Blog

  • TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ: “DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR’ DİYORDUK. DÜNYA, İSRAİL YARDAKÇISI 10 ÜLKEDEN DE BÜYÜKTÜR. VE DÜNYA BUNUN HESABINI BİR GÜN SORMASINI BİLECEKTİR”

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Dünyanın birçok ülkesinde artık hükümetler de artık yavaş yavaş uyanmaya başlıyor. Ama maalesef BMGK’de sadece ABD’nin vetosu ile bir acil ateşkes ilan edilmesi önleniyor. Ateşkes ilanını önleyen ülkelerin tamamı bundan sonra akan kanda en az Netanyahu ve ekibi kadar sorumludur. BMGK bir araya geliyor, 150 ülke bir tarafta, 10 tane ülke başka bir tarafta. Dünya beşten büyüktür diyorduk. Dünya, İsrail yardakçısı 10 ülkeden de büyüktür. Ve dünya bunun hesabını bir gün sormasını bilecektir” dedi.

    TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM’de düzenlenen “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin Kabulünün 75. Yıl Dönümünde Gazze’de Kadın ve Çocuk Olmak” Programı’nda konuştu. Numan Kurtulmuş, şunları söyledi:

    “Filistin halkına verdiğimiz desteği bütün dünyaya göstermek için bir araya geldik. Artık iki ayı aşmış, bütün dünyanın gözü önünde, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde dile getirilen bütün o güzel sözleri yırtıp, çöp tenekesine atan İsrail’in insanlık dışı bu vahşeti, artık etnik temizliğin çok ötesine geçmiş bu soykırımı karşısında hepimiz bir sınavdan geçiyoruz. Sözlerin kifayetsiz olduğunu, sözlerin acıları belki tamamıyla yansıtamadığını düşünüyoruz. Her cümle konuştukça kalbimize hançer gibi saplanıyor. Ancak nihayetinde bütün bu çabalarımız, haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olduğunu bildiğimiz için. Bu insanlık suçlarına karşı asla susmamayı tercih ettiğimiz için ve Türkiye olarak safımızı belli etmek için bu toplantıları düzenliyoruz.

    Artık bir mesele bir din ya da ırk meselesi olmanın çok ötesine geçmiştir. İnsanları açtıkları çukurun içine toplamışlar resimlerini, görüntülerini kaydetmişler… Böyle bir ortamda her halükârda insanlık cephesinde yer aldığımızı göstermek için TBMM’de, Filistinli kardeşlerimize destek vermek için buradayız. Bu bir safını belli etme meselesidir. İnsanlık cephesini tahkim etme eylemidir. Sözlerimizle, duruşumuzla, Filistin halkına verdiğimiz destekle İsrail’in yaptığı zulmü lanetleyerek, Filistin meselesinin başkenti Doğu Kudüs olan, toprak bütünlüğüne sahip, egemen bir Filistin devleti kurulana kadar bu meselenin takipçisi olacağımızı bir kere daha ilan ediyoruz.

    Bir aylık bebeğini kaybetmiş, kefene saramadan toprağa vermek için acele eden annenin kahrı bütün dünyayı yıkar. O çocukların kendi yaşıtları, bebekleri ile evcilik oynarken; kefen yaparak sardıkları oyuncak bebekleri ile şehitçilik oyunu oynamaları bütün insanlığa yeter. İnsanlık tarihinin çok yaşadığı katliamlar oldu. Son soykırım, insanlık tarihinin en acı, en haksız, en acımasız soykırımıdır.

    Dünyanın birçok ülkesinde artık hükümetler de artık yavaş yavaş uyanmaya başlıyor. Ama maalesef BMGK’de sadece ABD’nin vetosu ile bir acil ateşkes ilan edilmesi önleniyor. Ateşkes ilanını önleyen ülkelerin tamamı bundan sonra akan kanda en az Netanyahu ve ekibi kadar sorumludur.

