Blog

  • CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ABD BAŞKANI BIDEN İLE GÖRÜŞTÜ

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ABD BAŞKANI BIDEN İLE GÖRÜŞTÜ

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün ABD Başkanı Joe Biden ile telefonda görüştü. Görüşmede, İsrail’in Filistin topraklarına yönelik saldırıları, Türkiye-ABD ilişkileri, F-16 konusu, İsveç’in NATO üyelik süreci ile küresel ve bölgesel meseleler ele alındı. 

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ABD Başkanı Biden ile telefon görüşmesi yaptı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda görüşmeye ilişkin şu ayrıntılar verildi:

    “Görüşmede, İsrail’in Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarına yönelik saldırıları, Türkiye-ABD ikili ilişkileri, İsveç’in NATO’ya üyelik süreci ile küresel ve bölgesel meseleler ele alındı.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Gazze’de yaşanan insanlık dramına bir an önce dur denilmesi gerektiğini, ABD’nin İsrail’e yönelik kayıtsız şartsız desteğini çekmesinin ateşkesi hızlı bir şekilde sağlayabileceğini, hem dünya hem ABD kamuoyunun bu talebi son günlerde daha yüksek sesle dile getirdiğini ve bir an önce bölgede kalıcı ateşkesin sağlanmasının ABD’nin tarihi sorumluluğu olduğunu söyledi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in saldırılarının derinleşmesi ve uzamasının bölgesel ve küresel olumsuz sonuçları olabileceğini, Türkiye’nin önerdiği garantörlük mekanizmasının kurulması, verilen sözlerin tutulması ve 1967 sınırları temelinde bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip, başkenti Kudüs olan Filistin Devleti’nin kurulmasının en makul ve kalıcı çözüm olduğunu ifade etti.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Biden görüşmesinde F-16 konusu da ele alındı.”

    (Fotoğraf: Arşiv)

  • CHP BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI AHMET AKIN: “BALIKESİRİMİN EŞSİZ DOĞASINA, ZENGİN KÜLTÜRÜNE VE ŞANLI TARİHİNE YAKIŞIR BİR BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İÇİN ÇOK ÇALIŞACAĞIM”

    CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ahmet Akın, adaylığının duyurulmasının ardından “En büyük teşekkürü beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan ve Balıkesir’e hizmet etme şansını tanıyan değerli hemşehrilerime borçluyum. Balıkesirimin eşsiz doğasına, zengin kültürüne ve şanlı tarihine yakışır bir belediye başkanı olmak için çok çalışacağım” açıklamasını yaptı.

    CHP Genel Merkezi’nde yapılan Parti Meclisi toplantısının ardından CHP Sözcüsü Deniz Yücel, 31 Mart 2024’te yapılacak Mahalli İdareler Seçimi’nde CHP’yi temsil edecek ilk adayları açıkladı. Yücel, CHP’nin Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan adayının Ahmet Akın olduğunu duyurdu.

    Partiden yapılan resmi duyurunun ardından sosyal medya hesabından bir video yayınlayan Akın, Balıkesirli hemşehrilerine şöyle seslendi:

    “BALIKESİR İÇİN YENİ BİR YOLA ÇIKMA, YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPMANIN ZAMANI GELDİ”

    “Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel öncülüğündeki Parti Meclisimizin takdiriyle Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adayım. Öncelikle Genel Başkanı’ma, Parti Meclisi’me ve değerli örgütümüze teşekkürü bir borç bilirim. En büyük teşekkürü ise beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan ve destekleriyle geçmişten bugüne Balıkesir’e hizmet etme şansını tanıyan siz değerli hemşerilerime borçluyum. Bugüne kadar hemşehrilerimle hep yan yana, omuz omuza birlikte yürüdüm. Şimdi Balıkesir için yeni bir yola çıkma, yeni bir başlangıç yapmanın zamanı geldi. Bu yolu hep birlikte sevgi, beraberlik ve dayanışma ile yürüyeceğimize eminim.

    “BALIKESİRİMİ SOSYAL BELEDİYECİLİK İLE BULUŞTURMAK İÇİN GÖREVE HAZIRIM”

    İstiklal Madalyalı dedem Ahmet Akın’ın torunu olarak Allah’ın izni, sizlerin destekleriyle; Balıkesir’imin eşsiz doğasına, zengin kültürüne ve şanlı tarihine yakışır bir belediye başkanı olmak için çok çalışacağım. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Kuva-yi Milliye’nin başşehri daha fazlasını hak ediyor. Balıkesirim için en iyi hizmetleri gerçekleştirmek ve Balıkesirimi sosyal belediyecilik ile buluşturmak için göreve hazırım. Yolumuz açık olsun, Allah utandırmasın.” 

  • İSTANBUL’DA MEZAR YERİ ÜCRETLERİNE ZAM

    İSTANBUL’DA MEZAR YERİ ÜCRETLERİNE ZAM

    İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi (İBB) İstanbul’da 2024 yılının mezar yeri ücret tarifesi belirlendi. Mezarlık fiyatlarına ortalama yüzde 58 zam yapıldı. En ucuz boş mezar yeri bedeli 4 bin 470 TL, en pahalı boş mezar yeri ücreti ise 69 bin 770 TL oldu.

    İBB Meclisi aralık ayı toplantısının dördüncü oturumu, Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında Saraçhane’deki belediye binasında bugün yapıldı. 

    Meclis oturumlarında, 1 Ocak 2024  tarihinden itibaren geçerli olacak yeni mezarlık ücret tarifesi belirlendi.

    Ücretlere ortalama yüzde 58 oranında zam kararı alındı. Galvanizli tabut bin 20 TL’den bin 570 TL’ye, aylık cenaze aracı kiralama ücreti 9 bin 75 TL’den 13 bin 990 TL’ye, kabir nakli ücreti 2 bin 420 TL’den 3 bin 730 TL’ye çıkarıldı.

    Gömü ücretleri, mezarlık gruplarına göre ayrı ayrı belirlendi. Buna göre 1. Grup mezarlık olarak bilinen Karacaahmet, Çengelköy, Zincirlikuyu ve Aşiyan’da yer bedeli 7 bin 260 TL’den 11 bin 190 TL’ye çıktı.  Cenaze yanındaki boş yer bedeli 22 bin 630 TL’den 34 bin 890 TL’ye,  boş mezar yeri bedeli 45 bin 260 TL’den 69 bin 770 TL’ye yükseldi. 

