Blog

  • İSA MESİH ŞAHİN: “O GÜN YARGITAY’IN GÖRÜŞÜ AK PARTİ’NİN KAPATILMASIYDI, AMA AYM ENGELLEDİ. BUGÜNKÜ DÜŞÜNCENİZ OLSA, AK PARTİ’NİN KAPATILMASI GEREKİYORDU. BİR SİYASİ KRİZ ÇIKMASI DEMEKTİ BU”

    Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, TBMM Genel Kurulu’nda; cezaevindeki Milletvekili Can Atalay hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması konusunda; “2008 kapatma davasını hatırlayın. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AK Parti’ye kapatma davası açmıştı. O gün Yargıtay’ın görüşü AK Parti’nin kapatılmasıydı. Ama Anayasa Mahkemesi engelledi. Eğer bugünkü düşünceniz olsa, AK Parti’nin kapatılması gerekiyordu. Türkiye’de bir siyasi kriz çıkması demekti bu” dedi.

    TBMM Genel Kurulu’nda 2024 yılı bütçe görüşmeleri sürüyor. Bugün, Saadet Partisi milletvekili Hasan Bitmez’in konuşmasının sonunda kalp krizi geçirmesi ve sonrasında hastanede vefat etmesi nedeniyle yarım kalan TBMM, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı bütçelerinin görüşmeleri ile devam edecek. Genel Kurul’da bugün ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçeleri de ele alınacak.

    Bu kapsamda, Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, Adalet Bakanlığı bütçesi üzerinde konuştu. Şahin, şunları söyledi:

    “Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun… Adalet mülkün, yani devletin temelidir. Devletin dini adalettir, sözü hep söylenegelmiştir. Anayasa’nın ikinci maddesini hukuk devleti ilkesini güvence altına almaya çalışmıştır. Hukuk devleti, hukukun üstünlüğünün hayat bulduğu, devletin hukuk ile sınırlandığı, bireylere hukuk güvenliğinin sağlandığı bir sistemi ifade eder.

    Türkiye ne kadar hukuk devleti? Adalet gerçekten devletin temeli mi? Yargının yürütmeye bağımlı hale gelmesi, Türkiye’nin önemli bir sorunu. 2018’de başlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte çok farklı bir noktaya gelmiştir, bu durum. Bu durum, vatandaşın hukuk güvenliğini tehdit etmektedir.

    “AYM KARARINA UYMAYAN BİR HAKİM BU ÜLKEDE ADALET BAKAN YARDIMCISI YAPILDI”

    Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan bir hâkim, bu ülkede getirildi, Adalet Bakan Yardımcısı yapıldı. Hakimlerin tarafsızlık ve bağımsızlığının temini için ‘tabi hâkim’ ilkesinin uygulamasının sağlanması, hakimlere coğrafi teminat getirilmesi sorunun çözümüne katkı sağlayacaktır.

    Adalet kurumuna girişte bile kayırmacılık var. Bu ne yaman çelişki? Sınavdan yüksek puan alan, ama bir torpil bulamayan gariban vatandaşın kızı, oğlu mülakatla elenecek; sınavdan düşük puan alan ama bir yerlerde dayısı olan vatandaşın oğlu, kızı mülakatla hâkim-savcı olacak.

    Adalet Bakanlığı’nda adaleti sağlayamazsak, nerede sağlayacağız. Hâkim-savcılık sınavında 70 puan sınırı vardı, ama bu sınır kaldırıldı. 55 puan ile hâkim olunuyor, bu ülkede. Sınavlarda beş paragraf soruyu çözemeyen birisini getirip, hâkim yaparsanız; onun önüne de beş klasörlük dosyayı koyup çöz derseniz, bu sistem tıkanır. Sonra yargı tıkanıyor, tıkanır. Kayırmacı mülakat sistemi kaldırılmalıdır.

    “AVUKATIN, ATTIĞI BİR TWEETTEN DOLAYI, BİR AYDAN FAZLA SÜREDİR EV HAPSİNDE TUTULMASI VAHİMDİR”

    Yargı düzeninin rüşvet ile anılması, adalete olan inancı yerle bir ediyor. Bu konunun, amasız fakatsız bir şekilde üzerine gidilmesi lazım. Benzer durum Küçükçekmece Adliyesi’nde yaşandı. Avukat Eyüp Akıncı, tweet paylaşıyor. İsim vermiyor, hâkim savcı belirtmiyor. Hala ev hapsi uygulaması devam ediyor, bir ayı geçti. Bir avukatın, attığı bir tweetten dolayı, bir aydan fazla süredir ev hapsinde tutulması vahimdir.

    Yeterli eğitim vermeyen hukuk fakülteleri kesinlikle kapatılmalıdır. Açık olan fakültelerdeki öğrenci sayısı azaltılmalıdır. Bir hukuk fakültesi öğrencisi mezun olduğunda, en basit bir dilekçeyi yazmayı bilmeli. Hepimiz, dilekçe yazmayı bilmeden mezun olduk hukuk fakültelerinden.  

    Çoklu baro uygulaması. Savunma ayağını bölemezsiniz. İktidarın çok yanlış bir uygulaması var. Yapılması gereken, çoklu baro uygulaması değildi. Mevcut baro seçim sisteminin değiştirilmesi gerekirdi. Çoklu baro değil, çoğulcu baro diyoruz.

