Kategori: Magazin

  • Kalp hastaları sıcak yaz günlerinde dikkatli olmalı!

    Kalp hastaları sıcak yaz günlerinde dikkatli olmalı!

    Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Esen, sıcak havaların kalp hastaları üzerindeki olumsuz etkilerine değinerek, önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Özlem Esen, aşırı sıcakların vücudu stres altına alarak, sıcak çarpmasına sebep olduğunu belirtti. 6 madde de kalbi korumanın yollarını anlattı.

    “Sıcak havalarda kalp daha çok çalışır”

    Prof. Dr. Özlem Esen, sıcak havalarda vücut ısısını sabit yani ‘daha serin’ tutabilmek için cilt yüzeyindeki damarların gevşediğine ve kalbin daha çok çalışmasına neden olduğunu anlattı. Bu durumun aslında insanı sıcak çarpmalarına karşı koruduğunu vurgulayarak, Bilinen kalp hastalığınız varsa veya obezite, yüksek tansiyon, şeker hastalığı gibi çoklu kalp hastalığı riskiniz varsa bu adaptasyon istenilen hızda gelişemeyebilir. Vücudu stres altına girerek, halk arasında sıcak çarpmasına denilen durum yaşanır” açıklamasını yaptı.

    “Terleme, kalpte ek strese neden olur”

    Prof. Dr. Özlem Esen aslında vücudun aşırı ısınmaya verdiği doğal tepki olan terlemenin, kalp hastalığı olan kişiler için riskli olduğunu ifade etti. Bu yolla sadece suyun değil, gerekli minerallerin de vücuttan atılarak, kalpte ek strese neden olduğuna işaret etti. Ayrıca, insanların kalp hastalığı için aldıkları bazı ilaçların başta diüretikler (idrar söktürücü ilaçlar), vücuttaki sıvıyı uzaklaştırdığını ve risk faktörünün daha da artığına dikkat çekti. Özlem Esen, bunların kalp yetersizliğinin köşe taşı ilaçları olduğunu ve hipertansiyon ilaçlarının pek çoğunda kombinasyon tedavi olarak kullanıldığını belirtti. Ayrıca ACE inhibitörleri, beta blokerler ve kalsiyum kanal blokerleri gibi diğer bazı yaygın kalp ilaçları da vücudun ısıya tepki verme şeklini değiştirdiği bilgisini verdi.

    “Kalp ilaçlarını almaya devam edin ancak bol su içmeyi ihmal etmeyin”

    Bu tip ilaçları kullananların sıcak havalarda ekstra dikkat etmelerini konusunda uyaran Prof.Dr. Özlem Esen, “Kalp hastaları, yaz aylarında ilaçlarını reçete edildiği şekilde almaya devam etmeli. Ancak vücudun ısı dengesini sağlamak için her zaman içtiklerinden daha fazla su tüketmemeliler” şeklinde konuştu. Ayrıca kalp ilaçlarının sıcak ve nem oranı yüksek hava koşullarında kullanımlarının değişip değişmeyeceği hususunda mutlaka bir kardiyoloğa danışılmasını önerdi.

    “Sıcaklığın 1 C yükselmesi, kalp ölüm oranlarını %3,1 oranında artırdı”

    Prof. Dr. Özlem Esen, yakın zamanda İngiltere’de 40 bini aşkın kişinin takip edildiği bir araştırmaya göre, gece sıcaklığının 1 C derece bile yükselmesinin 60-64 yaş aralığındaki erkeklerde kalp ölümlerini %3,1 artışa neden olduğunu bilgisini verdi. Özlem Esen, “İngiltere gibi orta enlemde yer alan ülkelerde, gündüz sıcaklığının yanı sıra gece sıcaklığın 25 derecenin altına düşmemesi, kalbe bağlı ölümlerin artmasına katkıda bulunuyor. Bu ülkelerin sıcak havalar için hazırlıklı olmaması, klimanın da daha az kullanılmasının etkili olduğu düşünülüyor.” görüşünü paylaştı.