    2.Grup mezarlık olarak bilinen Edirnekapı Şehitliği, Emirgan, Feriköy mezarlıkları bin 320 TL yer bedeli, 2 bin 30 TL oldu. Cenazenin yanındaki boş mezar yeri bedeli 9 bin 75 TL’den 13 bin 990 TL’ye, boş mezar yeri bedeli 18 bin 150 TL’den 27 bin 980 TL’ye yükseltildi.

    Hekimbaşı, Kilyos, Kurtköy mezarlıklarının aralarında bulunduğu 3’üncü grup mezarlıklarda da 110 liralık cenaze bedeli yeri 170 TL oldu. 3 bin 25 liralık   cenazenin yanındaki boş yer bedeli 4 bin 660 TL’ye, 6 bin 50 liralık boş mezar yeri bedeli 9 bin 330 TL’ye çıktı.

    Köy statüsündeki mezarlıkların bulunduğu 4’üncü grup mezarlıklarda cenaze yeri bedeli 170 TL oldu. Cenaze yanındaki boş mezar yeri bin 450 TL’den 2 bin 2240 TL’ye,  boş mezar yeri bedeli 2 bin 900 TL’den 4 bin 470 TL’ye yükseltildi.

    Azınlık mezarlıklarında 550 TL olan  yer bedeli 850 TL’ye,  5 bin 810 TL olan  cenazenin yanındaki boş yer bedeli 8 bin 960  TL’ye,  boş mezar yeri de 9 bin 440 TL’den 14 bin 550 TL’ye  yükseldi.

  • İYİ PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI YÜCEL COŞKUN: BİR PARTİ BİR KARAR ALDIĞINDA BUNA KATILMAYABİLİRİZ. AMA KALKIP PARTİYİ ZOR DURUMDA BIRAKACAK AÇIKLAMALARI YAZILI VE GÖRSEL MEDYADA YAPMAYIZ

    İYİ PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI YÜCEL COŞKUN: BİR PARTİ BİR KARAR ALDIĞINDA BUNA KATILMAYABİLİRİZ. AMA KALKIP PARTİYİ ZOR DURUMDA BIRAKACAK AÇIKLAMALARI YAZILI VE GÖRSEL MEDYADA YAPMAYIZ

    İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, İl Başkan Yardımcıları ve bir grup partili ile beraber, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki (İBB) İYİ Parti Grubuna geldi. Yücel, burada İbrahim Özkan ve 7 kişinin partiden ihracı ile ilgili; “Bir parti bir karar aldığında buna katılmayabiliriz. Ama kalkıp partiyi zor durumda bırakacak açıklamaları yazılı ve görsel medyada yapmayız. İçeride tartışmaları yaparız. Birbirimizi ikna etmeye çalışırız. Ama bu karar, dediğim gibi meclis üyeleriyle ilgili yaptığımız işlemin altında kendi düşüncelerine dair bir tavrımız söz konusu değil. Usulsüzlüğe dair yapmış olduğumuz bir disiplin sürecidir” dedi.

    İYİ Parti İBB Grup Başkanvekilliği görevinden istifa eden İbrahim Özkan’ı yeniden aynı göreve seçen İYİ Partili İBB Meclis üyelerinin kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilmesinden sonra, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, il başkan yardımcıları ve bir grup partili, bugün Saraçhane’de bulunan İYİ Partinin Grup Odasına geldi. Kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen İbrahim Özkan’ın odasında toplantı yapan Yücel daha sonra gazetecilere şunları söyledi: 

    “İL BAŞKANININ BİR TOPLANTI TALEBİ, OLMAMASINA RAĞMEN BÖYLE BİR TOPLANTIYI GÜNDEME ALMALARI USULSÜZDÜR: Bugün meclis grubumuzu ziyaret ettik, arkadaşlarımızla. Karar defterinde arkadaşların usulsüz davranışları var. Bununla alakalı, karar defterinin dışarıya çıkarılması, toplantıda olmayan bir arkadaşın toplandaymış gibi beyan edilmesi, arkadaşın evine gidip böyle bir karar aldıklarına dair değil, İBB’yle alakalı bir meseleden dolayı hızlıca imza atması gerektiği beyanıyla da alınan imza da var. Bunu arkadaşımız böyle beyan ediyor. Tabi bu ihraç kararı sonrası böyle bir beyandır bilemeyiz. Buna partimiz bağımsız organi Disiplin Kurulu karar verecektir. Bir arkadaşımız toplantıya katılıyor. Toplantıda bu oylamaya uygun bulmadığını söylüyor. Oylamada red oyu veriyor red oyu veren arkadaşımız da dahil Tuğrul Arık arkadaşımız, Suat Sarı arkadaşımız toplamda şu anda üç ya da dört gözüküyoruz diğer arkadaşımızın pozisyonu net bilmemekle beraber. Hani kendi iddiası o. O da Bayrampaşa meclis üyemiz Tufan Babar. Bir anda şey yapıldı iddiası var. Bunlar tabi incelenecek ama bizi ilgilendiren konu net olan bir şey var kararı usulsüz. Bir il başkanının bir toplantı talebi, seçim talebi olmamasına rağmen böyle bir toplantıyı gündeme almaları zaten usulsüzdür. 

     TOPLANTI DA OLMAYAN BİRİNİN TOPLANTIDAYMIŞ GİBİ GÖSTERİLEREK İMZASI ALINIYOR: İki, karar defterine yazdıkları gizli oylama, açık tasnif konusu tamamen arkadaşlar tarafından yalanlanıyor. Açık oylama yaptık diyor her biri. Bunu geldiklerinde ifade ettiler. Üç, toplantıda olmayan birinin toplantıdaymış gibi gösterilerek imzası alınıyor. Kendisine de bu toplantının içeriği belirtilmeden alındı. O ayrı bir iddia ama buradan gidip bir Bayrampaşa’da bir evden imza alınıyor olması. Dört, bu tür karar defterleri bulunduğu yer dışına çıkartılmaz bu da bir usulsüzlüktür. Onun için bu usulsüzlük tespitleriyle beraber kararın geçersizliği, mevcut grup başkanvekilimizin istifası sonrası alınan kararın geçersizliğiyle onun grup başkan vekilliği zaten istifasıyla düşmüş. Ama grup sözcümüz olarak Suat Sarı’nın grup sözcüsü olarak devamı söz konusudur. Diğer arkadaşlarımızın da durumunu, disiplin kurulu belirleyecektir. Biz tedbirli olarak disipline verdik. İnceliyoruz. 7 arkadaşla alakalı işlem yapıyoruz. Ama bir arkadaşımızın beyanı böyle olduğu için diğerlerinden teyit almaya çalışıyoruz. Kendi beyanı bu. 

