Kategori: Kadın

  • Ülkesi bile olmayan adanın Türk kadın lideri

    Ülkesi bile olmayan adanın Türk kadın lideri

    Antarktika’da yürüttükleri çalışmalarla ay yıldızlı bayrağı dalgalandıran ekibin başında, bir Türk bilim kadını bulunuyor. Dokuz kişilik ekip, zorlu iklim şartları altındaki çalışmalarıyla Türkiye’nin gururu oldu.

    Türk Antarktik Seferi Ekibi Lideri Doç. Dr. Burcu Özsoy, Dünya Kadınlar Günü öncesi, “Türkiye Bilimsel Araştırma Üssü” kurmak için yaptıkları çalışmaları ve zorlu kıta şartlarına nasıl uyum sağladıklarını AA muhabirine anlattı.

    Kutup bilimleri alanında araştırmalar yapan, Türkiye’nin ilk ve tek kurumu olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kutup Araştırmaları Uyg-Ar (Uygulama ve Araştırma) Merkezinin (PolReC) 9 kişilik Türk Antarktik Seferi Ekibine liderlik yapan Doç. Dr. Özsoy, kıtada üs kurmak için en doğru noktayı tespit etmek üzere, 24 Şubat’ta seferin başladığını belirtti. Aynı zamanda İTÜ PolReC Müdürü de olan Doç. Dr. Özsoy, Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda ve İTÜ’nün destekleriyle süren çalışmaların, Türkiye’nin gelecekte Antarktika üzerinde bilimsel, teknolojik, ekonomik ve siyasal boyutlarıyla söz sahibi olması açısından büyük önem taşıdığına işaret etti. Hiçbir ülkeye ait olmayan Antarktika’da 53 ülke bayrağının dalgalandığını belirten Özsoy, tatlı su rezervlerinin yüzde 70’ine sahip olan kıtanın, dünya nüfusunun kurtuluşu olarak görüldüğüne dikkati çekti.

    Türk bilim insanlarının 1960’lı yıllardan bu yana bilimsel çalışmalar yapmak üzere Antarktika’ya gittiğini anımsatan Özsoy, kıtada var olabilmenin temelinin “bilime” dayandığını ve Türkiye’nin de bu kapsamda faaliyetlerini sürdürebilmek için üs kurma çalışmalarını hızlandırdığını söyledi.

    Sefer sırasında yaşadıklarını anlatan Özsoy, ekibiyle birlikte, kiralanan bir gemide konakladıklarını kaydetti. Antarktika Yarımadası’ndaki seferin ilk günlerinde kuvvetli fırtına nedeniyle zorlandıklarını dile getiren Özsoy, fırtınanın dindiğini ancak kıtada yaz mevsimi olmasına rağmen hissedilen sıcaklığın eksi derecelerde seyrettiğini vurguladı. Seferin ilk gününden bu yana ölçülen en yüksek sıcaklığın 5 derece olduğunu belirten Özsoy, rüzgar nedeniyle sıcaklığın değişkenlik gösterdiğini ifade etti.

    Antarktika’daki hava durumu nedeniyle özel kıyafetler giyilmesi gerektiğini ifade eden Özsoy, bu nedenle Türkiye’den getirdikleri özel kıyafetlerle korunduklarını anlattı. Özel katmanları bulunan kıyafetlerin, vücudun neredeyse hiçbir noktasını soğuk havaya maruz bırakmadığını bildiren Özsoy, tercih edilen doğru kıyafetler sayesinde ekibin herhangi bir sağlık sorunu yaşamadığını aktardı.

    Özsoy, soğuk hava şartları nedeniyle beslenmelerine de önem verdiklerini söyledi. Sefer süresince gemide pişen yemekleri tükettiklerini belirten Özsoy, arazi çalışmaları sırasında da enerji kaybını engellemek için sandviç, kuru yemiş ve çikolata yediklerini kaydetti.

    Kutup bölgelerinde, dünyanın diğer bölgelerinde çalışan birçok iletişim aracının kapsama alanı dışında kaldığına dikkati çeken Özsoy, “Antarktika, sadece birkaç uydu sisteminin kapsamına giriyor ve iletişim aksaklıklarla sürdürülebiliyor. Acil durumlar haricinde belirli kotalarla, sınırlı e-posta dışında iletişim kanalımız bulunmuyor. Ailelerimiz ve iş arkadaşlarımızla, 4 saatte bir iletimi yapılan bu e-postalar aracılığıyla iletişimde kalıyoruz. E-posta kapasitesi de sadece yazıyı kapsıyor ve 25 kilobaytla sınırlı bulunuyor.” diye konuştu.