    BMGK bir araya geliyor, 150 ülke bir tarafta, 10 tane ülke başka bir tarafta. Dünya beşten büyüktür diyorduk. Dünya, İsrail yardakçısı 10 ülkeden de büyüktür. Ve dünya bunun hesabını bir gün sormasını bilecektir. Mazlumun ahı, arşı alayı titretir…

    Bu insanlık dışı vahşet görüntüleri, gelmekte olan yeni insani ve barışa dayalı dünya sisteminin habercisidir. İsrail ve yönetimi, Netanyahu ve çetesi zannediyorsa, ‘Bütün bebekleri öldürürüz ve Filistin davasını bitiririz’, boşuna hayal kuruyorlar. Onları Firavun’u hatırlatmayı, vazife telakki ederim. Şüphem yok, her öldürülmüş Filistinli çocuğun cesedini gördüğümde, gelmekte olan Musa’nın haberini duyar gibi oluyorum.

    Bu zulümleri yapanlar, bu soykırım boyutlarına varmış katliama imza atanlar bu katliama destek olanlar, birtakım mazeretler uydurmaya çalışanlar, hepsi tarih önünde sorumludur.  Bu katliamı yapanlar, başta Netanyahu ve ekibi olmak üzere; Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde yargılanacak ve gerekli en ağır cezayı alacaklardır. Bunu sadece temenni olarak söylemiyorum, insanlığın başka çaresi kalmamıştır.”

  • DİCLE ELEKTRİK’TEN ‘MAKARALI AYDINLATMA DİREĞİ’ PROJESİ

    Dicle Elektrik, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) AR-GE Komisyonu tarafından onaylanan ‘Makaralı Aydınlatma Direği’ projesini hayata geçirdi. Tasarruf sağlayan proje hakkında konuşan Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, aydınlatma direklerinin yaygınlaşmasıyla elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması sağlanabileceğini söyledi. 

    Dicle Elektrik, AR-GE mühendislerinin geliştirdiği ve 18 aylık bir çalışmanın ardından hayata geçirilen çevre ve çalışan dostu ‘Makaralı Aydınlatma Direği’ projesini tamamlandı.  

    HEM İŞ GÜVENLİĞİNE HEM DE ÇEVRE KORUMASINA KATKI 

    Makaralı Aydınlatma Direği projesinin hem teknik hem de tasarım açısından aydınlatma sistemlerini iyileştirmek amacı taşıdığını belirten Dicle Elektrik AR-GE Direktörü Dr. Mustafa Çelikpençe, projenin detayları hakkında açıklama yaptı. Çelikpençe, “Projemizle birlikte iş kazalarını azaltmak, zaman ve maliyet optimizasyonu sağlamak, personel iş yükünü hafifletmek ve aydınlatma sistemlerindeki sorunları hızlıca çözerek kullanıcı memnuniyetini artırmak hedefleniyor. Yeni aydınlatma direklerimizden iki adet prototipi Diyarbakır’daki genel müdürlük binamızın önünde sergiliyoruz. Bu yeni tasarım direkler, mevcut direklerin üzerine eklenen yeni bir konsol ile birlikte hareketli armatür mekanizmalarıyla donatıldı. Aydınlatmanın yanı sıra kamera, GSM, hoparlör gibi ekipmanlarla da entegre edilebilecek esneklikte tasarlanan direkler, hırsızlık benzeri olaylara maruz kalarak zarar görmesini engellemek için vandal kilit sistemi ile koruma altına alındı” dedi. 

    “KARBON AYAK İZİ YÜZDE 30’A VARAN ORANDA AZALACAK” 

    EPDK AR-GE Komisyonu tarafından onaylanan proje hakkında bilgi veren Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, projenin yaygınlaşması ile elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağını, böylece her 100 kilometrede yüzde 30’a varan bir karbon ayak izi azalması beklendiğini ifade etti. Arvas, Dicle Elektrik olarak, elektrik dağıtım sektöründe sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle kamuoyunun huzuruna çıkmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “AR-GE çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan AR-GE merkezi açma izni alan ilk elektrik dağıtım şirketi olduk. Patent portföyümüzü genişletiyor olmaktan memnuniyet duymakla birlikte, bu projenin çalışan güvenliğine yönelik olması ayrıca gurur verici. Bu kritik aşamanın ardından patent süreçlerine de başladık. Projenin tüm süreçlerinde emeği geçen Dicle AR-GE Merkezi çalışma arkadaşlarımızı tebrik ediyorum” açıklamasını yaptı.

