Blog

  • MALTEPE’DE ‘TÜRKAN: BİR BİLİM KADINININ ÖYKÜSÜ’ BELGESELİNİN GALASI YAPILDI

    MALTEPE’DE ‘TÜRKAN: BİR BİLİM KADINININ ÖYKÜSÜ’ BELGESELİNİN GALASI YAPILDI

    Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) kurucu Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, 88. doğum gününde adının yaşatıldığı Maltepe Belediyesi Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlenen programla anıldı. Saylan’ın hayatını anlatan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıl dönümüne armağan edilen “Türkan: Bir Bilim Kadınının Öyküsü” belgeselinin ilk gösterimi yapıldı.

    Maltepe Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı programda konuşan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Türkan Saylan’ın hayatı boyunca Cumhuriyet değerlerine bağlı kaldığını ve bu sebeple belgeseli Cumhuriyet’in 100.  yılına armağan ettiklerini belirterek, “Cumhuriyet, bir kadın devrimiydi. Kadınlarımızın mücadelesi kurtuluşun anahtarı oldu. Türkan Saylan da her şeyden önce Cumhuriyet aşığı bir bilim kadınıydı. Cumhuriyet’in kendisine sağladığı olanaklarla yetişmiş ve hayatı boyunca Cumhuriyet’e olan borcunu ödemek için çalışmış bir Cumhuriyet kadınıydı. Dolayısıyla bu belgeselin Cumhuriyetimizin 100. yılında hazırlanması bizim için büyük bir önem taşıyor. Bu belgesel Cumhuriyetimize armağan olsun. Türkan Saylan bedenen aramızdan ayrılmış olsa bile fikirleriyle hâlâ hayatımızda. Onun fikirleri etrafında birleşmeye ve düşüncelerine sahip çıkarak çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

    ÇALIŞMALARI BİR YIL ÖNCE BAŞLADI

    Belgeselin yapımcılığını üstlenen ve senaryosunu kaleme alan gazeteci-yazar Özlem Özdemir ise Türkan Saylan’ın toplum için oldukça önemli bir isim olduğunun altını çizerek,  “Çalışmalara bir yıl önce başladık. Cumhuriyetimizin 100. yılında bir Cumhuriyet kadınının hayatını anlatan bu belgeseli halkımıza armağan etmenin gururunu yaşıyorum. Umarım Türkan Saylan’ın çabalarının özellikle gençlere ulaşmasına katkısı olur” diye konuştu.

    Daha sonra yönetmenliğini Atilla Alicikoğlu’nun üstlendiği, müziklerini Ali Kocatepe’nin hazırladığı belgesel izleyiciyle buluştu. Yapımda Türkan Saylan’ın kız çocuklarının okutulması için verdiği mücadelesi, bilim dünyasına katkıları ve cüzzamla mücadelesi anlatıldı. Program, Devlet Devrim Öztaş’ın piyano resitaliyle sona erdi.

     

  • MERSİN’DE ÜNİVERSİTELİLERİN MENTORU BÜYÜKŞEHİR KARİYER MERKEZİ

    MERSİN’DE ÜNİVERSİTELİLERİN MENTORU BÜYÜKŞEHİR KARİYER MERKEZİ

    Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi, bir yeniliğe daha imza atarak Mersin Üniversitesi, Çağ Üniversitesi, Toros Üniversitesi ve Tarsus Üniversitesi iş birliğinde ‘Yeni Nesil Mentorlük Projesi’ni hayata geçirdi. Etkinlikte, üniversitelerde okuyan öğrencilerle firma yetkilileri bir araya geldi. Etkinlikte, öğrenciler profesyonellerle iş dünyasına ve kariyer yolculuklarına ilişkin sohbet etme imkânı buldu.

    Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Kariyer Merkezi, bir yeniliğe daha imza atarak, kentte bulunan Mersin Üniversitesi, Çağ Üniversitesi, Toros Üniversitesi ve Tarsus Üniversitesi iş birliğinde ‘Yeni Nesil Mentorlük Projesi’ kapsamında ‘Tersine Mentorlük Programı’nı hayata geçirdi. Etkinlikte; üniversitelerde okuyan öğrencilerle, Berdan Cıvata, Şişecam, Migros ve Bn Hotel’in firma yetkilileri buluşturuldu. Öğrenciler etkinlik sayesinde firma yetkilileriyle; staj programları, kariyer planlaması, cv düzenleme, mezun olduktan sonra iş fırsatları ve kariyer yolculukları üzerine sohbet etme imkânı buldu.

    ÖZADA: “AMACIMIZ ÜNİVERSİTELİ GENÇLERİ İŞ HAYATINA DOĞRU BİR ŞEKİLDE HAZIRLAMAK”

    ‘Yeni Nesil Mentorluk Projesi’ kapsamında ‘Tersine Mentorluk’ programını hayata geçirdiklerini söyleyen Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi Müdürü Serkan Özada, programda 4 üniversiteden 60 öğrenciyi 4 şirket yöneticisi ile buluşturduklarını belirtti. Amaçlarının üniversiteli gençleri iş hayatına doğru bir şekilde hazırlamak olduğunu kaydeden Özada,  programda öğrencilerin; iş dünyasının koşullarını, kriterlerini, staj programlarını, iş hayatına nasıl başvuru yapacaklarını ve özgeçmiş hazırlarken nelere dikkat edeceklerini ilk ağızdan öğrendiklerini söyledi. 

    “TÜRKİYE ÇAPINDA İLK DEFA MENTORLUK PROGRAMI DÜZENLENİYOR”

    Programın model niteliğinde olduğunu ve başarılı bir şekilde tamamlandığını vurgulayan Özada, “Türkiye çapında şu an bir Büyükşehir Belediyesi olarak ilk defa mentorluk programı düzenleniyor. Biz bunu her ay sürdürülebilir bir şekilde yapmayı hedefliyoruz. Bunun dışında da 2024 yılının ilk yarısında 200’den fazla öğrenciyle iş dünyasını ve STK’ları buluşturarak programımızı geliştirmek istiyoruz. Yapmış olduğumuz programın öğrencilerin gelecek kariyerleri için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü aracı firmalarla; mesela danışmanlarla görüşmeleri evet katkı sağlar ama firmaların birinci dereceden yetkilileriyle görüşmeleri kendilerini geleceği hazırlama konusunda çok daha büyük katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

    KAYHAN: “ÖĞRENCİLER, MEZUNLAR VE SEKTÖR ARASINDA BİR KÖPRÜ GÖREVİ KURUYORUZ”

    Hayata geçirdikleri proje ile hem gençlerin ihtiyaçlarını duyurduklarını hem de sektörün taleplerini yansıttıklarını kaydeden Çağ Üniversitesi Kariyer Merkezi Müdür Yardımcısı ve Öğretim Görevlisi Eda Kayhan, “Sürekli gelişen, teknolojik olarak ilerleyen ve her geçen gün biraz daha dijitalleşen bir dünyada yaşıyoruz. Sektörün de buna göre eleman ihtiyaçları var. Öte yandan gümbür gümbür de bir Z Kuşağı geliyor ve onların da sektörden talepleri var. Tabi burada sektörler de gençlerin isteklerine göre kurum kültürlerini nasıl geliştireceklerine karar veriyorlar. Bu anlamda biz öğrenciler, mezunlar ve sektör arasında bir köprü görevi kuruyoruz. Gerçekten bunun sonuçları kentimize yansıyor. Her geçen gün olumlu dönüşler alıyoruz. Bunun bir paydaşı olmaktan da çok mutluluk duyuyoruz” dedi.

    GÜLERYÜZ: “BÜYÜKŞEHİR’İN 4 ÜNİVERSİTEYİ ORTAK BİR POTADA BULUŞTURMASI ÇOK EŞSİZ BİR BAŞARI”

    Toros Üniversitesi Kariyer Merkezi Müdür Yardımcısı ve Doktor Öğretim Üyesi Selin Saraç Güleryüz, hem öğrenciler hem de kendileri açısından oldukça verimli bir gün geçirdiklerini vurgulayarak, “Dijitalleşme ve çağın çok hızlı gelişiminden dolayı artık klasik işe alım süreçleri ve klasik bir eğitim modelinin dışına çıktık. Bu sebeple firmalar tarafından öğrencilerden ya da yeni mezunlardan beklenen çok farklı şeyler olabiliyor. Öğrenciler de hem öğrenciyken hem yeni mezunken bunun endişesini taşıyor. Biz, bu tarz organizasyonlarla aslında öğrencileri ve profesyonelleri ortak bir noktada buluşturarak, onlara daha iyi bir gelecek ve daha iyi bir profesyonel yaşam sunmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Güleryüz, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 4 üniversiteyi ortak bir potada buluşturmasının eşsiz bir başarı ve yapılan çalışmanın Türkiye’de bir ilk olduğunun da altını çizdi.