    “CAN ATALAY MESELESİ, BİR MİLLETVEKİLİ MESELESİ DEĞİLDİR”

    Anayasa Mahkemesi-Yargıtay krizi… Bizim için bu konu; bir Can Atalay meselesi, bir milletvekili meselesi değildir. Bu konu basit bir kriz de değildir. Mesele Türkiye’nin hukuk devleti olması meselesidir. Mesele devletin içinde çöreklenmiş klik bir yapının Türkiye’yi daha otoriter hale getirme gayretidir. Bir devlet krizidir. Çünkü kesin olan bir mahkeme kararına uyulmaması, basit bir kriz olarak değerlendirilemez. Anayasa madde 153, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğunu kesin bir şekilde ortaya koyuyor.

    “TBMM BU KRİZİN ÇÖZÜLMESİNDE AKTİF ROL ALMALIDIR”

    Bu konunun mahkemeler arasındaki bir görüş ayrılığı olduğunu da kabul etmemiz, mümkün değildir. Burada bir suçtan bahsedeceksek, bu suçu işleyen kesin olan Anayasa Mahkemesi kararına uymayan Yargıtay üyeleri işlemiştir… TBMM bu krizin çözülmesinde aktif rol almalıdır.

    “YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI, AK PARTİ’YE KAPATMA DAVASI AÇMIŞTI”

    2008 kapatma davasını hatırlayın. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, AK Parti’ye kapatma davası açmıştı. O gün Yargıtay’ın görüşü, AK Parti’nin kapatılmasıydı. Ama Anayasa Mahkemesi engelledi. Eğer bugünkü düşünceniz olsa, AK Parti’nin kapatılması gerekiyordu. Türkiye’de bir siyasi kriz çıkması demekti bu.

    ERBAKAN’IN SÖZÜNÜ HATIRLATTI

    Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi kapatıldığındaki sözlerini tekrar Meclis kayıtlarına geçmek istiyorum. ‘Bu karar yanlış bir karardır, bu karara itiraz ediyoruz. Ancak Anayasa Mahkemesi kararına uymak zorundayız.’ Bakın bir devlet adamlığı tecrübesi, bir devlet aklı.

    Burada, iktidar partisindeki arkadaşların, bu durum yeni bir anayasa ihtiyacını ortaya çıkarmıştır, düşüncesini de kabul etmiyoruz. Burada açık anayasa hükümlerinin uygulanmaması çelişkisini de hatırlatıyoruz. Önce mevcut anayasanın hükümlerini uygulayın, ondan sonra yeni anayasa konusundaki samimiyete inanalım.”

     

  • İNAN AKGÜN ALP, KARS’TA BORÇLARI ÖDENMEDİĞİ İÇİN DOĞAL GAZI KESİLEN 700 KONUT İÇİN ÇAĞRI YAPTI: “ZEMHERİ AYINDA, ARALIK SOĞUĞUNDA YAŞLILARIMIZ, HASTALARIMIZ VAR. 700 KONUTUN DOĞAL GAZINI AÇIN”

    CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Kars’ta Bayrampaşa ve Atatürk Mahallerindeki konutlarda yaşayan bazı vatandaşların borçlarını ödeyememesi nedeniyle 700 konutun doğal gazının kesildiğine dikkat çekerek, “BOTAŞ, Enerji Bakanlığı yetkililerine sesleniyorum; zemheri ayında, Aralık soğuğunda yaşlılarımız, hastalarımız var. Atatürk Mahallesi ve Bayrampaşa Mahallesinde 700 konutun doğalgazını açın” çağrısında bulundu.

    CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, Kars’ın Atatürk ve Bayrampaşa Mahallelerinde, merkezi kombi sistemi bulunan TOKİ konutlarında yaşayan bazı vatandaşların borçlarını ödeyemediği için 700 konutun doğal gazının kesildiğini belirterek, yetkililere çağrıda bulundu.

    BOTAŞ ve Enerji Bakanlığı’ndan doğal gazın açılmasını isteyen Alp, şunları söyledi:

    “Şu an TBMM’de 2024 yılı bütçe görüşmeleri devam ediyor. Ben de Kars milletvekili olarak bütçeyi başından sonuna takip etmeye gayret ediyorum.

    11 trilyonun üzerinde bir bütçe büyüklüğü var. Fakat Kars’ta Bayrampaşa ve Atatürk Mahallelerinde 700 konutun doğal gazı maalesef kesik. Devlet vatandaşını soğukta bırakamaz. BOTAŞ, Enerji Bakanlığı yetkililerine sesleniyorum; zemheri ayında, aralık soğuğunda yaşlılarımız, hastalarımız var. Atatürk Mahallesi ve Bayrampaşa Mahallesi’nde 700 konutun doğal gazını açın”

     

  • ULAŞ KARASU, KAMU İHALELERİNDE “PAZARLIK USULÜ” YÖNTEMİNDEKİ ARTIŞA DİKKAT ÇEKTİ: “BUNUN ADI HAZİNE’NİN TALAN EDİLMESİ, TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİMİN HAKKININ YENİLMESİ DEMEK”

    CHP Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana Kamu İhale Kanunu’nda yaklaşık 200 değişiklik yaptığını belirterek, bu yılın ilk 6 ayında 387 milyar liralık ihalenin pazarlık usulü olarak da bilinen 21/b yöntemiyle yapıldığını söyledi. Karasu, “Bunun adı Hazine’nin talan edilmesi, yağmalanması demek. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenilmesi demek” dedi.

    TBMM Genel Kurulu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, Kamu İhale Kanunu’nda geride kalan 21 yıl içinde yaklaşık 200 değişiklik yapıldığını hatırlattı. Çağdaş demokrasilerde ihalelerin temel dayanağının şeffaflık, rekabet edilebilirlik ilkesi olduğunu belirten Karasu, buna rağmen AKP iktidarları döneminde kanundaki istisna maddesinin yandaşlara kaynak aktarmanın aracı haline geldiğine dikkat çekti.