    “İstanbul gibi kalabalık ve hava kirliğinin olduğu şehirlerde sıcaklık daha tehlikeli”

    ABD’nin Kaliforniya Eyaletinde yapılan bir başka çalışmaya göre ise sıcak havanın özellikle hava kirliliğinin olduğu kalabalık şehirlerde daha ölümcül seviyelere ulaştığına dikkat çekti. Prof. Dr. Özlem Esen, “Buna göre havadaki partikül sayısı ve sıcaklığın birlikte artmasının kalbe bağlı ölümleri %30 oranında artırdığı tespit edildi. 75 yaş üstünün riski daha fazla olduğu bildirildi.   Bu nedenle İstanbul gibi yoğun nüfuslu şehirlerde, sıcak havalarda korunmak çok daha önemli.” değerlendirmelerini yaptı. 

    6 maddede sıcaklarda kalbinizi korumanın yolları

    Prof. Dr. Özlem Esen, kalp hastalığı, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi riskleri olan kişilerin, sıcak ve güneşli günlerde dikkat etmeleri gerekenleri 6 madde de özetledi.

    1-Ağır egzersizlere katılmayı planlıyorsanız ve buna alışkın değilseniz veya yeni bir spora başlıyorsanız, kapsamlı bir kontrol için doktorunuzdan randevu alın ve onayını alın.

    2-Sıcak veya nemli havalarda dışarıda veya klimasız iç mekanlardayken bol su için. Bu, minimum sekiz bardak su anlamına gelir.  Egzersiz yapıyorsanız veya aktif bir şey yapıyorsanız daha fazlasını tüketmelisiniz. 75 yaş üstü kişilerde özellikle susuzluk hissi azalması nedeniyle su içilmesi yakınları tarafından takip edilmelidir. Ayrıca demans hastaları da sıvı takibi yapamayacakları için susuzluk riski altında, benzer şekilde sıvı alımı takip edilmelidir.

    3-Günün en sıcak saatlerinde (10:00 – 16:00) doğrudan güneşe çıkmaktan kaçının, bu cilt kanserini önleme açısından da önemlidir.

    4- Evde istirahat edilmeli ve pamuklu gevşek, hafif kıyafetler giyilmeli, sentetik kumaşlardan uzak durun. Gündüz güneş alan odalarınızda cam ve perdeleri kapaklı tutun.

    5- Kızartma, yağlı ve hamur işi gibi sindirimi zor gıdalardan uzak durulmalı. Salata, taze sebze ve meyve gibi su kaynağı yüksek gıdalar tercih edilmeli. Yemek pişirmek için uzun süre ocak veya fırın karşısında kalmayın.

    6- Doğuştan kalp rahatsızlığı olanlar, kalp yetersizliği olanlar, 2’den fazla tansiyon ilacı kullanan hastalar ve kronik böbrek yetersizliği olanların aşırı ısınmadan, su ve mineral kayıplarından özellikle korunmaları gerekmektedir. Bu hastaların aşırı sıvı ve mineral kayıpları, ölümcül ritim bozukluklarına sebep olabilmektedir. (İLKHA)

  • Yine en başa döndük! Haftalık koronavirüs vakaları alarm veriyor! Uyarı üstüne uyarı…

    Yine en başa döndük! Haftalık koronavirüs vakaları alarm veriyor! Uyarı üstüne uyarı…

    Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, 18-24 Temmuz haftasında 365 bin 424 kişinin koronavirüs testinin pozitif çıktığını, 157 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade ederek vatandaşlara uyarıda bulundu.

