Kategori: Ekonomi

  • DOĞAL GAZ FİYATINI HESABA KATMAYAN TÜİK’E GÖRE, MAYIS AYINDA TÜFE YÜZDE 0,04 ARTTI, YILLIK ENFLASYON YÜZDE 39,59’A GERİLEDİ

    DOĞAL GAZ FİYATINI HESABA KATMAYAN TÜİK’E GÖRE, MAYIS AYINDA TÜFE YÜZDE 0,04 ARTTI, YILLIK ENFLASYON YÜZDE 39,59’A GERİLEDİ

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) doğal gaz fiyatlarını hesaba katmadığı verilere göre, mayıs ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) 0,04 oranında artarken, yıllık enflasyon 43,68’den yüzde 39,59’a geriledi.

    TÜİK, mayısa ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. TÜİK, daha önce ilan ettiği gibi enflasyon hesaplamasında, mayıs ayında ücretsiz dağıtılan doğal gaz fiyat artışını dikkate almadı. Buna göre yaptığı hesaba göre de 2023 yılı mayıs ayında TÜFE bir önceki aya göre yüzde 0,04, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,26, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39,59 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 63,72 olarak gerçekleşti.

    BİR ÖNCEKİ YILIN AYNI AYINA GÖRE FİYATI EN FAZLA ARTAN GRUP LOKANTA VE OTELLER OLDU

    Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 19,49 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 68,98 ile lokanta ve oteller oldu.

    KONUT FİYATI GEÇEN AYA GÖRE YÜZDE 13,79 GERİLEDİ

    TÜİK verilerine göre, mayıs ayında konut fiyatları yüzde 13,79 geriledi. Buna karşılık, mayıs ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 9,85 ile giyim ve ayakkabı oldu.

    143 TEMEL BAŞLIKTAN 110’UNUNDA ARTIŞ GÖZLENDİ

    Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5’li Düzey) 2023 yılı mayıs ayı itibarıyla, 25 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 110 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

    ÖZEL KAPSAMLI TÜFE GÖSTERGESİ YILLIK YÜZDE 47,70 ARTTI

    TÜİK verilerine göre, özel kapsamlı TÜFE göstergesi (B) aylık yüzde 36,60, yıllık ise yüzde 47,70 artış gösterdi. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 3,60, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 19,51, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 47,70 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 60,94 olarak gerçekleşti.

  • ENAGRUP: MAYIS AYI ENFLASYONU YÜZDE 7,35 OLDU

    ENAGRUP: MAYIS AYI ENFLASYONU YÜZDE 7,35 OLDU

    Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’nun (ENAGRUP) verilerine göre, mayıs ayında tüketici enflasyonu yüzde 7,35 oldu. Buna göre, tüketici fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde yüzde 109,01 olarak gerçekleşti. ENAGrup’tan yapılan değerlendirmede, “Özellikle 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan seçim sonrası 3 gün boyunca fiyatlardaki artış kayda değer niteliktedir” denildi. 

    ENAGrup, mayıs ayına ilişkin enflasyon hesaplamasını açıkladı. Buna göre, mayıs 2023 dönemi (30.04.2023-31.05.2023) günlük fiyat değişimlerinden elde edilen ENAGrup Fiyat Endeksi (E-TÜFE) aylık bazda yüzde 7,35 oranında arttı. E-TÜFE’deki 12 aylık artış oranı ise yüzde 109,01 olarak gerçekleşti. E-TÜFE’deki yılbaşından itibaren artış oranı da yüzde 38,96 oldu.

    ENAGrup’tan paylaşılan bilgi notunda “Özellikle 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan seçim sonrası 3 gün boyunca fiyatlardaki artış kayda değer niteliktedir” denildi.

    BEBEK SÜTÜ MAYIS AYINDA YÜZDE 16,40 ORANINDA ARTTI

    ENAGrup’un açıklamasına göre, Türkiye İstatistik Kurumu alt grupları gösterge olarak alındığında en az aylık artış yüzde 2,67 ile Eğlence ve Kültür en fazla yükseliş ise yüzde 23,23 ile Çeşitli Mal ve Hizmetler kaleminde gerçekleştiği belirtildi.

    Bu verilere göre, mayıs ayında bebek sütü yüzde 16,40 oranında artarken, cilt ve vücut ürünlerindeki artış ise yüzde 34,01, yemek odası takımı yüzde 19,79 oranında artışg österdi.

    ENAGrup’un sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada da doğal gaz fiyatının mayıs ayında 0 (sıfır) lira olduğu varsayımına göre de E-TÜFE’nin mayıs ayında yüzde 5,68 arttığı, 12 aylık artışın yüzde 105,45 olduğu, ocak-mayıs dönemi enflasyon oranı ise yüzde 36.59 olduğu ifade edildi.