    Özsoy, Antarktika Yarımadası ve çevresinde yaptıkları teknik araştırmalar hakkında da bilgi verdi. Antarktika’nın, 14 milyon kilometrekarelik yüzölçümüyle Asya, Afrika, Kuzey Amerika ve Güney Amerika’dan sonra beşinci büyük kıta olduğuna işaret eden Özsoy, kıtanın sadece yüzde 1’inin yaşam alanı olabileceğini söyledi. Bu sınırlı yaşam alanlarının, bölgede yaşayan canlıların yavrulama ve yerleşim yeri olarak tespit edildiğini ve korunduğunu aktaran Özsoy, “Kıtada araştırma yapabilmek için alanın hukuki olarak koruma alanı dışında kalması, lojistik için verimli bir noktada bulunması, doğal liman yapısına sahip olması ve yaşam alanı olabilmesi icin buzul alan üzerinde olmaması gerekiyor.” ifadesini kullandı.

    Güney Yarımküre’nin en güneyinde bulunan ve içinde ülke bulunmayan tek kıta olan Antarktika’nın yüzde 98’inin buz tabakasıyla kaplı olduğunu kaydeden Özsoy, bu tabakanın ortalama kalınlığının 2 bin 133 metre olduğunu bildirdi. Sefer sırasında zaman zaman belirli yerlerde durakladıklarına değinen Özsoy, önceden harita üzerinde tespit edilmiş kara ve denizdeki noktalarda bazı ölçümler yaptıklarını ve numuneler aldıklarını anlattı.

    Özsoy, ekibiyle ülkesi adına dünyanın en zorlu bölgelerinden birinde araştırma yapmaktan duyduğunu memnuniyeti dile getirerek, “Ekip olarak, Türk bayrağını bu coğrafyalarda taşıma gururunu bize verdiği için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Faruk Özlü’ye, İTÜ, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Hitit Üniversitesi rektörlerine teşekkür ederiz.” dedi.

  • Çöp Poşetinden Çanta Yapımı

    Çöp Poşetinden Çanta Yapımı

    Çöp poşetleriyle örülen çantayı ilk kez gördüm ve blogumda sizlerle paylaşmak istedim. Ev hanımları hiç bir şeyi çöpe atmayıp değerlendiriyor. Hatta çöp poşetlerinden bile çok güzel kullanışlı örgüler örüyorlar.

    Büyük renkli çöp poşetleriyle örülen çantayı tığ ile örmüşler. Büyük numara tığla örmek istediğiniz boyutta başlayarak kısa süre içinde bu güzel ve dayanıklı çantayı örebilirsiniz.

    Üzerine süs amaçlı örgü çiçek örüp dikmişler. Siz daha farklı şeylerle çantanızı daha süslü ve güzel bir hale getirebilirsiniz.

  • Kadınlar bunları bekliyormuş!

    Kadınlar bunları bekliyormuş!

    Türkiye genelinde konut satışları ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12,8 artışla 95 bin 389 oldu.

    Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, monut satışlarında, İstanbul 15 bin 807 konut satışı ve yüzde 16,6 ile en yüksek paya sahip oldu.

    Satış sayılarına göre İstanbul’u, 10 bin 686 konut satışı ve yüzde 11,2 pay ile Ankara, 5 bin 665 konut satışı ve yüzde 5,9 pay ile İzmir izledi.

    Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 8 konut ile Hakkari, 11 konut ile Ardahan ve 48 konut ile Şırnak oldu.

    Kredili konut satışı yüze 35 arttı

    İpotekli (kredili) konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 35,4 oranında artış göstererek 35 bin 993 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 37,7 olarak gerçekleşti.

    İpotekli satışlarda İstanbul 6 bin 272 konut satışı ve yüzde 17,4 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 69 ile Artvin oldu.

    Yabancıya konut satışı azaldı

    Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,2 azalarak 1386 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, ilk sırayı 441 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul’u sırasıyla 264 konut satışı ile Antalya, 137 konut satışı ile Bursa, 72 konut satışı ile Ankara, 70 konut satışı ile Sakarya ve 62 konut satışı ile Yalova izledi.

