Blog

  • EFES SELÇUK, HALİL UMUT MELER İÇİN TEK YÜREK OLDU: “BU YUMRUK HEPİMİZE ATILDI”

    EFES SELÇUK, HALİL UMUT MELER İÇİN TEK YÜREK OLDU: “BU YUMRUK HEPİMİZE ATILDI”

    Efes Selçuklular, hemşerileri, Türk futbolunun genç ve başarılı hakemi Halil Umut Meler için tek yürek oldu. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, “Ülkemizi saran şiddet ikliminin ve her türlü kanunsuzluğun önünde kardeşlik, barış ve hukuk ile durmaya devam edeceğiz. Dün gece o yumruk hepimize atılmıştır, dün gece hepimiz Umut ile birlikte darp edildik. Geçmiş olsun Efes Selçuk” dedi. 

    Ankaragücü-Rizespor maçında Efes Selçuklu hakem Halil Umut Meler’in uğradığı saldırı sonrası kentte faaliyet gösteren birçok sivil toplum örgütü ve yurttaşlardan da tepki yağdı. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in çağrısıyla İstasyon Meydanı’nda toplanan sivil toplum kuruluşları temsilcileri de yapılan bu saldırıyı kınayarak tepkilerini dile getirdi.

    “HUKUKSUZLUK, KURALSIZLIK VE YANIMA KÂR KALIR ANLAYIŞI”

    Halil Umut Meler’in Efes Selçuk’un ve Türkiye’nin gururu olduğunu belirten Başkan Ceritoğlu Sengel, şunları söyledi:

    “Efes Selçuklu kardeşimiz FIFA kokartlı hakem Halil Umut Meler, 11 Aralık’ta oynanan Ankaragücü-Rizespor maçının bitiminde Ankaragücü Kulübü Başkanı ve çevresindekiler tarafından saldırıya uğradı. Ev sahibi takım başkanının bu tavrı bu gece sadece Umut’a değil, spora ve sportmenliğe, futbol camiasına ve ülkemizin uluslararası itibarına zarar vermiştir. Bu aymazlığın, kanun ve ahlak tanımamazlığın cesareti ise son 20 yıldır ülkeyi yönetenlerin getirdiği hukuksuzluk ve kuralsızlığa olan teşvikinden kaynaklıdır. Bu saldırının yasal süreci için Halil Umut Meler’e her türlü hukuki desteği Efes Selçuk’tan sağlayacağız.

    Umut, kentimizin çocuğu, hepimizin kardeşidir. Spordan sokaklara, trafikten evlerimize kadar ülkemizi sarmış şiddet ve kuralsızlık halinin bir yansımasını, ‘ne yaparsam yapayım yanıma kâr kalır’ anlayışını tüm ülke canlı yayında gördü dün akşam. Kanunların, kuralların herkes için olduğunu, kendini ayrıcalıklı gören bir zihniyet tarafından korunduğu, kollandığını hissedenlerin aklından geçen her şeyi gerçekleştirme ihtimalinden hep beraber kaygı duyuyoruz. Bugün artık hayatın her alanında ayyuka çıkmış şiddete karşı Efes Selçuk’ta yan yanayız ve bu duruşun tüm Türkiye’de karşılık bulmasını bekliyoruz. Artık bu ülkede huzuru, düzeni geçtik, can güvenliğinin sağlanmasını çığlık atarcasına talep eder hale geldik. Şiddeti uygulayan maganda sevenler, bu ülkede vandalizmin geldiği noktayı hepimize gösterdi. Şiddet hiçbir şekilde kabul edilemez ve hiçbir gerekçe de şiddetin karşılığı olamaz.

    “BU SALDIRIYI EFES SELÇUK HALKI OLARAK ŞİDDETLE KINIYORUZ”

    Şiddete karşı yan yanayız ve bu duruşun bütün ülkeye yayılmasını temenni ediyoruz. Şiddet kültüründen ve bunu sahiplenen anlayıştan ivedilikle sıyrılmamız gerekli. Kitlelerin izlediği bir spor karşılaşmasında, sokakta ya da herhangi bir yerde şiddete dair bir kare görmek hepimizi fazlasıyla yoruyor. Buna artık dur demek zorundayız. Hissettiğim şudur ki bire bir yaşamış birisi olarak söylüyorum; şiddete meyilli olan ve şiddet uygulayan insanların en büyük destekçisi aslında bu kişileri, kendine benzeyen, hukuku, kanunu hiçe sayan ve halen daha kabullenen insanlardır. Üzüldüğümüz; toplumda yayılan şiddetin, barış ve dostluğun sporu olması gereken futbola da sıçramış olmasıdır. Geride futbol tarihimizde kapkara bir leke bırakan bu saldırıyı tüm Efes Selçuk halkı adına şiddetle kınıyor, kardeşimiz Halil Umut Meler’e, ailesine ve Efes Selçuk’a bir kez daha geçmiş olsun diliyoruz.”  

    SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDEN SALDIRIYA TEPKİ

    Eğitim-İş Başkanı Yaşar Şakar saldırının kabullenemez olduğunu belirterek “Hepimiz Halil Umut Meler’in yanındayız, destekçisiyiz. Bundan sonraki sürecin de takipçisi olacağız” dedi.

