DEÜ İZMİR YDO MÜDÜRÜ KURUOĞLU: "MESELENİN ÖZÜNDE İNGİLİZ OLDUKLARI İÇİN DAHA FAZLA MAAŞ ALMAYI HAK ETTİĞİNİ DÜŞÜNEN KİŞİLERİN OLMASIDIR"
KERİM UĞUR
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülmira Kuruoğlu, yabancı öğretim görevlisinin sözleşmesini feshederek yerine kardeşi E.S.’yi işe aldığı iddialarına ilişkin “Meselenin özünde, maaşlarını beğenmeyen ve İngiliz oldukları için başka hocalardan daha fazla maaş almayı hak ettiğini düşünen kişilerin olmasıdır...Bahsedilen E.S. isimli akademisyen, Rusça alanında öğretim görevlisi olarak 2017 yılından bu yana üniversitemizde görev yapmaktadır. Bu noktada, yüksekokul müdürü olmamdan üç yıl önce kendisi buradaki görevine zaten başlamıştır” açıklamasını yaptı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülmira Kuruoğlu, 17 yıldır kurumda görev yapan İngiliz vatandaşı Nadine Freda Kemp’in iş akdini feshedilmesi, 25 yıldır Türkiye’de eğitimci olarak yaşamını sürdüren bir diğer İngiliz eğitimci Nigel Paul Ashley’i emekli olması ve yerlerine kız kardeşi E.S.’nin işe alınmasıyla ilgili iddialara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kuruoğlu’nun açıklamasının satır başları şöyle:
"YÖK’ÜN ÖNGÖRDÜĞÜ MAAŞLA ÇALIŞMAYI KABUL ETMEYEN, GÖREV VE SORUMLULUKLARINI YAPMAK İSTEMEYEN SAYIN KEMP’İN GÖREV SÜRESİNİN UZATILMASI UYGUN GÖRÜLMEMİŞ; SAYIN ASLEY İSE KENDİ İSTEĞİYLE EMEKLİ OLMUŞTUR"
“Buradaki meselenin özünde, maaşlarını beğenmeyen ve İngiliz oldukları için başka hocalardan daha fazla maaş almayı hak ettiğini düşünen kişilerin olmasıdır.
Sayın Kemp ve üç İngiliz vatandaşı yabancı öğretim elemanı, maaşlarından memnun olmadıklarını Yüksekokul Müdürlüğüne bildirmiştir. Bugüne kadar Yüksekokulumuzda, mensuplarımızın haklı talep ve beklentilerinin karşılanmasına özel önem verilmiştir. Bu noktada ilgili talep üniversitemiz üst yönetimine arz edilmiş; Rektörlüğümüz de YÖK nezdinde girişimde bulunarak 2022 yılı için kurumumuzda çalışan 10 yabancı uyruklu öğretim elemanına, toplamda üç defa maaş artışı yapılmasını sağlamıştır.
İlgili öğretim elemanları tarafından son derece memnuniyetle karşılanan bu düzenlemeye karşın; Sayın Kemp ve Öğretim Görevlisi Nigel Paul Asley’in de aralarında bulunduğu dört İngiliz öğretim elemanı, durumdan memnun olmadıklarını dile getirmişlerdir. Gerekçesini ise ‘İngiliz vatandaşı oldukları için daha fazla maaş almaları gerektiği’ şeklinde açıklamışlardır. Üstelik adı geçen kişiler, “Bu kadar maaşa, bu kadar iş” diyerek yükümlü oldukları dersleri vermekten ve diğer görevlerini yapmaktan kaçınmışlardır. Dolayısıyla üstü örtülü bu tehdit ve görevlerini yapmama karşısında, yukarıda adı geçen öğretim elemanları için disiplin soruşturması açılmış ve kınama cezası verilmiştir.
Bu bağlamda, YÖK’ün öngördüğü maaşla çalışmayı kabul etmeyen, görev ve sorumluluklarını yapmak istemeyen Sayın Kemp’in görev süresinin uzatılması uygun görülmemiş; Sayın Asley ise kendi isteğiyle emekli olmuştur. Hatırlatmak isterim ki Üniversitemiz, maaşını beğenmeyen öğretim elemanına maaş artışı yapma yetkisine sahip değildir. Hal böyleyken yabancı uyruklu öğretim elemanları, YÖK’ün belirlediği maaşla çalışmak durumundadır.”
"YÜKSEKOKUL MÜDÜRÜ OLMAMDAN ÜÇ YIL ÖNCE KENDİSİ BURADAKİ GÖREVİNE ZATEN BAŞLAMIŞTIR"
Kuruoğlu iki İngiliz eğitmenin yerine kendi kardeşi E.S.’nin göreve getirilmesi ile ilgili ise şunları kaydetti:
“Basına yansıyan ‘Yüksekokul Müdürü Eğitimcileri Kovdu, Yerlerine Kardeşini İşe Aldı-İngiliz Gitti Kardeş Geldi!’ başlığının da gerçeklerle ilgisi bulunmamaktadır. Bahsedilen E.S. isimli akademisyen, Rusça alanında öğretim görevlisi olarak 2017 yılından bu yana üniversitemizde görev yapmaktadır. Bu noktada, Yüksekokul Müdürü olmamdan üç yıl önce kendisi buradaki görevine zaten başlamıştır. Basit birkaç internet aramasından anlaşılacak bu gerçeklik, habere nedense aktarılmamış; E.S.’yi benim görevlendirdiğim şeklinde bir hayale dönüştürülmüştür. Kendisinin kronolojik açıdan konuyla ilgisi dahi bulunmamaktadır. Benzer şekilde ‘Müdür İşten Kovdu’ bilgisi de gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü Dokuz Eylül Üniversitesi gibi bir devlet kurumunda, yöneticilerin unvanı ne olursa olsun bir akademisyeni işinden kovması ya da bir kişiyi istediği şekilde işe alması hukuken mümkün değildir. Son derece sorumsuzca hazırlanan haberlerde, sanki şahsımın böyle bir hak ve yetkiye sahip olduğu ve bunu kullandığı gibi bir algı oluşturmak istenmektedir. Bunun olamayacağı, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’ndaki şekliyle sarih ve nettir. Bu gerçekliğin anlaşılmayacak tarafı da yoktur.”