Blog

  • ATAKUM BELEDİYESİ ‘ATAÇOCUK GELİŞİM MERKEZİ’NİN BEŞİNCİ ŞUBESİNİ AÇTI

    ATAKUM BELEDİYESİ ‘ATAÇOCUK GELİŞİM MERKEZİ’NİN BEŞİNCİ ŞUBESİNİ AÇTI

    Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’nin dünyaya entegre donanımlı bireyler yetiştirmek amacıyla 2020 yılında hizmete açtığı AtaÇocuk Gelişim Merkezi’nin beşinci şubesi, Yenimahalle Mahallesi’nde açıldı.         

    Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci’nin toplumsal hayatın her alanında donanımlı, katılımcı ve üretken bireyler yetiştirmek için hizmete açtığı AtaÇocuk, yeni şubeleriyle daha da büyüyor. Her mahalleye kreş sözünü adım adım hayata geçiren Başkan Deveci,  Mevlana 1, Demirkent, Mevlana 2, Atakent’in ardından beşinci şubeyi Yenimahalle Mahallesi’nde hizmete sundu. Eğitim hizmetini daha fazla çocuğa ulaştırmak için faaliyetine başlayan Yenimahalle şubesine yoğun ilgi gösteren veliler, Başkan Deveci’ye çalışmalarından dolayı teşekkür ettiler. 

    DOLU DOLU EĞİTİM PROGRAMI

    AtaÇocuk Çocuk Gelişim Merkezi, uzman eğitimciler eşliğinde 3-6 yaş aralığındaki 400 çocuğa eğitim veriyor. Tam zamanlı İngilizce eğitimi alan miniklere; gelişimlerine ve ilgilerine uygun eğitim programı uygulanıyor. Açık hava aktivitelerinden sanatsal faaliyetlere ve bilişsel çalışmalara birçok etkinliğin yer aldığı programda öğrenciler, aktif rol alıyorlar. AtaÇocuklu miniklere, hafta içi her gün gıda mühendislerinin belirlediği beslenme programına göre hazırlanan sabah, ikindi kahvaltıları ile öğle yemeği hizmeti sunuluyor.

    DAHA FAZLA ÇOCUĞA EĞİTİM  HİZMETİ

    Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Yenimahalle şubesi daha fazla çocuğun hayatına ışık olacağını belirterek şöyle konuştu:

    “Eğitime yapılan her yatırım çocuklarımıza, ülkemize ve geleceğimize yatırım. Bu nedenle eğitim çalışmaları bizim için son derece önemli. Çocuklarımızın AtaÇocuk’ta aldıkları her eğitim, ileride onları bir adım öne çıkaracak. AtaÇocuk’ta öğrencilerimizin merak duygusuna cevap verirken; zengin hayal dünyalarına hitap eden son teknoloji eğitim hizmeti sunuluyor. Uzmanlarımız derslerde aktif rol alan katılımcı, üreten ve üretirken kendi yorumunu katan çocuklar yetiştiriyor. Amacımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedeflediği gibi teknolojik ve bilimsel gelişime açık; ülkesinin değerlerini, kendi bakış açısıyla birleştirip evrensel bir dille ifade edebilen ve geleceğe imzasını atan bireyler yetiştirebilmek.” 

     

     

     

  • GAMZE TAŞCIER’DEN “ASGARİ ÜCRETE YILDA TEK ZAM” KARARINA TEPKİ: “2022’DE NİYE İKİ KEZ VERDİNİZ? BU YIL YAŞADIĞIMIZ GİBİ BÜYÜK BİR DEPREM FELAKETİ Mİ YAŞADIK? İLLA BİR FELAKET ARIYORSANIZ, SİZİN İKTİDARDA OLMANIZ ZATEN EN BÜY

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, “Sayın Bakan, 6 Şubat Depremlerini de örnek göstererek sadece çok zorunlu koşullarda iki kez yapıldığı savıyla desteklemeye çalışıyor. Ben de kendisine soruyorum: 2022’de niye iki kez verdiniz? Bu yıl yaşadığımız gibi büyük bir deprem felaketi mi yaşadık? Ben söyleyeyim: İlla bir felaket arıyorsanız, sizin iktidarda olmanız zaten en büyük felaket. AKP iktidarı madem komisyonu tek sefer toplamak istiyor ve bu konuda ısrarcı, o zaman biz de çağrı yapıyoruz: Bu ayki komisyon toplantısında geçmişteki gibi ilk altı ayın ayrı, ikinci altı ayın asgari ücreti ayrı belirlensin. Ama şunu da ifade edelim: İlk altı aydaki enflasyon hesabınız tutmazsa, ki biz tuttuğunu görmedik, komisyonun haziran ayında yeniden toplanacağını da bugünden ilan edin. On milyonlarca insan bu kararı bekliyor. Hem enflasyonun yarıyıla kadar artacağını kabul ediyorsunuz, hem de ‘Asgari ücrete tek artış yapılacak’ diyerek milleti açlığa terk edeceğinizi itiraf etmiş oluyorsunuz. Yani seçime kadar göz boyayacağız, seçimden sonra ne haliniz varsa görün diyorsunuz. Biz bunu kabul etmiyoruz” dedi.