    “KAMU İHALELERİ VURGUNUN DİĞER ADI”

    Kamu İhale Kanunu’na göre savaş, salgın hastalık, acil ve özellikli işler için kullanılması gereken “21-b” maddesinde tanımlanan pazarlık usulünün kanunun bir istisnası olduğunu, ancak istisnaların kural haline geldiğini ifade eden Karasu, iktidara şöyle seslendi:

    “Vurgun düzeninizin bir başkası da kamu ihaleleri. Kamu İhale Kanunu, delik deşik oldu. Tüm kurallar istisna, istisnalar kural oldu. Kamu İhale Kurumu Kamu Alımları İzleme Raporu’na göre bu yılın ilk altı ayında pazarlık usulüyle 397 milyar liralık alım yapılmış. Bu alımın, yaklaşık 387 milyar liralık bölümü 21/b’ye göre yapılmış. Bu ne demek? 2023 yılında pazarlık usulüyle yapılan ihalelerin toplam tutarının yaklaşık yüzde 97,5’u 21/b’ye göre yapılmış demek. Diyeceksiniz ki ‘Bu yıl deprem oldu’. Aynı raporun, geçen yılın aynı döneminde de 21/b ile yapılan ihale oranı yüzde 92.”

    “ESKİ TCDD GENEL MÜDÜRÜ DE İHALELER ALMIŞ”

    Davet usulünün, esasmış gibi uygulamaya başlandığını ve bunun da iktidarın yandaşlarına kaynakların aktarılmasının bir yöntemi olduğunu belirten Karasu, bakanlıktan ihale alan şirketler arasında 2016-2019 döneminde TCDD Genel Müdürü olarak görev yapan, ancak daha sonra ticarete atılan İsa Apaydın’ın şirketinin de olduğunu söyledi. Karasu, “Eski Genel Müdür’ün şirketi, devletten 2 Ocak ve 13 Ocak’ta 500 milyon TL’yi aşan ihaleler aldı” dedi.

    “BÜTÜN BUNLAR TÜYÜ BİTMEMİŞ YETİM HAKKI”

    Karasu, “Tüm bunlar ne demek? Hazinenin talan edilmesi, yağmalanması demek. Tüyü bitmemiş yetimin hakkının yenilmesi demek” diyerek, tepkisini dile getirdi.

     

  • DİJİTAL KURYE, BTK’NIN MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİNE HIZLI UYUM İMKANI SUNUYOR

    DİJİTAL KURYE, BTK’NIN MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİNE HIZLI UYUM İMKANI SUNUYOR

    Dijital Kurye, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) tabi kuruluşlara verdiği hizmetlerde, mevzuat değişikliklerine ek işlem yapmadan uyum imkanı sunuyor. 

    Geleneksel sözleşme taşımacılığını dijitalleştiren Dijital Kurye Platformu, BTK’ya tabi olan kuruluşlar için, 26 Haziran 2021 tarihli ‘Elektronik Haberleşme Sektöründe Başvuru Sahibinin Kimliğinin Doğrulanma Süreci Hakkında Yönetmelik’ ile uyumlu hizmetler sunarak, telekomünikasyon operatörleri ve internet hizmet sağlayıcıları gibi kurumları bir araya getiriyor. Platform, mevzuat değişikliklerine, hiçbir ekstra işlem yapılmasına gerek kalmadan uyum sağlama olanağı tanıyor. 

    Dijital Kurye Genel Müdür Yardımcısı Orçun Bingül, bahsi geçen yönetmeliğin elektronik haberleşme sektöründe başvuruların elektronik ortamda yapılması durumunda kimlik doğrulama süreçlerinin nasıl olacağını detaylandırdığını söyledi. Bingül, “Yönetmeliğe göre e-Devlet Kapısı üzerinden güvenli girişler, standartlara uygun yakın alan iletişimi ve benzeri yöntemleri içeriyor. Dijital Kurye, bu yöntemlere tam uyum sağlayarak işlemlerin güvenli ve etkin şekilde yapılmasını sağlıyor” diye konuştu. 

    Dijital Kurye olarak BTK’ya tabii kurumların müşterilerine daha iyi hizmet sunmasını hedeflediklerinin altını çizen Bingül, “Müşterilerimizin mevzuat uyumu için masraf ve iş gücü sarf etmelerine gerek kalmadan operasyonel verimliliklerini artırıyoruz. Bugün Türkiye’nin üç büyük telekom operatörü ve 50’yi aşkın internet servis sağlayıcısı ile iş birliğimiz var. Bu iş birlikleri bu alandaki liderliğimizi pekiştiriyor” dedi. 

    SAHTECİLİK VE DOLANDIRICILIK RİSKİNİ AZALTIYOR 

    Dijital Kurye’nin yönetmelikle uyumlu olarak elektronik ortamda kimlik doğrulama süreçlerini basit ve etkin hale getirdiğini vurgulayan Orçun Bingül, müşterilerine sahtecilik ve dolandırıcılık risklerini azaltarak işlemleri daha hızlı ve hatasız yönetme imkanı sunduklarını, bunun da müşteri memnuniyetini doğrudan artırırken sektördeki kurumların rekabet gücünü yükselttiğini söyledi. 

    KAPIDA ÇAPRAZ SATIŞ İMKANI SUNUYOR 

    Dijital Kurye’nin, sunduğu uçtan uca şifreleme ve gelişmiş kimlik doğrulama teknikleriyle müşteri verilerinin korunmasını ve sahtecilik girişimlerini önleyerek sektördeki güvenlik standartlarını yükselttiğini kaydeden Bingül, “Dijital Kurye olarak, yeni iş kollarımızı geliştirme için anlaşmalar yapıyoruz. Sektörde yeni ticaret yöntemleri ve kapıda çapraz satış gibi yenilikçi çalışmalarımızla hizmet sunumumuzu modernize ederek müşterilerimizin gelirini artırıyoruz. Tüm süreçlerin sonunda kapıda aktivasyon gerçekleştiriyoruz, bu sayede müşterilerimizin back office maliyeti de sıfıra iniyor. Mevzuata tam uyumlu çözümlerimizle müşterilerimize ve iş ortaklarımıza sürekli artan değer katmaya odaklanıyoruz” dedi.

