Kategori: Magazin

  • Evlilikten dili yandığını söyleyen Serdar Ortaç’tan tavsiye! “Sakın evlenmeyin”

    Evlilikten dili yandığını söyleyen Serdar Ortaç’tan tavsiye! “Sakın evlenmeyin”

    Serdar Ortaç, dün akşam İstanbul’daki bir mekanda sahne aldı. Ünlü popçu, sevilen şarkılarını hayranları için seslendirdi. 5 yıl evli kaldığı eşi Chloe Loughnan’dan 2019 yılında boşanan Ortaç, dinleyicileri arasındaki evli çiftlere “Ben evliliği beceremedim, siz de beceremeyin istiyorum” diye takıldı.

    “EVLENMEYİN”

    Sahneden bekarları uyaran Ortaç, “Evlenmeyin, evlenince her şey çok değişiyor. Evlilik akıl hastası işi” dedi.

  • Dünyayla Benim Aramda’da Demet Özdemir bu sefer Metin Akdülger ile sevişti! Herkes onu konuştu

    Dünyayla Benim Aramda’da Demet Özdemir bu sefer Metin Akdülger ile sevişti! Herkes onu konuştu

    Geçtiğimiz Ağustos ayında müzisyen ve oyuncu Oğuzhan Koç ile dünya evine giren oyuncu Demet Özdemir, dijital bir platformda yayınlanan dizisindeki cesur sahneleri ile gündeme gelmeye devam ediyor.

    BU KEZ BAŞKA İSİMLE YAKINLAŞTI

    Hafsanur Sancaktutan, Metin Akdülger, Zerrin Tekindor gibi isimlerin yer aldığı ‘Dünyayla Benim Aramda’ dizisinde geçtiğimiz haftalarda Buğra Gülsoy ile yatak sahneleri ile adından söz ettiren Özdemir, bu kez Metin Akdülger’in canlandırdığı karakterle yakınlaştı.

    “OĞUZHAN’IN SUÇU NE?”

    Demet Özdemir’in dizide sık sık sevişme sahneleri ile gündem olması sosyal medyada da büyük yankı uyandırdı. Bir kesim Özdemir’in mesleğini icra ettiğini savunurken, bir kesim de “Oğuzhan’ın suçu ne?” şeklinde yorumlar yaparak Oğuzhan Koç’a göndermede bulundu.

    SEREN SERENGİL DE ELEŞTİRMİŞTİ

    Seren Serengil Beyaz TV’de yayınlanan ‘Söylemezsem Olmaz’ programında Demet Özdemir’in cesur sahneleri için “Oğuzhan’ın suçu ne? Oğuzhan’ın annesi izliyor mu acaba? Ben hayatımda böyle bir şey görmedim. Bu kadar mı rol olamaz. Böyle bir şey olamaz” ifadelerini kullanmıştı.

    İşte Demet Özdemir’in son sahnesinden kareler;

  • MasterChef Türkiye’de gergin anlar! Yarışmacı Fatma Nur, Burak Kaya’ya “Şov yapıyorsun ve bu çok samimiyetsiz” dedi!

    MasterChef Türkiye’de gergin anlar! Yarışmacı Fatma Nur, Burak Kaya’ya “Şov yapıyorsun ve bu çok samimiyetsiz” dedi!

    Jüri üyeliğini Somer Sivrioğlu, Danilo Zanna ve Mehmet Yalçınkaya’nın yaptığı MasterChef Türkiye, dün akşam 100. bölümüyle ekrana geldi. Dokunulmazlık oyununu kaybeden kırmızı takım yarışmacıları, eleme adayları belirlenirken tartıştı.

    KENDİSİNİ ADAY YAPMAK İSTEDİ

    Bireysel dokunulmazlığı kazanan kırmızı takım kaptanı Burak Kaya, kendisini eleme adayı yapmak istedi. Bunun kural dışı olduğunu öğrenen Kaya, Fatma Nur’u eleme adayı yaptı. Kırmızı takım daha sonra açık oylama ile haftanın 6. eleme adayını belirledi.

