Blog

  • KUŞADASI BELEDİYESİ KENTTE ONARIM ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

    KUŞADASI BELEDİYESİ KENTTE ONARIM ÇALIŞMALARINA DEVAM EDİYOR

    Kuşadası Belediyesi, kentte ilgili kurumlarca altyapıları yenilenen noktalarda üstyapı bakım ve onarım işlerini vakit geçirmeden tamamlıyor. Bu kapsamda elektrik, su, telefon, internet ve doğal gaz çalışmaları nedeniyle bozulan yollar anında onarılıyor.

    Kentin farklı mahallelerinde alt ve üstyapıyı yenileme çalışmalarını kesintisiz sürdüren Kuşadası Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğüne bağlı ekipler, belirlenen program dahilinde yol yapım, bakım ve onarım işlerine de devam ediyor. Bu kapsamda AYDEM, ASKİ, Türk Telekom ve ENERYA gibi kurumların çalışmalarından kaynaklı olarak yollarda ve kaldırımlarda oluşan bozulmalar anında gideriliyor. Ayrıca vatandaşlardan gelen talep ve Güvercin Masa’ya yapılan başvurular doğrultusunda programa alınan bölgelerde de asfalt, parke taşı ve kaldırım tamiratı çalışmaları yürütülüyor.

    Acil Müdahale Birimlerinin de katıldığı çalışmalarda, ekiplerin Kuşadası’nda meydana gelen sorunları en kısa süre içerisinde gidermek için gösterdiği çaba ve harcadığı mesai vatandaşlar tarafından takdirle karşılanıyor. Geçtiğimiz hafta kentin 68 farklı noktasında çalışma yürüten ekipler, bu hafta ise şu ana kadar Kadınlar Denizi Mahallesi Grup Sitesi önünde asfalt yol yaması, Türkmen Mahallesi, Ege Mahallesi Tütüncüler Kavşağı, Değirmendere Mahallesi 3669 Sokak ve Yıldırım Caddesi’nde kaldırım, kilit parke taşı ve bordür tamiratı yaptı.

      

  • SÖKE’NİN ÖZBAŞI YOLUNDA KURUYAN AĞAÇLARIN YERİNE ÇINAR FİDANLARI DİKİLDİ

    SÖKE’NİN ÖZBAŞI YOLUNDA KURUYAN AĞAÇLARIN YERİNE ÇINAR FİDANLARI DİKİLDİ

     

    Söke’nin Özbaşı Mahallesi girişinde kuruyan akçakavak ağaçlarının yerine Söke Belediyesi tarafından çınar fidanları dikildi. Vakıfbank İlkokulu öğrencilerinin de katılımıyla çınar fidanlarının dikimi, şenliğe dönüştü. Fidan dikim etkinliğine Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan, Özbaşı Mahalle Muhtarı Levent Özyılmaz, mahallenin önceki dönem muhtarlarından Alim Özev de katıldı.

    Söke’ye bağlı Özbaşı Mahallesi girişini süsleyen, yıllardır doğal bir fotoğraf stüdyosunu andıran yol kenarındaki kuruyan kavak ağaçları için harekete geçilmiş, kuruyan ağaçların sökümleri yapılmıştı. Yolun görsel güzelliğinin yeniden sağlanması için başlatılan çalışma kapsamında daha dayanıklı ve uzun ömürlü olan 65 adet yeni çınar ağacının dikimi yapıldı.

    Söke Belediye Başkanı Dr. Mustafa İberya Arıkan; “Muhtarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızın taleplerine duyarsız kalamazdık. Sökemizin görsel açıdan en güzel yerlerinden biri olan Özbaşı girişindeki ağaçların kuruması bizleri fazlasıyla üzmüştü. Teknik ekibimizin yaptığı çalışmalar sonunda bazı ağaçları maalesef dökmek zorunda kaldık. Ancak yerlerine daha dayanıklı olan çınar fidanlarını aydınlık geleceğimizin teminatı çocuklarımızla diktik. İnşallah yakın zamanda eski görüntüsüne kavuşur” dedi.

  • MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ: “HALKLARIMIZA ÇAĞRI YAPIYORUM. AKP TAŞIDIĞI MEMURLARLA, ASKERLER VE KORUCU AİLELERİYLE BELEDİYE BAŞKANINI BELİRLEMEK İSTİYOR”

    MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ: “HALKLARIMIZA ÇAĞRI YAPIYORUM. AKP TAŞIDIĞI MEMURLARLA, ASKERLER VE KORUCU AİLELERİYLE BELEDİYE BAŞKANINI BELİRLEMEK İSTİYOR”

    DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, AKP’nin Doğu ve Güneydoğu’da küçük oy farklarıyla kaybettiği yerlerde yeni bir seçim hilesiyle sonuçları manipüle edecek işlere imza attığını belirterek “Halklarımıza çağrı yapıyorum, AKP hile hurdayla irademizi gasp etmeye çalışıyor. Lütfen buna izin vermeyin. AKP, sizin oylarınızla değil taşıdığı memurlarla, askerlerle ve korucu aileleriyle belediye başkanını belirlemek istiyor. Buna izin vermeyin. Halkın gücünü AKP’ye de bütün halk düşmanlarına da gösterin” dedi.

    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Demokratik Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, bugün parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Tiryaki, şunları söyledi:

    “1514 FARKLA BELEDİYEYİ KAZANDIĞIMIZ IĞDIR’A DIŞARIDAN BİNLERCE SEÇMEN TAŞINMIŞ”

