Blog

  • KUŞADASI BELEDİYESİ, BAYRAKLIDEDE MAHALLESİ’NE YATIRIMLARINI SÜRDÜRÜYOR

    KUŞADASI BELEDİYESİ, BAYRAKLIDEDE MAHALLESİ’NE YATIRIMLARINI SÜRDÜRÜYOR

    Kuşadası Belediyesi, Bayraklıdede Mahallesi’ne yaptığı yatırımları çift koldan sürdürüyor. Bu kapsamda Fen İşleri Müdürlüğü’nün yolları sıcak asfaltla kapladığı bölgeye, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri de yeni bir park daha kazandırmak için yoğun mesai harcıyor.

    Kuşadası Belediyesi’nin tüm ekipleri, kentteki her mahalleye kaliteli hizmet götürmek için yoğun bir çalışma yürütüyor. Bu kapsamda Bayraklıdede Mahallesi’nde çift koldan çalışan Kuşadası Belediyesi, Fen İşleri Müdürlüğü ekipleriyle bölgedeki yolları sıcak asfaltla kaplarken, Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleriyle de yeni bir park alanının yapımı için çalışmalarına devam ediyor.

    Ekipler tarafından toplam 1200 metrekarelik alanda yürütülen çalışmalar kapsamında, ilk etapta parktaki yürüyüş yollarının bordür taşları döşeniyor. Dolgu, bitkisel toprak serimi, sulama sisteminin kurulması, aydınlatma sistemi, çocuk oyun ve oturma grupları ile spor aletlerinin montajıyla devam edecek olan çalışmada, parkın zemininin bir bölümü de kauçuk malzemeden yapılacak. Parka yeni ağaçların dikilmesiyle sona erecek olan çalışmayla Kuşadası’nda aileler, çocuklarıyla birlikte sağlıklı bir ortamda kaliteli vakit geçirmeleri için yeni bir parka daha kavuşmuş olacak.

     

     

  • ENSAR AYTEKİN, BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI AHMET AKIN İLE BİRLİKTE VATANDAŞLARA SESLENDİ: “YARIM KALAN HİKAYEYİ TAMAMLAMAYA HAZIR MISINIZ?”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın’ın halkla buluşma programına katıldı. Aytekin, “Bundan tam beş yıl önce hep birlikte güzel bir yola çıkmıştık. O yolculuk bir noktada durmak zorunda kaldı. Ancak, yaşadıklarımızdan bildiğimiz bir gerçek var. Bütün güzel başlangıçlar, hikayeler; yarım da kalsa, bir gün mutlaka tamamlanır. Yarım kalan hikâyeyi tamamlamaya hazır mıyız” dedi.

    CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın’ın düzenlediği halkla buluşma etkinliğine katıldı. Aytekin, şunları söyledi:

    “Bundan tam beş yıl önce, Balıkesir için hep birlikte güzel bir yola çıkmıştık. Balıkesir için, güzel bir hikaye yazmak için Balıkesirlilerle, yediden 70’e, kol kola, omuz omuza güzel bir yola çıkmıştık. Bu alanda bulunan herkesin bildiği gibi, o yolculuk bir noktada durmak zorunda kaldı. Ancak, yaşadıklarımızdan bildiğimiz bir gerçek var. Bütün güzel başlangıçlar, hikayeler; yarım da kalsa, bir gün mutlaka tamamlanır. İşte o güzel hikayeyi, o güzel yolculuğu güzel bir sona ulaştırmak için yeniden beş yıl önce olduğu gibi, ana daha büyük bir coşkuyla, inançla, umutla yeniden Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda omuz omuzayız.

    Bu beş yılda, o hikayemiz kesintiye uğradı ama elbette Balıkesir halkının iradesi ile bir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Büyükşehir yöneticileri seçilmiş oldu. Bu şehirde yaşayan bir muhalefet partisi milletvekili olarak samimiyetle söylüyorum, dilerdim ki bu beş yılda Balıkesir’in sorunları çözülmüş olsun. Ancak o sorunların beş yıl öncekine oranla, beş kat daha arttığını Balıkesir’de yaşayan herkes biliyor, biz de biliyoruz.

    Yarım kalan hikayeyi tamamlamaya hazır mıyız? Görüyorum ki Balıkesir, bu güzel hikayeyi tamamlamaya hazır. Ama başka bir şey daha görüyorum. Ahmet Akın kardeşimiz de beş yıl öncesine oranla Balıkesir’in sorunlarını çözmeye çok daha hazır haldedir.