    FATMA NUR: “ŞOV YAPIYORSUN” SÖZLERİ İLE ÇIKIŞTI

    Eleme esnasında ise Burak Kaya’ya tepki gösteren Fatma Nur, “Aramızda hiçbir problem yok ama yaptığın şov çok samimiyetsiz. Madem kendini potaya göndermek istiyorsun o zaman dokunulmazlık oyununa niye asıldın? Biz kazandığımızda senin adını vereceğimizi biliyordun. Burada en çok emek veren, en çok saldıran, bütün hafta boyunca sesini çıkarmayan bir insanım. Ben potaya gitmekten korkmuyorum. Potadan çıkıp ilk dokunulmazlığı kazandığımda da seni yazacağım. Bir daha da sakın ama sakın böyle şovlar yapma, hoş değil” dedi.

    BURAK KAYA “SAYGISIZSIN, KARŞIMDA GÜLME”

    Fatma Nur’un açıklamalarına sinirlenen Burak Kaya, “Sen çok saygısızsın. Çok ayıp ediyorsun şu anda. Şov yapıyorsun demen çok büyük bir saygısızlık. Daha önce izlediğim bölümlerde yarışmacıların kendilerini potaya gönderdiğini görmüştüm. Dokunulmazlığı kazandığımda da kendimi gönderirim diye düşündüm. Sen de benim karşımda böyle gülme. Ben sana olayın doğrusunu söylerken sen dalga geçer gibi karşımda gülemezsin. Biraz saygılı ol, ne dediğini bilmiyorsun. Takım için elinden geleni yaptın ve kimseyle tartışmadın. Bunun için teşekkür ederim. Her hafta takım seçimlerinde sona kalıyordun, ben seni ortalara doğru seçtim ve sen bana ayıp ediyorsun. Beni ‘şov yapıyorsun’ diyerek zan altında bırakıyorsun. Sen dalganı geç” şeklinde konuştu.

  • Özcan Deniz’in sevgilisi Samar Dadgar kimdir, nerelidir?

    Özcan Deniz’in sevgilisi Samar Dadgar kimdir, nerelidir?

    Şarkıcı Özcan Deniz, sosyal paylaşım sitesi Instagram’da sevgilisi Samar Dadgar ile görüntü paylaşınca Samar Dadgar kimdir sorusu yeniden gündem oldu.

    Peki, Özcan Deniz’in sevgilisi Samar Dadgar kimdir? Samar Dadgar kaç yaşında, nereli? Samar Dadgar hayatı ve biyografisi nedir? İşte ayrıntılar…

    SAMAR DADGAR KAÇ YAŞINDA?

    Samar Dadgar 26 yaşında İranlı bir modacı olarak biliniyor. İranlı Samar Dadgar’ın geride bıraktığımız yazdan bu yana Özcan Deniz ile sevgili olduğu öne sürülüyordu. İkiliden geride bıraktığımız günlerde Instagram üstünden yayınladıkları fotoğraflar gündem oldu.

    Aşklarını göz önünde yaşayan ve çokça aşk dolu paylaşımlar yapan çiftten Deniz, genç sevgilisinin yeni yaşı için bir etkinlik yaptı. Sevgilisine şato ve ve masal figürlerinin olduğu devasa bir pasta yaptıran Deniz, romantik bir fotoğrafı da Instagram sayfasından paylaşmayı ihmal etmedi.

    SEREN SERENGİL’DEN FLAŞ İDDİA

    Feyza Aktan’la olaylı biçimde boşanan ve kısa zaman sonra kendisinden 21 yaş küçük İranlı modacı Samar Dadgar’la aşk yaşamaya başlayan Özcan Deniz hakkında Seren Serengil’den çok konuşulacak bir suçlama geldi.

    Son olarak Deniz’in sevgilisi hakkında Seren Serengil’den bir iddia geldi. Seren Serengil “Yer yerinden oynayacak. Boşanma esnasında Özcan evinde annesiyle yaşıyor, ablası da aynı evde. Fakat o süreçte Özcan kızı eve getiriyor.

    “YATAK ODASINDAN MESAJ ATIYOR”

    Boşanmadan daha… Anne ve abla bunu gizliyor. Kadın sabah yatak odasından yardımcıya mesaj atıyor, buraya gel şunu yap bunu yap. Ben bu mesajları okudum. Kadın da Özcan’ın ablasına gidip patlıyor” suçlamasını yaptı.

