Blog

  • ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR’DEN ESTETİK VE TASARRUFU BULUŞTURAN ÇALIŞMA

    ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR’DEN ESTETİK VE TASARRUFU BULUŞTURAN ÇALIŞMA

    Çevreci projeleriyle dikkat çeken Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı su kıtlığına karşı refüj ve kavşaklarda başlattığı estetik “Kuru Peyzaj” uygulamasını yaygınlaştırmaya devam ediyor.

    Eskişehir Büyükşehir Belediyesi çevreci çalışmalarını aralıksız sürdürürken, küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucu oluşan su kıtlığı sorununa karşı Eskişehir’deki refüj ve kavşaklarda başlattığı tasarruf ve estetiği buluşturan uygulaması ile yeni bir adım attı. Bu kapsamda Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri, Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olan bulvar ve caddelerdeki refüj ile kavşaklarda çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

    Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı yetkilileri, şu açıklamayı yaptı:

    “Sorumluluğumuzda olan bulvar ve caddelerdeki refüj ve kavşaklarda devam eden kuru peyzaj uygulamalarımızın yanı sıra kent merkezinde estetik peyzaj düzenlemelerimiz devam etmektedir. Son olarak Tarihi Odunpazarı Bölgesinde gerçekleştirilen kavşak ve trafik akışı düzenlemesi çalışmalarımız ve aşıklar merdiveni olarak bilinen Kamondo Merdivenlerinin benzeri olan merdiven çalışmamız kapsamında bitkisel materyalin cüruf, dolomit taşı vb. dekoratif malzemeler birlikte kullanıldığı desenler içeren peyzaj tasarımları ile kente estetik bir görüntü kazandırılmaktadır.” 

  • ADALET BAKANI TUNÇ’TAN CAN ATALAY AÇIKLAMASI: “YARGITAY’IN VERDİĞİ KESİNLEŞMİŞ BİR HÜKÜM SÖZ KONUSU, BU KESİN HÜKÜM DE TBMM’NİN GÜNDEMİNDE. MECLİS KENDİ GÜNDEMİNE HAKİM”

    Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Yargıtay’ın, cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez verdiği hak ihlali kararını tanımamasına ilişkin, “Son verilen karar, Yargıtay’ın vermiş olduğu karar. Yargıtay’ın kararında gerekçesini okuduğunuz zaman hep beraber görmek mümkün. Bundan sonraki süreçte ilgililer başvuru yapar yapmaz, onların bileceği iş. Tabii ki Yargıtay’ın vermiş olduğu ilk derece, istinaf ve Yargıtay ilgili daireleri itiraz sonrası başka dairenin de vermiş olduğu kesinleşmiş bir hüküm söz konusu. Bu kesin hüküm de şu anda TBMM’de. TBMM’nin gündeminde olan…Tamamen Meclis kendi gündemine hakim. Hep beraber önümüzdeki süreci göreceğiz” açıklamasını yaptı.

    Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Taksim’deki bir otelde düzenlenen Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Medeni Kanunu Çalıştayı’na katıldı. Açılış konuşmasının ardından Tunç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

    “BİZE HERKES ULAŞABİLİR; MAİL ATABİLİR, CEP TELEFONLARINA MESAJ ATABİLİR”

    Bazı televizyon kanallarında yayınlanan Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can’ın cep telefonuna gelen “torpil” mesajlarının sorulması üzerine Tunç, çalıştay hakkında bilgi verdi. Sorunun tekrarlanması üzerine Tunç, şunları söyledi:

    “Bakan yardımcımızla ilgili basına da intikal eden hususları biz de gördük. Bizim tek kriterimiz vardır, o da liyakat. Milletvekillerimize, bakan yardımcılarımıza, bakanlarımıza toplumun değişik kesimlerinden talepler gelir. İktidardan da gelir bu talepler, muhalefet milletvekillerinden de gelir. Dolayısıyla bunların değerlendirmesini yapacak olan elbette ki komisyonlardır. Bu komisyonların özellikle Adalet Bakanlığımızda, liyakati esas alırız biz. Bizim hedefimiz, tek derdimiz budur; o işi en düzgün yapacak kişilerdir. Referansları, başka talepler olabilir. Bu talepler değerlendirilirken ilgili komisyonlar özellikle kişinin liyakatine bakar, o işi yapıp yapamayacağına bakar. Dolayısıyla bizim tek kriterimiz liyakattir. Bize herkes ulaşabilir; mail atabilir, cep telefonlarına mesaj atabilir. Tüm bu talepleri değerlendirecek olan ilgili komisyonlardır. Çok çeşitli sınavlardan, kademelerden geçerler. ÖSYM’nin yaptığı sınavları verirler. Sonrasında da liyakati esas alan bizim kriterimiz vardır. Biz bu kriterden şaşmayız. O nedenle torpil iddiaları vs. bunları tamamen reddediyoruz. Talepleri alırız, onu değerlendirmek elbette ki komisyonun, özellikle kriterlere uymuyorsa o talepler elbette ki devre dışı kalır.”