    Ben bu güzel, umutlu ve onurlu yolda şansının, bahtının açık olmasını diliyorum. Balıkesir’e Ahmet Akın, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne Ahmet Akın hayırlı uğurlu olsun. Yolunuz, yolumuz açık olsun.”

     

     

  • TEPEBAŞI BELEDİYESİ, SOSYAL GİRİŞİMCİLERE SOSYAL MEDYA EĞİTİMİ VERECEK

    TEPEBAŞI BELEDİYESİ, SOSYAL GİRİŞİMCİLERE SOSYAL MEDYA EĞİTİMİ VERECEK

    Tepebaşı Sosyal Kuluçka Merkezi, sosyal girişimciler için düzenlediği etkinliklere, Sosyal Medya Eğitimi ile devam edecek.

    Tepebaşı Belediyesi’nin kardeş şehri Treptow-Köpenick Belediyesi iş birliğinde hayata geçirdiği Tepebaşı Sosyal Kuluçka Merkezi, ev sahipliği yaptığı eğitim ve etkinlikler ile sosyal girişimci adayı gençlerin ufkunu genişletmeyi sürdürüyor.

    Bu kapsamda sosyal girişimciler için Dijital Pazarlama Uzmanı Umur Gökhan Çiçek tarafından verilecek Sosyal Medya Eğitimi’nde, sosyal medyada etkilerini görünür kılmak için kullanabilecekleri yöntemleri ve ürün/hizmet satışlarını iyileştirmek için dikkat etmeleri gereken noktalar anlatılacak.
    23 Aralık Cumartesi günü saat 13.00-17.00 arasında Sosyal Kuluçka Merkezi’nde gerçekleşecek eğitime duyuru görselinde yer alan karekod okutularak veya http://tinyurl.com/sosmedya linkine tıklayarak kayıt yaptırılabilecek.

    Katılımın ücretsiz olduğu ve kontenjan ile sınırlı olan etkinlik hakkında bilgi almak isteyenler, www.kulucka.tepebasi.bel.tr web adresinden ve @tepebasikulucka instagram hesabından ulaşabiliyor.

  • TURGUTLU BELEDİYESİ EĞİTİM MERKEZİ’NDE DEĞERLENDİRME TOPLANTISI

    TURGUTLU BELEDİYESİ EĞİTİM MERKEZİ’NDE DEĞERLENDİRME TOPLANTISI

    Turgutlu Belediyesi Eğitim Merkezi’nde (TURBEM) değerlendirme toplantısı düzenlendi. Merkezde lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerinin ailelerine yönelik öğretmenler ve idareciler tarafından yüz yüze bilgilendirmeler yapıldı.

    Turgutlu Belediyesi’nin eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak adına Başkan Çetin Akın’ın döneminde hayata geçirilen ilk proje olan TURBEM’de 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı kapsamında değerlendirme toplantısı yapıldı. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) hazırlanan 325 öğrencinin ailelerine yönelik düzenlenen değerlendirme toplantısında, öğretmenler ve veliler arasında öğrencilerin durumları ve performansları hakkında görüşmeler yapıldı. Aynı zamanda kurum idaresi de programla ve merkezin çalışmaları hakkında velilere bilgiler verdi.

    Turgutlu Belediye Başkan Yardımcısı Fırat Honaz, “Eğitim merkezimizde lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerimizin ailelerinin katılımıyla değerlendirme toplantısı yaptık. Velilerimiz, öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz adına verimli bir toplantı olduğunu düşünüyoruz. Toplantıya katılan değerli velilerimize ilgi ve alakaları için teşekkür ederiz” dedi.

     

  • BİLECİK BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ SUBAŞI, TAKSİCİ ESNAFINI ZİYARET ETTİ

    BİLECİK BELEDİYE BAŞKAN VEKİLİ SUBAŞI, TAKSİCİ ESNAFINI ZİYARET ETTİ

    Bilecik Belediye Başkan Vekili Melek Mızrak Subaşı, Bilecik Belediyesi tarafından bekleme durakları yenilenen Terminal ve Tepebaşı taksi duraklarının esnafını ziyaret etti.

    Taksici esnafıyla sohbet eden Başkan Subaşı, yenilenen taksi duraklarının hayırlı uğurlu olması temennisini iletti.

    Bilecik Belediyesi’nin imkanları doğrultusunda güzel çalışmalar gerçekleştirmeye devam edeceğini kaydeden Başkanvekili Subaşı, taksici esnafının talep ve görüşlerini aldı.