    Eğitim-Sen Selçuk Temsilcisi Özlem Ok Say da sporda şiddetin kabul edilemez olduğunu ifade ederek “Sadece futbol sahalarında değil hastanede, sokakta ve sosyal hayatın her alanın da şiddete karşı acilen gerekli düzenlemeler yapılmalı ve yaptırımlar uygulanmalıdır. Toplum olarak her türlü şiddetin karşısında mağdurların yanında ‘amasız’ ve ‘fakatsız’ durmalıyız” diye konuştu.

    ÇYDD Selçuk Şubesi Başkanı Metin Çıtak ise Halil Umut Meler’in Efes Selçuk’un bir değeri olduğunu belirterek “Yaşanan bu insanlık dışı saldırı karşısında Halil Umut evladımıza ve ailesine geçmiş olsun diliyorum” dedi.

    Halil Umut Meler’i yetiştiren öğretmenlerden Bahadır Uygur, “Çocuğumun arkasındayım. Sonuna kadar bu konunun takipçisi olacağım” ifadesini kullandı.

    Efes Selçuk’ta faaliyet gösteren spor kulüpleri adına açıklama yapan Murat Sengel de “Selçuk’ta faaliyet gösteren spor kulüpleri adına bu olayı şiddetle kınıyoruz. Sorumluların bir an önce cezalandırılmasını bekliyoruz” dedi.

  • ASARLIK VE KOYUNDERE’YE DE İZBAN İSTASYONU GELİYOR

    ASARLIK VE KOYUNDERE’YE DE İZBAN İSTASYONU GELİYOR

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Banliyo Sistemi’ne (İZBAN) bölge halkının talepleri doğrultusunda biri Asarlık, diğeri de Koyundere’de olmak üzere iki yeni istasyon yapmak için ihaleye çıkacak. 

    İzmirlilere rahat, güvenli ve hızlı ulaşım hizmeti sunmak için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZBAN’a iki yeni istasyon daha kazandırıyor. İzmir’in kuzey-güney hattında hizmet veren İZBAN’da, Şirinyer ile Kemer istasyonları arasında kalan Lale Mahallesi ve Çiğli’de bulunan Katip Çelebi Üniversitesi bölgesinde daha önce çalışmalara başlayan Büyükşehir Belediyesi, Menemen’de de vatandaşlardan gelen talepler üzerine harekete geçti. Katılımcı yönetim anlayışının bir sonucu olarak Asarlık ve Koyundere’de çalışmalara başlayan Büyükşehir, 27 Aralık’ta ön yeterlilik ihalesine çıkacak. Halen yapımı devam eden Lale Mahallesi ve Katip Çelebi Üniversitesi bölgesindeki istasyonlar ile Asarlık ve Koyundere istasyonlarıyla toplam durak sayısı 45’e çıkacak. 

    YER ÜSTÜ İSTASYONU OLACAK

    Menemen Asarlık ve Koyundere’de yapılacak istasyonlar, yer üstü istasyonu olarak tasarlanacak. Egekent-2 ve Menemen İZBAN istasyonları arasında kalan bölgede halkın talepleri ve nüfus yoğunluğu dikkate alınarak raylı sistem hattı ile konforlu bir şekilde seyahat imkanı sağlanacak. 

    İHALE 27 ARALIK’TA

    Ön yeterlilik ihalesi 27 Aralık’ta yapılacak. İhale sürecinin tamamlanmasının ardından başlayacak proje çalışmaları 8 ayda tamamlanacak. Projelerin TCDD tarafından onaylanmasının ardından yapım ihalesine çıkılacak. 

    ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR

    İZBAN’da, Şirinyer ile Kemer istasyonları arasında kalan Lale Mahallesi ve Çiğli’de bulunan Katip Çelebi Üniversitesi bölgesinde açılacak istasyonlar için çalışmalar da hızla sürüyor. Her iki bölgede de çalışmaların yapılacağı alanlarda araç ve yaya geçişleri için gerekli UKOME kararları alınarak geçici trafik deplasmanları yapıldı. Konak- Gürçeşme bölgesinde yer alacak istasyonda zemin güçlendirme çalışmaları peron temel imalatları sürüyor. Katip Çelebi bölgesinde ise zemin iyileştirme çalışmaları tamamlandıktan sonra peron betonarme imalatlarına başlanacak. 

  • İZMİR GAZETECİLER CEMİYETİ’NDEN “USTALAR GELECEKLE BULUŞUYOR” PANELİ… “GAZETECİLİK SORMA SANATI VE SORABİLME HAKKIDIR”

    İZMİR GAZETECİLER CEMİYETİ’NDEN “USTALAR GELECEKLE BULUŞUYOR” PANELİ… “GAZETECİLİK SORMA SANATI VE SORABİLME HAKKIDIR”

    HABER: SULTAN EYLEM KELEŞ – KAMERA: KERİM UĞUR

    İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), usta gazetecilerle iletişim fakültesi öğrencilerini bir araya getirdi. “Ustalar gelecekle buluşuyor” başlıklı panelde konuşan gazetecilerden FOX Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, “Ekranlarda gördüğümüz, 10 yıl öncesine gidemediğimiz kişileri değerlendirirken ne üzerinden değerlendiriyoruz? Bu kişi muhabirlik yapmış mı, yapmamış mı? Çoğu yapmamış… Muhabirliğin içini zaman içerisinde, bu iktidardan önce de boşalttık, o büyük medya grupları muhabirliğin içini boşalttı. Sonra bu iktidar geldi tüy dikti. Biz muhabirliğin içini boşalttığımız sürece memurluktan kurtulamayız” dedi.

    İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), Tarihi Havagazı Fabrikası İGC Uluslararası Haber Merkezi’nde “Ustalar gelecekle buluşuyor; Gazeteci kim, gelecek nasıl?” başlıklı panel düzenledi. İGC Başkanı Dilek Gappi’nin moderatörlüğünü üstlendiği, genç gazeteciler ve iletişim fakültesi öğrencilerin dinleyici olarak katıldığı panelde, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, T24 yazarı Çiğdem Toker, Fox Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ve Sözcü Gazetesi Yazarı Deniz Zeyrek konuşmacı olarak yer aldı.

    “ARTIK 5N1K YOK, MESLEĞİMİZ 30K’YA DAYANIYOR”

    Yerel haber sitelerinin yaşadığı zorlukları dile getiren İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, şunları söyledi:

    “Hepimiz biliriz ki mesleğimiz 5N1K’ya dayanır. Okulda ilk öğrendiğimiz şeylerden biridir. Ama şu an mesleğimiz 30K’ya dayanıyor. O ne? Yeni düzenlemeler sonrasında, internet haber siteleri için İzmir adına 30 bin tekil kullanıcıya günlük ulaşamazsanız siz haber sitesi değilsiniz ve devlet tarafından desteklenmiyorsunuz. İzmir için 30 bin, bölge bölge kriterler var. Bu işin bir tarafı. Öbür tarafına baktığımızda, en önemli soru; kime gazete diyeceğiz? Gazeteci sıfatının içerisini nasıl dolduracağız? Basın İlan Kurumu’na baktığımız zaman kamuda 892 ulusal ve günlük yerel gazetemiz var, 412 de internet sitesini haber sitesi olarak kabul ediyor. Bunların birçok kriterleri var, bunlarla ilgili mücadeleyi de veriyoruz ama başka bir karmaşa var. O karmaşa da şu ki bütün bu internetteki yeni sistem, üst üste açılan internet siteleri artık haber sitesi kavramını karmaşık, haberi karmaşık bir hale getirdi. İnternette bilgi hangisi, doğru bilgisi hangisi, haber ne? Bunlar birbiri içerisine tamamen giriftleşmiş durumda. Çünkü bizim alıştığımız bir şey vardı; Yazılı basın aynı zamanda bir eşik bekçisiydi. Yani toplum adına, doğrudan yana, hak odaklı habercilikten yana bir eşik bekçisiydi. Bir haber en az 3-4 gözden geçerdi. Şimdi geldiğimiz noktada yazılı basının çok ciddi sıkıntıları var ve biz maalesef gazetelerimizi satamıyoruz, o zaman dijitale yükleniyoruz. Dijitalde de habercilik kavramını çok farklı bir şekilde algılayan dünyayla karşı karşıyayız. Yani büyük bir boşluk var, üstelik de çok örgütlenme var. Örgütlenmeler de karmaşık halde. Federasyon var, konfederasyon var ama meslek sorunlarına çözüm bulmakta yetersiz kalıyor.”

    “GAZETECİLİK SORMA SANATI VE SORABİLME HAKKIDIR”

    Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç de gazetecilikte soru sormanın önemine dikkat çekti. Türenç, şunları ifade etti:

    “Gece geç saatte bir haber düştü televizyonlara, futbol daha doğrusu spora hem kan bulaştı hem şiddet bulaştı. Olmayacak ve dünyaya bizi rezil eden bir şey yaşadık. Ondan önce hep dedim ki; şu Somali Cumhurbaşkanının çocuğu için, kaçırılan, elimizden kaçan ‘katil çocuk’ için biz ne yapabiliriz? Keşke karşımıza cumhurbaşkanı çıksa, bir gazeteci olarak ne sorarım? Cumhurbaşkanı’nn bunu cevaplaması lazım. Mevkidaşının çocuğunun bir konuk ülkede, bir Türk vatandaşını öldürdüğü iddia ediliyor ki görüntüler bunu çıkardı, maalesef olay gerçek çıktı. Bizim o mevkidaşının ne yaptığını, bizim cumhurbaşkanımıza soruyla sormamız lazım. Cumhurbaşkanına bu soru sorulamıyor. Bu kadar yakıcı bir sorun önümüzdeyken, bununla boğuşurken, kafamızda bu soruyu nasıl soralım, bakana mı soralım, cumhurbaşkanına mı soralım… Bakana Fox TV’nin muhabiri sormaya çalıştı, aldı cevabını. Tabii biz çok güzel anladık ne olduğunu. Bunun cevabını ararken, o soruyu nasıl soracağımızın sancısını çekerken kucağımıza yeni bir olay daha düştü, stadda yaşanan o vandallık. Bunun sorularını nasıl soracağız? Buradan nereye gelmek istiyorum? Gazetecilik sorma sanatıdır, sorabilme hakkıdır. Halkın bunların cevabını istediğini düşünerek biz kamusal görevliler bunun cevaplarını aramak zorundayız. Buna var mısınız gençler? Her kapıyı zorlamaya var mısınız? Eğer biz bunların cevaplarını alamıyorsak biz bu mesleği yapmıyoruz, yapamıyoruz. Olay bu kadar açık. Yani bu soru sormanın ben bu kadar önemi üstüne düşüyorsam bu nedir? Gerçeğe ancak soru sorarak, aldığımız cevaplarla ulaşabiliriz.”

