Blog

  • ALİ BABACAN: “SAYIN ERDOĞAN, NEREYE? ÖNCE BİR DURUN, ÇIKIN, HESABINI VERİN. ‘YANLIŞ YAPTIK’ DEYİN”

    ALİ BABACAN: “SAYIN ERDOĞAN, NEREYE? ÖNCE BİR DURUN, ÇIKIN, HESABINI VERİN. ‘YANLIŞ YAPTIK’ DEYİN”

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ diyordu. Ben buradan kendisine seslenmeye devam ediyorum: Eğer bu iddianızın yanlış olduğunu anlayıp MB’nin faizini artırmaya karar verdiyseniz, çıkıp bu milletten bir özür dilemelisiniz. Koskoca ülkeyi batırıp insanların hayatıyla oynadı. Mahcup da olmuyorlar. Mirasyedi hayırsız evlat gibi, her şeyi har vurup harman savurdular. Merkez Bankası’nın net döviz pozisyonu da eksiye düştü bugün. Ülkenin ekonomisini çökerttikten sonra hiçbir şey olmamış gibi davranamazsınız. Ne diyordu, Refik Halit: ‘Efendiler nereye?’ Ben de buradan soruyorum: Sayın Erdoğan, nereye? Önce bir durun, çıkın, hesabını verin. ‘Yanlış yaptık’ deyin. İşsiz evladı depresyona giren anneye bunu borçlusunuz. Evine ekmek götüremeyen babaya bunu borçlusunuz. Asgari ücretin altında bir maaşla hayatta kalmaya çalışan emeklilere borçlusunuz. Sayın Erdoğan, siz vatandaşın eve götürdüğü ekmek üzerine bir bahse girdiniz. ‘Benim iddiam var. Kim ne söylüyorsa söylüyor, benim iddiam budur’ dediniz. Ve kaybettiniz. Bu millete de kaybettirdiniz. Yıllarca savunduğunuz tez, boş çıktı. Olan vatandaşın ekmeğine oldu. Bir durun hele. Efendiler nereye? Hesap vermeden, bir özür bile dilemeden efendiler nereye” dedi.

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün, İstanbul’da partisinin Pendik 1. Olağan İlçe Kongresi’ne katıldı. Burada konuşan Babacan, şunları söyledi:

    “SENELERCE ‘BENİM ALANIM EKONOMİ’ DEDİ, EKONOMİYİ YERİN DİBİNE BATIRDI”

    “Sözlerimin hemen başında, son iki gün içinde Irak’ta şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Ülkemizin dört bir köşesindeki sıvasız, damsız evlere, sessiz mahallelere ateş düştü. Yüreğimiz dağlandı. Şehitlerimizin her biri biricik. Her biri ailesinin canı, can parçası. Şehitlerimizin ailelerine ve tüm milletimize Allah’tan sabır diliyorum. Terörü ve terör örgütlerini en güçlü şekilde lanetliyorum. Terörün ve şiddetin karşısında milletçe tek vücut olmamız gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum. Merkez Bankası (MB) faizi, 7 ayda tam 7 kez artırılmış oldu. Beştepe’den bir ses duydunuz mu? Sayın Erdoğan’ın seçimlerden bu yana, faiz konusunda, bu konuda tek bir açıklamasını duydunuz mu? Yok. Her konuda konuşuyor ama seçimden bu yana faiz konusunda ağzından tek bir kelime çıkmıyor. Sanki böyle bir mefhum yok. Senelerce ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ dedi, faizi de enflasyonu da bu ülkede patlattı. Senelerce ‘Benim alanım ekonomi’ dedi, ekonomiyi yerin dibine batırdı. Şimdi de faizi artırıyor ama toplumun önüne çıkıp iki çift laf etmiyor, edemiyor.

    “BOLLUK ÜLKESİ OLDU YOKLUK ÜLKESİ”

    Sayın Erdoğan, siz yıllarca ‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ demediniz mi? Bu iddianız doğruysa, MB faizi yükselttiğinde, enflasyonun da yükselmesi gerekir, değil mi? Bu iddianız doğruysa, ülkede yüksek olan enflasyonun, MB’nin faiz artırmasıyla daha da yükselmesi gerekir. Çünkü, 2015’ten bu yana, ben ve arkadaşlarım, bu ülkenin yönetiminden ayrıldıktan sonra sürekli işlediği buydu. ‘Benim alanım ekonomi’ diyordu. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ diyordu. Ben buradan kendisine seslenmeye devam ediyorum: Eğer bu iddianızın yanlış olduğunu anlayıp MB’nin faizini artırmaya karar verdiyseniz, çıkıp bu milletten bir özür dilemelisiniz. Koskoca ülkeyi batırıp insanların hayatıyla oynadı. Mahcup da olmuyorlar. Yokmuş gibi davranıyorlar. Ve bu faiz artışlarının adını bile ağızlarına almıyorlar. Bakın, Erdoğan yönetimi, bu ülkenin eczanelerini vergi dairesine çevirdi. Hastalanan hastalandığına mı yansın, sözüm ona ücretsiz olan muayene ücretlerine mi, ilaç ücretlerine mi yansın. Emeklilerimiz aylıklarını şu anda eczanelere bırakıyor. Bu arada eczanelerde doğru dürüst ilaç da bulunamıyor. Gidiyorsunuz rafların yarısı boş. Bolluk ülkesi oldu yokluk ülkesi.

    “SAYIN ERDOĞAN, NEREYE? ÖNCE BİR DURUN, ÇIKIN, HESABINI VERİN. ‘YANLIŞ YAPTIK’ DEYİN”

    Mirasyedi hayırsız evlat gibi, her şeyi har vurup harman savurdular. Bakın bu ifade sadece benim ifadem değil, benden sonra ekonomi yönetimini devralan bakanlardan birinin ifadesi, -2015’ten 2023’e çok bakan değişti ama isim vermeyelim- bir yerde karşılaştık, dedi ki ‘Başbakan yardımcım, öyle bir miras bırakmışsınız ki ye ye bugüne kadar bitiremedik.’ Ama hazıra dağ dayanmaz. Sonuçta tükendi, MB’nin net döviz pozisyonu da eksiye düştü bugün. Ülkenin ekonomisini çökerttikten sonra hiçbir şey olmamış gibi davranamazsınız. Ne diyordu, Refik Halit: ‘Efendiler nereye?’ Ben de buradan soruyorum: Sayın Erdoğan, nereye? Önce bir durun, çıkın, hesabını verin. ‘Yanlış yaptık’ deyin. İşsiz evladı depresyona giren anneye bunu borçlusunuz. Evine ekmek götüremeyen babaya bunu borçlusunuz. Asgari ücretin altında bir maaşla hayatta kalmaya çalışan emeklilere borçlusunuz. Sayın Erdoğan, siz vatandaşın eve götürdüğü ekmek üzerine bir bahse girdiniz. ‘Benim iddiam var. Kim ne söylüyorsa söylüyor, benim iddiam budur’ dediniz. Ve kaybettiniz. Bu millete de kaybettirdiniz. Yıllarca savunduğunuz tez, boş çıktı. Olan vatandaşın ekmeğine oldu. Çıkın, ‘Hata yaptık’ deyin ve vatandaşlarımızdan özür dileyin. Tekrar soruyorum: Bir durun hele. Efendiler nereye? Hesap vermeden, bir özür bile dilemeden efendiler nereye?