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, dün, Kabine Toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.

    Bakan Işıkhan, “Temmuz ayında asgari ücrete ara zam yapılacak mı” sorusuna, “Tek zam olacak çünkü yönetmeliğimizde de öyle. Asgari Ücret Yönetmeliği’nde yılda bir kere. Çok zorunlu koşullarda, deprem gibi geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla asgari ücrete ikinci zammı yaptık” yanıtını verdi. CHP Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, Bakan Işıkhan’ın bu yanıtına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Taşcıer’in açıklaması şöyle:

    “İŞ KANUNU’NUN 39. MADDESİNİ KEYFİNİZE GÖRE YÜRÜRLÜKTEN KALDIRDINIZ DA BİZİM Mİ HABERİMİZ YOK”
    “Sayın Işıkhan’ın asgari ücretin tek sefer verilmesiyle ilgili yeni açıklamasını şaşkınlıkla takip ettik. Bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın bu kadar açık bir yasal gerçeği nasıl olup da başka türlü ifade ettiğini anlamak güç. Sayın Bakan, asgari ücretin tek sefer verilmesinin yönetmelikte yazdığını söylüyor. Bu kesinlikle doğru değil. İş Kanunu’nun 39. Maddesi çok açıkça, ‘Ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir’ diyor. Bakanın ifade ettiği Asgari Ücret Yönetmeliği’nin 7. Maddesi de ‘Ücret en geç iki yılda bir olmak üzere belirlenir’ diyor. Yani iki yılı geçmemek kaydıyla, Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararıyla istenirse 10 kez de belirlenebilir. ‘Bir kez verilir’ diye bir ibare yok. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın böylesi bir süreçte bu kadar aleni bir bilgi yanlışına nasıl sahip olduğunu merak ediyoruz. İş Kanunu’nun 39. Maddesini keyfinize göre yürürlükten kaldırdınız da bizim mi haberimiz yok? Keza kanun nizam tanımadıkları, komisyonun alacağı karara baştan ipotek koymalarından da belli.

    “2022’DE NİYE İKİ KEZ VERDİNİZ? BU YIL YAŞADIĞIMIZ GİBİ BÜYÜK BİR DEPREM FELAKETİ Mİ YAŞADIK? İLLA BİR FELAKET ARIYORSANIZ, SİZİN İKTİDARDA OLMANIZ ZATEN EN BÜYÜK FELAKET”
    Ayrıca Sayın Bakan, 6 Şubat Depremleri’ni de örnek göstererek sadece çok zorunlu koşullarda iki kez yapıldığı savıyla desteklemeye çalışıyor. Ben de kendisine soruyorum: 2022’de niye iki kez verdiniz? Bu yıl yaşadığımız gibi büyük bir deprem felaketi mi yaşadık? Ben söyleyeyim: İlla bir felaket arıyorsanız, sizin iktidarda olmanız zaten en büyük felaket. Sayın Bakan’ın söylediği doğru olsa, bu ülkede 2004, 2007, 2008, 2009, 2011, 2012, 2013, 2014, 2015’te nasıl oldu da yılda iki asgari ücret uygulaması oldu? Bu yıllarda asgari ücret ilk altı ay ve ikinci altı ay olarak belirlendi. AKP iktidarı madem komisyonu tek sefer toplamak istiyor ve bu konuda ısrarcı, o zaman biz de çağrı yapıyoruz: Bu ayki komisyon toplantısında geçmişteki gibi ilk altı ayın ayrı, ikinci altı ayın asgari ücreti ayrı belirlensin. Ama şunu da ifade edelim: İlk altı aydaki enflasyon hesabınız tutmazsa, ki biz tuttuğunu görmedik, komisyonun haziran ayında yeniden toplanacağını da bugünden ilan edin. On milyonlarca insan bu kararı bekliyor. Hem enflasyonun yarıyıla kadar artacağını kabul ediyorsunuz, hem de ‘Asgari ücrete tek artış yapılacak’ diyerek milleti açlığa terk edeceğinizi itiraf etmiş oluyorsunuz. Yani seçime kadar göz boyayacağız, seçimden sonra ne haliniz varsa görün diyorsunuz. Biz bunu kabul etmiyoruz.”

     

  • İZMEK KADINLARA YÖNELİK OKUMA YAZMA KURSU BAŞLATTI

    İZMEK KADINLARA YÖNELİK OKUMA YAZMA KURSU BAŞLATTI

    İZMEK kadınlara yönelik okuma yazma kursu başlattı.
     
    İzmit Meslek Edindirme Kursları (İZMEK), Zübeyde Hanım Konağı Kadın Yaşam Merkezi’nde okuma yazma bilmeyen kadınlara yönelik okuma yazma kursu başlattı. İzmit Belediyesi ve İzmit Halk Eğitim Müdürlüğü iş birliği ile faaliyetlerini sürdüren İzmit Meslek Edindirme Kursları (İZMEK), 47 kurs merkezi ve 96 branş ile kadınların hem sosyal faaliyetlerini arttırmak hem de meslek edindirmelerini sağlamak amacıyla hizmetlerine devam ediyor.
     
