Blog

  • ERDOĞAN: “MACARİSTAN’IN AB’YE TAM ÜYELİĞİMİZİ DESTEĞİNİ VURGULAMASINDAN MEMNUNİYET DUYDUM”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Budapeşte’de düzenlediği basın toplantısında; “2024 yılının ikinci yarısında Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı’nı üstlenecek Macaristan’ın Birliğe tam üyeliğimizi desteğini güçlü bir şekilde tekrar vurgulamasından memnuniyet duydum. Macaristan’a Dönem Başkanlığı’nda başarılar diliyorum” dedi. Orban ise “Türkiye ile Macaristan arasında Gümrük Birliği mevcut. Bu anlaşmayı modernize etmemiz gerekiyor. Biz Macar tarafı olarak elimizden geleni yapacağız. Vize serbestisi konusunda da Türkiye’yi destekliyoruz” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak ve Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin altıncı toplantısına katılmak üzere bugün Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye gitti. Erdoğan’ı Budapeşte Ferenc Liszt Uluslararası Havalimanı’nda, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Macaristan Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürü Anett Varga, Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Gülşen Karanis Ekşioğlu ile eşi Ekrem Ekşioğlu karşıladı. Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak, Erdoğan’ı Kahramanlar Meydanı’nda resmi törenle karşıladı.

    Erdoğan, daha sonra Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Karmelita Manastırı’nda bir araya geldi. İki lider görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Orban şöyle konuştu:

    ORBAN: ÖNÜMÜZDEKİ YÜZYIL SİZİN OLACAK

    “Cumhurbaşkanlığı mücadelesinde adım attığınızda önümüzdeki yüzyıl için büyük bir proje ortaya koydunuz. Önümüzdeki yüzyıl sizin olacak, biz buna inandık. Bunun için de bu anlaşmaları yaptık. Daha önceki yüzyılı biz Macarlar kaybetmiştik. Bizim planımız 21’nci yüzyılı kaybetmek değil, kazanmak istiyoruz. Bunun için de müttefikler arıyoruz ki birlikte kazanabilelim.

    Ticaret hacmimizi 2 katına çıkardık geçtiğimiz dönemde. 100 Macar firma Türkiye’de çalışıyor.

    “GÖÇ TEHDİDİ TÜRKİYESİZ DURDURULAMAZ”

    Macaristan’ı tehdit eden göç tehdidi Türkiyesiz durdurulamaz. Ukrayna-Rusya savaşında tek bir ülke sonuç alabildi.

    Türkiye ile Macaristan arasında Gümrük Birliği mevcut. Bu anlaşmayı modernize etmemiz gerekiyor. Biz Macar tarafı olarak elimizden geleni yapacağız. Vize serbestisi konusunda da Türkiye’yi destekliyoruz.”

    ERDOĞAN: İLİŞKİLERİMİZİ GELİŞTİRİLMİŞ STRATEJİK ORTAKLIK SEVİYESİNE TAŞIDIK

    Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şunları kaydetti:

    “Bu yılın ilk 11 ayı itibarıyla ticaret hacmimiz geçtiğimiz yılı geride bırakarak 4 milyar dolara yaklaştı. 6 milyar dolarlık müşterek hedefimize ulaşmakta kararlıyız. Bu çerçevede mevcut Karma Ekonomik Komisyon mekanizmasına ilaveten Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi’ni tesis ettik. Ortak Komite’nin ilk toplantısını önümüzdeki aylarda Türkiye’de düzenleyerek ticaret ve yatırımlarımıza ivme kazandıracağız. Karşılıklı yatırımları teşvik ediyor, firmalarımızın gerek Macaristan’da gerek Türkiye’de gerekse üçüncü ülkelerde iş birliğini destekliyoruz. Halihazırda verimli bir iş birliğine sahip olduğumuz savunma sanayi ve enerji gibi alanlarda bağlarımızı daha da güçlendirmeyi planlıyoruz.

    Sayın Orban ile biraz önce akdettiğimiz Ortak Siyasi Bildiri ile stratejik ortaklık düzeyindeki ilişkilerimizi geliştirilmiş stratejik ortaklık seviyesine taşıdık. Bu aynı zamanda geleceğe yönelik vizyonumuzun da bir göstergesidir. 2024 boyunca idrak edeceğimiz Türkiye Macaristan Kültür Yılı’nın açılış törenini bu akşam Cumhurbaşkanı sayın Novak’ın da katılımıyla Sayın Başbakan ile birlikte gerçekleştireceğiz.

    “MACARİSTAN’A DÖNEM BAŞKANLIĞI’NDA BAŞARILAR DİLİYORUM”

    Görüşmelerimizde Türkiye-AB ilişkileri, Ukrayna ve Gazze’deki gelişmeler dahil olmak üzere güncel meseleleri de ele aldık. 2024 yılının ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenecek Macaristan’ın Birliğe tam üyeliğimizi desteğini güçlü bir şekilde tekrar vurgulamasından memnuniyet duydum. Macaristan’a Dönem Başkanlığı’nda başarılar diliyorum. Filistin’de ve Ukrayna’da savaşın ve şiddetin çözüm olmadığı noktasında Macar dostlarımızla hemfikiriz.

    Taraflardan talep olması hâlinde Türkiye olarak yarım kalan İstanbul sürecini tekrar canlandırmaya hazırız. Gazze’de ise İsrail vahşetinin bir an evvel sona ermesi için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Acil ateşkesin tesisi ve çatışmaların yayılmasının önlenmesi için Türkiye olarak ilk günden yoğun diplomatik çaba harcıyoruz. Son gelişmelerle birlikte 1967 sınırlarında bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne haiz Filistin devletinin tesisinin artık kaçınılmaz olduğunu bir kez daha gördük.”

  • İSKENDER BAYHAN’DAN BAKAN KOCA’YA: “SAĞLIK HİZMETLERİNİN TEMELİNDE YER ALAN İLAÇ ERİŞİMİ KONUSUNDA YAŞANAN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN BAKANLIĞINIZIN BİR PLANI VAR MI?”

    İSKENDER BAYHAN’DAN BAKAN KOCA’YA: “SAĞLIK HİZMETLERİNİN TEMELİNDE YER ALAN İLAÇ ERİŞİMİ KONUSUNDA YAŞANAN SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN BAKANLIĞINIZIN BİR PLANI VAR MI?”