    “YARGITAY’IN KARARININ GEREKÇESİNİ HEP BİRLİKTE GÖRMEK MÜMKÜN”

    Gezi Parkı davası tutuklusu TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez verdiği “hak ihlali” kararına Yargıtay’ın uymamasına ilişkin de Bakan Tunç, şunları dile getirdi:

    “Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra Yargıtay’ın vermiş olduğu bir karar söz konusu oldu. Yargıtay, bu konuda Anayasa’nın milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen 83’üncü ve 14’üncü maddesinin Anayasa Mahkemesi kararıyla uygulanamaz hale getirildiği yönünde bir karar verdi. 83’üncü maddede seçimden önce soruşturmasına başlanmış olmak kaydıyla anayasal düzene ilişkin suçlar, dokunulmazlık kapsamı dışında. Burada Yargıtayımızın görüşü bu. Anayasa Mahkememiz ise dokunulmazlıktan yararlanabileceği yönünde bir görüş belirterek orada iki yüksek mahkememiz arasında bir görüş farkı ortaya çıktı. Dolayısıyla son verilen karar, Yargıtay’ın vermiş olduğu karar. Yargıtay’ın kararında gerekçesini okuduğunuz zaman hep beraber görmek mümkün. Bundan sonraki süreçte ilgililer başvuru yapar, yapmaz, onların bileceği iş. Tabii ki Yargıtay’ın vermiş olduğu ilk derece, istinaf ve Yargıtay ilgili daireleri itiraz sonrası başka dairenin de vermiş olduğu kesinleşmiş bir hüküm söz konusu. Bu kesin hüküm de şu anda TBMM’de. TBMM’nin gündeminde olan…Tamamen Meclis kendi gündemine hakim. Hep beraber önümüzdeki süreci göreceğiz.”

  • BBP GENEL BAŞKANI DESTİCİ: “BİZ NE AY YILDIZLI AL BAYRAĞIMIZDAN VAZGEÇERİZ, NE DE TEVHİD BAYRAĞIMIZDAN GEÇERİZ”

    Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Alperen gençlerimiz; bizim için vazgeçilmez olan iki bayrağı ellerinde tutuyorlar. Sağımdaki, ay yıldızlı al bayrağımız… Sol tarafımdaki gençlerimizin elinde tuttuğu da tevhid bayrağıdır… Bu hadiseden inşallah güzel bir ders çıkaracağız. İnşallah bir uyanışa vesile olacak. İnşallah Müslüman Türk gençliğinin tamamına, tevhidi de tevhid anlayışını da tevhid bayrağının ne olduğunu da öğreteceğiz… Biz ne ay yıldızlı al bayrağımızdan vazgeçeriz, ne de tevhid bayrağımızdan geçeriz” dedi.

    BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel merkezinde bugün basın toplantısı düzenledi. Destici, şunları söyledi:

    “İki gündür İstanbul’da, 150 sivil toplum örgütünün Filistin’e, Gazze’ye destek, şehitlerimize saygı yürüyüşünden dönen ve elinde tevhid bayrağı olan bir vatandaşımıza yapılan yumruklu saldırı üzerinden bir algı operasyonu yürütülmeye çalışılıyor.

    Ve elinde tevhid bayrağı olduğu için saldırıya uğrayan kardeşimize geçmiş olsun diyor, saldırıyı da şiddetle lanetliyorum. Saldırının gerekçesinden bağımsız olarak; toplumu şiddetin övülmesine, şiddetin yöntem olarak benimsenmesine yönlendiren siyasetçileri ve basın mensupları da başta olmak üzere, herkesi kınıyorum.

    Şu anda bu gençlerimiz, Alperen gençlerimiz; bizim için vazgeçilmez olan iki bayrağı ellerinde tutuyorlar. Sağımdaki, ay yıldızlı al bayrağımız. Şehitlerimizin kanları sulanmış bu vatanın, bu devletin bağımsızlığını, bu milletin özgürlüğünü temsil ediyor. Kırmızını şehitlerimizin kanından alıyor. Ortasındaki hilal ve yıldız; hilal İslam’ı temsil ediyor. Asla vazgeçmeyeceğimiz, geçmişte nasıl şehitlerimiz kanlarını akıtarak ay yıldızlı al bayrağımız gönderden inmesin diye mücadele etmişse; bizler de aynı mücadeleyi vermeye hazırız. Bugün de şehitlerimiz; kahpe, hain, emperyalistlerin uşağı teröristlere karşı aynı mücadeleyi vermektedir.

    Sol tarafımdaki gençlerimizin elinde tuttuğu da tevhid bayrağıdır. Bu bayrak da bizim için vazgeçilmezdir ve inancımızı temsil etmektedir. Üzerinde ‘Kelime-i Tevhid’ yazmaktadır. Bunu başka anlamlara çekmeye çalışanlar, buna başka sıfatlar ya da isimler bulma gayreti içinde olanlar ya gafildir ya haindir ya da emperyalistlerin uşağıdır. Bunun başka bir yolu yok.