    3180000 NUMARALI TELEFONDAN BİLGİ ALINABİLİR 
     
    Bu kapsamda İZMEK, kadınların toplumdaki okuryazarlık seviyesini de arttırmak amacıyla 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde Zübeyde Hanım Konağı Kadın Yaşam Merkezi’nde okuma yazma bilmeyen kadınlara yönelik okuma yazma kursu başlattı. Vatandaşlar İZMEK kursları için 3180000 (4702-4703-4704) telefon numaralarından detaylı bilgi alabilirler.
  • 6 YIL SONRA YUNANİSTAN’I ZİYARET EDEN ERDOĞAN: “İKİ KARDEŞ ARASINDA DAHİ ANLAŞMAZLIKLAR OLABİLİRKEN İKİ KOMŞU ARASINDA GÖRÜŞ AYRILIKLARININ YAŞANMASI DOĞALDIR. BİZİM ARAMIZDA ÇÖZÜLMEYECEK KADAR HİÇBİR SORUN YOK”

    6 YIL SONRA YUNANİSTAN’I ZİYARET EDEN ERDOĞAN: “İKİ KARDEŞ ARASINDA DAHİ ANLAŞMAZLIKLAR OLABİLİRKEN İKİ KOMŞU ARASINDA GÖRÜŞ AYRILIKLARININ YAŞANMASI DOĞALDIR. BİZİM ARAMIZDA ÇÖZÜLMEYECEK KADAR HİÇBİR SORUN YOK”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atina’da; “İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum, bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok” dedi. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ise “Sınırdaş olan iki ülke, yan yana ve beraber hareket etmek zorundadır. İkimiz de daha sakin sularda, güzel esen bir esintiyle ilerleyen geminin kaptanı olarak güzel bir geleceği yaratmak durumundayız” diye konuştu. Miçotakis ayrıca, “7 günlük bir süreyle vizeden muaf tutularak Türk vatandaşlarının Ege adalarını ziyaret etme serbestisini karar olarak ele aldık” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin beşinci toplantısı kapsamında Yunanistan’ın başkenti Atina’ya gitti. 6 yıl sonra ilk kez Atina’ya giden Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu’nun ardından Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile görüştü. İki lider, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Miçotakis şöyle konuştu:

    MİÇOTAKİS: YUNANİSTAN’IN TÜRKİYE’YE AVRUPA SÜRECİNDEKİ DESTEĞİ ELE ALDIK

    “Doğu Akdeniz’de güvenlik ve barışı tehdit eden durumlar yaşadık. Bu yüzdendir ki, iki ülkenin çok iyi bir şekilde bir arada çok sakin bir ortamda ilişkilerini devam ettirmesi çok önemli. Bizler yaşadığımız ve her bir tarafın yaşadığı sorunlara çözüm bulabilmek çok büyük bir önem arz ediyor. Geçen haziran ayında Vilnius’ta aramızdaki ilişkiyi tekrar canlandırmaya karar verdik ve Dışişleri Bakanlarımızdan bu prosedürü başlatmalarını istedik. Bu yol haritasının üç boyutu vardı: Siyasi diyalog, güven arttırıcı önlemler ve ikili görüşmeler. İki taraf çok yaratıcı bir şekilde bir araya gelebildi ve biz son altı ay içerisinde üçüncü kez buluşuyoruz. Önceki görüşmelerimizde atacağımız adımlar konusunu konuştuk. Bugünkü buluşmamız da yaptıklarımızın sonuçlarına bakarak, tekrar geleceği tasarlama açısından çok büyük önem arz ediyor.
    Göç hareketliliği artma yerine gerilemiştir. Polis, sahil güvenliğin iş birliği sayesinde gelişen bu ilişkiler gelecekte daha da ilerleyecektir.

    Yunanistan’ın Türkiye’ye Avrupa sürecinde sağlayacağı desteği de ele aldık. Vize meselesinde de Türk öğrenciler ile Avrupalı öğrenciler arasında daha yakın bir iş birliğinin sağlanması için vizeden muaf tutulma meselesini de ele aldık. Biz aynı zamanda Doğu Ege’de bütün yıl boyunca 7 günlük bir süreyle vizeden muaf tutularak Türk vatandaşlarının Ege adalarını ziyaret etme serbestisini karar olarak ele aldık.

    “KIBRIS KONUSUNDA BM GÜVENLİK KONSEYİ KARARLARI BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

    Azınlık meselesi birbirimize duyduğumuz anlayışın ve bu ılımlı yaklaşımın düzeltilmesi açısından köprü rolü oynamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı ile çevremizde cereyan edenlerin analizini yaptık ve bütün aşırı tavırların bertaraf edilmesi, bunlardan kaçınılması ve aynı zamanda insani değerlere saygı konusunda hemfikir kaldık. Kıbrıs konusunda, BM Güvenlik Konseyi kararları bizim için çok önemlidir. Kıbrıs konusunda gelişmeler bu doğrultuda olmalıdır.

    1930’da, o zamanın Başbakanı İsmet İnönü ile iş birliği anlaşması imzalanmıştı. Şunlar söylenmişti o zamanlar; ‘Biz size dostluk eli uzatıyoruz ve aramızdaki hasmane ilişkilerin sonuna vardığımıza inanıyoruz.’ Onların bize bıraktığı miras bugün de canlı, ayakta kalmaktadır. Çünkü karşı karşıya kaldığımız sınamalar, Lozan Anlaşması’nın 100’üncü yılından sonra iyi komşuluk deklarasyonu yapmak durumundayız.

