Kategori: Ekonomi

  • SGK: KAHRAMANMARAŞ MERKEZLİ DEPREMLERDEN ETKİLENEN ELAZIĞ DA MÜCBİR SEBEP KAPSAMINA ALINDI

    SGK: KAHRAMANMARAŞ MERKEZLİ DEPREMLERDEN ETKİLENEN ELAZIĞ DA MÜCBİR SEBEP KAPSAMINA ALINDI

    Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Kahramanmaraş merkezli depremlerde uğradığı yıkımın boyutunun ortaya çıkmasıyla afet bölgesi kapsamına alınan 11’inci il olan Elazığ’ın da hızlı, etkin ve verimli hizmet verebilmek için ‘mücbir sebep” kapsamına alındığını duyurdu.

    SGK, 16 Şubat tarihinde, afet bölgesi ilan edilen ve OHAL kapsamına alınan Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 10 ilde “Kısa Vadeli Sigortalı İşlemleri”, “Kurum Sağlık Kurulu İşlemleri”, “Aylık Bağlama İşlemleri” ve “Sigortalı Tescil Hizmet ve Borçlanma İşlemleri”nin hızlı, etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için bir dizi tedbir almıştı. 

    Bu arada, hükümet, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Elazığ’ın uğradığı yıkımın boyutları ortaya çıkıncı orayı da afet bölgesi ilan etmiş ve OHAL kapsamına almıştı. Bunun üzerine SGK Yönetim Kurulu, dün yaptığı toplantıda, Elazığ’ın da mücbir sebep kapsamına alınmasını kararlaştırdı. Karar, kurumun internet sitesinden duyuruldu.

    SGK’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Elazığ ili mücbir sebep kapsamına alınmıştır. Söz konusu karara göre, www.sgk.gov.tr adresindeki duyurular kısmında yer alan 09 Şubat 2023 tarihli ‘Prim Borçlarının Ödenme Süreleri ile Kuruma Verilmekle Yükümlü Olunan Bilgi, Belge ve Beyannamelerin Verilme Sürelerinin Ertelenmesine Dair Duyuruda’ belirtilen açıklamalar Elazığ ili bakımından da geçerli olacaktır” denildi.

     

  • TÜİK: ARALIKTA TARIMSAL GİRDİLERDEKİ YILLIK FİYAT ARTIŞI YÜZDE 103,14 OLDU

    TÜİK: ARALIKTA TARIMSAL GİRDİLERDEKİ YILLIK FİYAT ARTIŞI YÜZDE 103,14 OLDU

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; tarımsal girdi fiyatları, aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,72 arttı. Tarımsal girdi fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 103,14 oldu.  

    TÜİK, aralık ayı tarımsal girdi fiyat endeksini bugün açıkladı. Buna göre; tarımsal girdi fiyatlarında, aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,72, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 103,14, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 103,14 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 116,26 artış gözlendi.

    TARIMDA KULLANILAN MAL VE HİZMET ENDEKSİNDEKİ YILLIK ARTIŞ YÜZDE 104,42

    TÜİK verilerine göre, ana gruplarda bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 0,33, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 3,64 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre ise tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 94,35, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 104,42’lik artış kaydedildi.

    AYLIK EN FAZLA ARTIŞ MALZEMELER VE HAYVAN YEMİNDE OLDU

    Bir önceki aya göre azalış gösteren alt gruplar sırasıyla, yüzde 8,19 ile enerji ve yağlar yüzde 1,87 ile gübre ve toprak geliştiriciler oldu. Buna karşılık, aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla yüzde 4,49 ile malzemeler ve yüzde 3,41 ile hayvan yemi oldu.

    EN YÜKSEK YILLIK ARTIŞ BİNA BAKIM MASRAFI VE HAYVAN YEMİNDE HESAPLANDI

    Yıllık artışın düşük olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 33,98 ile veteriner harcamaları ve yüzde 42,63 ile makine bakım masrafları oldu. Buna karşılık, yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 120,60 ile bina bakım masrafları ve yüzde 117,81 ile hayvan yemi oldu.

