DP'Lİ İLAY AKSOY UYUŞTURUCU DOSYASINI AÇTI: TÜRKİYE'DE KİMYASAL KULLANIMI GÖÇLE BAŞLADI, METAFETAMİN VE FUHUŞ ZİRVEDE

DP'Lİ İLAY AKSOY UYUŞTURUCU DOSYASINI AÇTI: TÜRKİYE'DE KİMYASAL KULLANIMI GÖÇLE BAŞLADI, METAFETAMİN VE FUHUŞ ZİRVEDE
Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy, Bursa Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Suat Kızılhan ile birlikte Türkiye'deki en büyük sorunlardan biri olan uyuşturucu madde kullanımını masaya yatırdı. Ülke genelinde 10 milyon Bursa'da ise 500 bini aşkın bağımlılık olduğunu kaydeden Kızılhan, en yayın maddenin Metamfetamin olduğunu ve bu maddenin ülkeye girişinin Afganlarla birlikte gerçekleştiğini ifade etti.

Demokrat Parti Göç ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkanı Yardımcısı İlay Aksoy YouTube kanalında hazırladığı Kervan Yolda Dizilmez programında Bursa Uyuşturucu ile Mücadele Derneği Başkanı Suat Kızılhan'ı konuk etti. Bursa'daki uyuşturucu krizini masaya yatıran Aksoy, artan bağımlılık oranından hangi tür uyuşturucu maddelerin kullanıldığına kadar bir çok konuyu Kızılhan'a sordu.

Özellikle 25-30 yaş aralığındaki kişilerde özellikle kullanımın arttığını ve insanların uyuşturucu maddelerini antidepresan olarak rahatlamak için kullandıklarını belirten Kızılhan, ülke genelindeki uyuşturucu kullanımının 10 milyonun üzerinde olduğunu Bursa'da ise 500 bine vardığını ifade etti.

Kızılhan ayrıca kullanımı en yaygın maddenin Metamfetamin olduğunu söylerken, bu maddenin ülkeye girişinin 2011-2012 yıllarında Afganlarla birlikte olduğuna dikkat çekti.

İşte İlay Aksoy'un tüm gerçekliği ile gündeme getirdiği uyuşturucu sorununun Bursa'da ki yansımaları...

"ÜLKE GENELİNDE 10 MİLYONUN ÜZERİNDE UYUŞTURUCU KULLANIMI VAR"

İlay Aksoy: Bursa’da en çok hangi uyuşturucu maddeler kullanılıyor, kaç yaş grubu kullanıyor, uyuşturucu kullanım oranı ne kadar ve nedenleri neler?

Suat Kızılhan: Uyuşturucu bugün ülkemiz adına yüksek boyutlara gelen bir olgu, bir gerçek, beka sorunu bana göre. Yani dernek başkanı olarak söyleyeyim bunu, uyuşturucunun boyutu öyle yüksek ki devlet ve millet kendi imkanlarıyla mücadele verse sadece belli bir noktaya kadar yol alma şansına sahip. Şu anda ülkemizde, uyuşturucunun boyutu bugün analiz yapılsa, gerçekten milyonları aşan bir boyuta geliyor. Yani öyle 1-2 milyon değil ülke genelinde 10 milyonun üzerinde uyuşturucu kullanımı var.

En kötü tarafı bunun uyuşturucu satışlarının oldukça rahat bir şekilde yapıldığı bir ortam içerisindeyiz. Sanki kimse onlara müdahale etmiyor, istedikleri şekilde davrandıkları bir durum göze çarpıyor. Önceden yalnızca devlet nezdinde uyuşturucunun boyutu biliniyordu ama şu anda millet tarafından da artık biliniyor herkesin bildiği bir konu haline geldi.

Bursa’da normalde insanların anlatımına göre değil, bizlerin analiz ve görüşmeleri ve bizlerin bağımlı yakınlarıyla görüşmeleri neticesinde, bugün uyuşturucu kullanımının 500 bine kadar geldiğine eminiz.

"25-30 YAŞ ARASI AŞIRI BİR KULLANIM VAR"

Genelde; sanki rahatlatıcı bir şey, insanın kendini daha iyi hissedecek bir durum gibi bir algı yaratılmış. Bu durum ile özellikle 25-30 yaş arasında aşırı derecede bir kullanım var.

İlay Aksoy: Peki ülkede yaşanan ekonomik buhranla birlikte kişilerin girdiği çıkmaz ve depresyon sonucunda mı, bu yaş grubu bu maddeye ilgi duyuyor? Çünkü üniversiteyi yeni bitirmiş, iş hayatına yeni atılmış bir kitleden bahsediyorsunuz.

