Blog

  • KUŞAKLARI BİR ARAYA GETİREN ÇALIŞMA: “7’DEN 70’E GAZİEMİR”

    KUŞAKLARI BİR ARAYA GETİREN ÇALIŞMA: “7’DEN 70’E GAZİEMİR”

    Gaziemir Belediyesi’nin düzenlediği ‘7’den 70’e Gaziemir’ projesiyle belediyenin en küçük kursiyerleri ile en büyük kursiyerleri, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın da katıldığı ev ziyaretlerinde bir araya getirilerek kuşaklararası köprü kuruluyor.

    Cumhuriyet Semtevleri’nde ve Merkez Çocuk Atölyesi’nde düzenlediği kurslarla kadınların ve çocukların kişisel gelişimlerine katkı sağlayan Gaziemir Belediyesi, özel bir çalışmayı hayata geçirdi. Belediyenin kurslarına katılan çocuklar ile yetişkinler, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nün düzenlediği “7’den 70’e Gaziemir” projesi kapsamında bir araya geliyor. Kuşaklar arasında köprü kurmayı amaçlayan proje kapsamında, Belediye Başkanı Halil Arda ile kurslara katılan en küçük kursiyerler, yaşları en büyük kursiyerleri evlerinde ziyaret ediyor.

    Çocuklarla yaş almış bireyleri bir araya getirdikleri “7’den 70’e Gaziemir” projesiyle toplumsal iletişimi güçlendirmeyi hedeflediklerini ifade eden Başkan Halil Arda, “Belediyemizin açtığı kurslara katılan en yaşlı üye ile en genç üyemizi bir araya getirdiğimiz 7’den 70’e projemiz ile nesiller arası bağ kuruyoruz. Küçüklerimiz büyüklerine saygıyı ve sevgiyi öğreniyor, Gaziemir’in çınarları da çocukların enerji dolu sohbetleriyle moral buluyor. Hep söylediğim gibi Gaziemir, çok büyük bir aile… Biz de bu büyük ailenin her yaştan bireyi için çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

    SEMTLERİNDE KADINLARA ÖZEL KURSLAR 

    Cumhuriyet Semtevleri’nde kadınlar için kırkyama, ahşap boyama, ahşap yakma, mum ve sabun yapımı, su kabağı işlemeciliği, takı tasarım, örgü, kaat’ı, eva çiçek yapımı, tel kırma, resim, minyatür, amigurumi, sepet örücülüğü, afrikan sepet, keçeden peri bebek yapımı, geri dönüşüm, kırkyama, pilates, okuma-yazma, makrome, taş boyama, hasta ve yaşlı bakımı, nakış, yüz yogası, dantel branşlarında eğitimler veriliyor. Kurslara katılan kadınlar, hem sosyalleşiyor hem de kurslarda ürettiği ürünleri satarak aile ekonomilerine katkı koymanın mutluluğunu yaşıyor.

    ÇOCUKLAR BİLİMLE, SANATLA GELİŞİYOR

    Semtevlerinde çocuklar için İngilizce, satranç, akıl ve zekâ oyunları, resim, eğlenceli matematik, neşeli haritalar, bilim atölyesi, yaratıcı yazarlık, hızlı okuma, 1. Sınıflar için okuma yazma öğretimi, çocuklar için felsefe, halk oyunları, modern dans kursları düzenleniyor. Kurslara katılan çocuklar, bilimle ve sanatla kendilerini geliştirmenin mutluluğunu yaşıyor.

  • NARLIDERE’DE KAÇAK YAPILARLA MÜCADELE SÜRÜYOR

    NARLIDERE’DE KAÇAK YAPILARLA MÜCADELE SÜRÜYOR

    Narlıdere’de imara aykırı yapılarla mücadele devam ediyor. Narlıdere Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri son olarak Sahilevleri Mahallesi’nde yer alan bir kaçak yapının yıkımını gerçekleştirdi.

    Narlıdere Belediyesi’nin imara aykırı yapılarla mücadelesi sürüyor. Belediye ekipleri tarafından tespit edilen kaçak, plansız ve imara aykırı yapılar, yasal işlemlerin tamamlanmasının ardından birer birer yıkılıyor. Narlıdere Belediyesi ekipleri son olarak Sahilevleri Mahallesi’nde yer alan bir ruhsatsız yapının yıkımını gerçekleştirdi. Narlıdere Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün koordinasyonunda, kanun ve yönetmeliklere uygun olarak gerçekleştirilen yıkımın ardından bölgedeki molozlar da kaldırılmaya başlandı. Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, kararlılıkla kaçak yapılarla mücadele etmeye devam edeceklerini ifade etti.

    “HERKES DUYARLI OLMALI”

    Başkan Engin, kaçak ve imara aykırı yapıların engellemesi noktasında tüm kurumların birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade ederek, “Kentlerimiz, kaçak yapılar nedeniyle büyük risk altında kalıyor. Altyapısı olmayan, çevre ve insan sağlığını tehdit eden ve hangi malzemeden yapıldığı belli olmayan bu yapılar, çeşitli sorunları ve birçok açmazı da beraberinde getiriyor. Kaçak yapılaşma ile mücadelede herkesi daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu sorunu ancak bütüncül bir yaklaşımla, birlikte hareket ederek çözebiliriz” diye konuştu. 

  • KONAK BELEDİYESİ’NİN AFET PLANI TAMAM, AFET MERKEZİ GÖREVE HAZIR

    KONAK BELEDİYESİ’NİN AFET PLANI TAMAM, AFET MERKEZİ GÖREVE HAZIR

    Konak Belediyesi’nin doğal afetlerde hızla bölgeye ulaşarak can kurtarmak ve yardım çalışmalarını başlatmak için kurduğu Konak Afet Merkezi (KAM), göreve hazır. Merkeze giderek, arama kurtarma eğitimlerini tamamlayan KAM timi ile ekipmanları denetleyen Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak Afet Planı’nın da hazır olduğunu açıkladı. Doğal afetlerde zamanında yapılan, doğru müdahalenin can kurtardığına dikkat çeken Batur, “Konak’ta afet sonrası yapılacak tüm çalışmaları a’dan z’ye plandık” diye konuştu.

    Konak Belediyesi’nin, 6 Şubat depremlerinin ardından Başkan Abdül Batur’un öncülüğünde, Sivil Savunma Uzmanlığı Birimi bünyesinde kurduğu Konak Afet Merkezi (KAM), doğal afetlerde hızla bölgeye ulaşıp can kurtarmak ve yardım çalışmalarını en etkin şekilde başlatmak için gerekli tüm hazırlıklarını tamamladı. Yapılan çalışmalarla Konak’ın afet planı hazırlanırken, belediyenin gönüllü 38 personelinden kurulan KAM timini ulusal arama kurtarma ekiplerinden biri haline getirecek eğitim süreci tamamlanarak, merkezin ihtiyacı olan tüm ekipmanlar da temin edildi.  Olası bir afette enkazdan çıkarılan yaralı evcil hayvanlar ile depremden etkilenen sokak hayvanlarının tedavi ve bakımını üstlenecek olan Veterinerlik işleri Müdürlüğü personelinin de görev alacağı merkeze giderek incelemelerde bulunan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, doğal afetlerde zamanında yapılan, doğru müdahalenin can kurtardığına dikkat çekerek, “Konak’ta olası bir afet durumunda nasıl hızla nasıl organize olarak, arama kurtarma çalışmalarında canlarımızı kurtaracağımızı, yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımıza nasıl destek olacağımızı, yani afet sonrası yapılacak tüm çalışmaları a’dan z’ye planladık. Konak için çok önemli bir çalışmayı daha tamamladığımıza inanıyoruz” dedi. Kadıköy ve Çankaya belediyeleriyle ‘afet kardeşi’ olduklarını anımsatan Batur, olası afet durumunda belediyeler arasında kurulacak dayanışma ağına büyük önem verdiklerini belirterek, Konak’ın afet planıyla, özel eğitimli timiyle ve tüm ekipmanlarıyla işbirliğine hazır olduğunu vurguladı.