  • TCMB: NET ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU ARALIK AYINDA 279,1 MİLYAR DOLAR AÇIK VERDİ

    TCMB: NET ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU ARALIK AYINDA 279,1 MİLYAR DOLAR AÇIK VERDİ

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre; Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net Uluslararası Yatırım Pozisyonu açığı, 2021 yıl sonunda 252,7 milyar dolar iken 2022 aralık sonunda 279,1 milyar dolara yükseldi.

    Merkez Bankası, aralık ayına ilişkin Uluslararası Yatırım Pozisyonu verilerini bugün açıkladı. Buna göre, aralık sonu itibariyle Türkiye’nin yurt dışı varlıları geçen yılın sonuna kıyasla yüzde 7,9 artışla 583,8 milyar dolar oldu. Merkez Bankası’nın açıkladığı veriler şöyle:

    “ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU: Türkiye’nin yurt dışı varlıkları ile yurt dışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net Uluslararası Yatırım Pozisyonu 2021 yıl sonunda eksi 252,7 milyar dolar iken 2022 aralık sonunda eksi 279,1 milyar dolar oldu.

    YABANCI PARA VE TL MEVDUATLAR YÜZDE 12,7 AZALDI: Varlıklar alt kalemleri incelendiğinde, rezerv varlıklar kalemi 2021 yıl sonuna göre yüzde 15,8 oranında artışla 128,7 milyar dolar, diğer yatırımlar kalemi yüzde 5,4 oranında azalışla 115,2 milyar dolar oldu. Diğer yatırımlar alt kalemlerinden bankaların yabancı para ve Türk lirası cinsinden efektif ve mevduatları yüzde 12,7 oranında azalışla 45,0 milyar dolar oldu.

    DOĞRUDAN YATIRIMLAR ARTTI: Yükümlülükler alt kalemleri incelendiğinde; doğrudan yatırımlar (sermaye ve diğer sermaye) piyasa değeri ile döviz kurlarındaki değişimlerin de etkisiyle 2021 yıl sonuna göre yüzde 17,6 oranında artışla 166,4 milyar dolar seviyesine yükseldi.

    HAZİNE’NİN TAHVİL STOKLARI YÜZDE 7,5 AZALDI: Portföy yatırımları 2021 yıl sonuna göre yüzde 2,2 oranında azalışla 94,2 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi stoku 2021 yıl sonuna göre yüzde 56,1 oranında artışla 28,8 milyar dolar olurken, yurt dışı yerleşiklerin mülkiyetindeki Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) stoku yüzde 64,2 oranında azalışla 1,2 milyar dolar, Hazine’nin tahvil stoku (yurt içi yerleşiklerce alınan tahvil stoku düşüldükten sonra) ise yüzde 7,5 azalışla 41,9 milyar dolar oldu.

    YURT DIŞI YERLEŞİKLERİN TL MEVDUATLARI YÜZDE 35,1 ARTTI: Aynı dönemde, diğer yatırımlar 2021 yıl sonuna göre yüzde 6,6 oranında artarak 323,2 milyar dolar oldu. Yurt dışı yerleşiklerin yurt içi yerleşik bankalardaki yabancı para mevduatı, 2021 yıl sonuna göre yüzde 21,5 oranında artarak 40,3 milyar dolar olurken, TL mevduatı yüzde 35,1 oranında artarak 13,1 milyar dolar oldu.

    BANKALARIN KREDİ STOKUNDA DÜŞÜŞ YÜZDE 11,4: Bankaların toplam kredi stoku yüzde 11,4 oranında azalarak 57,4 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin toplam kredi stoku yüzde 3,1 oranında artarak 100,2 milyar dolar oldu.”

