Kategori: Magazin

  • Ünlü oyuncu Deniz Uğur’un yardım feryadı gündemi sarstı! Reha Muhtar gerçekten çocuklarını dövdü mü?

    Ünlü oyuncu Deniz Uğur’un yardım feryadı gündemi sarstı! Reha Muhtar gerçekten çocuklarını dövdü mü?

    Oyuncu Deniz Uğur’dan çocuğunu dövdüğünü iddia ettiği ünlü televizyoncu Reha Muhtar’ın suçlamalarına yanıt geldi. Deniz Uğur geçtiğimiz günlerde Reha Muhtar’ın çocukları Mina’ya şiddet uyguladığı gerekçesiyle darp raporu aldıktan sonra İstanbul Anadolu 1. Aile Mahkemesi’ne başvurmuştu. Deniz Uğur, çocuğunu dövmekle suçladığı eski eşi ünlü televizyoncu Reha Muhtar’ın kendisi hakkında yönelttiği “Daha fazla para alma” ve “Beni de mi böyle öldürmek istiyorlar?” şeklindeki paylaşımına, “Çocuklarımı korumak için her şeyi yapacağım” diyerek yanıt verdi.

    “BENİ DE BÖYLE ÖLDÜRMEK İSTİYORLAR”

    Reha Muhtar, Deniz Uğur’un suçlamaları karşısında “Yalan, iftira ve manipülasyonla mahkemede istendiği gibi daha fazla para almak için çocuklarımı çok kötü oyunlara alet etmeye çalışıyorlar” diye konuşmuştu. Oyuncu Deniz Uğur Reha Muhtar’ın kendisi hakkındaki iddialarına karşı sosyal medyada yeni bir açıklama yaptı. İddiaları yalanlayan ünlü oyuncu açıklamasında, yıllar önce yetkili makamlara yalvardığını ifade etti.

    Instagram hesabından yaptığı açıklamada yetkili makamlara seslenen Deniz Uğur, “Yıkıcı değil yapıcı olmak için bütün yolları denedim. Koruyamadınız, kollayamadınız, bu yangını önleyemediniz, şimdi  söndürmek sizin işiniz!” sözleriyle feryat etti. İkilinin karşılıklı polemiğinin ardından Reha Muhtar, sosyal medya hesabından Deniz Uğur’un öldürülen eski eşi oyuncu İsmail Hakkı Sunat’ın fotoğrafını paylaşarak “Beni de mi böyle öldürmek istiyorlar?” açıklamasını yapmıştı.

  • Hadise’nin övünerek paylaştığı pırlanta yüzük çakma çıktı!

    Hadise’nin övünerek paylaştığı pırlanta yüzük çakma çıktı!

    Hadise ile Mehmet Dinçerler’in evliliği bitti, skandalları sürüyor. Dinçerler’in evlilik teklifinde hediye ettiği 3 milyon liralık yüzüğün replika olduğu iddia edildi. Laboratuarda hazırlanan yüzüğün maliyeti ise 180 bin TL… Dinçerler ailesinin, Hadise’yi asla gelin olarak istemediği ve bu durumun evliliğin sonlanmasında etkili olduğu söylendi.

    YÜZÜĞÜN GERÇEK DEĞERİ 180 BİN TL

    Hadise, geçtiğimiz günlerde İstanbul’da verdiği bir konserde yüzüğü seyircilere fırlatmıştı. Hadise, geçtiğimiz günlerde Mehmet Dinçerler’le olan 4 aylık evliliği bitirdi ve boşanma davası açtı. Birçok iddianın havada uçuştuğu ayrılık kararının ardından yeni bir skandal gündeme bomba gibi düştü. Mehmet Dinçerler’in Ocak ayında evlilik teklifinde bulunurken Hadise’ye hediye ettiği 3 milyon liralık pırlanta yüzüğün replika olduğu iddia edildi.