"6 AY SONRA GERİYE DÖNÜŞÜ ÇOK ZOR BİR DURUM OLUYOR"

Suat Kızılhan: Onun sebepleri insandan insana değişiyor genelde ama şu andaki ekonomik şartlarında mutlaka baskısı, kendilerini bunalımda hissetme kendini rahatlatmaya çalışma gibi bir yönelimi oluyor. Bu ekonomik şartlardan dolayı kendilerinde bir yük hissediyor, sanki bir rahatlama kurtuluş gibi kullanıyorlar.

Bu kimyasal bir madde olduğu için, ilk başladıklarında sanki bir bağımlılık yaratmayacak, çok iyi bir şeymiş gibi kullandıkları zaman kendilerini zinde daha rahat hissediyorlar. Bunun gibi rahatlıklar olunca ilk başta anlamıyorlar tabi. Zaman geçtikçe; 6 ay kullanımdan sonra bütün her şey ortaya çıkıyor. Bütün o artı olarak gördükleri eksisi olarak ortaya çıkıyor. 6 aydan sonra da geriye dönüşü çok zor bir durum oluyor.

"UYUŞTURUCU KULLANIMI 10 YAŞA KADAR DÜŞTÜ"

İlay Aksoy: Ağırlıklı erkekler mi kullanıyor, yoksa kadınlarda da kullanımın arttığını görüyor musunuz?

Suat Kızılhan: Genel bir analiz yapayım, normalde şu anda uyuşturucu kullanımı gerçekten 10 yaşında kadar düştü. Kız, erkek çocuğu farketmeden dediğim gibi 10 yaşında düştükten sonra yani en yüksek tabanlı 50-55 yaşlarına kadar uzanıyor. Çoğunlukla erkekler tabi ama şu son 3-5 senede kız çocuklarımız ve kadınlar üzerinde daha çok yoğunlaştı.

Bu satıcı dediğimiz bu uyuşturucuyu dağıtan sistem, bu şekilde daha hızlı bir yol aldıkları için kız çocuklarımızı ve kadınlarımızı kullanıyor. Yani onları ağa düşürerek, bu batağa düşürerek sadece uyuşturucu kullanımı değil, hem satıcılıkta hem içicilikte hem de fuhuşta kullanıyor. Uyuşturucu ve fuhuş hemen hemen paralel. Yani bunlar öyle bir hale geldi ki hızlı bir şekilde yayılmasının en büyük özelliği kız çocukları ve kadınlar.

"ARTIK DOKTORLAR, MÜHENDİSLER, MİMARLAR, PROFESÖRLER, SAVCILAR HAKİMLER KULLANIYOR"

Suat Kızılhan: Uyuşturucu öyle bir hale gelmiş ki; hani derler 'hızına artık kavuşamıyoruz', öyle bir hale gelmiş. Ülkemizde sanki artık bu illegallikten çıktı normal bir sistem gibi, insanlar artık yani hızlı bir şekilde bu kimyasala yönelmeye başladılar. Bütün insanlar kullanmaya başladı. Bizim derneğimize gelen insanlara baktığımızda; üst düzey insanlar da var doktorlar da mühendisler de var.

Toplumda sanki varoş bölgelerde işsiz güçsüz insanların kullandığı, farklı sıkıntıları olan insanların kullanacağı gibi bir izlenim var. Ama bazen öyle insanlar geliyor ki bakıyorsun insanın aklı almıyor. Diyorum ya bir mühendisin bir doktorun bir mimarın profesörün savcının hakimin kullandığını düşünün, bunun boyutunu artık çözemiyoruz. Bakıyorsun mücadeledeki vasatlığa, çünkü kullanıcıların hem üst düzeyde hem alt tabanda var. Tabi alt tabanda daha fazla ama üst kısmın kullanması bu işin daha rahat boyuta erdiğini gösteriyor. Üst boyuttaki insana diyorsun ‘neden kullanıyorsun’ diyor ki ‘ben kullanıyorum hiçbir sıkıntısı yok, hoşuma gidiyor’

"ÜLKEMİZE İLK 2011-2012 YILLARINDA KİMYASAL UYUŞTURUCU GİRDİ"

İlay Aksoy: Çok çeşitli maddeler var piyasada ama özellikle bir madde çok daha hızlı koşuyor diğerlerinden... En yaygın madde hangisi?

Suat Kızılhan: İlk başlarda bu iş bonzai dediğimiz maddeyle başladı. Bu zamanla biraz daha değişik isimlerde farklı kimyasallarla görülmeye başladı.Ülkemize ilk kimyasal girişi 2011-2012 yıllarında oldu.

İlay Aksoy: Kimyasaldan bahsettiğiniz metamfetamin değil mi, peki ülkeye ilk ne zaman geldi

Suat Kızılhan: 2011-2012 yılları; bonzai, metamfetaminin giriş tarihleri... 2011 2012 yılları arasında Türkiye'ye giriş yaptı. İlk zamanlar dediğim gibi bonzaiyle yol aldılar, metamfetamine döndüler. Şu anda metamfetamin sadece yaygın olarak tek kullanılan madde. Diğerlerini artık kullanmıyorlar. Hem ucuz, sürümden kazandıkları için, satıcı kesim herkesin alabileceği bir seviyeye düşürdüğü için.

