Blog

  • AKP’Lİ ÖZKAYA: “600 MİLLETVEKİLİ BİR KANUN ÇIKARSA, ANAYASA MAHKEMESİ 5 ÜYE İLE YÜCE MECLİS’İN KARARINI İPTAL EDEBİLİYOR. BUNUN MECLİS’İN İRADESİNE TAHAKKÜM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

    AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, TBMM Genel Kurulu’nda; “Yüce Meclis, 600 milletvekili ile bir karar verse, bir kanun çıkartsa; Anayasa Mahkemesi 10 üyesi ile toplanabiliyor, 5 üyesi ile Yüce Meclis’in kararını iptal edebiliyor. Ben bunun, Meclis’in iradesine bir tahakküm olduğunu düşünüyorum. En az 2/3 çoğunlukla karar verilmesini, aksi halde bunun erkler arasında sıkıntı yarattığı kanaatindeyim. Bunu, Yüce Meclis’in takdirine sunuyorum” dedi.

    AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, TBMM Genel Kurulu’nda Yargıtay’ın 2024 bütçe kanun teklifi üzerinde konuştu. Özkaya, şunları söyledi:

    “Yargıtay Başkanlığımızın bir kısım talepleri var… Yargıtay ve Danıştay üyeliklerinin 12 yılla sınırlandırılmasının değiştirilmesini arzu ediyorlar; birikim, içtihatlardaki devamlılık, süreklilik ve tecrübenin taşınması açısından. Bu mutlaka doğru ve faydalı. Şahsi kanaatim, mesleğinde 20-25 yılı tamamlamış, 50 yaşı geçmiş kıdemli hakimlerin Anayasal düzeye taşınarak, Yargıtay’a emekliliğine kadar seçilmesinde fayda mülahaza ediyorum.

    Yargıtay ve Danıştay’da; Başkan, Daire Başkanı, Başkanvekili, Başsavcıların salt çoğunlukla seçilmesi meselesi… Yüce Meclis bile başkanını en geç dördüncü turda seçiyor. Bu başkanlarımızın seçilmesi, bazen yüksek mahkemelerde aylarca sürüyor. Yüzlerce tur. Bu hususun Meclis’teki gibi bir düzenlemeyle, anayasal değişiklikle; en geç dördüncü turda seçilmesi ve Yargıtay ve Danıştay’ın da gün kaybı olmaksızın görevlerine devam etmesinin doğru ve faydalı olmasını… Aksi halde bunların ciddi bir zaman ve efor kaybettiğini görüyorum…

    Anayasa Mahkememizin kuruluş kanununda birkaç hüküm var. Birincisi 21. maddede; Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesi var. 10 üye ile toplanabiliyor. Ve salt çoğunlukla karar veriyor. Yüce Meclis, 600 milletvekili ile bir karar verse, bir kanun çıkartsa; Anayasa Mahkemesi 10 üyesi ile toplanabiliyor, 5 üyesi ile başkanın tarafındaki verilen karar ile Yüce Meclis’in kararını iptal edebiliyor. Ben bunun; erkler arasındaki temel, asli ve kurucu unsur olan Meclis’in iradesine bir tahakküm olduğunu düşünüyorum. Bunun mutlaka değiştirilmesi gerektiğini, en az 2/3 çoğunlukla karar verilmesini, aksi halde bunun bir ciddi erkler arasında sıkıntı yarattığı kanaatindeyim. Bunu, Yüce Meclis’in takdirine sunuyorum.”

  • BAŞKAN BATUR, ANADOLU BİRLİĞİ DERNEĞİ’Nİ ZİYARET ETTİ: “BU KENTİ İYİ TANIYORUM. İZMİR’İN BEKLENTİSİ OLAN DÖNÜŞÜMÜ GETİRECEK TECRÜBEMİZ VAR”

    BAŞKAN BATUR, ANADOLU BİRLİĞİ DERNEĞİ’Nİ ZİYARET ETTİ: “BU KENTİ İYİ TANIYORUM. İZMİR’İN BEKLENTİSİ OLAN DÖNÜŞÜMÜ GETİRECEK TECRÜBEMİZ VAR”

    Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Anadolu Birliği Derneği’ni ziyaret etti. Batur, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adayı olmaktan onur duyduğunu dile getiren Başkan Batur, “Bu kenti iyi tanıyorum. Belediyecilik tecrübesini mimar olarak yıllardır sürdürdüğüm bu şehirde sadece Konak’ta değil bütün İzmir’in beklentisi olan dönüşümü getirecek, yol ağlarını elden geçirecek, trafiğin düzenleyecek bir tecrübemiz var. Bana güvenin, gerisini merak etmeyin” dedi. Anadolu Birliği Derneği Başkanı Erhan Kahraman da “Geçmişte Konak’ta yanınızda durduk, destekledik. Büyükşehirde de bütün benliğimizle, varlığımızla yanınızda olacağımıza Anadolu Birliği olarak söz veriyoruz” diye konuştu.

    Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Anadolu Birliği Derneği’ni ziyaret ederek Dernek Onursal Başkanı Koçali Al, Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kahraman ve dernek üyeleriyle bir araya geldi.

    BATUR: İZMİRLİLİK RUHU KONAK’TA

    Konak Belediye Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aday Adayı Abdül Batur, şunları söyledi:

    “Narlıdere Belediye Başkanlığı dönemimden bu yana dostluğumuz, kardeşliğimiz, dayanışmamızın devam ettiği bir kurum burası. Anadolu Birliği’nin farkı, Anadolu’nun tamamına yaygın olan, Anadolu’yu kucaklayan, doğusuyla, güneydoğusuyla, göçmeniyle, Karadenizlisiyle herkesi kucaklayan birlik. Çünkü burada geçmişten bu yana şunu görüyorum. Birbirlerini seven, birbirlerine inanan, dayanışmayı en kısa süre içinde sağlayabilen ve Anadolu’nun o güzel gelenek göreneklerini kentimize taşıyan bir topluluk. En önemlisi de kentte söz sahibi olan bir birlik. Konak Belediye Başkanlığı serüvenine başladığımızda da burada uğurlu bir kahvaltı yapmıştık. Yine hep beraberdik. Konak dönemi, özellikle Anadolu’dan buraya göç eden kesimlerle çok iyi ilişkiler içinde olmaya çalıştık. Bu süreç benim için çok önemliydi. Konak, kentlisiyle, göçmeniyle, Anadolu’dan göçeniyle ama artık İzmirli olan hemşehrisiyle özel bir kent. İzmir’e yerleşen herkes İzmirliyim diyebiliyor. Bu İzmirlilik ruhunu Konak’ta gördüm.”