    ÜNAL: “ŞİRKETİMİZİ VE MARKAMIZI TEMSİL EDİYOR OLMAK ÇOK ÖNEMLİ”

    Şişecam Cam Ambalaj Fabrikası adına etkinliğe katılım sağlayan ve insan kaynakları iş ortağı Neslihan Ünal, şirket temsilcilerinin öğrencilerle bir araya gelmesinin çok önemli ve değerli olduğunu kaydederek, “Öğrencilerin mezun olduktan sonra Mersin’de başvuracakları şirketler belli şirketler. Bu şirketlerin birebir yetkililerinin onlarla bir araya gelmesi, sorularını birebir cevaplıyor olması ve grup çalışması yapılıyor olması kendileri için önemli. Bizim için de aday veri tabanı anlamında önemli. Şirketimizi ve markamızı temsil ediyor olmak çok önemli. Ben kendi adıma bu ortamda olmaktan ve yerel yönetim anlamında Büyükşehir Belediye Başkanımızın, GİDERİK yönetiminin, Kariyer Merkezi Müdürlüğü’nün ve üniversite yetkililerimizin bu organizasyonu düzenlemesinden çok keyif aldım. İki taraf için de faydalı olduğunu düşünüyorum. Bu süreci kazan kazan ilişkisinde tamamlayacağız ve daha sonraki mentorluk projelerinde de devam edeceğiz” dedi.

    “MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GERÇEKTEN ÖĞRENCİ DOSTU BİR BELEDİYE”

    Bilgisayar Mühendisliği 2. sınıf öğrencisi Suzan Atmaca ise sosyal alanda kendisini geliştirmeye odaklı olduğunu kaydederek, “Çünkü kendimizi sosyal alanda geliştirmediğimizde, iş bulma konusunda insan kaynaklarıyla birlikte mülakata girdiğimizde mesela şunları soruyorlar; ‘Hobileriniz nelerdir, bize ne katabilirsiniz?’ Böyle etkinliklerin bize çok faydalı olacağına inanıyorum. Bir araya geldiğimiz kişiler bizden çok daha tecrübeliler. Burası güzel şeyler öğrenebileceğimiz bir etkinlik olmuş” dedi.

    Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin öğrenci dostu bir yaklaşım ile kendilerine sunduğu fırsatı değerlendiren Atmaca, “Biz her sene sınıf atladıkça yetersizlik hissine kapılıyoruz. Çünkü bizden ne istediklerini bilmiyoruz ve yeteneklerimizi keşfetme konusunda sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Bu bağlamda hem bizden istedikleri hem de bizim ‘yetersizlik’ olarak adlandırdığımız durumun üstesinden geliyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesi gerçekten öğrenci dostu bir belediye. Ben böyle etkinliklere katıldıktan sonra bunu daha da fark ettim” diye konuştu.

     

  • ULUSLARARASI BİR ÖDÜL DAHA: ‘AVRUPA YÖNETİŞİM MÜKEMMELLİĞİ MARKASI’, ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN

    ULUSLARARASI BİR ÖDÜL DAHA: ‘AVRUPA YÖNETİŞİM MÜKEMMELLİĞİ MARKASI’, ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NİN

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, Avrupa Konseyi tarafından ‘Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası’ olmaya layık görüldü. Ankara Büyükşehir  Belediyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin ilk kez almaya hak kazandığı marka ödülü, 12 İyi Demokratik Yönetişim ilkesi çerçevesinde; şeffaflık, katılım, hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğü, etik davranış, değişime açık olma, insan hakları, sürdürülebilirlik, sağlam mali yönetim, yetkinlik, verimlilik, duyarlılık değerlerine sahip olmayı kapsıyor. Ödül töreninde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Ankara halkının parasını harcıyoruz. Paranın sahibine sormak lazım. Halkın parasını ‘projem var’ diye boşa atamazsınız. Bu kararı alırken katılıma açık olmanız lazım. Belediyeler, vatandaşa hayır demeyen vatandaşlarla iletişim kuran iradelerdir” dedi.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, yerel yönetimlerde iyi ve demokratik yönetişimin bir standart haline gelmesini sağlamayı hedefleyen ve Avrupa Konseyi tarafından geliştirilen ‘Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası (ELoGE-European Label of Governance Excellence)’nı ilk kez almaya hak kazandı.

    ‘Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası Ödül Töreni’ne, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Avrupa Konseyi İyi Yönetişim Uzmanlık Merkezi Başkan Yardımcısı Niall Sheerin, Avrupa Yerel Demokrasi Derneği Genel Sekreteri Antonella Valmorbida, Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Argüden Yönetişim Akademisi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Yılmaz Argüden ve davetliler katıldı.

    Jüri temsilcilerinin konuşmalarıyla başlayan program, ödül töreninin ardından ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyelerinin düzenlediği panel oturumları ile devam etti.

    İYİ DEMOKRATİK YÖNETİŞİMİN 12 İLKESİ

    Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin, alanında uzman, bağımsız jüri üyeleri tarafından incelenerek ve iyi yönetişim alanında ortaya koyduğu nitelikli performansıyla Avrupa Konseyi tarafından belirlenen 12 İyi Demokratik Yönetişim ilkesi çerçevesindeki markayı, bir yıl boyunca kullanmaya ilk kez hak kazandı.

    12 ilke arasında; şeffaflık, katılım, hesap verebilirlik, hukukun üstünlüğü, etik davranış, değişime açık olma, insan hakları, sürdürülebilirlik,  sağlam mali yönetim, yetkinlik, verimlilik, duyarlılık yer alıyor.

    YAVAŞ: “HALKIN PARASINI PROJEM VAR DİYE BOŞA ATAMAZSINIZ”

    İstanbul Altınbaş Üniversitesi’nde düzenlenen ödül töreninde konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, kendisine yöneltilen “İyi yönetişim sizin için ne ifade ediyor?” sorusuna, şöyle yanıt verdi:

    “Seçime girerken şunu söylüyordum herkes projen ne diye soruyordu hesap vermek, şeffaf olmak biz Ankara halkının parasını harcıyoruz. Paranın sahibine sormak lazım. Halkın parasını ‘projem var’ diye boşa atamazsınız. Bu kararı alırken katılıma açık olmanız lazım. STK’ler, üniversiteler, kent konseyleri… yaptığınız işin hesabını vermeniz lazım. İhaleleri canlı yapmaya başladık. Şu ana kadar 4 bin ihalemizi canlı yayınladık ve YouTube’da var sonsuza kadar orada duracak. Kent Konseyimizde her kesimden insan var. Artık bir kültür oluşmuş. Biz her görüşün burada temsil edilmesini istiyoruz dedik 5 binin üzerinde katılımcısı var. Kente dair fikri olan herkes orada konuşuyor. Orada konuşulan konular belediye meclisinde görüşülüyor. Veri paylaşım olarak en yüksek veri paylaşan biziz. Yaptığımız bir iş köprülü kavşak gibi bu kavşak şu kadar liraya mal oldu diye yazıyoruz. İhalelere katılım sayısını artırdık insanlar güvenerek ihalelere girmeye başladılar. Yaptığımız harcamaları insanlar kontrol ediyorlar. Biz ilk defa bütçe yaparken 550 kuruma yazı yazdık. Belediyenin yapması gereken sizi ilgilendiren talep ettiklerinizi yazın diyoruz bu şekilde bütçeyi oluşturmaya çalışıyoruz. Belediyenin iletişim numarası 153 olmasına rağmen herkesin elinde telefon olmasından dolayı sosyal medya üzerinden ulaşıyorlar. Anında soruna müdahale ediyoruz. Böyle olunca 6 milyon Ankaralı benim söylediğimi bu belediye yapıyor diye size dönmeye başlıyor. Aç açıkta kimseyi bırakmamak belediyenin asli görevi. Belediyeler neden var belediyeyi siz sadece asfalt ve yol yapıyor diye sayarsanız bunları yapan başka devlet kurumları da var belediyedeki hiçbir personelin vatandaşa olmaz deme hakkı yok. Belediyeler, vatandaşların açsa açlığını anlatabileceği insani ihtiyacını anlatabileceği vatandaşa hayır demeyen vatandaşlarla iletişim kuran iradelerdir. Nerede bu belediye diye haklı olarak soruyorlar. Vatandaş neyi nereye harcadığınızı bilirse vatandaşın size olan güveni artıyor bu da birebir iletişim ile oluyor. Topluma karşı şeffaf olmak… Bu tür davranışlar vatandaşın güvenini sağladığınız zaman gerçek yerel demokrasi ve aranan şeylerin bunlar olduğunu düşünüyorum. Bunları büyük ölçüde yerine getiriyoruz ve yerine getirmeye devam edeceğiz.”