    Emek Partisi (EMEP)  İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, ilaç fiyatlamasında euro kurunun güncellenmesiyle ilgili olarak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya “Sağlık hizmetlerinin temelinde yer alan ilaç erişimi konusunda yaşanan sorunların çözümü için bakanlığınızın bir planı var mı? Hekimlerin koruyucu hizmetlere önem verilmemesinin hastalığı ilerlettiği, ilaç tüketimini artırdığı ve yurttaşları özel hastanelere mahkûm ettiği yönündeki ısrarlı uyarılarına rağmen neden bütçenin tedavi edici hizmetlere ayrılmasında ısrar edilmektedir” diye sordu.

    EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan “Beşerî Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik” öngören kararnameyle ilaç fiyatlamasında kullanılan euro kurunun güncellenmesinin yarattığı sorunları Meclis gündemine taşıdı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Bayhan, şunları kaydetti:

    “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan ‘Beşerî Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik’ öngören kararnameyle birlikte, ilaç fiyatlamasında kullanılan euro kuru güncellenerek, yüzde 25’lik artışla 17 lira 55 kuruş seviyesine yükseltildi. Halihazırda ilaç temininde sıkıntılar yaşanmaya devam ederken, her 10 ilaçtan 2-3’ünün erişiminin olmadığı koşullarda yürürlüğe girecek bu kararname ile vatandaşlar bir kez daha mağdur edilecektir.

    “MEVCUT FİYATLANDIRMA YÖNTEMİ NEDENİYLE BİRÇOK YENİ NESİL İLAÇ ÜLKEMİZE GELMEMEKTE”
    Son yıllarda enflasyonun yüksek seyretmesiyle birlikte ilaç-eczacılık hizmetlerinde ve özellikle eczacıların ve vatandaşların ilaç temininde ciddi zorluklar yaşanmasına rağmen, sorunun çözümü için önerilerde bulunan eczacı örgütlerinin sesine hala kulak verilmiyor. İlaçta dışa bağımlılığın yüksek seyrettiği ülkemizde hastalar ilaç bulmak için eczane eczane dolaşmakta ve özellikle ithal ilaçlara ulaşmakta sorun yaşamaktadır. Mevcut fiyatlandırma yöntemi nedeniyle birçok yeni nesil ilaç ülkemize gelmemekte ve vatandaşlar muadil ilaçlara yönlendirilmektedir. Devlet hastanelerinden aylar sonra randevu bulabilen hastalar tedavi süreçleri başladığında da ilaca erişim noktasında zorluklar yaşamakta ve ilaçları karşılayabilecek bir alım gücü olmadığı için ilaç seçmek durumunda kalmaktadır.

    Bakanlığınızın henüz onaylanan bütçesi incelendiğinde, 2024 yılı bütçesinin yüzde 71’inin ‘tedavi edici sağlık’ hizmetleri için ayrıldığı görülmektedir. Bütçenin koruyucu hizmetler yerine tedavi edici hizmetlere ve yap-işlet-devret anlayışı ile yaygınlaştırılan şehir hastanelerine ayrılmasının zararını halk, yine sağlığı ile ödemektedir. Parasız, nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmeti en başta sağlığa erişim hakkı açısından zaruri ve Bakanlığınızın sorumluluğu altındadır.”

    Bayhan, Bakan Koca’ya şu soruları yöneltti:

    “Hastalık türlerine göre vatandaşlar hangi ilaçlara erişimde sorun yaşamaktadır? Dağılımları nedir?

    İlaca erişimde sıkıntı yaşadığı için tedavisi aksayan hasta sayısına ilişkin yıllık veriler nedir?

    Son kararname ile kanser hastaları veya düzenli ilaç kullanması gereken hastaların ilaç giderleri yüzde 25 oranında bir artış gösterecek. Sağlık hizmetlerinin temelinde yer alan ilaç erişimi konusunda yaşanan sorunların çözümü için bakanlığınızın bir planı var mı?

    Yeni kararla birlikte ilaç fiyatlandırmasında euro kurundaki artışın yansıtılmasıyla beraber vatandaşların ilaçlara erişimindeki zorluklar katlanmaktadır. Her artış sonrası yaşanan bu mağduriyeti çözmek için bir planınız mevcut mudur?

    Piyasada bulunmayan ve yurt dışından getirilemeyen ilaçların tedarikine yönelik bakanlığınızın bir çalışması var mıdır?

    Genel seçimler öncesinde ücretsiz olacağı vaadi verilen HPV aşısı, ücretsiz temin edilmediği gibi son zamla neredeyse 10 bin TL’ye mal oluyor. HPV aşısının halka ücretsiz olarak sağlanması için bir adım atmayı düşünüyor musunuz?

    İlaç zamlarının sebebini ‘Üreticileri mağdur etmemek’ olarak gerekçelendirmiştiniz. Pek çok yurttaşın ilaçlara erişiminin zorlaştığı ve mağdur olduğu durumda ilaç firmalarının kârı neden öncelenmektedir?

    Daha öncesinde Aile Sağlığı Merkezleri aracılığıyla ücretsiz şekilde temin edilebilen doğum kontrol hapı gibi tıbbi malzemelerin ASM’lere dağıtımı neden sonlandırılmıştır? Bu ilaçların yeniden Aile Sağlığı Merkezleri aracılığıyla temin edilmesi yönünde bir plan var mıdır?

    Sağlık Bakanlığı bütçesinde yine bütçenin büyük kısmının koruyucu sağlık hizmetleri yerine tedavi edici sağlık hizmetlerine ayrıldığı görülmektedir. Hekimlerin koruyucu hizmetlere önem verilmemesinin hastalığı ilerlettiği, ilaç tüketimini artırdığı ve yurttaşları özel hastanelere mahkûm ettiği yönündeki ısrarlı uyarılarına rağmen neden bütçenin tedavi edici hizmetlere ayrılmasında ısrar edilmektedir?”

