Blog

  • DOKTORLAR UYARDI: SALGINDAN KORUNMAK İÇİN ELİMİZDEKİ EN ÖNEMLİ SİLAH “MASKE”

    DOKTORLAR UYARDI: SALGINDAN KORUNMAK İÇİN ELİMİZDEKİ EN ÖNEMLİ SİLAH “MASKE”

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi uzman doktorları, son haftalarda artış gösteren üst solunum yolu hastalıklarından korunmak için “maskeyi hayatınıza tekrar sokun” uyarısında bulundu.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi uzmanları, son dönemde salgına dönüşen grip vakalarına karşı İzmirlileri uyardı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevinç Aslan, “Son günlerde grip toplumda çok sık görülen ve hepimizi yakından ilgilendiren bir konu haline geldi. Hastane koridorlarında büyük bir yoğunluk yaşamaktayız. Hasta şikayetlerine üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağırsak enfeksiyonları da eşlik etmekte. Bu vakalarda en sık etken olarak aslında korona virüsün son varyantı ‘eris varyantı’ ve ‘influenzayı’ görmekteyiz. Eris varyantını yoğun ve hızlı değişken antijenik yapısı nedeniyle her zaman testte göremiyoruz. Virüslere bağlı olarak ortaya çıkan, kişilerin yaşamını olumsuz etkileyen ve ikincil bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilen grip, alt solunum yollarını da etkileyen bir hastalık. Belirtileri kemik ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma ve ishal olan gribi soğuk algınlığından ayırmak gerek” şeklinde konuştu.

    “MASKELERİ TEKRAR TAKMALIYIZ”

    10 güne kadar hastalarda belirtileri gördüklerini ifade eden Dr. Aslan, “Bizim polikliniğimize günde 50’nin üzerinde vaka geliyor. Elimizde çok önemli bir silahımız var aslında maske. Halen toplu taşıma ve sağlık kuruluşlarında maske takmak zorunlu olduğu halde takmıyoruz. Bu süreçte tekrar maskeleri takmamız gerek. Maske takmak bizim kendimizi korumak adına kuşandığımız en önemli silah. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyduğumuz sürece hem kendimizi hem çevremizi hastalıklardan koruyabiliriz” dedi. 

    “KAPANMA GELECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM”

    Havanın soğumasıyla her yıl olduğu gibi virüslerin bu yıl da harekete geçtiğini söyleyen Dr. Aslan, “Eskiden okulların açılmasıyla birlikte hastalıklar eylül ayında başlar ekim ayında pik yapardı. Mevsimlerin değişimiyle birlikte gribin pik noktası kaydı. Aralık ayında yoğun gözlemlediğimiz artışı mart-nisan gibi de yaşayacağız. Kapanma geleceğini düşünmüyorum. Artık virüslerle nasıl savaşabileceğimizi öğrendik. Şu an ki mevcut salgının başrolünde olan influenza ve eris ölümcül değil. İş gücü kaybına neden olmakla birlikte klinik olarak kısa sürede hastalarda toparlanma izliyoruz. Kapanmaya gidecek bir durum olacağını düşünmüyorum” diye konuştu. 

    “ÇOCUKLARDA İNFLUENZA YAYGIN”

    Grip türleri, tedavisi ve gribe dair sık sorulan sorular hakkında bilgi veren Eşrefpaşa Hastanesi Çocuk Hastalıkları Bölümü’nden Uzman Dr. Fatma Pehlivanoğlu ise, “Çocuk vakalarında son iki üç haftada yoğun artış var. Özellikle benim gözlemlediğim influenza. Damlacık yoluyla bulaşıyor. Özellikle maske koruyucu olarak günlük hayatımızı çok etkili hale getiriyor.  Bebeklerde ve küçük çocuklarda yaygın grip belirtileri ise ateş, öksürük boğaz ağrısı, hapşırma, nefes almakta güçlük, bitkinlik, beslenme güçlüğü” şeklinde konuştu. 

    “ATEŞİ SIFIRLAMAYA ÇALIŞMAK DOĞRU DEĞİL”

    Çocuklarda yüksek ateşten korkulmaması gerektiğini ifade eden Uzman Dr. Pehlivanoğlu, “Çocuklar çok yakın temaslı oldukları için hava yoluyla çok çabuk hastalıkları kapıyor.  Bol sıvı tüketilmeli, dinlenme, E vitamini alımı yapılmalı. 72 saate kadar olan ateş normal. Ateş vücudun savunma mekanizmasıdır. Ateş düşürücüler havaleyi önlemez. Bizler sadece epilepsi tanısı olan çocuklarda nöbet gelmemesi için ateşi kontrol altında tutmayı isteriz. Ateşi sıfırlamaya çalışmak doğru değil. Dönüşümlü ateş düşürücü kullanmak çocuğu çok ilaca maruz bırakmak hiç doğru değil. Ateşin birazı iyidir. Mikroorganizmaları öldürme yöntemidir. 38-39 derece ateşlerde çocuğun bilinci açıksa acillere koşturmayalım. Çocukların ellerini sık sık yıkayalım. Burun temizliğine dikkat edelim ve mümkün olduğunca soğuk algınlığı ilacı kullanmayın. Organik bal bol bol tüketin” dedi. 

  • ARTVİN KEMALPAŞALI TIR ŞOFÖRÜ TANJU CANCI: “HAYAT PAHALI VE İŞ DİYE BİR ŞEY KALMADI. LASTİK 10 BİN LİRA, BİR DEPO MAZOT 4 BİN LİRA… GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYE”

    UĞUR İSTANBULLU

    Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde Tır şoförlüğü yapan Tanju Cancı “Hayat pahalı ve iş diye bir şey kalmadı. Lastik 10 bin lira, bir depo mazot 4 bin lira… Geçmiş olsun Türkiye” dedi. Kemalpaşalı esnaf Nafız Gümüşkaya “Bağ-Kur’umuzu, sigortamızı ödeyemiyoruz. Kiralar zaten uçtu ve buranın kiraları bir anda arttı” dedi.

