Blog

  • İZMİT BELEDİYESİ, ‘KADIN OLMANIN GÜNAHI’ BELGESELİYLE KADINLARIN MÜCADELESİNE DİKKAT ÇEKTİ

    İZMİT BELEDİYESİ, ‘KADIN OLMANIN GÜNAHI’ BELGESELİYLE KADINLARIN MÜCADELESİNE DİKKAT ÇEKTİ

    İzmit Belediyesi, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde kadın hakları savunucusu olarak hafızalarda yer edinen Nezihe Muhiddin’in hayatının anlatıldığı ‘Kadın Olmanın Günahı’ belgelini İzmitlilerle buluşturdu.

    İzmit Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü sebebiyle kadınların mücadelesine dikkat çekti. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Aralık 1934’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermesi ile birlikte her yıl Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanan 5 Aralık tarihi Türk Kadını için önem arz ediyor. Bu kapsamda Nezihe Muhiddin’in hayatını ve kadın mücadelesindeki rolünü anlatan ‘Kadın Olmanın Günahı’ belgeseli Arasta Park AVM sinema salonunda 2 ayrı seans şeklinde İzmitlilerle buluştur.

    HÜRRİYET: “MÜCADELE GÜNÜMÜZDE DE SÜRÜYOR”

    Başkan Hürriyet programda yaptığı konuşmada, “Bu anlamlı günde Dünya Kadın Hakları Gününü kutlarken, yüreğimizi büyük bir hüzünle ve aynı zamanda kararlılıkla dolduran bir gerçeği de unutmamak zorundayız. Tarih boyunca kadınlar eşitlik ve adalet için mücadele ettiler. Bu uğurda sayısız engel ve zorlukla karşı karşıya kaldılar. Ne yazık ki mücadele günümüzde de sürmekte. Kadınlar hala şiddet, ayrımcılık, eşitsizliklerle mücadele etmek zorundalar.

    “ATATÜRK’ÜN VİZYONU”

    Bundan 89 yıl önce 5 Aralık 1934 Türk Kadınlarının tarihte bir dönüm noktasına ulaştığı günün adıdır. Bu tarih ülkemizde kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuştuğu ve böylece demokrasimizin tam anlamıyla temsil edilmesinin yolunun açıldığı gündür. Bu tarihi adım Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonunun ve kadın – erkek eşitliği ilkesine olan sarsılmaz inancının bir göstergesi.

    “ÖNCÜ BİR ROL ÜSTLENDİ”

    Atatürk kadınların toplumda eşit haklara sahip olmalarının bir ülkenin ilerlemesi ve modernleşmesi için hayati önem taşıdığını çok iyi bilen dahi bir liderdi. Öngörüsü yüksek, vizyonu geniş bir liderdi. Onun liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti dünya sahnesinde kadın hakları konusunda öncü bir rol üstlendi.

    “FEMİNİST HAREKETİN ÖNCÜLÜLERİNDEN”

    Burada gösterilecek olan ‘Kadın Olmanın Günahı’ belgeseli feminist hareketin öncülerinden Nezihe Muhiddin’in hayatını ve mücadelesini anlatıyor. O kadın haklarının savunucusu olarak önemli bir figürdü ve onun hikayesi gelecek nesiller için ilham kaynağı olmaya devam etmelidir. Nezihe Muhiddin’in ve tüm kadın hakları savunucularının mirasını yaşatmak, geleceğe taşımak bizim sorumluluğumuzda.

    “KADIN DAYANIŞMASI YAŞATIR”

    Her birimizin, annelerin, kız kardeşlerin, arkadaşların hikâyeleri de Nezihe Muhiddin’in hikâyesi kadar değerli. Onların sesini duymak yaşadıkları zorlukları anlamak bizim için sadece bir görev değil aynı zamanda bir sorumluluk ve dayanışmanın gereğidir. Bu sorumluluğu bir kez daha hatırlatıyoruz ve kadınların hak ettiği saygı ve eşitliği sağlamak için birlikte çalışmaya devam edeceğimizi taahhüt ediyoruz. Bu değerli belgeselin yönetmeni Ümran Safter’e gönülden teşekkür ediyorum. Hep birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Kadın dayanışması yaşatır, İstanbul Sözleşmesi yaşatır” ifadelerini kullandı. 

    SAFTER, “İZMİT BELEDİYESİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM”

    Nezihe Muhiddin Belgeselinin Yönetmeni Ümran Safter konuşmasında, “Burada çok güzel bir kalabalık ve enerji görüyorum. Nezihe Muhiddin çok kıymetli ve özel bir kadın. Zorlu bir eşitlik mücadelesi verdi. Hepimizin bir nevi hafızası oldu. Geçmişimizi bilirsek geleceğimizi de öyle kurarız. Bu açıdan verdiği mücadeleden dolayı Nezihe Muhiddin’i saygı ve sevgiyle anıyorum. Bu anlamlı günde düzenlediği etkinlikten dolayı İzmit Belediyesine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    ÖZOK: “DAHA ETKİN ROL ALMALARINA OLANAK SAĞLADI”

    Kocaeli Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Hande Özok, “ Ben bugün burada bu konuşmayı yapabiliyorsam, bir kadın olarak fikir ve düşüncelerimi özgür olarak ifade edebiliyorsam bunun sebeplerinden biri 1926 yılında kabul edilen Medeni Kanun ile kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olmasıdır. Kadınlara seçme ve seçilme hakkın tanınması kadınların sadece siyasi arenada yer almasına değil toplumun genel dinamiklerine etki etmelerini sağlamıştır. Kadınların toplumsal ve ekonomik hayata daha etkin rol almalarına olanak tanımıştır.