    “TARİH YAZACAK” 

    Başkan Batur, Konak’ta başlattıkları kentsel dönüşümün önemli bir iş olduğunu ve tarihe geçeceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Konak’ta elimizin yettiği kadar, nefesimizin yettiği kadar, iyi günde kötü günde, sizlerle beraber olmaya çalıştık. Burada güzel işler yapmaya çalıştık. Konak çok ihmal edilmiş bir şehirdi. Maalesef kentsel dönüşümle ilgili 20-30 yıldır çivi çakılmamış. 600 hektarlık bir alanın dönüşümüne başladık. Gültepe, Beştepeler, Gürçeşme, bunların hepsinin planlamasını bitirdik. Bunu ileride tarih yazacak.”

    “DAYANIŞMA RUHU DEVAM ETTİĞİ MÜDDETÇE KENTTE BARIŞ ORTAMI OLUR” 

    Belediye başkanlığı süresince sivil toplum kuruluşlarıyla temas halinde olarak birlikte çalıştıklarını da dile getiren Başkan Batur, “Bu süreçte sivil toplum örgütlerimizle, hemşehri derneklerimizle bir arada olmaya çalıştık. Onların bize bizden olan isteklerini hiç kırmadan yerine getirmeye çalıştık. Çünkü bu dayanışma ruhu devam ettiği müddetçe kentte barış ortamı olur, insanlar birbirini sever, yan yana gelir, dayanışmayı sağlar. Bu, belediyeciliğin, yerel yönetimin en asli görevlerinden bir tanesidir. Yani orada yaşayan vatandaşların barış içinde birbirleriyle temasını sağlamak, onların yapacağı her türlü çalışmada yanlarında olmak” dedi.

    Başkan Batur, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adayı olmanın bile büyük bir onur olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:

    “Şimdi neden büyükşehir belediye başkan adayı olduk? Biliyorsunuz 2019’da da böyle bir niyetimiz vardı. Bu niyetiyle aday adayı olduk. Genel Başkan da bizi Konak’la onurlandırdı, Konak’ta kentsel dönüşümün başına geçeceksin, dedi. Bu beş senede Tunç Soyer Başkanımızla birbirimizi kırmadan, üzmeden, omuz omuza çalışmalarımızı yürüttük. Şimdi, büyükşehir belediye başkanlığı için aday adayı olan arkadaşlarımızın hepsi birbirinden değerli arkadaşlarımız. Bu önemli, onurlu bir görev. Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’de büyükşehir için aday adayı olmak büyük bir onur. Büyük bir centilmenlik içinde bu süreci götüreceğiz. Genel merkezimiz de değerlendirme yapacak. Biz göreve hazırız.

    “İZMİR TECRÜBE İSTİYOR”

    İzmir’in tecrübeli, samimi ve İzmirli olan, İzmir’i tanıyan bir belediye başkanı istediğini kaydeden Batur sözlerini şöyle tamamladı:

    “Bu kenti iyi tanıyorum. Altyapısını çok iyi biliyorum. Ben 1994-1999 arası İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük kurumu olan İZBETON’un genel müdürüydüm. Belediyecilik tecrübesini de mimar olarak yıllardır sürdürdüğüm bu şehirde sadece Konak’ta değil bütün İzmir’in beklentisi olan dönüşümü getirecek, yol ağlarını elden geçirecek, trafiğin düzenleyecek bir tecrübemiz var. İzmir tecrübe istiyor. İzmir samimiyet ister. İzmir, İzmir’de yaşayan, İzmirli bir belediye Başkanı ister. İzmirli bizi tanıyor biz de İzmir’i tanıyoruz. Bu görevi yapacak vasfımız, ekibimiz, saha deneyimimiz, vatandaşla diyaloğumuz var. Sizleri mahcup etmem. Bana güvenin, gerisini merak etmeyin.

    KAHRAMAN: YANINIZDA DURACAĞIMIZA SÖZ VERİYORUZ

    Anadolu Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kahraman da Başkan Batur’a tam destek verdiklerini şu sözlerle dile getirdi:

    “Abdül Başkanımızı geçmişten günümüze, hem takip ediyoruz, hem benimsiyoruz, hem de takdir ediyoruz. Günümüzde siyasetçilerin bagajından bahsediliyor. Temiz siyaset yapan, halka dokunan, esnafla iç içe olan, görevini layığıyla yerine getiren, aynı zamanda bagajı temiz dediğimiz siyasetçilerden bir tanesi. Bizim benimsediğimiz, önemsediğimiz siyasi liderlerden bir tanesi. Çıktığı yolda tebrik ediyoruz. Geçmişte Konak’ta yanınızda durduk, destekledik. Büyükşehirde de bütün benliğimizle, varlığımızla yanınızda olacağımıza Anadolu Birliği olarak söz veriyoruz. Siz Konak merkezli bir belediye başkanısınız, inşallah 5 milyonluk kentin de belediye başkanı olursunuz. Yanınızda duracağımıza söz veriyoruz.”

    KOÇALİ AL: TECRÜBESİNİ HALKA ANLATMAMIZ LAZIM

    Anadolu Birliği Derneği Onursal Başkanı Koçali Al ise “Geçen yıl Ticaret Odası, Abdül Batur’a ödül verdi. Niye başkasına değil, niye Abdül Batur’a? Çünkü bu ödül kentin yaşamı içindi, yaptığı işler içindi. Çünkü tecrübesini, ayrıcalığını, farkındalığını halka anlatmamız lazım” diye konuştu.

  • İMAMOĞLU, İSTANBUL SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTSEL ULAŞIM PLANI TANITIMINDA KONUŞTU: “DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME GÖSTERİLEN DİRENCİ KIRMA NOKTASINDA ISRARCI OLACAĞIZ”

    İMAMOĞLU, İSTANBUL SÜRDÜRÜLEBİLİR KENTSEL ULAŞIM PLANI TANITIMINDA KONUŞTU: “DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜME GÖSTERİLEN DİRENCİ KIRMA NOKTASINDA ISRARCI OLACAĞIZ”

    Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından hayata geçirilen İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı (SKUP), kamuoyuna tanıtıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Bir mahalleden diğerine giderken, belki yürüyeceğiz, belki de kilometre uzunluğunu ve güvenliğini her geçen gün artırdığımız bisiklet yollarını tercih edeceğiz. Bizim, kentimizde insanlarımızla yarattığımız değişim ve dönüşümlerde yaşadığımız en önemli problemlerden birisi de var olan bir kısım alışkanlıklardan vazgeçme yönündeki insanlarımızın direnci. Bu direnci kırma noktasında ısrarlı olacağız” dedi.

    İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı (SKUP), İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da katıldığı toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı. Harbiye’de bir otelde düzenlenen SKUP toplantısında sırasıyla; İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, GIZ International Services İdari Müdürü Siegfried Leffler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Burak Aykan, AB Türkiye Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut ve İmamoğlu birer konuşma yaptı. Konunun paydaşlarıyla birlikte çıkılan uzun bir yolculuğun duraklarından birinde olduklarını aktaran İmamoğlu, şunları söyledi: 

    “İSTANBUL, BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜMÜN EŞİĞİNDE: Sürdürülebilir bir dünyanın ve geleceğimizin peşinde; adil, yaratıcı ve yeşil bir İstanbul hedefimizi gerçekleştirme yolculuğu 2020-24 İstanbul Büyükşehir Belediyesi Stratejik Planı doğrultusunda hazırlanan Türkiye’nin ilk sürdürülebilir kentsel ulaşım planı, bugün sizlerle paylaşılacak. İstanbul’u geleceğe taşımak, çok önemli bir sorumluluk. Tam da bu yönüyle bu büyük dönüşüm projesinde heyecan verici uygulamaları hayata geçireceğimiz ve sizlerle paylaşacağımız bir noktaya geldiğimizi bütün hemşerilerimle, bütün ülkemizle ve tabii ki Avrupa’yla paylaşmak, bizim için de çok çok anlamlı. Belediyemizce kente değer katmak üzere planlanan ve hayata geçirilen raylı sistem hatları, bisiklet ve yaya yolları, Tarihi Yarımada gibi kentimizin ön vitrini olan çok değerli bir bölgenin, bu merkezi noktanın alanlarını araçlardan arındırmak ve birçok planlanan ulaştırma yatırımlarını, stratejik bir çerçeveyle insanlarımızla buluşturmak, tam da işte bugün paylaşacak olduğumuz ‘İstanbul Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı’nın zemini üzerine inşa edilmekte. Kısa adı SKUP olan bu uygulama aşamasında, eşitlikçi ve kapsayıcı yönetim tavrımız ile yaşanabilir, dayanıklı ve karbonsuz bir şehri İstanbullular ile birlikte yaratacak ve pilot projelerimizle, Türkiye ve tüm dünyaya örnek oluşturacak çalışmaları ortaya koyacağız.

    İSTANBULLULAR, TOPLU TAŞIMAYI SADECE EKONOMİK NEDENLERLE SEÇMEYECEK: İstanbul, nüfus olarak Avrupa’nın en büyük şehri. Dünyada insanların bir arada olmayı ve yaşamayı tercih ettiği şehirler arasında, en motive edici ve en önemli merkezlerden birisinden bahsediyoruz. Bu yönüyle İstanbullular, toplu taşımayı sadece ekonomik nedenlerle seçmiyor olacak. Bu önemli bir hedef. Hepimiz bireysel araç kullanımını azaltmanın artık vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu farkında olacağız. Çünkü doğanın, şehrimizin, dünyanın geleceğine bu şekilde katkı sunduğumuzu, gerçek veriler üzerinden insanlarımızla paylaşacağız. Bir mahalleden diğerine giderken, belki yürüyeceğiz, belki de kilometre uzunluğunu ve güvenliğini her geçen gün artırdığımız bisiklet yollarını tercih edeceğiz. Bizim, kentimizde insanlarımızla yarattığımız değişim ve dönüşümlerde yaşadığımız en önemli problemlerden birisi de var olan bir kısım alışkanlıklardan vazgeçme yönündeki insanlarımızın direnci. Bu direnci kırma noktasında ısrarlı olacağız. Yeni ulaşım araçlarının -başta metro olmak üzere- bisiklet ya da insanın yaya olarak kat etmesi gereken alanlarda, bireysel araç kullanımı noktasında -ki ben onun adını tembellik diye tarifliyorum- bundan vazgeçmesi yönünde cazibeli alanları sunmak ve insanlarımızı bu yönde teşvik etmek zorundayız.

    AYNI YÖNE GİDEN İKİ İSTANBULLU, ORTAK BİR TAŞITLA HAREKET ETMEYİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRECEK: Çünkü, hemen kapısının önünde minibüs arayan ya da hemen kapısının önünde bir otobüs durağı arzulayan bir toplumumuz var. Bunu anlayabiliyorum. Ama artık İstanbul gibi bir şehirde, farklı ulaşım araçları için günde binlerce adım atacak sağlıklı bir tasarımı bizim insanlarımıza sunmak ve bunu kabul ettirmekle yükümlüyüz. Aynı yöne giden iki İstanbullu, ortak bir taşıtla hareket etmeyi alışkanlık haline getirerek, aslında İstanbul’un geleceği için çok küçük ama önemli bir adım attığının da bilincinde olacak. İstanbul SKUP, Türkiye’nin ilk sürdürülebilir kentsel ulaşım planı olmasının yanı sıra, bu yaklaşımın dünyada ilk defa bu büyüklükte bir kentte de uygulanıyor olması bizim için değerli bir vitrin. Bu anlamda kapsayıcı ve şeffaf olmamız, önemli bir ortamı gerektiriyor. Bu planın her adımında hem ilgili paydaşlarımızın bilgi ve desteğine başvuracak hem de vatandaşımızın ihtiyaçlarını öğrenmeye, bu ihtiyaçları karşılayacak projeler üretmeye de azami çaba harcayacağız. Pek yakında Türkiye’de bugüne kadar yapılmış en geniş çaplı ulaşım anketlerinden birini yaparak, İstanbulluların evlerine misafir olacak ve birlikte İstanbul’un sürdürülebilir yeşil, entegre ve karbonsuz ulaşım projelerinde ihtiyaçları saptayıp, yöntemlerimizi onların talepleri doğrultusunda belirleyeceğiz. Bu vesileyle, tüm sivil toplum kuruluşlarımızı, özel sektörümüzün değerli kurumlarını, iş birliğine ve sürdürülebilir geleceğimize katkı yapmaya, böylesi önemli bir projenin bir parçası olmaya davet ediyorum.