    Günlük yaklaşık olarak 2 bin kişinin giriş – çıkış yaptığı Artvin’in Gürcistan Sınır Kapısı’nda bulunan Kemalpaşalı yerli esnaf, kira ve maliyetlerin artışından dolayı iş yapamaz hale geldiklerini belirtti. Maliyetlerin çok arttığını, kâr edemediklerini dile getiren Kemalpaşalı vatandaşlar şunları söyledi:

    “BÜYÜK HER ZAMAN BÜYÜK VE KÜÇÜK HER ZAMAN KÜÇÜK. KÜÇÜK HER ZAMAN EZİLMEK ZORUNDA, SİSTEM BU”

    -Kemalpaşalı Çaycı İrfan: “Abi bakın soba yakıyoruz ve işlerimizde iyi değil, vatandaşta da para yok. Ben çayı 2 liraya veriyorum ve çoğu zamanda para almıyoruz kimi köylümüz kimi arkadaşımız olduğu için. Böyle kavrulup gidiyoruz. Odunda yok arkadaşımı aradım o da bana odun getirecek. Kiraya da zam geldi açıkçası işler kötü.”

    -Kemalpaşalı esnaf Nafız Gümüşkaya: “Yok abi bu sene sıfır abi, yani gelen gideni karşılamıyor. Evet şu anda ticaret var ama dediğim gibi gelen gideni karşılamıyor. Döndüremiyoruz ve nasıl mal geliyor, nasıl gidiyor anlamış değiliz. Çeviremiyoruz. Bağ-Kur’umuzu, sigortamızı ödeyemiyoruz. Kiralar zaten uçtu ve buranın kiraları bir anda arttı. Yabancılar bizi tercih etmiyorlar, ulusalı tercih ediyor. Biz 10 tane zeytinyağı aldığımızda ulusal marketler bir tır zeytinyağı alıyor. Biz zeytinyağını 180 liraya sattığımızda onlar 140 liraya satıyorlar. Sonuçta büyükler kazanıyor ve büyük her zaman büyük, küçükse her zaman küçüktür. Büyükleri tercih ediyorlar ve biz küçükler ise her zaman altta kalıyoruz. Altta kalan da her zaman eziliyor, ezilmek zorunda kalıyor işte sistem bu.”

    -Balıkçı Naim Lokumcu: “İşler normal, gerçi biraz durgunluk var ama bu sene hamsi bol çıktı. İki üç gündür biraz pahalı gidiyor. Havayla alakalı yani hava sert olunca kayıklar denize çıkamıyor. Müşteri açısından et bazında en uygun şu anda balıktır.”

    -Tır şoförü Tanju Cancı: “Hayat pahalı ve iş diye bir şey kalmadı. Lastik 10 bin lira, bir depo mazot 4 bin lira… Geçmiş olsun Türkiye.”

    -Kemalpaşalı esnaf: “Mal sahibiyiz ve nerdeyse kazandığımız para geliyor içeri giriyor, akşama sıfıra çıkıyoruz. Nedendir açıkçası bilmiyorum.”

     

  • ORTAYLI VE ŞENGÖR İZMİR’DE CUMHURİYET’İN 101. YILINI KONUŞTU

    ORTAYLI VE ŞENGÖR İZMİR’DE CUMHURİYET’İN 101. YILINI KONUŞTU

    İzmir Büyükşehir Belediyesi, “Cumhuriyetimizin 101.Yılı’’ söyleşisinde ünlü bilim insanları Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Prof. Dr. Celal Şengör’ü konuk etti.  Söyleşiye yoğun ilgi gösteren İzmirliler, AASSM’nin salonunu doldurup sahneye taştı. Başkan Tunç Soyer’in de izlediği söyleşide Ortaylı ve Şengör, bilim, tarih, Cumhuriyet, Atatürk, eğitim sistemi gibi birçok konuya dair bilgi ve anekdotlar anlattı.

    İzmir Büyükşehir Belediyesi tarihçi, akademisyen, yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı ile akademisyen, bilim insanı, yer bilimci Prof. Dr. Celal Şengör’ü “Cumhuriyetimizin 101.Yılı’’ söyleşisiyle İzmirlilerle buluşturdu. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) düzenlenen söyleşiye, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve eşi Neptün Soyer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan ve eşi Selin Bakan, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, iş dünyasının temsilcileri, sivil toplum kuruluşu başkanları, akademisyenler, sanatçılar ve çok sayıda İzmirli katıldı.

    İZMİRLİLER SAHNEYE TAŞTI

    AASSM Büyük Salon’da düzenlenen söyleşiye İzmirliler büyük ilgi gösterdi. İlber Ortaylı ve Celal Şengör için salona gelen 7’den 70’e İzmirliler tüm koltukları doldurdu. Söyleşiyi dinlemek isteyen yurttaşlar salonda yer kalmayınca Ortaylı ve Şengör’ün yer aldığı sahneye alındı.  

    “CUMHURİYET’İN EĞİTİM SİSTEMİNİN BİR DAHA GÖZDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİR”

    Söyleşide İlber Ortaylı, insanlık tarihinden dünya edebiyatına, Avrupa tarihinden Türkiye tarihine, eğitimin toplumdaki yerinden sosyal hayata kadar birçok konu hakkında konuştu; anekdotlar anlattı.   Günümüz eğitim sistemi ve gençlerin yetişmesi hakkında konuşan İlber Ortaylı, “Gençlerimiz maalesef okuma alışkanlığından çok uzak. Bu eğitim sistemi ne Türkiye’de ne de dünyada bizi bir yere götürüyor. Para hırsıyla yetişen bir nesil ortaya çıkarıyor. İnsan yetiştirmeyi hedef almayan bir eğitim tarzı var. Türkiye’de eğitim de bu çukura girmiştir. Cumhuriyet’in eğitim felsefesi anlaşılmadı. Cumhuriyet eğitim sisteminin bir daha gözden geçirilmesi gerekliliği çok açıktır. Cumhuriyet’in nasıl insan yetiştirmek istediğini yeniden anlamamız gerekiyor” diye konuştu.  

    “ATATÜRK İZMİR’İ ÇOK SEVİYOR”

    Atatürk’ün arkeoloji, tarih, kültür ve sanata verdiği önemden söz eden Ortaylı, Atatürk için İzmir’in önemli bir yeri olduğunu söyledi. Ortaylı, “Atatürk burayı çok seviyor, çünkü İzmir onun yaptıklarını anlayan bir yer” dedi.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin birçok alanda büyük ilerleme kaydettiğini, ancak kültür hayatının yarım asrı aşkın bir süredir durduğunu vurgulayan Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim Kemalist dönemi iyi anlamamız lazım. Sanayileşme tamam ama bir milletin medeni olmak için başka şeylere de ihtiyacı var. Çok iyi coğrafya ve tarih bilecek. Atatürk buna gayret etmiş. Bu maalesef yarım yamalak gidiyor, hatta gitmiyor. Memleketin okullarında coğrafya dersi kaldırılıyor. Bu anlaşılmayacak bir şey. Coğrafya yok, tarih yok, arkeoloji yok.”
     