    Seren Serengil konuşmasının ilerleyen kısmında “Özcan’ın ablasına tehditlerde bulunuyor. Kayıtlar aldım, beni kızdırma diyerek. Kadın da korkuyor, neyi çekiyor ne çekmiyor” açıklamasını yaptı. Seren Serengil ardından Özcan Deniz’in sevgilisinin yalan söyleyerek anne ve ablayı evden attırdığını da öne sürdü.

  • Aniden yapılan zorlayıcı hareketlere dikkat edilmeli!

    Aniden yapılan zorlayıcı hareketlere dikkat edilmeli!

    Kasık bölgesinde yer alan halka şeklindeki anatomik bir yapının doğuştan açık kalması ya da o halkanın veya o bölgedeki kas dokusunun zamanla zayıflaması sonucu oradan bağırsak ya da bağırsak çevresindeki yağ dokusunun dışarı doğru çıkmasıdır. Kasıkta şişlik ve ağrı ile kendini belli eder. Hangi yaşta olursa olsun tek tedavisi cerrahidir. 

    İlerleyen yaş, karın içi basıncını artıran hamilelik ve obezite gibi etkenler, kronik öksürük, kolajen bağ dokusu hastalıkları, aniden zorlayıcı bir hareket yapmak ve sigara tüketimi kasık fıtığının oluşmasına neden olabilir. Bununla birlikte birinci derece akrabasında kasık fıtığı olan kişilerde de risk artar. Ayrıca kontrolsüz, aşırı ve ağır spor yapmak da fıtığa eğilimli olan kişilerde kasık fıtığına yol açabilir. Bu nedenle spor yaparken kasık fıtığına sebep olabilecek durumlardan korunmak için spor yapmadan önce ısınma hareketlerini ihmal etmemek, sınırların zorlanacağı şekilde ağır ve aşırı spor yapmaktan kaçınmak son derece önemli.

    Kasık fıtığı belirtileri nelerdir?

    *Kasıkta şişlik ve ağrı

    *Ayakta durmakla, ıkınmakla, öksürmekle artan ve sırt üstü yatmakla kaybolan şişlik

    *Erken dönem fıtıklarda sadece ağrı

    Kasık fıtığı neden oluşur?

    Bağırsakların karın dışına çıkmasını önleyen destek tabakasının zayıflaması veya yırtılması sonucu oluşur. Bu tabakanın zayıflığı doğuşsal ya da zorlayıcı hareketlere (ıkınmak, ağır kaldırmak, öksürmek, zorlayıcı spor) bağlı olabilir.

    Kasık fıtığı türleri nelerdir?

    Kasık fıtığının direkt ve indirekt olmak üzere 2 türü vardır. Hastaların şikayetleri her 2 durumda da kasıkta şişlik ve ağrıdır. Kasık fıtığının türü sadece ameliyat tekniğini değiştirecektir. Bulgular benzerdir.

    Femoral fıtık (Femoral Herni) nedir?

    Kasık fıtığı ile aynı olan şikayetlere neden olan ve daha çok kadınlarda oluşan bir fıtık türüdür. Şikayetler ve tedavi seçenekleri kasık fıtığı ile aynıdır.

    Sıkışmış (Boğulmuş) kasık fıtığı nedir?

    Fıtık kesesinin içine giren organ genellikle ince bağırsaktır. Yürüyüş, öksürük, ıkınma gibi durumlarda ince bağırsak parçası fıtık kesesinin içine girip şişlik oluşturur, sırt üstü yatıldığında karın içine geri döner ve şişlik kaybolur. Fakat zamanla fıtık kesesinin içine giren ince bağırsak burada sıkışabilir ve bu durumda sıkışan ince bağırsağın kanlanması bozulabilir. Bu duruma sıkışmış (boğulmuş) kasık fıtığı adı verilir. Bu durumun tıbbi adı ise inkarsere inguinal hernidir.

    Kasık fıtığının ilaçla küçültülmesi, düzeltilmesi, yok edilmesi mümkün değildir. Aksine beklemek fıtığın daha büyük bir hal almasına neden olabilir. Tek tedavi yöntemi hangi yaşta olursa olsun ameliyattır. Kasık fıtığının içine giren bağırsaklar veya organlar fıtık kesesi içine sıkışırsa boğulmuş fıtık dediğimiz durum oluşur ve ölümcül riskler oluşturan bağırsak çürümesine kadar giden durumlar oluşabilir.” (İLKHA) 

  • “Vücuduma ayı kanı enjekte ettireceğim’ sözleri ile gündem olan Selen Görgüzel’den şiddet itirafı geldi!