    GÜNLÜK VAKA SAYISI YENİDEN YÜKSELDİ

    İlhan, “Bakıldığında dünyada koronavirüs vakalarında bir artış var. Yeni vakaların öldürücü olmadığını, daha çok grip-nezle gibi gittiğine şehit oluyoruz; ama ister istemez vaka sayısındaki artış ile beraber risk grubundaki vatandaşlarımızın etkilenme oranı artıyor. Risk grubunda olan vatandaşlarımızın koronavirüsü ağır geçirme, hastanede tedavi görme, yoğun bakımda olma ve vefat etme ihtimalleri maalesef daha da yüksek oluyor. Son 1 haftada günlük yaklaşık 50 bin vakamız olduğunu söylemek mümkün. Vefat sayısında da geçen haftaya göre yaklaşık yarı yarıya bir artış var. Günlük vefat sayısı da ortalama 22 olarak geçen hafta seyretmiş Bakanlık verilerine baktığımızda. Vefatlara baktığımızda maalesef kronik hastalığı olan, ileri yaştaki vatandaşların olduğuna şahit oluyoruz. Tabii bu rakamlar azımsanacak rakamlar değil. Bu yüzden mutlaka bireysel önlemelere çok dikkat etmemiz gerekiyor. Maskemizi kalabalık olan yerlerde takmamız, ortamın havalandırılmasına mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. İlhan, maskenin bazı alanlarda tekrar zorunlu hale getirilip getirilmeyeceğine ilişkin, “Sağlık kuruluşlarında maske takma halihazırda zorunlu. Bunun dışındaki diğer toplu alanlar, toplu taşımalar, uçaklar çok kalabalık AVM’lerde ise şu an böyle bir yaklaşım söz konusu değil. Vatandaşların bu tip yerlerde kendilerini korumak için kendi inisiyatiflerinde maske takmaları en doğru yaklaşım olacaktır” ifadelerini kullandı.

    GÜZ DÖNEMİNDE İKİ KAT YÜKSELEBİLİR

    Prof. Dr. İlhan, bayram sonrasında vakaların iki katına kadar çıkabileceğini söylediklerini ve bunun gerçekleştiğine dikkat çekerek, “İnsanların bir arada olmak için çoğunlukla memleketlerine gittiği, tatil beldelerine gittiği, hareketliliğin çok olduğu zamanlar her ne kadar hava sıcak olduğu için insanlar dışarıda olmayı tercih etse de tabii bireysel dikkatsizlikler maalesef vakaların bu şekilde artmasına sebep oluyor. Bunların üzerine bulaştırıcılığı çok yüksek olan Omicron’un alt varyantlarını eklemek gerek. Böyle olduğu zaman şu an biz eğer kişisel önlemlerimizi arttırmaz, dikkat etmezsek, vakaların ne zaman aşağıya düşeceğinin tek yanıtı Omicron varyantının bulaştırıcılığı daha az bir varyanta dönüşmesine bağlı gibi görünüyor. Bireysel önlemlere dikkat edilmediği sürece, varyant da devam etiği sürece vakalar bir süre daha böyle gidecek diye söylemek mümkün. Belki biraz daha ilerleyen günlerde biraz daha düşebilir bayramın etkisi; ama güz dönemi geldiğinde, okullar açıldığında, insanlar işlerine gittiğinde, cam, pencere daha fazla kapanmaya başladığında riskin daha fazla artabileceğini söylemek gerekiyor” dedi.

  • Aedes sivrisinek ısırığı belirtileri neler? Aedes sivrisinek ısırığı nasıl geçer? Hastalık taşıyan ilk sivrisinekler İstanbul’da görüldü!

    Aedes sivrisinek ısırığı belirtileri neler? Aedes sivrisinek ısırığı nasıl geçer? Hastalık taşıyan ilk sivrisinekler İstanbul’da görüldü!

    Dere yatağına yakın yerleşim birimlerinde görülen Aedes sivrisinekleri ısırdığı kişilere hastalık bulaştırıyor. Hastalık taşıyan sivrisinekler, İstanbul’da görülmeye başlandı! Vatandaşlar çaresizlik içinde Aedes sivrisinek ısırığı nasıl geçer, zararları neler sorusuna yanıt arıyor. Peki, Aedes sivrisinek ısırığı belirtileri neler? İşte pek çok kişinin sağlığını tehdit eden Aedes sivrisineği ile ilgili tüm merak edilenler!

    Sinek ilaçlaması da önüne geçemedi. İstanbul’un pek çok yerinde görülen Aedes sivrinek istilası, vatandaşın yeni kabusu oldu! Peki, Aedes sivrisineği nedir? İşte Aedes sivrisinek ısırığı belirtileri nelerdir? Sinek ısırığı nasıl geçer, tedavisi var mı? İşte yanıtlar…

    AEDES SİVRİSİNEK ISIRIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?

    Aedes sivrisinek ısırığı belirtileri merak ediliyor.

    Aedes sivrisinek ısırığı, normal sinekten daha büyük bir yara bırakıyor. Özellikle çocukları daha fazla etkileyen sinek ısırığı sonucu bacakta kaşınmalar başlıyor. Afrika ve Asya kökenli Aedes sivrisineği zika virüsünü bulaştırıyor. Araba lastikleri yoluyla daha fazla ülkeye yayılıyorlar.