    ADVERTORİAL YAYIN

  • TRABZON EMEKLİLER DERNEĞİ BAŞKANI BURHAN BAYRAKTAR: “BİZİM LAYIK OLDUĞUMUZ ÜCRET ASLA BU DEĞİLDİR”

     ESRA NUR PERVAN

    Trabzon Emekliler Derneği Başkanı Burhan Bayraktar, “Güzel ülkemize olan saygımızdan ötürü ve yaşımızdan ötürü susuyoruz ama bu bizim uygun gördüğümüz veya layık olduğumuz bir ücret asla değildir ve asla da kabul etmiyoruz. Şu anda açlık sınırı 14 bin 25 lira olmuş, asgari ücret 11 bin 402 lira olmuş ama 11 bin 402 liranın altında ve açlık sınırının altında Trabzon’da 86 bin 500 emekli yaşamaktadır” dedi.

    Trabzon Emekliler Derneği Başkanı Burhan Bayraktar, emekli maaşlarıyla ilgili açıklama yaptı. Bayraktar, şunları söyledi:

    “EMEKLİYE YAPILAN ZULÜMLERDEN BİR TANESİDİR”

    “Toplam işçi, memur, BAĞ-KUR, dul ve yetimleri asgari ücretin ve açlık sınırın altında Trabzon’da 86 bin 500 kişi yaşamaktadır. Trabzon’da Türkiye’nin TEFE-TÜFE’de en pahalı kenti olduğundan ötürü de ayrıca emeklilerin bir zulüm şekline dönüşen hayat pahalılığıyla mücadele etmektedir. Emeklinin en güzel yaşaması gerektiği bu aşamada asgari ücretin altında ve açlık sınırının altında maaş olmaz. Hiçbir dönem, askeri yönetimler de dahil, emekliler açlık sınırının ve asgari ücretin altında emekli maaş almamıştır. Bu emeklinin üzerine bir zulüme dönüşmüştür. Bundan önce çalışan ve çiftçilik yapan ziraat odası üyelerine verilen sadaka niyetinde 5 bin liralık ikramiye Trabzon’da yaşayan yüzde 70 emekliden esirgenmiş. Şu anda dövizin de yükselmesi temel gıdanın da artışından ötürü bu kuşa dönmüş olan ikramiye büyük ihtimalle yeni yıla dönüşecektir bu da emekliye yapılan zulümlerden bir tanesidir.

    “ÜLKEYE OLAN SAYGIMIZ VE YAŞIMIZDAN DOLAYI SUSUYORUZ”

    Emekliye bu şekilde ayrım yapmak ülkemize yakışmıyor. Emekli devletin aynadaki resmidir. Bu resim itibarıyla emekliye yapılan bu zulüm kabul edilemez. Yeni yılda yapılabilecek artışlar hiçbir emeklimizin asgari ücret ve açlık sınırının altında mümkünse yoksulluk sınırının altında kalmaması temel dileğimizdir. Güzel ülkemize olan saygımızdan ötürü ve yaşımızdan ötürü susuyoruz ama bu bizim uygun gördüğümüz veya layık olduğumuz bir ücret asla değildir ve asla da kabul etmiyoruz. Şu anda açlık sınırı 14 bin 25 lira olmuş, asgari ücret 11 bin 402 lira olmuş ama 11 bin 402 liranın altında ve açlık sınırının altında Trabzon’da 86 bin 500 emekli yaşamaktadır. Bu ülkeye hizmet eden sayın vekillerimize özellikle Trabzon’dan sesleniyorum; sayın vekillerimiz bu olağanüstü olumsuzluk karşısında Meclis’te sesimiz olmalarını istiyoruz fakat sustuklarını da özellikle teyit ediyoruz. 1 yıldır bunu da anlatmaya çalışıyoruz. Trabzon milletvekillerinden iktidar ve muhalefet partisi fark etmeksizin tamamına söylüyorum özellikle iktidar partisi milletvekillerinde bir hareket ve hamle bekliyoruz. Şu anda 168 bin 800 emeklinin yaşadığı bu kentin sesine, emeklilerin sesine ve isyanına kulak versinler. Bir bakıversinler tekrar gelecekleri ve dönecekleri bu emeklinin kendisidir. Emekliden destek alacaklardır. Emekliye hiçbir şey vermek için çaba sarf etmeyenler emekliden bir katkı beklemesinler istiyoruz. Onun için açlık sınırının ve asgari ücretin altında asla emekli maaşı bırakılmamalıdır. Yaşadığımız dünyaya yakışmadığı gibi ülkemize hiç yakışmıyor. Peki emekli ömrünün bu son aşamasında bu zulme karşı sesini çıkartacaktır, sessiz kalmayacaktır.”