     

  • BUCA METROSU’NDA DEV TÜNEL AÇMA MAKİNELERİ YER ALTINA İNDİ

    BUCA METROSU’NDA DEV TÜNEL AÇMA MAKİNELERİ YER ALTINA İNDİ

     

    İzmir tarihinin en büyük raylı sistem yatırımı Buca Metrosu için bir süredir beklenen tünel açma makinesi TBM’ler, General Asım Gündüz İstasyonu’ndan 36 metreyi bulan temel kazısına indirildi. Metro çalışmalarını önemli ölçüde hızlandıracak TBM’lerin indirildiği esnada şantiyede bulunan Başkan Tunç Soyer, “İzmir tarihinin en büyük projesinin belki de en tarihi anlarından birini şu anda yaşıyoruz. Bugüne kadar yapılan hazırlıkların aşama kaydettiğini ve bu noktaya geldiğini görmek hepimizi çok mutlu ediyor” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla inşa edeceği, Üçyol-Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampusu-Çamlıkule arasında 13,5 kilometrelik hatta hizmet verecek Buca Metrosu çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Son olarak tünel kazısı yapacak 90 metre uzunluğunda 6,5 metre çapında 2 TBM, 36 metreyi bulan General Asım Gündüz İstasyonu temel kazısına indirildi. İki TBM daha yakında Buca–Koop İstasyonu’ndan yer altına indirilerek toplam TBM sayısı 4’e çıkartılacak ve dört ayrı uçtan kazı yapılacak. General Asım Gündüz İstasyonu’na indirilen TBM’lerin Ocak ayında kazı çalışmalarına başlayacağı bildirildi. Tek makine ile günde yaklaşık 20 metre kazı yapılabilecek. Öte yandan Buca Metrosu için 500’den fazla insanın, 24 saat boyunca 4 istasyonda çalıştığı alanda şimdiye kadar 37 bin metre kazık çakıldı.

    “HEDEFİMİZ 4 YILDAN ÖNCE BİTİRMEK”

    Sahada çalışmaları inceleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer,  İzmir tarihinin en büyük projesinin belki de en tarihi anlarından birini şu anda yaşadıklarını ifade ederek, “Çok heyecan verici. 3 TBM yer altına inerek tünel kazmaya başlayacak. Bugüne kadar yapılan hazırlıkların aşama kaydettiğini ve bu noktaya geldiğini görmek hepimizi çok mutlu ediyor. Çok heyecan veriyor. Burada bulunan bütün emekçi kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Yoğun şekilde çalışmalar sürüyor. Ve biliyorum ki tarihinden önce bitirecekler. Bizim 4 yıl gibi bir taahhüdümüz var İzmirliye. Öyle sanıyorum ki daha kısa sürede bunu bitirmiş olacağız” dedi.

    “İZMİR TARİHİNİN BELKİ DE EN VERİMLİ YATIRIMI”

    2 buçuk yıl içerisinde metronun Üçyol ve Şirinyer bağlantısını tamamlayıp, vatandaşın kullanımına açmayı planladıklarını vurgulayan Tunç Soyer, “4 yıldan kısa bir süre içerisinde de 13,5 kilometrelik metro hattını tamamlamış ve vatandaşın kullanımına açmış olacağız. Çok heyecanlıyız. Çünkü İzmir tarihinin bu en büyük yatırımı aynı zamanda İzmir tarihinin belki de en verimli yatırımı. Hiç kimsenin cebinden para çıkmadan, ne hükümetin ne belediyenin tamamen kendi kendini finanse eden, kendi kendini geri ödeyen bir yatırıma dönüşüyor” dedi.

    “YURTTAŞLARIN HAYAT KONFORU ARTACAK”

    Projenin Buca’da yaşayan yurttaşların hayat konforunu arttıracağını da belirten Başkan Soyer, şunları söyledi: “Buca’da yaşayan vatandaşlarımız metronun büyük faydasını görecek. Buca yaklaşık 600 bin kişinin yaşadığı, İzmir’in en büyük ilçelerinden. Burada trafik sıkışıklığı sona erecek. İnsanlar çok daha konforlu, çok daha ucuz bir toplu taşıma imkanına kavuşacak. Ve böylece hem ekonomilerinde, hem yaşam kalitelerinde önemli fark yaratılmış olacak. Bunun heyecanı ile devam ediyoruz. Diliyorum ki kazasız belasız açılışını yapalım.  TBM yer altında tüneli açmaya başladıktan sonra Buca’nın meydanına sayaç koyacağız. Ve İzmirliler verdiğimiz söze giden yolculuğu her gün izleyebilecek.”

     “TEK MAKİNE İLE GÜNDE 15-20 METRE KAZI YAPABİLECEĞİZ”

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Banliyö ve Raylı Sistem Yatırımları Dairesi Başkanı Mehmet Ergenekon da TBM’lerin Ocak ayı başından itibaren kazıya başlayacağını belirterek, “Tek makine ile günde 15-20 metre kazı yapabileceğiz. 13,5 kilometrelik çift hat dediğimizde yaklaşık 27 kilometrelik bir kazı var. Bunu diğer yöntemlerle yapmak hem uzun sürecekti hem de daha maliyetli olacaktı. O nedenle son teknolojik aletlerle çok hızlı bir şekilde Buca’da çalışmaları yürütmeyi planlıyoruz” dedi. Daha önce yaptıkları sondajlarda, zemin özelliğinin TBM için de uygun olduğunu belirlediklerini ifade eden Ergenekon, “O nedenle tek makine ile 20 metrelere varan bir kazı hedefliyoruz. 4 makine ile günde 80 metre gibi bir kazı öngörüyoruz. Çalışmalar gece de devam ettiği için zaman zaman vatandaşlardan şikayet alabiliyoruz. Ancak bu çalışmaları yapmak zorundayız” diye konuştu.

  • YERLİ VE MİLLİ PARTİ GENEL BAŞKANI MUTLU: “31 MART GEÇER GEÇMEZ, HERKES 2025’TE SEÇİME HAZIRLANMALIDIR”

    Yerli ve Milli Parti Genel Başkanı Teoman Mutlu, “31 Mart geçer geçmez, herkes 2025’te seçime hazırlanmalıdır. Koskoca Türk devleti, cihanı yöneten aziz Türk milleti; 2025’te yeni bir seçime gitmeli” dedi.

    Yerli ve Milli Parti Genel Başkanı Teoman Mutlu, erken seçim çağrısı yaptı. Mutlu, şunları söyledi:

    “Bu Meclis halkın desteğini yitirmiştir. Acilen seçim yapılmalıdır. Demokrasiye inanan, hukuku içselleştirmiş, vicdan sahibi herkese sesleniyorum. Bu halk DEVA Partisi’ne oy verdi mi? Vermedi. Hayır kurumu gibi davranın CHP, onları Meclis’e soktu. Bu halk, Gelecek Partisi’ne oy verdi mi? Vermedi. Yardım derneği gibi davranan CHP, onları da Meclis’e soktu. Bu halk Saadet Partisi’ne oy verdi mi? Vermedi. Koltuk değneği gibi yaşayan CHP onlardı da Meclis’e soktu. Bu halk, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’ne grup kurma izni verdi mi? Vermedi. Onları da keyfi grup kurdurmak için maalesef teşvik etti. Bu hafta, bir vefat sebebiyle Grup düşünce Atatürk’ün kurduğu CHP, içinde birçok Atatürk düşmanı olan Saadet Partisi’ne bir sosyal demokrat vekili bağışladı. Tekrar grup kurdurdu. Aynı CHP, seçime giremeyen İYİ Parti’ye de hediye ettiği vekillerle seçime girmesini sağlamıştı.