    İBRAHİM BEY AKŞAM ARABASINDA İMZALARI ALIYOR: İbrahim Bey imzaları alıyor dışarıda akşam arabasında. Defteri dolaştırıyor. Bunlarla alakalı  tedbir kararımız var. Bize  gelen bilgi böyle. Şimdi İbrahim’le de  kalkıp böyle mi yaptın? Şöyle mi yaptın? Değil. Söyleyen bu. Kaldı ki dün karar defteri zaten kendi arabasında. Eğer kendi götürmediği, yanındaki yardımcı şoförle götürdüyse o bambaşka bir sıkıntı zaten partimiz açısından da. Suç teşkil eden konular. Tedbir dediğimiz konu da şu, Tedbir işleme girdi evet disiplin kurulu bunların savunmalarını ister.  Savunmaları sonrası verecekleri karar bir zaman dilimi içerisinde olur. Ama tedbir kararı alındığında biz disipline hemen gönderir, hızlıca onların toplantısıyla üç gün içerisinde bu karar çıktığında artık parti adına görev yapamazlar. Biz de bu süre zarfında mevcut meclis üyelerimizle seçimimizi yapacağız. Bir grup başkan vekilimizi bir grup sözcümüzü ilan edeceğiz. Seçimlere kadar burada partimizi grupsuz bırakmamaya özen göstereceğiz”

     “PARTİNİN EN ÇOK DİKKATE ALINAN İNSANLARI İBB MECLİS ÜYELERİ. PARTİMİZDE HERKESTEN KONFORLU SİYASET ALANI BU ARKADAŞLARIMIZDAYDI”

    Yücel’in yöneltilen sorulara verdiğ yanıtlan şöyle:

    “Bunu neden yapmış olabilirler zaten istifa etmişti”:

    İzahı yok. Her biri kendi farklı beyanda bulunuyor. Basiretimiz bağlandı diyen var,  Oldu bittiye getirildi diyen de var. Kendi dünyalarında bunu izah etmeye çalışıyorlar. Öyle net bir ifade yok.Tamamına yakını, pişman olduğunu beyan etmekle beraber iki arkadaşımız kararında çok kati ve ısrarcı. Öldük bittik gibi pişmanlık beyanları yok. Biz bunun sonuçlarını bile bile yaptık diyorlar. Dikkate alınmak diye bahsediyorlar. Partimiz, bizi dikkate almıyor diye bahsediyorlar. Yani teşkilatlarımız açısından da şöyle bir durum var. Partinin en çok dikkate alınan insanları İBB meclis üyeleri. Partimizde herkesten konforlu siyaset alanı bu arkadaşlarımızdaydı. İlçe başkanlarımız, yöneticilerimiz çile çekerdi. Bu arkadaşlarımız  seçilmişler. Görevleri icabı. Daha bir konforlu alanları vardı. Ama her söyledikleri daha çok dikkate alınan arkadaşlarımızdı. Zaman zaman meclis üyelerimizle toplantı da yapıyoruz. Fikirlerini alıyoruz. Buğra başkanımız, döneminde Coşkun Yıldırım döneminde biz de yeni il başkanı olarak en son pazartesi günü salı günü toplantımızı yaptık. Herkes özgürce fikirlerini de beyan ediyor. Dün de söylediğiniz gibi yani buradaki mesele arkadaşlarımızın işbirliği yanlısı olmasından kaynaklı bir mesele değil.  Ben de işbirliği yanlısından yana görüş beyan etmiş bir il başkanıyım. Yani böyle bir görüş beyan eden işbirliği yanlısı diye bir şey yapmayız. Partimizde öyle işbirliği yanlısı görüş beyan eden genel başkan yardımcılarımız da vardı, milletvekillerinden de vardı.  İbrahim Bey’in istifasının, istenme meselesi şu. Biz parti genel idare kurulunun alacağı her karara uymak zorundayız. Bunu kalkıp televizyonda zaten kendisi ifade etti bunu. Tekrara düşmeyeyim.  Ama tüm arkadaşlarımızla alakalı şudur. Bir parti bir karar aldığında buna katılmayabiliriz. Ama kalkıp partiyi zor durumda bırakacak açıklamaları yazılı ve görsel medyada yapmayız. İçeri de tartışmaları yaparız. Birbirimizi ikna etmeye çalışırız. Ama bu karar, dediğim gibi meclis üyeleriyle ilgili yaptığımız işlemin altında  kendi düşüncelerine dair bir tavrımız söz konusu değil. Usulsüzlüğe dair yapmış olduğumuz bir disiplin sürecidir.”

    “İbrahim Özkan Meral hanımın talebi doğrultusunda gidiyor. Hani siz mi istediniz? Genel başkan mı istedi? İbrahim beyin istifasını”:

    “Şimdi onu dün de izah ettim. İbrahim de dün bu konuya dair açıklamasını yaptı. Birbiriyle çok da çelişen bir açıklamalar değildir. Şöyle biz kendisine tebliğ ettik. amma velakin İBB grup başkan vekilinin istifasını bir İl Başkanı tek başına istemez Türkiye gündeminde konuşulacak bir konuyla alakalı. Genel Başkana tabii ki bu sorulur. Kaldı ki yine İBB bu yaşananlarla alakalı da kendisine sorarız, sonrasında soracağımız gibi.”

    -Peki bu süreçte bir telefon trafiği oldu mu aranızda İbrahim Bey’le, çok ciddi bir kriz olduğu için?”:

    “İbrahim bizim daha önceden bir sık sık telefon trafiği yaptığımız bir arkadaşımız, beraber de bir araya geldiğimiz için, dünkü meseleye kadar herhangi bir sorun yoktu. Biz İbrahim’in istifasını partiden istifa olarak istememiştik. Grup Başkanvekilliğinden istedik. Yani dışarıda şöyle bir algı olur. Yani düşünün, İBB Grup Başkanvekilisin ‘Ben Hür ve Müstakilciyim’ dediğinde dışarıdan millet der ki İYİ Parti öyle söylüyor da böyle davranıyor. Grup Başkanvekilim böyle konuşuyorsa demek ki siz alttan başka bir pazarlık yapıyorsunuz. Meral Akşener’e veya partimize bu yakıştırma yapılmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. 