    “SORUMLULUKLARIMIZ ARTACAK”

    “Marka size ne kazandıracak?” sorusunu ise Yavaş, şu sözlerle cevapladı:

    “Bir dahaki yıllarda da aynı şekilde devam etmesi için daha hassas bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. İnsanlar bir karşılığını görünce ben de yapmalıyım bunu diyor. Hiçbir belediye başkanı Türkiye’nin neresinde olursa olsun belediyeyi arar bizim aramızda böyle bir dayanışma vardır. Şuna faydamız olacağını düşünüyorum biz bunu yayınlayacağız ve bunu görecek insanlar ve bu ne diye bakacaklar. Biz de aynı kriterlere sahip olmalıyız diye düşüneceklerini düşünüyorum. Bizim de sorumluluklarımız bir tık artacak hem bizim açımızdan prestij hem de duyulması açısından katkıda bulunacağımızı düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl çok daha fazla katılım olacak böyle bir katkımız olacak. Tüm emeği geçenlere kazananlara saygılarımı sunuyorum.”

    SHEERIN: “MARKA AYNI ZAMANDA BİR SİYASAL İLETİŞİM ARACI”

    Avrupa Konseyi İyi Yönetişim Uzmanlık Merkezi Başkan Yardımcısı Niall Sheerin, “20 ülkede uygulanan ELoGE markasının iyi yönetişimin daha da güçlendirilmesi için fırsat sunmuş oldu. 2023 yılında markayla ilgili olarak 9 ülkede seremoni yapıldı. Markanın yenilenmesi ve güçlenmesi noktasında Türkiye’ye teşekkür ederim. Markanın bize ve vatandaşlara faydası açısından baktığımızda aynı zamanda bir siyasal iletişim aracı. Belediyeler için yönetim aracı… Farklı ve yerel paydaşların iyileştirme amacıyla kullanacağı ölçüm aracı” dedi.

    Avrupa Yerel Demokrasi Derneği Genel Sekreteri Antonella Valmorbida ise “Yerel liderlerin kendilerini geliştirmesi için bir fırsat. Sürekli olarak ölçmek ve değişen koşulları öğrenme noktasında bir fırsat veriyor. Yerel demokrasiyi bütün paydaşların ortak çabası olarak görüyoruz. Hepimiz bugün yerel demokrasi için buradayız. Farklı dezavantajlı grupların katılımcılığını sağlamak açısından önem taşıyor. Demokrasinin katılımcı süreçlerine dâhil olunması açısından önem taşıyor. Markayı alacak belediyelerimize iyi şanslar diliyorum” diye konuştu.

    ERHAN: “DEMOKRASİ YERELDE BAŞLIYOR”

    Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Demokrasi aslında yerelden başlıyor. Yerelde meydana gelen her türlü olumsuzluk ve gelişme hayatımızı etkiliyor. Çözüm üreten belediyelerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bir kez daha ülkedeki bütün yerel yönetimlerimiz için önemli olan bu markayı almaya hak kazanan belediyeleri belediye başkanları nezdinde kutluyorum, hayırlı uğurlu olsun” dedi.

    Argüden Yönetişim Akademisi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Yılmaz Argüden de şöyle konuştu:

    “Demokrasinin beşiği belediyeler ve yerel yönetimler… Çeşitli ölçüm mekanizmaları ve eğitimler geliştirerek bu konuya katkıda bulunmaya gayret ettik. Teşvik etme adına bu tür ödüller ve burslar da veriyoruz. İyi örnekleri teşvik etmek, iyi örnekleri ortaya çıkararak bunları yayma çabası içerisindeyiz. Güven sürdürülebilir kalkınmanın temelidir.”

     

     

  • ADANA’DA YEDİGÖZE İÇME SUYU ARITMA TESİSİ VE İÇME SUYU HATTI’NIN TEMELİ ATILDI

    ADANA’DA YEDİGÖZE İÇME SUYU ARITMA TESİSİ VE İÇME SUYU HATTI’NIN TEMELİ ATILDI

    Adana Büyükşehir Belediyesi’nin İmamoğlu ve Kozan ilçeleriyle, Ceyhan ve Yumurtalık ilçelerinin köylerine su götürecek, kent tarihinin en büyük projelerinden biri olan Yedigöze İçme Suyu Arıtma Tesisi ve İçme Suyu Hattı’nın temeli törenle atıldı. Başkan Zeydan Karalar, “Problem çözmeye, halkımıza hizmet etmeye geldik. Öyle de yapıyoruz” dedi.

    İmamoğlu ilçesinde düzenlenen temel atma törenine, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, İmamoğlu Belediye Başkanı Kasım Karaköse, siyasiler, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, konuklar ve İmamoğlu halkı katıldı.

    Sanatçı Kıraç’ın konserinden önce halka seslenen Başkan Zeydan Karalar, 4 yıl 8 aylık sürede Adana’yı geçmişte görülmeyen büyüklükte ve sayıda hizmetle buluşturduklarını söyleyerek, temelini attıkları 3 milyar liralık su getirme projesiyle tarihi bir sorunun çözüleceğini belirtti. Geride kalan sürede oy hesabı yapmadan, ihtiyaca ve eksiklere göre hizmet ettiklerini belirten Başkan Zeydan Karalar, ilçelere yapılan çok önemli yol, su, altyapı, arıtma ve diğer hizmetleri anlattı. 

    “HEMŞEHRİLERİMİZE HİZMET ETMEK BİZİM İÇİN BÜYÜK GURUR”

    Adana Büyükşehir Belediyesi’ni devraldıklarında, gelirin 4 katı borç olduğunu, 2024 itibariyle ise borcun 4 katı gelire ulaşıldığını bildiren Başkan Zeydan Karalar, 3 büyük bulvar açtıklarını, 2 yeni bulvarın daha açılacağını, 2 alt geçidin hizmete girdiğini, bir alt geçidin daha bitmek üzere olduğunu söyledi.  

    Başkan Karalar, 197 bulvar ve caddenin yenilendiğini, 81 otobüs, 300 iş makinesi alındığını, 30 otobüs daha alınacağını bildirdi ve tüm bu hizmetlerin borçlanmadan yapıldığını aktardı. Başkan Zeydan Karalar, “Cumhurbaşkanımız metro projemizi onaylarsa sadece onun için borçlanma talep edeceğiz. Onun dışında borçlanma ihtiyacımız kalmadı” dedi. Karalar, Yedigöze İçme Suyu Arıtma Tesisi ve İçme Suyu Hattı gibi Adana tarihinin en önemli projelerinden birinin temelini atmaktan büyük gurur duyduğunu söyledi.

    “BİZİM YOLUMUZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN YOLUDUR”

    Tüm bu mali başarıyı ve hizmetleri, milletin parasını iyi kullanarak, dürüst çalışarak ve doğru işler yaparak hayata geçirdiklerini vurgulayan Başkan Zeydan Karalar, “Bu ülkeyi kuran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e minnetlerimizi ifade ediyoruz. Bayrağımız, vatanımız, Cumhuriyetimiz bizim için çok önemlidir. Bizim yolumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur, başka da yolumuz yoktur” diye konuştu. 

    “BAŞKAN ZEYDAN KARALAR’IN DESTEĞİ İLE VE ÇOK ÇALIŞARAK PROBLEMLERİ ÇÖZÜYORUZ”

    İmamoğlu Belediye Başkanı Kasım Karaköse de ilçede yaklaşık 5 yıl önce göreve başladıklarında çok sayıda sorun bulunduğunu ama aradan geçen sürede Başkan Zeydan Karalar’ın desteği ile ve çok çalışarak problemlerin çözüldüğünü söyledi. 

    Başkan Kasım Karaköse, Başkan Zeydan Karalar’a, üzerinde ‘Zeydan Karalar’ yazılı İmamoğluspor forması ile İmamoğluspor atkısı verdi.  

    Konuşmaların ardından temel atma töreni gerçekleştirildi.

    Daha sonra sanatçı Kıraç birbirinden güzel şarkılarını İmamoğlu halkı için söyledi. 

    Başkan Zeydan Karalar ve Başkan Kasım Karaköse, Kıraç’a çiçek verdi.

     

     

  • MEHMET AKİF ERSOY, MEZİTLİ’DE TİYATRO İLE ANILACAK

    MEHMET AKİF ERSOY, MEZİTLİ’DE TİYATRO İLE ANILACAK

    Mezitli Belediyesi Oda Tiyatrosu, yepyeni bir tiyatro oyunu için hazırlıklara başladı. Büyük şair Mehmet Akif Ersoy’un hayatı, doğumunun 150. ölümünün 87. yılında sanatseverlerle buluşacak.

    İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un yaşam hikayesini anlatan oyunda, 26 deneyimli tiyatro oyuncusu sahne alacak.

    Oda Tiyatrosu’nun büyük salonunda sahnelenecek esere, tüm Mersinlileri davet eden Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, “Göreve geldiğimiz günden bu yana kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenliyoruz. Bunlardan birisi de Oda Tiyatromuzun gerçekleştirdikleri başarılı çalışmalar. Kısıtlı imkânlarla büyük başarı elde eden Oda Tiyatromuz büyük şair Mehmet Akif Ersoy’un hayatını bir şiir dinletisiyle değil de tamamen tiyatral bir eserle sahneleyecek. Tüm Mersinlileri 27 Aralık Çarşamba Günü oynanacak ‘Akif’ oyununa davet ediyorum” dedi.