    ADVERTORİAL YAYIN

     

  • TEPEBAŞI BELEDİYESİ BAHRİYE ÜÇOK EĞİTİM VE GELİŞİM MERKEZİ’NE YOĞUN İLGİ

    TEPEBAŞI BELEDİYESİ BAHRİYE ÜÇOK EĞİTİM VE GELİŞİM MERKEZİ’NE YOĞUN İLGİ

    Tepebaşı Belediyesi tarafından Mart ayında hizmete açılan Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi kısa sürede yoğun ilgi gördü. Merkezde, öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimini destekleyen programların yanı sıra Liselere Geçiş Sistemi’ne (LGS) hazırlanan 8. Sınıf öğrencileri için de destek eğitimleri sürüyor.

    Tepebaşı Belediyesi tarafından düzenlenen eğitim ve etkinlikler ile çocukların gelişimine önemli katkılar sunan Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi, 9 derslik, 3 etüt salonu ve 1 tane de çok amaçlı salonu ile hizmet veriyor. Merkezde uzman eğitmenler tarafından 4,5,6,7 ve 8. sınıf öğrencilerine yönelik akademik ve sosyal gelişimi destekleyici programlar düzenlenerek çocukların gelişimi destekleniyor. Merkezde açılan eğitim programlarından 450 öğrenci faydalanıyor.

    LGS PROGRAMI DEVAM EDİYOR

    Merkezde, Matematik, Fen Bilimleri, İngilizce, Türkçe, Sosyal Bilgiler ve Rehberlik gibi alanlarda öğrencilere verilen eğitimlerin yanında LGS’ye hazırlanan 8. sınıf öğrencileri için de destek programı 40 öğrencinin katılımıyla sürüyor.

    Bahriye Üçok Eğitim ve Gelişim Merkezi programları hakkında detaylı bilgi almak isteyen vatandaşlar, 0 (222) 320 27 42 numaralı telefondan yetkililere ulaşabiliyor.

  • KUŞADASI BELEDİYESİ SAĞANAĞIN NEDEN OLABİLECEĞİ OLUMSUZLUKLARA KARŞI TÜM EKİPLERİYLE SAHADA

    KUŞADASI BELEDİYESİ SAĞANAĞIN NEDEN OLABİLECEĞİ OLUMSUZLUKLARA KARŞI TÜM EKİPLERİYLE SAHADA

    Kuşadası Belediyesi, kent genelinde etkili olan sağanakta tüm ekipleriyle sahaya inerek teyakkuza geçti. Cadde ve sokaklar temizlenirken, Fen İşleri Müdürlüğü’nün kentin farklı noktalarında yeni imal ettiği yağmur suyu ızgaraları, olası su taşkınlarını engelledi.

    Kuşadası Belediyesi, kentte sabah saatlerinden itibaren başlayan ve zaman zaman etkisini artıran sağanak yağışın, günlük hayatı olumsuz etkilememesi için tüm birimleriyle seferber oldu. Sahaya inen Temizlik İşleri Müdürlüğü ve Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı Acil Müdahale ekipleri tarafından yabancı maddeler nedeniyle tıkanan yağmur suyu kanalları, mazgallar ve kanalizasyon bacaları açıldı.

    Ekipler, başta Kadınlar Denizi Mahallesi olmak üzere Camiatik, Dağ ve Hacıfeyzullah mahalleleri ile kentin farklı noktalarında yaşanan aksaklıklara anında müdahale etti. Kuşadası Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerince daha önce çalışmaları tamamlanmış alanlarda imal edilen yağmur suyu hatları, ızgaraları, mazgalları ve bakımları yapılan kanalizasyon bacaları olası taşkınların önüne geçti. Kuşadası Belediyesi’nin çalışmaları kent sakinleri tarafından takdirle karşılandı.

     

  • ESENYURTLU KADINLAR, BELEDİYE’NİN AÇTIĞI KURSLARDA MESLEK ÖĞRENİYOR

    ESENYURTLU KADINLAR, BELEDİYE’NİN AÇTIĞI KURSLARDA MESLEK ÖĞRENİYOR

    Esenyurt Belediyesi Kadın Sosyal Yaşam Merkezi’nde kurslara katılan kadınlar, hem meslek öğreniyor hem de yaptıkları ürünleri satarak gelir elde ediyor.

    Kadınların sosyal, kültürel ve ekonomik alanda gelişimlerini desteklemek amacıyla Esenyurt Belediyesi’nin kadınlara yönelik açtığı kurslarda kursiyerler, usta öğreticilerden aldıkları eğitimlerle meslek sahibi oluyor. Kadın Sosyal Yaşam Merkezi’nde moda tasarım, düz makina dikişi, el nakışı, punch nakış, takı tasarım, iğne oyası, şiş ve tığ örücülüğü eğitimi alan kadınlar, kurslarda hem sosyalleşiyor hem de aile ekonomisine katkı sağlıyor.