    Şimdi aklı ve vicdanı olan herkese soruyorum: Bu Meclis, halkı temsil edebilir mi? Halkın asla haberi olmayan, iradesi olmayan bu suni oluşumları halka sordunuz mu? Halkın onaylamadığı böyle keyfi ve suni birliktelikler demokrasimize uygun mu? Bütün bu olayları bir arada göz önüne alınca, artık Meclis’in yenilenmesi mecburdur.

    Bu nedenle, 31 Mart geçer geçmez, herkes 2025’te seçime hazırlanmalıdır. Koskoca Türk devleti, cihanı yöneten aziz Türk milleti; 2025’te yeni bir seçime gitmeli. Bu futboldan hızlı transfer yapan, lokantacı gibi kebap yapan milletvekillerini acilen değiştirmelidir.”

  • DEVA PARTİLİ SEDA KAYA ÖSEN: “KARŞIYAKA STADYUMU’NUN TAMAMLANARAK HİZMETE AÇILMASI KARŞIYAKA’NIN VE İZMİR’İN SPORTİF BAŞARISI İÇİN SON DERECE ELZEMDİR”

    DEVA PARTİLİ SEDA KAYA ÖSEN: “KARŞIYAKA STADYUMU’NUN TAMAMLANARAK HİZMETE AÇILMASI KARŞIYAKA’NIN VE İZMİR’İN SPORTİF BAŞARISI İÇİN SON DERECE ELZEMDİR”

    DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, 2017 yılında temeli atıldıktan sonra inşasına devam edilmeyen Karşıyaka Stadyumu’nun tamamlanarak hizmete açılması için iktidara çağrıda bulundu. Ösen, “Geçtiğimiz yıl 19 Aralık Dünya Karşıyakalılar Günü’nde hükümet tarafından verilen sözlerin tutulması, Karşıyaka Stadyumu’nun tamamlanarak hizmete açılması, Karşıyaka’nın ve İzmir’in sportif başarısı için son derece elzemdir” dedi.

    DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak Karşıyaka Spor Kulübü’nün stadyum inşaatını gündeme getirdi. İnşaatın 2017 yılında atılmasına rağmen daha sonra herhangi bir ilerleme görülmediğini belirten Kaya Ösen, şunları dile getirdi:

    “111 YILLIK MAZİSİ OLAN GÜZİDE KULÜBÜMÜZÜN KENDİ STADINA, EVİNE KAVUŞTURULMASI GEREKİYOR” 

    “Kurtuluş Savaşı’na en önemli desteklerden birini veren, ülkemizin ve İzmir’in en köklü spor kulüplerinden olan Karşıyaka Spor Kulübü’nün stadyum inşaatının temeli 2017 yılında atılmış ancak bir arpa boyu yol alınamamıştır. 111 yıllık mazisi olan güzide kulübümüzün diğer kıymetli kulüplerimiz gibi kendi stadına, evine kavuşturulması gerekiyor.

    “KARŞIYAKA STADYUMU’NUN HİZMETE AÇILMASI, KARŞIYAKA’NIN VE İZMİR’İN SPORTİF BAŞARISI İÇİN SON DERECE ELZEMDİR”

    Geçtiğimiz yıl 19 Aralık Dünya Karşıyakalılar Günü’nde hükümet tarafından verilen sözlerin tutulması, Mavişehir’de yapılacağı dile getirilen spor tesislerinin ve Karşıyaka Stadyumu’nun tamamlanarak hizmete açılması, armasına Türk bayrağını alan ilk kulüp olan Karşıyaka’nın ve İzmir’in sportif başarısı için son derece elzemdir.”

     

  • ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU’NA KATILAN İŞÇİLER, ANKA HABER AJANSI’NA KONUŞTU: “İLK TOPLANTIDA, ‘SEMT PAZARLARINDA, İNSANLAR YERLERDEN ÇÜRÜK MEYVE TOPLAYIP EVLERİNE GÖTÜRMEK İÇİN NASIL MÜCADELE ETTİKLERİNİ BİR GÖRÜN’ DEDİM”

    Haber: CEYLAN SAĞLAM- Kamera: DURSUN ALKAYA

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2024 yılı asgari ücretini belirlemek için ikinci kez Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda toplandı. Bu yıl ilk kez asgari ücret tespit komisyonu toplantılarına katılan işçiler ANKA Haber Ajansı’na konuştu. Adana Şehir Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Hatice Akgedik, kadın işçilerin yaşadığı sorunlara ilişkin; “Bir kadın olarak kendi ayaklarının üzerinde durmak, tek başına mücadele etmek maalesef çok zor. Alım gücümüz bitti. İnanın ben bunu sayın işverenlerime de başkanlarıma da bakanlarıma da söyledim ilk toplantıda. ‘Semt pazarlarında insanlar yerlerden çürük meyve toplayıp evlerine götürmek için nasıl mücadele ettiklerini bir görün’ dedim” diye konuştu. Karayollarında taşeron işçi olarak çalışan Durmuş Öztürk ise, taşeron işçilere kadro talep etti, “Bir yerlerden çocuğuma 10 lira verebilmek için borç aldım. 26 yıllık evliyim, ilk aldığım evlilik yüzüğü ile ilk aldığım küpeyi vererek ‘Bunu bozduralım, evimize bir şeyler alalım’ ve ben eşimin ziynet eşyasını bozdurup çocuğumun boğazından bir şeyler geçirdim. Normalde benim eşime bir şeyler almam gerekirken eşimin elindeki son hazinesini alıp bozdurmak zorunda kaldım. Bir baba için bu utanç verici” dedi.

    Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2024 yılı asgari ücretini belirlemek için bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda ikinci kez toplandı. Toplantıda Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) temsilcileri ekonomik verileri paylaştı. İkinci toplantının bitmesinin ardından asgari ücret için bir sayı açıklanmadı.

    Önceki yıllardan farklı olarak asgari ücret görüşmelerinde; TÜRK- İŞ kesiminden kasiyer, sağlık çalışanı, enerji işçisi ve karayollarında çalışan bir taşeron işçisinin de bulunduğu 4 farklı iş kollarında çalışan işçiler yer alıyor.

    Komisyon toplantılarına katılan Adana Şehir Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan Hatice Akgedik ve karayollarında 9 yıldır taşeron olarak çalışan Durmuş Öztürk bugünkü asgari ücret görüşmesinden sonra ANKA Haber Ajansı’nın sorularını yanıtladı.