     “İSTANBUL’DA İTTİFAK OLACAK MI”

    “Peki İstanbul’da ittifak olacak mı CHP ile köprüler atıldı anlamına mı geliyor?”:

     “Partide soranları ihraç ediyoruz bak. Sizle de röportajı keseriz. Şöyle partide ittifak veya işbirliği dün de arkadaşlarımızın görüşleri toplantıda söylendi ilçe başkanlarımızında. Biz genel başkanımıza bir ifade de bulunduk. Ne kararı çıkarsa bu karar doğrultusunda hareket edeceğiz karar böyle çıktı. O çalışmalarımızı önceden de başlatmıştık  devam ediyor. Yani bu karar yine tekrarı düşüyorum daha önceden ortada olmayan bir karardı Hür ve Müstakil kararımız vardı. Peşine, kongreler sonrası önümüze çıkan bir senaryo Sayın Özgür Özel’in gelip Genel Başkanımıza yapmış olduğu konuşma, bir daha oylayalım dediklerinde red kararı çıktı. Yani ilk kararın tastiği çıktı. Biz o oylamaya kadar da hür ve müstakil  sahadaydık. O karardan bir şey çıkmış olsaydı bize dönük çalışmalarımızı ona göre yapardık. Tabi hür ve müstekil dediklerimizi de şöyle bir dünya yok. Ekrem Bey’e veya herhangi birine kazandıralım değil. İYİ Parti burada bir faydalı olacak mı diye bakıyorlardı. Hür ve Müstakilci arkadaşlarımızın da bakışı oydu. Şu anda görüyoruz sosyal medyada yazanları, çizenleri de işte bunu AK Parti’ye kazandırmak diye… yo biz kazanmaya odaklanacağız veya birine kazandırmak, birine kaybettirmek değil. Bunu sadece İBB açısından niye değerlendiriyoruz? İlçeler var ilçelerde bile hür ve müstakil giriyoruz. Şimdi takıldık İBB’ye ya ilçelerin durumu”

     “Ak Partiye kazandırma dediniz ama isim vermeyeceğim şimdi bazı meclis üyelerimiz bu GİK kararı için bizzat kendileri ifade ediyor. Bu AKP’ye kazandırma projesi diye”:

     “Onun için keşke biz duysaydık daha önce işlem yapsaydık bununla alakalı. Biz de hür ve müstakilcilerle işbirliği yanlısının hepsi İYİ Parti bu işten ne kazanır. İYİ Parti ne kadar faydalı olur? İYİ Parti hür ve müstakil girdiği bir seçimde  İstanbul’da iyi bir oy oranı mümkün mertebe meclis üyesi, mümkünse iki tane üç tane belediye kazanırsa 2028’in önünü fazlasıyla açar değişim için. Ama işbirliğiyle aynı senaryolar, aynı sahnelerle karşılaşabiliriz bakışında bulunuyor arkadaşlarımız. 

    “Peki bundan sonraki süreç nasıl olacak”:

    “Çok basit aslında. Meclis üyemiz, grup başkanvekilimiz, grup sözcümüzün seçimini yapacağız. Bu hafta inşallah yetiştirip yani pazartesiye kadar tamamlanmış olur. Ama ileriye dönük de şu, İBB’de iyi gördüğümüz her şeye evet, kötü gördüklerimizi geçmişte olduğu gibi de hayır diyeceğiz. Yani nasıl AK Parti iktidarında tezkereye evet dediğimiz ama insan hakları ve hukuk ihlalleri ile alakalı hayır dediğimiz duruşlarımız her yapıda da devam edecek”

  • BURSA FOTOĞRAFÇILAR ODASI ÜYELERİ OSMANGAZİ BELEDİYESİ’NİN FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ İHALESİNİ PROTESTO ETTİ, İHALE İPTAL EDİLDİ

    ZEHRA DEĞİRMENCİ

    Osmangazi Belediyesi’nin bir nikah dairesi fotoğraf ve video çekim hakları ihalesini Bursa Fotoğrafçılar Odası’na bildirmeden yapılmak istemesi üzerine oda üyeleri protesto için belediye önünde basın açıklaması yaptı ve ihalenin iptali için dilekçe verdi. Üyelerin tepkisi sonrası belediye ihaleyi iptal etti.

    Osmangazi Belediyesi’nin 14 Aralık’ta düzenlediği nikah dairesi fotoğraf ve görüntü çekim hakları ihalesinin, Bursa Fotoğrafçılar Odası’na duyurusu yapılmadan gerçekleştirilmek istenmesi tepkiye yol açtı. İhaleyi rastlantıyla öğrenen oda üyeleri bugün belediyenin önüne giderek basın açıklaması yaptı. Oda üyeleri adına basın açıklamasını, oda üyesi olan DEVA Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı Tayfun Öztürk yaptı.

    “ADİL VE ŞEFFAF İHALE İSTİYORUZ”

    İhaleyi tesadüfen bir oda üyesinin görmesiyle haberlerinin olduğunu aktaran Öztürk, şunları söyledi:

    “Bu ihaleye dair duyurunun Fotoğrafçılar Odası’na ulaştırılmadığı ve bu bilginin ancak bir fotoğrafçı arkadaşımızın tesadüfen öğrenmesiyle gün yüzüne çıktığı gerçeği, adil bir rekabet ortamının eksikliği ve katılım hakkının kısıtlanması endişelerimizi artırmaktadır. Eğer bu bilgi tesadüfen öğrenilmeseydi, bu ihale sürecine katılım hakkımızın nasıl elimizden alınacağını ve mesleki geleceğimizin ne denli etkileneceğini düşünmek bile istemiyoruz. Bursa’daki vergi mükellefi fotoğrafçı esnafı olarak bizler, adil bir rekabet ortamı ve şeffaf bir ihale süreci istiyoruz. Belediyenin bu ihaleyi usulüne uygun, şeffaf, adil ve herkesin katılımını sağlayıp katılımı artıracak, mesleki geleceğimizi garanti altına alacak şekilde yapılmasını talep ediyoruz. Bu konuyla ilgili olarak Fotoğrafçılar Odası üyeleri belediyeye yazılı dilekçe verecekler. Bu yazılı dilekçeye ivedilikle yanıtlarını bekliyoruz. Adaletin tesis edilmesi, adil bir rekabet ortamının sağlanması ve mesleki haklarımızın korunması adına taleplerimizi bütün kamuoyuyla paylaşıyoruz. Fotoğrafçılar olarak bizler, mesleki değerlerimizi korumak ve adil bir rekabet ortamının tesis edilmesi için her zaman bir arada olacağız.”

