YOZGAT ZİRAAT ODASI BAŞKANI AÇIKGÖZ: "HEM DEVLET PARAMI VERMİYOR HEM DE DEVLET BANKASI BENİM GIRTLAĞIMI SIKIYOR"
SEYFİ ÇELİKKAYA
Yozgat’ta hububat üreticileri, ürünlerini Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) teslim etmek için saatlerce bunaltıcı sıcak altında sıranın kendilerine gelmesini bekliyor. Bir çiftçi, “Vallahi durumlar vahim, akşam beşte geldik, görüyorsunuz işte, saat 10.00-11.00 herhalde. Yarın bu zamana satarsak ne ala bizden iyisi yok” dedi. Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz ise "Devlet benim çiftçimi icraya vermesin, günü geçti, efendim puanın düşüyor demesin. Hem devlet paramı vermiyor hem devlet de bankası benim gırtlağımı sıkıyor. Nasıl olacak bu iş" ifadelerini kullandı.
Yozgat Merkez TMO’da alımlar devam ediyor. Sabah saat 7:30’da başlayan alımlar akşam saat 20.00’a kadar devam ediyor. Buna rağmen alım yapılan merkezlerin önündeki kuyruklar bitmek bilmiyor. Yozgat il merkezinde TMO tarafından bu yıl 60 bin ton alım yapılması planlandı. Bugüne kadar yaklaşık 60 bin ton alım yapıldı. 40 bin tonluk silolar dolunca, kiralanan tarlalara 20 bin ton buğdayın yaklaşık 10 bin tonu alındı. Geriye kalan 10 bin ton buğday için alımların ekim ayına kadar devam edeceği kaydedildi.
"ÇİFTÇİ ÇOK BÜYÜK SIKINTIDA"
Çiftçinin genel olarak bu yıl büyük sıkıntı çektiğine dikkat çeken Yozgat Ziraat Odası Başkanı İsmail Açıkgöz, şöyle konuştu:
“Devlet buğdayı 8 bin 200 lira başfiyat, makarnalık 9 bin 200 lira açıkladı. O gün mazot 19 liraydı, bugün 39 lira oldu. Otomatikman 20 lira geldi. Çiftçi çok büyük sıkıntıda. Tarım Kredi’nin günü geldi, bankaların günü geldi. Devlet öyle bir şey yapması lazım ki; benim ofiste buğdayım varsa devlet de bana vermiyorsa, devlet bankaları en azından o günkü verdiğimiz müstahsili kabul ederek aldım sayacak. İpotek koysun ofisteki verdiğimiz ürüne, oradan parasını alsın ama benim çiftçimi icraya vermesin, günü geçti, efendim puanın düşüyor demesin. Hem devlet paramı vermiyor hem devlet de bankası benim gırtlağımı sıkıyor. Nasıl olacak bu iş? Bunu yetkililerle de görüşüyorum. Ofis Genel Müdürüyle de görüştüm, Ziraat Bankası Genel Müdürüyle de görüştüm, Tarım Kredi Bölge Müdürüyle de görüştüm. Bakın kardeşim siz bizden dokuzuncu ayın birinde para istiyorsunuz ama biz Eylül'ün 25’ine randevu almışız, buğdayımızı veremiyoruz. Ürettik buğdayı, çiftçi hububatını vermeden nereden para alacak? Çalacak mı? Hırsızlık mı yapacak? Verileni de 40 günden, 35 günden veriyorlar. En azından mahsuba gitsinler. Yani ofisten belge istesinler, belgeyi almak kaydı ile gerek tarım kredi, gerek gerek Ziraat Bankası otomatikman mahsup etsin. En kolay yöntem."
"NE YAPACAĞIMIZI BİLEMİYORUZ"
TMO önünde sırasını gelmesini bekleyen çiftçilerden Lök köyünden Ergün Karagöz, "Buğday sırası bekliyoruz. Vallahi durumlar vahim, akşam beşte geldik, görüyorsunuz işte, saat 10.00-11.00 herhalde. Yarın bu zamana satarsak ne ala bizden iyisi yok. Sıramızı aldık, bugün, vallahi bugün gelmez, yarın ancak gelir. Yarın da kaçta geleceğini bilemiyoruz. Fiyat vermiyorlar. Köylümün birine şimdi 5,5 lira yazmışlar buradan Şefaatli'ye gitti. Bu adam yaktığı mazota mı üzülsün, çektiği zahmete mi üzülsün? Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Herhalde bu durumda çiftçiliği bıraktıracaklar bize" diye konuştu.
"FİYATLAR YÜKSEK, HER ŞEY ALDI BAŞINI GİTTİ"
Karabıyık köyünden Galip Cangöz de şunları anlattı:
“Buğday satmaya geldik. İnşallah da satarız. Sırayı zorla aldık, ayın 13’ünde pazar günüydü, alım yapmadılar, bugüne kaldık, ancak getirebildik. İnşallah sorun çıkmaz. Çıkmıyor diyorlar daha doğrusu, bilmiyorum Allah hayırlısını versin. Hali perişan köylünün. Bak şu rezilliğe bak, sıraya bak. Perişan olmayacak da ne yapacak? Mazot olmuş 40 küsur, gübre olmuş 21 küsur, buğday olmuş daha 7,5. Tüccarın eline bıraksan 5-5,5 lira. Tüccarda hiç din iman yok temelli. Bu gene almıyorum dese ne yapacağız? Buna şükür ne diyeyim.”
Büyük İncirli köyünden Hasan Kaygısız ise “Buğday satmaya çalışıyoruz, satabilirsek. Gece saat üçte geldik, dün akşamüstü, daha hala buradayız. Hiç ilerleyemedik, aynı duruyoruz. Fiyatlar düşük. Her şeyi başını aldı gitti. Biz 5,5-6’ya buğday veriyoruz” dedi.
--