    TAKSİ ESNAFINDAN BAŞKAN SUBAŞI’NA TEŞEKKÜR

    Taksi duraklarının yenilenmesinden duydukları memnuniyeti dile getiren durak esnafı, “Belediye Başkanımız Melek Hanım’a duraklarımızın yenilenmesi talebini iletmiştik. Kendisi de sağ olsun, bizlerin bu talebini olumlu karşıladı. Eski duraklarımız hem çok küçük hem de şehrimize yakışmıyordu. Taksi duraklarımız şimdi daha büyük ve bizler için çok güzel hale geldi” dedi.

    Esnafla çay içerek sohbet eden Başkan Subaşı, Bilecik Belediyesi çalışmaları hakkında da bilgiler aktardı.

  • GERMENCİK BELEDİYESİ’NDEN VATANDAŞLARA ÜCRETSİZ DİYETİSYEN HİZMETİ

    GERMENCİK BELEDİYESİ’NDEN VATANDAŞLARA ÜCRETSİZ DİYETİSYEN HİZMETİ

    Germencik Belediyesi’nin obezite ile mücadele ve vatandaşların sağlıklı beslenmelerini sağlamak amacıyla başlattığı ücretsiz diyetisyen hizmeti devam ediyor. Ücretsiz diyetisyen uygulaması kapsamında Beslenme Danışmanlığı ve Diyetisyenlik Hizmeti ile Germencik ve Ortaklar Mahallesi’ndeki Kültür, Sanat ve Spor Merkezi’nde vatandaşlara sağlıklı şekilde kilo vermeleri için destek olunuyor.

    Germencik Belediyesi tarafından uzman diyetisyen rehberliğinde başlatılan diyetisyenlik ve beslenme danışmanlığı hizmeti yoğun ilgi görüyor. Germencik ve Ortaklar’da hizmete giren Kültür, Sanat ve Spor Merkezi’nde hizmet veren diyetisyenlik merkezine kilo vermek için gelen vatandaşların yanı sıra organ nakli olan, mide ve sindirim sistemi problemi yaşayan, şeker, tansiyon ve kolesterol gibi sağlık sorunları yaşayan birçok vatandaş da çeşitli sebeplerden dolayı merkeze büyük ilgi gösteriyor. 

    DİYETİSYENLİK HİZMETİNDEN NASIL YARARLANILIYOR?

    Beslenme Danışmanlığı ve Diyetisyenlik Hizmetinden yararlanmak isteyenler, 0537 561 3033 numaralı telefonu arayarak randevu alabiliyor. Daha sonra kan tahlilleri ile birlikte merkezlere gelen vatandaşların boy ve kilo ölçümleri yapılarak kişiye özel belirlenen diyet programı sunuluyor.

    “DİYETİSYENLİK VE BESLENME UZMANLIĞI HİZMETİ MODERN HAYATIN OLMAZSA OLMAZI DURUMUNDA”

    Belediye Başkanı Fuat Öndeş, “Günümüzde fastfood, hazır gıda vb. gibi tüketimin artması paralelinde ciddi sağlık sorunlarının artmasına yol açtığı hepimizin malumudur. Bu çerçevede sağlıklı beslenme ve diyet kavramı son yıllarda büyük önem kazanmaktadır. Germencik Belediyesi olarak bizler de bu öneme binaen Germencik ilçe merkezimiz ile Ortaklar Mahallemizde açtığımız iki adet Kültür, Sanat ve Spor Merkezimizde Diyetisyenlik ve Beslenme Danışmanlığı birimi oluşturarak uzman diyetisyen istihdam ettik ve bu anlamda vatandaşlarımıza hizmet vermeye başladık. Tamamen ücretsiz bir şekilde uzmanımız vatandaşlarımıza destek vermekte ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Bu hizmetimizi geliştirerek halkımızın sağlığına katkıda bulunmak için bu gibi çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi.

  • TBMM’DE BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ… İSA MESİH ŞAHİN: “BİZ DEPREMDEN SONRA ARAMA KURTARMA FAALİYETLERİYLE, YAPILAN BİNALARLA ÖVÜNEN ÜLKE OLMAK İSTEMİYORUZ”

    Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, TBMM Genel Kurulu’nda; “Biz depremden sonra arama kurtarma faaliyetleriyle övünen bir ülke olmak istemiyoruz. Biz depremden sonra yapılan binalarla da övünen ülke olmak istemiyoruz. Hedef bu olmalı, yıkılmayan binalar. ‘Atalarımız bize koskoca bir yurt bıraktı ama biz üzerinde bir ev yapabilecek toprak bulamıyoruz’ demişti bir değerli büyüğüm. Bunun yanında şehirler depreme hazır hale getirilememiştir. Siz üzerinize düşeni yapmazsanız, tedbir almazsanız sonra da buna ‘kader’ dememelisiniz. Böyle bir kader inancımız yok” dedi. 

