Blog

  • BÜLENT KAYA: 31 MART’TA AK PARTİ’NİN AMPULÜNÜ SÖNDÜRMEKLE BU ÜLKEDE TASARRUFA BAŞLAYABİLİRİZ

    BÜLENT KAYA: 31 MART’TA AK PARTİ’NİN AMPULÜNÜ SÖNDÜRMEKLE BU ÜLKEDE TASARRUFA BAŞLAYABİLİRİZ

    Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, Saadet Partisi-Gelecek Partisi TBMM grup toplantısında, “Elbette biz de ülkemizde işlerin iyiye gitmesini ve kamuoyuyla güzel haberler paylaşmayı arzu ederdik ama maalesef görüyoruz ki işler iyiye gitmiyor. Asgari ücret görüşmeleri yaklaştı, yine açlık ve yoksulluk üzerinden tartışmalar yapılıyor ve ‘açlık sınırının altında mı üstünde mi bir asgari ücret verelim’ tartışmalarıyla kamuoyu oyalanıyor. Bu şartlar altında 14 bin lira verseniz ne olur, 15 bin lira verseniz ne olur. Bir ülkede milyonlarca insan açlık sınırında ve hala altında bir ücrete mahkum ediliyorsa işler iyiye gitmiyor demektir. Memurumuz 22 bin TL, asgari ücretlimiz 11 bin 500 TL, emeklimiz de 7 bin 500 TL alıyorsa, elbette işler iyiye gitmiyor. Siz evinizde yanan ampulü söndürmekle işe başlamazsanız, bilin ki daha büyük kalemlerde daha büyük tasarruf tedbirleri uygulayamazsınız. Onun için diyoruz ki 31 Mart’ta AK Parti’nin ampulünü söndürmekle bu ülkede tasarrufa başlayabiliriz. İnşallah 31 Mart’ta Saadet ve Gelecek Partileri olarak AK Parti’nin ampulünü hep beraber söndürerek işe başlayacağız” dedi.

    Saadet – Gelecek Partisi TBMM Grup toplantısı yapıldı. Toplantıda Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun özel bir programı nedeniyle Grup Başkanvekili Bülent Kaya konuştu.

    Kaya, daha önce dile getirdikleri grup yönetimi için ayrılan odanın koşullarının hala iyileştirilmediğini belirterek, “Bize sadece 15 metre 90 santim 37 arkadaşı sığdırmak için bir oda tahsis etme lütfunda bulundu. Biz bugün sayın Grup Başkanımızla birlikte bir noter tespiti çağırıp o odaların metrekarelerini ölçüp sayın Meclis Başkanı’na bildirmiş olacağız. Genel Kurul’da hususları dile getirince apar topar bir bilgi geldi Meclis Başkanı’ndan. Biz de bu haksızlığı giderir diye beklerken gelen bilgi notunda matematiğe yalan söyletircesine maalesef bir şark kurnazlığıyla sadece bir polemik içeren yarım sayfalık bir bilgi notu gönderdi” dedi.

    Kaya, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu grup toplantısında şunları söyledi:

    “Eğer Saadet ve Gelecek Partisi olmasaydı iktidar partisi hala hamaset satmaya devam edecekti. Ama bizim ‘hava sahamızı askeri uçuşlara kapatın gemileri artık Filistin’e göndermeyin. Filistin’e demir-çelik olmak üzere mal ihraç ediyorsunuz. Kurt ile avlanıp çoban ile ağlamaktan vazgeçin’ diye ortaya koyduğumuz hususlar iktidar partisini rahatsız etmiş olacak ki ilk başta tarafları itidale davet eden tavırları hamaset noktasında olsa dahi yavaş yavaş yükselmiş. Daha düne kadar ‘İsrail’in devlet olarak güvenliğini sağlamak zorundayız’ diyen bir iktidar bugün İsrail’i terörist bir devlet olarak ilan etmek mecburiyetinde kalmıştır. 

    “DEVLET DEVLETE AİT OLAN HER ŞEYİ ÖZELLEŞTİRDİ, SİVİL TOPLUMU İSE KAMULAŞTIRDI”

    Ey iktidar sahipleri siz niçin hava sahalarınızı hala İsrail uçaklarınıza kapatmıyorsunuz? Siz niçin İsrail gemilerine hala ambargo uygulamıyorsunuz? Siz niçin ticaret gemilerinize hala ambargo uygulamıyorsunuz? Siz İsrail’e ‘bu ülkenin herhangi bir borcu olmadığını’ söylüyorsunuz ama iktidar olarak sizin İsrail’e ve sizi destekleyen uluslararası çevrelere çok büyük borçlarınız olacak ki bu konuda herhangi bir adım atamıyorsunuz. Avrupa ülkeleri olmak üzere bir çok ülkede insanlar meydana aktı ama Türkiye’de ‘Aman iktidarımız, Cumhurbaşkanımız zarar görmesin” diye sivil toplum kuruluşlarımızın önemli bir kısmının meydanlara dahi çıkamadığı bir süreci üzülerek birlikte yaşıyoruz. Bu iktidar, devlete ait olan her şeyi özelleştirdi, sivil toplumu ise kamulaştırdı. Artık bir sivil toplum değil bir kamu toplumu haline gelen bir sivil toplumumuz var.