    “ATATÜRK ADINI AKILLA DEĞİŞTİRİN”

    Atatürk’ün eğitim sistemine dikkat çeken Celal Şengör ise,  “Atatürk eğitim sistemini aslında ilk zamanlarında Zabit ve Kumandan ile Hasbihal adlı kitabında anlatıyor. Atatürk diyor ki; ‘Bir zabitin Harbiye’den mezun olması demek onun kumandan olabileceğine garanti veren bir şey değildir. Bu, sadece o subayın bir teğmen olarak bir takımın başına geçmesi demektir. O bölüğün komutanı, onun öğretmeni olacaktır. Orada teğmen, bölük komutanı olmayı öğrenecektir. Ondan sonra bölük komutanı olduğunda alay komutanı onun öğretmeni olacaktır’ diyor. Atatürk Cumhurbaşkanı olduğunda ise, ‘Tahsil sadece kitaptan yapılmaz. Tahsil eden kitapta yazılanı kısmen de olsa tatbik etmek zorundadır.’ Atatürk, eğitim özelinde işi öngörüyor. ‘Okullarımızda laboratuvar olması gerekiyor’ diyor. Atatürk’ün eğitim sistemine dönmemiz gerekiyor. Bana ‘Atatürk’e hala ihtiyacımız var mı’ diye soruyorlar. Ben de onlara Atatürk adını akılla değiştirin diyorum. Evet, bizim akıla ihtiyacımız var ” şeklinde konuştu.

    BAŞKAN SOYER’DEN ZEYTİN FİDANI

    Söyleşinin ardından Başkan Tunç Soyer, İlber Ortaylı ve Celal Şengör’e zeytin fidanı hediye ederek, “Bugün bizimle olduğunuz için sizlere ve bu salonu dolduran tüm İzmirlilere çok teşekkür ediyorum” dedi.

     
  • SEVGİ KILIÇ, SARIKAMIŞ’TA: “BASTIĞIMIZ BU TOPRAKLAR ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİ”

    SEVGİ KILIÇ, SARIKAMIŞ’TA: “BASTIĞIMIZ BU TOPRAKLAR ŞEHİTLERİMİZİN EMANETİ”

    CHP Genel Başkan Yardımcıları Sevgi Kılıç ve Koza Yardımcı, Sarıkamış Harekâtı’nın 109. yılı anma etkinlerine katıldı. Kılıç, “Bastığımız bu topraklar şehitlerimizin emaneti, şehitlerimizin emanetine sahip çıkacağız” dedi.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Koza Yardımcı Sarıkamış’a gitti. Kılıç ve Yardımcı’ya, CHP Kars İl Başkanı Onur Uludaşdemir, Kadın Kolları MYK üyeleri, CHP Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ve partililer de eşlik etti.

    Sevgi Kılıç, Sarıkamış Şehitlerini anma törenleri ve saygı yürüyüşüne katıldıktan sonra şu açıklamayı yaptı:

    “Bir büyük felaketin, on binlerce kahramanımızın can verişinin yıl dönümündeyiz. Onların canı pahasına korumak için can verdiği topraklardayız. Bastığımız yerleri toprak diye geçmeyip tanıdığımız, toprak altında yatan şehitlerimizi andığımız bir gündeyiz. Çok bedel ödedik, çok can verdik, çok kanımız döküldü. Sarıkamış’ı hatırlamanın, ülkemizin kıymetini hatırlamak demek olduğunu düşünüyorum. Bu ülke kolay kurulmadı. Güzel ülkemiz, bize soğuktan titreye titreye can veren askerlerimizin emaneti. Sarıkamış’ı hatırlamak, ülkemizin değerini ve ne kadar zor şartlarda kurulduğunu hatırlamaktır. Bugün de şehitler vermeye devam ediyoruz.

    2023’ün sonunda yine karda kıyamette gencecik askerlerimizi kanlı terör örgütü PKK’nın saldırısı sonucu toprağa verdik. Türk gençliği olarak, şehitlerimizin bize emanet ettiği bu ülkeyi gözümüz gibi koruyacağız.

    Bu anma etkinlikleri, vatan savunmasında can veren tüm şehitlerimize, kahramanlarımıza, başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına olan minnettarlığımızı ifade etmek için önemlidir. Onların fedakârlıkları, bizlere hür ve bağımsız bir ülke bırakmıştır. Onları rahmet ve şükranla anıyoruz.”

     

  • CEVDET AKAY: “ASGARİ ÜCRETE YIL ORTASINDA MECBUREN ZAM VERMEK ZORUNDA KALACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUM’’

    CEVDET AKAY: “ASGARİ ÜCRETE YIL ORTASINDA MECBUREN ZAM VERMEK ZORUNDA KALACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUM’’

    TUNAKAN YILDIRIM

    CHP Karabük Milletvekili, Cevdet Akay, “‘Asgari ücrete tek zam vereceğiz’ dediler ama yıl ortasında tekrar bir zam vermek sorunda kalacaklarını düşünüyorum. Memurlarla, emekliler arasındaki zam oranında da yüzde 12’lik bir fark var. Bununla ilgili bir çalışma yapılması gerektiğini biz ilettik. Bir çalışma yapılması da zaruri. Orada bir ara zam bir ilave, bir düzeltme olacak. Ocak ayı ortası gibi bir torba yasa tekrar TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelecek. Biz orada bunun da mücadelesini yapacağız” dedi.

    CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü nedeniyle Karabük’te görev yapan basın mensupları ile yemekte bir araya geldi. Yemeğe, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, CHP İl Başkanı Vedat Yaşar, CHP İl Genel Meclis Üyesi Nuri Kırımlı, CHP il ve ilçe yöneticileri katıldı.

    Akay, görevi başında olan gazetecilerin ulvi bir vazifeyi yaptığını belirterek 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutladı.

    Akay, yemek sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Akay, asgari ücrete yapılan zam ile çalışanlar ve emeklilere yapılan maaş artışlarıyla ilgili yöneltilen bir soru üzerine şunları söyledi:
    “Enflasyonla deflasyon bir arada. Yani ikisi beraber, yani biz buna ekonomi literatüründe stagflasyon diyoruz. Stagflasyonun içerisindeyiz. Hakikaten bu çok önemli bir sorun bu KKM yükleri çok büyük boyutta buralara da giden çok büyük paralar var. 600 milyarın üzerinde ülkemizin kaynağı gitmiş buralara. Bundan da dönmenin yoluna bakılıyor. Önümüzdeki dönem sıkıntılı bir dönem yani çalışanlar açısından da sıkıntılı bir dönem, verilen zamlar yeterli değil, bugün yeterli gibi görünse de üç ay sonra çok yetersiz olduğu meydana çıkıyor ve hani tek zam vereceğiz denildi, yani yıl ortasında tekrar bir zam vermek zorunda kalınabilir asgari ücretle ilgili mecburen de öyle olacak diye düşünüyorum.’’