    TBMM Genel Kurul’da, bugün Gençlik ve Spor Bakanlığ ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçeleri görüşülüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bütçesi üzerine söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, şunları söyledi:

    “ARAMA KURTARMA FAALİYETLERİYLE ÖVÜNEN ÜLKE OLMAK İSTEMİYORUZ: Türkiye’nin en büyük gerçeklerinden birisi hiç şüphesiz ki deprem gerçeği… Yapılması gereken şey doğru bir şehircilik anlayışı ortaya koymak. Yapılması gereken şey, şehirlerimizi depreme hazır hale getirmek. Biz depremden sonra arama kurtarma faaliyetleriyle övünen bir ülke olmak istemiyoruz. Biz depremden sonra yapılan binalarla da övünen ülke olmak istemiyoruz. Biz depremden sonra yapılan binalarla da övünen bir ülkede olmak istemiyoruz. Hedef bu olmalı, yıkılmayan binalar. ‘Atalarımız bize koskoca bir yurt bıraktı ama biz üzerinde bir ev yapabilecek toprak bulamıyoruz’ demişti bir değerli büyüğüm. Bunun yanında şehirler depreme hazır hale getirilememiştir. Siz üzerinize düşeni yapmazsanız, tedbir almazsanız sonra da buna ‘kader’ dememelisiniz. Böyle bir kader inancımız yok. TOKİ binaları yıkılmayınca bu ‘başarı’ olacak evet başarıdır ama öbür tarafta ‘kader’ diyeceksiniz, bunu asla kabul etmiyoruz. 

    MARAŞ DEPREMİ BAĞIRA BAĞIRA GELDİ: Biz deprem konusuna siyaset üstü konu olarak bakıyoruz. Maalesef buradaki bir zihniyet sorununu da üzülerek görüyoruz. Parti ayrımı da gözetmiyoruz. Bu mesele dert etme sorunudur. Dert edilmedi şehirlerimiz. Maraş depremi bağıra bağıra geldi. Hiçbir önlem alınmadı maalesef. Sayın 5-6 yıl önce de aynı görevi yapıyordu, sormak istiyorum o zaman Maraş Adıyaman için ne yaptınız Sayın Bakanım. Bunu samimiyetle soruyorum, ama lütfen eski İçişleri Bakanı gibi ‘Biz İstanbul’a konsantre olmuştuk’ demeyin. Sayın Cumhurbaşkanı 20 yılda en az 20 kere Maraş’a gitmiştir. Allah aşkına keşke bir kürsüye belediye başkanını çıkarsaydı, ‘Gel bakalım başkan Maraş bir deprem bölgesi büyük bir deprem bekleniyor. Sen Maraş’ı depreme hazırlamak için ne yaptın’ diye vatandaşın önünde bir kere sorsaydı, Maraş’ın kaderi de Malatya’nın kaderi de farklı olurdu. 

    İSTANBUL MASASI OLUŞTURULMALI: İstanbul depreminde bugüne kadar gerçekçi adımlar atılmamıştır. Sayın Bakanımız ‘daha geçen ay kanun çıkardık’ diyebilir ama şunun da altını  çiziyoruz, bu kanun İstanbul’u dönüştürmek için yeterli bir kanun değildir. Son 5 yılda dahil olmak üzere İstanbul’un depreme hazırlık konusu ihmal edilmiştir. İstanbul’un Türkiye’nin geleceği için ortak bir akıl ortaya koyalım. İstanbul depreminin sürecine hazırlık ile ilgili konunun bütün paydaşlarının olacağı İstanbul Masası oluşturulmalıdır. İstanbul’a özel bir yasa çıkarılmalıdır.  Kanal İstanbul konusuna özellikle değinmek istiyorum. Kanal İstanbul konusu İstanbul’un önceliği değildir, İstanbul’un önceliği depreme hazırlıktır. Kanal İstanbul konusunda bu Meclis’te sayın bakanlar da dahil, Kanal İstanbul’un faydası, zararı nedir, maliyeti nedir, ülkeye, çevreye zararları nedir? Bu konu bugüne kadar hiçbir şekilde hiç sağlıklı şekilde tartışılmadı.”