    “SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRMELİYİZ”

    Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yapmış olduğu devrimlerin sonucunda kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanmasında dünyanın öncü devletlerinden biri olsak da genel ve yerel yönetimlerde kadınların temsili oldukça sınırlı düzeyde kalmıştır. Bu yetersiz temsilin sebebi de toplumun her kesiminde var olan cinsiyet eşitsizliğidir. Kadınların liderlik rollerinde daha fazla yer almaları için mücadeleye devam etmeli ve onlarım haklarına saygı göstermeliyiz. Toplumumuzun daha adil, eşit ve sürdürülebilir olması için her birimiz üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz.

    “İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YENİDEN HAYATA GEÇİRİLMELİ”

    Kadına şiddetin, tacizin, çocuk yaşta evliliklerin, kadınların kayıt dışı çalışmasının da aralarında olduğu pek çok sorun ancak kadınların ülke yönetiminde aktif şekilde yer almasıyla çözümlenebilir. Türkiye’nin taraf olduğu kadınlara karşı ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesi yani CEDAW sözleşmesi etkili olarak uygulanmalı ve İstanbul Sözleşmesi yeniden hayata geçirilmelidir” dedi.

  • TEPEBAŞI’NDA HAMAK YOGASI İÇİN KAYITLAR BAŞLADI

    TEPEBAŞI’NDA HAMAK YOGASI İÇİN KAYITLAR BAŞLADI

    Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenecek hamak yogası için kayıtlar başladı.

    Tepebaşı Belediyesi, her yaştan kent sakini için fayda sağlayacak fiziksel etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.

    Bu kapsamda gerçekleştirilecek hamak yogası programı için kayıtlar başladı.  Kayıtların 11 Aralık Pazartesi günü sona ereceği hamak yogası eğitimleri Behiç Erkin Halı Sahası Çok Amaçlı Salon’da düzenlenecek. Vücut esnekliğini ve dengesini artırmasının yanı sıra sindirim ve lenfatik sistemler ile kan dolaşımının gelişmesine katkıları ile de bilinen hamak yogası eğitimleri, uzman eğitmenler gözetiminde gerçekleştirilecek.

    Hamak yogasına kayıtlar, duyuru görselindeki QR kod üzerinden veya https://tesis.tepebasi.bel.tr/ linkine tıklayarak ulaşılan formun doldurulması ile yapılıyor. Kontenjanların sınırlı olduğu ve 20-45 yaş arası vatandaşların faydalanabileceği hamak yogası ücreti ve kayıt hakkında bilgi almak isteyen vatandaşlar, 0 (222) 324 25 22 numaralı telefondan yetkililere ulaşabiliyor.

     

  • FETHİYE BELEDİYESİ, ÇAMAŞIR YIKAMA MERKEZİ AÇTI

    FETHİYE BELEDİYESİ, ÇAMAŞIR YIKAMA MERKEZİ AÇTI

    Fethiye’de eğitim hayatını sürdüren ve ikamet ettiği yerde çamaşır yıkama hizmetinden faydalanamayan öğrenciler için gerçekleştirilen çamaşır yıkama merkezi hizmete başladı.

    Fethiye Belediyesi Başkan Yardımcısı Sabri Oğuz Bolelli, meclis üyeleri ve Sosyal Yardım İşler Müdürü Ali Kıroğlu ile birlikte yapımı tamamlanan tesisi yerinde inceledi. Bolelli, “İlçemizde bulunan üniversiteli öğrencilerimize eğitim hedeflerinde ulaşmak ve gelecek adımlarını attıkları bu süreçte destek olmak adına açılan çamaşır yıkama merkezimiz hizmete girdi. Biz de öğrencilik döneminde böyle sorunlar ile karşılaştık. Bulunduğumuz yerde çamaşır yıkama hizmeti yoktu. Aynı sorunları yaşayan birisi olarak öğrencilerimizin yanında olan çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ayrıca sosyal yardım ve destek anlamında her kesimi ilgilendiren çalışmalar yapıyor, her yurttaşımıza ulaşmaya çalışıyoruz” dedi.

    Çamaşırhane, Fethiye Belediyesi Karaçulha Hizmet binasında yanında kapalı pazar yerinde hizmet veriyor.

     

  • SEDA KAYA ÖSEN: “ÜLKEMİZDE KADIN HAKLARININ TANINMASI, DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI DÜŞÜNCESİNİN GELİŞİMİNİ HIZLANDIRDI”

    SEDA KAYA ÖSEN: “ÜLKEMİZDE KADIN HAKLARININ TANINMASI, DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI DÜŞÜNCESİNİN GELİŞİMİNİ HIZLANDIRDI”

    DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme seçilme hakkının tanınmasının 89. yıl dönümü dolayısıyla “Ülkemizde kadın haklarının tanınmasının, demokrasi ve insan hakları düşüncesinin gelişimini hızlandırdığı muhakkaktır” açıklamasını yaptı.

    DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, 5 AralıkDünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 89’uncu yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Ösen, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

    “Ülkemizde kadın haklarının tanınmasının, demokrasi ve insan hakları düşüncesinin gelişimini hızlandırdığı muhakkaktır. Kendisine biçilen eş ve anne rollerinin dışında iş hayatına katılma, eğitimde fırsat eşitliğinden faydalanma, karar alma mekanizmalarında söz sahibi olma gibi süreçlere dahil olarak evin sınırlarından çıkıp kamusal alanda önemli rol ve görevler üstlenen kadınlar, toplumsal ve politik hayatın önemli unsurlarından olagelmişlerdir”

     

  • EFELER BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROSU, SARDES’TE MİNİK TİYATRO SEVERLERLE BULUŞTU

    EFELER BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROSU, SARDES’TE MİNİK TİYATRO SEVERLERLE BULUŞTU

    Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’ın, Efeler’i kültür ve sanatla anılan marka kent yapma yolunda hayata geçirdiği Efeler Belediyesi Şehir Tiyatrosu (EBŞT), 7. Dionysos Çocuk Tiyatrosu Şenlikleri’ne katıldı.

    Başkan Atay’ın hayata geçirilmesinde öncülük ettiği EBŞT, kurulduğu günden bu yana gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk çalışmaları ve sanat etkinlikleri ile kentin sanat hayatına renk katmaya devam ediyor. Tiyatro buluşmalarında Efeler’i ulusal ve uluslararası alanda temsil eden EBŞT, katıldığı 7. Dionysos Çocuk Tiyatrosu Şenlikleri’nde sergilediği gösterilerle minik izleyicilere keyifli anlar yaşattı. 

    EBŞT oyuncuları, 1 Aralık Cuma günü saat 14.00 ve 16.00’da Manisa Salihli’de “İnteraktif Oyun Zamanı” adlı programla çocuklarla buluştu. EBŞT oyuncularının yer aldığı; dans, drama, müzik, yarışma gibi etkinliklerin yer aldığı performanslarda çocuklar doyasıya eğlendi. 

    Antik Sardes Kenti’nde 27 Kasım-02 Aralık 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilen 7. Dionysos Çocuk Tiyatrosu Şenlikleri unutulmaz anılarla son buldu. Etkinliklerin finali; Hakikat Meddahı Ümit Görgülü Efe Hikayesi ve Gösterisi ile EBŞT oyuncularının yer aldığı doğaçlama tiyatro oyunu ve danslı müzikli gösterilerle yapıldı. Şenlik Koordinatörü Dr. Rasim Aşın Dionysos Çocuk Tiyato Şenlikleri’nin sıfır bütçeyle yapıldığını belirterek, şenliklere katılan tüm oyunculara ve tiyatro severlere teşekkür etti.

  • İMAMOĞLU, KENTTE GÖREV YAPAN BAŞKONSOLOSLARLA BULUŞTU: “İSTANBUL’UN GELECEĞİNİN PLANLANMASI KONUSUNDA GÜÇLÜ ADIMLAR ATIYORUZ”

    İMAMOĞLU, KENTTE GÖREV YAPAN BAŞKONSOLOSLARLA BULUŞTU: “İSTANBUL’UN GELECEĞİNİN PLANLANMASI KONUSUNDA GÜÇLÜ ADIMLAR ATIYORUZ”

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da görev yapan başkonsolosları, Noel ve yeni yıl tatili öncesinde Haliç Kongre Merkezi’nde ağırladı. Uluslararası gündemden Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine, depremden İBB’nin İstanbul’daki yeni dönem hizmetlerine kadar farklı konulara değinen İmamoğlu, “Biz, seçim kazanmak için değil, vatandaşlarımızın gönlünü ve şehrin geleceğini kazanmak için iş üreten bir ekibiz. Yöneticiler, yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla, şehrin geleceğini çok derinden etkilerler. O nedenle bu sorumluluğun idraki içinde davranmak zorundadırlar. Biz, bu anlayışla, İstanbul’un geleceğinin planlanması konusunda güçlü adımlar atıyoruz” dedi.

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’da görev yapan toplam 54 başkonsolos ve vekiliyle Beyoğlu’ndaki Haliç Kongre Merkezi’nde bir araya geldi. Geleneksel olarak düzenlenen “Başkonsoloslar Çalışma Toplantısı”nda konuşan İmamoğlu, dünyanın “çoklu krizler” dönemi yaşadığını ifade etti. Bu anlamda uluslararası dayanışmanın hiç olmadığı kadar önemli olduğunu dile getiren İmamoğlu, şunları söyledi:

    “BARIŞIN BÖLGEMİZDE TESİS EDİLMESİ İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ: Daha pandeminin etkilerini atlatamamışken, önce Ukrayna’da sonra Gazze’de patlak veren savaşlar hem binlerce insanın hayatına mal oluyor hem de dünyamızı eşi görülmemiş risk ve istikrarsızlıklara maruz bırakıyor. Ukrayna, Gazze ve İsrail’de sivil insanların hayatlarını kaybediyor olmaları bizi derinden üzüyor. İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü orantısız şiddetten en çok kadın ve çocuklar zarar görüyor. Bu durum kabul edilemez. Ukrayna ve Filistin’e insani yardım ulaştırmak konusunda elimizden gelen gayreti göstermeye devam ediyoruz. Barışın bölgemizde tesis edilmesi için sesimizi yükseltmeyi sürdüreceğiz. Bunun için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazırız.