  • Dünyaca Ünlü İktisatçılar ‘Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye’ Panelinde Buluştu

    Dünyaca Ünlü İktisatçılar ‘Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye’ Panelinde Buluştu

    Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Massachusettes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve Johns Hopkins Üniversitesi’nden Prof. Dr. Steve Hanke’nin konuşmacı olarak yer aldığı panele medya, ekonomi ve iş dünyası çok yoğun ilgi gösterdi.

    ‘KAMUDA İSRAFIN ÖNLEMESİ ETKİNLİKLERİMİZDEN BİRİ’

    Açılış konuşmasını yapan Maliye Hesap Uzmanları Vakfı (HUV) Başkanı Ahmet Eren, ‘Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye’ panelinin yakın tarihte tamamlanması öngörülen kamuda israfın önlenmesi konusunda kuruluş etkinliklerinden biri olduğunu ifade etti.

    ‘DÜNYA EKONOMİK DÜZENDEN GEÇİYOR’

    Panelin moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Özgür Demirtaş, verimliliğin artırılmasının en önemli konulardan biri olduğuna dikkat çekti. Dünyanın ekonomik düzenden geçtiğini belirten Demirtaş, tarihte olanların, dünyanın geleceğinin anlaşılması konusunda yardımcı olduğunu vurguladı.

    TEKNOLOJİ DOĞRU KULLANILMIYOR

    İlk sözü alan Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun Endüstriyel Devrim (The Industrial Revolution) konulu sunumunu gerçekleştirdi.

    Acemoğlu, sunumunda şunları söyledi:

    Yapay zeka, dünya ekonomisinin büyük olasılıkla tamamen değiştirecek sürecin ilk adımı. Amerika’da herkesin konuştuğu konu. Türkiye’de öneminin anlaşılmadığı bir teknoloji. Amerika’da da doğru soruları sormuyorlar. Bu teknoloji ve bununla gelenlerin potansiyelinin çok altında olduğumuzu ve doğru kullanılmadığını düşünüyoruz. Bu teknolojileri kim kontrol ediyor ve kimin fayda göreceği şekilde kontrol ediliyor? ChatGPT gibi teknolojilerin öne çıkmasıyla daha çok sorulan soru.

    Yeni teknolojilerin detayları o kadar önemli değil, üretkenliği verimi, üretimi artırdıkları sürece topluma ve işçi kesimine büyük faydaları olur şeklinde. Bu aslında ekonomi biliminin ana fikirlerinden biri olduğu için ismi bile yok. Üretkenlik treni gibi. Teknoloji iyileştikçe üretkenlik artar, işverenler gider daha çok işgücü almaya çalışırlar bu da ücretleri artırır. Ücretler arttıkça artan üretkenlik toplumun geniş kesimine yayılır. Üretkenlik treni bu. Ama bu bir inanç. Buna uyan bazı veriler var ama tarihe baktığınızda uymayan teoriler de var. En devrimci teknoloji süreçlerinde de çok değişik şeyler görüyoruz.

    ‘YENİ İŞLER, İŞÇİLERİN ÜRETKENLİĞİNİ ARTIRYOR’

    Yeni işler, işçilerin üretkenliğini artırıyor, işçilerin demokratik süreçte organize olması da artan payın işçilere gitmesini sağlıyor. Şimdiki araba fabrikaları görüyorsunuz, yeni robotlar üretkenliği artırıyor ama işçiler yok ortada, bu olması gereken bir şey değil. Almanya’da, Japonya’da işçiler robotlarla birlikte çalışıyor. Amerika’daki süreç, iş gücünün kenara çekilmesini sağlıyor ve talep düşmeye devam ediyor. Benim yaptığım birçok araştırma bu konuyu daha verilere bağlı olarak dile getirmeye çalışıyor.

    Bunların içinde yapay zekayı anlamamız lazım. Bugün yapay zeka değişik görülüyor. İnsanlardan makineler çok daha iyi bir hale gelecek şekilde. Tek vizyon bu değildi. Birçok bilgisayar çalışmacısının vizyonu dijital teknolojileri işçilerin üretkenliğini artırmak için kullanmaktı. Ama ne yazık ki bugün yapay zeka daha üretken vizyona değil, insanları kenara iten vizyonla başladı.