    “Yerel seçimlerde küçük yerlerde, ilçelerde, beldelerde küçük oy farklarıyla belediye başkanlığını kimin kazandığı belirlenebiliyor. Bunu bilen siyasi iktidar yeni bir seçim mühendisliğiyle, yeni bir seçim hilesiyle sonuçları manipüle edecek işlere imza atıyor. Ben size bölgede birkaç tane il ve ilçede neler yaptığını özetle aktarmaya çalışacağım. Iğdır’da 2019 yerel seçimlerinde merkez belediyesini HDP 1514 oy farkla kazanmıştı. AKP burada seçim sonucunu etkilemek için ne yapmış AKP bakalım. Pir Sultan Abdal Mahallesi 831. Sokak No:5. Bu yeni bir adres. Bu adrese tam 1450 seçmen kaydedilmiş. Bunların yalnızca 5 tanesi 14 Mayıs seçimlerinde Iğdır merkezinde oy kullanmış. 1445 seçmen Iğdır merkez ilçe dışından getirilmiş. Yine Konaklı Mahallesi Kazım Karabekir Caddesi No:220. Altı ay önceki seçimde böyle bir adres yok. Bu adrese toplam 743 erkek seçmen kaydedilmiş. Tek bir tane adresten bahsediyoruz. Adres sorgulama sisteminde burası İl Emniyet Müdürlüğü olarak geçiyor. Bir iş yeri. Bu işyerine 743 erkek seçmen kaydedilmiş. Adres olarak belirtilemeyecek bir yerden bahsediyoruz. 2023 seçimlerinde yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 1186 seçmen, 2024 yerel seçimlerinde oy kullanabilmeleri için Iğdır merkeze kaydedilmiş. Bu da yeni bir şey. Adeta bir seyyar seçmenden bahsediyoruz. Güvenlik görevlilerini, jandarmayı ve polisi bir seyyar seçmen gibi bir dönem yurt dışına, bir dönem istedikleri şehirlere, köylere, ilçelere, kasabalara taşıyan bir siyasi iktidar var.

    SİİRT’TE BİR ADRESTE SEÇMEN SAYISI YÜZDE 20 BİN 890 ARTMIŞ”

    Siirt merkezden birkaç örnek vereyim. 2019’daki yerel seçimlerde Siirt Belediyesi’ni HDP 1161 oy ile kazanmış. Siirt merkezde en az 6 tane şüpheli seçmen tespit edilmiş. Hayali seçmenden bahsetmiyorum, bunların her birisi seçmen. Fakat şüpheli biçimde adresleri Siirt merkeze nakledilmiş binlerce kişiden bahsediyoruz. Birkaç tane örnek vereceğim. Yeni Mahalle Cengiz Topel Caddesi No:40. Bu adrese Mayıs 2023 seçimlerinde 10 tane seçmen kaydedilmiş. Şimdi ne kadar artmış? Yüzde 20 bin 890 artmış. 2099 kişi kaydedilmiş. Bunlardan yalnızca 10 tanesi Siirt merkez seçmeni, diğerlerinin tamamı dışarıdan getirilmiş kişiler. Yine bir başka adres. Doğan Mahallesi Abdurrahman Kavak Caddesi No:75. Adres sorgulama sisteminde burası da Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü. Bir iş yerinde seçmen sayısı mayıs ayında 7 iken, burada da yüzde 28 bin 314 artış olmuş. Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğünde 7 olan seçmen sayısı 1989’a yükselmiş.

    “AKP KAZANAMAYACAĞI CİZRE VE SİLOPİ’DEN ŞIRNAK’A 4368 KİŞİ TAŞIMIŞ”

    Şırnak merkez. 2019 yerel seçimlerinde AKP belediyeyi 8500 oyla kazanmış. Bu kazanmanın yanına bir parantez açmak gerekiyor. Anımsayanlar olacaktır; ahırlara bile seçmen kaydedilmişti. Biz bunların hepsini belgeledik. O dönem ilçe seçim kurullarına başvuru yaptık, il seçim kurullarına ve YSK’ya kadar itiraz ettik ama sonuç alamadık. AKP taşıdığı seçmenlerle Şırnak Belediyesi’ni kazanmıştı. 2023 Mayıs seçimlerinde Şırnak merkezi kazanamayacağını anlayan AKP, bu mühendisliği bir başka biçimde sürdürüyor. Birkaç adres vereyim daha iyi anlaşılsın. Yeşilyurt Mahallesi Şehit Tümgeneral Erdoğan Aydın Caddesi. Adres sorgulama sisteminde burası askeri alan. Seçmen taşınan en yoğun alan. Bu yerleşkeye kayıtlı seçmen 752 ve yüzde 1600 artışla şu anda 5 bin seçmene ulaşmıştır. Bu seçmenlerin 4368’i yeni kayıtlı seçmen. Hiçbirisi Şırnaklı değil. 4368’li yeni seçmen garip bir şekilde AKP’nin seçimi hiçbir şekilde kazanamayacağını bildiği Silopi ve Cizre’den Şırnak merkeze getirilmiş.

    “POLİSEVİ, ASKERİYE, EMNİYET, ÖZEL HAREKAT ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ DEYİP KURTULAMAYACAKLAR”

    Hakkari Çukurca. AKP Çukurca’yı olağan koşullarda kazanamayacağı için inanılmaz seçmen taşımış. 5057 seçmenli Yeşilçeşme’nin yalnızca yüzde 15’i Hakkarililerden oluşuyor. Bu mahallede seçmenin yalnızca 801’i Hakkarili. Üstelik bu adreslerden bir tanesinde (No:6/2) 14 Mayıs seçimlerinde tek seçmen var. Adı soyadı bizde. Burada ne kadar seçmen artışı olmuş inanılmaz. 923 tane yeni seçmen kaydedilmiş. Yine bir başka adresteki seçmen sayısı 67’den 1224’e çıkmış, yüzde 1726 artış olmuş. Bir başka adreste 501 seçmen 1455’e ulaşmış. Yüzde 190’lık bir artış olmuş. Bu açıkladığımız veriler için AKP adına biri konuşacaktır. Burası emniyet müdürlüğü, askeri bölge diyecekler ama şunu bilsinler; her adresi bütün ayrıntılarıyla biliyoruz ve bunlara itirazımız yapacağız. Polisevi, askeriye, emniyet, özel harekat şube müdürlüğü deyip kurtulamayacaklar.

    “HASANKEYF MERKEZDE BULUNAN SEÇMEN SAYISI 110 İKEN GELEN SEÇMEN SAYISI 355”