     

  • ÖZGÜR ÖZEL, ALMANYA BÜYÜKELÇİSİ JURGEN SCHULZ’U KABUL ETTİ

    ÖZGÜR ÖZEL, ALMANYA BÜYÜKELÇİSİ JURGEN SCHULZ’U KABUL ETTİ

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jurgen Schulz ile makamında görüştü.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jurgen Schulz’u, CHP Genel Merkezi’ndeki makamında kabul etti. Görüşmede CHP lideri Özel’e, Genel Sekreter Selin Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel eşlik etti.

  • TÜRKİYE FAAL FUTBOL HAKEMLERİ VE GÖZLEMCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI ARICI: “İLGİLİLERDEN YASANIN İVEDİLİKLE UYGULANMASINI TALEP ETMEKTEYİZ”

    Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Başkanı Dr. Abdurrahman Arıcı,  MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçı sonrası Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın saldırısına uğrayan Hakem Halil Umut Meler’i tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Arıcı, ziyaret sonrasında yaptığı açıklamada, “Benim tek isteğim 6222 sayılı şiddet kanununun tarafları olan, uygulayıcısı olanların bu yasayı uygulamaları. Eğer bu yasa sahalarımızda uygulansa inanın başımıza gelen hadise olmayacaktır. İlgililerden yasanın ivedilikle uygulanmasını talep etmekteyiz” dedi.

    Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Genel Başkanı Dr. Abdurrahman Arıcı, Trendyol Süper Lig’de oynanan MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçı sonrasında Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın saldırısına uğrayan hakem Halil Umut Meler’i tedavi gördüğü Acıbadem Ankara Hastanesi’nde ziyaret etti.

    Ziyaret sonrasında açıklama yapan Arıcı, şunları kaydetti:

    “Üzücü bir olay, hakem camiası olarak biz çok üzüldük. Olmaması gereken bir olaydı. Sahalarda hiçbir zaman olması gerekmeyen bir olaydı. Bunu yaşadık, bu inşallah son olur. Kulüp başkanlarımızdan, diğer paydaşlarımızdan hoşgörü istiyoruz. Hakem camiası olarak son dönemlerde hep yalnızlaştırıldık. Diğer paydaşlarımız ile bütün olmak istiyoruz. Biz oyunun bir parçasıyız. Futbolun bir parçasıyız. O gece yaşananlar inşallah ülkemizde bir daha yaşanmaz. Hakem kardeşimiz için bizi tek teselli eden şey, hayati bir tehlikesinin olmaması.

    Fiziki darbeler geçer, izi kalmayabilir ama psikolojik olarak kardeşimizin durumunu da düşünmemiz lazım. Tekrar sahalara dönmesini isteriz kendisinin. Çünkü Türkiye’mizin bir numaralı hakemi. Ülkemizi yurt dışında temsil eden elit hakemimiz. Ona ülkemizin ihtiyacı var. Biz bu bilinçteyiz. Süreç devam ediyor. Kulüp başkanları ve diğer saldırganlar ile ilgili yapılan yapılıyor. Bizi sevindiren şey Cumhurbaşkanımızın, İçişleri Bakanımızın, Adalet Bakanımızın ivedilikle bu olayı sahiplenmesi, sahip çıkması bizi mutlu etmiştir.