    Biz ‘La İlahe İllallah’ demeyeceğiz de ‘La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah’ demeyeceğiz de ne diyeceğiz? Demeyen birisi Müslüman olur mu? Ben o yumruklu saldırıyı yapan gencimizi değil, o gencimizi yetiştiren bu sisteme karşı çıkıyorum. O gencimiz, bu bayrağın anlamını bilmiyor, üzerindeki sözlerin anlamını bilmiyor. Çünkü okuyamıyor, bunu bilmiyor, yetiştirilmemiş; onu Suudi Arabistan bayrağı sanıyor. Bir Arap ülkesi bayrağı sanıyor. Maalesef, hem de en güzel üniversitelerden birisinde okumasına rağmen maalesef bunu bilmiyor. İşte bu büyük bir eksiklik. Bu bizim devletimizin eksikliği, eğitim sistemimizin eksikliğidir. Onun için o yumruğu atan gençten önce, biz işin buralarına bakmak zorundayız. Maalesef, gençlerimize değerlerimizi öğretememişiz. Maalesef milyonlarca gencimiz bu değerlerimizden bihaber olarak yetişmektedir.

    Bu hadiseden inşallah güzel bir ders çıkaracağız. İnşallah bir uyanışa vesile olacak. İnşallah Müslüman Türk gençliğinin tamamına, tevhidi de tevhid anlayışını da tevhid bayrağının ne olduğunu da öğreteceğiz.

    Bu hadisenin üzerinden bir kamplaşma meydana getiriliyor. Maalesef birtakım siyasetçilerimiz saldırıyı yapan gencin yalnız olmadığını söylüyor. Onu söyleyenlerin hepsi, eğer ufacık kendilerinde cesaret varsa, azıcık delikanlı iseler; o zaman onlar da aslında tevhid bayrağını tanımadıklarını, ona saygılarının olmadığını, onu sahiplenmediklerini söylemek istiyorlar. Çıksınlar bunu yürekli bir şekilde söylesinler. Lafı dolandırmaya gerek yok. Bir gencin üzerinden kendi siyasi emellerini dışa vurmalarına gerek yok. Yürekleri varsa, çıksınlar açıkça bunu ifade etsinler. Bu hadise üzerinden milleti ayrıştırmanın, milleti birbirine düşürmenin kendilerine bir yol olarak seçmesinler.

    “NİYE MİLLET BİRBİRİNE VURSUN?”

    Biz bunları tanıyoruz. Bir gazeteci, ki yıllarca bu ülkenin en önemli gazetecilerinden, televizyoncularından birisi olarak nam yapmış birisi ‘eline sağlık’ diyor. Bu ülkede kim kime vurursa, hiçbirisinin eline sağlık olmasın. Vurulacak olan bellidir; haindir, teröristtir. Onun dışında niye millet birbirine vursun? Niye birbirine vuranlara eline sağlık denilsin? Eğer birisi birisine vurduğunda, diğeri de ona ‘eline sağlık’ diyorsa; işte o devlete, millete, gençliğimize en büyük kötülüğü yapıyor demektir. Biz buradan açıkça ilan ediyoruz. Biz ne ay yıldızlı al bayrağımızdan vazgeçeriz, ne de tevhid bayrağımızdan geçeriz. Yani biz ‘tam bağımsız, hür, müstakil Türkiye Cumhuriyeti Devleti var olsun’ demeye de devam edeceğiz; ‘La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah’ demeye de devam edeceğiz. Çünkü biz Türk’üz, Müslümanız, milliyetçiyiz, Alpereniz.”

     

  • SEZGİN TANRIKULU, DİYARBAKIR’DA 180 SAĞLIK İŞÇİSİNİN ZORLA EMEKLİ EDİLMEK İSTENMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ: BU ZULMÜ İŞÇİ ARKADAŞLARIMIZA BU YAŞTA YAŞATMAYIN

    MEHMET MUCAHİT CEYLAN

    CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü bünyesinde çalışan ve taşerondan kadroya geçen 180 işçinin zorla emekli edilmek istenmesine tepki gösterdi. İşçilerin zorla emekli edilmelerinin yasaya aykırı olduğunu söyleyen Tanrıkulu, “1 Mart 2023’te yürürlüğe giren yasaya göre zorunlu emeklilik 1 Mart 2023’ten sonra kaldırılmış kesin olarak. Bir takdir hakları yok. Yani 1 Mart 2023’ten önce taşerondan kadroya geçen işçiler eğer emekli edilmemişlerse, bu tarihten sonra kendi istekleri yoksa emekli edilemezler. Bu zulmü, bu işçi arkadaşlarımıza, bu yaşta, bu koşullarda yaşatmayın. Bu işin takipçisi olacağız ve burada olacağız” dedi.

    CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü bünyesinde çalışan 180 işçinin zorla emekli edilmek istendiği yönündeki şikayetler üzerine Sağlık Müdürlüğü binası önünde basın toplantısı düzenledi.