    GÜNEŞ ENERJİLİ MOBİL MUTFAK

    Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak’ı olası doğal afetlere hazır hale getirerek, can kaybını önlemek için 6 Şubat depremlerinin ardından kurmaya karar verdikleri Konak Afet Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Batur’un göreve hazır olduğunu vurguladığı Konak Afet Merkezi için çalışmalar, gönüllü 150 belediye çalışanı arasından seçilen 38 personelin oluşturduğu KAM timinin kurulmasıyla başladı. KAM timi öncelikli olarak ekibi ulusal arama kurtarma birliklerinden biri haline getirecek eğitim sürecini tamamladı. Afetin olduğu koordinatlara nasıl ulaşacağını, telsizle haberleşmeyi, afet alanında nasıl davranılacağını, nasıl kurtarma ve ilk yardım yapılacağını, personel araç ve alan güvenliğinin nasıl sağlanacağını öğrenen ekip, enkaza girme ve enkaz kaldırma eğitimleri de aldı. Timin kullanacağı tüm ekipmanlar satın alınırken, Konak Afet Merkezinin ihtiyacı olan araçlar da belirlenerek, hazır hale getirildi. TIR dorsesi satın alınarak mobil mutfağa dönüştürüldü. Araç içine personel için duş, tuvalet ve konaklama odası konuldu. Güneş enerjisi hücreleriyle jel akülerini doldurabilen araçta 800 litre mazot, 2 bin 500 litre su deposu, jeneratör, termosifon, hidrofor, hazır paket pis su pompa istasyonu, LED tavan aydınlatmaları bulunuyor. Araç, enerji tüketimini Güneş enerjisi, şehir şebekesi ve jeneratör sırasıyla, akıllı olarak gerçekleştirecek şekilde dizayn edildi. Mobil mutfak, sabah servisinde 1200 kişilik çorba, öğlen ve akşam yemeklerinde yine 1200 kişilik sıcak yemek dağıtma kapasitesine sahip.

    52 ARAÇ FİLODA 

    Çalışmalar kapsamında sosyal yardım işleri, temizlik işleri, fen işleri, park ve bahçeler, veterinerlik ile sağlık işleri müdürlüğünden toplam 52 araç da KAM araç filosuna dahil edildi. Araçların arasında yemek tırı, yemek tırı destek aracı, yemek pişirme ve dağıtım aracı, yemek, çorba ve ikram dağıtım aracı, çöp kamyonları, su tankerleri, vidanjör, ekskavatör, forklift ve yakıt tankeri de bulunuyor.

    ÜÇ AYRI ÇADIR KENT KURULACAK  

    KAM çalışmaları kapsamında, olası bir afette hemen harekete geçilmesini sağlayarak yardım, arama ve kurtarma çalışmalarının hızla ve düzen içinde yapılmasını, can kaybı ile uğranan zararın en düşük seviyede tutulmasını sağlayacak Konak Afet Planı’nı da tamamlayarak Başkan Abdül Batur’a sunuldu. Batur’dan onay alan plana göre olası bir doğal afette Konak’ta üç ayrı koordinasyon merkezi oluşturulurken, üç ayrı bölgede de çadır kentler kurulacak. İlçedeki Gültepe Spor Kompleksi, Toros Pazaryeri ve Çınarlı Rekreasyon Alanı çadır kent alanları olacak.

    2 BİN KİŞİLİK BARINMA İMKANI 

    Gültepe Spor Kompleksi’nde yaklaşık 500 kişinin barınabileceği 57 çadır; Toros Pazaryeri’ne yine 500 kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye sahip 70 çadır yerleştirilecek. Her iki alanda da tuvalet, duş, giyinme odaları, yemekhane alanları ve psiko-destek birimleri bulunacak. Toros çadır kentinde bir de mutfak yer alacak. Konak’ın üçüncü çadır kenti Çınarlı ReKreasyon Alanı’nda kurulacak. Alanda 600 kişilik 100 çadırın yanı sıra tuvalet, mutfak, yemekhane alanları, psiko-destek birimleri ile çocuk oyun parkları ve kapalı çocuk sinema alanı bulunacak. Çınarlı çadır kentinde çadır kapasitesi 200 çadıra kadar artırılabilecek. Konak Belediyesinin çadır kentleri yaklaşık 2 bin kişiye barınma imkânı sağlayacak.

    ÜÇ BÖLGEYE KOORDİNASYON MERKEZİ  

    Konak Afet Planı’nda Toros, Beştepeler ve Çınarlı bölgeleri de koordinasyon merkezi kurulacak alanlar olarak belirlendi. Toros Sosyal Tesislerinde kurulacak yardım toplama ve koordinasyon merkezinin 950 metrekare depo stok alanı, 250 metrekare konferans ve toplantı salonu bulunacak. Merkezde tuvalet, soğuk dolaplar ve mutfak yer alacak. Beştepeler Yardım Toplama ve Koordinasyon Merkezinin 860 metrekare depo, 179 metrekare konferans ve 117 metrekare toplantı, sinema, tiyatro salonu olacak. Merkezde tuvalet, psiko-destek odaları, yemek alanları bulunacak. Çınarlı Koordinasyon Merkezi ise yeraltında 500 metrekarelik depo alanına sahip olacak. Merkezde açık hava depo çadırları kurma alanları bulunacak.

    BELEDİYELERLE YARDIM HATTI 

    Ülke genelinde yaşanabilecek afet durumlarında AFAD’la koordineli olarak arama kurtarma çalışmalarına katılacak KAM, Konak Belediyesinin “Afet Kardeşliği” protokolü imzaladığı Kadıköy ve Çankaya belediyeleriyle de öncelikli olarak yardım ve koordinasyon hattı oluşturacak.

    BAŞKAN BATUR: ÇOK ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA 

    KAM’a giderek merkezi, timi ve tüm ekipmanları denetleyen Başkan Batur, 6 Şubat depremlerinde yerle bir olan bölgeleri ziyaret ettiğini anımsatarak, doğal afetlerde zamanında yapılan, doğru müdahalenin can kurtardığına dikkat çekti. Batur, “Orada, ne yazık ki canımız yanarak bir kez daha gördük ki hızla, zamanında ve doğru yapılan arama kurtarma çalışmalarıyla nice can kurtulabilirdi. Biz doğal afetin yanı sıra birçok canımızı da bu büyük eksiklik yüzünden kaybettik. Türkiye’nin, İzmir’in ve tabii ki ilçemiz Konak’ın deprem öncesinde alması gerekli önlemler olduğu gibi, bu afetlerin sonrasına dair olarak da kendini hazırlaması lazım. Biz kentsel dönüşüm çalışmalarıyla Konak’ta daha güvenli, daha yaşanabilir alanlar yaratmak için canla başla zaten çalışıyoruz. Olası bir afette neler yapacağımıza dair planımızı da hazırladık. Bu planla Konak’ta olası bir afet durumunda nasıl hızla organize olarak, arama kurtarma çalışmalarında canlarımızı kurtaracağımızı, yardıma ihtiyacı olan vatandaşlarımıza nasıl destek olacağımızı, yani afet sonrası yapılacak tüm çalışmaları a’dan z’ye planladık” diye konuştu. Konak için çok önemli olduğuna inandıkları bir çalışmayı tamamladıklarını vurgulayan Başkan Batur, “Tam profesyonel bir ekip yetiştirdik. KAM timimiz ve merkezimiz tüm ekipmanlarıyla hazır. Yaşanacak bir afette lojistiği sağlayacak depomuz mevcut. Çadır kentleri, koordinasyon merkezi kuracağımız alanları planımızla belirledik. İzmir’in deprem bölgesi olduğunu unutmadan olası bir afet durumu için yol haritamız çizdik” dedi.

    AFET KARDEŞLERİNİ YALNIZ BIRAKMAYACAK

    Konak Belediyesinin “Afet Kardeşliği” protokolü imzaladığı Kadıköy ve Çankaya belediyeleriyle öncelikli olarak yardım ve koordinasyon hattı oluşturacağını belirten Batur, sözlerini şöyle noktaladı:

    “Yerel yönetimler deprem bölgelerinde yaptıkları çalışmalarla dayanışmanın, kardeşliğin ne kadar önemli olduğu göstererek, büyük yaralar sardı. Olası afet durumunda belediyeler arasında kurulacak dayanışma ağına büyük önem veriyoruz. Konak da bu işbirliğine afet planıyla, özel eğitimli timiyle ve tüm ekipmanlarıyla tam olarak hazır. Afet kardeşlerimizi yalnız bırakmayacak, tüm gücümüzle yanlarında olacağız. Onların da tüm imkânlarıyla bizi destekleyeceklerinden eminiz.”