    Bir başka yer Batman Hasankeyf. 2019 seçimlerinde AKP belediyeyi 496 farkla kazanmıştı. Gerçekten Hasankeyf gibi bir yer için çok büyük bir oy farkı. Ancak AKP Hasankeyf’te de bir seçim mühendisliği çalışması yürütmüş. Sadece iki adreste neler yapılmış, onu paylaşacağım. Bir tanesi Raman Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Caddesi No: 73. Adres sorgulama sisteminde jandarma komutanlığı olarak gözüküyor. Mayıs seçimlerinde hiç seçmen yok. Şimdi 154 seçmen var. Eyyübi Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı No: 133 ve No: 33. Adres sorgulama sisteminde ilçe emniyet müdürlüğü olarak gözüküyor. Bu adreste mayıs seçimlerinde hiç seçmen kaydı yok. Şu anda 150 seçmen kayıtlı. Yine Hasankeyf merkezde bulunan seçmen sayısı 110 iken, ilçe merkeze gelen seçmen sayısı bunun neredeyse 4 katı kadar ve 355. Bir başka ilçe Gercüş. 2019 yerel seçimlerinde AKP belediyeyi 43 oy farkıyla kazanmıştı. Gercüş’te hukuka aykırı bir biçimde 5 km’den çok daha uzak bir köyü ilçe merkezine bağlayarak Gercüş ilçe seçimini kazanmış. AKP şimdi kazanamayacağını bildiği için aynı mühendisliği Gercüş’te de uyguluyor. Bağlarbaşı Mahallesi Kazım Koyuncu Bulvarı No: 2/15. Adres sorgulama sisteminde askeri alan olarak gözüken bu adreste 6 ay önceki seçimde seçmen yok. Ekim 2023 itibariyle bu adreste bulunan 149 kişinin yalnızca bir tanesi 14 Mayıs seçimlerinde Gercüş’te oy kullanmış.

    “AKP’Yİ DEMOKRATİK BİR SEÇİM YARIŞINA DAVET EDİYORUZ”

    AKP’nin hileleri bunlar. 31 Mart seçimlerinde yapmak istediği hilelerden birkaç tane örnek verdim. Biz AKP’yi demokratik bir seçim yarışına davet ediyoruz, mert bir seçim yarışına davet ediyoruz. Hilelerle bu seçimi kazanabilirler mi evet bazı yerlerde seçimi kazanabilirler. Sonuçta bütün dünya Türkiye’yi tam demokrasi olmayan hibrit veya otoriter bir rejim olarak görmeye devam eder. Türkiye demokrasi endeksi sıralamasında, her endekste son sıralarda yer almaya devam eder. Düzenli seçimlerde hile yapılan bir ülke olarak Türkiye’yi adlandırırlar. Asıl çağrımızı AKP’ye yapmayacağım. Çünkü AKP bildiği şeyi yapıyor; hilelerle seçim sonuçlarını manipüle etmeye çalışıyor. Ben halklarımıza bir çağrı yapmak isterim. AKP hile hurdayla irademizi gasp etmeye çalışıyor. Lütfen buna izin vermeyin. AKP sizin oylarınızla değil taşıdığı memurlarla, askerlerle ve korucu aileleriyle belediye başkanını belirlemek istiyor. Buna izin vermeyin. Halkın gücünü AKP’ye de bütün halk düşmanlarına da gösterin.”

    Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tirkayi, şöyle dedi:

    “Aslında bunların her birinin nerede doğduğu, nereli olduğunu biliyoruz. Hakkari’ye getirilenlerin hiçbirisi Hakkarili değil. Diyarbakır’a getirilenlerin hiçbirisi Diyarbakırlı değil. Şırnak’a getirilenlerin hiçbirisi Şırnaklı değil. İlçelerden zorla getirilenler de var. Özellikle korucu aileleri. Bakın köyde görevli korucular ve aileleri zorla ilçe merkezlerine getirilmiş. Seçimi manipüle etmeye çalışıyorlar. Bu taşınan seçmenlerin büyük bir kısmı kolluk görevlisi, jandarma ve polisten oluşuyor.”

     

  • BAŞKAN KURT’TAN ÇARŞAMBA PAZARINA ZİYARET

    BAŞKAN KURT’TAN ÇARŞAMBA PAZARINA ZİYARET

    Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Vişnelik ve Akarbaşı mahallelerinde kurulan Çarşamba Pazarı’nı gezdi. Pazar esnafıyla ve vatandaşlarla sohbet eden Başkan Kurt’a büyük bir ilgi vardı.

    Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, esnaf ve vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor. Vişnelik ve Akarbaşı mahallelerinde kurulan Çarşamba Pazarı’nı gezen Başkan Kurt, tezgâh açan esnafı tek tek ziyaret ederek pazarcı esnafının halini hatırını sordu, istek, şikâyet ve önerilerini dinledi, işlerinde kolaylıklar ve bol kazançlar diledi.

    VATANDAŞ HAYAT PAHALILIĞINDAN ŞİKAYETÇİ

    Alışveriş yapan ilçe sakinleriyle de sohbet eden Başkan Kurt, dertlerini dinledi, semtleriyle ilgili talep ve önerilerini aldı. Hayat pahalılığından şikayetçi olan vatandaşları uzun uzun dinleyen Başkan Kurt’a yoğun bir ilgi vardı. Vatandaşların sıcak ilgisiyle karşılaşan Başkan Kurt, “Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar mâlum. Esnafımız da hemşehrilerimiz de ekonomik olarak sıkıntıda. En çok hayat pahalılığıyla ilgili şikayet alıyoruz. Nereye gitsek herkesin gündemi bu. Asgari ücretin ve emekli maaşlarının yetersizliği, kiraların yüksek olması hemşehrilerimizi çaresiz bırakmış durumda. Özellikle emekliler alacakları 1 kilo domatesin, yarım kilo biberin en uygununu arıyor. Geçim derdi her şeyin üstünde. Tüm hemşehrilerime kolaylıklar diliyorum” dedi.

    Yapılan çalışmalardan memnuniyetlerini dile getiren esnaf ve vatandaşlar, Başkan Kurt’a Odunpazarı’na yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür etti.

  • TURGUTLU BELEDİYESİ ‘OYUNCULUK ÇALIŞTAYI’NA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

    TURGUTLU BELEDİYESİ ‘OYUNCULUK ÇALIŞTAYI’NA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

    Turgutlu Belediyesi düzenleyeceği programla ‘Oyunculuk Çalıştayı’na ev sahipliği yapacak. Tiyatro meraklılarını bir araya getirecek çalıştay, 24 Aralık Pazar günü 11.00- 18.30 saatleri arasında Atatepe Sosyal Tesisleri’nde gerçekleşecek.

    Kültür sanat faaliyetleriyle birbirinden farklı etkinliklere imza atan Turgutlu Belediyesi Oyunculuk Çalıştayı düzenleyecek. İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Derneği iş birliğiyle yapılacak çalıştayda temel bilgileriyle yaratıcı drama, oyunculuk, müzik ve dans eğitimi verilecek. Usta tiyatrocular Ali Yaylı ve Birgül Ulusoy’un yanı sıra Fatih Ay, Hürkan Ünal, İrem Eryüksel, Gönül Şafak, Eray Yoldaş Eroğlu’nun katılımıyla gerçekleşecek çalıştaya 8 yaş üzeri tiyatroseverler ücretsiz katılabilecek.