    TÜRKİYE’NİN ÜYELİK SÜRECİNİN YOK SAYILMASINI ÜZÜLEREK TAKİP ETMEKTEYİZ: Tüm bunlara ilaveten iklim krizinin etkilerini de artık günlük hayatımızda seller, kuraklıklar, orman yangınları ve biyoçeşitliliğin yok olmasıyla doğrudan hissediyoruz. İstanbul’un iklim krizinin etkileriyle nasıl mücadele ettiğini anlatmak üzere, yarın Dubai’de devam eden COP28 buluşmasına katılacağız. Uluslararası ilişkilerdeki bizim için endişe kaynağı olan bir diğer gelişmeyi de sizlerle paylaşmak isterim. Avrupa Birliği’nin genişleme politikaları tartışılırken, Türkiye’nin adının geçmemesini, 60 yıldır süregelen diyaloğa ve 20 yılı aşkındır devam eden üyelik sürecinin yok sayılmasını üzülerek takip etmekteyiz. Türkiye’nin demokratik potansiyeli, İstanbul’un yönetim anlayışında yaşatılıyor. Demokrasiye inanan milyonlarca genç insan ve her türlü zorluğa rağmen ayakta kalan sivil toplumu ile Türkiye’de demokrasi aktif olarak pratik edilmektedir.

    2023, BİZİM İÇİN DERSLERLE DOLU BİR YIL OLDU: Türkiye’nin 2023 yılına deprem felaketi ile başladığını hatırlatmak isterim. 2023 senesi, bizim için hüzünlü ve bir o kadar da derslerle dolu bir yıl oldu. Genel seçimlerdeki yenilgimiz, üyesi olduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde değişim yolculuğunu başlatmıştır. Özetle; Cumhuriyet’in 100’üncü senesini kutladığımız 2023, bizim için zorluklarından öğrenip, kendimizi sorguladığımız ve yeniden tanımladığımız öğretici bir yıl oldu. 2024’ün ilk günlerinden itibaren, Mart ayındaki yerel seçimlere giderek daha fazla odaklanacağız. Bu vesileyle, iki senesi pandemi ile geçen 5 yıllık görev süremiz içerisinde, değişim İstanbul’dan nasıl başladı, size kısaca bundan bahsetmek isterim. 

    İBB TARİHİNDE İLK DEFA 29 ALANDA PROJE GELİŞTİRDİK: 16 milyon İstanbulluya, yaklaşık 90 bin kişilik kadromuz ile gece-gündüz hizmet veriyoruz. 2019 Haziran ayından bu yana enflasyonun yarattığı fiyat artışından kaynaklanan ilave maliyetler var. Girdi maliyetlerimizde, işçilik maliyetlerimizde, yapım maliyetlerimizde nereden baksanız 4-5 kat artış oldu. Ancak bu anormal seviyedeki kur ve fiyat artışlarına rağmen, akılcı finansal yönetim sergileyerek, İstanbul’un her yerinde ciddi ve büyük yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. İBB tarihinde ilk defa 29 alanda proje geliştirdik. Bunlardan biri çiftçiler için geliştirdiğimiz destek projeleri oldu. Bu verdiğimiz destekler sayesinde, 4 yıl içinde İstanbul ve çevresindeki çiftçi sayımızı 10 kat arttırdık. İstanbul’a kazandırdıklarımızın en başında, ‘Yeşil İstanbul’ iddiamız ile başlattığımız sayısız proje var. İstanbul’u devir aldığımızda, şehrin yeşil alanları ve ormanları imara açılmıştı. 2000-2018 yılları arasında orman alanları yüzde 10’a yakın azalmıştı. Aynı zamanda bu dönemde, İstanbul’da inşaat sahaları yaklaşık 7 katına çıkmıştı. Biz, bu 5 yılda tek bir parseli dahi imar artışı için Meclis gündemine taşımayan, taşındığında da ona dava açan bir yönetim olduk.

    2019’DEN BERİ, 10 MİLYON METREKARE KENT ORMANI VE ŞEHİR PARKLARI AÇTIK: 2019’den beri, 10 milyon metrekareyi aşan yeni kent ormanı ve şehir parkları açtık. Bunlar arasında 15 Yaşam Vadisi de bulunuyor. Ayrıca, 4 milyon metrekarenin üzerinde yeşil alan oluşturduk. Bizim için en anlamlı projelerden birisi, geçtiğimiz ay, Sarıyer’de Büyükdere’de 27 senedir terk edilmiş bir alanı, 250 bin metre büyüklüğündeki Atatürk Fidanlığı’nı İstanbullulara geri kazandırmak oldu. Bunlara ilaveten, son dönemde, iki çok önemli sürdürülebilir eylem planına imza attık. Bunlardan birisi EBRD’nin (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) ‘Yeşil Şehirler Eylem Planı.’ EBRD’nin çalıştığı 47 şehrinden biri ve ölçek olarak en büyük şehir olduk. Diğeri ise, kendi bünyemizde geliştirdiğimiz ‘İstanbul Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı.’ Kısacası biz halkımıza İstanbul’un muhafızlığını yapmaya söz verdik.