    Şahin, İstanbul’a ithafen Nazım Hikmet’in şiirinden “Dün seni sevdim/ Bugün de seviyorum/ Öbür gün borcum olsun yaşarsam/ Söz yine seni seveceğim” dizelerini okudu. 

  • ESKİ İSTANBUL BARO BAŞKANI MEHMET DURAKOĞLU: “AYM’NİN CAN ATALAY HAKKINDA YARINDAN SONRA VERECEĞİ KARAR DA UYGULANMAZSA BAŞKANI İSTİFA ETMELİDİR”

    Haber- GAYE ŞEYMA CAN/ Kamera- SADIK KARAKULOĞLU

    Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “hak ihlali” kararına karşın serbest bırakılmayan Gezi Davası tutuklusu Hatay Milletvekili avukat Can Atalay’ın arkadaşları, meslektaşları ve Kartal Hukukçular Derneği üyeleri, Anadolu Adliyesi’nin önünde basın açıklaması yaptı. Eski İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez “hak ihlali” kararı vereceğini bildiklerini ifade ederek, “Buradan haykırıyoruz şimdi yine; bu karar sonrası yaşanacaklar AYM için bir ‘kişilik ve saygınlık’ sorunudur. Bütün AYM üyeleri tarihsel bir görevle karşı karşıyadır. Ya anayasal bir devletin mahkemesi olacaklar ya da tarih, bu karar sonrasında yaşanacaklarla ilgili onlara ayrı bir sayfa açacaktır. AYM’nin yarından sonra vereceği karar da uygulanmazsa, başkanı zehir zemberek istifa etmelidir” dedi. 

    Gezi davasından tutuklu,Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay, Anayasa Mahkemesi’ne 2. kez “hak ihlali” nedeniyle başvuruda bulunmuştu. Dosya 21 Aralık’ta görüşülmek üzere Genel Kurul’a sevk edilmişti. Can Atalay’ın arkadaşları, meslektaşları ve Kartal Hukukçular Derneği üyeleri bugün Anadolu Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya eski İstanbul Barosu  Başkanı Mehmet Durakoğlu da katıldı. 

    Kartal Kent Konseyi Başkanı Av. Türkan Kurtulmaz yapılan uygulamanın güçler savaşı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

    “BU, HEPİMİZİN SEÇME-SEÇİLME HAKKINA VURULAN BİR DARBEDİR: Can Atalay davası sadece Can’ın meselesi değil. Sadece Hataylıların temsiliyet meselesi de değil. Can Atalay meselesi hepimizin. Bu mesele, hukuk güvenliği içinde demokratik cumhuriyet içerisinde yaşama hakkımızı sonuna kadar savunma hakkımız çerçevesinde ele alınmalı. Bu, hepimizin seçme-seçilme hakkına vurulan bir darbedir. Fiili bir engellemedir. Can Atalay hukuka uygun bir şekilde seçildi. Milletvekili olmaya hak kazandı. Halihazırda milletvekili ama ve lakin Anayasa’ya aykırı bir şekilde tahliye edilmemekte. Fiili olarak özgürlüğü engellenmekte. Bu fiili engellenme hukuka aykırıdır. Haksız tutuklamayı geçmiştir. Bu milletvekili dokunulmazlığı hakkına aykırılıktır. Siyasi faaliyette bulunma ve seçilme hakkına aykırılıktır. Anayasa’da düzenlenen kişi hak ve özgürlüklerini ve kişi güvenliğine aykırılıktır ve bu söylediğimizi Anayasa Mahkemesi de tescillemiştir.

    ÜSTÜNLERİN HUKUKUNUN OLDUĞU YERDE HUZUR OLMAZ, DEMOKRASİ OLMAZ: Anayasa Mahkemesi bu ülkede en üst mercidir. Yargının en üst mercinin ‘hak ihlali’ gördüğü bu haksız tutuklama, bu zorla alıkoyma olayına karşı ne yazık ki yargının diğer kurumları olan Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve yine alt mahkeme İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi bir söz düellosuna başlamıştır. Yargı içerisinde bir siyasi klik oluşmaya başlamıştır. Ne yazık ki hukukun üstünlüğü ve Anayasa’nın uygulanması değil, güçler savaşı başlamıştır. Ve buna karşıyız. Hukukçular olarak, savunma hakkı kapsamında biz avukatlar olarak hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Sonuna kadar da bunu savunmaya devam edeceğiz. Ve diyoruz ki bu ülkede hukukun üstün olmadığı, üstünlerin hukukunun olduğu bir yerde barış olmaz, huzur olmaz, insan hakları olmaz, demokrasi olmaz. demokrasinin, insan haklarının olmadığı bir yere de kimse yatırım yapmaz. İşte böyle fakirleşiriz. İşte böyle çocuklarımız bir lokma ekmeğe muhtaç kalır. Bütün haklarımız birbirine bağlantılı. Kısaca, hukukun üstünlüğünü savunurken çevre haklarını savunmamak mümkün değil, hepsi birbirine bağlantılı. 