    BELEDİYE İHALEYİ İPTAL ETTİ

    Oda üyelerinin eylemi ve dilekçe vermesi sonrası Osmangazi Belediyesi ihaleyi iptal etme kararı aldı. Kararı ANKA Haber Ajansı’na değerlendiren Öztürk şöyle konuştu:

    “Fotoğrafçı esnafı olarak adil, şeffaf bir ihale sürecini talep ediyoruz. Önceki ihale sürecinde yaşanan mağduriyetleri önlemek ve sektörümüzün hakkını korumak için bir araya geldik. Bugün Osmangazi Belediyesi önünde yapmış olduğumuz yaptığımız basın açıklaması ve sunduğumuz dilekçeler sonucunda bir zafer elde ettik. İhale iptal edildi ancak bu ihalenin iptal edilmesi aynı sorunların tekrarlanmayacağının garantisi değil. Biz, şeffaf ve edil bir ihale sürecinin önemini vurgulamak istiyoruz. Sektörümüzün geleceği için herkesin eşit şartlarda rekabet edebileceği bir ortam istiyoruz. Adil iş koşulları ve şeffaf bir rekabet ortamı için sesimizi duyurmak, bizim ve şehrimizin geleceği için çok önemli.”

     

  • GAZETECİ MUSTAFA YAVUZ, CHP ETİMESGUT BELEDİYE BAŞKANI ADAY ADAYI OLDU: “BİZ ETİMESGUT’U SPORUN MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ”

    Gazeteci Mustafa Yavuz CHP’den Etimesgut Belediye Başkanı Aday Adayı oldu. Yavuz, “Etimesgut hak ettiği yerde değil. Etimesgut’un bir cazibe merkezi yok, bir kent meydanı yok. Biz Etimesgut’u sporun merkezi haline getirmeye düşünüyoruz. Etimesgut’ta önemli spor merkezlerini oluşturmayı düşünüyoruz. Örgütümüz, arkadaşlarımız, partililerimiz, parti üst yönetimimiz bu konuda teveccüh gösterirse Mustafa Yavuz ismi ile Etimesgut’ta yola devam etme kararı alırsa, Etimesgut’ta belediye başkanlığını alacağımızı düşünüyorum” dedi.

    CHP Etimesgut Belediye Başkanı aday adayı Mustafa Yavuz, ilçeye yönelik vaatlerini anlattı. Yavuz, şunları söyledi:

    “BÖLGEYE ÇOK HAKİM BİR KİŞİYİM”

    “30 yıllık bir gazeteciyim. Çeşitli televizyonlarda, gazetelerde yöneticilik, program yapımcılığı ve birçok görevlerde bulundum. 2015 yılında aktif siyasete atıldım. CHP’den milletvekili adayı oldum. Sonrasında partide çeşitli görevlerde bulundum. Yaklaşık 10 yılın üzerinde Etimesgut’ta yaşıyorum. Dolayısıyla bölgeye çok hakim bir kişiyim. Mesleki anlamda da gazeteci duyarlılığı ile bölgenin sorunlarına daha yakından, daha objektif bakma durumuna sahibim. 2024 yılında yapılacak seçimlerde CHP’nin iddialı olduğu bir bölge. Dolayısıyla oradaki örgütümüz, arkadaşlarımız, partililerimiz, parti üst yönetimimiz bu konuda teveccüh gösterirse Mustafa Yavuz ismi ile Etimesgut’ta yola devam etme kararı alırsa, Etimesgut’ta belediye başkanlığını alacağımızı düşünüyorum.

    “ETİMESGUT HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL”

    Etimesgut Ankara’nın batı yakasında gelişen bir ilçesi ama 20 yıldır yöneten anlayış ile maalesef Etimesgut, hak ettiği değeri bulamadı. Etimesgut hak ettiği yerde değil. Ankara’da özellikle hayat Çankaya’da, Kızılay’da akar. Etimesgut’un bir cazibe merkezi yok, bir kent meydanı yok. İnsanlar hafta sonu sosyalleşmek için Kızılay’a, Çankaya’ya, Batıkent’e farklı lokasyonlara sosyalleşmeye, ekonomik ve ticari ihtiyaçlarını karşılamak için gidiyorlar. Biz çeşitli ticari noktalar oluşturarak, 600 binden fazla nüfuslu Etimesgut’u tutup orada bir katma değer yaratmayı, insanları Etimesgut sınırları içerisinde sosyalleşmesini sağlayacağız. Büyük bir nüfustan bahsediyoruz. Bunların tamamı az önce bahsettiğim gibi sosyalleşmek, ekonomik ve ticari alışverişlerini bu noktalardan karşılıyor.

    “ETİMESGUT’U SPORUN MERKEZİ HALİNE GETİRMEYE DÜŞÜNÜYORUZ”

    Biz Etimesgut’u sporun merkezi haline getirmeyi düşünüyoruz. Başkentimiz, son 35- 40 yılda hiçbir milli maça ev sahipliği yapmadı. Etimesgut’ta önemli spor merkezlerini oluşturmayı düşünüyoruz. Kültürel alanda Etimesgut’u Ankara’nın merkezi haline getirmeyi düşünüyoruz. Çünkü sanat ve kültür bir toplumun gelişimi için olmazsa olmazı. Bunun yanında özellikle yaşayan nüfusun önemli bir bölümü emekli. Bunların kent yaşantısı içerisinde daha rahat ulaşabilecekleri sosyalleşme noktaları oluşturacağız. Daha birçok projelerimiz var. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş, çok yüksek bir oyla seçilecek. Partimizde görev verirse Mansur Bey’in hem seçilmesine hem de bizim Etimesgut’ta belediyeyi almamız noktasında çok büyük bir oy oranı ile seçileceğimizi düşünüyorum.