    “Vücuduma ayı kanı enjekte ettireceğim’ sözleri ile gündem olan Selen Görgüzel’den şiddet itirafı geldi!

    Özel hayatı ve açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Selen Görgüzel, önceki gün Nişantaşı’nda görüntülendi. Geçtiğimiz aylarda sünnet derisinden cilt bakımı yaptırdığını açıklayan Görgüzel, yine çok konuşulacak sözler sarf etti.

    “VÜCUDUMA AYI KANI ENJEKTE ETMEK İSTİYORUM”

    Görgüzel, “Şimdi de vücuduma ayı kanı enjekte ettirmek istiyorum. Kas ve kemik yapısına iyi geldiğini duydum. Buna ilişkin araştırmalarım sürüyor, kısa sürede kararımı vereceğim” dedi.

    “KAFAMDA KOLONYA ŞİŞESİ KIRILDI!”

    Bu sözleriyle tartışma yaratan Görgüzel, ‘Bak Burası Çok Önemli’ adlı programa katıldı. Görgüzel, “İlk evliliğimde şiddet gördüm. Kafamda kolonya şişesi bile kırıldı!” diyerek ağızları açık bıraktı. İlk evliliğinde korkunç şiddet gördüğünü anlatan Görgüzel, “Silahlar kafamda uçuşuyordu, kafamda kolonya şişesi kırdı. Her gün eve gelince bu kez ne şekilde dayak yiyeceğim korkusuyla kapıyı açardım. Onun yüzünden ekranlarda da uzun süre yer alamadım, herkes ondan korkuyordu çünkü bir aşiretti” dedi.

    “FAKİR BİR ERKEKLE BİRLİKTE OLMAM”

    Hamdi Alkan ile evlendikten sonra kariyerinde düşüş olduğunu da söyleyen Selen Görgüzel, “Ben ne yaptıysam kendi başarımla yaptım. Onun bana faydası değil zararı oldu” ifadelerini kullandı. Görgüzel, “Fakir bir erkekle asla birlikte olmam” diyerek sözlerini noktaladı.

  • Obeziteye neden olan hatalar

    Obeziteye neden olan hatalar

    Doç. Dr. Abdulcabbar Kartal, obeziteye neden olan hatalara dikkat çekerek kaliteli bir yaşam sürmede sağlıklı beslenmenin rolünün çok önemli olduğunu söyledi.

    Hatalı yeme davranışlarının obezite gibi birçok kronik rahatsızlığa yol açabildiğini belirten Kartal, “Özellikle normalden fazla besin tüketmek, yemekleri hızlı ve büyük lokmalar halinde yemek, sofradayken başka aktivitelerde bulunmak ve uzun süre sofrada kalmak gibi hatalı beslenme davranışları obezitenin ana nedenleri arasında yer alıyor. Obeziteyle sonuçlanabilecek yanlış beslenme alışkanlıklarından ve davranışlardan uzak durulmalı.” dedi.

    Obezitenin birçok hastalığa eşlik ettiğini ve obezite riskini azaltmak için sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinilmesinin önemini dile getiren Kartal, “Toplam enerji alımının uzun süreli harcanan enerjiden daha fazla olması obezite ile sonuçlanabilir. Yine aynı şekilde, yenilen besinlerin özellikle basit karbonhidrat oranının yüksek olması, fazla alınan enerjinin vücutta yağa dönüştürülüp depolanması ile yine kilo artışına neden olabilir.” ifadelerini kullandı. 