    YARGIYA MÜDAHALELERE SON VERİLMELİ: Bugün, can Atalay, aynı zamanda çocukların haklarını, madencilerin haklarını savunduğu için, yani iş cinayetlerine karşı çıktığı, çevre talanına karşı çıktığı için cezaevinde. Can Atalay, hepimizin haklarını savunduğu için cezaevinde. Eğer toplumsal muhalefeti yargıyı kullanarak susturursak yargıya büyük bir haksızlık etmiş oluyoruz. Gerçekten de yargının saygınlığı, yargının üstünlüğü, yargının bağımsızlığı yok ediliyor bu şekilde. Dolayısıyla yargıya siyasi müdahalelere artık son verilmeli. Yasama, yürütme, yargı arasındaki güçler ayrılığı ve güçlerin eşitliği prensibi kesinlikle en kısa zamanda uygulamaya konulmalı. Bu ülke, barış ve huzur hepimize lazım. Ve hukuk hepimize lazım. O nedenle diyoruz ki Can Atalay’ın haklarını savunurken bu bir sembol aslında hepimizin haklarını savunuyoruz.” 

    “CEBERRUT İKTİDAR ANLAYIŞININ YANSIMASI BU”

    Eski İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ise Gezi Davası tutuklularının dün itibariyle 600 gündür cezaevinde olduğunu hatırlattı. Durakoğlu, “Ha bugün çıkacaklar ha yarın derken 600 gün geçti söze kolay. Bir ceberrut iktidar anlayışının yansıması bu. Kötü günde kadarı varmış dedirten, hukuksuzluğun nirvanası. Hukuka aykırılığın değil, düpedüz hukuksuzluğun da kadarı varmış, biz de öğreniyoruz. Yıllar geçti adliyelerin önünde bunları haykırıyoruz. Sarayların hukukunun bu koridorlara açılan odalarda neşvünema bulduğunu (geliştiğini, büyüdüğünü) haykırıp, bıkmadan aynı dilde, farklı söylemlerle, farklı kişilerle anlatmaya çalışıyoruz” dedi.

    “GEZİ PROTESTOSUNUN TARİHE FARKLI GEÇMESİNİ İSTEDİLER AMA OLMADI”

    Gezi Parkı direnişinin, yasal, meşru ve barışçıl bir eylem olduğunu ancak bu toprakların gördüğü en demokratik protesto gösterisini kriminalize edildiğini anlatan Durakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Onun bir protesto gösterisi olması, onun da ötesinde demokratik niteliği tarihe öyle yansımasın istediler. Gezi mahkum edilirse başka tanımlamalarla yaftalanırsa başka türlü yazacaktı tarih. Dava buydu aslında. 17-25 ile 15 Temmuz ile yan yana getirmeye gayret etmeleri de Arap Baharı’nın meydanlarıyla özdeşleştirme çabaları da bundandı. Demem o ki öyle planlanırsa başka yazacaktı tarih Gezi’yi. Üstelik bir de geleceğe taşınırsa bu karar kitleleri sindirmenin planı da öylece tutacaktı. Öyle olmadı işte. Öyle yazmıyor tarih. Öyle yazmayacak biliyorum. Gepegenç insanların isyanlarındaki duygunun ne denli saygıdeğer olduğunu tanıyorum herkes gibi. Kendimden biliyorum kendimden. Elimle dağıttığım tek sayfalık Haklar Bildirisi’ndeki gibi helaldi hissedilenler. Masumdu, yasaldı, halka rağmen projeye tepkiyle aslında kenti sahiplenme duygusunun somutlaşmasıydı her şey. Ve herkes barışçıydı. Barışın sadece savaşta değil barışta da gerekliliğini vurgulanmasıydı. her şey yasaldı. Rezidansa çevrilecek bir alana kurulan çadırların her bir metrekaresinde işgaliyenin tek ereği, gözü gibi korumaktı Gezi’yi, sahiplenmekti. Davalar açılırsa, bu masumiyet gölgelenirse, hukuksuzluk da meşru kılınır diye düşünüldü. O nedenle yargılandılar, şimdi o nedenle içerideler. Biz avukatız. İster özel yetkiler atfedin mahkemelerinizde, ister OHAL ister KHK gücünde yargılayın insanları, biz yasalarla kurulmuş olsalar bile bu kararların toplum vicdanında haklı olmadığını biliriz ve söyleriz. Şimdi de öyle yapıyoruz. Tarihteki haksız davalardan birisi bu. Bizim Dreyfusumuz. Bunu tarihe böyle yazacağız. Göreceksiniz bu itham da barındıracak.”