    AEDES SİVRİSİNEK ISIRIĞI NASIL GEÇER?

    Virüs ve mikropların yoğun olduğu Afrika bölgesinden taşınan Aedes sineklerinin ısırığı daha spesifiktir. Tedavisi henüz geliştirilmemiştir. Normal bir sivrisinek ısırığında yapılan işlemler burada uygulanabilir.

    Uzmanlar, sinek ilaçlamalarının uzun vadeli ve kalıcı bir çözüm yöntemi olmadığının altını çiziyor. Bataklıkların kurutulması ve biyolojik yöntemlerin hayata geçirilerek çevrenin bu sivrisineklerden arındırılması şart görülüyor.

  • Cem Yılmaz ve Ahu Yağtu yeniden karşı karşıya! Cem Yılmaz’a icra şoku

    Cem Yılmaz ve Ahu Yağtu yeniden karşı karşıya! Cem Yılmaz’a icra şoku

    Ünlü komedyen Cem Yılmaz 2012 yılında Ahu Yağtu ile evlenmişti. Evliliklerinde bir erkek çocukları dünyaya gelen çift, 2013 yılında 20 aylık evlilikleri sonlandırmaya karar vermişti. Cem Yılmaz’ın oğlu Kemal için aylık 10 bin dolar nafaka, Ahu Yağtu’ya 500 bin dolar tazminat ödenmesine hükmedilmişti.

    CEM YILMAZ NAFAKAYI YENİDEN DÜZENLETTİ

    Sekiz yıl boyunca oğlu için 10 bin dolar nafaka ödemeye devam eden Cem Yılmaz, dolar kurunun aşırı artışından sonra nafakanın azaltılması için İstanbul Aile Mahkemesi’ne müracaat etti. Eski eşi Ahu Yağtu’ya dava açan komedyen nafakayı dolar bazında değil artık 40 bin lira olarak ödeme talebinde bulundu.

    Mahkeme, Cem Yılmaz’ın 10 bin dolarlık nafakasını azaltarak 70 bin lira olarak belirledi. Ahu Yağtu avukatı aracılığıyla kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı.

    AHU YAĞTU İCRAYA VERDİ

    Sözcü’nün haberine göre Cem Yılmaz mahkemenin resmi kararından önce nafakayı 70 bin lira olarak yatırınca da Ahu Yağtu, eski eşi için icra takibi başlattı. Ahu Yağtu nafakanın kanunen 10 bin dolar olarak yatırılması gerektiğini ifade ederek eksik kalan kısmın ödenmesini talep etti.

    Cem Yılmaz ise icraya konu olan nafakayı mahkeme kararına göre yatırdığını belirterek hakkında başlatılan icra işleminin kaldırılmasını talep etti.

  • Kaan Yıldırım ile Hande Erçel’den yeni haber! Dikkatlerden kaçmayan adım

    Kaan Yıldırım ile Hande Erçel’den yeni haber! Dikkatlerden kaçmayan adım

    Kerem Bürsin ile ayrılmasının sonrasında Halka dizisindeki rol arkadaşı Kaan Yıldırım ile sevgili olan Hande Erçel, yurt dışında sevgilisi ile el ele görüntülenmiş ve aşk resmen kanıtlanmıştı.

    Kısa zaman önce Londra ve sonrasında Marmaris’te aşk tatili yapan Hande Erçel ile Kaan Yıldırım’ın mutluluğu çabuk sona erdi.

    Geride bıraktığımız aylarda muhabirlerle konuşan Erçel, “Hayatımda kimse yok… Şu an işimle yoğunum. Çok mutluyum. Kaan hep arkadaşımdı, arkadaşım kalacak” ifadelerini kullanarak ayrılık haberlerini onaylamış oldu.

    Tüm bu gelişmelerin sonrasında ikili, sosyal medyada takipleşmeyi bıraktı. Bu adımın ardından, “İkilinin arkadaşlığı da kısa sürdü” değerlendirmeleri yapıldı.

  • Biz dizi aşkı daha gerçek mi oluyor? Halit Özgür Sarı ve Sinem Ünsal sevgili mi?