    “KADROYA GEÇEN İSÇİLERİN ZORUNLU EMEKLİLİĞİ ORTADAN KALDIRILMIŞTIR”

    Sezgin Tanrıkulu şunları söyledi:

    “Taşeron işçi uygulaması Türkiye’nin kanayan yarasıydı. Yıllarca işçiler mücadele ettiler, sendikalar mücadele ettiler, taşeron işçilik olmasın ve kadroya geçilsin diye kamu kurumlarında. Nitekim, 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu kurumlarında çalışan taşeron işçiler kadroya alındılar bütün Türkiye’de ve bütün kurumlarda. Ancak kadroya alınan bu işçilerin temel bir sorunu vardı; emeklilik yaşı veya gün sayısı dolmuş ise eğer, yaşlarına bakılmaksızın emekliliğe sevk ediliyorlardı. Bu da temel bir sorun, yani kendi istekleri dışında emekliliğe sevk ediliyorlardı yaşları 50 olmasına rağmen ve daha çalışacak ömürleri olmasına rağmen. Bu sorun da Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Geçtiğimiz yılın Mart ayında, 1 Mart 2023 tarihinde, hatırlarsanız EYT ile ilgili yasal düzenleme seçimden önce muhalefetin baskısıyla parlamentoya geldi. Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili düzenleme yapıldı. O düzenlemeye bir madde daha eklendi. O madde de kadroya alınan işçilerin zorunlu emekliliğine ilişkindi. O maddeye göre, yani 1 Mart 2023 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemeden sonra, taşerondan kadroya geçen işçilerin ‘zorunlu emekliliği’ diye bir düzenleme söz konusu değil. Kanun burada ve kanun koyucu da bizleriz. Ben geçen yıl da parlamentodaydım bu kanun yapıldığı zaman da milletvekiliydim. Bu kanundaki amaç kadroya geçen işçilerin zorunlu emekliliğini ortadan kaldırmaktır.

    “SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ İŞÇİLERE TEBLİGAT YAPARAK ‘EMEKLİYE AYRILIYORSUNUZ’ DEMİŞ”

    Şimdi niye buradayız? Diyarbakır’da Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı 4 tane kurumda, çocuk hastanesinde, kadın doğum hastanesinde, Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde ve Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan işçiler var, kamuda çalışan işçiler var taşerondan kadroya geçmişler, yaklaşık 180 kişi. Bu işçi arkadaşlarımıza tebligat yapıldı bu Sağlık Müdürlüğü tarafından. İşçi arkadaşlarımıza denildi ki, ‘siz 1 Ocak 2024 itibarıyla emekliliğe ayrılıyorsunuz’. Bu arkadaşlarımızın böyle bir talebi yok. Ben Diyarbakır Milletvekili olarak İl Sağlık Müdürü ile 2 kez görüştüm. Yaptıkları işlemin yanlış olduğunu ifade ettim. Kendisi de bana yasal düzenlemenin böyle olduğunu ifade etti. Ben de öyle olmadığını ifade ettim. Bir kez daha TBMM üzerinden arayıp kendisiyle konuştum ve bu yasayı kendisine bir kez daha hatırlattım. Dedim ki ben en fazla hukukçuluğuma güvenirim. Düzenleme burada arkadaşlar. Bu düzenlemeye göre, yani 1 Mart 2023’te yürürlüğe giren yasaya göre zorunlu emeklilik 1 Mart 2023’ten sonra kaldırılmış, kesin olarak bir takdir hakları yok. Yani 1 Mart 2023’ten önce taşerondan kadroya geçen işçiler eğer emekli edilmemişlerse, 1 Mart 2023 tarihinden sonra kendi istekleri yoksa emekli edilemezler ama ben sağlık müdürüne anlatamadım.

    “180 TANE İŞÇİMİZE BU KOŞULLARDA BU ZULMÜ YAŞATMAYIN”

    Sağlık Bakanlığı’ndan görüş aldıklarını ifade etti ama o görüş tamamen hukuka aykırıdır. Diyarbakır’da taşerondan kadroya geçen işçiler sadece Sağlık Müdürlüğü’nde çalışmıyorlar. Başka kurumlarda da çalışanlar var ama bu uygulama sadece Sağlık Müdürlüğü’nde yapılıyor. Sağlık Müdürlüğü’ne, Sağlık Müdürlüğü önünde sesleniyorum; 180 tane işçimize, Diyarbakırlı hemşehrilerimize bu koşullarda bu zulmü yaşatmayın. Zorunlu olarak emekliliğe sevk etmeyin. Onları ekmeğe muhtaç hale getirmeyin. Emeklilerin hangi koşullarda ekmeğe muhtaç hale geldiklerini biliyoruz. Emekli maaşı ile aldıkları maaş arasında üçte bire yakın fark var. 50 yaşından sonra başka bir yerde iş bulma olanakları neredeyse yoktur ve imkansızdır. Bu işçileri çıkarıp belki liyakate aykırı bir biçimde veya kamuoyunun da bildiği nedenlerle yerlerine başka işçi alacaksınız. O nedenlerin ne olduğu biz biliyoruz. Diyarbakır kamuoyu da o nedenleri biliyor. Bu zulmü, bu işçi arkadaşlarımıza, bu yaşta, bu koşullarda yaşatmayın. Bu işin takipçisi olacağız ve burada olacağız. Bilinmesini isterim, o nedenle bu basın toplantısını bu koşullarda burada yaptım ki, Sağlık Müdürü de bizi duysun Diyarbakır Valisi de bizi duysun. Türkiye’nin başka hiçbir yerinde olmayan bu uygulamayı Diyarbakır’da yapmasınlar.”