    “KISACASI ONLAR KAZANIYOR”

    Kadınların bu kurslarda aldıkları eğitimlerin ardından kendilerine iş almaya başladıklarını belirten el nakış öğretmeni Aytek Çakır, “30’a yakın öğrencim var. Yoğunluktan dolayı sabah ve öğlenci grubu olarak ayırdık. Kadınların ilham alması için etamin ve kanaviçeden oluşan bir ortam oluşturduk. Kursiyerlerimiz mesleği öğrendikten sonra kendi siparişlerini almaya başlıyor. Böylelikle hem hane bütçesine, hem de kendilerine katkı sağlamış oluyorlar. Kısacası onlar kazanıyor” dedi.

    “ÖĞRENMEK BİZE EKONOMİK KAZANÇ DA SAĞLIYOR”

    Aldığı eğitimlerin ardından çalışıp para kazanmaya başladığını söyleyen kursiyer Nejla Durmaz, “Hocalardan çok güzel eğitimler alıyoruz. Çeyizlerde iğne oyasına çok ihtiyacım olduğu için bu kursa yazıldım. Burada öğrendiklerimle kendim üretip, kendim kazanıyorum. Vaktimiz nasıl geçiyor hiç anlamıyorum. Ortamdan çok memnunum” diye konuştu.

    Belediyenin birçok kursuna kayıtlı olduğunu belirten Reyhan Kaya ise şunları söyledi:

    “2 aydır el nakış kursuna geliyorum. Daha detaylı öğrenmek, aile bütçeme katkı sağlamak için eğitim alıyorum. Bizler burada hem işimizi yapıyoruz, hem de güzel vakit geçiriyoruz. Esenyurt Belediyesi’nin açmış olduğu birçok kursa kayıtlıyım. İnsanın kendini geliştirmesi açısından belediyenin bu tarz çalışmalarını çok faydalı buluyorum.”

  • MERKEZEFENDİ’DE YEREL EKONOMİ, MERKEZ ÇARŞISI İLE CANLANIYOR

    MERKEZEFENDİ’DE YEREL EKONOMİ, MERKEZ ÇARŞISI İLE CANLANIYOR

    Merkezefendi Belediyesi’nin yerel ekonomiyi canlandırmak amacıyla Good4Trust iş birliğinde hayata geçirdiği ‘Merkez Çarşısı’nda, üreticiler ve yerel esnaf satış yapıyor. Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Merkez Çarşısı uygulaması ile girişimci kadın ve esnaflarımızı dijital dünyaya taşıyoruz” dedi.

    Merkezefendi Belediyesi ve Good4Trust iş birliğinde hayata geçirilen ‘Merkez Çarşısı’nda girişimci kadınların çalışma hayatına katılması, iş yaşamlarında daha aktif rol alması ve esnafın dijital dünyaya ayak uydurması sağlanıyor.

    ÜRETİCİLERE E-TİCARET EĞİTİMİ VERİLİYOR

    Başvuruların devam ettiği ‘Merkez Çarşısı’nda satışlar aktif olarak gerçekleştiriliyor. Üreticilere, ‘E-Ticaret’ sitesi üzerinden nasıl satış yapabilecekleri, ürün pazarlama, sosyal medyanın etkin kullanılması, tasarım ve fotoğraf çekimi konusunda da online ve yüz yüze toplantılar ve dersler veriliyor.

    “ÜRETİCİLERİMİZE HER TÜRLÜ DESTEĞİ SAĞLIYORUZ”

    Girişimci kadınların hayallerini birer birer gerçekleştirdiklerini belirten Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, “Yerel ekonomiye, esnafa, kadın üreticilere ve girişimcilerimize her zaman destek olmayı sürdürüyoruz. 8 Kasım 2022’de E-Ticaret sitemiz Merkez Çarşısı ile kadınlarımızın dijital dünyaya olan yollarını açtık. Üreticilerimiz bu E-Ticaret sitemizde ürünlerini kolaylıkla satabiliyor. Birbirinden farklı birçok ürünün yer aldığı Merkez Çarşısı’ndaki üreticilerimize her türlü desteği sağlamaya devam ediyoruz. Bu projemizi hayata geçirdiğimiz için son derece mutluyuz. Merkez Çarşısı’na üye olan her bir girişimci kadınımıza ve esnaflarımıza teşekkür ediyor, bol kazançlar diliyorum” dedi.

  • MSB KAYNAKLARI: TUZLA PİYADE OKULU’NDA HENÜZ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NDEN AYIRMA CEZASI VERİLMİŞ PERSONEL BULUNMAMAKTADIR

    MSB KAYNAKLARI: TUZLA PİYADE OKULU’NDA HENÜZ TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NDEN AYIRMA CEZASI VERİLMİŞ PERSONEL BULUNMAMAKTADIR

    MELİS YILDIRIM

    Milli Savunma Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, 10 Kasım’da Tuzla Piyade Okul Komutanlığı’nda bir teğmenin Atatürk fotoğrafını yakasına takmaması ve sonrasında gelişen olaylar için, “Kamuoyunda iddia edildiği gibi henüz Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma cezası verilmiş personel bulunmamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz her olayda olduğu gibi bu olayda da hukuk çerçevesinde hareket etmektedir. Yüksek Disiplin Kurulu tarafından; gerekli inceleme/araştırmanın tamamlanmasını müteakip en doğru ve objektif karar verilecek ve Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi kamuoyu ile paylaşılacaktır. Bu olayla ilgili, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Sayın Bakanımız hakkında haksız, yakışıksız ve mesnetsiz eleştiriler yapılmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve Sayın Bakanımızın Atatürk sevgisini ve Atatürk’e olan bağlılığını sorgulamaya çalışmak kimsenin haddi değildir” değerlendirmesini yaptı. Tuzla Piyade Okulu’nda “gözetim ve denetim sorumluluğunu tam olarak yerine getirmeyen sıralı amirlerin” görev yerlerinin değiştirildiği de belirtildi.

    Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlıkta Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Salonu’nda haftalık değerlendirme toplantısı yaptı. Aktürk şöyle konuştu:

    “KANLI NOEL’İ BİR KEZ DAHA KINIYOR, VAHŞİCE CİNAYETLERLE İNSANLIK SUÇU İŞLEYENLERİ LANETLİYORUZ”

    “60 yıl önce bugün Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimizin, Rum Terör örgütü EOKA tarafından acımasızca katledildiği Kanlı Noel’i bir kez daha kınıyor; barbarca ve vahşice cinayetlerle insanlık suçu işleyenleri lanetliyoruz. Gazze ile ilgili ilk günden bu yana sergilediğimiz insani ve adaletli tutumumuzu bugün de sürdürüyoruz. Bu çerçevede; Filistin’de vahşete dönüşen şiddet eylemlerini ve İsrail’in uyguladığı mezalimi asla kabul etmediğimizi ve etmeyeceğimizi tekrar ifade ediyoruz. Türkiye olarak çağrımız; yapılan ateşkes ve barış çağrılarının dikkate alınması ve sivillere yönelik saldırı ve operasyonların derhâl durdurulmasıdır. En kısa zamanda kalıcı bir ateşkes ilan edilmesi temennisiyle Filistin meselesi adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barışın mümkün olmayacağını bir kez daha vurguluyoruz. Türkiye, insani yardım konusunda üzerine düşeni yapmaya devam edecektir.

    “ÜLKEMİZE GETİRİLEN GAZZELİ KARDEŞLERİMİZİN SAYISI 524 OLMUŞTUR”

    Ülkemizin Gazze’ye yönelik insani yardımları kapsamında ilgili kurumlarla koordineli olarak; 18 Aralık’ta bir A400M ve bir C-130 uçağımız ile 3,5 ton tıbbi malzeme ve 21 sağlık personeli bölgeye ulaştırılmış; çoğunluğu acil tedaviye ihtiyaç duyan 101 hasta ve 106 refakatçiden oluşan toplam 207 Gazzeli kardeşimiz daha ülkemize getirilmiştir. Gazze için bugüne kadar Hava Kuvvetlerimize ait 15 uçakla 228 tondan fazla insani yardım malzemesi bölgeye sevk edilmiş, ülkemize getirilen Gazzeli kardeşlerimizin sayısı ise 524 olmuştur.

    Sayın Bakanımız, 15 Aralık’ta Kırgızistan’ın Ankara Büyükelçisi’ni kabul etmiş, aynı gün Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından, Hava ve Kara Kuvvetleri Komutanlığının ihtiyaçları kapsamında başlatılan SİPER Ürün-1 ve HİSAR Projelerinin Seri Üretim Sözleşmeleri İmza Töreni’ne katılım sağlamış, 18 Aralık’ta sayın Cumhurbaşkanımızın Macaristan ziyaretine eşlik ederek Macaristan Savunma Bakanı ile bir araya gelmiş, 19 Aralık’ta Ankara’ya ziyaret gerçekleştiren Irak Savunma Bakanı ile ikili askerî ilişkilerin yanı sıra bölgesel savunma ve güvenlik konularında görüşmüş ve Türkiye ile Irak arasında Dışişleri Bakanlığımızda gerçekleştirilen heyetler arası görüşmeye iştirak etmiş, 20 Aralık’ta ise Sayın Genelkurmay Başkanımızın resmî davetlisi olarak Türkiye’ye gelen İtalya Genelkurmay Başkanı’nı makamında kabul etmiş; ayrıca kısa süre önce göreve başlayan Malezya Savunma Bakanı ile telefon görüşmesi gerçekleştirerek hem başarı dileğinde hem de savunma ve güvenlik konularında görüş alışverişinde bulunmuştur. Sayın Bakanımız; bugün de resmî davetlisi olarak Ankara’ya gelen Maldivler Savunma Bakanı ile ikili ve bölgesel savunma ve güvenlik konularının ele alınacağı bir görüşme gerçekleştirmektedir.

    Ağustos ayında İsveç’te düzenlenen 67’nci Dünya Askerî Pentatlon Şampiyonası’nda birinci olan ve şampiyon ülkeden bir sonrakine devredilen kupayı ‘Toplamda beşinci kez şampiyon olan takıma daimî olarak verilir’ hükmü gereği Uluslararası Askerî Sporlar Konseyinden (CISM) kalıcı olarak ilk defa alan ve bizleri gururlandıran TSK Engelli Koşu Bayrak Takımımızı, 5’inci Gazi Yarı Maratonu’nda Türkiye Şampiyonu olan TSK Spor Gücü Kır Koşusu Takımımızı ve, 8-10 Aralık tarihleri arasında Türkiye Yüzme Federasyonu tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Masterlar Kısa Kulvar Kış Şampiyonası’nda başarı elde eden sporcularımızı bir kez daha kutluyoruz.

    Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca çeşitli miktarlarda ‘Mini Akıllı Mühimmat’, ‘Mini/Mikro İHA’lara Karşı Karıştırma ve İmha Sistemi’, ‘Küresel Konumlama Cihazı’ ve ‘Seyyar Havan Tespit Radarı’nın muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır. Operatif İHA Projesi kapsamında TUSAŞ tarafından üretimi tamamlanan son AKSUNGUR İHA, 15 Aralık’ta Dalaman Deniz Hava Üs Komutanlığında icra edilen törenle Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın envanterine alınmıştır. Ayrıca, Bakanlığımıza bağlı ASFAT ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ‘8 adet Liman Kontrol Botu Projesi’ kapsamında, yerli ve millî asayiş ve emniyet botu ASBOT’un dördüncüsü 16 Aralık’ta teslim edilmiştir.

