ve zemin dolguları hızla devam ediyor. 8 bin 600 metrekare uzay çatılı kapalı alanda hizmet verecek yeni pazaryeri, 90’ın üzerinde beton blokla ayakta duracak. Ve çok yakında temel atma törenini gerçekleştireceğiz” dedi.

    Altınova’da, tarım ve ticaret’in yeni merkezi olacak pazaryerinin 30 bağımsız dükkanıyla yedi gün hizmet verecek bir yaşam alanının yaratılacağını vurgulayan Belediye Başkanı Mesut Ergin şunları söyledi:

     “Geleceğin Ayvalık’ını, Ayvalık’ın geleceğini inşa ediyoruz. Altınova’mıza ve tüm memleketimize hayırlı uğurlu olsun. Zemin dolgusunun tamamlanması ve temel atımının ardından pazaryerinde hız kesmeden yapım çalışmalarına başlıyoruz ve kısa süre içerisinde hizmete açılacak, tarım kenti Altınova’ya modern kapalı bir pazaryeri çok yakışacak. Mülkiyeti Ayvalık Belediyesi’ne ait olan alanda yapılacak olan Altınova Pazaryeri, gerek kırsal mahallerden pazara gelen vatandaşlarımız olsun, gerekse Altınova’da yaşayan vatandaşlarımızın çok sık kullandığı ve yenilenmesini istediği bir alandı. Altınova Modern Kapalı Pazaryeri’ni kısa sürede tamamlayıp, esnafımızın ve vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız” dedi.

     

     

     

     

  • TURGUTLU BELEDİYESİNİN VİZYONER PROJESİNDE SON İŞ YERİ SATIŞA ÇIKIYOR

    TURGUTLU BELEDİYESİNİN VİZYONER PROJESİNDE SON İŞ YERİ SATIŞA ÇIKIYOR

     

    Turgutlu Belediye tarihinin en büyük yatırımı olarak Cumhuriyet’in 100. yılında kente kazandırılan “Turgutlu Belediyesi 100. Yıl Cumhuriyet Çarşısı” projesinde son iş yeri satışa çıkıyor. Satış ihalesi, 5 Aralık Salı günü saat 14.00’te Turgutlu Belediyesi Encümen Toplantı Salonu’nda yapılacak.

    Turgutlu Belediyesi tarafından 114 milyon TL’lik yatırımla Cumhuriyetin 100. yılında kente kazandırılan “Turgutlu Belediyesi 100. Yıl Cumhuriyet Çarşısı” projesinde son iş yerinin satış ihalesi yapılacak. Turgutlu Belediyesinin vizyon projesi olarak hayata geçirilen ve 22 iş yerinden oluşan 100. Yıl Cumhuriyet Çarşısı’nda şimdiye kadar 19 iş yerinin satışı gerçekleştirilirken 2 adet iş yeri de Turgutlu Belediyesi bünyesine kazandırıldı. Vizyon projedeki 13 no.lu bağımsız iş yerinin satışı ihalesi, kapalı teklif arttırma usulü ile 5 Aralık Salı günü saat 14.00’te Turgutlu Belediyesi Encümen Toplantı Salonu’nda yapılacak. Begüm Sokak cepheli 13 no.lu bağımsız bölümün muhammen bedeli 16.500.000,00 TL olarak belirlendi. Projede ihale bedelinin tamamı ihale tarihinden en geç 10 gün içinde peşin ya da aynı süre içinde ihale bedelinin yüzde 30’u peşin kalanı 4 ay içinde 4 eşit taksitle ödenebilme seçeneği sunuldu.

    Sanayi Çarşısı Projesinde satış ihalesi hakkında detaylı bilgiye https://www.turgutlu.bel.tr adresindeki duyurular bölümü ile Hukuk İşleri Müdürlüğünden ulaşılabilir.

    İhale aynı zamanda şeffaf belediyecilik anlayışı gereği Turgutlu Belediyesinin Facebook hesabından canlı olarak yayınlanacak.

    Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, “Turgutlu Belediyesi 100. Yıl Cumhuriyet Çarşısı projemizi 114 milyon TL’lik yatırımla Cumhuriyetimizin 100. yılında Turgutlu’muza kazandırdık. Projemizde şimdiye kadar 19 iş yerimizin satışını yaparken 2 adet iş yerimizi de belediyemiz için ayırdık. Belediye tarihimizin en büyük yatırımı olarak hayata geçirdiğimiz projemizden elde ettiğimiz gelirle Cuma Pazarı projemiz başta olmak üzere birçok projemiz için kaynak yarattık. 100. Yıl Cumhuriyet Çarşısı projemizde son iş yerimizin satış ihalesi 5 Aralık Salı günü saat 14.00’te belediyemizde gerçekleşecek. Bugüne kadar taviz vermediğimiz şeffaf belediyecilik anlayışımız gereği ihalemizi yine canlı olarak yayınlayacağız” dedi.

     

  • KARADENİZ EREĞLİ BELEDİYESİ EKİPLERİ İÇME SUYU ARITMA TESİSİ’NDE TRAFO DEĞİŞİMİ YAPACAK

    KARADENİZ EREĞLİ BELEDİYESİ EKİPLERİ İÇME SUYU ARITMA TESİSİ’NDE TRAFO DEĞİŞİMİ YAPACAK

    Kdz. Ereğli’nin içme suyu ihtiyacının karşılandığı Kdz. Ereğli Belediyesi Süleymanbeyler Arıtma Tesisi’nde Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından trafo değişimi yapılacak. Gece saatlerinde yapılacak çalışma nedeniyle 5 mahallede planlı su kesintisi yapılacak.

    Kdz. Ereğli Belediyesi Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü’nden yapılan duyuruya göre, 20 Kasım tarihinde planlanan ancak 19 Kasım’da Ereğli’nin yaşadığı büyük afet sonrası ertelenen arıtma tesisi trafo değişim işi 04 Aralık Pazartesi akşamı yapılacak.

    Müdürlük yetkililerinin Başkent Elektrik ile yaptıkları görüşmeler sonrası gece saatlerinde yapılması planlanan çalışmayla ilgili duyuru şu şekilde:

    “Kdz. Ereğli Belediyesi içme suyu arıtma tesisinde 04 Aralık 2023 tarihinde, Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından gerilim dönüşüm projesi kapsamında 2 adet trafo değişimi yapılacaktır.

    Yapılacak olan çalışma boyunca tesisimize elektrik enerjisi verilemeyeceği gibi iş sağlığı ve güvenliği kapsamında mevcutta bulunan jeneratörler de devreye alınamayacaktır. 04 Aralık Pazartesi saat 23 ile 05 Aralık Salı saat 06.00 arasında yapılması ve tamamlanması planlanan zorunlu çalışma boyunca Belen, Kepez, Ömerli, sarıkokmaz ve Uzunçayır mahallelerinde su kesintisi yaşanma olasılığı mevcuttur. Halkımızın bilgisine duyurulur.”

  • ŞÜKRÜ GENÇ, ŞİDDET VE TACİZİN ÖNLENMESİ İÇİN POLİTİKA BELGESİ İMZALADI

    ŞÜKRÜ GENÇ, ŞİDDET VE TACİZİN ÖNLENMESİ İÇİN POLİTİKA BELGESİ İMZALADI

    Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından hazırlanan ‘CHP Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesi’ni imzaladı.

    Başkan Genç, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü hatırlatarak; “Şuna inanmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir. Dünyada hiçbir milletin kadını, ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim’ diyemez. Birilerinin bize yol gösterdiği inandığımız bir yaşam var. Bunların en başında da Mustafa Kemal geliyor. Ne mutlu ki biz olayı slogancılıktan çok yaşam biçimi yaptık. Birçok projemizde sadece kadınlarımız var” dedi.

    İş yerinde şiddetin önlenmesine dair Uluslararası Çalışma Örgütü’nün hazırlamış olduğu politika belgesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Mücadele Günü kapsamında Cumhuriyet Halk Partili başkanlar tarafından imzalandı.  Belge, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) işyerinde şiddetin önlenmesine dair 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi (ILO C190) ve 206 sayılı Tavsiye Kararı’nı maddelerinin hayata geçirilmesini kapsıyor. CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları Gökan Zeybek, Gamze Taşcıer ve Aylin Nazlıaka tarafından Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlıklarına gönderilen politika metninde, “Cumhuriyet Halk Partili yerel yönetimler çalışanları için toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı, şiddet ve tacizden arındırılmış, insan onuruna yakışır bir çalışma ortamı sağlamayı taahhüt eder” ifadeleri yer alıyor. 