  • ŞAP ŞÜPHESİ İLE 3 İLDE CANLI HAYVAN PAZARI KAPANDI, YOZGAT’TA DENETİMLER ARTIRILDI

    ŞAP ŞÜPHESİ İLE 3 İLDE CANLI HAYVAN PAZARI KAPANDI, YOZGAT’TA DENETİMLER ARTIRILDI

    SEYFİ ÇELİKKAYA  

    Büyükbaş hayvanlarda görülen Şap hastalığı nedeniyle Kayseri, Sivas ve Tokat illerinde canlı hayvan pazarları kapatıldı. Yozgat’ta hastalığın hayvanlara bulaşmaması için denetimler artırılırken, bir köyde il dışından getirilen hayvanda görülen hastalık nedeniyle lokal karantina uygulaması başlatıldı.

    Yozgat’ın sınır illerinden üçünde şap hastalığı nedeniyle canlı hayvan pazarları kapatıldı, hastalığın il genelindeki hayvanlara sıçramasını önlemek amacıyla tedbirler artırıldı. Türkiye’nin önemli tarım ve hayvancılık merkezlerinden biri olan Yozgat’ta il genelindeki hayvanların aşılarının zamanında yapıldığı, yapılan alan taramasında hayvanlarda herhangi bir hastalıkla karşılaşılmadığı kaydedildi. Bir köyde ise il dışından getirilen büyükbaş hayvanda şap hastalığı tespit edildi. Hastalığın görüldüğü hayvanın kaldığı ahır ve bağlantılarında lokal karantina uygulanası başlatıldı. Tarım müdürlükleri ile birlikte belediye ve güvenlik birimlerini kontrollerini artırarak, hastalık olan ve menşei belli olmayan, sağlık raporu bulunmayan hayvanların il sınırlarından girişine izin verilmediği bildirildi.

    “ÇEVRE İLLERİMİZDE HASTALIK OLDUĞUNU HEPİMİZ BİLİYORUZ”

    Yozgat’ın Sorgun İlçesi Canlı Hayvan Pazarı’nda İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, hayvanları sağlık kontrolünden geçirip, besicileri bilgilendirdi. Hayvan alım-satımı için pazara gelen besicilerden Ahmet Demirel, şöyle konuştu:

    “Hayvancılıkla uğraşıyorum, büyükbaşla. Bizim pazarımızda herhangi şu an için bir sıkıntı yok. Ortalıkta şap hastalığı var mı, var ama öldürücü hastalık yok, Allah’a çok şükür. Çevre illerimizde hastalık olduğunu hepimiz biliyoruz, var da. Buraya gelecek hayvanlar da herhangi bir sıkıntı olursa biz yetkili vatandaşlara bildireceğiz. Şu an için bir sıkıntı yok. Biz vatandaş olarak buradan ekmek yiyoruz. Kapanmasını istemiyoruz. Tüm illerdeki vatandaşlarımıza da duyuru olsun; Yozgat genelinde böyle bir sıkıntımız yok. İlçe müdürlüğümüz her hafta gelip burada hayvanlarımızı, pazarlarımızı kontrol edip bırakıyorlar.”

    “HEPİMİZİN DERDİ VAR. HERKESİN BORCU, DERDİ VAR”

    Çevre illerde canlı hayvan pazarlarının kapatılmasının ardından Yozgat’ta da kapatılma ihtimaline tepki gösteren besicilerden Murat Caner, “Şu anda sıkıntımız yok. Zaten daha önce aşılarımızı yaptırdık, şu anda sıkıntımız, neyimiz yok. Her hafta da veterinerler geliyor, pazarımızı kontrol ediyor. Şu anda Bizim hayvanlarımızda sıkıntı yok. Pazarımızın kapanmasını istemiyoruz. Kapanırsa iyi olmaz. Biz buradan üç beş kuruş ekmek yiyoruz. Hepimizin borcumuz var. Hepimizin derdi var. Herkesin borcu, derdi var. Kapanmasını istemiyoruz. Şu anda da hastalık yok. Zaten her Perşembe veteriner arkadaşlar geliyor, buradan kontrol ediyor, bakıyorlar. Tabak mabak diye bir şey var mı diye, şap hastalığı yok” diye konuştu.

    Mehmet Sait Demir de, “Ben Sarıkayalıyım, Sorgun hayvan pazarına sürekli gelip gidiyoruz. İç Anadolu’da hemen hemen her pazara gidip geliyoruz, esnafız yani. Şimdi bir söylenti var, genel olarak bir söylenti var ama bizim burada öyle bir şey yok. Daha biz öyle bir şeye rastlanmadık. Pazarımızın zaten veterineri var, belediyenin veterineri var. Herhangi her hastalıklarla ilgili sürekli veterinerimiz dolanıyor, bakıyor. Öyle bir şey olursa zaten gereken şeylerle ilgileniyorlar. Biz öyle bir şey görmedik. Şap hastalığı ile ilgili de biz bir şey görmedik daha. Civar pazarlara neyle gidiyoruz? Bizim burada öyle bir şey görmedik” dedi.