    Emeklimizin durumunu söylemeye gerek yok. Emeklimiz çok büyük sıkıntı içerisinde. Burada bir taraftan memurlarla bir taraftan emekliler arasındaki zam oranında da yüzde 12’lik bir fark var. Bununla ilgili bir çalışma yapılması gerektiğini biz ilettik. Bir çalışma yapılması da zaruri. Orada bir ara zam bir ilave, bir düzeltme olacak. Ocak ayı ortası gibi bir torba yasa tekrar TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelecek. Biz orada bunun da mücadelesini yapacağız. Ücretliler enflasyon yükü altında, emekliler eziliyorlar. Esnafımızın durumu zaten büyük sıkıntı. Ekonomi hakikaten kriz içerisinde.’’

    31 Mart 2024 Yerel seçimleri ile ilgili de konuşan Milletvekili Akay, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse öncülüğünde çok başarılı ve örnek bir şekilde yönetildiğini herkesin gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Safranbolu Belediye Başkanımız burada çok güzel çalışmalar yapıyor, örnek bir belediyecilik yaptı. Karabük merkez ve ilçelerinde de hep beraber en yüksek oyu almaya çalışacağız. Halkımız iyi hizmet almak istiyorsa, Safranbolu Belediye Başkanımızın ve Başkanlığının yaptığı hizmetler ortada. Karabük ve Yenice’yi de alacağımıza gönülden inanıyorum ve göreceksiniz hep beraber iyi bir çalışmayla belediyeciliğin nasıl yapıldığını gösterdik, göstermeye de devam edeceğiz iyi sonuç alacağız.’’

  • İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MESLEK FABRİKASI İSTİHDAM YARATMAYA DEVAM EDİYOR

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MESLEK FABRİKASI İSTİHDAM YARATMAYA DEVAM EDİYOR

    İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası’ndan eğitim alan kursiyerler birlikte iş kuruyor. İzmir Bölge İdari Mahkemesi içerisinde yer alan “Coffe Un Art Bakery” markasıyla kendi işini kuran Erdoğan Güç, kursta kurduğu arkadaşlıkları istihdama dönüştürdü. 

    Nitelikli işgücü potansiyelini artırmak ve kalifiye eleman yetiştirmek üzere hizmet veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Meslek Fabrikası, İzmirlilerin iş hayallerini gerçeğe dönüştürmeye devam ediyor. Meslek Fabrikası, mezun ettiği kursiyerleri adeta sektörün yıldızı haline getiriyor. Alanında profesyonel eğitmenlerle sektörde emin adımlarla yükselen kursiyerlerin bir kısmı kendi işinin patronu oluyor, ardından da kurs arkadaşlarını istihdam ediyor. Tıpkı “Coffe Un Art Bakery” markasının kuruluş hikayesi gibi. 
    İzmir Bölge İdari Mahkemesi içerisinde yer alan “Coffe Un Art Bakery” kendi markasını yaratan kursiyerlerin başarısını ortaya koyuyor. Kendi ürettikleri ürünleri hünerleriyle birleştiren kursiyerler, herkese örnek olacak arkadaşlık hikayesiyle de adından söz ettirmeyi başarıyor. 

    “BU İŞİN EĞİTİMİNİ ALMASAYDIM DOĞRU SONUCA ULAŞAMAZDIM”

    6 buçuk yıl önce İstanbul’dan İzmir’e taşınan ve Meslek Fabrikası’yla tanışınca hayallerine kavuşan 50 yaşındaki Erdoğan Güç, kendi iş yerini kurma serüvenini şöyle anlattı: “Daha önce özel sektörde çalıştım.  Hep hamur işlerine ilgim vardı ve kendime bir iş yeri açmak istiyordum.  Bu işin mutfağında yer almak istedim. Arkadaşım vasıtasıyla Meslek Fabrikası’nda ücretsiz kursların olduğunu öğrendim. Çok şey kattı bana Meslek Fabrikası. Özel sektörde unlu mamullerle ilgileniyordum. Oradan edindiğim tecrübeyle buradaki kazanımlarımı birleştirdim. Pastacılık kursu aldım ve ekmek ürettim. Bir şeyler hala eksikti. Barista kursu da almak istedim. Hayalim bir kafe açmaktı. Kahve içiyordum ama burada gerçekten kahvenin bir kültür olduğunu ve ucu bucağı olmayan bir alan olduğunu keşfettim. Sonunda İzmir Bölge Adliyesi’nin içerisinde kafe açtık. Burada kuru pasta, tatlı, ekmek kendimiz üretiyoruz. Bu işin eğitimini almasaydım bana göre doğru sonuca ulaşamazdım.” 

    “GÜVENDİĞİM İNSANLARLA YOLA DEVAM ETTİM”

    Özel kursları neden tercih etmediğini de anlatan Erdoğan Güç, “Öncelikle belediye bünyesinde olduğu için Meslek Fabrikası güven veriyor. Özel kursların bir iki tanesine de katıldım ancak bence yeterli değildi. Bu kursların ücretsiz ve doğru verilmesi gerçekten benim şansımı artırdı. İşin ehli kişiler tarafından aldığımız kurslar sayesinde sektöre bir sıfır önde başladık ve hocalarımız bizlere desteklerini esirgemedi. Hocalarımın profesyonelliğini kullandım. Meslek Fabrikası’nda beraber kurs aldığım kişilerle çalışmayı tercih etmemin sebebi ise işin mutfağından geldiğini biliyorum ve o kursta edinilen tecrübenin farkındayım. Kaç ay birlikte emek verdik, arkadaşlıklarımız iş arkadaşlığına dönüştü. Ben güvendiğim insanlarla yola devam ettim. Gayet mutluyuz, gayet keyifliyiz.” 

    MESLEK FABRİKASI GELİR KAPISI AÇIYOR

    Meslek Fabrikası’ndaki kurslara özellikle kadınların katılması gerektiğini belirten Güç, “İlla iş yeri açmaya gerek yok, evde yapılan işler de gelir kapısı açıyor. Ürün üzerinden hareket ederek ev bütçesine katkı sağlayabilirler. O yüzden özellikle kadınların kendilerine bir ürün türü seçip o alanda ilerlemesi gerek” dedi.