    Hem ulusal hem uluslararası camiada bizim bu şekilde devam etmemiz sistematik bir şekilde birçok uzmanın bir araya gelip bütün konularımızın tartışılması ön görülüyor. Zaman uygun olduğunda ise tabii ki kıta sahanlığı, deniz sahası meselelerini de konuşmaya hazır olacağız. Deniz hukuku hepimiz için bu tipten anlaşmazlıkların çözümlenmesi çok büyük ve önemli bir rol oynar. Aramızdaki irtibat bahar aylarında Ankara’da sizinle görüşme imkânım olacak. Aynı zamanda NATO Konseyi’nde de tekrar görüşme imkânımız olacak.

    “DAHA SAKİN SULARDA İLERLEYEN GEMİNİN KAPTANI OLARAK GÜZEL BİR GELECEK YARATMAK DURUMUNDAYIZ”

    Sınırdaş olan iki ülke, yan yana ve beraber hareket etmek zorundadır. İkimiz de daha sakin sularda, güzel esen bir esintiyle ilerleyen geminin kaptanı olarak güzel bir geleceği yaratmak durumundayız. Geleceğe olumlu bakmak istiyorum ve size tekrar hoş geldiniz diyorum.”

    ERDOĞAN: MÜNASEBETLERİMİZDE OLUMLU İVMEYİ DAHA DA GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şunları kaydetti:

    “Yunanistan’ı son olarak 2017 yılında ziyaret etmiştim. Bu 65 yıl aradan sonra Türkiye’den Yunanistan’a devlet başkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaretti. Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısı vesilesiyle tekrar Atina’da bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

    Münasebetlerimizde mevcut olumlu ivmeyi daha da geliştirmek istiyoruz. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyimizin beşinci toplantısını 7 yılın ardından bugün gerçekleştiriyor olmamız bu niyetimizin bir göstergesidir. Bir sonraki toplantı için bu kadar ara vermeyeceğimize ve kuruluş bildirgesinde ifade olunduğu üzere, yılda en az bir kez bu buluşmayı gerçekleştirmenin her iki ülke için de hayırlı olacağını düşünüyorum. Cumhurbaşkanı ve Başbakan Sayın Miçotakis ile faydalı görüşmeler yaptık. Sayın Başbakanla ikili görüşmemizde işbirliğimizi geliştirmek maksadıyla atılabilecek adımları ele aldık. Üst düzey temasların devamı çerçevesinde aramızdaki diyalog kanallarının her seviyede açık tutulmasının önemini vurguladık. Başbakanlığım döneminde teşkil edilen Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi mekanizmasının ilişkilerimizin olumlu gündem temelinde ilerletilmesine katkı sağladığının altını çizdim. Dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi ile ilişkilerimizi geliştirme yönündeki irademizi en üst seviyede teyit etmiş olduk. 2021 yılında oluşturulan Ortak Eylem Planı çerçevesindeki çalışmaların somut neticelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyoruz.

    “SORUNLARI YAPICI DİYALOG, İYİ KOMŞULUK VE ULUSLARARASI HUKUK ÇERÇEVESİNDE ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK SAMİMİ TEMENNİMİZDİR”

    Sayın Başbakan ile görüşmemizde şu an itibarıyla yaklaşık 5 milyar dolar civarında olan ticaret hacmimizin 10 milyar dolara çıkarılmasında mutabık kaldık. İpsala-Kipi Sınır Kapısı’nda ikinci köprü inşası gibi ulaştırma projelerinin önemine işaret ettik. Ayrıca gerek turizm, gerek kültürel alanda ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Sayın Başbakan ile görüşmelerimizde Ege ve Doğu Akdeniz’deki tutumlarımız hakkında da görüş alışverişinde bulunduk ve Dışişleri Bakanlarımızın bu konuda çalışmaları kararlı şekilde ele almalarını istedik. Mevcut sorunlarımızı yapıcı diyalog, iyi komşuluk ve uluslararası hukuk çerçevesinde müşterek çabalarla çözüme kavuşturmak samimi temennimizdir.

    Sayın Başbakan ile terörle mücadele alanındaki iş birliğimizi nasıl geliştirebileceğimizi de ele aldık. Bu minvalde beklentilerimizi bir kez daha dile getirdik. Özellikle Lavrion Kampı’nın kapatılmasını memnuniyetle karşıladık. Yunanistan’da teröristlere barınma imkanı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdim.

    “KIBRIS MESELESİNİN ADİL, KALICI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI TÜM BÖLGENİN YARARINA OLACAKTIR”

    Batı Trakya Türk azınlığının durumunda uluslararası hukukun gerektirdiği iyileştirmelerin yapılması yönündeki beklentilerimizi ifade ettim. Kıbrıs meselesinin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması tüm bölgenin yararına olacaktır.