    “BÜTÜN BUNLARIN TEK BİR SORUMLUSU VAR: TÜM KURUMLARI BİZZAT KENDİNE BAĞLAYAN, SİSTEMİ KENDİ TEK İMZASINA BAĞLAYAN, ERDOĞAN”

    6 Şubat Maraş Depremleri’nin üzerinden tam 321 gün geçti. Depremden bu yana sürekli sordum, soruyorum: İlk 48 saatte ne oldu, ilk 72 saatte ne oldu? Niçin sistem kilitlendi? Niçin derhal harekete geçilmedi? Cevap yok. Peki devamında, bitmeyen çadır krizi, hatırlarsınız. Şimdi de konteyner yetersizliği, tuvalet, banyo yetersizliği. Su verilemedi insanlara, su. Vatandaşın yardımına koşacak kurumlar, AFAD ile Kızılay kavgaya tutuştu. Kızılay zaten sahada yok. Sonra öğrendik ki stokundaki çadırları apar topar bir STK’ya satmış parayla. Sen devletin kurumusun arkadaş, ne yapıyorsun, aklını başına topla. Ama tüm bunların adı AFAD olsun, Kızılay olsun, falanca bakanlık olsun aslında hiç önemi yok. Çünkü bütün bunların tek bir sorumlusu var: 2018 yılından bu yana tüm kurumları bizzat kendine bağlayan, her konuda ama her konuda sistemi kendi tek imzasına bağlayan, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan var. İmar planı deyince akıllarına sadece rant gelenlerin bu işin üstesinden asla gelemeyeceğini bilmemiz lazım. Nerede bir inşaat projesi var, nerede bir imar yapımı var hemen birilerinin aklına rant geliyor. Zaten çoğu zaman da bunlar rant için yapılıyor. Deprem toplanma alanları dahi rant kapısı haline getirildi bu ülkede. Bakıyorsunuz, ‘deprem toplanma alanı’ diyor, deprem zamanı insanlar hiç olmazsa orada buluşsun diye, ama bakıyoruz oralar da imara açılıyor. Yerel yönetimlerde, doğal afet riskinin yüksek olduğu tüm kentlerimizde güçlendirme ve yeniden inşa çalışmaları yapmak şart.

    “YEREL SEÇİMLERDE HÜKÛMET SARI KARTI GÖRMEZSE PERVASIZLIK ARTACAK, ARTACAK, HUKUKSUZLUK ARTACAK”

    Eğer merkezi hükümetten memnun değilseniz, bu ülkenin iktidarından memnun değilseniz, şu anda ülkeyi yönetenlerden memnun değilseniz bu seçimler bugün ülkeyi yönetenleri uyarmak için de çok önemli bir fırsat. Merkezi hükümeti uyarmak istiyorsanız bu seçim çok önemli bir fırsat. Yani bu seçim, merkezi hükümete tam bir sarı kart gösterme seçimi. Sarı kart, ‘Ben seni uyarıyorum, aklını başına al’ demek. Çünkü bu sarı kartı hükümet görmezse korkum odur ki yerel seçimlerden sonra pervasızlık artacak, vurdumduymazlık artacak, hukuksuzluk artacak. Sarı kartı bugün göstereceğiz ki günü geldiğinde, bundan sonraki ilk genel seçimlerde hep beraber diyeceğiz ki ‘Artık yeter.’”

     

  • SİBEL SUİÇMEZ’DEN BAKAN TEKİN’E İSTİFA ÇAĞRISI: “ÇOK HEVESİ VARSA DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI İÇİN BAŞVURSUN, ORAYA DAHA İYİ YAKIŞIYOR”

    UĞUR İSTANBULLU

    CHP Trabzon milletvekili Sibel Suiçmez, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e istifa çağrısı yaparak “Milli Eğitim Bakanlığı’nı din eğitimi bakanlığı haline getirdi. Çok hevesi varsa Diyanet İşleri Başkanlığı için başvursun ve zannedersem oraya daha iyi yakışıyor. Dolayısıyla biz dünden daha kararlı dünden daha azimli bir şekilde Cumhuriyetimizin değerlerine sıkı sıkı bağlı kalmak suretiyle, Cumhuriyet’in temel niteliklerinden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz” dedi.

    CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, ön seçim için görevlendirildiği Artvin’de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaatlerle ilgili sözlerine tepki gösterdi. Suiçmez, şunları söyledi:

    CUMHURİYETLE HESAPLAŞMAK BUGÜN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÜZERİNDEN YAPILIYOR”

    “Geçen hafta bildiğiniz gibi bütçe görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanımız kürsüde idi. Ve kendisi yaptığımız birkaç müdahaleden sonra aslında o amaçla gelmiş olduğu Milli Eğitim’deki asıl hedefinin ne olduğunu açıkça ilan etti. Meclis huzurunda bunu ilan etti ve üstüne basa basa tekrar tarikatlara, cemaatlere Meclis’in kürsüsünden selam gönderdi. Gerçekten dikkatle izlememiz gereken bir bakanlık halinde Milli Eğitim Bakanlığı. Çünkü biz biliyoruz ki Cumhuriyet ile hesaplaşmak Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden olmaktadır. Çocuklarımızı o karanlık düşünceler etrafında yetiştirme gayreti içerisinde, bizler Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlarken alanlarda, bu doğrultuda çalışmalara devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanı bu gücü nereden alıyor derseniz, bizatihi iktidarın başından alıyor. Bu çok açık ve net. 

    GENCECİK BEYİNLERİMİZİ CUMHURİYETİMİZE DÜŞMAN BİR ŞEKİLDE YETİŞTİRME KONUSUNDA KARARLI VE AZİMLİ”

    Milli Eğitim Bakanı aslında altı boşaltılmış bir bakan olarak göreve devam ediyor. Çünkü milli eğitimin bugün ne milliğini bıraktılar ne de eğitimini bıraktılar. Dolayısıyla kendisinin de söylediği gibi tarikat ve cemaatlerle birlikte milli eğitimin içerisinde onlarla iş birliği yaparak gencecik beyinlerimizi Cumhuriyetimize düşman bir şekilde yetiştirme konusunda kararlı ve azimli. Ancak şunu unutmasın, biz ondan daha kararlı ve azimliyiz. Cumhuriyetimizin kolay kurmadılar biz de kolay kolay feda edecek konumda değiliz.

    MİLLİ EĞİTİM BAKANI’NI İSTİFAYA DAVET EDİYORUZ”

    Öncelikle Milli Eğitim Bakanı’nı istifaya davet ediyoruz. Bıraksın… Aslında bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nı din eğitimi bakanlığı haline getirdi. Çok hevesi varsa Diyanet İşleri Başkanlığı için başvursun ve zannedersem oraya daha iyi yakışıyor. Dolayısıyla biz dünden daha kararlı dünden daha azimli bir şekilde Cumhuriyetimizin değerlerine sıkı sıkı bağlı kalmak suretiyle, Cumhuriyet’in temel niteliklerinden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz. Bu yöndeki mücadelemizi halkımızla birlikte omuz omuza yürüteceğiz. Bizden kimse vazgeçmemizi beklemesin, korkacak olanlar onlar korksunlar çünkü biz çoğalarak geliyoruz.” 

     

    CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez, ön seçim için görevlendirildiği Artvin’de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaatlerle ilgili sözlerine tepki gösterdi. Suiçmez, şunları söyledi:

    CUMHURİYETLE HESAPLAŞMAK BUGÜN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÜZERİNDEN YAPILIYOR”

    “Geçen hafta bildiğiniz gibi bütçe görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanımız kürsüde idi. Ve kendisi yaptığımız birkaç müdahaleden sonra aslında o amaçla gelmiş olduğu Milli Eğitim’deki asıl hedefinin ne olduğunu açıkça ilan etti. Meclis huzurunda bunu ilan etti ve üstüne basa basa tekrar tarikatlara, cemaatlere Meclis’in kürsüsünden selam gönderdi. Gerçekten dikkatle izlememiz gereken bir bakanlık halinde Milli Eğitim Bakanlığı. Çünkü biz biliyoruz ki Cumhuriyet ile hesaplaşmak Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden olmaktadır. Çocuklarımızı o karanlık düşünceler etrafında yetiştirme gayreti içerisinde, bizler Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını kutlarken alanlarda, bu doğrultuda çalışmalara devam etmektedir. Milli Eğitim Bakanı bu gücü nereden alıyor derseniz, bizatihi iktidarın başından alıyor. Bu çok açık ve net. 

    GENCECİK BEYİNLERİMİZİ CUMHURİYETİMİZE DÜŞMAN BİR ŞEKİLDE YETİŞTİRME KONUSUNDA KARARLI VE AZİMLİ”

    Milli Eğitim Bakanı aslında altı boşaltılmış bir bakan olarak göreve devam ediyor. Çünkü milli eğitimin bugün ne milliğini bıraktılar ne de eğitimini bıraktılar. Dolayısıyla kendisinin de söylediği gibi tarikat ve cemaatlerle birlikte milli eğitimin içerisinde onlarla iş birliği yaparak gencecik beyinlerimizi Cumhuriyetimize düşman bir şekilde yetiştirme konusunda kararlı ve azimli. Ancak şunu unutmasın, biz ondan daha kararlı ve azimliyiz. Cumhuriyetimizin kolay kurmadılar biz de kolay kolay feda edecek konumda değiliz.

