Blog

  • ANTALYA’DA ÖĞRENCİ YURDUNDA YANGIN TATBİKATI

    ANTALYA’DA ÖĞRENCİ YURDUNDA YANGIN TATBİKATI

    Konyaaltı Belediyesi, ilçede bulunan okul ve yurtlarda yaşanabilecek doğal afet, yangın ve kazalarda acil müdahale durumunda alınacak önlemler noktasında tatbikatlarını sürdürüyor. Ekipler, son olarak öğrenci yurdundaki öğrenci ve personele yangın tatbikatı gerçekleştirdi.

    Konyaaltı Belediyesi ilçede bulunan okul ve yurtlarda olası bir doğal afete acil müdahale noktasında vatandaşların neler yapabilecekleri ile ilgili tatbikat yapmaya devam ediyor. Konyaaltı Belediyesi Destek Hizmet Müdürlüğü Sivil Savunma Birimi Servisi tarafından son olarak Türkiye Diyanet Vakfı Kız Öğrenci Yurdu’nda bulunan öğrenci ve çalışan personele yangın tatbikatı gerçekleştirildi. Öğrencilere olası bir doğal afette alınacak önlemler noktasında yapacakları anlatıldı. Tatbikatta, öğrenci ve personel olası afetlere karşı bilgilendirildi.

    UYGULAMALI OLARAK ANLATILDI

    Konyaaltı Belediyesi Sivil Savunma Uzmanı Sinan Toprak, “Yaptığımız yangın tatbikatında olası bir yangında yurtta kalan kız öğrencilerimiz ve çalışan personele kendilerini nasıl koruyabileceklerini ve yangında yurttan nasıl çıkabileceklerini anlattık” dedi.

     

  • MURATPAŞA BELEDİYE BAŞKANI ÜMİT UYSAL KUPA TÖRENİNDE

    MURATPAŞA BELEDİYE BAŞKANI ÜMİT UYSAL KUPA TÖRENİNDE

    Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, CW Enerji Yağlı Güreş Ligi’nde 71 puanla şampiyonluğa ulaşan “Paşa’nın Aslanı” başpehlivan Orhan Okulu’yu İstanbul’da düzenlenen kupa töreninde yalnız bırakmadı.

    Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu (TGGF) CW Enerji Türkiye Yağlı Güreş Ligi’nin 2023 yılı ödül töreni, İstanbul’da gerçekleştirildi. Eresin Topkapı Hotel’de düzenlenen etkinlikte Başkan Uysal’la Muratpaşa Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Özcan Yılmaz ve yönetim kurulu üyeleri de yer aldı. Törende, bu yıl ilk düzenlenen ligi 71 puanla zirvede tamamlayan Muratpaşa Belediyespor başpehlivanı, er meydanlarında “Paşa’nın Aslanı” olarak anılan Orhan Okulu kupasını aldı. Ödül töreninde Okulu’yu yalnız bırakmayan Başkan Uysal, şunları söyledi:

    “Orhan Okulu, Muratpaşa’mızın yetiştirdiği değerli bir sporcudur. Her zaman gurur duyduğumuz bir isim olmuştur. CW Enerji Yağlı Güreş Ligi’nde elde ettiği şampiyonluk, onun başarısının ve yeteneğinin bir göstergesidir. Bu yıl ilk kez düzenlenen CW Enerji Yağlı Güreş Ligi’nde şampiyonluğa ulaşan Orhan Okulu’yu kutluyor, Muratpaşa’mızı, Antalya’mızı en iyi şekilde temsil ettiği için kendisine teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum” diye konuştu. Orhan Okulu ise “Bu şampiyonluk Muratpaşa’ma, Antalya’ma ve tüm Türkiye’ye armağan olsun. Desteklerini esirgemeyen başta Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal olmak üzere herkese teşekkür ediyorum” diyerek şampiyonluk sevincini yaşadı.

  • MARATON KOŞACAK SPORCULAR ANTRENMANLARINI MERSİN DARISEKİSİ ÖRNEK KÖYÜ’NDE YAPTI

    MARATON KOŞACAK SPORCULAR ANTRENMANLARINI MERSİN DARISEKİSİ ÖRNEK KÖYÜ’NDE YAPTI

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı tarafından bu yıl 5.’si düzenlenen ve 10 Aralık’ta koşulacak olan ‘Uluslararası Mersin Maratonu’ kapsamında 42 kilometrede koşacak olan yabancı sporcular, Darısekisi Örnek Köyü’nde antrenman yaptı. Isınma, açma germe hareketleri ile vücutlarını koşu öncesi hazırlayan sporcular, Darısekisi Örnek Köyü etrafında koşu yaptı. Yüksek rakımlara çıktıkça egzersiz performansını artıran sporcular, maratona hazırlıklarını ve iddialarını tam gaz sürdürüyor. 

    Mersin’e ilk defa gelen Bahreynli sporcu Ruth Kenet, “Burası, kendi ülkemde spor yaptığım yerlere benziyor. O yüzden çok memnun kaldım. Hedefim kendi en iyi zamanımın üzerine çıkmak. Çok sıkı çalışıyor ve antrenman yapıyorum. Bugün de çok güzel, yüksek bir yerde antrenmanımızı gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.

    Kenyalı sporcu Hillary Kipchumba, 8 yıldır sporun içinde olduğunu ve 2018 yılında düzenlenen Uluslararası Mersin Maratonu’nda 2. olduğunu belirterek, “2018 yılında en iyi derecemi 2 saat 10 dakika ile yapmıştım. Bu maratonda, bunu aşmayı hedefliyorum.  Maratonu bu sene çok daha iyi organize gördüm. Düz bir parkur var ve sporcular için çok iyi. Çok rekabetçi bir yarışma olacak. Umuyorum ki yarışı kazanacağım” sözlerine yer verdi.

