Türkiye’nin 2017 Yılı Turizm Beklentisi

Türkiye’nin 2017 Yılı Turizm Beklentisi
2016 yılı Türkiye için turizmde pek iç açıcı değildi. Türkiye ile Rusya arasındaki uçak krizi, terör saldırısı, darbe girişimi gibi birçok nedenle turizmde çöküş yaşayan ve sezonu büyük kayıplarla kapatan sektör, bu yıl için de karamsar bir tablo çiziyor.

2016 yılının politik etkileri, turizmi bütünüyle etkiledi. Özellikle Türkiye turizminin en önemli pazarlarından Rusya ile olan kriz en ağır etkiyi bıraktı. 2016 sonuna doğru yasakların kalkması ile ay bazında yeniden toparlanarak 2015 seviyelerini yakalayan Rusya pazarından 2017’de önemli oranda bir gelişme bekleniyor. Ancak, Rusya’da yakalanan toparlanma diğer ana pazarlarda benzer beklentiyi taşımıyor.

İç meselelerde 15 Temmuz olayları ve devam eden yansımaları, terör, uluslararası ilişkilerde bozulmalar, Irak – Suriye hattındaki askeri hareketlilik sektörü çok önemli şekilde etkisi altına aldı. Tabii ki Rusya ile ilişkilerin düzelmesi, Ukrayna ile olan vize anlaşmaları sektöre umut olduğu da söylenebilir ancak rezervasyon ve ilk ay verileri bu umudu kırıyor. Turizmin önce gelen isimleri 2017 yılı beklentilerini ve yapılması gerekenleri şöyle anlattı.

Türkiye ile ilgili çok ciddi sıkıntı var

Orta Avrupa ülkelerinde yaygın olan İslamofobi hastalığının yerini Türkofobi’ye bıraktığını öne süren Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Bölgesel Yürütme Kurulu (BYK) Başkanı Fahrettin Çiçek, “Türkiye ile ilgili çok ciddi sıkıntı var” dedi. “Paris’te fuardaydım. Maalesef ilk fuarımızın verimli geçtiğini söyleyemem. Aşılması gereken çok daha zorlu bir süreç bizi bekliyor. Orta Avrupa ülkelerinde ’İslamofobi’ hastalığı yerini ’Türkofobi’ye bırakmış. Türkiye ile ilgili çok ciddi sıkıntı var. Türkiye ve Kuzey Afrika ülkeleri ikinci plana atılmış. Önümüzdeki bu engelleri aşmak için çalışmalara şimdiden başlamamız gerekiyor. Bu sene krizi bir şekilde yönettik. Asıl sıkıntı 2017 yılında başlayacak. Çünkü elimizde bir potansiyel yok. Eğer bu noktadan devam edersek sektörü yükseltmemiz çok zor. Bu pazarlardaki kapasitelere şimdiden müdahale etmek zorundayız. Verilecek destek ve teşvik programlarına şimdiden karar vermemiz gerekiyor. Birlikte tanıtım, birlikte ağırlama, akaryakıt desteği gibi teşvikler şimdiden açıklanmalı. Uçakların yönünü Türkiye’ye çeviremezsek onlar rotasını bulur.”

Kruvaziyer Gemilerinin Rezervasyonlarında da düşüş var

Sea Song Ege Bölge Müdürü Mert Kavafoğlu, kruvaziyerle gelecek turist sayısında düşüşlerin her geçen gün arttığını söyledi. Kavafoğlu, kruvaziyer seferlerindeki düşüşlerin, her geçen gün katlanarak devam ettiğine dikkat çekerek şöyle dedi:

“Önümüzdeki yıl kruvaziyer sefer sayısının üç haneli rakamlara çıkması çok zor gibi görünüyor. Şu an fuarlar devam ediyor. Sayıyı yükseltmeyi umut ediyoruz fakat çokta umutlu değiliz. Temmuz ayı itibariyle 2017 yılı satışlarımız başladı. Gelinen noktada çok kötü bir tablo ile karşı karşıyayız. “Efes, Meryemana burada oldukça Kuşadası’na sırtını dönmez’, denilen kruvaziyer gemileri, Kuşadası’nı destinasyonun içinden çıkarmaya başladı. Her gittiğimiz yerde karşımıza güvenlik sorunu çıkıyor. Artık Türkiye’deki yatırımcılar, yurt dışında yatırım düşünmeye başladı. Kuşadası için kruvaziyer gemileri olmazsa olmaz. Ama çok ciddi iptaller, büyük düşüş bizi bekliyor.”