    İSTANBULLULARLA BERABER DÜŞÜNECEĞİZ, ONLARLA BERABER KARARLAR ALACAĞIZ: Ortak akıl masasına katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür ediyorum. Sürdürülebilir ulaşımda gerçekleştireceğimiz bu büyük dönüşüm projesiyle, İstanbul’umuzun dayanıklı bir kent haline gelmesiyle ve şehrin tüm zenginliğini daha uzun yıllar gelecek nesillere kuşaktan kuşağa aktarma yönünde atacağımız adımlarla, aslında bu kentin geleceği hepimizin elinde Adil, ekonomik ve çevre dostu bir ulaşımı önceleyen, geleceğini koruma altına almaya kararlı yeni ulaşım yöntemleri ile yeni yerlere daha güvenli ve kolay gitmeyi hak eden, bu şehri tutkuyla seven kadın, çocuk, engelli, herkes bizim yol arkadaşımızdır. Onlarla beraber düşüneceğiz, onlarla beraber kararlar alacağız ve onlarla birlikte bu şehrin geleceğini tasarlayıp, bu kentte mutlu ve huzurlu yaşamaya devam edeceğiz. Birlikte Türkiye’miz adına, şehrimiz adına ve bütün Avrupa adına geleceğe yürüyoruz. Çünkü İstanbul’u çok seviyoruz ve İstanbul, çok daha iyi bir yaşamı hak ediyor. Sözümüz, bu anlamda her zaman sözdür ve asla bu yoldan vazgeçmeyeceğiz. Yaşanabilir, mutlu, huzurlu, keyifli ve insanlarını önceleyen bir İstanbul için emin adımlarla geleceğe yürüdüğümüzü buradan hemşehrilerimle paylaşmak istiyorum. Böylesi bir programın içinde olmaktan mutluluk duyuyorum.”

    “5,55 MİLYON EUROLUK PROJENİN YÜZDE 85’İ AB, YÜZDE 15’İ İBB TARAFINDAN KARŞILANACAK”

    İBB’den yapılan açıklamaya göre Avrupa Birliği finansmanıyla hayata geçirilecek olan pilot projeler; İstanbul’u sürdürülebilir, eşitlikçi, ekonomik ve çevre dostu niteliklere kavuştururken, ulaşım alışkanlıklarımızla ilgili yeni bir kültürel dönüşüm başlatacak. SKUP İSTANBUL, kentin merkez bölgelerinde otomobil kullanımını, karbon salınımını ve hava kirliliğini azaltacak düşük salım bölgeleri, deniz ulaşım ağını geliştirecek düzenlemeler, güvenli yaya ve bisiklet yolları, otobüs öncelikli şerit uygulamaları kapsayacak. Bu büyüklükte bir kentte uygulanacak ilk ulaşım planı olma özelliği ile de gündem yaratacak olan SKUP İSTANBUL, Türkiye ve dünyanın geleceğine önemli katkı sağlayacak. 30 ay süreli projenin bütçesi, yaklaşık 5,55 milyon euro olup, yüzde 85’i AB Komisyonu, yüzde 15’i İBB tarafından karşılanacak.

    PROJE KAPSAMINDA YÜRÜTÜLECEK FAALİYETLER

    Söz konusu proje kapsamında yürütülecek faaliyetler ise özetle şöyle: 

    “-Otomobil kullanımını azaltmak amacıyla altyapıya ve talep yönetimine ilişkin uygulamalar.

    -Kent içi ulaşımda enerji verimliğini artırmak, ulaşımdan kaynaklı sera gazı emisyonlarını azaltmak ve kentsel hava kalitesini artırmak üzere merkezi alanlarda (Tarihi Yarımada, Kadıköy, Beyoğlu…) otomobil kullanımını caydırıcı önlemlerin geliştirilmesi. 

    -Yaya trafiğinin yoğun olduğu alanlarda, otomobil kullanımını ve trafik hızını azaltıcı uygulamaların geliştirilmesi.

    -Toplu taşımada deniz ulaşımının payını artırmaya yönelik uygulamalar.

    -Kıyı ilçelerde iskelelere erişime yönelik pilot çalışmalar. 

    -Deniz ulaşım ağını genişletmek üzere pilot çalışmalar.

    -Yürüme ve bisiklet gibi aktif ulaşım türlerini teşvik etmek üzere, yolların yeniden düzenlenmesi için küçük ölçekli uygulamalar.

    -Merkezi alanlardaki yayalaşmış alanlara yönelik politika önerilerinin detaylandırılması ve projelendirilmesi

    -Yaya akslarının birbirine bağlanabileceği koridorların oluşturulması ve projelendirilmesi.

    -Toplu taşımayı teşvik etmek üzere, dünyada yaygın olarak uygulanan ‘otobüs öncelikli şeritler’ ve sürdürülebilir ulaşım ve insan odaklı bir yaklaşım olan, ‘Sağlıklı Sokaklar’ oluşturmaya yönelik araştırmalar yürütülmesi, fizibilite çalışmalarının gerçekleştirilmesi, ayrıntılı tasarım ve uygulama dosyalarının hazırlanması.

    -Beklenen İstanbul depremi ve iklim değişikliği kaynaklı seller öncelikli olmak üzere, afetlere ve gelecekteki olası pandemilere dirençli kentsel ulaşımın tesisi için yol haritaları oluşturulması.”