    YÜKSEK RAKIM ANTRENMANLARI HAKKINDA KISA BİLGİ

    Yüksek rakım antrenmanları ve performans ilişkisine göre; yüksek rakımda havadaki oksijen miktarı deniz seviyesine göre daha düşük olduğu için, vücut bu düşük oksijenli ortama uyum sağlayabilmek için daha fazla kan hücre yapımını uyaran hormon salgılar. Bu hormon da kandaki alyuvar sayısını, yani kandaki oksijen miktarını artırır. Egzersiz sırasında kaslara daha fazla oksijen temini sağlanır. Bu da hem fizyolojik gelişimi, hem de egzersiz performansını daha çok artırır.

     

     

  • İZMİTLİLER ‘ALTI ASIRLIK HATIR TÜRK KAHVESİ’ SERGİSİNDE BULUŞTU

    İZMİTLİLER ‘ALTI ASIRLIK HATIR TÜRK KAHVESİ’ SERGİSİNDE BULUŞTU

    İzmit Belediyesinin 5 Aralık Unesco Dünya Türk Kahvesi günü etkinlikleri kapsamında Akçakoca Mahallesi’nde bulunan Şehr-i İzmit Kafe’de oluşturduğu ‘Altı Asırlık Hatır Türk Kahvesi’ sergisi İzmitlilerin yoğun ilgisiyle açıldı.
     
    İzmit Belediyesinin geleneksel hale getirdiği Türk Kahvesi Festivali ile kahve severler üçüncü kez bir araya geldi. Festivalin ikinci gününde Şehr-i İzmit kafede gerçekleştirilen ‘Altı Asırlık Hatır Türk Kahvesi Sergisi’ kapsamında açılışa katılan kahve severlere közde kahve ikramı yapıldı. Açılışı gerçekleştirilen sergide, eski dönem kahve değirmenleri, kahve dövmek için kullanılan eski havanlar ve daha birçok nadide eser yer alıyor. Nadide eserler sergiyi gezen vatandaşlardan büyük beğeni topladı. 
     
    “GÜZEL BİR FESTİVAL HAVASI OLUŞTU”
     
    Programda açılış konuşmalarına yer veren İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet şunları söyledi:
     
    “Türk Kültürünün en önemli simgelerinden biri olan Türk kahvesinin zengin değerini ve kıymetini kutluyoruz. Türk kahvesi UNESCO tarafından insanlığın somut olmayan kültürel mirası olarak tanınan ve UNESCO’nun da tescil ettiği en önemli toplumsal birlikteliğimizin ve misafirperverliğimizin de bir simgesidir. 5 Aralık Türk Kahvesi Günü neticesiyle 3 yıl önce kahve festivaline başladık. Her festival bir öncesinden daha yoğun katılımla gerçekleşerek her yıl daha güzel bir festival havası oluştu.
     
    “KAHVE FESTİVALİ YAPAN İLK BELEDİYEYİZ”
     
    Bu kentten doğan yerli esnaflarımızın tanıtımı içinde de bir vesile oldu. Bu festivali yapan ve başlatan ilk belediyeyiz. Amaç bir festival yapmak değil, amaç önce kültürümüze, tarihimize gelenek ve göreneklerimize sahip çıkmak ve kentimizin tanınırlılığını arttırmak, bu kültürü yaşatmak. Bu kapsamda Türk Kahvesinin görünürlüğünü ve tanıtımını arttırmak için başlatmış olduğumuz kahve festivalimizin bu sene üçüncüsünü gerçekleştirirken bu zengin mirası taşımanın gururunu yaşıyoruz. 
     
    “TÜRK KAHVESİ SIRADAN BİR İÇECEK DEĞİL”
     
    Bu festivali önemsememiz ve Türk kahvesi vurgusu yapmamızın en önemi nedeni  dünyanın neresinde olursa olsun kahvenin atasının Türk Kahvesi olması. Bu da çok kıymetli bir bilgi. UNESCO’nun da böylesine güzel bir kültürü tescil etmesi somut olmayan kültürel miras listesine dahil etmesi farkında olmamız gereken konulardan da bir tanesi. Türk kahvesinin sadece bir içecek olmadığını, insanları bir araya getiren anıları ve deneyimleri paylaşabileceği bir araç olduğunu da hatırlatmak isterim. 
     
    “BU GÜZEL KAHVELERİ İÇMEYE DAVET EDİYORUZ”
     
    Türk kahvesinin köklü tarihini yaşatmaya devam edebilmek için Şehr-i İzmit Kafe’de hayata geçirdiğimiz ‘Altı Asırlık Hatır Türk Kahvesi’ sergisinde yer alan antika kahve değirmenleri, cezveler ve eşsiz eserler bu değerli geleneğin geçmişten günümüze uzanan yolculuğuna ışık tutacak. 2021 yılından beridir hizmete açtığımız Şehr-i İzmit Kafe’de tarihi doku eşliğinde körfezin eşsiz manzarasıyla herkesi kahve içmeye davet ediyoruz.
     
    “KAHVE SEVERLERİN BULUŞMA NOKTASI OLACAK”
     
    Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var derler, biz de bu festivalle bu sergilerimizle hatıraları geleceğe taşıyoruz. Çok sevdiğim bir söz ile devam ederek “kahve piştiği yerde, telve taştığı yerde, güzel çirkin aranmaz, gönül düştüğü yerde”. İşte kahvenin hatırı içimizdeki yarattığı manevi duyguların aracısı. Şehr-i İzmit Kafe bundan sonra kahve severlerin buluşma noktası olacak. 
     
    “BÖYLESİNE GÜZEL FESTİVALLER DE VARMIŞ”
     
    Söz alan Hacıhasan Mahalle Muhtarı Ömer Uzun, “Değerli başkanımızın düzenlediği kahve festivali ve kahve sergisi çok dikkat çeken bir durum haline geldi. Bundan önceki dönemlerde biz böyle çalışmalar görmedik. Ama şimdi diyorum ki böyle festivaller de varmış, hatırlanıyor ve öne çıkıyormuş. İzmit Belediye Başkanımız Fatma Kaplan Hürriyet’e, emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.
     