    MİLLİ EĞİTİM BAKANI’NI İSTİFAYA DAVET EDİYORUZ”

    Öncelikle Milli Eğitim Bakanı’nı istifaya davet ediyoruz. Bıraksın… Aslında bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nı din eğitimi bakanlığı haline getirdi. Çok hevesi varsa Diyanet İşleri Başkanlığı için başvursun ve zannedersem oraya daha iyi yakışıyor. Dolayısıyla biz dünden daha kararlı dünden daha azimli bir şekilde Cumhuriyetimizin değerlerine sıkı sıkı bağlı kalmak suretiyle, Cumhuriyet’in temel niteliklerinden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz. Bu yöndeki mücadelemizi halkımızla birlikte omuz omuza yürüteceğiz. Bizden kimse vazgeçmemizi beklemesin, korkacak olanlar onlar korksunlar çünkü biz çoğalarak geliyoruz.” 

     

  • İBB’NİN YENİLEDİĞİ İFA SPOR KULÜBÜ SPOR TESİSİNİN AÇILIŞI YAPILDI. İMAMOĞLU: “ALLAH BU ÜLKEYİ VE MİLLETİMİZİ TERÖR BELASINDAN VE BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN KORUSUN”

    İBB’NİN YENİLEDİĞİ İFA SPOR KULÜBÜ SPOR TESİSİNİN AÇILIŞI YAPILDI. İMAMOĞLU: “ALLAH BU ÜLKEYİ VE MİLLETİMİZİ TERÖR BELASINDAN VE BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN KORUSUN”

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yenilenen İFA Spor Kulübü’nün spor tesisinin açılışını yaptı. Açılışta yaptığı konuşmada Irak’ın kuzeyinde yürütülen Pençe Kilit Harekatı’nda şehit düşen askerleri anan İmamoğlu, “Bütün şehitlerimizin önünde saygıyla eğilirken, Allah hiçbir yuvaya böyle bir acı elbette vermesin. Memleketimizin her sathında huzur, barış ortamı olsun. Allah bu ülkeyi ve milletimizi terör belasından ve bütün terör örgütlerinden korusun. Bunlara karşı el birliğiyle yürek birliğiyle bütün terör örgütlerine karşı mücadele etmek ve barışı ülkemizde kalıcı bir biçimde tesis etmekle yükümlü insanlarız. Dolayısıyla inşallah umut ederiz ki bir an önce ülkemizdeki huzur ve barış ortamı tesis edilir ve şehit haberleri almayız” dedi.

    İBB, İFA Spor Kulübü’nün Küçükçekmece’de bulunan spor tesisini yeniledi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da yenilenen İFA Spor Kulübü’nü ziyaret ederek açılışını gerçekleştirdi. İFA Spor Kulübü ziyaretinde İmamoğlu’na CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, İFA Spor Kulübü Başkanı Aydın Aydeniz, Türkiye Caferiler Lideri Selahattin Özgündüz de eşlik etti. Maç öncesi oyunculara başarılar dileyen İmamoğlu sahaya geldiğinde, saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Tribünlerde ise Irak’ın kuzeyinde yürütülen Pençe Kilit Harekatı’nda verdiğimiz şehitlerimiz için “Şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları atıldı. 

    Şehitler için başsağlığı dileyen İmamoğlu şunları söyledi: 

    “BARIŞI ÜLKEMİZDE KALICI BİR BİÇİMDE TESİS ETMEKLE YÜKÜMLÜ İNSANLARIZ: Bugün tabii ki çok ama çok üzgünüz. İçimiz yanıyor. Şehitlerimizi burada hep birlikte minnetle anıyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Milletimizin başı sağ olsun. Bu anlar, zor anlar ve bu anlarda kesinlikle konuşmak güç oluyor. Şunu ifade etmek isterim. Bütün şehitlerimizin önünde saygıyla eğilirken Allah hiçbir yuvaya böyle bir acı elbette vermesin. Memleketimizin her sathında huzur, barış ortamı olsun. Allah bu ülkeyi ve milletimizi terör belasından ve bütün terör örgütlerinden korusun. Bunlara karşı el birliğiyle yürek birliğiyle, bütün terör örgütlerine karşı mücadele etmek ve barışı ülkemizde kalıcı bir biçimde tesis etmekle yükümlü insanlarız. Dolayısıyla inşallah umut ederiz ki bir an önce ülkemizdeki huzur ve barış ortamı tesis edilir ve şehit haberleri almayız. Şehitler ölmez ve vatan bölünmez. Burada bulunan her insanımızın vatanın her karış toprağının ne kadar kıymetli olduğunu bilen geçmişine, geleneğine ve milletine ne kadar bağlı olduğunu bilen insanlarız. Umut ederiz ki bu anları yaşamayalım.

    BİR TOPLUMUN BÖYLESİ BİR SAHADA DA ETKİN BİR SÜREÇ İŞLETMESİNİ YÜREKTEN ALKIŞLIYORUM: İFA Spor Kulübü sadece bir mahalle, bir semt ya da bir ilçe takımı değil. Aynı zamanda bir kültürü, bir inancı ve yaşam biçimini temsil eden bir hemşehri grubumuzun çok özenle baktığı, üstüne titrediği ve tavır davranışlarıyla da çok güzel işlere imza atması yönünde yoğun çaba gösterdiği bir kulübümüzdür. Bu anlamda ben de İFA Spor’a farklı bir gözle baktığımı söylemek istiyorum. Bir toplumun böylesi bir sahada da etkin bir süreç işletmesini; çocuklarına, gençlerine inancını, yaşam biçimini, kültürünü öğretirken onları sporda da kültürde de sanatta da yalnız bırakmadan bu tarz oluşumlarla, kulüplerle, derneklerle desteklemesini ben gerçekten yürekten alkışlıyorum. Emeği geçen ve kulübü bugünlere getiren herkese ve şimdiki başkanı ile yönetimini de tebrik ediyor, teşekkür ediyorum.

    ZEYNEBİYE CAMİİ’Nİ DE YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ: Yoğun emeklerle yapılan ve çok ciddi anlamda yol kat edilen Zeynebiye Camii’ni de yakından takip ediyoruz. Plan süreçlerini Küçükçekmece Belediye Başkanımız ve meclis üyeleriyle, yönetimiyle takip ederken toparlamak üzereyiz. Büyük bir kısmını aştık. İnşallah son kısmını da aşarak oradaki bütün engelleri ve yakın çevresini de güzelleştirecek bir medeni ortamı tamamlamış olacağız. Yıllardır beklenen böylesi bir sürecin tamamlanmasının bize nasip olması da bizi mutlu ediyor. Aynı zamanda bu inanç merkezinin yoğun çalışmalarla, büyük emeklerle yapıldığını büyük bir yol kat edildiğini de görüyoruz. İnşallah camiyi ve çevresinde içinde barındırdığı eğitim, kültür birçok alanı kapsayan bu büyük kompleksi bitirecek seviyede bir bütçeyi de Büyükşehir Belediyesi olarak büyük oranda sağladığımızı ve Allah’ın izniyle caminin bu önümüzdeki yıl içerisinde toparlanabileceğini görüyorum. Bu çorbaya bir tuz katmak ve oraya İstanbul’un bütçesinin hak ettikleri payı aktarmak adına atılan bu adımı önemsiyorum. Bütün Caferi dostlarımızı buradan selamlıyorum ve saygıyla onlara hayırlı olsun diyorum.