    ‘TÜRKİYE’NİN ORTA VE KISA VADEDE BÜYÜMESİNİN BİRÇOK YOLU VAR’

    Türkiye’nin büyümesine yönelik orta ve kısa vadedeki önerilerini sunan Acemoğlu, şunları söyledi:

    Orta vadede problem ilk olarak yüksek kaliteli büyümeyle, verimsizlik problemini aşmak. Bunun birçok yolu var. İkinci kurumlar. Üçüncüsü, yabancı sermayenin uzun vadeli şekilde gelmesi çok önemli. Kısa vadeli her ülkeye gidiyor. Türkiye’nin geleceği için teknolojiye olan yatırımı en kısa sürede yapılması için yabancı sermayenin uzun süreli gelmesi gerekiyor. Üçüncüsü eğitim. Hem lise düzeyinde hem de yüksek düzeyde Türkiye’nin teknolojiye yatkın gençlik yaratması lazım. İlkokuldan başlatmak lazım. Bilime saygı duyan, teknolojiyi en güzel şekilde kullanabilen gençlik yaratmak için kaynakların doğru kullanıldığı eğitim sistemi kullanmak lazım. Son olarak da Türkiye’nin kendisi için teknolojileri kullanabilmesi lazım örneğin yapay zeka gibi.

    Kısa vadede ise, çok büyük problemler var. Bunları çözmek için kararlar ve doğru politikalar gerek. Enflasyonun şu anki hali çok yüksek ve daha da yükselebilir para politikaları daha doğru hale gelmeli. İkincisi, Türkiye’de hem şirketlerin hem de bankaların bilanço durumlarının düzeltilmesi lazım. Buna kaynak gerekiyor. Üçüncüsü seçim ekonomisinden önce başlayan ve devamında artan devletin bütçe açığının kapatılması lazım. Bunun için de kaynak lazım. Bu kaynaklar için dış yatırımcılara güven veren bir çizgi çizilmesi gerekiyor. Kurumsal yol ve para politikalarıyla alakalı. Çok pahalı olmayan ve hemen gitmeyecek kaynakların gelmesi bütçe açığının ve bilanço problemlerinin çözülmesi lazım. Beşincisi Türkiye yatırımlarda geri kalıyor. İşsizliği artırmadan bir anda enflasyonu düşüren, bir anda geleceğe doğru adımlar atmak için üretken yatırımlara kısa vadede geçiş yapılması gerekiyor.

    ‘PARA VE FİYATLAR ARASINDA BİR DENGE VAR’

    Daha sonra söz alan Prof. Dr. Steve Hanke ise sunumunda şu konularına dikkat çekti:

    Gelir farkındalığı oluşması için gelir oluşturulmalı. 147 ülkeyi inceledim ve başlangıç olarak verilerimi 1990’dan 2001’e sınırladım. Burada para tedariği ve fiyat değişiklikleri üzerine bire bir kuram oranını denemek istedim. Yüzde 10l’uk bir değişme olursa fiyatlarda da olmalı. Peki ben ne buldum? Aradaki ilişki 0.94’tü. Özellikle para tedariğinde ve fiyat değişimde bir oran var. Gerçek ekonomik büyüme stabil, para tedariği stabil.

    ‘COVID ZAMANI PARA TEDARİĞİ GRAFİKTE TAVAN YAPTI’

    ABD’ye bakacak olursak, para tedariği covid zamanında grafikte tavan yaptı. Trump para konusunda devlet borçlanmasında tavan yaptı. Merkez bankası tarafı parasallaştı. Para tedariğinde 2021 Temmuz’unda tavan yaptı. Bu ikinci dünya savaşından sonraki en yüksek değerdi ve alakalı şekilde gecikme 12-24 ay. Burada Amerika’da kayda değer bir enflasyon yükselişi oldu. Yakın zamandaki aşağı yönlü harekete dikkat edin. Para tedariği konusunda azalma var. Şu an neredeyse eksi 4 buçuk. 1948’den beri ABD’deki grafikte bu negatifi görmek için 1936’ya gitmek lazım. Para tedariğinde önce patlama sonra azalma yaşandı.

    Formülleri yeniden altın büyüme oranıyla açıklayacak olursak bu konuda enflasyon hedefleri konusunda ABD’nin belirlediği konularda yüzde 2, enflasyon hedefi de buna göre çizilmeliydi. Altın büyüme oranı yüzde 6’nın bir tık üzerinde. Yani bu hedefi elde edebilmek için kırmızı çizginin etrafında dönmeli bu mavi çizgi. Bu teorinin işe yaraması için yani kullanabiliyorsanız ben yapabileceğimi savunuyorum.

    ‘ENFLASYONUN BİTİŞİYLE ABD RESESYONA GİRECEK’

    Wall Street Journal Şubat’ta, para tedariğindeki patlamada büyüme en çok yüzde 9 olacak dedi. Enflasyon 9.1 e çıktı. Bu para teoremini uygulayarak, nokta atışıyla bu oranı tespit ettik. Büyük çöküşte ne olacak? Burada FED’de el frenini çektik. Bu yılın sonuna doğru enflasyon yüzde 2 ile 5 arasında olacağını düşünüyoruz. Şu an 4.9. Bayağı bir düştü. Enflasyon hikayesi ABD’de son buldu.