    “ŞEHR-İ İZMİT KAFE İZMİT’E ÖRNEK OLACAK” 
     
    Akçakoca Mahalle Muhtarı Mehmet Şahin, “Akçakoca Mahallesi’nde böylesine güzel ve örnek olacak, vatandaşı birbirine bağlayacak projeler görmekten mutluyuz. 14 asırlık kahvemize değer gösteriyoruz. Akçakoca Mahallesi İzmit’in tarih kokan mahallelerinden birisi bunun yaşatılması için yapılan hizmetler her hali ile belli oluyor. Fatma Başkanımızın destekleri ile hamam görünümü ile faaliyete geçirdiğimiz kafemizden çok memnunuz. Bu serginin mahallemde açılması adına çok mutluyum İzmit Belediye Başkanımız Fatma Kaplan Hürriyet’e çok teşekkür ediyorum” dedi.
  • MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SEÇER, İŞ DÜNYASI İLE BULUŞTU: “MERSİN BÜYÜKŞEHİR SON DERECE GÜÇLÜ BİR BELEDİYE”

    MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI SEÇER, İŞ DÜNYASI İLE BULUŞTU: “MERSİN BÜYÜKŞEHİR SON DERECE GÜÇLÜ BİR BELEDİYE”

    Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Çukurova Genç Girişimci İş İnsanları Derneği’nin (ÇUGİDER) ‘Yıl Sonu Değerlendirmesi ve Kente Dair Söyleşiler’ programına katılarak iş dünyasının sorularını cevapladı.

    Mersin Ticaret Borsası ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa; Başkan Seçer’in yanı sıra, Mersin Ticaret Borsası (MTB) Başkanı Abdullah Özdemir, ÇUGİDER Başkanı Sibel Gelbul, MTB Meclis Başkanı Münir Şen, ÇUGİDER üyeleri, oda ve STK temsilcileri, iş dünyası temsilcileri ve Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı.

    “KENT YÖNETİMİNDE STK’LARDAN ÇOK FAYDALANDIK”

    Etkinlikte konuşan Başkan Seçer, görev süresi boyunca kentte bulunan STK’lar ile sık sık bir araya gelip, onların görüşlerine başvurduklarını ve yararlandıklarını söyleyerek, “Çünkü paylaşmayı, fikirleri, tartışmayı, müzakere etmeyi seviyorum. Yaptığımız toplantılarda, meslek odalarından sendikalara kadar birçok alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleriyle bir araya gelerek, bu süreçte onlardan aldığımız fikirler, yapıcı eleştiriler, öneriler ve tenkitlerle bu kenti yönetme gayreti içerisinde olduk. Bundan çok faydalandık ve mutlu olduk. Çok mantıklı, rasyonel, gerçekten halkın takdirini toplayan çalışmalar da yaptığımızı görüyorum” dedi.

    Marifetin iltifata tabi olduğunu söyleyen Seçer, siyasiler için bu iltifatın sandıkta oy verilmesi olduğunu kaydetti. Seçer, “Bir hayır duası, bir teşekkür almak, çıktığımız mücadelelerde destek görmek, onurlandırılmak, halkın yanımızda durarak bize güç vermesi, bizim zihniyetimizdeki siyasetçilerin beklentileri budur. Bunun dışında beklentilerle siyasette boy gösteren siyasiler olabilir. Bu da sizin takdirlerinizdir” diye konuştu.

    “KAYNAKLARI EN İYİ ŞEKİLDE KULLANARAK HİZMET YAPTIK”

    Belediyeyi yönetirken iş dünyasına yakın ama kamucu bir yaklaşım sergilediğini belirten Seçer, “Gelen kaynakları en akılcı şekilde, minimum zayiat ve israfla kullanarak hizmet yaptık. Mersin Büyükşehir Belediyesi, Türkiye ortalamasına şamil bir ortalama ile yönetilseydi minimum yüzde 30-40 daha fazla para harcaması lazımdı. O derece isabetli işler yaptık” dedi. Seçer, belediyeyi akılcı bir şekilde yönettiklerini vurgulayarak, Büyükşehir’i son derece güçlü, mali disiplini olan bir belediye haline getirdiklerini kaydetti.

    “YAPILABİLECEK EN KALİTELİ HİZMETLERİ YAPTIK”

    Hizmetlerin en kalitelisini yaptıklarını da sözlerine ekleyen Seçer, “Biz vatandaşlarımızın müsterih olmasını isteriz. Biz yapılabilecek en kaliteli yolu, binaları, gıda yardımlarını, en değerli tarımsal hizmetleri yaptık” diye konuştu. Hayata geçirdikleri Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim Projesi’ni anlatan Seçer, projenin Tarım ve Orman Bakanlığı’na örnek niteliğinde olduğunu söyledi. Hizmetleri yaparken de ayrım gözetmeden ve particilik yapmadan yaptıklarına değinen Seçer, “İşimizi bilerek, savsaklamadan, ayrımcılık yapmadan yaptık. En önemlisi de budur. ‘Bize oy vermiş, vermemiş, bölgesel fark’ biz bunu gözetmedik. Hangi köye grup yolu lazımsa yaptık. 2,1 milyon ton asfalt kullandık. 2 bin küsur kilometre sathi kaplama ile grup yollarını yaptık” ifadelerine yer verdi.

    “İKİNCİ DÖNEMDE ÇOK DAHA BAŞARILI İŞLER YAPACAĞIZ”

    İlk görev dönemlerini iyi bir şekilde değerlendirerek güzel işler yaptıklarını kaydeden Seçer, büyük projelerin zaman aldığını belirterek, “Biz ikinci dönem için çok daha başarılı işler yapacağımızı görüyoruz. 5 yıllık süreci çok iyi değerlendirdik. Önemli büyük projeleri bir anda yapamıyorsunuz. Bürokrasi, o projeleri yapmak, uygulama projelerini yapmak, yüklenici firmaya ihale etmek, finansmanını bulmak; bunlar zamanınızı alıyor” dedi. “Biz şu anda gelecek yılın da dönemin de manifestosunu hazır ettik” cümleleriyle konuşmasını sürdüren Seçer, “Seçimlerde alanlara çıktığımız zaman halka neler söyleyeceğiz, ne vaat edeceğiz; bunların hepsini hazır ettik. Bunları hazır ederken geçmiş dönem ne vaat etmiştik, neler yaptık, bunları da anlatacağız” diye belirtti.