  • İBB BAŞKANI İMAMOĞLU, ATAŞEHİR BELEDİYESİ İNAL AYDINOĞLU KÜLTÜR MERKEZİ’Nİ ZİYARET ETTİ

    İBB BAŞKANI İMAMOĞLU, ATAŞEHİR BELEDİYESİ İNAL AYDINOĞLU KÜLTÜR MERKEZİ’Nİ ZİYARET ETTİ

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kısa süre sonra Ataşehir’de hizmet vermeye başlayacak İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’ni ziyaret ederek Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’den bilgi aldı.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, önce İçerenköy Mahallesi’nde yapımı tamamlanan ve çok yakında hizmet vermeye başlayacak olan İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi’ni, ardından da Atatürk Mahallesi’nde bulunan Enstitü İstanbul İSMEK Eğitim Merkezi ve Dil Okulu’nu ziyaret ettiler.

    İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi hakkında bilgi veren Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, yakın zamanda açılışı gerçekleştirilecek kültür merkezinin ilçeye büyük katkıları olacağını söyledi. Bu kültür merkezinin İstanbul’daki kültür – sanat faaliyetlerinin yeni adresi olacağını vurgulayan Başkan İlgezdi, 22 bin 500 metrekare kullanım alanı olan kültür merkezinde; 657 seyirci kapasiteli tiyatro salonu, 2 bin 800 kişilik konser salonu, 200 kişilik konferans salonu, 21 sanat eğitim dersliği, kütüphane, çok amaçlı etkinlik salonu, çocuk oyun alanı, sergi salonu, fuaye, kafeterya, restoran alanları, teraslar ve 3 katlı otopark yer aldığını aktardı.

    Ataşehir’de yoğun ilgiyle karşılanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, yeni kültür merkezinin İstanbullulara ve Ataşehirlilere hayırlı olmasını diledi. İmamoğlu ve İlgezdi, beraberindeki yetkililerle birlikte daha sonra Atatürk Mahallesi Enstitü İstanbul İSMEK Eğitim Merkezi ve Dil Okulu’nu yerinde ziyaret ederek incelemelerde bulundular.

     

     

  • KUŞADASI BELEDİYE BAŞKANI GÜNEL’DEN KADIN ÇALIŞANLAR İÇİN ÖNEMLİ İMZA

    KUŞADASI BELEDİYE BAŞKANI GÜNEL’DEN KADIN ÇALIŞANLAR İÇİN ÖNEMLİ İMZA

    Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından hazırlanan ‘CHP Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesi’ni imzaladı. Daha önce de Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartı olan CEMR Protokolü’nü kabul ettiklerini belirten Başkan Ömer Günel, “Belediyemizin çalışma koşullarında kadın personellerimiz için her zaman pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. Bu belgeyle kadın çalışanlarımız daha da güçlenecek” dedi.

    Cumhuriyet Halk Partisi tarafından 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında başlatılan bir çalışmayla ‘Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesi’ hazırlandı. Belge, daha sonra CHP’li yerel yönetimlere gönderildi. Başkan Ömer Günel de belgeyi imzalayarak Kuşadası Belediyesi’nin yaşamın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması amacıyla gerçekleştirdiği uygulamalarına bir yenisini daha ekledi. Politika Belgesine göre CHP’li belediyeler, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ilgili sözleşmesini (ILO 190) uygulayacak, çalışanlarına cinsiyet eşitliği eğitimi verecek, şiddet mağduru çalışanı gözeterek hukuki ve psikolojik destek sağlayacak ve yüzde 50 cinsiyet kotası hedefleyecek.

    Kuşadası’nda toplumsal hayatın her alanında kadın ve erkek eşitliğini savunduklarını belirten Başkan Ömer Günel, “Geçtiğimiz yıl Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi (CEMR) Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartına imza atmıştık. Daha sonra belediyemiz bünyesinde kurduğumuz Eşitlik Birimi kent sakini kadınlarla yaşadıkları mahallelerde bir araya gelerek şiddete karşı bilgilendirme ve anket çalışmaları gerçekleştirmeye başladı. Şimdi de CHP Yerel Yönetimlerde Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizi Önlemeye Yönelik Politika Belgesine imza attık. Kadınların her alanda kendilerini ispatladıklarını, en zorlu işlerin üstesinden gelebilecek güce ve yeteneğe sahip olduklarına inanıyorum. Toplumun gelişmesinde ve dönüşmesinde kilit rol oynayan kadınlar, belediyemizde de yönetici ve müdür başta olmak üzere birçok farklı pozisyonda görev yapıyorlar” diye konuştu.

  • ÖZGÜR ÖZEL, “YEREL DEVRİM” BELGESELİNİN ANKARA GALASINDA ESKİ DİKİLİ BELEDİYE BAŞKANI OSMAN ÖZGÜVEN’E YAŞAM BOYU ONUR PLAKETİ TAKDİM ETTİ

    ÖZGÜR ÖZEL, “YEREL DEVRİM” BELGESELİNİN ANKARA GALASINDA ESKİ DİKİLİ BELEDİYE BAŞKANI OSMAN ÖZGÜVEN’E YAŞAM BOYU ONUR PLAKETİ TAKDİM ETTİ

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven ve yol arkadaşlarının hikayesini anlatan Yerel Devrim belgeselinin Ankara galasında Osman Özgüven’e Yaşam Boyu Onur plaketi takdim etti. Özel törende, “Böyle bir belgeselde anlatıcılardan birisi olmak benim için çok büyük bir onur. Böyle bir şeyi hayal edemezdim, hayatımdaki en büyük ödül bu olurdu benim için; Osman Özgüven’in belgeselinde bir kare görünmüş olmak. Eğer Osman Özgüven 1984-94 arası Dikili’de Belediye Başkanı olmasaydı Özgür Özel burada olmazdı” dedi.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu akşam, Çankaya Belediyesi Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven ve yol arkadaşlarının hikayesini anlatan Yerel Devrim belgeselinin Ankara galasına katıldı. Özel, Osman Özgüven’e Yaşam Boyu Onur plaketi takdim etti.

    Törende Özel’e; CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan Yardımcıları Aylin Nazlıaka ve Koza Yardımcı, CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol ve Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen eşlik etti. 

    Plaket takdimi öncesi konuşan Özgüven, “Aslında filmi seyrettiniz, söyleyecek bir şey kalmadı ama şunu özellikle söylemek istiyorum. Sayın Başkanımız ilk defa ödül veriyor, o da Osman Özgüven’e” dedi. 

    “OSMAN ÖZGÜVEN 1984-94 ARASI DİKİLİ’DE BELEDİYE BAŞKANI OLMASAYDI ÖZGÜR ÖZEL BURADA OLMAZDI”

    Özgüven’den sonra söz alan Özel ise şunları söyledi:

    “Böyle bir belgeselde anlatıcılardan birisi olmak benim için çok büyük bir onur. Böyle bir şeyi hayal edemezdim, hayatımdaki en büyük ödül bu olurdu benim için; Osman Özgüven’in belgeselinde bir kare görünmüş olmak. Eğer Osman Özgüven 1984-94 arası Dikili’de Belediye Başkanı olmasaydı Özgür Özel burada olmazdı.

    Bende eşitliğe, sola, sosyalizme, sosyal demokrasiye, Atatürkçülük’e dair ne temel atıldıysa o temellerin tamamı Dikili Festivalleri sırasında atıldı. Beni solcu-sosyal demokrat yapan Dikili Festivali’ni yapan ve babam gibi sevdiğim Osman Özgüven yaptı. Biz savaşı, düşmanlığı Kenan Evren’den öğrenmiştik; barışı ve kardeşliği Osman Özgüven’den öğrendik.”

  • CHP 227 BELEDİYE BAŞKAN ADAYINI AÇIKLADI

    CHP 227 BELEDİYE BAŞKAN ADAYINI AÇIKLADI

    CHP Parti Meclisi’nde (PM) 31 Mart seçimlerinde; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Mansur Yavaş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Mustafa Bozbey, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na Ahmet Akın, Bolu Belediye Başkanlığı’na Tanju Özcan, Bayburt Belediye Başkanlığı’na Kubilay Erel, Karaman Belediye Başkanlığı’na Recep Sertçelik ve Niğde Belediye Başkanlığı’na Mehmet Bilgin’in aday gösterilmesi kararı alındı. CHP PM, bugünkü toplantıda 227 adayı belirledi.