     

  • “VARTİNİS DAVASI” 30 YILLIK SÜRE DOLDUĞU İÇİN ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE BUGÜN DÜŞÜRÜLDÜ

    Muş’un Korkut ilçesine bağlı Vartinis (Altınova) beldesinde 3 Ekim 1993 tarihinde evlerinin ateşe verilmesi nedeniyle aynı aileden 9 kişinin yakılarak öldürülmesiyle ilgili olarak Yargıtay’ın bozma kararı sonrası yeniden başlayan Vartinis Davası’nda bugün Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, 30 yıllık süre dolduğu için zaman aşımı nedeniyle davayı düşürdü. Karar sonrası Muş Baro Başkanı avukat Kadir Karaçelik, “90’lı yılların karanlığının bir parçasıydı. Ağır insan hakları ihlallerinin birinin gerçekleştirildiği en önemli dava dosyalarından biriydi. Bu nedenle insanlığa karşı suçlar kategorisindeydi. Bunu, AİHM’in bu konuda vermiş olduğu kararlarla da ifade etmeye çalıştık ama Maalesef yerel mahkeme bütün bu itirazlarımızı ve argümanlarımızı dikkate almaksızın bu karar vermiş oldu” değerlendirmesini yaptı.

    Kamuoyunda “Vartinis Davası” olarak bilinen davada bugün Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde son duruşma yapıldı. Mahkeme olayın üzerinden 30 yıl geçtiği için zaman aşımı nedeniyle davayı düşürdü.

    “90’LI YILLARIN KARANLIĞININ BİR PARÇASIYDI”

    Davanın düşürülmesinin ardından, yıllardır mağdur ailenin de avukatlığın yapan Muş Baro Başkanı avukat Kadir Karaçelik, bugün şu açıklamayı yaptı: 

    “Bugün Kırıkkale’de Vartinis katliamı davası hakkında bir karar verildi. Maalesef zaman aşımından düşme kararı verildi. Bizler, bu vahşi eylemin zaman aşımı kapsamında olabileceğine ihtimal dahi vermiyorduk. Bunu da ifade etmeye çalışıyorduk, tüm hukuksal argümanlarımızla. Böyle gördük. Bizler bu vahşi katliama konu olan Öğüt ailesinin bu eylemi bu planı işleyen faillerle bir uyuşmazlığının olduğunu düşünmüyoruz. Bu nedenle bir plan doğrultusunda işleyen eylemlerden biriydi. 90’lı yılların karanlığının bir parçasıydı. Ağır insan hakları ihlallerinin birinin gerçekleştirildiği en önemli dava dosyalarından biriydi. Bu nedenle insanlığa karşı suçlar kategorisindeydi. Bunu, AİHM’in bu konuda vermiş olduğu kararlarla da ifade etmeye çalıştık ama maalesef yerel mahkeme bütün bu itirazlarımızı ve argümanlarımızı dikkate almaksızın bu karar vermiş oldu. 

    “AĞIR İNSAN HAKLARI DAVALARINDA CEZASIZLIK POLİTİKASI CİDDİ BİR ŞEKİLDE İŞLETİLİYOR” 

    Bu ağır insan hakları davalarında cezasızlık politikası ciddi bir şekilde işletiliyor. Biz, bugün de bu cezasızlık politikasının son bariyeriyle karşılaşmıştık. Zaman aşımı mevzusu… Çünkü, dava açtırmayı başarmıştık; çünkü, sanıkları sanık sorgusuna getirtmeyi başarmıştık ama maalesef yargısal makamların süreç içerisindeki yargısal pasifliği, husustaki etkisiz soruşturmalar, taleplerimize karşı gösterdikleri direnci hep birlikte yaşamış olduk. Bu konudaki mücadelemiz devam edeceğiz. Dolayısıyla davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz.” 

    NE OLMUŞTU? 