    YÜZÜK REPLİKA ÇIKTI

    Dinçerler’in, sertifikası olmayan bu yüzüğü mozanit madeninden laboratuar ortamında ürettirdiğine dikkat çekildi. Türkiye’nin ünlü pırlantacıların bile gerçeğinden ayırt etmekte zorlandığı bu yüzükler, son dönemde hayli popüler hale geldi.  İddiaya göre Dinçerler’in hediyesi olan pırlanta yüzük, çakmaydı. Fiyatı da 3 milyon değil 10 bin liraydı. Dinçerler’in eski aşkı oyuncu bir güzele de benzer bir replika yüzük hediye ettiği iddialar arasında.

  • Gupse Özay ilk kez kızı Asya’yı paylaştı!

    Gupse Özay ilk kez kızı Asya’yı paylaştı!

    2020 yılında Çeşme’de Barış Arduç ile evlenen Gupse Özay, geçtiğimiz haftalarda Asya adını verdikleri kızını kucağına aldı. Sevenleri sabırsızlıkla Asya’nın fotoğrafını beklerken, Özay’dan dikkat çeken bir paylaşım geldi.

    “YOK CANIM NE KISKANÇLIĞI?”

    Güzel oyuncu, kızı Asya ve köpeğinin bir anını Instagram hesabından takipçileriyle paylaştı. Kızı kucağındayken kendilerini izleyen köpeğinin bakışını çeken Özay, “Yok canım ne kıskançlığı?” notunu ekledi.

    İşte o paylaşım;

  • Uzmanlar. Engellilere karşı toplumsal bakış açısı değiştirilmeli

    Uzmanlar. Engellilere karşı toplumsal bakış açısı değiştirilmeli

    Engelli kişilerin en çok ekonomik sıkıntı, bakım problemleri ve psikolojik sorunlar yaşadıklarını belirten uzmanlar;  toplum içinde de ayrımcılık, erişebilirlik, eğitim, istihdam ve sağlık gibi problemlerle karşılaştıklarına dikkat çekiyor.

    Öğr. Gör. Gönül Kil Tetik, toplumsal bakış açısının değiştirilip engelli kişilere yönelik farkındalık yaratılması gerektiğini vurgulayarak kapsamlı eğitime ihtiyaç duyan engelli bireylerin ailelerine de yardımcı olunması gerektiğini ifade etti.

    Tetik, çoklu yetersizliği olan bireyler ile ailelerinin gerek sosyal yaşamda gerekse eğitim hayatında yaşadıkları zorluklara dikkat çekerek önemli tavsiyelerde bulundu.

    Birden fazla yetersizliklerden etkilenebiliyorlar

    Özel gereksinimli kişilerin tek bir yetersizlikten etkilenebildikleri gibi birden fazla yetersizlikten de farklı derecelerde etkilenebildiklerini ifade eden Tetik, “Bireyde birden fazla yetersizliğin görülme durumu çoklu yetersizlik olarak ifade ediliyor. Bir başka ifade ile çoklu yetersizlik (ÇYE); görme, işitme, fiziksel, zihin, otizm vb. yetersizlik türlerinin ve bazı sağlık problemlerinin çeşitli kombinasyonlarının iki ya da daha fazlasına sahip olma durumu olarak tanımlanıyor.” dedi.

    Toplumsal bakış açısının değişmesi gerekiyor

    Çoklu yetersizliği olan bireylerin ve ailelerinin toplum içinde ayrımcılık, erişebilirlik, eğitim, istihdam ve sağlık gibi durumlarla ilgili zorluklar yaşayabildiklerini belirten Tetik, “Genel olarak incelediğimizde engelli kişilerin en büyük sorunları ekonomik sıkıntı, bakım problemleri ve psikolojik ruhsal sorunlar olarak görülüyor. Toplum olarak bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini söylemekte fayda var. Aile ve toplum kültürü öğrencinin gelişimini etkiliyor. Bu bireylere sahip aileler ve çoklu yetersizliği olan bireyler, toplumsal baskıdan etkilenip bu baskı altında ezilmeye devam ettikleri sürece ve toplumsal olarak bakış açımız değişmediği sürece sosyal dışlanma durumunu yaşamaya devam edeceklerdir. Hizmetler erişilebilir olmalı ve engelli bireyin ayağına gitmeli.” diye konuştu.