    “MUHABİRLİĞİN İÇİNİ BOŞALTTIĞIMIZ SÜRECE MEMURLUKTAN KURTULAMAYIZ”

    FOX Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk’ün muhabirliğin önemini vurguladığı konuşması ise şöyle:

    “Türkiye’de şu anda gördüğüm kadarıyla en garanti iki meslek var, herkesin çok rahat ben bunu oldum diyebileceği, kartvizitini bastırabileceği… Biri siyasetçilik, belediye başkan aday adayları, milletvekili aday adayları, il meclis aday adayları… Bir de gazeteciler. Televizyona bakıyoruz, -hepimiz 30 yıl en az bu meslekteyiz- televizyona baktığımızda 10 yıl öncesine gidemiyoruz. Gidemiyoruz çünkü neden? Bizim hep referans noktası olarak aldığımız şey muhabirlik. Gazetecilikte beylik bir laftır, bunu çok da söylemişlerdir; bu işte ateşe odun taşıyanlar da var. Bugün demokrat gibi görünüp o dönemde muhabirliğin içini boşaltan, koca koca plazalarda büyük holdingler… İsim vermemize gerek yok, hepimiz o holdinglerde çalıştık, kadrosuz da çalıştık, bordrosuz da çalıştık, elden maaş da aldık, tatil köyünden zarf da aldık… Muhabirlik en iyi, en üst mertebedir derler ama muhabirliğin içini hiçbir zaman doldurmadılar. Doldurulmayan muhabirlik, İletişim Dairesi’ne bağlı memurlukla beraber iyice içi boşaldı. Karşımızda gördüğümüz, ekranlarda gördüğümüz, 10 yıl öncesine gidemediğimiz kişileri değerlendirirken ne üzerinden değerlendiriyoruz? Bu kişi muhabirlik yapmış mı, yapmamış mı? Çoğu yapmamış. Temel problemlerden bir tanesi muhabirlik. Muhabirliğin içini zaman içerisinde, bu iktidardan önce de boşalttık, o büyük medya grupları muhabirliğin içini boşalttı. Sonra bu iktidar geldi tüy dikti. Biz muhabirliğin içini boşalttığımız sürece memurluktan kurtulamayız.”

    “SABAHATTİN ALİ’LERİ, AZİZ NESİN’LERİ HATIRLAYIN”

    Gazeteciliğin her dönem zorlu koşullarda icra edildiğini belirten Medya Ombudsmanı şöyle konuştu:

    “Türkiye’de dezanformasyonu yapan aslında biz değiliz. Bu ülkede Dezenformasyonla Mücadele Merkezi diye bir merkez kurdular, yasanınadını Dezenformasyon Yasası diye kurdular ama aslında sansür yasası. Yaptıkları şey bu zaten ve şu anda iktidar medyası topluma bilgiden çok dezenformasyon veriyor, yaptıkları şey bu. Ama ben yine de karamsar değilim çünkü karamsarlığa kapıldığınız zaman, biraz olumsuzluklardan söz ettiğim zaman geçmişe dönüyorum. Bu ülkede gazetecilik hiçbir zaman olağanüstü demokratik koşullarda olmadı ki. Bu ülkenin gazetecileri eğer gerçekten iktidar yanlısı değilse, hakikate bağlı gazetecilerse hiçbir zaman rahat bir ortamda gazetecilik yapmadı. Lütfen biraz geçmişi hatırlayın, Sabahattin Ali’leri, Aziz Nesin’leri hatırlayın. Onların gazetecilik yaptığı koşulları hatırlayın. Bu koşullar çok zorlu koşullardı ve ona rağmen yaptılar. Bizim de evet, koşullarımız kötü. Son derece rezil. Üstelik gazetecilerin birer propaganda müfrezesi olmasını isteyen siyasetler var karşımızda. Buna rağmen bu mesleği yapacağız. Yapacağız çünkü insanların bilgiye ve habere ihtiyacı var. İnsanların bilgiye ve habere olan ihtiyacı sürdüğü sürece bizler bu mesleği sürdüreceğiz, ama ‘Nasıl sürdüreceğiz?’ sorusu bence önemli olan.”

    “HAKKI VERİLEREK YAPILAN GAZETECİLİK, BÜTÜN İDEOLOJİLERİN ÖNÜNDEDİR”

    T24 yazarı Çiğdem Toker ise gazetecilik mesleğini şöyle anlattı:

    “Gazetecinin dünyadaki en güzel, en heyecan verici mesleklerden biri olduğunu, aradan geçen 35 yıllık zamana karşın halen böyle düşünüyorum. Çünkü hakkı verilerek yapılan bir gazetecilik, aslında bütün ideolojilerin önündedir. Gazetecilik gerçekten hiçbir ideolojiyle kıyaslanamayacak kadar özünde iyi değerleri içerisinde barındırır. Demokratik kültür, hak ihlalleri, eşitlik, gelir dağılımı… Çünkü son tahlilde baktığınızda gazetecilik, güç odaklarına karşı soru sorarak ilerletilerek yapılan bir iştir, meslektir. Gazeteciliği eşsiz kılan şey, yaptığınız işin sonucunu çok çabuk alabilme potansiyeli taşımasıdır. Gazeteciliği eşsiz kılan şeylerden birisi, bir hiyerarşik ilişki kurmaksızın güç kullanan odaklara eşit ilişki içerisinde soru sorabilmektir, bu muazzam bir güçtür. Bunun üzerine çok düşünülmesini öneririm. O nedenle temas ve mesafe kuralı getirilmiştir. O nedenle temas ve mesafe kuralı bugün bile çok önemlidir ve her dakika dikkat etmemiz gerekir.”