    Gazeteci olmamdan dolayı, Ankara Gazeteciler Cemiyeti’mizin sosyal alanları var ama özellikle meslekli dayanışma anlamında gazeteciler ile ilgili farklı projelerim olacak. Etimesgut’u güzel günler bekliyor.”

  • SAADET PARTİSİ KOCAELİ MİLLETVEKİLİ HASAN BİTMEZ İÇİN TBMM’DE CENAZE TÖRENİ DÜZENLENDİ

    TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmelerinde kürsüde konuşmasını tamamladığı sırada fenalaşarak hastaneye kaldırılan ve bugün yaşamını yitiren Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez için TBMM’de cenaze töreni düzenlendi. Bitmez’in Türk bayrağına sarılı tabutuna Filistin bayrağı da konuldu.

    TBMM Genel Kurulu’nda salı günü bütçe görüşmeleri sırasında konuşmasını tamamladığı sırada fenalaşan ve hastaneye kaldırılan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez bugün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.

    Bitmez için bugün saat 16:00’da TBMM’de tören düzenlendi. TBMM’de yapılan törene TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Başkanvekilleri Bekir Bozdağ, Gülizar Biçer Karaca ve Celal Adan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, İYİ Parti Grup Başkanı Koray Aydın, Saadet Gelecek Grubu Başkanı Selçuk Özdağ, AKP Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, İYİ Parti Grup Başkanı Koray Aydın, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bitmez’in babası, eşi, kızı ile çok sayıda eski ve yeni milletvekilleri katıldı.

    Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Bitmez’in Türk bayrağına sarılı tabutuna Filistin bayrağı da koydu. Cenaze töreninde Hasan Bitmez’in özgeçmişi okundu. Ardından saygı duruşunda bulunuldu ve dua edildi. Tören sonunda Bitmez’in naaşı cenaze aracına kortej eşliğinde götürüldü. Cenaze töreninin ardından Bitmez’in ailesi ve Saadet-Gelecek Grubu milletvekilleri tören salonunda taziyeleri kabul etti.

    Bitmez’in cenazesi 15 Aralık Cuma günü (yarın) İstanbul Fatih Camisi’nde kılınacak Cuma namazını müteakip İstanbul Merkezefendi Mezarlığı’na defnedilecek.

     

  • ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİ SENDİKASI ESKİŞEHİR İL TEMSİLCİSİ TANÇ: “TABAN MAAŞ HAKKIMIZI İSTİYORUZ”

    ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİ SENDİKASI ESKİŞEHİR İL TEMSİLCİSİ TANÇ: “TABAN MAAŞ HAKKIMIZI İSTİYORUZ”

    MELTEM KARAKAŞ

    Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Eskişehir İl Temsilcisi Özlem Tanç, “Taban maaş olmadığı için birçok öğretmen asgari ücretin bile altında çalışıyor. Taban maaş hakkımızı istiyoruz” dedi.

    Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Eskişehir İl Temsilcisi Özlem Tanç, özel okullarda çalışan öğretmenlerin sorunlarına ilişkin konuştu. Taban maaş uygulamasının hayata geçmesi gerektiğini ifade eden Tanç, “Sorunun çözümü tamamen öncelikle taban maaş hakkımızı almaktan başlıyor çünkü sadece kişilerin belirlediği ve kişilerin insafına göre sermayeye göre şekillenen bir sektörde öğretmenin özlük haklarına kavuşması mümkün değil” diye konuştu.

    “BİR GECEDE ÖZEL OKUL KURUMLAR KANUNU KALDIRILDI”

    Özlem Tanç, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

    “Özel okul öğretmeninin sorunları aslında yasadan başlıyor. Özel okul kurumlar kanunu, 2014 yılına kadar aslında özel okul öğretmenlerini korur durumdaydı. Bu kanunda özel okul öğretmenleri devlet kurumlarından farklı şartlarda çalışamaz diyordu. Ancak bir gecede bu kanun kaldırıldı. Bu kanun kaldırılmasından itibaren maalesef bizim ücretlerimiz özlük haklarımız tamamen özel kurum patronlarının insafına terk edilmiş oldu ve bu durumdan kaynaklı olarak biz 2014 yılından beri bir özel okul patronu bizim ücretlerimizi, çalışma şartlarımızı nasıl belirlerse o şekilde çalışmak zorunda kalıyoruz. Bu durumun da sonucunda doğal olarak bütün kurumlarda farklı ve ağır çalışma koşulları asgari ücret koşulları bizleri karşılamış oluyor maalesef.

    “TABAN MAAŞ HAKKIMIZI ÖNCELİKLE İSTİYORUZ”

    Aslında bizler taban maaş hakkımızı öncelikle istiyoruz. Herhangi bir taban maaş belirlemesi olmadığı için birçok öğretmen asgari ücretin bile altında çalışmak durumunda bırakılıyor. Aynı zamanda 30 saatin üzerinde dersler, hafta sonu dersleri mesai ücreti hiçbir şekilde almıyoruz ek derslerden, hafta sonu çalışmalarımız için de. Türkiye’de yaklaşık 200 bin özel okul çalışanı var. Sadece okul değil kurs merkezleri de buna dahil ve maalesef bütün kurumlar da bu şartlar altında. 200 bin öğretmen olmasına rağmen birçok öğretmen ücretli kölelik üzerinden çalıştırılıyor. Kölelik diyorum çünkü sadece ders saati ücreti ve asgari ücretin bile altında çalışmak durumunda kalıyorlar. Doğal olarak bu fakültelerden mezun olan öğretmenler özel okullarda çalışmak zorunda kalıyorlar. Herhangi bir yasayla güvence altına alınmadığımız için uzun çalışma saatleri düşük ücretlere mahkum bırakılıyoruz aslında.

    “ÖZEL ŞİRKET GİBİ YÖNETİLİYOR”

    Biz Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası olarak aslında yaklaşık 2.5 yıldır bu hakkımızı almak için çaba gösteriyoruz ve bakanlıkla da görüşmeler yapmak için talepte bulunuyoruz. Ancak maalesef o günden bugüne bakanın yapmış olduğu herhangi bir çalışma yok. Üzerine verdiği bir röportajda ‘benim öğretmenlerim değil’ şeklinde bir açıklaması da oldu özel okulda çalışan öğretmenler için. Özel okullar bir eğitim alanı değil de aslında özel şirket gibi yönetildiği için velilere ve öğrencilere yapılan zamlar öğretmenleri etkilemiyor. Daha çok kar odaklı çalıştığı için, sermaye odaklı çalışma olduğu için özel okul zamları özel okul patronunun cebine doğru gidiyor. Özel okul öğretmenlerinin şartlarında herhangi bir değişiklik olmuyor açıkçası.