    Seçer, yaptıkları çalışmaları krizlere, pandemi dönemine, ek bütçelere rağmen yapabildiklerini belirterek, “Çünkü rasyonel düşünüyor, yapabileceğimizi yazıyoruz, önümüze koyuyoruz, öyle planlama yapıyoruz” dedi.

    “HER HAL VE ŞARTTA İKİNCİ DÖNEMDE METROYA SÜRATLE DEVAM EDECEĞİZ”

    Raylı sistem projesiyle ilgili kat ettikleri uzun yolu ve aşamaları anlatan Seçer, 2 yıl finansman kullanımı izni beklediklerini hatırlattı. Seçer, “2 sene bize çok şeye mal oldu. Biz bu sürede yaptığımız ana istasyon inşaatını kendi kaynaklarımızdan ödedik. Kredi kullanarak ödemedik. Şimdi bir arayış içerisindeyiz. Her hal ve şartta ikinci dönemde bu metroya süratle devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Metro projesi üzerinde yaptıkları revizeleri de anlatan Seçer, yapılan değişikliklerin daha rasyonel ve kentin ulaşım ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yapıldığını kaydederek, “Ben metroyu konforlu, ucuz ve güvenli bir ulaşım aracının dışında bir sosyal proje olarak gördüm. 4 merkez ilçeyi birbirine bağlıyor. Akdeniz içerisinde ikamet eden de Mezitli, Yenişehir veya Toroslar ilçesinde ikamet eden farklı etnik yapılardan, farklı kültürlerden insanların aynı vagona bilmesini sağlıyorsunuz” dedi.

    Büyükşehir Belediyesi olarak en büyük hedeflerinden birinin huzurlu bir kent yaratmak olduğunu belirten Seçer, bunu da gerçekleştirdiklerini belirtti. Hizmetleri halk odaklı gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Seçer, sahilde halka açılan işletmelerden söz ederek, “Herkesin belediyenin kafesinde oturma imkanı olsun istedik. Belediyecilik böyle bir şeydir. Bana oy veren, vermeyen muhafazakar, seküler herkes geliyor, ‘Bu kafe benim belediyemin kafesi, ben buraya gelirim, burada otururum. Bu benim hakkımdır’ diyor” dedi.

    “SOSYAL KONUT PROJESİNİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

    Gelecek dönemde Metro Projesi’ni tamamlamayı hedeflediklerini söyleyen Seçer, metro gibi birçok projenin hayata geçirilmesinde meclis çoğunluğunun sağlanmasının oldukça önemli olduğunu belirtti.

    Müftü Deresi ile ilgili de konuşan Seçer, imar çalışmalarının birçoğunun tamamlandığını ve kalanların da sürdüğünü ifade ederek, “Arkadaşlar projeye çalışıyorlar. Gelecek dönem yapacağımız, Mersin’e kazandırdığımız yaklaşık 500 yüz dekarlık muazzam bir park olacak” diye konuştu. Mersin’de sosyal konut açığı olduğuna dikkat çeken Seçer, “Sosyal konut yapacağız. Düşük gelirli vatandaşlara uygun. Bunu satmayacağız bazı bölümleri ayırıp kiraya da vereceğiz. Belediye vatandaşına kiraya verecek” ifadelerini kullandı.

    Altyapı çalışmalarına ilişkin bilgi veren ve Akdeniz, Bozyazı, Erdemli, Mezitli, Silifke ve Tarsus’u kapsayan tüm çalışmaların 3 yıl içerisinde bitirileceğini ifade eden Seçer, “Altyapı çalışmalarına önem vereceğiz demeyeceğim, 3 yıl içinde bitiriyoruz. Çünkü parayı bulduk ve her şeyi hazır ettik. Örneğin Mezitli’nin, Mezitli’de oturanlar için söylüyorum içme suyu şebekesinin neredeyse tamamı değiştiriyoruz. Aslında bunu geciktirmeselerdi o maliyetler ile tamamını yapıyorduk. 17milyon Euro’nun tamamını hibe aldık” dedi.

    ALTYAPI İÇİN TOPLAM 57 MİLYONU HİBE OLMAK ÜZERE 150 MİLYON EURO KAYNAK HAZIR

    Yeşilovacık, Arkum ve Atakum’da önemli sorunlar yaşadığına dikkat çeken Seçer, söz konusu lokasyonlar için altyapı ve arıtma tesisi kredilerini aldıklarını söyledi. Tömük Mahallesi için de FRIT II kapsamında 15 milyon Euro tutarında kredi bulduklarını dile getiren Seçer, “Şubat’ın sonuna kadar oranın da ihalesine çıkıyoruz. Orada da büyük, muazzam bir sorun var. Akdeniz’de Homurlu aynı şekilde. FRIT II kapsamında 7 milyon Euro geri ödemeli kredi bulduk. Toplamda 150 milyon Euro ve bunun 57 milyon Euro’su hibe, geri ödemesiz. Diğer kalanı 3 yıl ödemesiz, 15 yıl yüzde 3 maliyetli kredileri bulduk. Bunları temasla bulduk, EBRD’den bulduk, IFC’den bulduk, kendimizi anlattık. Heyetleri çağırdık, deprem sonrası göçü anlattık, geldiler gözleriyle gördüler. 30 milyonu 70 milyona kadar çıkarttılar. Bunun üzerine de Pamukluk Barajı için 40 Euro hibe verdiler. Onu da anlattım. Susuz kalır bu memleket diye 80 milyon projenin 40 milyon Euro’sunu da deprem bölgesine ayırdıkları bir buçuk milyar Euro’luk fondan Cumhurbaşkanlığı’na bizzat talepte bulunarak, oraya o parayı gönderme şartını, Mersin’e 40 milyon Euro hibe verme şartını koyarak EBRD yaptı” ifadelerini kullandı.

    Büyükşehir olarak çok önemli temaslarda bulunup çok ciddi oranlarda finansman kaynakları edindiklerinin altını çizen Seçer, “Şu anda 5 milyar lira hazır altyapı için. Bunları 6 ay içerisinde kullanıp, inşaata başlatıp 3 yıl içerisinde de tamamlayacağız. Bütün finans kaynaklarına ilk dönemimizin tamamlanmasına 4,5 buçuk ay gibi bir süre kaldığı dönemde ulaşmış olduk” dedi.