  • ESKİ İBB GENEL SEKRETER YARDIMCISI BUĞRA GÖKCE, İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN ADAYLIK BAŞVURUSU YAPTI: “BEN SİZE ALNIMIN TERİNİ VAAT EDİYORUM”

    ESKİ İBB GENEL SEKRETER YARDIMCISI BUĞRA GÖKCE, İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN ADAYLIK BAŞVURUSU YAPTI: “BEN SİZE ALNIMIN TERİNİ VAAT EDİYORUM”

    HABER: SULTAN EYLEM KELEŞ – KAMERA: KERİM UĞUR

    Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylık başvurusunda bulundu. İzmirlilere seslenen Gökce, “ Ben size kepçeyle, baretle, montla ter akıtarak kentin hangi sorunu varsa yerinde görmeyi ve kentliyle birlikte o sorunları çözmeyi vaat ediyorum. Ben size çok çalışmayı vaat ediyorum. Ben size emek vaat ediyorum, ter vaat ediyorum. Alnımın terini vaat ediyorum” diye konuştu. Gökce, “Önce 2024, sonra 2028 diyeceğiz ve 2023’te kapatamadığımız hesabı 2028’de çok keskin şekilde kapatacağız” dedi.

    Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu döneminde İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği görevinde bulunan şehir plancısı Dr. Buğra Gökce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden istifa ederek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylık başvurusu yaptı. Gökce, bugün CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na adaylık başvurusunu teslim etti.

    Gökce’nin adaylık açıklaması öncesi, sevenleri ve CHP üyeleri İzmir İl Başkanlığı önünde toplandı. Kurulan kürsüde konuşan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “Demin yukarıda sohbet ederken sürekli partililerimiz sürekli diyor ki; ‘Çok yorulduğunuz, çok yoğun bir dönemden geçiyorsunuz’. Aslında Cumhuriyet Halk Partisi için yerel seçim dönemleri düğün dönemleridir. Tabii ki düğün dönemlerinde görev alan tüm arkadaşlarımız yorulacak. Biz bu yerel seçimi de düğün havasında atlatacağız. Sonunda 30 ilçenin 30’unda ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nin bayrağını bir kez daha dalgalandıracağız. Bunun için çalışmaya söz veriyor musunuz? Sizler, çoğunuz Sayın Buğra Gökce’yi yaptığı hizmetlerden, genel sekreterliğinden hatırlıyorsunuz. İzmir’e emeği geçmiş, uzun yıllar emek vermiş başarılı bir bürokratımız. Şimdi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için yola çıkıyor, yolunuz açık olsun, başarılar diliyorum” dedi.

    “TÜRKİYE’DE İLK DEFA, AKADEMİK KARİYER SAHİBİ BİR ŞEHİR PLANCISI ADAYLIĞINI AÇIKLIYOR”

    Aslanoğlu’nun ardından konuşan Buğra Gökce, şu ifadeleri kullandı:

    “Bugün benim yanımda, İl Başkanlığı’mızda, belki de büyük bir düğün gününde burada olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Kuruluşun ve kurtuluşun kenti İzmir, Cumhuriyet’in de kalbi ve başkenti. Öyle bir yolculuğa çıktık ki, belki de benim açımdan hayatımın en özel ve en mutlu günlerini yaşıyorum ve büyük bir coşkuyla bugün benim yanımda bulunan İzmirlileri gördükçe göğsüm kabarıyor. İzmir özgürlüğün ve hoşgörünün timsali. Belki de özgürlüğün, hoşgörünün başkenti. İzmir bir çift mavi göze aşık, eşsiz bir şehir ve Cumhuriyet’in devrimlerinin laik, demokratik, sosyal, hukuk devletinin, Cumhuriyet’in de simgesi ve güvencesi. Ve biz bu güzel duruşa aşık, Cumhuriyet’e aşık, demokrasiye sevdalı İzmirliler olarak bugün burada belki de bir bayram gününün başlangıcını yapıyoruz. İzmir annemin evi, kalbimin mücevheri. İzmir büyük Atatürk’e kalpten bağlı, büyük Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürüyenlerin yolu. İzmir benim 2008’de ilk defa koruma kurulu üyesi olarak atandığım, 18 ay İstanbul’a gittiğim, ikametgahımı bıraktığım, kalbimi İzmir’de bıraktığım, benim eşsiz hizmet şehrim. Bu güzel şehre 2008’den bu yana çeşitli kademelerde hizmet edebilme onurunu İl Başkanı’nın da söylediği gibi çok farklı vesilelerle yaşadım ve bundan çok büyük bir onur duydum. Şimdi yepyeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Hedefimiz belli: Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in öncülüğünde, partimizin iktidar yüzyılı değişimi çabasına katkı sunmak ve 2028 yolculuğunu yerellerden 2024’te, İzmir’den bayrağını taşıyarak başlatmak, bu güzel şehre birbirinden güzel Cumhuriyet, Atatürk sevdalılarına İzmir’den hizmet etmek. Sadece Türkiye’nin değil; geniş Akdeniz ve Ege kıyılarının da bu havzanın da lider kenti yapmak.

    Bugün burada, Türkiye’de ilk defa akademik kariyer sahibi bir doktoralı şehir plancısı büyükşehir belediye başkanlığına adaylığını açıklıyor. Bunun büyük bir önemi var ama daha önemlisi ben Kınık’ın Soma’ya komşu Atmaseki köyünden Kiraz’ın Nazilli’ye Alaşehir’e Ören İderi köyüne kadar İzmir’in her köyüne adım atmış, her köşesine, her mahallesine hizmet etmek için çaba sarf etmiş bir süreçten geliyorum. Bu; benim bu kente sevdalı olduğumu da, bu kentin güzel insanlarına bağlı olduğumun da, burayı aile gördüğümün de yaklaşık 15 yıllık mazisidir.

    “DÜNYADA ADI YILDIZ GİBİ PARLAYAN BELEDİYECİLİĞİ İZMİR’DEN İNŞA EDECEĞİZ”

    Yüzyılın değişimi ve halkın iktidarına öncülük etmek 2028 yolculuğunda yine İzmir’e yakışacak ve biz bu yolculuğa İzmir’den seslenerek diyoruz ki; ‘Biz işte sizin verdiğiniz bu iktidarı kurmak görevine talibiz, İzmir’de bunun köşe taşlarını döşeyeceğiz’. Biz Genel Başkanımızın dediği gibi yüzyılın değişimi diyoruz, biz halkın iktidarını kurmak, demokrasiyi adaleti bu ülkeye geri getirmek ülkeyi Atatürk’ün tarif ettiği muasır medeniyet seviyesine çıkarmak için söz veriyoruz. İzmir örnek olacak, İzmir’in gücü yüzyılın değişimine güç verecek, katkı sunacak. Benim ihtisas alanım şehircilik, ben deprem, kentsel dönüşüm, ulaşım ve altyapı konularında doktorası olan bir şehir planlamacısıyım. Uzmanlık alanımda en çok nitelikli hizmet bulabildiğim şehir de 8,5 yıl büyükşehir, 3 yıl koruma kurulu olmak üzere İzmir. Buradan ilan ediyorum; hizmette çok büyük bir yarış içerisine gireceğiz. Dünyadaki en iyi şehircilik örnekleriyle, örnek projelerle sadece Türkiye’de değil; dünyada adı yıldız gibi parlayan bir belediyeciliği İzmir’den inşa edeceğiz. Bu şehrin, bu güzel şehrin karşı karşıya olduğu deprem, altyapı, kentsel dönüşüm, ulaşım gibi sorunları 7/24 çözmek için büyük bir emek vereceğiz. Kamusal alanları çoğaltmak, depreme dirençli bir kent için de vazifemiz; katılımcı bir sosyal demokrasiyi var etmek, ülkeye demokrasiyi getirmek için de görevimiz. Biz şeffaf belediyecilik ilkeleriyle yeni bir şehircilik anlayışını kurmak için de öncü olacağız.

