EFES SELÇUK BELEDİYE BAŞKANI SENGEL: “GÜÇLENEREK, DAYANIŞARAK DAHA DAYANIKLI BİR KENT OLMAK ADINA ADIM ATACAĞIZ”

EFES SELÇUK BELEDİYE BAŞKANI SENGEL: “GÜÇLENEREK, DAYANIŞARAK DAHA DAYANIKLI BİR KENT OLMAK ADINA ADIM ATACAĞIZ”
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansı’na ilişkin “Efes Selçuk’un bundan sonra ne istediğini söylemek adına ilk sözleri söylediniz. Biz bugünü kurtarmaktan öte geleceğe bir şeyler yapmak istiyoruz. Güçlenerek, dayanışarak daha dayanıklı bir kent olmak adına adım atacağız” dedi.

Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansı’na ilişkin “Efes Selçuk’un bundan sonra ne istediğini söylemek adına ilk sözleri söylediniz. Biz bugünü kurtarmaktan öte geleceğe bir şeyler yapmak istiyoruz. Güçlenerek, dayanışarak daha dayanıklı bir kent olmak adına adım atacağız” dedi.

Afet riskleri ve her düzeyde toplumsal risklere karşı dayanıklı ve yerelde kalkınan bir kent stratejisini oluşturmak için planlanan Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansı’nın açılış konuşması Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel tarafından yapıldı. Efes Selçuk’ta dayanıklı kent konferansı düzenlenme süreci ve amacı hakkında bilgi veren Başkan Sengel, şunları kaydetti:

“Bu sadece tek başına bugünle bitecek bir konferans zinciri değil. Özellikle 17 Ağustos’u tercih ettik. 6 Şubat depremi bizi de açıkça söylemek gerekirse altüst etti. Ve bu noktada en son aşamada bugün bir araya gelmemize vesile olan bu konferansı başlatıyoruz. Buradaki esas amacımız şu aslında. Bizler biraz sonra akademisyenlerimiz vasıtasıyla ve iş yeri uzmanları vasıtasıyla edindiğimiz bilgilerle birlikte yuvarlak masalarda aslında Efes Selçuk’un bir nebzede o dayanıklılık ve geleceğine ilişkin konuşmalar gerçekleştireceğiz. Çalıştayın sonucunda şöyle bir noktaya gelmek istiyoruz. Bu bahsettiğimiz başlıkları halka da anlatabilmek toplumun kılcal damarlarına da girebilmek anlamında bütün ilgilileriyle tek tek görüşerek bir sonuç itibarıyla Efes Selçuk’u kullanma kılavuzunu oluşturacağız.”

Açılış konuşmasının ardından gerçekleşen ilk oturumda Argüden Yönetişim Akademisi’nden Dr. İnan İzci “Dayanıklı ve Sürdürülebilir Kent Vizyonu” başlıklı bir konuşma yaptı. Yerel yönetimlerin dayanıklı kent kavramı açısından büyük bir önem taşıdığını belirten Dr. İnan İzci, şunları söyledi:

“DAYANIKLILIK OLMADAN KALKINMAK MÜMKÜN DEĞİL”

“Belediye Başkanı’mızın bu konuda almış olduğu inisiyatif bence çok değerli. Bu noktada dayanıklılık meselesini bir belediye başkanının öncelik olarak görmesi çok kıymetli. Bu noktada Türkiye’de bir vizyon açılıyor burada. Sadece Efes Selçuk özelinde değil Türkiye genelinde de şu ortaya konuyor: Biz şehrimizi kalkındırmadan önce onu dayanıklı kılmak zorundayız. Çünkü dayanıklı olmadan kalkınmak mümkün değil. Kalkınsanız da bir anlamı yok.”

AKUT Vakfı Başkanı Nasuh Mahruki, “Türkiye’de Afet Mücadelesinin Dünü ve Bugünü” başlıklı konuşmasında, şunları dile getirdi:

“AFETLERDE İLK 24 SAAT ÇOK ÖNEMLİ”

“17 Ağustos'un 24. yıl dönümünde bugün burada sizlerle birlikte olmak çok hoş.  Afet dediğimiz şey tanımı gereği onunla mücadele etmek için hazırlanmış unsurların yetersiz kaldığı olaylar demek. Yani bir kapasite sorunudur afet mücadelesi. Karşınızda öyle bir sorun çıkar ki mücadele gücünüz yetmez. Kapasiteniz yetmez. Afetlerde en çok insan ilk saatlerde ilk 24 saat kurtarılır. İkinci gün biraz daha az insan kurtarılır, üçüncü gün biraz daha az, giderek azalır bu. Ama ilk on iki saat, yirmi dört saat, kırk sekiz saat, yetmiş iki saat hayati derecede önemlidir.”