    Ocak ayında Irak vatandaşları Türkiye’den 279 konut satın aldı. Irak’ı sırasıyla, 144 konut ile Suudi Arabistan, 115 konut ile Kuveyt, 107 konut ile Afganistan ve 60 konut ile Rusya Federasyonu izledi.

  • Herkes bu reklamı konuşuyor

    Herkes bu reklamı konuşuyor

    Nike Women yeni reklamıyla sosyal medyada büyük ses getirdi. Kadınların hayatın içerisindeki varlığına vurgu yapan ve spordaki ‘gücünü’ yansıtan reklam, büyük beğeni topladı. Nike, Beyonce’un Who Run The World şarkısıyla kadınlara bir çağrıda bulunuyor: Kendinize ve yeteneklerinize inanın.

    Reklam, her zaman güzel görünmek zorunda olmak, narin olmak, sessizce bir kenarda oturmak, altın ve gösterişi sevmek, elinin hamuruyla her işe karışmamak gibi toplumda kadınlar üzerine yüklenmişbirçok klişeyi yıkmasıyla herkesinbeğenisini topladı. Reklamın en çok dikkat çeken repliği ise kadının herkesin içerisinde gülmesini ayıp karşılayan zihniyete gönderme yaptığı kısmı oldu.

  • Çocuğunuzun akıllı telefonuna el koyarsanız ne olur?

    Çocuğunuzun akıllı telefonuna el koyarsanız ne olur?

    Oğlu Dylan okuldan geldikten sonra da hemen telefonuna sarılıyor, ödevlerini düzgün yapmıyor ve sosyal medyada zaman harcıyordu.

    Ancak Karly, birçok ebeveynin yapmak istediğini yaptı ve Dylan’ın telefonuna bir yıllığına el koymaya karar verdi.

    Daily Telegraph’ın haberine göre, Karly 3 ay boyunca oğlunun itirazlarına dayandı ve Dylan’daki değişikliği ilk 6 haftada gördü.

    Dylan’ın notları yükseldi, daha konuşkan ve enerjik oldu ve dışarı çıkıp oynamaya başladı.

    Karly, “Bizim için çok doğru bir karar oldu, herkes yapmalı” diyor.

    Ancak birçok aile bu sözlerin söylenmesi kolay ama yapılması zor olduğunu savunuyor.

    Çocukların eğlenme aracı olarak akıllı telefonları tercih etmesi çok takdir edilmiyor fakat ne yapılması gerektiğine dair pek bir araştırma da bulunmuyor.

    Yapılan araştırmalara göre 11 ila 16 yaş arasındaki çocuklar internette ortalama 26 paylaşım yapıyor. Aileleri sınır koyan çocukların yüzde 80’i de bu sınırları aştıklarını itiraf ediyor.

    Peki akıllı telefonlar aile yaşamını bu kadar etkiliyorsa, ne yapılması gerektiğine karar vermek neden zor?

    Psikolog Dr Aric Sigman, ebeveynlerin çocuklarındaki akıllı telefon algısını değiştirirlerse daha kolay karar alabileceklerini savunuyor.

    Sigman, “Öncelikle akıllı telefon aptal bir tanım. Bunlar telefon değil. 10 yıl önceki dizüstü bilgisayarlardan güçlü bilgisayarlar” diyor ve ailelerin çocuklarının akıllı telefon kullanımına sınırlandırma getirmeleri gerektiğine inanıyor.

    Sigman ayrıca gençlerdeki akıllı telefon kullanımının bir yaşam tarzı olarak değil, tıbbi bir hastalık olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

    Ebeveynlere ‘dijital günbatımı’ konseptini uygulamalarını söyleyen Sigman, anne ve babalara çocuklarını yatmadan bir iki saat önce elektronik cihazlardan ayırmalarını öneriyor.

    Sigman, “Yatak odalarının çocukların duyularını kapattığı bir yer olması gerekiyor ama telefonlar yatak odalarını eğlence merkezine dönüştürüyor. Elektronik cihazlarının gece geç saatlere kadar kullanılmasıyla uyku kaybının arasında açık bir bağ var. Gece geç saatlerde bu cihazların kullanılması depresyon, endişe bozukluğu, kötü ders notları ve kilo almaya yol açıyor. Çünkü uykusuz kalmak açlık hormonlarını da etkiliyor” diyor.