    “SİZ ŞAHSİYETLİ DIŞ POLİTİKA DENİNCE SADECE KÜRSÜLERDEN EFELENMEYİ ANLARSINIZ”

    Siz BOP’a (Büyük Orta Projesi) eş başkanlık yaparsanız elbette bugün olan biteni sadece seyredersiniz. Siz şahsiyetli dış politika denince sadece kürsülerde efelenmeyi anlarsanız. Kürsülerden inince önünüze ne konulursa elbette onu imzalarsınız. Siz bugüne dek bir kez bile önce ahlak ve maneviyat düsturuna uygun işler yapmak yerine, uyuşturucu ve mafya çetelerine, sokaklarda cirit attırırsanız ve her gün bir başka sosyal medya rezilliklerine manşet attırırsanız ülke elbette bu hale gelir. Adalet açığını kapatmazsanız, bütçe açığını kapatamazsınız. Hukuk açığını gideremezseniz cari açığı önleyemezsiniz. İsraf, rüşvet, yolsuzluk düzenine son vermezseniz Ali gitse Veli gelse her gün yeni bir paket açıklasanız da ekonomiye düze çıkaramazsınız.  

    “31 MART’TA AK PARTİ’NİN AMPULÜNÜ SÖNDÜRMEKLE BU ÜLKEDE BU ÜLKEDE TASARRUFA BAŞLAYABİLİRİZ”

    Elbette biz de ülkemizde işlerin iyiye gitmesini ve kamuoyuyla güzel haberler paylaşmayı arzu ederdik ama maalesef görüyoruz ki işler iyiye gitmiyor. Eğitimde, sağlıkta, tarım ve hayvancılıkta işler iyiye gitmiyor. İster mikro, ister makro verilerini, hangisini ele alırsak alalım işler iyiye gitmiyor. Asgari ücret görüşmeleri yaklaştı, yine açlık ve yoksulluk üzerinden tartışmalar yapılıyor ve açlık sınırının altında mı üstünde mi bir asgari ücret verelim tartışmalarıyla kamuoyu oyalanıyor. Bu şartlar altında 14 bin lira verseniz ne olur, 15 bin lira verseniz ne olur. Bir ülkede milyonlarca insan açlık sınırında ve hala altında bir ücrete mahkum ediliyorsa işler iyiye gitmiyor demektir. Memurumuz 22 bin TL, asgari ücretlimiz 11 bin 500 TL, emeklimiz de 7 bin 500 TL alıyorsa, elbette işler iyiye gitmiyor.

    Önümüzdeki hafta Genel Kurul’da bütçe görüşmeleri başlayacak. Bütçede aslan payı üreticilerinin değil fazi lobilerinin, köylünün tarımla ilgilenenin değil faiz lobilerinin elinde. Dolayısıyla yatırımlara değil bir avuç iş adamlarına kaynaklarımız aktarılıyor. Siz evinizde yanan ampulü söndürmekle işe başlamazsanız, bilin ki daha büyük kalemlerde daha büyük tasarruf tedbirleri uygulayamazsınız. Onun için diyoruz ki 31 Mart’ta AK Parti’nin ampulünü söndürmekle bu ülkede tasarrufla başlayabiliriz. İnşallah 31 Mart’ta Saadet ve Gelecek Partileri olarak AK Parti’nin ampulünü hep beraber söndürerek işe başlayacağız.”

  • ÇYDD’DEN, CUMHURİYET’İN 100. YILINDA TÜRKAN  SAYLAN BELGESELİ ARMAĞANI: “TÜRKAN: BİR BİLİM KADINININ ÖYKÜSÜ”

    ÇYDD’DEN, CUMHURİYET’İN 100. YILINDA TÜRKAN SAYLAN BELGESELİ ARMAĞANI: “TÜRKAN: BİR BİLİM KADINININ ÖYKÜSÜ”

    Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), kurucu Genel Başkanı Türkan Saylan’ın hayatını konu alan bir belgesel hazırladı. Gazeteci-yazar Özlem Özdemir’in yapımcılığını üstlendiği belgesel “Türkan: Bir Bilim Kadınının Öyküsü” adını taşıyor ve Cumhuriyet’in 100. yılına özel bir armağan olarak nitelendiriliyor. İlk gösterim Saylan’ın doğum günü olan 13 Aralık Çarşamba gün saat 19:00’da Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılacak. 