    Benim tek isteğim 6222 sayılı şiddet kanununun tarafları olan, uygulayıcısı olanların bu yasayı uygulamaları. Eğer bu yasa sahalarımızda uygulansa inanın başımıza gelen hadise olmayacaktır. 6222’nin hazırlanışında ben de vardım. En ince detaylarına kadar incelenmiş, hazırlanmış bir yasaydı. O yüzden ilgililerden yasanın ivedilikle uygulanmasını talep etmekteyiz. Camia olarak üzgünüz ama bunun altından camia olarak kalkacağız.”

    Arıcı bir soru üzerine “Ümit ediyorum ki kardeşimiz hakemliğe devam edecektir diye düşünmekteyim. Çünkü bir Halil Umut Meler kolay yetişmiyor” dedi.

    “Kanunun uygulanmadığını mı düşünüyorsunuz” sorusuna Arıcı şu yanıtı verdi:

    “Uygulayıcılardan istirham ediyorum. Bir örnek vereceğim, eğer men edilmiş bir seyirci varsa tribünler bloklanıyor kötü tezahüratlarda, o bloktaki seyircinin maça gitmesi engelleniyor. Engellenen o seyirciler kendi taraftarı olduğu takımın maçının olduğu gün karakola gidip maç öncesi, devre arası ve maç sonrasında maça gitmediğimi beyan etmesi gerekiyor. Acaba uygulanıyor mu? Bu uygulansa bir caydırıcı olur.”

     

  • TBMM BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ… CAVİT ARI: “AKP İKTİDARI ÜLKENİN ENERJİSİNİ BİTİRDİ”

    CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinde; “AKP iktidarı ülkenin enerjisini bitirdi. Ülkenin enerji kaynağı olarak ifade edebileceğimiz en temel kaynağımız gençler. Gençlerimiz gelecekle ilgili umutsuz, mutsuz, işsiz, mesleği olup da iş arayanların en büyük kaygısı iktidara bağlı siyasetçilerin torpiliyle iş bulan kişiler nedeniyle iş bulamamaları. Neredeyse gençlerin yüzde 75’i yurt dışlarında umut arar oldu. Siz ülkenin enerjisini düşürdünüz, bitirdiniz. Ülkenin en önemli kurumlarında çalışan gençler bile yurt dışlarına gitme mücadelesi içerisinde” dedi.

    TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Genel Kurul’da bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor.

    Enerji Bakanlığı bütçesi üzerine söz alan CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, şunları söyledi:

    “AKP İKTİDARI ÜLKENİN ENERJİSİNİ BİTİRDİ”

    “AKP iktidarı ülkenin enerjisini bitirdi. Ülkenin enerji kaynağı olarak ifade edebileceğimiz en temel kaynağımız gençler. Gençlerimiz gelecekle ilgili umutsuz, mutsuz, işsiz, mesleği olup da iş arayanların en büyük kaygısı iktidara bağlı siyasetçilerin torpiliyle iş bulan kişiler nedeniyle iş bulamamaları. Neredeyse gençlerin yüzde 75’i yurt dışlarında umut arar oldu. Siz ülkenin enerjisini düşürdünüz, bitirdiniz. Ülkenin en önemli kurumlarında çalışan gençler bile yurt dışlarına gitme mücadelesi içerisinde.

    “BUGÜN ÖZELLİKLE KAYNAKLARIMIZLA İLGİLİ YAPILAN ÇALIŞMALARIN ÖNCE O BÖLGEDEKİ İNSANLARI RAHATSIZ EDİYOR”

    Enerji Bakanımız komisyondaki sunumunda şöyle bir cümle sarf etmişti; sahip olduğumuz yer altı kaynaklarımızı önce insan sonra çevre sonra katma değerli üretim anlayışıyla değerlendiriyoruz şeklinde bir ifadesi vardı. Türkiye’de yer altı kaynaklarıyla ilgili çalışmaların en önemli sorunu da işte bu cümlede yatmakta. Bugün özellikle kaynaklarımızla ilgili yapılan çalışmaların önce o bölgedeki insanları rahatsız ettiğini hepimiz görüyoruz. Özellikle yandaşların çalışmalarına verilen destekle bölge halkı rahatsız edilmekte. Çok sayıda ormanların kesilmesiyle başta çevreye o bölgede yaşayan tüm canlılara büyük zarar verilemekte. Buraya yazmış olmanız gerçeği değiştirmez.