    HIZRAY BEYLİKDÜZÜ’NDEN SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI’NA 55 DAKİKADA GİDECEK: İstanbul’un metro projelerine ağırlık vermemizin en büyük nedenlerden biri de çevrenin korunması üzerindeki olumlu etkileri. İstanbul’un kamusal otobüs işletmesi İETT, günde 4 milyon otobüs ve metrobüs yolculuğunu yönetiyor. Aynı zamanda toplu taşıma kullanıcılarının yüzde 77’si İETT’nin hizmetlerini kullanıyor. 2050’ye kadar İstanbul’u karbon nötr ve iklim değişikliğine dayanıklı bir şehir haline getirmek için, sürdürülebilir şehir içi hareketliliği sağlamamız şart. Bu nedenle, odak noktamız İstanbul’u ray temelli bir şehir altyapısına kavuşturmak. Son beş yılda raylı ağ sistemimizde 65 kilometreden fazla artışla yıllık ortalama 13 kilometrelik bir büyüme kaydettik. Bu tamamen belediyemizin finanse ettiği bir büyümedir. En iddialı projelerimizden biri ise, yeni nesil, ekspres metro olarak tasarladığımız HIZRAY. Tam 74,5 kilometre uzunluğunda olacak ve tümü yeraltı olmak üzere, 13 istasyondan oluşacak. Yüksek hıza sahip olan HIZRAY, Beylikdüzü’nden Sabiha Gökçen Havalimanı’na 55 dakika gibi bir sürede ulaşım sağlayarak, günde ortalama 1,5 milyon, yılda yaklaşık 550 milyon yolcu taşıyacak. HIZRAY, Avrupa ve Anadolu yakasındaki mevcut ve yapımı devam eden metro hatlarını doğu-batı ekseninde birbirine bağlayarak, mevcut metro hatları arası yolcu transferini en kısa ve kolay şekilde sağlayacak.

    PEKİ BU PROJELERİ NASIL FİNANSE EDİYORUZ: Peki bu projeleri nasıl finanse ediyoruz? Bu konuda önemli kazanımlar elde ettik ve etmeye devam ediyoruz. Son olarak, çevreye duyarlı projelerimizi gerçekleştirmek için, geçen hafta 5 yıl vadeli toplam 715 milyon ABD Doları tutarındaki Türkiye’nin ilk yerel yönetim yeşil tahvilini Londra Borsası’nda ihraç ettik. Gün sonuna kadar İBB’nin tahviline 2,6 milyar dolar talep geldi. Londra piyasalarında 2023 yılının talep rekorunu kırdık. İstanbul’un uluslararası bir marka olduğunu şehir diplomasisi platformlarında da deneyimliyoruz. Kurucusu ve daimi sekreteri olduğumuz ‘B40 Balkan Şehirleri Ağı’, ilk başladığından bu yana bünyesine 55 Balkan şehrini katmayı başarmıştır. İstanbul’dan sonra Dönem Başkanlığı’nı yürüten Atina, Ocak ayında görevini Tiran’a devredecek. 2023 Ekim ayında ise dünyada ilk kez gerçekleştirilen Megaşehirler Zirvesi’ne İstanbul ev sahipliği yapmıştır. 9 megaşehrin katıldığı bu ilk toplantıda şehir hizmetlerinin finansmanı konusunda iyi uygulamalarımızı paylaştık. Bir sonraki toplantının Sao Paolo’da gerçekleşmesi öngörülüyor. Her iki şehir diplomasi platformunun liderliğini yapmak, uluslararası dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu tekrar hatırlatmıştır.

    SİZLERİ BU ŞEHRİN AYRILMAZ BİR PARÇASI OLARAK GÖRÜYORUM: 3 kadim imparatorluğa başkentlik yapmış, farklı medeniyetleri ve kültürleri bünyesinde mozaik haline getirebilmiş eşsiz bir şehirde, birlikte yaşıyoruz. Aslında bu tarihi mirasın önemli bir sonucu olarak şehrimiz, uluslararası etkileşimlerin tam da merkezinde yer alıyor. İstanbul’un bu uluslararası yönünün öne çıkarılması gerektiğine inanan bir Belediye Başkanı olarak ben, açıkçası sizleri bu şehrin ayrılmaz bir parçası olarak görüyorum. Bu nedenle sizlerin ve temsil ettiğiniz ülkelerin İstanbul’da yaşam alanı bulmasını ve İstanbulluların hayatlarına dokunmalarını oldukça önemsiyorum. Biz bu kapsamda, milli günlerinizde ve diplomatik faaliyetlerinizde kullanmak üzere bünyemizde bulunan Yerebatan Sarnıcı, Artİstanbul Feshane, Metrohan ve Pembe Köşk gibi tüm tarihi mekanlarımızı, köşklerimizi sizlerle paylaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz.