    ÇYDD, gazeteci-yazar Özlem Özdemir ile birlikte, Cumhuriyet’in 100. yılında başta kız çocuklarına umut olması amacıyla Türkan Saylan’ın bilim alanındaki çalışmalarının anlatıldığı bir belgesel hazırladı. Özlem Özdemir’in yapımcılığını üstlendiği ve senaryosunu yazdığı belgeselin yönetmeni Atilla Alicikoğlu.

    “Türkan: Bir Bilim Kadınının Öyküsü” adlı belgeselde, Türkan Saylan’ın bilim dünyasına katkıları ve cüzzamla mücadelesi ön plana çıkıyor. Yoğun bir araştırma ve yapım sürecinin sonucunda hazırlanan belgeselin ilk gösterimi Türkan Saylan’ın doğum günü olan 13 Aralık Çarşamba gün saat 19:00’da Maltepe’de bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılacak. 

    PROF. DR. AYŞE YÜKSEL: TÜRKAN SAYLAN CUMHURİYET AŞIĞI BİR BİLİM KADINIYDI 

    ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Türkan Saylan’ın hayatı boyunca Cumhuriyet değerlerine bağlı kaldığını ve bu sebeple belgeseli Cumhuriyet’in 100. yılına armağan ettiklerini belirterek, şu yazılı açıklamayı yaptı:

    “Cumhuriyet, bir kadın devrimiydi. Kadınlarımızın mücadelesi kurtuluşun anahtarı oldu. Türkan Saylan da her şeyden önce Cumhuriyet aşığı bir bilim kadınıydı. Cumhuriyet’in kendisine sağladığı olanaklarla yetişmiş ve hayatı boyunca Cumhuriyet’e olan borcunu ödemek için çalışmış bir Cumhuriyet kadınıydı. Dolayısıyla bu belgeselin Cumhuriyet’imizin 100. yılında hazırlanması bizim için büyük bir önem taşıyor. Bu belgesel Cumhuriyet’imize armağan olsun. Bu vesileyle tekrar belirtmek isteriz ki onun çalışmaları, düşünceleri, mücadelesi bizim yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Türkan Saylan, bedenen aramızdan ayrılmış olsa bile fikirleriyle hâlâ hayatımızda. Onun fikirleri etrafında birleşmeye ve düşüncelerine sahip çıkarak çalışmaya devam edeceğiz. Bu kıymetli belgeselin oluşmasında katkı sağlayan başta yapımcı Özlem Özdemir olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”

    ÖZLEM ÖZDEMİR: TÜRKAN SAYLAN’IN KATKILARI SAYMAKLA BİTMEZ 

    Belgeselin fikir öncüsü olan ve yapımcılığını üstlenen Özlem Özdemir ise Türkan Saylan’ın toplum için oldukça önemli bir isim olduğunun altını çizdi. Özdemir’in açıklaması da şöyle:

    “Türkan Saylan, her şeyden önce bir kadın ve çok değerli bir bilim kadını. Bu belgesel, onun hakkıyla anlaşılması için bir ses çıkarma aslında. Çünkü Türkan Saylan, ülkesini çok seven, bu ülkede cüzzam hastalığını bitiren, kız çocuklarının okumasını sağlayan, hayatını bu ülkenin gelişimine adamış olağanüstü bir kadın. Başka bir ülkede yaşasaydı hakkında sayısız kitap, belgesel, film hazırlanırdı. Yıllardır öncü Cumhuriyet kadınlarını yazan bir yazar olarak, gençlerin Türkan Saylan’ı daha iyi tanımaları ve örnek almaları için hakkında pek çok defa yazdım ama aydın kişiliğinin yanında bir kadın olarak anlatılması gerektiğini de düşündüm. Daha çok insana nasıl ulaşabilirim dedim ve belgeselini yapmaya karar verdim. Çalışmalara bir yıl önce başladık ve Cumhuriyet’imizin 100. yılında bir Cumhuriyet kadınının hayatını anlatan bu belgeseli halkımıza armağan etmenin gururunu yaşıyorum. Umarım Türkan Saylan’ın çabalarının özellikle gençlere ulaşmasına katkısı olur. Bu belgeseli hayata geçirme isteğimi heyecanla karşılayan başta ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel’e ve ÇYDD’nin tüm yönetimine teşekkür ederim.”