    “BUGÜN ÜLKENİN EN ÖNEMLİ SORUNU, ELEKTRİKLE İLGİLİ BİLHASSA, ALTYAPI SORUNUDUR”

    Madencilikte aramadan üretime sıkı denetim kuralları uyguluyoruz diyorsunuz ama gerçek öyle mi, değil. Her yeri güzel arıyorsunuz, ülkeyi delik deşik yaptınız. Madem açıldı açılanın da uygun bir şekilde kapatılması lazım. Antalya’ya, Muğla’ya, Finike’ye bakın dağlar delik deşik. Özeleştirme nedeniyle sadece gelsin paralar ama altyapıya gerekli şekilde eğilmeyen bir sistemle karşı karşıyayız. Bugün ülkenin en önemli sorunu, elektrikle ilgili bilhassa, altyapı sorunudur.

    “ORDUMUZ, ASKERİMİZ NE KADAR SINIRLARI BEKLERSE BEKLESİN KAPILAR YABANCIYA BÖYLE AÇILDIĞI MÜDDETÇE BU ÜLKEDE İÇ GÜVENLİK KALMAZ”

    Biz ordumuza, askerimize, polisimize sonuna kadar güveniyoruz. Sorun sınır boylarında değil sınır kapılarında. Geçtiğimiz dönemde iktidarın yarattığı tabloyla sınır kapılarından milyonlarca yabancı ülkeye girdi bugün her yerde cirit atıyor. Bunun yanı sıra sadece para kazanabilmek adına yabancıya mülk satışıyla ilgili neredeyse bedavaya vatandaşlık verir hale geldiniz. Bundan sonra yabancı arsa alacak bir süre sonra kat karşılığı verecek sonra müteahhitlik yapmaya başlayacak. Sizin bu ülkede satmadık ne kaldı, şimdi de yabancıya arsa satıyorusnuz. Ordumuz, askerimiz ne kadar sınırları beklerse beklesin kapılar yabancıya böyle açıldığı müddetçe bu ülkede iç güvenlik kalmaz.”

  • BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ, ESKİŞEHİR’DE YEREL SEÇİMLERE KENDİ ADAYLARIYLA GİRECEK

    MELTEM KARAKAŞ

    Bağımsız Türkiye Partisi Eskişehir İl Başkanı Fahri Gürgenburan, yerel seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini belirterek, “Halkı kandıran adaylar olmayacak. Ben partiye girdim üç ay sonra çıkıp da ‘ben büyükşehir belediye başkanıyım’ diyen insanlar olmayacak. Belki çok zengin olmayacak ama sonuçta halka yardım edecek, halkın içinden olan, herkese eşit mesafede çalışma yürütecek bir aday olacak. Bu adaylarımızın projeleri olacak” dedi.

    Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Eskişehir İl Başkanı Fahri Gürgenburan, yerel seçimlerde izleyecekleri politika ve çıkaracakları adaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Seçimlere kendi adaylarıyla gireceklerini ifade eden Gürgenburan, halkın içinden isimleri aday göstereceklerini belirtti.

    “ESKİŞEHİR DEPREME HAZIR DEĞİL”

    Başkanı Fahri Gürgenburan şunları söyledi:

    “Bir şeyi ortaya koymak için yanlışları ortaya koymak lazım. 6 Şubat’ta bir deprem felaketi oldu. Eskişehir olarak depreme hazır değiliz. Eskişehir’de yapılan acilen yenilenmesi gerekiyor. Eskişehir halkını felaket bekliyor. Gerek yerel yönetim gerek genel yönetim bunu soğutmaya bırakmış durumda. Bizim 31 Mart’ı beklemeden acil eylem planı ortaya koymalıyız. Biz Eskişehir için büyük projelerimizi ortaya koyacağız. Kendi adayımızı çıkaracağız. Türkiye’de şu anda muhalefet sorunu var, iktidar sorunu yoktur. İktidarın karşısında yıllardan beri muhalefet yapabilecek bir muhalefet olmadığı için biz aynı iktidarla baş başayız.