  • ESKİNAZİ: “DÜŞÜK KUR-DÜŞÜK FAİZ POLİTİKASI DIŞ TİCARET AÇIĞINI KAR TOPU GİBİ BÜYÜTÜYOR. BÖYLE GİDERSE DIŞ TİCARET AÇIĞI 160 MİLYAR DOLARA ÇIKACAK”

    ESKİNAZİ: “DÜŞÜK KUR-DÜŞÜK FAİZ POLİTİKASI DIŞ TİCARET AÇIĞINI KAR TOPU GİBİ BÜYÜTÜYOR. BÖYLE GİDERSE DIŞ TİCARET AÇIĞI 160 MİLYAR DOLARA ÇIKACAK”

    Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Düşük kur, düşük faiz politikasına geçtiğimizden beri enflasyon tüm yakıcılığıyla arttı, son 25 yılın en yüksek seviyelerini gördük. Düşük kur-düşük faiz politikası dış ticaret açığının kar topu gibi büyümesine yol açıyor. Yaşadığımız deprem nedeniyle üretim ve ihracatta düşüşler yaşanacak. Biz çalışarak bu açığı kapatmaya hazırız. İhracatçılarının rekabetçi olabileceği bir ekonomik iklim daha faydalı olacaktır. Adımlar atılmadığı takdirde dış ticaret açığımız 160 milyar dolara ulaşacaktır” uyarısı yaptı.

    EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi bugün sosyal medya hesabından Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı dış ticaret rakamlarını, döviz kurlarını ve Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ekonomiye etkilerini değerlendirdi. Jak Eskinazi’nin değerlendirmeleri şöyle:

    “DIŞ TİCARET AÇIĞI 2022’DE 110 MİLYAR DOLARA DAYANDI: Türkiye’nin ihracat miktarındaki artış 2021’de yüzde 17 iken, 2022’de yüzde 5’e geriledi, ithalat miktar endeksindeki artış 2021’de yüzde 3,3 iken, 2022’de yüzde 8,2’lik ilerledi. 2021’de 46 milyar dolar dış ticaret açığı vermişken, 2022’de bu rakam 110 milyar dolara dayandı. Adımlar atılmadığı takdirde dış ticaret açığımız daha yüksek rakamlara ulaşacaktır.

    ENFLASYON SON 25 YILIN EN YÜKSEK SEVİYELERİNİ GÖRDÜ: Düşük kur, düşük faiz politikasına geçtiğimizden beri enflasyon tüm yakıcılığıyla arttı, son 25 yılın en yüksek seviyelerini gördük. Dış ticaretimizde bu süreçte olumsuz etkilendi. Bu tablo Türkiye’ye bu zaman diliminde yabancı yatırım girişinin de ötelenmesine neden oluyor.

    DÜŞÜK KUR-DÜŞÜK FAİZ POLİTİKASI DIŞ TİCARET AÇIĞININ KAR TOPU GİBİ BÜYÜMESİNE YOL AÇIYOR: Düşük kur-düşük faiz politikası, Türkiye’de enflasyon rakamlarını düşüremezken, ihracatçının daha katma değerli ihracat yapmasını önlerken, ithalatın miktar ve değer olarak ihracattan çok daha fazla artmasına ve dış ticaret açığının kar topu gibi büyümesine yol açıyor.

    DEPREM NEDENİYLE ÜRETİM VE İHRACATTA DÜŞÜŞLER YAŞANACAK: Yaşadığımız deprem nedeniyle üretim ve ihracatta düşüşler yaşanacak. Biz çalışarak bu açığı kapatmaya hazırız. İhracatçılarının rekabetçi olabileceği bir ekonomik iklim daha faydalı olacaktır. Adımlar atılmadığı takdirde dış ticaret açığımız 160 milyar dolara ulaşacaktır.

    İHRACATÇILARIMIZIN DAHA REKABETÇİ OLABİLECEĞİ BİR EKONOMİK İKLİM DAHA FAYDALI OLACAKTIR: Biz, 365 gün 24 saat çalışarak açıkları kapatmaya hazırız. Ancak, ihracatçılarımızın daha rekabetçi olabileceği bir ekonomik iklim ülkemiz için daha faydalı olacaktır.”