     

  • ERDEM BOYACI, ÖDEMİŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN ADAYLIK BAŞVURUSU YAPTI: “30 YILDIR ÜST ÜSTE SEÇİM ALAMADIK. BU SEFER ALACAĞIZ”

    ERDEM BOYACI, ÖDEMİŞ BELEDİYE BAŞKANLIĞI İÇİN ADAYLIK BAŞVURUSU YAPTI: “30 YILDIR ÜST ÜSTE SEÇİM ALAMADIK. BU SEFER ALACAĞIZ”

    CHP İl Disiplin Kurulu Başkan Yardımcısı avukat Erdem Boyacı, Ödemiş Belediye Başkanlığı için adaylık başvurusu yaptı. Boyacı, “Hep birlikte çok daha güzel bir Ödemiş’i sanatla, emekle, eşitlikle, adaletle başaracağımıza inanıyorum. 30 yıldır üst üste seçim alamadık. Bu sefer alacağız” dedi.

    Avukat Erdem Boyacı, 31 Mart seçimlerinde Ödemiş Belediye Başkanlığı için adaylık başvurusunu dün CHP Ödemiş İlçe Başkanı Bülent Eker’e teslim etti. CHP İl Disiplin Kurulu Başkan Yardımcısı avukat Boyacı, memleketi olan Ödemiş’te şu açıklamayı yaptı:

    “30 YILDIR ÜST ÜSTE SEÇİM ALAMADIK. BU SEFER ALACAĞIZ”

    “Bu aşamada istifa ya da istifa niyet mektuplarının kabul edilmesinin sorun olmayacağı söylendikten, akşam 9’dan sonra aday olma kararı vermek zorunda kaldım. Buraya geldiğiniz için herkese çok teşekkür ediyorum. Hep birlikte çok daha güzel bir Ödemiş’i sanatla, emekle, eşitlikle, adaletle başaracağımıza inanıyorum. 30 yıldır üst üste seçim alamadık. Bu sefer alacağız.”

    EKER: BAŞARACAĞIZ

    CHP Ödemiş İlçe Başkanı Bülent Eker ise şöyle konuştu:

    “Bu partimizin birliktelik yarışı. Tabii ki aday adaylarımızın hepsi birbirinden değerli. Sonuçta bu görev verilecek bir kişi var ve bunun sonucunda ben öyle düşünüyorum ki artık geçmişe bakmadan, geleceğe bakarak hepimiz var gücümüzle çalışacağımıza inanıyorum. Başaracağız.”

    ERDEM BOYACI’NIN ÖZGEÇMİŞİ

    Erdem Boyacı, ilk ve orta nimini Ödemiş’te tamamladıktan sonra 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Boyacı, 2019 yerel seçimlerinde; seçim işlerinden sorumlu genel merkez yetkilisi ve Millet İttifakı Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) Başkanlığı görevlerini yürüttü. 2019 yılında yenilenen İstanbul yerel seçimlerinde Çatalca bölgesinde itiraza yetkili İzmir İl Örgütü’nü temsilen CHP yetkilisi olarak çalıştı. Boyacı, 2020-2023 dönemi İzmir İl Disiplin Kurulu üyesi olarak yer aldı. 14-28 Mayıs 2023 Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ödemiş SKM ve İlçe Seçim Kurulu üyesi olarak görev alan Boyacı, CHP İzmir İl Disiplin Kurulu Başkan Yardımcılığına seçilmişti.

     

  • DÜNYA DOKTORLARI, GAMI TEKNOLOJİ’YLE WEB3 YOLCULUĞUNA HAZIRLANIYOR

    DÜNYA DOKTORLARI, GAMI TEKNOLOJİ’YLE WEB3 YOLCULUĞUNA HAZIRLANIYOR

    Dünya Doktorları Derneği, GAMI Teknoloji ile iş birliği yaptı. GAMI, Dünya Doktorları’nın Web3 dijital dönüşümüne öncülük edecek. 