    Doktor Sigman ebeveynlere çocuklarına telefon bağımlılığının belirtilerini öğretmelerini öneriyor.

    Sigman, “Ebeveynlerin şöyle demesi gerekiyor; ‘Sosyal medyada vakit geçirmeni yasaklamıyorum ama sosyal hayatı gerçek dünyada deneyimlemelisin. Sosyal medya hesaplarında sürekli vakit geçirip kendini başkalarıyla karşılaştırmak seni mutsuz edebilir” diyor.

    3 ay boyunca telefon kullanmaya ara veren Dylan da telefonuna gelen bildirimlere cevap verememenin ilk başlarda kendisini üzdüğünü ancak daha sonra rahatlattığını söylüyor.

    13 yaşındaki genç, “O kadar kötü değil aslında, başka şeyler yapacak bir sürü zamanım oldu” diyor.

  • Eski akıllı telefonunuzu bir fotoğraf makinesi yapın

    Eski akıllı telefonunuzu bir fotoğraf makinesi yapın

    Elinizde birkaç sene önce aldığınız ve hala çalışan bir akıllı telefon var mı? Eğer çekmecelerinizin birinde çalışan ve artık kullanmadığınız bir akıllı telefon duruyorsa, bu yeni cihaz ile onu eğlenceli bir fotoğraf makinesine çevirebilirsiniz. Böylece eski telefonunuz özellikle çocuklarınız için çok keyifli ve yaratıcı bir alete dönüşebilir.

    İlgili haber: Kodak’ın akıllı telefonu, telefondan çok fotoğraf makinesi

    PixlPlay isimli cihazı üreten Pixl Toys firması, ilhamını eski 35mm fotoğraf makinelerinden almış. Renkli ve kullanımı kolay tasarımı ile çocuklara hem eğlenme, hem de güzel bir hobi kazanma fırsatı veriyor. Çocuklar böyle bir hobi ile daha aktif olmalarının dışında, cihazın çalışan düğmeleri sayesinde el becerilerini de artırabiliyor.

    PixlPlay’in kurulumu çok basit. Arka kapağını açıp, kasanın içindeki 3,5mm jakı akıllı telefonun ses girişine takıyorsunuz. Telefonu kasaya, ekranı size bakacak şekilde oturtup oynar kol ile sıkıştırıyorsunuz. Kapağı kapattığınızda hem telefonun ekranı dokunma özelliğini koruyor, hem de kasanın üstündeki deklanşör butonu ile fotoğraf çekebilirsiniz. PixlPlay kasasının içine tüm iPhone modelleri, iPod Touch ve çok büyük ekranlılar hariç çoğu Android telefon modelleri ve Windows sistemli telefonlar sığabiliyor.

  • Aldatılmış İnsanlara Göre, Aldatılıyor Olduğunuzun İşaretleri

    Aldatılmış İnsanlara Göre, Aldatılıyor Olduğunuzun İşaretleri

    Aldatmayı bilemiyoruz da, aldatılmak hakikaten hiç hoş bir his değil. Aylarca, belki de yıllarca aklın arkasından silinmeyen, sonraki ilişkilerinizde (ve hattâ belki affettiyseniz, o ilişkinizin devamında da) başrolü kapan bir tecrübe işte.

    Üzerine daha da fazla cümle kurmayalım, paranoyaları, hüzünleri daha da fazla depreştirmeyelim… demek isterdik. Gel gelelim, bu listemiz tamamiyle paranoyaları depreştirmeye yönelik. Dünyanın en büyük sosyal haber sitelerinden Reddit.com‘da açılan başlıkta, insanlar aldatıldıklarını ilk nasıl anladıklarını yazmışlar. Buyrunuz, bazı acı tecrübeler:

    Cursethewind takma adlı kullanıcıdan geliyor; ”Onun sadece yakın bir arkadaşı olduğunu zannettiğim kadından nikah davetiyesi aldım. Meğer tam dört yıldır nişanlılarmış, görünen o ki ikinci kadın da benmişim…”

    Phlox_carolina takma adlı kullanıcı ise ne yazık ki babasını aldatırken yakalamış; ”Her gece annem uyuduktan sonra babam iş telefonu bahanesiyle sokağa çıkıyordu. Bu telefonların işle ilgili olmadığından şüphelendim, bir gece onu takip ettim. Sonuç olarak babamın annemi aldattığını farkettim. Bunu yapmalı mıydım, bilmiyorum… Çünkü evlilikleri bitti.”

