İSKENDER BAYHAN’DAN BAKAN IŞIKHAN’A: SERMAYEYE VERİLEN TEŞVİK SİZE AYRILAN KAYNAĞIN NEREDEYSE DÖRT KATI. PATRONLARA NEDEN HER KONUDA KIYAK GEÇİYORSUNUZ?

İSKENDER BAYHAN’DAN BAKAN IŞIKHAN’A: SERMAYEYE VERİLEN TEŞVİK SİZE AYRILAN KAYNAĞIN NEREDEYSE DÖRT KATI. PATRONLARA NEDEN HER KONUDA KIYAK GEÇİYORSUNUZ?
EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçe görüşmelerinde, “Bakan Mehmet Şimşek OVP kapsamında önümüzdeki 3 yılda sömürüye doymayan sermayedarlara 8 trilyon 211 milyar lira muafiyet, istisna, indirim sağlayacaklarını açıkladı. Yani 1 yılda sermayeye verilen teşvik size ayrılan kaynağın neredeyse dört katı. Bakanlığınıza ayrılan kaynağınsa önemli bir kısmı yine kapitalistlerin cebine gitmek üzere ayrılmış durumda. Soru

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024 yılı bütçe görüşmelerinde, “Bakan Mehmet Şimşek OVP kapsamında önümüzdeki 3 yılda sömürüye doymayan sermayedarlara 8 trilyon 211 milyar lira muafiyet, istisna, indirim sağlayacaklarını açıkladı. Yani 1 yılda sermayeye verilen teşvik size ayrılan kaynağın neredeyse dört katı. Bakanlığınıza ayrılan kaynağınsa önemli bir kısmı yine kapitalistlerin cebine gitmek üzere ayrılmış durumda. Soruyoruz; sadece yargı kararıyla tahsil edilen işçi alacaklarındaki vergi ve SGK primlerinin ne kadarını patronlardan tahsil ettiniz? Tahsil edilmeyen tutar ne kadar? Devlet alacağı için işçiye gelince her kuruşuna kadar alınırken patronlara neden her konuda kıyak geçiyorsunuz” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024 bütçe teklifi görüşülüyor. EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, komisyonda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bütçe sunumunuz bir başarı belgesi değil bir itirafname niteliği taşıyor. Ama siz ve hükümetiniz yerli ve yabancı sermayenin, tekellerin çıkarlarını savunmakta o kadar mahirsiniz ki bunu bile fark edemeyecek durumdasınız. Diyorsunuz ki; memleketi ucuz iş gücü cenneti yaptık. Rekabetçiliğimizin ve büyük hamlelerimizin temelinde ucuz emek gücü sömürüsü var. Bunun sayesinde istihdamı ve işsizlik oranını koruduk. Ve bununla övünüyorsunuz.

TÜRKİYE’DEKİ ÇOCUK İŞÇİ SAYISI MİLYONLARI AŞIYOR. ANCAK SUNUMUNUZDA BU ÇOCUKLARA İLİŞKİN TEK SATIR BİLE YOK”

Eşit işe eşit ücreti tamamen silip attınız. Birçok alanda aynı işi yapanların bir kısmı; daha kötü ve ağır koşullarda sömürülerek açlık sınırının altında ücrete mahkum ediliyor. Türkiye’deki çocuk işçi sayısı milyonları aşıyor. Ancak sunumunuzda bu çocuklara ilişkin tek satır bile yok. sözde çocuk işçilik ile mücadele ediyorsunuz. İşçiler için yaratılan cehennemde güvencesiz göçmen emeğinin daha da yoğun sömürülmesinin planını yapıyorsunuz. Diyorsunuz ki, ‘kaynaklarımızı sömürüye doymayan kapitalistleri daha da büyütmek için seferber ettik. İşçileri de açlıktan ölmeyecek bir ücrete mahkum etmeye devam edeceğiz’ ve bununla övünüyoruz. İşçilerin en az yarısı asgari ücretle geçim savaşı veriyor. Asgari ücret neredeyse genel ücret oldu. Sözde emekçiyi enflasyona ezdirmediniz. 2023 ekim ayında yoksulluk sınırı 44 bin 563 lira, açlık sınırı 13 bin 684 lira. Asgari ücret 11 bin 402 lira, emekli maaşı 7 bin 500 lira. Bu mudur ezdirmemek?

Diyorsunuz ki 2024 yılı için bakanlığımıza ayrılan kaynak 622 milyar 513 milyon 444 bin lira. Bakan Mehmet Şimşek OVP kapsamında önümüzdeki 3 yılda sömürüye doymayan sermayedarlara 8 trilyon 211 milyar lira muafiyet, istisna, indirim sağlayacaklarını açıkladı. Yani 1 yılda sermayeye verilen teşvik size ayrılan kaynağın neredeyse dört katı. Bakanlığınıza ayrılan kaynağın da önemli bir kısmı yine kapitalistlerin cebine gitmek üzere ayrılmış durumda.

Soruyoruz; sadece yargı kararıyla tahsil edilen işçi alacaklarındaki vergi ve SGK primlerinin ne kadarını patronlardan tahsil ettiniz? Tahsil edilmeyen tutar ne kadar? Devlet alacağı işçiye gelince her kuruşuna kadar alınırken patronlara neden her konuda kıyak geçiliyor?2024 bütçesinin genelinde olduğu gibi, bakanlığınızın bütçesinde de bütün kapılar ‘besle sermayeyi-oysun işçinin, emekçinin gözünü’ anlayışına çıkmaktadır. Övündüğünüz bu düzenin adı vahşi kapitalizm değilse nedir?”