    CHP Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Genel Merkezi’nde yapılan PM toplantısının ardından 31 Mart 2024 seçimlerinde CHP’yi temsil edecek ilk adayları bu akşam açıkladı. CHP’nin belirlenen 227 adayının içinde yer alan büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanı adaylarının isimleri şöyle:

    “Adıyaman/Gerger: Nazim Kaya, Adıyaman/Sincik: Ramazan Şahin,

    Afyonkarahisar/Emirdağ: Barış Canbelde, Afyonkarahisar/Başmakçı: Selçuk Gönüllü, Afyonkarahisar/Dazkırı: İsmail Taylan, Afyonkarahisar/İhsaniye: Tunay Türkmen,

    Aksaray/Güzelyurt: Ramazan Pala,

    Amasya/Göynücek: Musa Atılgan, Amasya/Hamamözü: Handan Candemir Ay, Amasya/Suluova: Vedat Gülek, Amasya/Taşova: Ömer Özalp, Amasya/Merzifon: Alp Kargı,

    Ankara Büyükşehir: Mansur Yavaş,

    Ardahan/Posof: Erdem Demirci, Ardahan/Hanak: Ayhan Büyükkaya,

    Artvin/Borçka: Ercan Orhan, Artvin/Murgul: Mehmet Yıldırım,

    Balıkesir Büyükşehir: Ahmet Akın,

    Bayburt/Merkez: Kubilay Erel,

    Bilecik/Pazaryeri: Ali Şahinoğlu, Bilecik İnhisar: Cafer Gürel, Bilecik/Söğüt: Yusuf Sert,

    Bitlis/Hizan: Cezail Aktaş,

    Bolu: Tanju Özcan, Bolu/Göynük Ali Oral, Bolu/Seben: Uygar Oturakdaş, 

    Burdur/Çeltikçi: Mehmet Şengil, Burdur/Bucak: Hülya Gümüş, Burdur/Çavdır: Ali Okan Yücel,

    Bursa Büyükşehir: Mustafa Bozbey,

    Çanakkale/Ayvacık: Mesut Bayram, Çanakkale/Bayramiç: Hasan Cem Atılgan, Çanakkale/Bozcaada: Yahya Göztepe, Çanakkale/Çan: Harun Arslan, Çanakkale/Ezine: İrfan Ulusoy, Çanakkale/Lapseki: Hasan Kart, Çanakkale/Yenice: Olcay Balcı,

    Çankırı/Bayramören Ayten İncikuşu, Çankırı/Çerkeş: Cengiz Elvanağacı, Çankırı/Ilgaz: Muharrem Lafcı, Çankırı/Korgun Recep Sargın, Çankırı/Kurşunlu: Can Teneke, Çankırı/Şabanözü: Sadık Dülger,

    Düzce/Gümüşova: Ahmet Çekiç, Düzce/Yığılca Önder Atasoy,

    Edirne/Lalapaşa: Zafer Sezgin Geldi, Edirne/Süloğlu: Mehmet Ormankıran,

    Elazığ/Karakoçan: Mahmut Okçuoğlu, Elazığ/Keban Ahmet Alagöz, Elazığ: Coşkun Çağlar Duran,

    Erzincan/Kemah: Sinan Karaalp, Erzincan/Kemaliye: Ahmet Sezai Ercantürk, Erzincan/Üzümlü: Cem Özkaya, Erzincan/Tercan: Nejdet Karahan,

    Giresun/Alucra: Necati Kavukcu, Giresun/Çamoluk: Uğur Nazlı, Giresun/Çanakçı: Mustafa Kudal, Giresun/Dereli: Özlem Uzuner, Giresun/Doğankent: İrfan Tüfekci, Giresun/Güce: Ahmet Salih Bal, Giresun/Keşap: Metin Öztürk, Giresun/Şebinkarahisar: Murat Kömbe, Giresun/Eynesil: Ahmet Latif Karadeniz, Giresun/Görele: Hasbi Dede, Giresun/Piraziz: Hüseyin Görgülüoğlu,

    Gümüşhane/Köse: Dursun Ali Kesler, Gümüşhane/Şiran: Cüneyt Kiliç, Gümüşhane/Kelkit: Hami Aydin Akkan, Gümüşhane: Bedri Ağaç,

    Iğdır/Karakoyunlu: Cafer Dalga,

    Isparta/Gönen: Osman Kesmen, Isparta/Yenişarbademli: Selami Öztaş,

    İstanbul Büyükşehir: Ekrem İmamoğlu,

    Kahramanmaraş/Andırın: Turan Tekatlı, Kahramanmaraş/Onikişubat: Oktay Tolga Büyükhilal, Kahramanmaraş/Afşin: Murat Bozkurt,

    Karabük/Safranbolu: Elif Köse, Karabük/Yenice: Enver Özgü,

    Karaman/Kazımkarabekir: Hasibe Koçak, Karaman/Ermenek: Mustafa Bozcu, Karaman: Recep Sertçelik,

    Kars/Sarıkamış: Bülent Artaç, Kars/Susuz: Oğuz Yantemur,

    Kastamonu/Hanönü: Ali Özkan, Kastamonu/İhsangazi: Erol Sağlık, Kastamonu/Küre: Şila Bihter Tolga Çelebi, Kastamonu/Taşköprü: Ufuk Car, Kastamonu/Araç: Satılmış Sarıkaya,

    Kayseri/Bünyan: İbrahim Marzıoğlu, Kayseri/Akkışla: Mustafa Dursun,

    Kırıkkale/Çelebi: Faik Keskinkılıç,

    Kırklareli/Vize: Ercan Özalp,

    Kırşehir/Çiçekdağı: Mete Aydin, Kırşehir/Akpınar: Şükrü Turgut,

    Kilis/Polateli: Ali Koyuncu,

    Kütahya/Aslanapa: Tuncay Tunçer, Kütahya/Domaniç: Engin Uysal, Kütahya/Emet: Devrim Samsar, Kütahya/Gediz: Erdoğan Dirican, Kütahya/Tavşanlı: Serkan Kılıç,

    Mardin/Mazıdağı: Adem Denli, Mardin/Nusaybin: Mehmet Doğan, Mardin/Savur: İsmail Oktay, Mardin/Yeşilli: Halil Çokan,

    Nevşehir: Mehmet Bilgin, Nevşehir/Acıgöl: Kemal Aytekin,

    Niğde/Çiftlik: Arif Çakıl,

    Ordu/Altınordu: Ulaş Tepe, Ordu/Kabadüz: Mustafa Okutan, Ordu/Kumru: Şenol Özden, Ordu/Mesudiye: Olgay Ünalan,

    Osmaniye/Hasanbeyli: Erdoğan Boran, Osmaniye/Toprakkale: Recep Aydede,

    Rize/Fındıklı: Ercüment Şahin Çervatoğlu,

    Sakarya/Erenler: Levent Şener, Sakarya/Ferizli: Önder Bahar, Sakarya/Pamukova: Ece Söyler, Sakarya/Sapanca: Nihat Arda Şahin,

    Samsun/Asarcık: Ali Altundal, Samsun/Ayvacık: Zeynep Töre, Samsun/Canik: Özler Yılmaz, Samsun/Ondokuzmayıs: Yakup Konuş, Samsun/Salıpazarı: Ayhan Yazar, Samsun/Yakakent: Burhan Bayrakdar,

    Sinop/Boyabat: Ayşe Melek Günal, Sinop/Dikmen: Remzi Ay, Sinop/Türkeli: Ümüt Demir,

    Sivas/Akıncılar: Cafer Kuzu: Sivas Altınyayla: Erhan Atalay, Sivas/Gürün: İlyas Eşiyok, Sivas/Hafik: Nizamettin Koçak, Sivas/Kangal: Muhittin Demir, Sivas/Koyulhisar: Yaşar Furtana, Sivas/Şarkışla: Zeki Subaşı,

    Yalova/ Armutlu: Bekir Pamuk, Yalova/Termal: Sabriye Sultan Yalçın,

    Yozgat/Çandır: Ali Rıza Bor, Yozgat/Çekerek: Ali Naci Kavcı, Yozgat/Kadışehri: Ali Kızılkaya, Yozgat/Saraykent: Ramazan Yalçın: Yozgat/Sarıkaya: Berkay Alpsalmış, Yozgat/Sorgun: Salih Soysal, Yozgat/ Şefaatli: Şerife Kılıç,

    Zonguldak/Alaplı: Nuri Tekin, Zonguldak/Çaycuma: Bülent Kantarcı.”

  • DENİZ YÜCEL: “ANKARA ADAYIMIZ, MANSUR YAVAŞ. İSTANBUL ADAYIMIZ, EKREM İMAMOĞLU. BURSA ADAYIMIZ, MUSTAFA BOZBEY. BALIKESİR ADAYIMIZ, AHMET AKIN”

    DENİZ YÜCEL: “ANKARA ADAYIMIZ, MANSUR YAVAŞ. İSTANBUL ADAYIMIZ, EKREM İMAMOĞLU. BURSA ADAYIMIZ, MUSTAFA BOZBEY. BALIKESİR ADAYIMIZ, AHMET AKIN”

    CHP Sözcüsü Deniz Yücel, “Bugün PM’mizde bazı belediye başkan adaylarımız belirlendi. 4’ü büyükşehir belediye başkan adayı olmak üzere 227 seçim çevresinde PM’mizde aldığımız kararla belediye başkan adaylarımızı belirledik. Açıklayacağımız 4 büyükşehirden 2’si zaten önceki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel tarafından ilan edilmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız; İstanbul’u AKP’nin talancı belediyecilik anlayışından kurtaran ve halkçı belediyecilik anlayışını getiren Sayın Ekrem İmamoğlu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız ise Ankara’yı parsel parsel satanlardan kurtaran ve Ankara’yı sosyal belediyecilik anlayışıyla tanıştıran Sayın Mansur Yavaş. Bursa ve Balıkesir illerimizde de daha önce partimizin ve örgütümüzün üzerinde mutabakata vardığı, ayrıca anketlerde de kazandığını gördüğümüz isimler PM kararıyla bugün adaylaştı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Sayın Mustafa Bozbey. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız ise Sayın Ahmet Akın” dedi.