    Biz dizi aşkı daha gerçek mi oluyor? Halit Özgür Sarı ve Sinem Ünsal sevgili mi?

    FOX TV kanalında büyük heyecanla başlayan fakat reyting başarısı yakalayamayan Gizli Saklı dizisi bu akşam final bölümüyle son kez yayınlanacak. Gizli Saklı dizisi final yapıyor fakat başrol oyuncularını mutlu etti. Çünkü Gizli Saklı dizisinin başrollerinde oynayan Halit Özgür Sarı ve Sinem Ünsal ikili aşk yaşamaya başladı. Dizide birbirine aşık olan iki gizli polisi oynayan oyuncular gerçek yaşamda da aşk yaşıyor.

    Genç kuşağın başarılı temsilcilerinden olan Sinem Ünsal ve Halit Özgür Sarı, Fox TV kanalında yaz dizisi olarak başlayan gizli saklı dizisinde başrol oynuyorlardı. Dizide birbirine aşık olan iki gizli polise hayat veren oyuncular gerçek yaşamda da öne sürülene göre aşk yaşıyor. Son zamanlarda dizilerdeki başrollerin aşk kervanına onlarda dahil olurken iki oyuncunun da hayranları bu habere oldukça sevindi. Sosyal medyada da birbirine çok yakıştıkları söylenen ünlü isimlerin şu an için aşklarını gizli tuttukları öne sürülüyor.

    Sinem Ünsal ve Halit Özgür Sarı ile seyirci karşısına çıkan Gizli Saklı dizisi yaz aylarında büyük heyecanla başlamıştı. Esasen farklı senaryosu ile de dikkat çekti fakat reyting canavarına yenilmekten kurtulamadı. Her ne kadar başrol oyuncuları uyumu yakalasa da dizide farklı bir konu gündeme gelse de Gizli Saklı dizisi final yapmaktan kurtulamadı. Yaz dizisi bu akşam final bölümü ile son kez yayınlanacak.

  • Karaciğer yağlanması olan kişiler ne tüketmeli? Nelerden uzak durmalı?

    Karaciğer yağlanması olan kişiler ne tüketmeli? Nelerden uzak durmalı?

    Diyetisyen Elif Bilgin Baş, konu hakkında bilgiler verdi.

    Karaciğer yağlanması toplumumuzda sıklıkla rastlanan bir hastalıktır. Yağlanmasının sebepleri kişiden kişiye göre değişiklik göstermekle birlikte genellikle fazla kilo, alkol ve sigara tüketimi gibi etkenlerle ortaya çıkmaktadır.

    Karaciğer yağlanması iştahta azalma, halsizlik-yorgunluk, gözlerde ve ciltte sarılık, ciltte yaygın sivilce veya döküntü gibi belirtilerle ortaya çıkabilmektedir.

    Karaciğer yağlanması temelde alkolik ve non-alkolik olarak sınıflandırılmaktadır. Non-alkolik yağlanma alkol dışı nedenlere bağlı olarak gelişmektedir. Obezite, yüksek kan şekeri, yüksek kan kolesterolü, karaciğer enfeksiyonları ve bazı ilaçların yan etkileri karaciğer yağlanmasına sebebiyet vermektedir. 

    Peki karaciğer yağlanması geliştiyse nelere dikkat etmeliyiz? Karaciğer yağlanması olan kişi fazla kilolu ise mutlaka ideal kilosuna inmelidir. Kişi sedanter bir yaşama sahip ise mutlaka fiziksel aktivite düzeyi arttırılmalıdır. 

    Karaciğer yağlanması olan kişilerin bu besinleri tüketmesi faydalı olacaktır:

    Kahve; yapılan çalışmalarda kafeinin karaciğer yağlanması üzerinde olumlu etkileri olduğu gözlemlenmiştir.

    Balık; omega-3 ve omega-3 içeriklerinden zengin olması sebebiyle karaciğerdeki iltihabi reaksiyonu azaltmaktadır.

    Yulaf; posa yönünden zengin olması sebebiyle kilo verme sürecine destek olurken tokluk süresinin de uzamasını sağlamaktadır.

    Yeşil çay; vücuttaki toksin maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olmaktadır.