    Muş’un Korkut ilçesine bağlı Altınova beldesinde 3 Ekim 1993 tarihinde baba Nasır Öğüt ve eşi Eşref Öğüt ile çocukları Sevim, Sevda, Mehmet Şakir, Mehmet Şirin, Aycan, Cihan ve Cinal Öğüt’ün evleri ateşe verilerek katledilmişti. Dava kapsamında 2 jandarma subayı, bir astsubay ve bir özel harekât şube müdürünün yargılaması yapıldı. 5 Aralık 2013’te Muş Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan davanın ilk duruşmasının ardından Yargıtay mahkemenin talebi doğrultusunda, “güvenlik gerekçesiyle” davanın Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakledilmesine karar vermişti. 10 Haziran 2015 tarihli duruşmada savcı mütalaasında sanıklar hakkında 180 yıldan 230 yıla kadar hapis cezası istemişti. Ancak süreç içerisinde sanıkların da firar ettiği ve kırmızı bültenle arandığı bilgi verilmişti.

     

  • BAŞKAN ARAS SAHADAKİ EKİPLERİ KOORDİNE ETTİ

    BAŞKAN ARAS SAHADAKİ EKİPLERİ KOORDİNE ETTİ

    Bodrum Belediyesi ekipleri, aniden yağan yağmurun taşkına neden olmaması için yağış anında mazgallarda temizlik yaptı. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da ekiplere eşlik ederek sahada vatandaşların talep ve ihtiyaçlarına yönelik çalışma yürüttü.

    Çarşı ve Türkkuyusu Mahalleleri ile Gerence Sokak’ta teyakkuzda bulunan ekipler, mazgalların tıkanmasına engel olmak için çalı, çöp ve atıkları alarak su akışının rahatlamasını sağladı.

    Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, saha çalışması sırasında açıklama yaparken yerlere çöp ve atıkların atılmasının yağışlı havalarda mazgallarda tıkanıklığa sebep olduğunu belirterek vatandaşların konu ile ilgili duyarlı olması çağrısında bulundu.

    Bodrum Belediyesi Zabıta, Fen İşleri, Temizlik İşleri, Destek Hizmetleri ile Basın Yayın Halkla İlişkiler Müdürlüğü ekipleri sahada aralıksız görevlerine devam ediyor.

  • ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ, ŞEKER EZEREK SORUNLARINA DİKKAT ÇEKTİ: “BARINMA HAKKIMIZ GASBEDİLİYOR, NİTELİKSİZ YURT KOŞULLARI VE İHMALLERİYLE CANIMIZA KASTEDİLİYOR”

    Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü öğrencileri, “beslenme, barınma, ulaşım ve eğitim” sorunlarını “şeker ezerek” protesto etti. “Doymak, barınmak, ulaşmak ve okumak için bir aradayız” pankartı açan öğrenciler, ” Üniversitelerde düşünce ve ifade özgürlüğü baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Bizler yaratılmak istenen makbul öğrenci profilinizi kabul etmiyoruz. Okumaya geldiğimiz kentlerde barınma hakkımız gasbediliyor. Niteliksiz yurt koşulları ve ihmalleriyle canımıza kastediliyor” açıklamasını yaptı.

    Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü öğrencileri, üniversite öğrencilerinin “beslenme, barınma, ulaşım ve eğitim” gibi özlük haklarına dikkat çekmek için bugün Cebeci Kampüsü önünde basın açıklaması yaptı. Öğrenciler, Mülkiye’nin geleneği olan ‘şeker ezme’ protestosu yaptı.

    Polis, öğrencilerin üniversite giriş kapısında açıklama yapmasına izin vermedi. Bunun üzerine öğrenciler, açıklamayı üniversitenin giriş kapısına uzak bir yerde yapmak zorunda kaldı.    

     “Doymak, barınmak, ulaşmak ve okumak için bir aradayız” pankartı açan öğrenciler, “Yurtta aç, kampüste aç, her yerde aç”, “Akademi biat etmez”, “Üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek”, “Ölmeye değil, okumaya geldik”  dövizleri taşıdı.

    “BARINMA HAKKIMIZ GASP EDİLİYOR”

    Daha sonra öğrenciler adına şu açıklama yapıldı:

    “Bugün iktidar yaratığı, baskı ortamı ve yıldırma politikaları ile sesimizi kısmaya çalışıyor. Faşist çeteler üniversitelerimizde kurumsallaşarak üniversitelerimiz sarayın arka bahçesi haline getirilmek isteniyor. Üniversitelerde düşünce ve ifade özgürlüğü baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Bizler yaratılmak istenen makbul öğrenci profilinizi kabul etmiyoruz. Okumaya geldiğimiz kentlerde barınma hakkımız gasbediliyor. Niteliksiz yurt koşulları ve ihmalleriyle canımıza kastediliyor.