    “SİZE SÖZ VERİYORUM; KISA ÇÖP UZUN ÇÖPTEN HAKKINI ALACAK”

    Biliyorsunuz konut ve barınma krizi kentlerimizi kasıp kavuruyor. Evladını yurda gönderip üniversiteyi kazandırıp yurt bulamayandan, kiralık ev bulacak maaşı kazanamayana kadar kentlerimiz ağır ve her geçen gün derinleşen bir barınma kriziyle yüz yüze. Biz bu krizleri çözmek için yaratıcı çözümler üreteceğiz. Ankara’daki beyefendileri de bu çözümleri hayata geçirmeye zorlayan, bu krizleri çözmeye mecbur eden bir güç odağı haline getireceğiz İzmir’i. Dezavantajlı grupların düşük faizli, uzun vadeli kredi ve finansman odaklarına kavuşabilmesi için çözüm modellerini hükümetin de önüne koyacağız, bankacılık, sigortacılık sektörüyle de iş birliği yapacağız. Kamu kurumlarının konut hakkını, barınma hakını koruyarak rantiyeye hizmet eden lüks konutlar değil; halk için arsa üreten, konut üreten, çeşitli tiplerde halk konut, kiralık konut, kiralık sosyal konut üretmesini sağlayan modelleri İzmir’de inşa edeceğiz. Halkı ev sahibi yapan, İzmirlilerin makul fiyatlarda kirada oturması için çalışan, konut üretimi için kredi sağlayacak kurumları çeşitlendiren, olanakları arttıran, yurt içi ve yurt dışı finans olanaklarını İzmir için seferber eden bir belediye olacağız.

    Biz 21. yüzyılın tekniklerinden, imkanlarından yararlanmak zorundayız ve 21. yüzyıla yakışır, 21. yüzyıl çözümlerini sunacağız. İklim kriziyle mücadele İzmir’in öncelikli mücadele alanıdır. Biz İzmir’in ekolojik varlığını korumak, sürdürülebilir kalkınma ile gelecek kuşaklara çok büyük bir miras bırakmak yükümlülüğündeyiz. Biliyoruz ki; Ankara’daki beyefendilerin ise uzun yıllardır böyle bir derdi yok. Biz şehirlerimizin afet direncini arttırmak, iklim krizine hazırlamak için çalışırken, konut krizine çözüm bulmak için uğraşırken Ankara’daki beyefendilerin derdinin rant ve rantiyeye hizmet olduğunu uzun yıllardır bu kent en acı şekilde yaşayarak gördü. Onlar şehirlerimize rant gözüyle, kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm gözüyle bakarken, biz halka hizmet, halkın dönüşümü, halkın barınma sorunu olarak bakacağız. O zihniyetin yarattığı acı manzaranın sonuçlarını da imar aflarıyla, imar barışlarıyla yarattığı acı reçeteyle 6 Şubat’ta çok ağır biçimde, bu ülke yüreği yana yana, kana kana yaşadı. 6 şubat’ta insanlarımızı sadece deprem öldürmedi; imar aflarıyla çürük yapılara ruhsat veren zihniyet de öldürdü. Şehirlerimize deprem direnci kazandırmak, şehirlerimizi dayanıklı hale getirmek zorundayız. Bugün hala bu konuya, ‘Biz deprem konutlarından nasıl para kazanırız?’ diye bakarak inşa etmeye çalışıyor isek bu bakış açısını değiştirmek ve bunları büyütmek, bunları değiştirmek, bizim büyük bir çalışma alanımız olacak.

    Bizim insanları tabutlarında yaşamaktan kurtarma zorunluluğumuz var. Buradan çok açık söylüyorum; kentlerimizin afet direncini yok eden, insanlarımızı bu çağda barınma sorununa mahkum eden, öğrencilerimizi yurtsuzluğa, milletimizi kirasını bile ödemekte zorlandığı tabuttan evlerinde yaşamaya mahkum eden hükümete hayır diyeceğiz. Size söz veriyorum; kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak. Size söz veriyorum; örgütüyle barışık, örgütünü kucaklayan, hiçbir örgüt mensubunu ötekileştirmeyen, halkıyla barışık, bir arada bir belediye olacağız. Size söz veriyorum; Cumhuriyet Halk Partimize, genel başkanımıza, il yönetimimize İzmir’de en yüksek oyu biz getireceğiz, 30 belediyenin 30’unu da alma hedefinde olacağız.

    “İZMİRLİLERİN YÜZÜ GÜLSÜN DİYE 7 GÜN 24 SAAT ÇALIŞACAĞIZ”

    İzmir’in ulaşım, altyapı, deprem güvenliği, konut krizi, sığınmacılarla ilgili problemleri de ciddi bir biçimde gözümüzün önüne alıp masamıza koyacağız. Öneriler geliştireceğiz, projeler üreteceğiz, çalışacağız, çalıştıracağız, yapmayanları zorlayacağız, deşifre edeceğiz, illa ki çözüm bulacağız, illa ki. En önemlisi İzmir’e bir vefa ve hizmet borcumuz, görevimiz var. 30 yıla yaklaşan tecrübemizle deneyimli, başarılı ve çok önemlisi Genel Başkanımız Özgür Özel’in de dediği gibi, liyakatli kadrolarımızla, belediyecilik anlamında yepyeni ve bambaşka bir çıtayı daha yukarı koyacağız, yepyeni bir sayfa açacağız. İzmirlilerin yüzü gülsün diye 7 gün 24 saat çalışacağız. İzmirliler mutlu olsun diye gecemizi gündüzümüze katacağız. Hani filmde diyor ya; ‘Uyursan ölürsün’. Bu çağda durursun da başarısız olursun. Durmayacağız, hep ilerleyeceğiz, çalışacağız.

    “BEN SİZE EMEK VAAT EDİYORUM, ALNIMIN TERİNİ VAAT EDİYORUM”

    Biz İzmirliler gurur duysun diye ileri bakacağız, durmadan çalışacağız, uyumayacağız. İzmir belediyecilik anlamında, tarihe bu dönem bir damga vuracak. Ben size kepçeyle, baretle, montla ter akıtarak kentin hangi sorunu varsa yerinde görmeyi ve kentliyle birlikte o sorunları çözmeyi vaat ediyorum. Ben size çok çalışmayı vaat ediyorum. Ben size emek vaat ediyorum, ter vaat ediyorum. Alnımın terini vaat ediyorum. İzmir’e 7/24 durmayan, dinamik bir belediye, örnek bir belediye, İzmir’in gurur duyacağı, İzmirlinin sahip çıkacağı bir belediye… Biz bunu sizlerle birlikte başaracağız.

    “GENÇLER VE KADINLARA ALTIN BİR SAYFA AÇMAYI VAAT EDİYORUZ”

    Bir başka sözüm daha var; Cumhuriyet Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir ve biz bu kimsesizlere sahip çıkmayı, kimsesizlere kredi vermeyen devleti kredi olanakları yaratırken, evinde gıda paketi alamayan vatandaşın yanına koşarken de yapacağız. En dezavantajlı gruplar kim ise biz onların yanında olacağız. Özellikle gençler ve kadınlar, bu dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendilerinin yanında çok daha güçlü ve kararlı olduğunu görecek. Uygulamalarımız ve projelerimizle gençler ve kadınlar için altın bir sayfa açmayı vaat ediyoruz. İzmir’in bütün güzellikleri ve gücü kentlerimize ve kadınlarımıza açılacak, İzmir’in bütün sokaklarının denize açıldığı gibi. Gençlerimizin ve kadınlarımızın katkısıyla İzmir inanın daha büyüyecek, daha gelişecek.

    “DEĞİŞİMİN RUHUNU YANSITACAK NEFER OLARAK SİZLERİN HİZMETKARI OLACAĞIM”

    Behçet Uz’dan Asfalt Osman’ına, İhsan Alyanak’tan Burhan Özfatura’ya, Yüksek Çakmur’dan Ahmet Piriştina’ya, Aziz Kocaoğlu’ndan Tunç Soyer’e bu kente hizmet eden, taş üstüne taş koyan tüm başkanlarımıza vefa ve teşekkür borcumuz var. Vefat eden tüm başkanlarımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Yaşayan başkanlarımıza sağlık, esenlik ve mutluluk diliyorum. Bugün aramızda olanların bilgisinden sonuna kadar yararlanacağız, faydalanacağız. Onların deneyimleri bize ışık tutacak. Onlara saygımızdan asla ödün vermeyeceğiz ama artık değişimin ruhunu bu kentte var etmemiz gerekiyor. Değişimin ruhu biziz, değişimin ruhu sizsiniz, değişimin ruhu İzmirliler. Değişimin ruhunu Türkiye’ye yansıtacak bir nefer olarak da ben sizlerin hizmetkarı olacağım.