    CHP Sözcüsü Deniz Yücel, parti genel merkezinde PM toplantısı gündemine ilişkin açıklama yaptı. Yücel’in açıklamaları şöyle:

    “BİTMEZ’İN VEFATINI BÜYÜK BİR ÜZÜNTÜYLE ÖĞRENDİK. KENDİSİNE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUZ”

    “Öncelikle salı günü, Bütçe Görüşmeleri’nde yaptığı konuşma sırasında kalp krizi geçiren ve o günden beri tedavi altında bulunan Saadet Partisi Milletvekili Hasan Bitmez’in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendik. Kendisine Allah’tan rahmet, yakınlarına ve Saadet Partisi camiasına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Bugün MYK toplantımızın ardından PM toplantımız yapıldı ve hâlâ toplantımız devam etmekte. Ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerimizin yanı sıra, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili olarak içinde bazı büyük şehirlerin de olduğu 227 seçim çevresinin belediye başkan adayları, PM’mizin kararıyla kesinleşti.

    “BU BÜTÇE BİZE AKP’NİN TÜRKİYE‘Yİ DÜNYADAKİ İLK 10 EKONOMİ İÇİNDE SOKMA HEDEFİNİN BİR HAYALDEN İBARET OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”

    Bu hafta Meclis’te bütçe maratonu başladı. Bütçe, Meclis’in halk adına egemenlik yetkisini kullanması açısından önemli. Aynı zamanda iktidarın hizmet ve harcamalarda hangi anlayışla devleti yönettiğini de gösteriyor. Bu bütçe bize AKP’nin Türkiye’yi dünyadaki ilk 10 ekonomi içinde sokma hedefinin bir hayalden ibaret olduğunu gösteriyor. Ve aynı zamanda 25 bin dolar Gayrisafi Milli Hasıla (GSYH) hedefinin yarısına bile ulaşılamadığını, Türkiye’nin 21 yıl önce kişi başına milli gelirini 74’üncü sıradayken bugün 78’inci sırada olduğunu gösteriyor. Bu bütçede vatandaşın gelirinden doğrudan kesilen vergiler, 1 buçuk trilyondan yüzde 63’lük bir artışla 2 buçuk trilyona çıkıyor. Zenginin de fakirin de ödediği KDV, ÖTV ve tüm tüketim mallarından alınan dolaylı verdiler, 3 trilyondan yüzde 77’lik bir artışla 5 buçuk trilyona çıkıyor. Yani 2024’te de doğrudan ve dolaylı vergilerle tüm yük emekçilerin ve çalışanların sırtında.

    “KENDİLERİNE BİN ODALI SARAY YAPTILAR, VATANDAŞIN CEBİNDE PARA YOK”

    Bu durumda, AKP’nin Meclis’e getirdiği bu bütçe, tabii ki halk yararına hazırlanmış bir bütçe değil. Bütçe, AKP’ye sadece parasal bir unsur gibi gelebilir. Ama biz o paranın nereye harcandığıyla ilgileniyoruz. Çünkü bütçe aynı zamanda iktidarın yatırım ve tasarrufları hangi alanda yapmayı tercih ettiğini de gösteren bir kanundur. Bu ülkede üniversite yaptılar, içinde eğitim yok. Şehir hastaneleri yaptılar, içinde doktor yok. Havaalanı yaptılar, inen uçak yok. Adalet sarayları yaptılar, ülkede adalet yok. Kendilerine bin odalı saray yaptılar, vatandaşın cebinde para yok. İşte biz bu bütçe görüşmelerinde bunların hesabını soracağız. İşçinin emekçinin, çiftçinin, emeklinin, dar gelirlinin bütçesini savunmaya devam edeceğiz.

    “21 YILLIK AKP İKTİDARLARI DÖNEMİNDE, ASGARİ ÜCRET GÖRÜŞMELERİ BİR KEZ BİLE GERÇEK BİR UZLAŞMAYLA SONUÇLANDI MI”

    Ülkemizde milyonları ilgilendiren Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun görüşmeleri başladı. Başka ülkelerde de asgari ücret belirleniyor ama hiçbir ülkede böylesine önemli bir gündem haline gelmiyor. Bir ülke düşünün ki bakkalda, markette, pazarda, sokakta herkes asgari ücretin ne olacağını konuşuyor. Çünkü ülkemizde çalışan nüfusun yarıya yakını asgari ücretle çalışıyor. Erdoğan Türkiye’sinde asgari ücret, olağan ücret haline geldi. Türkiye’de yoksul olmadığını, yüzü kızarmadan söyleyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretle ilgili sürekli mesaj verme derdindeler. Sayın Erdoğan, şimdiye kadarki süreçlerde sanki işçilerin rızasını almış gibi, bu yılki görüşmelerde de işçilerin onayını alacağını iddia etti. Kendisine soruyoruz: 21 yıllık AKP iktidarları döneminde, asgari ücret görüşmeleri bir kez bile gerçek bir uzlaşmayla sonuçlandı mı?

    “ASGARİ ÜCRETLİNİN VE AİLESİNİN İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR HAYAT SÜREBİLECEĞİ ÜCRET LÜTUF DEĞİLDİR, HAKTIR”

    Enflasyonu, zincir marketleri tehdit ederek kontrol altına almak gibi dahiyane fikirleri olan ekonomist Erdoğan’a hatırlatacağımız rakamlar var: 2020 yılında, yüzde 29 olan enflasyon, bugün TÜİK’in bin bir müdahalesi sonucunda ancak yüzde 61 olabildi. Bağımsız araştırma kuruluşu ENAG’a göreyse enflasyon yüzde 129’a dokuza çıktı. 2002 yılında icra dairelerindeki icra takip dosya sayısı 8 buçuk milyon civarındayken bugün 22 milyona ulaşmış durumda. 21 yıl önce, hane halkının cebinden yaptığı sağlık harcaması 4 milyar civarındayken 2022 yılında bu rakam 56 kat. 56 kat artarak 112 milyara fırladı. Devlet, sağlık harcamasını azalttıkça halk, sağlığından olmamak için harcamayı arttırmak zorunda kalmış. İşte AKP’nin devrim yaptığını iddia ettiği sağlık politikalarının halk sağlığına mal olan hazin sonu. Bu ülkede çarkları döndüren milyonlarca işçinin belirlenecek asgari ücreti gerçekten onaylamasını istiyorsanız işçiye, emekçiye, sadaka gibi ücretleri dayatmayacaksınız. Asgari ücretlinin ve ailesinin insan onuruna yakışır bir hayat sürebileceği ücret lütuf değildir, haktır. AKP’nin ülkeyi batıran ekonomi politikaları nedeniyle, işçi ve emekçiler, yıllardır her türlü çalışma ve ücret dayatmasına razı olur hale geldiler. Çünkü günden güne derinleşen yoksulluk işçiyi, emekçiyi, emekliyi ölümle açlık arasında tercih yapmak zorunda bırakıyor. Ama biz CHP olarak asgari ücretin enflasyondaki artışa göre, yılda en az iki kez iyileştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz ve savunuyoruz.

    “BAKAN ŞİMŞEK, ‘KİRA FİYATLARI DÜŞÜYOR’ DEMİŞ. BUNDAN KİRACILARIN HABERİ VAR MI”

    Her hafta bir bakanın beyin yakan açıklamalarına maruz kalıyoruz. Bu açıklamaların maalesef sonu gelmiyor. Bu kez de Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Kira fiyatları düşüyor’ demiş. Şimdi Sayın Mehmet Şimşek’e soruyorum: Bundan kiracıların haberi var mı? Ev sahiplerinin haberi var mı? Bundan emlakçıların haberi var mı? Sayın Şimşek, sanırım sadece Daily Mirror, The Guardian, Wall Street Journal gibi gazeteler okuyor. Şunu hatırlatalım: Oralarda Amerikan ve İngiliz ekonomisi anlatılıyor. Biraz da Türk basınını okusun da ülkenin gerçek gündeminden haberdar olsun. Sokaktaki insanın bu muayyen kira düşüşünden haberi yok. Kimse bu milletin aklını, zekasını hafife almasın. Sayın Şimşek’i bize, eskisine göre biraz daha sağduyulu ve rasyonel diye sundular. Ama görüyoruz ki o da AKP’nin hayal dünyasına kendisini kaptırmış.