    Atatepe Sosyal Tesisleri’nde 24 Aralık Pazar günü 11.00-17.00 saatleri arasında yapılacak çalıştayda saat 19.00’da ise Birgül Ulusoy ve Ali Yaylı ile söyleşi yapılacak. Turgutlu Belediyesi Oyunculuk Çalıştayı kapsamında tiyatro oyunu da sahnelenecek. XX. Direklerarası Anadolu Tiyatroları Seyirci Ödülleri Tek Kişilik Performans Ödüllü, Öykü Dağdeviren tarafından oyunlaştırılan ve oynanan “Film Anlatıcısı Kız” oyunu 24 Aralık Pazar günü saat 20.30’da Mesadet Özcan Konferans Salonu’nda perdelerini açacak. Turgutlu Belediye Başkan Yardımcısı Fırat Honaz, “Kentimizde kültür sanat faaliyetlerinin daha fazla hemşehrimize ulaşması ve yaygınlaşması adına etkinliklerimize ve programlarımıza devam ediyoruz. Belediyemiz ev sahipliğinde düzenleyeceğimiz Oyunculuk Çalıştayı’nda tiyatroya emek ve gönül veren sanatçılarımızla tiyatroseverlerimizi buluşturacağız. Gün boyu sürecek çalıştayımız ödüllü bir tiyatro oyunuyla sona erecek. Tiyatroya ilgili duyan hemşehrilerimizi çalıştayımıza kayıt olmaya ve oyunu izlemeye davet ediyorum” dedi.

    Ücretsiz olacak Turgutlu Belediyesi Oyunculuk Çalıştayı’na kayıtlar ve detaylı bilgi için Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünün 0236 313 21 22 numaralı telefonundan ulaşılabilir.

  • MALATYA’DA AVUKATLAR, BÖLÜNMÜŞ ADLİYE BİNALARI NEDENİYLE YAŞADIKLARI ZORLUKLARI PROTESTO ETTİ…TBB BAŞKANI SAĞKAN: ADLİYE SORUNU MALATYALILARIN ADALETE ERİŞİM SORUNUDUR

    MALATYA’DA AVUKATLAR, BÖLÜNMÜŞ ADLİYE BİNALARI NEDENİYLE YAŞADIKLARI ZORLUKLARI PROTESTO ETTİ…TBB BAŞKANI SAĞKAN: ADLİYE SORUNU MALATYALILARIN ADALETE ERİŞİM SORUNUDUR

    Malatya’da avukatlar, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından adliye hizmetlerinin 7 ayrı yerde yürütülmesini protesto ederek, bölünmüş ve parçalanmış adliyeye son verilmesini talep ettiler. Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, “Bugün adalete erişim hakkı, Malatya’da avukatlar için mesleki bir sorun haline geldiği gibi tüm Malatyalıların temel adalete erişim hakkı sorununa dönüşmüştür. Bölünmüş adliye sorunu, sadece avukatın meslek bir sorunu değildir. Bölünmüş adliye sorunu en çok da yurttaşların, Malatyalıların adalete erişim sorunudur. Bu şartlarda adaletin tecellisini, adil bir yargılanmanın hayata geçmesini maalesef beklemek mümkün değil” dedi. Malatya Baro Başkanı Onur Demez ise “Bölünüp çoğalan adliyeler savunma mesleği açısından durumu çekilmez hale getirmiş ve avukatlığı amacına uygun yapabilmeyi imkansız kılmıştır” diye konuştu.

    Malatya Baro Başkanlığı, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremde ağır hasar alan ve yıkılan Malatya Adliye binasının yerine adliye hizmetlerinin yedi ayrı binada verilmesine tepki gösterdi. TÜİK binasının arkasında bulunan konteyner mahkeme salonlarının önünde toplanan avukatlar, ‘bölünmüş adliye istemiyoruz’ dövizleri açtı.

    “SAVUNMALARIN ZABITLARA DAHİ GEÇMEDİĞİNE ŞAHİT OLMAKTAYIZ”

    Malatya Baro Başkanı Avukat Onur Demez, yürüyüş öncesi yaptığı açıklamada şunları söyledi:

    “6 Şubat depreminde adliyemizin yıkılmasından sonra avukatların, yargı mensuplarının, adliye personellerinin ve en önemlisi vatandaşlarımızın hali hiç düşünülmeden adliye binalarına ilişkin özensiz kararlar alınmıştır. Adalete erişim hakkını fiili olarak kısıtlayan, adil yargılanma hakkına ve adalet arayışına ket vuran bu kararlarla birlikte yargısal işlemler ilimizde yedi ayrı ek binada hizmet vermektedir. Hakim ve savcı odaları, mahkeme kalemleri, duruşma salonlarına çevrilmiştir. Meslektaşlarımızın ayakta beklediği, dosyalarını dahi koyacak yer bulamadıkları bu salonlarda yapılan savunmaların, verilen beyanların bırakın hakim ve savcılara ulaşmasına, zabıtlara dahi geçmediğine maalesef şahit olmaktayız.”

    “TEK ÇATI OLSUN ÇADIRDAN OLSUN”

    Adliye hizmetlerinin verildiği yerlerin yoğun trafik akışının olduğu bölgelerde bulunduğuna dikkat çeken Demez, “Avukatlar için adliyeye varmak can pazarına dönüşmektedir. Söz konusu noktalara ışık, kavşak ve üst geçit konulmalıdır. Alternatif çözüm yolları ivedi olarak ele alınmalı, merkezde kullanılmayan ya da verilen hizmete büyük gelen binaların adliyeye tahsisi sağlanmalıdır” dedi.  Demez, defalarca yaşadıkları sıkıntıları dile getirmelerine rağmen problemin çözülmediğini kaydederek, “Son dönemde bölünüp çoğalan adliyeler, savunma mesleği açısından durumu çekilmez hale getirmiş ve avukatlığı amacına uygun yapabilmeyi imkansız kılmıştır” ifadelerini kullandı. Adliyelerin tek bir binada toplanması taleplerinin karar verici ve uygulayıcılar tarafından görülmediğini, 21’inci yüzyıl Türkiye’sinde çoklu binalarda yargısal faaliyetlerin sürdürülüyor olması nedeniyle avukatların ve vatandaşların adliye adliye dolaşma çilesinin sona ermediğini ifade eden Demez, şunları söyledi:

    “Avukatlar binalar arasında mekik dokuyarak görevlerini yerine getirebilmek için insanüstü bir çaba harcamaktadır. Bu durum zaman zaman duruşmaların kaçmasına, dosyaların müracaata kalmasına, zamanında alınmayan duruşmalar nedeniyle duruşma saatlerinin çakışmasına ve hak kayıplarına yol açmaktadır. Bu sistemde işlerin yürütülmesinde güçlüklerle karşılaşılması mümkün değildir. Adliye hizmetlerinin tek bir çatı altında toplanması için ‘Yimpaş binası’ dedik, ‘olmaz’ dediniz, ‘Maliye binası’ dedik, ‘yer yok’ dediniz. ‘Yeşilyurt Belediyesi’ dedik, vermediniz. ‘Tek çatı olsun, çadırdan olsun’ dedik, yapmadınız. Malatya’da ek binalar için değil tek bina için ne yaptınız?”