    “ORTADA BİR ŞEY YOKKEN BİR ANDA MESLEK SAHİBİ OLUP ÇIKIYORSUNUZ”

    40 yaşında bir oğlu olan Banu Kuşak  “Coffe Un Art Bakery”de barista olarak çalışıyor. Patronuyla aynı kursta eğitim gördüklerini, kurs arkadaşlıklarının iş arkadaşlığına dönüştüğünü ifade eden Kuşak, “Daha önce muhasebe ve yönetici asistanlığı yaptım. Çocuğum doğduktan sonra iş hayatına ara verdim. Aslında benim maceram evde çocuğuma pasta yaparak başladı. Biraz daha kendimi geliştirmek istedim ve kursa gitmeye karar verdim. İnternette gezerken gördüm ve başvurdum. Patronumuz Erdoğan Bey ile birlikte kurs aldık.  İlk önce pastacı çırağı, yaş pasta kursu, son olarak da pasta kahve birbirine bağlı olduğu için hep birlikte barista kursuna geçtik. Çok iyi eğitmenlerle çalıştık. Erdoğan Bey’in iş yeri açma hayali vardı ve birlikte burada çalışıyoruz. Kursa başlarken en fazla evde pasta yapar satarım gibi bir düşüncem vardı. Kahve bana daha keyifli geldi ve şimdi kafenin kahveleri benden soruluyor. İsteyen herkes başarabilir, çünkü her şey en ince ayrıntıya kadar detaylı bir biçimde aktarılıyor. Ortada bir şey yokken bir anda meslek sahibi olup çıkıyorsunuz” diye konuştu. 

    “MESLEK FABRİKASI OLMASAYDI İSTEDİĞİM MESLEĞİN BİR PARÇASI OLAMAZDIM”

    Şimdiye kadar çok farklı sektörlerde çalıştığını söyleyen ama insanın kendini bulabilmesinin zaman aldığını belirten 37 yaşındaki Tuğba Sezgin ise, “30 yaşından sonra bu sektöre ilgim olduğunu fark edip yöneldim. Meslek Fabrikası’nı fark etmeden önce özel kurslarda eğitim almıştım. Meslek Fabrikası’nın istihdam sağlaması beni cezbetti ve bilmediğim, eksik kaldığım konuları kapatmak için pastacılık çırağı kursuna başvurdum. Bu kurstan sonra farklı imalatlarda çalıştım. Bu sektör sürekli gelişiyor, durduğunuz yerde duramıyorsunuz. Yeni kurabiye çıkıyor, yeni krema çıkıyor, hep kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.  Bizi bir araya getiren Meslek Fabrikası eğitmenlerinden Tülin Hanım oldu. O parçaları birleştirdi. Kahve yapan, ekmek yapan, pasta yapan kişileri bir araya topladı. Hala kursun dışında bile olsa ihtiyaç duyduğumda hocalarımı arayabiliyorum. Birçok reçeteye para vermiş biri olarak burada birbirimizle paylaşabiliyoruz. Herkesin her şeye erişebiliyor olması çok keyifli. Hedeflerimden biri kendim gibi el becerisi olan kişilerle bir araya gelip iş yeri kurmaktı. Erdoğan Bey benden önce davrandı, bizi bir çatı altında topladı. Butik çalışıyor olmamız bizi burada bir numara yapıyor. Reyona pasta koymuyoruz, kişiye özel herkes pastalarını alıp evlerine gidiyor. Meslek Fabrikası olmasaydı, bu dostlukları edinerek istediğim mesleğin bir parçası olamazdım” şeklinde konuştu.

  • BALIKÇILARDAN BAŞKAN SOYER’E KÖRFEZ TEMİZLİĞİ TEŞEKKÜRÜ

    BALIKÇILARDAN BAŞKAN SOYER’E KÖRFEZ TEMİZLİĞİ TEŞEKKÜRÜ

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçen ay yaşanan deniz taşmasından etkilenen Karşıyakalı balıkçıları ziyaret etti. Balıkçılar, Körfez temizliği sayesinde yeni türlerin ve tonajların arttığını söyleyerek Başkan Soyer’e teşekkür etti. Körfez temizliğinin en büyük şahidinin balıkçılar olduğunu söyleyen Başkan Soyer ise “Bununla gurur duyuyoruz. Buradan cesaretle ve el birliğiyle daha fazlasını yapacağız” dedi. 

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu doğrultusunda kentte küçük ölçekli balıkçılara verilen destekler tüm hızıyla devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında, küçük ölçekli balıkçılara sezon öncesi boya ve macun dağıtılırken, balıkçı kooperatiflerine yaprak buz makineleri verilerek girdi maliyetleri azaltıldı. Geçen ay İzmir Körfezi’nde yaşanan deniz taşması nedeniyle teknelerin battığı, balık ağlarının, iskelelerin ve balıkçı barınakları ile idari binaların hasar gördüğü tespit edilen kooperatiflere ise 100’er bin TL destek verildi. 
    Destekler sonrası İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kentteki balıkçıların son durumu hakkında bilgi almak için Mavişehir’deki S.S. Şemikler Yalı, Örnekköy, Demirköprü, Emek, İmbatlı ve Bahariye Mahalleleri Su Ürünleri Kooperatifi’ni ziyaret etti. 

    “KÜÇÜK BALIKÇILARA SAHİP ÇIKMA KONUSUNDA KARARLILIĞIMIZ VAR”

    Ziyaretin ardından konuşan Başkan Tunç Soyer, “Kıyı balıkçılığı ve küçük balıkçılık, İzmir’in en önemli sektörlerinden aslında. Ama hak ettiği değeri görmüyor. O nedenle bizim bu küçük balıkçılarımıza sahip çıkma gibi bir irademiz var. En başından beri de bu iradeyle hareket etmeye gayret ettik. Bundan sonrasıyla ilgili daha büyük heyecanlarımız var. Bu balıkçı barınağının hukuki bir statüye kavuşması için hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan hem de İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden taleplerimiz var. Bunlar son noktaya geldi. Onu gerçekleştirdikten sonra öncelikle kooperatifimiz nefes alacak. Ardından bu mekanın fiziki iyileştirilmesiyle ilgili bir çalışmamız olacak. Altyapı ve zeminin düzeltilmesi, tentenin yapılması gibi daha önce başladığımız bir takım adımlar vardı. Onların sonuçlanmasını sağlayacağız” diye konuştu. 