    “GEMİLERİN İSRAİL’E SEVKİYAT YAPMAYA DEVAM ETMESİNDEN DE ANLIYORUZ Kİ AKP’NİN GİTTİĞİ YOL YERLİ VE MİLLİ BİR YOL DEĞİL”

    Biz CHP olarak defalarca sığınmacı sorunu büyümesinden duyduğumuz rahatsızlığı dile getirdik. Bu misafirlik çok uzadı. Bu gruplar ülkelerine derhal geri gönderilmeli. Ancak biz bunu söylerken birileri; daha fazla düzensiz göç yaşansın, daha çok yabancı Türkiye’ye yerleşsin diye kolaylık sağlama peşinde. Birçok ülke uyum sorunlarını görüp vatandaşlığı zorlaştırıyor. AKP ise ‘daha kolay nasıl yapabiliriz’ derdinde. Son yönetmelik ciddi tehlikeler çığırıyor. Özellikle tarım arazilerinin satılmasının önü açılacak. Yabancılara arsa satışlarının nasıl bir milli güvenlik sorunu haline geldiğini görmek için çok uzağa gitmeye gerek yok. Bu satışlara şiddetle karşıyız. Hükümet, sıcak para ve devşirme seçmen bulma derdinde. Bunları herkes görüyor. Ama şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklarda, sizin vatandaşlık satarak getireceğiniz üç-beş doların, Suudi Arabistan Riyali’nin ya da Kuveyt Dinarı’nın zerre dahi değeri yok. Sizin para sevdanız batsın. Burada konu olan vatan toprağı. Gemilerin İsrail’e sevkiyat yapmaya devam etmesinden de anlıyoruz ki AKP’nin gittiği yol yerli ve milli bir yol değil.

    “ERDOĞAN, ‘İZMİR’İ UNUTMA’ DEDİĞİ YUNANİSTAN İLE 15 AYRI ANLAŞMA İMZALADI”

    Baştan altını çizmek gerekirse biz Türkiye’nin dünyayla her zaman iyi diyalog kurmasını, iletişim kanallarını açık tutmasını tercih ediyoruz. Sorun varsa dahi konuşmadan, müzakere edilmeden çözülemeyeceği gerçeğinin farkındayız. Ancak bu yapılırken Türkiye Cumhuriyeti’nin milli menfaatlerine uluslararası hukuk ve diplomasi kurallarına uygun, tutarlı ve istikrarlı bir çizgide yapılması gerekir. Dış politikamızın temeli, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ‘Yurtta barış, dünyada barış’tır. Ülkemizin milli menfaatlerini ve yüksek çıkarlarını gözeterek tutarlı ve istikrarlı bir politika yürütülmesi gerekir. Eğer bir adım sonrasını düşünmezseniz, Sayın Erdoğan gibi U dönüşleri ya da geri vitesler yapmak zorunda kalırsınız. Biliyorsunuz, Erdoğan geçtiğimiz hafta, 6 yıl aradan sonra Yunanistan’ı ziyaret etti. ‘İzmir’i unutma’ dediği Yunanistan ile 15 ayrı anlaşma imzaladı. Türk vatandaşlarına 10 Yunan adasına vizesiz, 7 günlük seyahat serbestisi verildi. Peki bu görüşmede Yunanistan’ın işgal ettiği, Türkiye’ye ait adalarla ilgili bir şey konuşuldu mu? Hayır. İzmir, Muğla, Aydın il sınırları içerisinde bulunan 20 adamıza Yunanistan, 14 askeri üs inşa edip alenen silahlandırdı. Bu işgalden başta Erdoğan olmak üzere ilgili bakanlar sorumludur.

    “İSRAİL-FİLİSTİN MESELESİNDE, İSRAİL’E NUMARADAN DA OLSA TEPKİ GÖSTEREN ERDOĞAN, YUNANİSTAN’IN ADALARIMIZI İŞGAL ETMESİNE ÇIT ÇIKARAMADI”

    İsrail-Filistin meselesinde, İsrail’e numaradan da olsa tepki gösteren Erdoğan, Yunanistan’ın adalarımızı işgal etmesine çıt çıkaramadı. Numaradan, hatta çakma tepki diyorum çünkü basına da yansıyan gazeteci Metin Cihan’ın sosyal medya paylaşımlarını, İsrail’e sevkiyat yapan gemi sahipleri de resmi ağızlar da yalanlamadı. Bu ziyaretin magazin kısmını bir kenara bırakarak Sayın Erdoğan’a şu soruları sormak istiyoruz: Türkiye-Yunan ilişkilerinde son 10 ayda ne değişti? Lozan Anlaşması’nda belirtildiği şekliyle 23 ada gayri askeri statüsüne döndü mü? Egemenliği tartışmalı adaların durumunda bir değişiklik mi oldu? Yunanistan, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarına ilişkin akıl dışı isteklerinden vaz mı geçti? Batı Trakya’da arzu edilen demokratik ve özgür ortam tesis mi edildi? İmzaladığınız anlaşmaların maddelerini okuyor musunuz? Bu maddelerin içinde uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızı kullanmak istememiz halinde, Yunanistan’ın istismar edeceği düzenlemeler var. Adalar sorununu uçuş bilgi bölgesinin egemenlik sınırı kabul edilerek uçaklarımıza önleme yapılmasını, 10 millik hava sahası uygulamalarını, Batı Trakya’daki Türklerle ilgili sorunları görüşmede gündeme dahi getirmemenizin sebebi nedir? Unutmayın ki dış politikadaki u dönüşleriniz devlet ciddiyetini zayıflatır. Bu da bizi güvenilir ve kararlı olmaktan çıkarır ve caydırıcılık etkisini azaltır.

    Filistin-İsrail savaşı, Türkiye-İsrail sevkiyatlarını durdurmaya yetmedi. AKP, Burak Erdoğan ve Erkam Yıldırım gibi isimlerin İsrail ile ticaret sürdürdüğü iddiasını yalanlamak yerine bu iddiaları ortaya atan gazeteci Metin Cihan’ın sosyal medya paylaşımlarına yasak getiriyorlar. Bu konuda başta Erdoğan ve diğer ilgililerden bir açıklama bekliyoruz.

    “AKP İKTİDARI, TEK BİR PROJEYLE HEM DIŞ POLİTİKADA HEM DE ÜLKENİN TARIM POLİTİKASINDA AYNI ANDA YANLIŞ YAPMAYI BAŞARAN BİR İKTİDAR OLARAK TARİHE GEÇTİ”

    Önemli gördüğümüz bir diğer konu da 21 yıllık AKP iktidarının Türk halkının parasıyla Sudan’da tarım çiftliği kurma projesinin iflas etmiş olmasıdır. Sayıştay raporlarına göre, 2020 dönemi için projenin yöneticilerine tam 416 bin 695 lira huzur hakkı ve ikramiye ödendi. Üstelik hiçbir üretim yapmadan 7 bakan eskiten bu projenin arazilerinin tarıma elverişli olmadığı 2021 yılında rapor edildi. Sadece Sudan’da kalmadılar, buğday yetişmeyen Endonezya’da buğday yetiştirmeye, ülkemizde yetişebilen domatesi de Nijer’de yetiştirmeye kalktılar. AKP kendi çiftçimizden esirgediği desteği, yurt dışı arayışlarında çarçur etti. Böylece AKP iktidarı, tek bir projeyle hem dış politikada hem de ülkenin tarım politikasında aynı anda yanlış yapmayı başaran bir iktidar olarak tarihe geçti. Tarım ve dış politika gibi birbirine bu kadar uzak iki konuyu tek bir yanlışta birleştirdi.

    “ZİFİRİ KARANLIKTA OKULA GİDEN ÇOCUKLARIN DERDİ, ONLARIN DERDİ DEĞİL. ONLARIN DERDİ KARMA EĞİTİME DARBE VURMAK”

    İçimizi rahatsız eden bir diğer konu da bu ülkede minicik öğrenciler, kalıcı yaz tatili uygulaması nedeniyle şafak operasyonuna gider gibi gün ağarmadan yollara düşüyor. Öğrenciler karanlıkta okula gidiyor. Veliler şikayetçi. Öğrenciler şikayetçi. Öğretmenler şikayetçi? Çalışanlar şikayetçi. Ama AKP memnun. ‘Kış saati yeniden getirilmeyecek’ diyorlar. Anladık ki zifiri karanlıkta okula giden çocukların derdi, onların derdi değil. Onların derdi karma eğitime darbe vurmak. Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı düzenlenen voleybol müsabakalarında, gençler arasında tartışma çıkma ihtimali gerekçe gösterilerek erkek öğrencilerin alınmamasına karar verildi. Bu karar, ülkemizde karma eğitime yönelik saldırıların tipik bir örneğidir. Aynı zamanda her fırsatta denedikleri laik ve çağdaş eğitimi ortadan kaldırma niyetine yönelik de siyasi bir hamledir. Bakanlık, gençler arasında çıkabilecek kavgaları gidermek istiyorsa fırsat eşitliğini sağlayan bir eğitim sistemini tesis ederek işe başlayabilir. Onların derdi eğitimi dinselleştirmek. ‘ÇEDES kapsamında’ diye başlayan her cümleye artık şüpheyle bakıyoruz. Bu ucube projeyle iktidar, toplumun dini duygularını eğitim üzerinden sömürmeye devam ediyor. MEB liselerde adabı muaşeret, orta okullardaysa görgü kuralları ve nezaket derslerini müfredata dahil etti. Eklenen bu derslerle çocuklarımıza aile ve sosyal hayata ilişkin din temelinde eğitim verilecek. Mesela ‘Türk Sosyal Hayatında Aile’ seçmeli dersinde, aile kurmanın fıtrata uygun olduğu anlatılacak. Yani bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyorlar. Çocuklarımızı bilimin ışığında çağdaş, laik eğitim sisteminden uzaklaştırarak Türk aile yapısını da istedikleri gibi, kadını ikinci plana atan bir şehre sokmaya çalışıyor. Aile içi şiddeti önlemek üzere imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ni reddeden iktidar, aile kurumunu ‘kol kırılır, yen içinde kalır’ anlayışıyla şekillendirmeye çalışıyor.