    BİZİM ÇOCUKLARIMIZ DA PEYNİR YEMEK İSTİYOR. BUNLARI YİYEMİYOR. GELİŞİMLERİ ZAYIF OLUYOR”

    Öztürk, şunları söyledi:

    “Asgari ücretle çalışıyoruz. Aldığımız asgari ücret yetmiyor. Bir ev kirası, bir aylık ekmek parası ile bu asgari ücret tükeniyor. Bizim çocuklarımız da var. İster istemez bizim çocuklarımız da meyve yemek istiyor. Bizim çocuklarımız da peynir yemek istiyor. Bunları yiyemiyor. Gelişimleri zayıf oluyor. Biz neden yaşam şartlarına uygun yaşam şartı içinde yaşamıyoruz? Türkiye’de 8 milyon asgari ücretlinin temsilcisiyiz. Biz şunu diyoruz, 8 milyon asgari ücretli var ve bunların ailesi ile beraber 33 milyon asgari ücretle geçinen milletiz. Herkes diyor ki; ‘aldığımız yetmiyor’ veya ‘kiramız yetmiyor’, ‘birini alsak biri eksik kalıyor’…

    BİR YERLERDEN, ÇOCUĞUMA 10 LİRA VEREBİLMEK İÇİN BORÇ ALDIM”

    Çocuklarımız okula gidiyor, 10 lira para istiyor veremiyoruz. Bundan daha önce çocukların Öğretmenler Günü vardı. Oğlum geldi dedi ki; ‘Baba, Öğretmenler Günü kutlayacağız. Bana 10 lira para verir misin’ dedi. Ben de dedim ki; ‘Oğlum 10 lira param yok’, ‘Herkes Öğretmenler Günü’nü kutlayacak, bizde neden para olmuyor’ dedi. Şöyle düşündüm, o akşam da sabaha kadar da uyuyamadım. Bir yerlerden, çocuğuma 10 lira verebilmek için borç aldım.

    BEN EŞİMİN ZİYNET EŞYASINI BOZDURUP, ÇOCUĞUMUN BOĞAZINDAN BİR ŞEYLER GEÇİRDİM. BİR BABA İÇİN BU UTANÇ VERİCİ”

    Ben 26 yıllık evliyim. Bana çocuğum dedi ki; ‘Biz neden pazar göremiyoruz, bakkala gidip de bir peynir, bir süt, bir sucuk niye alıp da yiyemiyoruz.’ Çünkü yetmiyor bize asgari ücret. Dedim, ‘alamıyoruz.’ Bunu komisyondaki kişilerle de paylaştım; eşim bunu duymuş olacak ki 26 yıllık evliyim, ilk aldığım evlilik yüzüğü ile ilk aldığım küpeyi vererek ‘Bunu bozduralım, evimize bir şeyler alalım’ ve ben eşimin ziynet eşyasını bozdurup çocuğumun boğazından bir şeyler geçirdim. Normalde benim eşime bir şeyler almam gerekirken eşimin elindeki son hazinesini alıp bozdurmak zorunda kaldım. Bir baba için bu utanç verici.

    BİZ KADRO GELECEK DİYE BAKIYORUZ. KARAYOLLARINDA 14 BİN TAŞERON İŞÇİ VAR. BİR AVUÇTA SAYILACAK KİŞİLERİZ”

    Biz kadro gelecek diye bakıyoruz. Hep bizi avutuyorlar. Düne kadar ’80 madde var, Torba Yasa’da varsınız’ veya Vedat Bilgin düne kadar bakandı. 85 milyon insanın karşısında bizi açık açık anlattı. ‘Yolda asıl iş yapanın kadrosu hak. Ben o dosyayı hazırladım ve benden sonra gelecek bakanın masasına koydum’ dedi. Ama bu zamana uğradı. Hala o dosya niye gündeme gelmiyor bilmiyorum. 4 sefer kadro kaçırdım. Bir de İŞKUR’dan aldılar 3 bin kişi. İŞKUR’dan aldınız da bana, ‘Yolda ne kadar bariyer var, yolun neresi bozuk, neresi düzgün’ sorsunlar, ben söyleyeyim ama yolu hiç bilmeyen adam geldiği zaman bize soruyor. Örnek veriyorum, ‘Kadrolusun bilmiyor musun’ diye soruyorum, ‘Ben İŞKUR’dan geldim, girdim’ diyor. Ben varım, asıl iş yapanlar var. Operatör mü lazım, operatörümüz var taşeron. Düz işçimiz var; müşavir mi istiyorsunuz? Var. Hepimiz varız. Karayollarında 14 bin taşeron işçi var. Bir avuçta sayılacak kişileriz.

    SAYIN YETKİLİLERİMİZE ŞUNU SÖYLÜYORUZ; SOFRALARINDAN AÇ KALKMAMALARI İÇİN, ÇOCUKLARI DA DAHİL OLMAK ÜZERE; GÜZEL BİR ÜCRET İSTİYORUZ”

    O yüzden biz sayın yetkililerimize şunu söylüyoruz; ilk önceliğimiz 8 milyon, ailesi ile beraber 13 milyon asgari ücret ile çalışan işçilerimiz için yaşam standartlarına uygun ve sofralarından aç kalkmamaları için, çocukları da dahil olmak üzere güzel bir ücret istiyoruz. İkincisi de şu: ben karayollarında çalışıyorum.

    Sayın yetkililere de söylüyorum; lütfen çocuğumuzun geleceği için kadromuzu istiyoruz. Çocuğumuzun geleceği için… Yarın işten çıkarılma korkusunun olmaması için… Biz bugün varız yarın yokuz olmasın diye… Çocuğumuzun geleceği için kadromuzu talep ediyoruz karayolları yol bakım işçileri olarak.”

    KADIN İŞÇİ AKGEDİK: “BİR KADIN OLARAK KENDİ AYAKLARININ ÜZERİNDE DURMAK ÇOK ZOR”

    Asgari ücret tespit komisyonunda kadın işçileri temsil eden Hatice Akgedik ise kadın işçilerin yaşadığı sorunlara ilişkin şunları söyledi:

    “Türkiye’mizde kadın olmak çok zor. Bir kadın olarak kendi ayaklarının üzerinde durmak, tek başına mücadele etmek maalesef çok zor. Bütün kadınların sesi olarak ben buraya geldim. Kadınlar çok zor durumda, asgari ücretlilerimiz zor durumda. Bunu işverenlerimize de çok söyledim. ‘Kendinizi bizim yerimize koyun’ dedim. Kendilerini vicdanlarına bıraktım.