    Enflasyon her yerde. Küresel bir fenomen değil bu. ABD’de bu rakamlar var. Bunların hepsi FED’i takip ediyor. Özellikle Avrupa ve İngiltere merkez bankası. Bunlar FED’in yaptıklarını kopyalayan yerler. Çekilen perde de aynı. Aynı sebepler veriyorlar. Petrol artışı, Ukrayna savaşı vb…

  • BDDK, Q YATIRIM BANKASI’NA FAALİYET İZNİ VERDİ

    Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Q Yatırım Bankası A.Ş.’nin faaliyetine izin verdi.

    BDDK’nin 12 Ekim 2022’de kurulan Türkiye’de Q Yatırım Bankası A.Ş.’nin faaliyetine izin verdi. BDDK’nın konuya ilişkin kararı bugünkü Resmi Gazete’de yayınlandı.

    Buna göre, yaklaşık 7 ay önce BDDK’nın kuruluşuna izin verdiği Q Yatırım Bankası, faaliyetlerine başlayacak. 

  • TÜİK: SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ 2022 YILINDA YÜZDE 6,2 ARTTI

    TÜİK: SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ 2022 YILINDA YÜZDE 6,2 ARTTI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, su ürünleri üretimi 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 6,2 artarak 849 bin 808 ton oldu. Üretimin yüzde 60,6’sını yetiştiricilik ürünleri oluşturdu.

    TÜİK, 2022 yılı su ürünleri üretimi verilerini yayınladı. Buna göre, üretimin yüzde 30’unu avcılık yoluyla elde edilen deniz balıkları, yüzde 5,6’sını avcılık yoluyla elde edilen diğer deniz ürünleri, yüzde 3,9’unu avcılık yoluyla elde edilen iç su ürünleri ve yüzde 60,6’sını yetiştiricilik ürünleri oluşturdu.

    SU ÜRÜNLERİ AVCILIĞI 2022 YILINDA YÜZDE 2,1 ARTTI

    Avcılık yoluyla yapılan toplam üretim 335 bin 3 ton olurken, yetiştiricilik üretimi 514 bin 805 ton olarak gerçekleşti. Su ürünleri avcılığı 2022 yılında yüzde 2,1 artış gösterdi. Deniz ürünleri avcılığı bir önceki yıla göre yüzde 2,3, iç su ürünleri avcılığı ise yüzde 0,4 arttı.

    EN ÇOK HAMSİ AVLANDI

    Avlanan deniz balıkları miktarı 254 bin 535 ton olarak gerçekleşti. Avlanan deniz balıklarının türlerine göre dağılımı incelendiğinde, hamsinin 125 bin 980 ton ile en yüksek miktarda avlanan balık olduğu görüldü. Hamsiyi, 49 bin 892 ton ile palamut-torik ve 16 bin 729 ton ile sardalya takip etti.

    YETİŞTİRİCİLİK 2022 YILINDA YÜZDE 9,1 ARTTI

    Yetiştiricilik yoluyla yapılan üretimin 2022 yılında 368 bin 742 tonu denizlerde, 146 bin 63 tonu iç sularda gerçekleşti. Yetiştirilen en önemli balık türü iç sularda 145 bin 649 ton ile alabalık, denizlerde ise 156 bin 602 ton ile levrek ve 152 bin 469 ton ile çipura oldu.

     

  • Sertrans ile Gümrükleme İşlemleri Hızlı ve Güvenilir

    Sertrans ile Gümrükleme İşlemleri Hızlı ve Güvenilir

    Ticari sınırların kalktığı, uluslararası lojistiğin yaşamın büyük bölümünü kapsadığı günümüzde gümrükleme kavramı iyi bilinmesi ve kurallarının doğru uygulanması gereken bir kavramdır. Gelişen teknoloji ile firmalar ve bireyler yurt dışı alışverişlerini çok hızlı yapar ve aynı hızla ürünlerini teslim almak ister hale geldi. Bu eğilim ise dış ülkelere ürün gönderme ve ürün alma konularında yapılması gereken gümrükleme işlemlerini kritik hale getirdi. Gümrükleme süreçlerinin hızlı ve sorunsuz gerçekleştirilmesi çoğu firma için ekonomik değerle ölçülür.

    Gümrükleme Nedir ve Nelere Dikkat Edilmeli?