    Mor ve Kırmızı Meyveler; antioksidan içerikleri sayesinde karaciğerdeki iltihabi reaksiyonu sınırlandırmaktadır.

    Karaciğer yağlanması olan kişilerin bu besinleri tüketmemesi önerilmektedir:

    Basit şekerler

    Kızartmalar

    Tuz

    Beyaz ekmek

    Hamur işleri

    Şarküteri ürünleri.  (İLKHA)

  • Biran Damla Yılmaz’dan tarihi diziler için flaş yorum! Alparslan, Kuruluş Osman, Destan…

    Biran Damla Yılmaz’dan tarihi diziler için flaş yorum! Alparslan, Kuruluş Osman, Destan…

    Yasak Elma dizisiyle çıkış yapan Biran Damla Yılmaz, dizide canlandırdığı Kumru karakteriyle ilgili hayranlarını şaşırtacak bir açıklamada bulundu. Güzel oyuncu röportaj sırasında tarihi dönem dizileri için de flaş bir yorum yaptı. Kuruluş Osman, Alparslan Büyük Selçuklu ve Destan’ı izlediğini belirten Yılmaz, bakın bu dizilerdeki meslektaşları için neler söyledi?

    Oyunculuk hayatına 2014 yılında ATV’de ekrana gelen Kırgın Çiçekler dizisiyle başlayan Biran Damla Yılmaz, son yılların en beğenilen kadın oyuncularından. Eylül karakteri hala hafızalarda. Şu sıralar Fox TV’nin fenomen dizisi Yasak Elma’da Kumru karakteriyle öne çıkıyor güzel oyuncu.

    YASAK ELMA’NIN KUMRUSU: BİRAN DAMLA YILMAZ RÖPORTAJINDAN KESİTLER…

    Yasak Elma’nın Kumru’su Biran Damla Yılmaz, dizinin yeni sezonunda da olacak. Geçtiğimiz gün Hürriyet Youtube kanalına konuk olan Yılmaz, diziler hakkında yaptığı açıklamalarla gündeme geldi.

    Genç oyuncu projelerinde neden başarılı olduğunu, “Hislerime güvenirim. Ne yapmak istediysem, onu yaparım. Kendim de hikaye yazarım.” şeklinde yanıtladı.

    “DÖNEM DİZİLERİ ÇOK ZOR, ATIN ÜSTÜNDE OKLAR ATILIYOR…”

    Kuruluş Osman, Destan ve Alparslan Büyük Selçuklu gibi tarihi dizileri takip ettiğini belirten oyuncu, dönem dizilerinin zorluğunu görüp, meslektaşlarının bu rolleri nasıl üstlendiğine çok şaşırdığını dile getirdi.

    Yılmaz’ın dönem dizileri için yorumu, “Atın üzerinde ok atıyorlar. Çok zor. Hepsinin emeğine sağlık. Ben yaparım ama zor olur. Sakarım da…” şeklinde oldu.

    “KÖTÜ KADIN ROLLERİNİ CANLANDIRMAYI ÇOK SEVİYORUM”

    Yasak Elma dizisinde Kumru karakterine hayat veren ünlü oyuncu, kötü kadın rollerini oynamayı sevdiğini de sözlerine ekledi. Kumru’nun seveni de, sevmeyeni de çok. Yılmaz, “Şu andaki karakterimi oynamayı çok seviyorum” diyerek Yasak Elma’ya da gönderme yaptı…

  • Gözlerde oluşan sarılığa dikkat!

    Gözlerde oluşan sarılığa dikkat!

    Pankreas, karnın arka bölümünde yerleşmiş, yaklaşık 15 cm uzunluğunda, mide, onikiparmak bağırsağı (duodenum) ve kalın bağırsakla (kolon) ön yüzü tümüyle kapatılmış bir organdır. Birçok önemli görevi olmakla birlikte, alınan gıdaların sindiriminde ve kan şekerinin dengede tutulmasında önemli rol oynamaktadır.

    Pankreas kanserleri organın her bölgesinden gelişmekle birlikte en sık baş bölgesinden gelişmektedir. Yine en sık salgı yapan hücrelerden köken alırlar ve adenokanser olarak adlandırılırlar.