    Engelli bireylere yönelik farkındalık yaratılmalı

    Tetik, engellilerin yaşadığı sorunlarının önüne geçilmesi için; eğitim sürekliliğin sağlanması, ekonomik şartların oluşturulması, bakım hizmetleri sağlanması, ön yargıların yok edilmesi, engelli ailelere danışmanlık hizmetleri sunulması ve toplumumuzda engelli kişilere yönelik bir farkındalık yaratılması gerektiğini vurguladı.

    Çoklu yetersizliğe yol açan birçok faktör var

    Çoklu yetersizliğe sebep olan faktörlerin üç başlık altında toplanabileceğini ifade eden Tetik, “Birinci başlık doğum öncesi faktörler olarak adlandırılırken getenetik anormallikler, enfeksiyonlar, uyuşturucu madde, beslenme düzensizlikleri ve anneye yönelik fiziksel travmalar alt başlıkları oluşturuyor. İkinci faktör olan doğum anında bebeğin oksijensiz kalması, beyin zedelenmesi, Frengi gibi enfeksiyonel rahatsızlıklar, kordon dolanması ve kopması alt başlık olarak yer alıyor. Üçüncü ve son faktör olan doğum sonrasında ise alt başlıklar menenjit gibi enfeksiyonlar, travmatik beyin zedelenmesi, kurşun zehirlenmesi, yanlış ilaç kullanımı ve çevreden gelen maddelerden zehirlenme olarak sıralanabilir.” şeklinde konuştu.

    Ailelere yardımcı olunmalı

    Ailelerin bu konuda çok hassas olduklarını ve kendilerini suçladıklarını belirten Öğr. Gör. Gönül Kil Tetik,  sözlerine şöyle devam etti:

    “Depresyonda olma durumları görülebilir. Ailenin engelli bireye faydalı olması için bu durumdan kurtulması çok önemli. Ailelerin algılamalarına saygı duyulmalı ve fikirlerine değer verilmeli. Onların kendini suçlama, başka birini suçlama, depresyon gibi durumlarına yardımcı olarak olumsuz algılarını yok etmeye çalışmak gerekiyor. Gerekirse psikolojik yardım almaktan çekinmemeleri için yönlendirmeler yapılmalı. Eğitim programlarının ailenin kültürel değerlerini göz önünde bulundurularak hazırlanması gerekiyor. Çoklu yetersizliği olan bireylerin ailelerinin bir araya getirildiği toplu seanslar yapılabilir. Ailelerin ortak sorunlarını konuşup nasıl çözümler bulduklarına yönelik bilgi paylaşımı fayda sağlayacaktır. Ayrıca aile merkezli programların erken dönemdeki çoklu yetersizliği olan çocuğa sahip aileler için yaygınlaştırılması, ailelerin içinde yaşadığı toplumun, yetersizliğe sahip bireylere karşı tutumlarını değiştirmeye yönelik çalışmalar yapılması da iyi bir girişim olacaktır.” 

    Kardeşler de göz ardı edilmemeli 

    Yetersizliği olan bireylerin kardeşlerini de göz ardı etmemek gerektiğini vurgulayan Tetik, “Bu durumda olan kardeşler yetersizliği olan kardeşe ilginin daha fazla olduğu için kıskançlık, kendileri sağlıklı oldukları için suçluluk, kardeşleri yetersiz olduğu için üzüntü, kardeşleri gibi olabilme ihtimalleri yüzünden korku ve onlardan utanma gibi düşünsel, duygusal ve bilişsel davranış özellikleri gösterebilirler. Bu yüzden ailelere bu konu ile ilgili de farkındalık oluşturmak gerekiyor.” diye konuştu. 