    “İZMİRLİYE UCUZ BALIK YEDİRECEK BİR PROJEMİZ VAR”

    Başkan Tunç Soyer, tarım, ulaşım, kentsel dönüşüm gibi birçok alanda İzmirlinin yüzünü güldüren yerel yönetim ve kooperatif işbirliğini geliştirdiklerini, balıkçılıkta da benzer bir projeyi uygulayacaklarının müjdesini verdi. Vatandaşların uygun fiyatlı balık tüketebilmesi için planlanan Halk Balık projesi hakkında konuşan Başkan Soyer, “İzmirliyi ‘Halk Balık’ ile buluşturacağız. İzmirlinin ucuz balık yemesini sağlayacağız. İlk tedarikçimiz de kooperatifimiz olacak. Kooperatifimiz ve üyeleriyle iftihar ediyoruz. Zor koşullar altında ekmeklerini çıkaracak bir mücadele içindeler. Hayat pahalılığı arttıkça sıkıntıları da artıyor. Ama İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak sonuna kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz. Yüklerini hafifletmek için ekmeklerini büyütmek için elimizden ne geliyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi. 

    “KÖRFEZ TEMİZLİĞİNİN EN BÜYÜK KANITI BALIKÇILAR”

    Kooperatif üyesi balıkçılar, Başkan Soyer’e Körfez’i temizlemek için yürüttüğü çalışmalar için teşekkür etti. Balıkçılar, Körfez’de artık mercan balığı, ıstakoz gibi canlıların tutulabildiğini söylerken, tonajlarda artış olduğunu ifade etti. Başkan Soyer ise “Biz Körfez’i temizledikçe hem türlerin çoğaldığını, hem popülasyonun arttığını, hem tonajların yükseldiğini biliyoruz. Bununla gurur duyuyoruz. En büyük kanıtı da kooperatifimizin çıkardığı balık miktarının artıyor olması. Buradan da cesaretle ve el birliğiyle daha fazlasını yapacağız. Göreceksiniz Çiğli Arıtma Tesisi’nde 4’üncü fazı devreye aldığımızda çok daha olumlu sonuçlarla karşılaşacağız” ifadelerini kullandı.  

    “KÖRFEZ TEMİZLENDİKÇE HEM YENİ TÜRLER HEM DE TONAJ ARTTI”

    S.S. Şemikler Yalı, Örnekköy, Demirköprü, Emek, İmbatlı ve Bahariye Mahalleleri Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Olcay Bülbül, “Başımıza deniz taşması gibi bir felaket geldi. Başkanımız ve ekibi bize 100 bin TL gibi bir destekte bulundular. Bizi çok mutlu ettiler. Her zaman yanımızda olduklarını bir kere daha gösterdiler. Ben başkanımıza da müjdeyi verdim. Başkanımızın ve ekiplerinin körfez temizliği çalışması sonrası denizdeki popülasyon arttı, tonajlar fazlalaştı. Başkanımızın Halk Balık projesini de destekliyoruz. Biz her gece saat 4’te buradan Buca Balık Hali’ne 150-200 kasa balık gönderiyoruz. Çok mutluyuz. Bu, git gide artacaktır” şeklinde konuştu. 

    “DESTEKLERİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEK”

    Balıkçılara verilen destekleri aktaran İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Şevket Meriç ise, “Şimdiye kadar 12 kooperatifimize yaprak buz makinesi verdik. Girdi maliyetlerini düşürme konusunda çok faydalı oldu. Küçük ölçekli üretici diye tabir ettiğimiz 12 metrenin altında teknesi olan 560 balıkçılarımıza da boya ve macun desteğimizi sürdürdük. Bu desteklerimiz artarak devam edecek” ifadelerini kullandı.

  • BAŞKAN SANDAL: GENÇLERİYLE GÜÇLÜ BAYRAKLI YARATTIK

    BAŞKAN SANDAL: GENÇLERİYLE GÜÇLÜ BAYRAKLI YARATTIK

    CHP Bayraklı İlçe Başkanlığı, yerel seçimlere yönelik Genişletilmiş Gençlik Toplantısı düzenledi. Gençlerin seçim sürecindeki önemi ve Bayraklı’da seçime yönelik hazırlıklar konuşuldu. Toplantıya katılan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal “Kalıcı bir başarı elde etmek istiyorsanız, o kentin gençlerine güvenmelisiniz. Biz Bayraklı’da bunu başardık ve gençleriyle güçlü bir Bayraklı yarattık” dedi. CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin ise, “Bayraklı’da partimizin bayrağı gençlerimiz sayesinde bu yerel seçimlerde de dalgalanmaya devam edecek” dedi.

    GENÇLER İÇİN YOL HARİTASI BELİRLENDİ

    Bayraklı Havuz Kafe’de düzenlenen CHP Bayraklı İlçe Başkanlığı Genişletilmiş Gençlik Toplantısı’na Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin ve 100’ün üzerinde partili genç katıldı. Toplantıda yerel seçimlerin önemi, ilk kez oy kullanacaklara yönelik uygulanacak çalışma yöntemleri, alan çalışmalarına yönelik hazırlıklar konuşuldu. Gençlerin talep, öneri ve düşünceleri alınarak yerel seçimin gençlik ayağındaki yol haritası belirlendi.

    “GENÇLERE GÜVENİYORUZ”

    Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal “Kalıcı başarılar elde etmek istiyorsanız, gençlerin bilgisine, heyecanına, hayallerine güvenmek zorundasınız. Siyasette de bu böyle! Bir kenti ancak ve ancak davasına inanmış gençlerle kazanabilirsiniz. Biz Bayraklı’da bunu başardık. Atatürk’ün gençleriyle uyum içinde, özveri ve alın teriyle seçimler geçirdik. Şimdi önümüzde yerel seçim var ve yine gençlerle sokakta, halkla iç içe olmaya devam edeceğiz” dedi.

    “BAŞARININ MİMARI GENÇLERDİR”

    CHP Bayraklı İlçe Başkanı Didem Gültekin, “Genel seçimde sağladığımız başarının gerçek mimarları siz gençlerin azmi ve çalışkanlığıydı. Hepinizin emeğine yüreğine sağlık. Ülkenin geçtiği şu zor günlerde yaptığınız gerçekten büyük bir fedakarlık. Cumhuriyet Halk Partisi’nde genç olmak örgütçü olmaktır, azimli olmaktır, fedakarlık demektir, bedel ödemeyi göze almaktır. Şimdi daha güçlü, daha örgütlü bir şekilde buradayız ve sizlerle birlikte örgütlü bir çalışma ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin bayrağı sizlerin sayesinde dalgalanmaya devam edecek” dedi.