    Pankreas kanserleri risk faktörleri

    Hastalığın sebebi bilinmemekle birlikte sigara içenlerde ve şişman bireylerde daha sık görülür. Hastaların hemen hemen %30’unda pankreas kanserinin nedeni sigara kullanımıdır. Erişkin tip şeker hastalığına bağlı pankreas kanseri tartışmalıdır. Çok az sayıda hastada soya çekim ile pankreas kanseri gelişebilir. Pankreas kanseri erkeklerde kadınlardan daha sık görülmekte olup risk yaşla birlikte artar. Ortalama yaş erkeklerde 63, kadınlarda ise 67’dir.

    Pankreas kanserleri belirtileri

    Kilo kaybı, karın ağrısı, sarılık, iştah kaybı, bulantı-kusma, halsizlik, yorgunluk, ishal, sindirim zorluğu, sırt ağrısı, camcı macunu renginde dışkılama, solgunluk, aniden ortaya çıkan ve aile öyküsü bulunmayan şeker hastalığı, depresyon gibi psikolojik bozukluklarla ortaya çıkabilir. Şişkinlik, hazımsızlık ve iştah kaybı ile birlikte yetersiz gıda alımı sonucunda hasta kilo verir. Sarılık en sık ve en erken ortaya çıkan belirtidir. Başlangıçta gözlerde ortaya çıkar, daha sonra deride sararma olur, bunu idrar renginin koyulaşarak ‘çay renkli idrar’ yapmaya dönüşmesi takip eder ve nihayet ‘camcı macunu’ olarak tanımlanan dışkının açık renk alması ile sonuçlanır. Sarılığın nedeni, karaciğerde yapılan bilirubin maddesinin pankreas kanseri tarafından safra yolunun tıkanması sonucunda atılımının engellenmesidir.

    Pankreas kanserlerinde tedavi

    Pankreas tümörünün hangi evrede olduğu, komşu organlarla ilişkisinin ne durumda olduğu, özellikle komşu damarlara ve/veya uzak organlara yayılımının olup olmadığı ortaya konulup ameliyatla çıkarılma şansı değerlendirilir. İleri evredeki tümörlerde cerrahi uygulanamaz. Bu hastalara uygulanacak kemoterapi ile birlikte, mevcut sarılığının düzeltilmesi, beslenme desteğinin sağlanması, ağrının azaltılması yoluyla yaşam konforunu düzeltmek amacıyla bazı girişimler uygulanabilir. Bu amaçla ağızdan mide yoluyla yapılan endoskopi ile safra yoluna geçişi sağlayan bir boru (stent) konulması, karın cildinden karaciğer içi safra yollarına bir iğne yardımıyla konulan kateter ile safranın dışarı akıtılması (PTK), ağrı ile ileri mücadele teknikleri, onikiparmak bağırsağında tıkanıklığa yol açan tümörlerde bu kısma ağızdan endoskopik yöntemle girilerek stent takılması gibi yöntemler kullanılmaktadır.

    Cerrahi tedavi

    Erken evre veya damar tutulumu olmayan kanserlerde en etkin ve tek tedavi seçeneği ‘whipple’ ameliyatıdır. Whipple ameliyati ile pankreas baş kısmı, onikiparmak bağırsağı, safra kesesi, safra yollarının karaciğer dışında olan kısmı ve bölgesel lenf bezleri çıkarılır ve ince bağırsaktan yeni bağlantılar yapılır.

    Kilo kaybı, iştahsızlık, karın ağrısı, sarılık, bulantı gibi şikayetlerin bir ya da birkaçı olduğunda zaman kaybedilmeden uzmanına danışılması önerilir. (İLKHA)

  • MasterChef 2. finalisti Gamze Tosun kimdir? MasterChef Gamze Tosun kaç yaşında, nereli, evli mi?