    “SERMAYEYE GÖRE ŞEKİLLENEN BİR SEKTÖR”

    Zaman zaman özel okuldaki velilerimizle beraber yaptığımız çalışmalar da oldu. Elbette onlar da desteğini gösteriyorlar çünkü bu kadar ücret ödüyoruz ve biz öğretmenlerimizin iyi şartlarda çalışmasını istiyoruz şeklinde. Şöyle düşünün; geçim derdinde olan bir öğretmenin, evini geçindiremeyecek durumda, kirasını ödemeyecek durumda bir öğretmenin aslında öğrencilere nasıl ders anlatabileceği kafasından bunları atıp nasıl verimli olabileceği konusu da sorunlu. Velilerden destekler alıyoruz ama dediğim gibi aslında bu sorunun çözümü tamamen öncelikle taban maaş hakkımızı almaktan başlıyor çünkü sadece kişilerin belirlediği ve kişilerin insafına göre sermayeye göre şekillenen bir sektörde öğretmenin özlük haklarına kavuşması mümkün değil.”

     

     

  • HAKAN FİDAN: “ERMENİSTAN İLE NORMALLEŞME KONUSUNDA HERHANGİ BİR ENGEL GÖRMÜYORUZ”

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bakü’de mevkidaşı Ceyhun Bayramov ile düzenlediği basın toplantısında; “Biz, daha önce de ifade ettiğim gibi, Ermenistan ile normalleşme konusunda önümüzde herhangi bir engel görmüyoruz. Azerbaycan ile olan barış anlaşmasının tamamlanmasını bekliyoruz. Ondan sonra çok fazla teknik ve bazı siyasi konular var. Onlar da çözülmeyecek konular değil” dedi.

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi temaslarda bulunmak üzere bugün Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitti. Fidan, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile ortak basın toplantısı düzenledi. Fidan, şöyle konuştu:

    “HASAN BİTMEZ’İN MESLEKİ MESAİ ARKADAŞLARINA VE AİLESİNE TAZİYELERİMİ SUNUYORUM”

    “Aliyev’in doğumunun 100’üncü, ebediyete intikalinin 20’nci yılında saygı ve rahmetle andığımı ifade etmek istiyorum. Onun liderliği ve vizyonu Azerbaycan’ı bugün herkesin gıpta ettiği konumuna ulaştıran yolu açmıştır. Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev de Karabağ zaferindeki rolü başta olmak üzere Azerbaycan ve Türk dünyası için yaptıklarıyla adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.

    Bugün Bakü’de üzücü bir haber aldım. Kocaeli Milletvekilimiz Sayın Hasan Bitmez vefat etmiş. Meclis’teki mesai arkadaşlarına ve ailesine taziyelerimi buradan sunuyorum.

    Küresel istikrarsızlığın ve öngörülemezliğin artarak devam ettiği bir dönemde ortak duruşumuzu sürdürmemiz önem taşıyor. Her şeyden önce ulaştırma ve enerji hatlarının güvenliği bakımından Güney Kafkasya’nın istikrarı çok önemlidir. Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı, Orta Koridor’un önemli bir bileşenini oluşturmakta. Küresel tedarik zincirindeki konumumuzu perçinleyebilmemiz için hattın tam kapasiteyle kullanıma açılması büyük önem arz etmekte. Ülkelerimiz arasındaki bağlantısallığın güçlendirilmesini ve halklarımızın daha da yakınlaşmalarını arzu ediyoruz.
    Güney Kafkasya’daki gelişmeleri görüştük. Eylül ayındaki terörle mücadele operasyonu ile Azerbaycan Karabağ’da hakimiyeti ve egemenliğini tam anlamıyla tesis etti. Kendilerini bunun için bir kez daha tebrik ediyoruz.

    Esasen 3 yıl önceki 44 günlük vatan muharebesinin ardından bölgede barışın tesisi yolunda tarihi bir fırsatın belirdiğini hep söyledik. Bugün gelinen aşamada bu fırsatın çok daha güçlendiğine ve artık kaçırılmaması gerektiğine inanıyoruz. Bunun için Azerbaycan ve Ermenistan arasında kalıcı barış ve sınır tespit anlaşmalarının olumlu bir şekilde seyretmesini de memnuniyetle karşılıyoruz. Barış ve huzurun hakim olduğu bir Güney Kafkasya, bütün aktörlerin çıkarınadır. Bu nedenle tüm taraflar barış ve normalleşme ikliminin oluşması için çaba göstermelidir.

    “AZERBAYCAN İLE ERMENİSTAN ARASINDAKİ SÜREÇTE SAĞLANACAK İVMENİN TÜRKİYE VE AZERBAYCAN ARASINDAKİ NORMALLEŞME SÜRECİMİZE DE OLUMLU YANSIYACAĞINI HEP SÖYLÜYORUZ”

    Ne yazık ki Batı’da örgütlenmiş Ermeni diasporası Ermenistan halkının içinde bulunduğu zor şartları istismar etmekte, bazı ülkeleri Azerbaycan’a karşı kışkırtmaya çalışmakta. Bunlarla uğraşmak yerine, Ermenistan halkının komşularıyla normal ilişkiler kuracağı bir ortamın oluşması için enerji harcamaları daha doğru olur. Bölge dışı tüm aktörler de bölgedeki dengeleri gözeten ve normalleşmeyi teşvik eden politikalar izlemek durumundalar. Geçtiğimiz günlerde iki ülke arasında birtakım somut güven arttırıcı adımların atılması kararından da ayrıca memnuniyet duyuyoruz. Bu tür adımların devam etmesini ve kapsamlı barış anlaşmasına giden yolu açmasını diliyoruz. Provokatif adımlarla sürece zarar vermeye çalışan çevrelerin de bu mutabakattan kendilerine mesaj çıkarmaları gerektiğini düşünüyorum. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki süreçte sağlanacak ivmenin Türkiye ve Ermenistan arasındaki normalleşme sürecimize de olumlu yansıyacağını hep söylüyoruz.