    “DEPREMDEN ETKİLENEN 11 İL İÇİNDE ADLİYESİ KULLANILMAZ HALDE OLAN TEK İL MALATYA”

    Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ise depremden etkilenen 11 il arasında merkezde adliyesi kullanılamaz hale gelen tek ilin Malatya olduğunu belirtti. Sağkan, şunları söyledi:

    “Bu kadar ağır bir süreçte yargılama faaliyetlerinin tekrar başlamasıyla beraber Malatya Baromuz ilk günden itibaren hem mesleki bir sorun olan hem de yurttaşların adalete erişim sorunu olan adliye sorununa defalarca dikkat çekmiştir. Daha önceden de ihtiyaç bulunan yeni bir adliyenin inşaat süreci hızlı bir şekilde ilerletilirken, geçiş sürecinin de mağduriyete son verecek yöntemleri ilgili makamlara iletmiştir. Adalete erişim hakkı dediğimiz hak, bizlerin genelde kadınlar, çocuklar, yaşlılar ya da engelli dezavantajlı bireyler için kullandığımız bir kelimedir ancak bugün adalete erişim hakkı, Malatya’da avukatlar için mesleki bir sorun haline geldiği gibi tüm Malatyalıların temel adalete erişim hakkı sorununa dönüşmüştür. Bölünmüş adliye sorunu, sadece avukatın meslek bir sorunu değildir. Bölünmüş adliye sorunu en çok da yurttaşların, Malatyalıların adalete erişim sorunudur. Bu şartlarda adaletin tecellisini, adil bir yargılanmanın hayata geçmesini maalesef beklemek mümkün değil. Kışın ağırlaşacak hava şartlarına göre yurttaşlara ve avukatlara bu ortamın reva görülmesi kabul edilebilir bir durum değil, bunun çok ağır sonuçları olabilir. Yapım ihalesinin sonuçlandığını bildiğimiz yeni adliye sürecinin Malatya’nın kendine özgü durumu göz önüne alınarak ivedilikle inşaatının başlatılması ve Malatya’ya yakışan bir adliyenin hayata geçirilmesi için adımlar atılmalıdır. Bu geçiş sürecinde yedi ayrı bölüme ayrılan adliye sorununa geçicide olsa bir çözüm bulunarak Malatya’da hem avukatların hem de yurttaşların yaşadığı çileye son verilmelidir.”

    Konuşmaların ardından avukatlar, ‘bölünmüş ve parçalanmış adliyeye son’ pankartı ve ‘yollarda ölmek istemiyoruz’, ‘bölünmüş adliye istemiyoruz’ sloganlarıyla TÜİK binasında hizmet veren Hukuk Mahkemeleri Ek Hizmet Binasından Malatya Adliyesi Ceza Mahkemeleri Ek Hizmet Binasına kadar yürüdüler.

  • AYDIN’DA ZEYTİN TOPLAMAYA GİDEN 70 YAŞINDAKİ ÇİFTÇİNİN EVİ YANDI

    AYDIN’DA ZEYTİN TOPLAMAYA GİDEN 70 YAŞINDAKİ ÇİFTÇİNİN EVİ YANDI

    ÖZGÜR DEDEOLUK

    Aydın’ın Karacasu ilçesinde zeytin bahçesinden dönen ailenin evinde yangın çıktı, 2 ev kullanılamaz hale geldi.

    Karacasu merkeze 17 kilometre uzaklıktaki Palamutçuk Mahallesi’nde sabah saatlerinde eşi ile birlikte zeytin bahçesine giden Ali ve Hanım Yeligen’in (70) evinde yangın çıktı. Mutfak kısmında başlayan yangın aynı avlu içinde bulunan başka bir eve de sıçrarken tüm müdahalelere rağmen iki ev içindeki eşyalarla birlikte tamamen yandı. İlk belirlemelere göre yangının mutfaktaki elektrik tesisatından çıktığı öğrenildi.

    EKİPLER VE VATANDAŞLAR SEFERBER OLDU

    Yangına Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne ait iki arazöz müdahale ederken, Karacasu Belediyesi’ne ait su tankeri de takviyeye geldi. Orman İşletme Şefliği’ne ait bir arazöz de destekte bulundu. Yangın sırasında ekiplerle birlikte vatandaşlar da yardıma koştu. Köyde bulunan acil müdahale tankerinden de yaralanıldı. Çevredeki vatandaşlar evlerinden hortumlar uzatarak yardıma koştu. Uzun süre alevler kontrol altına alınmaya çalışılırken jandarma ekipleri de söndürme çalışmalarına yardım etti. Yangının çevredeki evlere sıçramaması için büyük mücadele verildi.

    TARLADAN DÖNMÜŞLERDİ

    Aynı zamanda mahallenin muhtarı olan Ali Yeligen’in yangından kısa bir süre önce eşi ile birlikte tarladan geldiği öğrenildi. Muhtar kahvehaneye çıkarken eşi Hanım Yeligen (70) de eve gitti. Yangının Hanım Yeligen’in komşusunun geldiği sırada meydana geldiği öğrenildi. Mutfak kısmından başlayan yangın bir anda büyüdü. Hanım Yeligen, komşusu ile birlikte evden çıkarıldı. Yangında 2 ev içindeki eşyalarla birlikte tamamen yanarken depo kısmında bulunan bir tonu aşkın zeytinyağı yanmadan kurtarıldı. Evlerin çatı kısmındaki ahşap nedeniyle uzun süre soğutma çalışması yapıldı.