    Gümrükleme işlemi lojistik firmaları bünyesinde ya da bağımsız gümrük müşavirleri tarafından yönetilen bir süreçtir. Öncelikle gümrükten geçirilecek olan malın GTİP numarasının tespit edilmesi gerekir. GTİP numarası Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu ifadesinin baş harfleridir. 12 karakterden oluşan akıllı bir numaradır. İlk 8 karakter Dünya Gümrük Örgütü’ne üye tüm ülkeler tarafından kullanılan kombine nomanklatür olarak adlandırılan ve malın ticari sürecini izlemeyi kolaylaştıran bir koddur. İkili gruplar halinde malın pozisyon ve alt pozisyonlarını belirtir. 9. ve 10. karakterler farklı ulusal alt açılım kodunu, 11 ve 12. karakterler istatistik kodunu ifade eder. Gümrükleme işlemi aşağıdaki adımları içerir:

    • Gümrük beyanname formunun doldurulması,
    • Gümrük vergilerinin ve gümrükleme masrafların hesaplanması,
    • Malın hangi vergi kanununa tabi olacağının ve buna bağlı olarak sürecin belirlenmesi,
    • İlgili ülkeden gerekli olan izinlerin, onayların, uygunluklarının alınması,
    • Türkiye’de Tareks sistemi örneğinde olduğu gibi tüketici ve üreticiyi korumak amaçlı risk analizi sistemlerinin işletilmesi,
    • Malın lojistiğinin gerçekleştirilmesi,
    • Küşat olarak adlandırılan, mal sahipleri tarafından malı teslim almadan önce muayene, tartım, numune inceleme gibi işlemlerin yapılması adımları beyanname düzenlenmeden önce de yapılması gereken ve mal sahibine bu konuda destek olunan işlemlerdir.
    • Gümrükleme işlemleri tüm bu süreçte yapılması gereken işlemler için danışmanlık çalışmalarını da kapsar. Dikkat edilmesi gereken bazı noktalar:
    • Gümrük beyannamesinin eklenmesi gereken diğer belgelerle birlikte ilgili gümrük müdürlüklerine zamanında verilmesi,
    • Gümrük beyannamesinin mal sahipleri ile kanuni temsilcileri tarafından düzenlenmesi,
    • Gümrük beyannameleri üzerinde tahribat (silme, değiştirme vb.) yapılmaması,
    • Gerekmesi durumunda malın muayene ve kontrol ettirilmesinin sağlanması, laboratuvarda tahlile gönderiliyorsa gerekli takip ve işlemlerin yapılması,
    • Malların ilgili gümrük idaresinden teslim alınması ve diğer bütün süreçler mevzuata uygun ve titizlikler yapılmalıdır. Sertrans tüm süreçlerde profesyonel hizmet anlayışı ile mevzuata uygunluğu, ürünlerin güvenliğini, müşteri memnuniyetini ön planda tutar.

    Sertrans Lojistik ile Gümrükleme Ücretleri Titizlikle Hesaplanır

    Gümrükleme ücretleri içerisinde yer alan gümrük vergileri ve masrafları her ülkenin gümrük idaresi tarafından belirlenir. Gümrük tarifeleri konusunda deneyimli uzmanları bünyesinde bulunduran Sertrans Lojistik, gümrük beyanlarında yetkililer tarafından belirlenmiş oranları uygular.

    Gümrük Vergisi Nedir Nasıl Hesaplanır?

    Gümrük vergisi ithal edilen malların maliyetlerinin, ithal eden ülkede üretilenlerin maliyetleri ile benzer olmasını sağlayarak rekabeti dengede tutmayı sağlamak amacıyla alınır. Gümrük vergisinin hesaplanabilmesi için gümrük değerinin bulunması gerekir. Gümrük değeri taşınan malların bedeli yanı sıra çeşitli sigorta, taşıma maliyetleri gibi maliyetlerin toplamıdır. Bu değer GTIP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) ile belirlenen bir yüzdeyle çarpılır ve gümrük vergisi bulunur.

    Gümrükleme Hizmeti İçin Güvenilir Bir Adres: Sertrans Lojistik

    Sertrans Lojistik dünya çapında 200 ülkeye yakın bir lojistik ağında 1800’den fazla noktada bulunan hizmet noktaları ile gümrükleme hizmeti işlemlerini müşterileri için güvenilir ve hızlı şekilde yürütür. Yüksek kalitede sürdürdüğü gümrükleme işlemlerinde gümrük sigortası ile gümrük süreçlerinde yaşanabilecek risklere karşı mallarınızı ve finansınızı güvence altına alır. Gümrük mevzuatlarında tecrübeli ve donanımlı kadrosu ile gümrükleme işlemlerinin belge, onay, kontrol gibi tüm süreçlerinde gerekli desteği verir. Kaliteli hizmet anlayışını benimseyerek verdiği destek ve danışmanlıklar sayesinde ihracat ve ithalat malları güvenli bir şekilde alıcılarına ulaştırır.

  • MERKEZ BANKASI, POLİTİKA FAİZİNİ YÜZDE 8,5’TE SABİT TUTTU

    MERKEZ BANKASI, POLİTİKA FAİZİNİ YÜZDE 8,5’TE SABİT TUTTU

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), mayıs ayı toplantısında, piyasanın beklentileri doğrultusunda politika faizini yüzde 8,5’te sabit tuttu. 