    İSTANBUL’UN GELECEĞİNİN PLANLANMASI KONUSUNDA GÜÇLÜ ADIMLAR ATIYORUZ: Biz, seçim kazanmak için değil, vatandaşlarımızın gönlünü ve şehrin geleceğini kazanmak için iş üreten bir ekibiz. Yöneticiler, yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla, şehrin geleceğini çok derinden etkilerler. O nedenle bu sorumluluğun idraki içinde davranmak zorundadırlar. Biz, bu anlayışla, İstanbul’un geleceğinin planlanması konusunda güçlü adımlar atıyoruz. Anlayışımızın temelinde demokrasi ve katılımcılığın olduğunun da altını çiziyorum. Bunu da 5 yıl içerisinde yaptığımız projeler ile kanıtladık. İnsanı odağına alan, 20 milyona yakın insanın eşit hizmet aldığı bir megakentte, onların ve çocuklarının gelecekteki yaşamlarını da garanti altına alabilecek bir yönetim anlayışına sahibiz. Ve bunun için çalışmaya devam edeceğiz. 2024 yılının tüm dünyaya ve sizlere huzur ve refah getirmesi dileğiyle, katılımınız için içten teşekkürlerimi sunuyorum”

    Buluşma, aile fotoğrafı çekimiyle son buldu. 

  • NUMAN KURTULMUŞ: “KADIN HAKLARIYLA, AİLENİN GELİŞMESİNİ BİRBİRİNİN RAKİBİ OLAN İKİ ALAN OLARAK GÖRMEK FEVKALEDE YANLIŞTIR”

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 89. yıl dönümü nedeniyle düzenlenen programda; “Kadın haklarıyla, ailenin gelişmesini de birbirinin rakibi olan iki alan olarak görmek fevkalade yanlıştır. Kadınlarımız güçlü olacak, ailemiz de güçlü olacak. Kadının güçlü olması ailenin zayıflaması anlamına gelmediği gibi ailenin güçlendirilmesinden bahsetmekte kadını zayıflatmak anlamına hiç gelmez. Hakim olan modern öğretinin aksine kadın haklarından bahsetmek aileyi zayıflatmaz, aile değerlerinden bahsetmekte kadını zayıflatmaz, geriletmez” dedi.

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, bugün TBMM’de düzenlenen “Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkının 89. Yıl Dönümü Programı”nda konuştu. Kurtulmuş, şunları söyledi:

    “ÇOK İLERİ ZANNETTİĞİMİZ ÜLKELERİYLE KIYASLADIĞIMIZ DA TÜRK KADININ SEÇME VE SEÇİLME HAKKI DAHA ÖNCE YER ALMIŞTIR”

    “1934 5 Aralık günü o zamanki Meclis’te milletvekillerinin tamamının oylarıyla kabul edilen Türk kadının seçme ve seçilmesiyle ilgili anayasa değişikliği Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 10. ve 11. maddelerinin değiştirilmesiyle ilgili teklif aslında Türk siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasını da ortaya çıkarmıştı. Hem seçme yaşının 22 yaşına indirilmesi, seçilme yaşının da 30 yaşına indirilmesi o günün Türkiyesi için önemli bir yenilik, önemli bir gelişmeydi. Şimdi bir adım daha ileri gittik seçme ve seçilme yaşını 18 yaşına indirerek Türk kadının önünü açtığımız gibi Türk gençlerinin de önünü açmış olduk.

    Bugünün çok ileride zannettiğimiz ülkeleriyle kıyasladığımız da Türk kadının seçme ve seçilme hakkı daha önce yer almıştır. Batıda bu konuyla ilgili 60-70 yıl verilen mücadeleler var. Bu büyük mücadelelerden sonra ancak kadınların seçme ve seçilme hakkı gerçekleşmiştir. Ama görece olarak Türkiye’nin çok daha kısa bir süre içinde seçme ve seçilme hakkını kadınlara vermiş olması, kadının seçme ve seçilme hakkını kendisinin almış olması bizim için tarihi bakımdan fevkalade önemli bir dönüm noktasıdır. Bu kadar erken bir seçme seçilme yaşına sahip olunabilmesinin birinci nedeni; hiç şüphesiz milletimizin zihin kodlarından kaynaklanmaktadır. Türk toplumunun en başından itibaren Türk kadını her zaman yönetimin içinde olmuş, ülkenin yönetimiyle ilgili meselelerle de söz sahibi olmuş, toplumsal hayatın içinde olmuştur.

    “ŞU ANDAKİ TBMM’DE KADIN MİLLETVEKİLİ ARKADAŞLARIMIZIN ORANI YÜZDE 20,1”

    1934’e gelene kadar Türk kadınının ve Türkiye’nin içinden geçmiş olduğu cemiyet hayatının büyük tecrübeler, büyük mücadeleler, büyük birikimleri içerisinde kadın hakları ve kadının varlığı konusunda fevkalade ciddi bir siyasi müktesebat elde ettiği gerçeğidir. Tanzimattan itibaren başlayan süreç içerisinde ve ardından yenileşme hareketleriyle birlikte her alanda kadının önünün açıldığını daha doğrusu kadının kendi önünü kendinin açtığı yakın tarihimize ait bir birikime sahibiz. 1934’e gelmeden önce belediye meclislerinde seçilmek, önce muhtar olarak seçilmek, orada elde edilen tecrübeyle birlikte de 1934’teki anayasa değişikliğinin ardından 1935’te 17 kişi, 1 yıl sonra yapılan ara seçimde bir kişinin gelmesiyle birlikte 18 kişiyle Meclis’te temsil edilen bir kadın siyasetçi profiline sahip olduğumuzu biliyoruz.