    “AYM İKİNCİ KEZ AYNI KARARI VERECEK”

    AYM’nin 21 Aralık günü toplanarak Can Atalay ile ilgili yeni bir karar daha vereceğini anımsatan Durakoğlu, şunları ifade etti:

    “Biliyoruz vereceği kararı. Ama öğrendik hukuksuzluğun kadarı olmadığını. Yargıtay TBMM’ye ayar verdi. Sustu TBMM, HSK suskun… Anayasa’nın ihlalini seyrediyor herkes. Hukuksuzluğu kanıksadık zaman geçtikçe. Bir avukatlar kaldı susmadık. AYM yarından sonra bu iklimde bir karar verecek. Daha önce de olduğu gibi ikinci kez aynı kararı verecek.

    “BU KARAR SONRASI YAŞANACAKLAR AYM ÜYELERİ İÇİN SAYGINLIK MESELESİDİR”

    Buradan haykırıyoruz şimdi yine; bu karar sonrası yaşanacaklar AYM için bir ‘kişilik ve saygınlık’ sorunudur. Bütün AYM üyeleri tarihsel bir görevle karşı karşıyadır. Ya anayasal bir devletin mahkemesi olacaklar, ya da tarih, bu karar sonrasında yaşanacaklarla ilgili onlara ayrı bir sayfa açacaktır. Bu ülkenin hukukçuları için Anayasa Mahkemesi yaşamsal bir öneme sahiptir. Sadece soyut ve somut norm denetimlerinde değil, özellikle de bireysel başvurular bağlamındaki kararları, bu ülkenin evrensel hukukla bağlantı kurduğu ve maalesef o konuma kadar incelen- pamuk ipliğidir. Karar vermeyi yeterli görüp onunla iktifa edilirse, uygulanmayan kararlar karşısında kendilerini seyir kulesine atarlarsa, hukuk dünyasının ‘yüksek hakimden’ beklediği bütün yüksek değerler kaybolacaktır.

    “AYM’NİN VERECEĞİ BU KARAR DA UYGULANMAZSA BAŞKANI YARGISAL AKTİVİZM GÖSTERMELİDİR”

    AYM’nin yarından sonra vereceği karar da uygulanmazsa, AYM’nin başkanı zehir zemberek istifa etmelidir. Yıllardır görev yaptığı mahkemesinin saygınlığını korumak için, yarından sonra verilecek kararın altına imza atan bütün üyeler adına, gerçek bir ‘yargısal aktivizm’ göstermelidir. Öyle olursa hukuk devletine tutunabiliriz. Ancak öyle olursa yargının bağımsızlık istediği, tarafsızlığı savunduğu, yürütmenin yargıyı kuşatma projesinde yargının yer almadığını, bunu reddettiğini konuşabiliriz. Öyle olursa insan haklarının yaşamak için değil, onurlu yaşamak için gerekli olduğunu söyleyen bir yargıdan söz edebiliriz.”

  • CHP ESKİŞEHİR İL BAŞKANI TALAT YALAZ: “CENGİZ HOLDİNG’İN MADEN ÇIKARMA FAALİYETİNE KARŞI KAMUOYUNU DUYARLI OLMAYA DAVET EDİYORUZ”

    MELTEM KARAKAŞ

    CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Cengiz Holding’in Eskişehir’de altın-gümüş madeni çıkarma faaliyetine ilişkin “Sakarya Nehri’ne siyanürlü atıkların karışması demek, orada yetişen sebze ve meyvelerin ve bütün tarım ürünlerinin bu maddenin etkisi altında kalması ve sağlıklı olma vasfını kaybedip belki de bir daha üretilemeyecek duruma gelmesi sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle biz kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz. Kendi özelimizde şehrimizdeki bir tek ağaca dahi tonlarca altını değişmeyeceğimizi ifade etmek isterim” dedi.