    “ÇOK BÜYÜK BİR EFOR SARF ETMEDİLER”

    Biz son seçimlerde iktidar partisini yenebilmek için muhalefet partisini destekledik. Onlar da çok büyük bir efor sarf etmediler. Sonuç olarak da maalesef AKP hükümeti şu anda Türkiye’yi yönetiyor. Baktığınız zaman cumhuriyetin pek çok kazanımları özelleştirilmiş durumda. Türkiye’nin borcu fazlalaşmış durumda. İnsanlar 7 bin 500 liraya geçinmeye zorlanıyor. Kiralar en düşük 10 bin lira olmuş durumda. Büyükşehirde ve 14 ilçede kendi adaylarımızla destek isteyeceğiz çünkü bizim için büyük bir seçim. Bizim kendimizi gösterebilmemiz lazım insanlara. Pek çok insan BTP’ye üye oluyor. Pek çok kişi de bizim oy oranımız az olduğu için insanlar bizim oyumuz boşa gitmesin diye hareket ediyorlar ama büyük partilere oy verdikleri zaman boşa gidiyor. Çünkü insanların istedikleri yapılamıyor. Benim Eskişehir halkından isteğim bize destek olsunlar. Kendimizi gösterebilelim. Genç bir liderimiz var. Kendi çabalarımızla büyük bir muhalefet ortaya koyuyoruz.

    “BİZİM HİÇBİR KIRGINLIĞIMIZ YOK”

    Bizim hiçbir kırgınlığımız yok. Biz Altılı Masa’ya alınmayacağımızı biliyorduk. Halktan bize elen bir teveccüh var; ‘çok iyi muhalefet yapıyorsunuz neden Altılı Masa’ya girmiyorsunuz’ diyorlardı. Biz diğer partiler gibi kapitalizmi desteklemiyoruz. Milli ekonomi diye modelimiz var. Bu model Atatürk tarafından uygulandı. Türkiye’nin kazanımları ortadan kalktı. Gençlerimiz yurt dışına çıkmak istiyor. Genel başkanlar görüştü. O konularda ortak hareket edecekler mi etmeyecekler mi en azından birbirlerini tanımak, muhalefeti güçlendirmek için bir araya geldiler. İlerde ne getirir onu şu an bilmiyoruz. Genel Merkez’den ne talimat gelirse biz o unu uygulayacağız. Halkın içinde adaylar olacak. Halkı kandıran adaylar olmayacak. Ben partiye girdim üç ay sonra çıkıp da ben büyükşehir belediye başkanıyım diyen insanlar olmayacak. Belki çok zengin olmayacak ama sonuçta halka yadım edecek, halkın içinden olan, herkese eşit mesafede çalışma yürütecek bir aday olacak. Bu adaylarımızın projeleri olacak.”

     

  • İSTANBUL’DA DENİZİ KİRLETEN 35 GEMİ İÇİN 94 MİLYON LİRA CEZA KESİLDİ

    İstanbul Valiliği, bu yıl denizi kirlettiği tespit edilen 35 gemi ile ilgili toplam 93 milyon 644 bin 860 lira idari para cezası uygulandığını bildirdi.

    Valilikten yapılan açıklamada, İstanbul’da denizi kirleten gemilere yönelik denetimlerin aralıksız sürdüğü belirtildi. İstanbul Valiliği koordinasyonunda devam eden denetimlerde denizlerin 24 saat takip altında tutulduğu aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “İstanbul’da denizlerimizi kirleten gemilere yönelik denetimler aralıksız devam ediyor. İstanbul Valiliği koordinasyonunda devam eden denetimlerde denizlerimiz 24 saat takip altında tutuluyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Türkiye Çevre Ajansı tarafından yürütülen çalışmalarda 2023 yılında, denizlerimizi kirlettiği tespit edilen 35 gemiye toplam 93.644.860 lira idari para cezası uygulandı. Güvenlik kameraları, deniz gözetim sistemi ve ihbar takibi yoluyla yürütülen denetim çalışmaları 7 gün 24 saat devam etmektedir”.