    İNSANIMIZI AYIRT ETMEDEN HİZMET ETMEK BİZİM SORUMLULUĞUMUZ: 39 ilçeye eşit hizmet veriliyor. İnsanımızı ayırt etmeden hizmet etmek bizim sorumluluğumuz. İnsanı nasıl ayırt etmezsiniz? Efendim hangi ilçedensin? O ilçenin belediye başkanı hangi partiden biz buna bakmayız. Kimden olursa olsun o ilçeyi hizmete koşarız. İnanın böyle yaptık. İnsanımız hangi siyasi partidenmiş ona bakmayız. Hepsine eşit bakarız. Toplumumuz hangi inanç grubundan ona hiç ama hiç bakmayız. İnsanlarımıza eşit bir şekilde hizmet ulaştırmayı önemseriz. O bakımdan Küçükçekmece’de bu coğrafyanın, bu bölgenin alması gereken hizmetleri, en üstün şekliyle ilçe belediyemizle dayanışma içerisinde ilçe belediye başkanımız Sayın Kemal Çebi’yle birlikte Küçükçekmece halkına ulaştırmaya dönük sonsuz gayret içerisinde olduk. Olmaya devam edeceğiz. 

    KULÜPLER HER ÇOCUĞUMUZUN, HER GENCİMİZİN HAYATA ZEKİ OLMAK, ÇEVİK OLMAK, AHLAKLI OLMAK YOLUNDA ATTIĞI BİR ADIM OLUYOR: İFA Spor’a farklı branşlarda gösterdiği yolculuğunda başarılar diliyorum. İFA Spor’un yanında olacağımızı, hizmetlerimizin devam edeceğini buradan belirtiyorum. Branş sayısının artmasını diliyorum. Sadece futbol değil farklı branşlarda da hizmet verdiğini biliyorum. İnşallah daha da artacaktır. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim’ demiş. Aslında bu kulüpler her çocuğumuzun, her gencimizin hayata zeki olmak, çevik olmak, ahlaklı olmak yolunda attığı bir adım oluyor. Bu kapsamda kulüplerimizi de önemsiyorum. Bugün burada çok önemli bir maç oynanacak. Bu maçta hem İFA Spor’a hem rakibine başarılar diliyorum. İnşallah güzel bir mücadeleyle hak edenin kazandığı ama bugün İFA Spor kazanırsa da fena olmaz diyelim. Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Başarılar dilerim her iki kulübümüze de. Hayırlı uğurlu olsun tesisimiz.”

    İFA Spor ile Dil İskelesi arasında oynanan bölgesel amatör lig maçı başlamadan önce Türkiye Caferiler Lideri Selahattin Özgündüz, İmamoğlu’na teşekkür plaketi verirken, İFA Spor Kulübü Başkanı Aydın Aydeniz de Kemal Çebi’ye plaket verdi. İmamoğlu’na 34 numaralı İFA Spor forması hediye edildi. Daha sonra İmamoğlu ve beraberindeki heyet kurdele kesimi ile açılışı gerçekleştirdi. 

     

  • TEKİN BİNGÖL: “SİZDEN ÖNCE BU PARLAMENTODA ÇOK NİTELİKLİ BÜTÇELER HAZIRLANIRDI. DAHA BÜTÇE ÇIKMAMIŞ 2 TRİLYONDAN FAZLA AÇIK VAR”

    CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, TBMM Genel Kurulu’nda; “Bize iki perdeli bir tiyatro oynatıyorlar. Birinci perdesi Plan Bütçe Komisyonu’nda, ikinci perdesi Genel Kurul’da. Bu parlamentoda çok nitelikli bütçe görüşmeleri olurdu. AK Partili arkadaşlar diyor ya ‘Bizden önce demir yolu yoktu. Bizden önce traktör yoktu, buzdolabı yoktu’ diyorlar. Bende o arkadaşlara şunu hatırlatayım, vallahi sizden önce bu parlamentoda çok nitelikli bütçeler hazırlanırdı. Bir defa bütçe disiplinine sonuna kadar riayet edilirdi. Ek bütçe yapılırdı, daha bütçe çıkmamış 2 trilyondan fazla açık var” dedi. 

    TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Bugün Genel Kurul’da 2022 Yılı Merkez Kesin Hesap Kanunu’nun 2. maddesi üzerinde konuşan CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, şunları söyledi: 

    “Bize iki perdeli bir tiyatro oynatıyorlar. Birinci perdesi Plan Bütçe Komisyonu’nda, ikinci perdesi Genel Kurul’da. Bu parlamentoda çok nitelikli bütçe görüşmeleri olurdu. AK Partili arkadaşlar diyor ya ‘Bizden önce demir yolu yoktu. Bizden önce traktör yoktu, buzdolabı yoktu’ diyorlar. Bende o arkadaşlara şunu hatırlatayım, vallahi sizden önce bu parlamentoda çok nitelikli bütçeler hazırlanırdı. Bir defa bütçe disiplinine sonuna kadar riayet edilirdi. Ek bütçe yapılırdı, daha bütçe çıkmamış 2 trilyondan fazla açık var.

    Şimdi Plan ve Bütçe’den sonra burada da bir tane değişiklik yapılmadı, aynen geçti. Tarihe çok ciddi not düşecek bir takım olayalar geçti. Bunlardan bir tanesi milletvekili arkadaşımızın hayatını kaybetmesi. O sıralara vurmak o çirkin lafları etmenin sonucunda milletvekili arkadaşımız burada son nefesini verirken dahi ‘Allah’ın gazabı’ diyebilecek kadar çirkinleşti bu olay.

    “MOTORİZE BİRLİK GİBİ  KENDİSİ BİLE SÖYLEDİĞİNİ ANLAMIYOR”

    Bir bakan buraya çıktı, gülüşerek bakanlığının bütçesini açıklıyor. Yahu motorize birlik gibi kendisi bile söylediğini anlamıyor. Hiçbirimiz bir şey anlamadık. Bir milletvekili Kürtçe bir kelime söylediğinde bununla ilgili hemen eleştiri yöneltiliyor. Vallahi o gün Meclis Başkanvekili, Osman Aşkın Bak’ın o konuşmasını çözümlemesi gerekirdi. Bir Allah’ın kulu anlamadı.

    İlk kez parlamento tarihinde iktidar partisi kürsüyü işgal etti. Genel Kurul salonunu boşalttı… Mehmet Şimşek geldi. Yüzüne karşı söyleyecektim bunları. Bu kürsüye geldi pembe bir tablo rakamlara boğdu ve ‘ceğiz’ ile ‘cağız’ ile 21 yıldır leyleğin ömrü lak lakla geçer misali anlattı gitti. Ne çözdün 7 ayda bir şey söyle.”

     

     

     

  • CHP ANKARA İL BAŞKANLIĞI’NDAN ENGELLİLERİN SESİNİ DUYURMAK İÇİN ‘YALIN AYAK’ YÜRÜYÜŞ… YÜCEL: “TABİİ Kİ SOĞUK AMA BİZLERE LAYIK GÖRÜLEN 2 BİN 811 TL GİBİ BİR AYLIKTAN DA SOĞUK DEĞİL”

    HABER: GÜLARA SUBAŞI / KAMERA: ÜNAL AYDIN 

     

    CHP Ankara İl Başkanlığı Engelliler Komisyonu, Ankara’da engellilerin sorunlarına dikkat çekmek ve seslerini duyurmak için ‘yalın ayak’, “Engelliler İçin Hak, Hukuk, Adalet Yürüyüşü” düzenledi. Yürüyüşün ardından açıklama yapan Engelliler Komisyonu Başkanı Naki Yücel, “Maalesef biz engelliler, hiçbir zaman Türkiye gündemine gelemedik. Yetersiz olan engelli aylıklarının yükseltilmesi amacıyla bu yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz. Hak, hukuk, adalet için bu yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Ayrıca tüm engellilerin sesi olmak için bu yürüyüşü çıplak ayakla gerçekleştirmek zorunda kaldık. Tabii ki soğuk ama emin olun, bizlere layık görülen 2 bin 811 TL gibi bir aylıktan da soğuk değil. Biz engelliler, 2 bin 811 TL aylıkla ölüme terk edilmiş durumdayız” dedi. Yücel, engelli aylıklarının en az asgari ücret seviyesine çıkarılmasını istediklerini söyledi.

    CHP Ankara İl Başkanlığı Engelliler Komisyonu, bugün, Ankara Mamak Natoyolu Tekmezar Parkı’nda ‘yalın ayak’, “Engelliler İçin Hak, Hukuk, Adalet Yürüyüşü” gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından CHP Ankara Engelliler Komisyonu Başkanı Naki Yücel ve CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, basın açıklaması yaptı.