    Obezitenin en önemli tedavisi cerrahi

    Günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri olan obezitenin tedavisinde en etkili sonuçların cerrahi müdahalelerle alındığını söyleyen Kartal, “Tüm tedavi yöntemleri ele alındığında elde edilen bilimsel birikimin obezite ve tip 2 diyabet tedavisindeki en etkili sonuçların cerrahi müdahalelerle alındığını gösteriyor. Bu yöntemlerin bir bölümü sadece obezitenin tedavisinde değil, tip 2 diyabet ve eşlik eden diğer hastalıkların tedavisinde de etkili ve kalıcı sonuçlar alıyor. Özellikle son 30 yılda obezite ve tip 2 diyabetin cerrahi tedavisi için geliştirilen birçok yöntem bulunuyor. Zaman içinde bu yöntemlerin bazıları terk edilirken, bir bölümü de etkili uzun dönem sonuçları sayesinde günümüzde de başarı ile uygulanmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.

    Kartal, bireyleri obeziteye götüren 10 hatalı yeme davranışını şu şekilde sıraladı: 

    “Normalden fazla besin tüketmek.

    Özellikle çalışan bireylerde sağlıklı besinler yerine fast food gibi yenmeye hazır, enerji yoğunluğu yüksek besinleri çok tüketmek.

    Akşam eve geldikten sonra yemek zamanına kadar atıştırmak ve sonra tekrar yemek yemek.

    Hızlı yemek, büyük lokmalar almak, az çiğnemek, çatalı kaşığı elinden hiç bırakmamak.

    Öğün atlamak, öğün aralarında sürekli bir şeyler atıştırmak.

    Yemek yerken sohbet etmek, televizyon seyretmek, kitap okumak, cep telefonuyla ilgilenmek gibi ilgiyi dağıtacak başka aktivitelerle uğraşmak.

    Uzun süre sofrada kalmak; sıkıntı, stres ve öfke durumlarında aşırı yemek.

    Ziyaret ve davetlere sık katılmak ve ikramları reddedememek.

    Akşam yemeğinden sonra yatıncaya kadar sürekli olarak bir şeyler atıştırmak ve/veya gece uykudan uyanıp yemek. 

    Az su içmek ya da hiç su içmemek. Su yerine yüksek enerjili/şeker eklenmiş içecekleri tercih etmek.” (İLKHA)

  • Hastaneden randevu almak imkansıza yakın! Ağız ve diş sağlığında aylar sonrasına randevu

    Hastaneden randevu almak imkansıza yakın! Ağız ve diş sağlığında aylar sonrasına randevu

    Kamu hastanelerinde en çok da İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa gibi büyük şehirlerde randevu çilesi sürüyor. Çok sayıda vatandaş en erken 3-4 hafta sonrasına randevu alabildiğini belirterek isyan ediyor. Bazı ilçelerde ise yoğunluk nedeniyle hiç randevu verilmiyor. Muayene randevusu almayı başaranlar ise oldukça şanslı. Fakat birçok hastaya özellikle de ağız ve diş sağlığı polikliniğine randevular 3-4 sonraya dek verilebiliyor.

    Türkiye’de kamu hastanelerinde 132 ağız ve diş sağlığı merkezi var. Fakat özellikle diş randevusu almak isteyen vatandaşlar aylar sonrasında dahi randevu bulamıyor. Türkiye’de çok sayıda insanın açlık ve yoksulluk sınırında hayatını sürdürdüğüne dikkat çeken uzmanlar, vatandaşların özel bir diş hekimine gidip muayene olmasının hemen hemen imkansız duruma geldiğini belirtiyor. Kamu hastanelerinde meydana gelen randevu problemi sebebiyle çok sayıda vatandaş diş muayenesi yaptıramıyor.

    Türkiye’de 5000 kişiye 1 diş hekiminin düştüğünü anımsatan uzmanlar, kamunun bir an evvel koruyucu hekimliğe dönmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

  • Dilan Çıtak babası İbrahim Tatlıses’i sildi! Sosyal medyasından çıkardı

    Dilan Çıtak babası İbrahim Tatlıses’i sildi! Sosyal medyasından çıkardı

    İbrahim Tatlıses’in yıllar sonra bir araya geldiği kızı Dilan Çıtak Tatlıses, önceki akşam görkemli bir düğünle 8 yıldır aşk yaşadığı Levent Dörter’le evlendi. Dünya evine giren Tatlıses, nikahtan sonra sosyal medya hesabındaki soyadını güncelledi.