    PPK, mayıs ayı politika faizini belirlemek üzere bugün toplandı. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığındaki toplantının ardından yapılan açıklamada, 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranının sabit tutulduğu belirtildi. Politika faizinin yüzde 8,5 olarak uygulamaya devam edeceği belirtilen açıklama şöyle:

    “RESESYON ENDİŞELERİ SÜRMEKTEDİR: Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan veriler tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri sürmekte, birbirini takip eden banka iflaslarının tetiklediği finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğu gözlenmektedir.

    YÜKSEK ENFLASYON DEVAM EDİYOR: Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmekle birlikte, takas anlaşmaları ve yeni likidite imkânları ile finansal istikrarı öncelikleyen eşgüdümlü adımlar atılmaktadır. Finansal piyasalar, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaktadır.

    DEPREMİN ORTA VADEDE EKONOMİYE KALICI ETKİSİ OLMAYACAĞI BELİRGENLİŞMEKTEDİR: Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Güncel veriler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını göstermekte, orta vadede depremin Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı belirginleşmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı yüksek seyrederken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebinde devam eden artış, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir.

    KURUL POLİTİKA FAİZİNİN SABİT TUTULMASINA KARAR VERMİŞTİR: Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler devam etmekle birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilmektedir.

    ORTA VADELİ YÜZDE 5 ENFLASYON HEDEFİNE ULAŞINCAYA KADAR TÜM ARAÇLAR KARARLILIKLA KULLANILACAK: TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.” 

  • TÜİK: HİZMET SEKTÖRÜNDE GÜVEN BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜZDE 0,6 AZALDI

    TÜİK: HİZMET SEKTÖRÜNDE GÜVEN BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜZDE 0,6 AZALDI

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endeksleri mayıs ayında bir önceki aya göre hizmet sektöründe yüzde 0,6 azalırken perakende ticaret sektöründe yüzde 0,4, inşaat sektöründe yüzde 4,3 arttı.

    TÜİK, mayıs ayına ilişkin hizmet, perakende ticaret ve inşaat güven endeksini açıkladı. Buna göre hizmet sektöründe güven mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,6 azalırken, perakende ticaret sektöründe yüzde 0,4, inşaat sektöründe yüzde 4,3 artış gösterdi. 

    GELECEK 3 AYLIK DÖNEMDE HİZMET SEKTÖRÜNDE TALEP BEKLENTİSİ YÜZDE 3,6 ORANINDA GERİLEDİ

    Hizmet sektöründe güven endeksi nisan ayında 118,1 iken mayısta 117,4’e geriledi. Hizmet sektöründe son 3 aylık dönemde iş durumu 0,8 oranında arttı. Son 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep nisanda 1,6 oranında artış gösterdi. Gelecek 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi nisanda bir önceki aya göre yüzde 3,6 oranında geriledi.

    PERAKENDE TİCARET SEKTÖRÜNDE GELECEK 3 AYLIK İŞ HACMİ BEKLENTİSİ YÜZDE 3 ARTTI

    Perakende ticaret sektörü güven endeksi nisanda 116,2 olarak ölçülmüştü. Bu oran mayısta 116,7’ye yükseldi. Perakende ticaret sektörü iş hacmi 3 ayda 0,2 oranında arttı. Mevcut mal stok seviyesi 2,4 oranında geriledi. Gelecek 3 aylık dönemde iş hacmi beklentisi ise yüzde 3 artış gösterdi.

    İNŞAAT SEKTÖRÜNDE GELECEK 3 AYLIK DÖNEMDE YÜZDE 5,5 ORANINDA İSTİHDAM ARTIŞI BEKLENİYOR

    İnşaat sektöründe güven endeksi nisanda 88,4 oldu. Mayıs ayında bu oran yükselerek 92,2’ye çıktı. İnşaat sektöründe alınan siparişlerin mevcut düzeyi nisanda 2,9 arttı. Gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi de yüzde 5,5 oranında yükseldi.

  • “Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye” panelinin konukları Daron Acemoğu ve Steve Hanke

    “Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye” panelinin konukları Daron Acemoğu ve Steve Hanke

    Sabacı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelin konuşmacıları Johns Hopkins Üniversitesi’nden

    Prof. Dr. Steve Hanke ile Massachusettes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Daron Acemoğlu olacak.

    Açılış konuşmasını Maliye Hesap Uzmanları Vakfı (HUV) Başkanı ve Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren’in yapacağı panel 3 Haziran 2023 Cumartesi günü, 10:00-13:00 saatleri arasında Conrad Bosphorus Hotel’de düzenlenecek.

    Maliye Hesap Uzmanları Vakfı (HUV) uzun zamandır ekonomi alanında çeşitli etkinliklerin yanı sıra seçkin konuşmacıların katıldığı paneller düzenlemekte ve iş, akademi, medya dünyasından birçok seçkin ismi bir araya getirmektedir.