    Dünya Doktorları Derneği, Türkiye’nin Web3 alanındaki öncü ‘venture builder’ı GAMI Teknoloji ile iş birliğine gitti. Şiddet, doğal afet, hastalık, kıtlık, yoksulluk ve dışlanmadan etkilenen nüfusun sağlık erişimine ulaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan Dünya Doktorları, Web3 dönüşümleri için adım attı. Kurum ve kuruluşlardan sonra sivil toplum kuruluşlarının da dahil olmaya başladığı dönüşümde Dünya Doktorları, 4 yıllık süreç içerisinde ürün ve yeni proje desteği alacak. GAMI, derneğin Web3 dünyasında aktifleşebileceği işlere öncülük edecek. Bu iş birliğiyle geliştirilecek blok zincir projeleriyle Dünya Doktorları Derneği, bu alanda deneyim kazanacak. TheSender platformundan elde edilecek olan komisyon gelirleri de derneğin bağış hesaplarına aktarılacak. Ayrıca Web3 kullanıcılarının dikkatinin çekilerek Web3 dünyasında sosyal sorumluluk kapsamında farkındalık yaratılması amaçlanıyor. 

    “DEVAM EDEN BİRÇOK PROJEMİZE SÜRDÜRÜLEBİLİR FİNANSAL KAYNAK SAĞLAYACAĞIZ” 

    GAMI Teknoloji ile gerçekleştirdikleri iş birliğinin ardından açıklamalarda bulunan Dünya Doktorları Derneği Başkanı Hakan Bilgin, “Dünya Doktorları, bugün birçok ülkede devam eden krizlerle küresel standartlarla baş etmeye çalışıyor. Hatay’da, Filistin’de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu iş birliğiyle devam eden birçok projemize sürdürülebilir finansal kaynak sağlayacağız. Bu, daha fazla insana dokunabileceğimiz anlamına geliyor. Bir STK olarak da gelişen dünyaya ayak uydurabildiğimiz için çok mutluyuz” dedi. 

  • TİCARİ KREDİ ÇEKMEK İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR

    TİCARİ KREDİ ÇEKMEK İÇİN GEREKLİ EVRAKLAR

    Ticari dünyanın en önemli kabullerinden birisi şüphesiz ki belgelerle işlem yapmaktır. Bu sayede tüm uygulamalar yasal ve görünür sonuçlara bağlanır. Ticarette önemli olan güven dengesini sağlayan bu unsur, krediler dünyasında da geçerlidir. Özellikle ticari kredi kullanmak isteyen işletmeler için istenen temel evrakların sunulması önemlidir. Aksi takdirde belge eksiğinden dolayı başvurunuz işleme bile alınmaz.

    Ticari kredi, farklı sektörlerde hizmet veren ve genel olarak ticari faaliyet yürüten işletmelerin alabileceği kredi türüdür. KOBİ destek kredisi gibi alt türlere ayrılmakla beraber ortak değerlendirilebilecek krediler de vardır. 

    Bankalar tarafından sunulan ticari krediler; bazı önemli kuruluşlar tarafından da verilebilir. Örneğin; KOSGEB bünyesinde verilen bazı hizmetler hibe olarak sunulurken; bazı krediler de geri ödemeli vasfa sahiptir. Elbette tüm kurumların yasalara bağlı kalmak koşuluyla kendisine ait bir kredi politikası bulunur. 

    Ticari kredi çekmek isteyen herhangi bir işletme türü; öncelikle en faydalı bulduğu krediyi seçene kadar faiz oranları vs. konularda araştırma ve karşılaştırma yapabilir. Daha sonra mevcut kurumun başvuru şartları incelenir ve talep edilen belgeler hazırlanır. 

    TİCARİ KREDİ ALIRKEN HAZIRLANACAK BELGELER

    Ticari kredi alma adımları sırayla takip edilmelidir. Başvuru yapılacak kuruma göre koşullar değişiklik gösterebilir. Bu nedenle mevcut kuruluşta karar kılındıktan sonra istenen evraklar hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak gerekir. Ancak ticaret kredisi denildiğinde bazı temel evraklardan söz edilebilir. Bu kapsamda genel olarak ortak şekilde istenen belgeler aşağıdaki gibidir:

    Resmî gazete nüshası

    Bağlı olunan ticaret odasındaki kayıt

    Vergi levhası 

    İmza sirküleri

    (Özellikle şahıs şirketleri için) Kimlik fotokopisi

    Talep edilen diğer belgelere başvurulan kurum üzerinden ulaşmak mümkündür.

    Ticari krediye ihtiyaç duyan bir işletme iseniz Figopara’ya üye olarak alternatif finansman çözümlerine ulaşabilirsiniz. Kobilere özel e-fatura ve çek finansmanı platformu Figopara üzerinden bankaların iskonto tekliflerini görüntüleyin, faturalı alacaklarınızı vadesinden önce nakde çevirin.