    KENTİN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ AMA DEZAVANTAJLI MAHALLELERDE OTURANLARI GÖRMEZDEN GELEMEYİZ”

    Aktardığı bilgilerin en yüksek maliyetli çalışmalar olduğunu fakat yönetim olarak tüm çalışmalarının bu konulardan ibaret olmadığına dikkat çeken Başkan Seçer şunları kaydetti:

    “Bunlar bizim manifestomuzun en baş kısmına koyacağımız, en yüksek maliyetlerin olduğu çalışmalar. Ama bizim için her şey bunlar değil. Sosyal projelerimiz, sosyal belediyecilik bizim için çok önemli. Bunlar içerisinde eğitim, kadın, çocuk, bizim için çok önemli. Geldiğimde yaklaşık 25 milyon lira sosyal hizmetlere bütçe yapılmıştı. Şu anda 2024 yılı için sadece sosyal politika olarak 557 milyon lira bütçemiz var. Kadın ve sağlık bunun içerisinde değil. Eğitim, gıda destekleri, çocuklara süt gibi desteklere, hizmetlere ayırdığımız para 557 milyon lira 2024 için. Böyle de bir bakış açımız var. Elbette kentin çehresini değiştireceğiz ama dezavantajlı mahallelerde oturan çocukları da kadınları da görmezden gelemeyiz.”

    ÖZDEMİR: “SORUNLARIMIZI SAHİPLENDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLERİMİZİ SUNUYORUZ”

    Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, Başkan Seçer’in göreve geldiği günden itibaren salgın, ekonomik kriz, deprem gibi birçok olumsuzluğa karşın 4 yılda çok iyi bir belediye yönetimi sergilediğini belirterek, “Altyapı ve üstyapı yatırımlarından sosyal hizmetlere, sektörlerin gelişimini sağlayacak projelerden Master Plan hazırlanmasına kadar çok geniş bir yelpazede icraatlara imza attınız. Atmaya devam ediyorsunuz. Borsamız üyelerinin iştigal alanı olan tarım ve gıda sektörüne önemli destekler verdiniz. Bugüne kadar bizlerle kurduğunuz diyalog, istişareye açık yapınız ve dile getirdiğimiz sorunlarımızı sahiplendiğiniz için teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

    Dernek olarak Toros ve Mersin Üniversitesi ile birlikte 3 yıllık sürdürülebilir proje kapsamında programlarını tamamlayarak 11 tane üniversite mezunu gencin iş sahibi olmalarını sağladıklarını belirten ÇUGİDER Başkanı Sibel Gelbul, yerel yönetimlerle çalışmayı önemseyen bir dernek olduklarını söyleyerek, katılımından dolayı Başkan Seçer’e teşekkürlerini iletti.

    Programda, ÇUGİDER Başkanı Gelbul tarafından Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ile Afet işleri Dairesi Başkanlığı’nı hayata geçirdikleri ve 4 yıl boyunca STK’larla iş birliğinde bulundukları için plaket takdim etti. Program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

  • BALÇOVA’DA KADINLAR ARTIK DAHA GÜÇLÜ

    BALÇOVA’DA KADINLAR ARTIK DAHA GÜÇLÜ

    Toplumun tüm bireylerine kaliteli ve eşit hizmet götürmek ve vatandaşların huzur ve refahı için çalışmalarını sürdüren Balçova Belediyemizin 2023-2024 Yerel Eşitlik Eylem Planı Tanıtım Toplantısı yapıldı.

    Tanıtım Toplantısına katılan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ‘Kadınların siyasete girmesine karşı ayaklarını yere vurarak direnen erkek siyasetçiler var’ diye konuşurken, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya’da ‘Karar alma mekanizmalarının içinde ne kadar çok kadın yer alırsa kadınlarla ilgili daha doğru karar alınır. O yüzden nerede olursa olsun tüm kadınlar siyaset yapmalı’ dedi.

    Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkını elde edişinin 89. Yıl dönümünde İzmir Balçova Belediyesi Yerel Eşitlik Eylem Planını tamamlayarak tanıtımını yaptı. Toplumun tüm kesimlerinin başta kadınlar, çocuklar, engelli bireyler ve dezavantajlı toplum kesimlerinin kent hizmetlerinden eşit bir şekilde faydalanması için hazırlanan Yerel Eşitlik Eylem Planının tanıtım toplantısında İzmir’deki birçok Sivil Toplum Örgütü’nün, Meslek Odalarının, Hemşeri Derneklerinin Başkan ve Yöneticileri, Belediye Meclis Üyeleri ve Muhtarlar katıldı.

    Toplantıda Balçova Belediyesi Kadın Danışma Merkezi ve Eşitlik Birimi personeli Yerel Eşitlik Eylem Planının hazırlık aşamalarını, maddelerini ve verilmesi hedeflenen hizmetleri anlattı. Tanıtım Toplantısına katılan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü “Kadınlar daha güçlü ve daha eşitlikçi bakış açısıyla yan yana durmalıdır. Bu eşitlik planı bu açıdan çok önemlidir. Kadın bir Belediye Başkanı ve ekibi tarafından hazırlanması yapılması da ayrı bir öneme sahiptir. Türkiye’nin çok daha çağdaş, laik ve demokratik günlere taşıyabilecek konu eşitliktir” diye konuştu.

    Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkı elde etmesinin yıl dönümünde Yerel Eşitlik Eylem Planını açıklamaktan dolayı gurur duyduğunu ifade eden Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya “Balçova Belediyesi olarak yıllardır Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini ön planda tutan çalışmalar yapan ve bu hizmetleri ile kadınların ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda daha çok aktif olmasını hedefleyen ve bunu başaran bir belediyedir. Artık tüm bu çalışmaları daha planlı ve programlı yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

  • TÜİK: SAĞLIK HARCAMASI 2022’DE YÜZDE 71,5 ARTIŞLA 606 MİLYAR 835 MİLYON LİRA OLDU

    TÜİK: SAĞLIK HARCAMASI 2022’DE YÜZDE 71,5 ARTIŞLA 606 MİLYAR 835 MİLYON LİRA OLDU

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2022 yılında toplam sağlık harcaması, bir yılda yüzde 71,5 artarak 606 milyar 835 milyon TL oldu.