    “DİKKAT ÇEKMEK İÇİN BU SOĞUK HAVADA ÇIPLAK AYAK YÜRÜMEK ZORUNDA KALDIK”

    Komisyon Başkanı Naki Yücel, yürüyüşü yalın ayak gerçekleştirdi. Yücel, bu eylemin gerekçesini ANKA Haber Ajansı’na şöyle açıkladı:

    “Maalesef biz engelliler, hiçbir zaman Türkiye gündemine gelemedik. Dikkat çekmek için bu soğuk havada çıplak ayak yürümek zorunda kaldık. Yetersiz olan engelli aylıklarının yükseltilmesi amacıyla bu yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz. Hak, hukuk, adalet için bu yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Ayrıca tüm engellilerin sesi olmak için bu yürüyüşü çıplak ayakla gerçekleştirmek zorunda kaldık. Tabii ki soğuk ama emin olun, bizlere layık görülen 2 bin 811 TL gibi bir aylıktan da soğuk değil. Biz engelliler, 2 bin 811 TL aylıkla ölüme terk edilmiş durumdayız.”

    “ŞU ANDA MECLİS’TE TÜRKİYE’NİN 2024 BÜTÇESİ YAPILMAKTADIR. BİZ ENGELLİLER BU BÜTÇENİN NERESİNDEYİZ”

    Komisyon Başkanı Yücel, yürüyüşün ardından şunları söyledi:

    “Bugün burada toplanmamızın amacı yetersiz olan engelli aylıkları ve engelli vatandaşlarımızın talepleridir. Gün geçmiyor ki bir şeye zam gelmesin. Temel gıdadan ev kiralarına, faturalardan ilaçlara zam geliyor ancak ne yazık ki engelli aylıklarına zam gelmiyor. Memur maaşına, emekli maaşına, asgari ücrete, hatta vergilere bile zam geliyor ancak ne yazık ki engelli aylıklarına zam gelmiyor. Sorarım size; 2 bin 811 TL ile yaşanır mı? Evet, yanlış duymadınız. Sadece 2 bin 811 TL, yani çeyrek asgari ücret. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Bakanlarımıza ve milletvekillerimize seslenmek istiyorum: Şu anda Meclis’te Türkiye’nin 2024 bütçesi yapılmaktadır. Biz engelliler bu bütçenin neresindeyiz?

    “BU MİLLET, SİZE EN GÜZEL CEVABI 31 MART’TA VERECEKTİR”

    Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan bile, hayat pahalılığından dert yanmış. İstanbul’daki ev kiralarının aşırı yüksek olmasından dolayı geçinemediğini söylemiştir. Gaye Hanım, bu sorumuz da size: Siz, 160 bin TL maaş almanıza rağmen geçinemediğinizi söylüyorsunuz. Peki, biz, 2 bin 811 TL ile ölüme terk edilmiş engelliler nasıl geçinelim? Lütfen aklımızla dalga geçmeyin. Buradan Meclis’in arka bahçesinde mangal partisi yapan AK Parti milletvekillerine de seslenmek istiyorum: Hiç mi vicdanınız sızlamadı, hiç mi yüreğiniz acımadı? Bu ülkede insanlar, pazar artıklarıyla geçinmeye çalışırken o etler sizin boğazınızdan nasıl geçti? ‘Yiyin efendiler, yiyin. Tıksırıncaya, patlayıncaya kadar yiyin…’ Bu millet, size en güzel cevabı 31 Mart’ta verecektir.

    “2 BİN 811 TL OLAN ENGELLİ AYLIĞININ EN AZ ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNE ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ”

    Biz engellilerin devletimizden başlıca talepleri şunlardır: 2 bin 811 TL olan engelli aylığının en az asgari ücret düzeyine çıkarılması ve asgari ücrete gelen zam oranının da engelli aylıklarına yansıtılmasıdır. Emeklilere verilen yılda 2 ikramiyenin 2 bin 811 TL ile 1 ay geçinmeye çalışan engelli vatandaşlarımıza da verilmesini istiyoruz. Su faturalarında uygulanan yüzde 50 engelli indirim oranının doğal gaz ve elektrik faturalarında da engelli ayrımı yapmadan uygulanmasını istiyoruz. Aylık 8 saat olan rehabilitasyon eğitim saatinin en az 40 saate çıkarılması, ayrıca yetersiz olan engelli okul sayısının arttırılmasını istiyoruz. Sayın Milli Eğitim Bakanı, bu sözümüz de size: Siz cemaatlerle, tarikatlarla protokol yapacağınıza, ‘engelli okul sayısını nasıl arttırırım’ bence bunu düşünün. Son olarak biz engellilerin engelsiz hastane talebimiz vardır. Biz engelliler normal hastanelerde bırakın muayene olmayı, randevu bile alamıyoruz. 3 ay, 6 ay, 9 ay gibi sürelerde bize randevu veriliyor. Sadece engelli vatandaşlara hizmet veren hastane istiyoruz.”

    “YILDA 1 KEZ ZAM YAPILMASI DEMEK, ÜÇÜNCÜ AYDAN İTİBAREN ENFLASYONA EZDİRİLMİŞ MAĞDUR YURTTAŞLAR DEMEK”

    CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, şöyle konuştu:

    “Sorunlarınızın farkındayız. Engelli arkadaşlarımızın yaşama aktif olarak katılması için, engelli arkadaşlarımıza binbir güçlükle evde bakan aileleri için bu ücretin bir an önce insanca bir düzeye çıkarılmasına ihtiyaç var. Arkadaşlarımız talebini asgari ücret olarak ifade ettiler. Aslında asgari ücretin bile ne kadar yetersiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Asgari ücret artık, sendikaların belirlediği yoksulluk sınırının altında kalmış bir ücret. Ancak en azından bir yaraya merhem olur diye ocak ayı itibarıyla engelli aylıklarının da asgari ücrete eşitlenmesi son derece önemli olacaktır. TÜİK olarak adlandırılan kurum, gerçek enflasyon rakamlarını gizlemeye devam ediyor. Ve bu gizlemenin faturasını da emekliler, işçiler, memurlar, engelliler hep birlikte ödüyor. Bir an önce Türkiye’nin gerçek enflasyon rakamlarını saptanmasına, enflasyonla gerçekleşen kayıpların yılda en az 2 kez telafi edilmesine karar verilmesini öneriyoruz. Yılda 1 kez zam yapılması demek, üçüncü, dördüncü aydan itibaren enflasyona ezdirilmiş mağdur yurttaşlar demek.

    “MİLLİ EĞİTİM BAKANI, BİR AN ÖNCE İSTİFA EDİN, YANLIŞLARINIZIN BEDELİNİ ÖDEYİN”

    Onun için 2024’te planlanan yılda 1 kez zam yaklaşımını da benimsemediğimizi buradan ifade ediyoruz. Engelsiz, insanca yaşanan bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğimizi vurguluyoruz. Ve son olarak milli eğitim sistemimize ve Anayasa’mıza dönük bir saldırı var. Laik eğitimi yok etmeye dönük bir saldırı var. Dün ifade etmiştik, bugün de Mamak’tan yineliyorum: Sayın Milli Eğitim Bakanı, bir an önce istifa edin, örnek bir yurttaş olun, yanlışlarınızın bedelini ödeyin ve bu hatalardan dönün. Biz laik bir eğitim; laik, sosyal bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti istiyoruz. Ve bunun için de mücadele etmeye devam edecek, Anayasa’nın ortadan kaldırılmasına engel olacağız.”