    29 Mayıs 1945 tarihinde kurulan ve 2011 yılında hukuki varlığı kaldırılan Hesap Uzmanlığının ilke ve değerlerini yaşatan ve 1993 yılında kurulan Maliye Hesap Uzmanları Vakfının (HUV), en önemli misyonunu, 78 yıllık Hesap Uzmanlığının yeniden hayata geçirilmesi olarak belirlemiştir.

    Maliye Hesap Uzmanları Vakfı (HUV), üniversitelerle işbirliği içerisinde bugüne kadar 5 kitap yayımlamıştır ve TÜSİAD ile birlikte hazırladığı 6’ıncı kitap ise yakında yayımlanacaktır.

    Maliye Hesap Uzmanları Vakfı (HUV) Hakkında

    “Hesap Uzmanları Kurulu” büyük maliyeci merhum Ali Alaybek üstadımız öncülüğünde ve Maliye Bakanlığı bünyesinde 29 Mayıs 1945 tarihinde kurulmuştur. Kurul, 2011 yılına kadar hukuki olarak varlığını sürdürmüştür.

    Hesap Uzmanları Kurulu, 66 yıllık hukuki ömrü boyunca titizlikle seçtiği mensuplarını çok iyi yetiştirmiş, adeta bir okul, ekol ve ocak gibi işlev görmüştür.

    Kurul mensupları bu görevlerini yaparken, yüksek etik değerlere sahip, hukuk normları içinde ve her türlü dış etkiden uzak kalarak hareket etmişler, ülkemiz için önemli ve anlamlı işlere imza atmışlardır.

    Kurulduğu 1993 yılından itibaren,78 yıllık Hesap Uzmanlığının ilkelerini ve ruhunu yaşatan

    Vakfımız, camia mensuplarının onurlu, gururlu, kararlı duruşları sayesinde fiili varlığını sürdürmemesine rağmen , Hesap Uzmanlığının değerlerini devam ettirmektedir.

    Hesap Uzmanları Kurulu mensupları, günümüzde özel sektörün tepe noktaları başta olmak üzere, merkezi ve yerel siyasette, kamu kesimi üst yönetiminde, üniversitede, sivil toplum kuruluşlarında ve hatta diplomaside görev alarak ülkemize faydalı olmaya devam etmektedirler.

    Biz Maliye Hesap Uzmanları Vakfı olarak ülkemize hizmet etmek, tarihi bir misyonu yerine getirmek adına, uzun yıllardan beri her yıl çeşitli etkinlikler yapmayı görev edinmiş bulunmaktayız.

    Bu yıl çok değerli akademisyen ve uzmanlarla çalışarak beş önemli konuda kitaplar yayımladık. Tüsiad ile birlikte hazırladığımız altıncı kitabımızı ise yakında yayımlayacağız.

    Kitaplarımızı , her yıl düzenlediğimiz diğer panellerimizde yaptığımız gibi, bu yıl da katılımcılarımıza sunacağız.

    Özetle, yıllardan beri, Hesap Uzmanlarının ilkelerini ve değerlerini yaşatmaya çalışan Vakfımızın en önemli görev ve beklentilerinden biri de 2011 yılında kapatılan Hesap Uzmanları Kurulu’nun yeniden hayata geçtiğini görmek olacaktır

  • Faiz Ödemeden Nasıl Araba Sahibi Olurum?

    Faiz Ödemeden Nasıl Araba Sahibi Olurum?

    Faizsiz araç finansmanı nedir? Ulaşım sektörünün nedeniyle bireysel araç talebinin artması fiyatları da etkilemeye başladı. Pandemi sonrasında özel ulaşım araçlarına olan talep yükseldi. Arabalar, günlük hayatı kolay hale getirmekle beraber yatırım aracı olarak da tercih ediliyor. Büyük şehirlerde yaşayan insanlar için araçlar ihtiyaç haline gelmiştir. Binek arabalar, trafiğin yoğun olduğu bölgelerde zaman konusunda avantajlar sunar. Günümüzde, peşinat ödemeden sıfır araçlara sahip olabilirsiniz. Peşinat ödemeden araba sahibi olmak için ne yapmanız gerekir?

    Taşıt kredisi, araç alma yöntemleri arasındadır. Ancak faizli geri ödeme yöntemleri nedeniyle ödeme konusunda problem yaşayabilirsiniz. Faizli geri ödeme yöntemleri dışında farklı alternatiflerde yer almaktadır. Firmalar, faizsiz araba almak isteyenlere destek verebilir. Güçlü finansal sistemi ve işleyişiyle faizsiz araç sahibi olmanız için destek verebiliriz. Peşinat, ek ödeme, dosya masrafı ve sigorta gibi zorunlu ödemeler olmadan araçlarınıza kavuşabilirsiniz.

    Faizsiz Araba Nasıl Alabilirim?