    AB TÜRKİYE BÜYÜKELÇİSİ MEYER-LANDRUT: 119 ÜLKE KÜRESEL ISINMAYI HAFİFLETMEK İÇİN ÇABALIYOR

    AB Türkiye Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut de tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, ulaştırmanın dünya çapında karbondioksit emisyonlarını arttırdığına işaret ederek, bunu değiştirmek konusunda adımlar atılması gerektiğini söyledi. Meyer-Landrut, şunları ifade etti:

    “İklim Konferansı’nın son günü ve 119 tane ülke en azından küresel ısınmayı azaltmak ve sonuçlarını hafifletmek için konuşuyor ve çalışıyor. Elbette bütün bu konuşulanlar uluslararası seviyede ve aynı zamanda idari seviyede uygulanmazsa konuşulanların hiçbir anlamı kalmayacak. Aslında belediyeler büyük bir nüfus konsantrasyonuna sahiptir. İstanbul olarak siz benden daha iyi bilirsiniz ki bu şehir son derece yüksek bir nüfusa sahip. Dolayısıyla büyük belediyeler gayet tabii ki karbondioksit emisyonları konusunda büyük bir katkıda bulunuyorlar yoğunluk açısından. Ama aynı zamanda burada değişiklik yapılabilecek alan söz konusu. Burada artık mesafeler azalmış vaziyette ve bir değişim mümkün, gerekli de. Eğer bütün hedeflerimize ulaşmak istiyorsak ulaşım aynı zamanda ulaşım etrafındaki emisyon halen daha artmakta. Ulaştırma dünya çapında karbondioksit emisyonlarını arttırmakta. Bunu değiştirmek konusunda adımlar atmalıyız bunu şehirler içerisinde yapmalıyız. Bu tür programlar ve akıllı mobilite planları buna yardımcı olacaktır. Belediye başkanları ben de İstanbul’da bunun bir partneri olarak bu değişimin içerisinde bulunmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. Vatandaşların da bu işin içinde olması ve gelecek için bunun iyi olduğuna ikna olmaları gerekiyor. Daha yeşil bir şehir, daha az kirliliğin, daha az kazaların, daha fazla yol güvenliğinin olduğu bir dünya, bir şehir herkesin faydasına olacak gayet tabii ki.” 

  • İZMİR’DEN HATAY’A KIRTASİYE SETİ, BOT VE MONT DESTEĞİ

    İZMİR’DEN HATAY’A KIRTASİYE SETİ, BOT VE MONT DESTEĞİ

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, 11 ili etkileyen 6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin ardından bölgedeki yaraları sarmaya devam ediyor. Depremlerin ilk gününden itibaren İzmir’den afet bölgesine dayanışma köprüsü oluşturan Büyükşehir Belediyesi, Hatay’a çantalı kırtasiye seti, bot ve mont da gönderdi.

    Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm birimleriyle harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesi, depremzedelere destek vermeye devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Sosyal Yardım Takip Sistemi’nde kayıtlı ihtiyaç sahibi ailelerin ilk ve ortaöğretimde öğrenim gören çocuklarına sağlanan bot, mont ve kırtasiye malzemesi desteği Hatay için de uygulandı. 50 çantalı kırtasiye seti ile 500 bot ve mont İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yardımlar Şube Müdürlüğü’nce Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne gönderildi. 
    İzmir Büyükşehir Belediyesi, afetin hemen ardından Umut Hareketi’ni başlatarak deprem bölgesindeki vatandaşlar için dayanışma köprüsü oluşturmuştu. İzmirlilerin yoğun katılımıyla çığ gibi büyüyen Umut Hareketi ile bölgeye yardım malzemeleri gönderilmişti. Büyükşehir Belediyesi, “Bir Kira Bir Yuva” kampanyasıyla barınma sorununa da çözüm üretmişti. 

  • İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI TUNÇ SOYER’E DESTEK ZİYARETLERİ

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI TUNÇ SOYER’E DESTEK ZİYARETLERİ

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ege Güçbirliği Konfederasyonu ile Ahlat Kültür ve Dayanışma Derneği temsilcileriyle bir araya geldi. Başkan Soyer, toplumsal barışı büyütmek gerektiğini söyledi. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri ise derneklerden desteğini esirgemeyen Başkan Tunç Soyer’in her zaman yanında yer alacaklarını söyledi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini ağırladı. Ege Güçbirliği Konfederasyonu’nun çatısı altında gerçekleşen ziyarette Ege Sivas Dernekleri Federasyonu Başkanı Tolga Eleman, Ege Manisa Dernekleri Federasyonu Başkanı Halit Oran, Ege Elazığ Dernekleri Federasyonu Başkanı Metin Karataş, Ege Malatya Dernekleri Federasyonu Başkanı Vakkas Benli adına Çetin Pazarbaşı ile yönetim kurulu üyeleri yer aldı.

    “SİZLER GÜÇLENDİKÇE SİYASİLER SİZE SIRTINI DÖNEMEYECEK”

    Farklı yapıların bir çatı altında buluşmasının kıymetli olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, “Aranızda mutlaka farklı siyasi görüşlere inanan arkadaşlar vardır. Herkes aynı siyasi partinin temsilcisi değil burada. Ama emin olun ki sizi başka bir ortamda bir araya getirmek mümkün. Sizler güçlendikçe siyasiler size sırtını dönemeyecek. Sizi dinlemek ve size kulak vermek zorunda kalacaklar. Siz de onlara birleşmenin önemini, kıymetini anlatacaksınız. Onların rotasını değiştirmenin yolu sizin güçlenmenizden geçiyor. Maalesef siyasal partiler bunu yapabilmekten uzaklaştılar. O yüzden insanlar umutsuz. Çünkü her gün daha çok ayrışıyoruz, düşmanlaşıyoruz. Hele şimdi seçim arifesinde bunlar daha da yükselecek. İyi ki siz varsınız. Bunu dengeleyecek, toplumsal barışı, farklılıkların zenginlik unsuru olduğunu anlatacak, öğretecek sizler varsınız. Ben sonuna kadar sizin yanınızda durmaya devam edeceğim. Biz yerel yönetim olarak size olabildiğince alan açmak istiyoruz. Bunu toplumun huzuru için yapmamız lazım” diye konuştu.

    “ALTYAPI TIKIR TIKIR YÜRÜYOR”

    Kentte yürüttükleri çalışmaları aktaran Başkan Soyer, “5 yıl boyunca hep altyapıya yönelik yatırım yaptık. Metro, raylı sistem, yağmursuyu, pis su kanalı, arıtma… Şimdiye kadar mutfaktaydık.  Şimdi salonda ziyafet vermek istiyoruz. Bizim toplumsal barışı büyütecek,  onun zeminini oluşturacak işler yapmamız lazım artık. Ziyafetin unsurlarından biri de bu. Altyapı tıkır tıkır yürüyor” dedi.

    “BAŞKAN SOYER’İN HER ZAMAN YANINDAYIZ” 

    Elazığlılar Federasyon Başkanı Metin Karataş ise, “İzmir’de 600 bin kişinin bulunduğu grupla birlikte ortak hareket etme kararı aldık. Bundan sonraki döneminizde sizin yanınızda yer aldığımızı belirtmek istiyoruz” dedi.