  • TÜİK: YURT DIŞI ÜRETİCİ FİYATLARI OCAK AYINDA YÜZDE 4 ARTTI

    TÜİK: YURT DIŞI ÜRETİCİ FİYATLARI OCAK AYINDA YÜZDE 4 ARTTI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4,00 arttı. Ocak ayındaki yüzde 4’lük fiyat artışına rağmen baz etkisiyle yıllık enflasyon yüzde 50,98‘e geriledi. 12 aylık ortalamalara göre artış ise artış yüzde 91,79 oldu.

    TÜİK, ocak ayına ilişkin Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi’ni bugün açıkladı. Buna göre; ocak ayında YD-ÜFE bir önceki aya göre yüzde 4,00 bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,98 arttı. 12 aylık ortalamalara göre artış ise yüzde 91,79 oldu. Ocak ayındaki yüzde 4’lük fiyat artışına rağmen baz etkisiyle YD-ÜFE’de gerileme gözlenen veriler şöyle:

    ENERJİ FİYATLARI AYLIK YÜZDE 10,09 ARTTI

    Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 3,18, imalatta yüzde 4,01 artış fiyat artışı oldu. Ara malında yüzde 3,27, dayanıklı tüketim malında yüzde 3,95, dayanıksız tüketim malında yüzde 3,41, enerjide yüzde 10,09, sermaye malında yüzde 4,18 oranında aylık fiyat artışı gözlendi.

    TEMEL ECZACILIK ÜRÜNLERİ VE MÜSTAHZARLARINDAKİ AYLIK ARTIŞ YÜZDE 10,36

    Aylık azalış gösteren tek alt sektör yüzde 1,80 ile ağaç ve mantar ürünleri (mobilya hariç) oldu. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları yüzde 10,36 ile fiyat artışının en çok olduğu sektörler oldu. Kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 10,09, tütün ürünleri yüzde 8,12 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler arasında yer aldı.

    ENERJİ FİYATLARI YILLIK YÜZDE 80,77 ARTTI

    Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 45,09, imalatta yüzde 51,09 artış yaşandı.  
    Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 50,21, dayanıklı tüketim malında yüzde 51,88, dayanıksız tüketim malında yüzde 47,66, enerjide yüzde 80,77, sermaye malında yüzde 50,89 artış olarak gerçekleşti.

  • TÜİK: TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ, DEPREM SONRASI DURUMU YANSITMAYAN VERİLERE GÖRE YÜZDE 4,3 ORANINDA ARTTI

    TÜİK: TÜKETİCİ GÜVEN ENDEKSİ, DEPREM SONRASI DURUMU YANSITMAYAN VERİLERE GÖRE YÜZDE 4,3 ORANINDA ARTTI

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonraki durumu yansıtmadığını belirttiği verilere göre, Tüketici Güven Endeksi, şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 4,3 oranında arttı.

    TÜİK; Merkez Bankası iş birliğiyle yürüttüğü Tüketici Eğilim Anketi sonuçlarını bugün açıkladı. TÜİK açıklamasına, “Tüketici Eğilim Anketi verilerinin önemli bir kısmı 6 Şubat 2023’ten önce derlendiği için sonuçlar büyük ölçüde deprem öncesi durumu yansıtmaktadır” notunu düştü.

    TÜİK’in açıkladığı verilere göre, Tüketici Güven Endeksi, deprem öncesi durumda dahi ekonomide kötümser havanın sürdüğüne işaret eden 100 puanın gerisinde kaldı. 

    Tüketici Güven Endeksi, ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4,3 oranında arttı. Böylece, ocak ayında 79,1 olan endeks, şubat ayında 82,5 oldu.