  • KARGEM 5 YILDA 3 BİN GENCE EĞİTİM YUVASI OLDU

    KARGEM 5 YILDA 3 BİN GENCE EĞİTİM YUVASI OLDU

    İsmail Hakkı Tonguç Eğitim Merkezi (KARGEM) çatısı altında eğitimde fırsat eşitliği yaratmak ve çeşitli programlarla öğrencileri desteklemek amacıyla çalışmalar yürüten Karşıyaka Belediyesi, yaklaşık beş yılda binlerce gencin yaşamına dokundu. 2019 yılından günümüze kadar yaklaşık 3 bin öğrenciye eğitim yuvası olan ve öğrencileri arasından Türkiye birincileri de çıkaran KARGEM sayesinde, Karşıyaka’nın gençleri hayalindeki lise veya üniversiteye kavuştu.

    Karşıyaka’da ikamet eden ortaokul ve lise öğrencilerine ücretsiz eğitim hizmetlerinin verildiği İsmail Hakkı Tonguç Eğitim Merkezi (KARGEM), Bahçelievler Katlı Pazar Yeri’nin üstündeki alanda gençleri geleceğe hazırlamaya devam ediyor. Tamamı Karşıyaka Belediyesi’nde kadrolu olarak çalışan 22 öğretmenin görev yaptığı KARGEM’de, nitelikli ve zengin eğitim programları ile öğrencilerin hem okulda öğrendikleri bilgilere takviye sağlanıyor hem de gençler lise ve üniversite sınavlarına hazırlanıyor.

    Yaklaşık 5 yılda 3 bin öğrenciye eğitim yuvası olan KARGEM’den 2019-2020 eğitim öğretim döneminde toplam bin 324 öğrenci yararlandı. 2020 yılında başlayan Covid-19 küresel salgınında bir yıl çalışmalarına ara veren merkezde; 2021-2022 eğitim öğretim döneminde 8. sınıf 12. sınıf ve mezun grupları olmak üzere 377 öğrenci eğitim gördü. 2022-2023 eğitim öğretim yılında 512 öğrenciye yuva olan merkezden hali hazırda 718 genç hizmet alıyor.

    UZMAN KADROSUYLA GELECEĞE HAZIRLIK

    Uzman eğitmen ve idari kadrosuyla çalışmalarını sürdüren 800 kişi kapasiteli KARGEM’de aynı anda hizmet verebilen 16 derslik, konferans salonu, kantin ile öğrencilerin ders aralarında sosyalleşerek zaman geçirebileceği sinema salonları, masa tenisi alanı ve teras bulunuyor. KARGEM’den her yıl Mayıs ayında gerçekleştirilen sınavda başarılı olan ve Karşıyaka’da ikamet eden öğrenciler yararlanabiliyor. KARGEM için yapılacak sınavlara ilişkin duyurular Karşıyaka Belediyesi sosyal medya hesaplarından yayınlanıyor.

    SINAV KAYGISI İLE MÜCADELEYE DESTEK

    KARGEM’de dersler hafta içi ve cumartesi günleri gerçekleştiriliyor. Kendi okulunda tam gün eğitim alan 6-7-8-9-10-11 ve 12. Sınıf öğrencileri cumartesi günleri; okulundaki ders programı sabahçı, öğlenci şeklinde olan 6-7 ve 8. Sınıf öğrencileri ise yine sabahçı ve öğlenci olacak şekilde hazırlanan ders programları ile KARGEM’den eğitim alabiliyor. Öte yandan; liseden mezun olan ama ilk denemesinde istediği başarıyı elde edemeyen bireyler için de üniversite sınavına hazırlık kapsamında eğitimlerin verildiği mezun grubu bulunuyor. Şu an 50 kişi bu mezun grubu için oluşturulan eğitim programından yararlanıyor. Ayrıca merkezde yıl boyu çeşitli sanatsal ve sportif aktiviteler düzenlenmekle birlikte öğrenciler arasında dayanışmayı ve sosyalleşmeyi artıracak yarışmalar da düzenleniyor. Öte yandan; her yıl Karşıyaka Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen sınav kaygısı ile mücadele seminerleri düzenleniyor. Böylece öğrenciler sınava hazırlık döneminde yaşanabilecek kaygı ve stres gibi duygularla baş etmeyi, bu duyguların üstesinden gelmeyi öğreniyor.

    “GELECEĞİMİZ ONLARA EMANET”

    Gençlerin aklı ve bilimi merkez alarak geleceğe hazırlanmalarının aydınlık gelecek hedefine ulaşmak için çok önemli olduğunu vurgulayan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Önce nitelikli eğitim diyerek sürdürdüğümüz çalışmalar arasında KARGEM çok önemli bir noktada bulunuyor. KARGEM çatısı altında ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik verdiğimiz eğitim desteği ile Karşıyakalı gençleri güvenle geleceğe hazırlıyoruz. Bilimi, aklı ön plana alan cumhuriyet değerlerini özümsemiş, Atatürk ilkelerine bağlı gençler yetiştirerek Türkiye’yi hak ettiği seviyeye ulaştırma hedefine biz de katkı koyuyoruz. Gençler bize, geleceğimiz onlara emanet” dedi.

  • MEHMET TAHTASIZ: TCDD’NİN BALLI KİRACISI SUYA SABUNA DOKUNMADAN YILDA 2 MİLYONDAN FAZLA GELİR ELDE EDİYOR. TCDD İSE MİLYARLARCA LİRA ZARAR EDİYOR”

    MEHMET TAHTASIZ: TCDD’NİN BALLI KİRACISI SUYA SABUNA DOKUNMADAN YILDA 2 MİLYONDAN FAZLA GELİR ELDE EDİYOR. TCDD İSE MİLYARLARCA LİRA ZARAR EDİYOR”

    CHP Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, Sayıştay raporlarına göre; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) Erzurum’daki taşınmazlarını 10 yıllığına kiraya verdiğini, kiracının ise taşınmazı başkalarına kiralayarak 2022 yılında 2 milyon liradan fazla gelir elde ettiğini açıkladı. Tahtasız, “Anlaşmaya göre 2011 yılında TCDD’ye teslim edilmesi gereken taşınmaz alt kiracıya verme hakkı da tanınarak 10 yıllık sözleşmelerle aynı kişiye kiralanmaya devam edildi. TCDD’nin kiracısı da binaları üç ayrı iş yerine 2022 yılı için aylık toplam 330 bin 227 liradan kiraya verdi. TCDD’ye ise her ay 157 bin 167 lira ödedi. Böylece TCDD’nin kiracısı 2022 yılında suya sabuna dokunmadan TCDD’nin mülkü üzerinden aylık 173 bin, yıllık 2 milyon 76 bin TL gelir elde etti. TCDD’nin ballı kiracısı suya sabuna dokunmadan yılda 2 milyondan fazla gelir elde ediyor. TCDD her yıl milyarlarca lira zarar ediyor. 2022 yılında da 6 milyar 386 milyon gibi dev bir zarar açıkladı. Bir taraftan zarar edeceksiniz diğer taraftan devletin mallarını birilerine yok pahasına peşkeş çekeceksiniz. Biz bunların takipçisi olacağız” dedi.  