    Ege Sivas Dernekleri Federasyonu Başkanı Tolga Eleman, “Biz sizi çok seviyoruz. Sizin yıllardır bize verdiğiniz emekler için minnettarız. İnşallah bundan sonra sizlerin desteğiyle İzmir’imize çok büyük hizmetler yapmak istiyoruz. Ne zaman ihtiyacımız olsa telefonumuzu açtınız. Sizin değerinizi bilmemiz lazım. Bunu yüzünüze değil arkanızdan da söylerim. İnşallah bu şehir sizin değerinizi bilir” şeklinde konuştu. 

    Ege Manisa Dernekler Federasyonu Başkanı Halit Oran da, “Siyaset olmadan ortak akılla İzmir’e hizmet edebilmeyi istiyoruz. Sizin desteğinizi her zaman hissettik” dedi.

    “SİZDEN BAŞKA KİMSEMİZ YOK” 

    Ege Güçbirliği Konfederasyonu’nun ardından Başkan Soyer bu kez Ahlat Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Sıddık Azap ve Murat İlhan, Önder Şeker, Adem Babacan, Gülten İlhan’ın yer aldığı heyeti makamında ağırladı. Dernek Başkanı Azap, “Sizden başka kimsemiz yok. Sizin dışınızda bize destek veren, yardım eden yok. Selam vermeniz bize yetiyor” diyerek Başkan Soyer’e teşekkür etti. Başkan Soyer de her zaman destek vermeye hazır olduğunu bildirdi.

  • BİSİM’E “ELEKTRİK” GELİYOR

    BİSİM’E “ELEKTRİK” GELİYOR

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, bisikletin yaygın olduğu birçok dünya kentinde kullanılan “Elektrik Destekli Akıllı Bisiklet Paylaşım Sistemi”ni kent ulaşımına adapte etmeye hazırlanıyor. İnsan gücünü elektrik enerjisiyle birleştiren elektrikli bisikletler, daha az efor sarf ederek, daha uzun mesafelerin daha rahat kat edilmesini sağlayacak.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kent ulaşımında bisiklet kullanımını artırma hedefi doğrultusunda, daha uzun mesafeli seyahatler için de rahatlıkla kullanılabilecek “Elektrik Destekli Akıllı Bisiklet Paylaşım Sistemi” 2024’te İzmir’de faaliyete başlıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı tarafından istasyon sayısı 60’a, bisiklet sayısı ise 990’a çıkarılan paylaşımlı bisiklet sistemi BİSİM’in altyapısını güçlendirecek proje için ihale süreci tamamlandı. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararı doğrultusunda elektrikli bisiklet sistemi için 10 yıllık hizmet alımı yapıldı. 

    DAHA AZ EFOR, DAHA FAZLA YOL

    Sürdürülebilir ve çevreci ulaşımın kente yayılmasında önemli katkı sağlayacak “Elektrik Destekli Akıllı Bisiklet Paylaşım Sistemi” kentlilerin daha uzun mesafeli günlük ulaşım ihtiyacını daha az efor sarf ederek bisikletle daha rahat karşılamasını sağlayacak. İnsan gücüyle elektrik gücünü birleştiren elektrik destekli bisikletler, normal bisikletlerle rahat kat edilebileceği düşünülen 2-10 kilometre mesafeli yolculukların menzilini 20-25 kilometreye çıkaracak. Böylece kent içinde gerçekleşen yolculukların çok büyük bir kısmında elektrikli bisikletlerin kullanılabilir olmasını sağlayacak proje ile İzmir’de ulaşımın çehresi değişecek.

    2 BİN BİSİKLETLE 7/24 HİZMET VERECEK

    İzmir’in çeşitli yerlerine konumlandırılacak elektrikli bisiklet istasyonları, toplu ulaşım ağına entegre edilecek. İlk etapta bin, sonrasında 2 bin elektrik destekli ve akıllı bisiklet, 7 gün 24 saat hizmet verecek. Bisiklet kullanımını teşvik etmesi planlanan sistemin özellikle sabah ve akşam saatlerindeki iş yolculuklarında çokça tercih edilmesi bekleniyor. Tamamen çevre dostu uygulama İzmir’in karbon ayak izinin azaltılmasına ve kent içerisindeki trafik sıkışıklığının giderilmesine önemli katkı sağlayacak.

  • İZMİR’DE ÇOCUKLAR 12D SİNEMA KEYFİ YAŞIYOR

    İZMİR’DE ÇOCUKLAR 12D SİNEMA KEYFİ YAŞIYOR

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin dezavantajlı mahallelerde oluşturduğu Bizİzmir Dayanışma Noktaları, çocuklar için sinema salonuna dönüştü. Gezici 12D sinema aracıyla çocuklar, kendilerini filmin içinde hissederek hem eğleniyor hem de unutulmaz bir deneyim yaşıyor.
     
    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sosyal adaletsizlikle mücadelesindeki kararlılığı kapsamında kentin dezavantajlı mahallelerinde kurulan Bizİzmir Dayanışma Noktaları, çocuklara yönelik fark yaratan hizmetler sunmaya devam ediyor. Cumhuriyet’in 100’üncü yılı kutlamaları çerçevesinde kentin 11 farklı noktasındaki Bizİzmir Dayanışma Noktaları’nda gezici sahne ile düzenlenen masal anlatımı, pantomim ve sihirbaz gösterilerinin ardından çocuklar, şimdi de 12D sinema deneyimi yaşıyor. İzleyenlerin ekranda gördüğü hareketleri filmin içindeymiş gibi hissetmesini sağlayan teknoloji ile çocuklar; yapay doğa gezisi yapıyor, çikolata adasını ziyaret ediyor ve safariye çıkıyor. Etkinlikler kapsamında gezici sinema aracının ilk adresi, Konak’taki Mehmet Akif Mahallesi’nde yer alan Ulubatlı Dayanışma Noktası oldu. Heyecan içinde sıranın kendisine gelmesini bekleyen çocuklar, filmleri şaşkınlık ve heyecanla takip etti.
     