  • ÇİĞLİ BELEDİYESİ’NDEN ÇİFTE AÇILIŞ

    ÇİĞLİ BELEDİYESİ’NDEN ÇİFTE AÇILIŞ

    Çiğli Belediyesi, ortağı olduğu Çiğli Flamingo Kooperatifi tarafından işletilecek olan Kasaplar Meydanı Flamingo Kafe ile Yeni Mahalle’de projelendirdiği Oyuncak Kütüphanesini düzenlediği törenle hizmete açtı.

    Kadınların hayatın her alanında daha aktif ve güçlü bir şekilde yer alması adına çalışmalarını sürdüren Çiğli Belediyesi, ortağı olduğu Çiğli Flamingo Kooperatifi tarafından işletilecek olan Kasaplar Meydanı Flamingo Kafenin açılışını yoğun bir katılımla gerçekleştirdi. Açılışa CHP İzmir Yerel Yönetimlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Zeki Çağın, Flamingo Kadın Kooperatifi Başkanı Eylem Özdemir, meclis üyeleri, muhtarlar, kadın hakları mücadelesi veren sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katılım gösterdi. Kasaplar Meydanı’ndaki açılışın ardından Yeni Mahalleye geçen heyet, Çiğlili çocukların dayanışma ve paylaşma kültürünü güçlendirerek oyundan ve oyuncaktan mahrum kalmaması amacıyla projelendirilen Oyuncak Kütüphanesinin açılışını yaptı.

    BAŞKAN GÜMRÜKÇÜ: YAŞAYAN BİR MEYDANA SAHİBİZ

    Kasaplar Meydanı Flamingo Kafe açılışında konuşan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Çiğlimizin uzun yıllardır meydan anlamında bir zafiyeti vardı. İki aşamalı çalışmamızın ilk bölümünde Tören alanımızda da çevre düzenlemesi yaparak, Atatürk heykelimizi güzel bir noktaya taşıdık. Yerdeki taşları traverten ile değiştirdik, trafoyu kaldırdık. Çalışmamızın ikinci aşaması ise Çiğli’mizin tarihi bir simgesi olan Kasaplar Meydanıydı. Burası öğrenciler, kadınlar ve emeklilerimizin gün boyunca vakit geçirdiği bir nokta. Sirkülasyonun bu kadar fazla olduğu bir yerde hem esnaflarımızın hem de vatandaşlarımızın dinlenebileceği ve sosyalleşebileceği bir alan yaratmak istedik. Kooperatife üye kadınların evlerinde yaptıkları ürünleri satabilecekleri bir yer yaptık. Çiğli’nin tarihi simgeleri arasında yer alan ve uzun yıllardır kayıp olan ‘Devrim İçin Anıtı ve Atatürk büstümüzü orijinal yerine taşıdık. Son olarak da ortağı olduğumuz Çiğli Flamingo Kadın Kooperatifi tarafından işletilecek olan Flamingo Kafemizin açılışını yaptık. Tüm bu düzenlememler ve yatırımlar meydanı yaşayan bir yapıya kavuşturduk” dedi.

    “ÇİĞLİLİ KADINLARIN ÜRÜNÜ DÜNYADA MARKA OLACAK”

    Kadınların hayatın her alanında güçlü bir şekilde yer almaları için hizmet ve projeler ürettiklerini vurgulayan Başkan Gümrükçü, “Çiğlimizin emektar kadınlarının fırsat verildiğinde neleri başarabileceğini her geçen gün daha iyi görüyoruz. Flamingo markası ile domatesten salçaya, kurabiyeden pastaya, makarnadan tarhanaya kadar onlarca ürün üretiyoruz. Kısa süre önce Kaklıç’ta kurduğumuz tesiste dondurulmuş gıda sektöründe de adımızdan söz ettirmeye başladık. Satış noktaları için harekete geçtik. İlk satış noktasını İnönü Mahallesi’nde açtık. Önümüzdeki hafta Uğur Mumcu Mahallesi’nde ikinci satış noktasını açacağız. Uzun vadede Çiğlili kadınların ürettiği ürünleri ambalajlayarak ve paketleyerek İzmir’e, ülkemize hatta tüm dünyaya ulaştıracağız” diye konuştu

    EYLEM ÖZDEMİR: KADINLARIMIZA DESTEK OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ  

    Kooperatif olarak kadınları her daim desteklemeye devam edeceklerinin altını çizen Çiğli Belediyesi Meclis Üyesi ve Flamingo Kadın Kooperatifi Başkanı Eylem Özdemir, “Kadınlarımızın ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda güçlenmesini sağlamak için kooperatifimizi kurduk. En önemlisi de kadınlarımızın örgütlenmesini sağlamaktı. Her konuda olduğu gibi kadınların hayatın her anlamda güçlenmesi hususunda da destek veren Başkanımız Utku Gümrükçü’ye teşekkür ederim. Kooperatifimizde kadınlarımıza, yaşlılarımıza ve SMA’lı çocuklarımıza düzenlediğimiz kampanyalar ile destek oluyoruz. Biz sadece kooperatif olarak değil, bir sosyal sorumluluk projesi de hayata geçiriyor ve kar amacı gütmeden herkese destek oluyoruz” ifadelerini kullandı.  

    “ÇOCUKLARIMIZ OYUNDAN VE OYUNCAKTAN MAHRUM KALMAYACAK”

    Oyuncak Kütüphanesi’nin açılışında çocuklar ile bir araya gelen ve onlara balonlar dağıtan Gümrükçü, “Oyuncak Kütüphanesi projesi bizleri en fazla heyecanlandıran hizmetlerin başında geliyor. Bu proje ile Çiğlili çocuklarımızın dayanışma ve paylaşma kültürünü güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Oyuncak Kütüphanelerimizden ilkini İzmir Büyükşehir Belediyemizin bize hibe ettiği otobüs ile Yeni Mahalle’de açtık. Projeyi diğer mahallelerimizde de hayata geçirerek çocuklarımızın oyunda ve oyuncaktan mahrum kalmamasını sağlayacağız. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e ve projede emeği geçen tüm arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi.