    OfficePsycho’nun yaşadıkları insana aşka inancını kaybettiren cinsten. Kötü, epey kötü: ”Yaklaşık 6 yıldır o kadınla birlikteydim, bir süredir beni çok defa farklı erkeklerle aldattığından haberim olmayarak.

    Beni terketmeden aylar önce benimle fotoğraf çekilme isteğini bir kenara bıraktı. O günler filmli fotoğraf makinalarıyla fotoğraf çekildiğimiz günlerdi, ben hiç sevmezdim, o ise sürekli fotoğraf çekilmek isterdi. Bu isteğini bırakmasını benim isteklerime saygı duyması olarak algılamıştım aslında.

    Başka bir şey daha; ona evlenme teklif etmeyi düşünüyordum! Ona bir ressama portremizi çirdirmemizi önerdim, böylelikle evlenme teklif ederken elimde harika bir hediye olacaktı. Portre fikrimi reddetmesini halâ çok net hatırlıyorum, ”Ya ayrılırsak?” demişti. Aklım başımdan gitmişti bu yanıtla, ama bir sürü başka sıkıntı vardı hayatımda, yine anlamamıştım.

    Benden ayrıldıktan sonra, yeni tanıştığımız ortak tanıdıklara onunla yalnızca 1 yıldır birlikte olduğumuzu söylemeye başladı. O kadar az fotoğrafımız vardı ki, 6 yıldır birlikte olduğumuzu iddia etsem manyak eski sevgili damgası yiyecektim… Görünen o ki portremizi bu yüzden reddetmişti, benimle fotoğraf çekilmeleri bu yüzden bırakmıştı!”

    4. Nerde olduğu hakkında yalan söylüyorsa

    Sericatus’un geçmiş tecrübeleri, biraz naifçe de olsa ”Belki halâ umut vardır?” dedirtiyor. En azından 6’da 1 oranında umut vardır?

    ”Hayatım boyunca 6 eski sevgilim bana nerede olduğu hakkında yalan söyledi. Beş tanesinin beni aldattığı ortaya çıktı. Bir tanesiyse meğer bana o sırada Sevgililer Günü hediyesi aldığı için yalan söylüyormuş :)”

    5. Aldatmayla suçlanıyorsanız

    PetticoatBandit’e Türkçe’mizin güzide bir atasözünü hediye etmek isteriz: Yarası olan gocunur.

    ”Eski sevgilim televizyonda gördüğüm ve ‘Aa ne tatlı adam!’ dediğim bir aktör yüzünden kıskançlık krizine girmiş, onu o aktörle aldatacağımı iddia edip benle tartışmaya başlamıştı. Bırakın aktörü tanımayı, adını bile bilmiyordum üstelik! Bir süre sonra ortaya çıktı ki; tam da o sırada beni ‘sadece bir arkadaşı’ ile aldatıyormuş. Sadece bir arkadaş yani.

    Bu saçmalık halâ zaman zaman aklıma geliyor, sinirimden tüylerim diken diken oluyor!”

  • Hava ulaşımı artık daha güvenli olacak

    Hava ulaşımı artık daha güvenli olacak

    Anlık hava durumunu belirlemek hem uçaklar hem de havaalanları için çok önemli. Havayolu şirketlerinin her gün taşıdığı milyonlarca yolcu, daha kesin belirlenmiş hava durumu tespitleri ile çok daha güvende olabilir. İşte bu amaçla kullanılan TAMDAR Edge sistemi, artık her türlü uçağa takılacak kadar geliştirilmiş durumda.

    İlgili haber: Semtinizin hava kirliliği durumu bilgisini hemen şimdi ister misiniz?

    TAMDAR Edge isimli sistem, çevresel hava durumu verilerini toplayan bir sonda cihazı. Bu sonda sayesinde, takıldığı uçağın yakın çevresindeki hava ısısı, basıncı, rüzgar bilgileri gibi birçok veri toplanabiliyor. Bu sistem şimdiye kadar sadece çok büyük uçaklara takılabiliyordu. NASA’nın yaptığı çalışmalar sonucu cihaz, artık küçük uçaklara ve hatta uçan drone’lara bile takılacak kadar küçültülmüş durumda.

    est için hazırlanmış portatif sonda cihazı henüz sınırlı işleve sahip. Sonda hava durumu verilerini topluyor ama ancak uçak veya drone yere indiği zaman bilgiler aktarılabiliyor. Bir sonraki versiyonda Iridium uydu sistemi desteği olacak ve hava verileri anında hem uçaktaki pilotlara, hem de hava durumu gözlemcilerine iletilebilecek.