    “‘DOSTLUK KAZANSIN’ DİYE ÇIKILAN SAHALARA, ŞİDDETİ TAŞIYANLARI KINIYORUZ”

    Ülkede her alanda ciddi bir çürüme var. Şiddet, emin olun ki bir gün herkese isabet edecek. Tıpkı hakem Halil Umut Meler’e isabet ettiği gibi. AKP kurucusu ve üyesi, Sayın Erdoğan’ın ev sahibi ve yakın dostu olan Faruk Hoca’nın attığı yumruğun gücünün nereden geldiğini herkes biliyor. Olayın ardından kınama mesajlarında failin adını bile anmadılar. Bakanların, hatta Cumhurbaşkanı’nın Faruk Hoca’nın ismini anmaması, failin AKP’yi eski vekil olduğu gerçeğini değiştirmiyor. İşte AKP’nin ‘benim failim iyidir’ anlayışı. Televizyonlardaki yorumculardan, sokaklardaki halk röportajlarına kadar herkes gündemin soğumasının ardından Faruk Hoca’nın serbest bırakılacağını ve ceza almayacağını düşünüyor. Biz, ‘dostluk kazansın’ diye çıkılan sahalara, şiddeti taşıyanları kınıyoruz.

    “SAYIN BAKAN, SİZ ‘GÜNDEM FİLİSTİN’ DİYE SORULARDAN KAÇMAYA ÇALIŞIRKEN AKP’Lİ VEKİLLERİN GÜNDEMİ MANGAL PARTİSİYDİ”

    Geçtiğimiz günlerde hepimizin yüreğini yakan bir olay daha yaşandı. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu bir vatandaşımıza çarptı ve ölümüne neden oldu. Sonra da tarifeli uçağa binerek ülkeyi terk etti. AKP’nin Adalet Bakanı konuyla ilgili soruları, ‘Gündem Filistin’ diye geçiştirmeye çalıştı. Filistin’deki dram, elbette ki gündem ama İstanbul’un göbeğinde hayatını kaybeden emekçi kardeşimiz de gündem. Ardında gözü yaşlı bir eş ve iki çocuğu kaldı. Türkiye’de, bazı vatandaşlarımızın diğerlerinden daha az eşit olduğunu boşuna söylemedik. Çarpan kişi, yabancı bir devlet adamının oğlu olmasaydı yurt dışına elini, kolunu sallayarak kaçabilecek miydi?

    Ayrıca Sayın Bakan, siz ‘Gündem Filistin’ diye sorulardan kaçmaya çalışırken AKP’li vekillerin gündemi mangal partisiydi. Millet evine ekmek alamıyor. Evine yarım kilo et, belki Kurban Bayramı’nda girdi. Öğrenciler öğün atlıyor. Ama bir grup AKP’li Meclis’te mangal partisi yapıyor. Sizin hiç mi vicdanınız yok? Hiç mi empati duygunuz yok? Hiç mi adalet duygunuz yok? Biz Yunus Emre Göçer’in geride kalan acılı ailesi için elimizden geleni yapacağız. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz hem lise çağındaki hem de özel eğitim alması gereken iki çocuğumuz için elinden geleni yapacak. Biz CHP olarak konunun yakın takipçisi olmaya devam edeceğiz. İktidarın da uluslararası alanda bu işin takipçisi olmasını ve üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. Bu konunun AKP tarafından iç politika malzemesi haline getirip getirilmeyeceğinin de yine takipçisi olacağız. Ben de bir hukukçu milletvekili olarak bu davanın bütün süreçlerinin bizzat takipçisi olacağım.

    “ANKARA ADAYIMIZ, MANSUR YAVAŞ. İSTANBUL ADAYIMIZ, EKREM İMAMOĞLU. BURSA ADAYIMIZ MUSTAFA BOZBEY. BALIKESİR ADAYIMIZ AHMET AKIN”

    Bugün PM’mizde bazı belediye başkan adaylarımız belirlendi. 4’ü büyükşehir belediye başkan adayı olmak üzere 227 seçim çevresinde PM’mizde aldığımız kararla belediye başkan adaylarımızı belirledik. Açıklayacağımız 4 büyükşehirden 2’si zaten önceki Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel tarafından ilan edilmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız; İstanbul’u AKP’nin talancı belediyecilik anlayışından kurtaran ve halkçı belediyecilik anlayışını getiren Sayın Ekrem İmamoğlu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız ise Ankara’yı parsel parsel satanlardan kurtaran ve Ankara’yı sosyal belediyecilik anlayışıyla tanıştıran Sayın Mansur Yavaş. Bursa ve Balıkesir illerimizde de daha önce partimizin ve örgütümüzün üzerinde mutabakata vardığı, ayrıca anketlerde de kazandığını gördüğümüz isimler PM kararıyla bugün adaylaştı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Sayın Mustafa Bozbey. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız ise Sayın Ahmet Akın.

    “23 SEÇİM ÇEVRESİNDE ÖRGÜT DENETİMİNDE ÖN SEÇİM YAPILMA KARARI ALINMIŞTIR. 58 SEÇİM ÇEVRESİNDE ÖRGÜT DENETİMİNDE ÖN SEÇİM YAPMA YETKİSİ VERİLMİŞTİR”

    Burada basın toplantımızın bitiminde sizlerle isimleri paylaşacağımız diğer belediye başkan adaylarımızsa geçtiğimiz hafta PM toplantımızda örgüte yetki verdiğimiz il ve ilçelerde ve yetki verilmemiş olsa bile il ve ilçe örgütleri, milletvekili, PM üyelerimizin üzerinde tam bir mutabakat sağladığı seçim çevreleridir. CHP olarak biz 2019 yılından bu yana Türkiye’nin yarısını sosyal belediyecilik anlayışıyla tanıştırdık. Türkiye’nin yarısı, CHP’nin sosyal belediyecilik anlayışıyla yönetilmektedir. Bugün PM toplantımızda almış olduğumuz, sizlerle paylaşmadığım diğer kararlarımız: 23 seçim çevresinde, örgüt denetiminde ön seçim yapılma kararı alınmıştır. Ve yine 58 seçim çevresinde örgüt denetiminde ön seçim yapma yetkisi verilmiştir. Ve sizlerle paylaşacağımız listeyle az önce 4 büyükşehir belediye başkan adayımızı açıkladık. 6 il merkezi ve diğerleriyle birlikte bugün toplam 227 seçim bölgesinde belediye başkan adaylarımız, PM toplantımızda belirlendi ve kamuoyuyla paylaşılıyor. Belediyelerimiz, geçtiğimiz 4 buçuk yılda başta pandemi olmak üzere deprem, sel gibi doğal afet süreçlerinde halkımızın yanında oldular. Vatandaşımızın ihtiyaç ve taleplerini yüksek organizasyon yetenekleriyle iktidarın her türlü engellemesine, her türlü baskısına, her türlü soruşturma tehdidine rağmen hızlı bir şekilde karşıladılar. İnanıyoruz ki 31 Mart yerel seçimlerinde de insan odaklı politikalarımızla vatandaşımıza sıcak bir el uzatan belediye sayımızı arttıracağız.”

    “BİZ İTTİFAKI SANDIKTA, TABANDA, SEÇMEN NEZDİNDE YAPACAĞIZ”

    Yücel, “Bir işbirliği umudu hala korunuyor mu” sorusuna şu yanıtı verdi:

    “Biz Meclis’te grubu olan, temsil edilen her partiyle görüşürüz. Bizim siyaset anlayışımız bunu gerektiriyor. Diğer yandan İYİ Parti’nin ya da başka siyasi partilerin kendi yetkili kurullarında aldıkları kararları da tartışmayız. Bunlara saygı duyarız. Ancak biz başından beri şunu savunuyoruz: Biz ittifakı sandıkta, tabanda, seçmen nezdinde yapacağız. Dolayısıyla bu bakış anlayışımızı destekleyecek ya da kuvvetlendirecek, çeşitli seçim çevrelerinde birtakım gelişmeler olabilir. Bunları hep birlikte yaşayıp göreceğiz.”