     

     

    ADVERTORIAL YAYIN 

     

     

  • ARTVİN ZİRAAT ODASI BAŞKANI KÖKSAL PORTAKAL: “ÜLKEMİZDE CİDDİ ANLAMDA ÜRETİM VE NÜFUS PLANLAMASI YAPILMALIDIR”

    UĞUR İSTANBULLU

    Artvin Ziraat Odası Başkanı Köksal Portakal, ülkede tarım ve nüfus bazında planlama için geç kalındığını belirterek, “Bizler üretim planlamasını daha önceleri yapmalıydık, hatta Cumhuriyet döneminden itibaren yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü planlama sadece tarımda değil diğer alanlarda mesela sanayide de olmalı. Ama tarım doğrudan insanların karnını doyurduğu için ve doğrudan insanları etkilediği için konu daha elzem ve ülkemizde nüfus 86 milyon ve beraberinde ülkemize gelen yaklaşık 40 milyon civarında da turistle beraber 126 milyon nüfusun karnını doyurmak için bir üretim planlaması gerekmektedir” dedi.

    Artvin Ziraat Odası Başkanı Köksal Portakal, tarım ve nüfus planlamasıyla ilgili ANKA Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Portakal, şunları söyledi:

    ARTVİNDE TARIM ARAZİLERİNİN BÜYÜK BÖLÜMÜ BARAJLAR NEDENİYLE SULAR ALTINDA KALDI”

    “Artvin’de arazi oldukça kıt ve mevcut arazilerimizin bir kısmı barajlar ve HES’ler nedeniyle sular altında kaldı. Kamulaştırmalar var ve şu anda devam eden HES’ler nedeniyle Çoruh Nehri’nin kıyılarında bulunan arazilerimiz çok azaldı. Artvin’de tarımsal anlamda sorunlarımız çok.

    “BİZLER ÜRETİM PLANLAMASINI CUMHURİYET DÖNEMİNDE BAŞLATMALIYDIK”

    Şimdi söylemek istiyorum bizler üretim planlamasını daha önceleri yapmalıydık, hatta Cumhuriyet döneminden itibaren yapılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü planlama sadece tarımda değil diğer alanlarda mesela sanayide de olmalı. Ama tarım doğrudan insanların karnını doyurduğu için ve doğrudan insanları etkilediği için konu daha elzem. Artı birde nüfus planlaması yapılmalı ve her ikisi de bir arada yapılmalıydı. Çünkü kestirim olarak üç yıl sonra ya da beş yıl sonra, yüz yıl sonra bu ülke nereye gelecek ve bu nüfus karnını nasıl doyuracak, hangi üretimle ya da hangi ürünleri üreterek. Meyvesi, sebzesi, bakliyatı, çayı, fındığı gibi bütün bunlar yeteri kadar üretilebilecek mi?Aynı zamanda benim bildiğim kadarıyla da ülkemize de senede yaklaşık olarak 40 milyon kadar da turist geliyor ve bu insanlarında ağırlanması gerekiyor ve bu insanların karınlarının doyması gerekiyor. Ülkemizde yaklaşık 86 milyon nüfusu var ve gelen turistlerinde dâhil edersek yaklaşık 126 milyon nüfusa bakabilecek oranda bir üretim planlaması yapılmalıdır. Bu nüfusa bakabilecek kadar her üründe üretim yapılabilmeli ve eğer üretim yapılmayacaksa, bunu da ithal yoluyla idame etmesi gerekiyor. Şimdi tarımda planlamaya geçiliyor ve ilk toplantısı da Artvin’de yapıldı. Biz de ziraat odası olarak bu sürecin tabii üyesiyiz. Biz de ilerleyen zamanlarda ziraat odası olarak fikrimizi paylaşacağız bu komisyonda.

    “PLANLAMA YAPARKEN BÖLGELERE GÖRE YAPILMALIDIR”

    Artvin’de, Tarım Bakanlığı planlama yaparken her yöreye uygun bir planlama yapmalı. Artvin’deki komisyonda Artvin’i temel alarak planlama yapmalı. Artvin şartlarını düşünürken planlamayı Konya’ya uyarlarsanız ya da Konya’daki planlamayı Artvin’e uyarlarsanız, toprak olarak buna ulaşma şansınız mümkün değil. Artvin’de ortalama parsel büyüklüğü 2,5 ve 3 dönüm ancak Konya 40-50 dönüm ya da daha fazla, Şimdi siz 40-50 dönümdeki planlamayı Artvin’e uygulamaya kalkarsanız, buradaki komisyonun 3 yılda aldığı kararla destekleme de bunu temel alarak verecek. Tarım Bakanlığı desteklemeleri belirlerken, en düşük parçalı alan nerdeyse ona göre yapmalı, siz Artvin’de desteklenecek alan olarak, örnek veriyorum 10 dönüm dediniz Artvin’deki destek miktarı bugünkü alınan miktar yüzde onuna düşer. Ama siz bunu iki dönüme indirirseniz o zamanda daha yüksek meblağda insanlar daha çok desteklemelerden yararlanır.”