    PAZARA GİTTİĞİMİZ ZAMAN TEMEL İHTİYAÇLARIMIZI ALMAK ZORUNDAYIZ AMA ALAMIYORUZ”

    İşçiler beslenemiyor. En azından pazara gittiğimiz zaman temel ihtiyaçlarımızı almak zorundayız ama alamıyoruz. Yarısını alıyoruz, yarısını alamıyoruz. Bir markete gittiğimiz zaman temel ihtiyaçlarımızı alamıyoruz. Asgari ücretli insanlar gerçekten zor durumda. Açlık sınırının altında. Gençlerimiz hep yurt dışına gitmeye çalışıyor. Asgari ücretli iki tane oğlum var. Asla evlilik falan düşünemiyorlar. ‘Karnımız doymuyor’ diyorlar. Gençlerimiz, herkes yurt dışına kaçıyor. Neden benim memleketimde güzel şeyler varken gençlerimiz neden gidiyor imkanlarımız varken?

    ALIM GÜCÜMÜZ BİTTİ”

    Alım gücümüz bitti. İnanın ben bunu sayın işverenlerime de başkanlarıma da bakanlarıma da söyledim ilk toplantıda. Alım gücü bitti insanların. ‘Semt pazarlarında insanlar yerlerden çürük meyve toplayıp evlerine götürmek için nasıl mücadele ettiklerini bir görün’ dedim. İnsanlarımız çok zor durumda. Kadın işçilerin çalışma koşulları çok zor. Çok zor ayakta duruyorlar. Bazıları bekar oluyor, çocukları ile hayat mücadelesi o kadar zor ki… Ev kiraları almış başını gitmiş, insanlar ne yapacağını bilemiyor. Yani çok zor durumda kadın işçilerimiz. İnsanlar zor durumda, biz bunu gereken yerlere de söyledik artık herkes elini vicdanına koysun.”

     

  • İZMİT BELEDİYE BAŞKANI HÜRRİYET, KURUÇEŞME YAŞAM MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ

    İZMİT BELEDİYE BAŞKANI HÜRRİYET, KURUÇEŞME YAŞAM MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ

    Hizmete girdiği günden bu yana İzmitliler tarafından büyük ilgi gören Kuruçeşme Yaşam Merkezini ziyaret eden Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, “Bu Yaşam Merkezi aslında her kuşaktan kitlenin bir araya gelip etkinlikler yaptığı bir alana dönüştü” dedi. 

    İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, bölge halkı tarafından yoğun ilgiyle karşılanan Kuruçeşme Yaşam Merkezi’ni ziyaret ederek hem çalışmalar hakkında bilgi aldı hem de merkezi kullanan vatandaşlarla sohbet etti.
     
    Başkan Hürriyet, Kuruçeşme Yaşam Merkezi’nde bulunan Asırlık Çınar Evi’ne gerçekleştirdiği ziyarette şunları kaydetti:
     
    “3 adet yaşam merkezi kurmuştuk bir tanesi de Kuruçeşme’de bulunuyor. Halkımızın da dayanışmasıyla burada beraberce bir şeyler üretme isteği çok değerli. Asırlık Çınar Evlerimiz vatandaşlarımızın sosyal, psikolojik ve bedensel gelişimlerine katkı sunan programların uygulandığı alanlar. Hizmet alanlarımızı genişlettik, daha nitelikli hale getirdik. Bu yaşam merkezimize çok emek verdik. Buraya halkımızın gösterdiği ilgiyi görünce çok sevindim. 
     
    “HER KUŞAĞIN BULUŞTUĞU BİR ALANA DÖNÜŞTÜ”
     
    Bunca insanın bu hizmetten fayda görmesi güzel. Aslında burası Kuşaklar Arası Yaşam Merkezi Projemizin hayat bulduğu merkezlerden bir tanesi oldu. Kuşaklar Arası Yaşam Merkezi Projesi daha önce Avrupa’da gelişmiş birçok ülkede uygulanan bir program. Türkiye’de ‘Yaşlı Kreşi’ adında küçük uygulamaları vardı biz onu çok gelişmiş düzeyde çalışmıştık. Bu Yaşam Merkezi aslında her kuşaktan kitlenin bir araya gelip etkinlikler yaptığı bir alana dönüştü. 
     
    “AVRUPA’DAN SONRA UYGULAYAN İLK KENTLERDEN BİRİYİZ”
     
    Zaman zaman kreş çocuklarımız burada 50 yaş üstü bireylerle bir araya geliyorlar, etkileşim sağlıyorlar. Büyükler küçüklere, küçükler büyüklere çok şey öğretiyor aslında. Birlikte aslında zihinsel gelişimlerine de katkı sunuyorlar. Kuşaklar Arası Yaşam Merkezini aslında burada gerçekleştirmiş olduk. Çok istiyorduk, önemli bir projeydi. Avrupa’dan sonra bu projeyi ilk uygulayan kentlerden bir tanesiyiz. 
     
    “SOSYAL YAŞAMI GÜÇLENDİRİYORUZ”
     
    Ben o yüzden buraya artık Kuşaklar Arası Yaşam Merkezi demek istiyorum. Çünkü her alanda sanatta, sporda, kültürde burada etkinlik var. Sosyal yaşamı güçlendiren, takım oyununu öğreten, komşuluk ilişkilerini geliştiren ve her yaş grubunun kendi arasında kaynaşmasını ve birlikte bir şeyler üretmesini sağlayan bir alan burası. Ürettikçe mutlu olan mutlu oldukça da mutlu eden bir kitleyedönüşüyor buraya gelen insanlar” 
     
    “ÇOK BÜYÜK BİR KOMPLEKS”
     
    İzmit Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Yasemin Gözkonan Kahveci Kuruçeşme Yaşam Merkezinde gerçekleştirilen çalışmalara dair yaptığı açıklamada, “Kuruçeşme Yaşam Merkezimiz çok büyük bir kompleks. Çocuklara, kadınlara ve 50 yaş üzerindeki vatandaşlarımıza hizmet sunduğumuz bir bina. Bu alanda diyetisyenimiz ve psikoloğumuz da ücretsiz bir şekilde hizmet veriyor. Burası 7’den 70’e kuşaklar arası insanlarımızın bir arada olduğu bir merkez. 
     