     “YEMEKHANEYE YÜZDE YÜZ ZAM”

    Okumak isterken her bir koldan yapılan zamlarla ekonomik krizin faturası biz üniversitelilere kesiliyor. En yüksek üniversiteler arsında yer alan Ankara Üniversitesi okulun bileşenlerine sormadan yemekhaneye yüzde yüzlük bir zam yaptı.

    “ESKİ AKP MİLLETVEKİLİ NECDET ÜNÜVAR’I REKTÖR OLARAK KABUL ETMİYORUZ”

    Türkiye siyasetine yön veren Mektebi Mülkiye’nin 164. kuruluş yıl dönümünde yineliyoruz. Abdülhamitlere karşı şeker ezenlerin geleneği ayaktadır. Devraldığımız geleneğin direniş bayrağı hep birlikte ellerimizde dalgalanmaya devam edecek. Tarihimizden aldığımız direniş ve mücadele mirasımızla iktidarın umutsuzluk rüzgarını yönünü biz değiştireceğiz.

    Bugün üniversitelerimiz tepeden inme kararlar ve atamalar ile niteliksizleştiriliyor. Ankara Üniversitesi’ne atanan ve üniversitemiz ile hiçbir bağı olmayan eski AKP Milletvekili Necdet Ünüvar’ı rektör olarak kabul etmiyoruz. Kampüs yaşamımıza müdahilliğine, hocalarımız ve akademi üzerine kurduğu baskıya karşı direniyoruz.

    Türkiye siyasetine yön veren Mektebi Mülkiye’nin 164. kuruluş yıl dönümünde yineliyoruz. Abdülhamitlere karşı şeker ezenlerin geleneği ayaktadır. Devraldığımız geleneğin direniş bayrağı hep birlikte ellerimizde dalgalanmaya devam edecek. Tarihimizden aldığımız direniş ve mücadele mirasımızla iktidarın umutsuzluk rüzgarını yönünü biz değiştireceğiz.”

     

     

  • PROF. DR. İLBER ORTAYLI: “BU MEMLEKET ÖYLE BAZILARININ TEKRARLADIĞI GİBİ SON 20 SENENİN, YOK FALANCA PARTİNİN, FİLANCA İDEOLOJİNİN ESERİ FALAN DEĞİL”

    PROF. DR. İLBER ORTAYLI: “BU MEMLEKET ÖYLE BAZILARININ TEKRARLADIĞI GİBİ SON 20 SENENİN, YOK FALANCA PARTİNİN, FİLANCA İDEOLOJİNİN ESERİ FALAN DEĞİL”

    ERKAN KARACA

    Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Türkiye büyük bir memleket oldu. Bu memleket öyle bazılarının tekrarladığı gibi son 20 senenin, yok falanca partinin, filanca ideolojinin eseri falan değil. Bu, Türk Milleti’nin, Türk tarihinin kendine ait bir yoludur. O yolu izlemiş ve buraya gelmiştir. Bunun temel müesseseleri vardır. Temel müesseselere saygı duymayı öğrenmek zorundasınız” dedi.

    Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı; Çorum Belediyesi tarafından düzenlenen 11. Kitap Kültür Günleri etkinliğine konuşmacı olarak katıldı. Ortaylı, burada özetle şunları söyledi:

    “Türkiye büyük bir memleket oldu. Bu memleket öyle bazılarının tekrarladığı gibi son 20 senenin yok falanca partinin, filanca ideolojinin eseri falan değil. Bu, Türk Milleti’nin, Türk tarihinin kendine ait bir yoludur. O yolu izlemiş ve buraya gelmiştir. Bunun temel müesseseleri vardır. Temel müesseselere saygı duymayı öğrenmek zorundasınız.

    Birincisi ordudur. Türkler bildiğimiz çağdan beri devletler kurdular bu devletlerin bir sürüsü Türklerin olmayan memleketlerde kuruldu. İran’da, Afganistan’da; Orta Asya bir zamanlar İranlılarındı.