    “ETİN KİLOSU YARGILANIYOR, KİMSE YEMİ YARGILAMIYOR”

    Pazarda canlı hayvan alım-satımı yapan Erdoğan Pembe, hayvancılıkta artan maliyetlerden yakındı, pazarın kapanmasının hayvancıları daha da zora sokacağına vurgu yaptı. Pembe, “Pazarımız kapanınca neyle geçineceğiz? Çocuklarımızı okula gönderemeyiz. Yemcilere ödeye yapamayız. Bankalara, senetleri ödeyemeyiz. Olduk biraz sahtekar. Etin kilosu yargılanıyor, kimse yemi yargılamıyor. 20 liraya aldığımız baht domatesler 400 bin lira oldu. Kimse yemi yargılamıyor. Bir kilo et üç senede meydana geliyor. Kimse bunu söylemiyor. Üç senede yetişiyor bir kilo et. Şu vaziyetimize bak. Hayvancı ölüsüne ağlayamıyor, mezarına gidemiyor. Hala da etin peşine düşmüş millet” diye konuştu.

    Besici Erdem Bulduk, pazarda hayvanını zarar ederek sattığını belirtti, artan girdi maliyetleri nedeniyle zor günler yaşadıklarını anlattı. Bulduk, “45’e aldım 42’ye verdim. Piyasa düştü. Vallahi abi mazota zam, ete zam, yeme zam, damızlığa zam yok” diyerek tepkisini dile getirdi.

  • İZMİR’DE 20 BİN ÖĞRENCİYE 20 MİLYONLUK DESTEK

    İZMİR’DE 20 BİN ÖĞRENCİYE 20 MİLYONLUK DESTEK

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilk ve ortaöğretimde eğitim gören çocuklara sağladığı bot ve mont desteği için 20 milyon liralık ödemeyi İzmir Şehir Kartlarına yatırdı. Kartlarla yapılacak alışveriş sayesinde İzmirli esnaf da derin bir nefes alacak. 

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “sosyal belediyecilik” anlayışı doğrultusunda başlatılan öğrencilere bot ve mont desteği devam ediyor. Soğuk kış aylarında, ihtiyaç sahibi ailelerin ilk ve ortaöğretimde eğitim gören çocuklarının üşümemesi için sağlanan destek kapsamında 20 milyon liralık ödeme, İzmir Şehir Kartlarına yatırıldı. 

    DESTEKTEN 20 BİN ÇOCUK YARARLANACAK

    İzmir Büyükşehir Belediyesi depremzede çocukları da unutmamış, geçtiğimiz günlerde Hatay’a 500 bot ve 500 mont desteğinde bulunmuştu.

    KENT ESNAFI NEFES ALACAK

    İzmir Şehir Kartı sayesinde destekler şehirdeki esnaf üzerinden ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldığı için kent ekonomisine de ciddi katkı sağlayacak. Zor dönemlerden geçen esnaf 20 milyon liralık para akışıyla biraz olsun nefeslenecek. Yardımın ulaştırıldığı ihtiyaç sahibi vatandaşlar, alışverişlerini yapabilecekleri üye işyerlerini https://servisler.bizimpos.com/izmir_uye_isyerleri linkinden görebiliyor. 

    TOPLAM DESTEK 45 MİLYON TL’Yİ AŞTI

    Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekipler tarafından yapılan sosyal incelemelerin ardından, 2023-2024 eğitim-öğretim yılı için 13 bin 975 aile destek alma hakkı elde etti. Bir haneden en fazla iki öğrenciye sağlanan destek kapsamında her öğrenci için 1000’er liralık ödeme yapıldı. Vatandaşlar, İzmir Şehir Kartları ile anlaşmalı üye iş yerlerine giderek çocuklarının ihtiyaçlarını giderebilecekler. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 2019 yılından bugüne 124 bin 164 ilkokul ve ortaokul öğrencisine toplam 45 milyon 286 bin 264 liralık bot ve mont desteğinde bulundu. 

  • KEMERALTI’NIN TARİHİ CADDESİNE FERAHLATAN DOKUNUŞ

    KEMERALTI’NIN TARİHİ CADDESİNE FERAHLATAN DOKUNUŞ

    Kemeraltı’ndaki altyapı ve üst yapıya yönelik yenileme çalışmaları kapsamında düzenlenen Milli Kütüphane Caddesi’ni yepyeni bir görünüme kavuştu. Cadde, rengârenk çiçekler, limon, mandalina ve erguvan ağaçlarıyla donatıldı.  

    İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kemeraltı Çarşısı’nda başlattığı tarihi yenileme projesinin ilk etabı tamamlandı. İlk etapta yer alan Milli Kütüphane Caddesi baştan sona yenilendi ayrıca peyzaj çalışmalarıyla estetik bir görünüme kavuşturuldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen peyzaj çalışmaları kapsamında yoğun bir geçiş alanı olarak kullanılan cadde yeniden tasarlanarak daha geniş ve ferah bir görünüme kavuştu. Caddenin yeşil alanları yeniden düzenlendi. Alanın daha verimli kullanılması için karşılıklı geçişlere yer verildi. Yeşil alanlardaki bitki seçiminde renk etkisi göz önünde bulundurulurken, dikilen limon, mandalina ve erguvan ağaçları alana ferah bir hava kattı.  

    YENİ OTURMA ALANLARI

    Her gün binlerce yurttaşın kullandığı Milli Kütüphane Caddesi’nde yeni prekast oturma birimleriyle oturma alanları arttırılarak caddenin tamamına yayıldı. İZBETON Kent Mobilyaları Fabrikası’nda üretilen 32 adet bank caddeye takıldı. Beton ve ahşap malzeme seçimleri uzun süre kullanılabilmesi sebebiyle tercih edildi. Yeni görünümüyle Milli Kütüphane Caddesi, yurttaşların keyifle vakit geçirebilecekleri bir alan oldu.

  • İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN İSTİHDAMDA LİYAKAT

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN İSTİHDAMDA LİYAKAT

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü’nün, şoför alımlarında İZELMAN Genel Müdürlüğü ve Büyükşehir Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığı ile birlikte yürüttüğü Sürücü Yetiştirme Programı’nı başarıyla tamamlayan 47 şoför işbaşı yaptı. 

    İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü’nün, İZELMAN Genel Müdürlüğü ve Büyükşehir Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığı ile birlikte yürüttüğü Sürücü Yetiştirme Programı’nı başarıyla tamamlayan 47 şoför işbaşı yaptı. 
    Yeni personele başarı dileklerini ileten ESHOT Genel Müdürü Erhan Bey, “Sürücü Yetiştirme Programı’nı, Başkanımız Tunç Soyer’in, personel alımlarında liyakati esas alan vizyonu doğrultusunda hayata geçirdik. Sürücülük becerilerinin dışında kriterler de isteyen bu program, kurumumuzda görev yapan şoförlerin niteliğini de artırıyor. Sosyal Projeler Dairemizin de katkılarıyla oluşturulan eğitim programı sonunda başarılı olamayan adaylar, altı ay bekledikten sonra tekrar başvuru yapabiliyor. Başvuru ve işe alım süreçlerini İZELMAN şirketimiz yürütüyor” dedi. 

    ŞOFÖR ADAYLARINA YOĞUN EĞİTİM

    Sürücü Yetiştirme Programı kapsamında şoför adayları yoğun eğitimden geçiyor. İZELMAN’ın yaptığı ön değerlendirmenin ardından 61 saatlik Farkındalık Eğitimi’ne alınan adaylara; İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası’nda; Engelli Farkındalığı, İletişim Becerileri, Stresle Başa Çıkma Yöntemleri ve Öfke Kontrolü, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, İşaret Dili, Çocuğun Haklarının Hayata Geçirilmesinde Yerel Yönetim Personelinin Önemi, Çocuk Dostu Ulaşım, Ayrımcılıkla Mücadelede Temel Kavramlar ve Kapsayıcı Politikalar dersleri veriliyor. 
    Farkındalık Eğitimi’nden 70 puan ve üzerinde alan adaylar, ESHOT Genel Müdürlüğü’nde teorik ve pratik eğitim görüyor; son olarak da direksiyon sınavına giriyor. Tüm sınavlar araç içi kamera ile kayıt altına alınıyor.

  • MARMARİS BELEDİYE BAŞKANI OKTAY’A TEŞEKKÜR KAHVALTISI

    MARMARİS BELEDİYE BAŞKANI OKTAY’A TEŞEKKÜR KAHVALTISI

    Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, Belediye’nin ücretsiz olarak düzenlediği sabah sporuna katılan kadınlarla kahvaltıda bir araya geldi.

    Marmaris Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’nün sağlıklı ve zinde yaşam için kadınlara yönelik düzenlediği sabah sporu geçen kasım ayıda başlamıştı. Belediyenin spor eğitmenlerinin gözetiminde ücretsiz olarak gerçekleştirilen derslere kadınlar bugünkü dersin ardından bir kahvaltı düzenledi. Kadınlar, evde yaptıkları yiyecekleri ikram ettikleri kahvaltıya Belediye Başkanı Mehmet Oktay’ı da davet ettiler.

    DERSLER KEYİFLİ GEÇİYOR

    Samimi bir ortamda geçen kahvaltıda Başkan Mehmet Oktay’a teşekkür eden katılımcılar, “Derslerden, ortamdan, yapılan çalışmalardan ve personelden çok memnunuz. Bu dersler sayesinde tüm haftamız enerjik ve keyifli geçiyor. Bu imkanı sağladığınız için çok teşekkür ediyoruz” dedi.

    “İLGİ ÇOK MEMNUN EDİCİ”

    Kendisini davet eden yurttaşları kırmayarak kahvaltıya katılan Belediye Başkanı Mehmet Oktay da derslerden duyulan memnuniyetin kendilerine de mutlu ettiğini söyledi. Marmaris’te sporu yaygınlaştırmaya gayret gösterdiklerini belirten Başkan Oktay, “Spor yapan bünye her zaman daha mutlu, daha zinde, daha keyiflidir. Marmaris’i spor kenti yapmak için her alanda çalışıyoruz. Özellikle kış aylarında daha çok yurttaşımız spor yapsın diye etkinlikler düzenliyoruz. 3 senedir yaptığımız bu çalışmalara gösterilen ilgi bizi de memnun ediyor” diye konuştu.

    “YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTİYORUZ”

    Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Oktay, “Her alanda tüm konulara müdahiliz. Kentin yaşam kalitesini yükseltmek için yoğun çaba gösteriyoruz. Sorunları çözüme kavuşturmak için 7/24 tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte sizler için çalışmaya devam ediyoruz. Daha çok yapacağımız şeyler var. Özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz için imkanlarımız ölçüsünde hizmete devam edeceğiz” dedi.