    TÜİK, 2022 yılı sağlık harcamaları istatistiklerini bugün açıkladı. Buna göre toplam sağlık harcaması, bir önceki yıla göre yüzde 71,5 artarak 606 milyar 835 milyon TL’ye yükseldi. Genel devlet sağlık harcaması yüzde 65,4 artışla 463 milyar 516 milyon TL’ye ulaştı. Özel sektör sağlık harcaması da yüzde 94,4’lük bir artış oranı ile 143 milyar 319 milyon TL olarak tahmin edildi.

    HARCAMANIN YÜZDE 76,4’Ü GENEL DEVLET BÜTÇESİNDEN KARŞILANDI

    Genel devlet sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı yüzde 76,4, özel sektör sağlık harcamasının oranı yüzde 23,6 olarak gerçekleşti. Genel devlet ve özel sektörün alt bileşenlerine bakıldığında Sosyal Güvenlik Kurumu yüzde 44,2, merkezi devlet yüzde 31,6, hanehalkları yüzde 18,5, sigorta şirketleri yüzde 2,7, hanehalklarına hizmet eden kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ile diğer işletmeler yüzde 2,4, mahalli idareler yüzde 0,6 düzeyinde bir paya sahip oldu.

    CARİ SAĞLIK HARCAMASI YÜZDE 68 ARTTI

    Cari sağlık harcaması, bir önceki yıla göre yüzde 68 artarak 555 milyar 944 milyon TL’ye yükseldi. Sağlık harcamaları kapsamındaki yatırımlar yüzde 121,1 artarak 50 milyar 891 milyon TL’ye ulaştı. Toplam sağlık harcamasının sağlık hizmeti sunucularına göre dağılımı incelendiğinde ilk üç sıra geçen yıl da değişmedi. Sağlık hizmetleri ve ürünleri satın almak için başvurulan sağlık kurumları içerisinde en büyük payı yüzde 50,3 ile hastaneler oluşturdu. Hastaneleri sırasıyla yüzde 21,7 ile perakende satış ve diğer tıbbi malzeme sunanlar ve yüzde 10,6 ile ayakta bakım sunanlar izledi.

    KİŞİ BAŞINA SAĞLIK HARCAMASI 7 BİN 141 TL OLDU

    Kişi başına sağlık harcaması, bir önceki yıl 4 bin 206 TL iken geçen yıl yüzde 69,8 artarak 7 bin 141 TL’ye yükseldi. Toplam sağlık harcaması, gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) yüzde 4’ünü oluşturdu. Cari sağlık harcamasının GSYH’ye oranı bir önceki yıl yüzde 4,6 iken geçen yıl yüzde 3,7 olarak hesaplandı. Hanehalkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcaması bir önceki yıla göre yüzde 98,8 artarak 112 milyar 18 milyon TL’ye ulaştı. Hanehalkı cepten sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı da yüzde 18,5 olarak gerçekleşti.

  • CEVDET AKAY: “MEMURLAR İSTANBUL’DAN BAŞKA ŞEHİRLERE GİTMEK İÇİN İLANLAR VERMİŞ. BU TABLO AKP’NİN MEMURLARA YAŞATTIĞI TABLONUN EN ACI FOTOĞRAFIDIR”

    CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanan torba kanun teklifindeki İstanbul’a taşınan BDDK’nın çalışanlarına tazminat düzenlemesine tepki gösterdi. Akay, memurların İstanbul’dan başka şehirlere gidebilmek için ilan verdiğini belirterek, “Memurlar İstanbul’dan Çorum’a, Eskişehir’e, Elâzığ’a, Şırnak’a gitmek istiyorum diye ilanlar vermiş. Bu tablo AKP’nin memurlara yaşattığı tablonun en acı fotoğrafıdır. Memurlarımız bunu hak etmiyor” dedi.

    TBMM Genel Kurulu’nda, AKP’nin torba kanun teklifi üzerindeki görüşmeler başladı. Teklif üzerine söz alan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, BDDK çalışanlarına  tazminat düzenlemesini eleştirdi. Akay, şunları söyledi:

    “BURADA BÜYÜK BİR EŞİTSİZLİK VAR”

    “Ankara’dan İstanbul’a taşınan BDDK’nin üst düzey yöneticilerinin, murakıpların, daire başkanlarının, uzmanların hayat şartlarının zorlukları nedeniyle ek tazminat ödenmesiyle ilgili düzenleme getiriliyor. Bu ek ödeme, 2023 yılı için 30 ila 35 bin arasında, 2024 yıl için 45 bin liraya tekabül ediyor. İstanbul’da yaşayan bir sürü kamu çalışanı var. Kamu mühendisleri var, öğretmenler var, polis memurları var, emniyet çalışanları var, sağlık çalışanları var, tapu kadastro memurları var, ceza infaz memurları var. Yani aynı durumda olan bir sürü memur var. Tabii ki BDDK’da çalışanlar da hak ettikleri ücretleri alsınlar ama bu saydığımız kişilerin de bu ek tazminatları alması gerekiyor. Burada büyük bir eşitsizlik var.

     “BU TABLO AKP’NİN MEMURLARA YAŞATTIĞI TABLONUN EN ACI FOTOĞRAFIDIR”

    Becayiş sistemi var biliyorsunuz, aynı kamu kurumlarında çalışan kişilerin farklı illerde aynı görevde çalışan başka birisiyle anlaşarak, yetkili amirleri tarafından izin verildiği zaman yerlerinin değiştirilmesi sistemi. Burada bir ilan var. Adalet Bakanlığı’nda çalışan bir kişi İstanbul’daki hayat şartlarındaki zorluklar nedeniyle geçinemediği için yerini değiştirmek istediğini söylemiş. Samsun, Ordu, Giresun, Bartın, Sinop, Zonguldak gibi illere gidebileceğini ifade etmiş ve bunu ifade ederken de gerekli ödemeyi de yapacağını ifade etmiş; bu, çok üzücü bir durum. Başka bir tarafa baktığımız zaman, diğer bakanlıklarla alakalı da aynı durum söz konusu. Memurlar İstanbul’dan Çorum’a, Eskişehir’e, Elâzığ’a, Şırnak’a gitmek istiyorum diye ilanlar vermiş. Bu tablo AKP’nin memurlara yaşattığı tablonun en acı fotoğrafıdır. Memurlarımız bunu hak etmiyor.”