    CHP Eskişehir İl Başkanı Talaz Yalaz, Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır Maden’in Eskişehir’de altın-gümüş madeni çıkarma faaliyetine ilişkin açıklama yaptı. Yalaz, şunları söyledi:

    “ORMANLARIMIZI TAHRİP EDECEK”

    “Burada 672 hektar yani daha anlaşılabilir olması adına 941 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alandan bahsediyoruz. Ormanlık alan olması çok önemli. 672 hektar alanın 542 hektarlık kısmı orman. Bunun sonuçları kamuoyu nezdinde de son derece bilinen bir durum. Bu bir kere en başta ormanlarımızın tahrip edilmesi ve yok olması sonucunu doğuracaktır. Eskişehir üzerinde Sakarya Nehri’ne siyanürlü atıkların karışması kaçınılmaz. Bununla ilgili teknik detaylar da zaten mevcut. Kamuoyunda da sıkça dile getiriliyor.

    “BİR TEK AĞACA DAHİ TONLARCA ALTINI DEĞİŞMEYECEĞİZ”

    Sakarya Nehri’ne siyanürlü atıkların karışması demek, orada yetişen sebze ve meyvelerin ve bütün tarım ürünlerinin bu maddenin etkisi altında kalması ve sağlıklı olma vasfını kaybedip belki de bir daha üretilemeyecek duruma gelmesi sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle biz kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz. Kendi özelimizde şehrimizdeki bir tek ağaca dahi tonlarca altını değişmeyeceğimizi ifade etmek isterim. Ayrıca bununla ilgili bir proje başvurusu yapılmış ama icraata da Cengiz Holding’in dolaylı olarak başladığını gözlemliyoruz. Kulağımıza gelen duyumlarla da oradaki vatandaşlara ve muhtarlara çeşitli hediyeler vermek suretiyle bu anlamda bir destek algısı yaratılmaya çalışılıyor. Bunun beyhude bir çaba olacağını öncelikle belirtmek isterim. Kendi özelimizde de fiili direniş dahil bütün gerekli mücadeleyi vermeye hazır olduğumuzu ifade ediyorum.

    “MADEN FAALİYETİNİN ENGELLENMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”

    Bunun kamuoyu gündeminden düşmemesi gerekiyor. Kamuoyunun bunun sonuçları hususunda özellikle teknik donanıma sahip kişiler tarafından aydınlatılması gerekiyor. Bu bir parti meselesi değildir. Bu Eskişehir meselesidir. Bütün Eskişehir’i ve Eskişehir’in gelecek nesillerini ilgilendirmektedir. Bu anlamda çok fazla duyarlı olmalıyız. Duyarlı olmak ve tepki göstermekten ziyade bunun somut olarak çalışma başladığı zaman fiili direniş başta olmak üzere her türlü mücadelenin verilerek ne surete olursa olsun bunun engellenmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

     

  • SÖKE BELEDİYESİ’NDEN GERİ DÖNÜŞÜME DESTEKTE BULUNAN VATANDAŞLARA HEDİYE

    SÖKE BELEDİYESİ’NDEN GERİ DÖNÜŞÜME DESTEKTE BULUNAN VATANDAŞLARA HEDİYE

    Söke Belediyesi karışık ambalaj atıkları, bitkisel atık yağlar ve atık pilleri getiren vatandaşlara hediye veriyor. Söke Belediyesi’nin bu çevre dostu yaklaşımını ortaya koymanın yanında, vatandaşları geri dönüşüme teşvik etmeyi hedefleyen etkinlik, Söke’ye bağlı çevre mahallelerde başlatıldı.

    Söke Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından belirlenen program çerçevesinde Sarıkemer’de başlayan etkinlik zinciri, Bağarası Mahallesi’nde devam etti. Söke Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan’ın da katıldığı etkinlik standı, Bağarası Pazaryeri’nde vatandaşla buluştu.

    Çevre bilincine katkıda bulunan vatandaşlara, Söke Belediyesi’nin üretimi buğdaydan yapılan un hediye edildi. Etkinlik Güllübahçe, Yenidoğan ve Sazlı Mahallelerinde de devam edecek. Söke Belediye Başkanı Mustafa İberya Arıkan, Söke Belediyesi’nin çevresel sürdürülebilirlik konusundaki çaba ve çalışmalarının devam edeceğini söyledi.