    “BİZ VARIZ, YANINIZDAYIZ”
     
    Projeye ilişkin değerlendirmelerde bulunan İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Volkan Sert, Başkan Tunç Soyer’in “İzmir’deki hiçbir çocuk diğerinden eksik kalmayıncaya kadar durmadan çalışacağız” sözünden hareketle yola çıktıklarını belirterek, “Bizİzmir Dayanışma Noktaları ilk oluşturulduğunda, ihtiyaç sahibi yurttaşlarımızla dayanışma halinde olmak için sıcak yemek dağıtımı yapmaya başladık. Daha sonra bu noktalara, sağladığımız desteklerden yararlanmak isteyenlerin başvuracağı bir konum niteliği kazandırdık. Pisko-sosyal desteğin yanı sıra, farklı konularda bilinçlendirme eğitimleri, ağız ve diş ön bakımı ve çocuklar için eğlenceli etkinlikler gibi pek çok projeyi hayata geçirerek kimsenin kendini yalnız hissetmemesi için çalışıyoruz. Başkanımız Tunç Soyer’in vizyonunu yansıtmak ve kentin her kesimine ‘Biz varız, yanınızdayız’ demek için gayretle çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 
     
    ETKİNLİK PROGRAMI:
     
    Gezici 12D Sinema Aracı’ndaki gösterimler, iki hafta boyunca devam edecek. 15.30-17.00 saatleri arasında yapılacak etkinliklerin programı ise şöyle:
     
    12 Aralık Salı Ferahlı Dayanışma Noktası
    13 Aralık Çarşamba Güney Dayanışma Noktası
    14 Aralık Perşembe Ballıkuyu Dayanışma Noktası
    15 Aralık Cuma Göksu Dayanışma Noktası
    18 Aralık Pazartesi Süvari Dayanışma Noktası
    19 Aralık Salı 1. Kadriye Dayanışma Noktası
    20 Aralık Çarşamba Limontepe Dayanışma Noktası
    21 Aralık Perşembe Harmandalı Dayanışma Noktası
    22 Aralık Cuma Nafiz Gürman Dayanışma Noktası
    25 Aralık Pazartesi Alpaslan Dayanışma Noktası
     
    DAYANIŞMA NOKTALARINDA 4 MİLYONA YAKIN SICAK YEMEK DESTEĞİ VERİLDİ 
     
    2019’dan bugüne Bizİzmir Dayanışma Noktalarında ihtiyaç sahibi yurttaşlara 3 milyon 871 bin 500 kişilik sıcak yemek ulaştırıldı. Bin 550 kişiye ebeveyn tutumu, gıda güvenliği ve hijyen, ev kazaları ve ilk yardım eğitimi verildi. 920 yurttaş, ağız ve diş ön bakımı hizmetinden yararlandı. Etkinliklerde 3 binden fazla çocuk hem eğlendi hem öğrendi. Kıyafet, gıda paketi ve bebek bezi gibi ihtiyaçlar karşılandı.
     
     
  • EBUBEKİR ŞAHİN: “VATANDAŞLARI YANLIŞ BİLGİLENDİREN, ŞİDDET ORTAMINA SEVK EDEN SPOR PROGRAMLARI HAKKINDA GEREKLİ YAPTIRIMLAR UYGULANACAKTIR”

    EBUBEKİR ŞAHİN: “VATANDAŞLARI YANLIŞ BİLGİLENDİREN, ŞİDDET ORTAMINA SEVK EDEN SPOR PROGRAMLARI HAKKINDA GEREKLİ YAPTIRIMLAR UYGULANACAKTIR”

    Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, “Şiddetin her türlüsüne olduğu gibi sporda şiddete de karşıyız. MKE Ankaragücü-ÇAYKUR Rizespor maçında Hakem Halil Umut Meler’e yapılan saldırıyı kınıyoruz. Sporun ruhuna uygun olarak centilmenlik içerisinde yapılması gereken müsabakaların tam tersine şiddet görüntüleriyle anılması en çok futbol camiasına haksızlıktır. Üst Kurul uzmanlarımız tarafından yapılan incelemeler sonucunda vatandaşları yanlış bilgilendiren, şiddet ortamına sevk eden spor programları hakkında gerekli yaptırımlar uygulanacaktır” dedi.

    RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, dün akşam MKE Ankaragücü-ÇAYKUR Rizespor maçının ardından Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın sahaya girerek Hakem Halil Umut Meler’e yumruk atmasına ilişkin açıklama yaptı. Şahin’in açıklaması şöyle:

    “Şiddetin her türlüsüne olduğu gibi sporda şiddete de karşıyız. MKE Ankaragücü-ÇAYKUR Rizespor maçında Hakem Halil Umut Meler’e yapılan saldırıyı kınıyoruz. Spor programları ve futbol yorumcularına ilişkin ligler başlamadan yaptığımız uyarıları tekraren hatırlatıyoruz. Futbol izleyicilerini yanlış yönlendiren, tribünleri gerginliğe sevk eden spor yayınlarını titizlikle takip ediyoruz. Sporun ruhuna uygun olarak centilmenlik içerisinde yapılması gereken müsabakaların tam tersine şiddet görüntüleriyle anılması en çok futbol camiasına haksızlıktır. Üst Kurul uzmanlarımız tarafından yapılan incelemeler sonucunda vatandaşları yanlış bilgilendiren, şiddet ortamına sevk eden spor programları hakkında gerekli yaptırımlar uygulanacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • KARABAĞLAR BELEDİYESİNDEN ÜRETİCİLERE GÜBRE DESTEĞİ… SELVİTOPU: ÜRETİCİLERİMİZİ ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ

    KARABAĞLAR BELEDİYESİNDEN ÜRETİCİLERE GÜBRE DESTEĞİ… SELVİTOPU: ÜRETİCİLERİMİZİ ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ

    Karabağlar Belediyesi, bu üretim sezonu öncesinde de tonlarca gübre ve bordo bulamacını üreticilere ücretsiz olarak dağıtmaya başladı. Kavacık’taki ilk dağıtımı yerinde inceleyen ve üreticilere bereketli bir sezon dileyen Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, “Merak etmeyin, tüm gücümüzle sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Üreticilerimizi asla yalnız bırakmayacağız” dedi.