    Gazze başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanan dramı ele aldık. Türkiye olarak en başından beri sivillerin hedef alınmasını hiç bir şekilde tasvip etmediğimizi dile getirdik. Yaşananların Gazze halkının toplu şekilde cezalandırılmasına dönüşmesi, çoğunluğu çocuk ve kadın 17 bin masum Filistinli sivilin katledilmesi vicdanları yaralamaktadır. Uluslararası toplum işlenmekte olan insanlık ve savaş suçları karşısında sessiz kalmamalıdır. Kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışının temini hepimizin önceliği olmalıdır. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne haiz Filistin Devleti’nin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye olarak adil bir barışın uygulanması noktasında garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu açıkladık.

    “BİZİM ARAMIZDA ÇÖZÜLMEYECEK KADAR HİÇBİR SORUN YOK”

    Bizler aynı denizi, aynı coğrafyayı, aynı iklimi hatta bir çok alanda aynı kültürü paylaşan iki komşu ülkeyiz. İki kardeş arasında dahi anlaşmazlıklar olabilirken iki komşu arasında görüş ayrılıklarının yaşanması gayet doğaldır. Mesele bunları çözme iradesidir. Biz Ege’yi bir barış ve iş birliği denizi hâline getirelim istiyoruz. Türkiye-Yunanistan olarak atacağımız ortak adımlarla tüm dünyaya örnek olalım arzusundayız. Açık söylüyorum, bizim aramızda çözülemeyecek kadar hiçbir sorun yok. Yeter ki hüsnüniyetle hareket edelim, büyük resme odaklanalım, denizi geçip derede boğulanlardan olmayalım. Değerli Kiryakos’un da bizimle aynı kanaati paylaştığını görmekten ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum.”

  • BODRUM BELEDİYESİ’NDEN ÇOCUK GÜVENLİĞİ POLİTİKASI ATÖLYESİ

    BODRUM BELEDİYESİ’NDEN ÇOCUK GÜVENLİĞİ POLİTİKASI ATÖLYESİ

    Bodrum Belediyesi tarafından Çocuk Güvenliği Politikasını oluşturmak üzere belediye personeline atölye düzenlendi.

    Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Bürosu tarafından 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında, Zabıta Müdürlüğü personellerine Çocuk Güvenliği Atölyesi gerçekleştirildi. Atölyede Toplumsal Cinsiyet Eşitlik Büro çalışanı, Sosyal Hizmet Uzmanı Ege Hazal Yıldız Yazıcıoğlu, çocuğa verilen anlam üzerinde durarak çocuk hakları, çocuk koruma ve çocuk katılımı konusunda bilgilendirme yaptı.

    Sosyal Hizmet Uzmanı Mehmet Can Yazıcıoğlu ise çocuk güvenliği üzerinde durarak bu konunun yerel yönetimlerin, zabıtanın görev ve yetki alanları dahilinde olduğunu söyledi. Çocuğa yönelik ihmal, istismar ve sömürü durumuna ilişkin bilgi edinilmesi, tanıklık veya sadece bir endişe durumunda başvurulabilecek mekanizmalar hakkında bilgi vererek zabıtanın bu mekanizmalara bildirim yapmasına ilişkin yasal yükümlülüklere değindi.

    Yerel Eşitlik Eylem Planı perspektifi ile hizmetlerini sürdüren Bodrum Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü, yerelde çocuk güvenliğinin sağlanması adına, sadece Politika Belgesi’nin hazırlanmasında öncülük etmeyi değil, Çocuk Güvenliği Politika Belgesi’nin belediyede etkin bir şekilde uygulanabilmesi adına izleme, değerlendirme ve destek çalışmalarını gerçekleştirmeyi planlamaktadır.

     

  • DİDİM BELEDİYESİ, BENTOUR COMEDY NIGHT PROGRAMINA KATILDI

    DİDİM BELEDİYESİ, BENTOUR COMEDY NIGHT PROGRAMINA KATILDI

    Didim Belediyesi, Avrupa’nın en büyük tur operatörleri arasında yer alan Bentour Reisen’in, Bentour Comedy Night 2023 programına katıldı.

    Avrupa’nın en büyük tur operatörleri arasında yer alan Bentour Reisen’in, her yıl geleneksel olarak yapılan Comedy Night 2023 organizasyonu Antalya’daki Miracle Resort Hotel’de gerçekleşti. Almanya, Avusturya, Hollanda ve İsviçre’den 700’ü aşkın turizm ve seyahat sektöründeki acentelerin ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyonda, Didim Belediyesi de Didim’in tanıtımını gerçekleştirmek için stant açtı.

    Türkiye’nin en gözde turizm kentlerinden birisi olan Didim’in tarihi ve kültürel değerleri, muhteşem koyları ve adını altın rengi kumlarından alan başta Altınkum plajı olmak üzere eşsiz güzellikteki plajları ve otelleri acentelere aktarıldı. Avrupa’nın ikinci ve Türkiye’nin ilk vegan kenti olan Didim’de düzenlenen ve her yıl on binlerce kişiyi ağırlayan Didim Vegan Festivali başta olmak üzere birbirinden güzel festivallerin acentelere aktarıldığı organizasyon düzenlenen gala gecesi ile son buldu.