    Şu andaki TBMM’de kadın milletvekili arkadaşlarımızın oranı yüzde 20,1. Yetmez. Önümüzdeki dönemlerde Türk kadınlarının çok daha fazla güçlü bir temsille TBMM’de yer almasını arzu ediyoruz, bunun için de hep beraber çalışıp gayret göstereceğiz. Kadının sadece siyasette var olması değil, hayatın her alanında var olması esastır. Bunun içinde Türk kadının önündeki bütün ayrımcılıkların kaldırılması siyasetin başından beri bir numaralı ödevi olmuştur ve bundan sonra da öyle olmak zorundadır. Eğitim alanında, istihdam alanında özellikle kamu görevi alanında ve özellikle milletvekili seçilerek TBMM’de temsil edilmek noktasında maalesef zaman zaman fevkalade yanlış kesintilerin muhatabı olduğunu Türk kadınlarının biliyoruz.

    “KADIN HAKLARIYLA, AİLENİN GELİŞMESİNİ DE BİRBİRİNİN RAKİBİ OLAN İKİ ALAN OLARAK GÖRMEK FEVKALADE YANLIŞTIR”

    Bazen hakim öğreti çerçevesinde ister istemez bazı yanlışlıklara da şahit oluyoruz. Bunlardan bir tanesi kadın ve erkek rol çatışması üzerine oturan bir aile anlayışının bizim toplumsal yapımıza, kültürel kodlarımıza bir şekilde uygun olmadığını ifade etmek isterim. Kadın ve erkek hayatında yarış içerisinde, rekabet içerisinde hatta düşmanlık ilişki içerisinde olan iki tane unsur değildir. Tam tersine toplumu bütünleştiren, aile yapısını oluşturan; bunun dışında da toplumun ana direğini oluşturan, birbirlerinin rollerini tamamlayan, aynı toplumsal şemsiye altında bulunan bir bütünün parçalarıdır. Bir başka temel yanılgı ise kadın haklarından bahsetmekle, aile değerlerinden bahsetmenin sanki birbirleriyle çelişen iki farklı siyasal alanmış gibi ele alınmasıdır. Kadın hakları her bakımdan yaradılışta erkekle eş hakka sahip olan kadının eksiltilmiş olan haklarının yerli yerine oturtulması, hakkının teslim edilmesi için verilen büyük bir mücadelenin ortak adıdır. Kadın ve erkeği toplumun farklı kesimlerinden birbirinden ayırt etmek bir cahiliye adetidir.

    Kadın haklarıyla, ailenin gelişmesini de birbirinin rakibi olan iki alan olarak görmek fevkalade yanlıştır. Kadınlarımız güçlü olacak, ailemiz de güçlü olacak. Kadının güçlü olması ailenin zayıflaması anlamına gelmediği gibi ailenin güçlendirilmesinden bahsetmekte kadını zayıflatmak anlamına hiç gelmez. Hakim olan modern öğretinin aksine kadın haklarından bahsetmek aileyi zayıflatmaz aile değerlerinden bahsetmekte kadını zayıflatmaz, geriletmez.”

     

     

  • KUMLUCA’DA ENGELLER SEVGİYLE AŞILDI

    KUMLUCA’DA ENGELLER SEVGİYLE AŞILDI

    Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu eşi Nurgül Köleoğlu’yla birlikte Engelliler Günü etkinlikleri kapsamında özel eğitim öğretmenlerinin, engelli bireylerin ve ailelerinin katılım sağladığı özel bir yemek programı düzenledi.

    Günay Sahil Tesisleri Günay Kafede gerçekleşen yemek programına katılan Özel eğitim öğretmenleri, engelli bireyler ve aileleri Grup Bergüzar’ın seslendirdiği şarkılar eşliğinde keyifli vakit geçirdi. Engelli çocuklar şarkılar eşliğinde doyasıya eğlendiler. Aileler ve öğretmenler, Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu’na duyarlı davranışından ve çok güzel bir yemek programı gerçekleştirdiğinden dolayı teşekkür ettiler.

    BAŞKAN KÖLEOĞLU: ’DÜNYA ENGELLİLER FARKINDALIK GÜNÜNDE, ENGELLERİ SEVGİYLE AŞALIM’

    Başkan Köleoğlu yemek programında yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

    “Kıymetli Büyük Ailem, 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü etkinliğimize hepiniz hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Bugün hep beraber engellerin olmadığı, engelsiz bir hayatın yaşanan bir halde olabilmesi için bunun örneklerini yaşamak için bugün bu Farkındalık Günü Yemek Programımızda toplandık. Bizlerin en büyük görevi, bütün yapmış olduğumuz projelerimizi, sizleri hiçbir zaman eksik bırakmadan, sizlerin bütün ihtiyaçlarınızı kolay bir şekilde karşılayacağınızı düşünerek planlamaktır. Yerel bir yönetici olarak en büyük görevimiz, bütün engelleri kaldırmaktır. Engelsiz bir yaşamı, hep birlikte geçirmektir. İşte bu vesileyle bugün Dünya Engelliler Günü’nde bir farkındalık yaratmak için bütün engellerimizin kaldırıldığı bir ortamda, bir aile ortamındayız. Birbirimizle sohbet ediyoruz, sizlerin huzurunda bugün burada Kumluca’mızın gururu Grup Bergüzar konser verecek. Birlikte eğleneceğiz. Biz Kumluca’mızda her zaman sizlerin yanındayız. ‘Sevgi varsa engelleri kaldırırız’ Dünya Engelliler Farkındalık Gününde hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.”