    Karabağlar Belediyesi, ilçeye bağlı Kavacık, Tırazlı, Uzundere’de tarımsal üretimi ve kırsal kalkınmayı desteklemek için elinden gelen çabayı harcamaya devam ediyor. Bu kapsamda geçen sezon öncesi olduğu gibi bu yıl da, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı üreticilere tonlarca gübre ve bordo bulamacı veriliyor. Bu yılki dağıtımlara, üretici sayısının en fazla olduğu Kavacık’tan başlandı. Azot, fosfor, potasyum ve kükürt dengesi bakımından zengin olan gübrelerin, yöre toprağına uygun olması nedeniyle tercih edildiği belirtildi. Karabağlar Belediyesi bu yıl ÇKS’ye kayıtlı üreticilere toplam 40 ton gübre ve 4 ton bordo bulamacı dağıtacak.

    “ELİMİZDEN GELDİĞİ ÖLÇÜDE YANINIZDA OLACAĞIZ”

    Kavacık’taki Tarımsal Üretim Kooperatifi’nde gerçekleştirilen dağıtımda üreticilere bereketli bir sezon ve bol kazanç dileyen Başkan Selvitopu, “Belediye olarak sizlere desteklerimiz her zaman devam edecek. Elimizden geldiği ölçüde yanınızda olacağız. Bundan sonraki süreçte eksikleri de hiç kuşkunuz olmasın tamamlarız. İnşallah bu sezon ürün daha iyi olur ve sizlere de iyi getiri sağlar. Hayırlı uğurlu olsun. Güle güle kullanın” dedi.

    Gübre ve bordo bulamacı desteğinin, Coğrafi İşaret Belgesi alınan Kavacık Üzümü’nün üretiminin sürmesi için önemli olduğunu hatırlatan Başkan Selvitopu, “Sadece Kavacık yöremize özgü bu üzümü Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmaya kararlıyız. Bunun için üretimi her yönüyle desteklemeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

    Kavacık Kadın Üretim Kooperatifi Başkanı Nurten Özkan ve üreticiler de desteklerinden ötürü Başkan Selvitopu ve Karabağlar Belediyesi’ne teşekkür ettiler. Özkan, geçen yıl Kavacık Üzümü’nde yüzde 50’lik rekolte kaybı yaşadıklarını ve Karabağlar Belediyesi’nin desteği sayesinde ayakta kalabildiklerini hatırlattı. Özkan, bu yıl dağıtılan gübre ve bordo bulamacını üreticilerin daha bilinçli kullanması için eğitim toplantısı gerçekleştireceklerini de söyledi.

  • KENTSEL VE BÖLGESEL ARAŞTIRMALAR AĞI SEMPOZYUMU “AFET” TEMASIYLA DÜZENLENECEK

    KENTSEL VE BÖLGESEL ARAŞTIRMALAR AĞI SEMPOZYUMU “AFET” TEMASIYLA DÜZENLENECEK

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ev sahipliğinde, Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı’nın (KBAM) 9’uncu sempozyumu bu yıl 15-17 Aralık tarihlerinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenecek. Afet temasıyla yapılacak sempozyuma katılım ücretsiz olacak.

    Kentsel ve Bölgesel Araştırmalar Ağı’nın (KBAM) 9’uncu sempozyumu bu yıl 15-17 Aralık tarihlerinde, “Afetlerden Öğrendiklerimiz/Öğrenemediklerimiz: Cumhuriyetin Yüzüncü Yılında Mekânsal Araştırmaların ve Planlamanın Yeri ve İşlevi” temasıyla yapılacak. İsteyen herkesin ücretsiz katılabileceği sempozyum, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) ev sahipliğinde, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenecek.

    Sempozyumda akademisyenler, kent plancıları, kent üzerine çalışan araştırmacılar ve öğrenciler bir araya gelerek, açılış ve kapanış oturumları ile eş zamanlı 15 oturum, 3 panel ve bir doktora atölyesine katılarak temayla ilgili çalışmalarını sunacak ve tartışacaklar. Sempozyumun açılış konuşmalarını İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, İYTE Rektörü Yusuf Baran ve İYTE Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fehmi Doğan yapacak.

    SEMPOZYUM 3 GÜN SÜRECEK

    Sempozyumun ilk günü, afet ve kent çerçevesinde planlama alanında farklı ölçeklerdeki çalışmalar üzerine tartışmalarla başlayacak; kentsel politika, yerel yönetişim birimlerinin rolü, kentsel adalet, dirençlilik gibi temalarla devam edecek. İlk gün “Döngüsel Kültür Kentleri Mümkün mü? İzmir Planlama Ajansı Perspektifi” başlıklı panel ile sonlanacak.

    İkinci günde, afetler ve krizler bağlamında dönüşümü öngörülen kentsel mekân ve kullanımlar, ekolojik krizler, kent kolektifleri ve dayanışmacı örgütlenme biçimleri, bölgesel dirençlilik, ekonomik yeniden yapılanma ve uyum, eşitsizlikler ve kırılgan gruplar, afet odaklı mekânsal analizler ve risk analizleri, afetlere yönelik planlama ve tasarım eğitimi konularını ele alan oturumlar yapılacak.

    Sempozyumun son günü ise “Deprem Kültürünün Gelişmesinde Kolektif Eylem Yaklaşımı: Yaşam ile Bağ Kurmak” başlıklı panel ile başlayacak. Sonrasında, kırsal/doğal alanların ve kırsal dirençliliğin konuşulacağı bir oturum ile doktora öğrencilerinin tez çalışmalarını tartışacakları bir doktora atölyesi eş zamanlı ilerleyecek. “Krizlere Yönelik Kentsel Gıda Politikaları Planlaması” temalı panel ile sunumlar sona erecek. Günün sonunda, sempozyum boyunca biriken bilgi ve fikir havuzu, bir kapanış oturumunda değerlendirilecek.

    KBAM, KOLEKTİF ÇALIŞMALARIN ÖNÜNÜ AÇIYOR 

    KBAM, 2003 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerince, karşılıklı öğrenmeye dayalı bir paylaşım ve tartışma platformu oluşturmak amacıyla kuruldu. Platformun temel odağı, Türkiye’de kentsel ve bölgesel çalışmalar yapan araştırmacılar arasında bilgi alışverişini sağlamak, kolektif çalışmaların tasarımının önünü açmak, ortak yayınların yapılabilmesini ve güncel tartışma konularının zenginleşmesini desteklemek olarak belirlendi. KBAM sempozyumlarında yenilikçi fikirlerin, değişen kavramsal çerçevelerin ve kullanılmaya başlanan yeni kavramların tartışılması ile akademik üretim sürecine katkı sağlanması ve yeni işbirliklerinin oluşturulması hedefleniyor.