Doç. Dr. Ezgi Orhan 17 Ağustos Depremi’nin bir milat olduğunu belirterek, “Biz 17 Ağustos’tan sonra afet yönetimimizi, toplumda ve kamu yönetiminde yarattığı farkındalık ile birlikte değiştirmeye başladık” diye konuştu. 

Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansı ikinci oturumunda konuşan Doç. Dr. Ulaş Bayraktar da konferansın önemli sorular sordurduğunu aktararak, şunları belirtti:

“Gerçekten bugün burada çok özel bir iş yapılıyor. Umarım bu tür çalışmalar Türkiye’nin başka yerlerinde, diğer ilçelerde hatta büyükşehirlerde tekrar edilir. Çünkü bizim esas sorunumuz aslında kimin delege, ilçe başkanı, aday, belediye başkanı olduğu değil bizim nasıl kentlerde ne şekilde yaşayacağımız. Dolayısıyla soruyu belki öyle kurmak gerekiyor. “Neden bu kadar dayanıksız kentlerde yaşıyoruz. Her gittiğim yerde bunu soruyorum. Niye bu kadar insan ölüyor? Niye bu kadar çok bina yıkılıyor? Altyapılar niye bu kadar dayanıksız? En ufak bir sorunda niye iletişimimiz kesiliyor? Bunun sebebi ne sizce?”

Kentsel dayanıklılık kavramını gıda sistemi üzerinden değerlendiren Orkun Doğan ise konuşmasında, şunlara yer verdi:

“Bir kentin gıda sistemini daha dirençli hale getirmek plan gerektiren bir şey. Bir kentin gıda sistemini daha dirençli, daha adil hale getirmek, daha dayanıklı hale getirmek, sürdürülebilir hale getirmek bir plan dahilinde olması gereken bir şey. Bu açıdan Efes Selçuk şöyle de bir öncü olabilir. Hakikaten Türkiye’de en azından ben Marmara Bölgesi’ne baktığımda 50 bin nüfusun altındaki hiçbir ilçemiz zorunlu olmadığı için stratejik plan hazırlamamış durumda. Şu anda yapılan çalışmanın da öncü bir rolü olduğunu size aktarmak isterim.”

Turizm ve dayanıklı kent kavramlarının bir araya gelmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Gözde Çeviker Çınar da “Ben dayanıklı kentleri turizm perspektifinden konuşacağım uzmanlığım gereği. Biz bugüne kadar büyükşehirler ve ilçelerde birçok turizm çalıştayı, konferansı ve etkinliği yaptık. Ama ilk defa turizm temelli kalkınma için dayanıklı kent nasıl olur, neler yapmamız gerektiğini konuşacağız. O yüzden bu çok heyecan verici” dedi.

Oturumların tamamlanmasının ardından akademisyenler, sivil toplum örgütleri temsilcileri, ilgili meslek mensuplarının katılımıyla Efes Selçuk Afet Riskleri Analizi”, “Tarımsal Dayanıklılık ve Kalkınma”, “Dayanıklılık ve Turizm Temelli Kalkınma” ve “Sosyal Dayanıklılık ve İnsan Refahı” başlıkları altında çalışma grupları düzenlendi. 

Efes Selçuk Dayanıklı Kent Konferansı’nın çalışma sonuçlarının özetlenmesinin ardından kapanış konuşması yapan Başkan Ceritoğlu Sengel, şunlara işaret etti:

“Aslında biz dayanıklı bir kent olmak için 2019’dan beri mücadele etmişiz. Bundan sonra çalışma gruplarından gelmiş olan çıktılar bir rapor haline gelecek. Bundan sonra Ekim ayında tekrar buluşacağız. Sonuç raporumuz bu diyeceğiz. Eylemlerimiz böyle gerçekleşir diyeceğiz. Vizyonumuzu ortaya koyacağız. Aynı zamanda da bunu bir stratejiye dayandıracağız.”