    “2023’TE KAPATAMADIĞIMIZ HESABI 2028’DE ÇOK KESKİN ŞEKİLDE KAPATACAĞIZ”

    Biz bu yolu hep birlikte yürüyeceğiz, birlikte başaracağız. İnanın, yolumuz uzun. Bu yolu da hep birlikte yürüyeceğiz. Kalbi kırık olan hangi arkadaşımız var ise kimin sitemi var ise biz onun yanında olacağız. Kimseyi küstürmeyeceğiz. İl Başkanlığımızın, örgütlerimizin önderliğinde, tüm partimizle barışık, tüm halkımızla kucaklaşan bir belediyecilik anlayışını halkımıza seferber edeceğiz. Hiç kimse dışlanmayacak. Bizim amacımız kalp kırmak değil, kalpler kazanmak, sevgiyi büyütmek, İzmirlileri birleştirmek, el ele, kol kola yürümek. Önce 2024, sonra 2028 diyeceğiz ve 2023’te kapatamadığımız hesabı 2028’de çok keskin şekilde kapatacağız. Biz kazandıkça Türkiye kazanacak, biz kazandıkça haksızlık alacak, hukuk gelecek, hak gelecek, adalet gelecek, değişim gelecek, yenilik gelecek. Gençlerimizin, kadınlarımızın, dezavantajlı tüm grupların yüzü gülecek, huzur gelecek, güven gelecek. Bu büyük yolculuğa destek olan, yanımda olan, burada olamadığı halde bizimle beraber olan tüm yol arkadaşlarıma, katkı sunan tüm parti örgütlerimize, il başkanımızın ve parti örgütlerimizin tümünün şahsında teşekkür ediyorum. Güneş ufuktan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar!”

     

    GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

    1.VİDEO

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYI BUĞRA GÖKÇE’NİN KONUŞMASI 

    2.VİDEO 

    CHP İZMİR İL BAŞKANI ŞENOL ASLANOĞLU’NUN KONUŞMASI 

    BUĞRA GÖKÇE’NİN DOSYA TESLİMİNDEN GÖRÜNTÜ

    DETAY GÖRÜNTÜLER

  • 5 ARALIK DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ DOLAYISIYLA FETHİYE BEŞKAZA MEYDANI’NDA TÖREN YAPILDI

    5 ARALIK DÜNYA KADIN HAKLARI GÜNÜ DOLAYISIYLA FETHİYE BEŞKAZA MEYDANI’NDA TÖREN YAPILDI

    5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 89. yıl dönümü dolayısıyla Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Beşkaza Meydanı’nda tören düzenlendi. Fethiye Belediyesi Başkan Vekili Melek Gözde Gürsoy, “Kadınların siyasette temsili konusunda elbette sosyolojik, ekonomik, yapısal ve kültürel engeller dün olduğu gibi bugün de var. Dün verdiğimiz mücadeleyi bugün de vermek zorundayız. Yarının Türkiye’si ‘kadınsız’ masalarda kurulamaz” dedi.

    5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 89. yıl dönümü dolayısıyla Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Beşkaza Meydanı’nda tören yapıldı. Törene katılan Fethiye Belediyesi Başkan Vekili Melek Gözde Gürsoy şöyle konuştu:

    “Bugün 5 Aralık, Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınların siyasi haklarına kavuştuğu, seçme ve seçilme hakkını kazandığı gün. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilmesi, Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Atatürk’ün ufku kadar, Osmanlı Döneminden başlayan kadın harekelerinin genç cumhuriyetin modern ve eğitimli kadınlarına uzanması ve bu konudaki mücadeleleri etkili olmuştur.

    İşgal edilmiş topraklarda kurtuluş mücadelesi veren kadınlar en az erkekler kadar kuruluş mücadelesinin de parçası olmak istiyorlardı. Buradan Nezihe Muhiddin’i anmadan geçemeyeceğim. Tüm hayatını kadınları erkeklere eşit bir statüye taşımaya adamış Nezihe Muhittin, bunun sosyal ve ekonomik yaşamda olduğu kadar, siyasi alanda da gerçekleşmesini istiyordu. Bu nedenle 1923 yılında Kadınlar Halk Fırkası adıyla siyasi bir parti kurma girişiminde bulundu. Bu girişim Cumhuriyet Halk Fırkası’ından bile önce bir ilktir. Fırka tüzüğünün gönderilmesinden 8 ay sonra valilik tarafından kadınların henüz siyasi haklarına sahip olmadıkları gerekçesi ile parti kuramayacakları cevabını alan Nezihe Muhiddin ve arkadaşları siyasi partilerini Türk Kadınlar Birliği’ne dönüştürmek zorunda kalmışlardır.

    Oy hakkı üzerine yoğun tartışmalar devam ederken yıllar boyunca toplumsal alanda kadın varlığının görünümünü değiştirecek önemli adımlar da atılmıştı. 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Eğitimde Birlik Yasası) ile kız çocukları da eşit eğitim imkânına kavuşur; kız çocuklarının okutulması Anayasal zorunluluk haline getirilir. 1926’da Medeni Kanun’un kabulüyle çok eşlilik yerine tek eşlilik düzeni getirilir; evlenme, boşanma, miras gibi alanlardaki kadın hakları yasal güvence altına alınır, kadınlara istediği işte çalışma hakkı tanınır.

    Ancak bu yeterli değildi. Nihayet, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesini içeren yasa değişikliği teklifi meclis gündemine 5 Aralık 1934’te geldi. Malatya mebusu İsmet İnönü tarafından verilen teklifin altında 258 milletvekilinin imzası vardı. İnönü konuşmasında bu hakkın” bir lütuf olarak algılanmaması uyarısında bulunmayı da ihmal etmemişti. Zira bir bir lütuf değil haktır.

    Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk kadınsız inkılabın mümkün olmayacağını bilerek yaktığı meşaleyi biz kadınlar her alanda verdiğimiz mücadele ile canlı tutmalıyız.

    5 Aralık 1934 Anayasa değişikliği ile aldığımız bir kazanım bugün geldiğimiz noktada ise hukuksuz olarak çekildiğimiz İstanbul Sözleşmesi bir yana medeni yasanın değiştirilmesi gündemde. Eşitliği sağlayan yasaları her fırsatta aşındırılmasının önüne geçilmesi, kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesi yine kadının varlığı ile mümkün. Sosyal alanda olduğu kadar siyasal alanda bu varlık sebepleri den en önemlisi.

    Kadınların siyasetteki temsiline baktığımızda parlak olmayan bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Türkiye’de nüfusun yüzde 49,9’unu oluşturan kadınların TBMM’de temsil düzeyi sadece yüzde 20 seviyesinde. Üstelik bu oran Cumhuriyet tarihinin en yüksek oranı. Yerel yönetimlerde temsil daha da düşük düzeyde seyrediyor. 2019 yerel seçimlerinde kadın belediye başkanı yüzde 3, belediye meclis üyeliğinde ise yüzde 11,01’ iz. Kadınların siyasette temsili konusunda elbette sosyolojik, ekonomik, yapısal ve kültürel engeller dün olduğu gibi bugün de var. Dün verdiğimiz mücadeleyi bugün de vermek zorundayız. Yarının Türkiye’si ‘kadınsız’ masalarda kurulamaz. Asıl değişim kadınların siyasete katılımı ile gelecek inancımla hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.”

  • TEZCAN KARAKUŞ CANDAN, ÇANKAYA ADAYLIĞI İÇİN BAŞVURDU: “HERKESTEN SEFERBERLİK SÖZÜ İSTİYORUM. EN YÜKSEK OY, KATILIM, TEMSİLİYET… ÇÜNKÜ ÇANKAYA, TÜRKİYE’NİN GÖZBEBEĞİ”

    Çankaya Belediye Başkan adaylığı için CHP’ye başvuran eski Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Çankaya sokaklarının hepsi bizim seçim büromuz. Metrekare metrekare avucumuzun içi gibi biliyoruz burayı. Büyükşehir’de belediye meclis çoğunluğunu sağlamak için Çankaya’ya ve sınırlarına çok büyük görev düşüyor. Benim adaylığımı mutlulukla karşılayan herkesten bir söz istiyorum. Seferberlik sözü. En yüksek oy, en yüksek katılım, en yüksek temsiliyet. Çünkü Çankaya, Türkiye’nin gözbebeği. Burada ne olursa, Türkiye’de o olur” dedi.