Yurt dışı temaslarını değerlendiren turizmciler, “2017 yılı kayıpları ürkütücü boyutta. Avrupa ülkelerindeki İslamofobi, yerini Türkofobi’ye bırakıyor, acil müdahale gerekir” dedi. Kruvaziyerle gelecek turist sayısında da düşüşlerin her geçen gün arttığına işaret edilirken, “Efes, Meryemana burada oldukça Kuşadası’na sırtını dönmez’ denilen kruvaziyer gemilerinin bile Kuşadası’nı destinasyonun içinden çıkarmaya başladıkları belirtildi.

Hedef 2017’yi stabil geçirmek

Turizm yatırımcıları Derneği başkanı Murat Ersoy da bu konuda, “2016’da turizmde maalesef başarılı olamadık. Olumsuzlukların bellekteki düzelme süresi bir buçuk senedir. Sektördeki kötü gidişatın ancak 2018’in ikinci yarısından itibaren düzeleceğini öngörüyoruz. 2017 yılında, turizmde büyük ölçekli yeni yatırımların olacağını beklemiyoruz. Avrupa’da Türkiye’ye yönelik başlatılan olumsuz propagandaların dozajı düşmeden devam ediyor. Bu nedenle Avrupalı turist sayısındaki düşüş devam edecektir. Rusya pazarı için ise beklentilerimiz olumlu, Rus turist sayısının 2017’de 5 milyona yaklaşacağını tahmin ediyoruz. Tek soru Rusya pazarındaki artışın, Avrupa pazarındaki düşüşü karşılayıp karşılayamayacağıdır. Hedefimiz 2017 yılını stabil geçirmek, 2018 yılı itibariyle de tekrar yükselişe geçmek.” Dedi.

Teşvikler bugünden açıklanmalı

Kuşadası Otelciler Birliği (KODER) Yönetim Kurulu üyesi Gürsel Tonbul’da Avrupa’nın en büyük tur operatörlerinden alınan verilere göre kış rezervasyonlarının bıçak gibi kesildiğini söyledi. Tonbul, şöyle konuştu:

“2017 için erken rezervasyonlar yok denecek kadar az. Bu aşamadan sonra rezervasyon beklentisi gerçekçi değil. Bu da kış döneminin turizm sektörü için çok ağır ve zorlu geçeceğinin göstergesidir. İspanya yüzde 60-70, Yunanistan yüzde 40-50 geçtiğimiz yıla göre önde gidiyor. Bu da bizim kaçırdığımız rezervasyonları aldıklarının açık göstergesidir. 2017’ye dair muhtemel kayıplar bugün itibarı ile ürkütücü görünüyor. Teşvikler devam edecek ise ki etmeli; nasıl ve hangi koşullarda teşvik verileceği bu günden belirlenmeli. Geç kalınmamalı ki özellikle erken rezervasyonlardaki kayıplar engellensin. Türkiye Avrupa pazarındaki ismini, müşteri hafızalardan silinmeden koruyabilsin. Geç verilen kararlarla, vaktinde belirlenemeyen teşviklerin sektöre beklenen desteği sağlayamadığını bu yıl gördük.”

Nerede turist varsa Türkiye orada olmalı

Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Osman Ayık ise 2017 yılıyla ilgili stratejik açıklamalar yaptı.
“2017 yılı sayısal anlamda daha iyi bir yıl olacak. Tur operatörleri ile 2017 sezonuna dönük kontratlar tamamlandı ve erken rezervasyonlar gelmeye başladı. Şimdilik gelen rezervasyonlar yeterli olmasa da herhangi bir öngörüde bulunmak için daha erken. Önümüzdeki yıl için yoğun tanıtım çalışmaları yapılmalı. Etkin bir şekilde sektörün de içinde olduğu bölgesel tanıtımların ve birtakım PR faaliyetlerinin yürütülmesi gerekiyor. Ancak sektörün gerçek anlamda 2014 rakamlarını yakalaması, 2018 yılını veya ilerleyen yılları bulacaktır.

Nerede turist potansiyeli varsa Türkiye’nin orada olması gerekiyor. Çin, Hindistan ve Afrika gibi turist potansiyeli yüksek yerler var. En çok turisti nasıl getirebiliriz onun planını yapmalıyız. Bunu da ancak daha fazla tanıtım ile yapabiliriz. Tüm pazarlarda güçlü bir şekilde var olmalıyız. Yeni pazarlar ararken de yıllardır turist gönderen ülkeleri unutmayarak onlar için de yoğun çalışmalar da bulunmalıyız. “