    “HUDUTLARIMIZDA SON BİR HAFTADA YASA DIŞI YOLLARLA GEÇMEYE ÇALIŞAN 346 ŞAHIS YAKALANMIŞTIR”

    Teknolojik vasıtalarla desteklenmiş fiziki güvenlik tedbirleri ve tesis edilen çok katmanlı emniyet sistemi ile korunan hudutlarımızda; son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 346 şahıs yakalanmıştır. Bu şahıslardan 5’i FETÖ, 3’ü PKK/YPG’li olmak üzere, 8’i terör örgütü mensubudur. 4 bin 70 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece, yıl içerisinde hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 13 bin 502’ye yükselmiştir. Bu şahıslardan 415’i FETÖ mensubu olmak üzere toplam 598 terör örgütü mensubu kolluk kuvvetlerine teslim edilmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 203 bin 968 olmuştur.

    “SON BİR HAFTADA 45 TERÖRİST ETKİSİZ HÂLE GETİRİLMİŞTİR”

    Türk Silahlı Kuvvetlerimizin; PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ terör örgütleri başta olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı kesintisiz ve kararlı mücadelesi devam etmektedir. Bu kapsamda Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil; son bir haftada 45 terörist etkisiz hâle getirilmiş, böylece yıl içerisinde etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 2 bin 120’ye ulaşmıştır.

    Ayrıca, Irak’ın kuzeyindeki Gara, Hakurk ve Kandil’de bulunan terör hedeflerine yönelik 20 Aralık’ta icra edilen hava harekâtlarıyla içerisinde sorumlu düzeyde teröristlerin de bulunduğu değerlendirilen mağara, sığınak, barınak ve depolardan oluşan toplam 14 hedef başarıyla imha edilmiştir. Hedeflerdeki etki kıymetlendirmesi devam etmektedir.

    Diğer taraftan Suriye’de istikrarın bir an önce tesis edilmesi, Suriyelilerin emniyetli bir ortama geri dönüşleri ve normalleşmenin sağlanmasına yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Operasyon bölgelerindeki güvenlik ve huzur ortamının sürdürülmesi amacıyla gerekli tüm tedbirler alınmakta ve teröristlerin saldırılarına misliyle karşılık verilmektedir. Nitekim, yıl içerisinde birliklerimize yönelik gerçekleştirilen 488 taciz ve saldırıya gerekli karşılık verilerek 21’i son bir haftada olmak üzere bin 475 terörist etkisiz hâle getirilmiştir.

    22 Aralık 1914’te Sarıkamış Harekâtı’na başlayan ve en zor şartlarda bile şehadete yürümekten asla tereddüt etmeyen şanlı ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyoruz.”

    MSB KAYNAKLARI: TSK’DA DİSİPLİNE AYKIRI VE ASKERİ HİYERARŞİYİ BOZAN, BOZABİLECEK HİÇBİR KİŞİ, OLAY VE DURUMA MÜSAMAHA GÖSTERİLMEYECEĞİNDEN ŞÜPHE DUYULMAMALIDIR

    MSB kaynakları, Tuzla Piyade Okul Komutanlığı’nda meydana gelen olay ve sonrasındaki iddiaların sorulması üzerine şu bilgileri paylaştı:

    “Cumhuriyetimizin kurucusu ve ebedî başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, sonsuzluğa uğurlanışının 85’inci yıl dönümünde Piyade Okul Komutanlığı’nda vuku bulan hadiseye ilişkin, disipline aykırı her olay ve durumda olduğu gibi, derhâl idari ve adli soruşturma başlatıldığını 23 Kasım’daki Haftalık Basın Bilgilendirme Toplantısı’nda ifade etmiştik. Sayın Bakanımız da 16 Aralık’taki Yıllık Basın Değerlendirme Toplantısı’nda gerekli açıklamaları yaptı. Son olarak dün Bakanlığımız resmi sosyal medya ve internet hesapları üzerinden de açıklama yapıldı.

    Bir kez daha vurgulamak istiyoruz ki önceliği müesses disiplini muhafaza etmek olan Türk Silahlı Kuvvetlerimizde; temel değerlerini sarsacak, disipline aykırı ve askerî hiyerarşiyi bozan, bozabilecek hiçbir kişi, olay ve duruma müsamaha gösterilmeyeceğinden en ufak bir şüphe duyulmamalıdır.

    “OLAYDA ATATÜRK’ÜN AZİZ HATIRASINA SAYGISIZLIK İÇEREN SÖZ VE DAVRANIŞLAR, DİĞER PERSONELİ HEDEF GÖSTERMEK SURETİYLE KİŞİLERİ SUÇ İŞLEMEYE TEŞVİK ETMEK GİBİ HUSUSLAR TESPİT EDİLMİŞTİR”

    Bahse konu olayda; millî anma ve kutlama günleri, tören ve bayramlarda ilgili mevzuat çerçevesinde günün anlam ve önemine uygun şekilde davranmamak, Atatürk’ün aziz hatırasına saygısızlık içeren söz ve davranışlar, diğer personeli hedef göstermek suretiyle kişileri suç işlemeye teşvik etmek, ağır hakaret ve tehdit gibi hususlar tespit edilmiştir.

    “SIRALI AMİRLERİN GÖREV YERLERİ DEĞİŞTİRİLMİŞTİR”

    Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yürütülen idari soruşturma kapsamında, inceleme ve araştırmanın emniyetli ve sıhhatli olarak devam etmesi amacıyla, olaylara sebebiyet veren personel TSK Disiplin Kanunu Madde 29 gereği Geçici Olarak Görevden Uzaklaştırılmış ve Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmiştir. Ayrıca, söz konusu olayda gözetim ve denetim sorumluluğunu tam olarak yerine getirmeyen sıralı amirlerin görev yerleri değiştirilmiştir.