     

  • ÖZGÜR ÖZEL: “TERÖRLE MÜCADELE EDERKEN SİLAHLI KUVVETLERE DESTEK VERMEK BAŞKA BİR ŞEYDİR, HATALARI YAPAN İKTİDARI TARTIŞMAMAK BAŞKA BİR ŞEYDİR, BUNDAN SONRA ÖYLE YAĞMA YOK”

    ÖZGÜR ÖZEL: “TERÖRLE MÜCADELE EDERKEN SİLAHLI KUVVETLERE DESTEK VERMEK BAŞKA BİR ŞEYDİR, HATALARI YAPAN İKTİDARI TARTIŞMAMAK BAŞKA BİR ŞEYDİR, BUNDAN SONRA ÖYLE YAĞMA YOK”

    Haber: SULTAN EYLEM KELEŞ – Kamera: KERİM UĞUR

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’nin dün Meclis’te 4 siyasi partinin imzaladığı bildiriye imza atmayarak kendi bildirisini yayınlamasına ilişkin, “Bundan sonra CHP’den ezbere bir muhalefet bekleyenler, iktidar ne zaman isterse iktidara destek bekleyenler hiç beklemesinler. Biz bu ülkede haklıyı, mazlumu, mağduru, şehit ailesiyse şehit ailesinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Ezbere bir siyasetle iktidarlarını sürdürenler bundan sonra otursunlar kendi durumlarını düşünsünler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tavrı nettir, durumu nettir” dedi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in CHP’nin bildiriye imza atmamasına ilişkin eleştirilerine de yanıt veren Özel, “Ömer Çelik çok kolay bir siyasete alışmış. Bugün ezberi bozulduğu için ne diyeceğini şaşırmış. CHP’nin terörle mücadele konusunda en ufak bir sıkıntısı, en ufak bir tavizi, en ufak bir eksikliği olmaz. Ama terörle mücadele ederken silahlı kuvvetlere destek vermek başka bir şeydir, hataları yapan iktidarı tartışmamak başka bir şeydir. Bundan sonra öyle yağma yok” diye konuştu.

    CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün Pençe Kilit Operasyon Bölgesinde şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Enis Budak’ın Manisa’daki cenaze töreni öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ortak bildiriye imza atılmamasına ilişkin soruya Özel, şu yanıtı verdi:

    “BİZ BİLDİRİYE İMZA ATIYORUZ, ONLAR BAYRAĞI ASIYORLAR, ERDOĞAN PROPAGANDA YAPIYOR, BİR DAHAKİ ŞEHİTE KADAR HERKES UNUTUYOR”

    “20 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu ülkeye yaşattığı bir şey var. Geldiklerinde yılda 3 şehit vardı, şimdi bir gecede 6 şehit ertesi gece 6 şehit daha… Şehit veriyoruz, yoksul evlere badanasız, boyasız evlere, briket evlere bazen camı olmayan evlere koca koca bayraklar asıyoruz sonra Meclis’te bildiri yayınlıyoruz sonra Cumhurbaşkanı şehidimizin tabutuna elini koyup öbür elinde mikrofonla siyaset yapıyor ve mesele bir dahaki şehite kadar kapanıyor. Ben artık burada yokum, biz artık burada yokuz.

    “BİLDİRİ İMZALAMAKLA ŞEHİT GELMİYOR OLSA BEN GÜNDE 5 BİN TANE BİLDİRİYE İMZA ATAYIM”

    Şehit haberleri peşi sıra gelince şunu söyledik; ‘Milli Savunma Bakanı gelsin Meclis’i bilgilendirsin. Sonra bildiri mi imzalayacağız, ortak tavır mı takınacağız, yanlışı hatayı gidereceğiz bir daha şehit gelmesin diye inisiyatif mi alacağız bunu hep beraber konuşalım.’ Yanıt; ‘siz bildiriye imza atın.’ Öyle yağma yok. Bildiri imzalamakla şehit gelmiyor olsa ben günde 5 bin tane bildiriye imza atayım. Biz bildiriye imza atıyoruz, onlar bayrağı asıyorlar, Erdoğan propaganda yapıyor, biz sonraki şehite kadar herkes unutuyor. Unutmamak için itiraz ediyoruz.

    “SORULARI YANITLAMAYAN BİR İKTİDARLA AYNI A4 KAĞIDININ ÜZERİNDE BULUŞUP ONA MEŞRUİYET KAZANDIRMAYACAĞIZ”

    Bugün saat 11’de bekledik Meclis açıldı. Meclis’te Bakan Mehmet Şimşek vardı. Soruldu, ‘Hükümet bilgilendirecek mi?’ diye, ‘Hayır’ dedi. Şimdi bambaşka şeyler konuşuluyor. Sormak istiyoruz; 20 aydır Pençe-Kilit Operasyonu sürüyor. Hedefleri neydi? Hedefe ulaşıldı mı? Ulaşıldıysa niye oradayız? Ulaşılmadıysa hedeflerine ulaşmama sebebi nedir? Soruyoruz; Pençe-Kilit Operasyon bölgesinde kaç Mehmetçiğimiz var? Soruyoruz; Pençe-Kilit Operasyon bölgesinde ilan edilen şehitlerin dışında şehidimiz var mı? Ya da bazı şehitlerimiz terör örgütünün elinde mi? Ya da canlı olup olmadığını bilmediğimiz bir grup askerimiz acaba terör örgütünün elinde mi? Bu soruları yanıtlamasını bekliyoruz.

    Bundan sonrası için yeni şehitlerin gelmemesi için askeri alanda yapılan tartışmaları sormak istiyoruz. Lojistik dezavantajlar olduğu söyleniyor. Askerlere zaman zaman yiyecek bile ulaştıramadığımız söyleniyor. Bölgeden bazen şehitlerimizi geri getirmek istediğimizde bile diğer silah arkadaşlarının hayatlarının tehlikeye atıldığı söyleniyor. Bu sorulara cevap verilmesini istemek suç değil, hata değil, hakkımızdır, görevimizdir. Hataları yapan, soruları yanıtlamayan bir iktidarla aynı A4 kağıdının üzerinde buluşup ona meşruiyet kazandırmayacağız.

    “SORULARA CEVAP VERSİNLER BİZİM ÜZERİMİZE NE DÜŞÜYORSA YAPALIM”

    Sorulara cevap versinler bizim üzerimize ne düşüyorsa yapalım. Ancak bir ezbere anlayışla, ‘Ana muhalefet partisi biz ne yaparsak yapalım bizimle birlikte imza atar.’ Atmayız, o metne imza atmadık. O metinde terörü kınıyorlar. Bizim yayınladığımız metinde açıkça lanetliyoruz. Bir başka siyasi partiden bir sözcü demiş ki, ‘Bu metinde ne vardı imza atmadınız.’ Ne vardı siz imza attınız? Bir öncekinden ne farkı varda imza attınız? Bir önceki şehitle bugünkü şehit arasında bir fark var mı? O günden bugüne ne değişti de imza attınız? O bildiriye imza atmak yerine bizlerle birlikte çok daha etkili bir muhalefeti yapmak yerine neden iktidarın arkasında hizalanıyorsunuz? Neden iktidara güç veriyorsunuz, nefes oluyorsunuz? Onlar bu ülkeye güç mü veriyorlar, onlar bu sorunları çözüyorlar mı?

    “CHP’DEN EZBERE BİR MUHALEFET BEKLEYENLER, İKTİDAR NE ZAMAN İSTERSE İKTİDARA DESTEK BEKLEYENLER HİÇ BEKLEMESİNLER”

    Bundan sonra CHP’den ezbere bir muhalefet bekleyenler, iktidar ne zaman isterse iktidara destek bekleyenler hiç beklemesinler. Biz bu ülkede haklıyı, mazlumu, mağduru, şehit ailesiyse şehit ailesinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Ezbere bir siyasetle iktidarlarını sürdürenler bundan sonra otursunlar kendi durumlarını düşünsünler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tavrı nettir, durumu nettir.”

    “ÖMER ÇELİK ÇOK KOLAY BİR SİYASETE ALIŞMIŞ, BUGÜN EZBERİ BOZULDUĞU İÇİN NE DİYECEĞİNİ ŞAŞIRMIŞ”

    AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in CHP’ye yönelik eleştirilerinin sorulması üzerine ise Özel, şu yanıtı verdi:

    “Ömer Çelik çok kolay bir siyasete alışmış. Bugün ezberi bozulduğu için ne diyeceğini şaşırmış. Ömer Bey bir bizim imzaladığımız bildiriye bak, bir senin grubunun bildiriye bak. Eğer terörün karşısında dimdik durmaksa bizim bildirimizde var. Senin şaşırdığın ana muhalefet olarak kolayca arkana dizilmemiş olmamız. Senin şaşırdığın bizim sorumluluğunuzu hatırlatmış olmamız. Senin şaşırdığın bizim bugün Milli Savunma Bakanı’ndan bilgi istiyor olmamız. O bilgilendirmeyi yapamayacak bir acziyetteyseniz benim Ömer Çelik’e söyleyecek sözüm yok. Ömer Çelik bundan sonrasını kendisi düşünsün. Cumhuriyet Halk Partisi’nin terörle mücadele konusunda en ufak bir sıkıntısı, en ufak bir tavizi, en ufak bir eksikliği olmaz. Ama terörle mücadele ederken silahlı kuvvetlere destek vermek başka bir şeydir, hataları yapan iktidarı tartışmamak başka bir şeydir. Bundan sonra öyle yağma yok.”