    “FAHRETTİN ALTUN ONAYLARSA GAZETECİLER YEŞİL PASAPORT ALABİLECEK”

    Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek de gazetecilere yeşil pasaport verilmesiyle ilgili tartışmaları aktardı. Zeyrek şöyle konuştu:

    “Ben 94’ten bu yana gazetecilik yapıyorum. Dış politika muhabirliği yaptım, biraz da böyle savaş bölgelerinde falan çalıştım. Uzun süre basın kartını almadım, devlet veriyor diye. Direndim yani, başvurmadım, almadım. En son emekli olmak istediğimde, yıpranma hakkından faydalanmak için basın kartı gerekiyormuş. Öyle başvurup doğrudan sürekli basın kartı aldım. Arada bir kurumda çalıştığıma dair basın kartım olmadı. O dönemde Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün verdiği o kimliği kullandım, Bağdat’ta savaştayken de Filistin’de, Afganistan’da vs. o kartı kullandım, işime de yaradı. Hatta şöyle işime de yaradı; Brüksel’de, NATO karargahında sarı basın kartı taşıyna bir arkadaşımla birlikte giriş yaparken, kapıdaki güvenlikçi arkadaşıma ‘Devlet görevlileri diğer kapıdan giriyor, buradan sasadece gazeteciler giriyor’ dedi. Kimlikte başbakanlık yazısını görünce onun bir bürokrat olduğunu düşündü.

    Ne yazık ki işte bir şekilde mesleğin mensubu olunca, o mesleğe mensup olduğunuza dair kimliğe ihtiyaç duyuyorsunuz. Bugünlerde yeşil pasaport tartışması var. Gazeteciler gri pasaport alabiliyor şimdi, resmen kamu görevlilerinin yurtdışı gezilerinde kullandıklaır gri pasaportu alabiliyorlar. Gri pasaport, belediyeler tarafından insan kaçakçılığında suistimal edildiği için, şimdi gazeteciler sınır kapılarında polisin önüne gri pasaportu koyduklarında şühpeyle yaklaşılıyor kendine. Bunların içbirine geçit vermemek gerektiğini düşünüyorum. Yeşil pasaport tartışması var ama ben şahsen vize başvurusu yapıp vizemi alıp normal vatandaş pasaportunu kullanmak isterim. Yeşil pasaport, memur pasaportudur. Doğan Şentürk’ün söylediği gibi bizde bir Fahrettin Altun’a bağlı memurlar algısını güçlendirecek bir şey ama bugünlerde çok ünlü gazeteci arkadaşlarımız o pasaportun gazetecilere ve ailelerine verilmesi için çaba gösteriyorlar, bi emeklilik yatırımı gibi bir şey. Emekli olduğunuzda artık vizeyle falan uğraşmayın gibi bir çaba içindeler. Bu, kamuyla gazeteciler açısından bir çıkar çatışmasından beklenen bir birlikte hareket etme durumu ortaya çıkarıyor. Bu gebe kalmadır, gazeteciler kamu görevlilerine gebe kalıyorlar bu tür düzenlemelerle. Düşünsenize Fahrettin Altun isimli beyefendi binlerce gazetecinin kaderine karar verecek. Burada mesela ilkelerden, kurallardan bahsetmiyoruz. Yeşil pasaport yönetmeliği diye bir yönetmelik çıksa, bunlardan şunlar şunlar faydalanabilir derse, kural buna uyuyor, alabilir gazeteci dersin ama şu andaki durum Fahrettin Altun onaylarsa, imza atarsa gazeteciler yeşil pasaport alabilecek.Yani çok sıkıntılı bir durum.”

     

  • ÖZGÜR ÖZEL: “PKK’LI TERÖRİSTLERİN SALDIRISINDA ŞEHİT OLAN PİYADE TEĞMENİMİZ ERİL ALPEREN EMİR’E ALLAH’TAN RAHMET, AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM”

    ÖZGÜR ÖZEL: “PKK’LI TERÖRİSTLERİN SALDIRISINDA ŞEHİT OLAN PİYADE TEĞMENİMİZ ERİL ALPEREN EMİR’E ALLAH’TAN RAHMET, AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM”

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Pençe-Kilit operasyon bölgesinde, PKK’lı teröristlerin saldırısında şehit olan piyade teğmenimiz Eril Alperen Emir’e Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum” dedi.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde PKK tarafından öldürülen piyade teğmen Eril Alperen Emir için başsağlığı mesajı yayınladı. Özel, X hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:

    “Pençe-Kilit operasyon bölgesinde, PKK’lı teröristlerin saldırısında şehit olan piyade teğmenimiz Eril Alperen Emir’e Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum.”

  • BUCA BELEDİYE BAŞKANI ERHAN KILIÇ GÖREVİNİN BAŞINDA

    BUCA BELEDİYE BAŞKANI ERHAN KILIÇ GÖREVİNİN BAŞINDA

    Geçen ay talihsiz bir kaza sonucu her iki ayağında kırıklar oluşan Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, tedavi sürecinin ardından görevinin başına döndü. Başkan Kılıç “Mesai arkadaşlarımız ile birlikte görevimizin başındayız. Yarının Buca’sı için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” dedi.