  • BEYOĞLU’NDA YALNIZ YAŞAYAN KADINI DOMUZ BAĞIYLA BAĞLADIKTAN SONRA ÖLDÜREN 2 SANIK HAKKINDA 30’AR YIL BİR SANIK HAKKINDA MÜEBBET HAPİS CEZASI

    BEYOĞLU’NDA YALNIZ YAŞAYAN KADINI DOMUZ BAĞIYLA BAĞLADIKTAN SONRA ÖLDÜREN 2 SANIK HAKKINDA 30’AR YIL BİR SANIK HAKKINDA MÜEBBET HAPİS CEZASI

    GAYE ŞEYMA CAN

    İstanbul Beyoğlu’nda yalnız yaşayan Aysel Bozkurt’u 4 Haziran 2022’de domuz bağı yaparak darp edip, ağzını ve burnunu kapatarak  öldürdükleri öne sürülen 2’si çocuk 3 kişinin yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme olay tarihinde 18 yaşından küçük olan K. K. ve E. K.’yı 30’ar yıl, Mehmet Solmaz’ı ise ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı.  

    İstanbul Beyoğlu’nda 4 Haziran 2022 tarihinde meydana gelen olayda, yalnız yaşayan Aysel Bozkurt’u domuz bağı yaparak darp edip, ağzını ve burnunu kapatarak öldürdükleri iddiasıyla 2’si çocuk 3 kişi hakkında dava açılmıştı. Yargılamaya İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. 

    Duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Solmaz  ile suça sürüklenen çocuk K.K. ve E.K. cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Hatice Boz duruşma salonunda hazır bulundu.  

    Son sözü sorulan K.K. ve E.K. beraatını ve tahliyesini talep etti.

    Mehmet Solmaz ise “Pişmanım beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.

    2 SANIK 30’AR YIL 1 SANIK İSE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 12 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

    Mahkeme, olay tarihinde 18 yaşından küçük olan E.K. ve K.K.’yi “kadına karşı bir suç işlemek ve işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme” suçundan 22’şer yıl, “yağma” suçundan 8’er yıl olmak üzere toplam 30’ar yıl hapis cezasına çarptırdı. Mehmet Solmaz hakkında ise “Kadına karşı bir suç işlemek ve işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme” ve “yağma” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 12 yıl hapis cezası verildi. 

     

  • KONAK BELEDİYE BAŞKANI ABDÜL BATUR’DAN BARO ZİYARETİ

    KONAK BELEDİYE BAŞKANI ABDÜL BATUR’DAN BARO ZİYARETİ

    İzmir Barosu’nu ziyaret eden Konak Belediye Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Abdül Batur, İzmir’e aday adayı olmaktan büyük şeref duyduğunu belirterek, “Bu görevi iyi yaparız” derken, İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz bundan en ufak bir şüpheleri olmadığını belirterek, “Adaylığınız bizi çok mutlu eder” diye konuştu.

    Konak Belediye Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Abdül Batur, İzmir Barosu’nu ziyaret ederek Baro Başkanı Sefa Yılmaz’la görüştü. Konak Belediyesi Meclis Üyesi, CHP Grup Başkan Vekili Avukat Mahmut Esat Aslan ile Konak Belediyesi Meclis Üyesi, Hukuk Komisyonu Başkanı Avukat Ulvi Puğ’un da hazır bulunduğu ziyaret sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşti. Batur ziyarette İzmir’e aday adayı olmaktan şeref duyduğunu belirterek, “Şehrimizi çok daha iyi noktalara getirmek için var gücümüzle çalışırız. Bu görevi arkadaşlarımızla birlikte iyi yaparız diye düşünüyoruz” dedi.

    “ÇOK DEĞERLİ BİR İNSANSINIZ”

    İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz ise Batur’un bu sözlerini “Bizlerin en ufak bir şüphesi yok” diyerek yanıtladı. Yılmaz, “Kurumsal anlamda söylemeyeyim ama kişisel anlamda hakikaten çok değerli, çok önemsediğim bir insansınız. Özellikle tecrübeniz hepimizin malumu. Bu anlamda adaylığınız bizi çok mutlu eder” dedi. Yılmaz, seçimlerde baroya görev verilirse iradenin sandığa doğru yansıması adına üzerlerine düşen ne olursa yapmaya hazır olduklarını da vurguladı.