  • ERHAN USTA: “BU KADAR YÜKSEK ENFLASYON DÖNEMİNDE ASGARİ ÜCRETİN BİR DEFA VERİLMESİ DİYE BİR ŞEY OLMAZ”

    İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, TBMM Genel Kurulu’nda; “Asgari ücrete şu anda 11 bin 400 liranın üzerine hangi rakamı verirseniz verin bana göre bir anlamı yok, bir defa bazı düzeltmemiz lazım. Açlık sınırının altında bir asgari ücreti kabul etme imkanı yok. Bakın, geçen yıl kümülatife baktığımızda asgari ücret açlık sınırının toplamda 18 bin 610 lira altında olmuş yani çalışanların asgari ücreti topladığınızda aldığı para on iki aylık açlık sınırı 18 bin 610 lira, bir defa bunu telafi eder misiniz, etmez misiniz bilmiyorum. Ancak şu laf çok tehlikeli: ‘Biz asgari ücrete ocakta bir defa vereceğiz’. Ya, bu kadar yüksek enflasyon döneminde asgari ücretin bir defa verilmesi diye bir şey olmaz” dedi.

    TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Bugün Genel Kurul’da 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 16’ncı maddesi üzerine konuşan İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, şunları söyledi:

    “Merkezi yönetim bütçesinin, 2024 bütçesinin daha doğrusu, son maddesi bu. Yaklaşık bir ay Plan Bütçe Komisyonu’nda, on beş gündür de  Genel Kurul’da bütçeyi tartışıyoruz. Yani ‘Verimli bir bütçe oldu mu’ sorusunu ben aslında hani kendi kendime sormak istedim. Öyle baktığımızda, bu bütçe görüşmelerinin maalesef çok verimli olduğunu ifade etmek mümkün değil. Bunun birkaç nedeni var yani burada bir defa sayın bakanlar elbette geldiklerinde kendi faaliyetlerini anlatacaklar veya geleceğe ilişkin yapacaklarını anlatacaklar ama onlar bazen öyle bir anlattılar ki yani hakikaten ‘Hangi ülkeyi tarif ediyorlar’ diye insan kendi kendisine sormadan edemedi.  Elbette sürekli bir muhalefet gibi kendi kusurlarını söylemelerini beklemiyoruz ama zaman zaman, hele hele yani son iki yılda yaşadığımız ekonomik problemleri, bütçe problemlerini falan da göz önüne alınca yani bir özeleştiri yapılması gereği çok net bir şekilde ortadayken bu özeleştiri yapılmadı. Bunu sadece Sayın Mehmet Şimşek yaptı o da burada yapmadı, o da dışarıda yaptı. Yani onun dışında hiçbir bakan maalesef bu özeleştiriyi yapmadı.”

    Muhalefet partilerin eleştirilerinin ve önerilerinin AKP tarafından dikkate alınmadığını belirten Usta şöyle devam etti:

    “Bütçenin Genel Kurul’da zaten değişiklik olmasını beklemiyoruz ancak Plan Bütçe Komisyonu’nda bile teknik bir değişiklikten sonra bir genel müdürün başkanlığa dönüştürülmesinin dışında, hiçbir değişiklik olmadı değerli arkadaşlar. Dolayısıyla bunların olmaması tabi buradaki söylenen her şeyin çok da anlamının olmadığı gibi bir noktaya bizi maalesef götürüyor. Şimdi, maliye politikasının geneliyle ilgili Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız da buradayken birkaç değerlendirme yapmak istiyorum. Hepimizin bildiği gibi biz hep şundan şikayet ediyorduk son iki yıla kadar. Meclis’in bütçe hakkı gasbediliyor yani. Hükümet çok ciddi bir şekilde Meclis’in kendisine verdiği ödeneklerin üzerinde ödenek kullanıyordu, harcama yapıyordu, bu da Meclis’in bütçe hakkının gasbedilmesiydi. Son iki yılda şöyle veya böyle ama en azından parlamentonun hakkı hukuku açısından iyi bir şey yapıldı, ek bütçe ihtiyaçları doğdu, ek bütçeye gidildi. Tabi buradaki ek bütçeye ihtiyacın çok yüksek olması da ayrı bir şey, yani geçmiş yıllarda bu kadar değildi. Örnek olsun diye söylüyorum, 2022 yılında orijinal bütçesinin yüzde 68’i üzerinde bir harcama yapılıyor. Bunlar evet, ödenekleri var mı? Var, çünkü ek bütçe kanunuyla çok ciddi bir ödenek alınmıştı, ilave ödenek alınmıştı. Gelirler orijinal bütçede söyleyenin yüzde 90’ı 90 üzerinde gerçekleşmiş. Yani bunlar, tabi akla şu soruyu getiriyor, 2022 biraz istisnai bir yıl diyebilirsiniz, o 2021’deki o macera kararlardan sonra 2022’de her şey altüst oldu belki ama yani yine böyle olmakla birlikte sekiz aylık veriyle hadi, bu orijinal bütçeyle çok ciddi yüzde 90 sapma var ama sekiz aylık veriyle eylül ayında yapılan tahminle yıl son arasında da çok ciddi sapma var. Bunların nedenlerinin üzerine gitmek lazım. Özellikle son iki yılda, bu yıl da muhtemelen öyle bir şey olacak.

    “BU ASGARİ ÜCRET NE OLACAK”

    Şimdi, bu cümleden olmak üzere biraz asgari ücret konusuna değinmek istiyorum çünkü benim gördüğüm kadarıyla bu asgari ücretin karar vericisi tabi Sayın Cumhurbaşkanı olmakla birlikte ama esas herkes Sayın Mehmet Şimşek’in gözünün içine bakıyor ‘Bu asgari ücret işi ne olacak?’ diye. Şimdi, önce şunu söyleyeyim, Sayın Bakan da bu ifadeyi çok kullanıyor hani ‘Enflasyon farkı veriyoruz, enflasyona işte emekliyi, ücretliyi, memuru ezdirmiyoruz’ diyorsunuz. Bu, yanlış bir ifade Sayın Bakan. Yani şöyle düşünün. Ocak ayında başlıyoruz, sıfırla başlıyoruz veya 100’le başlıyoruz diyelim ocak ayında. Normal artışımızı aldık, ondan sonra temmuza kadar maaşımız 100 olarak devam ediyor, değil mi? Ama enflasyon altı ay beklemiyor, enflasyon ocaktan itibaren şubat, mart diye böyle artarak gidiyor. Temmuza geldiğimizde diyelim ki öngörülen enflasyona göre yüzde 30’luk bir fark oluştu. Temmuzda o farkı veriyorsunuz ama ocak ile temmuz arasındaki her ay oluşan o enflasyondan, maaşın sabit kalmasından kaynaklanan bir refah kaybı var. Orada her defasında bir üçgen oluşuyor, refah kaybı üçgeni. Temmuzda telafi edebilirsiniz ama altı aylık kayıp ne olacak, altı aylık alım gücü düşüklüğü? Dolayısıyla bunları öngörerek ocak ayı ayarlamalarının yapılması lazım. Şimdi, asgari ücrette sizden beklentimiz şu: Normal asgari ücret şu anda 11 bin 400 liranın üzerine hangi rakamı verirseniz verin bana göre bir anlamı yok, bir defa bazı düzeltmemiz lazım. Açlık sınırının altında bir asgari ücreti kabul etme imkanı yok. Bakın, geçen yıl kümülatife baktığımızda asgari ücret açlık sınırının toplamda 18 bin 610 lira altında olmuş yani çalışanların asgari ücreti topladığınızda aldığı para on iki aylık açlık sınırı 18 bin 610 lira, bir defa bunu telafi eder misiniz, etmez misiniz bilmiyorum. Ancak şu laf çok tehlikeli: ‘Biz asgari ücrete ocakta bir defa vereceğiz’. Ya, bu kadar yüksek enflasyon döneminde asgari ücretin bir defa verilmesi diye bir şey olmaz.”