    GELECEĞE DÖNÜK BEKLENTİLER İYİLEŞTİ

    TÜİK ve Merkez Bankası verilerine göre, vatandaşların geleceğe dönük beklentilerinde iyileşme kaydedildi. Gelecek 12 aylık dönemde hane halkının maddi durum 79,9’dan 84,2’ye, genel ekonomik durum beklentisi 82,7’den 85,8’e yükseldi. Gelecek 12 aylık dönemde dayanıklı tüketim mallarına harcama yapma düşüncesi de ocak ayında 92,2 iken bu oran şubat ayında 94,5’e yükseldi. 

    Aylık olarak yapılan Tüketici Eğilim Anketi ile tüketicilerin maddi durum ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ile gelecek dönem beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri ölçülüyor. Anket sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, 0-200 aralığında değer alabiliyor. Tüketici Güven Endeksi’nin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.  

  • HAFTAYA DOLAR KURU 18,86 TL, EURO KURU 20,15 TL’DEN BAŞLADI

    Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ekonomiye etkileri izlenmeye devam ediliyor. Dolar kuru yeni haftaya yatay seyirde 18,86 TL’den başlarken, euro 20,15 TL’den alıcı buluyor.

    Bir süredir yatay seyrini koruyan dolar cuma günü haftalık işlem seyrini 18,87 liradan kapatmıştı. Depremin 15’inci günü olan haftanın ilk işlem gününe de dolar 18,86 seviyesinden başladı.

    Cuma günü resmi işlem saatini 20,08 liradan tamamlayan euro kuru ise yeni haftaya 20,15 liradan başladı.

    Öte yandan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB) tarafından 23 Şubat Perşembe günü açıklanacak. TCMB’nin deprem felaketinden politika faizi ile ilgili vereceği karar merakla bekleniyor. Şu an politika faizi yüzde 9’da bulunuyor. 

  • SPK, PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİNE YÖNELİK BİR DİZİ KARAR ALDI

    SPK, PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİNİN GÜÇLENDİRİLMESİNE YÖNELİK BİR DİZİ KARAR ALDI

    Sermaye Piyasası Kurulunca (SPK), portföy yönetim şirketlerinin güçlendirilmesine yönelik bir dizi karar aldı. Buna göre, geniş yetkili portföy yönetim şirketleri, araştırma, risk yönetim, teftiş ve iç kontrol hizmet birimleri oluşturacak. Portföy yönetim şirketlerinin başlangıç sermayesi 7 milyon 500 bin TL’den 30 milyon TL’ye çıkarılacak, yönetilen portföy büyüklüğüne göre sahip olunması gereken asgari öz sermaye tutarları da 30 milyon TL ila 100 milyon TL olarak arttırılacak.

    SPK’nın Portföy Yönetim Şirketleri ve Bu Şirketlerin Faaliyetlerine İlişkin Esaslar Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ bugünkü Resmi Gazete’de yayınlandı. 

    ARAŞTIRMA, RİSK YÖNETİMİ, TEFTİŞ VE İÇ KONTROL HİZMET BİRİMLERİ OLUŞTURULACAK

    Buna göre, geniş yetkili portföy yönetim şirketlerinin organizasyonel kapasitelerinin güçlendirilmesi amacıyla, araştırma, risk yönetim, teftiş ve iç kontrol hizmet birimlerinin yönetilen portföy büyüklüğünden bağımsız olarak şirket bünyesinde oluşturulması öngörüldü.

    PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİNİN BAŞLANGIÇ SERMAYELERİ ARTIRILDI

    Portföy yönetim şirketlerinin başlangıç sermayesi 7 milyon 500 bin TL’den 30 milyon TL’ye, faaliyetleri sınırlı portföy yönetim şirketlerinin başlangıç sermayesi ise 3 milyon 750 bin TL’den 15 milyon TL’ye artırıldı.  

    GEREKLİ ASGARİ ÖZ SERMAYE TUTARLARI DÜZENLENDİ

    Yönetilen portföy büyüklüğüne göre sahip olunması gereken asgari öz sermaye tutarlarının 30 milyon TL ila 100 milyon TL (faaliyeti sınırlı portföy yönetim şirketlerinde 15 milyon TL ila 50 milyon TL) olarak belirlenmesine ilişkin düzenleme yapıldı.