  • TRABZONLU İŞ İNSANI FATİH KOL, PANAMA’YA FAHRİ KONSOLOS OLARAK ATANDI

    TRABZONLU İŞ İNSANI FATİH KOL, PANAMA’YA FAHRİ KONSOLOS OLARAK ATANDI

    İş insanı Fatih Kol, Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi kararıyla, Panama’ya fahri konsolos olarak atandı.

    İş insanı Fatih Kol, Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi kararı ile Panama’ya fahri konsolos olarak atandı. Kol, Panama Cumhurbaşkanlığı Büyükelçilik ve Konsolosluk İşleri Daire Başkanı Diomedes Carles’e güven mektubunu sundu.

    Bakır, mermer, kömür, demir-çelik, savunma sanayi, otomotiv endüstrisi ve bankacılık sektöründe faaliyet gösteren iş insanı Fatih Kol’un; Bosna Hersek ile Panama arasında ekonomi, turizm, kültür ve spor alanlarında köprü görevi göreceği belirtildi.

     

  • İSTANBUL MERKEZLİ 8 İLDE KAÇAK İÇKİ YAPIMINDA KULLANILAN 51 TON ETİL ALKOL, 44 BİN 773 DOLU ALKOLLÜ İÇKİ ŞİŞESİ ELE GEÇİRİLDİ

    İSTANBUL MERKEZLİ 8 İLDE KAÇAK İÇKİ YAPIMINDA KULLANILAN 51 TON ETİL ALKOL, 44 BİN 773 DOLU ALKOLLÜ İÇKİ ŞİŞESİ ELE GEÇİRİLDİ

    İstanbul merkezli 8 ilde 10 gün süren teknik ve fiziki takibin ardından dün yapılan kaçakçılık operasyonunda 51 ton 427 litre etil alkol, 44 bin 773 dolu alkollü içki şişesi ele geçirildi. Operasyonda 50 kişi gözaltına alındı.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğünce, alkollü içki kaçakçılığının önlenmesine yönelik yürütülen çalışmalarda; kimya ve dezenfektan alanında firma sahibi bazı şüphelilerin, temin ettikleri etil alkolleri, kendi alkollü içkisini yapmak isteyen ve sahte alkol imal etmek suretiyle yüklü miktarda alkol kaçakçılığı yapan kişilere “yüzey temizleyici” ve “içilemez” ibareler yazılı etiketler yapıştırdıktan sonra kargo ve nakliye yoluyla satışını gerçekleştirdikleri tespitz edildi. 

    Çalışmaların devamında söz konusu şüphelilerin yasa dışı yollarla şişelenmiş alkol imal ettikleri ve üzerine sahte bandrol yapıştırdıkları ve kendilerini yasal alkollü içki ithalatçısı olarak tanıttıktan sonra turizm turistik tesislere göndermeyi amaçladıkları da belirlendi.

    Şüphelilerin yaklaşık 10 ay süren teknik ve fiziki takibinin ardından İstanbul merkezli Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir, İzmir, Aydın, Çorum ve  Mardin’de bulunan 59 adrese dün gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda 50 kişi yakalanarakg özaltına alındı.

    PİYASA DEĞERİ YAKLAŞIK 150 MİLYON LİRA 

    Adreslerde yapılan aramalarda piyasa değeri yaklaşık 150 milyon lira olan 51 ton 427 litre etil alkol ve 370 litre alkol aroması, 44 bin 773 dolu alkollü içki şişesi, 21 bin 375 boş içki şişesi, 18 bin 600 içki şişesi kapağı, 10 bin 480 sahte bandrol ve 255 bin 383 alkol etiketi, bir kapaklama makinesi, 8 su motoru ve bir adet havalandırma fanı, 3 bin 389 boş plastik bidon ve 163 bidon kapağı, 640 içki kiti ve bir alkolmetre, 12 alkol dolum makinesi, 2 ambalaj ısıtıcısı, 45 süzgeç, 7 bin karton koli, 185 paket kaçak sigara, bir ruhsatsız tabanca, 151 fişek, 3 gram uyuşturucu madde, 10 suç naklinde kullanılan araç ele geçirildi.