  • BDDK: TAKİPTEKİ ALACAKLAR 175 MİLYAR 776 MİLYON LİRAYA ÇIKTI

    BDDK: TAKİPTEKİ ALACAKLAR 175 MİLYAR 776 MİLYON LİRAYA ÇIKTI

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, tüketici kredileri ve bireysel kredi kartı harcamalarındaki artış sürerken, takipteki alacaklarının miktarı geçen hafta 175 milyar 776 milyon liraya çıktı.

    BDDK haftalık bülteninde yer alan bilgilere göre, kur korumalı Türk lirası mevduat ve katılma hesapları 2 trilyon 738,7 milyar TL’den 2 trilyon 714,3 milyar liraya geriledi.

    Aynı haftada krediler 11 trilyon 228,4 milyar liradan 11 trilyon 314 milyar 227 milyon liraya yükseldi. Bu dönem bankalardaki mevduat 14 trilyon 164 milyar TL’den 14 trilyon 146 milyar 794 milyon liraya geriledi.

    TÜKETİCİ KREDİLERİN MİKTARI 1 TRİLYON 477,4 MİLYAR LİRAYA ÇIKTI

    Tüketici kredileri 1 trilyon 470,1 milyar liradan 1 trilyon 477,4 milyar liraya, bireysel kredi kartları harcamaları 1 trilyon 43,5 milyar liradan 1 trilyon 79,1 milyar TL’ye çıktı.

    Takipteki alacaklar ise geçen hafta 174 milyar 962 milyon liradan 175 milyar 776 milyon liraya çıktı.

    MERKEZ BANKASI’NIN NET REZERVİ 1 MİLYAR DOLAR DÜŞTÜ

    BDDK verilerine göre, Merkez Bankası rezervlerindeki artış sürüyor. Bankanın brüt rezervleri geçen hafta 3,6 milyar dolarlık artışla 140,1 milyar dolara ulaştı.

    Bankanın net rezervi ise geçen hafta 1 milyar dolarlık düşüşle 34,8 milyar dolara geriledi.

    TCMB’nin yurt içi ve yurt dışı bankalardan swap (takas) ile ödünç aldığı döviz ve altınlar hariç tutulduğunda net rezerv pozisyonu geçen hafta 4,4 milyar dolarlık iyileşmeyle -46,7 milyar dolar oldu.

    Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı geçen hafta 378,8 milyar dolarlık düşüşle 175,6 milyar dolara geriledi. Bu kalemde parite etkisinden arındırılmış düşüş ise 773 milyon dolar oldu. Bu düşüşün 558 milyon doları gerçek kişilerden, 215 milyon doları tüzel kişilerden kaynaklandı. 

     

  • FRANSIZ KALKINMA AJANSI, İZMİR KÖRFEZİ’NİN TEMİZLİĞİ VE YEŞİL KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ İLE İLGİLİ BAŞKAN SOYER’E SUNUM YAPTI

    FRANSIZ KALKINMA AJANSI, İZMİR KÖRFEZİ’NİN TEMİZLİĞİ VE YEŞİL KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ İLE İLGİLİ BAŞKAN SOYER’E SUNUM YAPTI

    İzmir’de sürdürülebilir kentsel gelişim alanında yapılacak yatırımlar için ortak çalışma başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ön fizibilite raporu için bir araya geldi. AFD heyetinin Başkan Tunç Soyer’e yaptığı sunumda İzmir Körfezi’nin temizliği ve yeşil kentsel dönüşüm projeleri masaya yatırıldı.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’in gelecek yüzyılını teminat altına alacak sürdürülebilir projelere finansman sağlamak için Paris’te yaptığı girişimler kapsamında Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile çalışmalara hız kazandırıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile AFD arasında imzalanan protokol kapsamında çalışmalarını yürüten AFD heyeti, hazırladıkları fizibilite raporu öncesi Başkan Tunç Soyer’e sunum yaptı.

    Egemenlik Evi’nde düzenlenen toplantıya Başkan Soyer’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, Genel Sekreter Yardımcısı Suphi Şahin, Başkan Danışmanı Onur Eryüce, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Övünç Özgen, AFD Heyeti Takım Lideri ve Kentsel Gelişim Proje Uzmanı Aurélie Ghueldre, Kentsel Gelişim, Planlama ve İskan Dairesi Başkan Yardımcısı Hervé Dubreuil, Su ve Sanitasyon Dairesi Başkan Yardımcısı Frédéric Maurel, Uzman, Su ve Sanitasyon Dairesi Camille Provost, Kıdemli Proje Yöneticisi, Belediye ve Sosyal Altyapı Sektörü Melis Aydemir, AFD Danışmanları Stéphane Milhaud, Batuhan Akkaya katıldı.

    “ÇOK İYİ İŞLERİN ORTAYA ÇIKACAĞINDAN EMİNİM”

    Toplantıda AFD ekibinin sunumunu dinleyen Başkan Soyer, “Bu projeler İzmir’in geleceğini teminat altına alan projeler. Sizin gibi çok iyi bir ekiple çalışmak bizim için çok kıymetli. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve AFD ekibinin çok iyi işleri ortaya çıkaracağından eminim” dedi.