    Faizsiz araba almak isteyenler için faizsiz araba kampanyaları paylaşılmaya devam ediyor. Peşinat vermeden ve sadece ana para ödeyerek sıfır araçlara erişebilirsiniz Faizsiz sıfır araba almak isteyen herkese eşit fırsatlar sunan firmamız hayallerinizi gerçeğe dönüştürüyor. Faizsiz bir finansal sistem üzerinden ana parayı ödeyerek arabalarınıza kavuşabilirsiniz. Her bütçeye uygun tasarruf finansman yöntemleriyle beklentileriniz karşılanıyor. Kurumsal işleyişi ve faaliyetleri tamamen yasalara ve mevzuata uygun hareket eden firmamız geleceğe yönelik önemli adımlar atmanızı sağlıyor. Profesyonel bir ekip tarafından hazırlanan ödeme yöntemleri ile güvenilir ödeme planlarına ulaşırsınız. Faizsiz araba sahibi olmak ve birikimlerinizle yatırım yapmak isterseniz kampanyalara göz atabilirsiniz.

    Faizsiz Araba Alma Yöntemleri Nelerdir?

    Son dönemlerde otomobil sektörü her geçen gün büyümeye devam ediyor. Arabalar, ulaşım sorununa çözüm sağlamakla beraber geleceğe yönelik bir yatırım aracı da tercih edilebiliyor. Sektörde faizsiz araba sahibi olmanın yollarını arıyorsanız internet üzerinden uygun ödeme koşullarına erişebilirsiniz. Türkiye‘nin her yerinden başvuru yaparak araç alma konusunda tasarruf edebilirsiniz.

    Araç satın almak için büyük bir birikime veya yüksek bir gelire sahip olmanıza gerek kalmıyor. Firmalar, Türkiye’nin her yerinden başvurularınız alıyor, istediğiniz model ve özelliklere sahip bir araçları elinizin altına getiriyor. Faizsiz araba alma sistemleri arasından birini seçerek dilediğiniz araçlara erişebilirsiniz. Aylık olarak ödeyebileceğiniz tutara göre bir gruba yerleştirilirsiniz.

    Faizsiz Araba Alma Avantajları

    Faizsiz araba alma avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz;

    • Yüksek faiz oranlarından kaçınmanıza ve daha düşük maliyetli araç almanızı sağlar.
    • Faizsiz finansman yöntemleri ile, araç tutarını ödeyerek araca sahip olabilirsiniz.
    • Bankaların talep ettiği ön ödemeler veya ara ödemeler olmaz.
    • Ödeme planınızda esneklik elde edebilirsiniz.
    • Düşük birikime veya yüksek gelire sahip olmanız gerekmez.
    • Ödeme sırasında kişisel bilgileriniz korunur.
    • Faizsiz araba alma, geleceğe yönelik yatırım yapmanızı sağlar.
    • Firmalar, müşterilerin araç değiştirme veya yeni bir araç satın alma isteklerine cevap verir.
    • Yüksek faiz yüküyle uğraşmadan araçları satın almanıza yardımcı olur.
    • Faizsiz araba alma yöntemleri sahip olduğu avantajları nedeniyle birçok kişi tarafından tercih ediliyor. Sizde finansman şirketlerini inceleyerek size uygun olanı seçebilir ve araba sahibi olabilirsiniz.

    Faizsiz Araç Almanın Şartları Nelerdir?

    Faizsiz araç almanın şartları aşağıdaki gibi sıralanabilir;

    • Kimlik bilgileri: Araç satın almadan kimlik bilgilerinizi sunmanız gerekir. Faizsiz finansman şirketleri, kimlik bilgileriniz dışında ek belge istemez.
    • Gelir düzeyi: Gelir düzeyinize göre ödeme planları oluşturulur. Firmalar gibi şirketler, size uygun bir ödeme planı oluşturmak için gelirlerinizi kontrol eder.
    • Peşinat ödemesi: Finansman şirketleri, peşinat ödemesinde esnek davranır. Böylece birikimlerini en iyi şekilde değerlendirebilirsiniz.
    • Ek masraflar: Faizsiz araba satın alırken, dosya masrafı veya zorunlu hayat sigortası gibi ek masraflar ortadan kalkar.

    Faizsiz araç almak en güvenilir konulardan bir tanesidir. Güvenilir ve BDDK lisanslı finansman şirketlerinden bir tanesiyiz. Firmamız sözleşme süresince süreci şeffaf bir şekilde hareket ederek güvenli bir ortamda yatırım yapmanıza yardımcı oluyor. Faizsiz araç yöntemlerinden yararlanarak istediğiniz arabayı seçerek aylık gelirinize uygun bir ödeme planıyla alabilirsiniz. Firmamızın faizsiz araba finansman yöntemlerini incelemek için adresimizi ziyaret edebilirsiniz.