  • SANATÇILAR GİRİŞİMİ: “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MAKAMINDA BULUNAN KİŞİ LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE, LAİK EĞİTİME KARŞI AÇIKÇA SAVAŞ AÇMIŞTIR. DERHAL GÖREVDEN ALINMALIDIR”

    SANATÇILAR GİRİŞİMİ: “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MAKAMINDA BULUNAN KİŞİ LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE, LAİK EĞİTİME KARŞI AÇIKÇA SAVAŞ AÇMIŞTIR. DERHAL GÖREVDEN ALINMALIDIR”

    Sanatçılar Girişimi, TBMM’de bütçe görüşmelerinde, “Sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” ifadalerini kullanan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in görevden alınmasını istedi. Sanatçılar Girişimi tarafından yayınlanan bildiride, “Milli Eğitim Bakanlığı makamında bulunan kişi laik Türkiye Cumhuriyeti’ne, laik eğitime karşı açıkça savaş açmıştır. Böyle bir kişi Milli Eğitim Bakanlığı gibi bu kadar önemli bir makamda bir saniye bile kalamaz. Cumhuriyet savcılarını, velileri, konuyla ilgili herkesi, bütün Cumhuriyetçileri göreve çağırıyoruz” denildi. Bildiriye destek veren sanatçılar arasında Zülfü Livaneli, Müjde Ar, Müjdat Gezen, Edip Akbayram, Genco Erkal, Rutkay Aziz, Melike Demirağ, Levent Üzümcü de bulunuyor.

    Sanatçılar Girişimi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in TBMM Genel Kurulu’nda bakanlığının bütçe görüşmeleri esnasında “Sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” şeklindeki sözlerine tepki göstererek bildiri yayınladı. Sanatçılar Girişimi, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laik eğitime savaş açtığını belirterek görevden alınması çağrısında bulundu.

    Sanatçılar Girişimi tarafından yayınlanan bildiri şöyle:

    “MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI MAKAMINDA BULUNAN KİŞİ LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE, LAİK EĞİTİME KARŞI AÇIKÇA SAVAŞ AÇMIŞTIR”

    “Milli Eğitim Bakanı Cumhuriyet düşmanlığı yapıyor derhal görevden alınmalıdır. Bizler, aşağıda imzaları bulunan sanatçılar, yazarlar, şairler, aydınlar, çok büyük bir topluluğun, yurdumuzun büyük çoğunluğunu oluşturan yurtsever, demokrat, cumhuriyetçi kamuoyunun temsilcileri olarak aşağıdaki düşüncelerimizi ve çağrımızı bütün ülkeyle paylaşıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı makamında bulunan kişi laik Türkiye Cumhuriyeti’ne, laik eğitime karşı açıkça savaş açmıştır. Laisizmi, çağdaş eğitimi terörizmle bir tutarak çağdaşlık, evrensellik, Atatürkçülük ve Cumhuriyet düşmanlığını ilan etmiştir. Böyle bir kişi Milli Eğitim Bakanlığı gibi ülkemizin ve en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın yaşamları ile ilgili bu kadar önemli bir makamda bir saniye bile kalamaz. Cumhuriyet savcılarını, velileri, konuyla ilgili herkesi, bütün Cumhuriyetçileri göreve çağırıyoruz. Bizler, sevgili ülkemizin, laik, çağdaş, Cumhuriyet değerlerine sahip sanatçıları, yazarları, şairler aydınları bu kişiyi ve sözlerini lanetle kınıyor, bu alanda ve bu konuda üstümüze düşecek olan her türlü görevi yapmaya hazır olduğumuzu sevgili halkımıza bildiriyoruz.”

    Bildiride imzası olan sanatçı, yazar, şair ve aydınlar şöyle:

    “Genco Erkal, Ataol Behramoğlu, Müjdat Gezen, Dilek Türker, Erdal Atabek, Zülfü Livaneli, Edip Akbayram, Rutkay Aziz, Orhan Aydın, Bedri Baykam, Mehmet Aksoy, Zeynep Oral, Tamer Levent, Prof. Dr. Ahmet Saltık, Prof. Dr. Kemal Özmen, Prof. Dr. Onur Bilge Kula, Prof. Dr. Erendiz Atasü, Alper Akçam, Salih Turan, Nejat Yavaşoğulları, Melike Demirağ, Cahit Berktay, Nihat Behram, Mazlum Çimen, Tuna Kiremitçi, Salih Güney, Müjde Ar, Ahmet Kanneci, Nevra Bucak, Tülay Ferah, Ayhan Gülsoy, Ayça Öztorun, Tuğrul Keskin, Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş, Erhan Doğan, Levent Üzümcü, Feridun Andaç, Hüseyin Haydar, Ahmet Özer, Orhan Alkaya, Cevat Turan, Mustafa Balbay, Tevfik Kızılkaya, Elif Akkaya, Nebil Özgentürk ,Öner Yağcı, Özgür Efe, Abdülkadir Paksoy, Sadık Gürbüz, Gani Cansever, Arife Kalender, Sevgi Özel, Attila Aşut, Erhan Doğan, Adil Salih , Mustafa Köz, Nevzat Çelik.”

     

     

  • ERDOĞAN: KÜLTÜR SANAT VE AKADEMİ DÜNYASINI BASKI VE TAHAKKÜM ALTINDA TUTAN İDEOLOJİK KABİLELER GERÇEĞİYLE YÜZLEŞMEMİZ GEREKİYOR

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri töreninde; “Ülkemizde kültür sanat üretimi arzu ettiğimiz seviyede değilse sebeplerini çok iyi düşünmek, tefekkür etmek, özellikle ideolojik dayanışmanın ülkemize maliyetini tartışmak mecburiyetindeyiz. Kültür sanat ve akademi dünyasını tek tipleştiren, çoraklaştıran, baskı ve tahakküm altında tutan ideolojik kabileler gerçeğiyle bir an önce yüzleşmemiz gerektiğine inanıyorum” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri törenine katıldı. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde bugün yapılan törende Erdoğan şöyle konuştu:

    “ÜLKEMİZDE MİLLETİMİZİN ASIRLARA SARİ BİRİKİMLERİ GERİLİK EMARESİ DENİLEREK AŞAĞILANMIŞTIR”

    “Bu yıl bilim ödülümüzü asıl alanı olan ilahiyat yanında iktisattan siyasete ve sosyolojiye kadar geniş bir sahada telif ve tercüme eserler veren Prof. Dr. Süleyman Uludağ‘a veriyoruz. Süleyman Uludağ hocamızın her birinin gerisinde büyük bir emek ve birikim olan eserleriyle nesiller boyunca fikir ve gönül dünyamızı zenginleştirmeyi sürdüreceğine inanıyorum.

    Kültür ödülümüzü biyografi, hatırat, matbuat ve kitabiyat tarzında yazdığı eserlerle tarihimize ışık tutan Prof. Dr. Ali Birinci hocamıza takdim ediyoruz.