    Geçirdiği kazanın ardından çalışmalarını evinden sürdüren Belediye Başkanı Erhan Kılıç, bugün belediye binasına gelerek görevine başladı. Makam odasında kurum personeli tarafından karşılanan Kılıç, geçmiş olsun dileklerini ileten mesai arkadaşlarına tek tek teşekkür etti, onlarla sohbet etti.

    Başkan Kılıç, yaptığı açıklamada:

    “Tedavi sürecim boyunca geçmiş olsun dileklerini ileten, sosyal medyadan mesaj gönderen, telefonla arayıp soran vatandaşlarımızın hepsine teşekkür ediyorum. Bugün yeniden görevimin başındayım. Tüm mesai arkadaşlarımızla beraber ilk günkü azim ve kararlılığımızla çalışmalarımıza devam ediyoruz. Hep birlikte Buca’mızı geleceğe taşımaya devam edeceğiz. Biz çalışacağız, Buca kazanacak.” 

  • TÜRKİYE FAAL FUTBOL HAKEMLERİ VE GÖZLEMCİLERİ DERNEĞİ GENEL BAŞKAN VEKİLİ ÖZHAN KURT: “BİZ İSTİFA ETMEYECEĞİZ, BİRBİRİMİZE KENETLENEECEĞİZ. BİZ AYRIŞTIRMAYACAĞIZ, BÜTÜNLEŞECEĞİZ”

    Haber: CEYLAN SAĞLAM- Kamera: EYLEM LADİN DEĞER

    Türkiye Faal Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği Genel Başkan Vekili Özhan Kurt, MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçı sonrası Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın saldırısına uğrayan hakem Halil Umut Meler’i tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Kurt, ziyareti sonrasında futbol müsabakalarının sonucunun hakem etkisiyle olmadığını belirterek “Hakemsiz maç oynanmaz. Futbolun oynanması için en önemli unsurlardan bir tanesi hakem. O zaman sporun tüm paydaşları spora sahip çıkmak zorunda” dedi. Kurt, ayrıca “Hakemlerle ilgili istifalar olacağı söyleniyor ama biz şunu söylüyoruz, hakemlerin birlik ve beraberlik içerisinde olması gereken gün, bugündür. Biz istifa etmeyeceğiz, birbirimize kenetleneceğiz. Biz ayrıştırmayacağız, bütünleşeceğiz” diye konuştu.

    Türkiye Faal Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği Genel Başkan Vekili Özhan Kurt, dün akşam Trendyol Süper Lig’de oynanan MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçı sonrasında Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın saldırısına uğrayan hakem Halil Umut Meler’i tedavi gördüğü Acıbadem Ankara Hastanesi’nde ziyaret etti. Kurt, ziyareti sonrası şu açıklamayı yaptı:

    “MÜSABAKALARININ SONUCUNUN HAKEM ETKİSİYLE OLMADIĞINI ANLAMALARI GEREKİYOR”

    “Dün akşam istemediğimiz görüntülere sahne olan bir müsabaka yaşadık. Hakem arkadaşımız ciddi derecede darp edildi. Üzgünüz, Türk tarihine, spor tarihine kara bir leke olarak geçecek bir gece oldu bizler için. Biz Türkiye Futbol Hakem ve Gözlemciler Derneği Genel Merkezi olarak hemen toplantımızı yaptık. Öncelikle kınadık ama bu işin sadece kınamakla olmayacağını, sorunların çözümüne yönelik bir şeyler yapılması gerektiğini de değerlendirdik. Nitekim, tüm hakemlerimize Türkiye çapında müsabakalara çıkmama önerisinde bulunduk. Bizim bu kararımız, hakem arkadaşların haklarının korunması, onların bir taraf olarak değerlendirilmemesine yönelik. Çünkü, kulüpler de diğer spor paydaşları da olumsuz her durumda hakemleri suçluyorlar. Bu müsabakaların sonucunun hakem etkisiyle olmadığını anlamaları gerekiyor. Şunu da anlamaları gerekiyor; hakemsiz maç oynanmaz. Futbolun oynanması için en önemli unsurlardan bir tanesi hakem. O zaman sporun tüm paydaşları spora sahip çıkmak zorunda. Biz bunu anlatmak amacıyla böyle bir açıklama yaptık. Gecenin ilerleyen saatlerinde Türkiye Futbol Federasyonu da süresiz olarak müsabakaları ertelediğini duyurdu. O da aslında bizimle aynı yönde karar almış oldu.

    “BİZ İSTİFA ETMEYECEĞİZ, BİRBİRİMİZE KENETLENECEĞİZ. BİZ AYRIŞTIRMAYACAĞIZ, BÜTÜNLEŞECEĞİZ”