    Kapsamlı eğitime ihtiyaç duyuyorlar

    Öğr. Gör. Gönül Kil Tetik, erken eğitimin bu durumdaki bireylerde ve özel eğitimde oldukça önemli olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: 

    “Çoklu yetersizliği olan bireylerin yaşına uygun çok kapsamlı bir destek gerekiyor. Okul öncesinde ücretsiz eğitim hakkına sahip olduklarını söyleyebiliriz. Çoklu yetersizliği olan bireyler normal eğitim sınıflarında eğitim alsalar bile, daha çok özel eğitim kurumlarında vakit geçiriyorlar. Gelişim düzeyleri ve yaşlarına uygun bireysel ve grup eğitimleri ile ilerleme kaydedebilirler. Ortaöğretim düzeyinde olan bireyler düzeylerine göre iş ve meslek edindirme kurumlarına gidebilir, yardımcı araçlarla birçok etkinliklere katılarak motive olabilirler.” 

    Akranları ile eğitim almaları fayda sağlıyor 

    Çoklu yetersizliği olan bireylerin engelli olsun ya da olmasın akranları ile birlikte eğitim almalarının hem kendilerine hem akranlarına fayda sağladığını ifade eden l Tetik, “Engelli olmayan olumlu akranların tutumları sayesinde bireylerin sosyal iletişim ve becerileri de ilerleme kaydeder. Bu yüzden kaynaştırma en iyi eğitim ortamı olabilir. Bireyin en öncelikle hem akademik hem de bir meslek kazanımına yönelik eğitimi hedeflenmeli. Bireysel özellikleri ve engel durumları göz önünde bulundurularak istihdam edilmelerine yardımcı olmak gerekiyor.” diye konuştu. (İLKHA)

  • Hadise ile Reza Zarrab’ın aşkı yeniden mi alevlendi? Arto: “İsmini temizlemek için Mehmet Dinçerler ile evlendi”

    Hadise ile Reza Zarrab’ın aşkı yeniden mi alevlendi? Arto: “İsmini temizlemek için Mehmet Dinçerler ile evlendi”

    Söylemezsem Olmaz programında Mehmet Dinçerler ile boşanmaya hazırlanan Hadise’nin Reza Zarrab’la ilişki yaşadığı iddia edildi. Program yorumcusu Arto “Hadise, Reza Zarrab ile görüşmeye başladı. Hadise ismini temizlemek için Mehmet Dinçerler ile evlendi” dedi.

    “KİMSEYLE OLMA DURUMU YOK”

    İbrahim Tatlıses ise program sırasında Seren Serengil’i arayarak haberlerin doğru olmadığını söyledi. Tatlıses’le konuştuktan sonra açıklama yapan Seren Serengil, “İbrahim Tatlıses, Reza’yı oğlu gibi sever biliyorsunuz. Ameliyatını filan Reza yaptırmıştı. İbrahim Bey, bu haberlerin doğru olmadığını, Reza’nı ne Hadise’yle, ne Ebru’yla ne de başka biriyle olma durumunun olmadığını söyledi” ifadelerinde bulundu.

  • Hadise’yle boşanan Mehmet Dinçerler acısını atmak için tatile çıktı!  Arkadaşlarıyla Rodos’a kaçtı!

    Hadise’yle boşanan Mehmet Dinçerler acısını atmak için tatile çıktı! Arkadaşlarıyla Rodos’a kaçtı!

    Olaylı boşanma süreciyle gündeme gelen Hadise ve Mehmet Dinçerler çifti gündemi meşgul etmeye devam ediyor. Boşanma açıklamasının ardından Hadise konserlerine devam ederken Mehmet Dinçerler ise tatile gitti. Geçtiğimiz günlerde Kerimcan Durmaz ile videoları ortaya çıkan Dinçerler bakın bu sefer kimlerle ve nereye tatile gitti. Dört ay önce evlenen Hadise ile Mehmet Dinçerler’in boşanacağı ortaya çıktı.