    MasterChef 2. finalisti Gamze Tosun kimdir? MasterChef Gamze Tosun kaç yaşında, nereli, evli mi?

    a:2:{s:4:”path”;s:25:”gallery/2022/08/11518212/”;s:4:”item”;a:2:{i:0;a:4:{s:4:”file”;s:26:”gamze-tosun-1659504455.jpg”;s:4:”desc”;s:2051:”

    TV8’in sevilen programı MasterChef Türkiye dün akşam 2022 sezonunun ana kadrosuna giren 2. ismi belirledi. MasterChef 2. finalist Gamze Tosun oldu. Ana kadroya ilk yükselen isim Metin olurken, ikinci isim Gamze oldu. İzleyiciler o andan itibaren “Masterchef Gamze Tosun kimdir? Gamze Tosun kaç yaşında, nereli?” sorularına yanıt aramaya başladı. İşte, MasterChef 2022 ikinci finalistinin biyografisi…

    MASTERCHEF İKİNCİ FİNALİSTİ BELLİ OLDU…

    MasterChef Türkiye 2022 sezonunda ana kadro netleşmeye başladı. İlk finalist Metin olmuştu. 2 Ağustos Salı akşamı yayınlanan bölümde ise yarışmacılardan fasulye ile bir yemek hazırlamaları istendi. Fenomen yarışma programında dün akşam yarışmacılar fasulye kullanarak farklı bir yemek hazırladı. Son tura Melih’le birlikte kalan Gamze Tosun, ana kadroya girmeye hak kazandı. Peki, Masterchef ikinci finalisti Gamze Tosun kimdir?

    GAMZE TOSUN KİMDİR?

    34 yaşındaki Gamze Tosun, evli ve 5 çocuk annesidir. Tosun, hem ev hanımı ve annedir, hem de aşçılıkla ilgilenmektedir. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi’nde eğitimini sürdürmektedir. Yemek yapmayı çok seven Gamze Tosun Masterchef 2022 sezonunda ana kadroya katılan 2. finalist olmuştur. İBB bünyesinde aşçılık kursuna katılıp sertifika almıştır. Aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği yemek kursundan sertifika almıştır.

    Yarışmaya geçen yıl da katılan başarılı isim, bu yıl şefler için hazırladığı mumbar yemeği ile 2. turu geçmeyi başardı. Dün akşam ise fasulye yemeği ile 2. finalist olmaya hak kazandı.

    “;s:5:”width”;s:0:””;s:6:”height”;s:0:””;}i:1;a:4:{s:4:”file”;s:28:”62e9fe52d265a21e6cb2bf27.jpg”;s:4:”desc”;s:2051:”

    TV8’in sevilen programı MasterChef Türkiye dün akşam 2022 sezonunun ana kadrosuna giren 2. ismi belirledi. MasterChef 2. finalist Gamze Tosun oldu. Ana kadroya ilk yükselen isim Metin olurken, ikinci isim Gamze oldu. İzleyiciler o andan itibaren “Masterchef Gamze Tosun kimdir? Gamze Tosun kaç yaşında, nereli?” sorularına yanıt aramaya başladı. İşte, MasterChef 2022 ikinci finalistinin biyografisi…

    MASTERCHEF İKİNCİ FİNALİSTİ BELLİ OLDU…

    MasterChef Türkiye 2022 sezonunda ana kadro netleşmeye başladı. İlk finalist Metin olmuştu. 2 Ağustos Salı akşamı yayınlanan bölümde ise yarışmacılardan fasulye ile bir yemek hazırlamaları istendi. Fenomen yarışma programında dün akşam yarışmacılar fasulye kullanarak farklı bir yemek hazırladı. Son tura Melih’le birlikte kalan Gamze Tosun, ana kadroya girmeye hak kazandı. Peki, Masterchef ikinci finalisti Gamze Tosun kimdir?

    GAMZE TOSUN KİMDİR?

    34 yaşındaki Gamze Tosun, evli ve 5 çocuk annesidir. Tosun, hem ev hanımı ve annedir, hem de aşçılıkla ilgilenmektedir. Aynı zamanda İstanbul Üniversitesi’nde eğitimini sürdürmektedir. Yemek yapmayı çok seven Gamze Tosun Masterchef 2022 sezonunda ana kadroya katılan 2. finalist olmuştur. İBB bünyesinde aşçılık kursuna katılıp sertifika almıştır. Aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği yemek kursundan sertifika almıştır.

    Yarışmaya geçen yıl da katılan başarılı isim, bu yıl şefler için hazırladığı mumbar yemeği ile 2. turu geçmeyi başardı. Dün akşam ise fasulye yemeği ile 2. finalist olmaya hak kazandı.

    “;s:5:”width”;s:0:””;s:6:”height”;s:0:””;}}}