    Biz Halil Umut Meler hocamıza geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Doktorları ile görüştük. Durumu hakkında bilgi aldık. Kendisi tabii ki üzgün. Bizim önceliğimiz, onun buradan sağlıklı bir şekilde çıkması, evine gitmesi. Henüz yeni olmuş bir çocuğu var. Ondan sonra süreci o da biz de hep beraber değerlendiririz. Sosyal medyada birtakım spekülasyonlar dönüyor, hakemlerle ilgili istifalar olacağı söyleniyor ama biz şunu söylüyoruz: Hakemlerin birlik ve beraberlik içerisinde olması gereken gün, bugündür. Biz istifa etmeyeceğiz, birbirimize kenetleneceğiz. Biz ayrıştırmayacağız, bütünleşeceğiz. Halil Hocamız evine gidip sağlığına kavuştuktan sonra neler yapılabilir onu değerlendiririz. Şunu herkesin de anlaması lazım, hakem de bir insan. İnsan hata yapabilir ancak bir kimsenin kasti bir davranış içinde olacağını, kasti olarak takımlara müdahale edeceğini, oyunun seyrini değiştireceğini hiçbir zaman düşünmüyoruz, düşünmedik. Ancak hata yapabilir mi, olmuştur. Ancak ‘Müsabakalara etki etti, hakem yüzünden yenildik’ düşüncelerine hiçbir zaman katılmadığımızı belirtmek istiyoruz. Bizim bir an önce birlik ve beraberlik içinde Halil Hocamızı taburcu etmemiz gerekiyor.

    “KULÜP YÖNETİCİLERİNİN FEVRİ DAVRANIŞLARI VEYA MAĞLUBİYETLERİNİ HAKEMİN ÜZERİNE BİR SEBEPMİŞ GİBİ GÖSTERMELERİNİN ETKİLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

    Biz adli süreci takip ettik. Adliye ile görüştük, bakanlık ile görüştük. Bu olayın çözülmesi gerektiğini, hakemlerimizin güvenliklerinin daha fazla sağlanması gerektiğini, belki de özlük haklarında düzenleme yapılması gerektiğini görüştük. Hakem maçta kamu görevlisidir, yapılan müdahale kamu görevlisine karşı yapılmış bir müdahaledir. Ancak görüyoruz ki bu yeterli değil belki. Bundan ziyade ne gibi önlemler alınabilir bunların değerlendirilmesine ilişkin görüşmeler yaptık. Önceliğimiz, Halil Hocamızın taburcu olup eve gitmesi. Bu saldırıyı yapanların tamamı, bu saldırıya yapılması zemin hazırlayan herkesi şiddetle kınadığımı belirtmek istiyorum. Siyasetten ziyade belki de yöneticilerin, kulüp yöneticilerinin fevri davranışları veya takımın mağlubiyetlerini hakemin üzerine bir sebepmiş gibi göstermelerinin etkili olduğunu düşünüyorum. İlk önce herkesin spor ahlakının, maç izleme ahlakının edinmesi gerektiğini düşünüyorum.”

  • KILIÇDAROĞLU: “SAADET PARTİSİ KOCAELİ MİLLETVEKİLİ HASAN BİTMEZ’İN AİLESİNİ TEDAVİ GÖRDÜĞÜ HASTANEDE ZİYARET ETTİM, GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ PAYLAŞTIM”

    KILIÇDAROĞLU: “SAADET PARTİSİ KOCAELİ MİLLETVEKİLİ HASAN BİTMEZ’İN AİLESİNİ TEDAVİ GÖRDÜĞÜ HASTANEDE ZİYARET ETTİM, GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ PAYLAŞTIM”

    CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “TBMM’de geçirdiği kalp krizi sonucu hastaneye kaldırılan Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’in ailesini tedavi gördüğü hastanede ziyaret ettim, geçmiş olsun dileklerimi paylaştım. Hasan Bitmez’e acil şifalar diliyorum” dedi.

    Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, bugün TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının sonunda fenalaşarak bayılmış ve yapılan ilk müdahalenin ardından Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırılmıştı.

    CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hasan Bitmez’i bugün Bilkent Şehir Hastanesi’nde ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, hastane ziyaretinden fotoğrafları X hesabından paylaşarak, şu açıklamayı yaptı:

    “TBMM’de geçirdiği kalp krizi sonucu hastaneye kaldırılan Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’in ailesini tedavi gördüğü hastanede ziyaret ettim, geçmiş olsun dileklerimi paylaştım. Hasan Bitmez’e acil şifalar diliyorum.”

  • MSB: PİYADE TEĞMEN ERİL ALPEREN EMİR ŞEHİT OLDU

    MSB: PİYADE TEĞMEN ERİL ALPEREN EMİR ŞEHİT OLDU

    Milli Savunma Bakanlığı (MSB), piyade teğmen Eril Alperen Emir’in şehit olduğunu açıkladı.

    MSB, piyade teğmen Eril Alperen Emir’in bugün Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde yapılan saldırıda şehit olduğunu açıkladı. Bakanlıktan yapılan resmi açıklama şöyle:

    “Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde, bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan saldırıda kahraman silah arkadaşımız P.Tğm. Eril Alperen Emir şehit olmuştur.

    Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehidimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır dileriz.”

  • DAVUTOĞLU, HASAN BİTMEZ’İN TEDAVİ GÖRDÜĞÜ HASTANEDE: “ORGANLAR FONKSİYONLARINI İFA EDİYORLAR. BU GÜZEL BİR İŞARET ANCAK KALPLE İLGİLİ SORUN DEVAM EDİYOR”

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez’i tedavi gördüğü hastanedeki ziyaretinin ardından; “Son dönemde Gelecek-Saadet Grubu olarak yaptığımız çalışmalarda da her zaman kararlılığını, tecrübesini, bilgisini, donanımını, Meclis çalışmalarına hasretmiş bir arkadaşımız. Meclisimizin ona ihtiyacı var. Elhamdülillah çoklu bir organ yetmezliği söz konusu değil. Organlar fonksiyonlarını ifa ediyorlar. Bu güzel bir işaret ancak kalple ilgili sorun devam ediyor. Yarın sabaha kadar inşallah doktorlar hayırlı bir haber verebileceklerini ifade ettiler ama durum kritik şeklini sürdürüyor” açıklamasını yaptı.

    Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının sonunda fenalaştı, bayıldı ve yapılan ilk müdahalenin ardından Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, Hasan Bitmez’i ziyaretinin ardından hastane önünde açıklama yaptı. Davutoğlu, şunları söyledi:

    “Daha önce Sayın Sağlık Bakanımızın verdiği bilgi durumunda, genel çerçevede bir değişiklik yok. Hepimiz onun için duacıyız. Eminim Türkiye’de de milyonlarca kardeşimiz onun için dua ediyor. Hasan Bey çok tecrübeli, siyasete genç yaşlarda, erken yaşlarda başlamış ve ilkeli bir şekilde sürdürmüş bir arkadaşımız. Son dönemde Gelecek-Saadet Grubu olarak yaptığımız çalışmalarda da her zaman kararlılığını, tecrübesini, bilgisini, donanımını, Meclis çalışmalarına hasretmiş bir arkadaşımız. Meclisimizin ona ihtiyacı var. Tertemiz bir siyasetçi, kararlı, ilkeli duruşuyla bilinen bir siyasetçi. Elhamdülillah çoklu bir organ yetmezliği söz konusu değil. Organlar fonksiyonlarını ifa ediyorlar. Bu güzel bir işaret ancak kalple ilgili sorun devam ediyor. Yarın sabaha kadar inşallah doktorlar hayırlı bir haber verebileceklerini ifade ettiler ama durum kritik şeklini sürdürüyor. İnşallah salimen tekrar o kürsüye geri dönecek. Orada hakikatleri, düşündüklerini ifade etmeye devam edecek.”

  • CHP HEYETİ SALDIRIYA UĞRAYAN HAKEM MELER’İ ZİYARET ETTİ… ALİ MAHİR BAŞARIR: “BİZLERİN ONDAN ÖZEL RİCASI, DEVAM ETMES, ŞİDDETE İNAT, BU VANDALLARA İNAT GÖREVİNİ YAPMASI”

    Ankaragücü Başkanı Faruk Koca  tarafından saldırıya uğrayan hakem Halil Umut Meler’i tedavi gördüğü hastanede ziyaret eden CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Ondan bir ricamız oldu: Asla ve asla hakemliği bırakmaması, devam etmesi. Çünkü eğer birileri bırakcaksa bu Halil Umut Meler değil; sporda, sanatta, siyasette vandallık yapan kişi ve kurumlardır. Halil Umut Meler ülkemiz için gurur vesilesidir. Bizlerin ondan özel ricası, devam etmesi, şiddete inat, bu vandallara inat görevini yapması” dedi.

    CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Ankara Milletvekili Murat Emir ve Eski FIFA hakemi Selçuk Dereli, Ankaragücü Başkanı Faruk Koca  tarafından saldırıya uğrayan hakem Halil Umut Meler’i tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Hastane önünde açıklamalarda bulunan Başarır, şunları söyledi:

    “BU OLAY; BİZİ, TÜRKİYE’Yİ, SPORSEVERLERİ ÇOK ÜZDÜ”

    “Bu olay; bizi, Türkiye’yi, sporseverleri çok üzdü. Sayın Genel Başkanı’mızla telefonla görüştürdük. O da kendisine geçmiş olsun dileklerini sundu. Ondan bir ricamız oldu: Asla ve asla hakemliği bırakmaması, devam etmesi. Çünkü eğer birileri bırakcaksa bu Halil Umut Meler değil; sporda, sanatta, siyasette vandallık yapan kişi ve kurumlardır. Halil Umut Meler ülkemiz için gurur vesilesidir. Bizlerin ondan özel ricası, devam etmesi, şiddete inat, bu vandallara inat görevini yapması. Toplumun hiçbir yerinde şiddet istemiyoruz. O en doğru kararları verecek, yargı da bu şiddeti yapanlar hakkında en doğru kararı verecek.”

    CHP Ankara Milletvekili Murat Emir ise “Asla kabul edemeyeceğimiz görüntüler. Böyle bir kabullenilemez olayın bir vesile sayılmasını ve sporda şiddetin önlenmesine dönük olarak her kesimin burada harekete geçmesi umarım sağlar ve bir daha böylesine üzüntü verici görüntülerin olmasını önlemiş oluruz” diye konuştu.

    “FUTBOLDAKİ BAŞARISIZLIKLARIN TEK SEBEBİ HAKEMLER DEĞİL”

    Eski FIFA hakemi Selçuk Dereli, hastane önünde şunları söyledi:

    “Futboldaki başarısızlıkların tek sebebi hakemler değil. Hakemi toplumun önüne atmak işin en kolay tarafı. Tabii ki hakem de hata yapabilir. Buna şiddetle karşılık vermek son derece yanlış. Türk futbolu kağıt üzerinde özerk gibi gözüküyor ama uygulamaya baktığınızda ciddi sıkıntılar var. Türk futbolunu yönetecek kişiyi unsurları seçmeli. Uygulamada birilerinin işaret ettiği biri geliyor. Onun karşısına rakip dahi çıkamıyor. TFF Başkanı ortamı germekten ziyade toparlayıcı olmalı.”