    “ADLİ SÜREÇ SONUÇLANANA KADAR BİLGİ VERİLMESİ UYGUN DEĞİL”

    Olaya ilişkin idari soruşturma tamamlanmış, adli ve disiplin süreci devam etmektedir. Adli soruşturma kapsamında; CMK Madde 157’de belirtildiği üzere; soruşturma evresi, kural olarak kamuya karşı gizli bir şekilde yürütülür. Dolayısıyla, adli süreç sonuçlanana kadar bilgi verilmesi uygun değildir.

    “TSK’DAN AYIRMA CEZASI VERİLMİŞ PERSONEL BULUNMAMAKTADIR”

    Ayrıca, kamuoyunda iddia edildiği gibi henüz Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayırma cezası verilmiş personel bulunmamaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz her olayda olduğu gibi bu olayda da hukuk çerçevesinde hareket etmektedir. Yüksek Disiplin Kurulu tarafından; gerekli inceleme/araştırmanın tamamlanmasını müteakip en doğru ve objektif karar verilecek ve Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi kamuoyu ile paylaşılacaktır.

    Bu olayla ilgili, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Sayın Bakanımız hakkında haksız, yakışıksız ve mesnetsiz eleştiriler yapılmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ve Sayın Bakanımızın Atatürk sevgisini ve Atatürk’e olan bağlılığını sorgulamaya çalışmak kimsenin haddi değildir.”

    Sosyal medyada TSK içerisinde tarikat yapılanmaları olduğu iddiaları için kaynaklar, “Türk Silahlı Kuvvetleri tüm faaliyetlerini anayasa ve yürürlükteki mevzuat çerçevesinde yürütmektedir. Anayasa ve mevzuata aykırı eylem tespit edilirse tavizsiz ve anında işlem yapılmaktadır” yanıtını verdi.

    “TERÖRLE MÜCADELE KONUSUNDA OLUMLU GELİŞMELER OLMASINI BEKLİYORUZ”

    Bir basın mensubunun Irak Savunma Bakanı’nın Ankara ziyaretini hatırlatarak, müteakiben Hava Kuvvetleri’nin Irak kuzeyindeki terör hedeflerini vurduğu, önümüzdeki dönemde terörle mücadele kapsamında yeni bir mekanizma olup olmayacağı konusundaki soru üzerine Bakanlık kaynakları şu değerlendirmede bulundu:

    “Biz Irak’ın toprak bütünlüğüne saygılıyız. Bizim tek hedefimiz terör örgütleridir. Irak ile işbirliği içerisinde terörle mücadeleye devam edeceğiz. Son dönemde Irak ile terörle mücadeledeki ilişkilerimiz daha da gelişiyor. Onlar da terör örgütü PKK’nın Irak topraklarında yuvalanmasından rahatsız. Önümüzdeki dönemde terörle mücadele konusunda olumlu gelişmeler olmasını da bekliyoruz.”

    “TÜRKİYE, KARADENİZ’DE ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVLERİ YERİNE GETİRMEKTEDİR”

    İngiltere’nin, Ukrayna’ya iki adet mayın avlama gemisi vereceğine dair haberlere ilişkin yetkililer şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Birleşik Krallık ve Norveç’in kurucu ülke olarak başlattığı Ukrayna Deniz Yetenek Koalisyonunun 11 Aralık 2023 tarihinde icra ettiği toplantı sonrasında, Birleşik Krallık tarafından Ukrayna’ya iki adet mayın avlama gemisi verileceği açıklanmıştı. Ancak bu konu, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinden önce başlayan Birleşik Krallık’ın deniz desteği paketinin bir parçasıdır. Bahse konu teçhizatın ne zaman gönderileceğine ilişkin bir takvim henüz açıklanmadı.

    Türkiye, Karadeniz’in barış ve istikrarının devamına yönelik olarak üzerine düşen görevleri yerine getirmektedir. Montrö Sözleşmesi de buna katkı sağlayan en önemli araçtır. Türkiye savaşın başında Montrö’ye dayanarak Boğazları savaşan taraf gemilerine kapatarak süregelen savaşın denize yayılmasını önlemiştir. Savaşın sonuna kadar da Montrö Sözleşmesi’ni titizlikle uygulamak görevimizdir.”

     

  • TÜİK: TARIMSAL GİRDİ FİYATLARINDA YILLIK ARTIŞ YÜZDE 40,11

    TÜİK: TARIMSAL GİRDİ FİYATLARINDA YILLIK ARTIŞ YÜZDE 40,11

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekimde tarımsal girdi fiyatları aylık yüzde 2,06, yıllık ise yüzde 40,11 arttı.

    TÜİK, ekim ayına ilişkin tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre, Tarım-GFE’de ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,06, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 35,87, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 40,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 51,53 artış gerçekleşti.

    Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 1,95, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,74 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 35,28, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 77,01 artış gerçekleşti.

    AYLIK VE YILLIK BAZDA EN YÜKSEK FİYAT ARTIŞI VETERİNER HARCAMALARINDA OLDU

    Bir önceki aya göre artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 0,92 ile hayvan yemi ve yüzde 1,70 ile tarımsal ilaçlar oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 9,69 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,38 ile diğer mal ve hizmetler oldu. Bir önceki aya göre azalış gösteren tek alt grup, yüzde 0,74 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu.

    Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu alt gruplar yüzde 10,24 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 25,41 ile tarımsal ilaçlar oldu. Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 123,88 ile veteriner harcamaları ve yüzde 95,88 ile diğer mal ve hizmetler oldu.