"ÜLKEYE GELEN METAMFETAMİN YÜZDE 100 GELEN YABANCILAR İLE İLGİLİ"

İlay Aksoy: Peki 2010-2011 yılı diyorsunuz. Türkiye tarihinde, 2011 yılından itibaren çok köklü bir değişiklik yaşandı. Açık kapı politikası uygulandı. Açık kapı politikasıyla birlikte AK Parti milyonlarca yabancının adete ülkemize girmesine izin verdi, şimdi metamfetaminin Türkiye'ye girişi yabancılarla ne kadar bağlı.

Suat Kızılhan: Bizim yaptığımız analizlere göre yüzde 100 onlarla bağlı bir sistem.
Tabi şimdi zaten metamfetaminin hammaddesi Afganistan’ da üretiliyor. Bütün ülkelere dağıtıyor o yıllarda kapının açılması, göç olayının o yıllara denk gelmesi bu maddenin de göç beraberinde ülkemize girmesi demektir.

Sürekli Afganistan, İran üzerinden ülkemize ham madde olarak geldi. Şu anda ülkemizde büyük şehirlerde imalathane dediğimiz şeyler çoğu illerimizde var ama bunları üreten yine Afganlar.

"PİYASADAKİ METAMFETAMİNİN TOPTANCILARI AFGANLAR"

İlay Aksoy: Bugün piyasada bulunan metamfetaminin, esas toptancıları diyelim Afganlar mı?


Suat Kızılhan: Tabi ki onlar. İmalathanelerde de bu işi bilen onlar, bunun imalatını çok iyi biliyorlar, nasıl bir madde olduğunu da çok iyi biliyorlar. Türkiye’deki bu işin başındaki her kimse bunlar bunların tekelinde. Bu insanları belli noktalara getirerek ürettiriyorlar. Direkt Afganistan üretilip gelmiyor.

Ham madde Afganistan’dan buraya getiriliyor burada kurulan laboratuvarlarda pişiriliyor dağıtım burada yapılıyor.

İlay Aksoy:  Bursa’nın nüfusu yaklaşık 3 milyon 200 bin civarı. Bunun da 500 bini madde kullanıyor dediğinizde esasında Afganistan’daki verilerle çok örtüşüyor. O da nedir? Bursa’da bugün yüzde 10-12 civarında nüfusun bir şekilde madde bağımlısıyla teması var, kullanımı var hatta mağduriyeti var. Bugün Afganistan'da kırk milyon nüfusu var ve toplumun yüzde 12 civarı madde bağımlısı var. Yani esasında yavaş yavaş biz Afganistan olmaya başladık, bir kullanım merkezi toplumu derinden zehirleyen.. toplum yok oluyor işlevsiz hale geliyor.

"TOPLUMDAKİ SESSİZLİĞİ ÇÖZEMİYORUZ, 1.5 MİLYON AİLE MAĞDUR AMA KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR"

Suat Kızılhan: Söylediklerinizin hepsinde haklısınız. Toplumdaki sessizlik; onu bir çözemiyoruz. Bunun çoğalmasıyla toplumdaki sessizlik orantılı. Böylesine dehşet bir durum var ortada müthiş derecede bir sessizlik. Normalde ister istemez 500 bin bağımlı varsa 1.5 milyon ailenin mağdur olması demek. Şimdi bırakın 1.5 milyonu 100 bin 10 bin kişinin bile sesini duyamıyorsun.

"HER ŞEYDEN ÖNCE 4+4+4 SİSTEMİNİN KALKMASI LAZIM"

İlay Aksoy: Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı'yla, İçişleri Bakanlığı'nın çok iç içe çalışması lazım. Kamu spotları yapması lazım, aile destekleri vermesi lazım. her şeyden önce 4+4+4 eğitim sistemi kalması lazım. Çünkü sonuçta ara verilince çocuklar o boşlukta okuldan kopabiliyor çok büyük bir çoğunluğunda koptuğunu görüyoruz. Okullarda bunun eğitimi verilmesi lazım. Emniyet teşkilatının tekrar okullara girip bu konuda eğitim vermeleri gerekiyor. Okullarda psikolojik danışman, rehber öğretmen kadrolarının çoğalması gerekiyor. Çocukları çok daha yakından takip etmesi gerekiyor. Yani Türkiye'nin çok derin sorunları var, uzun ihmaller sonucunda toplumda esasında bu kriz ortaya çıktı.

Suat Kızılhan: Bekli bu işin uzmanları diyelim bu kadar hızlı yayılacağına ihtimal vermiyordu bence. Çünkü çok vasat bir şekilde önlem alıyorlardı. İşin ciddiyetini son aslına son 2-3 sene içerisinde düşünmeye başladılar.