    İHTİSAS PERSONELİ TAM ZAMANLI ÇALIŞACAK

    Portföy yönetim şirketlerinin bünyelerinde insan kaynağı açısından güçlendirilmesini teminen ve fonların performansına da olumlu şekilde etki edebileceği değerlendirilerek, istihdam edilmesi zorunlu portföy yöneticisi sayısının, yönetilen portföy büyüklüğü aralıklarına göre sırasıyla 3, 4, 5 ve 6’dan az olmamak üzere belirlenmesi, ihtisas personelinin istisnalar saklı kalmak kaydıyla şirket tarafından tam zamanlı ve münhasıran bu görevleri yerine getirmek üzere istihdam edilmesi öngörüldü.

     

  • DEPREM BÖLGESİNDE ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ GÜVENCE BEDELİ İLE KESME-BAĞLAMA BEDELİ ALINMAYACAK

    DEPREM BÖLGESİNDE ELEKTRİK VE DOĞAL GAZ GÜVENCE BEDELİ İLE KESME-BAĞLAMA BEDELİ ALINMAYACAK

    Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler, elektrik piyasasında, ön lisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin süreli yükümlülükleri açısından “mücbir sebep” olarak kabul edildi. Afet bölgesi ilan edilen illerde, depremden etkilendiğini belgeleyen elektrik ve doğal gaz tüketicilerden, OHAL süresince güvence bedeli ile kesme-bağlama bedeli alınmayacak.

    Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde ağır yıkıma uğrayan bölgelere ilişkin bir dizi karar aldı. 

    Buna göre, depremler nedeniyle OHAL kararı alınan veya afet bölgesi ilan edilen illerde depremden etkilendiğini belgeleyen tüketicilerden, tüm elektrik dağıtım bölgelerinde yapacakları perakende satış sözleşmesi başvurularında, OHAL süresince güvence bedeli ile kesme-bağlama bedeli alınmayacak.

    Söz konusu illerde depremden etkilendiğini belgeleyen konut tüketicileri ile sistem kullanım bedeli uygulamasına esas birinci kademe tüketicilerden de tüm dağıtım bölgelerinde yapacakları doğal gaz abonelik başvurularında OHAL süresince doğal gaz dağıtım şirketleri tarafından güvence bedeli alınmayacak.

    KAHRAMANMARAŞ MERKEZLİ DEPREMLER ‘MÜCBİR SEBEP’ KABUL EDİLDİ 

    Öte yandan, EPDK, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremleri, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 35’inci maddesi uyarınca ön lisans veya üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin süreli yükümlülükleri açısından “mücbir sebep” olarak kabul etti.

    Bu kapsamda, 6 Şubat itibarıyla OHAL süresince ülke genelinde uygulanmak üzere, lisans ve sertifika alma, tadil, vize ve yenileme başvuruları kapsamında gerekli bilgi ve belgelerin tamamlanması için verilen süreleri 6 Şubat’tan sonra sona eren veya sona erecek gerçek ve tüzel kişilerin, sona erme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, söz konusu süreleri herhangi bir işleme gerek kalmaksızın OHAL süresince uzamış olarak değerlendirilecek.

    Doğal gaz dağıtım şirketleri tarafından iç tesisat ve servis hatları sertifikası verilmiş olan gerçek ve tüzel kişilerin, OHAL kararı alınan veya afet bölgesi ilan edilen illerde faaliyet gösteren dağıtım şirketleri, sahip oldukları sertifika tarih ve numarası ile personel bilgilerini bildirmek kaydıyla bildirimde bulundukları dağıtım bölgelerinde faaliyet gösterebilecek.