    ERKEK ARKADAŞLARIYLA RODOS’A GİTTİ

    Hadise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Anlaşarak sonlandıramadığımız için boşanma davası açtığımı sizlerle paylaşmak isterim” ifadelerini kullandı. Mehmet Dinçerler, üç erkek arkadaşıyla birlikte bu sabah Rodos’ta görüldü. Dört erkek adaya giden iş insanını oradaki Türk tatilciler tanıdı. Dinçerler’in şapka ve maskeyle kendisi kamufle ettiği dikkatlerden kaçmadı.

  • Mutsuz son! “Evleneceğiz” diyen Rıza Kocaoğlu ve Selin Işık ayrıldı!

    Mutsuz son! “Evleneceğiz” diyen Rıza Kocaoğlu ve Selin Işık ayrıldı!

    Oyuncu Rıza Kocaoğlu, geçtiğimiz aylarda meslektaşı Selin Işık’la aşk yaşamaya başlamıştı. Objektiflere samimi pozlar veren ünlü çiftten Kocaoğlu, evlilikle ilgili sorulara, “Olacak inşallah” yanıtını vermişti.

    AŞK BİTTİ
     

    İlişkilerini medyadan uzak yaşamaya çalışan sevgililerin, ayrılık kararı aldığı ortaya çıktı. İkili, birlikte çekilmiş fotoğraflarını sildi.

  • Tunç Oral kimdir?  Tunç Oral neden öldü?

    Tunç Oral kimdir? Tunç Oral neden öldü?

    Türk sinemasında 60 filmde rol alan oyuncu Tunç Oral, yaşamını yitirdi. Oral’ın cenazesi, bugün Antalya Türbeli Camii’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazını müteakip Türbeli Mezarlığı’nda toprağa verilecek.

    TUNÇ ORAL KİMDİR?

    Tunç Oral, 15 Mart 1938 tarihinde doğdu. Asıl adı Tuncer Akoral’dır. Gazetecilik Enstitüsü’nde okudu. Tercümanlık yaptı. 1964 yılında Ses dergisinin düzenlediği sinema artist yarışmasında birinci oldu. Aynı yıl içerisinde sinema oyuncusu olarak filmlerde oynamaya başladı. On Korkusuz Adam (1964), İstanbul’un Kızları (1964), Ferhat ile Şirin (1966), Kanlı Hayat (1967), Bağdat Yolu (1968), Aşkların En Güzeli (1978), Gece (1972) filmlerinde rol aldı. 1969’da oyunculuğun yanı sıra Zümrüt Film’i kurarak Kanlı Aşk (1969) ve Ecel Teri (1970) filmlerinin yapımcılığını üstlendi. Uzun bir dönem ekranlardan uzak kalan Tunç Oral, son yıllarda Öyle Bir Geçer Zaman Ki (2010) televizyon dizisi ve Halam Geldi (2013) adlı sinema filmi ile kamera karşısına geçti.

  • Aldatmak dizisi bu akşam hangi kanalda başlıyor? Aldatmak dizisinin konusu nedir?

    Aldatmak dizisi bu akşam hangi kanalda başlıyor? Aldatmak dizisinin konusu nedir?

    Aldatmak dizisi için geri sayım başladı. Vahide Perçin ve Ercan Kesal’ın başrollerini paylaştığı dizinin konusu gündem oldu. Peki, Aldatmak dizisi gerçek hikaye mi? İşte, Aldatmak dizisinin konusu ile ilgili bilgiler…

    ALDATMAK DİZİSİ KONUSU NEDİR?