    Başkan Mehmet Oktay, “Bir dahaki sefere biz sizi ağırlayalım” diyerek tüm katılımcılara teşekkür ederken; kadınlar da Başkan Oktay’a çiçek takdim etti.

  • ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN E-SPORCULARA DESTEK

    ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN E-SPORCULARA DESTEK

    Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin hizmete açtığı Çubuk E-Spor Merkezi Türkiye genelinde birçok oyuncuya ücretsiz yararlanabilecekleri antrenman alanı imkânı sunuyor. Çubuk E-Spor Merkezi, başta Ankara olmak üzere farklı şehirlerden gelen birçok oyuncunun toplanma merkezi haline geldi.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi, tüm dünyada ve Türkiye’de popüler olan e-sporu destekleyerek antrenman ve turnuvalara ev sahipliği yapmayı sürdürüyor.

    ÇEŞİTLİ ŞEHİRLERDEN E-SPORCULARIN TOPLANMA NOKTASI BAŞKENT OLDU

    Spor aktivitelerinin artırılması ve çeşitlendirilmesi için önemli projelere imza atan Ankara Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’de ve dünyada yükselişte olan e-spor için de oyunculara destek olmayı sürdürüyor.

    Farklı şehirlerden e-spor antrenmanları için gelen sporcular, Çubuk E-Spor Merkezi’nde antrenmanlarını sürdürmekten duydukları memnuniyeti şu sözlerle paylaştılar:

    -Kadir Taylan Özkınacı: “Hedefimiz profesyonel lige çıkmak. Onun için burada çalışmalara devam ediyoruz. Oyuncularımdan birisi Çorum’dan geldi, 3 kişi İstanbul, 1 kişi de Eskişehir’den geldi. Burayı seçmemizin sebebi hem bootcamp alanının hem de oyun alanının e-spor tutkusunu ve atmosferini çok iyi yansıtması ve bizi burada yükseltmesi, motive etmesi. Öncelikle Ankara Büyükşehir Belediyesine bize bu imkanları sağladıkları için teşekkür ediyoruz ve aynı zamanda buranın yöneticilerinden Zeycan hanıma da çok teşekkür ediyoruz.”

    -Eren Topçu: “VCL Birlik Ligi 2024 için buraya geldik, çalışmalarımızı burada sürdürüyoruz. Burayı tercih etmemizin nedeni ekipmanların çok kaliteli olmasıydı. Şu ana kadar burada hiçbir problem yaşamadık. Bizlere bu hizmeti sunan herkese çok teşekkür ediyorum.”

    -Yiğit Yılmazeli: “Burası bizim için çok konforlu, 360 hz monitörleri, ekipmanları ve ortamı hepimizin çok hoşuna gitti, çok beğendik. O yüzden çalışmalarımızı burada yapmaya karar verdik.”

    ABB ASKİ E-SPOR OYUNCULARI SEZONA HAZIRLANIYOR

    ABB ASKİ E-Spor Oyuncuları Çubuk E-Spor Merkezi’nde liglere hazırlık çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Point Black oyununda ligi namağlup bitiren oyuncular, bu sene Endonezya’da düzenlenecek olan dünya çapındaki ilk e-spor turnuvası PBIC sürecine hazırlanıyor.

    Çalışmalarına hız kesmeden devam eden ABB ASKİ E-Spor oyuncuları Çubuk E-Spor Merkezi’nde çalışmaktan duydukları mutlulukları ve lig heyecanlarını şu sözlerle dile getirdi:

    -Gürkan Işık: “Point Black adlı oyunda lige çok güzel başladık ve ligi namağlup bitirdik. Biz ligi şampiyon bitireceğimize inanıyorduk. Bugün 4 takım arasında da şampiyon olacağımıza inanıyoruz. Onun için hazırlanıyoruz ve bana göre favori olarak da görülüyoruz. PBIC sürecinde biz oraya gittiğimizde bu ülkeyi en iyi şekilde nasıl temsil edeceğimizi göstereceğiz. Bu E-Spor Merkezi gibi bir ortam herkes için bir nimet. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz.”

    -Batuhan Yılmaz: “Point Black Türkiye’de ligi birinci bitirdik. Bu sezon PBIC sezonumuz. Çok güzel bir sezon geçirdik. İnşallah rakiplerimize şans tanımadan Endonezya’da olacak olan bu PBIC’a gitmek istiyoruz. Bize bu imkânı sunan Mansur Yavaş’a çok teşekkür ediyoruz.”

    -Mehmet Altıntaş: “8-9 senedir bu oyunu oynuyorum. Bize bu olanakları tanıdığı için Mansur Yavaş’a çok teşekkür ederiz. Çok iyi bir bootcamp süreci geçirdik. Turnuvalara hazırız”

    -Mertcan Kaçan: “Arkadaşlarımla birlikte çok güzel bir sezon geçirdik. Burada çalışmak çok iyi, Point Black oyunu için çok güzel bir ortam yarattılar. Burada olmak çok güzel. Umarım burada sezonlarca devam ederiz, umarım bu formayı hakkıyla taşımaya devam ederiz. Mansur Yavaş’a teşekkür ederiz.”