    KÖRFEZ TEMİZLİĞİ VE KENTSEL DÖNÜŞÜM

    AFD ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü ön fizibilite çalışmasının iki temel ayağı bulunuyor. İlk bölümde, İzmir’in Körfez Temizliği projesini de kapsayan “İyileştirilmiş Kentsel Çevre Projeleri” başlığı altında İZSU ile yürütülecek projelere yer verildi. Başlığın içinde yeni atık su arıtma tesislerinin iyileştirilmesi, inşası ve biyolojik çeşitliliğin korunması, yağmur suyu atık su ayrıştırma projeleri, Çilazmak dalyanının restorasyonu ve canlandırılması ile katı atık yönetimi yer alıyor.

    Projenin ikinci ayağında ise “Yeşil ve Dayanıklı Kentsel Dönüşüm” başlığı altında İzmir’in güvencesiz mahallelerinin kentsel dönüşümü, kentsel yeniden yapılanma yaklaşımı, yerinde kentsel iyileştirme ve yoğunlaştırma, mavi/yeşil koridorların ve kamusal alanların geliştirilmesi konuları bulunuyor.

     

  • METAL İŞÇİLERİ, İŞVEREN SENDİKASI MESS’İN ÖNÜNE “SİYAH ÇELENK” BIRAKTI: “KÂR REKORU KIRDIRINCA GURUR DUYDUĞUNUZ METALCİLERİ ZAMMA GELİNCE GÖRMEZ OLDUNUZ”

    METAL İŞÇİLERİ, İŞVEREN SENDİKASI MESS’İN ÖNÜNE “SİYAH ÇELENK” BIRAKTI: “KÂR REKORU KIRDIRINCA GURUR DUYDUĞUNUZ METALCİLERİ ZAMMA GELİNCE GÖRMEZ OLDUNUZ”

    Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

    Türk Metal Sendikası, işveren Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası’nın (MESS) 2023-2025 Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerindeki uzlaşmaz tutumu gerekçesiyle masayı kert ederek uyuşmazlık tutanağının tutulduğunu ilan etmesinin ardından bugün de eylem yaptı. MESS’in İstanbul’daki merkezinin önüne siyah çelenk bırakılan eylemde Türk Metal Sendikası Gebze 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Teke, “Üretim rekoru kırınca övdüğünüz, kalite ödülü alınca sırtını sıvazladığınız, kâr rekoru kırdırınca gurur duyduğunuz Türk Metalcileri sıra zamma gelince görmez oldunuz ancak biz, kazanılmış haklarımızı korumaya, insanca yaşamaya yetecek kadar bir zam almaya kararlıyız” dedi.

    İşçilerin örgütlü olduğu Türk Metal Sendikası ile işverenlerin Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası arasında 2023-2025 Grup Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri geçen 26 Eylül’de başlamıştı. Yapılan 5 oturum sonrasında 22 Kasım’da Türk Metal, MESS’in uzlaşmaz tutum sergilediği gerekçesiyle sözleşme masasını terk ederek uyuşmazlık tutanağının tutulduğunu açıklamıştı.

    Metal işçileri de bugün MESS’in İstanbul Şişli’deki binasının önünde eylem yaptı. “Yaşasın onurlu mücadelemiz”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız”, “Zafer, direnen emekçinin olacak” ve “Gemileri yaktık, geri dönüş yok” sloganlarının atıldığı eylemde, hazırlanan ortak açıklamayı Türk Metal Sendikası Gebze 1 No’lu Şube Başkanı Mustafa Teke okudu.

    “KAZANILMIŞ HAKLARIMIZA GÖZ DİKTİLER”

    MESS’in, ülkenin koşullarını, enflasyonu, hayat pahalılığını, geçim sıkıntısını hiçe sayarak yüzde 35 ücret zammı teklif ettiğini belirten Teke, şunları söyledi:

    “MESS bize ‘Siz hakkınızı almayın. Emeğinizin, alın terinizin karşılığını almayın. Bizim verdiğimiz sadakaya razı olun. Boğaz tokluğuna yarı aç, yarı tok çalışın’ dedi. ‘Siz böyle yaşarken de biz kârlarımıza kâr katalım. İhracat ve satış rekorları kıralım. Soframızı daha da büyütelim’ dedi. İşte biz bütün iyi niyetimize ve çabamıza rağmen bu niyetteki MESS’le uzlaşamadık. Uyuşmazlık zaptı tuttuk ve masadan kalktık. Oysa biz Türk Metal olarak üzerinde uzlaşılabilecek bir taslak vermiş, masaya uzlaşmak için oturmuştuk ancak muhatabımızdan aynı yaklaşımı görmedik. Biz yeni hakları konuşalım derken onlar kazanılmış haklarımıza göz diktiler. Biz çağdaş çalışma koşulları derken onlar esnek çalışma dedi. Çağ dışı uygulamaları dayattılar. Biz alın terimizin karşılığı deyince onlar, ‘Size enflasyon kadar zam yeter’ dediler. İşte bu bizim için sözün bittiği yerdi. Tutanağı tuttuk, masadan kalktık.