    “ABD’NİN BM GÜVENLİK KONSEYİ’NİN KARARLARINA DAHA FAZLA ENGEL OLMAMASINI BEKLİYORUZ”

    İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Zirvesi’nde savaşın durdurulması ve kalıcı barışın tesisi için uluslararası düzeyde girişimlerde bulunulması kararlaştırılmıştı. Dışişleri Bakanları olarak en son Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kanada’da temaslarda bulunduk. Yarın da Oslo’da Norveç, İsveç, Finlandiya, Danimarka, İzlanda, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg makamlarıyla bir araya gelme imkânımız olacak. Filistin’in haklı davasına olan bağlılığımızı bir kez daha vurgulayacağız.

    Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda salı günü yapılan oylamada, Gazze’de derhal ateşkes sağlanmasını talep eden karar için 153 ülke olumlu oy kullandı. Biliyorsunuz, benzer bir karar daha önce sadece 121 oyla kabul edilmişti. Arada geçen sürede ciddi bir artış oldu. Evvelce çekimser kalan veya aleyhte oy kullanan birçok ülkenin de Filistin’in yanında durma kararı aldığını gördük. Bu, uluslararası camianın zulmün bitirilmesi yönündeki iradesini açıkça gözler önüne sermekte. İsrail’i destekleyenlerin bu tabloyu iyi anlaması gerekiyor. Ancak bu da yetmiyor. ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nin alacağı kararlara daha fazla engel olmamasını bekliyoruz. Şu anda Gazze’de ateşkes ile katliam arasında sadece ve sadece ABD duruyor. Bizim ve uluslararası toplumun mesajı net: Filistinlilere uygulanan zulüm sona ermeli, hemen ateşkes ilan edilmeli, barış süreci başlatılmalıdır.”

    BAYRAMOV: TÜRKİYE’NİN MASADA OLMASI ERMENİSTAN İÇİN DE FAYDALI OLUR

    İki Bakan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bayramov, Azerbaycan-Ermenistan normalleşme sürecinde Türkiye’nin rolüne ilişkin soruya “Türkiye bölgenin en önemli ülkelerinden biridir. Türkiye Azerbaycan’ın dostu, Ermenistan’ın ise komşusudur. Süreçle doğrudan ilişkisi olmayan çok sayıda bazı üçüncü ülkelerin aksine bölge ülkesi olarak Türkiye, sürdürülebilir barış, kalkınma ve ekonomik ilişkilerin sağlanmasını herkesten çok istiyor. Zaten Azerbaycan masada varsa o masada Türkiye de vardır. Türkiye’nin masada olması Ermenistan için de faydalı olur” yanıtını verdi.

    Fidan ise şunları kaydetti:

    “Türkiye olarak biz bölgede Azerbaycan’daki işgal son bulduktan sonra artık bir kavgaya, bir çatışmaya gerek kalmadığını düşünüyoruz. Bundan sonraki yolun barışla ilerletilmesi gerektiğini her zaman için ifade ettik. İki ülke arasındaki görüşmelere biz her türlü desteğimizi veriyoruz. Dışarıdaki, özellikle bazı üçüncü ülkelerin Türkiye’nin görüşünü almak istediklerinde de bizim verdiğimiz mesaj her zaman için burada verdiğimiz mesaj. Bu konuda biz netiz. Azerbaycan ile Ermenistan arasında normalleşme sağlandığı zaman Türkiye hemen normalleşmesini Ermenistan ile yapacak. Bunu Ermenistan makamlarına da defaatle ilettik. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki normalleşmenin bir an önce tamamlanması bizim önceliğimiz.”

    FİDAN: AZERBAYCAN İLE BARIŞ ANLAŞMASININ TAMAMLANMASINI BEKLİYORUZ

    Fidan, Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden barış görüşmelerinin tamamen arkasında olduklarını belirterek, “Biz, daha önce de ifade ettiğim gibi, Ermenistan ile normalleşme konusunda önümüzde herhangi bir engel görmüyoruz. Azerbaycan ile olan barış anlaşmasının tamamlanmasını bekliyoruz. Ondan sonra çok fazla teknik ve bazı siyasi konular var. Onlar da çözülmeyecek konular değil” dedi.

     

  • KÜRŞAD ZORLU: AHMET ZEKİ ÜÇOK’UN YERİNE HAKAN ŞEREF OLGUN, ECE GÜNER’İN YERİNE SELCAN TAŞÇI HAMŞİOĞLU GETİRİLMİŞTİR

    KÜRŞAD ZORLU: AHMET ZEKİ ÜÇOK’UN YERİNE HAKAN ŞEREF OLGUN, ECE GÜNER’İN YERİNE SELCAN TAŞÇI HAMŞİOĞLU GETİRİLMİŞTİR

    İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu; istifa ve ayrılmalar nedeniyle boşalan Hukuk ve Seçim İşleri Başkanlığı’na Hakan Şeref Olgun’un, Toplumsal Politikalar Başkanlığı’na Selcan Taşçı Hamşioğlu’nun getirildiğini bildirdi. Zorlu, Mali İşler Başkanlığı görevini vekâletten yürüten Sedat Aksakallı’nın aynı göreve asaleten atandığını da açıkladı.

    İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Parti’nin Başkanlık Divanı’ndaki değişiklikleri ilişkin bu akşam açıklama yaptı. Zorlu’nun sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle:

    “Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in takdirleri doğrultusunda Partimiz Başkanlık Divanında bazı değişikler gerçekleştirilmiştir. Buna göre daha önce ayrı yürütülen Hukuk ve Seçim İşleri Başkanlıkları birleştirilerek Sayın Ahmet Zeki Üçok’un yerine Afyon Milletvekilimiz Sayın Hakan Şeref Olgun, Toplumsal Politikalar Başkanlığı görevini yürüten Sayın Ece Güner’in yerine de Tekirdağ Milletvekilimiz Sayın Selcan Taşçı Hamşioğlu getirilmiştir. Ayrıca Mali İşler Başkanlığı görevini vekâletten yürütmekte olan Sayın Sedat Aksakallı da aynı görevi asaletin yürütecektir. Yeni görev alan arkadaşlarımıza başarılar diler; partimizin hedefine emin adımlarla ilerleme kararlılığını bir kez daha vurgulamak isteriz.”