    “BÜYÜK İLGİ VAR”
     
    Olcay Ilıcalı Asırlık Çınar Evimiz çok talep görüyor. Burası sosyal, kültürel, zihinsel ve bedensel aktivitelerin olduğu 50 yaş üzerindeki bireylerin yaşlılık dönemini kaliteli bir şekilde gerçekleştirecekleri bir alan. İş uğraşı teknikerimiz, ergo terapistimiz haftalık olarak çalışmalarını gerçekleştiriyorlar. Çalışmalarımız planlı bir şekilde ilerliyor. Her gün hangi çalışmanın yapılacağı belli burada. Katılımcılardan her etkinliğimize büyük bir ilgi var. 
     
    “KISA MOLA MERKEZİ”
     
    Burada ücretsiz hizmet veren bir de Çocuk Oyun Alanımız var. Anne – babalar işleri varsa çocuğunu bırakacak yeri yoksa bu alanımıza çocuğunu bırakabilir. Torununa bakan babaanneler, anneanneler torunlarını çocuk oyun alanına bırakıp kendileri Asırlık Çınar Evi etkinliklerine katılabilirler. Çocuk Oyun Alanımızın yanında Kısa Mola Merkezimiz var. Engelli çocuğa sahip olan ebeveynler buraya çocuklarını ücretsiz olarak bırakıp işlerini halledebilirler. Randevu alıp Kısa Mola hizmetimizden faydalanabilirler. 
     
    “HER YÖNDEN HİZMET SUNAN BİR BİNA”
     
    Dikiş kurslarımız, dans kurslarımız, var. En üst katta da çok amaçlı bir salonumuz var. Bu alanı bölge halkı rahatlıkla kullanabiliyor. Bu alanımız düğünler, nişanlar, kınalar yapılabileceği gibi STK’ların toplantılarını yapabileceği bir alan. Bir platformumuz var. Orada sahne gösterileri yapabilirler. Kuruçeşme halkına her yönden hizmet sunan bir bina.” 
     
     
  • GEÇİRDİĞİ KAZADA BACAĞI KIRILAN MOTOKURYE ÇİĞDEM: “BANA VURAN ARKADAŞ BENİM SAĞLIK DURUMUMDAN HABER ALINMADAN KARAKOLDAN NASIL ÇIKIYOR? RAHAT BİR ŞEKİLDE KAÇABİLİR. BUNA ZEMİN HAZIRLANIYOR”

    Haber: NİSANUR YILDIRIM / Kamera: ÜNAL AYDIN 

    Motokurye Mehmet Akif Çiğdem, kırmızı ışıkta beklerken alkollü bir sürücünün arkadan gelip çarpması sonucu bir kaza geçirdi. Kazada bacağı kırılan Çiğdem, “Bana vuran arkadaş karakola gidiyor, ifadesini veriyor. Ama benim sağlık durumumdan bir haber alınmadan, ben ifade vermeden, beni görmeden karakoldan nasıl çıkıyor? Dediğim gibi ben ölsem nereden nasıl bulacağız? Biz ondan haber alamayız ama o hastaneden haber alabilir. Öldü derler, bir uçağa binip yurt dışı… Çok kolay. Çünkü hakkında hiçbir şey yok. Binecek uçağa, gidecek. Çok rahat bir şekilde kaçabilir. Buna zemin hazırlanıyor. Bu artık nasıl düzeltilir, ne yapılır onu da yetkililere bırakıyoruz” dedi.

    Motokurye Mehmet Akif Çiğdem, 21 Kasım 2023 tarihinde Ankara Batıkent’te gece saatlerinde günün son siparişini vermeye giderken bir kaza geçirdi. Çiğdem kırmızı ışıkta beklerken alkollü bir sürücü, motokurye Çiğdem’e çarptı. Çiğdem’in bacağı yaşadığı bu kazada kırıldı. Yaklaşık 1 aydır bacağı alçıda olan Çiğdem, şu an çalışamıyor.

    Motokurye Mehmet Akif Çiğdem, yaşadığı kazayı ve motokuryelerin sıkıntılarını ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Çiğdem, şunları söyledi:

    “BİZE KURALLARA UYMUYOR DİYENLER, KENDİLERİ DE UYMUYORLAR”

    “Ankara Yenimahalle Ostim’de yerel bir restoranda çalışıyorum. Bir siparişe giderken kırmızı ışıkta bekledim, durdum. Durmuyor diyorlar ama kurallara uyuyoruz biz aslında. Kırmızı ışıkta durduğum esnada arkadan alkollü bir sürücünün çarpması sonucu bacağımdaki tek kırıkla atlattım bu kazayı. Sonrasında hastane periyodu. Ondan sonra eve geçtik. Bizim aslında çok da bir isteğimiz yok. Bize kurallara uymuyor diyenler, kendileri de uymuyorlar. Uymadıkları yetmezmiş gibi bu kurallara alkollü uymuyorlar. Öncelikle isteğimiz denetimler daha da sıklaştırılsın. Kuryeler için konuşurken söyleniyor. ‘Kuryeler kurallara uymuyor. Denetimler sıklaştırılsın. Bir düzenleme getirilsin’ diye. Evet, olsun. Biz bunu istiyoruz zaten. Biz bu denetlemelerin normal sürücüler için de arttırılmasını istiyoruz. Kendi çalıştığım bölgede görüyorum. Haftada maksimum iki gece trafik çevirmesi oluyor. O da toplam 2 saat oluyor. Onun dışında bir çevirme ya da bir kontrol yok. Olsaydı belki bu olmazdı. Onların istediği gibi biz de denetimlerin sıklaştırılmasını istiyoruz.

    “KAÇTI GİTTİ YURT DIŞINA DİYE DÜŞÜNÜRKEN PEŞİNE ZATEN İSTANBUL’DA AYNI KAZA. BENİM AKLIMA GELEN VEFAT EDEN ARKADAŞIMIZIN BAŞINA GELDİ. NASIL BIRAKILABİLİYOR?”

    Vuranı biliyorum. Kendisi kazadan sonra yanıma da geldi. Kaza yerinde başıma geldi. Daha sonra ailesi hastaneye bir iki kere ziyarete geldi. Adli süreç devam ediyor. Şikayetçi olacağız. Şikayetimizi geri çekmeyeceğiz. Şikayetçiyiz. Benim merak ettiğim daha doğrusu kulaktan dolma ama öyle duyduğum… Kendisinin benden ifade alınmadan, benim hastane durumum daha ortada yokken karakoldan bırakılması. Yani farz edelim ki ben öldüm. Ben bir daha bu adamı nereden bulacağım? Benim yakınlarım bu adamı bir daha nereden bulacak? Kaçtı gitti yurt dışına diye düşünürken peşine zaten İstanbul’da aynı kaza. Benim aklıma gelen vefat eden arkadaşımızın başına geldi. Nasıl bırakılabiliyor? En azından ifadem alınsa, hastanın ifadesi alınsa öyle salıverilse daha mı iyi olur?