    “AÇLIĞA, SÖMÜRÜYE EVET DEMEYECEĞİZ”

    Buradan, işveren sendikası MESS’e bir kez daha sesleniyoruz. Türk Metal olarak bize dayattığınız bu yoksulluk düzenine, açlığa, sömürüye evet demeyeceğiz. Sayın Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın önderliğinde hakkımızı alana kadar mücadele edeceğiz. Direneceğiz, direne direne kazanacağız. İşverenlere sorsanız hepsinin dilinde kriz, bunalım var. ‘Zor günlerden geçiyoruz’ diyorlar. Biz de diyoruz ki, biz çarşıda, pazarda zorlanıyoruz; biz evimize ekmek götürmekte, çocuklarımıza harçlık vermekte zorlanıyoruz. Zor günler sizin için geçicidir ama bizim için süreklidir. İşçinin, emekçinin her günü zordur, güçlük içindedir. İşçiler her zaman krizdedir. Sizin kriziniz geçici, bizimki süreklidir ama biliyoruz ki bu bizim kaderimiz değildir. Biz sendikamız Türk Metal’in öncülüğünde bu kaderi yeneceğiz. Bunun için yola çıktık. Bunun için yemin ettik. Zafere ulaşmadan dönmeyeceğiz. Zafer bizim olacak. Zafer, sendikasına inanan Türk Metalcinin olacak.

    “EYLEMSE EYLEM, GREVSE GREV DİYECEĞİZ”

    Buradan MESS yönetimine de seslenmek istiyoruz. Üretim rekoru kırınca övdüğünüz, kalite ödülü alınca sırtını sıvazladığınız, kâr rekoru kırdırınca gurur duyduğunuz Türk Metalcileri sıra zamma gelince görmez oldunuz ancak biz, kazanılmış haklarımızı korumaya, insanca yaşamaya yetecek kadar bir zam almaya kararlıyız. Bunun için sonuna kadar mücadele etmeye de gerekirse bedel ödemeye de kararlıyız. Genel başkanımızın alacağı tüm kararları uygulamaktan çekinmeyeceğiz. Eylemse eylem, grevse grev diyeceğiz. Bu siyah çelenk eylemi bir başlangıçtır. Hepiniz hazır olun. Eyleme, direnişe hazır olun. Birliğimizi, dirliğimizi, beraberliğimizi, Türk Metal’in gücünü göstermeye hazır olun. Bizim başka bir güce ihtiyacımız yok. Biz Türk Metal olursak bilin ki zafere ulaşırız. Biz eminiz. Zafer bizim olacak. Zafer, direnen emekçinin, direnen Türk Metalcinin olacak. Allah yar ve yardımcımız olsun.”

    Açıklamanın ardından binanın giriş kapısı önüne siyah çelenk bırakıldı.

  • AYVALIK, TAM DONANIMLI KREŞ VE KONUK EVİ’NE KAVUŞUYOR

    AYVALIK, TAM DONANIMLI KREŞ VE KONUK EVİ’NE KAVUŞUYOR

    Ayvalık Belediyesi, 150 Evler Mahallesi’nde kapalı ve açık alanlarıyla toplam bin 66 metrekare üzerine inşa edilecek bir “Kreş ve Konukevi” projesini yaşama geçiriyor.

    Ayvalık’ı en güzel hizmetlerle buluşturmaya var gücüyle devam eden Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, “Belediye Meclisimizce alınan kararla Ayvalık’ımızı tam donanımlı bir kreş ve konukevi’ne kavuşturacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Söz verdiğimiz gibi, Ayvalık’ın ilk tam donanımlı kreş ve konukevi’ni çok yakında hizmete açıyoruz” dedi.

    İki ayrı girişi bulunan binanın ilk iki katında 6 yaşına kadar çocukların gündüz bakımevi hizmeti sunacağını hatırlatan Belediye Başkanı Mesut Ergin, uzman kadrosuyla Belediye bünyesinde hizmet verecek kreşin, sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerinden biri olacağını söyledi. Konukevi’nin ise 15 bağımsız odasında 50’yi aşkın kişinin konuk edilecek şekilde tasarlandığına da değinen Başkan Ergin şu bilgileri verdi:

    “Kente gelen öğrencileri, gençleri, sporcuları, konuklarını en iyi şartlarda konukevimizde ağırlayacağız. Ayvalık’ın en ihtiyaç duyulan noktalarından birinde hizmet verecek projemizi, kentimizin diğer bölgelerinde de ivedilikle uygulamaya devam edeceğiz. Projenin kreş bölümü toplam 479 metrekare olacak. İlgili yönetmeliklere uygun şekilde göre projelendirilmiş olup, 18-36 ay uyku ve oyun odasından, ayrı ayrı olmak üzere 3-4 yaş, 4-5 yaş ve 5-6 yaş etkinlik, uyku ve oyun odalarına, yemekhane, revir, açık oyun ve etkinlik alanlarına, öğretmenler odası ve idari ofis bölümlerine kadar a’dan z’ye her şey düşünüldü. Belediye Konukevi bölümü ise yemek alanlarından, sosyal alanlara, dinlenme ve toplanma alanlarına kadar her imkâna sahip olacak. Çocuklarımıza güçlü yatırımlarla güzel bir gelecek hazırlıyoruz, çünkü bizi bu kentin çocukları, bu kentin insanları ilgilendiriyor. Geleceğin Ayvalık’ını, Ayvalık’ın Geleceğini hazırlıyoruz.”