    ‘TATLISES’ SOYADINI SİLDİ

    İbrahim Tatlıses’in nüfusuna almaması üzerine anne Işıl Çıtak’ın hayat arkadaşı Cem Çıtak’ın soyadını alan Dilan Çıtak, Tatlıses ile arasını düzelttikten sonra öz babasının da soyadını aldı. Uzun yıllardır adını Dilan Çıtak Tatlıses olarak kullanan ünlü isim, nikahın ardından Instagram hesabındaki ‘Tatlıses’ soyadını kaldırarak Dörter’i ekledi. Şarkıcı Dilan Çıtak’ın bu hamlesi ise kafaları karıştırdı.

    “VİCDANEN ‘ÇITAK’ SOYADINI HAYATIMDAN ÇIKARMAM”

    Yıllar önce kendisini büyüterek soyadını veren Cem Çıtak hakkında konuşan Dilan Çıtak, “Beni büyüten babam Cem Çıtak’ı kaybettim. Onun yeri bende her zaman apayrıdır. Beni büyüten babamı asla reddetmem. O her zaman kalbimin en değerli köşesinde. Sadece hukuki bir süreç bu. ‘Dilan Çıtak Tatlıses’ olmasını istiyorum adımın. Çünkü vicdanen Çıtak soyadını hayatımdan çıkaramam” demişti.

    NİKAH MASASINA OTURDU

    Geçtiğimiz aylarda nişan töreni yapan Dilan Çıtak Tatlıses ile Levent Dörter, önceki akşam İstanbul’daki lüks bir otelde nikah masasına oturdu. Çiftin Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin kıydığı nikahına Tan Taşçı, Erhan Bayrak ile Polat Yağcı şahitlik yaptı. Törene Dilan Çıtak Tatlıses’in kardeşi İdo Tatlıses ve geçtiğimiz sene evlendiği Yasemin Şefkatli de katıldı. Aile üyelerinin yanı sıra Oktay Kaynarca, Demet Akalın, Tan Taşçı, Berkay, Baha, İdo, Fatih Ürek gibi ünlü isimler de çifti yalnız bırakmadı. Bazı ünlü isimler sıra sıra sahne alarak da şarkılarını okudu.

    KIZINA ALTIN KEMER TAKTI

    Kızının düğününde şarkı söyleyerek destek olan İbrahim Tatlıses, hediyesiyle de adından söz ettirdi. Geçtiğimiz sene oğlu İdo Tatlıses ile evlenen Yasemin Şefkatli’ye altın kemer takan Tatlıses, kızına da altın kemer taktı. Kemerin değerinin 450 bin TL olduğu iddia ediliyor.

  • Nefes darlığı kalp kapak hastalığının habercisi olabilir

    Nefes darlığı kalp kapak hastalığının habercisi olabilir

    Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selim İsbir konu hakkında şu bilgileri verdi: 

    Kalp kapağı hastalığı nedir?

    İnsan kalbi 4 odacıktan oluşan bir pompadır. Bu odacıklar ve kalpten çıkan iki büyük damar arasında kan akımını düzenleyen ve akımın tek bir yönde olmasını sağlayan kapaklar bulunur. Kapak hastalıkları “Doğumsal” ve “Edinsel” olarak ortaya çıkarlar. Edinsel kapak hastalıkları çocukluk çağında geçirilen romatizmal ateş adı verilen bir hastalığa veya yaşlanmaya bağlı olarak gelişir. Ayrıca kalp krizi sonrası mitral kapakta yetmezlik adı verilen bir tabloda ortaya çıkabilir.

    Erişkin hastalarda sıklıkla mitral ve aortik kapaklarda daha az sıklıkla triküpid kapakta kireçlenmeye bağlı darlık ve/veya kaçak veya kapak dokusundaki zayıflamaya bağlı sadece kaçak durumları ortaya çıkabilir.

    Kalp kapak hastalıklarının belirtileri nelerdir?

    Kapak hastalığı olan kişilerde en önemli belirti nefes darlığıdır. Başlangıçta hareketle ortaya çıkan bu belirti hastalığın ilerleyen dönemlerinde istirahat halinde de ortaya çıkar. Son dönemlerde ise kalp yetmezliği tabloya hakim olur. Bunun dışında ritim bozuklukları sıkça görülür. Ayrıca Aort kapak hastalıklarında bayılma ve göğüs ağrısı önemli belirtilerdendir.

    Tanı nasıl konulur?