    Buraya geldiler. Burada değişti durum. Aşiretler ve kalabalıklar buralara geldiler ve dağlara bile yerleştiler. Dağlara, Yunan Roma devrinde kimse oturmaz. Bizim Türkler, aşiretler oturdular. Onun için bu memleketin adını Türk koydular. Biz koymadık. Yani biz buraya Türkiye falan demedik. İsim onlar taktılar. Çünkü dağ taş Türkçe dolu Türkçeyle anlaşıyorlar. O bakımdan böyle oldu. Burası askeri bir devlet. Orduda her zaman Türkçe konuşuldu. Başka yerde Türkçe bu kadar iyi yaşamadı. Orduda yaşadı. Onun için bu çok önemli bir müessesedir. Türkler için devlet önemlidir. Devlet uhrevi bir müessesedir. Ne olduğunu izah etmek çok zordur.

    “DEVLET BİZİ BİR ARADA TUTAN ÖNEMLİ UNSURDUR”

    Devlet, Türklerin hayatında çok önemli bir unsurdur. Devlet, hükümetlerin bugünkü partilerin üstünde bir kavramdır. Devletin uhrevi bir tarafı vardır. Bunu Cevdet Paşa, merhum; söyler yani Türkiye’de devlet teşkilatının kuruluşu bir kelam eseridir der bağlar. Hiçbir zaman devlet üzerindeki oluşum teorileri bundan daha iyi değildir. İki kere iki dört gibi şeyler değildir. Fizik kimyanın izahı gibi değildir. Onun için bu kelimenin manası da belli değildir. Yani Arapça ama ne anlamaya geliyor etimolojik olarak belli değil.

    “DOĞU DÜNYASINDA DEVLET OLAN TEK YER BURASIDIR”

    Bütün Doğu dünyasında devlet olan tek devlette burasıdır. Güneyimizde insanların orduları yok. Kendilerini savunamıyorlar. Çeteyle, gerilla harbiyle çok şey yapamazsın. Bunu da yapamıyorlar. Suriye’nin halini görüyorsunuz. Dün kurulan ordularla harp yaparsan gaddar olursun. Ordunun da kendine göre bir nizamı vardır. Bir ordu eğer ananesi kuvvetli bir orduysa bir memleketin içeresine girip istila ettiği vakit efendi gibi girer, kime ne yapacağını bilir, ona göre hareket eder ve orada adalet gelir o orduyla.

    Dünyadaki büyük devletlerin küçük devletlerden farkı budur. Mesela Yunanistan ordusu küçük Asya’ya girerse rezalet çıkarır. Ama İngiliz girerse o kadar olmaz. Tahammül edilir. Fakat büyüklerin içinde de Alman ordusu girerse orada felaket olur. Çünkü Almanlar devlet ananeleri zayıf bir memlekettir. Teşkilat başka bir şey hatta iyi bürokrasi kurmak da başka bir şey. Devlet ve millet ananesi zayıf bir topluluktur. Onun için gaddar olurlar. Yani devlet haysiyetleri zayıf olur. Onun için büyük diplomatları da çıkmaz. Türklerin diplomatı çıkar her zaman.

    “TÜRKİYE CUMHURİYETİ KALİTELİ BİR CUMHURİYETTİR”

    Türkiye Cumhuriyeti kaliteli bir Cumhuriyet olarak çıkmıştır. Yoksa cumhuriyet olmakla adam olunmuyor. Onu size söyleyeyim dünya Cumhuriyet dolu, bir sürü muz cumhuriyeti var. Yani cumhuriyet sınıfında bir üst sınıfa giren insanlar var, toplumlar var. Altına düşenler var. Bu çok önemli bir şeydir. Bu milletler de düşer medeniyetleri olmasına rağmen. Mesela harptan evvel bir devletti, bir kalitesi vardır. Cumhuriyet olduktan sonra; nüfus artışıydı, şuydu buydu, savaş durumuydu düştü aşağıya, çünkü kaldıramıyor. Arjantin zenginleşen bir devletti bugün hiç de öyle değil, üçüncü dünya özellikleri gösteriyor. Türkiye bunların içinde üstte kalanlardan, bu çok önemli. Böyle devletler var. Mesela ikinci cihan harbinden sonra fakir olduğu halde üstte kalmayı bilen var, Kore Cumhuriyeti gibi. Üstte kalmayı bilen hükümetler var Hindistan gibi mesela. Bunların yapıları değişik çünkü. Bu çok fevkalade önemli bir unsur.”