    Tezcan Karakuş Candan, Çankaya Belediye Başkan adaylığı için 1 Aralık’ta CHP Çankaya İlçe Başkanlığı’na başvurdu. Candan bugün de İlçe Başkanlığı önünde aday adaylığı açıklamasını yaptı. Satı Kadın’ın, Mustafa Kemal Atatürk’ün 5 Aralık’ta kadına seçme ve seçilme hakkını vermesinden sonraki ilk seçimlerde Türkiye’nin ilk kadın milletvekillerinden olduğunu anımsatan Candan, ŞÖYLE KONUŞTU:

    “ÖRSELENMİŞ BAŞKENT’İN TERK EDİLMİŞ ÇANKAYA KÖŞKÜ’NÜN, YOK EDİLMEK İSTENEN BİR HİKÂYENİN BAŞLADIĞI YERDEYİZ”

    “Satı Kadın’ın hikâyesi hepimizin tutunduğu uğruna her şeyi göze aldığımız, bize emanet edilen bedel ödemekten korkmadığımız bir Cumhuriyet hikâyesi. O hikâye Başkentte, Çankaya’da yazıldı. Bugün, köylü bir kadını milletvekili yapan Mustafa Kemal Atatürk’ün ilan ettiği Cumhuriyet’in iradesi ile karşınızdayım. Cumhuriyet’in kalesi Çankaya Belediye Başkanlığı’na, hepimizin yaşamaktan mutlu olacağı bir Çankaya’yı birlikte yaratmaya, birlikte yönetmeye adayım. Cumhuriyet’in değerlerini mekânlarını, Atatürk Orman Çiftliği’ni savunurken zorlu yollardan geçtik.  Açlıkla sınandık, işsizlikle sınandık, cezalarla sınandık, yaşamlarımızla sınandık. Ödediğimiz her bedel Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının bize bir vatan emanet etmek için yaptıklarının yanında bir su damlasıydı. Yılmadık. Örselenmiş Başkent’in terk edilmiş Çankaya Köşkü’nün, yok edilmek istenen bir hikâyenin başladığı yerdeyiz.

    “KAMUSAL ALANLAR, YAYALAŞTIRILMIŞ SOKAKLAR, PARKLAR, UCUZ KİRALIK KONUTLAR, ÖĞRENCİ YURTLARI, GÜNDÜZ BAKIM EVLERİ, ÇALIŞANLARA LOJMAN, FABRİKALARLA ÜRETECEĞİZ, ÇOĞALACAĞIZ”

    Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında yeni bir kentsel hikâyenin kodlarını Cumhuriyet’in ana kaynağından çekip çıkartacağız. Kamusal alanlar, yayalaştırılmış sokaklar, parklar, ucuz kiralık konutlar, öğrenci yurtları, gündüz bakım evleri, çalışanlara lojman, fabrikalarla üreteceğiz, çoğalacağız. Tarımsal politikalarla doyacağız. Eşit kadın istihdamı, eşit temsiliyet, insana saygı, doğaya saygı, toprağa saygı, canlıya saygı, bilime saygı, hukuka saygı, farklılıklara saygı ile ortak yaşamın mekânlarını birlikte yaratacağız. Spor okulları, sanat okulları, bilim okulları ile gençliğimiz ve geleceğimizi her sokakta her binada örgütleyeceğiz. Çankaya’da en iyisi için herkesle hep birlikte yerinde müzakere edeceğiz.

    “CUMHURİYET’İN TAPUSUNU, EVİMİZİN TAPUSUNU GASP ETMEK İSTEYENLERE KARŞI, KENTİN HAKKI CUMHURİYET ÇANKAYA’SINI BİRLİKTE YARATMAYA YEMİN ETTİM”

    Cumhuriyetin kurumu, savunucusu Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Toplumcu Belediyeciliğin yaratıcılarından olan Vedat Dalokay’dan sonra ikinci başkanını, kent için yetiştirdiği Cumhuriyet kadrosunu, kamuoyunun isteğiyle, ‘İkinci Yüzyılın Belediyeciliği için’ Atatürk’ün Partisi’ne Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Çankayalılara emanet ediyor. Bugün 5 Aralık, güne Anıtkabir’de başladım. Kadın devrimi Cumhuriyete ve kurucusuna selam durdum. Cumhuriyet’in tapusunu, evimizin tapusunu gasp etmek isteyenlere karşı, kentin hakkı Cumhuriyet Çankaya’sını birlikte yaratmaya yemin ettim.  Satı Kadın’dan bugüne mücadelesini kararlılığını büyüten kadınlara yol açan görevi ve başarı hikayesi ile aday olma iradesini ve cesaretini Mustafa Kemal Atatürk’ten ve Laik Cumhuriyet’ten aldım. Teşekkürler Atam.”

    ANNESİ DE KONUŞTU

    Tezcan Karakuş Candan’ın annesi Zeynep Karakuş, “Türkiye’nin büyük Çankaya’sı, başkenti Ankara’da aday olduğun için ben çok mutluyum. Ben Atatürkçü bir ailenin çocuğuyum. 4 tane çocuk büyüttüm. Hepsi Atatürkçü. Partiye 20 sene çalıştım. Kadın kollarında 10 sene, ilde 10 sene. Ama ben bu görevi kızıma teslim ediyorum” dedi.

    Anne Zeynep Karakuş, eski CHP Ankara İl Başkanı Şerif Vural’ın ona verdiği “CHP Kadın Kolları” yazılı fuları kızına verdi.

    FAHRİ YILDIRIM: “ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞIMIZIN KARARINI ÖN SEÇİM Mİ ATAMA MI GENEL MERKEZİMİZ İLETECEKTİR”

    CHP Çankaya İlçe Başkanı Fahri Yıldırım da şunları söyledi:

    “Bugün Tezcan kardeşimizin aday adaylığında hep beraberiz. Hayatın değişik zaman dilimlerinde yan yana olduk, beraber olduk. Faşizme karşı, demokrasi ve özgürlükleri beraber savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Zaman ruhuna uygun olarak Mimarlar Odası Başkanlığı’ndan ayrılarak ‘Artık burada yeterince görevimi yaptım. Artık Çankaya’nın başkanı olmak istiyorum’ diye aday adaylığını bize iletti. Kendisine başarılar diliyorum. Çankaya İlçe Örgütü olarak bundan önceki dönemde olduğu gibi, örgüt yönetimi olarak, belediye başkanlığımızın ön seçim kararını belediye meclis üyelerimizin tamamının ön seçimle atanması kararını aldık. Bunu her yerde açıkladık, açıklamaya devam ediyoruz. Takdir edersiniz ki bu karar Genel Başkanımız ve PM üyelerinin kararına bağlı olarak gerçekleşecektir. Tezcan kardeşimin adaylığını kutluyorum. İnşallah önümüzdeki günlerde Çankaya Belediye Başkanlığımızın kararını ön seçim mi atama mı genel merkezimiz iletecektir. Kendisine başarılar diliyorum, yolu açık olsun.”

    CANDAN: “HERKESTEN BİR SÖZ İSTİYORUM. SEFERBERLİK SÖZÜ. EN YÜKSEK OY, EN YÜKSEK KATILIM, EN YÜKSEK TEMSİLİYET”

    Karakuş Candan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Adaylığımızı açıkladık. Bundan sonra Çankaya sokaklarının hepsi bizim seçim büromuz. Köy köy, köylerden mahalleye dönüştü gerçi. Metrekare metrekare, yol yol avucumuzun içi gibi biliyoruz biz burayı. Büyükşehir’de belediye meclis çoğunluğunu sağlamak için Çankaya’ya ve sınırlarına çok büyük görev düşüyor. Benim adaylığımı mutlulukla karşılayan herkesten bir söz istiyorum. Seferberlik sözü. En yüksek oy, en yüksek katılım, en yüksek temsiliyet. Çünkü Çankaya, Türkiye’nin gözbebeği. Burada ne olursa, Türkiye’de o olur.”

     

  • BAYRAKLI’DA ENGELLİLER GÜNÜ KUTLAMASI… BAŞKAN SANDAL: ASLA YALNIZ DEĞİLSİNİZ

    BAYRAKLI’DA ENGELLİLER GÜNÜ KUTLAMASI… BAŞKAN SANDAL: ASLA YALNIZ DEĞİLSİNİZ

     

    Toplumun her kesimine eşit ve adil hizmet anlayışıyla sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini sunan Bayraklı Belediyesi, Dünya Engelliler Günü dolayısıyla etkinlik düzenledi. İlçedeki özel gereksinimli vatandaşlar, ‘Spor Şenliği’nde bir araya geldi. Etkinlik, renkli görüntülere sahne oldu. Başkan Serdar Sandal, “Bayraklı’da 4,5 yılda engelleri kaldırarak kültürden sanata, spordan sağlığa kadar her alanda özel gereksinimli vatandaşlarımızın yanında olduk. Ailemizi asla yalnız bırakmadık, bırakmayacağız” dedi.