     

     

  • UTKU ÇAKIRÖZER: “BU TORBADA GIDA KUYRUKLARINDA BEKLEYEN DAR GELİRLİYİ FERAHLATACAK HİÇBİR ŞEY YOK ÇÜNKÜ BU SARAY YÖNETİMİNDE TENCERESİ BOŞ MİLYONLARI DÜŞÜNEN KİMSE YOK”

    CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, torba kanun teklifinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda; “Bu torbada asgari ücretlinin geçim derdine çare yok, milyonlarca işçinin alın terinden alınan vergiden indirim yok, 90 bin taşeron emekçimize kadro yok; ücretli, sözleşmeli, kadrolu öğretmen ayrımını ortadan kaldırmak yok, barınamayan, aç kalan üniversite öğrencilerimize tek kuruş destek yok, yıllarca ülkeye hizmet etmiş şimdi açlık sınırında yaşayan ‘7 bin 500 lira maaşla geçin’ dediğiniz 14 milyon emeklimize asgari ücret seviyesinde dahi maaş yok, iş kuyruğu, ucuz ekmek ve gıda kuyruklarında bekleyen dar gelirliyi ferahlatacak hiçbir şey yok çünkü bu saray yönetiminde, bu tek adam yönetiminde cebi boş, tenceresi boş milyonları düşünen kimse yok” dedi.

    CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanan torba kanun teklifine ilişkin söz aldı. Çakırözer’in açıklamaları şöyle:

    “SARAY YÖNETİMİNDE; CEBİ BOŞ, TENCERESİ BOŞ MİLYONLARI DÜŞÜNEN KİMSE YOK”

    “Bu torbada asgari ücretlinin geçim derdine çare yok, milyonlarca işçinin alın terinden alınan vergiden indirim yok, 90 bin taşeron emekçimize kadro yok; ücretli, sözleşmeli, kadrolu öğretmen ayrımını ortadan kaldırmak yok, atama bekleyen öğretmenlere atama yok; barınamayan, aç kalan üniversite öğrencilerimize tek kuruş destek yok, yüz binlerce engellimize kamuda istihdamı artıracak madde yok, yıllarca ülkeye hizmet etmiş şimdi açlık sınırında yaşayan ‘7 bin 500 lira maaşla geçin’ dediğiniz 14 milyon emeklimize asgari ücret seviyesinde dahi maaş yok, üretimden vazgeçmeyen eli nasırlı çiftçimizin mazotundan, gübresinden, elektriğinden KDV’yi, ÖTV’yi kaldırmak yok yani sayın milletvekilleri bu torbada iş kuyruğu, ucuz ekmek ve gıda kuyruklarında bekleyen dar gelirliyi ferahlatacak hiçbir şey yok çünkü bu saray yönetiminde, bu tek adam yönetiminde cebi boş, tenceresi boş milyonları düşünen kimse yok.

    “YANDAŞA, SERMAYEYE, RANTİYEYE VERGİ İNDİRİMİ, MUAFİYETİ ADI ALTINDA EMEKÇİNİN CEBİNDEN VERİLEN BOL BOL KIYAK VAR”

    Yandaşa, sermayeye, rantiyeye vergi indirimi, muafiyeti adı altında emekçinin cebinden verilen bol bol kıyak var. Kur korumalı mevduata sırtını dayayanların servetine emekçinin alın terinden çalıp servet katmak var. Uçmadığımız havaalanı, geçmediğimiz köprülerin müteahhitlerine vergi istisnalarıyla halkın cebinden aktarılan milyarlar var. Refah içinde yaşama umudunu yok ettiğiniz vatandaşlarımızı ‘Haram’ dediğiniz kumar çukuruna devlet eliyle yönlendirme var. Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından demir yollarımızı bir avuç yandaşa peşkeş çekmenin yolunu açan madde var. Yurt dışına para kaçıranların peşine düşmek yerine ‘Döviz gelsin de vergisiz, denetimsiz nasıl gelirse gelsin’ anlayışı var.

    Bu torbada samimiyetsizlik var, ikiyüzlülük var. Nasıl demeyelim ikiyüzlü diye? Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu Hatay Milletvekili Can Atalay için verdiği ihlal kararını tanımayacaksınız, uymayacaksınız, Yargıtay’ın yüksek mahkemeyi yok sayan tutumuna çanak tutacaksınız, sonra gelip üç dört yerden maaş alan yandaşlarınıza ‘huzur hakkı’ adı altında ulufe dağıtılması için Anayasa Mahkemesi kararına uyum bahanesine sığınacaksınız; bunun neresinde samimiyet, neresinde dürüstlük var?

    “BİR AVUÇ YANDAŞINIZA ‘HUZUR HAKKI’ DİYE ÜÇ DÖRT YERDEN MAAŞ VERİLMESİNİN PEŞİNDESİNİZ”

    Biz bu çoklu maaş, huzur hakkı meselesine karşıyız. Bakın, insanlar pazar artıklarıyla yaşam mücadelesi veriyor, öğrenciler barınamadıkları için eğitimlerini bırakıyor, emekli aç kalmamak için ikinci işlerde, üçüncü işlerde çalışıyor; siz ise bir avuç yandaşınıza ‘huzur hakkı’ diye üç dört yerden maaş verilmesinin peşindesiniz. Üstüne üstlük huzur hakkı verdiğiniz yandaşları vergiden muaf tutarken milyonlarca memur ve işçiden daha maaşını almadan yüzde 20, yüzde 30 vergi almaya devam ediyorsunuz; bunun adı ‘soygun düzeni’ değil de nedir değerli arkadaşlarım?