    Dışarıdan kusursuz görünen Yenersoy Ailesi’nin hayatında her şey yolunda ilerlerken sevgi ve güven üzerine kurulu hayatlarının ardında bambaşka sırlar olduğu ortaya çıkar ve madalyonun öteki yüzü Güzide için bambaşka mücadelelere, eski defterlerin gün yüzüne çıkmasına ve öngörülmesi zor yeniliklere yol açar. Çok sevdiği ve hayatını adadığı ailesinin her bir ferdi Güzide’ye yalan söylemektedir. Güzide, Oylum’un ne pahasına olursa olsun hayallerinin peşinden gitme kararından, iş hayatında bir türlü dikiş tutturamayan Ozan’ın kolay yoldan köşeyi dönme planlarından ve en önemlisi, otuz yıllık kocası Tarık’ın beş yıldır ikinci bir ailesi olduğundan habersizdir.Bir tesadüf eseri eşi Tarık’la ilgili gerçekler ortaya çıktığında Güzide’nin hayatı başına yıkılır.

    ALDATMAK OYUNCULARI KİM? İŞTE ALDATMAK KADROSU…

    Çarpıcı hikayesiyle izleyenleri ekran başına kilitlemeye hazırlanan yeni dizi Aldatmak, oyuncu kadrosu ile dikkatleri üzerine çekiyor. Vahide Perçin, Ercan Kesal ve Mustafa Uğurlu gibi tecrübeli isimleri bir araya getiren Aldatmak’ta, Cem Bender, Yusuf Çim, Caner Şahin, Feyza Sevil Güngör, Asena Girişken, Cem Sürgit, Meltem Baytok, Hatice Deniz, Burcu Söyler, Merve Altınkaya, Kerem Müsligil, Esin Alpogan, Neyra Kayabaşı, Burak Acar, Arda Atak, Canan Ürekil, Batuhan Sel, Masal Ayşe Gencer, Ege Semih Erken, Eda Özel yer alıyor.

  • Ölümden dönen Acun Ilıcalı taburcu oldu! Kaza anını anlattı! “Kızımla beraber…”

    Ölümden dönen Acun Ilıcalı taburcu oldu! Kaza anını anlattı! “Kızımla beraber…”

    Yaşanan talihsiz kazada,  ters yönde seyreden hafif ticari araç, Acun Ilıcalı’nın kullandığı motosikletle çarpışmış, kazada Acun Ilıcalı ve motosikletin arkasında bulunan kızı İlknur Banu Ilıcalı Ceyhun hafif yaralanmıştı. Ilıcalı ve kızı daha sonra sağlık ekipleri tarafından ambulansla özel bir hastaneye götürülerek tedavi altına altına alınmıştı.

    3 GÜNLÜK TEDAVİSİNİN ARDINDAN TABURCU OLDU

    Ünlü televizyoncunun hastanede yapılan ilk tedavisinde kolunun kırıldığı öğrenilirken, kızı İlknur Banu Ilıcalı Ceyhun’un ise herhangi bir sağlık probleminin bulunmadığı tespit edilerek taburcu edilmişti. Koluna platin takılan Ilıcalı, 3 günlük tedavisinin ardından bugün taburcu oldu. Acun Ilıcalı hastaneden beraberindekilerle yürüyerek çıkış yaparken, kolunun sargılı olduğu görüldü.

    “ŞİKAYETÇİ OLMADIM, SONUÇTA HEPİMİZ HATA YAPIYORUZ”

    Hastane önünde açıklamalarda bulunan Ilıcalı, ‘Maalesef dönülmez yoldan dönmeye çalışan bir vatandaşın bizi kaldırıma sıkıştırması sonucunda kızımla beraber talihsiz bir kaza yaşadık. Vatandaşımızdan da şikayetçi olmadım, sonuçta hepimiz hata yapıyoruz, kaza, hata insana mahsus. Tabi biraz hırpaladı, kalın bir kemikti kırılan. Hastanedeki herkes sağ olsun çok güzel ilgilendi. Bunun dışında arayıp soran yüzlerce dostuma çok teşekkür ederim, böyle olaylarda insanın sevildiğini hissetmesi acıyı biraz olsun gideriyor” diye konuştu. Ilıcalı daha sonra kendisini bekleyen arabayla hastaneden ayrıldı.