    “SAĞLIK DURUMUMDAN BİR HABER ALINMADAN KARAKOLDAN NASIL ÇIKIYOR?”

    Bana vuran arkadaş karakola gidiyor, ifadesini veriyor. Ama benim sağlık durumumdan bir haber alınmadan, ben ifade vermeden, beni görmeden karakoldan nasıl çıkıyor? Dediğim gibi ben ölsem nereden nasıl bulacağız? Biz ondan haber alamayız ama o hastaneden haber alabilir. Öldü derler, bir uçağa binip yurt dışı… Çok kolay. Çünkü hakkında hiçbir şey yok. Binecek uçağa, gidecek. Çok rahat bir şekilde kaçabilir. Buna zemin hazırlanıyor. Bu artık nasıl düzeltilir, ne yapılır onu da yetkililere bırakıyoruz.”

     

  • EDİRNE ECZACILAR ODASI BAŞKANI KILIÇCIGİL: “İLAÇ FİRMALARI DEPOLARIMIZA GEREKLİ İLAÇLARI YOLLAMIYOR”

    EDİRNE ECZACILAR ODASI BAŞKANI KILIÇCIGİL: “İLAÇ FİRMALARI DEPOLARIMIZA GEREKLİ İLAÇLARI YOLLAMIYOR”

    Edirne Eczacılar Odası Başkanı Gürkan Kılıçcıgil, ilaca gelecek zammı önceden öğrenen ilaç firmalarının depolara ilaç göndermediğini ileri sürdü. Kılıçcıgil, “İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yüzde 25’lik geçişin 25 Aralık’ta olacağından dolayı da önümüzde bir haftalık sürecimiz var. Bu arada da ilaç firmaları maalesef depolarımıza gerekli ilaçları yollamıyorlar. Biz tedarik etmede ciddi sıkıntılar yaşıyoruz” dedi. 

    Edirne Eczacılar Odası Başkanı Gürkan Kılıçcıgil, bugün yaptığı açıklamada, cumartesi günü Resmi Gazete’de yayınlanan İlaç Fiyat Kararnamesi’yle birlikte ilaçta Euro kurunun 17 lira 55 kuruşa çıkarıldığını hatırlattı. Kılıçcıgil, yüzde 25’lik ilaç zammının 25 Aralık 2023 tarihinden sonra uygulanacağını, önümüzdeki bir hafta depolardan ilaç tedariği sorunu yaşayacaklarını kaydetti.

    “TEDARİK ETMEDE CİDDİ SIKINTILAR YAŞIYORUZ”

    Kılıçcıgil, şunları söyledi:

    “Bilindiği üzere cumartesi günü Resmi Gazete’de yayınlanan İlaç Fiyat Kararnamesi’yle birlikte ilaçtaki Euro kurumuz 17 lira 55 kuruşa yükseltildi. Bu yaklaşık yüzde 25’lik bir artış ve yıl içindeki ikinci artışımız. Bilindiği üzere temmuz ayında da ilaçlara yüzde 30.5 oranında bir zam gelmişti. Bu da ekstra yüzde 25 zam oldu. İlaçta temel konumuz hem ilacın bulunabilirliği, bu ilaç Euro kuruyla sağlanıyor ama bir de vatandaşın ekonomik olarak bu ilaçlara ulaşmasıyla gerçekleşiyor. Özellikle bu son artışlardan sonra vatandaşlarımızın bütçelerine ayrılan kalemde ciddi bir artış yaşanacağı hepimizin malumu. Biz Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan özellikle eşdeğer bandı bugün yüzde 5, onun ciddi şekilde arttırılarak vatandaşlarımıza daha az fiyat farkı çıkmasını en azından talep ediyoruz. Bunun yetkililer tarafından değerlendirilmesini istiyoruz. Bunun öbür tarafında da ilacın bulunabilirliği var tabii ki. Bizim için son derece kıymetli. Önceki dönemlerde Euro kurunun yılda bir kere değerlendirildiği dönemlerde Kasım, Aralık aylarında ciddi yoklarla boğuşuyorduk. Bu dönem bu görece daha az ancak ilaç firmaları, bazı ecza depoları bu ilaç zammını önceden öğrenmesi sebebiyle ilaçta son bir hafta 10 gündür, eczanelerimiz ilaca ulaşmada son derece ciddi sıkıntılar yaşıyor. Diğer yandan İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yüzde 25’lik geçişin 25 Aralık tarihinde olacağından dolayı da önümüzde bir haftalık sürecimiz var. Bu arada da ilaç firmaları maalesef depolarımıza gerekli ilaçları yollamıyorlar. Biz tedarik etmede ciddi sıkıntılar yaşıyoruz.”

    Eczaneden ilaç almaya gelen Nesrin Yılma, ilaca gelecek zam için, “Valla bulalım yeter. Bulamazsak o daha büyük sıkıntı. Artık vereceğiz parayı yaşamak için” yorumunu yaptı.

     

  • KUŞADASI’NDA SICAK ASFALT SEFERBERLİĞİ BAYRAKLIDEDE MAHALLESİ İLE SÜRÜYOR

    KUŞADASI’NDA SICAK ASFALT SEFERBERLİĞİ BAYRAKLIDEDE MAHALLESİ İLE SÜRÜYOR

    Son 4,5 yılda kente 1 milyon 525 bin metrekare yeni yol kazandıran Kuşadası Belediyesi, farklı noktalarda gerçekleştirdiği üstyapı yenileme çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, Bayraklıdede Mahallesi’nin yollarını sıcak asfaltla kaplıyor.

    Kentin farklı mahallelerinde altyapı ve üstyapı yenileme çalışmalarını sürdüren Kuşadası Belediyesi, belirlenen program dâhilinde yol yapım işlerine devam ediyor. Bu kapsamda Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından Ege Mahallesi’nden sonra Bayraklıdede Mahallesi’nde bulunan yollar sıcak asfaltla kaplanıyor.

    Modern ve konforlu yollara sahip bir turizm kenti yaratmak için çalışan Kuşadası Belediyesi son olarak bölgede bulunan 444’üncü Sokak’ta başlattığı 1840 metrekarelik sıcak asfalt kaplama çalışmasını kısa sürede tamamladı. 446 ve 449’uncu Sokaklar’ı da sıcak asfaltla kaplamak için zemin düzeltme çalışmalarını sürdüren ekipler, Bayraklıdede Mahallesi’ne toplam 5 bin 500 metrekare daha yeni yol kazandıracak.