    “BU HAYAT PAHALILIĞI SADECE BDDK YÖNETİCİLERİNİ Mİ VURUYOR?”

    Son olarak, bu torbada ne var? Maaşları yüksek BDDK yöneticilerine İstanbul’da yaşayabilsinler diye 45 bin liralık hayat pahalılığı ödeneği var. İyi de bu hayat pahalılığı sadece BDDK yöneticilerini mi vuruyor? Bakın, son beş yılda 2,2 milyon kişi İstanbul’u terk etti; neden? Geçinemedikleri için. Sadece İstanbul’da değil, işte memleketim Eskişehir’de ve neredeyse tüm Anadolu kentlerinde fahiş kiralar herkesi perişan etmiş durumda. Geçtiğimiz yıllarda bin lira, 2 bin lira olan ‘1 artı 1’ ev bile, artık, 10 bin liraya, 15 bin liraya kiralanır oldu. İstanbul’da, Eskişehir’de, Antalya’da, İzmir’de, büyükşehirlerimizde bir memurun, öğretmenin, sağlıkçının, polisin, din görevlisinin maaşlarıyla ev kiralayabilmeleri mucize. Yapılacak şey belli; gelin, kamu çalışanları arasında böylesine adaletsiz, böylesine ayrımcı bir tutumdan vazgeçin. Gelin, bu hayat pahalılığı ödeneğini tüm kamu çalışanlarımıza verelim. Yani değerli arkadaşlarım, bu torbada refah, huzur, adalet yok. Bu torba, emekçiden, emekliden, çiftçiden, esnaftan alıp rantiyeye, sermayeye kol kanat germe torbasıdır.”

  • OSMAN KAVALA İLE GÖRÜŞME TALEBİ KABUL EDİLEN AVRUPA PARLAMENTOSU TÜRKİYE RAPORTÖRÜ AMOR: “BU İŞ BİRLİĞİNİN TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR DÖNEMİN İŞARETİ OLMASINI UMUYORUM”

    OSMAN KAVALA İLE GÖRÜŞME TALEBİ KABUL EDİLEN AVRUPA PARLAMENTOSU TÜRKİYE RAPORTÖRÜ AMOR: “BU İŞ BİRLİĞİNİN TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR DÖNEMİN İŞARETİ OLMASINI UMUYORUM”

    Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan iş insanı Osman Kavala’yı Marmara Cezaevi’nde ziyaret etti. Amor, “Bu görüşmeyi kolaylaştırdıkları için Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’na teşekkür etmek istiyorum. Bu iş birliğinin, Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye ilişkin son Ortak Tebliği bağlamında Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin işareti olmasını umuyorum” dedi. Amor, Kavala’yla görüşülmesine izin verilen ilk Avrupa Parlamentosu üyesi oldu.

    2 Aralık’tan bu yana çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye’de bulunan Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, bugün Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan iş insanı Osman Kavala’yı yeni adı Marmara Cezaevi olan Silivri Cezaevi’ned ziyaret etti. Amor, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Osman Kavala ile Silivri Cezaevi’nde görüştüm. Ne kadar dikkat çekici bir insan. Bu görüşmeyi kolaylaştırdıkları için Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’na teşekkür etmek istiyorum. Bu iş birliğinin, Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye ilişkin son Ortak Tebliği bağlamında Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir dönemin işareti olmasını umuyorum” ifadelerini kullandı. 

    İLK KEZ BİR AVRUPA PARLAMENTOSU ÜYESİNİN KENDİSİNİ ZİYARET EDİLMESİNE İZİN VERİLDİ”

    Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nin söz konusu ziyarete ilişkin yazılı açıklamasında “Türkiye Daimi Raportörü Nacho Sánchez Amor, Osman Kavala’yı Marmara Cezaevinde (eski adıyla Silivri Cezaevi) ziyaret etti. İlk kez bir Avrupa Parlamentosu Üyesi’nin kendisini ziyaret etmesine izin verildi. AP Üyesi Sánchez Amor 2 Aralık’tan bu yana Türkiye’de bulunuyor ve İstanbul ve Kayseri’yi de ziyaret etti” denildi. Yazılı açıklamanın devamında Amor’un açıklaması şöyle aktarıldı: 

    “Türk Hükümeti’nin bu ziyarete izin verme kararı, doğru yönde atılmış önemli bir adımdır. Türk Adalet ve Dışişleri Bakanlıklarına sağladıkları kolaylıklar için teşekkür etmek istiyorum. Umarım bu açıklık, Komisyon ve Yüksek Temsilci Başkan Yardımcısı’nın son Ortak Tebliği bağlamında da AB-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığının ve ülkedeki hukukun üstünlüğü ve temel haklar durumunun ele alınması için daha fazla adım atılacağının bir işaretidir. 

    Osman Kavala ile nihayet şahsen tanışmak benim için çok dokunaklıydı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin açık kararlarına ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin defalarca yaptığı çağrılara rağmen hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın 6 yılı aşkın bir süredir cezaevinde tutuluyor. Kendisine Avrupa Parlamentosu’nun dayanışmasını ve serbest bırakılmasını talep etmeye devam etme konusundaki kararlılığını ilettim. 

    Bir kez daha Türk makamlarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala ve diğer ilgili davalara ilişkin kararlarını tam olarak uygulamaya ve ilişkilerimizin tam potansiyelini geri kazanmanın en iyi yolu olarak ülkenin uluslararası yükümlülüklerine uymaya çağırıyorum.” 

    Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Türkiye İzleme Raportörleri, İngiliz parlamenter John Howell ve Letonyalı parlamenter Boriss Cilevics ise 13 Ocak 2023 tarihinde Kavala’yı ziyaret etmiş ve ardından yaptıkları yazılı açıklamada, “AİHM’in iki kararına rağmen 2017 yılından beri cezaevinde tutulan Sayın Kavala ile görüşme fırsatı bulmamız, Avrupa Konseyi ile Türk makamları arasındaki diyalogda ileriye doğru atılmış önemli bir adımdır” ifadelerine yer vermişti.