    GÜN BOYU EĞLENDİLER

    Bayraklı Belediyesi Mustafa Kemal Atatürk Spor Salonu’nda düzenlenen Dünya Engelliler Günü etkinliğinde ilçede ikamet eden özel gereksinimli vatandaşlar, aileleri ve eğitmenler eşliğinde gün boyu eğlendi. Renkli görüntülere sahne olan spor şenliği kapsamında spor parkurları kurulan salonda Corn Hole, Curling, Basketbol, Hemsball ve Denge oyunlarına katılan vatandaşlar gün boyu eğlenme imkanı buldu. Etkinlik kapsamında katılımcılar, müzikler eşliğinde danslar da ederek aileleriyle birlikte unutulmaz anlar yaşadı. Dezavantajlı yarışmacılara günün anısına kupa ve madalya takdim edildi.

    “BAYRAKLI’DA ENGELLERİ KALDIRDIK”

    Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, “Toplumun her kesimine yönelik adil ve eşit hizmet sunuyoruz. Bayraklı’da 4,5 yılda engelleri kaldırarak kültürden sanata, spordan sağlığa kadar her alanda özel gereksinimli vatandaşlarımızın yanında olduk. El birliği ile önümüze çıkan engelleri birlikte aştık. Çünkü biz büyük bir aileyiz. Her vatandaşımızın sesini duyduğumuzda her an yanlarında olmaya devam edeceğiz. Ailemizi asla yalnız bırakmayacağız” dedi.

     

  • KARŞIYAKALI ÇOCUKLARIN GÜLÜŞLERİ BELEDİYE’YE EMANET

    KARŞIYAKALI ÇOCUKLARIN GÜLÜŞLERİ BELEDİYE’YE EMANET

    Karşıyaka Belediyesi Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde anaokulu öğrencilerinin diş taraması gerçekleştirildi. Fırçalama eğitimi de alan Şebnem Tabak Anaokulu’nun öğrencileri diş sağlığı hakkında bilinçlenirken aileleri de bilgilendirildi. Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Karşıyakalı çocuklarımızın sağlıklı gülüşleri bizlere emanet, merkezimizin kapıları 6-12 yaş aralığındaki tüm Karşıyakalı çocuklarımıza açık” dedi.

    Sağlık alanındaki yatırımlarıyla fark yaratan Karşıyaka Belediyesi, Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay öncülüğünde faaliyete geçirdiği Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi ile hem çocukların hem de ailelerinin hayatına dokunuyor. Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nin zemin katında faaliyet gösteren Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, kurulduğu günden bu yana binlerce çocuğa diş dostu hizmet verdi.

    TEK TEK KONTROLDEN GEÇİRİLDİLER

    Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı Şebnem Tabak Anaokulu’nun 5-6 yaş grubu öğrencileri, öğretmenlerinin eşliğinde merkeze gelerek ağız ve diş sağlığı kontrolünden geçti. Çocukların ağız ve diş sağlığı durumları ailelerine iletilmek üzere tek tek rapor edildi. Ardından, hastalıkların oluşmadan önlenmesi amacıyla çocuklara hijyen eğitimi verildi ve doğru diş fırçalama teknikleri gösterildi. Ziyaret sonunda tüm öğrencilere kendi adlarına imzalanmış “Diş Dostu Belgesi” takdim edildi.

    AİLELER BİLGİLENDİRİLDİ

    Etkinliğin sonraki kısmında öğrenci velileri merkezde konuk edildi. Aileler merkezde görev yapan diş hekimleri tarafından çocukların ağız ve diş sağlığı hakkında bilgilendirilirken kontrol sırasında konulan teşhisler doğrultusunda tedavi için yönlendirildi. Ayrıca ailelere düzenli doktor kontrolünün ve doğru diş fırçalamanın önemi anlatıldı.

    HEM TOPLU HEM BİREYSEL RANDEVU

    Karşıyaka Belediyesi’nin sağlık alanında hayata geçirdiği en önemli projelerden biri olan Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nden, Karşıyaka’da yaşayan 6-12 yaş aralığındaki tüm çocuklar yararlanabiliyor. Diş hekimleri tarafından sağlık taramaları yapılan çocuklar, teşhisleri doğrultusunda tedavi için devlet ya da üniversite hastanelerine yönlendiriliyor. Ayrıca verilen eğitimlerle hem çocuklar hem de aileler, ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendiriliyor. Merkeze hafta içi mesai saatlerinde 0232 361 51 39 numaralı telefondan ulaşılabilirken, okul ve kreş gibi kurumlar merkezden toplu olarak randevu alabiliyor. Ayrıca vatandaşlar, çocukları için bireysel olarak da başvurabiliyor.

    “KAPIMIZ AÇIK”

    Ağız ve diş sağlığının dikkatle üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu vurgulayan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Özellikle gelişim çağındaki çocukların ağız ve diş sağlığının düzenli kontrolü çok önemli. Çocukluk çağında ağız ve diş sağlığı konusundaki bilincin artırılması için çalışmalar yapılmasına ihtiyaç var. Biz Karşıyaka Belediyesi olarak bunu yapmayı amaçladık. Burada taramalar ve kontroller yapılıyor; diş problemi görülen çocuklara önerilerde bulunuluyor, eğitimler veriliyor, tedavi yönlendirmeleri yapılarak takipleri sağlanıyor. İlk daimî dişlerin çıkmaya başladığı 6 yaş çok önemli bir dönem olduğu için Karşıyaka Belediyesi çatısı altında, 6- 12 yaş aralığındaki tüm çocuklarımızın ağız ve diş sağlığı için hizmet sunuyoruz. Doğru ve düzenli fırçalama alışkanlığı kazanmanın önemine dair farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Karşıyakalı çocuklarımızın sağlıklı gülüşleri bizlere emanet, merkezimizin kapıları 6-12 yaş aralığındaki tüm Karşıyakalı çocuklarımıza açık” dedi.

     

  • TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANI ALBAYRAK ENGELLİ VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELDİ

    TEKİRDAĞ BELEDİYE BAŞKANI ALBAYRAK ENGELLİ VATANDAŞLARLA BİR ARAYA GELDİ

    Engelli vatandaşların topluma entegre olabilmeleri ve hiçbir engelle karşılaşmadan günlük hayatlarını sürdürebilmeleri amacıyla engelsiz bir kent oluşturma adına önemli çalışmalara imza atan ve her zaman engelli vatandaşların yanında olan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, engelli vatandaşlara yönelik olarak bir etkinlik düzenledi.

    Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Dünya Engelliler Günü dolayısıyla düzenlenen dayanışma yemeğinde engelli vatandaşlarla bir araya geldi.

    ALBAYRAK: “KENT YAŞAMINDAKİ TÜM ENGELLERİ KALDIRMA İLKESİYLE SOSYAL PROJELERİMİZE DEVAM EDECEĞİZ.”

    Dayanışma yemeğinde bir konuşma yapan Başkan Albayrak, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak engelsiz bir kent oluşturmak için önemli çalışmalara imza attıklarını belirterek, şunları söyledi:

    “Toplumsal duyarlılığımızı güçlendirmek amacıyla etkinlikler düzenlediğimiz 3 Aralık günü, her ne kadar “engelli” sözcüğünü içeriyor olsa da aslında hiçbir bireyimiz engelli değildir. Engellerin kaynağı, özünde engelsiz olan bireylerimizin yaşam koşullarını zorlaştıran dış etkenlerdir. Bu engellerin kaynağı sevgisizlik ve empati yoksunluğudur. Fırsat eşitliği sağlandığında özel gereksinimli bireylerimizin ne denli başarılı oldukları hayatın her alanında görülmektedir. Büyükşehir Belediyesi olarak geride bıraktığımız 9,5 yılı aşkın süre boyunca güzel Tekirdağ’ımızı “engelsiz kent” haline getirme yolunda büyük mesafe kat ettik. Kaldırım düzenlemelerinden engelsiz otobüslere, sosyal destek programlarından engelli istihdamına kadar çok geniş bir yelpazede çalışmalar gerçekleştirdik. Tekirdağ’ımızda ilk ve tek olma özelliğine sahip Kapaklı Engelsiz Yaşam Merkezi’mizi hizmete açmış olmaktan dolayı kıvanç duyuyoruz. Kent yaşamındaki tüm engelleri kaldırma ilkesiyle sosyal projelerimize devam edeceğiz. Yeniden bir araya gelmemize vesile 3 Aralık Engelliler Günü’nün toplumsal duyarlılıklarımızı daha da güçlendirmesi dileğiyle, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”

    Başkan Albayrak konuşmasının ardından masaları tek tek ziyaret ederek yemeğe katılan engelli vatandaşlarla ve onların aileleri ile sohbet etti, istek ve taleplerini dinledi ve görüş alışverişinde bulundu.