    OHAL SÜRESİNCE YENİ LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURUSU ALINMAYACAK

    EPDK, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler nedeniyle OHAL kararı alınan veya afet bölgesi ilan edilen iller için 6 Şubat’tan itibaren başlamak üzere lisanssız elektrik üretim uygulamalarına ilişkin de bazı kararları aldı. Buna göre, ülke genelinde ilgili şebeke işletmelerince verilmiş, 6 Şubat itibarıyla geçerli olan bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu ile bağlantı anlaşmalarının mevcut sürelerine OHAL süresi kadar ilave süre verilecek.

    Bu kapsamda, söz konusu illerde faaliyet gösteren elektrik dağıtım şirketleri ile dağıtım lisansı sahibi Organize Sanayi Bölgeleri tarafından ve söz konusu illerin dahil olduğu bölgesel kapasiteler için Türkiye Elektrik İletim AŞ tarafından OHAL süresince yeni lisanssız elektrik üretimi başvurusu alınmayacak. Alınmış başvurulara ilişkin komisyon toplantıları ise OHAL süresi sonuna kadar ertelenecek.

    Öte yandan, söz konusu illerde yer alan lisanssız elektrik üretim tesisleri, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği’nin 28’inci maddesinin dokuzuncu fıkrası hükmünden OHAL süresince muaf tutulacak. 

    İLERLEME RAPORU SUNMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNDEN OHAL SÜRESİNCE MUAF OLUNACAK

    OHAL kararı alınan veya afet bölgesi ilan edilen illerde kurulması planlanan veya kısmen işletmede olan elektrik üretim tesislerine konu üretim lisansı sahibi tüzel kişiler ile şirket merkezi bu illerde olan üretim lisansı sahibi tüzel kişiler, ilerleme raporu sunma yükümlülüğünden OHAL süresince muaf tutulacak.

    AFET BÖLGESİNDEKİ LPG LİSANS SAHİPLERİNİN BAZI SÜRELİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ ERTELENDİ

    EPDK’nin bir diğer kararına göre de 6 Şubat’tan başlamak üzere OHAL süresince, söz konusu illerde kurulu ve işletmede elektrik üretim tesisi bulunan üretim lisansı sahibi tüzel kişiler ile şirket merkezi bu illerde olan üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin bulundurduğu teminat tutarının, Kaynak Bazında Destekleme Bedelinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar gereğince bulundurması gereken teminat tutarını karşılamaması halinde Usul ve Esaslar’ın 8’inci maddesinin beşinci fıkrası uygulanmayacak.

    Bu illerde serbest tüketicisi bulunan üretim veya tedarik lisansı sahibi tüzel kişilerin, söz konusu illerdeki tüketim miktarlarına denk gelen dengesizlik miktarları ise ilgili uzlaştırma dönemleri için piyasa takas fiyatı üzerinden değerlendirilecek.

    Yine bu illerde LPG piyasasında faaliyet gösteren tüm lisans sahiplerinin 5307 sayılı LPG Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve ikincil mevzuatı kapsamındaki süreli yükümlülükleri 6 Şubat’tan itibaren OHAL süresi sonuna kadar ertelendi.

  • HAFTAYI DOLAR 18,87 TL, EURO 20,06 TL’DEN KAPATTI

    Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ekonomiye etkileri izlenmeye devam ediliyor. Dolar günlük olarak sınırlı yükselişler gösterirken haftayı 18,87 liradan, euro 20,08 liradan tamamladı.

    Bir süredir yatay seyrini koruyan dolar haftanın ilk gününe 18,83 lira seviyesinden başlamıştı. Dolar, hafta içinde 19 lirayı aşsa da uzun süre bu seviyede tutunamadı. Dolar 18,87 liradan haftayı kapattı.

    EURODA SINIRLI DÜŞÜŞ OLDU

    Euro ise haftaya 20,08 TL’den başlangıç yaptı. Euro kuru, haftalık seyrini sınırlı bir düşüşle 20,06 liradan tamamladı.

    Öte yandan, bugün Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafında açıklanan Piyasa Katılımcılar Anketi’ne göre yıl sonu dolar kuru beklentisi 22,84 TL oldu.