     

     

  • 2 BİN 800 LİRA YAŞLILIK AYLIĞIYLA GEÇİNMEYE ÇALIŞAN 78 YAŞINDAKİ KADİRLİLİ VATANDAŞ: “KASABIN ÖNÜNDEN GEÇERKEN YÖNÜMÜ ŞÖYLE DÖNÜYORUM”

    2 BİN 800 LİRA YAŞLILIK AYLIĞIYLA GEÇİNMEYE ÇALIŞAN 78 YAŞINDAKİ KADİRLİLİ VATANDAŞ: “KASABIN ÖNÜNDEN GEÇERKEN YÖNÜMÜ ŞÖYLE DÖNÜYORUM”

    BURHAN DEMİRCİOĞLU

     

    Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde 2 bin 800 lira yaşlılık maaşı ile geçinmeye çalışan 78 yaşındaki Felake Üçkazan, ne semt pazarından ne de marketlerden istediğini alamadığını belirterek, “Marketin önüne vardığımda içeri girmeden bitiyor. Bundan bir 1 kilo alırsam, 1 kiloda hediye ediyor bu adam. Böyle dostların sayesinde geçiniyorum ben, işin gerçeği bu. Kasabın önünden geçerken yönümü şöyle dönüyorum. Evvel tavuk alıyordum onu da alamaz oldum” dedi.

    Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde semt pazarına alışverişe gelen 78 yaşındaki Felake Üçkazan yaşlılık maaşı olan 2 bin 800 lira ile geçinmeye çalıştığını ifade etti. Sol gözü görmeyen, sağ gözü de az gören Üçkazan, hayat pahalılığından yakındı.

    Mısır canı çektiğini ancak alamadığını ifade eden Felake Üçkazan şöyle konuştu:

    “Vallahi benim aldığım bir mağdurluk aylığı alıyorum, 2 bin 800 lira. Marketin önüne vardığımda içeri girmeden bitiyor. Bu hale geliyorum bak bu yeğenim bundan 1 kilo alırsam, 1 kiloda hediye ediyor bu adam. Böyle dostların sayesinde geçiniyorum ben, işin gerçeği bu. Kasabın önünden geçerken yönümü şöyle dönüyorum. Evvel tavuk alıyordum onu da alamaz oldum. Meyve sebzenin içinde de kazana koyacağı alıyorum, kazana konmayacağı alamıyorum. Ev kira olsa zaten durmam ben burada duramam. Biz evde 3 kişiyiz. Ekmeği bana 3 tane ekmek veriyor bana belediye parasız. O olmasa zaten yiyemiyoruz, o parasız 3 ekmek bana yetiyor. Balığı da çocuk gider tutarsa yiyorum, yoksa paran ile almak mümkünü yok zaten.’’

     

  • ÖZGÜR AKSOY TİYATRO GÜNLERİ, 7 ARALIK’TA PERDELERİNİ AÇIYOR

    ÖZGÜR AKSOY TİYATRO GÜNLERİ, 7 ARALIK’TA PERDELERİNİ AÇIYOR

    Gemlik Belediyesi ve Bursa Barosu’nun düzenlediği Özgür Aksoy Tiyatro Günleri, 7 Aralık’ta seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

    Bursa Gemlik Belediyesi ve Bursa Barosu’nun, Avukat Özgür Aksoy anısına düzenlediği Özgür Aksoy Tiyatro Günleri bu yıl da perdelerini 7 Aralık Perşembe günü açacak.

    Türkiye’nin dört bir yanındaki baroların tiyatro grupları 7-11 Aralık tarihlerinde, Gemlik’te sergileyecekleri oyunlarla seyirciyle bir araya gelecek. 5 farklı oyunun sergileneceği tiyatro günlerinde, tüm gösterimler saat 20.00’de Cemil Meriç Kültür Merkezi’nde yapılacak.

    Özgür Aksoy Tiyatro Günleri programının açılışı, 7 Aralık Perşembe günü, Cemil Meriç Kültür Merkezi’nde saat 20.00’de yapılacak. Sui Generis Tiyatro Topluluğu’nun sahneye koyduğu “Yargı” adlı tiyatro oyunuyla perdelerini açacak tiyatro günleri; 8 Aralık Cuma günü Çek Sanat Tiyatrosu’nun sahneye koyduğu “Don Quijote” ve 9 Aralık Cumartesi günü Bursa Barosu Tiyatro Advacato tarafından sahnelenecek “Rosenbergler Ölmemeli” oyunuyla devam edecek. 10 Aralık Pazar Günü, Ankara Barosu Oyun Atölyesi’nin oynadığı “Aslan Asker Shavyk” gösterimi tiyatroseverlerle buluşurken programın kapanışı 11 Aralık Pazartesi günü Gemlik Belediyesi Kültür Sanat Topluluğu’nun sahneye koyduğu “Gerçek Kaybeden” oyunuyla yapılacak.