     

     

     

     

  • CHP ANKARA İL KADIN KOLLARI BAŞKANI AYFER AYAZ: “ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE, KADIN TEMSİLİNİ EN AZ İKİYE KATLAMAYA KARARLIYIZ”

    CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ayfer Ayaz, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 89. yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamada; “Şu anda partimizin üst yönetimini oluşturan Gölge Kabine’nin yarısı kadın, yarısı erkeklerden oluştu. CHP Kadın Kolları olarak, son 3 yılda partimize yaklaşık 165 bin yeni kadın üye kazandırdık. Yüzde 30’un altında olan kadın üye oranımızı, yüzde 37’ye çıkarmış olduk. Kadınların siyasette daha aktif olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki seçimlerde, kadın temsilini en az ikiye katlamaya kararlıyız. Belediye meclisi üyeliklerinde fermuar sistemi uygulanmasını çok önemsiyoruz. Tüm CHP’li belediyelerde eşitlik birimi kurulmasını ve yerel yönetim kadrolarında yüzde 50 cinsiyet kotası uygulanmasını hedefliyoruz” dedi.

    CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Ayfer Ayaz, 5 Aralık 1934’te Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınmasının 89’uncu yıl dönümü dolayısıyla CHP Ankara İl Başkanlığı’nda, basın toplantısı düzenledi. Ayaz basın toplantısında şunları söyledi:

    “BUGÜN, KURTULUŞ DEVRİMİNİN 89’UNCU YIL DÖNÜMÜ, KUTLU OLSUN”
    “Bugün 5 Aralık. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, 23 Nisan 1920’de TBMM açıldı. O dönemde parlamentoda sadece erkek milletvekilleri vardı. Oysa Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı için verilen mücadelede kadınlar ve erkekler, omuz omuza ve yan yanaydılar. Takvimler 5 Aralık’ı gösterdiğinde biz kadınlar, TBMM’de seçme ve seçilme hakkını kazandık. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü’nün ifadesiyle ‘kadının kurtuluş devrimi’ gerçeklemiş oldu. Bugün, bu kurtuluş devriminin 89’uncu yıl dönümü, kutlu olsun.

    “KADINLAR HÂLÂ SİYASETTE BİRÇOK EŞİTSİZLİKLE KARŞI KARŞIYA KALIYORLAR. OYSA BİR ARAŞTIRMAYA GÖRE, TÜRK TOPLUMU KADININ SİYASETTE DAHA FAZLA TEMSİL EDİLMESİNİ İSTİYOR”

    Birçok gelişmiş ülkeden önce eşit yurttaşlığı elde etmenin haklı gururunu yaşayan kadınlar, 1935’te gerçekleşen seçimlerde aday oldu ve oy kullandı. Akın akın sandıklara koştu. Büyükşehirlerde kadın ve erkeklerin oy kullanma oranı birbirine çok yakındı. 17 kadın milletvekili Meclis’e girmişti. 1 yıl sonra, ara seçimde kadın milletvekili sayısı 18’e çıktı. O dönem, Meclis’teki kadın milletvekili oranımız yüzde 4,6 oldu ve parlamentoda kadın temsilinde, dünyada ikinci sıraya yerleştik. Bu gurur tablosunun üzerinden 89 yıl geçmesine rağmen kadınlar hâlâ siyasette birçok eşitsizlikle karşı karşıya kalıyorlar. Oysa 2022’de yapılan bir araştırmaya göre, Türk toplumu kadının siyasette daha fazla temsil edilmesini istiyor. Verilere göre, kadınların yüzde 71’i; erkeklerin ise yüzde 54’ü kadın siyasetçi sayısı artınca Türkiye’nin daha iyi bir toplum haline geleceğini düşünüyor.

    “ÜLKEMİZDE YAPILAN 19 YEREL SEÇİMDE, SADECE 156 KADIN BELEDİYE BAŞKANI SEÇİLDİ. ERKEKLERDE İSE BU SAYI 32 BİN”

    Önümüzde yerel seçimler var. Ülkemizde 1930 ve 2019 yılları arasında yapılan 19 yerel seçimde, toplam sadece 156 kadın belediye başkanı seçildi. Erkeklerde ise bu sayı 32 bin. 31 Mart yerel seçimlerine göre, 1389 belediye başkanının sadece 22 tanesi kadındı, yani yüzde 2’si. 2019 sonuçlarına göre, Türkiye’de 50 bin 217 muhtardan sadece 1119 tanesi kadındı, yani yüzde 2. Kadın belediye meclis üyesi oranı en fazla yüzde 11, kadın il genel meclis üyesi oranı ise en fazla yüzde 3 olabildi. Kadınların seçme ve seçilme hakkını kazanması eşitlik mücadelesinin önemli parçasıdır. CHP olarak ana hedefimiz tam eşitliktir. Bu konuda dev bir adım atmış ve kadınların siyasette eşit temsilini sağlayabilmek amacıyla Siyasi Partiler Yasası’nda değişiklik öngören teklifimizi TBMM’ye sunmuştuk. Listelerin bir kadın bir erkek şeklinde, yani fermuar sistemiyle yapılmasını şart koşmuştuk. Teklifimiz, malum AKP ve MHP oylarıyla reddedilmişti. Biz bu konudaki kararlılığımıza devam ediyoruz.

    “ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE, KADIN TEMSİLİNİ EN AZ İKİYE KATLAMAYA KARARLIYIZ”

    Şu anda partimizin üst yönetimini oluşturan Gölge Kabine’nin yarısı kadın, yarısı erkeklerden oluştu. CHP Kadın Kolları olarak, son 3 yılda partimize yaklaşık 165 bin yeni kadın üye kazandırdık. Yüzde 30’un altında olan kadın üye oranımızı, yüzde 37’ye çıkarmış olduk. Kadınların siyasette daha aktif olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki seçimlerde, kadın temsilini en az ikiye katlamaya kararlıyız. Belediye meclisi üyeliklerinde fermuar sistemi uygulanmasını çok önemsiyoruz. Tüm CHP’li belediyelerde eşitlik birimi kurulmasını ve yerel yönetim kadrolarında yüzde 50 cinsiyet kotası uygulanmasını hedefliyoruz.

    “LAİK, DEMOKRATİK VE ÖZGÜR YARINLARIN BİZ KADINLARIN ELLERİNDE YÜKSELECEĞİNE İNANIYORUZ”

    Bugünü bizler için özel kılan bir konu ise ‘Yaşam Hak’ projemizin 3’üncü yıl dönümü olması. İstanbul Sözleşmesi’nin bir maddesini hayata geçirdiğimiz bu projemizde, kadına yönelik şiddetle etkin şekilde mücadele ediyoruz. 444 82 85 numaralı alo şiddet hattımız üzerinden, şiddet mağduru kadın ve çocuklara 7/24 ücretsiz hukuki ve psikolojik destek hizmeti sunuyoruz. Projemiz kapsamında bugüne kadar on binlerce kadının hayatına birebir dokunduk, dokunmaya da devam edeceğiz. Ekonomik şiddetten psikolojik şiddete, dijital şiddetten fiziksel şiddete kadar, bütün mağdur kadınları karakollarda, mahkemelerde, hastanelerde, savcılıklarda yalnız bırakmıyoruz. Sivil toplum kuruluşları, barolar ve meslek odalarıyla imzaladığımız protokoller sayesinde, kadınlara ve çocuklara destek oluyoruz. Acil durumlarda kadınlar, bize mobil uygulamamız üzerinden kolayca erişebiliyor. Biz kadınlar için eşitlik mücadelesi, bir hak mücadelesidir. Eşit bir dünya kurmaya kararlıyız. Laik, demokratik ve özgür yarınların biz kadınların ellerinde yükseleceğine inanıyoruz.”