    CHP Çorum Milletvekili ve KİT Komisyonu üyesi Mehmet Tahtasız, Sayıştay raporlarına göre; Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD)  Erzurum’daki taşınmazlarının düşük ücretlerle kiralandığını açıkladı. Tahtasız, “TCDD’nin ballı kiracısı suya sabuna dokunmadan yılda 2 milyondan fazla gelir elde ediyor” ifadelerini kullandı.

    Tahtasız bugün yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye genelinde iş yeri ve konut kiraları cep yakarken, TCDD’nin kiracıları fahiş kiralardan etkilenmediği gibi üstüne para da kazanıyor. TCDD’nin Erzurum’daki 7 bin 300 metrekare taşınmazında bir hipermarket, bir teknoloji mağazası ve bir restoran faaliyet gösteriyor. Hepsinin aylık kirası yalnızca 157 bin TL” dedi. Tahtasız açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
    “TCDD Erzurum’daki 7 bin 327 metrekarelik taşınmazını yap-işlet-devret modeline göre üzerinde süpermarket ve eklentileri yapmak üzere 1996 yılında kiraladı. Anlaşmaya göre 2011 yılında TCDD’ye teslim edilmesi gereken taşınmaz alt kiracıya verme hakkı da tanınarak 10 yıllık sözleşmelerle aynı kişiye kiralanmaya devam edildi. TCDD’nin kiracısı da binaları üç ayrı iş yerine 2022 yılı için aylık toplam 330 bin 227 liradan kiraya verdi. TCDD’ye ise her ay 157 bin 167 lira ödedi. Böylece TCDD’nin kiracısı 2022 yılında suya sabuna dokunmadan TCDD’nin mülkü üzerinden aylık 173 bin, yıllık 2 milyon 76 bin TL gelir elde etti.

    “3M MİGROS İLE ÖZEL ANLAŞMA”

    TCDD’nin Erzurum’daki taşınmazında 3M Migros, Vatan Bilgisayar ve kentin ünlü bir restoranı faaliyet gösteriyor. TCDD’nin taşınmazını rayiç değerinin oldukça altında kiralayan üst kiracı, 3M Migros Mağazası ile net satışlar üzerinden yüzde 4.5 artı KDV, e-ticaret satışlar için de yüzde 1 artı KDV ile özel bir anlaşma yaptı. Kentin en işlek bölgesinde bulunan mağazanın satışlarının yüksek olduğu ve kiraya verenin kâr payı üzerinden aylık yüklü miktarda kira aldığı ifade ediliyor. TCDD tarafından kentte önde gelen bir iş adamına kiraya verilen taşınmazın 28 yıldır aynı kişide olduğu ve alt kiracı hakkı alan iş adamının TCDD’nin mülkünü kendi mülküymüş gibi kiraya vererek yıllardır ciddi bir gelir elde ettiği öne sürülüyor.

    “TCDD HER YIL MİLYARLARCA ZARAR EDİYOR”

    Öte yandan TCDD her yıl milyarlarca lira zarar ediyor. 2022 yılında da 6 milyar 386 milyon gibi dev bir zarar açıkladı. Bir taraftan zarar edeceksiniz diğer taraftan devletin mallarını birilerine yok pahasına peşkeş çekeceksiniz. Biz bunların takipçisi olacağız. KİT Komisyonu’nda hesabını soracağız. 

    “TCDD’DEN UCUZA KİRALANAN TAŞINMAZ 13 YILDIR BAŞKALARINA KİRAYA VERİLİYOR”

    TCDD’nin taşınmazını 1996 yılından bu yana elinde bulunduran kişinin süresi 2011 yılında dolduğu halde 10’ar yıllık sözleşmelerle uzatılmış. Bu uzatmalarda da alt kiracı hakkı verilmiş. Dolayısıyla bu kişi TCDD’den ucuza kiraladığı bu taşınmazı 13 yıldır başkalarına kiraya veriyor. 2022 yılındaki tespitlere göre; aylık 30 bin TL kirayla lokanta, aylık 60 bin TL kirayla teknoloji mağazası ve net satışlar üzerinden yüzde 4.5 ve e ticaret satışları üzerinden yüzde 1 karşılığında özel anlaşma yapılan 3M mağazasının 2022 yılı ortalama kirası 65 bin TL gelir elde etmiş. TCDD’nin bu taşınmazı 1996 yılında yap-işlet-devret modeline göre yapılmış. Ama TCDD binayı devir alıp kendi kiraya vermek yerine üst kiracıya oldukça hesaplı vermeyi tercih etmiş. Bu kişinin 2022 yılındaki üç alt kiracıdan aylık kira getirisi 330 bin 227 TL olurken, TCDD’ye ise her ay 157 bin 167 TL ödüyor. Sayıştay diyor ki; ‘Üst kiracı, 2022 yılı için İdarenin üç taşınmazına ilişkin hiçbir işlem tesis etmeden aylık 173 milyon 60 bin 97 TL gelir elde etmektedir. Ayrıca alt kiracılık ilişkisi 2022 yılında başlamamış, çok daha önceki yıllarda başlamıştır. Kiracıyla yapılan sözleşmenin 31 Aralık 2031 tarihine kadar devam edeceği hesaba katıldığında idarenin taşınmazları üzerinden kiracının hiçbir işlem tesis etmeden elde edeceği gelir, yıllar boyu devam edecek ve artacaktır.’ Tamamen TCDD’nin zararına olan bu durumun altında yatan sebepleri KİT Komisyonu’nda enine boyuna sorgulayacağız ve gereğini yapacağız.”