     

     

  • ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENT EKRANLARINDAN “ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ” GÖRSELİ PAYLAŞTI

    ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENT EKRANLARINDAN “ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ” GÖRSELİ PAYLAŞTI

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, kentteki tüm trafik ve kent ekranlarından “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” görseli paylaştı.

    Pençe Kilit Harekatı’nda çıkan çatışmalarda 12 asker şehit oldu. Ankara Büyükşehir Belediyesi, kentin tüm trafik ekranlarına sabah saatlerinden itibaren “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” görseli paylaştı.

     

  • FETİ YILDIZ: “TÜRKİYE, CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNE UYGUN, MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLERDEN İLHAM ALAN, BİZE ÖZGÜ YENİ BİR ANAYASAYA KAVUŞMALIDIR”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, TBMM Genel Kurulu’nda, “Demokrasimizi daha da güçlendirmek için başta yeni bir anayasa olmak üzere yasal ve idari bir takım düzenlemeler yapılmasını gerekli görüyoruz. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun, milli ve manevi değerlerden ilham alan, bize özgü yeni bir anayasaya kavuşmalıdır. Bu milletimize ve gelecek nesillere karşı ertelenemez bir görevdir” dedi.

    TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi ile Sayıştay raporlarının görüşmeleri devam ediyor. Bugün Genel Kurul’da 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin 16’ncı maddesi üzerine söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız şunları söyledi:

    “TÜRKİYE, BİZE ÖZGÜ YENİ BİR ANAYASAYA KAVUŞMALIDIR”

    “Demokrasimizi daha da güçlendirmek için başta yeni bir anayasa olmak üzere yasal ve idari bir takım düzenlemeler yapılmasını gerekli görüyoruz. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun, milli ve manevi değerlerden ilham alan, bize özgü yeni bir anayasaya kavuşmalıdır. Bu milletimize ve gelecek nesillere karşı ertelenemez bir görevdir. Cumhuriyetin yüzüncü yılında Cumhuriyet’in kurucu değerlerine, milletimizin egemenlik haklarına hürmetin gereği olarak 100 maddelik anayasa önerimiz; başlangıç, genel esaslar, temel hak ve görevler, cumhuriyetin temel organları ve son hükümler şeklinde 4 kısım ve 100 maddeden oluşmaktadır.

    Anayasa teklifimizde yüce divan yargılaması ve siyasi parti kapatma davalarını, yüce divan adıyla oluşan yeni bir mahkemeye verilmesi düşünülmüştür. Yüksek mahkemeler başlığı altında Sayıştay ve Yüksek Seçim Kurulu’nun statüleri yeniden açıklığa kavuşturulmuştur, yargıya ilişkin üye seçiminde Gazi Meclis’in yetkileri genişletilmiştir. Siyasetin ahlaki bir temele dayandığı, demokratik olgunluk ve uzlaşma kültürünün egemen olduğu bir siyaset anlayışını hakim kılmak hepimizin görevidir. Anayasa da yer alan temel ilkeler çerçevesinde kalmak şartıyla her siyasi partiye, teşkilat yapısını ve işleyişini belirleme hakkı tanınmalıdır.

    “KARMA KOMİSYON’DA BEKLEYEN FEZLEKELER GÜNDEME ALINARAK KESİNLİKLE SONUÇLANDIRILMALIDIR”

    Milletvekillerinin ve siyasi partilerin çalışmaları tüm yönleriyle etik esaslara bağlanmalı ve siyasi partiler ile parti yöneticilerinin siyasi faaliyetlerine ilişkin gelir kaynakları ve seçim harcamaları etkin bir biçimde denetlenmeli ve kamuoyunun bilgisine sunulmak için düzenleme yapılmalıdır. Siyasette kirlenmeyi tetikleyen unsurlardan biri olan siyasetin finansmanına ilişkin tartışmalar böylece son bulacaktır. Milletvekili dokunulmazlığı kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanarak belli durumlar dışında kaldırılmalıdır. Milletvekillerinin işlediği suçlar sebebiyle hazırlanmış ve Karma Komisyon’da bekleyen fezlekeler gündeme alınarak kesinlikle sonuçlandırılmalıdır.

    Kamuoyu araştırma şirketleri sipariş üzerine raporlar yayınlıyor ve istediği partiyi, istediği ölçüde gösterip hasım olduğu partiyi de olduğunun çok altında gösterebiliyor. Dolaşıma sokulan sahte bilgiler, modern demokrasinin vazgeçilmez operasyon unsuru haline gelmiştir. Bu sahtekarlığa karşı bir düzenleme yapmak şarttır. Kamuoyu araştırmaları yüksek, bilimsel ve ahlaki standarda uygun olarak gerçekleştirilmeli kanun ile belirlenecek ilkelere aykırı olarak araştırma adı altında kamuoyunu bir kuruluş bir kurum, ürün, hizmet, ideoloji veya kişi hakkında olumlu ya da olumsuz yönlendirmek veya etkilemek maksadıyla yalan, yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgiler sunan kamuoyu şirketlerinin sorumlularına caydırıcı cezalar getirilmelidir.

    “MECLİS İÇTÜZÜK’Ü YENİ BİR ANLAYIŞLA ELE ALINMALI”

    1973 yılında yürürlüğe giren TBMM İçtüzüğü’nün çeşitli maddelerinde birçok değişiklik yapılmış ve İçtüzüğün sistematiği bozulmuştur. Meclis İçtüzüğü yeni bir anlayışla ele alınmalı ve Meclis çalışmalarında kurumsal yeniliklere ihtiyaç olduğu açıktır. İçtüzük değişikliği ile gözetilmesi gereken temel ilke etkin, verimli ve kaliteli, sağlıklı bir şekilde çalışma düzeninin ortaya konulmasını sağlanması olmalıdır. Faaliyetler Genel Kurul yerine komisyonlarda şekillenmeli ve komisyon odaklı yasama süreci, yasama faaliyetlerinin kalitesini artıracaktır.”

     

     

     

  • İZMİT BELEDİYE BAŞKANI HÜRRİYET, GÜNE PAZARCI ESNAFI ZİYARETİYLE BAŞLADI

    İZMİT BELEDİYE BAŞKANI HÜRRİYET, GÜNE PAZARCI ESNAFI ZİYARETİYLE BAŞLADI

    İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, her pazar günü Kozluk’ta kurulan Pazar pazarında esnafla birlikte kahvaltı yaptı. Esnaf, talep ve önerilerini dinleyerek kendilerinin her daim yanında olan Başkan Hürriyet’e teşekkür etti.
     
    İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, pazar gününe esnaf ziyareti ile başladı. Her pazar günü Kozluk’ta kurulan pazarda esnafı ziyaret eden Başkan Hürriyet büyük memnuniyetle karşılandı. Tek tek tüm tezgahları gezen Başkan Hürriyet hem esnafın hem de vatandaşların taleplerini dinledi. Başkan Hürriyet’e Kocaeli Seyyar Esnaf ve Pazarcılar Odası Başkanı Ramazan Kumsar, Belediye Başkan Yardımcısı Sibel Solakoğlu, Meclis Üyesi Devrim Bal, Koordinatör Hakan Yalçın, Muhtar Hizmet Masası Koordinatörü Turgay Oruç ve Fen İşleri Müdürü Burak Güreşen eşlik etti. 
     
    “DAYANIŞMA İÇERİSİNDE ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
     
    Programda İzmit Çınar Ekibi tarafından sıcak çorba ikramı yapıldı. Başkan Hürriyet, yaz kış demeden sabahın erken saatlerinde tezgâh açan esnafa emekleri için teşekkür ederek, “Taleplerinizi dinleyerek çözüm üretmeye; daha güzel bir İzmit için dayanışma içerisinde çalışmaya devam edeceğiz. Hepinize bol ve bereketli kazançlar diliyorum” ifadelerini kullandı. Ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren esnaf, Başkan Hürriyet’e teşekkür etti.