    TAMDAR Edge portatif sondasının en çok işe yarayacağı noktalardan biri fırtına gözlemleri. Bu cihazların takılı olduğu drone ve uçaklar sayesinde fırtınaların oluşumu ve gelişmesi, gittikleri yön gibi önemli bilgiler çok daha hızlı şekilde elde edilebilecek. Bu da uyarı sistemlerinin, tehlikeli bölgelerde yaşayan insanları daha erken bilgilendirmesini sağlayacak ve can kayıpları azaltılabilecek.

  • En Güzel Sevgililer Günü Hediyesi!

    En Güzel Sevgililer Günü Hediyesi!

    Sizce en güzel hediye nedir? En pahalı olanı mıdır yoksa belki de birlikte bir tatildir. En güzel hediyeyi bulmak partnerimizi iyi tanımaktan geçer. Onu neyin mutlu edebileceğini öngörmekten geçer. “Bir gün mü sevgilinizle gününüz aman boş verin canım!” diyemeyeceğim… Özellikle biz kadınlar özel günlere genelde önem veririz.

    Sevgilinizi Şımartın!
    Evet bence en güzel hediye birbirinizi şımartmaktır! Sevgililer gününde hiç bir olumsuzluğa fırsat vermeden birbirimize değerli hissettirmektir. Birine değer vermenin maddi bir karşılığı yoktur… Bir mektup yazın mesela sevgilinize 14 Şubat sabahı okuyacağı, bir mesaj atın o uyurken gece, sizin tüm gece onu düşündüğünüzü bilsin… Ya da çiçek toplayın sevgilinize…

    Evlenince sevgililik bitmez! Sakın eşinizi 14 Şubat’tan mahrum etmeyin! Eşiniz sizin en sevgiliniz, en kıymetliniz!

    14 Şubat’ta yemek yapın eşinizle birlikte mesela ve bir film alıp gidin eve birlikte izleyeceğiniz. Ancak, sadece kadınlara değil tabi ki tüm jestler! Biz kadınlar da eşlerimizi, sevgililerimizi sevindirmeliyiz. Birlikte bilgisayar oyunu mu oynarsınız, maç mı izlersiniz en sevdiği yemeği mi yaparsınız bilemem ama mutlaka onu şaşırtmalısınız!
    Herkese mutlu ve romantik bir sevgililer günü dilerim! Birlikte geçirdiğiniz her anın kıymetini bilmeniz dileğiyle….

  • Kuzey Kore: Hidrojen bombası denedik

    Kuzey Kore: Hidrojen bombası denedik

    Kuzey Kore, ilk kez hidrojen bombası denediğini açıkladı. Devlet televizyonundan yapılan açıklamada, denemenin başarılı olduğu duyuruldu.

    Bu açıklamadan, hemen önce Güney Kore, Kuzey Kore’nin Punggye-ri nükleer tesisleri yakınında 5.1’lik bir sarsıntı kaydedildiğini duyurmuştu. Kuzey Kore’nin açıklamasının ardından bunun bir deprem değil, hidrojen bombasının yarattığı sarsıntı olduğu anlaşılıyor.

    Devlet televizyonunda yapılan resmi açıklamada, “Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, ilk hidrojen bombası denemesini 6 Ocak 2016’da saat 10.00’da başarıyla gerçekleştirmiştir” denildi.

    Açıklamada, ABD’yi hedef alan ifadeler de yer aldı, ülkenin, ‘ABD’nin düşmanca politikalarına’ karşı nükleer programına devam edeceği belirtildi.

    Ayrıca açıklamada, bunun, Kuzey Kore’nin dördüncü nükleer denemesi olduğu ifade edildi.

    Kuzey Kore’den gelen bu açıklamanın ardından, Güney Kore’de acil güvenlik toplantısı yapıldı. Başkanlık Sarayı’nda yapılan toplantının ardından yapılan açıklamada, “Yapılan bu denemeye karşı mümkün olan tüm önlemler alınacaktır, buna olası BM yaptırımları da dahil” denildi.