     

     

     

  • MURATPAŞA’DA WEB YAZILIM EĞİTİMLERİNE BAŞVURULAR BAŞLADI

    MURATPAŞA’DA WEB YAZILIM EĞİTİMLERİNE BAŞVURULAR BAŞLADI

    Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nin Abdullah Sevimçok Sivil Toplum ve İnovasyon Merkezi’nde (ASSİM), 18 yaş ve üzeri için web yazılım eğitimleri başvuruları başladı.

    Teknoloji alanında iş fikirlerinin ve yeni girişimlerin gelişerek ekonomik faydaya dönüşmesi süreçlerinde fiziksel ortam, makine ve ekipman desteği sağlayan ASSİM Teknoloji Merkezi yeni açılan eğitim alanlarıyla teknoloji meraklılarını ağırlamaya devam ediyor. Web tasarımı, oyun yazılımı, üç boyutlu modelleme alanlarında eğitim veren merkez son olarak robotik kodlama eğitimlerini başlattı. Uzman eğitmenler eşliğinde öğrenciler yazılımlar, kodlar, devreler, sensörler ve 3 boyutlu yazıcılarla robotik kodlama derslerinde hayallerini tasarıma dönüştürmeyi başardı. Dersler haftanın 3 günü 50 öğrenci kapasitesiyle yürütülmeye devam ediyor.

    Sağladığı yeni alanlarla kendini geliştirmeye devam eden ASSİM, bununla birlikte web yazılım dersleri de verecek. Modern web uygulamalarını ileri düzey teknik ve deneyimli eğitmen kadrosuyla öğrencilerle buluşturacak merkezde, web yazılım dersleri için başvurular 15 Aralık’a kadar devam edecek.

  • ENGELLİ BİREYLER TEPEBAŞI’NDA BULUŞTU

    ENGELLİ BİREYLER TEPEBAŞI’NDA BULUŞTU

    Tepebaşı Belediyesi tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, engelli bireyler ve aileleri yoğun katılım gösterdi.

    Tepebaşı Belediyesi’nin 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlediği programa, engelli bireyler ve aileleri yoğun katılım gösterdi. Tepebaşı Davet Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Fikriye Güven Zaptiye, Büyükşehir Belediyesi Özel Gereksinimliler Şube Müdürü Selim Öztop, Türkiye Sakatlar Derneği Eskişehir Şube Başkanı Cafer Eşen, Eskişehir Görmeyenleri ve Göz Sağlığını Koruma Derneği (ESGÖRDER) Başkanı Mutlu Yıldız, Engelliler Spor Kulübü Başkan Yardımcısı Çiğdem Çalışır, Bedensel Engelliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nihal Önce, Umudun Çocukları Engelliler Dayanışma Yardımlaşma ve Bilinçlendirme Dernek Başkanı Gülcan Soylu, Damla Özgereksinimliler Kültür-Sanat ve Eğitim Derneği Başkanı Emel Kapanoğlu, Görsem Görme Engelliler Derneği Başkan Yardımcısı Erdal Kutluay, meclis üyeleri, engelli derneklerinin temsilcileri, belediye bünyesindeki özel bireyler ve aileleri katıldı.

    Etkinlikte konuşan Tepebaşı Belediyesi Başkan Yardımcısı Fikriye Güven Zaptiye, “Biz Tepebaşı Belediyesi ailesi olarak sizler bizim için çok kıymetlisiniz. Birlikte Türkiye’de ilkler olan projelere birlikte imza attık. Sosyal Yaşam Merkezimiz, Gökkuşağı Kafelerimiz, montaj atölyelerimiz bunlar Türkiye’de eşi benzeri olmayan, Türkiye’de konuşulan projelerimiz. Montaj atölyelerimizde bugüne kadar yaklaşık 17 milyon 500 bin demonte parçanın montajını yaparak üretime katkıda bulundular. Bu bana göre rekor bir rakam. Aynı zamanda bugüne kadar 148 öğrencimizi de istihdama dahil ettik. Hem sosyalleştiler hem de aile bütçelerine katkıda bulundular. Ben böyle bir akşamı da sizlerle paylaştığım için çok muyluyum” dedi.

    Etkinliğe katılan engelli dernekleri temsilcileri de engellilere verilen hizmetlerden, desteklerden ve düzenlenen etkinlikten dolayı Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a ve ekibine teşekkür etti. Etkinlik sonunda ise özel bireyler ve aileleri sanatçılar Yağmur Argın ve Ceren Büyükdoğan’ın seslendirdiği parçalara eşlik ederek gönüllerince eğlendi.