    Müzik ödülümüzün bu yılki sahibi, sanatçılığı ve zarafetiyle bilhassa bizim kuşağımızın hafızalarında silinmez bir yer edinen Emel Sayın hanımefendidir. Yaklaşık yarım asırdır icra ettiği Türk Sanat Müziğimizi milyonların kalbinde yaşatan Emel Sayın hanımefendi, bugün de gönül telimizi titretmeyi sürdürmektedir. Kendisine müzik ödülümüzü takdim etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz.

    Resim ödülümüzün sahibi İbrahim Atalay, 60 yıldır sanat hayatımıza verdiği katkılar, ürettiği eserler ve yetiştirdiği talebeler ile ülkemizin en önemli sanatçılarından biridir.

    Karikatür ödülümüzü çizerek düşünen ve çizgisiyle yaşadığı döneme anlam katan bir sanatçımıza Hasan Aycın‘a takdim ediyoruz.

    Sinema ödülümüzü 1950 yılından beri yapımcılıktan yönetmenliğe, arşivcilikten eğitimciliğe sinemanın her alanında iz bırakan bir ustaya, Sami Şekeroğlu‘na veriyoruz.

    Dijital Sanat ödülümüzü, kendi ifadesiyle bir medya sanatçısı ve tasarımcısı olan Refik Anadol‘a takdim ediyoruz.

    Mimari ödülümüzü bilhassa İstanbul’daki Türk mimarisi üzerine yaptığı çalışmaları medya vasıtasıyla toplumla paylaşan Sinan Genim‘e veriyoruz.

    Edebiyat ödülümüzü hikaye, deneme, roman ve incelemelerden oluşan onlarca eseriyle geçmişten bugüne köprüler kurmuş bir yazarımıza, Nazan Bekiroğlu‘na takdim ediyoruz.

    Bu yılki vefa ödüllerimizi beş ayrı isim adına temsilcilerine veriyoruz. Edebiyatta Atilla İlhan ve Samiha Ayverdi, müzikte Barış Manço, tarihte İsmail Hakkı Uzunçarşılı, tiyatroda Muhsin Ertuğrul adına verdiğimiz vefa ödüllerimizin hayırlı olmasını diliyorum.

    Kültür sanat faaliyetlerini, tüm kesimleriyle toplumu birleştiren, ortak hedefler etrafında bütünleştiren bir çimento olarak görüyoruz. Böyle olduğu için de kendimizi dar bakış açılarıyla sınırlandırmadan ülkemizin tüm değerlerini kucaklamaya çalışıyoruz. Geçmişte bu millet siyaset mühendisliği projeleri yanında toplum mühendisliği projelerine maruz bırakılmıştır. Kendi zihniyetlerine göre bir makbul vatandaş imal etme peşinde koşanlar medeniyetimizin ve tarihimizin binlerce yıllık müktesebatına sırt çevirmişlerdir. Dünyanın pek çok yerinden mimariden edebiyata her alanda sahip oldukları zenginliklerin üzerine adeta titreyen, bu değerlerini asırlardır yaşatan ülkeler, toplumlar görüyoruz. Ülkemizde ise milletimizin asırlara sari birikimleri büyük bir hoyratlıkla yok edilmiş, tahrif edilmiş, gerilik emaresi denilerek aşağılanmıştır. Biz sorumluluk üstlendiğimiz her yerde, kalkınmayla medeniyet mirasına sahip çıkmanın, değişimle asırlık değerleri yaşatmanın, büyütmeyle geçmişle bağları korumanın mümkün olduğunu göstermeye çalıştık.

    “KENDİNİ KÜLTÜR VE SANATIN HANGİ ALANINDA OLURSA OLSUN İFADE ETMEK İSTEYEN HERKESİN ÖNÜNÜ AÇTIK”

    Batı karşısında mahcup, kendi toplumuna karşı mağrur kesimlerden objektif bir değerlendirme, milli bir duruş zaten beklemiyoruz. Bununla birlikte şu gerçeğin de kabul edilmesi gerek. Türkiye Cumhuriyet tarihinin en önemli demokrasi ve kalkınma atılımlarını hayata geçirirken, medeniyet ve tarih mirasına da en önemli yatırımları yaptığı dönemi hamdolsun bizimle yaşamıştır.

    Fikrine, zikrine, meşrebine bakmaksızın kendini kültür ve sanatın hangi alanında olursa olsun ifade etmek isteyen herkesin önünü açtık. Bilhassa gençlerimizin bize ne kadar farklı gelirse gelsin bu yöndeki gayretlerini takdir ettik, teşvik ettik.

    “İDEOLOJİK DAYANIŞMANIN ÜLKEMİZE MALİYETİNİ TARTIŞMAK MECBURİYETİNDEYİZ”

    Ülkemizde kültür sanat üretimi arzu ettiğimiz seviyede değilse sebeplerini çok iyi düşünmek, tefekkür etmek, özellikle ideolojik dayanışmanın ülkemize maliyetini tartışmak mecburiyetindeyiz. Kültür sanat ve akademi dünyasını tek tipleştiren, çoraklaştıran, baskı ve tahakküm altında tutan ideolojik kabileler gerçeğiyle bir an önce yüzleşmemiz gerektiğine inanıyorum.

    “İNŞALLAH 2024 YILI ZALİMLERİN HAK ETTİĞİ CEZAYI GÖRDÜĞÜ BİR YIL OLACAKTIR”

    Yapabilecek olan Gazze’deki katliamı engellemiyor. Bunu samimiyet ile yapmak isteyen de böyle bir imkâna sahip değil. Aslında herkes orada neler yaşandığını biliyor. Dünyanın anlı şanlı onca devlet yönetiminin İsrail’in katliam ve hırsızlık üzerine kurulu bu vahşi saldırıları karşısında eli kolu bağlı hâlde durması insanlık adına utanç verici bir durumdur. Tarih bu iğrenç tabloyu, buna yol açanları, buna göz yumanları, bunu meşrulaştırmaya çalışanları hak ettikleri şekilde yargılayacak. Biz bu yargılamanın tarihe bırakılmadan hemen yapılması gerektiğine inanıyoruz. Başlattığımız girişimler dünyada giderek daha güçlü destek buluyor. İnşallah 2024 zalimlerin hak ettiği cezayı gördüğü, mazlumların yararlarının sarıldığı bir yıl olacaktır diye inanıyorum.”