    Tanı fizik muayene ve sonrasında yapılacak olan ileri tetkikler ile konur. Burada en önemli tetkik “ekokardiyografidir”. Bu tetkik bize kapak yapıları ve kalbin genel fonksiyonları hakkında detaylı bir bilgi verir. Sonrasında hastanın yaşına ve tutulan kapağa bağlı olarak kalp kateterizasyonu adını verdiğimiz bir tetkik de yapılabilir.

    Tedavisi nasıl yapılır?

    Kapak hastalıklarının nihai tedavisi cerrahidir. Cerrahi tedavi ise iki ana gruptan oluşur. Birincisi bazı kapaklarda uygulanabilen tamir yöntemidir. Bu yöntem özellikle “mitral” kapakda bazı durumlarda son derece başarılı olan bir yöntemdir. İkincisi ise kapağın protez kapak ile değiştirilmesidir. Kapak tamir ve değiştirme ameliyatları kalp-akciğer makinesi kullanılarak ve de kalp durdurularak yapılan ameliyatlardır. Hastalar genel durumlarına göre gün süre ile yoğun bakımda kalırlar. Hastanede kalış süresi ise yaklaşık 4-5 gün arasında değişmektedir. Hastaların günlük hayatlarına dönmeleri yaklaşık bir ayı bulan bir süreçtir.

    Kaç türlü protez kapak vardır?

    İki türlü protez kapak vardır. Mekanik ve Biyolojik kapaklar olarak adlandırılır. Mekanik kapakların dezavantajı ömür boyu Kumadin adı verilen kan inceltici-sulandırıcı bir ilacın kullanılması gerekliliğidir. Kumadin doğru kullanılmadığı takdirde son derece tehlikeli bir ilaçtır. Öte yandan biyolojik kapaklar ise uzun dönem kumadin kullanımına gerek duymazlar. Dolayısıyla büyük bir avantaja sahiptirler. Öte yandan en büyük dezavantajları mekanik kapaklara oranla daha kısa süreli olmalarıdır. Son yıllarda gelişmelere paralel bu kapakların ömrü 15 yıla kadar çıkmıştır.

    Kumadin ilacını nasıl kullanmalıyız?

    Kumadin mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gereken ve kan seviyesi belirli aralıklarla kontrol edilmesi gereken bir ilaçtır.

    Son yıllarda protez kapak alanında ortaya çıkan gelişmeler nelerdir.

    Kapak teknolojisi son 10 yılda kalp damar cerrahisi alanında üzerinde en çok çalışılan konu olmuştur. En büyük gelişme ise aort kapak protezlerinde ortaya çıkmıştır. Bu kapaklarda kasıktan göğüs açılmadan bir kateter vasıtası ile yerleştirilebilen kapaklar ve de kalbe dikiş atılmadan yerleştirilen ‘dikişsiz’ aort kapakları piyasaya çıkmıştır. Özellikle dikişsiz kapaklar, kapak ameliyatlarının göğüs kemiği tam açılmadan ufak kesilerle yapılmasına olanak tanımıştır. Ayrıca ameliyat sürelerini de kısaltmıştır.

    Ufak kesilerle yapılan ameliyatların sonuçları nasıldır?

    İsbir, “Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ufak kesiden ameliyat her hasta için uygun değildir. Dolayısıyla her hasta kendi içerisinde değerlendirilmeli ve uygunsa bu yöntem uygulanmalıdır. Aksi takdirde hasta bu işlemden zarar görebilir. Öte yandan uygun hastalara uygulandığında ufak kesi, daha az kanama ve solunum problemine yol açar ve özellikle yaşlı hastalarda yara iyileşmesi daha çabuk olur. Klasik cerrahi teknikte göğüs kemiği tümüyle kesilerek aort kapağı değiştirilir. Ufak kesi ile yapılan kalp kapak ameliyatlarında ise göğüs kemiği tam kesilmeden veya göğsün sağ tarafından yapılan kesilerle bu ameliyat gerçekleştirilir. Son yıllarda Robotik kalp ameliyatları ile uygun hastalarda bu tarz ameliyatlar sıklıkla uygulanmaya başlanmıştır. Bu teknik hastaların daha kısa sürede normal hayata dönmelerini sağlar.” dedi. (İLKHA)